Dentinogenez, dişlerde büyük oranda bulunan bir madde olan dentinin oluşumudur. Dentinogenez, pulpanın dış duvarında yer alan özel bir biyolojik hücre tipi olan odontoblastlar tarafından gerçekleştirilir ve diş gelişiminin çan safhasının geç dönemlerinde başlar. Odontoblastların farklılaşmasından sonra görülen dentin oluşumunun farklı safhaları sonucunda farklı dentin tipleri üretilir: mantle dentin, primer dentin, sekonder dentin ve tersiyer dentin.
Odontoblast farklılaşması
Odontoblastlar dental papilla hücrelerinden farklılaşır. Bu, iç mine epitelinden (İME) salınan sinyal molekülleri ve büyüme faktörleri ile gerçekleşir.
Mantle dentin oluşumu
Odontoblastlar gelecekte diş tüberkülü olacak alana en yakın İME civarı bölgenin etrafına organik matriks salgılamaya başlar. Organik matris, büyük çaplı (0.1-0.2 μm çapında) kolajen lifleri içerir. Odontoblastlar, dişin merkezine doğru hareket etmeye başlar ve adı verilen bir uzantı oluşturur. Böylece, dentin oluşumu dişin içine doğru ilerler. Odontoblastik uzantılar, hidroksiapatit kristallerinin salgılanmasına ve matrisin mineralleşmesine neden olur (mineralizasyon, matriks vezikülleri nedeniyle oluşur). Bu mineralizasyon alanı mantle dentin olarak bilinir ve genellikle yaklaşık 20-150 μm kalınlığında bir tabakadır.
Primer dentin oluşumu
Mantle dentin, dental papillanın önceden var olan yapı taşlarından oluşurken, primer dentin farklı bir süreçle oluşur. Odontoblastların boyutu artar ve bu sayede organik matriksin mineralizasyonuna katkıda bulunacak hücre dışı kaynakları ortadan kaldırır. Ek olarak, daha büyük odontoblastlar kollajenin daha küçük miktarlarda salgılanmasına neden olur, bu da mineralizasyonda daha sıkı düzenlenmiş, heterojen nükleasyona yol açar. Diğer moleküller de (lipitler, ve fosfolipitler gibi) salgılanır. Dentinogenez sırasında mineralizasyonun nasıl kontrol edildiği ile ilgili bazı tartışmalar vardır.
Diş kökünde dentin üretimi yalnızca mine organının servikal kıvrımı yanında bulunan oluşumundan sonra gerçekleşir. Kök dentini, kollajen liflerinin farklı yönelimi, fosfoforin seviyelerinin muhtemelen daha az olması ve daha az mineralize olması nedeniyle dişin kuronunda bulunan (kuronal dentin olarak bilinir) dentinden farklı olarak kabul edilir.
Dentin olgunlaşması veya predentin mineralizasyonu, birikiminden hemen sonra iki fazda gerçekleşir: primer ve sekonder. İlk olarak, kalsiyum hidroksiapatit kristalleri, predentin kollajen liflerinde globüller veya kalsosferler oluşturur. Bu sayede primer mineralizasyon fazı sırasında genişleme ve kaynaşma sağlanır. Daha sonra, sekonder mineralizasyon aşamasında kısmen mineralize predentin içinde globüller oluştukça yeni mineralizasyon alanları ortaya çıkar. Bu yeni kristal oluşum alanları, başlangıçta oluşan kristaller üzerinde kısmen düzenli olarak katmanlaşır, bu da tam olarak kaynaşmamalarına rağmen genişlemelerine izin verir.
Tam kristal kaynaşması ile birincil ve ikincil mineralizasyonun gerçekleştiği alanlar histolojik preparatta incelendiğinde, daha açık renkte ve yuvarlak kenarlı görünen bölgeler globüler dentin olarak kabul edilir. Aksine, histolojik preperatta daha koyu yay benzeri görülen bölgeler ise interglobüler dentin olarak kabul edilir. Bu bölgelerde, predentin içinde sadece birincil mineralizasyon meydana gelmiştir ve dentin globülleri tamamen kaynaşmaz. Bu nedenle, interglobüler dentin, globüler dentinden biraz daha az mineralizedir. İnterglobüler dentin, mine dentin sınırındaki kuronal dentinde ve dentin displazisi gibi bazı diş anomalilerinde özellikle belirgindir.
Sekonder dentin oluşumu
Sekonder dentin kök oluşumu bittikten sonra oluşur ve çok daha yavaş üretilir. Primer dentinin aksine dişin her yerinde eşit miktarda olacak şekilde oluşmaz bunun yerine dişin kuronuna daha yakın kesitlerde daha hızlı oluşur. Bu oluşma yaşam boyunca devam eder ve yaşlı bireylerde görülen daha dar kök kanalını açıklar.
Tersiyer dentin oluşumu
, travmanın şiddetine bağlı olarak ve travmaya yanıt olarak odontoblastlar ya da pulpadan gelen yedek odontoblastlar tarafından belirli bölgelerde üretilir. Tersiyer dentin, tepkisel veya onarıcı dentin olarak ikiye ayrılabilir. Tepkisel dentin, yaralanma odontoblast tabakasına zarar vermediğinde oluşturulur. Onarıcı dentin, yaralanma primer dentin katmanına hasar verebilecek kadar şiddetli olduğunda yedek odontoblastlar tarafından oluşturulur. Böylece, bu tersiyer dentin tipi, veya diş çürüğü gibi bir uyarana tepki olarak oluşur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dentinogenez dislerde buyuk oranda bulunan bir madde olan dentinin olusumudur Dentinogenez pulpanin dis duvarinda yer alan ozel bir biyolojik hucre tipi olan odontoblastlar tarafindan gerceklestirilir ve dis gelisiminin can safhasinin gec donemlerinde baslar Odontoblastlarin farklilasmasindan sonra gorulen dentin olusumunun farkli safhalari sonucunda farkli dentin tipleri uretilir mantle dentin primer dentin sekonder dentin ve tersiyer dentin Odontoblast farklilasmasiOdontoblastlar dental papilla hucrelerinden farklilasir Bu ic mine epitelinden IME salinan sinyal molekulleri ve buyume faktorleri ile gerceklesir Mantle dentin olusumuOdontoblastlar gelecekte dis tuberkulu olacak alana en yakin IME civari bolgenin etrafina organik matriks salgilamaya baslar Organik matris buyuk capli 0 1 0 2 mm capinda kolajen lifleri icerir Odontoblastlar disin merkezine dogru hareket etmeye baslar ve adi verilen bir uzanti olusturur Boylece dentin olusumu disin icine dogru ilerler Odontoblastik uzantilar hidroksiapatit kristallerinin salgilanmasina ve matrisin minerallesmesine neden olur mineralizasyon matriks vezikulleri nedeniyle olusur Bu mineralizasyon alani mantle dentin olarak bilinir ve genellikle yaklasik 20 150 mm kalinliginda bir tabakadir Primer dentin olusumuMantle dentin dental papillanin onceden var olan yapi taslarindan olusurken primer dentin farkli bir surecle olusur Odontoblastlarin boyutu artar ve bu sayede organik matriksin mineralizasyonuna katkida bulunacak hucre disi kaynaklari ortadan kaldirir Ek olarak daha buyuk odontoblastlar kollajenin daha kucuk miktarlarda salgilanmasina neden olur bu da mineralizasyonda daha siki duzenlenmis heterojen nukleasyona yol acar Diger molekuller de lipitler ve fosfolipitler gibi salgilanir Dentinogenez sirasinda mineralizasyonun nasil kontrol edildigi ile ilgili bazi tartismalar vardir Dis kokunde dentin uretimi yalnizca mine organinin servikal kivrimi yaninda bulunan olusumundan sonra gerceklesir Kok dentini kollajen liflerinin farkli yonelimi fosfoforin seviyelerinin muhtemelen daha az olmasi ve daha az mineralize olmasi nedeniyle disin kuronunda bulunan kuronal dentin olarak bilinir dentinden farkli olarak kabul edilir Dentin olgunlasmasi veya predentin mineralizasyonu birikiminden hemen sonra iki fazda gerceklesir primer ve sekonder Ilk olarak kalsiyum hidroksiapatit kristalleri predentin kollajen liflerinde globuller veya kalsosferler olusturur Bu sayede primer mineralizasyon fazi sirasinda genisleme ve kaynasma saglanir Daha sonra sekonder mineralizasyon asamasinda kismen mineralize predentin icinde globuller olustukca yeni mineralizasyon alanlari ortaya cikar Bu yeni kristal olusum alanlari baslangicta olusan kristaller uzerinde kismen duzenli olarak katmanlasir bu da tam olarak kaynasmamalarina ragmen genislemelerine izin verir Tam kristal kaynasmasi ile birincil ve ikincil mineralizasyonun gerceklestigi alanlar histolojik preparatta incelendiginde daha acik renkte ve yuvarlak kenarli gorunen bolgeler globuler dentin olarak kabul edilir Aksine histolojik preperatta daha koyu yay benzeri gorulen bolgeler ise interglobuler dentin olarak kabul edilir Bu bolgelerde predentin icinde sadece birincil mineralizasyon meydana gelmistir ve dentin globulleri tamamen kaynasmaz Bu nedenle interglobuler dentin globuler dentinden biraz daha az mineralizedir Interglobuler dentin mine dentin sinirindaki kuronal dentinde ve dentin displazisi gibi bazi dis anomalilerinde ozellikle belirgindir Sekonder dentin olusumuSekonder dentin kok olusumu bittikten sonra olusur ve cok daha yavas uretilir Primer dentinin aksine disin her yerinde esit miktarda olacak sekilde olusmaz bunun yerine disin kuronuna daha yakin kesitlerde daha hizli olusur Bu olusma yasam boyunca devam eder ve yasli bireylerde gorulen daha dar kok kanalini aciklar Tersiyer dentin olusumu travmanin siddetine bagli olarak ve travmaya yanit olarak odontoblastlar ya da pulpadan gelen yedek odontoblastlar tarafindan belirli bolgelerde uretilir Tersiyer dentin tepkisel veya onarici dentin olarak ikiye ayrilabilir Tepkisel dentin yaralanma odontoblast tabakasina zarar vermediginde olusturulur Onarici dentin yaralanma primer dentin katmanina hasar verebilecek kadar siddetli oldugunda yedek odontoblastlar tarafindan olusturulur Boylece bu tersiyer dentin tipi veya dis curugu gibi bir uyarana tepki olarak olusur Ayrica bakinizOdontoblastlar Dentin Dentinogenezis imperfektaKaynakca Ten Cate s Oral Histology Nanci Elsevier 2013 page 170 Ten Cate s Oral Histology Nanci Elsevier 2013 page 173 Ten Cate s Oral Histology Nanci Elsevier 2013 page 174 Illustrated Dental Embryology Histology and Anatomy Bath Balogh and Fehrenbach Elsevier 2011 page 156 157