Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.
Mineralojinin konusu doğal şekilde oluşan maddeleri ihtiva ettiği için bu bakımdan sınırlandırılmıştır. Teknolojinin ilerlemesiyle laboratuvarlarda sentetik olarak elde edilen kimyasal bileşikler mineral sayılmazlar. Bu yapay bileşikler halindeki katı maddelere doğada tabii halde rastlanmaz. Dolayısıyla da doğal şartlarda oluşturulamazlar. Bu tür katı maddelere "" adı verilebilir. Yapay mineraller de tabii minerallerde olduğu gibi benzer kristal iç yapılarına sahiptir.
Minerallerin doğada veya deneysel olarak yapılan incelemelerde de gözlendiği gibi, oluşum şartları bunların belirli fizikokimyasal şartlarda (belirli sıcaklık ve basınç altında ve ortamın kimyasal durumu gibi) oluşurlar. Buradan mineralojinin bir amacının da minerallerin oluşturduğu yerkabuğunun kimyasal ve fiziksel yapısının öğrenilmesi, yerkabuğunun tarihinin bilinmesi ve yer altı kaynaklarından yararlanılması olduğunu anlıyoruz.
Mineraller belirli bir kimyasal bileşime sahiptirler. Her mineral ayrı bir kimyasal formül ile ifade edilir. Minerallerin kimyasal formülleri genellikle sabittir. Ancak belirli sınırlar içinde belirli kaidelerle değişebilir. Çok ender olarak saf elementler (altın, gümüş, bakır vs) şeklinde oluşan mineraller, yerkabuğunda meydana gelen doğal fizikokimyasal olayların ürünleridir.
Minerallerin bir diğer özelliği de inorganik oluşudur. Yerkabuğunda bulunan petrol, kömür, fosil ve reçine gibi maddeler mineralojinin kapsamına girmez.
Minerallerin katı olmaları düzenli atomsal iç yapılı olduklarını gösterir. Mineral kristallerinin dış yapıları incelendiğinde düzgün geometrik dış şekilli oldukları görülür. Yine aynı şekilde iç yapılarının da düzgün olduğu görülür. Minerallerin "cıva" gibi sıvı olan tipleri de vardır.
Mineraller homojen yapılıdır. Alınan bir mineral örneğinin her tarafı aynı mineralden ibaret olmalıdır. Ancak her mineralde az veya çok yabancı mineral varlığı bulunur. Yabancı madde oranının çokluğu, mineralin özelliklerini değiştirir. Esasta; gözle görülebilen boyutta homojen olması basit tanımlama için yeterlidir.
Tanım
Temel tanım
Mineralin tanımı aşağıdaki kriterleri içerir:
- Doğal bir süreçle oluşur. (Antropojenik bileşenler hariç tutulur)
- Oda sıcaklığında kararlı ya da yarı kararlıdır. (25 °C). En basit mantıkla, bu mineralin katı olması gerektiği anlamına gelir. Bu istisnaların en klasik örnekleri, −39 °C'de kristalleşen civa ve sadece 0 °C'de katılaşan buzdur. Çünkü bu iki mineral 1959'dan önce tanımlanmıştır. Bunlar Uluslararası Mineraloji Ortaklığı(IMA) tarafından muaf tutulmuşlardır. Modern ilerlemeler mineralojiyi de içeren kapsamlı sıvı kristal çalışmalarını da içerir.
- Kimyasal bir formül tarafından temsil edilir. Mineraller kimyasal bileşenlerdir ve bu bağlamda belli ya da değişken bir formülle tanımlanabilirler. Birçok mineral grupları ve türleri, katı çözümlerden oluşmaktadır: saf maddeler, kimyasal karışma ya da pislenme sebebiyle genellikle bulunmaz. Örneğin, olivin formülü katı bir, iki minal türü olan değişken bir formülle (Mg, Fe)2SiO4, tanımlanmıştır. (Belirli bir kimyasal formülle tanımlanan magnezyum zengin forsteritik olivin ve demir zengin fayalit)
- Düzenli atomik bir diziliştedir. Bu genelde kristalleşme anlamına gelir; ancak kristaller aynı zamanda periodiktir. Bu yüzden daha geniş kriterler kullanılır. Düzenli atomik diziliş, çeşit çeşit makroskopik fiziksel özellikler ortaya çıkartır. Örneğin, kristal hal, sertlik ve yarılma.
- Genellikle abiojeniktir (yaşayan organizmaların hareketlerinin sonucu olmayan). Biojenik maddeler özellikle UMO tarafından hariç tutulmuştur. "Biyojenik maddeler, jeolojik bir bileşen olmaksızın tamamen biyolojik süreçlerle üretilen kimyasal bileşiklerdir (örneğin, idrar taşları, bitki dokularındaki oksalat kristalleri, deniz yumuşakçalarının kabukları, vb.).) ve mineral olarak kabul edilmez. Bununla birlikte, bileşiğin oluşumunda jeolojik süreçler yer aldıysa, ürün bir mineral olarak kabul edilebilir."
İlk üç genel özellik son ikiliden daha az tartışılmaktadır.
Son gelişmeler
Mineral sınıflandırma şemaları ve tanımları mineral bilimindeki son gelişmelere uymak için evrilmektedir. Son değişiklikler hem Dana hem Stunz sınıflandırma şemalarında organik bir sınıfın eklenmesini içermektedir.
Organik sınıf, hidrokarbonlu nadir mineral grubunu içerir. IMA Yeni Mineraller Komisyonu ve "Mineral İsimler" 2009'da hiyerarşik bir şema kabul etmiştir. Yedi komisyon ve bu konuda çalışan dört grup yayımlanmış isimleriyle resmi şekilde listelemek üzere kurulmuştur. Bu yeni kurallara göre, " mineral türleri, kimya, kristal yapısı, oluşumu, birlikteliği, genetik tarihi veya kaynağı temel alınarak farklı şekillerde gruplandırılabilirler. Örneğin, amacına dayanarak sınıflandırma yapılabilir."
Ernest Nickel'in (1995) biyojenik maddelerin dışlanması evrensel olarak uygulanmamıştır. Örneğin Lowenstam (1981), "organizmaların, bazıları biyosferde inorganik olarak oluşturulamayan çeşitli bir mineral dizisi oluşturabildiğini belirtti."ayrım, bir sınıflandırma meselesidir ve minerallerin bileşenleri ile daha az ilgilidir. Skinner (2005) tüm katıları potansiyel mineraller olarak görür ve mineral krallığında, organizmaların metabolik aktiviteleri tarafından yaratılan biyomateryalleri içerir. Skinner, bir mineral olarak "biyojeokimyasal süreçlerle oluşan amorf veya kristalli element veya bileşiği" bir mineral olarak sınıflandırmak için önceki mineral tanımını genişletti.
Yüksek çözünürlüklü genetik ve X-ışını absorpsiyon spektroskopisi son gelişmeler nikel (1995) biyojenik mineral dışlama eskimiş ve Skinner (2005) biyojenik mineral dahil bir zorunluluk yapabilir mikroorganizmalar ve mineraller arasındaki biyojeokimyasal ilişkiler üzerinde bilgi sağlamaktadır. örneğin, IMA tarafından görevlendirilen "çevresel mineraloji ve Jeokimya Çalışma Grubu" hidrosfer, atmosfer ve biyosferdeki minerallerle ilgilenir grubun kapsamı mineral oluşturan mikroorganizmaları içerir, deniz tabanının en az 1600 metre altında ve stratosfere 70 kilometre (muhtemelen mezosfere giren) derinliklerine kadar dünyayı kapsayan neredeyse her kaya, toprak ve parçacık yüzeyinde var olan biyojeokimyasal döngüler milyarlarca yıldır minerallerin oluşumuna katkıda bulunmuştur.
Mikroorganizmalar metalleri çözeltiden çökeltebilir ve cevher yataklarının oluşumuna katkıda bulunur. Ayrıca minerallerin çözünmesini katalize edebilirler.
UMO'nun listelemesinden önce 60'ın üstünde biomineral keşfedilmiş, isimlendirilmiş ve yayımlanmıştı. Bu mineraller, Skinner'ın tanımına göre düzgün mineraller olarak tanımlanmıştır. Bu biomineraller, UMO'nun resmi mineral listesinde geçmemektedir ancak bu mineral temsilcilerin birçoğu Dana'nın sınıflandırma şemasında 78 mineral sınıfı arasında paylaştırılmıştır. Diğer nadir bir mineral sınıfı (öncelikle biolojik kökenli) hem sıvı hem kristal özelliklere sahip sıvı kristal mineralleri da içermektedir. Bugüne kadar 80.000'in üzerinde sıvı kristal bileşeni tanımlanmıştır.
Skinner'ın mineral tanımı, minerallerin kristal halde ya da amorf şekilde olmasını göz önüne alarak incelenmesi üzerinedir.(Sıvı kristaller amorf şekilde olanlara dahildir). Biomineraller ve sıvı mineraller en yayın mineral hali olmasa bile, düzgün mineralin oluşumundaki limiti tanımlamamızda bize yardımcı olur. Nickel'in resmi tanımı bir şeyin mineral olarak tanımlanmasını kristalliğine bağlı olduğunu özellikle belirtmiştir.
Kayalar, cevherler, mücevherler
Mineraller kayalara eşdeğer değildir. Taş birden fazla mineralin ya da mineraloidin bütünüdür.Kireçtaşı veya kuvarsit gibi bazı kayaçlar, öncelikle kireçtaşı durumunda mineral – kalsit veya aragonit ve ikinci durumda kuvarstan oluşur. Diğer kayalar temel minerallerin göreceli bollukları ile tanımlanabilir; granit kuvars, alkali feldispat ve plajiyoklaz feldispat oranları ile tanımlanır. Diğer bazı taşlar ise oluşturan minerallerden çoğunlukta olan ile tanımlanır. Mesela granit, kuvarslar, alkali feldispat ve plajiyoklasların birleşiminden oluşur. Taşlar aynı zamanda bütünüyle mineral olmayan malzemelerden oluşabilir; örneğin kömür genel olarak organik kökenli karbonun oluşturduğu bir tortuldur.
Taşlarda, bazı mineral grupları ve türleri diğerlerinden daha çoktur. bunlara taş-oluşturan mineraller adı verilir. Bunun en önemli örnekleri kuvarslar, feldispatlar, piroksenler, amfiboleler, kalsitler ve mikalardır. Kalsitler harici bütün bu mineraller silikattır. Toplamda 150 mineral, bolluğu ya da toplanması bağlamında estetik değeri gözetilmeden önemli kabul edilir.
Ticari olarak değerli kabul edilen mineraller endüstriyel kabul edilir. Örneğin muskovit ve beyaz mika pencerelerde dolgu ve yalıtkan maddesi olarak kullanılabilir.
Cevherler, belirli bir elementin tipik olarak metalin yüksek konsantrasyonuna sahip minerallerdir. Örnekleri cinnabar (HgS), cıva cevheri sfalerit (ZnS), çinko cevheri veya kalay cevheri olan kasiterittir (SnO2).
Değerli taşlar süs değeri olan minerallerdir ve güzelliği, dayanıklılığı ve nadirlikleri değersiz taşlardan ayrılırlar. En yaygın değerli taşların yaklaşık 35'ini oluşturan mücevher mineralleri olarak nitelendirilen yaklaşık 20 mineral türü vardır. Mücevher mineralleri genellikle birkaç çeşitte bulunur ve bu nedenle bir mineral birkaç farklı değerli taşı oluşturabilir, örneğin yakut ve safir hem korendon, hem de Al2O3'tür.
İsimlendirme ve sınıflandırma
Mineraller artan genellik sırasına göre çeşitliliğe, türe, seriye ve gruba göre sınıflandırılır. Temel tanım seviyesi, her biri diğerlerinden benzersiz kimyasal ve fiziksel özelliklerle ayırt edilen mineral türleridir. Örneğin kuvars SiO2formülü ile ve onu aynı kimyasal formülle (polimorflar olarak adlandırılır) diğer minerallerden ayıran özel bir kristal yapısı ile tanımlanır. İki mineral türü arasında bir bileşim aralığı olduğunda, bir mineral serisi tanımlanır. Örneğin biyotit serisi, uç elemanların değişken miktarları filogopit, siderofilite,annite ve doğutonit ile temsil edilir. Buna karşılık mineral grubu, kristal yapıyı paylaşan bazı ortak kimyasal özellikleri olan bir mineral türü grubudur. Piroksen grubu genel olarak XY(Si,Al)2O6 formüllüdür ki burada X ve Y her ikisi de katyondur ve X genelde Y'den büyüktür; piroksenler, ortorombik veya monoklinik kristal sistemlerinde kristalleşen tek zincirli silikatlardır.
Bir başka mineral çeşidi ise renk veya kristal yapısı gibi bazı fiziksel özelliklere göre farklılık gösteren belirli mineral türüdür. Örneğin mor kuvars ametis bunların bir çeşitidir.
Dana ve Strunz, iki ortak sınıflandırması mineraller için kullanılır; her ikisi de özellikle önemli kimyasal gruplar ve yapı bakımından bir bileşime dayanır. 1837 yılında zamanının önde gelen jeoloğu James Dwight Dana ilk olarak Mineraloji Sistemini yayınlamış olup 1997 itibarıyla bu sistem sekizinci baskısını yapmıştır. Dana sınıflandırması mineral türüne dört bölümlü bir sayı atar. Sınıf numarası önemli kompozisyon gruplarına dayanır; tip, katyonların mineral içindeki anyonlara oranını verir ve son iki sayı mineralleri belirli bir tip veya sınıftaki yapısal benzerliğe göre gruplandırır.
Alman mineralog Karl Hugo Strunz için daha az kullanılan Strunz Sınıflandırması Dana sistemine dayanır ancak kimyasal bağların dağılımı ile ilgili olarak hem kimyasal hem de yapısal kriterleri birleştirir.
Ocak 2020 itibarıyla 5,562 mineral türü IMA tarafından onaylanmıştır. En yaygın olarak bir kişinin adını alır, ardından keşif yeri gelir; kimyasal bileşime veya fiziksel özelliklere dayanan isimler mineral adı etimolojilerinin diğer iki ana grubudur.
"Türler" kelimesi (Latince türlerden, "farklı bir görünüme veya görünüme sahip belirli bir tür, tür veya tür"), Systema Naturae'deki Carl Linnaeus'un sınıflandırma şemasından kaynaklanır. linnaeus, doğal dünyayı üç krallığa (bitkiler, hayvanlar ve mineraller) ayırdı ve her birini aynı hiyerarşili olarak sınıflandırdı. Azalan düzende bunlar filum, sınıf, düzen, familya, kabile, cins ve türlerdi.
Madde yapısı
Minerallerin bolluk ve çeşitliliği doğrudan kimyaları tarafından kontrol edilir ki bu da yeryüzündeki element bolluğuna bağlıdır. Gözlenen minerallerin çoğunluğu yerkabuğundan elde edilir. Sekiz element, kabuktaki bolluğu nedeniyle minerallerin temel bileşenlerinin çoğunu oluşturur. Kabuk ağırlığının% 98'inden fazlasını oluşturan bu sekiz element azalan bolluk sırasıyla şunlardır: oksijen, silikon, alüminyum, demir, magnezyum, kalsiyum, sodyum ve potasyum. Oksijen ve silikon en önemli iki maddedir - oksijen kabuğun ağırlığının % 47'sini silikon ise % 28'ini oluşturur.
Oluşan mineraller, ana gövdenin kütle kimyasının dayattığı sınırlar dahilinde, oluşum sıcaklığı ve basıncında en kararlı olanlardır. Örneğin, demir ve magnezyum açısından zengin bir magma, olivin ve piroksenler gibi mafik mineraller; aksine, daha silika açısından zengin bir magma, feldispatlar ve kuvars gibi daha fazla Si02 içeren mineraller oluşturmak için kristalleşir. Kireçtaşı, kalsit veya aragonitte (her ikisi de CaCO3 kaya kalsiyum ve karbonat açısından zengin olduğu için) oluşturur. Bir mineral kimyası toplu mineraller dışında verilen bir mineral toplu kimyası benzer olmayan bir kaya buldu olmayacak bir sonucudur. Örneğin kiyanit, Al 2 SiO 5 alüminyum açısından zengin şeylerin metamorfizminden formlar ; muhtemelen kuvarsit gibi alüminyum açısından fakir kayalarda meydana gelmez .
Kimyasal bileşim, katı çözelti serisinin son üye türleri arasında değişebilir. Örneğin plajiyoklaz feldispatlar, sodyum bakımından zengin son üye albitten (NaAlSi3O8) kalsiyum bakımından zengin anortite (CaAl2Si2O8), aralarında dört tanınmış ara çeşidi olan (sodyumdan kalsiyum açısından zengin): oligoklaz, andesin, labradorit ve bytownite serinin diğer örnekleri arasında magnezyum bakımından zengin forsterit ve demir bakımından zengin fayalit olivin serisi ve manganez bakımından zengin hübnerit ve demir bakımından zengin ferberit wolframit serisi bulunur.
Koordinasyon polyhedra, bir katyonun bir anyonla nasıl çevrildiğinin geometrik temsilleridir. Mineralojide, koordinasyon polyhedra genellikle kabuktaki bolluğu nedeniyle oksijen açısından düşünülür. Silikat minerallerinin ana birimi, dört O2− çevrelenmiş bir Si4 + olan silika tetrahedrondur. Silikatın koordinasyonunu tanımlamanın alternatif bir yolu bir sayıdır: silika tetrahedron durumunda, silikonun 4'lük bir koordinasyon sayısına sahip olduğu söylenir. Çeşitli katyonlar belirli bir olası koordinasyon sayılarına sahiptir; silikon için, bileşiğin, silikonun oksijen ile altı kat (oktahedral) koordinasyonda olduğu şekilde sıkıştırıldığı çok yüksek basınçlı mineraller hariç, hemen hemen her zaman 4'tür. Daha büyük katyonlar, oksijene kıyasla göreceli boyuttaki artış nedeniyle daha büyük bir koordinasyon sayılarına sahiptir (daha ağır atomların son orbitalalt kabuğu da farklıdır). Koordinasyon sayılarındaki değişiklikler fiziksel ve mineralojik farklılıklara yol açar; örneğin, mantoda olduğu gibi yüksek basınçta, birçok mineral, özellikle olivin ve granat gibi silikatlar, silikonun oktahedral koordinasyonda olduğu bir perovskit yapısına dönüşecektir. Diğer örnekler, Al3 + 'nın koordinasyon sayısına göre farklılık gösteren alüminosilikatlar kiyanit, andalusit ve sillimanittir (polimorflar, çünkü Al2SiO5 formülünü paylaşırlar); bu mineraller basınç ve sıcaklık değişimlerine tepki olarak birbirlerinden geçiş yaparlar. Silikat malzemeler söz konusu olduğunda, Si4 + 'ün Al3 + ile ikamesi, yükleri dengeleme ihtiyacı nedeniyle çeşitli minerallere izin verir.
Sıcaklık ve basınç ve bileşimdeki değişiklikler kaya örneğinin mineralojisini değiştirir. Bileşimdeki değişiklikler, hava koşulları veya metasomatizma (hidrotermal alterasyon) gibi işlemlerden kaynaklanabilir. Ana kaya farklı fiziksel rejimlere doğru tektonik veya magmatik hareket geçirdiğinde sıcaklık ve basınçtaki değişiklikler oluşur. Termodinamik değişiklikler koşullar, mineral topluluklarının yeni mineraller üretmek için birbirleriyle reaksiyona girmesini elverişli kılar; bu nedenle, iki kayanın benzer bir mineralojiye sahip olmadan aynı veya çok benzer bir toplu kaya kimyasına sahip olması mümkündür. Bu mineralojik değişim süreci kaya döngüsü ile ilgilidir. Mineral reaksiyon dizi örneği aşağıdaki gibidir.
Ortoklaz feldispat (KAlSi 3 O 8), plütonik bir magmatik kayaç olan granitte yaygın olarak bulunan bir mineraldir. Hava şartlarına maruz kalıyorsunuz, bir tortul mineral ve silisik asit olan kaolinit (Al 2 Si 2 O 5 (OH) 4 oluşturmak için reaksiyona girer)
- 2 KAlSi3O8 + 5 H2O + 2 H+ → Al2Si2O5(OH)4 + 4 H2SiO3 + 2 K+
Düşük dereceli metamorfik koşullar altında, kaolinit, pirofilit (Al 2 Si 4 O 10 (OH) 2 oluşturmak için kuvars ile reaksiyona girer):
- Al2Si2O5(OH)4 + SiO2 → Al2Si4O10(OH)2 + H2O
Metamorfik derece arttıkça, pirofilit kiyanit ve kuvars oluşturmak için reaksiyona girer:
- Al2Si4O10(OH)2 → Al2SiO5 + 3 SiO2 + H2O
Alternatif olarak bir mineral, reaksiyon yapmadan sıcaklık ve basınçtaki değişikliklerin bir sonucu olarak kristal yapısını değiştirebilir. Örneğin kuvars, yüksek sıcaklıklarda tridimit ve kristobalit ve yüksek basınçlarda koesit gibi çeşitli Si02 polimorflarına dönüşür. [56]
Fiziksel özellikler
Minerallerin sınıflandırılması basitten zora kadar değişir. Bir mineral birkaç fiziksel özellik ile tanımlanabilir, bazıları eşit konum olmadan tam tanımlama için yeterlidir.Diğer durumlarda, mineraller sadece daha karmaşık optik, kimyasal veya X-ışını kırınım analizi ile sınıflandırılabilir; bununla birlikte bu yöntemler maliyetli ve zaman alıcı olabilir.
Sınıflandırma için uygulanan fiziksel özellikler arasında kristal yapı ve alışkanlık, sertlik, parlaklık, şeffaflık, renk, çizgi, yarılma ve kırık ve özgül ağırlık yer alır. Diğer daha az genel testler arasında flüoresans, fosforesans, manyetizma, radyoaktivite, mukavemet (şekil veya formun mekanik kaynaklı değişikliklerine tepki), piezoelektriklik ve seyreltik asitlere reaktivite bulunmaktadır.
Kristal yapısı
Ana maddeler: Kristal sistemi ve kristal alışkanlığı
Ayrıca bakınız: Kristal eşleştirme
Kristal yapı, mineralin iç yapısındaki atomların düzenli geometrik mekansal düzenlemesinden kaynaklanır. Bu kristal yapı, genellikle kristalin aldığı geometrik formda ifade edilen düzenli iç atomik veya iyonik düzenlemeye dayanır. Mineral taneleri görülemeyecek kadar küçük veya düzensiz şekilli olsa bile alttaki kristal yapı her zaman periyodiktir ve X-ışını kırınımı ile belirlenebilir.
Mineraller genelde simetri içerikleriyle tanımlanır. Kristaller, simetrileriyle farklılık gösteren 32 nokta grubu ile sınırlıdır. Bu gruplar sırayla daha geniş kategoriler halinde sınıflandırılır, bunlardan en geniş olanı altı kristal ailedir.
Bu aileler, üç kristalografik eksenin göreceli uzunlukları ve aralarındaki açılar ile tanımlanabilir; bu ilişkiler, daha dar nokta gruplarını tanımlayan simetri işlemlerine karşılık gelir. Bunlar aşağıda özetlenmiştir. A, b ve C eksenleri temsil eder ve α, β, γ, ilgili kristalografik eksenin karşısındaki açıyı temsil eder (örneğin α, a ekseninin karşısındaki açıdır, yani. B ve c eksenleri arasındaki açı)
Kristal Ailesi | Uzunlukları | açılar | Ortak örnekler |
---|---|---|---|
İzometrik | a = b = c | α = β = γ = 90 ° | Garnet, halit, pirit |
Dörtgen | a = b ≠ c | α = β = γ = 90 ° | Rutil, zirkon, andalusit |
Ortorombik | a ≠ b ≠ c | α = β = γ = 90 ° | Olivin, aragonit, ortopiroksenler |
Altıgen | a = b ≠ c | α = β = 90 °, γ = 120 ° | Kuvars, kalsit, turmalin |
Monoklinik | a ≠ b ≠ c | α = γ = 90 °, β ≠ 90 ° | Klinopiroksenler, ortoklaz, alçıtaşı |
Trisik | a ≠ b ≠ c | α ≠ β ≠ γ ≠ 90 ° | Anorthit, albit, siyanit |
Altıgen kristal ailesi de iki kristal sisteme ayrılır - üç kat simetri eksenine sahip olan üçgen ve altı kat simetri eksenine sahip olan altıgen.
Mineral, kimyasal ve kristal yapısı birlikte tanımlanır. 32 nokta grubuna kısıtlama getirildiğinde, farklı kimyanın mineralleri aynı kristal yapıya sahip olabilir. Örneğin, halit (NaCl), galena (PbS) ve periklazın (MgO) hepsi, farklı bileşen elemanları arasında benzer bir stokiyometriye sahip oldukları için hekzaoktahedral nokta grubuna (izometrik aile) aittir. Aksine, polimorflar kimyasal bir formülü paylaşan ancak farklı bir yapıya sahip olan mineral gruplandırmasıdır. Örneğin, her iki demir sülfür olan pirit ve markazit, FeS2 formülüne sahiptir; ancak birincisi izometrikken ikincisi ortorombiktir. Bu polimorfizm genel AX2 formülü ile diğer sülfidlere uzanır; bu iki grup topluca pirit ve markazit grupları olarak bilinir.
Polimorfizm saf simetri içeriğinin ötesine uzanabilir. Alüminosilikatlar, Al2SiO5 kimyasal formülünü paylaşan üç mineral grubudur - kiyanit, andalusit ve sillimanit -. Kiyanit trisinikken, endülit ve sillimanit hem ortorombiktir hem de dipiramidal grup grubuna aittir. Bu farklılıklar, alüminyumun kristal yapı içinde nasıl koordine edildiğine bağlı olarak ortaya çıkar. Tüm minerallerde, bir alüminyum iyonu daima oksijenle altı kat koordinasyondadır. Silikon, genel bir kural olarak, tüm minerallerde dört kat koordinasyondadır; bir istisna stishovite (SiO2, rutil yapıya sahip ultra yüksek basınçlı bir kuvars polimorfu) gibi bir durumdur. [60] Kiyanitte, ikinci alüminyum altı kat koordinasyondadır; kimyasal formülü kristal yapısını yansıtmak için Al[6]Al[6]SiO5, olarak ifade edilebilir. Endülit beş kat koordinasyonda ikinci alüminyuma sahiptir (Al[6]Al[5]SiO5) ve sillimanit buna dört kat koordinasyonda (Al[6]Al[4]SiO5) sahiptir.
Kristal yapı ve kimyadaki farklılıklar mineralin diğer fiziksel özelliklerini büyük ölçüde etkiler. Elmas ve grafit karbon allotropları çok farklı özelliklere sahiptir; elmas en sert doğal maddedir, adamantin parlaklığına sahiptir ve izometrik kristal ailesine aittir, oysa grafit çok yumuşaktır, yağlı bir parlaklığa sahiptir ve altıgen ailede kristalleşir. Bu fark, bağlanma farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Elmasta, karbonlar sp3 hibrit orbitallerdedir, yani her bir karbonun dört yüzlü kombine bir tetrahedral tarzda kovalent olarak bağlandığı bir çerçeve oluştururlar; Öte yandan, grafit sp2 hibrit orbitallerindeki karbon tabakalarından oluşur, burada her karbon sadece üç tanesine kovalent olarak bağlanır. Bu tabakalar çok daha zayıf van der Waals kuvvetleri tarafından bir arada tutulur ve bu tutarsızlık büyük makroskopik farklılıklara neden olur.
Eşleştirme, tek bir mineral türünün iki veya daha fazla kristalinin birleşimidir. Eşleştirmenin geometrisi mineralin simetrisi ile kontrol edilir. Sonuçta, temas ikizleri, ağsı ikizler, genleşmiş ikizler, penetrasyon ikizleri, siklik ikizler ve polisentetik ikizler dahil olmak üzere çeşitli ikizler vardır. Temas veya basit İkizler, bir düzlemde birleştirilen iki kristalden oluşur; bu tür eşleştirme spinel'de yaygındır. Ağlı İkizler, ortak rutil içinde, örgü benzeyen kristaller birbirine vardır. Geniküle edilmiş İkizler, ikizin başlamasından kaynaklanan ortada bir dönüşe sahiptir. Penetrasyon ikizleri, birbirine dönüşen İki tek kristalden oluşur; bu eşleştirme örnekleri çapraz şekilli staurolit içerir İkizler ve Carlsbad ortoklazda eşleştirme. Döngüsel ikizlere dönme ekseni etrafında tekrarlanan eşleştirme neden olur. Bu tür eşleştirme, üç, dört, beş, altı veya sekiz kat eksen etrafında gerçekleşir ve karşılık gelen desenlere threelings, fourlings, fivelings, sixlings ve eightlings denir. Altılı aragonit yaygındır. Polisentetik İkizler, tekrarlayan ikizlerin varlığı yoluyla döngüsel ikizlere benzer; bununla birlikte, dönme ekseni etrafında meydana gelmek yerine, polisentetik eşleştirme, genellikle mikroskobik ölçekte paralel düzlemler boyunca gerçekleşir.
Kristal alışkanlığı, kristalin genel şeklini ifade eder. Bu özelliği tanımlamak için çeşitli terimler kullanılır. Yaygın yapılar arasında natrolit, kanatlı, dendritik (doğal bakırda çok olan ağaç deseni) gibi iğne benzeri kristalleri tanımlayan asiküler, granat, prizmatik (bir yönde uzamış) ve sekanstan farklıdır. Birincisinin platili olma alışkanlığı, buna karşılık ikincisinin tanımlanmış uzaması vardır. Kristal form ile ilgili olarak, kristal yüzlerin kalitesi, özellikle bir petrografik mikroskopla, bazı minerallerin teşhisidir. Euhedral kristaller tanımlanmış bir dış şekle sahipken, anhedral kristaller yoktur; bu ara biçimlere subkedral denir.
Sertlik
Ana madde: Mohs mineral sertlik skalası
Bir mineralin sertliği, çizilmeye daha fazla ne kadar dayanabileceğini tanımlar. Bu fiziksel özellik, mineralin kimyasal bileşimi ve kristal yapısı ile kontrol edilir.
Bu mineralin sertliği, yapısının bir fonksiyonu olan tüm taraflar için mutlaka sabit değildir; kristalografik zayıflık, bazı yönleri diğerlerinden daha yumuşak hale getirir.
En yaygın ölçüm ölçeği ordinal Mohs sertlik ölçeğidir. Ön göstergeyle tanımlanan, daha yüksek bir endeksli mineral, altındakileri çizer. Ölçek talk, fillosilikat, elmas, en zor doğal malzeme olan karbon polimorfu arasında değişir. Ölçek aşağıdadır:
Mohs sertliği | Mineral | Kimyasal formül |
---|---|---|
1 | Talk | Mg3Si4O10(OH)2 |
2 | Jips | CaSO4·2H2O |
3 | Kalsit | CaCO3 |
4 | Fluorit | CaF2 |
5 | Apatit | Ca5(PO4)3(OH,Cl,F) |
6 | KAlSi3O8 | |
7 | Kuvars | SiO2 |
8 | Topaz | Al2SiO4(OH,F)2 |
9 | Korendon | Al2O3 |
10 | Elmas | C |
Parlaklık ve şeffaflık
Parlaklık, ışığın kalitesi ve yoğunluğu bakımından mineral yüzeyinden nasıl yansıdığını gösterir. Metalik ve metalik olmayan kategorilere ayrılan bu özelliği tanımlamak için kullanılan çok sayıda nitel terim vardır. Metalik ve altmetalik mineraller metal gibi yüksek yansıtma özelliğine sahiptir; bu parlaklığa sahip minerallerin örnekleri galena ve pirittir.
Metalik olmayan parlak mineraller şunlardır: elmas gibi adamantin; silikat minerallerinde çok yaygın olan camsı parlak vitreus; Talk ve apofilit gibi inci; granat grubunun üyeleri gibi reçineli; asbestiform krizotil gibi lifli minerallerde yaygın olan ipeksidir.
Bir mineralin diyafanlığı, ışığın içinden geçme yeteneğini tanımlar. Şeffaf mineraller, içinden geçen ışığın yoğunluğunu azaltmaz. Şeffaf bir mineral örneği muskovittir (potasyum mika); bazı çeşitler pencereler için yeterince açıktır. Yarı saydam mineraller, bir miktar ışığın geçmesine izin verir, ancak şeffaf olanlardan daha azdır. Jadeit ve nefrit (yeşimin mineral formları bu özelliğe sahip minerallerin örnekleridir). Işığın geçmesine izin vermeyen minerallere opak denir.
Bir mineralin diyafanlığı, numunenin kalınlığına bağlıdır. Bir mineral yeterince ince olduğunda (örneğin, petrografi için ince bir kesitte), bu özellik bir el örneğinde görülmese bile şeffaf hale gelebilir. Buna karşılık, Hematit veya pirit gibi bazı mineraller ince kesitte bile opaktır.
Renk ve Çizgi
Renk, bir mineralin en belirgin özelliği olup ancak genellikle tanı koymaz. Elektronlarla etkileşime giren elektromanyetik radyasyondan kaynaklanır. (Mineraller için geçerli olmayan akkor durum hariç). İki geniş element sınıfı (idiokromatik ve allochromatic), bir mineralin rengine katkıları ile tanımlanır: İdiokromatik elementler bir mineralin bileşimi için gereklidir; bir mineralin rengine katkıları tanısal. Bu tür minerallerin örnekleri malakit (yeşil) ve azurittir (mavi). Buna karşılık, minerallerdeki allokromatik elementler, safsızlıklar olarak eser miktarlarda bulunur. Böyle bir mineralin bir örneği, mineral korundumun yakut ve Safir çeşitleri olacaktır. Psödokromatik minerallerin renkleri, ışık dalgalarının müdahalesinin sonucudur. Örnekler labradorit ve borniti içerir.
Basit vücut rengine ek olarak, mineraller renklerin oynanması, asterizm, chatoyancy, yanardönerlik, kararma ve pleokroizm gibi çeşitli ayırt edici optik özelliklere sahip olabilir. Bu özelliklerin bazıları renk değişkenliği içerir. Opal'de olduğu gibi renk oyunu, açıldığında farklı renkleri yansıtan örnekle sonuçlanır, pleokroizm ise ışık farklı bir yönde bir mineralden geçerken renk değişimini açıklar. Yanardönerlik, ışığın kristal yüzeyinde bir kaplamayı, bölünme düzlemlerini veya kimyada küçük geçişleri olan katmanları dağıttığı bir çeşit renk oyunudur. buna karşılık opal'deki renklerin oyunu, fiziksel yapısı içindeki sıralı mikroskobik silika kürelerinden ışığın kırılması nedeniyle oluşur. Chatoyancy ("kedi gözü"), numunenin döndürülmesiyle gözlenen dalgalı renk bantlamasıdır; asterizm, çeşitli chatoyancy, mineral tahıl üzerinde bir yıldızın görünümünü verir. İkinci özellik özellikle mücevher kalitesinde korundumda yaygındır.
Bir mineral çizgi ya da vücut rengi ile aynı olmayabilir toz halinde bir mineral rengini ifade eder. Bu özelliği test etmenin en yaygın yolu, porselenden yapılmış ve beyaz veya siyah renkli bir çizgi plakası ile yapılır. Mineralin çizgisi eser elementlerden bağımsızdır. Veya herhangi bir ayrışma yüzeyi. Bu özelliğin ortak bir örneği, el örneğinde siyah, gümüş veya kırmızı renkli, ancak kiraz kırmızısı ila kırmızımsı-kahverengi bir çizgi olan Hematit ile gösterilmiştir. Streak, vücut rengi allochromatic elementler tarafından oluşturulan metalik olmayan minerallerin aksine, metalik mineraller için daha belirgindir. Çizgi testi, mineralin sertliği ile sınırlıdır çünkü bunun yerine 7 tozdan daha sert olan çizgi plakası.
Bölünme, ayrılık, kırılma ve azim;
Tanım olarak, mineraller karakteristik bir atomik düzenlemeye sahiptir. Bu kristal yapıdaki zayıflık zayıflık düzlemlerine neden olur ve bu düzlemler boyunca bir mineralin kırılması bölünme olarak adlandırılır. Bölünme kalitesi, mineralin ne kadar temiz ve kolay kırıldığına bağlı olarak tanımlanabilir; ortak tanımlayıcılar, azalan kalite sırasına göre, "mükemmel", "iyi", "farklı" ve "zayıf"dır. Özellikle şeffaf minerallerde veya ince kesitte, bölünme, yandan bakıldığında düzlemsel yüzeyleri işaretleyen bir dizi paralel çizgi olarak görülebilir. Bölünme mineraller arasında genel bir özellik değildir; örneğin, yoğun olarak birbirine bağlı silika tetrahedradan oluşan kuvars, parçalanmasına izin verecek kristalografik zayıflığa sahip değildir. Buna karşılık, mükemmel bazal bölünmeli mika, çok zayıf şekilde bir arada tutulan silika tetrahedra tabakalarından oluşur.
Bölünme kristalografinin bir fonksiyonu olduğundan, çeşitli bölünme türleri vardır. Bölünme tipik olarak bir, iki, üç, dört veya altı yönde gerçekleşir. Bir yönde bazal bölünme, mikaların ayırt edici bir özelliğidir. İki yönlü bölünme prizmatik olarak tanımlanır ve amfiboller ve piroksenler gibi minerallerde oluşur. Galena veya Halit gibi mineraller, 90° 'de üç yönde kübik (veya izometrik) bölünmeye sahiptir; üç bölünme yönü mevcut olduğunda, ancak kalsit veya rhodochrosite gibi 90°' de değil, rhombohedral bölünme olarak adlandırılır. Oktahedral bölünme (dört yön) florit ve elmasta bulunur ve sfalerit altı yönlü dodekahedral bölünmeye sahiptir.
Birçok bölünmeye sahip mineraller, tüm yönlerde eşit derecede iyi kırılmayabilir; örneğin, kalsit üç yönde iyi bölünmeye sahiptir, ancak alçı bir yönde mükemmel bölünmeye ve diğer iki yönde zayıf bölünmeye sahiptir. Bölünme düzlemleri arasındaki açılar mineraller arasında değişir. Örneğin, amfiboller çift zincirli silikatlar ve piroksenler tek zincirli silikatlar olduğundan, bölünme düzlemleri arasındaki açı farklıdır. Piroksenler yaklaşık 90° ' de iki yönde bölünürken, amfiboller yaklaşık 120° ve 60°ile ayrılmış iki yönde belirgin bir şekilde bölünürler. Bölünme açıları, bir iletkene benzer bir temas gonyometresi ile ölçülebilir.
Bazen "yanlış bölünme" olarak adlandırılan ayrılma, görünüşte bölünmeye benzer, ancak bunun yerine sistematik zayıflığın aksine mineraldeki yapısal kusurlar tarafından üretilir. Ayırma, mineralin kristalinden kristaline değişir, oysa atomik yapı bu özelliğe izin verirse, belirli bir mineralin tüm kristalleri parçalanır. Genelde, ayrılma kristale uygulanan streslerden kaynaklanır. Gerilme kaynakları arasında deformasyon (örneğin basınç artışı), ekssolüsyon veya eşleştirme bulunur. Genellikle ayrılık gösteren mineraller arasında piroksenler, Hematit, manyetit ve korundum bulunur.
Bir mineral bölünme düzlemine karşılık gelmez bir yönde kırıldığında, kırılmış olarak adlandırılır. Birkaç düzensiz kırık türü vardır. Klasik örnek, kuvars gibi konkoidal kırıktır; pürüzsüz kavisli çizgilerle işaretlenmiş yuvarlak yüzeyler oluşturulur. Bu tip kırık sadece çok homojen minerallerde oluşur. Diğer kırık türleri lifli, kıymık ve hackly'dir. İkincisi, kaba, pürüzlü bir yüzey boyunca bir kopmayı tanımlar; bu özelliğin bir örneği doğal bakırda bulunur.
Mukavemet hem bölünme hem de kırılma ile ilgilidir. Kırılma ve bölünme, mineral kırıldığında oluşan yüzeyleri tanımlarken, mukavemet, mineralin bu kırılmaya ne kadar dirençli olduğunu açıklar. Mineraller kırılgan, sünek, dövülebilir, sekstil, esnek veya elastik olarak tanımlanabilir.
Özgül Ağırlık
Özgül Ağırlık, bir mineralin yoğunluğunu sayısal olarak tanımlar. Yoğunluğun boyutları kütle birimlerle hacme bölünür: kg / m3 veya g/cm3. Özgül Ağırlık, bir mineral numunesinin ne kadar suyun yer değiştirdiğini ölçer. Numunenin kütlesinin bölümü ve havadaki numunenin ağırlığı ile Sudaki karşılık gelen ağırlığı arasındaki fark olarak tanımlanan Özgül Ağırlık, birimsiz bir orandır. Çoğu mineral arasında, bu özellik teşhis değildir. Kaya oluşturan mineraller-tipik olarak silikatlar veya bazen karbonatlar–2.5-3.5 özgül ağırlığına sahiptir.
Yüksek Özgül Ağırlık, bir mineralin teşhis özelliğidir. Kimyada bir varyasyon (ve sonuç olarak, mineral sınıfı) özgül ağırlıktaki bir değişiklikle ilişkilidir. Daha yaygın mineraller arasında, oksitler ve sülfitler, daha yüksek atomik kütleye sahip elementleri içerdikleri için daha yüksek bir özgül ağırlığa sahip olma eğilimindedir. Bir genelleme, metalik veya adamantin parlaklığına sahip minerallerin, metalik olmayan bir parlaklığa sahip olanlardan daha yüksek özgül ağırlığa sahip olma eğiliminde olmasıdır. Örneğin, Hematit, Fe2O3, 5.26 özgül ağırlığına sahipken, Galena, PbS, sırasıyla yüksek demir ve kurşun içeriğinin bir sonucu olan 7.2–7.6, özgül ağırlığına sahiptir. Yerli metallerde çok yüksek bir Özgül Ağırlık çok belirgin hale gelir; demir göktaşlarında yaygın olan bir demir-nikel alaşımı olan kamasit, 7.9 özgül ağırlığına sahiptir, ve altın 15 ile 19.3 arasında gözlenen bir özgül ağırlığa sahiptir.
Diğer özellikler
Mineralleri teşhis etmek için diğer özellikler kullanılabilir. Bunlar daha az geneldir ve belirli minerallere uygulanır.
Seyreltik asit (genellikle %10 HCl) bir mineral üzerine bırakarak, karbonatları diğer mineral sınıflarından ayırmaya yardımcı olur. Asit karbonat ([CO3]2−) grubu ile reaksiyona girer, bu da etkilenen bölgenin efervesce olmasına neden olur ve karbondioksit gazı verir. Bu test, minerali orijinal kristal formunda veya toz halinde test etmek için daha da genişletilebilir. Bu testin bir örneği, kalsiti dolomitten, özellikle kayaların içinde (sırasıyla kireçtaşı ve dolomit) ayırt ederken yapılır. Kalsit hemen asit içinde effervesces, asit ise toz Dolomite (genellikle bir kayadaki çizilmiş bir yüzeye), effervesce için uygulanmalıdır. zeolit mineralleri asit içinde efervesce olmaz; bunun yerine, 5-10 dakika sonra buzlu hale gelir ve bir gün boyunca asit içinde bırakılırsa, çözülür veya bir silika jel haline gelir.
Test edildiğinde, manyetizma minerallerin çok göze çarpan bir özelliğidir. Yaygın mineraller arasında manyetit bu özelliği güçlü bir şekilde sergiler ve manyetizma da pirotit ve ilmenitte güçlü olmasa da mevcuttur. bazı mineraller elektriksel özellikler sergiler – örneğin kuvars piezoelektriktir - ancak elektriksel özellikler, eksik veriler ve doğal varyasyon nedeniyle mineraller için tanı kriterleri olarak nadiren kullanılır.
Mineraller ayrıca tat veya koku için test edilebilir. Halit, NaCl, sofra tuzudur; potasyum taşıyan meslektaşı sylvite, belirgin bir acı tada sahiptir. Sülfitler, özellikle numuneler kırıldığı, reaksiyona girdiği veya toz haline getirildiği için karakteristik bir kokuya sahiptir.
Radyoaktivite nadir bir özelliktir; mineraller radyoaktif elementlerden oluşabilir. Uraninit, autunite ve carnotite gibi uranyum veya iz safsızlıklar gibi tanımlayıcı bir bileşen olabilirler. İkinci durumda, radyoaktif bir elementin çürümesi mineral kristale zarar verir; radyoaktif bir halo veya pleokroik halo olarak adlandırılan sonuç, ince kesitli petrografi gibi çeşitli tekniklerle gözlemlenebilir.
Sınıflandırma
Yerkabuğunun bileşimi silikon ve oksijenin hakim olduğu için, silikat elementleri Kaya oluşumu ve çeşitliliği açısından en önemli mineral sınıfıdır. Bununla birlikte; silikat olmayan mineraller, özellikle cevher olarak büyük ekonomik öneme sahiptir.
Silikat olmayan mineraller, doğal elementleri, sülfitleri, halojenürleri, oksitleri ve hidroksitleri, karbonatları ve nitratları, boratları, sülfatları, fosfatları ve organik bileşikleri içeren baskın kimyaları ile diğer bazı sınıflara ayrılır. Silikat olmayan mineral türlerinin çoğu nadirdir (yerkabuğunun toplam %8'ini oluşturur), ancak bazıları kalsit, pirit, manyetit ve Hematit gibi nispeten yaygındır. Silikatsızlarda gözlenen iki ana yapısal stil vardır: yakın paketleme ve silikat benzeri bağlantılı tetrahedra. yakın paketlenmiş yapılar, interstisyel alanı en aza indirirken atomları yoğun bir şekilde paketlemenin bir yoludur. Altıgen yakın paketleme, diğer her katmanın aynı olduğu istifleme katmanlarını ("ababab") içerirken, kübik yakın paketleme, üç tabakadan oluşan istifleme gruplarını ("abcabcabc") içerir. Bağlı silika tetrahedra analogları SO4 (sülfat), PO4 (fosfat), AsO4 (arsenat) ve VO4 (vanadat) içerir. Silikatlar, silikat minerallerinden daha fazla elementleri konsantre ettikleri için büyük ekonomik öneme sahiptir.
Bugüne kadar minerallerin en büyük gruplama silikatlar vardır; çoğu kayalar daha büyük oluşur 95 % silikat mineraller ve üzerinde 90 % yerkabuğunun bu minerallerin oluşmaktadır. Silikatların iki ana bileşeni, yer kabuğundaki en bol iki element olan silikon ve oksijendir. Silikat minerallerindeki diğer ortak elementler, Alüminyum, magnezyum, demir, kalsiyum, sodyum ve potasyum gibi Yerkabuğundaki diğer ortak elementlere karşılık gelir. Bazı önemli Kaya oluşturan silikatlar feldispat, kuvars, olivinler, piroksenler, amfiboller, granatlar ve mikaları içerir.
Silikatlar
Bir silikat mineralinin temel birimi [SiO4] 4-tetrahedrondur. Vakaların büyük çoğunluğunda, silikon oksijen ile dört kat veya tetrahedral koordinasyondadır. Çok yüksek basınçlı durumlarda, silikon, perovskite yapısında veya kuvars polimorf stishovit (SiO2) gibi altı kat veya oktahedral koordinasyonda olacaktır. İkinci durumda, mineral artık bir silikat yapısına sahip değildir, ancak rutil (TiO2) ve basit oksitler olan ilişkili grubuna sahiptir. Bu silika tetrahedra daha sonra tek boyutlu zincirler, iki boyutlu levhalar ve üç boyutlu çerçeveler gibi çeşitli yapılar oluşturmak için bir dereceye kadar Polimerize edilir. Tetrahedra'nın polimerizasyonunun gerçekleşmediği temel silikat minerali, baz 4 yükünü dengelemek için diğer elementleri gerektirir. Diğer silikat yapılarda, elde edilen negatif yükü dengelemek için farklı element kombinasyonları gereklidir. İyonik yarıçap ve şarjdaki benzerlik nedeniyle Si4+ ' nın al3 + ile ikame edilmesi yaygındır; bu durumlarda, [AlO4]5− tetrahedra, ikame edilmemiş tetrahedra ile aynı yapıları oluşturur, ancak şarj dengeleme gereksinimleri farklıdır.
Polimerizasyon derecesi, hem oluşan yapı hem de kaç tane tetrahedral köşenin (veya Koordinatör oksijenin) paylaşıldığı (tetrahedral bölgelerdeki alüminyum ve silikon için) tanımlanabilir. Ortosilikatlar (veya nesosilikatlar) polyhedra'nın hiçbir bağlantısına sahip değildir, bu nedenle tetrahedra hiçbir köşeyi paylaşmaz. Disilikatlar (veya sorosilikatlar) bir oksijen atomunu paylaşan iki tetrahedraya sahiptir. İnosilikatlar zincir silikatlardır; tek zincirli silikatlar iki paylaşılan köşeye sahipken, çift zincirli silikatlar iki veya üç paylaşılan köşeye sahiptir. Fillosilikatlarda, üç paylaşılan oksijeni gerektiren bir tabaka yapısı oluşur; çift zincirli silikatlar durumunda, bazı tetrahedra, aksi takdirde bir tabaka yapısının ortaya çıkacağı için üç yerine iki köşeyi paylaşmalıdır. Çerçeve silikatlar veya tektosilikatlar, dört köşeyi paylaşan tetrahedra'ya sahiptir. Halka silikatlar veya siklosilikatlar, döngüsel yapıyı oluşturmak için iki köşeyi paylaşmak için sadece tetrahedra'ya ihtiyaç duyar.
Silikat alt sınıfları, azalan polimerizasyon sırasına göre aşağıda açıklanmıştır.
Tektosilikatlar
Çerçeve silikatları olarak da bilinen tektosilikatlar, en yüksek polimerizasyon derecesine sahiptir. Bir tetrahedra'nın tüm köşeleri paylaşıldığında, silikon: oksijen oranı 1:2 olur. Örnekler kuvars, feldispat, feldspathoidler ve zeolitlerdir. Çerçeve silikatlar, güçlü kovalent bağların bir sonucu olarak özellikle kimyasal olarak kararlı olma eğilimindedir.
Yerkabuğunun %12'sini oluşturan kuvars (SiO2) en bol mineral türüdür. Yüksek kimyasal ve fiziksel direnci ile karakterizedir. Kuvars, yüksek sıcaklıklarda tridimit ve cristobalite, yüksek basınçlı coesite ve ultra yüksek basınçlı stishovite dahil olmak üzere çeşitli polimorflara sahiptir. İkinci mineral sadece Dünya'da göktaşı etkileri ile oluşturulabilir ve yapısı o kadar çok oluşmuştur ki, bir silikat yapısından rutile (TiO2) dönüşmüştür. Dünya yüzeyinde en kararlı olan silika polimorfu α-kuvarstır. Muadili β-kuvars, sadece yüksek sıcaklıklarda ve basınçlarda bulunur(1 barda 573 °C'nin altındaki α-kuvars değişiklikleri). Bu iki polimorf, bağların "bükülmesi" ile farklılık gösterir; yapıdaki bu değişiklik, β-kuvars α-kuvartzdan daha büyük simetri verir ve bu nedenle yüksek kuvars (β) ve düşük kuvars (α) olarak da adlandırılır.
Feldispat, Yerkabuğundaki en bol gruptur ve yaklaşık %50'dir. Feldispatlarda, Al3+, katyonların eklenmesiyle hesaba katılması gereken bir yük dengesizliği yaratan Si4 + yerine geçer. Baz yapısı ya olur [AlSi3O8]− veya [Al2Si2O8] 2 – vardır 22 feldispat mineral türleri, iki ana alt gruba ayrılır-alkali ve plajiyoklaz - ve iki daha az yaygın gruplar – celsian ve banalsite. Alkali feldispatlar en çok potasyum bakımından zengin ortoklaz ve sodyum bakımından zengin albit arasında bir seride bulunur; plajiyoklaz durumunda, en yaygın seri albitten kalsiyum açısından zengin anortite kadar değişir. Kristal eşleştirme feldispatlarda, özellikle plajiyoklazda polisentetik ikizlerde ve alkali feldispatlarda Carlsbad ikizlerinde yaygındır. İkinci alt grup bir eriyikten yavaşça soğursa, ekssolüsyon lamelleri oluşturur, çünkü iki bileşen – ortoklaz ve albit – katı çözelti içinde kararsızdır. Exsolution el numunesinde kolayca gözlemlenebilir mikroskobik bir ölçekte olabilir; Perthitic doku formları zaman Na-zengin feldispat bir k-zengin konak exsolve. K açısından zengin feldispatın Na açısından zengin bir konakta çözdüğü karşıt doku (antipertitik) çok nadirdir.
Feldspatoidler yapısal olarak feldspata benzerdir, ancak Al3+ile daha fazla ikame yapılmasına izin veren Si eksikliği koşullarında oluşmaları bakımından farklılık gösterir. Sonuç olarak, feldspatoidler kuvars ile ilişkilendirilemez. Bir feldspatoidin ortak bir örneği nefelindir ((Na, K) AlSiO4); alkali feldspat ile karşılaştırıldığında, nefelin feldspatta 1:6'nın aksine 1:2'lik bir Al2O3:SiO2 oranına sahiptir. Zeolitler genellikle iğneler, plakalar veya bloklu kütlelerde meydana gelen ayırt edici kristal alışkanlıklarına sahiptir. Düşük sıcaklıklarda ve basınçlarda su varlığında oluşurlar ve yapılarında kanallar ve boşluklar vardır. Zeolitler, özellikle atık su arıtımında çeşitli endüstriyel uygulamalara sahiptir.
Fillosilikatlar
Fillosilikatlar Polimerize tetrahedra tabakalarından oluşur. Karakteristik bir silikon veren üç oksijen bölgesine bağlanırlar: 2: 5 oksijen oranı. Önemli örnekler arasında mika, klorit ve kaolinit-serpantin grupları bulunur. Tabakalar, van der Waals kuvvetleri veya hidrojen bağları ile zayıf bir şekilde bağlanır, bu da kristalografik bir zayıflığa neden olur ve bu da fillosilikatlar arasında belirgin bir bazal bölünmeye yol açar. tetrahedra'ya ek olarak, fillosilikatlar, negatif bir yüke sahip olan temel tetrahedrayı dengeleyen bir oktahedra tabakasına (oksijen ile altı kat koordinasyondaki elemanlar) sahiptir (örneğin [Si4O10]4−) Bu tetrahedra (T) ve oktahedra (O) tabakaları, fillosilikat grupları oluşturmak için çeşitli kombinasyonlarda istiflenir. Bir oktahedral levha içinde, bir birim yapısında üç oktahedral siteleri vardır; ancak, tüm siteler işgal edilebilir. Bu durumda, mineral dioctahedral olarak adlandırılır, diğer durumda ise trioctahedral olarak adlandırılır.
Kaolinit-serpantin grubu, yığınlardan (1:1 kil mineralleri) oluşur; tabakalar hidrojen bağları tarafından tutulduğu için sertlikleri 2 ila 4 arasında değişir. 2: 1 kil mineralleri (pirofilit-talk) T-O-T yığınlarından oluşur, ancak bunlar van der Waals kuvvetleri tarafından bir arada tutulduğu için daha yumuşaktır (1'den 2'ye sertlik). Bu iki mineral grubu oktahedral mesleğe göre alt gruplardır; spesifik olarak, kaolinit ve pirofilit dioctahedral, serpantin ve talk trioctahedral'dır.
Mica'lar ayrıca T-O-T-yığılmış fillosilikatlardır, ancak diğer T-O-T ve T-O-yığılmış alt sınıf üyelerinden farklıdır, çünkü tetrahedral tabakalara alüminyum dahil ederler (kil mineralleri oktahedral bölgelerde al3+ ' a sahiptir). Mikaların yaygın örnekleri muskovit ve biyotit serisidir. Klorit grubu mika grubu ile ilgilidir, ancak iki yığın arasında brusit benzeri (Mg(OH)2) bir katmandır.
Kimyasal yapıları nedeniyle, fillosilikatlar tipik olarak elektrik izolatörleri olan ve çok ince pullara bölünebilen esnek, elastik, şeffaf katmanlara sahiptir. Mıcas, elektronikte izolatör olarak, inşaatta, optik dolgu maddesi olarak veya hatta kozmetik olarak kullanılabilir. Bir serpantin türü olan krizotil, endüstriyel asbestte en yaygın mineral türüdür, çünkü sağlık açısından amfibol asbestten daha az tehlikelidir.
İnosilikatlar
İnosilikatlar, zincirlerle defalarca bağlanmış tetrahedradan oluşur. Bu zincirler tek olabilir, burada bir tetrahedron sürekli bir zincir oluşturmak üzere iki kişiye bağlanır; alternatif olarak, çift zincirli silikatlar oluşturmak için iki zincir birleştirilebilir. Tek zincirli silikatlar 1:3 (örneğin [Si2O6]4 -) bir silikon:oksijen oranına sahipken, çift zincirli çeşitlilik 4:11, örneğin [Si8O22]12-oranına sahiptir. İnosilikatlar iki önemli Kaya oluşturan mineral grubu içerir; tek zincirli silikatlar en yaygın olarak piroksenlerdir, çift zincirli silikatlar ise genellikle amfibollerdir. Yüksek mertebeli zincirler var (örneğin üç üyeli, dört üyeli, beş üyeli zincirler, vb. ama bunlar çok nadirdir.
Piroksen grubu 21 mineral türünden oluşur. Pyroxenes, XY(Si2O6) genel bir yapı formülüne sahiptir, burada X bir oktahedral bölgedir, Y ise koordinasyon numarasında altı ila sekiz arasında değişebilir. Piroksen çeşitlerinin çoğu, omurgadaki negatif yükü dengelemek için Ca2+, Fe2+ ve Mg2 + permütasyonlarından oluşur. Pyroxenes yerkabuğunda yaygındır (yaklaşık %10) ve mafik magmatik kayaların önemli bir bileşenidir.
Amfiboller kimyada büyük bir değişkenliğe sahiptir, çeşitli şekillerde "mineralojik çöp tenekesi" veya "elementlerin denizini yüzen mineralojik bir köpekbalığı"olarak tanımlanmaktadır. Amfibollerin omurgası [Si8O22] 12−; üçüncü pozisyon her zaman kullanılmamasına rağmen, üç olası pozisyonda katyonlarla dengelenir ve bir eleman kalan her ikisini de işgal edebilir. Son olarak, amfiboller genellikle hidratlanır, yani bir hidroksil grubuna ([OH]−) sahiptirler, ancak bir florür, bir klorür veya bir oksit iyonu ile değiştirilebilirler. değişken kimya nedeniyle, 80'den fazla amfibol türü vardır, ancak piroksenlerde olduğu gibi varyasyonlar en yaygın olarak Ca2+, Fe2+ ve Mg2 + karışımlarını içerir. birkaç amfibol mineral türü asbest benzeri bir kristal alışkanlığına sahip olabilir. Bu asbest mineralleri, kimyasal olarak inert ve ısıya dayanıklı, elektrik izolatörleri olan uzun, ince, esnek ve güçlü lifler oluşturur; bu nedenle, özellikle inşaat malzemelerinde çeşitli uygulamalara sahiptirler. Bununla birlikte, asbest kanserojen olarak bilinir ve asbest gibi çeşitli hastalıklara neden olur; amfibol asbest (antofilit, tremolit, aktinolit, grunerit ve riebeckite) krizotil serpantin asbestten daha tehlikeli olarak kabul edilir.
Siklosilikatlar
Siklosilikatlar veya halka silikatlar, 1: 3'lük bir silikon oranına sahiptir. Altı üyeli halkalar en yaygın olanıdır, bir baz yapısı ile [Si6O18] 12 -; örnekler turmalin grubu ve beril içerir. Diğer halka yapıları var, ile 3, 4, 8, 9, 12 tarif edilmiştir. Siklosilikatlar, uzun, çizgili kristallerle güçlü olma eğilimindedir.
Turmalinler, genel bir formül XY3Z6(BO3)3T6O18V3W ile tanımlanabilen çok karmaşık bir kimyaya sahiptir. T6O18, T'nin genellikle Si4+ olduğu, ancak Al3+ veya B3 + ile değiştirilebilen temel halka yapısıdır. Turmalinler, x bölgesinin doluluk oranı ile alt gruplandırılabilir ve oradan W bölgesinin kimyası ile alt bölümlere ayrılabilir. Y ve Z bölgeleri çeşitli katyonları, özellikle de çeşitli geçiş metallerini barındırabilir; yapısal geçiş metal içeriğindeki bu değişkenlik, turmalin grubuna renk bakımından daha fazla değişkenlik kazandırır. Diğer siklosilikatlar, çeşitleri zümrüt (yeşil) ve akuamarin (mavimsi) değerli taşları içeren beril, Al2Be3Si6O18 içerir. Kordierit yapısal olarak berile benzer ve yaygın bir metamorfik mineraldir.
Sorosilikatlar
Sorosilicates, aynı zamanda vadeli disilicates,-oksijen tetrahedron yapıştırma için silikon 2:7 oranı sonucu bir oksijen tetrahedron de var. Elde edilen ortak yapısal eleman [Si2O7]6 grubudur. Şimdiye kadar en yaygın hayal kırıklığı epidot grubunun üyeleridir. Epidot jeolojik ortamlarda çeşitli bulunur, metapelitlere granitler orta okyanus sırt arasında değişen. Bölüm yapısı [(SiO4)(Si2O7)] 10-yapısı etrafında inşa edilmiştir; örneğin, mineral türleri epidot denge şarj etmek için kalsiyum, alüminyum ve ferrik demir vardır: Ca2Al2(Fe3+, Al) (SiO4) (Si2O7) O (OH). Fe3+ ve Fe2 + olarak demirin varlığı, oksijen fugasitesinin anlaşılmasına yardımcı olur ve bu da petrojenezde önemli bir faktördür.
Sorosilikatların diğer örnekleri arasında, blueschist fasiyeslerinde (düşük sıcaklık ve yüksek basınçla yitim Bölgesi Ayarı) oluşturan bir metamorfik mineral olan lawsonite, kimyasal yapısında önemli miktarda kalsiyum alan vesuvianit bulunur.
Ortosilikatlar
Ortosilikatlar, diğer katyonlar tarafından şarj dengelenmiş izole tetrahedradan oluşur. Ayrıca nesosilikatlar olarak da adlandırılan bu silikat türü, 1:4'lük bir silikon: oksijen oranına sahiptir (örneğin SiO4). Tipik ortosilikatlar bloklu equant kristalleri oluşturma eğilimindedir ve oldukça zordur. Çeşitli Kaya oluşturan mineraller, alüminosilikatlar, olivin grubu ve granat grubu gibi bu alt sınıfın bir parçasıdır.
Alüminosilikatlar-bkyanit, andalusit ve sillimanit, tüm Al2SiO5 – yapısal olarak bir [SiO4]4− tetrahedron ve oktahedral koordinasyonda bir Al3+ ' dan oluşur. Kalan Al3 + altı kat koordinasyon (kiyanit), beş kat (andalusit) veya dört kat (sillimanit) olabilir; belirli bir ortamda hangi mineral formları basınç ve sıcaklık koşullarına bağlıdır. Olivin yapısında, ana olivin serisi (Mg, Fe) 2SiO4, magnezyum bakımından zengin forsterit ve demir bakımından zengin fayalitten oluşur. Hem demir hem de magnezyum oksijenle oktahedraldedir. Bu yapıya sahip diğer mineral türleri, tephroite, Mn2SiO4 gibi mevcuttur. granat grubu, X'in büyük bir sekiz kat koordineli katyon olduğu ve Y'nin daha küçük bir altı kat koordineli katyon olduğu genel bir x3y2(SiO4)3 formülüne sahiptir. İki gruba bölünmüş altı ideal son granat var. Piralspit granatlarının y konumunda Al3 + vardır: pirop (Mg3Al2 (SiO4) 3), almandin (Fe3Al2 (SiO4) 3) ve spessartin(Mn3Al2 (SiO4)3). Ugrandite granatlarının X konumunda Ca2 + vardır: uvarovite (Ca3Cr2 (SiO4) 3), grossular (Ca3Al2 (SiO4) 3) ve andradite(Ca3Fe2 (SiO4)3). İki alt granat grubu olsa da, altı son üye arasında katı çözümler bulunur.
Diğer ortosilikatlar Zirkon, staurolit ve topaz içerir. Zirkon (ZrSiO4), zr4+ U6 + ile ikame edilebileceğinden jeokronolojide yararlıdır; ayrıca, çok dayanıklı yapısı nedeniyle, bir kronometre olarak sıfırlamak zordur. Staurolit, yaygın bir metamorfik orta dereceli indeks mineralidir. Sadece 1986'da tam olarak tarif edilen özellikle karmaşık bir kristal yapıya sahiptir. Turmalin ile ilişkili granitik pegmatitlerde sıklıkla bulunan Topaz (al2sio4(F, OH) 2, ortak bir taş mineralidir.
Silikatlar
Yerli elemanlar
Doğal elementler, diğer elementlere kimyasal olarak bağlanmamış olanlardır. Bu mineral grubu, doğal metalleri, yarı metalleri ve metal olmayanları ve çeşitli alaşımları ve katı çözümleri içerir. Metaller, parlak metalik parlaklık, süneklik ve dövülebilirlik ve elektriksel iletkenlik gibi ayırt edici fiziksel özellikler sağlayan metalik bağ ile bir arada tutulur. Yerli elemanlar, yapıları veya kimyasal özellikleri ile gruplara ayrılır.
Kübik yakın paketlenmiş bir yapıya sahip olan altın grubu, altın, gümüş ve bakır gibi metalleri içerir. Platin grubu, yapı olarak altın grubuna benzer. Demir-nikel Grubu, birkaç demir-nikel alaşımı türü ile karakterize edilir. İki örnek, demir göktaşlarında bulunan kamasit ve taenittir; bu türler alaşımdaki Ni miktarına göre farklılık gösterir; kamasit %5-7 nikelden daha azdır ve çeşitli doğal demirdir, oysa taenitin nikel içeriği %7-37 arasında değişmektedir. Arsenik grubu mineralleri, sadece bazı metalik özelliklere sahip olan yarı metallerden oluşur; örneğin, metallerin dövülebilirliğinden yoksundurlar. Doğal karbon, iki allotropta, grafit ve elmasta oluşur; ikincisi, mantoda çok yüksek basınçta oluşur ve bu da grafitten çok daha güçlü bir yapı sağlar.
Sülfürler
Sülfür mineralleri, bir veya daha fazla metalin veya bir kükürtlü semimetallerin kimyasal bileşikleridir; tellür, arsenik veya selenyum kükürtün yerini alabilir. Sülfitler, yüksek özgül ağırlığa sahip yumuşak, kırılgan mineraller olma eğilimindedir. Pirit gibi birçok toz sülfür, toz haline getirildiğinde sülfürlü bir kokuya sahiptir. Sülfitler hava koşullarına duyarlıdır ve birçoğu suda kolayca çözülür; bu çözünmüş mineraller daha sonra zenginleştirilmiş ikincil cevher yatakları oluşturan yeniden biriktirilebilir. Sülfitler, metal veya semimetalin kükürt oranına göre sınıflandırılır, örneğin M:S 2:1 veya 1: 1'e eşittir. birçok sülfit minerali metal cevherleri olarak ekonomik olarak önemlidir; örnekler arasında sfalerit (ZnS), bir çinko cevheri, galena (PbS), bir kurşun cevheri, cinnabar (HgS), bir cıva cevheri ve molibdenit (MoS2, bir molibden cevheri bulunur. Pirit (FeS2), en sık görülen sülfittir ve çoğu jeolojik ortamda bulunabilir. Bununla birlikte, bir demir cevheri değildir, ancak bunun yerine sülfürik asit üretmek için oksitlenebilir. sülfitler ile ilgili olarak, metalik bir elementin kükürt ve antimon, arsenik veya bizmut gibi bir semimetale bağlandığı nadir sülfosaltlardır. Sülfitler gibi, sülfosaltlar tipik olarak yumuşak, ağır ve kırılgan minerallerdir.
Oksitler
Oksit mineralleri üç kategoriye ayrılır: basit oksitler, hidroksitler ve çoklu oksitler. Basit oksitler, ana anyon ve esas olarak iyonik bağ olarak O2− ile karakterize edilir. Oksijenin katyonlara oranı ile daha da alt bölümlere ayrılabilirler. Periklaz grubu 1:1 oranına sahip minerallerden oluşur. 2:1 oranına sahip oksitler arasında cuprite (Cu2O) ve su buzu bulunur. Korundum grubu mineralleri 2: 3 oranına sahiptir ve korundum (Al2O3) ve Hematit (Fe2O3)gibi mineralleri içerir. Rutil grubu mineralleri 1:2 oranına sahiptir; eponymous türler, rutil (TiO2) titanyumun baş cevheridir; diğer örnekler arasında cassiterit (sno2; kalay cevheri) ve pirolüzit (MnO2; manganez cevheri) bulunur. Hidroksitlerde, baskın anyon hidroksil iyonudur, OH−. Boksitler baş alüminyum cevheridir ve hidroksit mineralleri diaspore, gibbsite ve bohmitin heterojen bir karışımıdır; çok yüksek oranda kimyasal ayrışma (özellikle tropikal koşullar) olan bölgelerde oluşurlar. Son olarak, çoklu oksitler oksijenli iki metalin bileşikleridir. Bu sınıftaki büyük bir grup, X2+Y3+2O4 genel formülü ile spinellerdir. Türlerin örnekleri spinel (MgAl2O4), kromit (FeCr2O4) ve manyetit (Fe3O4) içerir. İkincisi, iki oksidasyon durumunda (Fe2+Fe3+2O4), demire sahip olduğu için ortaya çıkan güçlü manyetizması ile kolayca ayırt edilebilir, bu da onu tek bir oksit yerine çoklu bir oksit yapar.
Halidler
Halojenür mineralleri, bir halojenin (flor, klor, iyot veya brom) ana anyon olduğu bileşiklerdir. Bu mineraller yumuşak, zayıf, kırılgan ve suda çözünür olma eğilimindedir. Halojenürlerin yaygın örnekleri arasında Halit (NaCl, sofra tuzu), sylvite (KCl), florit (CaF2) bulunur. Halit ve sylvite yaygın olarak evaporitler oluşturur ve kimyasal tortul kayaçlarda baskın mineraller olabilir. Cryolite, Na3AlF6, boksitlerden alüminyumun çıkarılmasında önemli bir mineraldir; Bununla birlikte, Ivittuut'taki tek önemli olay olan Grönland, granitik bir pegmatitte tükendi, sentetik kriyolit floritten yapılabilir.
Karbonatlar
Karbonat mineralleri, ana anyonik grubun karbonat, [CO3]2− olduğu minerallerdir. Karbonatlar kırılgan olma eğilimindedir, birçoğu rhombohedral bölünmeye sahiptir ve hepsi asitle reaksiyona girer. Son özellik nedeniyle, saha jeologları genellikle karbonatları karbonatlardan ayırmak için seyreltik hidroklorik asit taşırlar. Asidin en yaygın olarak polimorf kalsit ve aragonit (CaCO3)olarak bulunan karbonatlarla reaksiyonu, kireçtaşı mağaralarının oluşumunda bir anahtar olan mineralin çözünmesi ve çökelmesi ile ilgilidir, bunlar içinde sarkıt ve dikitler ve karst yer şekilleri gibi özellikler. Karbonatlar çoğunlukla deniz ortamlarında biyojenik veya kimyasal çökeller olarak oluşur. Karbonat grubu yapısal olarak merkezi bir C4+ katyonunun üç O2− anyon ile çevrelendiği bir üçgendir; bu üçgenlerin farklı düzenlemelerinden farklı mineral grupları oluşur. En yaygın karbonat minerali, tortul kireçtaşı ve metamorfik mermerin birincil bileşeni olan kalsittir. Kalsit, CaCO3, yüksek magnezyum safsızlığına sahip olabilir. Yüksek Mg koşullar altında, polimorf aragonit bunun yerine oluşacaktır; bu bağlamda deniz jeokimyası, hangi mineralin tercihli olarak oluştuğuna bağlı olarak bir aragonit veya kalsit Denizi olarak tanımlanabilir. Dolomit, CaMg(CO3)2.formülü ile bir çift karbonattır. Kireçtaşının ikincil dolomitizasyonu yaygındır, burada kalsit veya aragonit dolomite dönüştürülür; bu reaksiyon gözenek alanını arttırır (dolomitin birim hücre hacmi kalsitin %88'idir), bu da petrol ve gaz için bir rezervuar oluşturabilir. Bu iki mineral türü, isimsiz mineral gruplarının üyeleridir: kalsit Grubu, Genel formül XCO3ile karbonatları içerir ve dolomit Grubu, Genel formül XY(CO3)2. ile mineralleri oluşturur.
Sülfatlar
Sülfat minerallerinin tümü sülfat anyonunu içerir, [SO4]2−.. Yarı saydam, yumuşak ve birçoğu kırılgandır. Sülfat mineralleri genellikle buharlaşan tuzlu sulardan çökeldikleri evaporitler olarak oluştururlar. Sülfatlar ayrıca sülfitlerle ilişkili hidrotermal ven sistemlerinde, veya sülfitlerin oksidasyon ürünleri olarak da bulunabilir. Sülfatlar susuz ve sulu minerallere bölünebilir. En yaygın hidro sülfat, alçı, CaSO4⋅2H2O. bir evaporit olarak oluşur ve kalsit ve Halit gibi diğer evaporitlerle ilişkilidir; kristalleştikçe kum taneleri içeriyorsa, alçı çöl gülleri oluşturabilir. Alçı çok düşük ısı iletkenliğine sahiptir ve dehidrasyon ile bu ısıyı kaybettiği için ısıtıldığında düşük bir sıcaklığı korur; Bu nedenle, alçı sıva ve alçıpan gibi malzemelerde bir yalıtkan olarak kullanılır. Jipsin susuz eşdeğeri anhidrittir; çok kurak koşullarda doğrudan deniz suyundan oluşabilir. Barit grubu, X'in büyük bir 12 koordineli katyon olduğu genel formül XSO4 'e sahiptir. Örnekler barit (BaSO4), celestine (SrSO4),ve anglesite (PbSO4) içerir); anhidrit, daha küçük Ca2+ sadece sekiz kat koordinasyonda olduğu için barit grubunun bir parçası değildir.
Fosfatlılar
Fosfat mineralleri tetrahedral [PO4]3− birimi ile karakterize edilir, ancak yapı genelleştirilebilir ve fosfor antimon, arsenik veya vanadyum ile değiştirilir. En yaygın fosfat apatit grubudur; bu gruptaki ortak türler fluorapatit (Ca5(PO4)3F), klorapatit(Ca5(PO4)3Cl) ve hidroksilapatit (Ca5(PO4)3(OH)) dir. Bu gruptaki mineraller omurgalılardaki dişlerin ve kemiklerin ana kristal bileşenleridir. Nispeten bol miktarda monazit grubu, T'nin fosfor veya arsenik olduğu A ila 4 genel bir yapıya sahiptir ve A genellikle nadir toprak elementidir (REE). Monazite iki yönden önemlidir: birincisi, REE "bir lavabo" olarak, yeterince bu unsurlar bir cevher olmaya konsantre olabilir; ikincisi, monazite grup elemanları monazite 1998 yılında U ve Th kurşun çürüme dayalı rock tarihi için kullanılabilecek uranyum ve toryum nispeten büyük miktarda dahil edebilirsiniz.
Organik mineraller
Strunz Sınıflandırması organik mineraller için bir sınıf içerir. Bu nadir bileşikler organik karbon içerir, ancak jeolojik bir işlemle oluşturulabilir. Örneğin, whewellite, CaC2O4⋅H2O hidrotermal cevher damarlarında birikebilen bir oksalattır. Hidratlı kalsiyum oksalat, kömür dikişlerinde ve organik madde içeren diğer tortul birikintilerde bulunabilirken, hidrotermal oluşumun biyolojik aktivite ile ilişkili olduğu düşünülmemektedir.
Astrobiyoloji
Biyominerallerin dünya dışı yaşamın önemli göstergeleri olabileceği ve bu nedenle Mars gezegeninde geçmiş veya şimdiki yaşam arayışında önemli bir rol oynayabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca, genellikle biominerals ile ilişkili organik bileşenlerin (biyoignatürlerin) hem ön biyotik hem de biyotik reaksiyonlarda önemli roller oynadığına inanılmaktadır.
Mars'ta Merak ve opportunity rovers tarafından mevcut çalışmalar artık eski hayatın kanıt arıyoruz, bu antik nehir veya göl ile ilgili (plains) göl ortamları yaşanabilir olmuştur ototrof, chemotrophic ve/veya chemolithoautotrophic mikroorganizmaların yanı sıra antik su, fluvio dahil olmak üzere temel bir biyosfer dahil olacağı 24 Ocak 2014 tarihinde, NASA bildirdi. Mars gezegenindeki yaşanabilirlik, taphonomy (fosillerle ilgili) ve organik karbon kanıtı arayışı şimdi birincil bir NASA hedefidir.
Diğer bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Mineral ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.
Kaynakça
- ^ Dyar, Gunter, and Tasa (2007). Mineralogy and Optical Mineralogy. Mineralogical Society of America. pp. 2–4. ISBN 978-0-939950-81-2.
- ^ "Mercury". Mindat.org. Retrieved 3 April 2018.
- ^ "Ice 4 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". Mindat.org. Retrieved 3 April 2018.
- ^ Dyar, Gunter, and Tasa (2007). Mineralogy and Optical Mineralogy. Mineralogical Society of America. pp. 2–4. ISBN 978-0-939950-81-2.
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 13–14
- ^ Dyar, Gunter, and Tasa (2007). Mineralogy and Optical Mineralogy. Mineralogical Society of America. pp. 2–4. ISBN 978-0-939950-81-2.
- ^ Mills, J.S.; Hatert, F.; Nickel, E.H.; Ferraris, G. (2009). "The standardisation of mineral group hierarchies: application to recent nomenclature proposals". European Journal of Mineralogy. 21 (5): 1073–80. Bibcode:2009EJMin..21.1073M 17 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. doi:10.1127/0935-1221/2009/0021-1994.
- ^ IMA divisions 10 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Archived 2011-08-10 at the Wayback Machine. Ima-mineralogy.org (2011-01-12). Retrieved on 2011-10-20.
- ^ H.A., Lowenstam (1981). "Minerals formed by organisms". Science. 211 (4487): 1126–31. Bibcode:1981Sci...211.1126L. 9 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . doi:10.1126/science.7008198. JSTOR 1685216. 10 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . PMID 7008198. 8 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ a b c d Skinner, H.C.W. (2005). "Biominerals". Mineralogical Magazine. 69 (5): 621–41. Bibcode :2005MinM...69..621S. 7 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . doi:10.1180/0026461056950275.
- ^ Nickel, Ernest H. (1995). "The definition of a mineral 25 Ağustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". The Canadian Mineralogist. 33 (3): 689–90.
- ^ "Working Group on Environmental Mineralogy and Geochemistry". 8 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Commissions, working groups and committees. International Mineralogical Association. 3 August 2011. Retrieved 4 April 2018.
- ^ Takai, K. (2010). "Limits of life and the biosphere: Lessons from the detection of microorganisms in the deep sea and deep subsurface of the Earth.". In Gargaud, M.; Lopez-Garcia, P.; Martin, H. (eds.). Origins and Evolution of Life: An Astrobiological Perspective. Cambridge: Cambridge University Press. pp. 469–86. ISBN 978-1-139-49459-5.
- ^ Roussel, E.G.; Cambon Bonavita, M.; Querellou, J.; Cragg, B.A.; Prieur, D.; Parkes, R.J.; Parkes, R.J. (2008). "Extending the Sub-Sea-Floor Biosphere 10 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .". Science. 320 (5879): 1046. Bibcode:2008Sci...320.1046R 18 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. doi:10.1126/science.1154545. PMID 18497290. 9 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Pearce, D.A.; Bridge, P.D.; Hughes, K.A.; Sattler, B.; Psenner, R.; Russel, N.J. (2009). "Microorganisms in the atmosphere over Antarctica". FEMS Microbiology Ecology. 69 (2): 143–57. doi:10.1111/j.1574-6941.2009.00706.x. PMID 19527292. 8 Mayıs 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Newman, D.K.; Banfield, J.F. (2002). "Geomicrobiology: How Molecular-Scale Interactions Underpin Biogeochemical Systems". Science. 296 (5570): 1071–77. Bibcode:2002Sci...296.1071N. doi:10.1126/science.1010716. PMID 12004119.
- ^ Warren, L.A.; Kauffman, M.E. (2003). "Microbial geoengineers". Science. 299 (5609): 1027–29. doi:10.1126/science.1072076. JSTOR 3833546. PMID 12586932.
- ^ González-Muñoz, M.T.; Rodriguez-Navarro, C.; Martínez-Ruiz, F.; Arias, J.M.; Merroun, M.L.; Rodriguez-Gallego, M. (2010). "Bacterial biomineralization: new insights from Myxococcus-induced mineral precipitation". Geological Society, London, Special Publications. 336 (1): 31–50. Bibcode:2010GSLSP.336...31G. doi:10.1144/SP336.3.
- ^ Veis, A. (1990). "Biomineralization. Cell Biology and Mineral Deposition. by Kenneth Simkiss; Karl M. Wilbur On Biomineralization. by Heinz A. Lowenstam; Stephen Weiner". Science. 247 (4946): 1129–30. Bibcode:1990Sci...247.1129S. doi:10.1126/science.247.4946.1129. JSTOR 2874281. PMID 17800080.
- ^ Skinner, H.C.W. (2005). "Biominerals". Mineralogical Magazine. 69 (5): 621–41. Bibcode:2005MinM...69..621S. doi:10.1180/0026461056950275.
- ^ Official IMA list of mineral names (updated from March 2009 list) 6 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde . 2011-07-06 at the Wayback Machine. uws.edu.au
- ^ Bouligand, Y. (2006). "Liquid crystals and morphogenesis.". In Bourgine, P.; Lesne, A. (eds.). Morphogenesis: Origins of Patterns and Shape. Cambridge: Springer Verlag. pp. 49 ff. ISBN 978-3-642-13174-5.
- ^ Gabriel, C.P.; Davidson, P. (2003). "Mineral Liquid Crystals from Self-Assembly of Anisotropic Nanosystems". Topics in Current Chemistry. 226: 119–72. doi:10.1007/b10827.
- ^ K., Hefferan; J., O'Brien (2010). Earth Materials. Wiley-Blackwell. ISBN 978-1-4443-3460-9.
- ^ a b Chesterman & Lowe 2008, pp. 15–16
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 719–21
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 747–48
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 694–96
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 728–30
- ^ Dyar & Gunter 2008, p. 15
- ^ Chesterman & Lowe 2008, p. 14
- ^ Chesterman and Cole, pp. 531–32
- ^ Chesterman & Lowe 2008, pp. 14–15
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 20–22
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp 558–59
- ^ Pasero, Marco; et al. (January 2020). "The New IMA List of Minerals – A Work in Progress 12 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .– Updated: January 2020" (PDF). The New IMA List of Minerals. IMA – CNMNC (Commission on New Minerals Nomenclature and Classification). from the original on 12 January 2020. Retrieved 1 March 2020.
- ^ Harper, Douglas. "Online Etymology Dictionary". etymonline. Retrieved 28 March 2018.
- ^ Wilk, H (1986). "Systematic Classification of Minerals" (Hardcover). In Wilk, H (ed.). The Magic of Minerals. Berlin: Springer. p. 154. doi:10.1007/978-3-642-61304-3_7. ISBN 978-3-642-64783-3.
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 4–7
- ^ Sinkankas, John (1964). Mineralogy for amateurs. Princeton, N.J.: Van Nostrand. s. 237. ISBN .
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 4–7
- ^ Dyar & Gunter 2008, p. 585
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 12–17
- ^ Dyar & Gunter 2008, p. 549
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, pp. 654–55
- ^ Dyar & Gunter 2008, p. 166
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 41–43
- ^ Chesterman & Lowe 2008, p. 39
- ^ Dyar & Gunter 2008, pp. 32–39
- ^ Chesterman & Lowe 2008, p. 38
- ^ "Kiyanit" . Mindat.org . Erişim tarihi: 3 Nisan 2018 .
- ^ ab"Arşivlenmiş kopya". 13 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020.
- ^ Dyar ve Darby, s.26-28
- ^ Busbey ve ark. 2007
- ^ a b c Dyar & Gunter 2008
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 131–44
- ^ a b Busbey ve ark. 2007, s. 72
- ^ a b c d e f Dyar & Gunter 2008, s. 24
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s.24-26
- ^ a b Busbey ve ark. 2007, s. 73
- ^ a b c d Dyar & Gunter 2008, s.39-40
- ^ a b c Chesterman & Lowe 2008, s.29-30
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 30–31
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.31-33
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 30–31
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s.43-44
- ^ Mindat.org . Erişim tarihi: 3 Nisan 2018
- ^ "Galena" . Mindat.org . Erişim tarihi: 3 Nisan 2018
- ^ "Kamasit" . Webmineral.com . Erişim tarihi: 3 Nisan 2018
- ^ "Altın" . Mindat.org . Erişim tarihi: 3 Nisan 2018 .
- ^ a b c d Dyar & Gunter 2008, s.44-45
- ^ "Mineral Tanımlama Anahtarı: Radyoaktivite, Manyetizma, Asit Reaksiyonları" . Amerika Mineraloji Derneği . 2012-09-22 tarihinde kaynağından arşivlendi . Erişim tarihi: 2012-08-15 .
- ^ doi : 10.2451 / 2016PM590 .
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 641
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s. 681
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 641–43
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s. 104
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 5
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 105
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 104–17
- ^ Chesterman ve Cole, s. 502
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 578–83
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.558-88
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 588
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 589–93
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 525
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 110
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 110–13
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 602-05
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 593–95
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 537
- ^ "09.D İnosilikatlar" . Webmineral.com . Erişim tarihi: 2012-08-20 .
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s. 112
- ^ Dyar & Gunter 2008 s. 612–13
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 606–12
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 611–12
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 113–15
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 558
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.617-21
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s. 612–27
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 565–73
- ^ a b Dyar & Gunter 2008, s. 116–17
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 573
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s.574-75
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 627–34
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 644–48
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 357
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 649
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 651–54
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 654
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 383
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 400–03
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 657–60
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.666-64
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.660-63
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 425–30
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 431
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 667
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.666-69
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 453
- ^ Chesterman & Lowe 2008, s. 456–57
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 674
- ^ Dyar & Gunter 2008, s. 672–73
- ^ Dyar & Gunter 2008, s.675–80
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 9 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020.
- ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 23 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 20 Nisan 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 8 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Mineral dogal sekilde olusan homojen belirli kimyasal bilesime sahip inorganik kristallesmis kati bir maddedir Buna gore minerallerin ozellikleri soyledir dogal olarak olusur herhangi bir parcasi butununun ozelliklerini tasir belirli bir kimyasal formulu vardir kati halde olup nadiren sividir ve inorganiktir Labradorit Mineralojinin konusu dogal sekilde olusan maddeleri ihtiva ettigi icin bu bakimdan sinirlandirilmistir Teknolojinin ilerlemesiyle laboratuvarlarda sentetik olarak elde edilen kimyasal bilesikler mineral sayilmazlar Bu yapay bilesikler halindeki kati maddelere dogada tabii halde rastlanmaz Dolayisiyla da dogal sartlarda olusturulamazlar Bu tur kati maddelere adi verilebilir Yapay mineraller de tabii minerallerde oldugu gibi benzer kristal ic yapilarina sahiptir Minerallerin dogada veya deneysel olarak yapilan incelemelerde de gozlendigi gibi olusum sartlari bunlarin belirli fizikokimyasal sartlarda belirli sicaklik ve basinc altinda ve ortamin kimyasal durumu gibi olusurlar Buradan mineralojinin bir amacinin da minerallerin olusturdugu yerkabugunun kimyasal ve fiziksel yapisinin ogrenilmesi yerkabugunun tarihinin bilinmesi ve yer alti kaynaklarindan yararlanilmasi oldugunu anliyoruz Mineraller belirli bir kimyasal bilesime sahiptirler Her mineral ayri bir kimyasal formul ile ifade edilir Minerallerin kimyasal formulleri genellikle sabittir Ancak belirli sinirlar icinde belirli kaidelerle degisebilir Cok ender olarak saf elementler altin gumus bakir vs seklinde olusan mineraller yerkabugunda meydana gelen dogal fizikokimyasal olaylarin urunleridir Minerallerin bir diger ozelligi de inorganik olusudur Yerkabugunda bulunan petrol komur fosil ve recine gibi maddeler mineralojinin kapsamina girmez Minerallerin kati olmalari duzenli atomsal ic yapili olduklarini gosterir Mineral kristallerinin dis yapilari incelendiginde duzgun geometrik dis sekilli olduklari gorulur Yine ayni sekilde ic yapilarinin da duzgun oldugu gorulur Minerallerin civa gibi sivi olan tipleri de vardir Mineraller homojen yapilidir Alinan bir mineral orneginin her tarafi ayni mineralden ibaret olmalidir Ancak her mineralde az veya cok yabanci mineral varligi bulunur Yabanci madde oraninin coklugu mineralin ozelliklerini degistirir Esasta gozle gorulebilen boyutta homojen olmasi basit tanimlama icin yeterlidir TanimTemel tanim Mineralin tanimi asagidaki kriterleri icerir Dogal bir surecle olusur Antropojenik bilesenler haric tutulur Oda sicakliginda kararli ya da yari kararlidir 25 C En basit mantikla bu mineralin kati olmasi gerektigi anlamina gelir Bu istisnalarin en klasik ornekleri 39 C de kristallesen civa ve sadece 0 C de katilasan buzdur Cunku bu iki mineral 1959 dan once tanimlanmistir Bunlar Uluslararasi Mineraloji Ortakligi IMA tarafindan muaf tutulmuslardir Modern ilerlemeler mineralojiyi de iceren kapsamli sivi kristal calismalarini da icerir Kimyasal bir formul tarafindan temsil edilir Mineraller kimyasal bilesenlerdir ve bu baglamda belli ya da degisken bir formulle tanimlanabilirler Bircok mineral gruplari ve turleri kati cozumlerden olusmaktadir saf maddeler kimyasal karisma ya da pislenme sebebiyle genellikle bulunmaz Ornegin olivin formulu kati bir iki minal turu olan degisken bir formulle Mg Fe 2SiO4 tanimlanmistir Belirli bir kimyasal formulle tanimlanan magnezyum zengin forsteritik olivin ve demir zengin fayalit Duzenli atomik bir dizilistedir Bu genelde kristallesme anlamina gelir ancak kristaller ayni zamanda periodiktir Bu yuzden daha genis kriterler kullanilir Duzenli atomik dizilis cesit cesit makroskopik fiziksel ozellikler ortaya cikartir Ornegin kristal hal sertlik ve yarilma Genellikle abiojeniktir yasayan organizmalarin hareketlerinin sonucu olmayan Biojenik maddeler ozellikle UMO tarafindan haric tutulmustur Biyojenik maddeler jeolojik bir bilesen olmaksizin tamamen biyolojik sureclerle uretilen kimyasal bilesiklerdir ornegin idrar taslari bitki dokularindaki oksalat kristalleri deniz yumusakcalarinin kabuklari vb ve mineral olarak kabul edilmez Bununla birlikte bilesigin olusumunda jeolojik surecler yer aldiysa urun bir mineral olarak kabul edilebilir Ilk uc genel ozellik son ikiliden daha az tartisilmaktadir Son gelismeler Mineral siniflandirma semalari ve tanimlari mineral bilimindeki son gelismelere uymak icin evrilmektedir Son degisiklikler hem Dana hem Stunz siniflandirma semalarinda organik bir sinifin eklenmesini icermektedir Organik sinif hidrokarbonlu nadir mineral grubunu icerir IMA Yeni Mineraller Komisyonu ve Mineral Isimler 2009 da hiyerarsik bir sema kabul etmistir Yedi komisyon ve bu konuda calisan dort grup yayimlanmis isimleriyle resmi sekilde listelemek uzere kurulmustur Bu yeni kurallara gore mineral turleri kimya kristal yapisi olusumu birlikteligi genetik tarihi veya kaynagi temel alinarak farkli sekillerde gruplandirilabilirler Ornegin amacina dayanarak siniflandirma yapilabilir Ernest Nickel in 1995 biyojenik maddelerin dislanmasi evrensel olarak uygulanmamistir Ornegin Lowenstam 1981 organizmalarin bazilari biyosferde inorganik olarak olusturulamayan cesitli bir mineral dizisi olusturabildigini belirtti ayrim bir siniflandirma meselesidir ve minerallerin bilesenleri ile daha az ilgilidir Skinner 2005 tum katilari potansiyel mineraller olarak gorur ve mineral kralliginda organizmalarin metabolik aktiviteleri tarafindan yaratilan biyomateryalleri icerir Skinner bir mineral olarak biyojeokimyasal sureclerle olusan amorf veya kristalli element veya bilesigi bir mineral olarak siniflandirmak icin onceki mineral tanimini genisletti Yuksek cozunurluklu genetik ve X isini absorpsiyon spektroskopisi son gelismeler nikel 1995 biyojenik mineral dislama eskimis ve Skinner 2005 biyojenik mineral dahil bir zorunluluk yapabilir mikroorganizmalar ve mineraller arasindaki biyojeokimyasal iliskiler uzerinde bilgi saglamaktadir ornegin IMA tarafindan gorevlendirilen cevresel mineraloji ve Jeokimya Calisma Grubu hidrosfer atmosfer ve biyosferdeki minerallerle ilgilenir grubun kapsami mineral olusturan mikroorganizmalari icerir deniz tabaninin en az 1600 metre altinda ve stratosfere 70 kilometre muhtemelen mezosfere giren derinliklerine kadar dunyayi kapsayan neredeyse her kaya toprak ve parcacik yuzeyinde var olan biyojeokimyasal donguler milyarlarca yildir minerallerin olusumuna katkida bulunmustur Mikroorganizmalar metalleri cozeltiden cokeltebilir ve cevher yataklarinin olusumuna katkida bulunur Ayrica minerallerin cozunmesini katalize edebilirler UMO nun listelemesinden once 60 in ustunde biomineral kesfedilmis isimlendirilmis ve yayimlanmisti Bu mineraller Skinner in tanimina gore duzgun mineraller olarak tanimlanmistir Bu biomineraller UMO nun resmi mineral listesinde gecmemektedir ancak bu mineral temsilcilerin bircogu Dana nin siniflandirma semasinda 78 mineral sinifi arasinda paylastirilmistir Diger nadir bir mineral sinifi oncelikle biolojik kokenli hem sivi hem kristal ozelliklere sahip sivi kristal mineralleri da icermektedir Bugune kadar 80 000 in uzerinde sivi kristal bileseni tanimlanmistir Skinner in mineral tanimi minerallerin kristal halde ya da amorf sekilde olmasini goz onune alarak incelenmesi uzerinedir Sivi kristaller amorf sekilde olanlara dahildir Biomineraller ve sivi mineraller en yayin mineral hali olmasa bile duzgun mineralin olusumundaki limiti tanimlamamizda bize yardimci olur Nickel in resmi tanimi bir seyin mineral olarak tanimlanmasini kristalligine bagli oldugunu ozellikle belirtmistir Kayalar cevherler mucevherler Sist platy minerallerinin bollugu ile karakterize edilen metamorfik bir kayadir Bu ornekte Kaya 3 cm 1 2 inc kadar buyuk belirgin sillimanit porfiroblastlara sahiptir Mineraller kayalara esdeger degildir Tas birden fazla mineralin ya da mineraloidin butunudur Kirectasi veya kuvarsit gibi bazi kayaclar oncelikle kirectasi durumunda mineral kalsit veya aragonit ve ikinci durumda kuvarstan olusur Diger kayalar temel minerallerin goreceli bolluklari ile tanimlanabilir granit kuvars alkali feldispat ve plajiyoklaz feldispat oranlari ile tanimlanir Diger bazi taslar ise olusturan minerallerden cogunlukta olan ile tanimlanir Mesela granit kuvarslar alkali feldispat ve plajiyoklaslarin birlesiminden olusur Taslar ayni zamanda butunuyle mineral olmayan malzemelerden olusabilir ornegin komur genel olarak organik kokenli karbonun olusturdugu bir tortuldur Taslarda bazi mineral gruplari ve turleri digerlerinden daha coktur bunlara tas olusturan mineraller adi verilir Bunun en onemli ornekleri kuvarslar feldispatlar piroksenler amfiboleler kalsitler ve mikalardir Kalsitler harici butun bu mineraller silikattir Toplamda 150 mineral bollugu ya da toplanmasi baglaminda estetik degeri gozetilmeden onemli kabul edilir Ticari olarak degerli kabul edilen mineraller endustriyel kabul edilir Ornegin muskovit ve beyaz mika pencerelerde dolgu ve yalitkan maddesi olarak kullanilabilir Cevherler belirli bir elementin tipik olarak metalin yuksek konsantrasyonuna sahip minerallerdir Ornekleri cinnabar HgS civa cevheri sfalerit ZnS cinko cevheri veya kalay cevheri olan kasiterittir SnO2 Degerli taslar sus degeri olan minerallerdir ve guzelligi dayanikliligi ve nadirlikleri degersiz taslardan ayrilirlar En yaygin degerli taslarin yaklasik 35 ini olusturan mucevher mineralleri olarak nitelendirilen yaklasik 20 mineral turu vardir Mucevher mineralleri genellikle birkac cesitte bulunur ve bu nedenle bir mineral birkac farkli degerli tasi olusturabilir ornegin yakut ve safir hem korendon hem de Al2O3 tur Isimlendirme ve siniflandirma Mineraller artan genellik sirasina gore cesitlilige ture seriye ve gruba gore siniflandirilir Temel tanim seviyesi her biri digerlerinden benzersiz kimyasal ve fiziksel ozelliklerle ayirt edilen mineral turleridir Ornegin kuvars SiO2formulu ile ve onu ayni kimyasal formulle polimorflar olarak adlandirilir diger minerallerden ayiran ozel bir kristal yapisi ile tanimlanir Iki mineral turu arasinda bir bilesim araligi oldugunda bir mineral serisi tanimlanir Ornegin biyotit serisi uc elemanlarin degisken miktarlari filogopit siderofilite annite ve dogutonit ile temsil edilir Buna karsilik mineral grubu kristal yapiyi paylasan bazi ortak kimyasal ozellikleri olan bir mineral turu grubudur Piroksen grubu genel olarak XY Si Al 2O6 formulludur ki burada X ve Y her ikisi de katyondur ve X genelde Y den buyuktur piroksenler ortorombik veya monoklinik kristal sistemlerinde kristallesen tek zincirli silikatlardir Bir baska mineral cesidi ise renk veya kristal yapisi gibi bazi fiziksel ozelliklere gore farklilik gosteren belirli mineral turudur Ornegin mor kuvars ametis bunlarin bir cesitidir Dana ve Strunz iki ortak siniflandirmasi mineraller icin kullanilir her ikisi de ozellikle onemli kimyasal gruplar ve yapi bakimindan bir bilesime dayanir 1837 yilinda zamaninin onde gelen jeologu James Dwight Dana ilk olarak Mineraloji Sistemini yayinlamis olup 1997 itibariyla bu sistem sekizinci baskisini yapmistir Dana siniflandirmasi mineral turune dort bolumlu bir sayi atar Sinif numarasi onemli kompozisyon gruplarina dayanir tip katyonlarin mineral icindeki anyonlara oranini verir ve son iki sayi mineralleri belirli bir tip veya siniftaki yapisal benzerlige gore gruplandirir Alman mineralog Karl Hugo Strunz icin daha az kullanilan Strunz Siniflandirmasi Dana sistemine dayanir ancak kimyasal baglarin dagilimi ile ilgili olarak hem kimyasal hem de yapisal kriterleri birlestirir Ocak 2020 itibariyla 5 562 mineral turu IMA tarafindan onaylanmistir En yaygin olarak bir kisinin adini alir ardindan kesif yeri gelir kimyasal bilesime veya fiziksel ozelliklere dayanan isimler mineral adi etimolojilerinin diger iki ana grubudur Turler kelimesi Latince turlerden farkli bir gorunume veya gorunume sahip belirli bir tur tur veya tur Systema Naturae deki Carl Linnaeus un siniflandirma semasindan kaynaklanir linnaeus dogal dunyayi uc kralliga bitkiler hayvanlar ve mineraller ayirdi ve her birini ayni hiyerarsili olarak siniflandirdi Azalan duzende bunlar filum sinif duzen familya kabile cins ve turlerdi Madde yapisiHubnerite wolframite serisinin manganez acisindan zengin son uyesi arka planda kucuk kuvars ile Minerallerin bolluk ve cesitliligi dogrudan kimyalari tarafindan kontrol edilir ki bu da yeryuzundeki element bolluguna baglidir Gozlenen minerallerin cogunlugu yerkabugundan elde edilir Sekiz element kabuktaki bollugu nedeniyle minerallerin temel bilesenlerinin cogunu olusturur Kabuk agirliginin 98 inden fazlasini olusturan bu sekiz element azalan bolluk sirasiyla sunlardir oksijen silikon aluminyum demir magnezyum kalsiyum sodyum ve potasyum Oksijen ve silikon en onemli iki maddedir oksijen kabugun agirliginin 47 sini silikon ise 28 ini olusturur Olusan mineraller ana govdenin kutle kimyasinin dayattigi sinirlar dahilinde olusum sicakligi ve basincinda en kararli olanlardir Ornegin demir ve magnezyum acisindan zengin bir magma olivin ve piroksenler gibi mafik mineraller aksine daha silika acisindan zengin bir magma feldispatlar ve kuvars gibi daha fazla Si02 iceren mineraller olusturmak icin kristallesir Kirectasi kalsit veya aragonitte her ikisi de CaCO3 kaya kalsiyum ve karbonat acisindan zengin oldugu icin olusturur Bir mineral kimyasi toplu mineraller disinda verilen bir mineral toplu kimyasi benzer olmayan bir kaya buldu olmayacak bir sonucudur Ornegin kiyanit Al 2 SiO 5 aluminyum acisindan zengin seylerin metamorfizminden formlar muhtemelen kuvarsit gibi aluminyum acisindan fakir kayalarda meydana gelmez Kimyasal bilesim kati cozelti serisinin son uye turleri arasinda degisebilir Ornegin plajiyoklaz feldispatlar sodyum bakimindan zengin son uye albitten NaAlSi3O8 kalsiyum bakimindan zengin anortite CaAl2Si2O8 aralarinda dort taninmis ara cesidi olan sodyumdan kalsiyum acisindan zengin oligoklaz andesin labradorit ve bytownite serinin diger ornekleri arasinda magnezyum bakimindan zengin forsterit ve demir bakimindan zengin fayalit olivin serisi ve manganez bakimindan zengin hubnerit ve demir bakimindan zengin ferberit wolframit serisi bulunur Koordinasyon polyhedra bir katyonun bir anyonla nasil cevrildiginin geometrik temsilleridir Mineralojide koordinasyon polyhedra genellikle kabuktaki bollugu nedeniyle oksijen acisindan dusunulur Silikat minerallerinin ana birimi dort O2 cevrelenmis bir Si4 olan silika tetrahedrondur Silikatin koordinasyonunu tanimlamanin alternatif bir yolu bir sayidir silika tetrahedron durumunda silikonun 4 luk bir koordinasyon sayisina sahip oldugu soylenir Cesitli katyonlar belirli bir olasi koordinasyon sayilarina sahiptir silikon icin bilesigin silikonun oksijen ile alti kat oktahedral koordinasyonda oldugu sekilde sikistirildigi cok yuksek basincli mineraller haric hemen hemen her zaman 4 tur Daha buyuk katyonlar oksijene kiyasla goreceli boyuttaki artis nedeniyle daha buyuk bir koordinasyon sayilarina sahiptir daha agir atomlarin son orbitalalt kabugu da farklidir Koordinasyon sayilarindaki degisiklikler fiziksel ve mineralojik farkliliklara yol acar ornegin mantoda oldugu gibi yuksek basincta bircok mineral ozellikle olivin ve granat gibi silikatlar silikonun oktahedral koordinasyonda oldugu bir perovskit yapisina donusecektir Diger ornekler Al3 nin koordinasyon sayisina gore farklilik gosteren aluminosilikatlar kiyanit andalusit ve sillimanittir polimorflar cunku Al2SiO5 formulunu paylasirlar bu mineraller basinc ve sicaklik degisimlerine tepki olarak birbirlerinden gecis yaparlar Silikat malzemeler soz konusu oldugunda Si4 un Al3 ile ikamesi yukleri dengeleme ihtiyaci nedeniyle cesitli minerallere izin verir Sicaklik ve basinc ve bilesimdeki degisiklikler kaya orneginin mineralojisini degistirir Bilesimdeki degisiklikler hava kosullari veya metasomatizma hidrotermal alterasyon gibi islemlerden kaynaklanabilir Ana kaya farkli fiziksel rejimlere dogru tektonik veya magmatik hareket gecirdiginde sicaklik ve basinctaki degisiklikler olusur Termodinamik degisiklikler kosullar mineral topluluklarinin yeni mineraller uretmek icin birbirleriyle reaksiyona girmesini elverisli kilar bu nedenle iki kayanin benzer bir mineralojiye sahip olmadan ayni veya cok benzer bir toplu kaya kimyasina sahip olmasi mumkundur Bu mineralojik degisim sureci kaya dongusu ile ilgilidir Mineral reaksiyon dizi ornegi asagidaki gibidir Ortoklaz feldispat KAlSi 3 O 8 plutonik bir magmatik kayac olan granitte yaygin olarak bulunan bir mineraldir Hava sartlarina maruz kaliyorsunuz bir tortul mineral ve silisik asit olan kaolinit Al 2 Si 2 O 5 OH 4 olusturmak icin reaksiyona girer 2 KAlSi3O8 5 H2O 2 H Al2Si2O5 OH 4 4 H2SiO3 2 K Dusuk dereceli metamorfik kosullar altinda kaolinit pirofilit Al 2 Si 4 O 10 OH 2 olusturmak icin kuvars ile reaksiyona girer Al2Si2O5 OH 4 SiO2 Al2Si4O10 OH 2 H2O Metamorfik derece arttikca pirofilit kiyanit ve kuvars olusturmak icin reaksiyona girer Al2Si4O10 OH 2 Al2SiO5 3 SiO2 H2O Alternatif olarak bir mineral reaksiyon yapmadan sicaklik ve basinctaki degisikliklerin bir sonucu olarak kristal yapisini degistirebilir Ornegin kuvars yuksek sicakliklarda tridimit ve kristobalit ve yuksek basinclarda koesit gibi cesitli Si02 polimorflarina donusur 56 Fiziksel ozelliklerMinerallerin siniflandirilmasi basitten zora kadar degisir Bir mineral birkac fiziksel ozellik ile tanimlanabilir bazilari esit konum olmadan tam tanimlama icin yeterlidir Diger durumlarda mineraller sadece daha karmasik optik kimyasal veya X isini kirinim analizi ile siniflandirilabilir bununla birlikte bu yontemler maliyetli ve zaman alici olabilir Siniflandirma icin uygulanan fiziksel ozellikler arasinda kristal yapi ve aliskanlik sertlik parlaklik seffaflik renk cizgi yarilma ve kirik ve ozgul agirlik yer alir Diger daha az genel testler arasinda fluoresans fosforesans manyetizma radyoaktivite mukavemet sekil veya formun mekanik kaynakli degisikliklerine tepki piezoelektriklik ve seyreltik asitlere reaktivite bulunmaktadir Kristal yapisi Ana maddeler Kristal sistemi ve kristal aliskanligi Ayrica bakiniz Kristal eslestirme Topaz karakteristik ortorombik uzun kristal sekillidir Kristal yapi mineralin ic yapisindaki atomlarin duzenli geometrik mekansal duzenlemesinden kaynaklanir Bu kristal yapi genellikle kristalin aldigi geometrik formda ifade edilen duzenli ic atomik veya iyonik duzenlemeye dayanir Mineral taneleri gorulemeyecek kadar kucuk veya duzensiz sekilli olsa bile alttaki kristal yapi her zaman periyodiktir ve X isini kirinimi ile belirlenebilir Mineraller genelde simetri icerikleriyle tanimlanir Kristaller simetrileriyle farklilik gosteren 32 nokta grubu ile sinirlidir Bu gruplar sirayla daha genis kategoriler halinde siniflandirilir bunlardan en genis olani alti kristal ailedir Bu aileler uc kristalografik eksenin goreceli uzunluklari ve aralarindaki acilar ile tanimlanabilir bu iliskiler daha dar nokta gruplarini tanimlayan simetri islemlerine karsilik gelir Bunlar asagida ozetlenmistir A b ve C eksenleri temsil eder ve a b g ilgili kristalografik eksenin karsisindaki aciyi temsil eder ornegin a a ekseninin karsisindaki acidir yani B ve c eksenleri arasindaki aci Kristal Ailesi Uzunluklari acilar Ortak orneklerIzometrik a b c a b g 90 Garnet halit piritDortgen a b c a b g 90 Rutil zirkon andalusitOrtorombik a b c a b g 90 Olivin aragonit ortopiroksenlerAltigen a b c a b 90 g 120 Kuvars kalsit turmalinMonoklinik a b c a g 90 b 90 Klinopiroksenler ortoklaz alcitasiTrisik a b c a b g 90 Anorthit albit siyanit Altigen kristal ailesi de iki kristal sisteme ayrilir uc kat simetri eksenine sahip olan ucgen ve alti kat simetri eksenine sahip olan altigen Mineral kimyasal ve kristal yapisi birlikte tanimlanir 32 nokta grubuna kisitlama getirildiginde farkli kimyanin mineralleri ayni kristal yapiya sahip olabilir Ornegin halit NaCl galena PbS ve periklazin MgO hepsi farkli bilesen elemanlari arasinda benzer bir stokiyometriye sahip olduklari icin hekzaoktahedral nokta grubuna izometrik aile aittir Aksine polimorflar kimyasal bir formulu paylasan ancak farkli bir yapiya sahip olan mineral gruplandirmasidir Ornegin her iki demir sulfur olan pirit ve markazit FeS2 formulune sahiptir ancak birincisi izometrikken ikincisi ortorombiktir Bu polimorfizm genel AX2 formulu ile diger sulfidlere uzanir bu iki grup topluca pirit ve markazit gruplari olarak bilinir Polimorfizm saf simetri iceriginin otesine uzanabilir Aluminosilikatlar Al2SiO5 kimyasal formulunu paylasan uc mineral grubudur kiyanit andalusit ve sillimanit Kiyanit trisinikken endulit ve sillimanit hem ortorombiktir hem de dipiramidal grup grubuna aittir Bu farkliliklar aluminyumun kristal yapi icinde nasil koordine edildigine bagli olarak ortaya cikar Tum minerallerde bir aluminyum iyonu daima oksijenle alti kat koordinasyondadir Silikon genel bir kural olarak tum minerallerde dort kat koordinasyondadir bir istisna stishovite SiO2 rutil yapiya sahip ultra yuksek basincli bir kuvars polimorfu gibi bir durumdur 60 Kiyanitte ikinci aluminyum alti kat koordinasyondadir kimyasal formulu kristal yapisini yansitmak icin Al 6 Al 6 SiO5 olarak ifade edilebilir Endulit bes kat koordinasyonda ikinci aluminyuma sahiptir Al 6 Al 5 SiO5 ve sillimanit buna dort kat koordinasyonda Al 6 Al 4 SiO5 sahiptir Kristal yapi ve kimyadaki farkliliklar mineralin diger fiziksel ozelliklerini buyuk olcude etkiler Elmas ve grafit karbon allotroplari cok farkli ozelliklere sahiptir elmas en sert dogal maddedir adamantin parlakligina sahiptir ve izometrik kristal ailesine aittir oysa grafit cok yumusaktir yagli bir parlakliga sahiptir ve altigen ailede kristallesir Bu fark baglanma farkliliklarindan kaynaklanmaktadir Elmasta karbonlar sp3 hibrit orbitallerdedir yani her bir karbonun dort yuzlu kombine bir tetrahedral tarzda kovalent olarak baglandigi bir cerceve olustururlar Ote yandan grafit sp2 hibrit orbitallerindeki karbon tabakalarindan olusur burada her karbon sadece uc tanesine kovalent olarak baglanir Bu tabakalar cok daha zayif van der Waals kuvvetleri tarafindan bir arada tutulur ve bu tutarsizlik buyuk makroskopik farkliliklara neden olur Spinel olarak goruldugu gibi temas ikizleri Eslestirme tek bir mineral turunun iki veya daha fazla kristalinin birlesimidir Eslestirmenin geometrisi mineralin simetrisi ile kontrol edilir Sonucta temas ikizleri agsi ikizler genlesmis ikizler penetrasyon ikizleri siklik ikizler ve polisentetik ikizler dahil olmak uzere cesitli ikizler vardir Temas veya basit Ikizler bir duzlemde birlestirilen iki kristalden olusur bu tur eslestirme spinel de yaygindir Agli Ikizler ortak rutil icinde orgu benzeyen kristaller birbirine vardir Genikule edilmis Ikizler ikizin baslamasindan kaynaklanan ortada bir donuse sahiptir Penetrasyon ikizleri birbirine donusen Iki tek kristalden olusur bu eslestirme ornekleri capraz sekilli staurolit icerir Ikizler ve Carlsbad ortoklazda eslestirme Dongusel ikizlere donme ekseni etrafinda tekrarlanan eslestirme neden olur Bu tur eslestirme uc dort bes alti veya sekiz kat eksen etrafinda gerceklesir ve karsilik gelen desenlere threelings fourlings fivelings sixlings ve eightlings denir Altili aragonit yaygindir Polisentetik Ikizler tekrarlayan ikizlerin varligi yoluyla dongusel ikizlere benzer bununla birlikte donme ekseni etrafinda meydana gelmek yerine polisentetik eslestirme genellikle mikroskobik olcekte paralel duzlemler boyunca gerceklesir Kristal aliskanligi kristalin genel seklini ifade eder Bu ozelligi tanimlamak icin cesitli terimler kullanilir Yaygin yapilar arasinda natrolit kanatli dendritik dogal bakirda cok olan agac deseni gibi igne benzeri kristalleri tanimlayan asikuler granat prizmatik bir yonde uzamis ve sekanstan farklidir Birincisinin platili olma aliskanligi buna karsilik ikincisinin tanimlanmis uzamasi vardir Kristal form ile ilgili olarak kristal yuzlerin kalitesi ozellikle bir petrografik mikroskopla bazi minerallerin teshisidir Euhedral kristaller tanimlanmis bir dis sekle sahipken anhedral kristaller yoktur bu ara bicimlere subkedral denir Sertlik Ana madde Mohs mineral sertlik skalasi Bir mineralin sertligi cizilmeye daha fazla ne kadar dayanabilecegini tanimlar Bu fiziksel ozellik mineralin kimyasal bilesimi ve kristal yapisi ile kontrol edilir Elmas en sert dogal malzemedir ve 10 Mohs sertligine sahiptir Bu mineralin sertligi yapisinin bir fonksiyonu olan tum taraflar icin mutlaka sabit degildir kristalografik zayiflik bazi yonleri digerlerinden daha yumusak hale getirir En yaygin olcum olcegi ordinal Mohs sertlik olcegidir On gostergeyle tanimlanan daha yuksek bir endeksli mineral altindakileri cizer Olcek talk fillosilikat elmas en zor dogal malzeme olan karbon polimorfu arasinda degisir Olcek asagidadir Mohs sertligi Mineral Kimyasal formul1 Talk Mg3Si4O10 OH 22 Jips CaSO4 2H2O3 Kalsit CaCO34 Fluorit CaF25 Apatit Ca5 PO4 3 OH Cl F 6 KAlSi3O87 Kuvars SiO28 Topaz Al2SiO4 OH F 29 Korendon Al2O310 Elmas CParlaklik ve seffaflik Piritin metalik parlakligi vardir Parlaklik isigin kalitesi ve yogunlugu bakimindan mineral yuzeyinden nasil yansidigini gosterir Metalik ve metalik olmayan kategorilere ayrilan bu ozelligi tanimlamak icin kullanilan cok sayida nitel terim vardir Metalik ve altmetalik mineraller metal gibi yuksek yansitma ozelligine sahiptir bu parlakliga sahip minerallerin ornekleri galena ve pirittir Metalik olmayan parlak mineraller sunlardir elmas gibi adamantin silikat minerallerinde cok yaygin olan camsi parlak vitreus Talk ve apofilit gibi inci granat grubunun uyeleri gibi recineli asbestiform krizotil gibi lifli minerallerde yaygin olan ipeksidir Bir mineralin diyafanligi isigin icinden gecme yetenegini tanimlar Seffaf mineraller icinden gecen isigin yogunlugunu azaltmaz Seffaf bir mineral ornegi muskovittir potasyum mika bazi cesitler pencereler icin yeterince aciktir Yari saydam mineraller bir miktar isigin gecmesine izin verir ancak seffaf olanlardan daha azdir Jadeit ve nefrit yesimin mineral formlari bu ozellige sahip minerallerin ornekleridir Isigin gecmesine izin vermeyen minerallere opak denir Bir mineralin diyafanligi numunenin kalinligina baglidir Bir mineral yeterince ince oldugunda ornegin petrografi icin ince bir kesitte bu ozellik bir el orneginde gorulmese bile seffaf hale gelebilir Buna karsilik Hematit veya pirit gibi bazi mineraller ince kesitte bile opaktir Renk ve Cizgi Renk genellikle minerallerin tani ozelligi degildir Gosterilen yesil uvarovit solda ve kirmizi pembe grossular sagda iki granattir Teshis ozellikleri dodecahedral kristaller recineli parlaklik ve 7 civarinda sertlik icerir Renk bir mineralin en belirgin ozelligi olup ancak genellikle tani koymaz Elektronlarla etkilesime giren elektromanyetik radyasyondan kaynaklanir Mineraller icin gecerli olmayan akkor durum haric Iki genis element sinifi idiokromatik ve allochromatic bir mineralin rengine katkilari ile tanimlanir Idiokromatik elementler bir mineralin bilesimi icin gereklidir bir mineralin rengine katkilari tanisal Bu tur minerallerin ornekleri malakit yesil ve azurittir mavi Buna karsilik minerallerdeki allokromatik elementler safsizliklar olarak eser miktarlarda bulunur Boyle bir mineralin bir ornegi mineral korundumun yakut ve Safir cesitleri olacaktir Psodokromatik minerallerin renkleri isik dalgalarinin mudahalesinin sonucudur Ornekler labradorit ve borniti icerir Basit vucut rengine ek olarak mineraller renklerin oynanmasi asterizm chatoyancy yanardonerlik kararma ve pleokroizm gibi cesitli ayirt edici optik ozelliklere sahip olabilir Bu ozelliklerin bazilari renk degiskenligi icerir Opal de oldugu gibi renk oyunu acildiginda farkli renkleri yansitan ornekle sonuclanir pleokroizm ise isik farkli bir yonde bir mineralden gecerken renk degisimini aciklar Yanardonerlik isigin kristal yuzeyinde bir kaplamayi bolunme duzlemlerini veya kimyada kucuk gecisleri olan katmanlari dagittigi bir cesit renk oyunudur buna karsilik opal deki renklerin oyunu fiziksel yapisi icindeki sirali mikroskobik silika kurelerinden isigin kirilmasi nedeniyle olusur Chatoyancy kedi gozu numunenin dondurulmesiyle gozlenen dalgali renk bantlamasidir asterizm cesitli chatoyancy mineral tahil uzerinde bir yildizin gorunumunu verir Ikinci ozellik ozellikle mucevher kalitesinde korundumda yaygindir Bir mineral cizgi ya da vucut rengi ile ayni olmayabilir toz halinde bir mineral rengini ifade eder Bu ozelligi test etmenin en yaygin yolu porselenden yapilmis ve beyaz veya siyah renkli bir cizgi plakasi ile yapilir Mineralin cizgisi eser elementlerden bagimsizdir Veya herhangi bir ayrisma yuzeyi Bu ozelligin ortak bir ornegi el orneginde siyah gumus veya kirmizi renkli ancak kiraz kirmizisi ila kirmizimsi kahverengi bir cizgi olan Hematit ile gosterilmistir Streak vucut rengi allochromatic elementler tarafindan olusturulan metalik olmayan minerallerin aksine metalik mineraller icin daha belirgindir Cizgi testi mineralin sertligi ile sinirlidir cunku bunun yerine 7 tozdan daha sert olan cizgi plakasi Bolunme ayrilik kirilma ve azim Biyotitte siyah goruldugu gibi mukemmel bazal bolunme ve matriste gorulen iyi bolunme pembe ortoklaz Tanim olarak mineraller karakteristik bir atomik duzenlemeye sahiptir Bu kristal yapidaki zayiflik zayiflik duzlemlerine neden olur ve bu duzlemler boyunca bir mineralin kirilmasi bolunme olarak adlandirilir Bolunme kalitesi mineralin ne kadar temiz ve kolay kirildigina bagli olarak tanimlanabilir ortak tanimlayicilar azalan kalite sirasina gore mukemmel iyi farkli ve zayif dir Ozellikle seffaf minerallerde veya ince kesitte bolunme yandan bakildiginda duzlemsel yuzeyleri isaretleyen bir dizi paralel cizgi olarak gorulebilir Bolunme mineraller arasinda genel bir ozellik degildir ornegin yogun olarak birbirine bagli silika tetrahedradan olusan kuvars parcalanmasina izin verecek kristalografik zayifliga sahip degildir Buna karsilik mukemmel bazal bolunmeli mika cok zayif sekilde bir arada tutulan silika tetrahedra tabakalarindan olusur Bolunme kristalografinin bir fonksiyonu oldugundan cesitli bolunme turleri vardir Bolunme tipik olarak bir iki uc dort veya alti yonde gerceklesir Bir yonde bazal bolunme mikalarin ayirt edici bir ozelligidir Iki yonlu bolunme prizmatik olarak tanimlanir ve amfiboller ve piroksenler gibi minerallerde olusur Galena veya Halit gibi mineraller 90 de uc yonde kubik veya izometrik bolunmeye sahiptir uc bolunme yonu mevcut oldugunda ancak kalsit veya rhodochrosite gibi 90 de degil rhombohedral bolunme olarak adlandirilir Oktahedral bolunme dort yon florit ve elmasta bulunur ve sfalerit alti yonlu dodekahedral bolunmeye sahiptir Bircok bolunmeye sahip mineraller tum yonlerde esit derecede iyi kirilmayabilir ornegin kalsit uc yonde iyi bolunmeye sahiptir ancak alci bir yonde mukemmel bolunmeye ve diger iki yonde zayif bolunmeye sahiptir Bolunme duzlemleri arasindaki acilar mineraller arasinda degisir Ornegin amfiboller cift zincirli silikatlar ve piroksenler tek zincirli silikatlar oldugundan bolunme duzlemleri arasindaki aci farklidir Piroksenler yaklasik 90 de iki yonde bolunurken amfiboller yaklasik 120 ve 60 ile ayrilmis iki yonde belirgin bir sekilde bolunurler Bolunme acilari bir iletkene benzer bir temas gonyometresi ile olculebilir Bazen yanlis bolunme olarak adlandirilan ayrilma gorunuste bolunmeye benzer ancak bunun yerine sistematik zayifligin aksine mineraldeki yapisal kusurlar tarafindan uretilir Ayirma mineralin kristalinden kristaline degisir oysa atomik yapi bu ozellige izin verirse belirli bir mineralin tum kristalleri parcalanir Genelde ayrilma kristale uygulanan streslerden kaynaklanir Gerilme kaynaklari arasinda deformasyon ornegin basinc artisi ekssolusyon veya eslestirme bulunur Genellikle ayrilik gosteren mineraller arasinda piroksenler Hematit manyetit ve korundum bulunur Bir mineral bolunme duzlemine karsilik gelmez bir yonde kirildiginda kirilmis olarak adlandirilir Birkac duzensiz kirik turu vardir Klasik ornek kuvars gibi konkoidal kiriktir puruzsuz kavisli cizgilerle isaretlenmis yuvarlak yuzeyler olusturulur Bu tip kirik sadece cok homojen minerallerde olusur Diger kirik turleri lifli kiymik ve hackly dir Ikincisi kaba puruzlu bir yuzey boyunca bir kopmayi tanimlar bu ozelligin bir ornegi dogal bakirda bulunur Mukavemet hem bolunme hem de kirilma ile ilgilidir Kirilma ve bolunme mineral kirildiginda olusan yuzeyleri tanimlarken mukavemet mineralin bu kirilmaya ne kadar direncli oldugunu aciklar Mineraller kirilgan sunek dovulebilir sekstil esnek veya elastik olarak tanimlanabilir Ozgul Agirlik Galena yuksek ozgul agirliga sahip bir mineraldir Ozgul Agirlik bir mineralin yogunlugunu sayisal olarak tanimlar Yogunlugun boyutlari kutle birimlerle hacme bolunur kg m3 veya g cm3 Ozgul Agirlik bir mineral numunesinin ne kadar suyun yer degistirdigini olcer Numunenin kutlesinin bolumu ve havadaki numunenin agirligi ile Sudaki karsilik gelen agirligi arasindaki fark olarak tanimlanan Ozgul Agirlik birimsiz bir orandir Cogu mineral arasinda bu ozellik teshis degildir Kaya olusturan mineraller tipik olarak silikatlar veya bazen karbonatlar 2 5 3 5 ozgul agirligina sahiptir Yuksek Ozgul Agirlik bir mineralin teshis ozelligidir Kimyada bir varyasyon ve sonuc olarak mineral sinifi ozgul agirliktaki bir degisiklikle iliskilidir Daha yaygin mineraller arasinda oksitler ve sulfitler daha yuksek atomik kutleye sahip elementleri icerdikleri icin daha yuksek bir ozgul agirliga sahip olma egilimindedir Bir genelleme metalik veya adamantin parlakligina sahip minerallerin metalik olmayan bir parlakliga sahip olanlardan daha yuksek ozgul agirliga sahip olma egiliminde olmasidir Ornegin Hematit Fe2O3 5 26 ozgul agirligina sahipken Galena PbS sirasiyla yuksek demir ve kursun iceriginin bir sonucu olan 7 2 7 6 ozgul agirligina sahiptir Yerli metallerde cok yuksek bir Ozgul Agirlik cok belirgin hale gelir demir goktaslarinda yaygin olan bir demir nikel alasimi olan kamasit 7 9 ozgul agirligina sahiptir ve altin 15 ile 19 3 arasinda gozlenen bir ozgul agirliga sahiptir Diger ozellikler Karnotit sari radyoaktif uranyum tasiyan bir mineraldir Mineralleri teshis etmek icin diger ozellikler kullanilabilir Bunlar daha az geneldir ve belirli minerallere uygulanir Seyreltik asit genellikle 10 HCl bir mineral uzerine birakarak karbonatlari diger mineral siniflarindan ayirmaya yardimci olur Asit karbonat CO3 2 grubu ile reaksiyona girer bu da etkilenen bolgenin efervesce olmasina neden olur ve karbondioksit gazi verir Bu test minerali orijinal kristal formunda veya toz halinde test etmek icin daha da genisletilebilir Bu testin bir ornegi kalsiti dolomitten ozellikle kayalarin icinde sirasiyla kirectasi ve dolomit ayirt ederken yapilir Kalsit hemen asit icinde effervesces asit ise toz Dolomite genellikle bir kayadaki cizilmis bir yuzeye effervesce icin uygulanmalidir zeolit mineralleri asit icinde efervesce olmaz bunun yerine 5 10 dakika sonra buzlu hale gelir ve bir gun boyunca asit icinde birakilirsa cozulur veya bir silika jel haline gelir Test edildiginde manyetizma minerallerin cok goze carpan bir ozelligidir Yaygin mineraller arasinda manyetit bu ozelligi guclu bir sekilde sergiler ve manyetizma da pirotit ve ilmenitte guclu olmasa da mevcuttur bazi mineraller elektriksel ozellikler sergiler ornegin kuvars piezoelektriktir ancak elektriksel ozellikler eksik veriler ve dogal varyasyon nedeniyle mineraller icin tani kriterleri olarak nadiren kullanilir Mineraller ayrica tat veya koku icin test edilebilir Halit NaCl sofra tuzudur potasyum tasiyan meslektasi sylvite belirgin bir aci tada sahiptir Sulfitler ozellikle numuneler kirildigi reaksiyona girdigi veya toz haline getirildigi icin karakteristik bir kokuya sahiptir Radyoaktivite nadir bir ozelliktir mineraller radyoaktif elementlerden olusabilir Uraninit autunite ve carnotite gibi uranyum veya iz safsizliklar gibi tanimlayici bir bilesen olabilirler Ikinci durumda radyoaktif bir elementin curumesi mineral kristale zarar verir radyoaktif bir halo veya pleokroik halo olarak adlandirilan sonuc ince kesitli petrografi gibi cesitli tekniklerle gozlemlenebilir SiniflandirmaYerkabugunun bilesimi silikon ve oksijenin hakim oldugu icin silikat elementleri Kaya olusumu ve cesitliligi acisindan en onemli mineral sinifidir Bununla birlikte silikat olmayan mineraller ozellikle cevher olarak buyuk ekonomik oneme sahiptir Silikat olmayan mineraller dogal elementleri sulfitleri halojenurleri oksitleri ve hidroksitleri karbonatlari ve nitratlari boratlari sulfatlari fosfatlari ve organik bilesikleri iceren baskin kimyalari ile diger bazi siniflara ayrilir Silikat olmayan mineral turlerinin cogu nadirdir yerkabugunun toplam 8 ini olusturur ancak bazilari kalsit pirit manyetit ve Hematit gibi nispeten yaygindir Silikatsizlarda gozlenen iki ana yapisal stil vardir yakin paketleme ve silikat benzeri baglantili tetrahedra yakin paketlenmis yapilar interstisyel alani en aza indirirken atomlari yogun bir sekilde paketlemenin bir yoludur Altigen yakin paketleme diger her katmanin ayni oldugu istifleme katmanlarini ababab icerirken kubik yakin paketleme uc tabakadan olusan istifleme gruplarini abcabcabc icerir Bagli silika tetrahedra analoglari SO4 sulfat PO4 fosfat AsO4 arsenat ve VO4 vanadat icerir Silikatlar silikat minerallerinden daha fazla elementleri konsantre ettikleri icin buyuk ekonomik oneme sahiptir Bugune kadar minerallerin en buyuk gruplama silikatlar vardir cogu kayalar daha buyuk olusur 95 silikat mineraller ve uzerinde 90 yerkabugunun bu minerallerin olusmaktadir Silikatlarin iki ana bileseni yer kabugundaki en bol iki element olan silikon ve oksijendir Silikat minerallerindeki diger ortak elementler Aluminyum magnezyum demir kalsiyum sodyum ve potasyum gibi Yerkabugundaki diger ortak elementlere karsilik gelir Bazi onemli Kaya olusturan silikatlar feldispat kuvars olivinler piroksenler amfiboller granatlar ve mikalari icerir Silikatlar Bir demir sodyum klinopiroksen inosilikat alt sinifinin bir parcasidir Bir silikat mineralinin temel birimi SiO4 4 tetrahedrondur Vakalarin buyuk cogunlugunda silikon oksijen ile dort kat veya tetrahedral koordinasyondadir Cok yuksek basincli durumlarda silikon perovskite yapisinda veya kuvars polimorf stishovit SiO2 gibi alti kat veya oktahedral koordinasyonda olacaktir Ikinci durumda mineral artik bir silikat yapisina sahip degildir ancak rutil TiO2 ve basit oksitler olan iliskili grubuna sahiptir Bu silika tetrahedra daha sonra tek boyutlu zincirler iki boyutlu levhalar ve uc boyutlu cerceveler gibi cesitli yapilar olusturmak icin bir dereceye kadar Polimerize edilir Tetrahedra nin polimerizasyonunun gerceklesmedigi temel silikat minerali baz 4 yukunu dengelemek icin diger elementleri gerektirir Diger silikat yapilarda elde edilen negatif yuku dengelemek icin farkli element kombinasyonlari gereklidir Iyonik yaricap ve sarjdaki benzerlik nedeniyle Si4 nin al3 ile ikame edilmesi yaygindir bu durumlarda AlO4 5 tetrahedra ikame edilmemis tetrahedra ile ayni yapilari olusturur ancak sarj dengeleme gereksinimleri farklidir Polimerizasyon derecesi hem olusan yapi hem de kac tane tetrahedral kosenin veya Koordinator oksijenin paylasildigi tetrahedral bolgelerdeki aluminyum ve silikon icin tanimlanabilir Ortosilikatlar veya nesosilikatlar polyhedra nin hicbir baglantisina sahip degildir bu nedenle tetrahedra hicbir koseyi paylasmaz Disilikatlar veya sorosilikatlar bir oksijen atomunu paylasan iki tetrahedraya sahiptir Inosilikatlar zincir silikatlardir tek zincirli silikatlar iki paylasilan koseye sahipken cift zincirli silikatlar iki veya uc paylasilan koseye sahiptir Fillosilikatlarda uc paylasilan oksijeni gerektiren bir tabaka yapisi olusur cift zincirli silikatlar durumunda bazi tetrahedra aksi takdirde bir tabaka yapisinin ortaya cikacagi icin uc yerine iki koseyi paylasmalidir Cerceve silikatlar veya tektosilikatlar dort koseyi paylasan tetrahedra ya sahiptir Halka silikatlar veya siklosilikatlar dongusel yapiyi olusturmak icin iki koseyi paylasmak icin sadece tetrahedra ya ihtiyac duyar Silikat alt siniflari azalan polimerizasyon sirasina gore asagida aciklanmistir Tektosilikatlar Natrolit zeolit grubundaki bir mineral serisidir bu ornek cok belirgin bir asikuler kristal aliskanligina sahiptir Cerceve silikatlari olarak da bilinen tektosilikatlar en yuksek polimerizasyon derecesine sahiptir Bir tetrahedra nin tum koseleri paylasildiginda silikon oksijen orani 1 2 olur Ornekler kuvars feldispat feldspathoidler ve zeolitlerdir Cerceve silikatlar guclu kovalent baglarin bir sonucu olarak ozellikle kimyasal olarak kararli olma egilimindedir Yerkabugunun 12 sini olusturan kuvars SiO2 en bol mineral turudur Yuksek kimyasal ve fiziksel direnci ile karakterizedir Kuvars yuksek sicakliklarda tridimit ve cristobalite yuksek basincli coesite ve ultra yuksek basincli stishovite dahil olmak uzere cesitli polimorflara sahiptir Ikinci mineral sadece Dunya da goktasi etkileri ile olusturulabilir ve yapisi o kadar cok olusmustur ki bir silikat yapisindan rutile TiO2 donusmustur Dunya yuzeyinde en kararli olan silika polimorfu a kuvarstir Muadili b kuvars sadece yuksek sicakliklarda ve basinclarda bulunur 1 barda 573 C nin altindaki a kuvars degisiklikleri Bu iki polimorf baglarin bukulmesi ile farklilik gosterir yapidaki bu degisiklik b kuvars a kuvartzdan daha buyuk simetri verir ve bu nedenle yuksek kuvars b ve dusuk kuvars a olarak da adlandirilir Feldispat Yerkabugundaki en bol gruptur ve yaklasik 50 dir Feldispatlarda Al3 katyonlarin eklenmesiyle hesaba katilmasi gereken bir yuk dengesizligi yaratan Si4 yerine gecer Baz yapisi ya olur AlSi3O8 veya Al2Si2O8 2 vardir 22 feldispat mineral turleri iki ana alt gruba ayrilir alkali ve plajiyoklaz ve iki daha az yaygin gruplar celsian ve banalsite Alkali feldispatlar en cok potasyum bakimindan zengin ortoklaz ve sodyum bakimindan zengin albit arasinda bir seride bulunur plajiyoklaz durumunda en yaygin seri albitten kalsiyum acisindan zengin anortite kadar degisir Kristal eslestirme feldispatlarda ozellikle plajiyoklazda polisentetik ikizlerde ve alkali feldispatlarda Carlsbad ikizlerinde yaygindir Ikinci alt grup bir eriyikten yavasca sogursa ekssolusyon lamelleri olusturur cunku iki bilesen ortoklaz ve albit kati cozelti icinde kararsizdir Exsolution el numunesinde kolayca gozlemlenebilir mikroskobik bir olcekte olabilir Perthitic doku formlari zaman Na zengin feldispat bir k zengin konak exsolve K acisindan zengin feldispatin Na acisindan zengin bir konakta cozdugu karsit doku antipertitik cok nadirdir Feldspatoidler yapisal olarak feldspata benzerdir ancak Al3 ile daha fazla ikame yapilmasina izin veren Si eksikligi kosullarinda olusmalari bakimindan farklilik gosterir Sonuc olarak feldspatoidler kuvars ile iliskilendirilemez Bir feldspatoidin ortak bir ornegi nefelindir Na K AlSiO4 alkali feldspat ile karsilastirildiginda nefelin feldspatta 1 6 nin aksine 1 2 lik bir Al2O3 SiO2 oranina sahiptir Zeolitler genellikle igneler plakalar veya bloklu kutlelerde meydana gelen ayirt edici kristal aliskanliklarina sahiptir Dusuk sicakliklarda ve basinclarda su varliginda olusurlar ve yapilarinda kanallar ve bosluklar vardir Zeolitler ozellikle atik su aritiminda cesitli endustriyel uygulamalara sahiptir Fillosilikatlar Muskovit fillosilikat alt sinifi icinde mika grubunda bir mineral turudur Fillosilikatlar Polimerize tetrahedra tabakalarindan olusur Karakteristik bir silikon veren uc oksijen bolgesine baglanirlar 2 5 oksijen orani Onemli ornekler arasinda mika klorit ve kaolinit serpantin gruplari bulunur Tabakalar van der Waals kuvvetleri veya hidrojen baglari ile zayif bir sekilde baglanir bu da kristalografik bir zayifliga neden olur ve bu da fillosilikatlar arasinda belirgin bir bazal bolunmeye yol acar tetrahedra ya ek olarak fillosilikatlar negatif bir yuke sahip olan temel tetrahedrayi dengeleyen bir oktahedra tabakasina oksijen ile alti kat koordinasyondaki elemanlar sahiptir ornegin Si4O10 4 Bu tetrahedra T ve oktahedra O tabakalari fillosilikat gruplari olusturmak icin cesitli kombinasyonlarda istiflenir Bir oktahedral levha icinde bir birim yapisinda uc oktahedral siteleri vardir ancak tum siteler isgal edilebilir Bu durumda mineral dioctahedral olarak adlandirilir diger durumda ise trioctahedral olarak adlandirilir Kaolinit serpantin grubu yiginlardan 1 1 kil mineralleri olusur tabakalar hidrojen baglari tarafindan tutuldugu icin sertlikleri 2 ila 4 arasinda degisir 2 1 kil mineralleri pirofilit talk T O T yiginlarindan olusur ancak bunlar van der Waals kuvvetleri tarafindan bir arada tutuldugu icin daha yumusaktir 1 den 2 ye sertlik Bu iki mineral grubu oktahedral meslege gore alt gruplardir spesifik olarak kaolinit ve pirofilit dioctahedral serpantin ve talk trioctahedral dir Mica lar ayrica T O T yigilmis fillosilikatlardir ancak diger T O T ve T O yigilmis alt sinif uyelerinden farklidir cunku tetrahedral tabakalara aluminyum dahil ederler kil mineralleri oktahedral bolgelerde al3 a sahiptir Mikalarin yaygin ornekleri muskovit ve biyotit serisidir Klorit grubu mika grubu ile ilgilidir ancak iki yigin arasinda brusit benzeri Mg OH 2 bir katmandir Kimyasal yapilari nedeniyle fillosilikatlar tipik olarak elektrik izolatorleri olan ve cok ince pullara bolunebilen esnek elastik seffaf katmanlara sahiptir Micas elektronikte izolator olarak insaatta optik dolgu maddesi olarak veya hatta kozmetik olarak kullanilabilir Bir serpantin turu olan krizotil endustriyel asbestte en yaygin mineral turudur cunku saglik acisindan amfibol asbestten daha az tehlikelidir Inosilikatlar Asbestiform tremolit inosilikat alt sinifindaki amfibol grubunun bir parcasi Inosilikatlar zincirlerle defalarca baglanmis tetrahedradan olusur Bu zincirler tek olabilir burada bir tetrahedron surekli bir zincir olusturmak uzere iki kisiye baglanir alternatif olarak cift zincirli silikatlar olusturmak icin iki zincir birlestirilebilir Tek zincirli silikatlar 1 3 ornegin Si2O6 4 bir silikon oksijen oranina sahipken cift zincirli cesitlilik 4 11 ornegin Si8O22 12 oranina sahiptir Inosilikatlar iki onemli Kaya olusturan mineral grubu icerir tek zincirli silikatlar en yaygin olarak piroksenlerdir cift zincirli silikatlar ise genellikle amfibollerdir Yuksek mertebeli zincirler var ornegin uc uyeli dort uyeli bes uyeli zincirler vb ama bunlar cok nadirdir Piroksen grubu 21 mineral turunden olusur Pyroxenes XY Si2O6 genel bir yapi formulune sahiptir burada X bir oktahedral bolgedir Y ise koordinasyon numarasinda alti ila sekiz arasinda degisebilir Piroksen cesitlerinin cogu omurgadaki negatif yuku dengelemek icin Ca2 Fe2 ve Mg2 permutasyonlarindan olusur Pyroxenes yerkabugunda yaygindir yaklasik 10 ve mafik magmatik kayalarin onemli bir bilesenidir Amfiboller kimyada buyuk bir degiskenlige sahiptir cesitli sekillerde mineralojik cop tenekesi veya elementlerin denizini yuzen mineralojik bir kopekbaligi olarak tanimlanmaktadir Amfibollerin omurgasi Si8O22 12 ucuncu pozisyon her zaman kullanilmamasina ragmen uc olasi pozisyonda katyonlarla dengelenir ve bir eleman kalan her ikisini de isgal edebilir Son olarak amfiboller genellikle hidratlanir yani bir hidroksil grubuna OH sahiptirler ancak bir florur bir klorur veya bir oksit iyonu ile degistirilebilirler degisken kimya nedeniyle 80 den fazla amfibol turu vardir ancak piroksenlerde oldugu gibi varyasyonlar en yaygin olarak Ca2 Fe2 ve Mg2 karisimlarini icerir birkac amfibol mineral turu asbest benzeri bir kristal aliskanligina sahip olabilir Bu asbest mineralleri kimyasal olarak inert ve isiya dayanikli elektrik izolatorleri olan uzun ince esnek ve guclu lifler olusturur bu nedenle ozellikle insaat malzemelerinde cesitli uygulamalara sahiptirler Bununla birlikte asbest kanserojen olarak bilinir ve asbest gibi cesitli hastaliklara neden olur amfibol asbest antofilit tremolit aktinolit grunerit ve riebeckite krizotil serpantin asbestten daha tehlikeli olarak kabul edilir Siklosilikatlar Elbaite turmalin farkli renk bantlama ile bir tur bir ornek Siklosilikatlar veya halka silikatlar 1 3 luk bir silikon oranina sahiptir Alti uyeli halkalar en yaygin olanidir bir baz yapisi ile Si6O18 12 ornekler turmalin grubu ve beril icerir Diger halka yapilari var ile 3 4 8 9 12 tarif edilmistir Siklosilikatlar uzun cizgili kristallerle guclu olma egilimindedir Turmalinler genel bir formul XY3Z6 BO3 3T6O18V3W ile tanimlanabilen cok karmasik bir kimyaya sahiptir T6O18 T nin genellikle Si4 oldugu ancak Al3 veya B3 ile degistirilebilen temel halka yapisidir Turmalinler x bolgesinin doluluk orani ile alt gruplandirilabilir ve oradan W bolgesinin kimyasi ile alt bolumlere ayrilabilir Y ve Z bolgeleri cesitli katyonlari ozellikle de cesitli gecis metallerini barindirabilir yapisal gecis metal icerigindeki bu degiskenlik turmalin grubuna renk bakimindan daha fazla degiskenlik kazandirir Diger siklosilikatlar cesitleri zumrut yesil ve akuamarin mavimsi degerli taslari iceren beril Al2Be3Si6O18 icerir Kordierit yapisal olarak berile benzer ve yaygin bir metamorfik mineraldir Sorosilikatlar Epidot genellikle kendine ozgu bir fistik yesili rengine sahiptir Sorosilicates ayni zamanda vadeli disilicates oksijen tetrahedron yapistirma icin silikon 2 7 orani sonucu bir oksijen tetrahedron de var Elde edilen ortak yapisal eleman Si2O7 6 grubudur Simdiye kadar en yaygin hayal kirikligi epidot grubunun uyeleridir Epidot jeolojik ortamlarda cesitli bulunur metapelitlere granitler orta okyanus sirt arasinda degisen Bolum yapisi SiO4 Si2O7 10 yapisi etrafinda insa edilmistir ornegin mineral turleri epidot denge sarj etmek icin kalsiyum aluminyum ve ferrik demir vardir Ca2Al2 Fe3 Al SiO4 Si2O7 O OH Fe3 ve Fe2 olarak demirin varligi oksijen fugasitesinin anlasilmasina yardimci olur ve bu da petrojenezde onemli bir faktordur Sorosilikatlarin diger ornekleri arasinda blueschist fasiyeslerinde dusuk sicaklik ve yuksek basincla yitim Bolgesi Ayari olusturan bir metamorfik mineral olan lawsonite kimyasal yapisinda onemli miktarda kalsiyum alan vesuvianit bulunur Ortosilikatlar Siyah andradite ortosilikat garnet grubunun son uyesi Ortosilikatlar diger katyonlar tarafindan sarj dengelenmis izole tetrahedradan olusur Ayrica nesosilikatlar olarak da adlandirilan bu silikat turu 1 4 luk bir silikon oksijen oranina sahiptir ornegin SiO4 Tipik ortosilikatlar bloklu equant kristalleri olusturma egilimindedir ve oldukca zordur Cesitli Kaya olusturan mineraller aluminosilikatlar olivin grubu ve granat grubu gibi bu alt sinifin bir parcasidir Aluminosilikatlar bkyanit andalusit ve sillimanit tum Al2SiO5 yapisal olarak bir SiO4 4 tetrahedron ve oktahedral koordinasyonda bir Al3 dan olusur Kalan Al3 alti kat koordinasyon kiyanit bes kat andalusit veya dort kat sillimanit olabilir belirli bir ortamda hangi mineral formlari basinc ve sicaklik kosullarina baglidir Olivin yapisinda ana olivin serisi Mg Fe 2SiO4 magnezyum bakimindan zengin forsterit ve demir bakimindan zengin fayalitten olusur Hem demir hem de magnezyum oksijenle oktahedraldedir Bu yapiya sahip diger mineral turleri tephroite Mn2SiO4 gibi mevcuttur granat grubu X in buyuk bir sekiz kat koordineli katyon oldugu ve Y nin daha kucuk bir alti kat koordineli katyon oldugu genel bir x3y2 SiO4 3 formulune sahiptir Iki gruba bolunmus alti ideal son granat var Piralspit granatlarinin y konumunda Al3 vardir pirop Mg3Al2 SiO4 3 almandin Fe3Al2 SiO4 3 ve spessartin Mn3Al2 SiO4 3 Ugrandite granatlarinin X konumunda Ca2 vardir uvarovite Ca3Cr2 SiO4 3 grossular Ca3Al2 SiO4 3 ve andradite Ca3Fe2 SiO4 3 Iki alt granat grubu olsa da alti son uye arasinda kati cozumler bulunur Diger ortosilikatlar Zirkon staurolit ve topaz icerir Zirkon ZrSiO4 zr4 U6 ile ikame edilebileceginden jeokronolojide yararlidir ayrica cok dayanikli yapisi nedeniyle bir kronometre olarak sifirlamak zordur Staurolit yaygin bir metamorfik orta dereceli indeks mineralidir Sadece 1986 da tam olarak tarif edilen ozellikle karmasik bir kristal yapiya sahiptir Turmalin ile iliskili granitik pegmatitlerde siklikla bulunan Topaz al2sio4 F OH 2 ortak bir tas mineralidir Silikatlar Yerli elemanlar Yerli altin Venezuela dan 3 7 x 1 1 x 0 4 cm boyutlarinda merkezi bir saptan buyuyen stout kristallerinin nadir ornegi Dogal elementler diger elementlere kimyasal olarak baglanmamis olanlardir Bu mineral grubu dogal metalleri yari metalleri ve metal olmayanlari ve cesitli alasimlari ve kati cozumleri icerir Metaller parlak metalik parlaklik suneklik ve dovulebilirlik ve elektriksel iletkenlik gibi ayirt edici fiziksel ozellikler saglayan metalik bag ile bir arada tutulur Yerli elemanlar yapilari veya kimyasal ozellikleri ile gruplara ayrilir Kubik yakin paketlenmis bir yapiya sahip olan altin grubu altin gumus ve bakir gibi metalleri icerir Platin grubu yapi olarak altin grubuna benzer Demir nikel Grubu birkac demir nikel alasimi turu ile karakterize edilir Iki ornek demir goktaslarinda bulunan kamasit ve taenittir bu turler alasimdaki Ni miktarina gore farklilik gosterir kamasit 5 7 nikelden daha azdir ve cesitli dogal demirdir oysa taenitin nikel icerigi 7 37 arasinda degismektedir Arsenik grubu mineralleri sadece bazi metalik ozelliklere sahip olan yari metallerden olusur ornegin metallerin dovulebilirliginden yoksundurlar Dogal karbon iki allotropta grafit ve elmasta olusur ikincisi mantoda cok yuksek basincta olusur ve bu da grafitten cok daha guclu bir yapi saglar Sulfurler Dolomit uzerinde bir civa cevheri olan kirmizi cinnabar Sulfur mineralleri bir veya daha fazla metalin veya bir kukurtlu semimetallerin kimyasal bilesikleridir tellur arsenik veya selenyum kukurtun yerini alabilir Sulfitler yuksek ozgul agirliga sahip yumusak kirilgan mineraller olma egilimindedir Pirit gibi bircok toz sulfur toz haline getirildiginde sulfurlu bir kokuya sahiptir Sulfitler hava kosullarina duyarlidir ve bircogu suda kolayca cozulur bu cozunmus mineraller daha sonra zenginlestirilmis ikincil cevher yataklari olusturan yeniden biriktirilebilir Sulfitler metal veya semimetalin kukurt oranina gore siniflandirilir ornegin M S 2 1 veya 1 1 e esittir bircok sulfit minerali metal cevherleri olarak ekonomik olarak onemlidir ornekler arasinda sfalerit ZnS bir cinko cevheri galena PbS bir kursun cevheri cinnabar HgS bir civa cevheri ve molibdenit MoS2 bir molibden cevheri bulunur Pirit FeS2 en sik gorulen sulfittir ve cogu jeolojik ortamda bulunabilir Bununla birlikte bir demir cevheri degildir ancak bunun yerine sulfurik asit uretmek icin oksitlenebilir sulfitler ile ilgili olarak metalik bir elementin kukurt ve antimon arsenik veya bizmut gibi bir semimetale baglandigi nadir sulfosaltlardir Sulfitler gibi sulfosaltlar tipik olarak yumusak agir ve kirilgan minerallerdir Oksitler Sfalerit kristal kismen Wisconsin Devonian Milwaukee olusumundan kalsit kapli Oksit mineralleri uc kategoriye ayrilir basit oksitler hidroksitler ve coklu oksitler Basit oksitler ana anyon ve esas olarak iyonik bag olarak O2 ile karakterize edilir Oksijenin katyonlara orani ile daha da alt bolumlere ayrilabilirler Periklaz grubu 1 1 oranina sahip minerallerden olusur 2 1 oranina sahip oksitler arasinda cuprite Cu2O ve su buzu bulunur Korundum grubu mineralleri 2 3 oranina sahiptir ve korundum Al2O3 ve Hematit Fe2O3 gibi mineralleri icerir Rutil grubu mineralleri 1 2 oranina sahiptir eponymous turler rutil TiO2 titanyumun bas cevheridir diger ornekler arasinda cassiterit sno2 kalay cevheri ve piroluzit MnO2 manganez cevheri bulunur Hidroksitlerde baskin anyon hidroksil iyonudur OH Boksitler bas aluminyum cevheridir ve hidroksit mineralleri diaspore gibbsite ve bohmitin heterojen bir karisimidir cok yuksek oranda kimyasal ayrisma ozellikle tropikal kosullar olan bolgelerde olusurlar Son olarak coklu oksitler oksijenli iki metalin bilesikleridir Bu siniftaki buyuk bir grup X2 Y3 2O4 genel formulu ile spinellerdir Turlerin ornekleri spinel MgAl2O4 kromit FeCr2O4 ve manyetit Fe3O4 icerir Ikincisi iki oksidasyon durumunda Fe2 Fe3 2O4 demire sahip oldugu icin ortaya cikan guclu manyetizmasi ile kolayca ayirt edilebilir bu da onu tek bir oksit yerine coklu bir oksit yapar Halidler Pembe kubik Halit NaCl halide sinifi kristaller nahcolite matris NaHCO3 karbonat ve sodyum bikarbonat kabartma tozu olarak kullanilan mineral formu Halojenur mineralleri bir halojenin flor klor iyot veya brom ana anyon oldugu bilesiklerdir Bu mineraller yumusak zayif kirilgan ve suda cozunur olma egilimindedir Halojenurlerin yaygin ornekleri arasinda Halit NaCl sofra tuzu sylvite KCl florit CaF2 bulunur Halit ve sylvite yaygin olarak evaporitler olusturur ve kimyasal tortul kayaclarda baskin mineraller olabilir Cryolite Na3AlF6 boksitlerden aluminyumun cikarilmasinda onemli bir mineraldir Bununla birlikte Ivittuut taki tek onemli olay olan Gronland granitik bir pegmatitte tukendi sentetik kriyolit floritten yapilabilir Karbonatlar Karbonat mineralleri ana anyonik grubun karbonat CO3 2 oldugu minerallerdir Karbonatlar kirilgan olma egilimindedir bircogu rhombohedral bolunmeye sahiptir ve hepsi asitle reaksiyona girer Son ozellik nedeniyle saha jeologlari genellikle karbonatlari karbonatlardan ayirmak icin seyreltik hidroklorik asit tasirlar Asidin en yaygin olarak polimorf kalsit ve aragonit CaCO3 olarak bulunan karbonatlarla reaksiyonu kirectasi magaralarinin olusumunda bir anahtar olan mineralin cozunmesi ve cokelmesi ile ilgilidir bunlar icinde sarkit ve dikitler ve karst yer sekilleri gibi ozellikler Karbonatlar cogunlukla deniz ortamlarinda biyojenik veya kimyasal cokeller olarak olusur Karbonat grubu yapisal olarak merkezi bir C4 katyonunun uc O2 anyon ile cevrelendigi bir ucgendir bu ucgenlerin farkli duzenlemelerinden farkli mineral gruplari olusur En yaygin karbonat minerali tortul kirectasi ve metamorfik mermerin birincil bileseni olan kalsittir Kalsit CaCO3 yuksek magnezyum safsizligina sahip olabilir Yuksek Mg kosullar altinda polimorf aragonit bunun yerine olusacaktir bu baglamda deniz jeokimyasi hangi mineralin tercihli olarak olustuguna bagli olarak bir aragonit veya kalsit Denizi olarak tanimlanabilir Dolomit CaMg CO3 2 formulu ile bir cift karbonattir Kirectasinin ikincil dolomitizasyonu yaygindir burada kalsit veya aragonit dolomite donusturulur bu reaksiyon gozenek alanini arttirir dolomitin birim hucre hacmi kalsitin 88 idir bu da petrol ve gaz icin bir rezervuar olusturabilir Bu iki mineral turu isimsiz mineral gruplarinin uyeleridir kalsit Grubu Genel formul XCO3ile karbonatlari icerir ve dolomit Grubu Genel formul XY CO3 2 ile mineralleri olusturur Sulfatlar Alci col gulu vs Sulfat minerallerinin tumu sulfat anyonunu icerir SO4 2 Yari saydam yumusak ve bircogu kirilgandir Sulfat mineralleri genellikle buharlasan tuzlu sulardan cokeldikleri evaporitler olarak olustururlar Sulfatlar ayrica sulfitlerle iliskili hidrotermal ven sistemlerinde veya sulfitlerin oksidasyon urunleri olarak da bulunabilir Sulfatlar susuz ve sulu minerallere bolunebilir En yaygin hidro sulfat alci CaSO4 2H2O bir evaporit olarak olusur ve kalsit ve Halit gibi diger evaporitlerle iliskilidir kristallestikce kum taneleri iceriyorsa alci col gulleri olusturabilir Alci cok dusuk isi iletkenligine sahiptir ve dehidrasyon ile bu isiyi kaybettigi icin isitildiginda dusuk bir sicakligi korur Bu nedenle alci siva ve alcipan gibi malzemelerde bir yalitkan olarak kullanilir Jipsin susuz esdegeri anhidrittir cok kurak kosullarda dogrudan deniz suyundan olusabilir Barit grubu X in buyuk bir 12 koordineli katyon oldugu genel formul XSO4 e sahiptir Ornekler barit BaSO4 celestine SrSO4 ve anglesite PbSO4 icerir anhidrit daha kucuk Ca2 sadece sekiz kat koordinasyonda oldugu icin barit grubunun bir parcasi degildir Fosfatlilar Fosfat mineralleri tetrahedral PO4 3 birimi ile karakterize edilir ancak yapi genellestirilebilir ve fosfor antimon arsenik veya vanadyum ile degistirilir En yaygin fosfat apatit grubudur bu gruptaki ortak turler fluorapatit Ca5 PO4 3F klorapatit Ca5 PO4 3Cl ve hidroksilapatit Ca5 PO4 3 OH dir Bu gruptaki mineraller omurgalilardaki dislerin ve kemiklerin ana kristal bilesenleridir Nispeten bol miktarda monazit grubu T nin fosfor veya arsenik oldugu A ila 4 genel bir yapiya sahiptir ve A genellikle nadir toprak elementidir REE Monazite iki yonden onemlidir birincisi REE bir lavabo olarak yeterince bu unsurlar bir cevher olmaya konsantre olabilir ikincisi monazite grup elemanlari monazite 1998 yilinda U ve Th kursun curume dayali rock tarihi icin kullanilabilecek uranyum ve toryum nispeten buyuk miktarda dahil edebilirsiniz Organik mineraller Strunz Siniflandirmasi organik mineraller icin bir sinif icerir Bu nadir bilesikler organik karbon icerir ancak jeolojik bir islemle olusturulabilir Ornegin whewellite CaC2O4 H2O hidrotermal cevher damarlarinda birikebilen bir oksalattir Hidratli kalsiyum oksalat komur dikislerinde ve organik madde iceren diger tortul birikintilerde bulunabilirken hidrotermal olusumun biyolojik aktivite ile iliskili oldugu dusunulmemektedir AstrobiyolojiBiyominerallerin dunya disi yasamin onemli gostergeleri olabilecegi ve bu nedenle Mars gezegeninde gecmis veya simdiki yasam arayisinda onemli bir rol oynayabilecegi one surulmustur Ayrica genellikle biominerals ile iliskili organik bilesenlerin biyoignaturlerin hem on biyotik hem de biyotik reaksiyonlarda onemli roller oynadigina inanilmaktadir Mars ta Merak ve opportunity rovers tarafindan mevcut calismalar artik eski hayatin kanit ariyoruz bu antik nehir veya gol ile ilgili plains gol ortamlari yasanabilir olmustur ototrof chemotrophic ve veya chemolithoautotrophic mikroorganizmalarin yani sira antik su fluvio dahil olmak uzere temel bir biyosfer dahil olacagi 24 Ocak 2014 tarihinde NASA bildirdi Mars gezegenindeki yasanabilirlik taphonomy fosillerle ilgili ve organik karbon kaniti arayisi simdi birincil bir NASA hedefidir Diger baglantilarWikimedia Commons ta Mineral ile ilgili coklu ortam belgeleri bulunur Kaynakca Dyar Gunter and Tasa 2007 Mineralogy and Optical Mineralogy Mineralogical Society of America pp 2 4 ISBN 978 0 939950 81 2 Mercury Mindat org Retrieved 3 April 2018 Ice 4 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Mindat org Retrieved 3 April 2018 Dyar Gunter and Tasa 2007 Mineralogy and Optical Mineralogy Mineralogical Society of America pp 2 4 ISBN 978 0 939950 81 2 Chesterman amp Lowe 2008 pp 13 14 Dyar Gunter and Tasa 2007 Mineralogy and Optical Mineralogy Mineralogical Society of America pp 2 4 ISBN 978 0 939950 81 2 Mills J S Hatert F Nickel E H Ferraris G 2009 The standardisation of mineral group hierarchies application to recent nomenclature proposals European Journal of Mineralogy 21 5 1073 80 Bibcode 2009EJMin 21 1073M 17 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde doi 10 1127 0935 1221 2009 0021 1994 IMA divisions 10 Agustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde Archived 2011 08 10 at the Wayback Machine Ima mineralogy org 2011 01 12 Retrieved on 2011 10 20 H A Lowenstam 1981 Minerals formed by organisms Science 211 4487 1126 31 Bibcode 1981Sci 211 1126L 9 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde doi 10 1126 science 7008198 JSTOR 1685216 10 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde PMID 7008198 8 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde a b c d Skinner H C W 2005 Biominerals Mineralogical Magazine 69 5 621 41 Bibcode 2005MinM 69 621S 7 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde doi 10 1180 0026461056950275 Nickel Ernest H 1995 The definition of a mineral 25 Agustos 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde The Canadian Mineralogist 33 3 689 90 Working Group on Environmental Mineralogy and Geochemistry 8 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Commissions working groups and committees International Mineralogical Association 3 August 2011 Retrieved 4 April 2018 Takai K 2010 Limits of life and the biosphere Lessons from the detection of microorganisms in the deep sea and deep subsurface of the Earth In Gargaud M Lopez Garcia P Martin H eds Origins and Evolution of Life An Astrobiological Perspective Cambridge Cambridge University Press pp 469 86 ISBN 978 1 139 49459 5 Roussel E G Cambon Bonavita M Querellou J Cragg B A Prieur D Parkes R J Parkes R J 2008 Extending the Sub Sea Floor Biosphere 10 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Science 320 5879 1046 Bibcode 2008Sci 320 1046R 18 Nisan 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde doi 10 1126 science 1154545 PMID 18497290 9 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Pearce D A Bridge P D Hughes K A Sattler B Psenner R Russel N J 2009 Microorganisms in the atmosphere over Antarctica FEMS Microbiology Ecology 69 2 143 57 doi 10 1111 j 1574 6941 2009 00706 x PMID 19527292 8 Mayis 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Newman D K Banfield J F 2002 Geomicrobiology How Molecular Scale Interactions Underpin Biogeochemical Systems Science 296 5570 1071 77 Bibcode 2002Sci 296 1071N doi 10 1126 science 1010716 PMID 12004119 Warren L A Kauffman M E 2003 Microbial geoengineers Science 299 5609 1027 29 doi 10 1126 science 1072076 JSTOR 3833546 PMID 12586932 Gonzalez Munoz M T Rodriguez Navarro C Martinez Ruiz F Arias J M Merroun M L Rodriguez Gallego M 2010 Bacterial biomineralization new insights from Myxococcus induced mineral precipitation Geological Society London Special Publications 336 1 31 50 Bibcode 2010GSLSP 336 31G doi 10 1144 SP336 3 Veis A 1990 Biomineralization Cell Biology and Mineral Deposition by Kenneth Simkiss Karl M Wilbur On Biomineralization by Heinz A Lowenstam Stephen Weiner Science 247 4946 1129 30 Bibcode 1990Sci 247 1129S doi 10 1126 science 247 4946 1129 JSTOR 2874281 PMID 17800080 Skinner H C W 2005 Biominerals Mineralogical Magazine 69 5 621 41 Bibcode 2005MinM 69 621S doi 10 1180 0026461056950275 Official IMA list of mineral names updated from March 2009 list 6 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde 2011 07 06 at the Wayback Machine uws edu au Bouligand Y 2006 Liquid crystals and morphogenesis In Bourgine P Lesne A eds Morphogenesis Origins of Patterns and Shape Cambridge Springer Verlag pp 49 ff ISBN 978 3 642 13174 5 Gabriel C P Davidson P 2003 Mineral Liquid Crystals from Self Assembly of Anisotropic Nanosystems Topics in Current Chemistry 226 119 72 doi 10 1007 b10827 K Hefferan J O Brien 2010 Earth Materials Wiley Blackwell ISBN 978 1 4443 3460 9 a b Chesterman amp Lowe 2008 pp 15 16 Chesterman amp Lowe 2008 pp 719 21 Chesterman amp Lowe 2008 pp 747 48 Chesterman amp Lowe 2008 pp 694 96 Chesterman amp Lowe 2008 pp 728 30 Dyar amp Gunter 2008 p 15 Chesterman amp Lowe 2008 p 14 Chesterman and Cole pp 531 32 Chesterman amp Lowe 2008 pp 14 15 Dyar amp Gunter 2008 pp 20 22 Dyar amp Gunter 2008 pp 558 59 Pasero Marco et al January 2020 The New IMA List of Minerals A Work in Progress 12 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Updated January 2020 PDF The New IMA List of Minerals IMA CNMNC Commission on New Minerals Nomenclature and Classification from the original on 12 January 2020 Retrieved 1 March 2020 Harper Douglas Online Etymology Dictionary etymonline Retrieved 28 March 2018 Wilk H 1986 Systematic Classification of Minerals Hardcover In Wilk H ed The Magic of Minerals Berlin Springer p 154 doi 10 1007 978 3 642 61304 3 7 ISBN 978 3 642 64783 3 Dyar amp Gunter 2008 pp 4 7 Sinkankas John 1964 Mineralogy for amateurs Princeton N J Van Nostrand s 237 ISBN 0442276249 Dyar amp Gunter 2008 pp 4 7 Dyar amp Gunter 2008 p 585 Dyar amp Gunter 2008 pp 12 17 Dyar amp Gunter 2008 p 549 a b Dyar amp Gunter 2008 pp 654 55 Dyar amp Gunter 2008 p 166 Dyar amp Gunter 2008 pp 41 43 Chesterman amp Lowe 2008 p 39 Dyar amp Gunter 2008 pp 32 39 Chesterman amp Lowe 2008 p 38 Kiyanit Mindat org Erisim tarihi 3 Nisan 2018 a b Arsivlenmis kopya 13 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Mayis 2020 Dyar ve Darby s 26 28 Busbey ve ark 2007 a b c Dyar amp Gunter 2008 Dyar amp Gunter 2008 s 131 44 a b Busbey ve ark 2007 s 72 a b c d e f Dyar amp Gunter 2008 s 24 a b Dyar amp Gunter 2008 s 24 26 a b Busbey ve ark 2007 s 73 a b c d Dyar amp Gunter 2008 s 39 40 a b c Chesterman amp Lowe 2008 s 29 30 Chesterman amp Lowe 2008 s 30 31 Dyar amp Gunter 2008 s 31 33 Dyar amp Gunter 2008 s 30 31 a b Dyar amp Gunter 2008 s 43 44 Mindat org Erisim tarihi 3 Nisan 2018 Galena Mindat org Erisim tarihi 3 Nisan 2018 Kamasit Webmineral com Erisim tarihi 3 Nisan 2018 Altin Mindat org Erisim tarihi 3 Nisan 2018 a b c d Dyar amp Gunter 2008 s 44 45 Mineral Tanimlama Anahtari Radyoaktivite Manyetizma Asit Reaksiyonlari Amerika Mineraloji Dernegi 2012 09 22 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2012 08 15 doi 10 2451 2016PM590 Dyar amp Gunter 2008 s 641 a b Dyar amp Gunter 2008 s 681 Dyar amp Gunter 2008 s 641 43 a b Dyar amp Gunter 2008 s 104 Dyar amp Gunter 2008 s 5 Dyar amp Gunter 2008 s 105 Dyar amp Gunter 2008 s 104 17 Chesterman ve Cole s 502 Dyar amp Gunter 2008 s 578 83 Dyar amp Gunter 2008 s 558 88 Dyar amp Gunter 2008 s 588 Dyar amp Gunter 2008 s 589 93 Chesterman amp Lowe 2008 s 525 Dyar amp Gunter 2008 s 110 Dyar amp Gunter 2008 s 110 13 Dyar amp Gunter 2008 s 602 05 Dyar amp Gunter 2008 s 593 95 Chesterman amp Lowe 2008 s 537 09 D Inosilikatlar Webmineral com Erisim tarihi 2012 08 20 a b Dyar amp Gunter 2008 s 112 Dyar amp Gunter 2008 s 612 13 Dyar amp Gunter 2008 s 606 12 Dyar amp Gunter 2008 s 611 12 Dyar amp Gunter 2008 s 113 15 Chesterman amp Lowe 2008 s 558 Dyar amp Gunter 2008 s 617 21 a b Dyar amp Gunter 2008 s 612 27 Chesterman amp Lowe 2008 s 565 73 a b Dyar amp Gunter 2008 s 116 17 Chesterman amp Lowe 2008 s 573 Chesterman amp Lowe 2008 s 574 75 Dyar amp Gunter 2008 s 627 34 Dyar amp Gunter 2008 s 644 48 Chesterman amp Lowe 2008 s 357 Dyar amp Gunter 2008 s 649 Dyar amp Gunter 2008 s 651 54 Dyar amp Gunter 2008 s 654 Chesterman amp Lowe 2008 s 383 Chesterman amp Lowe 2008 s 400 03 Dyar amp Gunter 2008 s 657 60 Dyar amp Gunter 2008 s 666 64 Dyar amp Gunter 2008 s 660 63 Chesterman amp Lowe 2008 s 425 30 Chesterman amp Lowe 2008 s 431 Dyar amp Gunter 2008 s 667 Dyar amp Gunter 2008 s 666 69 Chesterman amp Lowe 2008 s 453 Chesterman amp Lowe 2008 s 456 57 Dyar amp Gunter 2008 s 674 Dyar amp Gunter 2008 s 672 73 Dyar amp Gunter 2008 s 675 80 Arsivlenmis kopya 11 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 9 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Mayis 2020 a b Arsivlenmis kopya 23 Mayis 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 20 Nisan 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Mayis 2020 Arsivlenmis kopya 8 Mayis 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Mayis 2020