Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Aralık 2021) () ( |
Elektron dizilimi, atom fiziği ve kuantum kimyasında, bir atom ya da molekülün (ya da diğer fiziksel yapıların) elektronlarının atomik ya da moleküler orbitallerdeki dağılımıdır. Örneğin Neon atomunun elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 olarak gösterilir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh4THpFeEwwVnNaV04wY205dVgyOXlZbWwwWVd4ekxuTjJaeTh6TlRCd2VDMUZiR1ZqZEhKdmJsOXZjbUpwZEdGc2N5NXpkbWN1Y0c1bi5wbmc=.png)
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTloTDJGbEwwVnNaV04wY205dVgzTm9aV3hzWHpBd00xOU1hWFJvYVhWdFh5MWZibTlmYkdGaVpXd3VjM1puTHpJeU1IQjRMVVZzWldOMGNtOXVYM05vWld4c1h6QXdNMTlNYVhSb2FYVnRYeTFmYm05ZmJHRmlaV3d1YzNabkxuQnVadz09LnBuZw==.png)
Elektron diziliminde elektronlar her biri bağımsız bir şekilde yörüngelerde hareket eden atom altı parçacıklar olarak tanımlanmışlardır. Matematiksel olarak bu dizilim Slater determinantı ya da durum fonksiyon dizilimi olarak belirtilir
Kuantum mekaniğinin kurallarına göre tek elektronlu sistemlerde enerji bu elektronun konumuyla ilişkilidir. Belirli koşullar altında, elektronlar bir konumdan başka bir konuma hareket edebilir. Bu hareket foton formunda olan kuantumlanmış enerjinin ışıma ya da soğurma yapmasıyla gerçekleşebilir.
Periyodik tablodaki elementlerin yapısını anlama süreci içerisinde, birbirinden farklı olan bu atomların elektron dizilimlerine dair bilgiler oldukça yararlıdır. Bu fikir ayrıca atomları bir arada tutan kimyasal bağları tasvir etmeye olanak sağlar. Yine bu fikir, lazerlerin ve yarı iletkenlerin kendine has özelliklerinin açıklanmasına imkân sunar.
Kabuklar ve Alt Kabuklar
s (l=0) | p (L=1) | |||
---|---|---|---|---|
m=0 | m=0 | 1 m=± | ||
s | pz | px | py | |
1 n= | ![]() | |||
2 n= | ![]() | ![]() | ![]() | ![]() |
Elektron dizilimi ilk olarak Bohr atom modeline göre tasarlanmıştır. Elektronun kuantum mekaniksel gerçekliğini anlamadaki ilerlemelere rağmen, Bohr atom modelinin elektron kabuğu ve alt kabuklara dair belirttiği ifadeler hala geçerlidir.
Bir elektron kabuğu aynı baş kuantum sayısını (n) paylaşan kuantum durum dizisidir. Baş kuantum sayısı n ile gösterilir ve n burada orbital olarak ifade edilen harften önceki sayı olarak belirtilir. Elektron kabuğu elektronların dolanabildiği bir alandır. Bir atomun n’inci elektron kabuğu 2n2 kadar elektron yerleştirebilir. Örneğin ilk kabuğa 2 elektron, ikinci kabuğa 8 elektron ve üçüncü kabuğa 18 elektron yerleştirebilir. İzin verilen durum elektron spininden dolayı ikiye katlanmaktadır. Her bir atom orbitalinin spinleri zıt olmak üzere iki elektronun aynı kuantum sayılarına sahip olduğu görülmektedir, bunlardan biri +1/2 spinine sahipken (genellikle yukarıya doğru bir ok şeklinde gösterilir) diğeri -1/2 spinine sahiptir. (-1/2 spini de aşağı doğru ok şeklinde gösterilir.)
Bir alt kabuk, kendisini kapsayan kabuk içerisinde, açısal momentum kuantum sayısı ile ifade edilen bir konum dizisidir. ℓ = 0, 1, 2, 3 değerleri sırasıyla s,p,d,f orbitalleri olarak gösterilir. Bir alt kabukta konumlandırılacak maksimum elektron sayısı 2(2ℓ + 1) formülü ile bulunabilir. Bu formül, s alt kabuğunda maksimum 2 elektron olabileceğini, p alt kabuğunda maksimum 6 elektron, d alt kabuğunda maksimum 10 elektron, f alt kabuğunda da maksimum 14 elektron bulunabileceğini göstermektedir.
Bir kabuk veya alt kabukta ne kadar elektronun bulunabileceği kuantum mekaniği denklemlerinden çıkarılmaktadır. Özellikle Pauli dışlama ilkesinden dolayı, aynı atom içerisinde bütün kuantum sayıları aynı olan iki elektronun mümkün olamayacağı ifade edilmiştir.
Gösterim
Fizikçiler ve kimyacılar atom ve moleküllerin elektron dizilimlerini göstermek için standart gösterim tipini kullanırlar. Atomlar için bu gösterim, atom orbitalleri dizisi ile (örneğin Fosfor elementi için 1s, 2s, 2p, 3s, 3p) her bir orbitale ait elektron sayısı ile ifade edilir. Elektron sayısı orbitalin üst indisine yazılır. Örneğin hidrojen atomunun birinci kabuğundaki s orbitalinde yalnızca 1 elektron vardır, dolayısıyla hidrojen atomunun elektron dizilimi 1s1 gösterimi ile ifade edilir. Lityum atomunun 1s alt kabuğunda 2 elektron vardır, daha üst enerji seviyesi olan 2s alt kabuğunda ise 1 elektron vardır, böylelikle Lityum atomunun elektron dizilimi 1s2 2s1 gösterimi (okunuşu ise “bir-s-iki, iki-s-bir) ile ifade edilir.. Atom numarası 15 olan Fosfor elementinin elektron dizilimi ise şöyledir: 1s2 2s2 2p6 3s2 3p3.
Çok fazla elektrona sahip olan atomlar için bu gösterim şekli çok uzun olabilir bundan dolayı kısaltılmış gösterimler kullanılır. Çünkü daha önce ifade edilmiş bütün alt kabuklar (son alt kabuklardan bazıları için söyleyebiliriz bunu) asal gazlardan herhangi birinin elektron dizilimiyle aynıdır. Örneğin Fosfor elementi Neon elementinden (Neon’un elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 şeklindedir) sadece üçüncü kabuğu olması bakımından farklılık taşır. Böylelikle, Neon elementinin elektron dizilimi çekip alınır ve Fosfor elementinin elektron dizilimi şöyle yazılır: [Ne] 3s2 3p3. Bu düzenleme, elementlerin kimyasını en dış kabuktaki elektronlar belirlediği için oldukça yararlıdır.
Verilmiş bir dizilim için, orbitalleri yazma sırası sabit değildir yalnızca dolu orbitaller fiziksel öneme sahiptir. Örneğin temel haldeki Titanyum elementinin elektron dizilimi [Ar] 4s2 3d2 ya da [Ar] 3d2 4s2 şeklinde yazılabilir. İlk gösterim şekli nötr atomların dizilimine uygun olan Madelung ilkesine dayandırılarak yazılmıştır. 4s orbitali Ar, K, Ca, Sc, Ti elementlerinde 3d orbitalinden önce doldurulur. İkinci gösterim şeklinde, atomlar pozitif iyon haline gelebilmek için elektronları orbital enerjisinin tersiyle orantılı bir sıra içinde uzaklaştırırlar. Ti4+, Tı+3, Ti+2, Ti+,Ti serisinde, 3d orbitali 4s orbitalinden önce doldurulur.
Tek elektrona sahip orbitallerde üst indis olan 1’i yazmak zorunlu değildir. Orbitalleri tanımlayan s,p,d,f harflerini italik ya da eğik olarak yazmak oldukça yaygındır. Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliğinin orbital harflerinin normal yazı tipiyle yazılmasına dair önerilerine rağmen bu harflerin italik ya da eğik olarak yazılması yaygındır. Bu harflerin kökeni tayf çizgilerini kategorileştirme sisteminden gelmektedir. “sharp”,” principal” “diffuse” ve “fundamental”. Bu sistem ince yapı gözlemlerine dayanmaktadır. Bunların güncel kullanımı açısal momentum kuantum sayısı olan l nin değerleri 0, 1, 2 ya da 3’ü belirtir. “f” harfinden sonra ise bu dizi alfabetik olarak “g”, “h” “i” … (l = 4, 5, 6) olarak devam eder. Nadiren ihtiyaç duyulsa da “i” harfinden sonra j’ye geçilir.
Moleküllerin elektron dizilimi de buna benzer bir yolla yazılır. Aradaki fark, atomik orbital yerine moleküler orbital kullanılmasıdır (alt kısımda görebilirsiniz).
Enerji – Temel Hâl ve Uyarılmış Hâl
Elektronun enerjisi onun orbitaliyle ilgilidir. Elektron-elektron etkileşimi ihmal edilirse, bir dizilimin yaklaşık enerjisi her bir elektronun enerjilerinin toplamı alınarak belirlenebilir. En düşük elektronik enerji dizilimi temel hâl olarak adlandırılır. Diğer dizilimler ise uyarılmış hâli belirtir.
Örnek verilecek olursa, Sodyum atomunun temel hâldeki elektron dizilimi Aubau kuralı (alt kısımda görebilirsiniz) dikkate alınacak olursa 1s2 2s2 2p6 3s şeklindedir. İlk uyarılmış hâl, 3s orbitalindeki elektronu 3p orbitaline göndererek yapılır. Böylelikle 1s2 2s2 2p6 elektron dizilimi elde edilmiş olur. Atomların sahip oldukları elektron dizilimleri soğurma ve ışıma enerjisi ile değişebilir. Örneğin, Sodyum buharı lambasında, Sodyum atomları elektriksel boşalma vasıtasıyla 3p orbital seviyesine uyarılmışlardır. Daha sonra dalga boyu 589 nanometre olan sarı bir ışık yayarak temel hâline geri dönerler.
Değerlik elektronları uyarmak için (sodyum atomundaki 3s orbitali gibi) genellikle görülebilen ışınların ya da mor ötesi ışınların enerjisi gereklidir. Çekirdek elektronlarının da uyarılabilmesi mümkündür fakat bunun için x-ray fotonları gibi yüksek enerjiler gereklidir. 2p orbitalindeki elektronu 3s orbital seviyesine uyararak 1s2 2s2 2p5 3s2 elektron dizilimi böylelikle gerçekleşebilir.
Bu yazının geri kalanı yalnızca temel hâl ile ilgili olacaktır ve bu temel hâl sıklıkla atom ya da molekülün elektron dizilimi olarak tanımlanacaktır.
Tarihi
Elementlerin özelliklerinde periyotluğun atomun elektronik yapısıyla açıklanabileceği fikri ilk olarak Niels Bohr (1923) tarafından önerilmiştir. Onun önerileri Bohr Atom Modeline dayandırılmıştır. Bohr atom modelinde elektron kabukları çekirdekten sabit bir uzaklıktaki yörüngeler olarak tanımlanmıştır. Bohr Atom Modelinin elektron dizilim gösterimi günümüz kimyasına oldukça yabancıdır. Örneğin Sülfür atomunun elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 3s2 3p4 (2.8.6) olarak değil; 2.4.4.6 olarak gösterilir
İlerleyen yıllarda Edmund Clifton Stoner, Arnold Sommerfeld’in elektron kabuğuna dair üçüncü kuantum sayısı tanımlamasını birleştirdi ve Sülfür elementinin kabuk yapısının 2.8.6 olduğunu doğru bir şekilde tahmin etti. Ama Bohr’un atom modeli de Stoner’ın atom modeli de bir manyetik alandaki atomik spektrum değişimleri tanımlayamamıştır.
Bohr bu eksikliğin gayet farkındaydı (diğer bilim adamları da) ve arkadaşı Wolfgang Pauili’ye kuantum teorisinin (bu sistem bugün “eski kuantum teorisi” olarak bilinir) ihmal edilmemesi için yardım istedi. Pauli, Zeeman etkisinin yalnızca atomun en dış elektronlardan kaynaklanabileceğini fark etti ve Stoner’in kabuk yapısına dair teorisini yeniden değerlendirdi. Bu yeni değerlendirmede dördüncü kuantum sayısı ve Pauli dışlama ilkesi eklenerek alt kabukların doğru yapısı belirlendi (1925) :
Baş kuantum sayısı (n) ve diğer üç kuantum numarası (k [l], j [ml] ve m [ms]) aynı olan iki elektronun varlığı mümkün değildir.
1926 yılında yayımlanan Schrödinger denklemi, hidrojen atomunun anlaşılır hale gelmesinin sonucu olarak dört kuantum numarasından üçünü verdi. Bu sonuç günümüzde kullanılan kimya kitaplarında da belirtildiği gibi atomik orbitalin nasıl olduğuna dair bilgiler sağladı. Atom spektrumu incelemeleri, atomların elektron diziliminin deneysel olarak belirlenmesini sağladı. Ayrıca atomun orbitallerinin elektronlarla nasıl dolduğuna dair deneysel bir kural (Madelung kuralı olarak bilinir (1936)) verdi.
Atomlar: Aufbau İlkesi ve Madelung Kuralı
Aufbau (Almanca inşa etmek anlamında) ilkesi, Bohr’un elektron dizilimine dair orijinal fikrinin bir parçasıdır. Şöyle açıklanabilir :
- En fazla iki elektron bir orbitale yerleştirilebilir. Elektronlar düşük enerjili orbitallerden yüksek enerjili orbitallere sırayla yerleştirilir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh6THpNd0wwdHNaV05vYTI5M2MydHBYM0oxYkdWZk1pNXpkbWN2TXpBd2NIZ3RTMnhsWTJocmIzZHphMmxmY25Wc1pWOHlMbk4yWnk1d2JtYz0ucG5n.png)
Bu ilke ilk 18 elementi gayet iyi açıklayabilmektedir. (atomların uyarılmamış halleri için) Fakat bu 18 elementten sonra ilerlenilen her adımda elementleri açıklayabilme yetisi giderek azalmaktadır. Aufbau ilkesinin modern formu Madelung kuralı tarafından belirlenen orbital enerjisi sıralamasını tanımlayabilmektedir. Bu kural ilk olarak 1929 yılında Charles Janet tarafından dile getirildi. 1936 yılında ise Erwin Madelung yeniden keşfetti. Daha sonra V.M Klechkowski tarafından teorik bir temele dayandırıldı.
- Orbitaller artan n+l değeri sırasına göre doldurulurlar
- n+l değerinin aynı olması durumunda orbitaller artan n değerine göre sırayla doldurulur
Aşağıdaki dizilim orbitallerin doldurulma sırasını göstermektedir:
- 1s, 2s, 2p, 3s, 3p, 4s, 3d, 4p, 5s, 4d, 5p, 6s, 4f, 5d, 6p, 7s, 5f, 6d, 7p, (8s, 5g, 6f, 7d, 8p ve 9s)
Listede parantez içerisinde ifade edilmiş orbitaller ağır atomların (Ununoktiyum Z = 118) temel hallerinde bulunamazlar.
Aufbau kuralı, değiştirilmiş haliyle atom çekirdeğindeki proton ve nötronlara uygulanabilir, çekirdek fiziği ve kimyasının kabuk modeli için.
Periyodik tablo
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTltTDJZeUwxQmxjbWx2WkdsalgzUmhZbXhsWDJKc2IyTnJjMTl6Y0dSbVh5VXlPRE15WDJOdmJIVnRiaVV5T1M1emRtY3ZOREF3Y0hndFVHVnlhVzlrYVdOZmRHRmliR1ZmWW14dlkydHpYM053WkdaZkpUSTRNekpmWTI5c2RXMXVKVEk1TG5OMlp5NXdibWM9LnBuZw==.png)
Periyodik tablonun şekli atomların elektron dizilimiyle son derece ilişkilidir. Örneğin, 2. grup elementlerinin hepsi [E] ns2 elektron dizilimine sahiptir. (E burada bir asal gazın elektron dizilimidir) Ayrıca bunlar aynı grupta oldukları için kimyasal özellikleri bakımından önemli ölçüde birbirine benzemektedirler. Daha genel olarak, periyodik tablodaki blok kavramının nedeni s,p,d,f alt kabuklarını doldurmak için gerekli elektron sayısıdır. (2,6,10,14…)
En dış elektron kabuğuna genellikle “değerlik kabuğu” denilmektedir. Bu kabuk atomun kimyasal özelliğini belirlemektedir. Hatırlanmalı ki daha önceden, kimyasal özelliklerdeki benzerlikler elektron dizilimi düşüncesinden daha önemliydi.
Aufbau ilkesinin eksiklikleri
Aufbau ilkesi, orbital enerjilerinin sabit bir sırada olduğu koşulları kapsamaktadır. Herhangi bir element ve farklı iki element arasındaki durumlarda bu ilke yalnızca yaklaşık olarak doğru sonuç verebilir. Atom orbitalleri iki elektronun nasıl yerleştirileceğine dair “sabit bir enerji kutusu” gibi varsayılan bir durumdur. Ama bir atom orbitalindeki elektronun enerjisi aynı zamanda atomun (iyon ya da molekül de olabilir) sahip olduğu diğer elektronların enerjisine de bağlıdır. Birden fazla elektrona sahip sistemler için bir elektronlu sistemin analizi yanlıştır. (Hartree-Fock gibi çeşitli matematiksel yaklaşımlar olmasına rağmen çözüm tam olarak hesaplanamaz).
Aufbau ilkesi tahmine dayanmaktadır. Bir kabuk içerisinde s orbitalleri her zaman p orbitallerinden önce doldurulur. Tek bir elektrona sahip olan hidrojen atomu ve benzerlerinde, aynı kabuğun s ve p orbitalleri tamamıyla aynı enerjiye sahiptir. Dış elektromanyetik alan olmadığı zaman oldukça iyi yaklaşımlar verir. (ama bir hidrojenin atomunun enerji seviyeleri gerçekte çekirdeğin manyetik alanı tarafından bölünür, bu durum Lamb kaymasının kuantum elektrodinamik etkisiyle açıklanabilir)
Geçiş metallerinin iyonlaşması
Aufbau ilkesinin uygulaması popüler bir paradoksa yol açar. Bu paradoks geçiş metallerinin basit kimyasıyla ilgilidir. Potasyum ve kalsiyum elementleri periyodik tabloda geçiş metallerinden önce gelir. Bu elementler sırasıyla [Ar] 4s1 ve [Ar] 4s2 elektron dizilimlerine sahiptir. Yani 4s orbitali 3d orbitalinden önce doldurulmaktadır. Bu durum Madelung kuralıyla açıklanabilmektedir çünkü 4s orbitali n+l = 4 (n=4 l=0) değerine sahipken, 3d orbitali n+l=5 (n=3 l=2) değerine sahiptir. Kalsiyum elementinden sonra, geçiş metallerinin ilk serisindeki çoğu nötr atomun (Sc-Zn) 4s orbitalinde 2 elektron vardır fakat buna istisna bir durum söz konusudur. Krom ve bakır elementleri sırasıyla [Ar] 3d5 4s1 ve [Ar] 3d10 4s1 elektron dizilimlerine sahiptir. Yani bir elektron yarı dolu ya da tam dolu alt kabuk olabilmesi için 4s orbitalinden 3d orbitaline geçmektedir. Bu durumda, elektronun kararlı bir dizilime sahip olabilmek için alt kabukları yarı dolu ya da tam dolu tercih ettiği görülür.
Bu geçiş metallerini iyonlaştırmak için bir elektron uzaklaştırdığımızda paradoks ortaya çıkar. İyonlaşmak için uzaklaştırılan ilk elektron 3d orbitalinden gelmez. 3d orbitali daha yüksek enerjide olduğu için böyle bir tahmin yapılabilir fakat iyonlaşmak için uzaklaştırılan ilk elektron 4s orbitalinden gelir. 4s ve 3d orbitallerindeki bu elektron değiş-tokuşu geçiş metallerinin ilk serisindeki tüm atomlar için söylenebilir. Nötr atomların (K, Ca, Sc, Ti, V, Cr…) elektron dizilimi her zaman 1s,2s, 2p, 3s, 3p, 4s, 3d sıralamasını takip eder. Fakat bir atomun peş peşe iyonlaşma aşamalarında (örneğin Fe2+, Fe3+, Fe2+, Fe+, Fe) 1s, 2s, 2p, 3s, 3p, 3d, 4s … sıralaması takip edilir.
Eğer atom orbitallerinin enerji sıralamasının sabit olduğu ve bunların çekirdek yükü tarafından ya da diğer orbitallerdeki elektronlar tarafından etkilenmediği varsayılırsa bu olay sadece paradoksal olarak değerlendirilir. Eğer böyle olsaydı, 3d orbitali 3p orbitaliyle aynı enerjide olurdu hidrojen atomunda olduğu gibi, fakat durum böyle değildir. Fe2+ iyonunun krom atomuyla aynı elektron dizilimine sahip olması için herhangi özel bir neden yoktur. Demir elementi çekirdeğinde krom atomundakinden 2 adet daha fazla proton vardır ve bu iki türün kimyası oldukça farklıdır.
3dx4s0 elektron dizilimine sahip iyonlar kompleks geçiş metallerinde görülür. Metal 0 yükseltgenme seviyesine sahip olsa bile bu olay kristal alan teorisi ile basit bir şekilde tanımlanabilir. Örneğin krom hexa karbonil, çevresi altı adet karbon monoksit ligand ile çevrili krom atomu olarak belirtilebilir. Merkezi krom atomunun elektron dizilimi 3d6 nın altı elektronunun ligandlar arasındaki üç düşük enerjili d orbitallerini doldurduğu şekilde tanımlanabilir. Diğer iki d orbitali ise ligandların kristal alanlarından dolayı yüksek enerjidedir. Bileşik diyamanyetiktir, yani eşlenmemiş elektronu yoktur ve bu tablo deneysel gerçeklerle tutarlıdır. Fakat daha doğru bir yaklaşıma sahip olan moleküler orbital teoriye göre altı elektron tarafından doldurulan d orbitalleri, tek bir atomun d orbitalleriyle aynı özellikte değildir.
Madelung Kuralının diğer eksiklikleri
Ağır atomlar arasında bazıları Madelung kuralına uymaz. Bundan dolayı bunlar hakkında “kararlı hale gelebilmek için yarı dolu alt kabuk” gibi basit bir açıklama yapmak çok ama çok zordur. Bu kurala uymayan çoğu istisnai durum Hartree-Fock hesaplamaları ile tahmin edilebilir. Bu metot orbital enerjisindeki diğer elektronların etkisini dikkate alan yaklaşık bir metottur. İç kabuk elektronları ışık hızına yakın hızlarda hareket ederken, özel göreliliğin atom orbitalinin enerjisindeki etkisi dikkate alınmalıdır, özellikle ağır atomlar için. Daha genel olarak bu relavistik etki, s orbitallerini diğer atom orbitallerine göre daha düşük enerjiye yöneltir. Aşağıdaki tablo elementlerin temel hal dizilimlerini orbitallerin dolumuna göre göstermektedir. Fakat bu tablo, elementlerin temel hallerini orbital enerjilerinin dizisi cinsinden göstermez. Örneğin, 4s orbitali geçiş metallerinde 3d orbitallerinden daha yüksek enerjiyi temsil eder. Ayrıca lantanitlerde 6s orbitali 4f ve 5d orbitallerinden daha yüksek enerjilidir.
Period 4 | Period 5 | Period 6 | Period 7 | ||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Element | Z | Electron Configuration | Element | Z | Electron Configuration | Element | Z | Electron Configuration | Element | Z | Electron Configuration |
Lanthanum | 57 | [Xe] 6s2 5d1 | Actinium | 89 | [Rn] 7s2 6d1 | ||||||
Cerium | 58 | [Xe] 6s2 4f1 5d1 | Thorium | 90 | [Rn] 7s2 6d2 | ||||||
Praseodymium | 59 | [Xe] 6s2 4f3 | Protactinium | 91 | [Rn] 7s2 5f2 6d1 | ||||||
Neodymium | 60 | [Xe] 6s2 4f4 | Uranium | 92 | [Rn] 7s2 5f3 6d1 | ||||||
Promethium | 61 | [Xe] 6s2 4f5 | Neptunium | 93 | [Rn] 7s2 5f4 6d1 | ||||||
Samarium | 62 | [Xe] 6s2 4f6 | Plutonium | 94 | [Rn] 7s2 5f6 | ||||||
Europium | 63 | [Xe] 6s2 4f7 | Americium | 95 | [Rn] 7s2 5f7 | ||||||
Gadolinium | 64 | [Xe] 6s2 4f7 5d1 | Curium | 96 | [Rn] 7s2 5f7 6d1 | ||||||
Terbium | 65 | [Xe] 6s2 4f9 | Berkelium | 97 | [Rn] 7s2 5f9 | ||||||
Scandium | 21 | [Ar] 4s2 3d1 | Yttrium | 39 | [Kr] 5s2 4d1 | Lutetium | 71 | [Xe] 6s2 4f14 5d1 | Lawrencium | 103 | [Rn] 7s2 5f14 7p1 |
Titanium | 22 | [Ar] 4s2 3d2 | Zirconium | 40 | [Kr] 5s2 4d2 | Hafnium | 72 | [Xe] 6s2 4f14 5d2 | Rutherfordium | 104 | [Rn] 7s2 5f14 6d2 |
Vanadyum | 23 | [Ar] 4s2 3d3 | Niobyum | 41 | [Kr] 5s1 4d4 | Tantal | 73 | [Xe] 6s2 4f14 5d3 | |||
Krom | 24 | [Ar] 4s1 3d5 | Molybdenum | 42 | [Kr] 5s1 4d5 | Tungsten | 74 | [Xe] 6s2 4f14 5d4 | |||
Manganese | 25 | [Ar] 4s2 3d5 | Technetium | 43 | [Kr] 5s2 4d5 | Rhenium | 75 | [Xe] 6s2 4f14 5d5 | |||
Demir | 26 | [Ar] 4s2 3d6 | Ruthenium | 44 | [Kr] 5s1 4d7 | Osmium | 76 | [Xe] 6s2 4f14 5d6 | |||
Cobalt | 27 | [Ar] 4s2 3d7 | Rhodium | 45 | [Kr] 5s1 4d8 | Iridium | 77 | [Xe] 6s2 4f14 5d7 | |||
Nickel | 28 | [Ar] 4s2 3d8 or [Ar] 4s1 3d9 (disputed) | Palladium | 46 | [Kr] 4d10 | Platinum | 78 | [Xe] 6s1 4f14 5d9 | |||
Copper | 29 | [Ar] 4s1 3d10 | Silver | 47 | [Kr] 5s1 4d10 | Gold | 79 | [Xe] 6s1 4f14 5d10 | |||
Zinc | 30 | [Ar] 4s2 3d10 | Cadmium | 48 | [Kr] 5s2 4d10 | Mercury | 80 | [Xe] 6s2 4f14 5d10 |
Moleküllerin Elektron Dizilimi
Elektron dizilimi söz konusu molekül olduğunda daha karmaşıktır çünkü her molekül farklı orbital yapıya sahiptir. Atom orbitalindeki sınıflandırmadan farklı olarak molekül orbitalleri simetrilerine göre sınıflandırılır. Bundan dolayı dioksijen molekülünün elektron dizilimi, O2, 1σg2 1σu2 2σg2 2σu2 3σg2 1πu4 1πg2 şeklinde ya da 1σg2 1σu2 2σg2 2σu2 1πu4 3σg2 1πg2. şeklinde yazılır. Buradaki 1πg2 terimi π* orbitalindeki iki elektronu temsil etmektedir. Hund kuralından dolayı bu elektronlar temel halde paralel spinlere sahip olmalıdır. Bundan dolayı dioksijen bir manyetik momente sahiptir. (yani dioksijen paramanyetiktir). Dioksijenin paramanyetik özelliğinin açıklanabilmesi moleküler orbital teorinin en büyük başarısıydı.
Çok atomlu moleküllerin elektron dizilimi herhangi bir fotonun emilimi ya da yayımı olmadan da değişebilir
Katılarda elektron dizilimi
Katılarda elektron durumları çok sayıda olabilir. Ayrık olmayı durdururlar ve olası durumların devamlı dizilerine karışırlar
Uygulamalar
Elektron diziliminin geniş ölçüde kullanıldığı alanlar organik ve inorganik kimyadır. Elektron dizilimi bazı basitleştirilmiş moleküler orbital teorilerin etkisinde kalarak değerlik elektron kavramını ortaya çıkardı. Değerlik elektronlar bir atomun kaç tane ve ne tipte bir kimyasal bileşik oluşturabileceğini belirleyen elektronlardır.
Bu yaklaşım kimyanın hesaplamayla ilgili alanı için dikkate alındı. Bu alan kimyasal özelliklere dair nicel tahminler yapmaya başladı. Bu hesaplamalar uzun yıllardan beri “atomik orbitallerin doğrusal kombinasyonları” yaklaşımına dayandırılarak yapıldı. Hesaplamaların son adımı moleküler orbitallerin Aufbau kuralı ile uyumlu olup olmadığını kontrol etmektir.
Birden fazla elektrona sahip olan atomlar ve moleküller için elektron dizilimi hesaplanmak istendiğinde, elektronların hareketi de hesaba katılmalıdır. Bundan dolayı yapılmış bir hesaplama uzun süre kesin olamaz. Elektron diziliminin çok fazla olması, çoklu elektron sisteminin tanımlanmasını gerektirir. Ayrıca enerji tek bir dizilimle açıklanamaz. Fakat elektronik dalga fonksiyonu çok az sayıdaki elektron dizilimini açıklayabilmektedir. Bundan dolayı çoklu elektron dizilimleri için elektron dizilimi kavramı gerekli olmaya devam etmektedir.
Elektron diziliminin uygulandığı temel alanlardan biri emisyon spektrumlarıdır. Bu gibi durumlarda elektron dizilimini bir ya da birden fazla terim sembolü ile göstermek gereklidir.
Kaynakça
- ^ Miessler, G. L.; Tarr, D. A. (1999). Inorganic Chemistry (2. bas.). Prentice-Hall. s. 38.
- ^ Scerri, Eric R. (2007). The periodic table: its story and its significance. Oxford University Press. ss. 239-240. ISBN .
- ^ IUPAC, , 2. basım (the "Gold Book") (1997). Düzeltilmiş çevrimiçi sürümü: (2006-) "configuration (electronic)".
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Elektron dizilimi haber gazete kitap akademik JSTOR Aralik 2021 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Elektron dizilimi atom fizigi ve kuantum kimyasinda bir atom ya da molekulun ya da diger fiziksel yapilarin elektronlarinin atomik ya da molekuler orbitallerdeki dagilimidir Ornegin Neon atomunun elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 olarak gosterilir Elektronlarin atomik ve molekuler orbitalleriLityum atomunun Bohr diyagrami Elektron diziliminde elektronlar her biri bagimsiz bir sekilde yorungelerde hareket eden atom alti parcaciklar olarak tanimlanmislardir Matematiksel olarak bu dizilim Slater determinanti ya da durum fonksiyon dizilimi olarak belirtilir Kuantum mekaniginin kurallarina gore tek elektronlu sistemlerde enerji bu elektronun konumuyla iliskilidir Belirli kosullar altinda elektronlar bir konumdan baska bir konuma hareket edebilir Bu hareket foton formunda olan kuantumlanmis enerjinin isima ya da sogurma yapmasiyla gerceklesebilir Periyodik tablodaki elementlerin yapisini anlama sureci icerisinde birbirinden farkli olan bu atomlarin elektron dizilimlerine dair bilgiler oldukca yararlidir Bu fikir ayrica atomlari bir arada tutan kimyasal baglari tasvir etmeye olanak saglar Yine bu fikir lazerlerin ve yari iletkenlerin kendine has ozelliklerinin aciklanmasina imkan sunar Kabuklar ve Alt Kabuklars l 0 p L 1 m 0 m 0 1 m s pz px py1 n 2 n Elektron dizilimi ilk olarak Bohr atom modeline gore tasarlanmistir Elektronun kuantum mekaniksel gercekligini anlamadaki ilerlemelere ragmen Bohr atom modelinin elektron kabugu ve alt kabuklara dair belirttigi ifadeler hala gecerlidir Bir elektron kabugu ayni bas kuantum sayisini n paylasan kuantum durum dizisidir Bas kuantum sayisi n ile gosterilir ve n burada orbital olarak ifade edilen harften onceki sayi olarak belirtilir Elektron kabugu elektronlarin dolanabildigi bir alandir Bir atomun n inci elektron kabugu 2n2 kadar elektron yerlestirebilir Ornegin ilk kabuga 2 elektron ikinci kabuga 8 elektron ve ucuncu kabuga 18 elektron yerlestirebilir Izin verilen durum elektron spininden dolayi ikiye katlanmaktadir Her bir atom orbitalinin spinleri zit olmak uzere iki elektronun ayni kuantum sayilarina sahip oldugu gorulmektedir bunlardan biri 1 2 spinine sahipken genellikle yukariya dogru bir ok seklinde gosterilir digeri 1 2 spinine sahiptir 1 2 spini de asagi dogru ok seklinde gosterilir Bir alt kabuk kendisini kapsayan kabuk icerisinde acisal momentum kuantum sayisi ile ifade edilen bir konum dizisidir ℓ 0 1 2 3 degerleri sirasiyla s p d f orbitalleri olarak gosterilir Bir alt kabukta konumlandirilacak maksimum elektron sayisi 2 2ℓ 1 formulu ile bulunabilir Bu formul s alt kabugunda maksimum 2 elektron olabilecegini p alt kabugunda maksimum 6 elektron d alt kabugunda maksimum 10 elektron f alt kabugunda da maksimum 14 elektron bulunabilecegini gostermektedir Bir kabuk veya alt kabukta ne kadar elektronun bulunabilecegi kuantum mekanigi denklemlerinden cikarilmaktadir Ozellikle Pauli dislama ilkesinden dolayi ayni atom icerisinde butun kuantum sayilari ayni olan iki elektronun mumkun olamayacagi ifade edilmistir GosterimFizikciler ve kimyacilar atom ve molekullerin elektron dizilimlerini gostermek icin standart gosterim tipini kullanirlar Atomlar icin bu gosterim atom orbitalleri dizisi ile ornegin Fosfor elementi icin 1s 2s 2p 3s 3p her bir orbitale ait elektron sayisi ile ifade edilir Elektron sayisi orbitalin ust indisine yazilir Ornegin hidrojen atomunun birinci kabugundaki s orbitalinde yalnizca 1 elektron vardir dolayisiyla hidrojen atomunun elektron dizilimi 1s1 gosterimi ile ifade edilir Lityum atomunun 1s alt kabugunda 2 elektron vardir daha ust enerji seviyesi olan 2s alt kabugunda ise 1 elektron vardir boylelikle Lityum atomunun elektron dizilimi 1s2 2s1 gosterimi okunusu ise bir s iki iki s bir ile ifade edilir Atom numarasi 15 olan Fosfor elementinin elektron dizilimi ise soyledir 1s2 2s2 2p6 3s2 3p3 Cok fazla elektrona sahip olan atomlar icin bu gosterim sekli cok uzun olabilir bundan dolayi kisaltilmis gosterimler kullanilir Cunku daha once ifade edilmis butun alt kabuklar son alt kabuklardan bazilari icin soyleyebiliriz bunu asal gazlardan herhangi birinin elektron dizilimiyle aynidir Ornegin Fosfor elementi Neon elementinden Neon un elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6seklindedir sadece ucuncu kabugu olmasi bakimindan farklilik tasir Boylelikle Neon elementinin elektron dizilimi cekip alinir ve Fosfor elementinin elektron dizilimi soyle yazilir Ne 3s2 3p3 Bu duzenleme elementlerin kimyasini en dis kabuktaki elektronlar belirledigi icin oldukca yararlidir Verilmis bir dizilim icin orbitalleri yazma sirasi sabit degildir yalnizca dolu orbitaller fiziksel oneme sahiptir Ornegin temel haldeki Titanyum elementinin elektron dizilimi Ar 4s2 3d2 ya da Ar 3d2 4s2 seklinde yazilabilir Ilk gosterim sekli notr atomlarin dizilimine uygun olan Madelung ilkesine dayandirilarak yazilmistir 4s orbitali Ar K Ca Sc Ti elementlerinde 3d orbitalinden once doldurulur Ikinci gosterim seklinde atomlar pozitif iyon haline gelebilmek icin elektronlari orbital enerjisinin tersiyle orantili bir sira icinde uzaklastirirlar Ti4 Ti 3 Ti 2 Ti Ti serisinde 3d orbitali 4s orbitalinden once doldurulur Tek elektrona sahip orbitallerde ust indis olan 1 i yazmak zorunlu degildir Orbitalleri tanimlayan s p d f harflerini italik ya da egik olarak yazmak oldukca yaygindir Uluslararasi Temel ve Uygulamali Kimya Birliginin orbital harflerinin normal yazi tipiyle yazilmasina dair onerilerine ragmen bu harflerin italik ya da egik olarak yazilmasi yaygindir Bu harflerin kokeni tayf cizgilerini kategorilestirme sisteminden gelmektedir sharp principal diffuse ve fundamental Bu sistem ince yapi gozlemlerine dayanmaktadir Bunlarin guncel kullanimi acisal momentum kuantum sayisi olan l nin degerleri 0 1 2 ya da 3 u belirtir f harfinden sonra ise bu dizi alfabetik olarak g h i l 4 5 6 olarak devam eder Nadiren ihtiyac duyulsa da i harfinden sonra j ye gecilir Molekullerin elektron dizilimi de buna benzer bir yolla yazilir Aradaki fark atomik orbital yerine molekuler orbital kullanilmasidir alt kisimda gorebilirsiniz Enerji Temel Hal ve Uyarilmis HalElektronun enerjisi onun orbitaliyle ilgilidir Elektron elektron etkilesimi ihmal edilirse bir dizilimin yaklasik enerjisi her bir elektronun enerjilerinin toplami alinarak belirlenebilir En dusuk elektronik enerji dizilimi temel hal olarak adlandirilir Diger dizilimler ise uyarilmis hali belirtir Ornek verilecek olursa Sodyum atomunun temel haldeki elektron dizilimi Aubau kurali alt kisimda gorebilirsiniz dikkate alinacak olursa 1s2 2s2 2p6 3s seklindedir Ilk uyarilmis hal 3s orbitalindeki elektronu 3p orbitaline gondererek yapilir Boylelikle 1s2 2s2 2p6 elektron dizilimi elde edilmis olur Atomlarin sahip olduklari elektron dizilimleri sogurma ve isima enerjisi ile degisebilir Ornegin Sodyum buhari lambasinda Sodyum atomlari elektriksel bosalma vasitasiyla 3p orbital seviyesine uyarilmislardir Daha sonra dalga boyu 589 nanometre olan sari bir isik yayarak temel haline geri donerler Degerlik elektronlari uyarmak icin sodyum atomundaki 3s orbitali gibi genellikle gorulebilen isinlarin ya da mor otesi isinlarin enerjisi gereklidir Cekirdek elektronlarinin da uyarilabilmesi mumkundur fakat bunun icin x ray fotonlari gibi yuksek enerjiler gereklidir 2p orbitalindeki elektronu 3s orbital seviyesine uyararak 1s2 2s2 2p5 3s2 elektron dizilimi boylelikle gerceklesebilir Bu yazinin geri kalani yalnizca temel hal ile ilgili olacaktir ve bu temel hal siklikla atom ya da molekulun elektron dizilimi olarak tanimlanacaktir TarihiElementlerin ozelliklerinde periyotlugun atomun elektronik yapisiyla aciklanabilecegi fikri ilk olarak Niels Bohr 1923 tarafindan onerilmistir Onun onerileri Bohr Atom Modeline dayandirilmistir Bohr atom modelinde elektron kabuklari cekirdekten sabit bir uzakliktaki yorungeler olarak tanimlanmistir Bohr Atom Modelinin elektron dizilim gosterimi gunumuz kimyasina oldukca yabancidir Ornegin Sulfur atomunun elektron dizilimi 1s2 2s2 2p6 3s2 3p4 2 8 6 olarak degil 2 4 4 6 olarak gosterilir Ilerleyen yillarda Edmund Clifton Stoner Arnold Sommerfeld in elektron kabuguna dair ucuncu kuantum sayisi tanimlamasini birlestirdi ve Sulfur elementinin kabuk yapisinin 2 8 6 oldugunu dogru bir sekilde tahmin etti Ama Bohr un atom modeli de Stoner in atom modeli de bir manyetik alandaki atomik spektrum degisimleri tanimlayamamistir Bohr bu eksikligin gayet farkindaydi diger bilim adamlari da ve arkadasi Wolfgang Pauili ye kuantum teorisinin bu sistem bugun eski kuantum teorisi olarak bilinir ihmal edilmemesi icin yardim istedi Pauli Zeeman etkisinin yalnizca atomun en dis elektronlardan kaynaklanabilecegini fark etti ve Stoner in kabuk yapisina dair teorisini yeniden degerlendirdi Bu yeni degerlendirmede dorduncu kuantum sayisi ve Pauli dislama ilkesi eklenerek alt kabuklarin dogru yapisi belirlendi 1925 Bas kuantum sayisi n ve diger uc kuantum numarasi k l j ml ve m ms ayni olan iki elektronun varligi mumkun degildir 1926 yilinda yayimlanan Schrodinger denklemi hidrojen atomunun anlasilir hale gelmesinin sonucu olarak dort kuantum numarasindan ucunu verdi Bu sonuc gunumuzde kullanilan kimya kitaplarinda da belirtildigi gibi atomik orbitalin nasil olduguna dair bilgiler sagladi Atom spektrumu incelemeleri atomlarin elektron diziliminin deneysel olarak belirlenmesini sagladi Ayrica atomun orbitallerinin elektronlarla nasil dolduguna dair deneysel bir kural Madelung kurali olarak bilinir 1936 verdi Atomlar Aufbau Ilkesi ve Madelung KuraliAufbau Almanca insa etmek anlaminda ilkesi Bohr un elektron dizilimine dair orijinal fikrinin bir parcasidir Soyle aciklanabilir En fazla iki elektron bir orbitale yerlestirilebilir Elektronlar dusuk enerjili orbitallerden yuksek enerjili orbitallere sirayla yerlestirilir Atom orbitallerinin elektronlar tarafindan doldurulma sirasi 1s den 7p ye uzanan ok ile takip edilir Bu ilke ilk 18 elementi gayet iyi aciklayabilmektedir atomlarin uyarilmamis halleri icin Fakat bu 18 elementten sonra ilerlenilen her adimda elementleri aciklayabilme yetisi giderek azalmaktadir Aufbau ilkesinin modern formu Madelung kurali tarafindan belirlenen orbital enerjisi siralamasini tanimlayabilmektedir Bu kural ilk olarak 1929 yilinda Charles Janet tarafindan dile getirildi 1936 yilinda ise Erwin Madelung yeniden kesfetti Daha sonra V M Klechkowski tarafindan teorik bir temele dayandirildi Orbitaller artan n l degeri sirasina gore doldurulurlar n l degerinin ayni olmasi durumunda orbitaller artan n degerine gore sirayla doldurulur Asagidaki dizilim orbitallerin doldurulma sirasini gostermektedir 1s 2s 2p 3s 3p 4s 3d 4p 5s 4d 5p 6s 4f 5d 6p 7s 5f 6d 7p 8s 5g 6f 7d 8p ve 9s Listede parantez icerisinde ifade edilmis orbitaller agir atomlarin Ununoktiyum Z 118 temel hallerinde bulunamazlar Aufbau kurali degistirilmis haliyle atom cekirdegindeki proton ve notronlara uygulanabilir cekirdek fizigi ve kimyasinin kabuk modeli icin Periyodik tablo Elektron dizilim tablosu Periyodik tablonun sekli atomlarin elektron dizilimiyle son derece iliskilidir Ornegin 2 grup elementlerinin hepsi E ns2 elektron dizilimine sahiptir E burada bir asal gazin elektron dizilimidir Ayrica bunlar ayni grupta olduklari icin kimyasal ozellikleri bakimindan onemli olcude birbirine benzemektedirler Daha genel olarak periyodik tablodaki blok kavraminin nedeni s p d f alt kabuklarini doldurmak icin gerekli elektron sayisidir 2 6 10 14 En dis elektron kabuguna genellikle degerlik kabugu denilmektedir Bu kabuk atomun kimyasal ozelligini belirlemektedir Hatirlanmali ki daha onceden kimyasal ozelliklerdeki benzerlikler elektron dizilimi dusuncesinden daha onemliydi Aufbau ilkesinin eksiklikleri Aufbau ilkesi orbital enerjilerinin sabit bir sirada oldugu kosullari kapsamaktadir Herhangi bir element ve farkli iki element arasindaki durumlarda bu ilke yalnizca yaklasik olarak dogru sonuc verebilir Atom orbitalleri iki elektronun nasil yerlestirilecegine dair sabit bir enerji kutusu gibi varsayilan bir durumdur Ama bir atom orbitalindeki elektronun enerjisi ayni zamanda atomun iyon ya da molekul de olabilir sahip oldugu diger elektronlarin enerjisine de baglidir Birden fazla elektrona sahip sistemler icin bir elektronlu sistemin analizi yanlistir Hartree Fock gibi cesitli matematiksel yaklasimlar olmasina ragmen cozum tam olarak hesaplanamaz Aufbau ilkesi tahmine dayanmaktadir Bir kabuk icerisinde s orbitalleri her zaman p orbitallerinden once doldurulur Tek bir elektrona sahip olan hidrojen atomu ve benzerlerinde ayni kabugun s ve p orbitalleri tamamiyla ayni enerjiye sahiptir Dis elektromanyetik alan olmadigi zaman oldukca iyi yaklasimlar verir ama bir hidrojenin atomunun enerji seviyeleri gercekte cekirdegin manyetik alani tarafindan bolunur bu durum Lamb kaymasinin kuantum elektrodinamik etkisiyle aciklanabilir Gecis metallerinin iyonlasmasi Aufbau ilkesinin uygulamasi populer bir paradoksa yol acar Bu paradoks gecis metallerinin basit kimyasiyla ilgilidir Potasyum ve kalsiyum elementleri periyodik tabloda gecis metallerinden once gelir Bu elementler sirasiyla Ar 4s1 ve Ar 4s2 elektron dizilimlerine sahiptir Yani 4s orbitali 3d orbitalinden once doldurulmaktadir Bu durum Madelung kuraliyla aciklanabilmektedir cunku 4s orbitali n l 4 n 4 l 0 degerine sahipken 3d orbitali n l 5 n 3 l 2 degerine sahiptir Kalsiyum elementinden sonra gecis metallerinin ilk serisindeki cogu notr atomun Sc Zn 4s orbitalinde 2 elektron vardir fakat buna istisna bir durum soz konusudur Krom ve bakir elementleri sirasiyla Ar 3d5 4s1 ve Ar 3d10 4s1 elektron dizilimlerine sahiptir Yani bir elektron yari dolu ya da tam dolu alt kabuk olabilmesi icin 4s orbitalinden 3d orbitaline gecmektedir Bu durumda elektronun kararli bir dizilime sahip olabilmek icin alt kabuklari yari dolu ya da tam dolu tercih ettigi gorulur Bu gecis metallerini iyonlastirmak icin bir elektron uzaklastirdigimizda paradoks ortaya cikar Iyonlasmak icin uzaklastirilan ilk elektron 3d orbitalinden gelmez 3d orbitali daha yuksek enerjide oldugu icin boyle bir tahmin yapilabilir fakat iyonlasmak icin uzaklastirilan ilk elektron 4s orbitalinden gelir 4s ve 3d orbitallerindeki bu elektron degis tokusu gecis metallerinin ilk serisindeki tum atomlar icin soylenebilir Notr atomlarin K Ca Sc Ti V Cr elektron dizilimi her zaman 1s 2s 2p 3s 3p 4s 3d siralamasini takip eder Fakat bir atomun pes pese iyonlasma asamalarinda ornegin Fe2 Fe3 Fe2 Fe Fe 1s 2s 2p 3s 3p 3d 4s siralamasi takip edilir Eger atom orbitallerinin enerji siralamasinin sabit oldugu ve bunlarin cekirdek yuku tarafindan ya da diger orbitallerdeki elektronlar tarafindan etkilenmedigi varsayilirsa bu olay sadece paradoksal olarak degerlendirilir Eger boyle olsaydi 3d orbitali 3p orbitaliyle ayni enerjide olurdu hidrojen atomunda oldugu gibi fakat durum boyle degildir Fe2 iyonunun krom atomuyla ayni elektron dizilimine sahip olmasi icin herhangi ozel bir neden yoktur Demir elementi cekirdeginde krom atomundakinden 2 adet daha fazla proton vardir ve bu iki turun kimyasi oldukca farklidir 3dx4s0 elektron dizilimine sahip iyonlar kompleks gecis metallerinde gorulur Metal 0 yukseltgenme seviyesine sahip olsa bile bu olay kristal alan teorisi ile basit bir sekilde tanimlanabilir Ornegin krom hexa karbonil cevresi alti adet karbon monoksit ligand ile cevrili krom atomu olarak belirtilebilir Merkezi krom atomunun elektron dizilimi 3d6 nin alti elektronunun ligandlar arasindaki uc dusuk enerjili d orbitallerini doldurdugu sekilde tanimlanabilir Diger iki d orbitali ise ligandlarin kristal alanlarindan dolayi yuksek enerjidedir Bilesik diyamanyetiktir yani eslenmemis elektronu yoktur ve bu tablo deneysel gerceklerle tutarlidir Fakat daha dogru bir yaklasima sahip olan molekuler orbital teoriye gore alti elektron tarafindan doldurulan d orbitalleri tek bir atomun d orbitalleriyle ayni ozellikte degildir Madelung Kuralinin diger eksiklikleri Agir atomlar arasinda bazilari Madelung kuralina uymaz Bundan dolayi bunlar hakkinda kararli hale gelebilmek icin yari dolu alt kabuk gibi basit bir aciklama yapmak cok ama cok zordur Bu kurala uymayan cogu istisnai durum Hartree Fock hesaplamalari ile tahmin edilebilir Bu metot orbital enerjisindeki diger elektronlarin etkisini dikkate alan yaklasik bir metottur Ic kabuk elektronlari isik hizina yakin hizlarda hareket ederken ozel goreliligin atom orbitalinin enerjisindeki etkisi dikkate alinmalidir ozellikle agir atomlar icin Daha genel olarak bu relavistik etki s orbitallerini diger atom orbitallerine gore daha dusuk enerjiye yoneltir Asagidaki tablo elementlerin temel hal dizilimlerini orbitallerin dolumuna gore gostermektedir Fakat bu tablo elementlerin temel hallerini orbital enerjilerinin dizisi cinsinden gostermez Ornegin 4s orbitali gecis metallerinde 3d orbitallerinden daha yuksek enerjiyi temsil eder Ayrica lantanitlerde 6s orbitali 4f ve 5d orbitallerinden daha yuksek enerjilidir Electron shells filled in violation of Madelung s rule red Period 4 Period 5 Period 6 Period 7Element Z Electron Configuration Element Z Electron Configuration Element Z Electron Configuration Element Z Electron ConfigurationLanthanum 57 Xe 6s2 5d1 Actinium 89 Rn 7s2 6d1Cerium 58 Xe 6s2 4f1 5d1 Thorium 90 Rn 7s2 6d2Praseodymium 59 Xe 6s2 4f3 Protactinium 91 Rn 7s2 5f2 6d1Neodymium 60 Xe 6s2 4f4 Uranium 92 Rn 7s2 5f3 6d1Promethium 61 Xe 6s2 4f5 Neptunium 93 Rn 7s2 5f4 6d1Samarium 62 Xe 6s2 4f6 Plutonium 94 Rn 7s2 5f6Europium 63 Xe 6s2 4f7 Americium 95 Rn 7s2 5f7Gadolinium 64 Xe 6s2 4f7 5d1 Curium 96 Rn 7s2 5f7 6d1Terbium 65 Xe 6s2 4f9 Berkelium 97 Rn 7s2 5f9Scandium 21 Ar 4s2 3d1 Yttrium 39 Kr 5s2 4d1 Lutetium 71 Xe 6s2 4f14 5d1 Lawrencium 103 Rn 7s2 5f14 7p1Titanium 22 Ar 4s2 3d2 Zirconium 40 Kr 5s2 4d2 Hafnium 72 Xe 6s2 4f14 5d2 Rutherfordium 104 Rn 7s2 5f14 6d2Vanadyum 23 Ar 4s2 3d3 Niobyum 41 Kr 5s1 4d4 Tantal 73 Xe 6s2 4f14 5d3Krom 24 Ar 4s1 3d5 Molybdenum 42 Kr 5s1 4d5 Tungsten 74 Xe 6s2 4f14 5d4Manganese 25 Ar 4s2 3d5 Technetium 43 Kr 5s2 4d5 Rhenium 75 Xe 6s2 4f14 5d5Demir 26 Ar 4s2 3d6 Ruthenium 44 Kr 5s1 4d7 Osmium 76 Xe 6s2 4f14 5d6Cobalt 27 Ar 4s2 3d7 Rhodium 45 Kr 5s1 4d8 Iridium 77 Xe 6s2 4f14 5d7Nickel 28 Ar 4s2 3d8 or Ar 4s1 3d9 disputed Palladium 46 Kr 4d10 Platinum 78 Xe 6s1 4f14 5d9Copper 29 Ar 4s1 3d10 Silver 47 Kr 5s1 4d10 Gold 79 Xe 6s1 4f14 5d10Zinc 30 Ar 4s2 3d10 Cadmium 48 Kr 5s2 4d10 Mercury 80 Xe 6s2 4f14 5d10Molekullerin Elektron DizilimiElektron dizilimi soz konusu molekul oldugunda daha karmasiktir cunku her molekul farkli orbital yapiya sahiptir Atom orbitalindeki siniflandirmadan farkli olarak molekul orbitalleri simetrilerine gore siniflandirilir Bundan dolayi dioksijen molekulunun elektron dizilimi O2 1sg2 1su2 2sg2 2su2 3sg2 1pu4 1pg2 seklinde ya da 1sg2 1su2 2sg2 2su2 1pu4 3sg2 1pg2 seklinde yazilir Buradaki 1pg2 terimi p orbitalindeki iki elektronu temsil etmektedir Hund kuralindan dolayi bu elektronlar temel halde paralel spinlere sahip olmalidir Bundan dolayi dioksijen bir manyetik momente sahiptir yani dioksijen paramanyetiktir Dioksijenin paramanyetik ozelliginin aciklanabilmesi molekuler orbital teorinin en buyuk basarisiydi Cok atomlu molekullerin elektron dizilimi herhangi bir fotonun emilimi ya da yayimi olmadan da degisebilir Katilarda elektron dizilimi Katilarda elektron durumlari cok sayida olabilir Ayrik olmayi durdururlar ve olasi durumlarin devamli dizilerine karisirlarUygulamalarElektron diziliminin genis olcude kullanildigi alanlar organik ve inorganik kimyadir Elektron dizilimi bazi basitlestirilmis molekuler orbital teorilerin etkisinde kalarak degerlik elektron kavramini ortaya cikardi Degerlik elektronlar bir atomun kac tane ve ne tipte bir kimyasal bilesik olusturabilecegini belirleyen elektronlardir Bu yaklasim kimyanin hesaplamayla ilgili alani icin dikkate alindi Bu alan kimyasal ozelliklere dair nicel tahminler yapmaya basladi Bu hesaplamalar uzun yillardan beri atomik orbitallerin dogrusal kombinasyonlari yaklasimina dayandirilarak yapildi Hesaplamalarin son adimi molekuler orbitallerin Aufbau kurali ile uyumlu olup olmadigini kontrol etmektir Birden fazla elektrona sahip olan atomlar ve molekuller icin elektron dizilimi hesaplanmak istendiginde elektronlarin hareketi de hesaba katilmalidir Bundan dolayi yapilmis bir hesaplama uzun sure kesin olamaz Elektron diziliminin cok fazla olmasi coklu elektron sisteminin tanimlanmasini gerektirir Ayrica enerji tek bir dizilimle aciklanamaz Fakat elektronik dalga fonksiyonu cok az sayidaki elektron dizilimini aciklayabilmektedir Bundan dolayi coklu elektron dizilimleri icin elektron dizilimi kavrami gerekli olmaya devam etmektedir Elektron diziliminin uygulandigi temel alanlardan biri emisyon spektrumlaridir Bu gibi durumlarda elektron dizilimini bir ya da birden fazla terim sembolu ile gostermek gereklidir Kaynakca Miessler G L Tarr D A 1999 Inorganic Chemistry 2 bas Prentice Hall s 38 Scerri Eric R 2007 The periodic table its story and its significance Oxford University Press ss 239 240 ISBN 0 19 530573 6 IUPAC 2 basim the Gold Book 1997 Duzeltilmis cevrimici surumu 2006 configuration electronic