Emevîler devrinde Alevîler
Muâviye’nin Ali bin Ebâ Tâlib Mûrtezâ’ya karşı husumetinin nedenleri
Muhammed’in komutasındaki Müslüman kuvvetlerin Bedir Savaşı’nda bin kişilik Mekke putperest ordusunun başkumandanı olan Muaviye’nin babası Ebû Süfyân’a karşı kazanmış oldukları zafer büyük itibar kaybına uğrayan “Emevî” soyunun hem “Süfyânî” hem de “Mervânî” kollarını son derece rahatsız etmişti. Ebû Süfyân’nın oğlu Muaviye’nin kardeşi “Hanzala” da bu savaşta Ali bin Ebâ Tâlib tarafından öldürülenler arasındaydı. Ayrıca, öldürülen yetmişi aşkın Mekkeli içerisinde yirmi tanesini Ali öldürmüştü. Bedir’de kin ve nefretleri üzerine çeken diğer iki önemli şâhsiyet “Hamza” ile “Ammâr bin Yâsir” idi. Bu üç kıymetli şâhsiyet daha sonra Bedir putperest ordusu başkumandanı Ebû Süfyan’nın karısı “Hint” ve oğlu “Muaviye” tarafından öldürülmüşlerdir.
Bâtınîlerin Türkistan’daki fa’aliyetleri
Siyâsî hâdiselerin sevk ve tahrikiyle Emevî valilerinin zulmüne katlanamayarak isyân etmek zorunda kalan Türkler, Şîʿa-i ’îyye dâîleri tarafından büyük bir meserretle karşılandılar. Said bin Amr’ûl Harşî’nin Horasan valiliği döneminde çıkan bir ihtilâl, şiî misyonerler tarafından emsalsiz bir fırsat olarak algılandı. Emevî hazinelerini dolduran haraçların tahsil edilmesi esnasında uygulanan mezâlim nedeniyle Said bin Abdülaziz’in Horasan mütesellimliğinden aşırı derecede mûzdarip olan Türkler, artık ayaklanmaktan başka çare bulamadılar. Bu hâdise üzerine Horasan’a dolan Şîʿa-i Bâtın’îyye dâîleri, halkı Ehl-i Beyt nâmına isyana davete başladılar. Bu hâdiselerden haberdar olan Emevî valisi Türkler aleyhinde şiddetli bir takibat başlattı. Türkler’in Emevîler’e karşı kin ve husumetlerle dolu olduğunu ve yapılan davete sadık kalacaklarına dair tüm samimiyetleri ile söz verdiklerini de öğrendi. Neticede Horasan’a vali olarak tayin edilen “Esad bin ʿAbd Allâh Kisrî”, Şîʿa-i Bâtın’îyye dâîlerini yakalatarak i’dam ettirdi. (H.106, M. 725). Bu sırada tam bir asırdan daha uzun süredir Türkler’in çıkardığı ihtilâl ve isyânlar ile uğraşmakta olan Emevîler de Türkler’e karşı aşırı kin ve garez duyguları beslemekteydiler. Abbâsîler adına hilâfeti ele geçirmeye uğraşan komitenin başkanı olan Muhammed bin Ali Horasan’a meşhur dâîlerden Süleyman bin Kesir’i dâvet etti. Türkistan ve Maverâünnehir Türkleri tarafından derin bir samimiyetle benimsenen “Süleyman bin Kesir,” Fergane, Buhâra ve Hazar hükümdarı ile Buğra Han’dan Ehl-i Beyt nâmına biat aldı.
Araplar tarafından uygulanan şiddetli baskılar ve İslâmlaştırma siyaseti
Soğud hükümdarı olan “Gorek” ile akit edilen antlaşmada Zerdüşt mâbedlerinde ne kadar mukaddes eşya varsa teslim edilmesi şartı konulmuştu. Bu maddeye dayanarak Buhara ve Semerkand mâbedlerindeki eşyaların tamamı Araplar’a teslim edildi. İslâmiyetin talimatı aleyhine olan ve mukaddes tanınan her şey Araplar tarafından ateşe atılarak imha edildi. Hiçbir Mecûsi’nin silâh taşıma yetkisi bulunmamaktaydı. Uygulanmakta olan bu gibi baskılar nedeniyle Maverâünnehir ve Türkistan şehirleri Emevî hükümetine karşı sonsuz kin ve husumet duyguları ile dolup taşmaktaydı. Nihâyetinde, bu zulme dayanamayan yerli halk Maverâünnehir ve Türkistan şehirlerinde ihtilâller çıkardılar. Bunu duyan Horasan nâibi “Kuteybe bin Müslim” isyânı bastırma ve asayişin sağlanması adına şiddetli tedbirler aldı ve kardeşini bu işe memur tayin etti. Buhara ve Semerkandlılar’ın ellerindeki bütün silâhları toplatarak İslâmı kabul etmeyenleri cizyeye bağladı. Ayrıca Kuteybe Arap ordularında bulunan Suriye Nusayrîler’ini yeni zapt edilen şehirlerdeki evlere yerleştirmeğe başladı. Diğer taraftan da, Emevî valilerinin uyguladığı mezalimler gün geçtikçe artmaktaydı. Bunun üzerine dehşetli ıstıraba düşen Türkler, Araplar’ın ileri sürdüğü ağır şartları kabullenerek antlaşmak zorunda kaldılar. Böylece, zaten Haccâc bin Yûsuf’un uyguladığı mezâlim karşısında sabırları tükenenmiş olan Türkler de İslâmiyet’i kabullenmeğe başladılar. Araplar yeni feth edilen topraklar üzerinde yaşayan halkın arasından eski dinlerini terk ederek İslâma yeni girenleri ibâdete teşvik etmek amacıyla içlerinden Cuma Namazlarına katılanlara Beyt’ûl-Mal-i Müslimîn’den “2”şer dirhem ödeme yapmaktaydılar. Ayrıca ibâdetin Farsça ifâ edilmesine müsaade edildiği gibi, namazda da tercümesine sadık kalınması şartıyla Kur'an-ı Kerîm’in herhangi bir lisanla okunmasına Ulemâ da fetvâ vermişti.
İran baskısından usanan ve Şâmânîliğe bağlı olan Türklerin İslâmiyet’e girmeleri
Aslında bu İslâmlaşma hâdisesi daha Arap istilâsı vuku bulmadan başlamış, İran ruhânilerinin ve “Dehkan” adı verilen Fârisî yöneticilerinin baskısından usanan Maverâünnehir ahalisi İslâm’ı kendiliğinden kabullenmişlerdi. İslâmiyet’ten önce Tûran’a birçok Nesturî ve Zerdüşt rahipler gelmişler ve kendi inançlarına ait neşriyatta bulunmuşlardı. Din ve mezhebe ait olan ilgilerinde pek zayıf fakat Millî an’anelerine dinî talimlerden daha fazla bağlı olan Türkler, eski Şâmânî dinine benzer akidelere taraftar olmayı daha çok seviyorlardı. İslâmiyetin en kuvvetli olduğu ve Türkistan içlerine doğru yayıldığı dönemlerde dahi Şâmânî dininin kalıntıları bu bölgede hâlâ canlılığını muhafaza etmekteydi. Altay dağları ile İrtiş nehri boylarından Maverâünnehre kadar uzanan sahaya aralıksız akın eden Türk göçmenlerinin İslâmı benimsemiş olmalarına rağmen geleneksel yaşam tarzları asla değişmedi. H. 126 / M. 744 yılında Semerkand’da çok önemli bir din değiştirme hareketi vuku buldu. İslâmiyet neşirlerinden “Ebû Sayda” adında bir şahsın çabaları ile pek çok Türk İslâmiyeti kabul etti.
Emevî hâlifesi Ömer bin ʿAbd’ûl-Azîz’in Alevîler lehine aldığı kararlar
Selefleri tarafından uygulanmakta olan siyâset-i zâlimaneye son vermekle meşhur olan ve Emevî hâlifeleri içerisinde en âdil olanı olarak da tanınan “Ömer bin ʿAbd’ûl-Azîz” iktidara geldiğinde yaptığı ilk iş Emevîler Hâlifeliği’nin kurucusu “Ebû Süfyân Oğlu Muaviye” tarafından hutbelerde “Ali”, “Ehl-i Beyt” ve bil’ûmum “Alevîler” aleyhinde bir sünnetmiş gibi zorunluluk haline getirilmiş olan lânet okuma âdetini nihâyete erdirmek olmuştu. O zamana kadar Türkistan’da İslâm’a girmiş olan şehirlerden büyük büyük kütlelerin eski dinlerine avdet etmekte oldukları bu devirde Alevîler aleyhine Emevîler tarafından sürdürülmekte olan takibât ve hakaretlerin yasaklanmasından sonra peygamberden rivayet edilen hadislerin yazılmasını gündeme getirmiş ve halktan haksız yere toplanmakta olan vergileri sahiplerine geri dağıttırmıştı. Çok faydalı sonuçlar doğuran bu kararların sıkı bir tâkipçisi olan halifenin tutumundan Emevî Hanedanı hiç de memnun kalmamıştı. Çünkü onların ellerinde ve kadınların boyunlarında ne kadar altın ve cevâhir varsa, Beyt’ûl-Mâl-i Müslimîn’in talan edilmesiyle alınan bu ziynet eşyalarının kişilerin zâti malları olmayıp hepsinin devlet hazinesine ait olduğunu ve tamamının iade edilmesi gerektiğini söyleyen bu âdil hâlife de sonunda “Emevîler” tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.
Kaynakça
- ^ Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Hadislerin büyük kısmını kabul etmedi: Emevî Şeytanı’nın tahribâtı, Sahife 83 ve 89, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- ^ Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Zâlimlere isyânı imân ve ibâdetin esâsı olarak tanıttı: “Bedir” sembolünden rahatsız olanlar, Sahife 158-161, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- ^ Belâzür, Ensâbû’l-Eşrâf, Sahife 344-369.
- ^ Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Emevîler’in temsil ettiği dini gerçek İslâm olarak kabul etmedi, Sahife 143, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- ^ İbni Esir, Cilt: 5, Sayfa: 24.
- ^ Hıttat-ı Markizî, Cilt: 2, Sayfa: 492.
- ^ Jorji Zeydan, Medeniyet-i İslâm’îyye Tarihi, Zeki Magemez tercümesi.
- ^ Fetâvâ-yi Gıyasiye.
- ^ Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Kur'an’ın tercümesiyle namaz kılınabileceğine fetvâ verdi: Ne dediğini anlamadan okumak Şeytan aldatmacasıdır, Sahife 104 ve 108, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- ^ Arnol’d, İntişar-ı İslâm Tarihi, İngilizceden tercümesi Profesör Halil Hâlid.
- ^ Ebû Zehre, Ebû Hanîfe, Sahife 73.
- ^ a b c Not: Anadolu Alevileri ile karıştırılmamalıdır.
- ^ Öztürk, Yaşar Nuri, İmâm-ı Â’zam Savunması, Şehid bir önder için Apolocya, – Yaşadığı devir, Sahife 28, İnkılâp, İstanbul, 2010.
- ^ Celâl’ed-Dîn-i Süyûtî, Tarih’ûl-Hulefâ, Sahife 88.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Emeviler devrinde AlevilerMuaviye nin Ali bin Eba Talib Murteza ya karsi husumetinin nedenleriMuhammed in komutasindaki Musluman kuvvetlerin Bedir Savasi nda bin kisilik Mekke putperest ordusunun baskumandani olan Muaviye nin babasi Ebu Sufyan a karsi kazanmis olduklari zafer buyuk itibar kaybina ugrayan Emevi soyunun hem Sufyani hem de Mervani kollarini son derece rahatsiz etmisti Ebu Sufyan nin oglu Muaviye nin kardesi Hanzala da bu savasta Ali bin Eba Talib tarafindan oldurulenler arasindaydi Ayrica oldurulen yetmisi askin Mekkeli icerisinde yirmi tanesini Ali oldurmustu Bedir de kin ve nefretleri uzerine ceken diger iki onemli sahsiyet Hamza ile Ammar bin Yasir idi Bu uc kiymetli sahsiyet daha sonra Bedir putperest ordusu baskumandani Ebu Sufyan nin karisi Hint ve oglu Muaviye tarafindan oldurulmuslerdir Batinilerin Turkistan daki fa aliyetleriSiyasi hadiselerin sevk ve tahrikiyle Emevi valilerinin zulmune katlanamayarak isyan etmek zorunda kalan Turkler Siʿa i iyye daileri tarafindan buyuk bir meserretle karsilandilar Said bin Amr ul Harsi nin Horasan valiligi doneminde cikan bir ihtilal sii misyonerler tarafindan emsalsiz bir firsat olarak algilandi Emevi hazinelerini dolduran haraclarin tahsil edilmesi esnasinda uygulanan mezalim nedeniyle Said bin Abdulaziz in Horasan mutesellimliginden asiri derecede muzdarip olan Turkler artik ayaklanmaktan baska care bulamadilar Bu hadise uzerine Horasan a dolan Siʿa i Batin iyye daileri halki Ehl i Beyt namina isyana davete basladilar Bu hadiselerden haberdar olan Emevi valisi Turkler aleyhinde siddetli bir takibat baslatti Turkler in Emeviler e karsi kin ve husumetlerle dolu oldugunu ve yapilan davete sadik kalacaklarina dair tum samimiyetleri ile soz verdiklerini de ogrendi Neticede Horasan a vali olarak tayin edilen Esad bin ʿAbd Allah Kisri Siʿa i Batin iyye dailerini yakalatarak i dam ettirdi H 106 M 725 Bu sirada tam bir asirdan daha uzun suredir Turkler in cikardigi ihtilal ve isyanlar ile ugrasmakta olan Emeviler de Turkler e karsi asiri kin ve garez duygulari beslemekteydiler Abbasiler adina hilafeti ele gecirmeye ugrasan komitenin baskani olan Muhammed bin Ali Horasan a meshur dailerden Suleyman bin Kesir i davet etti Turkistan ve Maveraunnehir Turkleri tarafindan derin bir samimiyetle benimsenen Suleyman bin Kesir Fergane Buhara ve Hazar hukumdari ile Bugra Han dan Ehl i Beyt namina biat aldi Araplar tarafindan uygulanan siddetli baskilar ve Islamlastirma siyasetiSogud hukumdari olan Gorek ile akit edilen antlasmada Zerdust mabedlerinde ne kadar mukaddes esya varsa teslim edilmesi sarti konulmustu Bu maddeye dayanarak Buhara ve Semerkand mabedlerindeki esyalarin tamami Araplar a teslim edildi Islamiyetin talimati aleyhine olan ve mukaddes taninan her sey Araplar tarafindan atese atilarak imha edildi Hicbir Mecusi nin silah tasima yetkisi bulunmamaktaydi Uygulanmakta olan bu gibi baskilar nedeniyle Maveraunnehir ve Turkistan sehirleri Emevi hukumetine karsi sonsuz kin ve husumet duygulari ile dolup tasmaktaydi Nihayetinde bu zulme dayanamayan yerli halk Maveraunnehir ve Turkistan sehirlerinde ihtilaller cikardilar Bunu duyan Horasan naibi Kuteybe bin Muslim isyani bastirma ve asayisin saglanmasi adina siddetli tedbirler aldi ve kardesini bu ise memur tayin etti Buhara ve Semerkandlilar in ellerindeki butun silahlari toplatarak Islami kabul etmeyenleri cizyeye bagladi Ayrica Kuteybe Arap ordularinda bulunan Suriye Nusayriler ini yeni zapt edilen sehirlerdeki evlere yerlestirmege basladi Diger taraftan da Emevi valilerinin uyguladigi mezalimler gun gectikce artmaktaydi Bunun uzerine dehsetli istiraba dusen Turkler Araplar in ileri surdugu agir sartlari kabullenerek antlasmak zorunda kaldilar Boylece zaten Haccac bin Yusuf un uyguladigi mezalim karsisinda sabirlari tukenenmis olan Turkler de Islamiyet i kabullenmege basladilar Araplar yeni feth edilen topraklar uzerinde yasayan halkin arasindan eski dinlerini terk ederek Islama yeni girenleri ibadete tesvik etmek amaciyla iclerinden Cuma Namazlarina katilanlara Beyt ul Mal i Muslimin den 2 ser dirhem odeme yapmaktaydilar Ayrica ibadetin Farsca ifa edilmesine musaade edildigi gibi namazda da tercumesine sadik kalinmasi sartiyla Kur an i Kerim in herhangi bir lisanla okunmasina Ulema da fetva vermisti Iran baskisindan usanan ve Samanilige bagli olan Turklerin Islamiyet e girmeleri Aslinda bu Islamlasma hadisesi daha Arap istilasi vuku bulmadan baslamis Iran ruhanilerinin ve Dehkan adi verilen Farisi yoneticilerinin baskisindan usanan Maveraunnehir ahalisi Islam i kendiliginden kabullenmislerdi Islamiyet ten once Turan a bircok Nesturi ve Zerdust rahipler gelmisler ve kendi inanclarina ait nesriyatta bulunmuslardi Din ve mezhebe ait olan ilgilerinde pek zayif fakat Milli an anelerine dini talimlerden daha fazla bagli olan Turkler eski Samani dinine benzer akidelere taraftar olmayi daha cok seviyorlardi Islamiyetin en kuvvetli oldugu ve Turkistan iclerine dogru yayildigi donemlerde dahi Samani dininin kalintilari bu bolgede hala canliligini muhafaza etmekteydi Altay daglari ile Irtis nehri boylarindan Maveraunnehre kadar uzanan sahaya araliksiz akin eden Turk gocmenlerinin Islami benimsemis olmalarina ragmen geleneksel yasam tarzlari asla degismedi H 126 M 744 yilinda Semerkand da cok onemli bir din degistirme hareketi vuku buldu Islamiyet nesirlerinden Ebu Sayda adinda bir sahsin cabalari ile pek cok Turk Islamiyeti kabul etti Emevi halifesi Omer bin ʿAbd ul Aziz in Aleviler lehine aldigi kararlarSelefleri tarafindan uygulanmakta olan siyaset i zalimaneye son vermekle meshur olan ve Emevi halifeleri icerisinde en adil olani olarak da taninan Omer bin ʿAbd ul Aziz iktidara geldiginde yaptigi ilk is Emeviler Halifeligi nin kurucusu Ebu Sufyan Oglu Muaviye tarafindan hutbelerde Ali Ehl i Beyt ve bil umum Aleviler aleyhinde bir sunnetmis gibi zorunluluk haline getirilmis olan lanet okuma adetini nihayete erdirmek olmustu O zamana kadar Turkistan da Islam a girmis olan sehirlerden buyuk buyuk kutlelerin eski dinlerine avdet etmekte olduklari bu devirde Aleviler aleyhine Emeviler tarafindan surdurulmekte olan takibat ve hakaretlerin yasaklanmasindan sonra peygamberden rivayet edilen hadislerin yazilmasini gundeme getirmis ve halktan haksiz yere toplanmakta olan vergileri sahiplerine geri dagittirmisti Cok faydali sonuclar doguran bu kararlarin siki bir takipcisi olan halifenin tutumundan Emevi Hanedani hic de memnun kalmamisti Cunku onlarin ellerinde ve kadinlarin boyunlarinda ne kadar altin ve cevahir varsa Beyt ul Mal i Muslimin in talan edilmesiyle alinan bu ziynet esyalarinin kisilerin zati mallari olmayip hepsinin devlet hazinesine ait oldugunu ve tamaminin iade edilmesi gerektigini soyleyen bu adil halife de sonunda Emeviler tarafindan zehirlenerek oldurulmustur Kaynakca Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya Hadislerin buyuk kismini kabul etmedi Emevi Seytani nin tahribati Sahife 83 ve 89 Inkilap Istanbul 2010 Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya Zalimlere isyani iman ve ibadetin esasi olarak tanitti Bedir sembolunden rahatsiz olanlar Sahife 158 161 Inkilap Istanbul 2010 Belazur Ensabu l Esraf Sahife 344 369 Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya Emeviler in temsil ettigi dini gercek Islam olarak kabul etmedi Sahife 143 Inkilap Istanbul 2010 Ibni Esir Cilt 5 Sayfa 24 Hittat i Markizi Cilt 2 Sayfa 492 Jorji Zeydan Medeniyet i Islam iyye Tarihi Zeki Magemez tercumesi Fetava yi Giyasiye Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya Kur an in tercumesiyle namaz kilinabilecegine fetva verdi Ne dedigini anlamadan okumak Seytan aldatmacasidir Sahife 104 ve 108 Inkilap Istanbul 2010 Arnol d Intisar i Islam Tarihi Ingilizceden tercumesi Profesor Halil Halid Ebu Zehre Ebu Hanife Sahife 73 a b c Not Anadolu Alevileri ile karistirilmamalidir Ozturk Yasar Nuri Imam i A zam Savunmasi Sehid bir onder icin Apolocya Yasadigi devir Sahife 28 Inkilap Istanbul 2010 Celal ed Din i Suyuti Tarih ul Hulefa Sahife 88