Küresel yıldız kümesi, galaksi merkezi etrafında uydu gibi dolanan, yıldızların küresel bir bileşimidir. Küresel yıldız kümeleri yerçekimi ile bir arada durabilirler. Yerçekimi sayesinde küresel bir şekle ve göreceli olarak merkeze doğru artan bir madde yoğunluğuna sahiplerdir. Yıldız kümesinin bir alt kategorisi olan küresel yıldız kümesi, Latince bir sözcük olan ve küçük küre anlamına gelen globulus kelimesinden türetilmiştir.
Galaksi halesi içinde bulunan küresel yıldız kümelerinin, disk içinde bulunan daha az yoğunluktaki açık yıldız kümesine göre çok daha fazla yıldız içerdikleri ve daha yaşlı oldukları bulunmuştur. Küresel yıldız kümeleri tam anlamıyla galaksi içerisinde yaygın durumdadırlar. Samanyolu galaksisi içinde şu ana kadar bulunan 150 ila 158 tane küresel yıldız kümesi vardır. 10 ila 20 arasında hâlâ keşfedilmemiş küresel yıldız kümesi olduğu sanılmaktadır. Daha büyük galaksiler daha fazla kümeye sahip olabilirler. Örneğin, Andromeda, 500 gibi büyük sayıda küresel yıldız kümesine sahip olabilir.M87 gibi bazı devasa eliptik galaksilerde, özellikle galaksi kümelerinin merkezinde, 13.000 tane küresel yıldız kümesi bulunabilir. Bu küresel yıldız kümeleri galaksi etrafında, 40 kiloparsek (yaklaşık olarak 131,000 ışık yılı) gibi büyük yarıçaplarda dolanırlar.Yerel gruptaki her yeterli kütleye sahip galakside, bağlantılı küresel yıldız kümesi grupları vardır. Neredeyse incelenmiş her büyük galaksinin, küresel yıldız kümesi sistemine sahip olduğu bulunmuştur.Yay Eliptik Cüce Galaksisi ve Büyük köpek cüce galaksisi’nin kendi küresel yıldız kümelerini (örneğin Palomar 12) Samanyolu galaksisine bağışlama süreci içinde oldukları görülüyor. Bu, geçmişte kaç tane küresel yıldız kümesinin yakalanmış olabileceğini gösteriyor.
Küresel yıldız kümelerinin galaksideki ilk yıldızların üretildiği yer gibi görünmesine rağmen, galaksi evrimindeki kökenleri ve rolleri hala açık değil. Küresel yıldız kümelerinin cüce eliptik galaksilerinden önemli ölçüde farklı olduğu görüldü ve ayrı bir galaksiden ziyade ana galaksideki yıldız oluşumunun bir parçası olarak ortaya çıktılar. Bununla birlikte, astronomlar tarafından önerilen son tahminler gösteriyor ki küresel yıldız kümeleri ve cüce küresel galaksiler açıkça ayrılmayabilir.
Gözlemlerin tarihçesi
Küme ismi | Kâşif | Yıl |
---|---|---|
M22 | Abraham Ihle | 1665 |
ω Cen | Edmond Halley | 1677 |
M5 | 1702 | |
M13 | Edmond Halley | 1714 |
M71 | Philippe Loys de Chéseaux | 1745 |
M4 | Philippe Loys de Chéseaux | 1746 |
M15 | 1746 | |
M2 | Jean-Dominique Maraldi | 1746 |
İlk keşfedilen küresel yıldız kümesi M22 idi. 1665 yılında Alman amatör astronom Abraham Ihle tarafından keşfedildi. Bununla birlikte, ilk teleskoplara verilen ışık düzengeci ile küresel yıldız kümeleri içindeki bireysel yıldızların açısal çözünürlükleri, Charles Messier M4 cismini gözleyene kadar belirlenememişti. Keşfedilen ilk sekiz küresel yıldız kümesi tabloda gösterilmiştir. Hemen sonrasında, Abbé Lacaille, NGC 104, NGC 4833, M55, M69 ve NGC 6397 cisimlerini 1751–52 kataloğunda listelemiştir. Sayıdan önce gelen M Charles Messier’in kataloğuna atıfta bulunurken, NGC ise John Dreyer tarafından hazırlanan Yeni Genel Katalog’a atıfta bulunur.
William Herschel araştırmaya başlamadı çünkü 1782’de büyük teleskopları kullanarak programı uygulayamamıştı. Bilinen 33 küresel yıldız kümesindeki yıldızları çözümleyebilmişti ve aynı zamanda 37 yeni küresel yıldız kümesi daha buldu. Herschel’in 1789 yılındaki derin gökyüzü cisimleri kataloğunda, ilk defa küresel yıldız kümesi adını kullandı ve tanımladı.
Keşfedilen küresel yıldız kümesi sayısı gittikçe artmaya devam etti, 1915’te 83’e ulaştı, 1930’da 93’ye ulaştı ve 1947 yılı itibarıyla 97’ye ulaştı. Toplamda 152 küresel yıldız kümesi Samanyolu galaksisi içinde keşfedilmiştir. Samanyolu dışında ise 180 ± 20 gibi bir sayı olduğu tahmin ediliyor. Bu ekstra ve keşfedilmemiş küresel yıldız kümelerinin Samanyolu dışındaki gaz ve tozun arkasında gizlendiği düşünülüyor.
1914’ün başlarında, Harlow Shapley küresel yıldız kümeleriyle alakalı bir dizi çalışmaya başladı ve yaklaşık 40 civarında bilimsel makale yayımladı. Kümelerdeki RR Lyrae değişenini inceledi, buralarda sefe değişeninin olduğunu varsaymıştı. Bunların periyot-parlaklık ilişkilerini kullanarak mesafe tahminleri yaptı. Daha sonra, sefe değişenlerinden daha sönük RR Lyrae değişenleri bulundu. Bu Shapley’in kümelerin mesafelerini çok fazla hesaplamasına neden oldu.
Samanyolu galaksisi içindeki küresel yıldız kümelerinin çok büyük bir kısmı galaksi merkezi etrafında bulunuyor. 1918’de, Harlow Shapley tarafından asimetrik dağılımları kullanılarak galaksinin bütün boyutlarına karar vermek için kullanıldı. Küresel yıldız kümelerinin gök ada merkezi etrafında hemen hemen küresel bir dağılım gösterdiği farz edildi. Harlow Güneş’in galaksi merkezine göre konumunu tahmin etmek için kümelerin konumlarını kullandı.
Tahminleri önemli ölçüde hata payı içerse de, gösterdi ki galaksinin boyutları önceki halinden çok daha büyük. Hata payı Samanyolu içindeki toz bulutlarından kaynaklanıyor. Tozlar, küresel yıldız kümelerinden Dünya’ya ulaşan ışığı önemli ölçüde azaltıyor. Bu da daha uzakta görünmelerine sebep oluyor. Shapley'in tahminleri şu anda kabul edilen değerle, 10’un katları dahilinde aynıdır.
Shapley'in ölçümleri gösteriyor ki Güneş göreceli olarak galaksi merkezinden uzakta. Daha önce çıkarılan sonucun aksini söyler, önceki sonuçlar sıradan yıldızların dağılımlarıyla neredeyse aynı olduğunu gösteriyordu. Gerçekte, sıradan yıldızlar galaksi diski içindedirler. Genellikle gaz ve toz bulutları sebebiyle gizlenirler. Küresel yıldız kümeleri galaksi diski dışında konumlanmışlardır ve olduğundan çok daha fazla mesafelerde görünürler.
Küresel yıldız kümelerinin sınıflandırılması
Shapley sonradan kümeler hakkındaki çalışmaları sebebiyle ve Helen Battles Sawyer tarafından desteklendi. 1927 ve 29 yıllarında, Harlow Shapley ve Helen Sawyer kümeleri merkeze doğru olan yoğunluk derecesine göre sınıflandırmaya başladı. En fazla yoğunluğa sahip kümeler Sınıf 1 olarak belirlendi. Azalan yoğunluğa göre, kümeleri Sınıf XII’ye kadar başarıyla belirlediler. Bu sınıflandırma Shapley–Sawyer Konsantrasyon Sınıfı (İngilizce: Shapley–Sawyer Concentration Class) olarak biliniyor. Bazen Romen rakamları yerine Sınıf 1-12 olarak sayılarla ifade ediliyor.
Oluşum
Küresel yıldız kümelerinin oluşumu, az anlaşılmış bir olguyu geride bırakıyor. Küresel yıldız kümelerindeki yıldızların tek bir nesilden ortaya çıkıp çıkmadığını veya yüzlerce milyon yıl içinde birçok nesilden meydana gelip gelmediğini belirsiz bırakıyor. Birçok küresel yıldız kümesinde, çoğu yıldız neredeyse yıldız evriminin aynı evresinde. Bu da aynı zamanlarda oluştuklarını destekliyor. Bununla birlikte, yıldız oluşumunun tarihçesi kümeden kümeye değişiyor. Bazı yıldız kümeleri yıldız popülasyonunun açıkça gösteriyor. Buna örnek olarak, Büyük Macellan Bulutu’ndaki küresel yıldız kümeleri çift modlu popülasyon örneği sergiliyorlar. Büyük Macellan Bulutu’ndaki küresel yıldız kümeleri, gençlikleri boyunca büyük moleküler bulutlarla çarpışmış olabilirler ve bunun sonucunda yıldız oluşum evresinin ikinci aşamasına geçmiş olabilirler. Bu yıldız oluşumu, birçok küresel yıldız kümesinin yaşı düşünüldüğünde göreceli olarak kısadır.
Aynı zamanda Evren'deki bu popülasyonun çok katlılığına sebep olarak dinamik bir kökeni olduğu önerildi. Örneğin Hubble Uzay Teleskobu Anten Galaksilerinde kümelerin kümesini gözledi, buralar galaksi içindeki yüzlerce parsek genişliğinde bölgeler. Bu bölgelerde kümelerin birçoğu en sonunda çarpışıp iç içe geçeceklerdir. Birçoğu önemli bir yelpazede asırlardır mevcuttur, iç içe geçmeleri kümelerin çiftli veya çoklu popülasyon dağılımlarına sahip olmalarına izin veriyor.
Küresel yıldız kümesi gözlemleri gösterdi ki yıldız oluşumları, etkin yıldız oluşumlarının olduğu bölgelerde yavaşça artıyor. Buralardaki yıldızlararası ortamda, normal yıldız oluşumunun olduğu bölgelere göre daha fazla kütleçekimi var. Küresel yıldız kümesi oluşumları yıldız yağmuru denen bölgelerde ve etkileşim halindeki galaksilerde yaygın. Araştırmalar, merkezdeki süper kütleli kara deliğin kütlesi ile eliptik ve merceksi galaksilerdeki küresel küme sistemlerinin boyutları arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Bunun gibi galaksilerdeki, süper kütleli kara deliğin kütlesi genellikle galaksinin içindeki tüm küresel yıldız kümelerinin toplam kütlesine yakındır.
Bilinen hiçbir küresel yıldız kümesi aktif yıldız oluşumu sergilemiyor. İstikrarlı bir görünümle, küresel yıldız kümeleri genellikle galaksideki en yaşlı objelerdir ve yıldızların kümelendiği ilk oluşumlardır. Çok büyük yıldız oluşum bölgeleri olarak bilinen süper yıldız kümesi, örneğin Samanyolu galaksisindeki , küresel yıldız kümelerinin öncüleri olabilir.
Bileşimi
Küresel yıldız kümeleri genellikle yüz binlerce metalliği düşük yaşlı yıldızlardan oluşur. Küresel yıldzı kümelerinde bulunan yıldızların türlerinin spiral galaksilerdeki galaksi tümseğinde bulunan yıldızlarla benzer olduğu bulundu. Ancak sadece birkaç milyon kübik parsek hacme sığdırılmıştır. Gaz ve toz bulutlarından yoksundurlar. Bütün gaz ve toz bulutunun çok uzun zaman önce yıldızlara dönüştüğü farz ediliyor.
Küresel yıldız kümeleri çok yüksek yoğunluktaki yıldızlar içerebilir. Ortalama olarak bir kübik parsek başına 0.4 yıldız vardır ancak bu sayı kümenin çekirdeğine yaklaştıkça 100’e ve 1000’e ulaşabilir. Küresel yıldız kümesi içindeki yıldızlar arasındaki tipik uzaklık yaklaşık 1 ışık yılıdır. Ancak merkezdeki mesafeler, Güneş Sistemi boyutlarıyla karşılaştırılabilir.
Bununla birlikte buraların gezegen sistemlerinin yaşamına devam edebilmesi için uygun bölgeler olduğu düşünülmüyor. Kümelerin merkezindeki yoğunluktan dolayı geçen yıldızların yörüngesindeki küçük sapmalar, gezegen yörüngelerinin dinamik olarak sabit olmamasına neden oluyor. Bir gezegen, yıldız etrafında 1 astronomik birim uzaklığındaki yörüngesinde, 47 Tucanae gibi merkezi yoğun bir küme içinde dönerken sadece 108 yıl boyunca yaşayabilir.Pulsar () etrafında dönen bir gezegen sistemi M4 küresel yıldız kümesine aittir. Ancak bu gezegenler pulsarın oluşmasından hemen sonra oluşmuş gibi görünüyor.
Samanyolu galaksisindeki, Mayall II galaksisindeki ve Andromeda Galaksisindeki Omega Centauri gibi bazı küresel yıldız kümeleri olağanüstü bir biçimde büyüktürler. Birkaç milyon güneş kütlesine ve çoklu yıldız popülasyonlarına sahiptirler. Her ikisi de, süper kütleli küresel yıldız kümelerinin aslında daha büyük galaksilerce tüketilmiş cüce galaksilerin çekirdeği olduğuna dair kanıt olarak sunuluyor. Samanyolu galaksisindeki küresel yıldız kümesi popülasyonunun yaklaşık çeyreği yakınlarındaki komşu cüce galaksilerle birleşmiş olabilir.
M15 gibi birçok küresel yıldız kümesi son derece büyük kütleli çekirdeğe sahiptir. Merkezlerinde karadelik barındırabilirler. Simülasyonlar daha az kütleli kara deliklerin, merkezdeki nötron yıldızlarının yoğunluğundan veya büyük beyaz cücelerin olabileceğini gösteriyor. Bu simülasyonlar gözlemleri güzelce açıklayabiliyor.
Metalik içeriği
Küresel yıldız kümeleri normalde Popülasyon II yıldızları içerirler. Bu yıldızlar Pöpülasyon I yıldızları(örneğin Güneş) ile karşılaştırıldığında hidrojen ve helyumdan başka elementleri de düşük oranda içerirler. Astronomlar bu ağır elementleri metaller olarak adlandırırlar ve bu elementlerin orantılarını metallik olarak adlandırırlar. Bu elementler yıldız nükleosentezi sırasında üretilmişlerdir ve daha sonra yıldızlararası maddeye katılarak geri dönüştürülürler. Buralarda yıldızların bir sonraki nesline geçiş yaparlar. Bunun sonucu olarak, metallerin oranları yıldızın yaşı hakkında gösterge olabilir. Daha yaşlı yıldızlar tipik olarak daha düşük metalliğe sahiptir.
Hollandalı astronom farkına vardı ki görünüşte küresel yıldız kümelerinin iki farklı popülasyonu var. Şimdilerde Oosterhoff grupları olarak biliniyorlar. İkinci grup nispeten daha uzun periyoda sahip RR Lyrae değişen yıldızlara sahiptir. İki grup da tayf çizgilerinin zayıf olduğu metalik elementler içerirler. Ancak Oosterhoff tip I’deki yıldızların tayf çizgileri tip II’dekilerin tayf çizgileri kadar zayıf değiller. Bu yüzden tip I metal zengini olarak adlandırılırken tip II metal fakiri olarak adlandırılır.
Bu iki popülasyon birçok galakside gözlendi, özellikle devasa büyüklükteki eliptik galaksilerde. İki grup da neredeyse Evren'in kendisi kadar yaşlı ve benze yaştalar. Ancak metal bolluğu açısından farklılık gösterirler. Birçok senaryo bu alt popülasyonları açıklamak için önerildi. Bunlardan bazıları, şiddetli gaz zengini galaksi birleşmeleri, cüce galaksilerin büyümesi ve tek bir galaksideki çoktu yıldız oluşum fazları. Samanyolu galaksimizde metal fakiri kümeler hâle ile birlikte bulunur. Metal zengini kümeler tümsek ile birlikte bulunur.
Samanyolu galaksimizde, düşük metalik özellik gösteren kümelerin büyük bir kısmının, galaksi hâlesinin dış kısmı boyunca bir düzlemde dizildiği keşfedilmiştir. Bu sonuç, galaksideki tip II kümelerinin uydu galaksilerden yakalandığı tartışmasını ortaya çıkardı. Daha önceden küresel yıldız kümesi sistemlerinin Samanyolu’nun en eski üyeleri olduğu düşünülüyordu. İki küme tipi arasındaki fark, iki galaksinin kendi küme sistemlerinden oluştuğu zaman gecikmeli olarak açıklanmış oldu.
Egzotik bileşenleri
Küresel yıldız kümeleri çok fazla yıldız yoğunluğuna sahiptir. Aynı zamanda yakın etkileşimler ve yıldızların çarpışmaları göreceli olarak sık gerçekleşir. Bu değişikliklere rastlanması sebebiyle, bazı egzotik sınıfına giren yıldızlar (örneğin mavi başıboşlar, milisaniye pulsarları, düşük kütleli x ışını ikilileri) küresel yıldız kümelerinde yaygındırlar. Bir mavi başıboş, iki yıldızın birleşmesinden oluşmuştur. Bir çift yıldız sistemi ile karşılaşma sonucu oluşması muhtemel. Sonuçta ortaya çıkan yıldız, küme içindeki aynı parlaklığa sahip yıldızlarla karşılaştırıldığında daha yüksek sıcaklığa sahiptir. Kümenin ilk başlarında oluşan anakol yıldızlarıyla farklılık gösterir.
Astronomlar 1970’lerden beri küresel yıldız kümeleri içerisinde kara delik araştırması yapıyorlar. Bu görev için gereken çözümler, ancak Hubble uzay teleskobu ile yapılan heyecanlı keşiflerle doğrulanmıştır. Bağımsız programlarda, 4000 Güneş kütlesine sahip orta büyüklükteki kara deliğin var olduğu öne sürüldü. M15 küresel yıldız kümesindeki HST gözlemlerine ve Andromeda Galaksisi’ndeki 20,000 Güneş kütleli kara deliğe sahip Mayall II kümesindeki gözlemlere dayanarak öne sürüldü. Mayall II’den gelen x-ışını ve radyo emisyonlarının orta kütleli bir kara delik için uyumlu olduğu görülüyor.
Bunlar belirli ilgi alanlarıdır çünkü orta kütleli kara deliklerin keşfedildiği ilk yerlerdir. Geleneksel yıldız kütleli kara delikler ve süper kütleli kara delikler galaksilerin merkezinde keşfedilmişlerdir. Bu orta kütleli kara deliklerin kütleleri kümenin kütlesi ile orantılıdır. Devam eden süreçte, öncelikle süper kütleli karadelik ile kara delik çevreleyen galaksi arasında keşfedilmişlerdir.
Orta kütleli kara deliklerin varlığı şüpheyle karşılandı. Küresel yıldız kümelerindeki en ağır objelerinin küme merkezine doğru göç etmeleri umuluyordu. Holger Baumgardt ve onunla ortak çalışanlar tarafından, kütle ışık oranı iki kağıda işaretlendi. M15 ve Mayall II’de olduğu gibi kara delik olmasa bile kütle ışık oranının keskin bir şekilde küme merkezine doğru artması gerektiğini buldular.
Renk şiddet diyagramı
Hertzsprung-Russell diyagramı (HR-diyagram), yıldızların birçok çeşidinin yer aldığı bir grafiktir. Renk ölçeğine karşılık görünen mutlak parlaklıklarının grafik üzerinde gösterilmesidir. B’den V’ye renk ölçeği, mavi ışıktaki veya B’deki yıldızın şiddeti ile görünen ışıktaki şiddeti(veya V) farklıdır. Büyük pozitif değerler kırmızı yıldızlara karşılık gelir. Bu yıldızların yüzey sıcaklığı düşüktür. Negatif değerler yüzey sıcaklığı fazla olan mavi yıldızlara karşılık gelir.
HR diyagramında Güneş’e yakın olan yıldızlar, çeşitli kütledeki, yaştaki ve bileşimlerdeki yıldızların bir dağılımını gösteriyor. Yıldızların birçoğu, yıldızların sıcaklığı arttıkça şiddetin de arttığı anakol olarak adlandırılan eğimli çizgi üzerinde dağılmışlardır. Bununla birlikte, diyagram evrimlerinin daha sonraki aşamalarında olan yıldızları da içeriyor. Bu yıldızlar anakol eğiminden uzaktadırlar.
Küresel yıldız kümesi içindeki bütün yıldızlar bizden yaklaşık olarak aynı mesafededirler. Mutlak şiddetleri kadirlerine göre değişiklik gösterir. Küresel yıldız kümesindeki anakol yıldızların güneş sisteminin komşularındaki benzer yıldızlarla karşılaştırılabilecek çizgi üzerine düşeceği düşünülüyor. Bu varsayımın kesinliği, yakın kısa periyotlu değişkenlerin şiddetlerinin karşılaştırılarak elde edilen veriler ile doğrulandı. Örneğin, RR Lyrae yıldızları ve sefe değişeni.
HR diyagramındaki eğim üzerindeki eşleştirerek, kümedeki anakol yıldızlarının mutlak şiddetleri de bulunabilir. Yıldızların kadirlerine dayanarak kümenin bizden olan uzaklığı tahmin edilebilir. Göreli ve mutlak şiddet arasındaki fark, uzaklık modülü olarak adlandırılır ve mesafe tahminlerinde kullanılabilir.
Belirli bir küresel yıldız kümesi içindeki yıldızlar HR diyagramında gösterilmiştir. Birçok açıdan yaklaşık olarak bütün yıldızlar çok iyi tanımlanmış bir eğri üzerine göreceli olarak düşerler. Bu HR diyagramındaki Güneş’e yakın yıldızlar için değişiklik gösterir. Bu yıldızlar farklı yaşta ve kökende olan bir grup yıldızdır. Küresel yıldız kümesi için eğimin şekli bir grup yıldızın karakteristik özelliğidir. Bu yıldızlar yaklaşık olarak aynı zamanda, aynı materyalden oluşmuştur. Sadece ilk kütleleri farklılık gösterir. HR diyagramındaki her bir yıldızın konumu, yaş ile çeşitlilik gösteir. Küresel yıldız kümesindeki eğimin şekli, yıldız popülasyonunun bütün yaşını hesaplamada kullanılabilir.
En büyük anakol yıldızları aynı zamanda en büyük mutlak şiddete sahip ve bu aşama yıldızların dev yıldız evresine geçişte ilk evrimidir. Daha küçük kütleli yıldızlar da dev yıldız evresine geçiş yapar. Böylelikle tek bir küme popülasyonunun yaşı, dev yıldız evresine geçiş yapmaya başlayan yıldızlara bakarak bulunabilir. Bu oluşumlar, HR diyagramındaki anakol çizgisinin üst sağ tarafını büker. Bu eğrinin mutlak şiddeti doğrudan küresel yıldız kümesinin yaş fonksiyonudur. Bu yüzden yaş ölçeği, şiddete paralel olan eksene çizilebilir.
Ek olarak, küresel yıldız kümeleri, en soğuk beyaz cücelerin sıcaklığına bakılarak tarihlendirilebilir. Küresel yıldız kümeleri için tipik sonuçlar gösteriyor ki, 12.7 milyar yıl olacak kadar yaşlı olabilirler. Bu onlarca milyon yıl yaşında olan açık yıldız kümelerinin tam tersidir.
Küresel yıldız kümelerinin yaşları, tüm Evren'in yaş limitine ulaşıyor. Bu alt limit kozmolojide önemli bir kısıtlamadır. Tarihte, astronomlar kozmolojik modellerin izin verebileceğinden daha yaşlı görünen küresel yıldız kümelerin yaşlarını tahmin etme ile karşı karşıya geldiler. Bununla birlikte, kozmolojik değişkenlerin derin gökyüzü araştırmaları ve Hubble Uzay Teleskobu gibi uydular sayesinde yapılan daha iyi ölçümleri ile bu sorunun yeniden çözümleneceğini gösteriyor.
Küresel yıldız kümeleri üzerine yapılan evrimler çalışmalar aynı zamanda kümeyi oluşturan gaz ve tozun birleşmeye başladığındaki değişikleri belirlemek için kullanılabilir. Ağır elementlerin çokluğundaki değişiklikler kullanılarak evrimdeki değişiklikler belirlenebilir. Küresel yıldız kümeleri üzerinde yapılan çalışmalardan toplanan veriler daha sonra Samanyolu’nun evrimi üzerinde çalışmak için kullanıldı.
Küresel yıldız kümeleri içinde mavi başıboşlar olarak bilinen az sayıda yıldız gözlendi. Anakol üzerinde daha mavi ve parlak yıldızların olduğu tarafa doğru devam ettiği görülüyor. Bu yıldızların kökeni hala açıklanamadı ancak birçok model bu yıldızların çoklu yıldız sistemlerindeki kütle transferi sonucu oluştuğunu öne sürüyor.
Morfoloji
Açık yıldız kümelerinin aksine birçok küresel yıldız kümesi, kendi yıldızlarının büyük çoğunluğunun yaşam süreleriyle karşılaştırılabilir. Bununla birlikte, muhtemel bir istisna, diğer büyük kütlelerle gelgitten etkilenen güçlü etkileşimler yıldızların dağılımıyla sonuçlanıyor.
Tekrar oluştuktan sonra küresel yıldız kümesi içindeki yıldızlar yerçekimsel olarak birbirleriyle etkileşime giriyorlar. Yıldızların hız vektörünün sonucu sabit bir şekilde değiştirilmiştir. Bunun için karakteristik bir aralık dinlenme zamanı (ing. relaxation time) olarak adlandırılmıştır. Bu yıldızın küme ile çarpışması için gereken yıldıza ait sürenin karakteristik uzunluğu ile bağlantılıdır. Dinlenme zamanının değeri kümeden kümeye değişiklik gösterir. Ancak ortalama değer 109 yıldır.
Gök ada | Eliptiklik |
---|---|
Samanyolu | 0,07 ± 0,04 |
LMC | 0,16 ± 0,05 |
SMC | 0,19 ± 0,06 |
M31 | 0,09 ± 0,04 |
Küresel yıldız kümelerinin genellikle küresel yapıda görünmelerine rağmen, gelgit ile ilgili olan etkileşimlerden dolayı eliptik yapıda da olabilirler. Samanyolu ile Andromeda galaksisindeki kümeler tipik olarak basık küresel yapıdadırlar. Bununla birlikte Büyük macellan bulutundakilerin daha eliptik yapısı vardır.
Yarıçaplar
Astronomlar standart yarıçaplarla küresel yıldız kümelerinin morfolojilerinin özelliklerini saptamaya çalışıyorlar. Bunlar merkezin yarıçapı (rc), yarım ışık yarıçapı (rh) ve gelgit yarıçapıdır. (rt). Kümenin bütün parlaklığı sabit bir şekilde küme merkezinden uzaklaştıkça azalır. Çekirdeğin yarıçapı, görünen yüzey parkalığının yarıya düştüğü mesafedir. Yarım ışık yarıçapı karşılaştırılabilir bir büyüklüktür. Çekirdekten olan mesafe kümenin toplam parlaklığın yarıya düştüğü yeri gösterir. Bu tipik olarak çekirdek yarıçapından büyüktür.
Yarım ışık yarıçapı kümenin dış kısmındaki yıldızları içerir. Bu yüzden teorisyenler yarım kütle yarıçapını da kullanacaklardır. (rm)—Bu yarıçap kümenin toplam kütlesinin yarısının bulunduğu kısımdır. Kümenin yarım kütle yarıçapı tüm boyutla karşılaştırıldığında küçüktür. Çünkü yoğun bir çekirdek kısmına sahiptir. Buna örnek olarak Messier 3 (M3) gökcismini verebiliriz. M3’ün görünen boyutları yaklaşık olarak 18 açısal dakikadır ancak yarım kütle yarıçapı sadece 1.12 açısal dakikadır.
Bütün küresel yıldız kümeleri büyük yarıçaplara sahip olmasına rağmen, neredeyse bütün küresel yıldız kümeleri 10 parsekten az olan yarım ışık yarıçapına sahiptir (mesela NGC 2419 (Rh = 18 pc) ve Palomar 14 (Rh = 25 pc)).
Son olarak gelgit yarıçapı veya Roche limiti, küresel yıldız kümesinin merkezinden, kümenin kendisine nazaran galaksiden kaynaklanan dış yerçekimsel etkinin küme içindeki yıldızlara daha fazla etkisinin olduğu yere kadar olan mesafedir. Bu mesafe kümeye ait bireysel yıldızların galaksi tarafından uzaklaştırılabildiği mesafedir. M3’ün gelgit yarıçapı yaklaşık olarak 40 açısal saniyedir, veya yaklaşık olarak 113 parsektir 10.4 kiloparsek mesafesinde.
Kütle ayrımı, parlaklık ve çekirdek çökmesi
Bir küresel yıldız kümesinin çekirdeğinden olan uzaklığına göre verilen fonksiyonuna bakarak parlaklık eğrisi ölçülebilir. Samanyolu gök adasındaki birçok yıldız kümesinin parlaklığı mesafe azaldıkça sabit bir şekilde artıyor. Çekirdekten belirli bir uzaklığa kadar artıyor daha sonra parkalık sıfırlanıyor. Genel olarak bu mesafe çekirdekten 1-2 parsek uzaklığındadır. Bununla birlikte küresel yıldız kümelerinin yüzde 20’si "çekirdek çökmesi" olarak isimlendirilmiş bir süreç içine girerler. Bu küme çeşidinde, parlaklık çekirdeğe kadar sabit bir şekilde artmaya devam eder Çekirdeği çökmüş küresel yıldız kümesi çeşidine M15 örnek olarak verilebilir.
Çekirdek çökmelerinin, küresel yıldız kümesi içindeki çok büyük yıldızların daha küçük bileşenleri ile karşılaştığında gerçekleştiği düşünülüyor. Zaman geçtikçe, dinamik süreçler bireysel yıldızların küme merkezinden kümenin dışına doğru göç etmesine neden oluyor. Bu çekirdek bölgesindeki net kinetik enerjide bir kayba neden oluyor. Yıldızların daha sıkışık bir hacimde grup halinde bulunmasına neden oluyor. Bu dengesizlik meydana geldikçe kümenin merkez bölgesi yıldızlarla daha kalabalık ve yoğunluğu fazla olacak. Kümenin yüzey parlaklığı ise doruğa çıkacak. (Çekirdek çökmesi parlaklık dağılımına sebep olan tek bir mekanizma değildir. Aynı zamanda merkezdeki çok büyük kütleli bir karadelik sayesinde parlaklık zirveye çıkabilir.) Zamanın daha uzun bir periyodu geçtikten sonra, devasa yıldızlar çekirdek yakınlarında yoğunlaşmaya başlıyorlar. Bu olay kütle ayrımı olarak adlandırılır.
Çift yıldız sistemlerinin dinamik ısıtıcı etkileri, kümenin başlangıçtaki çekirdek çökmesini önlemek için çalışıyor. Bir yıldız, çift yıldız sisteminin yakınlarından geçerken çiftin birinin yörüngesi daralır ve enerjisini kaybeder. Aksine, küresel yıldız kümesi tekrar tekrar spiral galaksi düzlemi boyunca geçerken gelgit şoklarının etkileri çekirdek çökmesini ivmelendirmeye meyillidir.
Çekirdek çökmesinin farklı aşamaları üç parçaya bölünebilir. Küresel yıldız kümesinin büyüme çağı boyunca, çekirdek çökme süreci yıldızın merkezine yakın kısımda başlar. Bununla birlikte, çift yıldız sistemlerindeki etkileşimler, küme orta yaşlara yaklaştıkça ilerideki çekirdek çökmelerini önler. Son olarak, merkezi çift yıldızlar bozulmuş veya dışarı atılmış olsun, merkezdeki yoğunluğu daha sıkı hâle getirir.
Çökmüş çekirdek bölgesindeki yıldızların etkileşimleri daha yoğun çift yıldız sistemlerinin oluşmasına zemin hazırlıyor. Diğer yıldızların bu yoğun çift yıldızlarla etkileşmeleri merkezdeki enerjiyi artırıyor. Bu ise küresel yıldız kümesinin yeniden genişlemesine neden oluyor. Çekirdek çökmesi için geçen zaman tipik olarak galaksinin yaşından daha azdır. Galaksi içindeki küresel yıldız kümelerinin birçoğu çekirdek çökmesi aşamasını geçmiştir ve daha sonra genişlemiştir.
Hubble Uzay Teleskobu, küresel yıldız kümelerindeki kütle ayrımı sürecinin gözlemsel kanıtlarını sağlamak için kullanıldı. Daha ağır yıldızlar yavaşça merkeze çöküyor ve kümenin çekirdeğinde kalabalıklaşıyorlarken hafif yıldızlar hızlıca kümenin dış sınır çizgisinde daha çok zaman geçirmeye meyilliler. Küresel yıldız kümesi 47 Tucanae, yaklaşık 1 milyon yıldızdan oluşmuştur ve Güney yarımküredeki en yoğun küresel yıldız kümelerinden biridir. Bu küme yoğun fotografik araştırmalara maruz kalmıştır. Bu araştırmalar astronomlara küme içindeki yıldızların hareketlerini inceleme olanağı sunmuştur. Küme içindeki yaklaşık 15,000 yıldızın kesin hızları alınmıştır.
2008 yılında John Fregeau’un Samanyolu galaksisi içindeki 13 tane küresel yıldız kümesi için yaptığı çalışmalar gösteriyor ki bunlardan 3 tanesi sıra dışı büyük sayılarda X ışını kaynağı ya da X ışını çift sistemler. Bunlar kümenin orta yaşta olduğunu gösteriyor. Daha önce astronomlar tarafından başka bir yaş testi kullanılarak bu küresel yıldız kümeleri büyük yaşta sınıfına alınmışlardı çünkü merkezlerinde çok sıkı yoğunlukta yıldızlar bulunduruyorlar. Buradan çıkan sonuç, birçok küresel yıldız kümesinin, Fregeau tarafından çalışılmış diğer 10 tanesi de, daha önceden düşünüldüğü gibi orta yaşta olmadığı oldu. Gerçekte büyüme çağında oldukları bulundu.
Samanyolu ve Andromeda’daki bütün küresel yıldız kümelerinin parlaklığı Gauss fonksiyonu ile modellenebilir. Bu gauss ortalama şiddet Mv ve değişken σ2 ile tanımlanabilir. Küresel yıldız kümelerinin parlaklığındaki bu dağılım Küresel Yıldız Kümeleri Parlaklık Fonksiyonu (KYKPF)olarak adlandırılır. (Samanyolu için, Mv = −7.20 ± 0.13, σ = 1.1 ± 0.1 büyüklüklerinde.) KYKPF aynı zamanda diğer galaksilerin uzaklığını ölçmek için standart ışık olarak kullanılabilir. Samanyolu galaksisinde olduğu gibi uzaklaşan galaksilerdeki küresel yıldız kümelerinin Samanyolu galaksisindekilerle aynı yolu izlediği varsayımı yapılmıştır.
Gelişmiş formlar
. ]]
Küme çeşitleri arasındaki ayrım her zaman kesin sınırlarla ayrılamaz. Kategoriler arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran objeler de bulunmuştur. Örneğin, Samanyolu’nun güney kısmında bulunan BH 176 hem açık yıldız kümesi hem küresel yıldız kümesi özellikleri gösteriyor.
2005 yılında, astronomlar Andromeda galaksisinde tamamen yeni bir çeşit yıldız kümesi keşfetti. Bu yıldız kümesi birçok açıdan küresel yıldız kümeleriyle benzerlik gösteriyor. Yeni bulunan yıldız kümeleri yüz binlerce yıldız içeriyor, bu sayı küresel yıldız kümelerinde bulunan yıldız sayısına yakındır. Bu kümeler, küresel yıldız kümeleri ile yıldız popülasyonu ve metallik gibi başka karakteristik özellikler de paylaşıyorlar. Onları küresel yıldız kümelerinden ayıran çok daha büyük olmaları, birkaç yüz ışık yılı genişliğinde ve yüzlerce kat daha az yoğunluklu. Yıldızlar arasındaki mesafe, yeni keşfedilen genişleyen kümelerde çok daha fazla. Parametrik olarak, bu yıldız kümeleri küresel yıldız kümeleri ile cüce küresel galaksiler arasında bir yerdedir.
Bu yıldız kümelerinin nasıl oluştuğu henüz bilinmiyor. Ancak oluşumları küresel yıldız kümeleriyle bağlantılı olabilir. Neden M31 bu gibi yıldız kümelerine sahipken, Samanyolu’nda olmadığı henüz bilinmiyor. Aynı zamanda şu da bilinmiyor, eğer başka bir galaksi bu tip yıldız kümeleri içeriyorsa ancak M31’den farklıysa, bunun sebebinin ne olduğu bilinmiyor.
Kaynakça
- ^ The Hubble Heritage team (1 Temmuz 1999). "Hubble Images a Swarm of Ancient Stars". HubbleSite News Desk. Space Telescope Science Institute. 7 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Mayıs 2006.
- ^ Harris, William E. (Şubat 2003). . 7 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2009.
- ^ Frommert, Hartmut (Ağustos 2007). "Milky Way Globular Clusters". SEDS. 28 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Şubat 2008.
- ^ a b Ashman, Keith M.; Zepf, Stephen E. (1992). "The formation of globular clusters in merging and interacting galaxies". Astrophysical Journal, Part 1. Cilt 384. ss. 50-61. Bibcode:1992ApJ...384...50A. doi:10.1086/170850.
- ^ Barmby, P.; Huchra, J. P. (2001). "M31 Globular Clusters in the Hubble Space Telescope Archive. I. Cluster Detection and Completeleness". The Astronomical Journal. 122 (5). ss. 2458-2468. arXiv:astro-ph/0107401 $2. Bibcode:2001AJ....122.2458B. doi:10.1086/323457.[]
- ^ Dauphole, B.; Geffert, M.; Colin, J.; Ducourant, C.; Odenkirchen, M.; Tucholke, H.-J.; Geffert; Colin; Ducourant; Odenkirchen; Tucholke (1996). "The kinematics of globular clusters, apocentric distances and a halo metallicity gradient". . Cilt 313. ss. 119-128. Bibcode:1996A&A...313..119D.
- ^ Harris, William E. (1991). "Globular cluster systems in galaxies beyond the Local Group". Annual Review of Astronomy and Astrophysics. 29 (1). ss. 543-579. Bibcode:1991ARA&A..29..543H. doi:10.1146/annurev.aa.29.090191.002551.
- ^ Dinescu, D. I.; Majewski, S. R.; Girard, T. M.; Cudworth, K. M. (2000). "The Absolute Proper Motion of Palomar 12: A Case for Tidal Capture from the Sagittarius Dwarf Spheroidal Galaxy". . 120 (4). ss. 1892-1905. arXiv:astro-ph/0006314 $2. Bibcode:2000astro.ph..6314D. doi:10.1086/301552.
- ^ Lotz, Jennifer M.; Miller, Bryan W.; Ferguson, Henry C. (Eylül 2004). "The Colors of Dwarf Elliptical Galaxy Globular Cluster Systems, Nuclei, and Stellar Halos". The Astrophysical Journal. 613 (1). ss. 262-278. arXiv:astro-ph/0406002 $2. Bibcode:2004ApJ...613..262L. doi:10.1086/422871.
- ^ a b (Kasım 2007). "Globular Clusters and Dwarf Spheroidal Galaxies". , in press. 385 (1). ss. L20. arXiv:0711.4795 $2. Bibcode:2008MNRAS.385L..20V. doi:10.1111/j.1745-3933.2008.00424.x.
- ^ Sharp, N. A. "M22, NGC6656". REU program/NOAO/AURA/NSF. 30 Eylül 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2006.
- ^ Boyd, Richard N. (2008). An introduction to nuclear astrophysics. University of Chicago Press. s. 376. ISBN .
- ^ Ashman, Keith M.; Zepf, Stephen E. (1998). Globular cluster systems. Cambridge astrophysics series. 30. Cambridge University Press. s. 2. ISBN .
- ^ Shapley, Harlow (1918). "Globular Clusters and the Structure of the Galactic System". Publications of the Astronomical Society of the Pacific. 30 (173). ss. 42+. Bibcode:1918PASP...30...42S. doi:10.1086/122686.
- ^ Hogg, Helen Battles Sawyer (1965). "Harlow Shapley and Globular Clusters". Publications of the Astronomical Society of the Pacific. 77 (458). ss. 336-46. Bibcode:1965PASP...77..336S. doi:10.1086/128229.
- ^ Piotto, G.; ve diğerleri. (Mayıs 2007). "A Triple Main Sequence in the Globular Cluster NGC 2808". The Astrophysical Journal. 661 (1). ss. L53-L56. arXiv:astro-ph/0703767 $2. Bibcode:2007ApJ...661L..53P. doi:10.1086/518503.
- ^ Chaboyer, B. Globular Cluster Age Dating. Astrophysical Ages and Times Scales, ASP Conference Series. 245. ss. 162-172. Bibcode:2001ASPC..245..162C.
- ^ Piotto, Giampaolo (Haziran 2009). Observations of multiple populations in star clusters. The Ages of Stars, Proceedings of the International Astronomical Union, IAU Symposium. 258. ss. 233-244. Bibcode:2009IAUS..258..233P. doi:10.1017/S1743921309031883.
- ^ Weaver, D.; Villard, R.; Christensen, L. L.; Piotto, G.; Bedin, L. (2 Mayıs 2007). "Hubble Finds Multiple Stellar 'Baby Booms' in a Globular Cluster". Hubble News Desk. 23 Eylül 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Mayıs 2007.
- ^ Amaro-Seoane, P.; Konstantinidis, S.; Brem, P.; Catelan, M. (2013). "Mergers of multimetallic globular clusters: the role of dynamics". . 435 (1). s. 809. Bibcode:2013MNRAS.435..809A. doi:10.1093/mnras/stt1351.
- ^ "This Star Cluster Is Not What It Seems". www.eso.org. European Southern Observatory. 22 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Eylül 2014.
- ^ Elmegreen, B. G.; Efremov, Y. N. (1999). "A Universal Formation Mechanism for Open and Globular Clusters in Turbulent Gas". Astrophysical Journal. 480 (2). s. 235. Bibcode:1997ApJ...480..235E. doi:10.1086/303966.
- ^ Burkert, Andreas; Tremaine, Scott (1 Nisan 2010). "A correlation between central supermassive black holes and the globular cluster systems of early-type galaxies". arXiv:1004.0137 $2.
- ^ . ESO. 22 Mart 2005. 9 Nisan 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2007.
- ^ "ESA/Hubble Picture of the Week". Engulfed by Stars Near the Milky Way’s Heart. 29 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Haziran 2011.
- ^ Talpur, Jon (1997). "A Guide to Globular Clusters". Keele University. 5 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Nisan 2007.
- ^ "University of Durham - Department of Physics - The Hertzsprung-Russell Diagram of a Globular Cluster". 15 Aralık 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Nisan 2015.
- ^ Sigurdsson, Steinn (1992). "Planets in globular clusters?". Astrophysical Journal. 399 (1). ss. L95-L97. Bibcode:1992ApJ...399L..95S. doi:10.1086/186615.
- ^ Arzoumanian, Z.; Joshi, K.; Rasio, F. A.; Thorsett, S. E.; Joshi; Rasio; Thorsett (1999). "Orbital Parameters of the PSR B1620-26 Triple System". Proceedings of the 160th colloquium of the International Astronomical Union. Cilt 105. s. 525. arXiv:astro-ph/9605141 $2. Bibcode:1996astro.ph..5141A.
- ^ Bekki, K.; Freeman, K. C. (Aralık 2003). "Formation of ω Centauri from an ancient nucleated dwarf galaxy in the young Galactic disc". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 346 (2). ss. L11-L15. arXiv:astro-ph/0310348 $2. Bibcode:2003MNRAS.346L..11B. doi:10.1046/j.1365-2966.2003.07275.x.
- ^ Forbes, Duncan A.; Bridges, Terry (25 Ocak 2010). "Accreted versus In Situ Milky Way Globular Clusters". arXiv:1001.4289 $2.
- ^ van der Marel, Roeland (3 Mart 2002). . Space Telescope Science Institute. 12 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Haziran 2006.
- ^ "Spot the Difference — Hubble spies another globular cluster, but with a secret". Picture of the Week. ESA/Hubble. 1 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2011.
- ^ Green, Simon F.; Jones, Mark H.; Burnell, S. Jocelyn (2004). An introduction to the sun and stars. Cambridge University Press. s. 240. ISBN .
- ^ a b van Albada, T. S.; Baker, Norman (1973). "On the Two Oosterhoff Groups of Globular Clusters". Astrophysical Journal. Cilt 185. ss. 477-498. Bibcode:1973ApJ...185..477V. doi:10.1086/152434.
- ^ Harris, W. E. (1976). "Spatial structure of the globular cluster system and the distance to the galactic center". Astronomical Journal. Cilt 81. ss. 1095-1116. Bibcode:1976AJ.....81.1095H. doi:10.1086/111991.
- ^ Lee, Y. W.; Yoon, S. J. (2002). "On the Construction of the Heavens". An Aligned Stream of Low-Metallicity Clusters in the Halo of the Milky Way. 297 (5581). ss. 578-81. arXiv:astro-ph/0207607 $2. Bibcode:2002Sci...297..578Y. doi:10.1126/science.1073090. (PMID) 12142530.
- ^ Leonard, P. J. t. (1989). "Stellar collisions in globular clusters and the blue straggler problem". The Astrophysical Journal. Cilt 98. s. 217. Bibcode:1989AJ.....98..217L. doi:10.1086/115138.
- ^ Rubin, V. C.; Ford, W. K. J. (1999). "A Thousand Blazing Suns: The Inner Life of Globular Clusters". Mercury. Cilt 28. s. 26. Bibcode:1999Mercu..28d..26M. 21 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Haziran 2006.
- ^ Savage, D.; Neal, N.; Villard, R.; Johnson, R.; Lebo, H. (17 Eylül 2002). "Hubble Discovers Black Holes in Unexpected Places". HubbleSite. Space Telescope Science Institute. 19 Kasım 2003 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 25 Mayıs 2006.
- ^ Finley, Dave (28 Mayıs 2007). "Star Cluster Holds Midweight Black Hole, VLA Indicates". NRAO. 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Mayıs 2007.
- ^ "Cosmic fairy lights". ESA/Hubble Picture of the Week. 29 Nisan 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Nisan 2014.
- ^ Shapley, H. (1917). "Studies based on the colors and magnitudes in stellar clusters. I,II,III". Astrophysical Journal. Cilt 45. ss. 118-141. Bibcode:1917ApJ....45..118S. doi:10.1086/142314.
- ^ Martin, Schwarzschild (1958). Structure and Evolution of Stars. Princeton University Press. ISBN .
- ^ (1957). "Observational Approach to Evolution. III. Semiempirical Evolution Tracks for M67 and M3". Astrophysical Journal. Cilt 126. s. 326. Bibcode:1957ApJ...126..326S. doi:10.1086/146405.
- ^ Majaess, D. (23 Şubat 2013). "Nearby Ancient Star is Almost as Old as the Universe". Universe Today. 30 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 29 Kasım 2014.
- ^ (Basın açıklaması). 1 Mart 2001. 15 Haziran 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Mayıs 2006.
- ^ Leonard, Peter J. T. (1989). "Stellar collisions in globular clusters and the blue straggler problem". The Astronomical Journal. Cilt 98. ss. 217-226. Bibcode:1989AJ.....98..217L. doi:10.1086/115138.
- ^ "Appearances can be deceptive". ESO Picture of the Week. 1 Şubat 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Şubat 2013.
- ^ Benacquista, Matthew J. (2006). "Globular cluster structure". Living Reviews in Relativity. 13 Ekim 2006 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Ağustos 2006.
- ^ Staneva, A.; Spassova, N.; Golev, V. (1996). "The Ellipticities of Globular Clusters in the Andromeda Galaxy". Astronomy and Astrophysics Supplement. 116 (3). ss. 447-461. Bibcode:1996A&AS..116..447S. doi:10.1051/aas:1996127.
- ^ Frenk, C. S.; White, S. D. M. (1980). "The ellipticities of Galactic and LMC globular clusters". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 286 (3). ss. L39-L42. arXiv:astro-ph/9702024 $2. Bibcode:1997astro.ph..2024G.
- ^ Kenneth Janes (Kasım 2000). "Star Clusters" (PDF). Encyclopedia of Astronomy and Astrophysics. s. 2. 1 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Mart 2014.
- ^ Buonanno, R.; Corsi, C. E.; Buzzoni, A.; Cacciari, C.; Ferraro, F. R.; Fusi Pecci, F.; Corsi; Buzzoni; Cacciari; Ferraro; Fusi Pecci (1994). "The Stellar Population of the Globular Cluster M 3. I. Photographic Photometry of 10 000 Stars". Astronomy and Astrophysics. Cilt 290. ss. 69-103. Bibcode:1994A&A...290...69B.
- ^ Da Costa, G. S.; Freeman, K. C. (Mayıs 1976). "The structure and mass function of the globular cluster M3". ApJ. 206 (1). ss. 128-137. Bibcode:1976ApJ...206..128D. doi:10.1086/154363. 8 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Aralık 2014.
- ^ Brosche, P.; Odenkirchen, M.; Geffert, M. (Mart 1999). "Instantaneous and average tidal radii of globular clusters". New Astronomy. 4 (2). ss. 133-139. Bibcode:1999NewA....4..133B. doi:10.1016/S1384-1076(99)00014-7. 8 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2014.
- ^ Djorgovski, S.; King, I. R. (1986). "A preliminary survey of collapsed cores in globular clusters". Astrophysical Journal. Cilt 305. ss. L61-L65. Bibcode:1986ApJ...305L..61D. doi:10.1086/184685.
- ^ Ashman, Keith M.; Zepf, Stephen E. (1998). Globular cluster systems. Cambridge astrophysics series. 30. Cambridge University Press. s. 29. ISBN .
- ^ Binney, James; Merrifield, Michael (1998). Galactic astronomy. Princeton series in astrophysics. Princeton University Press. s. 371. ISBN .
- ^ Vanbeveren, D. (2001). The influence of binaries on stellar population studies. Astrophysics and space science library. 264. Springer. s. 397. ISBN .
- ^ Spitzer, L., Jr. (Haziran 2–4, 1986). P. Hut and S. McMillan (Ed.). Dynamical Evolution of Globular Clusters. The Use of Supercomputers in Stellar Dynamics, Proceedings of a Workshop Held at the Institute for Advanced Study. 267. Princeton, USA: Springer-Verlag, Berlin Heidelberg New York. s. 3. Bibcode:1986LNP...267....3S. doi:10.1007/BFb0116388.
- ^ Gnedin, Oleg Y.; Lee, Hyung Mok; Ostriker, Jeremiah P. (Eylül 1999). "Effects of Tidal Shocks on the Evolution of Globular Clusters". The Astrophysical Journal. 522 (2). ss. 935-949. arXiv:astro-ph/9806245 $2. Bibcode:1999ApJ...522..935G. doi:10.1086/307659.
- ^ Bahcall, John N.; Piran, Tsvi; Weinberg, Steven (2004). Dark matter in the universe. 2nd. World Scientific. s. 51. ISBN .
- ^ "Stellar Sorting in Globular Cluster 47". Hubble News Desk. 4 Ekim 2006. 7 Ekim 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ekim 2006.
- ^ Baldwin, Emily (29 Nisan 2008). "Old globular clusters surprisingly young". Astronomy Now Online. 2 Mayıs 2008 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Mayıs 2008.
- ^ Secker, Jeff (1992). "A Statistical Investigation into the Shape of the Globular cluster Luminosity Distribution". Astronomical Journal. 104 (4). ss. 1472-1481. Bibcode:1992AJ....104.1472S. doi:10.1086/116332.
- ^ "Globular Cluster M10". ESA/Hubble Picture of the Week. 20 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 18 Haziran 2012.
- ^ Ortolani, S.; Bica, E.; Barbuy, B.; Bica; Barbuy (1995). "BH 176 and AM-2: globular or open clusters?". Astronomy and Astrophysics. Cilt 300. s. 726. Bibcode:1995A&A...300..726O.
- ^ a b Huxor, A. P.; Tanvir, N. R.; Irwin, M. J.; R. Ibata (2005). "A new population of extended, luminous, star clusters in the halo of M31". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 360 (3). ss. 993-1006. arXiv:astro-ph/0412223 $2. Bibcode:2005MNRAS.360.1007H. doi:10.1111/j.1365-2966.2005.09086.x.
Ayrıca bakınız
NGC 7817 | NGC 7818 | NGC 7819 | NGC 7820 | NGC 7821 | NGC 7822 | NGC 7823 | NGC 7824 | NGC 7825 | NGC 7826 | NGC 7827 | NGC 7828 | NGC 7829 | NGC 7830 | NGC 7831 | NGC 7832 | NGC 7833 | NGC 7834 | NGC 7835 | NGC 7836 | NGC 7837 | NGC 7838 | NGC 7839 | NGC 7840 | NGC 1 | NGC 2 | NGC 3 | NGC 4 | NGC 5 | NGC 6 | NGC 7 | NGC 8 | NGC 9 | NGC 10 | NGC 11 | NGC 12 | NGC 13 | NGC 14 | NGC 15 | NGC 16 | NGC 17 | NGC 18 | NGC 19 | NGC 20 | NGC 21 | NGC 22 | NGC 23 | NGC 24 | NGC 25 | NGC 26
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kuresel yildiz kumesi galaksi merkezi etrafinda uydu gibi dolanan yildizlarin kuresel bir bilesimidir Kuresel yildiz kumeleri yercekimi ile bir arada durabilirler Yercekimi sayesinde kuresel bir sekle ve goreceli olarak merkeze dogru artan bir madde yogunluguna sahiplerdir Yildiz kumesinin bir alt kategorisi olan kuresel yildiz kumesi Latince bir sozcuk olan ve kucuk kure anlamina gelen globulus kelimesinden turetilmistir Akrep takimyildizindaki Messier 80 kuresel yildiz kumesi Gunes ten yaklasik 30 000 isik yili uzaklikta yer alir ve yuzbinlerce yildiz icerir Galaksi halesi icinde bulunan kuresel yildiz kumelerinin disk icinde bulunan daha az yogunluktaki acik yildiz kumesine gore cok daha fazla yildiz icerdikleri ve daha yasli olduklari bulunmustur Kuresel yildiz kumeleri tam anlamiyla galaksi icerisinde yaygin durumdadirlar Samanyolu galaksisi icinde su ana kadar bulunan 150 ila 158 tane kuresel yildiz kumesi vardir 10 ila 20 arasinda hala kesfedilmemis kuresel yildiz kumesi oldugu sanilmaktadir Daha buyuk galaksiler daha fazla kumeye sahip olabilirler Ornegin Andromeda 500 gibi buyuk sayida kuresel yildiz kumesine sahip olabilir M87 gibi bazi devasa eliptik galaksilerde ozellikle galaksi kumelerinin merkezinde 13 000 tane kuresel yildiz kumesi bulunabilir Bu kuresel yildiz kumeleri galaksi etrafinda 40 kiloparsek yaklasik olarak 131 000 isik yili gibi buyuk yaricaplarda dolanirlar Yerel gruptaki her yeterli kutleye sahip galakside baglantili kuresel yildiz kumesi gruplari vardir Neredeyse incelenmis her buyuk galaksinin kuresel yildiz kumesi sistemine sahip oldugu bulunmustur Yay Eliptik Cuce Galaksisi ve Buyuk kopek cuce galaksisi nin kendi kuresel yildiz kumelerini ornegin Palomar 12 Samanyolu galaksisine bagislama sureci icinde olduklari goruluyor Bu gecmiste kac tane kuresel yildiz kumesinin yakalanmis olabilecegini gosteriyor Kuresel yildiz kumelerinin galaksideki ilk yildizlarin uretildigi yer gibi gorunmesine ragmen galaksi evrimindeki kokenleri ve rolleri hala acik degil Kuresel yildiz kumelerinin cuce eliptik galaksilerinden onemli olcude farkli oldugu goruldu ve ayri bir galaksiden ziyade ana galaksideki yildiz olusumunun bir parcasi olarak ortaya ciktilar Bununla birlikte astronomlar tarafindan onerilen son tahminler gosteriyor ki kuresel yildiz kumeleri ve cuce kuresel galaksiler acikca ayrilmayabilir Gozlemlerin tarihcesiIlk Kuresel Yildiz Kumesi Kesifleri Kume ismi Kasif YilM22 Abraham Ihle 1665w Cen Edmond Halley 1677M5 1702M13 Edmond Halley 1714M71 Philippe Loys de Cheseaux 1745M4 Philippe Loys de Cheseaux 1746M15 1746M2 Jean Dominique Maraldi 1746 Ilk kesfedilen kuresel yildiz kumesi M22 idi 1665 yilinda Alman amator astronom Abraham Ihle tarafindan kesfedildi Bununla birlikte ilk teleskoplara verilen isik duzengeci ile kuresel yildiz kumeleri icindeki bireysel yildizlarin acisal cozunurlukleri Charles Messier M4 cismini gozleyene kadar belirlenememisti Kesfedilen ilk sekiz kuresel yildiz kumesi tabloda gosterilmistir Hemen sonrasinda Abbe Lacaille NGC 104 NGC 4833 M55 M69 ve NGC 6397 cisimlerini 1751 52 katalogunda listelemistir Sayidan once gelen M Charles Messier in kataloguna atifta bulunurken NGC ise John Dreyer tarafindan hazirlanan Yeni Genel Katalog a atifta bulunur William Herschel arastirmaya baslamadi cunku 1782 de buyuk teleskoplari kullanarak programi uygulayamamisti Bilinen 33 kuresel yildiz kumesindeki yildizlari cozumleyebilmisti ve ayni zamanda 37 yeni kuresel yildiz kumesi daha buldu Herschel in 1789 yilindaki derin gokyuzu cisimleri katalogunda ilk defa kuresel yildiz kumesi adini kullandi ve tanimladi Kesfedilen kuresel yildiz kumesi sayisi gittikce artmaya devam etti 1915 te 83 e ulasti 1930 da 93 ye ulasti ve 1947 yili itibariyla 97 ye ulasti Toplamda 152 kuresel yildiz kumesi Samanyolu galaksisi icinde kesfedilmistir Samanyolu disinda ise 180 20 gibi bir sayi oldugu tahmin ediliyor Bu ekstra ve kesfedilmemis kuresel yildiz kumelerinin Samanyolu disindaki gaz ve tozun arkasinda gizlendigi dusunuluyor 1914 un baslarinda Harlow Shapley kuresel yildiz kumeleriyle alakali bir dizi calismaya basladi ve yaklasik 40 civarinda bilimsel makale yayimladi Kumelerdeki RR Lyrae degisenini inceledi buralarda sefe degiseninin oldugunu varsaymisti Bunlarin periyot parlaklik iliskilerini kullanarak mesafe tahminleri yapti Daha sonra sefe degisenlerinden daha sonuk RR Lyrae degisenleri bulundu Bu Shapley in kumelerin mesafelerini cok fazla hesaplamasina neden oldu NGC 7006 cok yogun bir Class I tipi kuresel yildiz kumesidir Samanyolu galaksisi icindeki kuresel yildiz kumelerinin cok buyuk bir kismi galaksi merkezi etrafinda bulunuyor 1918 de Harlow Shapley tarafindan asimetrik dagilimlari kullanilarak galaksinin butun boyutlarina karar vermek icin kullanildi Kuresel yildiz kumelerinin gok ada merkezi etrafinda hemen hemen kuresel bir dagilim gosterdigi farz edildi Harlow Gunes in galaksi merkezine gore konumunu tahmin etmek icin kumelerin konumlarini kullandi Tahminleri onemli olcude hata payi icerse de gosterdi ki galaksinin boyutlari onceki halinden cok daha buyuk Hata payi Samanyolu icindeki toz bulutlarindan kaynaklaniyor Tozlar kuresel yildiz kumelerinden Dunya ya ulasan isigi onemli olcude azaltiyor Bu da daha uzakta gorunmelerine sebep oluyor Shapley in tahminleri su anda kabul edilen degerle 10 un katlari dahilinde aynidir Shapley in olcumleri gosteriyor ki Gunes goreceli olarak galaksi merkezinden uzakta Daha once cikarilan sonucun aksini soyler onceki sonuclar siradan yildizlarin dagilimlariyla neredeyse ayni oldugunu gosteriyordu Gercekte siradan yildizlar galaksi diski icindedirler Genellikle gaz ve toz bulutlari sebebiyle gizlenirler Kuresel yildiz kumeleri galaksi diski disinda konumlanmislardir ve oldugundan cok daha fazla mesafelerde gorunurler Kuresel yildiz kumelerinin siniflandirilmasi Shapley sonradan kumeler hakkindaki calismalari sebebiyle ve Helen Battles Sawyer tarafindan desteklendi 1927 ve 29 yillarinda Harlow Shapley ve Helen Sawyer kumeleri merkeze dogru olan yogunluk derecesine gore siniflandirmaya basladi En fazla yogunluga sahip kumeler Sinif 1 olarak belirlendi Azalan yogunluga gore kumeleri Sinif XII ye kadar basariyla belirlediler Bu siniflandirma Shapley Sawyer Konsantrasyon Sinifi Ingilizce Shapley Sawyer Concentration Class olarak biliniyor Bazen Romen rakamlari yerine Sinif 1 12 olarak sayilarla ifade ediliyor OlusumNGC 2808 uc ana yildiz olusum bolgesi iceriyor NASA image Kuresel yildiz kumelerinin olusumu az anlasilmis bir olguyu geride birakiyor Kuresel yildiz kumelerindeki yildizlarin tek bir nesilden ortaya cikip cikmadigini veya yuzlerce milyon yil icinde bircok nesilden meydana gelip gelmedigini belirsiz birakiyor Bircok kuresel yildiz kumesinde cogu yildiz neredeyse yildiz evriminin ayni evresinde Bu da ayni zamanlarda olustuklarini destekliyor Bununla birlikte yildiz olusumunun tarihcesi kumeden kumeye degisiyor Bazi yildiz kumeleri yildiz populasyonunun acikca gosteriyor Buna ornek olarak Buyuk Macellan Bulutu ndaki kuresel yildiz kumeleri cift modlu populasyon ornegi sergiliyorlar Buyuk Macellan Bulutu ndaki kuresel yildiz kumeleri genclikleri boyunca buyuk molekuler bulutlarla carpismis olabilirler ve bunun sonucunda yildiz olusum evresinin ikinci asamasina gecmis olabilirler Bu yildiz olusumu bircok kuresel yildiz kumesinin yasi dusunuldugunde goreceli olarak kisadir Ayni zamanda Evren deki bu populasyonun cok katliligina sebep olarak dinamik bir kokeni oldugu onerildi Ornegin Hubble Uzay Teleskobu Anten Galaksilerinde kumelerin kumesini gozledi buralar galaksi icindeki yuzlerce parsek genisliginde bolgeler Bu bolgelerde kumelerin bircogu en sonunda carpisip ic ice gececeklerdir Bircogu onemli bir yelpazede asirlardir mevcuttur ic ice gecmeleri kumelerin ciftli veya coklu populasyon dagilimlarina sahip olmalarina izin veriyor Kuresel yildiz kumesi Messier 54 Kuresel yildiz kumesi gozlemleri gosterdi ki yildiz olusumlari etkin yildiz olusumlarinin oldugu bolgelerde yavasca artiyor Buralardaki yildizlararasi ortamda normal yildiz olusumunun oldugu bolgelere gore daha fazla kutlecekimi var Kuresel yildiz kumesi olusumlari yildiz yagmuru denen bolgelerde ve etkilesim halindeki galaksilerde yaygin Arastirmalar merkezdeki super kutleli kara deligin kutlesi ile eliptik ve merceksi galaksilerdeki kuresel kume sistemlerinin boyutlari arasinda bir iliski oldugunu gosteriyor Bunun gibi galaksilerdeki super kutleli kara deligin kutlesi genellikle galaksinin icindeki tum kuresel yildiz kumelerinin toplam kutlesine yakindir Bilinen hicbir kuresel yildiz kumesi aktif yildiz olusumu sergilemiyor Istikrarli bir gorunumle kuresel yildiz kumeleri genellikle galaksideki en yasli objelerdir ve yildizlarin kumelendigi ilk olusumlardir Cok buyuk yildiz olusum bolgeleri olarak bilinen super yildiz kumesi ornegin Samanyolu galaksisindeki kuresel yildiz kumelerinin onculeri olabilir Bilesimi in hidrojen ve helyum iceren yildizlari Astronomik terim olarak metal fakiri Ing metal poor olarak isimlendirilir Kuresel yildiz kumeleri genellikle yuz binlerce metalligi dusuk yasli yildizlardan olusur Kuresel yildzi kumelerinde bulunan yildizlarin turlerinin spiral galaksilerdeki galaksi tumseginde bulunan yildizlarla benzer oldugu bulundu Ancak sadece birkac milyon kubik parsek hacme sigdirilmistir Gaz ve toz bulutlarindan yoksundurlar Butun gaz ve toz bulutunun cok uzun zaman once yildizlara donustugu farz ediliyor Kuresel yildiz kumeleri cok yuksek yogunluktaki yildizlar icerebilir Ortalama olarak bir kubik parsek basina 0 4 yildiz vardir ancak bu sayi kumenin cekirdegine yaklastikca 100 e ve 1000 e ulasabilir Kuresel yildiz kumesi icindeki yildizlar arasindaki tipik uzaklik yaklasik 1 isik yilidir Ancak merkezdeki mesafeler Gunes Sistemi boyutlariyla karsilastirilabilir Bununla birlikte buralarin gezegen sistemlerinin yasamina devam edebilmesi icin uygun bolgeler oldugu dusunulmuyor Kumelerin merkezindeki yogunluktan dolayi gecen yildizlarin yorungesindeki kucuk sapmalar gezegen yorungelerinin dinamik olarak sabit olmamasina neden oluyor Bir gezegen yildiz etrafinda 1 astronomik birim uzakligindaki yorungesinde 47 Tucanae gibi merkezi yogun bir kume icinde donerken sadece 108 yil boyunca yasayabilir Pulsar etrafinda donen bir gezegen sistemi M4 kuresel yildiz kumesine aittir Ancak bu gezegenler pulsarin olusmasindan hemen sonra olusmus gibi gorunuyor Samanyolu galaksisindeki Mayall II galaksisindeki ve Andromeda Galaksisindeki Omega Centauri gibi bazi kuresel yildiz kumeleri olaganustu bir bicimde buyukturler Birkac milyon gunes kutlesine ve coklu yildiz populasyonlarina sahiptirler Her ikisi de super kutleli kuresel yildiz kumelerinin aslinda daha buyuk galaksilerce tuketilmis cuce galaksilerin cekirdegi olduguna dair kanit olarak sunuluyor Samanyolu galaksisindeki kuresel yildiz kumesi populasyonunun yaklasik ceyregi yakinlarindaki komsu cuce galaksilerle birlesmis olabilir M15 gibi bircok kuresel yildiz kumesi son derece buyuk kutleli cekirdege sahiptir Merkezlerinde karadelik barindirabilirler Simulasyonlar daha az kutleli kara deliklerin merkezdeki notron yildizlarinin yogunlugundan veya buyuk beyaz cucelerin olabilecegini gosteriyor Bu simulasyonlar gozlemleri guzelce aciklayabiliyor Metalik icerigi Messier 53 mavi basiboslar olarak adlandirilan ing blue stragglers yildiz cesidinden sira disi sayida icerdiginden dolayi astronomlari sasirtti Kuresel yildiz kumeleri normalde Populasyon II yildizlari icerirler Bu yildizlar Populasyon I yildizlari ornegin Gunes ile karsilastirildiginda hidrojen ve helyumdan baska elementleri de dusuk oranda icerirler Astronomlar bu agir elementleri metaller olarak adlandirirlar ve bu elementlerin orantilarini metallik olarak adlandirirlar Bu elementler yildiz nukleosentezi sirasinda uretilmislerdir ve daha sonra yildizlararasi maddeye katilarak geri donusturulurler Buralarda yildizlarin bir sonraki nesline gecis yaparlar Bunun sonucu olarak metallerin oranlari yildizin yasi hakkinda gosterge olabilir Daha yasli yildizlar tipik olarak daha dusuk metallige sahiptir Hollandali astronom farkina vardi ki gorunuste kuresel yildiz kumelerinin iki farkli populasyonu var Simdilerde Oosterhoff gruplari olarak biliniyorlar Ikinci grup nispeten daha uzun periyoda sahip RR Lyrae degisen yildizlara sahiptir Iki grup da tayf cizgilerinin zayif oldugu metalik elementler icerirler Ancak Oosterhoff tip I deki yildizlarin tayf cizgileri tip II dekilerin tayf cizgileri kadar zayif degiller Bu yuzden tip I metal zengini olarak adlandirilirken tip II metal fakiri olarak adlandirilir Bu iki populasyon bircok galakside gozlendi ozellikle devasa buyuklukteki eliptik galaksilerde Iki grup da neredeyse Evren in kendisi kadar yasli ve benze yastalar Ancak metal bollugu acisindan farklilik gosterirler Bircok senaryo bu alt populasyonlari aciklamak icin onerildi Bunlardan bazilari siddetli gaz zengini galaksi birlesmeleri cuce galaksilerin buyumesi ve tek bir galaksideki coktu yildiz olusum fazlari Samanyolu galaksimizde metal fakiri kumeler hale ile birlikte bulunur Metal zengini kumeler tumsek ile birlikte bulunur Samanyolu galaksimizde dusuk metalik ozellik gosteren kumelerin buyuk bir kisminin galaksi halesinin dis kismi boyunca bir duzlemde dizildigi kesfedilmistir Bu sonuc galaksideki tip II kumelerinin uydu galaksilerden yakalandigi tartismasini ortaya cikardi Daha onceden kuresel yildiz kumesi sistemlerinin Samanyolu nun en eski uyeleri oldugu dusunuluyordu Iki kume tipi arasindaki fark iki galaksinin kendi kume sistemlerinden olustugu zaman gecikmeli olarak aciklanmis oldu Egzotik bilesenleri Kuresel yildiz kumeleri cok fazla yildiz yogunluguna sahiptir Ayni zamanda yakin etkilesimler ve yildizlarin carpismalari goreceli olarak sik gerceklesir Bu degisikliklere rastlanmasi sebebiyle bazi egzotik sinifina giren yildizlar ornegin mavi basiboslar milisaniye pulsarlari dusuk kutleli x isini ikilileri kuresel yildiz kumelerinde yaygindirlar Bir mavi basibos iki yildizin birlesmesinden olusmustur Bir cift yildiz sistemi ile karsilasma sonucu olusmasi muhtemel Sonucta ortaya cikan yildiz kume icindeki ayni parlakliga sahip yildizlarla karsilastirildiginda daha yuksek sicakliga sahiptir Kumenin ilk baslarinda olusan anakol yildizlariyla farklilik gosterir M15 kuresel yildiz kumesinin merkezinde orta kutleli bir karadelik oldugu dusunuluyor NASA image Astronomlar 1970 lerden beri kuresel yildiz kumeleri icerisinde kara delik arastirmasi yapiyorlar Bu gorev icin gereken cozumler ancak Hubble uzay teleskobu ile yapilan heyecanli kesiflerle dogrulanmistir Bagimsiz programlarda 4000 Gunes kutlesine sahip orta buyuklukteki kara deligin var oldugu one suruldu M15 kuresel yildiz kumesindeki HST gozlemlerine ve Andromeda Galaksisi ndeki 20 000 Gunes kutleli kara delige sahip Mayall II kumesindeki gozlemlere dayanarak one suruldu Mayall II den gelen x isini ve radyo emisyonlarinin orta kutleli bir kara delik icin uyumlu oldugu goruluyor Bunlar belirli ilgi alanlaridir cunku orta kutleli kara deliklerin kesfedildigi ilk yerlerdir Geleneksel yildiz kutleli kara delikler ve super kutleli kara delikler galaksilerin merkezinde kesfedilmislerdir Bu orta kutleli kara deliklerin kutleleri kumenin kutlesi ile orantilidir Devam eden surecte oncelikle super kutleli karadelik ile kara delik cevreleyen galaksi arasinda kesfedilmislerdir Orta kutleli kara deliklerin varligi supheyle karsilandi Kuresel yildiz kumelerindeki en agir objelerinin kume merkezine dogru goc etmeleri umuluyordu Holger Baumgardt ve onunla ortak calisanlar tarafindan kutle isik orani iki kagida isaretlendi M15 ve Mayall II de oldugu gibi kara delik olmasa bile kutle isik oraninin keskin bir sekilde kume merkezine dogru artmasi gerektigini buldular Renk siddet diyagramiMessier 5 bir kuresel yildiz kumesidir ve kendi toplu yercekimleri ile bir arada duran yuzbinlerce yildiz icerir Hertzsprung Russell diyagrami HR diyagram yildizlarin bircok cesidinin yer aldigi bir grafiktir Renk olcegine karsilik gorunen mutlak parlakliklarinin grafik uzerinde gosterilmesidir B den V ye renk olcegi mavi isiktaki veya B deki yildizin siddeti ile gorunen isiktaki siddeti veya V farklidir Buyuk pozitif degerler kirmizi yildizlara karsilik gelir Bu yildizlarin yuzey sicakligi dusuktur Negatif degerler yuzey sicakligi fazla olan mavi yildizlara karsilik gelir HR diyagraminda Gunes e yakin olan yildizlar cesitli kutledeki yastaki ve bilesimlerdeki yildizlarin bir dagilimini gosteriyor Yildizlarin bircogu yildizlarin sicakligi arttikca siddetin de arttigi anakol olarak adlandirilan egimli cizgi uzerinde dagilmislardir Bununla birlikte diyagram evrimlerinin daha sonraki asamalarinda olan yildizlari da iceriyor Bu yildizlar anakol egiminden uzaktadirlar Kuresel yildiz kumesi icindeki butun yildizlar bizden yaklasik olarak ayni mesafededirler Mutlak siddetleri kadirlerine gore degisiklik gosterir Kuresel yildiz kumesindeki anakol yildizlarin gunes sisteminin komsularindaki benzer yildizlarla karsilastirilabilecek cizgi uzerine dusecegi dusunuluyor Bu varsayimin kesinligi yakin kisa periyotlu degiskenlerin siddetlerinin karsilastirilarak elde edilen veriler ile dogrulandi Ornegin RR Lyrae yildizlari ve sefe degiseni HR diyagramindaki egim uzerindeki eslestirerek kumedeki anakol yildizlarinin mutlak siddetleri de bulunabilir Yildizlarin kadirlerine dayanarak kumenin bizden olan uzakligi tahmin edilebilir Goreli ve mutlak siddet arasindaki fark uzaklik modulu olarak adlandirilir ve mesafe tahminlerinde kullanilabilir Belirli bir kuresel yildiz kumesi icindeki yildizlar HR diyagraminda gosterilmistir Bircok acidan yaklasik olarak butun yildizlar cok iyi tanimlanmis bir egri uzerine goreceli olarak duserler Bu HR diyagramindaki Gunes e yakin yildizlar icin degisiklik gosterir Bu yildizlar farkli yasta ve kokende olan bir grup yildizdir Kuresel yildiz kumesi icin egimin sekli bir grup yildizin karakteristik ozelligidir Bu yildizlar yaklasik olarak ayni zamanda ayni materyalden olusmustur Sadece ilk kutleleri farklilik gosterir HR diyagramindaki her bir yildizin konumu yas ile cesitlilik gosteir Kuresel yildiz kumesindeki egimin sekli yildiz populasyonunun butun yasini hesaplamada kullanilabilir Kuresel yildiz kumesi M3 icin renk siddet diyagrami Egimdeki karakteristik 19 siddetindeki bolgede yildizlarin kendi evrim yollarindaki dev asamaya gecisi gosteriyor En buyuk anakol yildizlari ayni zamanda en buyuk mutlak siddete sahip ve bu asama yildizlarin dev yildiz evresine geciste ilk evrimidir Daha kucuk kutleli yildizlar da dev yildiz evresine gecis yapar Boylelikle tek bir kume populasyonunun yasi dev yildiz evresine gecis yapmaya baslayan yildizlara bakarak bulunabilir Bu olusumlar HR diyagramindaki anakol cizgisinin ust sag tarafini buker Bu egrinin mutlak siddeti dogrudan kuresel yildiz kumesinin yas fonksiyonudur Bu yuzden yas olcegi siddete paralel olan eksene cizilebilir Ek olarak kuresel yildiz kumeleri en soguk beyaz cucelerin sicakligina bakilarak tarihlendirilebilir Kuresel yildiz kumeleri icin tipik sonuclar gosteriyor ki 12 7 milyar yil olacak kadar yasli olabilirler Bu onlarca milyon yil yasinda olan acik yildiz kumelerinin tam tersidir Kuresel yildiz kumelerinin yaslari tum Evren in yas limitine ulasiyor Bu alt limit kozmolojide onemli bir kisitlamadir Tarihte astronomlar kozmolojik modellerin izin verebileceginden daha yasli gorunen kuresel yildiz kumelerin yaslarini tahmin etme ile karsi karsiya geldiler Bununla birlikte kozmolojik degiskenlerin derin gokyuzu arastirmalari ve Hubble Uzay Teleskobu gibi uydular sayesinde yapilan daha iyi olcumleri ile bu sorunun yeniden cozumlenecegini gosteriyor Kuresel yildiz kumeleri uzerine yapilan evrimler calismalar ayni zamanda kumeyi olusturan gaz ve tozun birlesmeye basladigindaki degisikleri belirlemek icin kullanilabilir Agir elementlerin coklugundaki degisiklikler kullanilarak evrimdeki degisiklikler belirlenebilir Kuresel yildiz kumeleri uzerinde yapilan calismalardan toplanan veriler daha sonra Samanyolu nun evrimi uzerinde calismak icin kullanildi Kuresel yildiz kumeleri icinde mavi basiboslar olarak bilinen az sayida yildiz gozlendi Anakol uzerinde daha mavi ve parlak yildizlarin oldugu tarafa dogru devam ettigi goruluyor Bu yildizlarin kokeni hala aciklanamadi ancak bircok model bu yildizlarin coklu yildiz sistemlerindeki kutle transferi sonucu olustugunu one suruyor MorfolojiNGC 411 bir acikyildiz kumesi olarak siniflandirildi Acik yildiz kumelerinin aksine bircok kuresel yildiz kumesi kendi yildizlarinin buyuk cogunlugunun yasam sureleriyle karsilastirilabilir Bununla birlikte muhtemel bir istisna diger buyuk kutlelerle gelgitten etkilenen guclu etkilesimler yildizlarin dagilimiyla sonuclaniyor Tekrar olustuktan sonra kuresel yildiz kumesi icindeki yildizlar yercekimsel olarak birbirleriyle etkilesime giriyorlar Yildizlarin hiz vektorunun sonucu sabit bir sekilde degistirilmistir Bunun icin karakteristik bir aralik dinlenme zamani ing relaxation time olarak adlandirilmistir Bu yildizin kume ile carpismasi icin gereken yildiza ait surenin karakteristik uzunlugu ile baglantilidir Dinlenme zamaninin degeri kumeden kumeye degisiklik gosterir Ancak ortalama deger 109 yildir Kuresel kumelerin eliptikligi Gok ada EliptiklikSamanyolu 0 07 0 04LMC 0 16 0 05SMC 0 19 0 06M31 0 09 0 04 Kuresel yildiz kumelerinin genellikle kuresel yapida gorunmelerine ragmen gelgit ile ilgili olan etkilesimlerden dolayi eliptik yapida da olabilirler Samanyolu ile Andromeda galaksisindeki kumeler tipik olarak basik kuresel yapidadirlar Bununla birlikte Buyuk macellan bulutundakilerin daha eliptik yapisi vardir Yaricaplar Astronomlar standart yaricaplarla kuresel yildiz kumelerinin morfolojilerinin ozelliklerini saptamaya calisiyorlar Bunlar merkezin yaricapi rc yarim isik yaricapi rh ve gelgit yaricapidir rt Kumenin butun parlakligi sabit bir sekilde kume merkezinden uzaklastikca azalir Cekirdegin yaricapi gorunen yuzey parkaliginin yariya dustugu mesafedir Yarim isik yaricapi karsilastirilabilir bir buyukluktur Cekirdekten olan mesafe kumenin toplam parlakligin yariya dustugu yeri gosterir Bu tipik olarak cekirdek yaricapindan buyuktur Yarim isik yaricapi kumenin dis kismindaki yildizlari icerir Bu yuzden teorisyenler yarim kutle yaricapini da kullanacaklardir rm Bu yaricap kumenin toplam kutlesinin yarisinin bulundugu kisimdir Kumenin yarim kutle yaricapi tum boyutla karsilastirildiginda kucuktur Cunku yogun bir cekirdek kismina sahiptir Buna ornek olarak Messier 3 M3 gokcismini verebiliriz M3 un gorunen boyutlari yaklasik olarak 18 acisal dakikadir ancak yarim kutle yaricapi sadece 1 12 acisal dakikadir Butun kuresel yildiz kumeleri buyuk yaricaplara sahip olmasina ragmen neredeyse butun kuresel yildiz kumeleri 10 parsekten az olan yarim isik yaricapina sahiptir mesela NGC 2419 Rh 18 pc ve Palomar 14 Rh 25 pc Son olarak gelgit yaricapi veya Roche limiti kuresel yildiz kumesinin merkezinden kumenin kendisine nazaran galaksiden kaynaklanan dis yercekimsel etkinin kume icindeki yildizlara daha fazla etkisinin oldugu yere kadar olan mesafedir Bu mesafe kumeye ait bireysel yildizlarin galaksi tarafindan uzaklastirilabildigi mesafedir M3 un gelgit yaricapi yaklasik olarak 40 acisal saniyedir veya yaklasik olarak 113 parsektir 10 4 kiloparsek mesafesinde Kutle ayrimi parlaklik ve cekirdek cokmesi Bir kuresel yildiz kumesinin cekirdeginden olan uzakligina gore verilen fonksiyonuna bakarak parlaklik egrisi olculebilir Samanyolu gok adasindaki bircok yildiz kumesinin parlakligi mesafe azaldikca sabit bir sekilde artiyor Cekirdekten belirli bir uzakliga kadar artiyor daha sonra parkalik sifirlaniyor Genel olarak bu mesafe cekirdekten 1 2 parsek uzakligindadir Bununla birlikte kuresel yildiz kumelerinin yuzde 20 si cekirdek cokmesi olarak isimlendirilmis bir surec icine girerler Bu kume cesidinde parlaklik cekirdege kadar sabit bir sekilde artmaya devam eder Cekirdegi cokmus kuresel yildiz kumesi cesidine M15 ornek olarak verilebilir 47 Tucanae Samanyolu galaksisinde Omega Centauriden sonra ikinci en parlak kuresel yildiz kumesidir Cekirdek cokmelerinin kuresel yildiz kumesi icindeki cok buyuk yildizlarin daha kucuk bilesenleri ile karsilastiginda gerceklestigi dusunuluyor Zaman gectikce dinamik surecler bireysel yildizlarin kume merkezinden kumenin disina dogru goc etmesine neden oluyor Bu cekirdek bolgesindeki net kinetik enerjide bir kayba neden oluyor Yildizlarin daha sikisik bir hacimde grup halinde bulunmasina neden oluyor Bu dengesizlik meydana geldikce kumenin merkez bolgesi yildizlarla daha kalabalik ve yogunlugu fazla olacak Kumenin yuzey parlakligi ise doruga cikacak Cekirdek cokmesi parlaklik dagilimina sebep olan tek bir mekanizma degildir Ayni zamanda merkezdeki cok buyuk kutleli bir karadelik sayesinde parlaklik zirveye cikabilir Zamanin daha uzun bir periyodu gectikten sonra devasa yildizlar cekirdek yakinlarinda yogunlasmaya basliyorlar Bu olay kutle ayrimi olarak adlandirilir Cift yildiz sistemlerinin dinamik isitici etkileri kumenin baslangictaki cekirdek cokmesini onlemek icin calisiyor Bir yildiz cift yildiz sisteminin yakinlarindan gecerken ciftin birinin yorungesi daralir ve enerjisini kaybeder Aksine kuresel yildiz kumesi tekrar tekrar spiral galaksi duzlemi boyunca gecerken gelgit soklarinin etkileri cekirdek cokmesini ivmelendirmeye meyillidir Cekirdek cokmesinin farkli asamalari uc parcaya bolunebilir Kuresel yildiz kumesinin buyume cagi boyunca cekirdek cokme sureci yildizin merkezine yakin kisimda baslar Bununla birlikte cift yildiz sistemlerindeki etkilesimler kume orta yaslara yaklastikca ilerideki cekirdek cokmelerini onler Son olarak merkezi cift yildizlar bozulmus veya disari atilmis olsun merkezdeki yogunlugu daha siki hale getirir Cokmus cekirdek bolgesindeki yildizlarin etkilesimleri daha yogun cift yildiz sistemlerinin olusmasina zemin hazirliyor Diger yildizlarin bu yogun cift yildizlarla etkilesmeleri merkezdeki enerjiyi artiriyor Bu ise kuresel yildiz kumesinin yeniden genislemesine neden oluyor Cekirdek cokmesi icin gecen zaman tipik olarak galaksinin yasindan daha azdir Galaksi icindeki kuresel yildiz kumelerinin bircogu cekirdek cokmesi asamasini gecmistir ve daha sonra genislemistir Hubble Uzay Teleskobu kuresel yildiz kumelerindeki kutle ayrimi surecinin gozlemsel kanitlarini saglamak icin kullanildi Daha agir yildizlar yavasca merkeze cokuyor ve kumenin cekirdeginde kalabaliklasiyorlarken hafif yildizlar hizlica kumenin dis sinir cizgisinde daha cok zaman gecirmeye meyilliler Kuresel yildiz kumesi 47 Tucanae yaklasik 1 milyon yildizdan olusmustur ve Guney yarimkuredeki en yogun kuresel yildiz kumelerinden biridir Bu kume yogun fotografik arastirmalara maruz kalmistir Bu arastirmalar astronomlara kume icindeki yildizlarin hareketlerini inceleme olanagi sunmustur Kume icindeki yaklasik 15 000 yildizin kesin hizlari alinmistir 2008 yilinda John Fregeau un Samanyolu galaksisi icindeki 13 tane kuresel yildiz kumesi icin yaptigi calismalar gosteriyor ki bunlardan 3 tanesi sira disi buyuk sayilarda X isini kaynagi ya da X isini cift sistemler Bunlar kumenin orta yasta oldugunu gosteriyor Daha once astronomlar tarafindan baska bir yas testi kullanilarak bu kuresel yildiz kumeleri buyuk yasta sinifina alinmislardi cunku merkezlerinde cok siki yogunlukta yildizlar bulunduruyorlar Buradan cikan sonuc bircok kuresel yildiz kumesinin Fregeau tarafindan calisilmis diger 10 tanesi de daha onceden dusunuldugu gibi orta yasta olmadigi oldu Gercekte buyume caginda olduklari bulundu Samanyolu ve Andromeda daki butun kuresel yildiz kumelerinin parlakligi Gauss fonksiyonu ile modellenebilir Bu gauss ortalama siddet Mv ve degisken s2 ile tanimlanabilir Kuresel yildiz kumelerinin parlakligindaki bu dagilim Kuresel Yildiz Kumeleri Parlaklik Fonksiyonu KYKPF olarak adlandirilir Samanyolu icin Mv 7 20 0 13 s 1 1 0 1 buyukluklerinde KYKPF ayni zamanda diger galaksilerin uzakligini olcmek icin standart isik olarak kullanilabilir Samanyolu galaksisinde oldugu gibi uzaklasan galaksilerdeki kuresel yildiz kumelerinin Samanyolu galaksisindekilerle ayni yolu izledigi varsayimi yapilmistir Gelismis formlar Messier 10 Dunya dan yaklasik 15000 isik yili uzaklikta bulunan ve yildizlardan olusmus bir kuredir Kume cesitleri arasindaki ayrim her zaman kesin sinirlarla ayrilamaz Kategoriler arasindaki cizgiyi bulaniklastiran objeler de bulunmustur Ornegin Samanyolu nun guney kisminda bulunan BH 176 hem acik yildiz kumesi hem kuresel yildiz kumesi ozellikleri gosteriyor 2005 yilinda astronomlar Andromeda galaksisinde tamamen yeni bir cesit yildiz kumesi kesfetti Bu yildiz kumesi bircok acidan kuresel yildiz kumeleriyle benzerlik gosteriyor Yeni bulunan yildiz kumeleri yuz binlerce yildiz iceriyor bu sayi kuresel yildiz kumelerinde bulunan yildiz sayisina yakindir Bu kumeler kuresel yildiz kumeleri ile yildiz populasyonu ve metallik gibi baska karakteristik ozellikler de paylasiyorlar Onlari kuresel yildiz kumelerinden ayiran cok daha buyuk olmalari birkac yuz isik yili genisliginde ve yuzlerce kat daha az yogunluklu Yildizlar arasindaki mesafe yeni kesfedilen genisleyen kumelerde cok daha fazla Parametrik olarak bu yildiz kumeleri kuresel yildiz kumeleri ile cuce kuresel galaksiler arasinda bir yerdedir Bu yildiz kumelerinin nasil olustugu henuz bilinmiyor Ancak olusumlari kuresel yildiz kumeleriyle baglantili olabilir Neden M31 bu gibi yildiz kumelerine sahipken Samanyolu nda olmadigi henuz bilinmiyor Ayni zamanda su da bilinmiyor eger baska bir galaksi bu tip yildiz kumeleri iceriyorsa ancak M31 den farkliysa bunun sebebinin ne oldugu bilinmiyor Kaynakca The Hubble Heritage team 1 Temmuz 1999 Hubble Images a Swarm of Ancient Stars HubbleSite News Desk Space Telescope Science Institute 7 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Mayis 2006 Harris William E Subat 2003 7 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 23 Aralik 2009 Frommert Hartmut Agustos 2007 Milky Way Globular Clusters SEDS 28 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Subat 2008 a b Ashman Keith M Zepf Stephen E 1992 The formation of globular clusters in merging and interacting galaxies Astrophysical Journal Part 1 Cilt 384 ss 50 61 Bibcode 1992ApJ 384 50A doi 10 1086 170850 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Barmby P Huchra J P 2001 M31 Globular Clusters in the Hubble Space Telescope Archive I Cluster Detection and Completeleness The Astronomical Journal 122 5 ss 2458 2468 arXiv astro ph 0107401 2 Bibcode 2001AJ 122 2458B doi 10 1086 323457 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link olu kirik baglanti Dauphole B Geffert M Colin J Ducourant C Odenkirchen M Tucholke H J Geffert Colin Ducourant Odenkirchen Tucholke 1996 The kinematics of globular clusters apocentric distances and a halo metallicity gradient Cilt 313 ss 119 128 Bibcode 1996A amp A 313 119D KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Harris William E 1991 Globular cluster systems in galaxies beyond the Local Group Annual Review of Astronomy and Astrophysics 29 1 ss 543 579 Bibcode 1991ARA amp A 29 543H doi 10 1146 annurev aa 29 090191 002551 Dinescu D I Majewski S R Girard T M Cudworth K M 2000 The Absolute Proper Motion of Palomar 12 A Case for Tidal Capture from the Sagittarius Dwarf Spheroidal Galaxy 120 4 ss 1892 1905 arXiv astro ph 0006314 2 Bibcode 2000astro ph 6314D doi 10 1086 301552 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Lotz Jennifer M Miller Bryan W Ferguson Henry C Eylul 2004 The Colors of Dwarf Elliptical Galaxy Globular Cluster Systems Nuclei and Stellar Halos The Astrophysical Journal 613 1 ss 262 278 arXiv astro ph 0406002 2 Bibcode 2004ApJ 613 262L doi 10 1086 422871 a b Kasim 2007 Globular Clusters and Dwarf Spheroidal Galaxies in press 385 1 ss L20 arXiv 0711 4795 2 Bibcode 2008MNRAS 385L 20V doi 10 1111 j 1745 3933 2008 00424 x Sharp N A M22 NGC6656 REU program NOAO AURA NSF 30 Eylul 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2006 Boyd Richard N 2008 An introduction to nuclear astrophysics University of Chicago Press s 376 ISBN 0 226 06971 0 Ashman Keith M Zepf Stephen E 1998 Globular cluster systems Cambridge astrophysics series 30 Cambridge University Press s 2 ISBN 0 521 55057 2 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Shapley Harlow 1918 Globular Clusters and the Structure of the Galactic System Publications of the Astronomical Society of the Pacific 30 173 ss 42 Bibcode 1918PASP 30 42S doi 10 1086 122686 Hogg Helen Battles Sawyer 1965 Harlow Shapley and Globular Clusters Publications of the Astronomical Society of the Pacific 77 458 ss 336 46 Bibcode 1965PASP 77 336S doi 10 1086 128229 Piotto G ve digerleri Mayis 2007 A Triple Main Sequence in the Globular Cluster NGC 2808 The Astrophysical Journal 661 1 ss L53 L56 arXiv astro ph 0703767 2 Bibcode 2007ApJ 661L 53P doi 10 1086 518503 KB1 bakim Digerlerinin yanlis kullanimi link Chaboyer B Globular Cluster Age Dating Astrophysical Ages and Times Scales ASP Conference Series 245 ss 162 172 Bibcode 2001ASPC 245 162C Piotto Giampaolo Haziran 2009 Observations of multiple populations in star clusters The Ages of Stars Proceedings of the International Astronomical Union IAU Symposium 258 ss 233 244 Bibcode 2009IAUS 258 233P doi 10 1017 S1743921309031883 Weaver D Villard R Christensen L L Piotto G Bedin L 2 Mayis 2007 Hubble Finds Multiple Stellar Baby Booms in a Globular Cluster Hubble News Desk 23 Eylul 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Mayis 2007 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Amaro Seoane P Konstantinidis S Brem P Catelan M 2013 Mergers of multimetallic globular clusters the role of dynamics 435 1 s 809 Bibcode 2013MNRAS 435 809A doi 10 1093 mnras stt1351 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link This Star Cluster Is Not What It Seems www eso org European Southern Observatory 22 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Eylul 2014 Elmegreen B G Efremov Y N 1999 A Universal Formation Mechanism for Open and Globular Clusters in Turbulent Gas Astrophysical Journal 480 2 s 235 Bibcode 1997ApJ 480 235E doi 10 1086 303966 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Burkert Andreas Tremaine Scott 1 Nisan 2010 A correlation between central supermassive black holes and the globular cluster systems of early type galaxies arXiv 1004 0137 2 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link ESO 22 Mart 2005 9 Nisan 2007 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Mart 2007 ESA Hubble Picture of the Week Engulfed by Stars Near the Milky Way s Heart 29 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Haziran 2011 Talpur Jon 1997 A Guide to Globular Clusters Keele University 5 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Nisan 2007 University of Durham Department of Physics The Hertzsprung Russell Diagram of a Globular Cluster 15 Aralik 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Nisan 2015 Sigurdsson Steinn 1992 Planets in globular clusters Astrophysical Journal 399 1 ss L95 L97 Bibcode 1992ApJ 399L 95S doi 10 1086 186615 Arzoumanian Z Joshi K Rasio F A Thorsett S E Joshi Rasio Thorsett 1999 Orbital Parameters of the PSR B1620 26 Triple System Proceedings of the 160th colloquium of the International Astronomical Union Cilt 105 s 525 arXiv astro ph 9605141 2 Bibcode 1996astro ph 5141A KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bekki K Freeman K C Aralik 2003 Formation of w Centauri from an ancient nucleated dwarf galaxy in the young Galactic disc Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 346 2 ss L11 L15 arXiv astro ph 0310348 2 Bibcode 2003MNRAS 346L 11B doi 10 1046 j 1365 2966 2003 07275 x KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Forbes Duncan A Bridges Terry 25 Ocak 2010 Accreted versus In Situ Milky Way Globular Clusters arXiv 1001 4289 2 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link van der Marel Roeland 3 Mart 2002 Space Telescope Science Institute 12 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Haziran 2006 Spot the Difference Hubble spies another globular cluster but with a secret Picture of the Week ESA Hubble 1 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2011 Green Simon F Jones Mark H Burnell S Jocelyn 2004 An introduction to the sun and stars Cambridge University Press s 240 ISBN 0 521 54622 2 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b van Albada T S Baker Norman 1973 On the Two Oosterhoff Groups of Globular Clusters Astrophysical Journal Cilt 185 ss 477 498 Bibcode 1973ApJ 185 477V doi 10 1086 152434 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Harris W E 1976 Spatial structure of the globular cluster system and the distance to the galactic center Astronomical Journal Cilt 81 ss 1095 1116 Bibcode 1976AJ 81 1095H doi 10 1086 111991 Lee Y W Yoon S J 2002 On the Construction of the Heavens An Aligned Stream of Low Metallicity Clusters in the Halo of the Milky Way 297 5581 ss 578 81 arXiv astro ph 0207607 2 Bibcode 2002Sci 297 578Y doi 10 1126 science 1073090 PMID 12142530 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Leonard P J t 1989 Stellar collisions in globular clusters and the blue straggler problem The Astrophysical Journal Cilt 98 s 217 Bibcode 1989AJ 98 217L doi 10 1086 115138 Rubin V C Ford W K J 1999 A Thousand Blazing Suns The Inner Life of Globular Clusters Mercury Cilt 28 s 26 Bibcode 1999Mercu 28d 26M 21 Mayis 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Haziran 2006 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Savage D Neal N Villard R Johnson R Lebo H 17 Eylul 2002 Hubble Discovers Black Holes in Unexpected Places HubbleSite Space Telescope Science Institute 19 Kasim 2003 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 25 Mayis 2006 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Finley Dave 28 Mayis 2007 Star Cluster Holds Midweight Black Hole VLA Indicates NRAO 25 Temmuz 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Mayis 2007 Cosmic fairy lights ESA Hubble Picture of the Week 29 Nisan 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Nisan 2014 Shapley H 1917 Studies based on the colors and magnitudes in stellar clusters I II III Astrophysical Journal Cilt 45 ss 118 141 Bibcode 1917ApJ 45 118S doi 10 1086 142314 Martin Schwarzschild 1958 Structure and Evolution of Stars Princeton University Press ISBN 0 486 61479 4 1957 Observational Approach to Evolution III Semiempirical Evolution Tracks for M67 and M3 Astrophysical Journal Cilt 126 s 326 Bibcode 1957ApJ 126 326S doi 10 1086 146405 Majaess D 23 Subat 2013 Nearby Ancient Star is Almost as Old as the Universe Universe Today 30 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 29 Kasim 2014 Basin aciklamasi 1 Mart 2001 15 Haziran 2006 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Mayis 2006 Leonard Peter J T 1989 Stellar collisions in globular clusters and the blue straggler problem The Astronomical Journal Cilt 98 ss 217 226 Bibcode 1989AJ 98 217L doi 10 1086 115138 Appearances can be deceptive ESO Picture of the Week 1 Subat 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Subat 2013 Benacquista Matthew J 2006 Globular cluster structure Living Reviews in Relativity 13 Ekim 2006 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Agustos 2006 Staneva A Spassova N Golev V 1996 The Ellipticities of Globular Clusters in the Andromeda Galaxy Astronomy and Astrophysics Supplement 116 3 ss 447 461 Bibcode 1996A amp AS 116 447S doi 10 1051 aas 1996127 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Frenk C S White S D M 1980 The ellipticities of Galactic and LMC globular clusters Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 286 3 ss L39 L42 arXiv astro ph 9702024 2 Bibcode 1997astro ph 2024G KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Kenneth Janes Kasim 2000 Star Clusters PDF Encyclopedia of Astronomy and Astrophysics s 2 1 Temmuz 2015 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Mart 2014 Buonanno R Corsi C E Buzzoni A Cacciari C Ferraro F R Fusi Pecci F Corsi Buzzoni Cacciari Ferraro Fusi Pecci 1994 The Stellar Population of the Globular Cluster M 3 I Photographic Photometry of 10 000 Stars Astronomy and Astrophysics Cilt 290 ss 69 103 Bibcode 1994A amp A 290 69B KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Da Costa G S Freeman K C Mayis 1976 The structure and mass function of the globular cluster M3 ApJ 206 1 ss 128 137 Bibcode 1976ApJ 206 128D doi 10 1086 154363 8 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Aralik 2014 Brosche P Odenkirchen M Geffert M Mart 1999 Instantaneous and average tidal radii of globular clusters New Astronomy 4 2 ss 133 139 Bibcode 1999NewA 4 133B doi 10 1016 S1384 1076 99 00014 7 8 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2014 Djorgovski S King I R 1986 A preliminary survey of collapsed cores in globular clusters Astrophysical Journal Cilt 305 ss L61 L65 Bibcode 1986ApJ 305L 61D doi 10 1086 184685 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ashman Keith M Zepf Stephen E 1998 Globular cluster systems Cambridge astrophysics series 30 Cambridge University Press s 29 ISBN 0 521 55057 2 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Binney James Merrifield Michael 1998 Galactic astronomy Princeton series in astrophysics Princeton University Press s 371 ISBN 0 691 02565 7 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Vanbeveren D 2001 The influence of binaries on stellar population studies Astrophysics and space science library 264 Springer s 397 ISBN 0 7923 7104 6 Spitzer L Jr Haziran 2 4 1986 P Hut and S McMillan Ed Dynamical Evolution of Globular Clusters The Use of Supercomputers in Stellar Dynamics Proceedings of a Workshop Held at the Institute for Advanced Study 267 Princeton USA Springer Verlag Berlin Heidelberg New York s 3 Bibcode 1986LNP 267 3S doi 10 1007 BFb0116388 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Gnedin Oleg Y Lee Hyung Mok Ostriker Jeremiah P Eylul 1999 Effects of Tidal Shocks on the Evolution of Globular Clusters The Astrophysical Journal 522 2 ss 935 949 arXiv astro ph 9806245 2 Bibcode 1999ApJ 522 935G doi 10 1086 307659 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Bahcall John N Piran Tsvi Weinberg Steven 2004 Dark matter in the universe 2nd World Scientific s 51 ISBN 981 238 841 9 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Stellar Sorting in Globular Cluster 47 Hubble News Desk 4 Ekim 2006 7 Ekim 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ekim 2006 Baldwin Emily 29 Nisan 2008 Old globular clusters surprisingly young Astronomy Now Online 2 Mayis 2008 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Mayis 2008 Secker Jeff 1992 A Statistical Investigation into the Shape of the Globular cluster Luminosity Distribution Astronomical Journal 104 4 ss 1472 1481 Bibcode 1992AJ 104 1472S doi 10 1086 116332 Globular Cluster M10 ESA Hubble Picture of the Week 20 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 18 Haziran 2012 Ortolani S Bica E Barbuy B Bica Barbuy 1995 BH 176 and AM 2 globular or open clusters Astronomy and Astrophysics Cilt 300 s 726 Bibcode 1995A amp A 300 726O KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link a b Huxor A P Tanvir N R Irwin M J R Ibata 2005 A new population of extended luminous star clusters in the halo of M31 Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 360 3 ss 993 1006 arXiv astro ph 0412223 2 Bibcode 2005MNRAS 360 1007H doi 10 1111 j 1365 2966 2005 09086 x KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Ayrica bakinizKuresel yildiz kumeleri diziniMessier Katalogu Bahar acisina gore onceki M Bahar acisina gore sonraki M Katalog sirasina gore onceki M Katalog sirasina gore sonraki M Bakmak istediginiz cisminin resmini seciniz Messier nesneleri katalogu NGC cisimleri Liste NGC 7817 NGC 7818 NGC 7819 NGC 7820 NGC 7821 NGC 7822 NGC 7823 NGC 7824 NGC 7825 NGC 7826 NGC 7827 NGC 7828 NGC 7829 NGC 7830 NGC 7831 NGC 7832 NGC 7833 NGC 7834 NGC 7835 NGC 7836 NGC 7837 NGC 7838 NGC 7839 NGC 7840 NGC 1 NGC 2 NGC 3 NGC 4 NGC 5 NGC 6 NGC 7 NGC 8 NGC 9 NGC 10 NGC 11 NGC 12 NGC 13 NGC 14 NGC 15 NGC 16 NGC 17 NGC 18 NGC 19 NGC 20 NGC 21 NGC 22 NGC 23 NGC 24 NGC 25 NGC 26