Avrupa'yla ilk temas 16. yüzyıl
Avrupa'sı 16. yüzyılda, Japonya'ya eriştiğinde bu ülkeye hayranlık duymaya başladı. Japonya değerli metaller açısından zengin bir ülke olarak düşünülüyordu. Buna temel olarak, Marco Polo'nun anlattığı altın kaplı tapınakları ve volkanik bir yüzeye sahip olmanın getirdiği yerüstü kaynakların derin madenler açılmadan önceki önemli etkileri gösterilebilir. Japonya dönemin en büyük bakır ve gümüş ihracatçısıydı. Japonya’nın yüksek kültürlü, güçlü sanayi öncesi teknolojilere sahip, sofistike bir feodal bir toplum olduğu fark ediliyordu. Herhangi bir Batı ülkesinden daha çok şehirleşmiş ve daha kalabalıktı. Batıdaki herhangi eğitim kurumundan daha büyük Budist üniversitelerine sahipti. Dönemin meşhur Avrupalı gezginleri şöyle derdi “Sadece Doğu uygarlıklarını değil, Batıyı da geçmişler”.
Avrupa'dan gelen ziyaretçiler Japonya'nın ustalık konusunda gösterdiği ilerlemeye ve metal işlerine yatkınlıklarına hayran kalırdı. Japonya, Avrupa'da çok bulunan demir gibi yer altı kaynakları konusunda fakir kaldığı için elinde olan kaynakları tasarruflu kullandı ve onlarda ustalaştı. Bakır ve çelik konusunda dünyanın en iyisi haline geldi, silahları en keskin, kâğıt sanayisi ise yetişilemez bir hal aldı.
Avrupa'yla ticareti
Tamamen Çin mallarından oluşan ilk kargolar Portekiz gemileriyle Japonya’ya geliyordu. Japonlar bu kargoları büyük bir hevesle bekliyorlardı. Çin’in Wako korsanlarından dolayı Japonya ile ilişkileri yasaklamış olması bunun en önemli sebebi. Japonlar'ın (Güneyli Barbarlar) dediği, Portekizliler, Asya'nın tüm ticaretini elinde tutuyordu.
Portekizliler, 1557'de Macao'yu aldıktan sonra, Çin ile ticaret partneri oldu ve Japonya ile ticarette bazı ayarlamalara gitti; en yüksek fiyatı verene yıllık “Kaptanlık” unvanını sattı ve sattığı kişiye de yıllık tek bir gemi yürütme hakkı tanıdı. Bu gemi, kalyonun 2 3 katı büyüklüğündeydi.
Ticaret, 1638 yılında gemilerin Japonya’ya rahip sokması yasaklanana kadar ufak kesintilerle sürdü.
Portekiz'in ticareti, gittikçe, Çin'in kaçak ticaret gemilerinden, 1592'den itibaren Japonya'nın Kızıl Amblemli Gemilerinden, 1600'den itibaren İspanya'nın Manila'dan gelen gemilerinden, 1609'den itibaren Hollandalılardan ve 1613'ten itibaren İngiliz gemilerinden rahatsız oldu. Hollanda korsanlık ve deniz savaşları yaparak İspanya ve Portekiz'in Pasifikteki ticari gücünü azalttı ve sonunda ufak bir liman olan Dejima’da 1638 yılından itibaren ticaret izni olan tek ülke oldu.
Edo Dönemi
Edo döneminin başlangıcı, Nanban ticaret döneminin son yıllarına denk gelir. Bu dönem ekonomik ve dini düzlemde Avrupa güçleriyle yoğun ilişkiler içine girildi. Japonya’nın ilk Batı usulü gemi savaş filosunu yapması bu döneme rastlar. Şogunluk, 350 üç yelkenli ve silahlandırılmış ticaret gemisi toplayıp, Asya ticaretine giriştiler. Hristiyanlaştırmayı engellemek için, Japonya sakoku tabir edilen izolasyon dönemine girdi. Bu dönem sırasında ekonomi dengeli ve ılımlı bir süreç yaşadı.
Dönemin ekonomik gelişmeleri, şehirleşme, iç ve dış ticarette anlamlı bir gelişme ve el sanatı endüstrisinde bir yayılma şeklinde ortaya çıktı. Yapı ticareti, bankacılık ve tüccar kurumları ile birlikte yayıldı. Han otoriteleri artan tarımsal üretimi ve kırsal el sanatlarının yayılmasını önceden görmeye başladı.
18. yüzyılın ortalarında, Edo'nun nüfusu 1 milyon, Osaka ve Kyoto'nunkiler ise 400 bin idi. Pek çok kale kenti de büyüdü. Osaka ve Kyoto ticaret ve el sanatları üretiminin merkezi, Edo ise yiyecek ve temel şehir tüketim malzemelerinin tedarikçisi oldu.
Pirinç ekonominin temeliydi. Daimyolar köylülerden vergileri pirinç formunda topluyordu. Vergiler hasadın %40’ı gibi yüksek bir orandaydı. Pirinç, Edo’da Fudasashi pazarında satılırdı. Para biriktirmek için daimyolar daha hasat edilmemiş ürünleri dahi sözleşmeyle satmaya başladı.
Bu dönemde Japonya, Hollandalılardan aldığı kitaplardan, batı bilimlerini ve tekniklerini öğrenmeye çalıştı. Bu bilim alanları, coğrafya, tıp, doğal bilimler, astronomi, sanat, dil bilimi, elektrik, mekanik gibi fizik dallarını kapsar.
Meiji Dönemi
19. yüzyılın ortasında, Tokugawa hükûmeti ülkeyi Batı etkisine ve ticaretine açtığından beri Japonya iki ekonomik gelişme döneminden geçti. İlki 1868 de başlayıp İkinci Dünya Savaşı'na kadar sürdü; ikincisi ise 1945 – 1990. Her iki dönemde de, Japonya kendisini Batıya ve Batı düşüncesine açmıştı. Devrimsel nitelikte, sosyal, politik ve ekonomik değişimler yaşadı ve dikkatli bir şekilde geliştirilmiş etki alanları ile bir dünya gücü oldu. Her iki dönemde de, Japon hükûmeti ekonomik gelişmeleri ulusal devrimi yukarıdan besleyerek ve toplumun her seviyesinde planlayarak ve yönlendirerek destekledi. Ulusal amaç, her seferinde Japonya’yı bağımsızlığı asla tehdit edilemeyecek kadar güçlü ve zengin kılmaktı.
Meiji döneminde (1868-1912), liderler batı tarzı yeni bir eğitim sistemi kurdu ve yüzlerce öğreniciyi Amerika ve Avrupa’ya gönderdi ve 3000 kadar Batılı öğretmen aldı. Ayrıca demiryolları yaptı, kara yollarını geliştirdi, toprak reformu yaptı ve ülkeyi yeni gelişmelere hazırladı.
Devlet, sanayileşmeyi arttırmak için, özel işletmelere kaynakları ayarlamak ve planlamak konusunda yardım ederken, özel sektör ekonomik büyümeyi uyaracak hale getirilmişti. Hükûmetin en büyük desteği, işletmelerin doğması için gerekli ortamı sağlamak oldu. Kısaca, hükûmet, üreticiyi yönlendirdi ve işletmeye teşvik etti. Meiji döneminin başında, hükûmet yeni fabrikalar, tersaneler yapıldı ve işletmecilere ucuz fiyattan devretti. Bu işletmelerin çoğu hızla büyüdü ve iş dünyasına hükmeden konglomeralar haline geldi. Hükûmet, özel teşebbüse ana teşvikçi olarak ortaya çıktı ve düşük vergiler gibi iş sonrası poliçeleri uyguladı.
Militarizm
II. Dünya Savaşı'ndan önce, Japonya; Tayvan, Kore, Mançurya ve Kuzey Çin'in bir parçasını işgal ederek ziyadesiyle büyük bir imparatorluk kurdu. Japonya, bu etki alanlarına politik ve ekonomik bir ihtiyaç olarak bakıyordu ve bu yabancı ulusların Japonya’yı hammadde ve kıta sahanlığını elinden alarak kendisini boğmasını engelliyordu. Japonya geniş askerî gücünü imparatorluğun korunması için gerekli görüyordu.
Hızlı büyüme ve yapısal gelişim Japonya'nın 1868'den beri, iki ekonomik gelişim dönemini karakterize ediyor. İlk dönemde ekonomi orta derecede, tarım ise sanayi altyapısının gelişmesini sağlayacak derecede büyüdü. Rus-Japon savaşı 1904'te başladığında, %65 istihdam ve %38 gayri safi yurt içi hasılaya sahipti ve hala tarıma dayalı fakat modern endüstri gelişmeye başlıyor. 1920'lerin sonunda, tarımın %21lik payına kıyasla, üretim ve madencilik gayri safi yurt içi hasılanın %23ünü oluşturuyordu. Taşıma ve iletişim ağır sanayideki gelişmeyi yakalamak için geliştirildi.
I. Dünya Savaşı sırasında Japonya savaştan yorgun çıkan Avrupalı rakiplerinin piyasayı boş bırakması sayesinde dünya piyasasında yer edinmeye başladı ve Edo döneminden bu yana ilk kez ticaret fazlası vermeye başladı.
1930'larda, Japon ekonomisi Büyük Buhrandan diğer sanayileşmiş uluslardan daha az etkilendi ve %5 gayri safi yurt içi hasıla artışı ile devam etti. Üretim ve madencilik gayri safi yurt içi hasılanın %30’u ile tarımın payının iki katına çıktı. Fakat sanayinin çoğu ulusun askerî gücü için harcandı.
Savaş sonrası dönem
II. Dünya Savaşı, 1868'den bu yana Japonya’nın elde ettiği her şeyi sildi. Fabrikalar ve altyapının %40’ını kaybetti ve üretim seviyeleri 50 yıl önceki haline döndü. Halk bu yıkımdan korktu ve harekete geçti. En modern ekipmanla donatılmış yeni fabrikalar kurmaya başladı. Bu Japonya’ya, eski teknolojiye sahip diğer galip ülkelere kıyasla çok büyük avantaj sağladı. Japonya'nın ikinci ekonomik gelişme dönemi başladığında ise; milyonlarca, iyi disiplinli ve iyi eğitimli askeri ile Japonya'yı yeniden kuracak güce sahipti. Japon kolonileri savaşın sonucu olarak kaybedilmiş; fakat Japonya’nın etkisi Asya ve ötesine yayılmıştı
İşgal
ABD'nin Japonya'yı işgali (1945-52) ulusun demokratik bir devlet kurulması için yeniden yapılanmasıyla sonuçlanır. Amerikan desteği toplam $1.9 milyar veya ulusal ithalatın %15’i ve gayri safi milli hasıla’nın %4’ü gibi bir miktardır. Bu yardımın %59’u yiyecek, %15’i sanayi malzemeler, %12 ise taşıma malzemesidir. ABD destek garantisi verdi; fakat 1950'lerin ortasına kadar bu destek tükendi. ABD'nin askeri temin oranı 1953'te Japonya'nın gayri safi milli hasılasının %7 si gibi bir seviyeye çıktı ve 1960'ta %1 e kadar düştü. İşgal esnasında, ABD sponsorlu bazı önlemler alındı. Toprak reformu gibi bu önlemler ekonomik gelişmenin temelini oluşturdu. Özellikle, savaş sonrası endüstriyel liderlerin yok olmasından yeni yeteneklere yer açılması ile ulusal sanayi yeniden yapılandı. Sonunda ekonomi dış ticaretten faydalanmaya başladı; çünkü ihracatın hızla genişlemesi teknoloji ithalatının borca girmeden yapılabilmesine fırsat verdi.
Yeniden İnşa
Savaş sonrası dönemin ilk yıllarını kaybolan sanayi kapasitesini yeniden yaratmak için harcadı. Elektrik enerjisi, kömür, demir, çelik ve kimyasal gübrelere büyük yatırımlar yaptılar. 1950'lerin ortasında savaş öncesi seviyelere ulaşılmıştı. Askeri tahakküm altından kurtulan hükûmetin talepleriyle, ekonomi kayıp momentini kurtarmakla kalmadı, ayrıca önceki dönemlerin büyüme oranlarını da aştı. 1953 ile 1965 arasında, gayri safi milli hasıla yılda %9 dan daha fazla büyüdü, üretim ve madenciliğin oranı %13, inşaat sektörünün oranı %11 ve altyapının oranı %12 arttı. 1965'te bu sektörler işgücünün %41 ini oluşturuyordu ve sadece %26 sı tarımda kalmıştı.
Japonya'nın savaş sonrası eğitim sistemi ağırlıklı olarak modernleşme sürecini ele alıyor. Dünyanın en yüksek eğitim oranı ve yüksek eğitim standartlarıyla Japonya’nın teknolojik başarısı açıklanabilir. Japon okulları ayrıca disiplini öğütler ki bu da işgücüne avantaj katar. 1960'ların ortasında, ekonomi kendini uluslararası rekabete açarken, yeni bir endüstriyel gelişim tipini ortaya çıkararak ağır ve kimyasal endüstrisini geliştirdi. Bunlar, tekstil ve hafif ürünler gibi uluslararası piyasada kar getiren sektörler, bunların dışında otomobil, gemi ve makina gibi yeni önem kazanmış olan ürünlerdir. 1965 ile 1970 arasında üretim ve madenciliğin büyüme oranına eklenen değer ile yılda %17 büyüdüler.
Japonya 1970'lerin ortasında ciddi sorunlarla karşılaştı. 1973'teki dünya petrol krizi, dış petrole bağlı olan ekonomiyi bir şoka soktu. Japonya, savaştan sonraki ilk ekonomik çöküşünü, endüstriyel üretiminde bir azalma ve yoğun bir enflasyon ile karşılaştı. Bu krizden kurtulmak, pek çok iş adamının ümidini geri getirmiş; fakat endüstriyel büyümenin yoğun enerji talebi farklı endüstriyel sektörlere kaymayı gerektirmiştir.
Fiyat durumlarını değiştirmek tasarrufu sağladı ve endüstriyel enerji için alternatif kaynaklar bulundu. Her ne kadar maliyetler yüksek olsa da pek çok endüstri sektörü enerji bağımlılığını azalttı ve üretimlerini arttırdı. Mikrodevreler ve yarı iletkenler konusunda 1970 ve 1980'lerde gelişmesi, tüketici elektroniği ve bilgisayar gibi yeni endüstriler ve var olan işletmelerde yüksek üretim oranları yarattı. Bu ayarlamalar temelde enerji tasarrufu ve bilgiye dayalı sektörlerde gelişme yarattı.
Yapısal ekonomik değişmeler ile, ekonominin olgunlaşması için gereken ekonomik büyüme sağlanamadı ve oranlar 1970, 1980 arasında %4 den %6 ya kadar çıkamadı. Fakat bu oranlar bile bu kriz döneminde dünya oranlarıyla karşılaştırılınca çok yüksek oldu.
Büyüme faktörleri
Karmaşık ekonomik ve kurumsal faktörler Japonya’nın savaş sonrası büyüme faktörlerini oluşturdu. Öncelikle, savaş öncesi tecrübelerinden faydalandı. Tokugawa döneminde istekli olarak, hayati önemde olan, şehir merkezlerinde filizlenen ticari sektör, Avrupa’ya kıyasla çok daha iyi bir eğitime sahip olan bir elit, sofistike bir hükûmet bürokrasisi, verimli bir tarım, yüksek derecede gelişmiş pazarlama ve finans sistemine sahip ve sıkı bağları olan bir ulus yapısını ve ulusal yol altyapısını terk etti. Meiji döneminde sanayinin inşası, Japonya’nın dünya güçlerine rakip olmayı işaret eder. İkinci ve daha önemli olarak, yatırımın seviye ve kalitesinin 1980'lerde sabit kalması sayılabilir. Sermaye yatırımı, savaştan önce GSMHnın %11’i iken, savaştan sonra, 1950'lerde %20'lere ve 1960 ve 1970'lerde %30'lara çıktı. 1980'lerin ekonomik patlaması sırasında %20 lerde geziniyordu. Japon işletmeleri son teknolojiyi ithal ederek sanayi tabanını yarattı. Sonradan gelen bir modernizasyon ile, Japonya bazı dene-yanıl hatalarından kurtulmuş oldu. 1970 ve 1980'lerde, Japonya teknoloji lisanslama, patent satın alma ve taklit ve önceki icatları geliştirme ile sanayi tabanını geliştirdi. 1980'lerde sanayi ARGE'si ile bir seviye yukarı çıktı.
Japonya'nın iş gücünün, ekonomik büyüme ile eşleştirilmesinin sebebi sadece iyi eğitilmiş olması değil ayrıca mantıklı ücret talepleri olmuştur. II. Dünya savaşı sonrasında tarımdan sanayiye geçen işçiler üretim ve maaşlarda bir artış yarattı. 1960'larda nüfus artışı yavaşladıkça ve ulus gittikçe sanayileştikçe maaşlar önemli bir miktar arttı. Buna rağmen işçi sendikaları artış için bastırıyor. Yüksek üretsel büyüme savaş sonrası ekonomik büyümede anahtar rol oynadı. Yüksek yetenekli ve eğitimli iş gücü, olağanüstü yüksek faiz oranları ve buna denk yatırımlar ve iş gücündeki düşüş, üretim verimliliğindeki artışı açıklar.
Ulus, ayrıca ekonomik ölçeklerden de faydalandı. KOBİ'ler ulusun istihdamının büyük bölümünü oluşturuyordu; fakat büyük işletmeler asıl üretken olanlardı. Çok endüstriyel şirket birleşip daha büyük ve verimli şirketler oluşturdu. II. Dünya savaşından önce, büyük holding şirketler toplumsal servetin yığılmasına neden oldu. Bu şirketler savaş sonrası dağıldı fakat, modern sanayi grupları ortaya çıktı. Bu faaliyetlerin koordinasyonu ve entegrasyonu ve küçük gruplar kullanımı ile endüstriyel verimlilik sağlandı.
Japon şirketleri ürün farklılaştırma stratejileriyle büyümeyi sağladı. Çabuk kazanç yerine pazar payı istemeleri onların avantajını oluşturdu. Son olarak, Japonya’nın kontrol dışındaki faktörler de gelişimi etkiledi. uluslararası çatışmalar Japon ekonomisini II. Dünya savaşının sonuna dek harekete geçirdi. Rus-Japon Savaşı, I. Dünya Savaşı, Kore Savaşı, ekonomik patlamalar yarattı. Ek olarak ABD ile yapılan iyi niyet anlaşması ulusun gelişme ve yeniden inşasını kolaylaştırdı.
1980'ler
1970'ler boyunca, Japonya dünyanın en geniş ikinci GSMH'sine sahipti ve 1990'de endüstriyel uluslararasında kişi başına düşen gayri safi milli hasıla olan $23801 ile birinci oldu. 1980'lerin ortasında ılımlı ekonomik çöküntüden sonra, 1986'da Japon ekonomisi genişleme dönemine girdi ve 1992'deki ekonomik durgunluk dönemine kadar sürdürdü. 1987 ve 1989 arasında ekonomik büyüme %5ken, çelik ve inşaat gibi endüstriler 1980 ortalarında uyur konumda olmalarına rağmen büyümüşler ve rekor maaşlar ve istihdam yaratmışlardır. Fakat, 1992'de, Japonya’nın reel GSMH büyümesi %1.7 oranda yavaşlamıştır. Japonya elektronik ürünlerine olan talep hem iç hem dış pazarlarda düşüş yaşadı.
İhracatın ekonomik gelişme sağladığı, 1960 ve 1970 krizlerinden farklı olarak, 1980 krizinde iç talep artışı Japon ekonomisinde baş gösterdi. Bu gelişim esas ekonominin yeniden yapılanmasına sebep oldu ve ihracata dayanmaktansa iç talebe yönelindi. 1986'da çıkan bu krizde temel sebep şirketlerin iç müşteriyi bir satın alma çılgınlığına yöneltmesiydi. Japon ithalatı, ihracatından daha fazla büyüdü. Japonya’nın savaş sonrası teknolojik araştırmaları askeri değil ekonomik yönde oldu. Yüksek teknolojik gelişmelerdeki artış daha yüksek yüksek teknoloji talebi ve daha iyi yaşam standardına istek oluştu.
1980'lerde, Japon ekonomisi bütün şiddetini birincil ve ikincil faktörlerden işlemeye kaydırdı. Bilgi önemli bir kaynak ve ürün haline geldi. Bilgi tabanlı teknolojilerin ekonomiyi yüksek derecede sofistike teknoloji gibi araştırmalara yöneltti. Tokyo, önemli bir finans merkezi oldu.
Evrimleşen İşgalsel Yapı
1955'in sonunda istihdamın %40'ı tarımda yer aldı; fakat bu 1970'te %17 ye kadar ve 1990'da ise %7.2 kadar düştü. Hükûmet 1980'lerin sonunda yaptığı tahminde 2000'lerde %4.9'lara düşeceğini tahmin etti. Japon ekonomisinin büyümesi 1960 ve 1970'lerde, ağır sanayideki hızlı genişlemeye bağlıydı. İkincil sektör 1970'lerde %35,6lık bir istihdam payı alıyordu. 1970'lerin sonunda, Japon ekonomisi ağır endüstriden hizmet sektörüne kaydı. 1980l'erde, toptan satış, finans, sigorta, gayrimenkul, taşıma, iletişim ve hükûmet hızla büyüdü ve ikincil sektör sabit kaldı. Üçüncül sektör ise %47 den %59.2 ye erişti istihdam payında.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Avrupa yla ilk temas 16 yuzyilAvrupa si 16 yuzyilda Japonya ya eristiginde bu ulkeye hayranlik duymaya basladi Japonya degerli metaller acisindan zengin bir ulke olarak dusunuluyordu Buna temel olarak Marco Polo nun anlattigi altin kapli tapinaklari ve volkanik bir yuzeye sahip olmanin getirdigi yerustu kaynaklarin derin madenler acilmadan onceki onemli etkileri gosterilebilir Japonya donemin en buyuk bakir ve gumus ihracatcisiydi Japonya nin yuksek kulturlu guclu sanayi oncesi teknolojilere sahip sofistike bir feodal bir toplum oldugu fark ediliyordu Herhangi bir Bati ulkesinden daha cok sehirlesmis ve daha kalabalikti Batidaki herhangi egitim kurumundan daha buyuk Budist universitelerine sahipti Donemin meshur Avrupali gezginleri soyle derdi Sadece Dogu uygarliklarini degil Batiyi da gecmisler Avrupa dan gelen ziyaretciler Japonya nin ustalik konusunda gosterdigi ilerlemeye ve metal islerine yatkinliklarina hayran kalirdi Japonya Avrupa da cok bulunan demir gibi yer alti kaynaklari konusunda fakir kaldigi icin elinde olan kaynaklari tasarruflu kullandi ve onlarda ustalasti Bakir ve celik konusunda dunyanin en iyisi haline geldi silahlari en keskin kagit sanayisi ise yetisilemez bir hal aldi Avrupa yla ticaretiTamamen Cin mallarindan olusan ilk kargolar Portekiz gemileriyle Japonya ya geliyordu Japonlar bu kargolari buyuk bir hevesle bekliyorlardi Cin in Wako korsanlarindan dolayi Japonya ile iliskileri yasaklamis olmasi bunun en onemli sebebi Japonlar in Guneyli Barbarlar dedigi Portekizliler Asya nin tum ticaretini elinde tutuyordu Portekizliler 1557 de Macao yu aldiktan sonra Cin ile ticaret partneri oldu ve Japonya ile ticarette bazi ayarlamalara gitti en yuksek fiyati verene yillik Kaptanlik unvanini satti ve sattigi kisiye de yillik tek bir gemi yurutme hakki tanidi Bu gemi kalyonun 2 3 kati buyuklugundeydi Ticaret 1638 yilinda gemilerin Japonya ya rahip sokmasi yasaklanana kadar ufak kesintilerle surdu Portekiz in ticareti gittikce Cin in kacak ticaret gemilerinden 1592 den itibaren Japonya nin Kizil Amblemli Gemilerinden 1600 den itibaren Ispanya nin Manila dan gelen gemilerinden 1609 den itibaren Hollandalilardan ve 1613 ten itibaren Ingiliz gemilerinden rahatsiz oldu Hollanda korsanlik ve deniz savaslari yaparak Ispanya ve Portekiz in Pasifikteki ticari gucunu azaltti ve sonunda ufak bir liman olan Dejima da 1638 yilindan itibaren ticaret izni olan tek ulke oldu Edo DonemiEdo doneminin baslangici Nanban ticaret doneminin son yillarina denk gelir Bu donem ekonomik ve dini duzlemde Avrupa gucleriyle yogun iliskiler icine girildi Japonya nin ilk Bati usulu gemi savas filosunu yapmasi bu doneme rastlar Sogunluk 350 uc yelkenli ve silahlandirilmis ticaret gemisi toplayip Asya ticaretine giristiler Hristiyanlastirmayi engellemek icin Japonya sakoku tabir edilen izolasyon donemine girdi Bu donem sirasinda ekonomi dengeli ve ilimli bir surec yasadi Donemin ekonomik gelismeleri sehirlesme ic ve dis ticarette anlamli bir gelisme ve el sanati endustrisinde bir yayilma seklinde ortaya cikti Yapi ticareti bankacilik ve tuccar kurumlari ile birlikte yayildi Han otoriteleri artan tarimsal uretimi ve kirsal el sanatlarinin yayilmasini onceden gormeye basladi 18 yuzyilin ortalarinda Edo nun nufusu 1 milyon Osaka ve Kyoto nunkiler ise 400 bin idi Pek cok kale kenti de buyudu Osaka ve Kyoto ticaret ve el sanatlari uretiminin merkezi Edo ise yiyecek ve temel sehir tuketim malzemelerinin tedarikcisi oldu Pirinc ekonominin temeliydi Daimyolar koylulerden vergileri pirinc formunda topluyordu Vergiler hasadin 40 i gibi yuksek bir orandaydi Pirinc Edo da Fudasashi pazarinda satilirdi Para biriktirmek icin daimyolar daha hasat edilmemis urunleri dahi sozlesmeyle satmaya basladi Bu donemde Japonya Hollandalilardan aldigi kitaplardan bati bilimlerini ve tekniklerini ogrenmeye calisti Bu bilim alanlari cografya tip dogal bilimler astronomi sanat dil bilimi elektrik mekanik gibi fizik dallarini kapsar Meiji Donemi19 yuzyilin ortasinda Tokugawa hukumeti ulkeyi Bati etkisine ve ticaretine actigindan beri Japonya iki ekonomik gelisme doneminden gecti Ilki 1868 de baslayip Ikinci Dunya Savasi na kadar surdu ikincisi ise 1945 1990 Her iki donemde de Japonya kendisini Batiya ve Bati dusuncesine acmisti Devrimsel nitelikte sosyal politik ve ekonomik degisimler yasadi ve dikkatli bir sekilde gelistirilmis etki alanlari ile bir dunya gucu oldu Her iki donemde de Japon hukumeti ekonomik gelismeleri ulusal devrimi yukaridan besleyerek ve toplumun her seviyesinde planlayarak ve yonlendirerek destekledi Ulusal amac her seferinde Japonya yi bagimsizligi asla tehdit edilemeyecek kadar guclu ve zengin kilmakti Meiji doneminde 1868 1912 liderler bati tarzi yeni bir egitim sistemi kurdu ve yuzlerce ogreniciyi Amerika ve Avrupa ya gonderdi ve 3000 kadar Batili ogretmen aldi Ayrica demiryollari yapti kara yollarini gelistirdi toprak reformu yapti ve ulkeyi yeni gelismelere hazirladi Devlet sanayilesmeyi arttirmak icin ozel isletmelere kaynaklari ayarlamak ve planlamak konusunda yardim ederken ozel sektor ekonomik buyumeyi uyaracak hale getirilmisti Hukumetin en buyuk destegi isletmelerin dogmasi icin gerekli ortami saglamak oldu Kisaca hukumet ureticiyi yonlendirdi ve isletmeye tesvik etti Meiji doneminin basinda hukumet yeni fabrikalar tersaneler yapildi ve isletmecilere ucuz fiyattan devretti Bu isletmelerin cogu hizla buyudu ve is dunyasina hukmeden konglomeralar haline geldi Hukumet ozel tesebbuse ana tesvikci olarak ortaya cikti ve dusuk vergiler gibi is sonrasi policeleri uyguladi MilitarizmII Dunya Savasi ndan once Japonya Tayvan Kore Mancurya ve Kuzey Cin in bir parcasini isgal ederek ziyadesiyle buyuk bir imparatorluk kurdu Japonya bu etki alanlarina politik ve ekonomik bir ihtiyac olarak bakiyordu ve bu yabanci uluslarin Japonya yi hammadde ve kita sahanligini elinden alarak kendisini bogmasini engelliyordu Japonya genis askeri gucunu imparatorlugun korunmasi icin gerekli goruyordu Hizli buyume ve yapisal gelisim Japonya nin 1868 den beri iki ekonomik gelisim donemini karakterize ediyor Ilk donemde ekonomi orta derecede tarim ise sanayi altyapisinin gelismesini saglayacak derecede buyudu Rus Japon savasi 1904 te basladiginda 65 istihdam ve 38 gayri safi yurt ici hasilaya sahipti ve hala tarima dayali fakat modern endustri gelismeye basliyor 1920 lerin sonunda tarimin 21lik payina kiyasla uretim ve madencilik gayri safi yurt ici hasilanin 23unu olusturuyordu Tasima ve iletisim agir sanayideki gelismeyi yakalamak icin gelistirildi I Dunya Savasi sirasinda Japonya savastan yorgun cikan Avrupali rakiplerinin piyasayi bos birakmasi sayesinde dunya piyasasinda yer edinmeye basladi ve Edo doneminden bu yana ilk kez ticaret fazlasi vermeye basladi 1930 larda Japon ekonomisi Buyuk Buhrandan diger sanayilesmis uluslardan daha az etkilendi ve 5 gayri safi yurt ici hasila artisi ile devam etti Uretim ve madencilik gayri safi yurt ici hasilanin 30 u ile tarimin payinin iki katina cikti Fakat sanayinin cogu ulusun askeri gucu icin harcandi Savas sonrasi donemII Dunya Savasi 1868 den bu yana Japonya nin elde ettigi her seyi sildi Fabrikalar ve altyapinin 40 ini kaybetti ve uretim seviyeleri 50 yil onceki haline dondu Halk bu yikimdan korktu ve harekete gecti En modern ekipmanla donatilmis yeni fabrikalar kurmaya basladi Bu Japonya ya eski teknolojiye sahip diger galip ulkelere kiyasla cok buyuk avantaj sagladi Japonya nin ikinci ekonomik gelisme donemi basladiginda ise milyonlarca iyi disiplinli ve iyi egitimli askeri ile Japonya yi yeniden kuracak guce sahipti Japon kolonileri savasin sonucu olarak kaybedilmis fakat Japonya nin etkisi Asya ve otesine yayilmistiIsgalABD nin Japonya yi isgali 1945 52 ulusun demokratik bir devlet kurulmasi icin yeniden yapilanmasiyla sonuclanir Amerikan destegi toplam 1 9 milyar veya ulusal ithalatin 15 i ve gayri safi milli hasila nin 4 u gibi bir miktardir Bu yardimin 59 u yiyecek 15 i sanayi malzemeler 12 ise tasima malzemesidir ABD destek garantisi verdi fakat 1950 lerin ortasina kadar bu destek tukendi ABD nin askeri temin orani 1953 te Japonya nin gayri safi milli hasilasinin 7 si gibi bir seviyeye cikti ve 1960 ta 1 e kadar dustu Isgal esnasinda ABD sponsorlu bazi onlemler alindi Toprak reformu gibi bu onlemler ekonomik gelismenin temelini olusturdu Ozellikle savas sonrasi endustriyel liderlerin yok olmasindan yeni yeteneklere yer acilmasi ile ulusal sanayi yeniden yapilandi Sonunda ekonomi dis ticaretten faydalanmaya basladi cunku ihracatin hizla genislemesi teknoloji ithalatinin borca girmeden yapilabilmesine firsat verdi Yeniden InsaSavas sonrasi donemin ilk yillarini kaybolan sanayi kapasitesini yeniden yaratmak icin harcadi Elektrik enerjisi komur demir celik ve kimyasal gubrelere buyuk yatirimlar yaptilar 1950 lerin ortasinda savas oncesi seviyelere ulasilmisti Askeri tahakkum altindan kurtulan hukumetin talepleriyle ekonomi kayip momentini kurtarmakla kalmadi ayrica onceki donemlerin buyume oranlarini da asti 1953 ile 1965 arasinda gayri safi milli hasila yilda 9 dan daha fazla buyudu uretim ve madenciligin orani 13 insaat sektorunun orani 11 ve altyapinin orani 12 artti 1965 te bu sektorler isgucunun 41 ini olusturuyordu ve sadece 26 si tarimda kalmisti Japonya nin savas sonrasi egitim sistemi agirlikli olarak modernlesme surecini ele aliyor Dunyanin en yuksek egitim orani ve yuksek egitim standartlariyla Japonya nin teknolojik basarisi aciklanabilir Japon okullari ayrica disiplini ogutler ki bu da isgucune avantaj katar 1960 larin ortasinda ekonomi kendini uluslararasi rekabete acarken yeni bir endustriyel gelisim tipini ortaya cikararak agir ve kimyasal endustrisini gelistirdi Bunlar tekstil ve hafif urunler gibi uluslararasi piyasada kar getiren sektorler bunlarin disinda otomobil gemi ve makina gibi yeni onem kazanmis olan urunlerdir 1965 ile 1970 arasinda uretim ve madenciligin buyume oranina eklenen deger ile yilda 17 buyuduler 1973 Petrol KriziJaponya 1970 lerin ortasinda ciddi sorunlarla karsilasti 1973 teki dunya petrol krizi dis petrole bagli olan ekonomiyi bir soka soktu Japonya savastan sonraki ilk ekonomik cokusunu endustriyel uretiminde bir azalma ve yogun bir enflasyon ile karsilasti Bu krizden kurtulmak pek cok is adaminin umidini geri getirmis fakat endustriyel buyumenin yogun enerji talebi farkli endustriyel sektorlere kaymayi gerektirmistir Fiyat durumlarini degistirmek tasarrufu sagladi ve endustriyel enerji icin alternatif kaynaklar bulundu Her ne kadar maliyetler yuksek olsa da pek cok endustri sektoru enerji bagimliligini azaltti ve uretimlerini arttirdi Mikrodevreler ve yari iletkenler konusunda 1970 ve 1980 lerde gelismesi tuketici elektronigi ve bilgisayar gibi yeni endustriler ve var olan isletmelerde yuksek uretim oranlari yaratti Bu ayarlamalar temelde enerji tasarrufu ve bilgiye dayali sektorlerde gelisme yaratti Yapisal ekonomik degismeler ile ekonominin olgunlasmasi icin gereken ekonomik buyume saglanamadi ve oranlar 1970 1980 arasinda 4 den 6 ya kadar cikamadi Fakat bu oranlar bile bu kriz doneminde dunya oranlariyla karsilastirilinca cok yuksek oldu Buyume faktorleriKarmasik ekonomik ve kurumsal faktorler Japonya nin savas sonrasi buyume faktorlerini olusturdu Oncelikle savas oncesi tecrubelerinden faydalandi Tokugawa doneminde istekli olarak hayati onemde olan sehir merkezlerinde filizlenen ticari sektor Avrupa ya kiyasla cok daha iyi bir egitime sahip olan bir elit sofistike bir hukumet burokrasisi verimli bir tarim yuksek derecede gelismis pazarlama ve finans sistemine sahip ve siki baglari olan bir ulus yapisini ve ulusal yol altyapisini terk etti Meiji doneminde sanayinin insasi Japonya nin dunya guclerine rakip olmayi isaret eder Ikinci ve daha onemli olarak yatirimin seviye ve kalitesinin 1980 lerde sabit kalmasi sayilabilir Sermaye yatirimi savastan once GSMHnin 11 i iken savastan sonra 1950 lerde 20 lere ve 1960 ve 1970 lerde 30 lara cikti 1980 lerin ekonomik patlamasi sirasinda 20 lerde geziniyordu Japon isletmeleri son teknolojiyi ithal ederek sanayi tabanini yaratti Sonradan gelen bir modernizasyon ile Japonya bazi dene yanil hatalarindan kurtulmus oldu 1970 ve 1980 lerde Japonya teknoloji lisanslama patent satin alma ve taklit ve onceki icatlari gelistirme ile sanayi tabanini gelistirdi 1980 lerde sanayi ARGE si ile bir seviye yukari cikti Japonya nin is gucunun ekonomik buyume ile eslestirilmesinin sebebi sadece iyi egitilmis olmasi degil ayrica mantikli ucret talepleri olmustur II Dunya savasi sonrasinda tarimdan sanayiye gecen isciler uretim ve maaslarda bir artis yaratti 1960 larda nufus artisi yavasladikca ve ulus gittikce sanayilestikce maaslar onemli bir miktar artti Buna ragmen isci sendikalari artis icin bastiriyor Yuksek uretsel buyume savas sonrasi ekonomik buyumede anahtar rol oynadi Yuksek yetenekli ve egitimli is gucu olaganustu yuksek faiz oranlari ve buna denk yatirimlar ve is gucundeki dusus uretim verimliligindeki artisi aciklar Ulus ayrica ekonomik olceklerden de faydalandi KOBI ler ulusun istihdaminin buyuk bolumunu olusturuyordu fakat buyuk isletmeler asil uretken olanlardi Cok endustriyel sirket birlesip daha buyuk ve verimli sirketler olusturdu II Dunya savasindan once buyuk holding sirketler toplumsal servetin yigilmasina neden oldu Bu sirketler savas sonrasi dagildi fakat modern sanayi gruplari ortaya cikti Bu faaliyetlerin koordinasyonu ve entegrasyonu ve kucuk gruplar kullanimi ile endustriyel verimlilik saglandi Japon sirketleri urun farklilastirma stratejileriyle buyumeyi sagladi Cabuk kazanc yerine pazar payi istemeleri onlarin avantajini olusturdu Son olarak Japonya nin kontrol disindaki faktorler de gelisimi etkiledi uluslararasi catismalar Japon ekonomisini II Dunya savasinin sonuna dek harekete gecirdi Rus Japon Savasi I Dunya Savasi Kore Savasi ekonomik patlamalar yaratti Ek olarak ABD ile yapilan iyi niyet anlasmasi ulusun gelisme ve yeniden insasini kolaylastirdi 1980 ler1970 ler boyunca Japonya dunyanin en genis ikinci GSMH sine sahipti ve 1990 de endustriyel uluslararasinda kisi basina dusen gayri safi milli hasila olan 23801 ile birinci oldu 1980 lerin ortasinda ilimli ekonomik cokuntuden sonra 1986 da Japon ekonomisi genisleme donemine girdi ve 1992 deki ekonomik durgunluk donemine kadar surdurdu 1987 ve 1989 arasinda ekonomik buyume 5ken celik ve insaat gibi endustriler 1980 ortalarinda uyur konumda olmalarina ragmen buyumusler ve rekor maaslar ve istihdam yaratmislardir Fakat 1992 de Japonya nin reel GSMH buyumesi 1 7 oranda yavaslamistir Japonya elektronik urunlerine olan talep hem ic hem dis pazarlarda dusus yasadi Ihracatin ekonomik gelisme sagladigi 1960 ve 1970 krizlerinden farkli olarak 1980 krizinde ic talep artisi Japon ekonomisinde bas gosterdi Bu gelisim esas ekonominin yeniden yapilanmasina sebep oldu ve ihracata dayanmaktansa ic talebe yonelindi 1986 da cikan bu krizde temel sebep sirketlerin ic musteriyi bir satin alma cilginligina yoneltmesiydi Japon ithalati ihracatindan daha fazla buyudu Japonya nin savas sonrasi teknolojik arastirmalari askeri degil ekonomik yonde oldu Yuksek teknolojik gelismelerdeki artis daha yuksek yuksek teknoloji talebi ve daha iyi yasam standardina istek olustu 1980 lerde Japon ekonomisi butun siddetini birincil ve ikincil faktorlerden islemeye kaydirdi Bilgi onemli bir kaynak ve urun haline geldi Bilgi tabanli teknolojilerin ekonomiyi yuksek derecede sofistike teknoloji gibi arastirmalara yoneltti Tokyo onemli bir finans merkezi oldu Evrimlesen Isgalsel Yapi1955 in sonunda istihdamin 40 i tarimda yer aldi fakat bu 1970 te 17 ye kadar ve 1990 da ise 7 2 kadar dustu Hukumet 1980 lerin sonunda yaptigi tahminde 2000 lerde 4 9 lara dusecegini tahmin etti Japon ekonomisinin buyumesi 1960 ve 1970 lerde agir sanayideki hizli genislemeye bagliydi Ikincil sektor 1970 lerde 35 6lik bir istihdam payi aliyordu 1970 lerin sonunda Japon ekonomisi agir endustriden hizmet sektorune kaydi 1980l erde toptan satis finans sigorta gayrimenkul tasima iletisim ve hukumet hizla buyudu ve ikincil sektor sabit kaldi Ucuncul sektor ise 47 den 59 2 ye eristi istihdam payinda