Bu maddede bulunmasına karşın yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir.Temmuz 2020) () ( |
Bu maddedeki bilgilerin için ek kaynaklar gerekli.Temmuz 2020) () ( |
Kehribar, çamgiller (Pinaceae) familyasından, bir çam türü olan Pinus succinifera ağaçlarının fosilleşmiş reçinesidir.
Toplumlarda bazı süs eşya yapımında kullanılan açık sarıdan kızıla kadar çeşitli renklerde yarı saydam, kolay kırılabilen ve bir yere gömüldüğü zaman ufak cisimleri kendine çekme özelliği kazanan bir fosildir. Baltık Denizi'nden (Rusya, Polonya) çıkarılan kehribar, yüzyıllardan beri kadınların süs eşyalarından en gözde sayılan taşlardan biri olarak benimsenmiştir. Parlaklık ve renk açısından onu hiçbir saydam taş ile kıyaslamak mümkün değildir. Kehribara yapışan fosilleşmiş böcekler, yabani bitkilerin fazla oluşu, diğer taşlarda görülmeyen önemli özelliklerdendir.
Dünya kehribar yataklarının %90'ı Rusya'nın Kaliningrad Bölgesinde bulunmaktadır.
Avrupa'da kehribar yatakları en çok Rusya, Ukrayna, Romanya, İsveç, İngiltere, Hollanda ve Sicilya'da görülmektedir. Kehribar ortalama 25 ile 40 m arasında değişen bir derinlikte ve eski devirlerde meydana gelen denizaltı çökeltilerinin iki tabakası arasında damarlar şeklinde bulunmaktadır. Buna mavi toprak denilmektedir. Bu kehribarın ikinci vatanıdır. Birinci vatanı ise bugünkü İskandinav ve Polonya Baltık Denizi'nin büyük bir kısmını içine alan sahalardır. Buralarda bir zamanlar büyük ormanların bulunduğu tahmin edilmektedir. Kıtalar arasındaki büyük değişikliklerin sonucunda bu bölgeler sular altında kalmış ve uzun seneler sonucu toplanan çam sakızı kütleleri deniz suyuyla sürüklenip gitmişti. Bunlar üzerine kum ve çakıl taşlarının kaplanması ile mavi toprak olarak bilinen tabaka oluşmuştur. Yapılan tetkikler sonucunda bilim insanları bu yönde karar vermişlerdir.
Çok beğenilen bu süs eşyası yanında, kullanılan taşın içindeki böcek, yaprak ve çiçek kalıntıları hiçbir zaman bozulmayacak şekilde mumyalanmıştır. Bunlar eski devirler hakkında aydınlatıcı bilgilerin edinilmesine yardımcı olmaktadır. Kehribarda deterpenik reçine asitleri, rezenler ve biraz uçucu yağ bulunur.
Kehribardan çeşitli kadın eşyaları yanında, tespih ve ağızlık da yapılmaktadır. Eskiden uyarıcı ve antispazmodik olarak da kullanılırdı. Bugün ilaç olarak da kullanılmaktadır. Türkiye'de kehribar genellikle gösterişli tespih yapımında kullanılmaktadır.
Fiziksel ve kimyasal özellikleri
Kehribarın tüm özellikleri, yaşına, gömülme şartlarına ve reçine salgılayan ağacın türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Kehribar amorf (şekilsiz) olup, saydam, yarı saydam veya opak olabilir. Sedimentler içinde genellikle düzensiz topak, nodül (yumru), sarkıt veya damlacık şeklinde bulunur. Kehribar bir mineral olmadığından sabit bir kimyasal formülü yoktur. Ancak C10 I H16
I O4 şeklinde bir kompozisyon verilebilir. Yapısındaki ana elementler olan C %67-87, H %8,5-11, O %15, S %0-0,46 oranlarında olabilir. Özgül ağırlığı 1,05-1,30 g/cm3'tür. Tamamen saydam Kehribarın özgül ağırlığı 1,1 g/cm3'tür. Beyaz renklisinin özgül ağırlığı 0,90-0,96 gr/cm3'tür ki özgül ağırlığı 1 olan saf suda yüzebilir. Kehribar %10 oranında tuz bulunduran suda yüzecek kadar hafiftir.
Sertliği Mohs sertlik cetveline göre 2,5-3 değerindedir. Kehribarın sertliği, özgül ağırlığı ve kimyasal formülü bulunduğu jeolojik koşullara bağlı olarak bölgeden bölgeye küçük farklılıklar gösterebilir. Sertlik Baltık bölgesinde 2-2,5, Dominik'te 1-2 olup Burma (Myanmar)'da 3 civarındadır. Yapısında sıkça bulunabilen succinic asidin formülü ise COOH(H2)2COOH15 şeklindedir.
Turuncu, sarı, kırmızı, kahverengi, konyak rengi, bal rengi, altın rengi, kemik rengi, siyah, renksiz, mavi ve yeşil renklerde bulunabilir. Kehribarın 256 farklı renk tonu katalog haline getirilmiştir.
Kehribar hafifçe ısıtılırsa reçine kokusu duyulur, 150 °C'ye kadar ısıtılırsa yumuşar, 375 °C civarında ise parlak, dumanlı bir alevle, hoş bir çam reçinesi kokusu çıkararak yanar. Milattan önce 600'lü yıllarda Miletli Thales kehribarın yünlü kumaş, post gibi yüzeylere sürtüldüğünde kıvılcım çıkarttığını görmüş, sonra onun saç teli, saman, odun kıymığı gibi hafif maddeleri kendine çektiğini gözlemiştir. Bu özellik 2000 yıl gizemini korumuş ancak 1600'lerde Dr. William Gilbert kehribarın manyetik özelliğini araştırmış ve eski Yunan'da kehribarın ismi olan Elektrondan esinlenerek elektrik sözcüğünü ilk kullanan bilim insanı olmuştur.
Tıpta ve diğer alanlarda kullanımı
Eskiden tıpta şöhrete ve epeyce kullanım alanına sahip olan amber bugün bu amaçla kullanılmaz. Geçmişte saflaştırılmış amber yağı isteri ve boğmacada kullanılmıştır. Aynı zamanda ilkçağdan bu yana güzel koku imalatında da kullanılmıştır. Amber, Anadolu'da da yaygın olarak kullanılmaktadır. Amber mürekkep imalatında da kullanılmaktadır. Kehribar olarak da bilinmekte ve takı yapımında sıklıkla kullanılmaktadır.
Antik Romada çeşitli hastalıklara karşı (akıl hastalıkları) koruyucu olarak kullanılmıştır. Kehribar tozu ile bal karışımının boğaz, kulak ve göz rahatsızlıkları için, suyla içilen kehribar tozunun ise mide hastalıklarına iyi geldiği düşünülmekteydi. Fars bilim insanı İbni Sina, kehribarı birçok hastalığa ilaç olarak niteliyordu. Doğu ülkelerindeki inanışa göre, kehribar dumanı ruhu güçlendiriyor ve cesaret veriyordu.[]
Çin'de, succinic asit ve haşhaşdan yapılan şurup sakinleştirici ve ağrı kesici olarak kullanılıyordu. Orta Çağ'da, sarılığın iyileştirilmesi için kehribar taneleri taşınırdı. Vücut zayıflığına ve cildin sağlıksız rengine bu sarı taşın sihirli güçlerinin engel olacağına inanılıyordu. Doğumu çabuklaştırdığı, yılan ısırmalarına, diş ağrısına, romatizmaya çare olduğu düşünülüyordu. Oleum Succini (Kehribar yağı), balsamum succini (Kehribar balzamı), extractum succini (Kehribar ekstresi) o dönemlerde reçetelerde sık sık kullanılmıştır. Prusyalılarda böbrek taşı rahatsızlıkları için kehribar reçetelerini kullanmışlardır.[]
Litvanya'da ölen kişinin ardından kehribar tütsü yakılarak, şeytani ruhların bedenden uzaklaşmasına ve iyi ruhların çağrılmasına çalışılırdı. Yeni doğan bebeklerin ise tütsülenerek hızlı büyüyüp yetişmesine, yeni evlilerin ise mutlu yaşayıp, savaşa giden erkeklerin zaferle dönmelerinin sağlanmasına çalışılırdı. I. Dünya Savaşı'na kadar kehribar hala bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmaktaydı. Votka ve kehribar parçalarından yapılan karışımın erkeklerde cinsel gücü arttırdığına inanılıyordu. II. Dünya Savaşı'na kadar, özellikle Almanya'da kehribar tesbihler bebeklerin üzerine konularak, dişlerinin acısız ve güçlü çıkması sağlanmaya çalışılırdı. Bugün Litvanya'da hala birçok kadın, parlatılmamış kehribardan yapılmış kolyelerle guatrdan korunmaya çalışırlar.[]
Kehribarın Sınıflandırılması
Kehribar, kimyasal ve yapısal bakımdan 5 sınıfa ayrılır. Ayrıca kehribar taşlarının üretim bakımında da ayrı bir sınıflandırması vardır.
Birinci sınıf kehribar, içeriğindeki asitler bakımından 3 alt sınıfa ayrılır; la, lb, lc.
La : Bu alt sınıf 1. sınıf Kehribar Succinite yani Normal kabul edilen Baltık Kehribar'ı da içerisine alır. Communic Asit tabanlı olan bu sınıf bol miktarda Succunic Asit içerir. Geleneksel tıpta bu asitten bol bulundurduğu için tercih edilmiş olan sınıftır. Ayrıca Avrupa kültüründe ağrı kesici ve huzur verici etkisi için genellikle diş çıkaran bebeklere kehribar kolye takılmasının sebebi de bu sınıf kehribarın içerdiği succinic asittir. Zaten Baltık Kehribar - Damla Kehribar denilen bu kehribarın gerçek ismi olan Succinite de bu asitten alır ismini.
Lb : Bu alt sınıf 1. sınıf kehribar da communic asit tabanlı bir kehribar olmakla beraber, içeriğinde succunic asit bulunmaz. Bu sebepten bu kehribar görüntü olarak gözlerinize hitap etmekle birlikte tıp açısından veya ağrı kesici özellikli kehribar kolye - kehribar diş kolyesi yapımında etkisiz, dolayısıyla daha düşük değerlidir.
Lc : Bu alt sınıf 1. sınıf kehribar içeriğinde ozonic asit ve zanzibaric asit denilen asit çeşitlerinden bulundurur. En tanınan temsilcisi Dominik Kehribarıdır. Görünüş olarak göz alıcı, transpara ve bol fosillidir. İçerisinde pek çok böcek fosili gördüğümüz kehribarlar genellikle bu gruba mahsustur. Succunic asit içermemesinden dolayı tıbbi ve avrupa geleneksel takı imalatı açısından düşük değerlidir.
Kaynakça
- ^ Elaskimya.com - KEHRİBARIN FİZİKSEL - KİMYASAL ÖZELLİKLERİ[]
- ^ . 31 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2011.
- ^ . 18 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2011.
- ^ . 6 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 9 Mart 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Mart 2020.
Notlar
Türkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedisi. K dizini 10. cilt, 29.-30. sayfalar.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Temmuz 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Kehribar haber gazete kitap akademik JSTOR Temmuz 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Kehribar camgiller Pinaceae familyasindan bir cam turu olan Pinus succinifera agaclarinin fosillesmis recinesidir Kehribar sus esyasi yapiminda kullanilan acik saridan kizila kadar cesitli renklerde yari saydam kolay kirilabilen ve agac recinesi fosilidir Kehribara yapisan fosillesmis bocek yaprak ve cicek kalintilari diger taslarda gorulmeyen onemli ozelliklerdendir Bu kalintilarin incelenmesi eski devirler hakkinda aydinlatici bilgilerin edinilmesine yardimci olmaktadir Farkli tonlarda islenmemis amberler Amber icinde kalarak fosillesmis Sciaridae familyasindan bir sinek Reshetniak in Kaliningrad dan Riga ya getirilen essiz kehribar koleksiyonunu sunan Baltik Altini sergisinde gorulen Konigsberg kutusu 1999 Toplumlarda bazi sus esya yapiminda kullanilan acik saridan kizila kadar cesitli renklerde yari saydam kolay kirilabilen ve bir yere gomuldugu zaman ufak cisimleri kendine cekme ozelligi kazanan bir fosildir Baltik Denizi nden Rusya Polonya cikarilan kehribar yuzyillardan beri kadinlarin sus esyalarindan en gozde sayilan taslardan biri olarak benimsenmistir Parlaklik ve renk acisindan onu hicbir saydam tas ile kiyaslamak mumkun degildir Kehribara yapisan fosillesmis bocekler yabani bitkilerin fazla olusu diger taslarda gorulmeyen onemli ozelliklerdendir Dunya kehribar yataklarinin 90 i Rusya nin Kaliningrad Bolgesinde bulunmaktadir Avrupa da kehribar yataklari en cok Rusya Ukrayna Romanya Isvec Ingiltere Hollanda ve Sicilya da gorulmektedir Kehribar ortalama 25 ile 40 m arasinda degisen bir derinlikte ve eski devirlerde meydana gelen denizalti cokeltilerinin iki tabakasi arasinda damarlar seklinde bulunmaktadir Buna mavi toprak denilmektedir Bu kehribarin ikinci vatanidir Birinci vatani ise bugunku Iskandinav ve Polonya Baltik Denizi nin buyuk bir kismini icine alan sahalardir Buralarda bir zamanlar buyuk ormanlarin bulundugu tahmin edilmektedir Kitalar arasindaki buyuk degisikliklerin sonucunda bu bolgeler sular altinda kalmis ve uzun seneler sonucu toplanan cam sakizi kutleleri deniz suyuyla suruklenip gitmisti Bunlar uzerine kum ve cakil taslarinin kaplanmasi ile mavi toprak olarak bilinen tabaka olusmustur Yapilan tetkikler sonucunda bilim insanlari bu yonde karar vermislerdir Cok begenilen bu sus esyasi yaninda kullanilan tasin icindeki bocek yaprak ve cicek kalintilari hicbir zaman bozulmayacak sekilde mumyalanmistir Bunlar eski devirler hakkinda aydinlatici bilgilerin edinilmesine yardimci olmaktadir Kehribarda deterpenik recine asitleri rezenler ve biraz ucucu yag bulunur Kehribardan cesitli kadin esyalari yaninda tespih ve agizlik da yapilmaktadir Eskiden uyarici ve antispazmodik olarak da kullanilirdi Bugun ilac olarak da kullanilmaktadir Turkiye de kehribar genellikle gosterisli tespih yapiminda kullanilmaktadir Fiziksel ve kimyasal ozellikleriKehribarin tum ozellikleri yasina gomulme sartlarina ve recine salgilayan agacin turune bagli olarak degisiklik gostermektedir Kehribar amorf sekilsiz olup saydam yari saydam veya opak olabilir Sedimentler icinde genellikle duzensiz topak nodul yumru sarkit veya damlacik seklinde bulunur Kehribar bir mineral olmadigindan sabit bir kimyasal formulu yoktur Ancak C10 I H sub 16 sub I O4 seklinde bir kompozisyon verilebilir Yapisindaki ana elementler olan C 67 87 H 8 5 11 O 15 S 0 0 46 oranlarinda olabilir Ozgul agirligi 1 05 1 30 g cm3 tur Tamamen saydam Kehribarin ozgul agirligi 1 1 g cm3 tur Beyaz renklisinin ozgul agirligi 0 90 0 96 gr cm3 tur ki ozgul agirligi 1 olan saf suda yuzebilir Kehribar 10 oraninda tuz bulunduran suda yuzecek kadar hafiftir Sertligi Mohs sertlik cetveline gore 2 5 3 degerindedir Kehribarin sertligi ozgul agirligi ve kimyasal formulu bulundugu jeolojik kosullara bagli olarak bolgeden bolgeye kucuk farkliliklar gosterebilir Sertlik Baltik bolgesinde 2 2 5 Dominik te 1 2 olup Burma Myanmar da 3 civarindadir Yapisinda sikca bulunabilen succinic asidin formulu ise COOH H2 2COOH15 seklindedir Turuncu sari kirmizi kahverengi konyak rengi bal rengi altin rengi kemik rengi siyah renksiz mavi ve yesil renklerde bulunabilir Kehribarin 256 farkli renk tonu katalog haline getirilmistir Kehribar hafifce isitilirsa recine kokusu duyulur 150 C ye kadar isitilirsa yumusar 375 C civarinda ise parlak dumanli bir alevle hos bir cam recinesi kokusu cikararak yanar Milattan once 600 lu yillarda Miletli Thales kehribarin yunlu kumas post gibi yuzeylere surtuldugunde kivilcim cikarttigini gormus sonra onun sac teli saman odun kiymigi gibi hafif maddeleri kendine cektigini gozlemistir Bu ozellik 2000 yil gizemini korumus ancak 1600 lerde Dr William Gilbert kehribarin manyetik ozelligini arastirmis ve eski Yunan da kehribarin ismi olan Elektrondan esinlenerek elektrik sozcugunu ilk kullanan bilim insani olmustur Tipta ve diger alanlarda kullanimiEskiden tipta sohrete ve epeyce kullanim alanina sahip olan amber bugun bu amacla kullanilmaz Gecmiste saflastirilmis amber yagi isteri ve bogmacada kullanilmistir Ayni zamanda ilkcagdan bu yana guzel koku imalatinda da kullanilmistir Amber Anadolu da da yaygin olarak kullanilmaktadir Amber murekkep imalatinda da kullanilmaktadir Kehribar olarak da bilinmekte ve taki yapiminda siklikla kullanilmaktadir Antik Romada cesitli hastaliklara karsi akil hastaliklari koruyucu olarak kullanilmistir Kehribar tozu ile bal karisiminin bogaz kulak ve goz rahatsizliklari icin suyla icilen kehribar tozunun ise mide hastaliklarina iyi geldigi dusunulmekteydi Fars bilim insani Ibni Sina kehribari bircok hastaliga ilac olarak niteliyordu Dogu ulkelerindeki inanisa gore kehribar dumani ruhu guclendiriyor ve cesaret veriyordu kaynak belirtilmeli Cin de succinic asit ve hashasdan yapilan surup sakinlestirici ve agri kesici olarak kullaniliyordu Orta Cag da sariligin iyilestirilmesi icin kehribar taneleri tasinirdi Vucut zayifligina ve cildin sagliksiz rengine bu sari tasin sihirli guclerinin engel olacagina inaniliyordu Dogumu cabuklastirdigi yilan isirmalarina dis agrisina romatizmaya care oldugu dusunuluyordu Oleum Succini Kehribar yagi balsamum succini Kehribar balzami extractum succini Kehribar ekstresi o donemlerde recetelerde sik sik kullanilmistir Prusyalilarda bobrek tasi rahatsizliklari icin kehribar recetelerini kullanmislardir kaynak belirtilmeli Litvanya da olen kisinin ardindan kehribar tutsu yakilarak seytani ruhlarin bedenden uzaklasmasina ve iyi ruhlarin cagrilmasina calisilirdi Yeni dogan bebeklerin ise tutsulenerek hizli buyuyup yetismesine yeni evlilerin ise mutlu yasayip savasa giden erkeklerin zaferle donmelerinin saglanmasina calisilirdi I Dunya Savasi na kadar kehribar hala bazi hastaliklarin tedavisinde kullanilmaktaydi Votka ve kehribar parcalarindan yapilan karisimin erkeklerde cinsel gucu arttirdigina inaniliyordu II Dunya Savasi na kadar ozellikle Almanya da kehribar tesbihler bebeklerin uzerine konularak dislerinin acisiz ve guclu cikmasi saglanmaya calisilirdi Bugun Litvanya da hala bircok kadin parlatilmamis kehribardan yapilmis kolyelerle guatrdan korunmaya calisirlar daha iyi kaynak gerekli Kehribarin SiniflandirilmasiKehribar kimyasal ve yapisal bakimdan 5 sinifa ayrilir Ayrica kehribar taslarinin uretim bakiminda da ayri bir siniflandirmasi vardir Birinci sinif kehribar icerigindeki asitler bakimindan 3 alt sinifa ayrilir la lb lc La Bu alt sinif 1 sinif Kehribar Succinite yani Normal kabul edilen Baltik Kehribar i da icerisine alir Communic Asit tabanli olan bu sinif bol miktarda Succunic Asit icerir Geleneksel tipta bu asitten bol bulundurdugu icin tercih edilmis olan siniftir Ayrica Avrupa kulturunde agri kesici ve huzur verici etkisi icin genellikle dis cikaran bebeklere kehribar kolye takilmasinin sebebi de bu sinif kehribarin icerdigi succinic asittir Zaten Baltik Kehribar Damla Kehribar denilen bu kehribarin gercek ismi olan Succinite de bu asitten alir ismini Lb Bu alt sinif 1 sinif kehribar da communic asit tabanli bir kehribar olmakla beraber iceriginde succunic asit bulunmaz Bu sebepten bu kehribar goruntu olarak gozlerinize hitap etmekle birlikte tip acisindan veya agri kesici ozellikli kehribar kolye kehribar dis kolyesi yapiminda etkisiz dolayisiyla daha dusuk degerlidir Lc Bu alt sinif 1 sinif kehribar iceriginde ozonic asit ve zanzibaric asit denilen asit cesitlerinden bulundurur En taninan temsilcisi Dominik Kehribaridir Gorunus olarak goz alici transpara ve bol fosillidir Icerisinde pek cok bocek fosili gordugumuz kehribarlar genellikle bu gruba mahsustur Succunic asit icermemesinden dolayi tibbi ve avrupa geleneksel taki imalati acisindan dusuk degerlidir Kaynakca Elaskimya com KEHRIBARIN FIZIKSEL KIMYASAL OZELLIKLERI olu kirik baglanti 31 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Aralik 2011 18 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Aralik 2011 6 Ocak 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Nisan 2020 Arsivlenmis kopya 9 Mart 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Mart 2020 Notlar Turkiye Gazetesi Rehber Ansiklopedisi K dizini 10 cilt 29 30 sayfalar