Gizil ketleme, klasik koşullanmada, tanıdık bir uyaranın anlamlandırılmasının (sinyal veya koşullu uyaran olarak) yeni bir uyaranınkinden daha uzun sürdüğü gözlemini ifade etmek için kullanılan teknik bir terimdir. "Gizil ketleme" terimi Lubow ve Moore'a dayanır. GK etkisi, uyarana önceden maruz kalma evresinde değil, daha sonraki test fazında ortaya çıktığı için "gizildir". Burada "ketleme", etkinin nispeten zayıf öğrenme bakımından ifade edildiğini anlatmaktadır. GK etkisi son derece sağlamdır, test edilen tüm memeli türlerinde ve birçok farklı öğrenme paradigmasında görülür, böylelikle organizmaya, ilgisiz uyaranları daha önemli olaylarla ilişkilendirmekten korumak gibi bazı uyumsal avantajlar sağlamaktadır.
Teoriler
GK etkisinin farklı teorik yorumları mevcuttur. Bir grup teori, organizmanın önce maruz kaldığı ilgisiz uyaranın farklı bir uyaranla daha az ilişkilendirilebileceğini savunur. Bu ilişkilendirilebilirlik kaybı, dikkati azaltan çeşitli mekanizmalara atfedilmiştir ki öğrenmenin normal bir şekilde ilerlemesi için bu kaybın telafi edilmesi gerekir. Alternatif olarak GK'nın, uyaranları edinim başarısızlığından ziyade, bulup getirme başarısızlığının bir sonucu olduğu öne sürülmüştür. Bu görüş, uyarana önceden maruz kalmayı takiben, eski uyaranla yeniden ilişkilendirilmenin normal olarak devam ettiğini savunur. Bununla birlikte, test aşamasında, iki ilişki (önceden maruz kalma aşamasından gelen uyaran-sonuçsuzluk ilişkisi ve edinim aşamasının uyaran-sonuç ilişkisi) bulup getirilir ve dışavurum için rekabet ederler. Uyarıcıya önceden maruz kalmayan grup, önceden maruz kalan gruptan daha iyi performans gösterir, çünkü birinci grup için bulup getirilecek sadece ikinci ilişki mevcuttur.
Varyasyon
GK, birçok faktörden etkilenir ki en önemlilerinden bir tanesi bağlamdır. Hemen hemen tüm GK çalışmalarında,uyarana önceden maruz kalma ve test aşamalarında bağlam aynı kalır. Bununla birlikte, ön-maruziyetten test fazına geçişte bağlam değiştirilirse, GK ciddi şekilde zayıflatılır. GK'nın bağlam-bağımlılığı mevcut tüm GK teorilerinde önemli rol oynar ve özellikle şizofreniye uygulamalarında ki burada önceden maruz kalınan uyaran ve bağlam arasındaki ilişkinin koptuğu ileri sürülmüştür; bağlam artık uyaran-sonuçsuzluk ilişkisinin açığa çıkmasına vesile değildir. Sonuç olarak çalışma belleği, her biri etkin bir bilgi işleme için gerekli sınırlı kaynaklar için rekabet eden deneysel olarak tanıdık, fakat olağanüstü derecede yeni uyaranlarla doludur. Bu tanım, şizofreninin pozitif semptomlarına, özellikle yüksek dikkat dağıtıcılığa ve araştırma bulgularına uygunluk göstermektedir.
Fizyoloji
Normal deneklerde GK meydana getiren dikkat sürecinin, şizofreni hastalarında işlevsiz olduğu varsayımı, insanlarda olduğu kadar sıçanlar ve fareler üzerinde de önemli araştırmalar yapılmasını teşvik etmiştir. Dopamin agonistleri ve antagonistlerinin sıçanlarda ve normal insanlarda GK'yı modüle ettiğini gösteren çok fazla veri vardır. Amfetamin gibi dopamin agonistleri GK'yı ortadan kaldırırken, haloperidol ve diğer anti-psikotik ilaçlar gibi dopamin antagonistleri bir süper-GK etkisi yaratır. Ek olarak, beyinde varsayılan dopamin yollarının manipülasyonlarının da GK üzerinde beklenen etkileri vardır. Bu nedenle, hipokampal ve septal lezyonlar, beynin ödül merkezinin (nucleus accumbens) seçici kısımlarındaki lezyonlar gibi GK gelişimine müdahale eder. İnsan deneklerde, ilaçlı tedavi görmeyen akut şizofrenlerin, ilaçlı tedavi gören kronik şizofrenlere ve sağlıklı deneklere kıyasla düşük GK gösterdiğine dair kanıtlar vardır, ancak son iki grubun GK miktarında bir fark bulunmamıştır. Son olarak, psikotik yatkınlığı veya şizotipliği ölçen öz-bildirim anketlerinde yüksek puan alan semptomatik normal kişiler, ölçeklerde düşük puan alanlara kıyasla daha az GK sergilerler.
GK yöntemi, bilgi işleme için temel bir strateji sunması ve patolojik gruplarda dikkat bozukluklarını incelemek için yararlı bir araç olmasının yanı sıra şizofreni semptomlarını tedavi eden ilaçları taramak için kullanılmıştır. GK ayrıca, alkolden soğutma tedavisi gibi bazı terapilerin neden beklenildiği kadar etkili olmadığını açıklamak için de kullanılmıştır. Öte yandan GK prosedürleri, kanser radyasyonu ve kemoterapilerine sıklıkla eşlik eden gıda tiksintisi gibi, istenmeyen yan etkilere karşı koymak için yararlı olabilir. GK araştırması ayrıca, bazı korku ve fobilerin hastalıktan koruyucu (proflaktik) tedavisinde etkili olabilecek teknikler sunmuştur. Popüler ilgi çeken farklı çalışmalar GK’yı yaratıcılıkla ilişkilendirmeye çalışmıştır.
Özetle, temel GK fenomeni, ilgisiz uyaranları göz ardı etmeyi öğrenmeyle sonuçlanan seçici bir dikkat sürecinin bir çıktısını temsil eder. Şizofrenideki dikkat bozukluklarını olduğu kadar genel bilgi işleme sürecini anlamak için de önemli bir araç haline gelmiştir ve uygulamadaki çeşitli problemler için olası sonuçları mevcuttur.
Patoloji
Düşük gizil ketleme
Çoğu insan daimi uyaran akışını göz ardı edebilir, ancak düşük gizil ketleme olanlarda bu kabiliyet azalır. Düşük gizil ketleme (bireysel yaşamın ilk yıllarında hiperaktivite, hipomani veya dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna (DEHB) benzeyebilir) genellikle dikkatsiz davranışlarla ilişkili gibi görünmektedir. Bu dikkatsizlik kendini genel dalgınlık, sohbet sırasında uyarmadan konuyu değiştirme eğilimi ve diğer dalgınca alışkanlıklar olarak kendini gösterebilir. Bu, ne tüm dikkat dağınıklığının düşük gizil ketleme ile açıklanabileceği ne de düşük GK'si olan kişilerin dikkatini vermekte mutlaka zorlanacağı anlamına gelir. Aksine, dış dünyadan gelen daha yüksek miktarda bilginin, onu idare edebilecek bir zihin gerektirdiği anlamına gelir. Bununla birlikte, daha yüksek miktarda gelen bilginin, onu işleyebilen bir zihin gerektirdiği anlamına gelir. Ortalama zekanın üstünde olanların yaratıcılıklarını devreye sokarak ve çevreleriyle ilgili farkındalıklarını arttırarak, bu akışı etkili bir şekilde işleyebildikleri düşünülmektedir. Öte yandan, zekası ortalama ve ortalamanın altında olanların baş edebilmesi daha az mümkündür ve sonuç olarak akıl hastalığından ve duyusal aşırı yüklemeden muzdarip olma olasılıkları daha yüksektir. Düşük düzeyde gizil ketlemenin ya psikoza ya da yüksek düzeyde yaratıcı başarıya veya genellikle bireyin zekasına bağlı olarak her ikisine de neden olabileceği varsayılmaktadır. Yaratıcı fikirleri geliştiremediklerinde öfkeli ve/veya depresif olmaktadırlar. Beynin yüksek düzey dopamin nörotransmitteri (veya agonistlerinin) varlığının gizil ketlemeyi azalttığı gösterilmiştir. Ayrıca, glutamat, serotonin ve asetilkolinin nörotransmitterlerinin bazı işlev bozuklukları da ortaya çıkmıştır.
Ayrıca bakınız
- Deha
- Belirginlik (sinirbilim)
Kaynakça
Notlar
- ^ Bouton, M. E. (2007) Learning and Behavior Sunderland, MA: Sinauer
- ^ Lubow, R. E. (1973). Latent inhibition. Psychological bulletin, 79(6), 398.
- ^ see Lubow & Weiner, 2010, for reviews
- ^ "Data". www.lowlatentinhibition.org. 21 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Aralık 2019.
- ^ for reviews, see Lubow & Weiner, 2010
- ^ for review, Weiner & Arad, 2010
- ^ for review, Weiner, 2010
- ^ For reviews, Kumari & Ettinger, 2010; Lubow, 2005
- ^ for review, Carson, 2010)
- ^ Lehrer (14 Eylül 2010). "Are Distractible People More Creative?". Wired. 20 Mart 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Haziran 2020.
- ^ Chirila (2011). "Study of latent inhibition at high-level creative personality The link between creativity and psychopathology". Procedia - Social and Behavioral Sciences. 33 (1): 353-357.
- ^ Lubow (1995). "Latent inhibition in humans: data, theory, and implications for schizophrenia". Psychological Bulletin. 117 (1): 87-103.
- ^ Decreased Latent Inhibition Is Associated With Increased Creative Achievement in High-Functioning Individuals 29 Kasım 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde .;
- ^ "Creative people more open to stimuli from environment". Talentdevelop.com. 1 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Temmuz 2013.
- ^ Swerdlow (2003). "Dopamine agonists disrupt visual latent inhibition in normal males using a within-subject paradigm". Psychopharmacology. 169 (3–4): 314-20.
- ^ Bills (2005). "Effects of metabotropic glutamate receptor 5 on latent inhibition in conditioned taste aversion". Behavioural Brain Research. 157 (1): 71-8.
Kaynakça
- Carson, S. (2010). Gizli engelleme ve yaratıcılık. RE Lubow ve I. Weiner (Eds. ). Gizli inhibisyon: Veriler, teoriler ve şizofreniye uygulamalar. New York: Cambridge Üniversitesi Yayınları.
- Carson SH, Peterson JB, Higgins DM. Azalan latent inhibisyon, yüksek işlevli bireylerde artan yaratıcı başarı ile ilişkilidir. J Pers Soc Psychol. 2003 Eylül; 85 (3): 499-506.
- Escobar, M., Oberling, P. ve Miller, RR (2002). İlişkisel açık, şizofrenide gizli latent inhibisyonu ve blokajı açıklar. Sinirbilim ve Biyolojik Davranış İncelemeleri, 26, 203-216.
- Kumari, V. ve Ettinger, U. (2010). Şizofreni ve şizotipide gizli inhibisyon: Ampirik literatürün gözden geçirilmesi. RE Lubow ve I. Weiner (Eds. ) Gizli inhibisyon: Veriler, teoriler ve şizofreniye uygulamaları. New York: Cambridge Üniversitesi Yayınları.
- Lubow R.E. (2005). "Construct validity of the animal latent inhibition model of selective attention deficits in schizophrenia". Schizophrenia Bulletin. 31 (1): 139-153.
- Lubow, RE ve Moore, AU (1959). Gizli inhibisyon: Güçlendirilmemiş önceden maruz kalmanın şartlandırılmış uyarana etkisi. Karşılaştırmalı ve Fizyolojik Psikoloji Dergisi, 52, 415-419.
- Lubow, RE ve Weiner, I. (Eds.) (2010). Gizli inhibisyon: Veriler, teoriler ve şizofreniye uygulamalar. New York: Cambridge Üniversitesi Yayınları.
- Weiner, I. (2010). Beynin gizli inhibisyon (LI) hakkında bize öğrettikleri: LI'nin ifadesinin ve önlenmesinin nöral substratları. RE Lubow ve I. Weiner (Eds. ) Gizli inhibisyon: Veriler, teoriler ve şizofreniye uygulamaları. New York: Cambridge Üniversitesi Yayınları.
- Weiner, I. ve Arad (2010). Gizli inhibisyonun farmakolojisi ve şizofreni ile ilişkisi. RE Lubow ve I. Weiner (Eds. ) Gizli inhibisyon: Veriler, teoriler ve şizofreniye uygulamaları. New York: Cambridge Üniversitesi Yayınları.
- DSÖ - Dünya Sağlık Örgütü.
Dış bağlantılar
- [1]18 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- »Düşük Gizil Ketleme nedir 26 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Yaratıcılık31 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gizil ketleme klasik kosullanmada tanidik bir uyaranin anlamlandirilmasinin sinyal veya kosullu uyaran olarak yeni bir uyaraninkinden daha uzun surdugu gozlemini ifade etmek icin kullanilan teknik bir terimdir Gizil ketleme terimi Lubow ve Moore a dayanir GK etkisi uyarana onceden maruz kalma evresinde degil daha sonraki test fazinda ortaya ciktigi icin gizildir Burada ketleme etkinin nispeten zayif ogrenme bakimindan ifade edildigini anlatmaktadir GK etkisi son derece saglamdir test edilen tum memeli turlerinde ve bircok farkli ogrenme paradigmasinda gorulur boylelikle organizmaya ilgisiz uyaranlari daha onemli olaylarla iliskilendirmekten korumak gibi bazi uyumsal avantajlar saglamaktadir TeorilerGK etkisinin farkli teorik yorumlari mevcuttur Bir grup teori organizmanin once maruz kaldigi ilgisiz uyaranin farkli bir uyaranla daha az iliskilendirilebilecegini savunur Bu iliskilendirilebilirlik kaybi dikkati azaltan cesitli mekanizmalara atfedilmistir ki ogrenmenin normal bir sekilde ilerlemesi icin bu kaybin telafi edilmesi gerekir Alternatif olarak GK nin uyaranlari edinim basarisizligindan ziyade bulup getirme basarisizliginin bir sonucu oldugu one surulmustur Bu gorus uyarana onceden maruz kalmayi takiben eski uyaranla yeniden iliskilendirilmenin normal olarak devam ettigini savunur Bununla birlikte test asamasinda iki iliski onceden maruz kalma asamasindan gelen uyaran sonucsuzluk iliskisi ve edinim asamasinin uyaran sonuc iliskisi bulup getirilir ve disavurum icin rekabet ederler Uyariciya onceden maruz kalmayan grup onceden maruz kalan gruptan daha iyi performans gosterir cunku birinci grup icin bulup getirilecek sadece ikinci iliski mevcuttur VaryasyonGK bircok faktorden etkilenir ki en onemlilerinden bir tanesi baglamdir Hemen hemen tum GK calismalarinda uyarana onceden maruz kalma ve test asamalarinda baglam ayni kalir Bununla birlikte on maruziyetten test fazina geciste baglam degistirilirse GK ciddi sekilde zayiflatilir GK nin baglam bagimliligi mevcut tum GK teorilerinde onemli rol oynar ve ozellikle sizofreniye uygulamalarinda ki burada onceden maruz kalinan uyaran ve baglam arasindaki iliskinin koptugu ileri surulmustur baglam artik uyaran sonucsuzluk iliskisinin aciga cikmasina vesile degildir Sonuc olarak calisma bellegi her biri etkin bir bilgi isleme icin gerekli sinirli kaynaklar icin rekabet eden deneysel olarak tanidik fakat olaganustu derecede yeni uyaranlarla doludur Bu tanim sizofreninin pozitif semptomlarina ozellikle yuksek dikkat dagiticiliga ve arastirma bulgularina uygunluk gostermektedir FizyolojiNormal deneklerde GK meydana getiren dikkat surecinin sizofreni hastalarinda islevsiz oldugu varsayimi insanlarda oldugu kadar sicanlar ve fareler uzerinde de onemli arastirmalar yapilmasini tesvik etmistir Dopamin agonistleri ve antagonistlerinin sicanlarda ve normal insanlarda GK yi module ettigini gosteren cok fazla veri vardir Amfetamin gibi dopamin agonistleri GK yi ortadan kaldirirken haloperidol ve diger anti psikotik ilaclar gibi dopamin antagonistleri bir super GK etkisi yaratir Ek olarak beyinde varsayilan dopamin yollarinin manipulasyonlarinin da GK uzerinde beklenen etkileri vardir Bu nedenle hipokampal ve septal lezyonlar beynin odul merkezinin nucleus accumbens secici kisimlarindaki lezyonlar gibi GK gelisimine mudahale eder Insan deneklerde ilacli tedavi gormeyen akut sizofrenlerin ilacli tedavi goren kronik sizofrenlere ve saglikli deneklere kiyasla dusuk GK gosterdigine dair kanitlar vardir ancak son iki grubun GK miktarinda bir fark bulunmamistir Son olarak psikotik yatkinligi veya sizotipligi olcen oz bildirim anketlerinde yuksek puan alan semptomatik normal kisiler olceklerde dusuk puan alanlara kiyasla daha az GK sergilerler GK yontemi bilgi isleme icin temel bir strateji sunmasi ve patolojik gruplarda dikkat bozukluklarini incelemek icin yararli bir arac olmasinin yani sira sizofreni semptomlarini tedavi eden ilaclari taramak icin kullanilmistir GK ayrica alkolden sogutma tedavisi gibi bazi terapilerin neden beklenildigi kadar etkili olmadigini aciklamak icin de kullanilmistir Ote yandan GK prosedurleri kanser radyasyonu ve kemoterapilerine siklikla eslik eden gida tiksintisi gibi istenmeyen yan etkilere karsi koymak icin yararli olabilir GK arastirmasi ayrica bazi korku ve fobilerin hastaliktan koruyucu proflaktik tedavisinde etkili olabilecek teknikler sunmustur Populer ilgi ceken farkli calismalar GK yi yaraticilikla iliskilendirmeye calismistir Ozetle temel GK fenomeni ilgisiz uyaranlari goz ardi etmeyi ogrenmeyle sonuclanan secici bir dikkat surecinin bir ciktisini temsil eder Sizofrenideki dikkat bozukluklarini oldugu kadar genel bilgi isleme surecini anlamak icin de onemli bir arac haline gelmistir ve uygulamadaki cesitli problemler icin olasi sonuclari mevcuttur PatolojiDusuk gizil ketleme Cogu insan daimi uyaran akisini goz ardi edebilir ancak dusuk gizil ketleme olanlarda bu kabiliyet azalir Dusuk gizil ketleme bireysel yasamin ilk yillarinda hiperaktivite hipomani veya dikkat eksikligi hiperaktivite bozukluguna DEHB benzeyebilir genellikle dikkatsiz davranislarla iliskili gibi gorunmektedir Bu dikkatsizlik kendini genel dalginlik sohbet sirasinda uyarmadan konuyu degistirme egilimi ve diger dalginca aliskanliklar olarak kendini gosterebilir Bu ne tum dikkat daginikliginin dusuk gizil ketleme ile aciklanabilecegi ne de dusuk GK si olan kisilerin dikkatini vermekte mutlaka zorlanacagi anlamina gelir Aksine dis dunyadan gelen daha yuksek miktarda bilginin onu idare edebilecek bir zihin gerektirdigi anlamina gelir Bununla birlikte daha yuksek miktarda gelen bilginin onu isleyebilen bir zihin gerektirdigi anlamina gelir Ortalama zekanin ustunde olanlarin yaraticiliklarini devreye sokarak ve cevreleriyle ilgili farkindaliklarini arttirarak bu akisi etkili bir sekilde isleyebildikleri dusunulmektedir Ote yandan zekasi ortalama ve ortalamanin altinda olanlarin bas edebilmesi daha az mumkundur ve sonuc olarak akil hastaligindan ve duyusal asiri yuklemeden muzdarip olma olasiliklari daha yuksektir Dusuk duzeyde gizil ketlemenin ya psikoza ya da yuksek duzeyde yaratici basariya veya genellikle bireyin zekasina bagli olarak her ikisine de neden olabilecegi varsayilmaktadir Yaratici fikirleri gelistiremediklerinde ofkeli ve veya depresif olmaktadirlar Beynin yuksek duzey dopamin norotransmitteri veya agonistlerinin varliginin gizil ketlemeyi azalttigi gosterilmistir Ayrica glutamat serotonin ve asetilkolinin norotransmitterlerinin bazi islev bozukluklari da ortaya cikmistir Ayrica bakinizDeha Belirginlik sinirbilim KaynakcaNotlar Bouton M E 2007 Learning and Behavior Sunderland MA Sinauer Lubow R E 1973 Latent inhibition Psychological bulletin 79 6 398 see Lubow amp Weiner 2010 for reviews Data www lowlatentinhibition org 21 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Aralik 2019 for reviews see Lubow amp Weiner 2010 for review Weiner amp Arad 2010 for review Weiner 2010 For reviews Kumari amp Ettinger 2010 Lubow 2005 for review Carson 2010 Lehrer 14 Eylul 2010 Are Distractible People More Creative Wired 20 Mart 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Haziran 2020 Chirila 2011 Study of latent inhibition at high level creative personality The link between creativity and psychopathology Procedia Social and Behavioral Sciences 33 1 353 357 Lubow 1995 Latent inhibition in humans data theory and implications for schizophrenia Psychological Bulletin 117 1 87 103 Decreased Latent Inhibition Is Associated With Increased Creative Achievement in High Functioning Individuals 29 Kasim 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Creative people more open to stimuli from environment Talentdevelop com 1 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Temmuz 2013 Swerdlow 2003 Dopamine agonists disrupt visual latent inhibition in normal males using a within subject paradigm Psychopharmacology 169 3 4 314 20 Bills 2005 Effects of metabotropic glutamate receptor 5 on latent inhibition in conditioned taste aversion Behavioural Brain Research 157 1 71 8 Kaynakca Carson S 2010 Gizli engelleme ve yaraticilik RE Lubow ve I Weiner Eds Gizli inhibisyon Veriler teoriler ve sizofreniye uygulamalar New York Cambridge Universitesi Yayinlari Carson SH Peterson JB Higgins DM Azalan latent inhibisyon yuksek islevli bireylerde artan yaratici basari ile iliskilidir J Pers Soc Psychol 2003 Eylul 85 3 499 506 Escobar M Oberling P ve Miller RR 2002 Iliskisel acik sizofrenide gizli latent inhibisyonu ve blokaji aciklar Sinirbilim ve Biyolojik Davranis Incelemeleri 26 203 216 Kumari V ve Ettinger U 2010 Sizofreni ve sizotipide gizli inhibisyon Ampirik literaturun gozden gecirilmesi RE Lubow ve I Weiner Eds Gizli inhibisyon Veriler teoriler ve sizofreniye uygulamalari New York Cambridge Universitesi Yayinlari Lubow R E 2005 Construct validity of the animal latent inhibition model of selective attention deficits in schizophrenia Schizophrenia Bulletin 31 1 139 153 Lubow RE ve Moore AU 1959 Gizli inhibisyon Guclendirilmemis onceden maruz kalmanin sartlandirilmis uyarana etkisi Karsilastirmali ve Fizyolojik Psikoloji Dergisi 52 415 419 Lubow RE ve Weiner I Eds 2010 Gizli inhibisyon Veriler teoriler ve sizofreniye uygulamalar New York Cambridge Universitesi Yayinlari Weiner I 2010 Beynin gizli inhibisyon LI hakkinda bize ogrettikleri LI nin ifadesinin ve onlenmesinin noral substratlari RE Lubow ve I Weiner Eds Gizli inhibisyon Veriler teoriler ve sizofreniye uygulamalari New York Cambridge Universitesi Yayinlari Weiner I ve Arad 2010 Gizli inhibisyonun farmakolojisi ve sizofreni ile iliskisi RE Lubow ve I Weiner Eds Gizli inhibisyon Veriler teoriler ve sizofreniye uygulamalari New York Cambridge Universitesi Yayinlari DSO Dunya Saglik Orgutu Dis baglantilar 1 18 Ocak 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde Dusuk Gizil Ketleme nedir 26 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Yaraticilik31 Temmuz 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde