Gama-ışını astronomisi, foton enerjileri 100 keV’den yüksek olan elektromanyetik radyasyonun en yüksek enerjili formu olan gama ışınlarının astronomik gözlemleridir. 100 keV altı radyasyonlar X-ışınları olarak sınıflandırılır ve X-ışını astronomisinin konusudur. Astronomik literatür genelde “gama-ışınlarını” sıfat olarak kullanıldığı zaman tire ile, isim olarak kullanıldğında “gamma ray” şeklinde tiresiz yazar.
MeV aralığındaki gamma ışınları solar alevlerde (ve hatta Dünya’nın atmosferinde) üretilir fakat GeV aralığındaki gama ışınları bizim Güneş Sistemi’miz içerisinde oluşmazlar, fakat ekstrasolar ve ekstra-galaktik astronomi çakışmaları için de çok önemlidirler. Gama ışınlarını yayan mekanizmalar ayrı ve X-ray yayan cihazlarla neredeyse aynı, fakat daha fazla enerjiye sahiptirler ve bu elektron-pozitron imhası olan Ters Compton Etkisini ve bazı durumlarda uzayda süpernova ve hipernova gibi bazı ekstrem olaylardaki radyoaktif materyalin parçalanması (gama parçalanması) durumlarını, pulsar ve blazarlar gibi maddelerin ekstrem koşullar altında nasıl davrandıklarını içerir. Bugüne kadarki en yüksek foton enerjisi, TeV bazında bir blazarın 1997 yılında, 16 TeV’lik elektronları dışarı atarkenki “sıra dışı dışarıya saçılmasında” ölçülmüştür.
Dedektör teknolojisi
Gama ışınlarının ilk gözlenebilmesi durumu 1960'larda gerçekleşmiştir. Gözlermleri, X-ılşınları veya görünür ışığınkinden çok daha zor gerçekleşmiştir çünkü gama-ışınları daha seyrektir, hatta saptanmadan önce “parlak” bir kaynağa, yaklaşık birkaç dakika önce, ihtiyaç duyulur ve gama ışınlarının sabitlenmesi, çok düşük çözünürlükte gözlemlenmelerine sebep olur. En yeni gama-ışını teleskopları (2000'ler), GeV aralığında 6 arc dakika ve katlarındadırlar (Yengeç Bulutsusu'nu tek bir “pikselde” gösteren), Chandra X-ışını Gözlemevi (1999) araştırmalarındaki düşük enerji X-ışınında (1 keV) aralığındaki 0,5 arc saniyeye ve ile (2005) yapılan yüksek enerjili X-ışınındaki (100 keV) 1,5 ark dakikaya kıyasla.
~30 GeV üzerinde foton enerjilerine sahip çok enerjitik gama ışınları, yeryüzü gözlemleriyle de saptanabilir. Yüksek enerjilerdeki oldukça düşük foton akıları dedektörlerin etkili oldukları ve günümüz uzaya dayalı aletler için pratik olmayan biçimde büyük alanlar gerektirir. Neyse ki bu kadar yüksek-enerjili fotonlar fazla miktarda ikincil parçacıkların oluşturduğu akınlar, yeryüzünde radyasyon karşıtları ve optik olarak ultra-realitivistik akın parçacıkları yayan Cherenkov ışığı sayesinde gözlemlenebilir. Görüntülenen tekniği şimdiye kadarki en yüksek duyarlılığa erişir.
Yengeç Bulutsusu'ndan yayılan TeV aralığındaki ilk gama radyasyonu 1989’da, ABD Mt. Hopkins, Arizona'daki 'nde tespit edildi. H.E.S.S., VERITAS, MAGIC ve CANGAROO III gibi Modern Cherenkov teleskopları, Yengeç Bulutsusu'nu birkaç dakikada saptayabilirler. En enerjitik fotonlar (16 TeV’e kadar) blazar Markarian 501 isminde (Mrk 501) ekstragalaktik bir objeden gözlemlenmiştir. Bu gözlemler, Yüksek-Enerji-Gama-Işını Astronomisi (HEGRA) hava Cherenkov teleskoplarıyla yapılmıştır.
Gama-ışını astronomisi gözlemleri hâlâ, düşük enerjilerde gama-ışını olmayan arka planlarıyla, yüksek enerjilerde de saptanabilir foton sayısıyla sınırlıdır. Bu alanda daha büyük alan dedektörleri ve daha iyi arka plan baskınlıkları gerekmektedir. 2012’deki bir keşif gama-ışını teleskoplarının hedeflenmelerini sağlayabilir. 700 keV’den daha büyük foton enerjilerinde, kırılım yıldızlarının içerikleri tekrar artmaya başlar.
Erken tarih
Deneyler, kozmik kaynaklardan yayılan gama ışınlarını tespit edemeden çok önce, bilimadamları uzayın kendilerini üretiyor olması gerektiğini biliyorlardı. 1948’de Eugene Feenberg ve Henry Primakoff, 1952’de Sachio Hayakawa and I.B. Hutchinson ve özellikle 1958’de Philip Morrison’un çalışmaları, bilimadamlarını evrende olmakta olan farklı süreçlerin sayısının gama-ışını yayılımından olduğuna inandırdı. Bu süreçler, yıldızlararası gaz ilekozmik ışın etkileşimlerini, süpernova patlamalarını ve enerjitik elektronların manyetik alanlarla olan etkileşimlerini içeriyordu. Fakat, 1960’lara kadar bu yayılımları saptayamıyorduk.
Uzaydan gelen birçok gama ışını Dünya atmosferi tarafından emilir, bu sebeple gama-ışını astronomisi, atmosfer üstü balon ve uzayaracı dedektörleri kullanılmadıkça gelişememiştir. Yörüngeye sokulan ilk gama-ışını teleskobu, 1911’de Exploler 11 adlı uzayaracındaydı ve 100 kozmik gama-ışını fotonundan daha az sayıda foton saptayabildi. Evrenin her yerinden gelmekte gibiydiler ve eşit dağılmış “gama-ışını arka planını” anlatıyor gibiydiler. Bu çeşit bir arka planın kozmik ışınların yıldızlararası gaz ile olan etkileşiminden (uzaydaki çok yüksek enerjili parçacıklar) gelmesi bekleniyordu.
İlk doğru astronomik gama-ışını kaynakları solar yanmalardı ve Morrison tarafından güçlü 2.223 MeV’lik çizgi olarak tahmin edilen çizgiyi ortaya çıkarmıştır. Bu çizgi, deuteryumun bir proton ve nötron ikilisi ile olan formasyonundan ortaya çıkmıştır; bir solar yanma içerisinde, nötronlar, yanma sürecinin yüksek-enerjili iyonların hızlandırılmasıyla oluşan ikincil parçacıklar olarak ortaya çıkmışlardır. İlk gama-ışını çizgisi gözlemleri, OSO-3, OSO-7 ve Solar Maksimum Görevi’nde, 1980’de fırlatılan uzayaracından yapılmıştır. Solar gözlemler, Reuven Ramaty ve başkaları tarafından teorik çalışmaları tetiklemiştir.
Belirli miktarda gama-ışını yayılımı bizim galaksimizde ilk olarak 1967’de OSO-3 uydusunun ötesinde saptanmıştır. Kozmik gama ışınlarına atfedilen 621 olay saptamıştır. Fakat gama-ışını astronomisinin alanı SAS-2 (1972) ve COS-B (1975-1982) uyduları tarafından büyük uçurumlar almıştır. Bu iki uydu yüksek-enerji evrenine (evrende olan olayların ürettiği gama ışınları yüksek-hızdaki çarpışmalar ve benzer süreçlerin sonucu olduğundan, bazen “şiddetli” evren olarak tanımlanan) çok farklı bir bakış açısı getirmiştir. Daha önceki gama ışını arka planı buluşlarını doğruladılar, gama-ışını dalgaboylarındaki ilk ayrıntılı gökyüzü haritasını yaptılar ve birkaç tane noktasal kaynak tespit ettiler. Fakat bu araçların çözünürlükleri, bu noktaların birçoğunu ve görünür yıldızlar veya yıldızsal sistemleri ayrıntılı incelemek için yeterli değildi.
Gama-ışını astronomisindeki bir keşif, 1960’ların sonlarına ve 1970'lerin başlarına doğru, askerî uydu birliklerinden geldi. Vela uyduları serileri üzerinde bulunan nükleer patlamalardan yayılan gama ışınlarını saptamak için dizayn edilmiş dedektörler, Dünya’nın çevresinden ziyade, uzayın derinliklerinden fırlayan gama ışınlarını kaydetmeye başladırlar. Daha sonraki dedektörler, bu gama-ışını fırlamalarımın iki saniyeden dakikalara kadar olan zaman aralıklarında sürdüğünü, biranda ve umulmayan yönlerden biranda gözüktüklerini ve gama-ışını gökyüzünü domine ettikten sonra kaybolduklarını gözlemledirler. 1980'lerin ortalarına kadar, Sovyet Venera uzayaracını ve 'ın da dahil olduğu birçok uydu ve uzayaracına rağmen, bu enigmatik yüksek-enerjili parlamalarının kaynakları bir gizem olarak kalmıştır. Evrende çok uzak yerlerden eliyor gibiydiler ve şu andaki en mantıklı teorem de, çoğunun hipernova patlamalarından geldiği yönündedir-süpernovaların nötron yıldızı oluşturmaktansa karadelik oluşturmaları.
Nükleer gama ışınları 4 ve 7 Ağustos 1972’de, 22 Kasım 1977’de solar yanmalardan gözlemlenmişlerdir. Solar yanma, solar atmosferdeki bir patlamadır ve görsel olarak bizim Güneş’imizde saptanmıştır. Solar yanmalar çok büyük miktarda bütün elektromanyetik spektrumun en büyük dalgaboyundan, radyo dalgaları, yüksek enerjili gama ışınlarına kadar radyasyon üretirler. Bu yanmalar sırasında bağlanan yüksek enerjili elektronlar ve gama ışınları çoğunlukla yüksek enerjili protonlar ve daha ağır iyonların nükleer kombinasyonlarından ortaya çıkarlar. Bu gama ışınlarının gözlemleri, bilimadamlarının başka dalgaboylarından yayılmayan enerjinin büyük sonuçlarını saptamaların sağlar.
1980'lerden 1990'lara
19 Haziran 1988’de Birigüi’den (50° 20' W 21° 20' S) saat 10:15’te UTC, iki NaI(TI) dedektörü taşıyan (600 cm2 toplam alan)bir balonu 5.5 mb hava basıncı olan bir yüksekliğe çıkardı ve 6 saat boyunca gözlem yapıldı. Büyük Magellanik Bulut (LMC) içerisindeki SN1987A adlı süpernova, 23 Şubat 1987’de keşfedildi ve atası, 2-5 x 1038 erg/s parlaklığındaki mavi süperdevdir (Sk -69 202). 56Co bozunumundan kaynaklı 847 keV ve 1238 keV gama ışınları tespit edilmiştir.
1977’deki Yüksek Enerji Astronomi Gözlemleri programı sırasında NASA, gama-ışını astronomisi için olan “büyük gözlemevi” yapımı planlarını açıkladı. () 1980’de dedektör teknolojisindeki büyük ilerlemelerin avantajını almak için dizayn edilmişti ve 1991 de fırlatıldı. Uydu, gama-ışını gözlemlerinin uzaysal ve maddi çözünürlüğünü oldukça arttıran dört ana alet taşıyordu. CGRO, evrenimizde olan yüksek-enerji süreçlerini daha iyi anlamamıza yarayan veriler sağladı. CGRO, sabitleyici cayroskoplarının bir tanesinde sorun çıkması sebebiyle Haziran 2000’de yörüngeden ayrılmıştır.
BeppoSAX 1996’dafırlatılmış ve 2003’te yörüngeden ayrılmıştır. Öncü olarak X-ışınları çalışmış, ama aynı zamanda gama-ışını yanmalarını da gözlemlemiştir. Gama-ışını fışkırmalarına karşı olan ilk gama olmayan ışınları tanımlayarak, bu ışınların uzak galaksilerdeki uzaklaşan döküntülerinin optik gözlemlerinin ve uyumlu pozisyon saptamalarının yolunu açmıştır. Yüksek Enerji Geçici Gezgini (HETE-2), Ekim 2000’de (sözde 2 yıllık bir görevde) fırlatıldı ve Mart 2007’de hâlâ operasyoneldi. Swift adlı bir NASA uzayaracı gama-ışını fışkırması gözlemleri için bir BAT cihazı taşımaktadır ve 2004’te fırlatılmıştır. Bunları takip eden BeppoSAX ve HETE-2, birçok X-ışını ve bu fışkırmalara optiksel olarak karşıtlar gözlemlemiştir ve bu, uzaklık saptanmalarını ve detaylı optik araştırmalarını sağlamıştır. Bu araştırmalar, bu fışkırmaların çoğunun uzaktaki galaksilerde patlayan kütlesel yıldızlardan (süpernovalar ve hipernovalar) kaynaklandığını doğruladı.
Günümüz gözlemleri
Şu anda ana uzay-dayanaklı gama-ışını gözlemyerleri INTErnational Gamma-Ray Astrophysics Laboratory, (INTEGRAL), Fermi ve Astrorivelatore Gamma ad Immagini LEggero’da, (AGILE (spacecraft)) bulunmaktadır. INTEGRAL, Çek, Polonya, ABD ve Rusya tarafından destek gören bir ESA görevidir. 17 Ekim 2002’de başlatılmıştır. NASA, Fermi’yi 11 Haziran 2008 de fırlatmıştır. LAT denilen Geniş Alan Teleskobu, GBM, GLAST yanma monitörünü, gama-ışını yanmalarını çalışmak için içerisinde bulundurur. AGILE, ASI,INAF ve INFN ortak çalışması olan küçük bir İtalyan görevidir. Sriharikota ISRO üssünden 23 Nisan 2007’de, Indian PSLV-C8 roketi tarafından başarılı bir şekilde çalıştırılmıştır.
Kasım 2010’da, Fermi Gama-ışını Uzay Teleskobu kullanılarak, 25.000 ışık-yılı uzağa giden iki devasa gama-ışını kabarcığı, galaksimizin kalbinde saptanmıştır. Yüksek-enerjili bu kabarcıkların kütlesel bir karadelikten veya iki milyonlar yıl önceki bir yıldız oluşumunun yanmasından olan bir kanıt olduklarından şüphelenilmektedir. Bilimadamlarının “ gökyüzünü kaplayan gama-ışınlarının arka plan sisini” çözdükten sonra keşfedilmişlerdir. Bu keşif, Samanyolu’nun merkezinde büyük bilinmeyen bir “yapının” olduğu yönündeki verileri doğrulamıştır.
Kaynakça
İngilizce Vikipedi: (https://en.wikipedia.org/wiki/Gamma-ray_astronomy 23 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gama isini astronomisi foton enerjileri 100 keV den yuksek olan elektromanyetik radyasyonun en yuksek enerjili formu olan gama isinlarinin astronomik gozlemleridir 100 keV alti radyasyonlar X isinlari olarak siniflandirilir ve X isini astronomisinin konusudur Astronomik literatur genelde gama isinlarini sifat olarak kullanildigi zaman tire ile isim olarak kullanildginda gamma ray seklinde tiresiz yazar 3 yil boyunca 2009 2011 Fermi Gama Isini Uzay Teleskobu ile toplanan gokyuzunun 1 GeV den yuksek enerjilerdeki fotografi Compton Gama Isini Gozlemevi CGRO uydusunun 1991 2000 Enerjik Gama Isini Deneyi Teleskobu EGRET ile gozlemlenen gokyuzunun 100 MeV den fazla enerjilerdeki goruntusu Ay n Enerjik Gama Isini Deneyi Teleskobu EGRET ile 20 MeV ustu gama isinlari icerisindeki fotografi Bunlar ayin yuzeyindeki kozmik isin bombardimanlarindan uretilir MeV araligindaki gamma isinlari solar alevlerde ve hatta Dunya nin atmosferinde uretilir fakat GeV araligindaki gama isinlari bizim Gunes Sistemi miz icerisinde olusmazlar fakat ekstrasolar ve ekstra galaktik astronomi cakismalari icin de cok onemlidirler Gama isinlarini yayan mekanizmalar ayri ve X ray yayan cihazlarla neredeyse ayni fakat daha fazla enerjiye sahiptirler ve bu elektron pozitron imhasi olan Ters Compton Etkisini ve bazi durumlarda uzayda supernova ve hipernova gibi bazi ekstrem olaylardaki radyoaktif materyalin parcalanmasi gama parcalanmasi durumlarini pulsar ve blazarlar gibi maddelerin ekstrem kosullar altinda nasil davrandiklarini icerir Bugune kadarki en yuksek foton enerjisi TeV bazinda bir blazarin 1997 yilinda 16 TeV lik elektronlari disari atarkenki sira disi disariya sacilmasinda olculmustur Dedektor teknolojisiGama isinlarinin ilk gozlenebilmesi durumu 1960 larda gerceklesmistir Gozlermleri X ilsinlari veya gorunur isiginkinden cok daha zor gerceklesmistir cunku gama isinlari daha seyrektir hatta saptanmadan once parlak bir kaynaga yaklasik birkac dakika once ihtiyac duyulur ve gama isinlarinin sabitlenmesi cok dusuk cozunurlukte gozlemlenmelerine sebep olur En yeni gama isini teleskoplari 2000 ler GeV araliginda 6 arc dakika ve katlarindadirlar Yengec Bulutsusu nu tek bir pikselde gosteren Chandra X isini Gozlemevi 1999 arastirmalarindaki dusuk enerji X isininda 1 keV araligindaki 0 5 arc saniyeye ve ile 2005 yapilan yuksek enerjili X isinindaki 100 keV 1 5 ark dakikaya kiyasla 30 GeV uzerinde foton enerjilerine sahip cok enerjitik gama isinlari yeryuzu gozlemleriyle de saptanabilir Yuksek enerjilerdeki oldukca dusuk foton akilari dedektorlerin etkili olduklari ve gunumuz uzaya dayali aletler icin pratik olmayan bicimde buyuk alanlar gerektirir Neyse ki bu kadar yuksek enerjili fotonlar fazla miktarda ikincil parcaciklarin olusturdugu akinlar yeryuzunde radyasyon karsitlari ve optik olarak ultra realitivistik akin parcaciklari yayan Cherenkov isigi sayesinde gozlemlenebilir Goruntulenen teknigi simdiye kadarki en yuksek duyarliliga erisir Yengec Bulutsusu ndan yayilan TeV araligindaki ilk gama radyasyonu 1989 da ABD Mt Hopkins Arizona daki nde tespit edildi H E S S VERITAS MAGIC ve CANGAROO III gibi Modern Cherenkov teleskoplari Yengec Bulutsusu nu birkac dakikada saptayabilirler En enerjitik fotonlar 16 TeV e kadar blazar Markarian 501 isminde Mrk 501 ekstragalaktik bir objeden gozlemlenmistir Bu gozlemler Yuksek Enerji Gama Isini Astronomisi HEGRA hava Cherenkov teleskoplariyla yapilmistir Gama isini astronomisi gozlemleri hala dusuk enerjilerde gama isini olmayan arka planlariyla yuksek enerjilerde de saptanabilir foton sayisiyla sinirlidir Bu alanda daha buyuk alan dedektorleri ve daha iyi arka plan baskinliklari gerekmektedir 2012 deki bir kesif gama isini teleskoplarinin hedeflenmelerini saglayabilir 700 keV den daha buyuk foton enerjilerinde kirilim yildizlarinin icerikleri tekrar artmaya baslar Erken tarihDeneyler kozmik kaynaklardan yayilan gama isinlarini tespit edemeden cok once bilimadamlari uzayin kendilerini uretiyor olmasi gerektigini biliyorlardi 1948 de Eugene Feenberg ve Henry Primakoff 1952 de Sachio Hayakawa and I B Hutchinson ve ozellikle 1958 de Philip Morrison un calismalari bilimadamlarini evrende olmakta olan farkli sureclerin sayisinin gama isini yayilimindan olduguna inandirdi Bu surecler yildizlararasi gaz ilekozmik isin etkilesimlerini supernova patlamalarini ve enerjitik elektronlarin manyetik alanlarla olan etkilesimlerini iceriyordu Fakat 1960 lara kadar bu yayilimlari saptayamiyorduk Uzaydan gelen bircok gama isini Dunya atmosferi tarafindan emilir bu sebeple gama isini astronomisi atmosfer ustu balon ve uzayaraci dedektorleri kullanilmadikca gelisememistir Yorungeye sokulan ilk gama isini teleskobu 1911 de Exploler 11 adli uzayaracindaydi ve 100 kozmik gama isini fotonundan daha az sayida foton saptayabildi Evrenin her yerinden gelmekte gibiydiler ve esit dagilmis gama isini arka planini anlatiyor gibiydiler Bu cesit bir arka planin kozmik isinlarin yildizlararasi gaz ile olan etkilesiminden uzaydaki cok yuksek enerjili parcaciklar gelmesi bekleniyordu Ilk dogru astronomik gama isini kaynaklari solar yanmalardi ve Morrison tarafindan guclu 2 223 MeV lik cizgi olarak tahmin edilen cizgiyi ortaya cikarmistir Bu cizgi deuteryumun bir proton ve notron ikilisi ile olan formasyonundan ortaya cikmistir bir solar yanma icerisinde notronlar yanma surecinin yuksek enerjili iyonlarin hizlandirilmasiyla olusan ikincil parcaciklar olarak ortaya cikmislardir Ilk gama isini cizgisi gozlemleri OSO 3 OSO 7 ve Solar Maksimum Gorevi nde 1980 de firlatilan uzayaracindan yapilmistir Solar gozlemler Reuven Ramaty ve baskalari tarafindan teorik calismalari tetiklemistir Belirli miktarda gama isini yayilimi bizim galaksimizde ilk olarak 1967 de OSO 3 uydusunun otesinde saptanmistir Kozmik gama isinlarina atfedilen 621 olay saptamistir Fakat gama isini astronomisinin alani SAS 2 1972 ve COS B 1975 1982 uydulari tarafindan buyuk ucurumlar almistir Bu iki uydu yuksek enerji evrenine evrende olan olaylarin urettigi gama isinlari yuksek hizdaki carpismalar ve benzer sureclerin sonucu oldugundan bazen siddetli evren olarak tanimlanan cok farkli bir bakis acisi getirmistir Daha onceki gama isini arka plani buluslarini dogruladilar gama isini dalgaboylarindaki ilk ayrintili gokyuzu haritasini yaptilar ve birkac tane noktasal kaynak tespit ettiler Fakat bu araclarin cozunurlukleri bu noktalarin bircogunu ve gorunur yildizlar veya yildizsal sistemleri ayrintili incelemek icin yeterli degildi Gama isini astronomisindeki bir kesif 1960 larin sonlarina ve 1970 lerin baslarina dogru askeri uydu birliklerinden geldi Vela uydulari serileri uzerinde bulunan nukleer patlamalardan yayilan gama isinlarini saptamak icin dizayn edilmis dedektorler Dunya nin cevresinden ziyade uzayin derinliklerinden firlayan gama isinlarini kaydetmeye basladirlar Daha sonraki dedektorler bu gama isini firlamalarimin iki saniyeden dakikalara kadar olan zaman araliklarinda surdugunu biranda ve umulmayan yonlerden biranda gozuktuklerini ve gama isini gokyuzunu domine ettikten sonra kaybolduklarini gozlemledirler 1980 lerin ortalarina kadar Sovyet Venera uzayaracini ve in da dahil oldugu bircok uydu ve uzayaracina ragmen bu enigmatik yuksek enerjili parlamalarinin kaynaklari bir gizem olarak kalmistir Evrende cok uzak yerlerden eliyor gibiydiler ve su andaki en mantikli teorem de cogunun hipernova patlamalarindan geldigi yonundedir supernovalarin notron yildizi olusturmaktansa karadelik olusturmalari Nukleer gama isinlari 4 ve 7 Agustos 1972 de 22 Kasim 1977 de solar yanmalardan gozlemlenmislerdir Solar yanma solar atmosferdeki bir patlamadir ve gorsel olarak bizim Gunes imizde saptanmistir Solar yanmalar cok buyuk miktarda butun elektromanyetik spektrumun en buyuk dalgaboyundan radyo dalgalari yuksek enerjili gama isinlarina kadar radyasyon uretirler Bu yanmalar sirasinda baglanan yuksek enerjili elektronlar ve gama isinlari cogunlukla yuksek enerjili protonlar ve daha agir iyonlarin nukleer kombinasyonlarindan ortaya cikarlar Bu gama isinlarinin gozlemleri bilimadamlarinin baska dalgaboylarindan yayilmayan enerjinin buyuk sonuclarini saptamalarin saglar 1980 lerden 1990 lara19 Haziran 1988 de Birigui den 50 20 W 21 20 S saat 10 15 te UTC iki NaI TI dedektoru tasiyan 600 cm2 toplam alan bir balonu 5 5 mb hava basinci olan bir yukseklige cikardi ve 6 saat boyunca gozlem yapildi Buyuk Magellanik Bulut LMC icerisindeki SN1987A adli supernova 23 Subat 1987 de kesfedildi ve atasi 2 5 x 1038 erg s parlakligindaki mavi superdevdir Sk 69 202 56Co bozunumundan kaynakli 847 keV ve 1238 keV gama isinlari tespit edilmistir 1977 deki Yuksek Enerji Astronomi Gozlemleri programi sirasinda NASA gama isini astronomisi icin olan buyuk gozlemevi yapimi planlarini acikladi 1980 de dedektor teknolojisindeki buyuk ilerlemelerin avantajini almak icin dizayn edilmisti ve 1991 de firlatildi Uydu gama isini gozlemlerinin uzaysal ve maddi cozunurlugunu oldukca arttiran dort ana alet tasiyordu CGRO evrenimizde olan yuksek enerji sureclerini daha iyi anlamamiza yarayan veriler sagladi CGRO sabitleyici cayroskoplarinin bir tanesinde sorun cikmasi sebebiyle Haziran 2000 de yorungeden ayrilmistir BeppoSAX 1996 dafirlatilmis ve 2003 te yorungeden ayrilmistir Oncu olarak X isinlari calismis ama ayni zamanda gama isini yanmalarini da gozlemlemistir Gama isini fiskirmalarina karsi olan ilk gama olmayan isinlari tanimlayarak bu isinlarin uzak galaksilerdeki uzaklasan dokuntulerinin optik gozlemlerinin ve uyumlu pozisyon saptamalarinin yolunu acmistir Yuksek Enerji Gecici Gezgini HETE 2 Ekim 2000 de sozde 2 yillik bir gorevde firlatildi ve Mart 2007 de hala operasyoneldi Swift adli bir NASA uzayaraci gama isini fiskirmasi gozlemleri icin bir BAT cihazi tasimaktadir ve 2004 te firlatilmistir Bunlari takip eden BeppoSAX ve HETE 2 bircok X isini ve bu fiskirmalara optiksel olarak karsitlar gozlemlemistir ve bu uzaklik saptanmalarini ve detayli optik arastirmalarini saglamistir Bu arastirmalar bu fiskirmalarin cogunun uzaktaki galaksilerde patlayan kutlesel yildizlardan supernovalar ve hipernovalar kaynaklandigini dogruladi Gunumuz gozlemleriSu anda ana uzay dayanakli gama isini gozlemyerleri INTErnational Gamma Ray Astrophysics Laboratory INTEGRAL Fermi ve Astrorivelatore Gamma ad Immagini LEggero da AGILE spacecraft bulunmaktadir INTEGRAL Cek Polonya ABD ve Rusya tarafindan destek goren bir ESA gorevidir 17 Ekim 2002 de baslatilmistir NASA Fermi yi 11 Haziran 2008 de firlatmistir LAT denilen Genis Alan Teleskobu GBM GLAST yanma monitorunu gama isini yanmalarini calismak icin icerisinde bulundurur AGILE ASI INAF ve INFN ortak calismasi olan kucuk bir Italyan gorevidir Sriharikota ISRO ussunden 23 Nisan 2007 de Indian PSLV C8 roketi tarafindan basarili bir sekilde calistirilmistir Samanyolu nun tam kalbindeki devasa iki gama isini kabarciklari Kasim 2010 da Fermi Gama isini Uzay Teleskobu kullanilarak 25 000 isik yili uzaga giden iki devasa gama isini kabarcigi galaksimizin kalbinde saptanmistir Yuksek enerjili bu kabarciklarin kutlesel bir karadelikten veya iki milyonlar yil onceki bir yildiz olusumunun yanmasindan olan bir kanit olduklarindan suphelenilmektedir Bilimadamlarinin gokyuzunu kaplayan gama isinlarinin arka plan sisini cozdukten sonra kesfedilmislerdir Bu kesif Samanyolu nun merkezinde buyuk bilinmeyen bir yapinin oldugu yonundeki verileri dogrulamistir KaynakcaIngilizce Vikipedi https en wikipedia org wiki Gamma ray astronomy 23 Ekim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi