Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Hermann Karl Hesse (d. 2 Temmuz 1877, Calw, Almanya - ö. 9 Ağustos 1962, , İsviçre), İsviçreli yazar ve ressamdır.
Hermann Hesse ![]() | |
---|---|
![]() | |
Doğum | Hermann Karl Hesse 2 Temmuz 1877 Calw,Almanya |
Ölüm | 9 Ağustos 1962 (85 yaşında) İsviçre |
Meslek | Yazar,Ressam |
Önemli ödülleri | Nobel Edebiyat Ödülü (1946) |
İmza | |
20. yüzyılın en önemli yazarlarından biridir. İlk şiirini yirmi beş yaşında yazmıştır. 1904'te serbest yazarlığa başlamış olup romanları, öyküleri, denemeleri, şiirleri, politik makaleleri ve kültür alanındaki eleştirel yazılarıyla tüm dünyada 100 milyonu aşkın okura ulaşmıştır. Kendini kanıtlama, kendi olma, yazarın kendini yansıtması, bireyin kendini aşması gibi temaları içeren Bozkırkurdu, Siddharta, Peter Camenzind, Demian, Narziss ve Goldmund, Çarklar Arasında ve Boncuk Oyunu romanları yazarın en tanınan edebi eserleridir.
1946'da Nobel Edebiyat Ödülü ve 1954’te de bilim ve sanat alanında Pour le Mérite Ödülü’nü almıştır.
Hayatı
Çocukluğu ve gençliği
2 Temmuz 1877’de Almanya’nın Württemberg eyaletine bağlı Calw şehrinde doğmuştur. Hristiyan bir misyoner aileden gelmekle beraber tutucu ve entelektüel bir aile ortamı içinde büyümüştür. Annesi ve babası annesi Maria Gundert’in (1842–1902) doğduğu Hindistan’daki Basel Misyonu’nda görevliydi. Bir Baltık doktorun oğlu olan babası Johannes Hesse (1840 – 1916) Estonya’daki Weißenstein şehrinden gelmiştir. Babası Rus İmparatorluğu’nun bir Baltık Alman vatandaşı olduğu için (Estonya o zamanlar Rusya’ya bağlıydı.) Hermann Hesse de köken olarak Rus uyrukludur. Johannes Hesse, 1873'ten beri Calw şehrindeki “Calw Yayınevi” cemiyetinin bir üyesiydi. Yayınevinin başkanı Hesse’nin kayınpederi Hermann Gundert’ten (1814–1892) sonra Hesse 1893 yılından 1905 yılına kadar yayınevi başkanlığı ve müdürlüğü yapmıştır.
Hesse’nin beş kardeşinden ikisi çok erken yaşta ölmüştür. Hesse, çok yaratıcı bir çocuk olduğu gibi güçlü bir ifade mizacına da sahipti. Yeteneği daha erken yaşlarda fark edilmiştir. Şiire ilişkin herhangi bir fikir eksikliği olmayıp harika resimler yapardı. Annesini ve babasını yetersiz görüp annesine 2 Ağustos 1881’de, babası Johannes Hesse’ye bir mektup yazmıştır.
Hermann Hesse’nin yaşamının ilk yıllarını sürdürdüğü dünyasında, bir taraftan Suabiya’daki (Suabiya Almanya'nın güneydoğusunda bulunur, dili Suabiya dilidir.) aşırı dindarlık ruhundan etkilenmiştir. Diğer bir yandan da, çocukluğu ve gençliği babasının Baltık kültürünün etkisiyle geliştirilmiş, Hermann Hesse’nin “önemli ve etkili bir gerçektir” diye nitelendirdiği gibi. Böylelikle babası Swabia ya da İsviçre’deki gibi, “her zaman çok kibar, garip ve yalnız, az konuksever olarak anlaşıldığı”, aslına ve toplum kurallarına uymayan bir yabancıydı. Bunun yanı sıra, annesinin ailesi de misyonerlerin büyük ölçüde uluslararası topluma ait olduğu gibi ve büyükannesi Julie Gundert’in de bu asil kökene dayandığı gerçeğiydi. Dubois (1809 – 1885) yaşamı boyunca Fransızca-İsveççe konuşan Svabyalı orta sınıf tabakasında bir yabancı olarak kalmıştır.
Çocukluk dönemindeki deneyimleri ve olayları ve Calw’deki gençliği, nehirde geçen maceraları, köprü, küçük kilise, birbirine yakın olan evler, ayrıca takdire değer insanları ve köşeleri gizliyordu, ancak Hesse önceki Gerbersau hikâyesinde farklılıkları ve özellikleri de tasvir etti ve hayata uyarladı. Hesse gençlik zamanında, eski dönemdeki Gerber’in locasından oldukça etkilenmiştir. Hesse’nin Calw şehrinde en sevdiği yer Nikolaus köprüsüydü ve sık sık oraya gider ve orada otururdu.
Hermann Hesse’nin birçok dile hâkim olan büyükbabası Hermann Gundert’in mükemmel ve dünya edebiyatını barındıran kütüphanesi onun hizmetindeydi. ”Benim hayatımda koruma ve Nasyonalizme karşı bir tutumu oluşturan nedenler bu dünya vatandaşlığının birimleridir.’’
Okul hayatı (1885 – 1894)
1881’de aile beş yıllığına Basel’e taşınmıştır. Burada Hesse’nin okuduğu keşiş okulu vardı. Baba Johannes, 1882’de vatandaşlık hakkını elde etmesiyle bütün aile İsviçre vatandaşlığına geçebilmiştir. Aile Temmuz 1886’da yine Calw’e geri dönmüştür. Hesse burada Calw Latin Okulu’nda 2. sınıfa başlamıştır. Bu okuldaki başarısından sonra Hesse 1891 yılında evangelik ve teolojik seminere Maulbronn’da katılmıştır. Öğrenci olarak İsviçre vatandaşlık hakkından vazgeçmek durumunda kalmıştır ve 1890 Kasımında babası onun Würrtemberg vatandaşlığı hakkını elde etmesi için başvurmuştur. 1892 Mart ayında isyankâr karakteri ortaya çıkmış ve bu seminerden kaçmış, ama 1 gün sonra yakalanmıştır.
Çeşitli kurumlar ve okullar arasındaki macera yolculuğunun başlamasıyla, anne ve babasıyla şiddetli tartışmalar içerisine girmiştir. Hermann Hesse kötü bir dönem geçirmiş ve 20 Mart 1892 tarihli mektubunda da intihar düşüncesini dile getirmiştir. İntihar girişiminde bulunduktan sonra, Christoph Friedrich Blumhardt kontrolünde bulundurmak üzere Mayıs 1892’ta Bad Boll isimli enstitüye yatırılmıştır.Carl Jung’un öğrencisi Lang’ın tedavi ettiği Hesse’nin ruhbilime ve Jung’a duyduğu ilgi bu durum sonrasında körüklenerek iç dünyasının zenginleşmesine neden olmuştur. Hesse on beş yaşında bir gençken, davranışları sebebiyle anne ve babası tarafından Stuttgart yakınlarındaki Remstal Stetten’de sinir hastalıkları hastanesine getirilmiş, burada bahçede çalışmış ve zihinsel engelli çocukların eğitimi konusunda yardımcı olmuştur. Burada buluğ çağına girmesiyle beraber, ailesinin kendisini pek anlamadığı duygusu ve yalnızlığıyla, 14 Eylül 1892 tarihinde babasına bilindik ve suçlayıcı bir mektup yazmıştır, ona yazmış olduğu mektupta öncekinin aksine artık kendisinin, oldukça açık yüreklikle kendini ifade ettiği ve bundan böyle daha mesafeli duracağı söz konusuydu. Dipnot olarak da şunu eklemiştir: “Bu olayda artık kimin aklının eksik olduğu konusunda endişelenmeye başladım”. Anne babasını ve dünyayı geride bırakıp gitmek için Tanrıya yalvarıyordu ve ailesinin tutucu dini gelenekleri arkasında sadece ikiyüzlülüğü görmüştür.
1892 yılının sonunda eğitimine devam etmek üzere Cannstatt’taki liseye başvurmuştur. 1893 yılında girmiş olduğu sınavı geçmesine rağmen, okula devam etmemiştir.
Deneyimleri (1894 – 1895)
Eğitim sistemindeki kısıtlamalar ve misyoner babasının dinsel baskıları Hesse’yi çok rahatsız ediyordu. Bu yüzden kendi yolunu bulmak için uzun süre mücadele etmek zorunda kalan Hesse, bir kitapçıda çalışmaya başladı. Neckar Esslingen şehrinde üç gün süren kısa kitapçılık işinden sonra, Hesse 1894 yılının yaz başlarında Calw şehrindeki saat kulesi fabrikasında 14 ay kadar makinist çıraklığına başlamıştır. Lehim yapan Hermann Hesse, işin mekanik yapısından bunalmış ruhunda çıkış noktaları aradığı bir dönemde edebiyata ve entelektüel bir tartışmaya yönelmiştir.1895 yılının ekim ayında Tübingen’de yeni bir kitapçıda ciddi olarak çalışmaya başlamıştır. Daha sonra gençlik döneminde yaşadığı deneyimlerini “Çarklar Arasında” isimli romanında işlemiştir.
Tübingen (1895 – 1899)
Tübingen’deki Heckenhauer isimli kitapçı, Hesse’nin 1895 ve 1899 yılları arasında çalıştığı yerdi. Hesse burada çırak olarak üç yıl çalışmıştır, sonra bir yıl da asistan olarak kalmıştır.
Hesse, 17 Ekim 1895 tarihinden itibaren Tübingen’de Heckenhauer isimli kitapçıda çalışmıştır. Burada filoloji, teoloji ve hukuk üzerine uzmanlaşmaya başlamıştır. Hesse, kitapların arşivlenmesi, sıralanması, paketlenmesi ve incelenmesiyle ilgilenirdi. On iki saatlik günlük çalışma temposu onu yıldırmadığı gibi, aksine daha çok bilgi edinmesini sağlıyordu. Boş olan pazar günlerini arkadaşlarından çok kitaplarla geçirmeyi tercih ederdi. Hesse teolojik yazıların dışında, Goethe, Lessing, Schiller gibi yazarlarla özellikle ilgilenir ve Yunan mitolojisi üzerinde çalışırdı. 1896 yılında Madonna isimli şiiri, Alman şairlerin daha sonraki baskılarında (şiir ve eleştiri gazetesi) fazlasıyla takip edeceği,Viyana’da yayımlanan bir dergide yayımlanmıştır.
1898 yılının Ekim ayında çıraklık dönemi bittikten sonra, Hesse kendi ayakları üzerinde durmak adına ve ailesinden herhangi bir maddi yardım almamak için Heckenhauer isimli kitapçıda asistan olarak kalmıştır. O sıralar Alman romantikleri Clemens Brentano, Joseph Freiherr von Eichendorff, Friedrich Holderlin, Ludwig Tieck ve Novalis’ten ilham almıştır. Ailesine yazdığı mektuplarda “Estetiğin sanatçıların ahlakını değiştirdiğine inandığını” dile getirmiştir. Hesse, 1898 yılının sonbaharında şiirlerini bir araya getirdiği Romantik Şarkılar (Romantische Lieder) isimli eserini yayınlamıştır, 1899 yılının yazında da “Eine Stunde hinter Mitternacht “ (Gece yarısının bir saat ardında) adlı düzyazılardan oluşan eserini çıkarmıştır. Eserlerin her ikisi de ilgi görmemiştir. “Romantischen Lieder” adlı eser, 600 adet basılmış, iki yıl içinde 600 kitaptan yalnızca 54 tanesi satılmış, Eine Stunde hinter Mitternacht adlı eser de, bir baskıda 600 adet basılmış ve çok yavaş bir şekilde satılmıştır. Ancak Leipzig’li yayıncı Eugen Diederichs eserin edebi kalitesinden emin olarak eserin yayımlanmasını başından beri ticari bir kazanç sağlanmaktansa, genç yazarın desteklenmesini istemiştir.
Basel
Hesse, 1899 yılının Sonbaharından itibaren Basel’de antik kitaplar satan Reich’schen adlı bir kitabevinde çalışmıştır. Ailesinin Basler'in önde gelen bilgin aileleriyle olan yakın ilişkisi sonucunda, hayali sanata karşı büyük bir ihtirasın kapıları kendisine açılmıştır. Aynı zamanda Basel, yalnız olan Hesse’ne kendi köşesine çekilme olanağı veren gezilerde ve yolculuklarda iyi bir yaşam sunmuştur, böylelikle burada zihinsel yaşadıklarını yazıya dökme fırsatı bulmuştur. 1900 yılında, Hesse gözlerindeki rahatsızlık yüzünden askerlik görevinden muaf tutulmuştur. Gözlerindeki rahatsızlık hayatı boyunca devam etmiştir ve bunun yanı sıra bitmek bilmeyen ve yakasını bırakmayan baş ağrıları o dönem başlamıştır. Aynı yıl, başlangıçta bir takma ad altında, Hermann Lauscher adlı kitabı yayınlanmıştır.
Hesse, 1901 yılının Ocak ayının sonunda R.Reich adlı kitabevindeki işinden ayrıldıktan sonra, görmeyi çok istediği İtalya’ya seyahat etmiştir, Mart ayından Mayıs ayına kadar İtalya’nın Milano, Cenova, Floransa, Bologna, Ravenna, Padova ve Venedik şehirlerinde kalmıştır. Aynı yılın Ağustos ayında Basel’de Wattenwyl adlı kitabevinde yeni bir işe başlamıştır. Gittikçe ona daha fazla şanslar doğmuştur, dergilerde hikâyeleri ve küçük edebi metinleri yayımlanmıştır. Tabii ki bu yayınlarının sonucunda gelen ödüller de onun gelirine katkıda bulunmuştur. Richard von Schaukal 1902’de Hesse’yi “Lauscher” eserinin yazarı yapmıştır. 1903'te Hesse ikinci İtalya gezisini, aynı zamanda Mia diye anılan karısı ile yapmıştır. Çok geçmeden yayıncı Samuel Fischer, Hesse’yi fark etmiştir, 1903 yılında ilk baskı olarak cıkmış olan Peter Camenzind adlı eserini okuması üzerine Hesse’nin yazarlık kariyeri için bir dönüm noktası olmuştur ve 1904’te Fischer’de düzenli olarak yayımlanmış olması büyük bir atılım anlamına gelmekteydi. Artık sadece kitap yazmaya odaklanabilecek özgür bir yazar olmayı başarmıştır.
Bodensee, Hindistan ve Bern Arasında ( 1904 – 1914 )
1904 yılında Hesse’nin edebi şöhreti kendinden 9 yaş büyük Basler’li fotoğrafçı Maria Bernoulli ile evlenmesine ve Konstanz gölünde olan Gaienhofen’e yerleşmesine imkân sağlamıştır. Karısı Bernoulli’nin tanınmış ailelerinden gelmekteydi. Bu evliliğinden Bruno, Hans Heinrich ve Martin olmak üzere üç oğlu doğmuştur. Hesse Gaienhofen’de, 1906 yılında yayımlanan, “Çarklar Arasında” adlı ikinci romanını yazmıştır, okul ve eğitim dönemindeki deneyimlerini bu eserinde edebi olarak işlemiştir.
Sivil hayatına geri döndüğünde şiirler ve hikâyeler oluşturmuştur. 1910 yılında sonraki romanı “Gertrud”, Hesse’yi bir başarı krizine sürüklemiştir. Bu eserle işi zordu, kitap beklenen ilgiyi görmemiştir ve yazıyla başının dertte olduğunu açıklamış bunu başarısızlık olarak nitelendirmiştir. Hesse, Budizm’le ilgilenmekteydi. O dönem Arthur Schopenhauer’la birlikte yapıtları en çok ilgi çeken yazarlardan biriydi ve Teosofi'yi keşfetmiştir. Hindistan’a olan ilgisi Schopenhauer’un eserleriyle daha da canlanmıştır. Evliliğinde de uyumsuzluklar artmıştır, bundan uzak durabilmek için Hesse, Hans Sturzenegger ile 1911 yılında Sri Lanka ve Endonezya’ya büyük bir tatil gerçekleştirmiştir. Umduğu ruhi dini burada bulamamıştır. Yine de bu tatil onun edebi eserini etkilemiştir. 1913 yılında “Aus Indien” eseriyle aşağı çekmiştir kendini. Hesse’nin Asya’dan geri dönüşünde aile 1912 yılında Bern’e taşınmıştır.1914 yılında “Rosshalde” romanında da anlattığı gibi bu değişiklik de evlilik sorunlarını çözmemiştir.
Savaşın getirdiği değişim
Savaş rehinelerine sosyal yardım (1914 yılından itibaren)
1914 yılında I. Dünya Savaşı başladığında Hesse savaşmak için Almanya Büyükelçiliği’ne gönüllü olarak başvurmuştur. Çünkü savaş esnasında insanlar ölürken onun şöminenin başında oturmaya gönlü razı olmamıştır. Hesse sağlık sorunları nedeniyle bu işe elverişsiz bulunmuştur ancak Bern’deki Alman savaş tutsaklarının bakımı için Alman Büyükelçiliği’ne atanmıştır. Bu bağlamda Hesse Alman savaş tutsakları için kitaplar toplamak ve göndermekle ilgilenmekteydi. Bu zamanlarda “Alman Enternasyon” gazetesinin (1916/17) ortak yayımcısı ve Alman savaş tutsakları için yayımlanan “Sonntagsboten”un ( 1916 – 1919) yayımcısıydı ve aynı zamanda da Alman tutsaklarına hizmet veren kütüphaneden sorumluydu.
Ailevi talihsizlikler (1916)
Hesse’nin peşini talihsizlikler bırakmazken ve kendisi daha derin bir yaşam krizine girerken, Alman kamuoyu ile olan bu çatışmalar henüz yatışmamıştı: Babasının 8 Mart 1916 yılındaki ölümü, 13 yaşındaki oğlu Marti’nin ağır hastalığa (Menenjit) yakalanması ve karısının gittikçe artan şizofreni hastalığı. Hesse savaş tutsaklarının bakımı için üstlendiği görevini bırakmak zorunda kalmış ve psikolojik tedaviye yönelmişti.
Savaş karşıtlığı (1916 – 1919)
Siyasi ve duygusal olarak kaynaşmış, onun eski ve yol arkadaşı olan, askerliği reddeden ve kurşuna dizilmekten son anda kurtulan usta Gusto Graser ile buluşmuştu. O ve onun arkadaşı olan Bayan Elizabeth onu, aradığı güce kavuşturmuştu. Hesse hayatında büyük bir değişim yaşamıştı. Artık bu savaş gönüllüsünden bir savaş karşıtı ve reddedenin sözcüsü olmuştu. Graser’in topluluğunda kendini kabul ettirmiştir. Bu toplum “Çizilmişler” ve Monte Verita’dan çıkanlardı. Gusto Graser bu yoğun çalışmayı kehanet figürü ile analizinde ve şiirinde anlatmıştır: Eylül ayında/Ekim 1917’de, Hesse üç haftalık bir çabayla arkadaşına anıt niteliğinde bir roman olan “”ı yazmıştır. Kitap savaş sonrasında 1919 yılında Emil Sinclair takma adı altında yayımlanmıştır.
Ticino’daki Ana Yurdu (1919 – 1962)
Hesse’nin 40 yıldan fazla zaman geçirdiği, artık ana yurdu gibi olan, romanlarının ve öykülerinin çoğunu yazdığı yer Montagnola köyü, Lugano Gölünden yukarıya doğru tırmanan Monte San Salvatore’nin devamındaki Lago di Muzzano gölünün ilerisinde düz, yeşil tepeleriyle uzanan Collina d’Oro’nun arasında görünmektedir. Hesse’nin Montagnola’da Lugano şehrinin geniş manzarasına sahip, gölü ve karşısındaki Monte Bre’yi panoramik bir şekilde görebilen bir evi vardı
Casa Camuzzi (1919 – 1931)
Hesse 1919 yılında sivil hayata döndüğü zaman evliliği zedelenmiştir. Eşi Mia (Maria) ağır bir psikolojik hastalık geçiriyordu, fakat iyileşse bile artık onunla bir ilişki kurmak istemiyordu. Bern’deki ev satılmış ve 3 küçük erkek çocuğunu başka arkadaşlarının yanına vermişti. En büyük oğlu Bruno’yu ise ressam arkadaşı Cuno Amiet’in yanına yerleştirmişti. Ailesini bırakmasının vermiş olduğu deneyim ve ağır yük, Hesse’yi 1919 yılında yayımlanan “Klein und Wagner” adlı, Klein adındaki orta sınıf insanını konu aldığı eseri yazmaya yönlendirmiştir. Hesse, bu eserinde delirmekten korkan, Wagner adındaki bir öğretmenin tüm ailesini öldürdüğü, İtalya’ya kaçan bir adamı anlatmıştır. Aynı zamanda Klein’nın kendi rüyasında kendi geleceğinin yönetimini ele alabilmek için direksiyondan ittiği Gusto Graser’den ayrıldığını da yansıtmıştır.
Hesse 1919 yılının Nisan ayı ortalarında tek başına Ticino’ya taşınmıştır. İlk olarak Locarno yakınlarındaki Minusio’da küçük bir çiftlik evine yerleşmiş ve daha sonra 25 Nisanda müzisyen arkadaşı Volkmar Andrea’nın kendisine aracılık ettiği, basit bir yerleşim yeri olan Muzzano Gölünün yukarısındaki Sorengo’ya taşınmıştır. Sonradan 11 Mayıs 1919 tarihinde Montagnola’da köyün yüksek bir alanının güneybatısında ve Lugano’dan çok uzak olmayan, dört küçük odalı bir kaleye benzer “Casa Camuzzi”den bir ev kiralamıştır. Bu 18. yüzyılda mimar Palazzo’nun eseriydi. Hesse, bu eğimi düşük yerden (“Klingor’s Balkon”) ve yemyeşil orman arazisinden Lugano Gölü üzerindeki ters tepelere ve İtalyan dağları tarafına bakmaktaydı. Yeni yaşam durumu ve binanın konumu, ona sadece yeni edebiyat etkinliğinde değil, ayrıca diğer yazı çalışmalarında da ilham kaynağı olmuştur. Bu da zaten 1920 yılındaki “” eserinde kendini iyice hissettirmiştir.
1922 yılında Hesse’nin “” adlı Hint romanı piyasaya çıkmıştır. Bu romanında Hint kültürüne olan ilgisini ve ailesinden öğrenmiş olduğu Budist felsefesini konu almıştır. Eski sevgilisi Ruth Wenger (1897 – 1994, ikinci eşi), Hint şiirinde Siddharta’ya aşkı yaşatan Kamela adlı roman karakterini yazması için kendisine ilham kaynağı olmuştur.
Hesse, 1923 yılında, 1890 yılında Göppingen’deki öğrenciliğinden vazgeçmesinden sonra, ikinci kez İsviçre vatandaşlığını almış ve Alman vatandaşlığından çıkmıştır. İlk eşi Maria’dan ayrılan Hesse 1924'te İsviçreli yazar Lisa Wenger’in kızı ve Meret Oppenheim’ın halası Ruth Wenger ile evlenmiştir. Hesse’nin bu ikinci evliliği erotik cazibe ve kültürel benzerliklere rağmen birbirinden apayrı kişileri barındırmaktaydı. Yaşam ihtiyaçları ve hedefleri başarısızlığa mahkûm olmuş ve daha sonra eşinin talebi üzerine 3 yıl sonra, yani 1927’de boşanmışlardır.
Bir sonraki büyük eseri 1925 yılında yayımlanan “” ve 1927 yılında yayımlanan “” (Nürnberg Seyahati) adlı eseri ironi fikirler ima eden otobiyografik öykülerdi. Bu eserlerde, 1927 yılında yayımlanan "Bozkırkurdu" () adlı en başarılı Hesse romanının geleceğini haber vermekteydi. Bu roman, ona, yaklaşan dünya savaşından önce endişe dolu bir uyarı gibi gelmiştir ve önceki Alman halkına ders verir ya da onlarla dalga geçer nitelikteydi. 50. doğum gününü kutladığı yıl, arkadaşı Hugo Ball tarafından yazılan ilk Hesse biyografisi de yayımlanmıştır.
Hesse’nin başarı romanından kısa bir süre sonra üçüncü karısı olan Ninon Dolbin (1895 – 1966) ile yaşamını devam ettirmiştir. Bu üçüncü karısının memleketi Czernowitz Bukownina idi. Daha on dört yaşındayken onunla mektuplaşmaya başlamıştır. Bu ilişkinin eseri de 1930’da “” olmuştur. Hermann Hesse üç eşine de birer peri masalı ayırmıştır: İlk eşi Mia’ya Iris masalı (1916), Ressam dönüşümler (1922) Ruth Wenger’e ve Ninon Dolbin için evliliği sırasında, Mart 1933’te, hazırladığı ve otobiyografi malzemelerle bezenmiş olan son masalı “Kuş” olmuştur, kendisi de kişisel notlarında ve Ninon ile mektuplaşırken sıklıkla “Kuş” kelimesini kullanmaktaydı.
Casa Hesse (Casa Rossa) (1931–1962)
Hesse, Casa Camuzzi’de kiraladığı evinden 1931 yılında ayrılarak aynı yıl üçüncü evliliğini yaptığı yeni hayat arkadaşıyla büyük bir eve, dış cephesindeki kırmızı boya nedeniyle Casa Rossa olarak da anılan Casa Hesse’ye taşınmıştı. Arsa ve bina Montagnolo'nun üst kısmında ve kuzey kıyısında ayrıca Casa Camuzzi'ye manzarası olan bir konumda olup yürüyerek sadece on dakika uzaklıktadır. Bina, Hesse’nin isteği üzerine arkadaşı Hans C. Bodmer tarafından inşa edilmiştir ve o hayattayken, hatta ölümünden sonra Ninon'un hayatta olduğu süre boyunca kullanıma açık kalmıştır.
Boncuk Oyuncusu (1931–1946)
1931 yılında “Boncuk Oyunu” adını taşıyacak son büyük eserinin taslağını yapmaya başladı. 1932'de Gräser'den esinlendiği "Çocuk Haçlılar" eserinde “Yeni Oluşumcuları” model aldığı “Doğuya Yolculuk” anlatısına dair ilk taslağını yayımladı. ’ta olduğu gibi Boncuk Oyunu’nda da Herrmann Hesse’nin terk ettiği ve ona pişman bir halde “yanaşma” olarak geri dönmek istediği asıl ana tema –Leo ya da müzik ustası, yağmur yağdıran, Yogin ya da günah çıkartan papaz olarak adlandırılan- bir arkadaşın ve bir ustanın müritliğidir. Hesse’nin o dönemki siyasi tutumu medeniyeti eleştiren kültür iyimserliğine dayanmaktaydı.
“…Arkadaşlarım ve düşmanlarım biliyorlar ve çoktandır paylıyorlar: çoğu şeyden haz almıyorum ve bugün insanlığın gururu olan çoğu şeye inanmıyorum: tekniğe inanmıyorum, ilerleme fikrine inanmıyorum, hatta demokrasiye de, ne çağımızın görkemine ve baskın çıkmamasına inanıyorum ne de “doğa” diye anılanın önünde sonsuz saygı duyarken yüksek maaşlı herhangi bir önderlerine inanıyorum.”
Hesse, Nasyonal Sosyalistlerin Almanya’da iktidarı ele geçirmelerini büyük bir endişeyle izledi. Bertold Brecht ve Thomas Mann’ın 1933 yılındaki sürgünleri her defasında olduğu gibi Herrmann Hesse’nin yanında son buldu. Hesse, Almanya’daki gelişmeyi kendi biçimiyle karşı çıkarak yönlendirmeye çalıştı: on yıllardır Alman basınında kitap eleştirileri yayımladı- o dönemde ise artık Yahudi ve Nasyonal Sosyalistler tarafından takibe alınan diğer yazarları etkili bir şekilde dile getirdi. Otuzlu yılların yarısından itibaren hiçbir Alman gazetesi Hesse’nin makalelerini yayımlamaya cesaret edemedi. Suhrkamp Verlag KG Berlin yayınevi 1943'te ’un sonraki baskısını yapabildi. Hesse’nin siyasi tartışmalardan ve İkinci Dünya Savaşının korku bildirimlerinden zihinsel olarak kaçışı 1943 yılında İsviçre’de basılan “Boncuk Oyunu” romanın malzemesi oldu. 1946’da ona edebiyat dalında Nobel ödülü verilmesi bu geç yazılmış eserinden dolayı değildi: “Daha cesur ve etkili bir biçimde gelişen ve klasik hümanizmin ideallerini biçimin yüksek bir sanatı gibi aynı şekilde ortaya serip derine dalarak oluşturulan eseri için”. (Stockholm’deki İsviçre Akademisinin gerekçesi)
Yazışmaları (1946–1962)
İkinci Dünya Savaşından sonra Hesse’nin üretkenliği yeniden başladı: Anlatılar ve şiirler yazmış, ama roman yazmamıştır. Uğraşısının ağırlıklı noktası gittikçe daha kapsamlı olan yazışmalarının üzerinde toplandı. Aralıksız gelen mektuplardan günlük yararlanması, Montagnola’daki “bilge yaşlıdan” finansal destek, yaşama yardımı ve yönlendirme uman Alman okuyucuların yeni bir neslinde yeniden canlanan ününü yaşaması için bir fırsattı. Oğulları Bruno ve Heiner Hesse'nin ve Offenbach'taki Hesse Basım Arşivlerinin araştırmasına göre Hesse 35.000 civarında mektup aldı. Kendi isteği doğrultusunda sekretersiz çalıştığı için mektupların büyük bir kısmını kendisi bizzat cevapladı: Cevap verdiği mektuplardan 17 000 tanesine ulaşıldı. Belirgin biçimde bireyci olarak bu yaptığını ahlaki yükümlülük olarak gördü. Bunun yanı sıra aynı taleplere, konu oluşturmalara, kendi bulunduğu duruma, günün akışında herkesin ilgisini çeken olay ve gözlemlere dair Genelge olarak gönderdiği daha uzun izlenimlerinin bir çalışmasını bitirdi.
Ölümü (1962)
Uzun zamandır kan kanseri olduğunu bilmeyen Hermann Hesse 9 Ağustos 1962’de beyin sektesinin sebep olduğu uykusundayken öldü ve iki gün sonra arkadaşı Hugo Ball’ın yatmakta olduğu Montagnola yakınlarında yer alan Gentilino’da Sant’Abbondio mezarlığında ailesi ve arkadaşları eşliğinde toprağa verildi. Ball, Hesse’nin yazar ve edebiyat sanatçısı olarak edebi özendirmelerinde ve doğruluğunda en iç ruhsal duygu alanına kadar anlaştığını hissettiği nadir yol arkadaşlarından birisiydi.
Edebi önemi
Hesse'nin ilk eserleri 19 yüzyıl geleneği doğrultusundadır: Şiiri Romantizm akımının etkisi altındadır aynı şekilde “Der Grüne Heinrich“in yazarı Gottfried Keller’in sonrasında gelişim romanı olarak bilinen türde yazdığı “Peter Camenzind“ kitabının dili ve üslubu da Romantizm akımının yansımalarını gösterir.
Hesse, içerik olarak Yaşam Reformları’nın ve Gençlik Hareketleri’nin bir yönelimini benimsediği, büyüyen sanayileşme ve şehirleşmeye karşı hareketlerin içinde bulunmuştur. Özellikle Gusto Gräser’ın yaşadığı civardaki Monte Verita onun için sembol olmuştur. Biçimdeki ve içerikteki yeni romantikçi bu tutumdan Hesse daha sonraları vazgeçmiştir. Şehir ve kırsalın karşılaştırılması ve kadın erkek zıtlığında kendini gösteren “Peter Camenzind”in tezatlı yapısı buna karşılık Hesse’nin sonraki önemli eserlerinde de (örneğin “Demian” ve “Bozkırkurdu” eserlerinde) hala görünmektedir.
Psikolog Carl Gustav Jung’un prototip öğretisiyle tanışıklığı, hatta Jung’un psikoloji çalışmalarına olan bu ilginin Hesse’nin eserleri üzerinde somut etkisi olduğu, ilk olarak “Demian” romanında kendini gösterir. Kendi kendini keşfetme ve ruhsal evrende gizemli olanın ardında öz kimliği yaratma çabaları ile Jung Psikolojisine doğrudan bağlantılar, Hesse’nin arkadaşı Gusto Gräser’in de işaret ettiği bir durumdur. Genç bir insana kendine giden yolu açan eski arkadaşı ya da ustası, kitabın merkezi konusu halindedir. Bu sebepten dolayı sayısız “Hesse nesli” kendilerine en sevdikleri yazarı seçtiler ve hala da seçmektedir. Gelişim romanı geleneği “Demian”da hala görülebilmektedir. Fakat bu eserinde (hatta “Bozkırkurdu’nda” da) tutum gerçek düzeyde değil de, bir iç “ruhlar kırsalında” gerçekleşmektedir.
Hesse’nin eserlerindeki başlıca diğer bir yaklaşım her şeyden önce (ama sadece) “Siddharta” romanında bulunan spiritüalizmdir. Hint bilgelik öğretileri, Gusto Gräser’in ona tanıttığı Taoizm ve Hristiyan mistiği onun arka alanını oluşturmuştur. Birey üzerine bilgeliğe giden yolu açan ana eğilim paralelleri daha çok Theravada Budizm’inde bulunsa da Asya öğretisine hitap etmeyen tipik batı yaklaşımıdır. Bazı eleştirmenler, Hesse’ye, kendi kişisel dünya görüşünü ve ruhsal durumunu aktarmada edebiyatı kullandığına yönelik bir karşı argüman öne sürmüşlerdir. Bu eleştiri ters çevirtilip eleştirmenlerin, onun edebiyatına değil, dünya görüşüne karşı çıktıkları söylenebilmektedir.
Hesse’nin tüm eserleri güçlü bir otobiyografik bileşimi barındırır. Bu bileşim özellikle “Demian”da, “Doğuya Yolculuk”ta, hatta “Klein und Wagner” eserinde ve ”yaşam krizi romanı” için doğru bir örnek olan “Bozkırkurdu”nda açıkça bellidir. Sonraki eserinde bu bileşimler daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Hesse birbirine bağlantılı romanlar olan “Doğuya Yolculuk” ve “Boncuk Oyunu”nda ana konusunu çok değişik varyasyonlarda kuvvetlendirmiştir: Bir genç ve onun eski arkadaşı ya da ustası. Ortaya çıkış tarihinin arka alanından, 20. yüzyılın en berbat yıllarında önce Hesse “Boncuk Oyunu”nda insanlığın ve ruhun ütopyasını işaret etmiştir, bunun yanı sıra Hesse tekrar bir klasik gelişim romanı yazmıştır. Her iki unsur diyalektik bir etkileşimde teraziye tutunmaktadır.
Hesse hayatı boyunca o zamanda bilgi aktarma, teşvik ve yapıcı eleştiri alanlarında onunkiler gibisini aratan kalite ölçütleriyle 60 farklı gazete ve dergi için yazdığı yaklaşık 3000 kitap eleştirisi hazırlamıştır. Thomas Mann gibi, Hesse de Goethe’nin çalışmalarıyla yoğun bir şekilde uğraşmıştır.
Hesse’nin kitaplarının eleştirileri o zamana dek tanınmayan yazarların kitaplarından Asya kültür çevrelerindeki felsefi çalışmalara kadar uzanmıştır. Bu çalışmalar bugün dahi varlığını sürdürmekte; özellikle 1970’li yıllarda batının da edebiyat, felsefe ve düşünce ortak mirası olmadan önce Hesse tarafından keşfedilmiş ve gerekli çalışmaları yapılıp kullanılır duruma getirilmiştir.
Eleştirmen gözüyle
Hesse’nin ilk eseri o zamanki edebiyat eleştirmenlerince ağırlıklı olarak olumlu değerlendirilmiştir. Hesse’nin her iki dünya savaşında Almanya’da kabul görüşü savaş karşıtı ve anti nasyonalist görüşlere sahip yazarlara karşı yürütülen basın kampanyaları aracılığıyla yer bulmuştur. 1937’den itibaren Hesse’nin kitapları Almanya’da “el altından” satılmıştır. Hesse her iki dünya savaşından sonra halkın bir kısmının, özellikle genç neslin düşünsel ve kısmen ahlaki bakımdan yeni şeylere odaklanma ihtiyacını karşılamıştır. Halkın geniş kitleleri tarafından tekrar “yeni keşfedilmesi” 1945’ten sonra olmuştur.
Hesse edebiyat dalında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan on yıl sonra Karlheinz Dreschner 1957’de tartışma yazısında sözde sanat eseri, “Gelenek-Görenekler ve Sanat”ı yazdı. “Hesse’nin böylesine yıkıcı bir sürü seviyesiz mısra yazmış olması üzüntü verici bir disiplinsizlik ve edebi bir barbarlıktır.” Bu haliyle onun düzyazısına ilişkin uygun bir yargı ortaya çıkmadı. Sonraki on yıllarda Alman edebiyat eleştirmenlerinin büyük bir kısmı bu yargıda birleştiler. Hesse kimine göre taklitçi ve edebi değeri olmayan edebiyat üreticisi olarak nitelendirildi. Dolayısıyla Hesse’nin kabul görmesi sarkaç hareketine benzemektedir: Bu sarkaç hareketi 1960’ların Almanya’sında bir dip noktada kaldı, ABD’deki gençler arasında benzeri görülmemiş bir “Hesse Patlaması” baş gösterdi, bu sonra Almanya’ya da sıçradı: Özellikle “Bozkırkurdu” (ondan sonra bir rock grubu bu adı –Steppenwolf- almıştır) uluslararası en çok satan kitap oldu ve Hesse kitabı en çok çevrilen ve okunan Alman yazarlardan biri haline geldi. Dünya genelinde 120 milyon kitabı satıldı (durum: 2007’nin başlangıcı). 1970’li yıllarda Suhrkamp-Verlag yayınevi hayatının sonlarında eserlerinden alıntılar okuduğu plakları yayınladı. Kariyerinin henüz başında kendini yazar okumalarına adadı ve bu bağlamda kendine ait yaşantılarını alışılmışın dışında keyif verici “Yazar Gecesi”nde ele aldı.
Uluslararası Hermann Hesse Kolokyumu 1977’den beri düzensiz olarak ve çok yıllı aralıklarla ancak değişen konularla Kara Ormanlar’daki Hesse’nin doğduğu şehir olan Calw’de gerçekleştirilmektedir. Bunun yanı sıra alanlarında uzman olan, Almanya’dan ve Almanya dışından ünlü ve saygın Hesse uzmanları iki üç gün Kolokyuma katılmaktadır. Kayıt olan herkes konferansa katılabilmektedir. Program genellikle değişimli olarak Hesse’nin şiirlerinin seslendirilmesiyle, skeçlerle veya uygun belgesel ya da edebiyat gösterimiyle yürütülür.
Hesse’nin anısına iki edebiyat ödülü, onun ismiyle anılır: Calw Hermann Hesse Ödülü ve Karlsruhe Hermann Hesse Edebiyat ödülü.
20. yüzyılın en önemli Alman yazarlarından biri olan Herman Hesse, yazılarında kişilerin düzenlerinden çıkarak kendi öz hallerini bulmalarını amaçlayan, insanı sürükleyen yazarlardan biridir. Amerika’da Budizm ve Zen akımlarının bulunduğu zamanlarda çok okunan yazarlar arasında yer almış ve bu yazılarıyla 100 milyonu aşkın okur kitlesine sahip olarak Nobel Edebiyat Ödülüne layık gösterilmiştir.
Bazı yayınlar ve politik tartışmalar ( 1914 – 1919 )
3 Kasım1914 tarihinde “Neuen Zürcher” adlı gazetede, Alman entelektüellerine seslendiği, milliyetçi tartışmalara girmeyen “O Freunde, nicht diese Töne” yazısı çıkmıştır. Hesse, bundan sonra olanları, hayatındaki büyük bir dönüm noktası olarak tanımlamıştır. Kendisini yeniden güçlü bir tartışmanın içinde bulmuştur, ona saldırmış, nefret dolu mektuplar kendisine gönderilmiştir ve eski arkadaşları ona ortadan kaybolmasını söylemiştir. Daha sonradan Almanya’nın ilk Cumhurbaşkanı olacak arkadaşı Theodor Heuss’dan ve Ağustos 1915 yılında kendisini ziyaret eden Fransız yazar Romain Rolland’dan izin almıştır.
Ödülleri ve unvanları
- 1905: Bauernfeld Ödülü
- 1928: Viyana Schiller Vakfının Mejstrik Ödülü
- 1936: Gottfried-Keller-Ödülü
- 1946: Frankfurt Şehrinin Goethe Ödülü
- 1946: Nobel Edebiyat Ödülü
- 1947: Bern Üniversitesi Fahri Doktora Unvanı
- 1947: Kendi memleketi olan Calw’a fahri hemşeri olarak atanması
- 1950: Wilhelm-Raabe-Ödülü
- 1954: Bilim ve Sanat Alanındaki Pour le mérite Ödülü
- 1955: Nazi döneminde, çalışmaları ve eleştirileriyle Alman kitapçıları Barış Ödülünü alması
- 1962: Hesse’nin yıllarca yaşadığı yer olan Montagnola’yı da kapsayan Collina d’Oro bölgesinde fahri vatandaşlık hakkı, 1 temmuz1962 ölümünden birkaç hafta öncesi.
- Ayrıca birçok okul da adını almıştır.
Hermann Hesse’nin tüm eserleri
- 1904 Peter Camenzind
- 1906 Çarklar Arasında
- 1910 Gertrud
- 1912 – 1913 Rosshalde
- 1915 Knulp
- 1919 Demian
- 1922 Siddharta
- 1927 Bozkırkurdu
- 1930 Narziss und Goldmund
- 1932 Doğu Yolculuğu
- 1943 Boncuk Oyunu
- İlk Gençlik Yıllarım
- Klingsor’un Son Yazı
- Öldürmeyeceksin!
- Şeftali Ağacı
- Kaplıcada Bir Konuk Nürnberg Yolculuğu
- İnanç Da Sevgi De Aklın Yolunu İzlemez
- Gençlik Güzel Şey
- Bir Büyücünün Çocukluğu
- Küçük Dünyalar
- Hermann Lauscher
- Masallar
- Seçilmiş Şiirler 1896-1962
Bozkırkurdu
Bozkırkurdu, Hermann Hesse'nin, toplumun sığ değer yargılarına ve kişiliksiz, yüzeysel yaşamına uyum sağlayamayan bir insanı anlatan bir romanıdır. Hesse bu romanı için, 1961 yılında "(...) okurlarımın çoğu Bozkırkurdu'nun öyküsünün insanı kemiren bir hastalıktan ve bunalımdan söz ettiğini ama tüm bunların ölüme ve yokolmaya değil, tersine iyileşmeye yönelik olduğunu anlarsa kendimi mutlu hissedeceğim." demiştir.
Siddhartha
Siddhartha; Bir Hint Destanı, Hermann Hesse’nin bir anlatısıdır ve Berlin’deki S. Fischer Verlag isimli yayınevi tarafından 1922 yılında ilk defa yayımlanmıştır.
Gertrud
Hermann Hesse’nin 1910 yılında yayımlanmış romanıdır.
Roßhalde
Roßhalde Hermann Hesse’nin 1924 yılında yayımlanmış romanıdır. Roman bir sanat öğretmenin başarısızlığını anlatmaktadır.
Klein und Wagner
Klein und Wagner Hermann Hesse’nin 1919 yılında yayımlanmış öyküsüdür.
Klingsor'un Son Yazı
Klingsors letzter Sommer (Klingsor’un son yazı) Hermann Hesse’nin 1919/20 yıllarında yayımlanan anlatı kitabıdır.
Vikisöz'de Hermann Hesse ile ilgili sözleri bulabilirsiniz. |
Kaynakça
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu madde boyut olarak asiri derecede uzundur Lutfen tartisma sayfasinda goruslerinizi bildirin ve maddenin ozetlenmesine veya ayri maddeler halinde alt basliklara bolunmesine yardimci olun Lutfen goruslerinizi tartisma sayfasinda belirtiniz Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Hermann Hesse haber gazete kitap akademik JSTOR Mart 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Hermann Karl Hesse d 2 Temmuz 1877 Calw Almanya o 9 Agustos 1962 Isvicre Isvicreli yazar ve ressamdir Hermann HesseDogumHermann Karl Hesse 2 Temmuz 1877 Calw AlmanyaOlum9 Agustos 1962 85 yasinda IsvicreMeslekYazar RessamOnemli odulleriNobel Edebiyat Odulu 1946 Imza 20 yuzyilin en onemli yazarlarindan biridir Ilk siirini yirmi bes yasinda yazmistir 1904 te serbest yazarliga baslamis olup romanlari oykuleri denemeleri siirleri politik makaleleri ve kultur alanindaki elestirel yazilariyla tum dunyada 100 milyonu askin okura ulasmistir Kendini kanitlama kendi olma yazarin kendini yansitmasi bireyin kendini asmasi gibi temalari iceren Bozkirkurdu Siddharta Peter Camenzind Demian Narziss ve Goldmund Carklar Arasinda ve Boncuk Oyunu romanlari yazarin en taninan edebi eserleridir 1946 da Nobel Edebiyat Odulu ve 1954 te de bilim ve sanat alaninda Pour le Merite Odulu nu almistir HayatiCocuklugu ve gencligi 2 Temmuz 1877 de Almanya nin Wurttemberg eyaletine bagli Calw sehrinde dogmustur Hristiyan bir misyoner aileden gelmekle beraber tutucu ve entelektuel bir aile ortami icinde buyumustur Annesi ve babasi annesi Maria Gundert in 1842 1902 dogdugu Hindistan daki Basel Misyonu nda gorevliydi Bir Baltik doktorun oglu olan babasi Johannes Hesse 1840 1916 Estonya daki Weissenstein sehrinden gelmistir Babasi Rus Imparatorlugu nun bir Baltik Alman vatandasi oldugu icin Estonya o zamanlar Rusya ya bagliydi Hermann Hesse de koken olarak Rus uyrukludur Johannes Hesse 1873 ten beri Calw sehrindeki Calw Yayinevi cemiyetinin bir uyesiydi Yayinevinin baskani Hesse nin kayinpederi Hermann Gundert ten 1814 1892 sonra Hesse 1893 yilindan 1905 yilina kadar yayinevi baskanligi ve mudurlugu yapmistir Hesse nin bes kardesinden ikisi cok erken yasta olmustur Hesse cok yaratici bir cocuk oldugu gibi guclu bir ifade mizacina da sahipti Yetenegi daha erken yaslarda fark edilmistir Siire iliskin herhangi bir fikir eksikligi olmayip harika resimler yapardi Annesini ve babasini yetersiz gorup annesine 2 Agustos 1881 de babasi Johannes Hesse ye bir mektup yazmistir Hermann Hesse nin yasaminin ilk yillarini surdurdugu dunyasinda bir taraftan Suabiya daki Suabiya Almanya nin guneydogusunda bulunur dili Suabiya dilidir asiri dindarlik ruhundan etkilenmistir Diger bir yandan da cocuklugu ve gencligi babasinin Baltik kulturunun etkisiyle gelistirilmis Hermann Hesse nin onemli ve etkili bir gercektir diye nitelendirdigi gibi Boylelikle babasi Swabia ya da Isvicre deki gibi her zaman cok kibar garip ve yalniz az konuksever olarak anlasildigi aslina ve toplum kurallarina uymayan bir yabanciydi Bunun yani sira annesinin ailesi de misyonerlerin buyuk olcude uluslararasi topluma ait oldugu gibi ve buyukannesi Julie Gundert in de bu asil kokene dayandigi gercegiydi Dubois 1809 1885 yasami boyunca Fransizca Isvecce konusan Svabyali orta sinif tabakasinda bir yabanci olarak kalmistir Cocukluk donemindeki deneyimleri ve olaylari ve Calw deki gencligi nehirde gecen maceralari kopru kucuk kilise birbirine yakin olan evler ayrica takdire deger insanlari ve koseleri gizliyordu ancak Hesse onceki Gerbersau hikayesinde farkliliklari ve ozellikleri de tasvir etti ve hayata uyarladi Hesse genclik zamaninda eski donemdeki Gerber in locasindan oldukca etkilenmistir Hesse nin Calw sehrinde en sevdigi yer Nikolaus koprusuydu ve sik sik oraya gider ve orada otururdu Hermann Hesse nin bircok dile hakim olan buyukbabasi Hermann Gundert in mukemmel ve dunya edebiyatini barindiran kutuphanesi onun hizmetindeydi Benim hayatimda koruma ve Nasyonalizme karsi bir tutumu olusturan nedenler bu dunya vatandasliginin birimleridir Okul hayati 1885 1894 1881 de aile bes yilligina Basel e tasinmistir Burada Hesse nin okudugu kesis okulu vardi Baba Johannes 1882 de vatandaslik hakkini elde etmesiyle butun aile Isvicre vatandasligina gecebilmistir Aile Temmuz 1886 da yine Calw e geri donmustur Hesse burada Calw Latin Okulu nda 2 sinifa baslamistir Bu okuldaki basarisindan sonra Hesse 1891 yilinda evangelik ve teolojik seminere Maulbronn da katilmistir Ogrenci olarak Isvicre vatandaslik hakkindan vazgecmek durumunda kalmistir ve 1890 Kasiminda babasi onun Wurrtemberg vatandasligi hakkini elde etmesi icin basvurmustur 1892 Mart ayinda isyankar karakteri ortaya cikmis ve bu seminerden kacmis ama 1 gun sonra yakalanmistir Cesitli kurumlar ve okullar arasindaki macera yolculugunun baslamasiyla anne ve babasiyla siddetli tartismalar icerisine girmistir Hermann Hesse kotu bir donem gecirmis ve 20 Mart 1892 tarihli mektubunda da intihar dusuncesini dile getirmistir Intihar girisiminde bulunduktan sonra Christoph Friedrich Blumhardt kontrolunde bulundurmak uzere Mayis 1892 ta Bad Boll isimli enstituye yatirilmistir Carl Jung un ogrencisi Lang in tedavi ettigi Hesse nin ruhbilime ve Jung a duydugu ilgi bu durum sonrasinda koruklenerek ic dunyasinin zenginlesmesine neden olmustur Hesse on bes yasinda bir gencken davranislari sebebiyle anne ve babasi tarafindan Stuttgart yakinlarindaki Remstal Stetten de sinir hastaliklari hastanesine getirilmis burada bahcede calismis ve zihinsel engelli cocuklarin egitimi konusunda yardimci olmustur Burada bulug cagina girmesiyle beraber ailesinin kendisini pek anlamadigi duygusu ve yalnizligiyla 14 Eylul 1892 tarihinde babasina bilindik ve suclayici bir mektup yazmistir ona yazmis oldugu mektupta oncekinin aksine artik kendisinin oldukca acik yureklikle kendini ifade ettigi ve bundan boyle daha mesafeli duracagi soz konusuydu Dipnot olarak da sunu eklemistir Bu olayda artik kimin aklinin eksik oldugu konusunda endiselenmeye basladim Anne babasini ve dunyayi geride birakip gitmek icin Tanriya yalvariyordu ve ailesinin tutucu dini gelenekleri arkasinda sadece ikiyuzlulugu gormustur 1892 yilinin sonunda egitimine devam etmek uzere Cannstatt taki liseye basvurmustur 1893 yilinda girmis oldugu sinavi gecmesine ragmen okula devam etmemistir Deneyimleri 1894 1895 Egitim sistemindeki kisitlamalar ve misyoner babasinin dinsel baskilari Hesse yi cok rahatsiz ediyordu Bu yuzden kendi yolunu bulmak icin uzun sure mucadele etmek zorunda kalan Hesse bir kitapcida calismaya basladi Neckar Esslingen sehrinde uc gun suren kisa kitapcilik isinden sonra Hesse 1894 yilinin yaz baslarinda Calw sehrindeki saat kulesi fabrikasinda 14 ay kadar makinist cirakligina baslamistir Lehim yapan Hermann Hesse isin mekanik yapisindan bunalmis ruhunda cikis noktalari aradigi bir donemde edebiyata ve entelektuel bir tartismaya yonelmistir 1895 yilinin ekim ayinda Tubingen de yeni bir kitapcida ciddi olarak calismaya baslamistir Daha sonra genclik doneminde yasadigi deneyimlerini Carklar Arasinda isimli romaninda islemistir Tubingen 1895 1899 Tubingen deki Heckenhauer isimli kitapci Hesse nin 1895 ve 1899 yillari arasinda calistigi yerdi Hesse burada cirak olarak uc yil calismistir sonra bir yil da asistan olarak kalmistir Hesse 17 Ekim 1895 tarihinden itibaren Tubingen de Heckenhauer isimli kitapcida calismistir Burada filoloji teoloji ve hukuk uzerine uzmanlasmaya baslamistir Hesse kitaplarin arsivlenmesi siralanmasi paketlenmesi ve incelenmesiyle ilgilenirdi On iki saatlik gunluk calisma temposu onu yildirmadigi gibi aksine daha cok bilgi edinmesini sagliyordu Bos olan pazar gunlerini arkadaslarindan cok kitaplarla gecirmeyi tercih ederdi Hesse teolojik yazilarin disinda Goethe Lessing Schiller gibi yazarlarla ozellikle ilgilenir ve Yunan mitolojisi uzerinde calisirdi 1896 yilinda Madonna isimli siiri Alman sairlerin daha sonraki baskilarinda siir ve elestiri gazetesi fazlasiyla takip edecegi Viyana da yayimlanan bir dergide yayimlanmistir 1898 yilinin Ekim ayinda ciraklik donemi bittikten sonra Hesse kendi ayaklari uzerinde durmak adina ve ailesinden herhangi bir maddi yardim almamak icin Heckenhauer isimli kitapcida asistan olarak kalmistir O siralar Alman romantikleri Clemens Brentano Joseph Freiherr von Eichendorff Friedrich Holderlin Ludwig Tieck ve Novalis ten ilham almistir Ailesine yazdigi mektuplarda Estetigin sanatcilarin ahlakini degistirdigine inandigini dile getirmistir Hesse 1898 yilinin sonbaharinda siirlerini bir araya getirdigi Romantik Sarkilar Romantische Lieder isimli eserini yayinlamistir 1899 yilinin yazinda da Eine Stunde hinter Mitternacht Gece yarisinin bir saat ardinda adli duzyazilardan olusan eserini cikarmistir Eserlerin her ikisi de ilgi gormemistir Romantischen Lieder adli eser 600 adet basilmis iki yil icinde 600 kitaptan yalnizca 54 tanesi satilmis Eine Stunde hinter Mitternacht adli eser de bir baskida 600 adet basilmis ve cok yavas bir sekilde satilmistir Ancak Leipzig li yayinci Eugen Diederichs eserin edebi kalitesinden emin olarak eserin yayimlanmasini basindan beri ticari bir kazanc saglanmaktansa genc yazarin desteklenmesini istemistir Basel Hesse 1899 yilinin Sonbaharindan itibaren Basel de antik kitaplar satan Reich schen adli bir kitabevinde calismistir Ailesinin Basler in onde gelen bilgin aileleriyle olan yakin iliskisi sonucunda hayali sanata karsi buyuk bir ihtirasin kapilari kendisine acilmistir Ayni zamanda Basel yalniz olan Hesse ne kendi kosesine cekilme olanagi veren gezilerde ve yolculuklarda iyi bir yasam sunmustur boylelikle burada zihinsel yasadiklarini yaziya dokme firsati bulmustur 1900 yilinda Hesse gozlerindeki rahatsizlik yuzunden askerlik gorevinden muaf tutulmustur Gozlerindeki rahatsizlik hayati boyunca devam etmistir ve bunun yani sira bitmek bilmeyen ve yakasini birakmayan bas agrilari o donem baslamistir Ayni yil baslangicta bir takma ad altinda Hermann Lauscher adli kitabi yayinlanmistir Hesse 1901 yilinin Ocak ayinin sonunda R Reich adli kitabevindeki isinden ayrildiktan sonra gormeyi cok istedigi Italya ya seyahat etmistir Mart ayindan Mayis ayina kadar Italya nin Milano Cenova Floransa Bologna Ravenna Padova ve Venedik sehirlerinde kalmistir Ayni yilin Agustos ayinda Basel de Wattenwyl adli kitabevinde yeni bir ise baslamistir Gittikce ona daha fazla sanslar dogmustur dergilerde hikayeleri ve kucuk edebi metinleri yayimlanmistir Tabii ki bu yayinlarinin sonucunda gelen oduller de onun gelirine katkida bulunmustur Richard von Schaukal 1902 de Hesse yi Lauscher eserinin yazari yapmistir 1903 te Hesse ikinci Italya gezisini ayni zamanda Mia diye anilan karisi ile yapmistir Cok gecmeden yayinci Samuel Fischer Hesse yi fark etmistir 1903 yilinda ilk baski olarak cikmis olan Peter Camenzind adli eserini okumasi uzerine Hesse nin yazarlik kariyeri icin bir donum noktasi olmustur ve 1904 te Fischer de duzenli olarak yayimlanmis olmasi buyuk bir atilim anlamina gelmekteydi Artik sadece kitap yazmaya odaklanabilecek ozgur bir yazar olmayi basarmistir Bodensee Hindistan ve Bern Arasinda 1904 1914 1904 yilinda Hesse nin edebi sohreti kendinden 9 yas buyuk Basler li fotografci Maria Bernoulli ile evlenmesine ve Konstanz golunde olan Gaienhofen e yerlesmesine imkan saglamistir Karisi Bernoulli nin taninmis ailelerinden gelmekteydi Bu evliliginden Bruno Hans Heinrich ve Martin olmak uzere uc oglu dogmustur Hesse Gaienhofen de 1906 yilinda yayimlanan Carklar Arasinda adli ikinci romanini yazmistir okul ve egitim donemindeki deneyimlerini bu eserinde edebi olarak islemistir Sivil hayatina geri dondugunde siirler ve hikayeler olusturmustur 1910 yilinda sonraki romani Gertrud Hesse yi bir basari krizine suruklemistir Bu eserle isi zordu kitap beklenen ilgiyi gormemistir ve yaziyla basinin dertte oldugunu aciklamis bunu basarisizlik olarak nitelendirmistir Hesse Budizm le ilgilenmekteydi O donem Arthur Schopenhauer la birlikte yapitlari en cok ilgi ceken yazarlardan biriydi ve Teosofi yi kesfetmistir Hindistan a olan ilgisi Schopenhauer un eserleriyle daha da canlanmistir Evliliginde de uyumsuzluklar artmistir bundan uzak durabilmek icin Hesse Hans Sturzenegger ile 1911 yilinda Sri Lanka ve Endonezya ya buyuk bir tatil gerceklestirmistir Umdugu ruhi dini burada bulamamistir Yine de bu tatil onun edebi eserini etkilemistir 1913 yilinda Aus Indien eseriyle asagi cekmistir kendini Hesse nin Asya dan geri donusunde aile 1912 yilinda Bern e tasinmistir 1914 yilinda Rosshalde romaninda da anlattigi gibi bu degisiklik de evlilik sorunlarini cozmemistir Savasin getirdigi degisim Savas rehinelerine sosyal yardim 1914 yilindan itibaren 1914 yilinda I Dunya Savasi basladiginda Hesse savasmak icin Almanya Buyukelciligi ne gonullu olarak basvurmustur Cunku savas esnasinda insanlar olurken onun sominenin basinda oturmaya gonlu razi olmamistir Hesse saglik sorunlari nedeniyle bu ise elverissiz bulunmustur ancak Bern deki Alman savas tutsaklarinin bakimi icin Alman Buyukelciligi ne atanmistir Bu baglamda Hesse Alman savas tutsaklari icin kitaplar toplamak ve gondermekle ilgilenmekteydi Bu zamanlarda Alman Enternasyon gazetesinin 1916 17 ortak yayimcisi ve Alman savas tutsaklari icin yayimlanan Sonntagsboten un 1916 1919 yayimcisiydi ve ayni zamanda da Alman tutsaklarina hizmet veren kutuphaneden sorumluydu Ailevi talihsizlikler 1916 Hesse nin pesini talihsizlikler birakmazken ve kendisi daha derin bir yasam krizine girerken Alman kamuoyu ile olan bu catismalar henuz yatismamisti Babasinin 8 Mart 1916 yilindaki olumu 13 yasindaki oglu Marti nin agir hastaliga Menenjit yakalanmasi ve karisinin gittikce artan sizofreni hastaligi Hesse savas tutsaklarinin bakimi icin ustlendigi gorevini birakmak zorunda kalmis ve psikolojik tedaviye yonelmisti Savas karsitligi 1916 1919 Siyasi ve duygusal olarak kaynasmis onun eski ve yol arkadasi olan askerligi reddeden ve kursuna dizilmekten son anda kurtulan usta Gusto Graser ile bulusmustu O ve onun arkadasi olan Bayan Elizabeth onu aradigi guce kavusturmustu Hesse hayatinda buyuk bir degisim yasamisti Artik bu savas gonullusunden bir savas karsiti ve reddedenin sozcusu olmustu Graser in toplulugunda kendini kabul ettirmistir Bu toplum Cizilmisler ve Monte Verita dan cikanlardi Gusto Graser bu yogun calismayi kehanet figuru ile analizinde ve siirinde anlatmistir Eylul ayinda Ekim 1917 de Hesse uc haftalik bir cabayla arkadasina anit niteliginde bir roman olan i yazmistir Kitap savas sonrasinda 1919 yilinda Emil Sinclair takma adi altinda yayimlanmistir Ticino daki Ana Yurdu 1919 1962 Hesse nin 40 yildan fazla zaman gecirdigi artik ana yurdu gibi olan romanlarinin ve oykulerinin cogunu yazdigi yer Montagnola koyu Lugano Golunden yukariya dogru tirmanan Monte San Salvatore nin devamindaki Lago di Muzzano golunun ilerisinde duz yesil tepeleriyle uzanan Collina d Oro nun arasinda gorunmektedir Hesse nin Montagnola da Lugano sehrinin genis manzarasina sahip golu ve karsisindaki Monte Bre yi panoramik bir sekilde gorebilen bir evi vardi Casa Camuzzi 1919 1931 Hesse 1919 yilinda sivil hayata dondugu zaman evliligi zedelenmistir Esi Mia Maria agir bir psikolojik hastalik geciriyordu fakat iyilesse bile artik onunla bir iliski kurmak istemiyordu Bern deki ev satilmis ve 3 kucuk erkek cocugunu baska arkadaslarinin yanina vermisti En buyuk oglu Bruno yu ise ressam arkadasi Cuno Amiet in yanina yerlestirmisti Ailesini birakmasinin vermis oldugu deneyim ve agir yuk Hesse yi 1919 yilinda yayimlanan Klein und Wagner adli Klein adindaki orta sinif insanini konu aldigi eseri yazmaya yonlendirmistir Hesse bu eserinde delirmekten korkan Wagner adindaki bir ogretmenin tum ailesini oldurdugu Italya ya kacan bir adami anlatmistir Ayni zamanda Klein nin kendi ruyasinda kendi geleceginin yonetimini ele alabilmek icin direksiyondan ittigi Gusto Graser den ayrildigini da yansitmistir Hesse 1919 yilinin Nisan ayi ortalarinda tek basina Ticino ya tasinmistir Ilk olarak Locarno yakinlarindaki Minusio da kucuk bir ciftlik evine yerlesmis ve daha sonra 25 Nisanda muzisyen arkadasi Volkmar Andrea nin kendisine aracilik ettigi basit bir yerlesim yeri olan Muzzano Golunun yukarisindaki Sorengo ya tasinmistir Sonradan 11 Mayis 1919 tarihinde Montagnola da koyun yuksek bir alaninin guneybatisinda ve Lugano dan cok uzak olmayan dort kucuk odali bir kaleye benzer Casa Camuzzi den bir ev kiralamistir Bu 18 yuzyilda mimar Palazzo nun eseriydi Hesse bu egimi dusuk yerden Klingor s Balkon ve yemyesil orman arazisinden Lugano Golu uzerindeki ters tepelere ve Italyan daglari tarafina bakmaktaydi Yeni yasam durumu ve binanin konumu ona sadece yeni edebiyat etkinliginde degil ayrica diger yazi calismalarinda da ilham kaynagi olmustur Bu da zaten 1920 yilindaki eserinde kendini iyice hissettirmistir 1922 yilinda Hesse nin adli Hint romani piyasaya cikmistir Bu romaninda Hint kulturune olan ilgisini ve ailesinden ogrenmis oldugu Budist felsefesini konu almistir Eski sevgilisi Ruth Wenger 1897 1994 ikinci esi Hint siirinde Siddharta ya aski yasatan Kamela adli roman karakterini yazmasi icin kendisine ilham kaynagi olmustur Hesse 1923 yilinda 1890 yilinda Goppingen deki ogrenciliginden vazgecmesinden sonra ikinci kez Isvicre vatandasligini almis ve Alman vatandasligindan cikmistir Ilk esi Maria dan ayrilan Hesse 1924 te Isvicreli yazar Lisa Wenger in kizi ve Meret Oppenheim in halasi Ruth Wenger ile evlenmistir Hesse nin bu ikinci evliligi erotik cazibe ve kulturel benzerliklere ragmen birbirinden apayri kisileri barindirmaktaydi Yasam ihtiyaclari ve hedefleri basarisizliga mahkum olmus ve daha sonra esinin talebi uzerine 3 yil sonra yani 1927 de bosanmislardir Bir sonraki buyuk eseri 1925 yilinda yayimlanan ve 1927 yilinda yayimlanan Nurnberg Seyahati adli eseri ironi fikirler ima eden otobiyografik oykulerdi Bu eserlerde 1927 yilinda yayimlanan Bozkirkurdu adli en basarili Hesse romaninin gelecegini haber vermekteydi Bu roman ona yaklasan dunya savasindan once endise dolu bir uyari gibi gelmistir ve onceki Alman halkina ders verir ya da onlarla dalga gecer nitelikteydi 50 dogum gununu kutladigi yil arkadasi Hugo Ball tarafindan yazilan ilk Hesse biyografisi de yayimlanmistir Hesse nin basari romanindan kisa bir sure sonra ucuncu karisi olan Ninon Dolbin 1895 1966 ile yasamini devam ettirmistir Bu ucuncu karisinin memleketi Czernowitz Bukownina idi Daha on dort yasindayken onunla mektuplasmaya baslamistir Bu iliskinin eseri de 1930 da olmustur Hermann Hesse uc esine de birer peri masali ayirmistir Ilk esi Mia ya Iris masali 1916 Ressam donusumler 1922 Ruth Wenger e ve Ninon Dolbin icin evliligi sirasinda Mart 1933 te hazirladigi ve otobiyografi malzemelerle bezenmis olan son masali Kus olmustur kendisi de kisisel notlarinda ve Ninon ile mektuplasirken siklikla Kus kelimesini kullanmaktaydi Casa Hesse Casa Rossa 1931 1962 Hesse Casa Camuzzi de kiraladigi evinden 1931 yilinda ayrilarak ayni yil ucuncu evliligini yaptigi yeni hayat arkadasiyla buyuk bir eve dis cephesindeki kirmizi boya nedeniyle Casa Rossa olarak da anilan Casa Hesse ye tasinmisti Arsa ve bina Montagnolo nun ust kisminda ve kuzey kiyisinda ayrica Casa Camuzzi ye manzarasi olan bir konumda olup yuruyerek sadece on dakika uzakliktadir Bina Hesse nin istegi uzerine arkadasi Hans C Bodmer tarafindan insa edilmistir ve o hayattayken hatta olumunden sonra Ninon un hayatta oldugu sure boyunca kullanima acik kalmistir Boncuk Oyuncusu 1931 1946 1931 yilinda Boncuk Oyunu adini tasiyacak son buyuk eserinin taslagini yapmaya basladi 1932 de Graser den esinlendigi Cocuk Haclilar eserinde Yeni Olusumculari model aldigi Doguya Yolculuk anlatisina dair ilk taslagini yayimladi ta oldugu gibi Boncuk Oyunu nda da Herrmann Hesse nin terk ettigi ve ona pisman bir halde yanasma olarak geri donmek istedigi asil ana tema Leo ya da muzik ustasi yagmur yagdiran Yogin ya da gunah cikartan papaz olarak adlandirilan bir arkadasin ve bir ustanin muritligidir Hesse nin o donemki siyasi tutumu medeniyeti elestiren kultur iyimserligine dayanmaktaydi Arkadaslarim ve dusmanlarim biliyorlar ve coktandir payliyorlar cogu seyden haz almiyorum ve bugun insanligin gururu olan cogu seye inanmiyorum teknige inanmiyorum ilerleme fikrine inanmiyorum hatta demokrasiye de ne cagimizin gorkemine ve baskin cikmamasina inaniyorum ne de doga diye anilanin onunde sonsuz saygi duyarken yuksek maasli herhangi bir onderlerine inaniyorum Hesse Nasyonal Sosyalistlerin Almanya da iktidari ele gecirmelerini buyuk bir endiseyle izledi Bertold Brecht ve Thomas Mann in 1933 yilindaki surgunleri her defasinda oldugu gibi Herrmann Hesse nin yaninda son buldu Hesse Almanya daki gelismeyi kendi bicimiyle karsi cikarak yonlendirmeye calisti on yillardir Alman basininda kitap elestirileri yayimladi o donemde ise artik Yahudi ve Nasyonal Sosyalistler tarafindan takibe alinan diger yazarlari etkili bir sekilde dile getirdi Otuzlu yillarin yarisindan itibaren hicbir Alman gazetesi Hesse nin makalelerini yayimlamaya cesaret edemedi Suhrkamp Verlag KG Berlin yayinevi 1943 te un sonraki baskisini yapabildi Hesse nin siyasi tartismalardan ve Ikinci Dunya Savasinin korku bildirimlerinden zihinsel olarak kacisi 1943 yilinda Isvicre de basilan Boncuk Oyunu romanin malzemesi oldu 1946 da ona edebiyat dalinda Nobel odulu verilmesi bu gec yazilmis eserinden dolayi degildi Daha cesur ve etkili bir bicimde gelisen ve klasik humanizmin ideallerini bicimin yuksek bir sanati gibi ayni sekilde ortaya serip derine dalarak olusturulan eseri icin Stockholm deki Isvicre Akademisinin gerekcesi Yazismalari 1946 1962 Ikinci Dunya Savasindan sonra Hesse nin uretkenligi yeniden basladi Anlatilar ve siirler yazmis ama roman yazmamistir Ugrasisinin agirlikli noktasi gittikce daha kapsamli olan yazismalarinin uzerinde toplandi Araliksiz gelen mektuplardan gunluk yararlanmasi Montagnola daki bilge yaslidan finansal destek yasama yardimi ve yonlendirme uman Alman okuyucularin yeni bir neslinde yeniden canlanan ununu yasamasi icin bir firsatti Ogullari Bruno ve Heiner Hesse nin ve Offenbach taki Hesse Basim Arsivlerinin arastirmasina gore Hesse 35 000 civarinda mektup aldi Kendi istegi dogrultusunda sekretersiz calistigi icin mektuplarin buyuk bir kismini kendisi bizzat cevapladi Cevap verdigi mektuplardan 17 000 tanesine ulasildi Belirgin bicimde bireyci olarak bu yaptigini ahlaki yukumluluk olarak gordu Bunun yani sira ayni taleplere konu olusturmalara kendi bulundugu duruma gunun akisinda herkesin ilgisini ceken olay ve gozlemlere dair Genelge olarak gonderdigi daha uzun izlenimlerinin bir calismasini bitirdi Olumu 1962 Uzun zamandir kan kanseri oldugunu bilmeyen Hermann Hesse 9 Agustos 1962 de beyin sektesinin sebep oldugu uykusundayken oldu ve iki gun sonra arkadasi Hugo Ball in yatmakta oldugu Montagnola yakinlarinda yer alan Gentilino da Sant Abbondio mezarliginda ailesi ve arkadaslari esliginde topraga verildi Ball Hesse nin yazar ve edebiyat sanatcisi olarak edebi ozendirmelerinde ve dogrulugunda en ic ruhsal duygu alanina kadar anlastigini hissettigi nadir yol arkadaslarindan birisiydi Edebi onemiHesse nin ilk eserleri 19 yuzyil gelenegi dogrultusundadir Siiri Romantizm akiminin etkisi altindadir ayni sekilde Der Grune Heinrich in yazari Gottfried Keller in sonrasinda gelisim romani olarak bilinen turde yazdigi Peter Camenzind kitabinin dili ve uslubu da Romantizm akiminin yansimalarini gosterir Hesse icerik olarak Yasam Reformlari nin ve Genclik Hareketleri nin bir yonelimini benimsedigi buyuyen sanayilesme ve sehirlesmeye karsi hareketlerin icinde bulunmustur Ozellikle Gusto Graser in yasadigi civardaki Monte Verita onun icin sembol olmustur Bicimdeki ve icerikteki yeni romantikci bu tutumdan Hesse daha sonralari vazgecmistir Sehir ve kirsalin karsilastirilmasi ve kadin erkek zitliginda kendini gosteren Peter Camenzind in tezatli yapisi buna karsilik Hesse nin sonraki onemli eserlerinde de ornegin Demian ve Bozkirkurdu eserlerinde hala gorunmektedir Psikolog Carl Gustav Jung un prototip ogretisiyle tanisikligi hatta Jung un psikoloji calismalarina olan bu ilginin Hesse nin eserleri uzerinde somut etkisi oldugu ilk olarak Demian romaninda kendini gosterir Kendi kendini kesfetme ve ruhsal evrende gizemli olanin ardinda oz kimligi yaratma cabalari ile Jung Psikolojisine dogrudan baglantilar Hesse nin arkadasi Gusto Graser in de isaret ettigi bir durumdur Genc bir insana kendine giden yolu acan eski arkadasi ya da ustasi kitabin merkezi konusu halindedir Bu sebepten dolayi sayisiz Hesse nesli kendilerine en sevdikleri yazari sectiler ve hala da secmektedir Gelisim romani gelenegi Demian da hala gorulebilmektedir Fakat bu eserinde hatta Bozkirkurdu nda da tutum gercek duzeyde degil de bir ic ruhlar kirsalinda gerceklesmektedir Hesse nin eserlerindeki baslica diger bir yaklasim her seyden once ama sadece Siddharta romaninda bulunan spiritualizmdir Hint bilgelik ogretileri Gusto Graser in ona tanittigi Taoizm ve Hristiyan mistigi onun arka alanini olusturmustur Birey uzerine bilgelige giden yolu acan ana egilim paralelleri daha cok Theravada Budizm inde bulunsa da Asya ogretisine hitap etmeyen tipik bati yaklasimidir Bazi elestirmenler Hesse ye kendi kisisel dunya gorusunu ve ruhsal durumunu aktarmada edebiyati kullandigina yonelik bir karsi arguman one surmuslerdir Bu elestiri ters cevirtilip elestirmenlerin onun edebiyatina degil dunya gorusune karsi ciktiklari soylenebilmektedir Hesse nin tum eserleri guclu bir otobiyografik bilesimi barindirir Bu bilesim ozellikle Demian da Doguya Yolculuk ta hatta Klein und Wagner eserinde ve yasam krizi romani icin dogru bir ornek olan Bozkirkurdu nda acikca bellidir Sonraki eserinde bu bilesimler daha acik bir sekilde ortaya cikmistir Hesse birbirine baglantili romanlar olan Doguya Yolculuk ve Boncuk Oyunu nda ana konusunu cok degisik varyasyonlarda kuvvetlendirmistir Bir genc ve onun eski arkadasi ya da ustasi Ortaya cikis tarihinin arka alanindan 20 yuzyilin en berbat yillarinda once Hesse Boncuk Oyunu nda insanligin ve ruhun utopyasini isaret etmistir bunun yani sira Hesse tekrar bir klasik gelisim romani yazmistir Her iki unsur diyalektik bir etkilesimde teraziye tutunmaktadir Hesse hayati boyunca o zamanda bilgi aktarma tesvik ve yapici elestiri alanlarinda onunkiler gibisini aratan kalite olcutleriyle 60 farkli gazete ve dergi icin yazdigi yaklasik 3000 kitap elestirisi hazirlamistir Thomas Mann gibi Hesse de Goethe nin calismalariyla yogun bir sekilde ugrasmistir Hesse nin kitaplarinin elestirileri o zamana dek taninmayan yazarlarin kitaplarindan Asya kultur cevrelerindeki felsefi calismalara kadar uzanmistir Bu calismalar bugun dahi varligini surdurmekte ozellikle 1970 li yillarda batinin da edebiyat felsefe ve dusunce ortak mirasi olmadan once Hesse tarafindan kesfedilmis ve gerekli calismalari yapilip kullanilir duruma getirilmistir Elestirmen gozuyleHesse nin ilk eseri o zamanki edebiyat elestirmenlerince agirlikli olarak olumlu degerlendirilmistir Hesse nin her iki dunya savasinda Almanya da kabul gorusu savas karsiti ve anti nasyonalist goruslere sahip yazarlara karsi yurutulen basin kampanyalari araciligiyla yer bulmustur 1937 den itibaren Hesse nin kitaplari Almanya da el altindan satilmistir Hesse her iki dunya savasindan sonra halkin bir kisminin ozellikle genc neslin dusunsel ve kismen ahlaki bakimdan yeni seylere odaklanma ihtiyacini karsilamistir Halkin genis kitleleri tarafindan tekrar yeni kesfedilmesi 1945 ten sonra olmustur Hesse edebiyat dalinda Nobel Edebiyat Odulu nu aldiktan on yil sonra Karlheinz Dreschner 1957 de tartisma yazisinda sozde sanat eseri Gelenek Gorenekler ve Sanat i yazdi Hesse nin boylesine yikici bir suru seviyesiz misra yazmis olmasi uzuntu verici bir disiplinsizlik ve edebi bir barbarliktir Bu haliyle onun duzyazisina iliskin uygun bir yargi ortaya cikmadi Sonraki on yillarda Alman edebiyat elestirmenlerinin buyuk bir kismi bu yargida birlestiler Hesse kimine gore taklitci ve edebi degeri olmayan edebiyat ureticisi olarak nitelendirildi Dolayisiyla Hesse nin kabul gormesi sarkac hareketine benzemektedir Bu sarkac hareketi 1960 larin Almanya sinda bir dip noktada kaldi ABD deki gencler arasinda benzeri gorulmemis bir Hesse Patlamasi bas gosterdi bu sonra Almanya ya da sicradi Ozellikle Bozkirkurdu ondan sonra bir rock grubu bu adi Steppenwolf almistir uluslararasi en cok satan kitap oldu ve Hesse kitabi en cok cevrilen ve okunan Alman yazarlardan biri haline geldi Dunya genelinde 120 milyon kitabi satildi durum 2007 nin baslangici 1970 li yillarda Suhrkamp Verlag yayinevi hayatinin sonlarinda eserlerinden alintilar okudugu plaklari yayinladi Kariyerinin henuz basinda kendini yazar okumalarina adadi ve bu baglamda kendine ait yasantilarini alisilmisin disinda keyif verici Yazar Gecesi nde ele aldi Uluslararasi Hermann Hesse Kolokyumu 1977 den beri duzensiz olarak ve cok yilli araliklarla ancak degisen konularla Kara Ormanlar daki Hesse nin dogdugu sehir olan Calw de gerceklestirilmektedir Bunun yani sira alanlarinda uzman olan Almanya dan ve Almanya disindan unlu ve saygin Hesse uzmanlari iki uc gun Kolokyuma katilmaktadir Kayit olan herkes konferansa katilabilmektedir Program genellikle degisimli olarak Hesse nin siirlerinin seslendirilmesiyle skeclerle veya uygun belgesel ya da edebiyat gosterimiyle yurutulur Hesse nin anisina iki edebiyat odulu onun ismiyle anilir Calw Hermann Hesse Odulu ve Karlsruhe Hermann Hesse Edebiyat odulu 20 yuzyilin en onemli Alman yazarlarindan biri olan Herman Hesse yazilarinda kisilerin duzenlerinden cikarak kendi oz hallerini bulmalarini amaclayan insani surukleyen yazarlardan biridir Amerika da Budizm ve Zen akimlarinin bulundugu zamanlarda cok okunan yazarlar arasinda yer almis ve bu yazilariyla 100 milyonu askin okur kitlesine sahip olarak Nobel Edebiyat Odulune layik gosterilmistir Bazi yayinlar ve politik tartismalar 1914 1919 3 Kasim1914 tarihinde Neuen Zurcher adli gazetede Alman entelektuellerine seslendigi milliyetci tartismalara girmeyen O Freunde nicht diese Tone yazisi cikmistir Hesse bundan sonra olanlari hayatindaki buyuk bir donum noktasi olarak tanimlamistir Kendisini yeniden guclu bir tartismanin icinde bulmustur ona saldirmis nefret dolu mektuplar kendisine gonderilmistir ve eski arkadaslari ona ortadan kaybolmasini soylemistir Daha sonradan Almanya nin ilk Cumhurbaskani olacak arkadasi Theodor Heuss dan ve Agustos 1915 yilinda kendisini ziyaret eden Fransiz yazar Romain Rolland dan izin almistir Odulleri ve unvanlari1905 Bauernfeld Odulu 1928 Viyana Schiller Vakfinin Mejstrik Odulu 1936 Gottfried Keller Odulu 1946 Frankfurt Sehrinin Goethe Odulu 1946 Nobel Edebiyat Odulu 1947 Bern Universitesi Fahri Doktora Unvani 1947 Kendi memleketi olan Calw a fahri hemseri olarak atanmasi 1950 Wilhelm Raabe Odulu 1954 Bilim ve Sanat Alanindaki Pour le merite Odulu 1955 Nazi doneminde calismalari ve elestirileriyle Alman kitapcilari Baris Odulunu almasi 1962 Hesse nin yillarca yasadigi yer olan Montagnola yi da kapsayan Collina d Oro bolgesinde fahri vatandaslik hakki 1 temmuz1962 olumunden birkac hafta oncesi Ayrica bircok okul da adini almistir Hermann Hesse nin tum eserleri1904 Peter Camenzind 1906 Carklar Arasinda 1910 Gertrud 1912 1913 Rosshalde 1915 Knulp 1919 Demian 1922 Siddharta 1927 Bozkirkurdu 1930 Narziss und Goldmund 1932 Dogu Yolculugu 1943 Boncuk Oyunu Ilk Genclik Yillarim Klingsor un Son Yazi Oldurmeyeceksin Seftali Agaci Kaplicada Bir Konuk Nurnberg Yolculugu Inanc Da Sevgi De Aklin Yolunu Izlemez Genclik Guzel Sey Bir Buyucunun Cocuklugu Kucuk Dunyalar Hermann Lauscher Masallar Secilmis Siirler 1896 1962Bozkirkurdu Bozkirkurdu Hermann Hesse nin toplumun sig deger yargilarina ve kisiliksiz yuzeysel yasamina uyum saglayamayan bir insani anlatan bir romanidir Hesse bu romani icin 1961 yilinda okurlarimin cogu Bozkirkurdu nun oykusunun insani kemiren bir hastaliktan ve bunalimdan soz ettigini ama tum bunlarin olume ve yokolmaya degil tersine iyilesmeye yonelik oldugunu anlarsa kendimi mutlu hissedecegim demistir Siddhartha Siddhartha Bir Hint Destani Hermann Hesse nin bir anlatisidir ve Berlin deki S Fischer Verlag isimli yayinevi tarafindan 1922 yilinda ilk defa yayimlanmistir Gertrud Hermann Hesse nin 1910 yilinda yayimlanmis romanidir Rosshalde Rosshalde Hermann Hesse nin 1924 yilinda yayimlanmis romanidir Roman bir sanat ogretmenin basarisizligini anlatmaktadir Klein und Wagner Klein und Wagner Hermann Hesse nin 1919 yilinda yayimlanmis oykusudur Klingsor un Son Yazi Klingsors letzter Sommer Klingsor un son yazi Hermann Hesse nin 1919 20 yillarinda yayimlanan anlati kitabidir Vikisoz de Hermann Hesse ile ilgili sozleri bulabilirsiniz Kaynakca a b Arsivlenmis kopya 12 Ocak 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Subat 2010