Kokteyl partisi etkisi; beynin, kişinin işitsel dikkatini belirli bir uyarıcıya odaklayıp (beyindeki seçici dikkatin bir türü), diğer bir dizi uyaranı filtreleyerek dışarıda bırakma becerisini ifade eden kavramdır. Tıpkı gürültülü bir partiye katılan bir kişinin ortam gürültüsünü yok sayarak tek bir sohbete odaklanabilmesi gibi. Dinleyiciler, hem farklı uyaranları farklı akışlara ayırma hem de daha sonra hangi akışların kendileri için en uygun olduğuna karar verme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, kişinin duyusal belleğinin kişi farkında olmadan tüm uyaranları ayrıştırdığı ve ayrı bilgi parçalarını dikkat çekmelerine göre sınıflandırdığı öne sürülmüştür. Bu etki çoğu insanın tek bir sesi izleyip, diğerlerini görmezden gelmelerine izin veren mekanizmadır. Bir başka ifadeyle, dikkat yöneltilmeyen uyaranda geçen önemli kelimelerin hemen tespit edilebilmesine, örneğin birinin bir gürültü içinde kendi adı geçtiği zaman bunu fark etmesine, dair fenomenini tanımlar.
Uyaranların bu şekilde ayrılamaması, bazı izlenirken diğerlerinin görmezden gelinmesinin mümkün olmaması sorunu bazen kokteyl partisi problemi veya kokteyl partisi sağırlığı olarak adlandırılır .
Nörolojik temel (ve binaural işleme)
Kokteyl partisi etkisine ilişkin işitsel dikkat, esas olarak üst temporal girusun sol yarımküresinde ( olduğu yerde) meydana gelir; inferior frontal girus, superior parietal sulkus ve içeren bir fronto-parietal ağ aynı zamanda dikkat değiştirme, dil işleme ve dikkat kontrolü eylemlerinden sorumludur. Hem hedef akış (ilgilenilen daha önemli bilgi) hem de rekabet eden/müdahale eden akışlar, sol yarımkürede aynı şekilde işlenir. Ancak taramaları, hedef akışlara rakip akışlardan daha fazla dikkat verildiğini gösterir.
Dahası, superior temporal girustaki (STG) hedef akışa yönelik aktivitenin, diğer uyarıcı akışlar ortaya çıktığında azaldığını/sekteye uğradığını görüyoruz. "Kokteyl partisi etkisi", yani gürültü içerisindeki önemli uyaranları tespit etme yeteneği, aynı zamanda "kokteyl partisi problemi" olarak da adlandırılmıştır. Çünkü kabiliyetimiz, bir yandan da nörolojik düzeyde dikkatin etkinliğini düşürmektedir.
Kokteyl partisi etkisi, binaural efekt olarak bilinen, iki kulakla işitilmesi durumunda en iyi sonucu verir. Tek bir kulağı duyan insanlar, iki kulağı duyan insanlara göre gürültüden çok daha fazla etkileniyorlar. İki kulak kullanmanın yararı, kısmen ses kaynaklarının lokalizasyonu ile ilgili olabilir. İşitme sistemi, aynı anda en az iki ses kaynağının yerini belirleyebilir ve su seslerin karakteristiklerini doğru olarak saptayabilir. Bir ses kaynağının yerini tespit eder etmez, bu ses kaynağının sinyallerini, gürültüyü oluşturan ses kaynaklarından çıkarabilir. Ancak, binaural olmanın esas avantajı diğer iki süreçte ortaya çıkar: daha iyi kulakla dinleme ve binaural çıkarımsama (unmasking). Daha iyi kulakla dinleme, kulaklar arasındaki farktan yararlanarak, gelen sinyalin gürültüye oranından daha iyi faydalanmayı sağlayan bir süreçtir. Binaural çıkarımsama ise, gürültünün içinden diğer sesleri çıkarabilmek için iki kulaktan gelen sinyallerin kombinasyonunu kullanma sürecidir.
Geçmiş Çalışmalar
1950'lerin başlarında, dikkat araştırmalarının çoğu hava trafik kontrolörlerinin karşılaştığı sorunlara dayanır. O sırada kontrolörler, kontrol kulesindeki hoparlörler üzerinden pilotlardan mesajlar alırdı. Tek bir hoparlör üzerinden birçok pilotun karışmış seslerini duymak, kontrolörün görevini çok zorlaştırmaktaydı. Koktely partisi etkisi, ilk olarak 1953 yılında tarafından tanımlanmış ve "kokteyl partisi problemi" olarak adlandırılmıştır. Cherry, katılımcıların iki farklı mesajı aynı anda tek bir hoparlörden dinledikleri ve onları ayırmaya çalıştıkları dikkat deneyleri yapmış; bu daha sonra dikotik dinleme olarak adlandırmıştır. Çalışması, sesleri arka plan gürültüsünden ayırma yeteneğinin; konuşmacının cinsiyeti, sesin geldiği yön, ses yüksekliği ve konuşma hızı gibi birçok değişkenden etkilendiğini ortaya koymuştur.
Cherry, insanların gürültü içinde bir mesaja nasıl odaklandıklarını daha detaylı incelemek için konuşma kopyalama (speech shadowing) görevini geliştirmiştir. Kopyalama görevinde katılımcılar, her kulağa farklı bir mesaj gönderen özel bir kulaklık takarlar. Katılımcıdan, belirli bir kulakta (kanal) duyulan mesajı yüksek sesle tekrar etmesi istenir. Bu çalışmayla, katılımcıların kendi adlarını kopyalamadıkları kanaldan gelse bile fark edebildikleri keşfedilmiştir. Daha sonra, Cherry'nin kopyalama deneyini 1959'da kullanan , öznel olarak "önemli" mesajlar dışında, dikkat verilmeyen kanaldaki mesajların algılanamadığı sonucuna varmıştır.
Daha güncel çalışmalar
her yaşta kendini gösterir. Bebekler, ebeveynlerinin sesleri gibi kendilerine tanıdık gelen bir ses duyduklarında o yöne başlarını çevirirler. Bu, bebeklerin çevrelerindeki belirli uyaranlarla seçerek ilgilendiklerini gösterir. Dahası, seçici dikkat üstüne yapılan çalışmalar; bebeklerin yetişkin bir ses tonuna göre "bebek" konuşmasını tercih ettiklerini göstermektedir. Yani, bebekler konuşma tonundaki fiziksel değişiklikleri fark edebilirler. Ancak, arka plan gürültüsünün içinde ses tonu gibi fiziksel farklılıkları saptamadaki doğruluk zamanla artar. Bebekler, uyaranları görmezden geliyor olabilir, çünkü isimleri tanıdık gelse de bu kadar küçük yaşta onlar için daha fazla bir anlam ifade etmez. Öte yandan, araştırmalar daha muhtemel senaryonun; bebeklerin dikkat dağıtıcı sesin ortasında kendilerine söylenen kelimenin kendi adları olduğunu anlamadıklarını ve bu nedenle yanıt vermedikleri olduğunu göstermektedir. Önemsenmeyen uyaranları filtreleme yeteneği genç yetişkinlikte en üst düzeyine ulaşır. Arka plandaki gürültü öznel olarak önemli görülen mesajlar içeriyorsa; yaşlılar, genç yetişkinlere kıyasla tek bir sohbete odaklanmakta daha fazla zorlanır.
İnsanların dikkatini çeken bazı mesaj örnekleri arasında kişisel isimler ve tabu olan kelimeler bulunmaktadır. Kişilerin kendi isimlerine seçici dikkat gösterme yeteneği; 5 aylık kadar küçük bebeklerde bile gözlenip, 13 aylıkken tamamen gelişmiş görünmektedir. Bu alandaki birçok uzmanla birlikte Anne Treisman, insanların isimler gibi öznel öneme sahip kelimeleri tespit etmeye güdümlü olduklarını belirtir. Bu fikrini, kişilerin bu kelimeleri fark etmek için diğer kelimelere göre daha az algısal bilgiye ihtiyaç duyabileceklerini söyleyerek açıklar. Dikkat yöneltilmeyen kanaldayken bile bir ölçüde anlaşılan bir başka uyaransa tabu kelimelerdir. Çoğunluğu insanı uyaran müstehcen içeriklere sahip olan bu kelimeler, genellikle kopyalama görevini sekteye uğratırlar. Tabu kelimeler, bir dil anlayışı ve geniş bir kelime dağarcığı edindikleri çağa kadar çocukların seçici dikkatini etkilemez.
Yaşlandıkça seçici dikkat dalgalanmaya başlar. Daha yaşlı olan yetişkinler, konuşma akışlarını ayırt etmede daha uzun gecikme sürelerine sahiptir. Bu, tipik olarak, genel bilişsel yeteneğin yaşlılıkla birlikte (hafıza, görsel algı, yüksek düzey işleyiş vb.) azalmaya başladığı gerçeğiyle ilişkilendirilir.
Daha da yakın dönemli araştırmalara bakacak olursak, kokteyl partisi problemini incelemek için modern sinirbilim teknikleri uygulandığını görürüz. Bu tür çalışmaları yapan bazı önemli araştırmacılar arasında; kullanan Edward Chang, Nima Mesgarani, Charles Schroeder; manyetoensefalografi kullanan Jonathan Simon, Mounya Elhilali, Adrian KC Lee, Shihab Shamma, Barbara Shinn-Cunningham ve Jyrki Ahveninen; Elektroensefalografi kullanan Jyrki Ahveninen, Edmund Lalor ve Barbara Shinn-Cunningham ; ve Jyrki Ahveninen ve Lee M. Miller kullanarak.
Dikkat modelleri
Bize ulaşan tüm bilgileri işleyemeyiz. Teoride, neye dikkat edileceğinin seçimi belli bir kurala göre veya rastgele olabilir. Örneğin, sürüş sırasında, sürücüler olay yerinde bulunan diğer uyaranlardan ziyade trafik ışıklarına odaklanabilir. Bu tür durumlarda, sunulan uyaranların hangi bölümünün önemli olduğunun seçilmesi zorunludur. Psikolojideki temel bir soru, bu seçimin ne zaman gerçekleştiğidir. Bu sorun, erken mi geç mi tartışmasına evrilmiştir. Bu tartışmanın temeli, Cherry'nin dikotik dinleme deneylerinde bulunabilir. Katılımcılar, takip etmedikleri kanalda gerçekleşen; konuşmacının cinsiyetinin değişmesi, ses yüksekliği gibi fiziksel değişikliklerin yanı sıra, kendi isimleri gibi uyaranları da fark edebildiler. Bu gözlem, takip edilmeyen mesajın anlamının, onu seçmeden önce mi sonra mı işlendiği sorusunu ortaya çıkarmıştır. Önceki seçici dikkat modeline göre, seçim gerçekleşmeden önce çok az bilgi işlendiği düşünülürdü. Daha yeni seçici dikkat modellerine göre, semantik gibi bilgilerin de seçim gerçekleşmeden önce işlendiği düşünülmektedir.
Broadbent
Erken seçici dikkat mekanizmalarını keşfetmeye dair en eski çalışma, filtre modeli olarak bilinen bir teori öne süren tarafından gerçekleştirildi. Bu model, dikotik dinleme testi kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırması, çoğu katılımcının aktif olarak takip ettikleri kanaldaki bilgileri hatırlama konusunda başarılı olduklarını, ancak takip etmedikleri kanaldaki bilgileri hatırlama konusunda çok daha başarısız olduklarını gösterdi. Bu da Broadbent'i beyinde ilgilenmeyi seçmediğimiz bilgileri bloke edebilecek bir "filtre" mekanizması olması gerektiği sonucuna götürdü. Filtre modelinin şu şekilde çalıştığı varsayılmıştır: bilgi beyne duyu organları (bu durumda kulaklar) yoluyla girdikten sonra, ona dikkat etmemize yetecek bir süre boyunca bir tampon bellek sistemi olan duyusal bellekte depolanır. Bilgi daha fazla işlenmeden önce, filtre mekanizması yalnızca seçilen bilginin geçmesine izin verir. Seçilen bilgiler daha sonra, kısa süreli bellekle ilişkili olan ve uzun süreli bellekle iletişim kuran çalışma belleğine aktarılır. Bu modelde işitsel bilgilerin seçilmesi veya takip edilmemesi, konum ve şiddet gibi fiziksel özelliklerine bağlıdır. Bazı kişiler, bunun süreklilik ve kapalılık dahil Gestalt özellikleri temelinde ele alınabileceğini öne sürmektedir. Broadbent için bu, insanların bir seferde yalnızca bir bilgi kaynağını izlemeyi seçerken diğerlerini dışlama mekanizmasını açıklamıştır. Bununla birlikte, Broadbent'in modeli; anlamsal öneme sahip kelimelerin, örneğin bireyin kendi isminin, takip edilmeyen bir kanalda olmasına rağmen anında dikkat çekmesi gözlemini açıklayamamıştır.
Broadbent'in deneylerinden kısa bir süre sonra, Oxford lisans öğrencileri Gray ve Wedderburn, kelimelerin kulaklara bölünmesi yerine, anlamlı ifadeler üreten tek heceli kelimeler kullandıkları bir dikotik dinleme deneyi gerçekleştirdiler. Örneğin, "Dear, one, Jane" kelimeleri bazen sırayla sağ kulağa sunulurken, "three, Aunt, six" kelimeleri sol kulağa eş zamanlı olarak sunuldu. Katılımcıların çoğu sayıları hatırlamaktansa "Dear Aunt Jane" ifadesini hatırladılar. Ayrıca, sayıları sunuldukları sırayla hatırlamaktansa kelime öbeğindeki kelimeleri sıralarıyla hatırlama oranları daha yüksekti. Bu bulgu, Broadbent'in tam filtreleme teorisine aykırıdır. Çünkü filtre mekanizmasının kanallar arasında geçiş yapmak için zamanı olmayacaktır. Bu da, anlamın filtrelemeden önce işleniyor olabileceğini gösterir.
Treisman
Daha sonra bu mevcut seçici dikkat (dikkat kontrolü) teorisine ek olarak, Anne Treisman <i id="mwog">zayıflama modelini</i> geliştirdi. Bu modelde bilgi, bir filtre mekanizması aracılığıyla işlendiğinde, Broadbent'in söylediği gibi tamamen engellenmez. Bunun yerine, zayıflatılır ve bilinçsiz bir düzeyde tüm aşamalardan geçerek işlenir. Treisman ayrıca, anlamsal önemine göre bazı kelimelerin takip edilmeyen kanalda da dikkat çekebileceği bir eşik mekanizması öne sürer. Ona göre kişinin kendi adı düşük bir eşik değerine (yani yüksek bir anlama) sahiptir. Bu nedenle daha kolay tanınır. Aynı ilke, aciliyet belirten durumlara dair ateş gibi kelimeler için de geçerlidir. Treisman, bunun gerçekleşmesinin tek yolunun, bilginin takip edilmeyen akışta sürekli olarak işleniyor olması olduğunu savunmaktadır.
Deutsch ve Deutsch
Müzik algısı ve işitsel ilüzyonlar alanındaki çalışmaları ile tanınan Diana Deutsch, dikkat modellerine de önemli katkılarda bulundu. Deutsch & Deutsch ve Norman, anlamsal öneme göre kelimelerin nasıl seçilebileceğini daha ayrıntılı olarak açıklamak için, anlama dayalı ikinci bir seçim mekanizması içeren bir dikkat modeli önerdiler. Deutsch-Norman modeli olarak bilinen modelde, takip edilmeyen akıştaki bilgiler, Treisman modelinin öne sürdüğü gibi, çalışan belleğe kadar işlenmez. Bunun yerine, örüntü tanımadan sonra ikincil bir filtreden geçirilir. İkincil filtre tarafından önemsiz görülürse, çalışma belleğine girmesi engellenir.
Kahneman
Daniel Kahneman de farklı bir dikkat modeli önermiştir. Bu model, dikkati seçim açısından değil, kapasite açısından tanımlamasıyla önceki modellerden farklıdır. Kahneman için dikkat, çeşitli uyaranlar arasında bölüştürülecek bir kaynaktır. Bu görüş başka kişilerce de desteklenmiştir. Bu model dikkatin ne zaman odaklandığını değil, nasıl odaklandığını açıklar. Kahneman'a göre dikkat genellikle uyarılma ile belirlenir. Yerkes-Dodson yasası, uyarılmanın orta seviyelerde ideal olacağını öngörür. Yani kişi aşırı veya az uyarıldığında performans zayıflayacaktır. Narayan ve arkadaşları, arka plan sesleri çok fazla ve karmaşık olduğunda, işitsel uyaranları ayırt etme becerisinde keskin bir düşüş olduğunu keşfetmiştir. Bu durum, aşırı uyarılmanın dikkat üstündeki olumsuz etkisinin kanıtıdır. Dolayısıyla, uyarılma mevcut dikkat kapasitemizi belirler. Ardından, mevcut dikkatimizi çeşitli olası faaliyetler arasında dağıtmak için bir paylaştırma politikası hareket eder. En çok dikkat, paylaştırma politikasına göre en önemli sayılanlara gösterilecektir. Paylaştırma politikası, kalıcı eğilimlerden ve anlık niyetlerden etkilenir. Odaklanmış bir dikkat gerektiren anlık niyetler, kalıcı eğilimlere göre daha fazla dikkat kaynağı gerektirir. Ek olarak, dikkat kapasitesi ile ilgili sürekli devam eden bir değerlendirme vardır. Diğer bir ifadeyle, fazla dikkat kaynağı gerektiren faaliyetler, dikkat kapasitesini düşürecek ve paylaşım politikasını etkileyecektir. Bu durumda, eğer bir faaliyet dikkat kaynaklarını çok fazla tüketiyorsa, paylaştırma politikası muhtemelen kaynakları ona yönlendirmeyi bırakacak ve bunun yerine daha az maliyetli görevlere odaklanacaktır. Kahneman'ın modeli, kokteyl partisi olgusunu, anlık niyetlerin belirli bir işitsel uyarana odaklanmasına izin verebileceğini; ancak kalıcı eğilimlerin (bunlar anlamsal öneme sahip kelimeleri içerebilir) dikkatimizi çekebileceğini söyleyerek açıklar. Kahneman'ın modelinin seçim modelleriyle çelişmediğini ve onları desteklemek için de kullanılabileceğini belirtmek önemlidir.
Görsel bağlantılar
Bazı araştırmalar, kokteyl etkisinin sadece işitsel bir fenomen olmadığını ve görsel bilgiler için de etkili olabileceğini göstermiştir. Örneğin Shapiro ve arkadaşları görsel bir testle takip edilmeyen bir durumda katılımcılara kendi isimleri gösterildiğinde bunu kolayca fark ettikletini gözlemlediler. Treisman veya Deutsch-Norman modelleri gibi geç dikkat kontrolüne uygun bir model benimseyerek, erken seçimin böyle bir fenomeni açıklamayacağını öne sürmüşlerdir.
Hayvanlarda etkisi
Koro halinde iletişim kuran kurbağalar ve böcekler, akustik iletişim kuran ötücü kuşlar; aynı anda birden fazla sinyale maruz kaldıklarından kokteyl partisi etkisini yaşayabilir. İnsanlardaki gibi, ses hayvanların çevrelerindeki önemli şeyleri (örn. eşler, tehditler, vb.) dinlemelerine izin verir. Bazı kırlangıçlar ve kral penguenler için sesli iletişim, gürültülü ortamlarda ebeveyn ve yavruların birbirlerini tanınmasını sağlar. Dişi kurbağalar erkeklerin çiftleşme çağrılarını dinleyip ayırt edebilirken, erkekler diğer erkeklerin saldırganlık çağrılarına fark edebilirler.
- ^ a b c Getzmann (2016). "Switching of auditory attention in "cocktail-party" listening: ERP evidence of cueing effects in younger and older adults". Brain and Cognition. 111: 1-12. doi:10.1016/j.bandc.2016.09.006. (PMID) 27814564.
- ^ Bronkhorst, Adelbert W. (2000). "The Cocktail Party Phenomenon: A Review on Speech Intelligibility in Multiple-Talker Conditions" (PDF). Acta Acustica United with Acustica. 86: 117-128. Erişim tarihi: 18 Nisan 2010.[][]
- ^ Shinn-Cunningham, Barbara G. (2008). (PDF). Trends in Cognitive Sciences. 12 (5): 182-186. doi:10.1016/j.tics.2008.02.003. (PMC) 2699558 $2. (PMID) 18396091. 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Haziran 2014.
- ^ a b Getzmann (2015). "The mismatch negativity as a measure of auditory stream segregation in a simulated "cocktail-party" scenario: effect of age". Neurobiology of Age. 36 (11): 3029-3037. doi:10.1016/j.neurobiolaging.2015.07.017. (PMID) 26254109.
- ^ Narayan (2007). "Cortical interference effects in the cocktail party problem". Nature Neuroscience (İngilizce). 10 (12): 1601-1607. doi:10.1038/nn2009. ISSN 1546-1726. (PMID) 17994016.
- ^ "The cocktail party phenomenon revisited: how frequent are attention shifts to one's name in an irrelevant auditory channel?". J Exp Psychol Learn Mem Cogn. 21 (1): 255-60. Ocak 1995. doi:10.1037/0278-7393.21.1.255. (PMID) 7876773.
- ^ a b "The cocktail party phenomenon revisited: the importance of working memory capacity". Psychon Bull Rev. 8 (2): 331-5. Haziran 2001. doi:10.3758/BF03196169. (PMID) 11495122.
- ^ a b Cherry (1953). "Some Experiments on the Recognition of Speech, with One and with Two Ears" (PDF). The Journal of the Acoustical Society of America. 25 (5): 975-79. doi:10.1121/1.1907229. ISSN 0001-4966. 22 Kasım 2009 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 5 Eylül 2020. Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi: "Cherry 1953" adı farklı içerikte birden fazla tanımlanmış (Bkz: ) - ^ Companion to Clinical Neurology. 2nd. Oxford: Oxford University Press. 2003. s. 206. ISBN . 30 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Eylül 2020.
- ^ a b Evans (22 Aralık 2015). "Getting the Cocktail Party Started: Masking Effects in Speech Perception". Journal of Cognitive Neuroscience. 28 (3): 483-500. doi:10.1162/jocn_a_00913. ISSN 0898-929X. (PMC) 4905511 $2. (PMID) 26696297.
- ^ (PDF). J. Acoust. Soc. Am. 115 (2): 833-43. Şubat 2004. doi:10.1121/1.1639908. (PMID) 15000195. 20 Ekim 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2013.
- ^ "Auditory attention--focusing the searchlight on sound". Curr. Opin. Neurobiol. 17 (4): 437-55. Ağustos 2007. doi:10.1016/j.conb.2007.07.011. (PMID) 17714933.
- ^ Best, Virginia; Mason, Christine R.; Kidd, Gerald; Iyer, Nandini; Brungart, Douglas S. (Şubat 2015). "Better-ear glimpsing in hearing-impaired listeners". The Journal of the Acoustical Society of America. 137 (2): EL213-219. doi:10.1121/1.4907737. ISSN 1520-8524. (PMC) 4327925 $2. (PMID) 25698053.
- ^ Human factors: understanding people-system relationships. New York: Wiley. 1983. ISBN . OCLC 8866672.
- ^ a b c d e Human Cognition : Theory and Practice. New York, NY: Worth Pub. 2007. s. 59. ISBN . OCLC 779665820.
- ^ Moray (1959). "Attention in dichotic listening: Affective cues and the influence of instructions" (PDF). Quarterly Journal of Experimental Psychology. 11 (1): 56-60. doi:10.1080/17470215908416289. ISSN 0033-555X.[]
- ^ "The development of selective attention: a life-span overview". Acta Psychol (Amst). 86 (2–3): 227-72. Ağustos 1994. doi:10.1016/0001-6918(94)90004-3. (PMID) 7976468.
- ^ Newman (2005). "The Cocktail Party Effect in Infants Revisited: Listening to One's Name in Noise". Developmental Psychology (İngilizce). 41 (2): 352-362. doi:10.1037/0012-1649.41.2.352. (PMID) 15769191.
- ^ Newman (2005). "The Cocktail Party Effect in Infants Revisited: Listening to One's Name in Noise". Developmental Psychology. 41 (2): 352-362. doi:10.1037/0012-1649.41.2.352. (PMID) 15769191.
- ^ Driver J (Şubat 2001). (PDF). Br J Psychol. 92 Part 1: 53-78. doi:10.1348/000712601162103. (PMID) 11802865. 21 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2013.
- ^ Straube (1979). "Dichotic shadowing and selective attention to word meanings in schizophrenia". Journal of Abnormal Psychology. 88 (4): 346-353. doi:10.1037/0021-843X.88.4.346.
- ^ Nielsen (1981). "Emotion, personality, and selective attention". Journal of Personality and Social Psychology. 41 (5): 945-960. doi:10.1037/0022-3514.41.5.945. ISSN 0022-3514.
- ^ Cohen (2006). "Selective Attention". Encyclopedia of Cognitive Science. doi:10.1002/0470018860.s00612. ISBN .
- ^ Scharf (1990). "On hearing what you listen for: The effects of attention and expectancy". Canadian Psychology. 31 (4): 386-387. doi:10.1037/h0084409.
- ^ "Cocktail party listening in a dynamic multitalker environment". Percept Psychophys. 69 (1): 79-91. Ocak 2007. doi:10.3758/BF03194455. (PMID) 17515218. 8 Mart 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Eylül 2020.
- ^ Haykin (17 Ekim 2005). "The Cocktail Party Problem". Neural Computation. 17 (9): 1875-1902. doi:10.1162/0899766054322964. (PMID) 15992485.
- ^ Gray J.A. (1960). . Quarterly Journal of Experimental Psychology. 12 (3): 180-184. doi:10.1080/17470216008416722. 8 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2013.
- ^ Treisman (1969). "Strategies and models of selective attention". Psychological Review. 76 (3): 282-299. doi:10.1037/h0027242. (PMID) 4893203.
- ^ Deutsch (1963). "Attention: Some Theoretical Considerations". Psychological Review. 70 (I): 80-90. doi:10.1037/h0039515. (PMID) 14027390.
- ^ Norman (1968). "Toward a theory of memory and attention". Psychological Review. 75 (6): 522-536. doi:10.1037/h0026699.
- ^ Kahneman, D. (1973). Attention and effort 22 Şubat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall.
- ^ Narayan (2007). "Cortical interference effects in the cocktail party problem". Nature Neuroscience. 10 (12): 1601-1607. doi:10.1038/nn2009. (PMID) 17994016.
- ^ Dalton (2009). "The role of working memory in auditory selective attention". The Quarterly Journal of Experimental Psychology. 62 (11): 2126-2132. doi:10.1080/17470210903023646. (PMID) 19557667.
- ^ Koch (9 Mayıs 2011). "Switching in the cocktail party: Exploring intentional control of auditory selective attention". Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance. 37 (4): 1140-1147. doi:10.1037/a0022189. (PMID) 21553997.
- ^ Shapiro (1 Ocak 1997). "Personal names and the attentional blink: A visual "cocktail party" effect". Journal of Experimental Psychology: Human Perception and Performance. 23 (2): 504-514. doi:10.1037/0096-1523.23.2.504.
- ^ Bee (2008). "The cocktail party problem: What is it? How can it be solved? And why should animal behaviorists study it?". Journal of Comparative Psychology (İngilizce). 122 (3): 235-251. doi:10.1037/0735-7036.122.3.235. ISSN 1939-2087. (PMC) 2692487 $2. (PMID) 18729652.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kokteyl partisi etkisi beynin kisinin isitsel dikkatini belirli bir uyariciya odaklayip beyindeki secici dikkatin bir turu diger bir dizi uyarani filtreleyerek disarida birakma becerisini ifade eden kavramdir Tipki gurultulu bir partiye katilan bir kisinin ortam gurultusunu yok sayarak tek bir sohbete odaklanabilmesi gibi Dinleyiciler hem farkli uyaranlari farkli akislara ayirma hem de daha sonra hangi akislarin kendileri icin en uygun olduguna karar verme yetenegine sahiptir Bu nedenle kisinin duyusal belleginin kisi farkinda olmadan tum uyaranlari ayristirdigi ve ayri bilgi parcalarini dikkat cekmelerine gore siniflandirdigi one surulmustur Bu etki cogu insanin tek bir sesi izleyip digerlerini gormezden gelmelerine izin veren mekanizmadir Bir baska ifadeyle dikkat yoneltilmeyen uyaranda gecen onemli kelimelerin hemen tespit edilebilmesine ornegin birinin bir gurultu icinde kendi adi gectigi zaman bunu fark etmesine dair fenomenini tanimlar Kalabalik bir kokteyl Uyaranlarin bu sekilde ayrilamamasi bazi izlenirken digerlerinin gormezden gelinmesinin mumkun olmamasi sorunu bazen kokteyl partisi problemi veya kokteyl partisi sagirligi olarak adlandirilir Norolojik temel ve binaural isleme Kokteyl partisi etkisine iliskin isitsel dikkat esas olarak ust temporal girusun sol yarimkuresinde oldugu yerde meydana gelir inferior frontal girus superior parietal sulkus ve iceren bir fronto parietal ag ayni zamanda dikkat degistirme dil isleme ve dikkat kontrolu eylemlerinden sorumludur Hem hedef akis ilgilenilen daha onemli bilgi hem de rekabet eden mudahale eden akislar sol yarimkurede ayni sekilde islenir Ancak taramalari hedef akislara rakip akislardan daha fazla dikkat verildigini gosterir Dahasi superior temporal girustaki STG hedef akisa yonelik aktivitenin diger uyarici akislar ortaya ciktiginda azaldigini sekteye ugradigini goruyoruz Kokteyl partisi etkisi yani gurultu icerisindeki onemli uyaranlari tespit etme yetenegi ayni zamanda kokteyl partisi problemi olarak da adlandirilmistir Cunku kabiliyetimiz bir yandan da norolojik duzeyde dikkatin etkinligini dusurmektedir Kokteyl partisi etkisi binaural efekt olarak bilinen iki kulakla isitilmesi durumunda en iyi sonucu verir Tek bir kulagi duyan insanlar iki kulagi duyan insanlara gore gurultuden cok daha fazla etkileniyorlar Iki kulak kullanmanin yarari kismen ses kaynaklarinin lokalizasyonu ile ilgili olabilir Isitme sistemi ayni anda en az iki ses kaynaginin yerini belirleyebilir ve su seslerin karakteristiklerini dogru olarak saptayabilir Bir ses kaynaginin yerini tespit eder etmez bu ses kaynaginin sinyallerini gurultuyu olusturan ses kaynaklarindan cikarabilir Ancak binaural olmanin esas avantaji diger iki surecte ortaya cikar daha iyi kulakla dinleme ve binaural cikarimsama unmasking Daha iyi kulakla dinleme kulaklar arasindaki farktan yararlanarak gelen sinyalin gurultuye oranindan daha iyi faydalanmayi saglayan bir surectir Binaural cikarimsama ise gurultunun icinden diger sesleri cikarabilmek icin iki kulaktan gelen sinyallerin kombinasyonunu kullanma surecidir Gecmis Calismalar1950 lerin baslarinda dikkat arastirmalarinin cogu hava trafik kontrolorlerinin karsilastigi sorunlara dayanir O sirada kontrolorler kontrol kulesindeki hoparlorler uzerinden pilotlardan mesajlar alirdi Tek bir hoparlor uzerinden bircok pilotun karismis seslerini duymak kontrolorun gorevini cok zorlastirmaktaydi Koktely partisi etkisi ilk olarak 1953 yilinda tarafindan tanimlanmis ve kokteyl partisi problemi olarak adlandirilmistir Cherry katilimcilarin iki farkli mesaji ayni anda tek bir hoparlorden dinledikleri ve onlari ayirmaya calistiklari dikkat deneyleri yapmis bu daha sonra dikotik dinleme olarak adlandirmistir Calismasi sesleri arka plan gurultusunden ayirma yeteneginin konusmacinin cinsiyeti sesin geldigi yon ses yuksekligi ve konusma hizi gibi bircok degiskenden etkilendigini ortaya koymustur Cherry insanlarin gurultu icinde bir mesaja nasil odaklandiklarini daha detayli incelemek icin konusma kopyalama speech shadowing gorevini gelistirmistir Kopyalama gorevinde katilimcilar her kulaga farkli bir mesaj gonderen ozel bir kulaklik takarlar Katilimcidan belirli bir kulakta kanal duyulan mesaji yuksek sesle tekrar etmesi istenir Bu calismayla katilimcilarin kendi adlarini kopyalamadiklari kanaldan gelse bile fark edebildikleri kesfedilmistir Daha sonra Cherry nin kopyalama deneyini 1959 da kullanan oznel olarak onemli mesajlar disinda dikkat verilmeyen kanaldaki mesajlarin algilanamadigi sonucuna varmistir Daha guncel calismalarher yasta kendini gosterir Bebekler ebeveynlerinin sesleri gibi kendilerine tanidik gelen bir ses duyduklarinda o yone baslarini cevirirler Bu bebeklerin cevrelerindeki belirli uyaranlarla secerek ilgilendiklerini gosterir Dahasi secici dikkat ustune yapilan calismalar bebeklerin yetiskin bir ses tonuna gore bebek konusmasini tercih ettiklerini gostermektedir Yani bebekler konusma tonundaki fiziksel degisiklikleri fark edebilirler Ancak arka plan gurultusunun icinde ses tonu gibi fiziksel farkliliklari saptamadaki dogruluk zamanla artar Bebekler uyaranlari gormezden geliyor olabilir cunku isimleri tanidik gelse de bu kadar kucuk yasta onlar icin daha fazla bir anlam ifade etmez Ote yandan arastirmalar daha muhtemel senaryonun bebeklerin dikkat dagitici sesin ortasinda kendilerine soylenen kelimenin kendi adlari oldugunu anlamadiklarini ve bu nedenle yanit vermedikleri oldugunu gostermektedir Onemsenmeyen uyaranlari filtreleme yetenegi genc yetiskinlikte en ust duzeyine ulasir Arka plandaki gurultu oznel olarak onemli gorulen mesajlar iceriyorsa yaslilar genc yetiskinlere kiyasla tek bir sohbete odaklanmakta daha fazla zorlanir Insanlarin dikkatini ceken bazi mesaj ornekleri arasinda kisisel isimler ve tabu olan kelimeler bulunmaktadir Kisilerin kendi isimlerine secici dikkat gosterme yetenegi 5 aylik kadar kucuk bebeklerde bile gozlenip 13 aylikken tamamen gelismis gorunmektedir Bu alandaki bircok uzmanla birlikte Anne Treisman insanlarin isimler gibi oznel oneme sahip kelimeleri tespit etmeye gudumlu olduklarini belirtir Bu fikrini kisilerin bu kelimeleri fark etmek icin diger kelimelere gore daha az algisal bilgiye ihtiyac duyabileceklerini soyleyerek aciklar Dikkat yoneltilmeyen kanaldayken bile bir olcude anlasilan bir baska uyaransa tabu kelimelerdir Cogunlugu insani uyaran mustehcen iceriklere sahip olan bu kelimeler genellikle kopyalama gorevini sekteye ugratirlar Tabu kelimeler bir dil anlayisi ve genis bir kelime dagarcigi edindikleri caga kadar cocuklarin secici dikkatini etkilemez Yaslandikca secici dikkat dalgalanmaya baslar Daha yasli olan yetiskinler konusma akislarini ayirt etmede daha uzun gecikme surelerine sahiptir Bu tipik olarak genel bilissel yetenegin yaslilikla birlikte hafiza gorsel algi yuksek duzey isleyis vb azalmaya basladigi gercegiyle iliskilendirilir Daha da yakin donemli arastirmalara bakacak olursak kokteyl partisi problemini incelemek icin modern sinirbilim teknikleri uygulandigini goruruz Bu tur calismalari yapan bazi onemli arastirmacilar arasinda kullanan Edward Chang Nima Mesgarani Charles Schroeder manyetoensefalografi kullanan Jonathan Simon Mounya Elhilali Adrian KC Lee Shihab Shamma Barbara Shinn Cunningham ve Jyrki Ahveninen Elektroensefalografi kullanan Jyrki Ahveninen Edmund Lalor ve Barbara Shinn Cunningham ve Jyrki Ahveninen ve Lee M Miller kullanarak Dikkat modelleriBize ulasan tum bilgileri isleyemeyiz Teoride neye dikkat edileceginin secimi belli bir kurala gore veya rastgele olabilir Ornegin surus sirasinda suruculer olay yerinde bulunan diger uyaranlardan ziyade trafik isiklarina odaklanabilir Bu tur durumlarda sunulan uyaranlarin hangi bolumunun onemli oldugunun secilmesi zorunludur Psikolojideki temel bir soru bu secimin ne zaman gerceklestigidir Bu sorun erken mi gec mi tartismasina evrilmistir Bu tartismanin temeli Cherry nin dikotik dinleme deneylerinde bulunabilir Katilimcilar takip etmedikleri kanalda gerceklesen konusmacinin cinsiyetinin degismesi ses yuksekligi gibi fiziksel degisikliklerin yani sira kendi isimleri gibi uyaranlari da fark edebildiler Bu gozlem takip edilmeyen mesajin anlaminin onu secmeden once mi sonra mi islendigi sorusunu ortaya cikarmistir Onceki secici dikkat modeline gore secim gerceklesmeden once cok az bilgi islendigi dusunulurdu Daha yeni secici dikkat modellerine gore semantik gibi bilgilerin de secim gerceklesmeden once islendigi dusunulmektedir Broadbent Erken secici dikkat mekanizmalarini kesfetmeye dair en eski calisma filtre modeli olarak bilinen bir teori one suren tarafindan gerceklestirildi Bu model dikotik dinleme testi kullanilarak olusturulmustur Arastirmasi cogu katilimcinin aktif olarak takip ettikleri kanaldaki bilgileri hatirlama konusunda basarili olduklarini ancak takip etmedikleri kanaldaki bilgileri hatirlama konusunda cok daha basarisiz olduklarini gosterdi Bu da Broadbent i beyinde ilgilenmeyi secmedigimiz bilgileri bloke edebilecek bir filtre mekanizmasi olmasi gerektigi sonucuna goturdu Filtre modelinin su sekilde calistigi varsayilmistir bilgi beyne duyu organlari bu durumda kulaklar yoluyla girdikten sonra ona dikkat etmemize yetecek bir sure boyunca bir tampon bellek sistemi olan duyusal bellekte depolanir Bilgi daha fazla islenmeden once filtre mekanizmasi yalnizca secilen bilginin gecmesine izin verir Secilen bilgiler daha sonra kisa sureli bellekle iliskili olan ve uzun sureli bellekle iletisim kuran calisma bellegine aktarilir Bu modelde isitsel bilgilerin secilmesi veya takip edilmemesi konum ve siddet gibi fiziksel ozelliklerine baglidir Bazi kisiler bunun sureklilik ve kapalilik dahil Gestalt ozellikleri temelinde ele alinabilecegini one surmektedir Broadbent icin bu insanlarin bir seferde yalnizca bir bilgi kaynagini izlemeyi secerken digerlerini dislama mekanizmasini aciklamistir Bununla birlikte Broadbent in modeli anlamsal oneme sahip kelimelerin ornegin bireyin kendi isminin takip edilmeyen bir kanalda olmasina ragmen aninda dikkat cekmesi gozlemini aciklayamamistir Broadbent in deneylerinden kisa bir sure sonra Oxford lisans ogrencileri Gray ve Wedderburn kelimelerin kulaklara bolunmesi yerine anlamli ifadeler ureten tek heceli kelimeler kullandiklari bir dikotik dinleme deneyi gerceklestirdiler Ornegin Dear one Jane kelimeleri bazen sirayla sag kulaga sunulurken three Aunt six kelimeleri sol kulaga es zamanli olarak sunuldu Katilimcilarin cogu sayilari hatirlamaktansa Dear Aunt Jane ifadesini hatirladilar Ayrica sayilari sunulduklari sirayla hatirlamaktansa kelime obegindeki kelimeleri siralariyla hatirlama oranlari daha yuksekti Bu bulgu Broadbent in tam filtreleme teorisine aykiridir Cunku filtre mekanizmasinin kanallar arasinda gecis yapmak icin zamani olmayacaktir Bu da anlamin filtrelemeden once isleniyor olabilecegini gosterir Treisman Daha sonra bu mevcut secici dikkat dikkat kontrolu teorisine ek olarak Anne Treisman lt i id mwog gt zayiflama modelini lt i gt gelistirdi Bu modelde bilgi bir filtre mekanizmasi araciligiyla islendiginde Broadbent in soyledigi gibi tamamen engellenmez Bunun yerine zayiflatilir ve bilincsiz bir duzeyde tum asamalardan gecerek islenir Treisman ayrica anlamsal onemine gore bazi kelimelerin takip edilmeyen kanalda da dikkat cekebilecegi bir esik mekanizmasi one surer Ona gore kisinin kendi adi dusuk bir esik degerine yani yuksek bir anlama sahiptir Bu nedenle daha kolay taninir Ayni ilke aciliyet belirten durumlara dair ates gibi kelimeler icin de gecerlidir Treisman bunun gerceklesmesinin tek yolunun bilginin takip edilmeyen akista surekli olarak isleniyor olmasi oldugunu savunmaktadir Deutsch ve Deutsch Muzik algisi ve isitsel iluzyonlar alanindaki calismalari ile taninan Diana Deutsch dikkat modellerine de onemli katkilarda bulundu Deutsch amp Deutsch ve Norman anlamsal oneme gore kelimelerin nasil secilebilecegini daha ayrintili olarak aciklamak icin anlama dayali ikinci bir secim mekanizmasi iceren bir dikkat modeli onerdiler Deutsch Norman modeli olarak bilinen modelde takip edilmeyen akistaki bilgiler Treisman modelinin one surdugu gibi calisan bellege kadar islenmez Bunun yerine oruntu tanimadan sonra ikincil bir filtreden gecirilir Ikincil filtre tarafindan onemsiz gorulurse calisma bellegine girmesi engellenir Kahneman Daniel Kahneman de farkli bir dikkat modeli onermistir Bu model dikkati secim acisindan degil kapasite acisindan tanimlamasiyla onceki modellerden farklidir Kahneman icin dikkat cesitli uyaranlar arasinda bolusturulecek bir kaynaktir Bu gorus baska kisilerce de desteklenmistir Bu model dikkatin ne zaman odaklandigini degil nasil odaklandigini aciklar Kahneman a gore dikkat genellikle uyarilma ile belirlenir Yerkes Dodson yasasi uyarilmanin orta seviyelerde ideal olacagini ongorur Yani kisi asiri veya az uyarildiginda performans zayiflayacaktir Narayan ve arkadaslari arka plan sesleri cok fazla ve karmasik oldugunda isitsel uyaranlari ayirt etme becerisinde keskin bir dusus oldugunu kesfetmistir Bu durum asiri uyarilmanin dikkat ustundeki olumsuz etkisinin kanitidir Dolayisiyla uyarilma mevcut dikkat kapasitemizi belirler Ardindan mevcut dikkatimizi cesitli olasi faaliyetler arasinda dagitmak icin bir paylastirma politikasi hareket eder En cok dikkat paylastirma politikasina gore en onemli sayilanlara gosterilecektir Paylastirma politikasi kalici egilimlerden ve anlik niyetlerden etkilenir Odaklanmis bir dikkat gerektiren anlik niyetler kalici egilimlere gore daha fazla dikkat kaynagi gerektirir Ek olarak dikkat kapasitesi ile ilgili surekli devam eden bir degerlendirme vardir Diger bir ifadeyle fazla dikkat kaynagi gerektiren faaliyetler dikkat kapasitesini dusurecek ve paylasim politikasini etkileyecektir Bu durumda eger bir faaliyet dikkat kaynaklarini cok fazla tuketiyorsa paylastirma politikasi muhtemelen kaynaklari ona yonlendirmeyi birakacak ve bunun yerine daha az maliyetli gorevlere odaklanacaktir Kahneman in modeli kokteyl partisi olgusunu anlik niyetlerin belirli bir isitsel uyarana odaklanmasina izin verebilecegini ancak kalici egilimlerin bunlar anlamsal oneme sahip kelimeleri icerebilir dikkatimizi cekebilecegini soyleyerek aciklar Kahneman in modelinin secim modelleriyle celismedigini ve onlari desteklemek icin de kullanilabilecegini belirtmek onemlidir Gorsel baglantilarBazi arastirmalar kokteyl etkisinin sadece isitsel bir fenomen olmadigini ve gorsel bilgiler icin de etkili olabilecegini gostermistir Ornegin Shapiro ve arkadaslari gorsel bir testle takip edilmeyen bir durumda katilimcilara kendi isimleri gosterildiginde bunu kolayca fark ettikletini gozlemlediler Treisman veya Deutsch Norman modelleri gibi gec dikkat kontrolune uygun bir model benimseyerek erken secimin boyle bir fenomeni aciklamayacagini one surmuslerdir Hayvanlarda etkisiKoro halinde iletisim kuran kurbagalar ve bocekler akustik iletisim kuran otucu kuslar ayni anda birden fazla sinyale maruz kaldiklarindan kokteyl partisi etkisini yasayabilir Insanlardaki gibi ses hayvanlarin cevrelerindeki onemli seyleri orn esler tehditler vb dinlemelerine izin verir Bazi kirlangiclar ve kral penguenler icin sesli iletisim gurultulu ortamlarda ebeveyn ve yavrularin birbirlerini taninmasini saglar Disi kurbagalar erkeklerin ciftlesme cagrilarini dinleyip ayirt edebilirken erkekler diger erkeklerin saldirganlik cagrilarina fark edebilirler a b c Getzmann 2016 Switching of auditory attention in cocktail party listening ERP evidence of cueing effects in younger and older adults Brain and Cognition 111 1 12 doi 10 1016 j bandc 2016 09 006 PMID 27814564 Bronkhorst Adelbert W 2000 The Cocktail Party Phenomenon A Review on Speech Intelligibility in Multiple Talker Conditions PDF Acta Acustica United with Acustica 86 117 128 Erisim tarihi 18 Nisan 2010 olu kirik baglanti olu kirik baglanti Shinn Cunningham Barbara G 2008 PDF Trends in Cognitive Sciences 12 5 182 186 doi 10 1016 j tics 2008 02 003 PMC 2699558 2 PMID 18396091 23 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 20 Haziran 2014 a b Getzmann 2015 The mismatch negativity as a measure of auditory stream segregation in a simulated cocktail party scenario effect of age Neurobiology of Age 36 11 3029 3037 doi 10 1016 j neurobiolaging 2015 07 017 PMID 26254109 Narayan 2007 Cortical interference effects in the cocktail party problem Nature Neuroscience Ingilizce 10 12 1601 1607 doi 10 1038 nn2009 ISSN 1546 1726 PMID 17994016 The cocktail party phenomenon revisited how frequent are attention shifts to one s name in an irrelevant auditory channel J Exp Psychol Learn Mem Cogn 21 1 255 60 Ocak 1995 doi 10 1037 0278 7393 21 1 255 PMID 7876773 a b The cocktail party phenomenon revisited the importance of working memory capacity Psychon Bull Rev 8 2 331 5 Haziran 2001 doi 10 3758 BF03196169 PMID 11495122 a b Cherry 1953 Some Experiments on the Recognition of Speech with One and with Two Ears PDF The Journal of the Acoustical Society of America 25 5 975 79 doi 10 1121 1 1907229 ISSN 0001 4966 22 Kasim 2009 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 5 Eylul 2020 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi Cherry 1953 adi farkli icerikte birden fazla tanimlanmis Bkz Kaynak gosterme Companion to Clinical Neurology 2nd Oxford Oxford University Press 2003 s 206 ISBN 0 19 515938 1 30 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Eylul 2020 a b Evans 22 Aralik 2015 Getting the Cocktail Party Started Masking Effects in Speech Perception Journal of Cognitive Neuroscience 28 3 483 500 doi 10 1162 jocn a 00913 ISSN 0898 929X PMC 4905511 2 PMID 26696297 PDF J Acoust Soc Am 115 2 833 43 Subat 2004 doi 10 1121 1 1639908 PMID 15000195 20 Ekim 2016 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Temmuz 2013 Auditory attention focusing the searchlight on sound Curr Opin Neurobiol 17 4 437 55 Agustos 2007 doi 10 1016 j conb 2007 07 011 PMID 17714933 Best Virginia Mason Christine R Kidd Gerald Iyer Nandini Brungart Douglas S Subat 2015 Better ear glimpsing in hearing impaired listeners The Journal of the Acoustical Society of America 137 2 EL213 219 doi 10 1121 1 4907737 ISSN 1520 8524 PMC 4327925 2 PMID 25698053 Human factors understanding people system relationships New York Wiley 1983 ISBN 978 0 471 09594 1 OCLC 8866672 a b c d e Human Cognition Theory and Practice New York NY Worth Pub 2007 s 59 ISBN 9780716756675 OCLC 779665820 Moray 1959 Attention in dichotic listening Affective cues and the influence of instructions PDF Quarterly Journal of Experimental Psychology 11 1 56 60 doi 10 1080 17470215908416289 ISSN 0033 555X olu kirik baglanti The development of selective attention a life span overview Acta Psychol Amst 86 2 3 227 72 Agustos 1994 doi 10 1016 0001 6918 94 90004 3 PMID 7976468 Newman 2005 The Cocktail Party Effect in Infants Revisited Listening to One s Name in Noise Developmental Psychology Ingilizce 41 2 352 362 doi 10 1037 0012 1649 41 2 352 PMID 15769191 Newman 2005 The Cocktail Party Effect in Infants Revisited Listening to One s Name in Noise Developmental Psychology 41 2 352 362 doi 10 1037 0012 1649 41 2 352 PMID 15769191 Driver J Subat 2001 PDF Br J Psychol 92 Part 1 53 78 doi 10 1348 000712601162103 PMID 11802865 21 Mayis 2014 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 21 Temmuz 2013 Straube 1979 Dichotic shadowing and selective attention to word meanings in schizophrenia Journal of Abnormal Psychology 88 4 346 353 doi 10 1037 0021 843X 88 4 346 Nielsen 1981 Emotion personality and selective attention Journal of Personality and Social Psychology 41 5 945 960 doi 10 1037 0022 3514 41 5 945 ISSN 0022 3514 Cohen 2006 Selective Attention Encyclopedia of Cognitive Science doi 10 1002 0470018860 s00612 ISBN 978 0470016190 Scharf 1990 On hearing what you listen for The effects of attention and expectancy Canadian Psychology 31 4 386 387 doi 10 1037 h0084409 Cocktail party listening in a dynamic multitalker environment Percept Psychophys 69 1 79 91 Ocak 2007 doi 10 3758 BF03194455 PMID 17515218 8 Mart 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Eylul 2020 Haykin 17 Ekim 2005 The Cocktail Party Problem Neural Computation 17 9 1875 1902 doi 10 1162 0899766054322964 PMID 15992485 Gray J A 1960 Quarterly Journal of Experimental Psychology 12 3 180 184 doi 10 1080 17470216008416722 8 Ocak 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Temmuz 2013 Treisman 1969 Strategies and models of selective attention Psychological Review 76 3 282 299 doi 10 1037 h0027242 PMID 4893203 Deutsch 1963 Attention Some Theoretical Considerations Psychological Review 70 I 80 90 doi 10 1037 h0039515 PMID 14027390 Norman 1968 Toward a theory of memory and attention Psychological Review 75 6 522 536 doi 10 1037 h0026699 Kahneman D 1973 Attention and effort 22 Subat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Englewood Cliffs NJ Prentice Hall Narayan 2007 Cortical interference effects in the cocktail party problem Nature Neuroscience 10 12 1601 1607 doi 10 1038 nn2009 PMID 17994016 Dalton 2009 The role of working memory in auditory selective attention The Quarterly Journal of Experimental Psychology 62 11 2126 2132 doi 10 1080 17470210903023646 PMID 19557667 Koch 9 Mayis 2011 Switching in the cocktail party Exploring intentional control of auditory selective attention Journal of Experimental Psychology Human Perception and Performance 37 4 1140 1147 doi 10 1037 a0022189 PMID 21553997 Shapiro 1 Ocak 1997 Personal names and the attentional blink A visual cocktail party effect Journal of Experimental Psychology Human Perception and Performance 23 2 504 514 doi 10 1037 0096 1523 23 2 504 Bee 2008 The cocktail party problem What is it How can it be solved And why should animal behaviorists study it Journal of Comparative Psychology Ingilizce 122 3 235 251 doi 10 1037 0735 7036 122 3 235 ISSN 1939 2087 PMC 2692487 2 PMID 18729652