Diş anatomisi, anatominin çalışma alanlarından biri olup insan dişi yapılarını inceler. Dişlerin gelişimi, görünüşü ve sınıflandırılması bu çalışma alanı içerisine girer. (Dişlerin birbiriyle temasıyla oluşan işlevleri bu alana girmez, bu oklüzyon ile incelenir.) Diş oluşumu doğumdan önce başlar ve dişlerin doğal morfolojisi o sıralarda belirginleşir. Diş anatomisi aynı zamanda taksonomik bir bilimdir. Dişleri ve onları oluşturan yapıları isimlendirmek çalışma alanı içerisine girer ve bu bilgiler diş tedavilerinde pratik bir amaca hizmet eder.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgzTHpjNEwwdGhiQ1ZETkNWQ01XTWxRelFsUWpGZlpHa2xRelVsT1Vac1pYSmZkbVZmY3lWRE15VkNRM1JmWkdrbFF6VWxPVVpzWlhKcExuQnVaeTh6TURCd2VDMUxZV3dsUXpRbFFqRmpKVU0wSlVJeFgyUnBKVU0xSlRsR2JHVnlYM1psWDNNbFF6TWxRa04wWDJScEpVTTFKVGxHYkdWeWFTNXdibWM9LnBuZw==.png)
Genellikle, 20 adet süt dişi ve 28-32 adet kalıcı diş bulunur. Son diş yani 8. diş olarak adlandırılan "yirmi yaş dişi" gelişmeyebilir. Süt dişlerin 10 tanesi maksillada (üst çene) ve diğer 10 tanesi mandibulada (alt çene) bulunur. Kalıcı dişlerin 16 tanesi maksillada ve geri kalan 16 tanesi mandibulada bulunur. Birçok diş ayırt edici özelliklere sahiptir.
Diş gelişimi
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh4THpFNUwwMXZiR0Z5YzJsdVpHVjJaV3h2Y0cxbGJuUXhNUzB5TkMwd05TNXFjR2N2TXpBd2NIZ3RUVzlzWVhKemFXNWtaWFpsYkc5d2JXVnVkREV4TFRJMExUQTFMbXB3Wnc9PS5qcGc=.jpg)
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTg1THprM0wxQkJUbDlVUlVWVVNDNXFjR2N2TkRVd2NIZ3RVRUZPWDFSRlJWUklMbXB3Wnc9PS5qcGc=.jpg)
Diş gelişimi embriyonik hücrelerden oluşma, gelişme ve ağza sürme aşamalarını içeren karmaşık bir süreçtir. Birçok farklı türün dişleri olsa da, bu türlerin diş gelişimi büyük ölçüde insanlarla aynıdır. Sağlıklı bir ağza sahip olmak için mine, dentin, sement ve periodonsiyumun hepsi fetal gelişim sırasında uygun gelişim aşamalarından geçmesi gereklidir. Süt dişlerin gelişimi 6-8. haftalarda rahimde başlar. Kalıcı dişlerin gelişimi ise rahimde 12. haftada başlar. Eğer dişler yaklaşık olarak bu zamanlarda gelişmeye başlamazsa bir daha hiç gelişmeyecektir.
Hatırı sayılır sayıda araştırma diş gelişimini başlatan süreçleri belirmeye odaklanmıştır. bir faktörün diş gelişiminde rol oynadığı genel kabul görmüştür. Diş tomurcuğu (diş germi de denir) dişi oluşturacak hücrelerin toplanmasına verilen isimdir ve üç kısımda incelenir: , ve .
Mine organı , , , oluşur. Bu hücreler mineyi ve üreten ameloblastları oluşturur. hücrelerinin daha derin dokulara doğru gelişimi, diş kökünün şeklini verecek olan oluşturur. Diş papillası, dentin-yapan hücreler olan odontoblastlara gelişecek hücreleri içerir. Ayrıca, dental papilla ve iç mine epiteli sınırı dişin tacına şeklini verir. Diş folikülü üç önemli hücreyi oluşturur: sementoblast, osteoblast ve fibroblast. Sementoblastlar dişin sementini yapar. Osteoblastlar diş kökleri etrafında oluşumunu sağlar. Fibroblastlar dişi sement ile alveol kemiğine bağlayacak olan geliştirir.
Diş gelişimi genellikle şu aşamalara ayrılır: tomurcuk, takke, çan aşamaları ve son olarak olgunlaşma. Diş gelişimini böyle aşamalara ayırmak süreklilik arz eden bir süreci kategorilendirme çabasıdır ve çoğunlukla gelişen bir dişin hangi aşamaya atanacağını karar vermek zordur. Bu karar aynı gelişen dişin farklı histolojik kesitlerinin farklı aşamalarda gibi görünmesi sebebiyle daha da karmaşık bir hal alabilir.
Dişler hangi takıma ait olduğu, hangi arkta, sınıfta, tipte ve tarafta olduğu göz önünde bulundurularak isimlendirilir. İki takım diş vardır, kalıcı takım ve süt takım. Süt dişleri yerine bebek dişleri ya da kalıcı dişler yerine daimi dişler veya yetişkin dişler denilebilir. "Succedaneous" terimi yerine geçen anlamına gelir ve süt dişlerinin yerine geçen kalıcı dentisyonu anlatmak için kullanılır. bu dişleri bir grup olarak da ifade edebilir. Dahası, isim dişin hangi arkta bulunduğuna da bağlıdır. "Maksiller" terimi üst çenede bulunan dişleri anlatırken, "mandibular" terimi alt çenedeki dişleri anlatmak için kullanılır. Dişler dört sınıfa ayrılır: kesiciler, köpek dişleri, küçük azılar, azılar. Küçük azılar yalnızca kalıcı dişlerde bulunur, süt dişlerinde küçük azı bulunmaz. Her sınıftaki dişler farklı özelliklerle sınıflandırılabilir. Kesiciler, orta ve yan kesiciler şeklinde; küçük azılar, 1. ve 2. küçük azı; azılar, 1., 2. ve 3. azı olarak sınıflandırılır. Dişin ağzın hangi tarafında bulunduğu da dişin isimlendirilmesinde kullanılabilir. Örneğin şu şekilde bir isimlendirme olabilir: "kalıcı maksiller sol yan kesici diş."
Numaralandırma sistemleri
Belirli bir dişi göstermek için kullanılan birçok numaralandırma sistemi bulunur. En yaygın olan üç sistem; FDI Dünya Diş Hekimleri Birliği numaralandırması, Üniversal numaralandırma sistemi ve Palmer numaralandırma yöntemidir. FDI sistemi Dünya çapında, Amerikan sistemi olarak da bilinen üniversal sistem Birleşik Devletler'de geniş çapta kullanılır.
Her ne kadar FDI Dünya Diş Hekimleri Birliği numaralandırması yerini alsa da Palmer numaralandırması Birleşik Krallık'ta diş hekimleri ve diş hekimliği öğrencileri tarafından kullanılmaya devam ediyor. 1861'de fikri geliştiren Avusturyalı diş hekimi ithafen aslen "Zsigmondy sistemi" denir. Zsigmondy bu sistemde dişlerin hangi çeyrekte olduğunu göstermek için Zsigmondy köşelerini kullanmıştır. Palmer numaralandırması dişin hangi çeyrekte bulunduğu gösteren semboller ile (┘└ ┐┌) diş hekiminin bakış açısından dişin orta hattan itibaren konumunu gösteren sayıları içerir. Kalıcı dişler 1-8 arasında ve süt dişleri A-E arasında ifade edilir.
Üniversal numaralandırma sistemi her bir diş için eşsiz harf ya da sayı kullanır. A-T arasındaki büyük harfler süt dişler için ve 1-32 arasındaki sayılar kalıcı dişler için kullanılır. "1" ile temsil edilen diş sağ maksiller üçüncü azı dişidir ve üst dişlerde sola doğru sayılmaya devam edilir. 16 numara ile çenenin sonuna gelinir ve alt çeneye geçilir. 17 ile temsil edilen diş sol mandibular üçüncü molar ile saymaya başlanır ve alt dişlerde sağa doğru sayılır.
FDI sistemi iki-rakamlı numaralandırma sistemi kullanır. Bu iki rakamdan ilki dişin hangi çeyrekte olduğunu ve ikinci rakam yüzün orta hattından itibaren dişin numarasını temsil eder. Kalıcı dişler için üst sağ dişler "1", üst sol dişler "2", alt sol dişler "3", alt sağ dişler "4" ile başlayacak şekilde gösterilir. Süt dişler için bu dizim 5, 6, 7, 8 şeklinde sırasıyla üst sağ, üst sol, alt sol, alt sağ gösterecek şekilde numaralandırılır.
Sonuç olarak bir dişi tanımlamak için hangi numaralandırma sisteminin kullanıldığına bağlı olarak üç farklı yol kullanılır. Kalıcı sağ maksiller orta kesici diş FDI sisteminde "11", üniversal sistemde "8" ve Palmer yönteminde 1┘ şeklinde numaralandırılır. Yaygın bir numaralandırma yöntemi kullanılıyorsa ve hangi yöntem kullanıldığı belirtilmemişse ya da kişi tarafından varsayılan bir yöntem benimsenmemişse bu durum karışıklığa yol açabilir. Örneğin "12" numaralandırması üniversal sistemde kalıcı sol maksiller birinci azı dişini ifade ederken FDI sistemde kalıcı sağ maksiller yan kesici dişi anlatır. Bu karışıklığı önlemek için kullanılan numaralandırma belirtilmelidir.
1891'de sekiz dişli çeyrek sisteminde bir varyasyon buldu. Bu sistemde (+) artı ve (-) eksi işaretleri dişin üst ya da alt çeyrekte bulunduğunu göstermek için kullanılır ve işaretin dişin sıra numarasının sağına ya da soluna yazılmasına göre de hangi tarafta olduğu anlaşılır. Örneğin; +1 sağ üst orta kesici diş, 1- sol üst orta kesici diş. Süt dişler üst sağda 05+'den 01+'e olacak şekilde, sol altta -01'den -05'e olacak şekilde numaralandırılır. Sistem Danimarka'da halen kullanılmaktadır.
Anatomik yapılar
Taç ve kök
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTg1THpreUwxQmxjbWx2Wkc5dWRHbDFiUzV6ZG1jdk1qSXdjSGd0VUdWeWFXOWtiMjUwYVhWdExuTjJaeTV3Ym1jPS5wbmc=.png)
Taç ya da kuron terimi iki şekilde de kullanılabilir. Bir dişin anatomik kuronu mine sement sınırı ya da dişin "boynu" üzerindeki alana işaret eder. Tamamen mine ile kaplıdır. "Klinik kuron" terimi ise ağız içerisindeki görünen dişin herhangi bir parçasını anlatmak için kullanılabilir ama kural olarak yalnızca "kuron" anatomik kuronu anlatır. Kuron dentin yapılıdır ve içerisinde pulpa odası bulunur. Kuron diş sürmeden önce kemik ile çevrilidir ama diş sürmesi gerçekleştikten sonra anatomik olarak normal ve klinik olarak sağlıklı bir ağızda kuron genellikle tamamen görünürdür.
Anatomik kök mine sement sınırı altında bulunur ve sement ile kaplıdır. Klinik kök ise dişin ağızda görünmeyen herhangi bir bölümüne denebilir. Benzer şekilde, çoğu zaman anatomik kök kastedilir. Dentin içerisinde pulpa odası bulunan kökün çoğunun yapısına katılır. Bir dişin bir ya da daha fazla sayıda kökü olabilir. Köpek dişlerinin ve birçok küçük azının, maksiller birinci küçük azı hariç, tek kökü vardır. Maksiller birinci küçük azının ve mandibular azıların genellikle iki kökü vardır. Maksiller azıların genellikle üç kökü vardır. Diş kemik içerisinde bir tutturucu yapı ile desteklenmiştir. Bu yapıya periodonsiyum denir ve kök ile ilişki içerisindedir.
Yüzeyler
Yanak veya dudak tarafına bakan yüzeylere fasial yüz ve dil tarafına bakan yüzeylere lingual yüz denir. Fasial yüzler bukkal (arka dişlerde yanağa bakan) ve labial (ön dişlerde dudağa bakan) olarak iki alt gruba ayrılır. Lingual yüzeyler, arkasında bulunan maksiller dişler için palatal yüzey olarak da tanımlanabilir.
Çiğnemede görev alan yüzeyler ön dişler için insizal arka dişler için oklüzal olarak bilinir. Kuron ve kök sınırında yer alan yüzeylere servikal, dişin apeksinin yakınlarında yer alanlara ise apikal denir. Apeksi (dişin kökünün ucunu) saran dokuya periapikal doku denir. Mezial ve distal kelimeleri de tanımlamalarda kullanılır. "Mezial" yüzün orta hattına yakın yüzü işaret eder. Yüzün orta hatta gözlerin tam ortasından başlayıp burundan aşağı inen ve iki orta kesici dişin ortasından geçen dikey eksene denir. Orta hattan uzakta olan yüzeyler distal yüz olarak tanımlanır.
Tüberkül
Tüberkül arka dişlerin oklüzal yüzlerinde ve kaninlerde (köpek dişlerinde) bulunan yükseltilerdir. Dişin yüzeyi büyük ölçüde katkısı vardır. Kaninlerin bir adet tüberkülü vardır. Maksiller premolarların (küçük azıların) ve mandibular birinci premolarların genellikle iki tüberkülü vardır. Mandibular ikinci premoların genellikle üç tüberkülü vardır - bir bukkalde iki lingualde. Maksiller molarların (azıların) iki bukkal tüberkülü ve iki lingual tüberkülü vardır. Bazen maksiller birinci molarlarda görülen beşinci tüberküle denir. Mandibular molarlarda beş ya da dört tüberkül vardır.
Singulum
Singulum ön dişlerin lingual yüzünün servikal üçlüsünde bulunan ve korseye benzeyen meziodistal dışbukeyliktir. Genellikle ters-V şeklinde kendini gösterir ve görünüşü korseye benzetilebilir. Tüm ön dişler lob denilen dört adet gelişim merkezinden oluşmuştur. Üçü dişin fasial yüzünde ve biri lingual yüzünde bulunur. Singulum, lingualdaki gelişim lobundan meydana gelir. Lingual yüzeyin servikal üçlüsü büyük ölçüde singulumdan meydana gelir. Alt kesicilerde, singulum daha az gelişmiştir ya da yoktur. Maksiller kaninlerin büyük, iyi gelişmiş singulumları varken mandibular kaninlerinin singulumları daha düz (smooth) ve yuvarlaktır.
Sırtlar
Sırtlar dişteki doğrusal, düz yükseltilerdir ve konumlarına göre isimlendirilirler. Bukkal sırt, premolarların bukkal yüzeylerinin neredeyse merkezinde yer alıp serviko-oklüzal hat üzerinde bulunur. Labial sırt, kaninlerin labial yüzeylerinin neredeyse merkezinde yer alıp serviko-insizal hat üzerinde bulunur. Lingual sırt çoğu kaninde singulumun bir uzantısı olarak başlayıp tüberkül tepesine kadar uzanır. Servikal sırt kuronun bukkal yüzeyinin servikal üçlüsünde mezio-distal hat üzerinde bulunur. Bunlar süt dişleri dahil kalıcı molarlar hariç olmak üzere tüm dişlerde bulunur.
Tüberkül sırtları, tüberkül teperinden yayılan sırtlardır. Mezial ve distal olmak üzere iki kenar (marjinal) sırt bulunur ve tüm dişlerde görülür. Ön dişlerde, lingual yüzeyin mezial ve distal kenarlarında ve arka dişlerde, oklüzal yüzeyin mezial ve distal kenarlarında yerleşmişlerdir. Üçgensel sırtlar premolarların ve molarların tüberkül tepesinden merkezi oluğuna uzanan çıkıntılardır. Transvers sırtlar, arka dişlerde iki üçgensel sırtın bir araya gelmesiyle oluşur. Oblik sırt, maksiller molarların oklüzal yüzeylerinde bulunur. Meziolingual tüberkülün distal tüberkül sırtının ve distobukkal tüberkülün üçgensel sırtının birleşmesiyle oluşur. Oblik sırt genellikle merkezi fossanın distal sınırlarını oluşturur.
Gelişimsel oluk
Gelişimsel oluklar, dişin gelişimi sürecinde meydana gelmiş dişin yüzeylerinde görülen oluklardır. En az sayıda gelişimsel olukların görüldüğü dişler mandibular orta ve yan kesici dişlerdir. Ancak kaninler en belirgin gelişimsel olukları gösterir çünkü kemiğe çok güçlü tutunurlar.
Embraşürler
Embraşürler yan yana bulunan dişlerin proksimal yüzeylerin arasında bulunan üçgen şeklindeki boşluklardır. Embraşürlerin sınırları; gingivanın interdental papillası, yandaki diş ve iki dişin buluştuğu kontakt noktasıdır. Her kontakt bölgesinde dört embraşür bulunur: fasial (bukkal veya labial), lingual (palatal), oklüzal ya da insizal ve servikal ya da interproksimal boşluk. Servikal embraşür genellikle gingivanın interdental papillası ile doludur, fazla miktarda gingival doku kaybı neticesinde siyah üçgen ya da görülebilir.
Embraşürlerin üç işlevi vardır. Dişler arasındaki fazladan yiyeceğin diş etine baskı yapmayacak şekilde çıkması için yol açarlar. Dişlerin kendini daha fazla temizleyebilmesi için mekanizma sağlarlar. Son olarak, besinin dokuları yeterince uyarabilmesi için uygun açıyı sağlayarak diş etini aşırı sürtünmeye bağlı travmadan korur.
Mamelonlar
ön dişlerin insizal kenarlarında üç küçük tümsek olarak kendini gösterir. Bunlar dişin gelişimini sağlayan üç lobun kalıntısıdır ki dördüncü lob singulumu oluşturur. Bu yüzey bağlı olarak en erken yıpranan yüzey olduğundan yaşlı insanlarda mamelon görülemeyebilir. Aslında bu özellik en iyi ağza yeni sürmüş dişlerde görülebilir. Not, yetişkinlerde mamelon görülmesi maloklüzyon belirtilerindendir.
Dişlerin ayırt edici özellikleri
Kesiciler
Kesiciler ön dişlerdir ve üst arkta 4 adet, alt arkta 4 adet olmak üzere toplamda 8 adet kesici bulunur. Çiğneme sırasında besinleri kesme işlevi görür. Bu dişlerde tüberkül bulunmaz. Onun yerine yemek yerken kullanılan dişin bir yüzeyi olan insizal sırt ya da kesici kenar bulunur. Benzer olsalar da süt ile kalıcı kesiciler arasında birkaç küçük fark bulunur.
Maksiller orta kesici
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh3THpBekx6QTJMVEV3TFRBMmNtbG5hSFJqWlc1MGNtRnNhVzVqYVhOdmNpNXFjR2N2TWpJd2NIZ3RNRFl0TVRBdE1EWnlhV2RvZEdObGJuUnlZV3hwYm1OcGMyOXlMbXB3Wnc9PS5qcGc=.jpg)
Maksiller orta kesici dişler ağzın ön kısmında üstte ve ortada bulunduklarından en görülür dişlerdir ve maksiller yan kesici dişlerin mezialine yerleşmişlerdir. Süt maksiller orta kesicinin ortalama boyu 16 mm, kuron boyu 6 mm ve kök boyu 10 mmdir. Kalıcı maksiller orta kesici dişe kıyasla, kök - kuron boyu oranı süt dişte daha büyüktür. Kuronun meziodistal çapı, servikoinsizal çapından daha büyüktür böylece labial bakış açısından diş boyuna kıyasla daha geniş gözükür.
Kalıcı maksiller orta kesici diş herhangi bir ön dişe göre meziodistal olarak en geniş diştir. Komşu yan kesiciden daha geniş olmakla birlikte labial yüzeyi pek dışbükey değildir. Sonuç olarak, orta kesici en çok dikdörtgen ya da kareye benzeyen diş denilebilir. Mezial insizal kenarı, distal insizal kenarından daha keskindir. Bu diş ağza ilk sürdüğünde, insizal kenarında üç yuvarlak özellik görülür bunlara mamelonlar denir. Mamelonlar minenin sürtünme sebebiyle aşınmasıyla birlikte kaybolur.
Maksiller yan kesici
Maksiller yan kesici, maksiller orta kesicinin distaline yerleşmiştir ve iki maksiller kaninin mezialindedir.
Mandibular orta kesici
Mandibular orta kesici çenede yüzün orta hattının hemen yanına konumlanmıştır. Her iki mandibular yan kesicinin mezialindedir.
Mandibular yan kesici
Mandibular yan kesici her iki mandibular orta kesicinin distaline ve kaninlerin mezialine yerleşmiştir.
Köpek dişi (kanin)
Her iki maksiller ve mandibular kanin için ağzın "köşe taşı" denir çünkü orta hattan üç diş uzağa yerleşirler ve azılarla kesicileri birbirinden ayırırlar. Kaninlerin konumu aynı zamanda çiğneme sırasında azılar ve kesiciler arasında tamamlayıcı görevi görerek çift-fonksiyonluluğunu da yansıtır. Bununla beraber kaninlerin en işlevsel görevi besinleri parçalamaktır. Kaninlerde yalnızca bir adet tüberkül bulunur ve etobur hayvanlardaki prehensil (kavrayıcı) dişlere benzerler. Benzer olsalar da küçük farklar bulunur.
Maksiller kanin
Maksiller kanin, maksiller yan kesicilerin distalinde ve maksiller birinci premoların (küçük azının) mezialinde yerleşmiştir. Kök apeksinden insizal kenara olan toplam uzunluk bakımından ağızdaki en uzun diştir.
Mandibular kanin
Mandibular kaninler yan kesicilerin distalinde mandibular birinci premolarların mezialinde konumlanmıştır.
Küçük azı (premolar)
Premolarlar kaninlerin distalinde molarların (azıların) mezialinde bulunurlar. Birinci ve ikinci olmak üzere iki alt gruba ayrılırlar. İşlevleri değişiklik gösterebilir. Süt premolarlar yoktur. Süt dişlerinde premolar görevi gören dişler süt molarlardır.
Maksiller birinci premolar
Maksiller birinci premolar, maksiller kaninlerin distalinde maksiller ikinci premoların mezialinde yerleşmiştir. Bu premoların işlevi, çiğneme esnasında temel hareketlerden olan besinleri parçalama görevi bakımından kaninlere benzerdir. Maksiller birinci premolarlarda iki adet tüberkül bulunur ve bukkal tüberkül etobur hayvanlardaki prehensil dişlere benzeyecek kadar keskindir. Servikal üçlüsünde köke doğru genişleyen ayırt edici bir içbükeylik vardır. Maksiller birinci premolarların kökü ikiye çatallanır ve bu çatallanmaya bifurkasyon denir.
Maksiller ikinci premolar
Makisller ikinci premolar, maksiller birinci premoların distalinde ve maksiller birinci moların mezialinde konumlanmıştır. Bu premoların işlevi, çiğneme esnasındaki temel hareketlerden olan öğütme görevi bakımından molarlar ile benzerdir. Maksiller ikinci premolarda iki tüberkül bulunur ancak her ikisi de maksiller birinci premolarlardakinden daha az keskindir.
Mandibular birinci premolar
Mandibular birinci premolar, kaninlerin distalinde ve mandibular ikinci premolarların mezialine yerleşmiştir. Bu premoların işlevi, çiğneme esnasındaki temel hareketlerden olan parçalama bakımından kaninler ile benzerdir. Mandibular birinci premolarların iki tüberkülü vardır. Bukkal yüzdeki büyük ve keskindir. Lingual yüzdeki tüberkül küçük ve işlevsiz olduğundan çiğneme sırasında etkili değildir bu sebeple mandibular birinci premolar küçük bir kanine benzetilebilir.
Mandibular ikinci premolar
Mandibular ikinci premolar, mandibular birinci premoların distalinde ve mandibular birinci moların mezialine yerleşmiştir. Bu premoların işlevi çiğneme esnasında mandibular birinci molara yardımcı olmaktır. Mandibular ikinci premoların üç tüberkülü vardır. Bukkal yüzdeki tüberkül daha büyüktür. Lingual tüberküller gelişmiş ve işlevseldir yani çiğneme esasında yardımcı görev görürler. Bu sebeple mandibular birinci premolar küçük bir kanine benzerken mandibular ikinci premolar daha çok birinci molara benzer.
Azı (molar)
Molar dişler ağzın en arkasındaki dişlerdir. İşlevleri çiğneme esnasında besini ezmek ve öğütmektir. Tüberkül sayıları insanlara ve dişe göre değişse de görünüşleri benzerdir. İşlevleri benzer olsa da kalıcı molarlar ile süt molarlar arasında çok büyük farklar vardır. Kalıcı maksiller molarların en üstün dişler olduğu düşünülmektedir. Her ne kadar ismi "molar" olsa da süt molarların arkasından kalıcı "premolarlar" gelmektedir. Üçüncü molarlar yaygın olarak yirmi yaş dişi olarak bilinir.
Maksiller birinci molar
Maksiller birinci molar, maksiller ikinci premoların distalinde ve maksiller ikinci moların mezialinde bulunur. Genellikle maksiller molarda ikisi bukkal ikisi palatal yüzeyde olmak üzere dört adet tüberkül bulunur. Çoğu zaman dişin meziolingual yüzünde beşinci bir tüberkül olan Carabelli tüberkülü bulunur.
Maksiller ikinci molar
Maksiller ikinci molar, maksiller birinci moların distalinde ve maksiller üçüncü moların mezialinde bulunur. Süt dişlerde maksiller ikinci molar diş ağızdaki son diş olduğundan bu cümle yalnızca kalıcı dişler için doğrudur. Süt maksiller ikinci premolar oblik sırta sahip olması en muhtemel diştir. İkisi bukkalde ikisi palatalde olmak üzere maksiller molarlarda dört adet tüberkül vardır.
Maksiller üçüncü molar
Maksiller üçüncü molar, maksiller ikinci moların distalinde yerleşmiştir ve arkasında başka bir diş yoktur. Süt dişlerde maksiller üçüncü molar yoktur. Maksiller molarlarda genellikle ikisi bukkalde ikisi palatalde olmak üzere dört tüberkül olur ancak bu diş için o kadar çok çeşitlilik söz konusudur ki yapılan herhangi bir spesifik üçüncü molar tanımlaması tümü için geçerli olmayacaktır.
Mandibular birinci molar
Mandibular birinci molar, mandibular ikinci premoların distalinde ve mandibular ikinci moların mezialinde konumlanmıştır. Mandibular arkta bulunur ve maksiller birinci molar ile maksiller ikinci premolara karşı kapanır. Bu düzen Sınıf I oklüzyon olarak bilinir. Genellikle beş adet iyi gelişmiş tüberkülleri bulunur ve bunların ikisi bukkalde ikisi lingualde ve biri distaldedir.
Mandibular ikinci molar
Mandibular ikinci molar, mandibular birinci moların distalinde ve mandibular üçüncü moların mezialindedir. Süt dişlerde mandibular ikinci molar ağızdaki son diş olduğu için bu yalnızca kalıcı dişler için doğrudur. Mandibular birinci molara göre bireyler arasında daha fazla çeşitlilik olsa da mandibular ikinci molarlarda ikisi bukkalde ikisi lingualde olmak üzere dört tüberkül bulunur.
Mandibular üçüncü molar
Mandibular üçüncü molar, mandibular ikinci moların distaline yerleşmiştir ve daha arkasında bir diş bulunmamaktadır. Süt dişlerde mandibular üçüncü molar yoktur. Bu diş için çok fazla sayıda çeşitlilik olduğundan yapılan herhangi bir spesifik üçüncü molar tanımı her diş için geçerli olmayacaktır.
Kaynakça
- ^ a b Blinkhorn A, Choi C, Paget H (1998). "An investigation into the use of the FDI tooth notation system by dental schools in the UK". Eur J Dent Educ. 2 (1). ss. 39-41. doi:10.1111/j.1600-0579.1998.tb00034.x. (PMID) 9588962.
- ^ a b c A. R. Ten Cate, Oral Histology: Development, Structure, and Function, 5th ed. (Saint Louis: Mosby-Year Book, 1998), p. 81. .
- ^ Ross, Michael H., Gordon I. Kaye, and Wojciech Pawlina. Histology: a text and atlas. 4th edition, p. 453. 2003. .
- ^ Huszár G (1989). "[The role of the life and works of Adolf Zsigmondy and Ottó Zsigmondy in the history of dentistry]". Fogorv Sz. 82 (12). ss. 357-63. (PMID) 2689240.
- ^ Havale, R.; Sheetal, B. S.; Patil, R.; Hemant Kumar, R.; Anegundi, R. T.; Inushekar, K. R. (1 Haziran 2015). "Dental notation for primary teeth: a review and suggestion of a novel system". European Journal of Paediatric Dentistry. 16 (2). ss. 163-166. ISSN 1591-996X. (PMID) 26147826.
- ^ Clemente, Carmine (1987). Anatomy, a regional atlas of the human body. Baltimore: Urban & Schwarzenberg. ISBN .
- ^ Gray, Henry. XI. Splanchnology. 2a. The Mouth 11 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., from "Gray's Anatomy of the Human Body". 20th U.S. edition. 1918.
- ^ Johnson, Clarke. "Biology of the Human Dentition 30 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Webarşiv şablonunda hata:
|url=
value. Boş. ", 1998. Page accessed on January 24, 2007. - ^ Ash, Major M. and Stanley J. Nelson. Wheeler’s Dental Anatomy, Physiology, and Occlusion. 8th edition. 2003. p. 105. .
- ^ a b Ash, Major M. and Stanley J. Nelson. Wheeler’s Dental Anatomy, Physiology, and Occlusion. 8th edition. 2003. p. 177. .
- ^ Ash, Major M. and Stanley J. Nelson. Wheeler’s Dental Anatomy, Physiology, and Occlusion. 8th edition. 2003. p. 198. .
- ^ "Maxillary and Mandibular Canines 15 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", hosted on the University of Oklahoma College of Dentistry 12 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . website. Page accessed May 13, 2007.
- ^ Ash, Major M. and Stanley J. Nelson. Wheeler’s Dental Anatomy, Physiology, and Occlusion. 8th edition. 2003. p. 11. .
- ^ Ash, Major M. and Stanley J. Nelson. Wheeler’s Dental Anatomy, Physiology, and Occlusion. 8th edition. 2003. p. 75. .
- ^ The Permanent Incisor Teeth 5 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Webarşiv şablonunda hata:
|url=
value. Boş. , hosted by the University of Illinois at Chicago (UIC), accessed on June 8, 2006. - ^ The Premolar Teeth 3 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., hosted by the University of Illinois at Chicago (UIC) 11 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . website. Page accessed May 16, 2007.
Dış bağlantılar
- Diş Anatomisi ve Fizyolojisi 1 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dis anatomisi anatominin calisma alanlarindan biri olup insan disi yapilarini inceler Dislerin gelisimi gorunusu ve siniflandirilmasi bu calisma alani icerisine girer Dislerin birbiriyle temasiyla olusan islevleri bu alana girmez bu okluzyon ile incelenir Dis olusumu dogumdan once baslar ve dislerin dogal morfolojisi o siralarda belirginlesir Dis anatomisi ayni zamanda taksonomik bir bilimdir Disleri ve onlari olusturan yapilari isimlendirmek calisma alani icerisine girer ve bu bilgiler dis tedavilerinde pratik bir amaca hizmet eder Kalici ve sut dislerini gosteren dis diyagrami Genellikle 20 adet sut disi ve 28 32 adet kalici dis bulunur Son dis yani 8 dis olarak adlandirilan yirmi yas disi gelismeyebilir Sut dislerin 10 tanesi maksillada ust cene ve diger 10 tanesi mandibulada alt cene bulunur Kalici dislerin 16 tanesi maksillada ve geri kalan 16 tanesi mandibulada bulunur Bircok dis ayirt edici ozelliklere sahiptir Dis gelisimiBirinci ikinci ve ucuncu azi disleri sagdan sola farkli buyume asamalarinda goruluyor 64 yasinda erkek bireyin dislerinin panoramik rontgeni Gorulen tedaviler 20 yuzyilin ikinci yarisinda Avrupa da yapilmistir Dis gelisimi embriyonik hucrelerden olusma gelisme ve agza surme asamalarini iceren karmasik bir surectir Bircok farkli turun disleri olsa da bu turlerin dis gelisimi buyuk olcude insanlarla aynidir Saglikli bir agza sahip olmak icin mine dentin sement ve periodonsiyumun hepsi fetal gelisim sirasinda uygun gelisim asamalarindan gecmesi gereklidir Sut dislerin gelisimi 6 8 haftalarda rahimde baslar Kalici dislerin gelisimi ise rahimde 12 haftada baslar Eger disler yaklasik olarak bu zamanlarda gelismeye baslamazsa bir daha hic gelismeyecektir Hatiri sayilir sayida arastirma dis gelisimini baslatan surecleri belirmeye odaklanmistir bir faktorun dis gelisiminde rol oynadigi genel kabul gormustur Dis tomurcugu dis germi de denir disi olusturacak hucrelerin toplanmasina verilen isimdir ve uc kisimda incelenir ve Mine organi olusur Bu hucreler mineyi ve ureten ameloblastlari olusturur hucrelerinin daha derin dokulara dogru gelisimi dis kokunun seklini verecek olan olusturur Dis papillasi dentin yapan hucreler olan odontoblastlara gelisecek hucreleri icerir Ayrica dental papilla ve ic mine epiteli siniri disin tacina seklini verir Dis folikulu uc onemli hucreyi olusturur sementoblast osteoblast ve fibroblast Sementoblastlar disin sementini yapar Osteoblastlar dis kokleri etrafinda olusumunu saglar Fibroblastlar disi sement ile alveol kemigine baglayacak olan gelistirir Dis gelisimi genellikle su asamalara ayrilir tomurcuk takke can asamalari ve son olarak olgunlasma Dis gelisimini boyle asamalara ayirmak sureklilik arz eden bir sureci kategorilendirme cabasidir ve cogunlukla gelisen bir disin hangi asamaya atanacagini karar vermek zordur Bu karar ayni gelisen disin farkli histolojik kesitlerinin farkli asamalarda gibi gorunmesi sebebiyle daha da karmasik bir hal alabilir Disler hangi takima ait oldugu hangi arkta sinifta tipte ve tarafta oldugu goz onunde bulundurularak isimlendirilir Iki takim dis vardir kalici takim ve sut takim Sut disleri yerine bebek disleri ya da kalici disler yerine daimi disler veya yetiskin disler denilebilir Succedaneous terimi yerine gecen anlamina gelir ve sut dislerinin yerine gecen kalici dentisyonu anlatmak icin kullanilir bu disleri bir grup olarak da ifade edebilir Dahasi isim disin hangi arkta bulunduguna da baglidir Maksiller terimi ust cenede bulunan disleri anlatirken mandibular terimi alt cenedeki disleri anlatmak icin kullanilir Disler dort sinifa ayrilir kesiciler kopek disleri kucuk azilar azilar Kucuk azilar yalnizca kalici dislerde bulunur sut dislerinde kucuk azi bulunmaz Her siniftaki disler farkli ozelliklerle siniflandirilabilir Kesiciler orta ve yan kesiciler seklinde kucuk azilar 1 ve 2 kucuk azi azilar 1 2 ve 3 azi olarak siniflandirilir Disin agzin hangi tarafinda bulundugu da disin isimlendirilmesinde kullanilabilir Ornegin su sekilde bir isimlendirme olabilir kalici maksiller sol yan kesici dis Numaralandirma sistemleri Belirli bir disi gostermek icin kullanilan bircok numaralandirma sistemi bulunur En yaygin olan uc sistem FDI Dunya Dis Hekimleri Birligi numaralandirmasi Universal numaralandirma sistemi ve Palmer numaralandirma yontemidir FDI sistemi Dunya capinda Amerikan sistemi olarak da bilinen universal sistem Birlesik Devletler de genis capta kullanilir Her ne kadar FDI Dunya Dis Hekimleri Birligi numaralandirmasi yerini alsa da Palmer numaralandirmasi Birlesik Krallik ta dis hekimleri ve dis hekimligi ogrencileri tarafindan kullanilmaya devam ediyor 1861 de fikri gelistiren Avusturyali dis hekimi ithafen aslen Zsigmondy sistemi denir Zsigmondy bu sistemde dislerin hangi ceyrekte oldugunu gostermek icin Zsigmondy koselerini kullanmistir Palmer numaralandirmasi disin hangi ceyrekte bulundugu gosteren semboller ile dis hekiminin bakis acisindan disin orta hattan itibaren konumunu gosteren sayilari icerir Kalici disler 1 8 arasinda ve sut disleri A E arasinda ifade edilir Universal numaralandirma sistemi her bir dis icin essiz harf ya da sayi kullanir A T arasindaki buyuk harfler sut disler icin ve 1 32 arasindaki sayilar kalici disler icin kullanilir 1 ile temsil edilen dis sag maksiller ucuncu azi disidir ve ust dislerde sola dogru sayilmaya devam edilir 16 numara ile cenenin sonuna gelinir ve alt ceneye gecilir 17 ile temsil edilen dis sol mandibular ucuncu molar ile saymaya baslanir ve alt dislerde saga dogru sayilir FDI sistemi iki rakamli numaralandirma sistemi kullanir Bu iki rakamdan ilki disin hangi ceyrekte oldugunu ve ikinci rakam yuzun orta hattindan itibaren disin numarasini temsil eder Kalici disler icin ust sag disler 1 ust sol disler 2 alt sol disler 3 alt sag disler 4 ile baslayacak sekilde gosterilir Sut disler icin bu dizim 5 6 7 8 seklinde sirasiyla ust sag ust sol alt sol alt sag gosterecek sekilde numaralandirilir Sonuc olarak bir disi tanimlamak icin hangi numaralandirma sisteminin kullanildigina bagli olarak uc farkli yol kullanilir Kalici sag maksiller orta kesici dis FDI sisteminde 11 universal sistemde 8 ve Palmer yonteminde 1 seklinde numaralandirilir Yaygin bir numaralandirma yontemi kullaniliyorsa ve hangi yontem kullanildigi belirtilmemisse ya da kisi tarafindan varsayilan bir yontem benimsenmemisse bu durum karisikliga yol acabilir Ornegin 12 numaralandirmasi universal sistemde kalici sol maksiller birinci azi disini ifade ederken FDI sistemde kalici sag maksiller yan kesici disi anlatir Bu karisikligi onlemek icin kullanilan numaralandirma belirtilmelidir 1891 de sekiz disli ceyrek sisteminde bir varyasyon buldu Bu sistemde arti ve eksi isaretleri disin ust ya da alt ceyrekte bulundugunu gostermek icin kullanilir ve isaretin disin sira numarasinin sagina ya da soluna yazilmasina gore de hangi tarafta oldugu anlasilir Ornegin 1 sag ust orta kesici dis 1 sol ust orta kesici dis Sut disler ust sagda 05 den 01 e olacak sekilde sol altta 01 den 05 e olacak sekilde numaralandirilir Sistem Danimarka da halen kullanilmaktadir Anatomik yapilarTac ve kok Dis fibroz atasmanlarla onu cevreleyen dis eti dokusuna ve alveol kemigine C tutunmustur Gingival fiberler H sementten B cikip birlesim epitelinin hemen apikalindeki gingivaya tutunur Periodontal ligament fiberleri I J ve K sementten cikip alveol kemiginin bitisik korteksine tutunur Tac ya da kuron terimi iki sekilde de kullanilabilir Bir disin anatomik kuronu mine sement siniri ya da disin boynu uzerindeki alana isaret eder Tamamen mine ile kaplidir Klinik kuron terimi ise agiz icerisindeki gorunen disin herhangi bir parcasini anlatmak icin kullanilabilir ama kural olarak yalnizca kuron anatomik kuronu anlatir Kuron dentin yapilidir ve icerisinde pulpa odasi bulunur Kuron dis surmeden once kemik ile cevrilidir ama dis surmesi gerceklestikten sonra anatomik olarak normal ve klinik olarak saglikli bir agizda kuron genellikle tamamen gorunurdur Anatomik kok mine sement siniri altinda bulunur ve sement ile kaplidir Klinik kok ise disin agizda gorunmeyen herhangi bir bolumune denebilir Benzer sekilde cogu zaman anatomik kok kastedilir Dentin icerisinde pulpa odasi bulunan kokun cogunun yapisina katilir Bir disin bir ya da daha fazla sayida koku olabilir Kopek dislerinin ve bircok kucuk azinin maksiller birinci kucuk azi haric tek koku vardir Maksiller birinci kucuk azinin ve mandibular azilarin genellikle iki koku vardir Maksiller azilarin genellikle uc koku vardir Dis kemik icerisinde bir tutturucu yapi ile desteklenmistir Bu yapiya periodonsiyum denir ve kok ile iliski icerisindedir Yuzeyler Yanak veya dudak tarafina bakan yuzeylere fasial yuz ve dil tarafina bakan yuzeylere lingual yuz denir Fasial yuzler bukkal arka dislerde yanaga bakan ve labial on dislerde dudaga bakan olarak iki alt gruba ayrilir Lingual yuzeyler arkasinda bulunan maksiller disler icin palatal yuzey olarak da tanimlanabilir Cignemede gorev alan yuzeyler on disler icin insizal arka disler icin okluzal olarak bilinir Kuron ve kok sinirinda yer alan yuzeylere servikal disin apeksinin yakinlarinda yer alanlara ise apikal denir Apeksi disin kokunun ucunu saran dokuya periapikal doku denir Mezial ve distal kelimeleri de tanimlamalarda kullanilir Mezial yuzun orta hattina yakin yuzu isaret eder Yuzun orta hatta gozlerin tam ortasindan baslayip burundan asagi inen ve iki orta kesici disin ortasindan gecen dikey eksene denir Orta hattan uzakta olan yuzeyler distal yuz olarak tanimlanir Tuberkul Tuberkul arka dislerin okluzal yuzlerinde ve kaninlerde kopek dislerinde bulunan yukseltilerdir Disin yuzeyi buyuk olcude katkisi vardir Kaninlerin bir adet tuberkulu vardir Maksiller premolarlarin kucuk azilarin ve mandibular birinci premolarlarin genellikle iki tuberkulu vardir Mandibular ikinci premolarin genellikle uc tuberkulu vardir bir bukkalde iki lingualde Maksiller molarlarin azilarin iki bukkal tuberkulu ve iki lingual tuberkulu vardir Bazen maksiller birinci molarlarda gorulen besinci tuberkule denir Mandibular molarlarda bes ya da dort tuberkul vardir Singulum Singulum on dislerin lingual yuzunun servikal uclusunde bulunan ve korseye benzeyen meziodistal disbukeyliktir Genellikle ters V seklinde kendini gosterir ve gorunusu korseye benzetilebilir Tum on disler lob denilen dort adet gelisim merkezinden olusmustur Ucu disin fasial yuzunde ve biri lingual yuzunde bulunur Singulum lingualdaki gelisim lobundan meydana gelir Lingual yuzeyin servikal uclusu buyuk olcude singulumdan meydana gelir Alt kesicilerde singulum daha az gelismistir ya da yoktur Maksiller kaninlerin buyuk iyi gelismis singulumlari varken mandibular kaninlerinin singulumlari daha duz smooth ve yuvarlaktir Sirtlar Sirtlar disteki dogrusal duz yukseltilerdir ve konumlarina gore isimlendirilirler Bukkal sirt premolarlarin bukkal yuzeylerinin neredeyse merkezinde yer alip serviko okluzal hat uzerinde bulunur Labial sirt kaninlerin labial yuzeylerinin neredeyse merkezinde yer alip serviko insizal hat uzerinde bulunur Lingual sirt cogu kaninde singulumun bir uzantisi olarak baslayip tuberkul tepesine kadar uzanir Servikal sirt kuronun bukkal yuzeyinin servikal uclusunde mezio distal hat uzerinde bulunur Bunlar sut disleri dahil kalici molarlar haric olmak uzere tum dislerde bulunur Tuberkul sirtlari tuberkul teperinden yayilan sirtlardir Mezial ve distal olmak uzere iki kenar marjinal sirt bulunur ve tum dislerde gorulur On dislerde lingual yuzeyin mezial ve distal kenarlarinda ve arka dislerde okluzal yuzeyin mezial ve distal kenarlarinda yerlesmislerdir Ucgensel sirtlar premolarlarin ve molarlarin tuberkul tepesinden merkezi oluguna uzanan cikintilardir Transvers sirtlar arka dislerde iki ucgensel sirtin bir araya gelmesiyle olusur Oblik sirt maksiller molarlarin okluzal yuzeylerinde bulunur Meziolingual tuberkulun distal tuberkul sirtinin ve distobukkal tuberkulun ucgensel sirtinin birlesmesiyle olusur Oblik sirt genellikle merkezi fossanin distal sinirlarini olusturur Gelisimsel oluk Gelisimsel oluklar disin gelisimi surecinde meydana gelmis disin yuzeylerinde gorulen oluklardir En az sayida gelisimsel oluklarin goruldugu disler mandibular orta ve yan kesici dislerdir Ancak kaninler en belirgin gelisimsel oluklari gosterir cunku kemige cok guclu tutunurlar Embrasurler Embrasurler yan yana bulunan dislerin proksimal yuzeylerin arasinda bulunan ucgen seklindeki bosluklardir Embrasurlerin sinirlari gingivanin interdental papillasi yandaki dis ve iki disin bulustugu kontakt noktasidir Her kontakt bolgesinde dort embrasur bulunur fasial bukkal veya labial lingual palatal okluzal ya da insizal ve servikal ya da interproksimal bosluk Servikal embrasur genellikle gingivanin interdental papillasi ile doludur fazla miktarda gingival doku kaybi neticesinde siyah ucgen ya da gorulebilir Embrasurlerin uc islevi vardir Disler arasindaki fazladan yiyecegin dis etine baski yapmayacak sekilde cikmasi icin yol acarlar Dislerin kendini daha fazla temizleyebilmesi icin mekanizma saglarlar Son olarak besinin dokulari yeterince uyarabilmesi icin uygun aciyi saglayarak dis etini asiri surtunmeye bagli travmadan korur Mamelonlar on dislerin insizal kenarlarinda uc kucuk tumsek olarak kendini gosterir Bunlar disin gelisimini saglayan uc lobun kalintisidir ki dorduncu lob singulumu olusturur Bu yuzey bagli olarak en erken yipranan yuzey oldugundan yasli insanlarda mamelon gorulemeyebilir Aslinda bu ozellik en iyi agza yeni surmus dislerde gorulebilir Not yetiskinlerde mamelon gorulmesi malokluzyon belirtilerindendir Dislerin ayirt edici ozellikleriKesiciler Kesiciler on dislerdir ve ust arkta 4 adet alt arkta 4 adet olmak uzere toplamda 8 adet kesici bulunur Cigneme sirasinda besinleri kesme islevi gorur Bu dislerde tuberkul bulunmaz Onun yerine yemek yerken kullanilan disin bir yuzeyi olan insizal sirt ya da kesici kenar bulunur Benzer olsalar da sut ile kalici kesiciler arasinda birkac kucuk fark bulunur Maksiller orta kesici Kalici maksiller orta kesici dis Maksiller orta kesici disler agzin on kisminda ustte ve ortada bulunduklarindan en gorulur dislerdir ve maksiller yan kesici dislerin mezialine yerlesmislerdir Sut maksiller orta kesicinin ortalama boyu 16 mm kuron boyu 6 mm ve kok boyu 10 mmdir Kalici maksiller orta kesici dise kiyasla kok kuron boyu orani sut diste daha buyuktur Kuronun meziodistal capi servikoinsizal capindan daha buyuktur boylece labial bakis acisindan dis boyuna kiyasla daha genis gozukur Kalici maksiller orta kesici dis herhangi bir on dise gore meziodistal olarak en genis distir Komsu yan kesiciden daha genis olmakla birlikte labial yuzeyi pek disbukey degildir Sonuc olarak orta kesici en cok dikdortgen ya da kareye benzeyen dis denilebilir Mezial insizal kenari distal insizal kenarindan daha keskindir Bu dis agza ilk surdugunde insizal kenarinda uc yuvarlak ozellik gorulur bunlara mamelonlar denir Mamelonlar minenin surtunme sebebiyle asinmasiyla birlikte kaybolur Maksiller yan kesici Maksiller yan kesici maksiller orta kesicinin distaline yerlesmistir ve iki maksiller kaninin mezialindedir Mandibular orta kesici Mandibular orta kesici cenede yuzun orta hattinin hemen yanina konumlanmistir Her iki mandibular yan kesicinin mezialindedir Mandibular yan kesici Mandibular yan kesici her iki mandibular orta kesicinin distaline ve kaninlerin mezialine yerlesmistir Kopek disi kanin Her iki maksiller ve mandibular kanin icin agzin kose tasi denir cunku orta hattan uc dis uzaga yerlesirler ve azilarla kesicileri birbirinden ayirirlar Kaninlerin konumu ayni zamanda cigneme sirasinda azilar ve kesiciler arasinda tamamlayici gorevi gorerek cift fonksiyonlulugunu da yansitir Bununla beraber kaninlerin en islevsel gorevi besinleri parcalamaktir Kaninlerde yalnizca bir adet tuberkul bulunur ve etobur hayvanlardaki prehensil kavrayici dislere benzerler Benzer olsalar da kucuk farklar bulunur Maksiller kanin Maksiller kanin maksiller yan kesicilerin distalinde ve maksiller birinci premolarin kucuk azinin mezialinde yerlesmistir Kok apeksinden insizal kenara olan toplam uzunluk bakimindan agizdaki en uzun distir Mandibular kanin Mandibular kaninler yan kesicilerin distalinde mandibular birinci premolarlarin mezialinde konumlanmistir Kucuk azi premolar Premolarlar kaninlerin distalinde molarlarin azilarin mezialinde bulunurlar Birinci ve ikinci olmak uzere iki alt gruba ayrilirlar Islevleri degisiklik gosterebilir Sut premolarlar yoktur Sut dislerinde premolar gorevi goren disler sut molarlardir Maksiller birinci premolar Maksiller birinci premolar maksiller kaninlerin distalinde maksiller ikinci premolarin mezialinde yerlesmistir Bu premolarin islevi cigneme esnasinda temel hareketlerden olan besinleri parcalama gorevi bakimindan kaninlere benzerdir Maksiller birinci premolarlarda iki adet tuberkul bulunur ve bukkal tuberkul etobur hayvanlardaki prehensil dislere benzeyecek kadar keskindir Servikal uclusunde koke dogru genisleyen ayirt edici bir icbukeylik vardir Maksiller birinci premolarlarin koku ikiye catallanir ve bu catallanmaya bifurkasyon denir Maksiller ikinci premolar Makisller ikinci premolar maksiller birinci premolarin distalinde ve maksiller birinci molarin mezialinde konumlanmistir Bu premolarin islevi cigneme esnasindaki temel hareketlerden olan ogutme gorevi bakimindan molarlar ile benzerdir Maksiller ikinci premolarda iki tuberkul bulunur ancak her ikisi de maksiller birinci premolarlardakinden daha az keskindir Mandibular birinci premolar Mandibular birinci premolar kaninlerin distalinde ve mandibular ikinci premolarlarin mezialine yerlesmistir Bu premolarin islevi cigneme esnasindaki temel hareketlerden olan parcalama bakimindan kaninler ile benzerdir Mandibular birinci premolarlarin iki tuberkulu vardir Bukkal yuzdeki buyuk ve keskindir Lingual yuzdeki tuberkul kucuk ve islevsiz oldugundan cigneme sirasinda etkili degildir bu sebeple mandibular birinci premolar kucuk bir kanine benzetilebilir Mandibular ikinci premolar Mandibular ikinci premolar mandibular birinci premolarin distalinde ve mandibular birinci molarin mezialine yerlesmistir Bu premolarin islevi cigneme esnasinda mandibular birinci molara yardimci olmaktir Mandibular ikinci premolarin uc tuberkulu vardir Bukkal yuzdeki tuberkul daha buyuktur Lingual tuberkuller gelismis ve islevseldir yani cigneme esasinda yardimci gorev gorurler Bu sebeple mandibular birinci premolar kucuk bir kanine benzerken mandibular ikinci premolar daha cok birinci molara benzer Azi molar Molar disler agzin en arkasindaki dislerdir Islevleri cigneme esnasinda besini ezmek ve ogutmektir Tuberkul sayilari insanlara ve dise gore degisse de gorunusleri benzerdir Islevleri benzer olsa da kalici molarlar ile sut molarlar arasinda cok buyuk farklar vardir Kalici maksiller molarlarin en ustun disler oldugu dusunulmektedir Her ne kadar ismi molar olsa da sut molarlarin arkasindan kalici premolarlar gelmektedir Ucuncu molarlar yaygin olarak yirmi yas disi olarak bilinir Maksiller birinci molar Maksiller birinci molar maksiller ikinci premolarin distalinde ve maksiller ikinci molarin mezialinde bulunur Genellikle maksiller molarda ikisi bukkal ikisi palatal yuzeyde olmak uzere dort adet tuberkul bulunur Cogu zaman disin meziolingual yuzunde besinci bir tuberkul olan Carabelli tuberkulu bulunur Maksiller ikinci molar Maksiller ikinci molar maksiller birinci molarin distalinde ve maksiller ucuncu molarin mezialinde bulunur Sut dislerde maksiller ikinci molar dis agizdaki son dis oldugundan bu cumle yalnizca kalici disler icin dogrudur Sut maksiller ikinci premolar oblik sirta sahip olmasi en muhtemel distir Ikisi bukkalde ikisi palatalde olmak uzere maksiller molarlarda dort adet tuberkul vardir Maksiller ucuncu molar Maksiller ucuncu molar maksiller ikinci molarin distalinde yerlesmistir ve arkasinda baska bir dis yoktur Sut dislerde maksiller ucuncu molar yoktur Maksiller molarlarda genellikle ikisi bukkalde ikisi palatalde olmak uzere dort tuberkul olur ancak bu dis icin o kadar cok cesitlilik soz konusudur ki yapilan herhangi bir spesifik ucuncu molar tanimlamasi tumu icin gecerli olmayacaktir Mandibular birinci molar Mandibular birinci molar mandibular ikinci premolarin distalinde ve mandibular ikinci molarin mezialinde konumlanmistir Mandibular arkta bulunur ve maksiller birinci molar ile maksiller ikinci premolara karsi kapanir Bu duzen Sinif I okluzyon olarak bilinir Genellikle bes adet iyi gelismis tuberkulleri bulunur ve bunlarin ikisi bukkalde ikisi lingualde ve biri distaldedir Mandibular ikinci molar Mandibular ikinci molar mandibular birinci molarin distalinde ve mandibular ucuncu molarin mezialindedir Sut dislerde mandibular ikinci molar agizdaki son dis oldugu icin bu yalnizca kalici disler icin dogrudur Mandibular birinci molara gore bireyler arasinda daha fazla cesitlilik olsa da mandibular ikinci molarlarda ikisi bukkalde ikisi lingualde olmak uzere dort tuberkul bulunur Mandibular ucuncu molar Mandibular ucuncu molar mandibular ikinci molarin distaline yerlesmistir ve daha arkasinda bir dis bulunmamaktadir Sut dislerde mandibular ucuncu molar yoktur Bu dis icin cok fazla sayida cesitlilik oldugundan yapilan herhangi bir spesifik ucuncu molar tanimi her dis icin gecerli olmayacaktir Kaynakca a b Blinkhorn A Choi C Paget H 1998 An investigation into the use of the FDI tooth notation system by dental schools in the UK Eur J Dent Educ 2 1 ss 39 41 doi 10 1111 j 1600 0579 1998 tb00034 x PMID 9588962 a b c A R Ten Cate Oral Histology Development Structure and Function 5th ed Saint Louis Mosby Year Book 1998 p 81 0 8151 2952 1 Ross Michael H Gordon I Kaye and Wojciech Pawlina Histology a text and atlas 4th edition p 453 2003 0 683 30242 6 Huszar G 1989 The role of the life and works of Adolf Zsigmondy and Otto Zsigmondy in the history of dentistry Fogorv Sz 82 12 ss 357 63 PMID 2689240 Havale R Sheetal B S Patil R Hemant Kumar R Anegundi R T Inushekar K R 1 Haziran 2015 Dental notation for primary teeth a review and suggestion of a novel system European Journal of Paediatric Dentistry 16 2 ss 163 166 ISSN 1591 996X PMID 26147826 Clemente Carmine 1987 Anatomy a regional atlas of the human body Baltimore Urban amp Schwarzenberg ISBN 0 8067 0323 7 Gray Henry XI Splanchnology 2a The Mouth 11 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde from Gray s Anatomy of the Human Body 20th U S edition 1918 Johnson Clarke Biology of the Human Dentition 30 Ekim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Webarsiv sablonunda hata url value Bos 1998 Page accessed on January 24 2007 Ash Major M and Stanley J Nelson Wheeler s Dental Anatomy Physiology and Occlusion 8th edition 2003 p 105 0 7216 9382 2 a b Ash Major M and Stanley J Nelson Wheeler s Dental Anatomy Physiology and Occlusion 8th edition 2003 p 177 0 7216 9382 2 Ash Major M and Stanley J Nelson Wheeler s Dental Anatomy Physiology and Occlusion 8th edition 2003 p 198 0 7216 9382 2 Maxillary and Mandibular Canines 15 Mayis 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde hosted on the University of Oklahoma College of Dentistry 12 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde website Page accessed May 13 2007 Ash Major M and Stanley J Nelson Wheeler s Dental Anatomy Physiology and Occlusion 8th edition 2003 p 11 0 7216 9382 2 Ash Major M and Stanley J Nelson Wheeler s Dental Anatomy Physiology and Occlusion 8th edition 2003 p 75 0 7216 9382 2 The Permanent Incisor Teeth 5 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Webarsiv sablonunda hata url value Bos hosted by the University of Illinois at Chicago UIC accessed on June 8 2006 The Premolar Teeth 3 Mayis 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde hosted by the University of Illinois at Chicago UIC 11 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde website Page accessed May 16 2007 Dis baglantilarDis Anatomisi ve Fizyolojisi 1 Ocak 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde