Mehmet Yılmaz ya da daha çok bilinen adıyla Lakot Mehmet Bey, 1892 yılında Trabzon ili Arsin ilçesine bağlı Kocaba köyündeki baba evinde üç erkek kardeşin en küçüğü olarak dünyaya gelmiştir. 1970 yılında Kocaba köyünde ölmüştür. Babası yörede tanınmış hoca ve toprak sahibi olan Molla Ahmet Efendi'dir.

Lakot Mehmet Bey, hem babasının molla olması hem de ailenin en küçük çocuğu olması nedeniyle zamanın köy hocasından hem okuma hem de yazma öğrenmiştir. Gençliğinde ağabeylerinin başını çektiği yöredeki nişancı birliklerinin mensubu olmasından dolayı nişancılığı hayli gelişmişti.
Ağabeyleri
1914 Kasım başında Rusların Köprüköy baskınının duyulmasıyla ağabeyleri Abdullah ve Mahmut beyler, nişancı birliklerine yöredeki diğer silahşörlerin katılmasıyla milis birlikler kurarak mücadele edilmesi kararı almışlardır.
Yaya olarak Kocaba'dan yola çıkan milis birlikler, kış koşullarında bir hafta sonra Köprüköy'e vardılar. Kuvvetli bir mücadele ile Köprüköy ele geçirildi ve daha sonra Sarıkamış Harekâtı'na başladılar.
Harekâta katılan ağabeyleri ve birlikleri, Tortum'dan başlayan harekât ile Narman üzerinden Oltu'ya devam ettiler. Daha sonra Oltu'dan Kosor'a doğru yöneldiler. Kosor'dan Allahuekber Dağları'nı aşarak Sarıkamış'a inecekken. Aralık sonunda Allahuekber Dağları'nda şehit düştüler.
Gençliği
İki ağabeyinin askere alınması üzerine evin tek erkek evladı olduğundan orduya alınmadı. O da yöredeki eli silah tutan gençleri bir araya getirerek ağabeyleri gibi bir milis birlik oluşturdu. Bölgeye yapılacak olası saldırılara karşı kendini hazırladı. Bu sırada yaşlı ve tecrübeli silahşörlerden silah tamiratını öğrendi.
I. Dünya Savaşı Sırasındaki Muharebeleri
Ağabeylerinin de şehit olduğu Sarıkamış Harekâtı sırasında, asker mevcudunun bir hayli azaldığı ve harekâtın başarısız olabileceği haberlerini duyan Lakot Mehmet Bey, birliği ile 1914 Aralık sonunda ağır kış şartlarında yola çıktı. Elmaalan yönünde devam ederek sırasıyla Çiçekli, Yeniköy, Yiğitözü, Ayvadere ve Karadere yoluna geçtiler. Daha sonra sırasıyla Dağbaşı, Çatak, Pazarcık, Salmankaş ve Aydıntepe yoluyla Erzurum'a ulaştılar.
Erzurum'da orduya katılan Lakot Mehmet Bey ve birliği, Sarıkamış'a doğru yöneldi. Narman önlerinde Ruslarla savaştılar. Rusların üstün gelmesi ile Ocak 1915 başında geri çekildiler. Ocak ortasında Lakot Mehmet Bey ve birliği, ordu ile birlikte Çanakkale'ye gitti.
Şubat sonunda Çanakkale'ye vardılar. Deniz savaşlarının başlaması ile Dardanos tabyasındaki topçuların yanına makineli piyade olarak yerleştirildiler. 18 Mart'ta deniz harekâtlarının bitmesi ile olası kara harekâtı için hazırlıklara başladılar.
Nisan sonunda çıkartmaların başlaması ile birlikte Gelibolu Yarımadası'nda kanlı savaşlar yaşandı. Lakot Mehmet Bey ve birliği ise Gelibolu tarafında değil Dardanos ve Çimenlik tarafında olası bir saldırı için bekliyordu. Lakin böyle bir saldırı olmadı ve kara harekâtları Gelibolu Yarımadası'nda gerçekleşti. Ocak 1916'da Çanakkale cephesinin kapanması ile Şubat sonunda orduların Kafkasya Cephesi'ne taşınması konusu gündeme geldi. Mart başında ordunun Kafkasya Cephesi'ne taşınma kararı alındı. Bunun üzerine Lakot Mehmet Bey ve birliği, Kafkasya Cephesi'ne doğru harekete geçti.
Mart sonunda Rusların İspir'i işgal ettiği haberinin duyulması üzerine Lakot Mehmet Bey ve birliğinin de içerisinde olduğu ordunun bir kısmı, İspir'den sonraki adım olacağı düşünülen Bayburt'a doğru gönderildi. Bayburt'a geldiklerinde Lakot Mehmet Bey gibi birkaç milis birliğine kuzeyden bir saldırı yapılması ihtimaline karşı şehri koruma görevi verildi ve Lakot Mehmet Bey birliği ile Dağbaşı'ndaki karargâha bağlandı.
Bunun üzerine Dağbaşı'na doğru yola çıktılar. Karargâha giderken dağlık ve ormanlık arazilerden gitmeyi tercih ettiler. Çünkü bu arazilerde bir yıl önceki Tehcir Kanunu'ndan kaçan ve baskınlar yaparak halka zulmeden Ermeni çetelerin var olduğu bilgisini aldılar. Nisan ortasında Dağbaşı'na vardılar.
Karargâhta başında yüzbaşının bulunduğu müfrezeye katılarak mücadeleye başladılar. Müfreze ile birlikte Dağbaşı ve Çatak arasında Ermeni çetelerle mücadele ettiler. Müfreze Nisan sonunda Çatak'ta ikiye ayrıldı. Lakot Mehmet Bey ve beraberindekiler Karameşe tarafına yöneldiler. Diğer gruptakiler ise Pazarcık tarafına devam ettiler. Karameşe ormanlarında Ermenilerle üç hafta boyunca savaştılar. Mayıs sonuna doğru Akocak, Yağmurdere, Kayabaşı, İkiz köylerinde yoğun savaşlar yaptılar. Mayıs sonunda Yağmurdere mevkiinin karşısındaki tepede Şaphane köyünden Kör Cemal ile derme çatma bir yerde birçok bozuk silahı tamir ettiler.
Haziran başında bölgedeki çeteleri temizledikten sonra Çatak'a geri döndüler. Haziran ortasında Çatak'tan sırasıyla Tilkibeli, Pazarcık, Bahçecik, Buğalı, Madur Dağı, Polut Dağı, Harmantepe, Sultan Murat mevkilerinde Rus ordularıyla savaştıkları sırada. bir rus mermisi Lakot Mehmet Bey'in sol bacağının alt baldırını deldi geçti. Kendi imkanlarıyla yarasını tedavi etti ve savaşa devam etti.
Temmuz başında Sultan Murat'tan sırasıyla Güngören, Çobansuyu, Kıranyayla, Salmankaş, Hacıveli, Balahor istikametine doğru yöneldiler. Yol boyunca birçok Rus askeri ve Ermeni çetesiyle kanlı savaşlar verdiler. Ağustos başında Rus ordularının Bayburt'u işgal ettiği haberini duyan Lakot Mehmet Bey, esir aldıkları Ermenilerle birlikte Balahor'dan sırasıyla Yapraklı, Yukarıyuvalı, Aşağıyuvalı, Yağmurdere, Akocak, Çatak'a oradan da Karadere istikametinden Dağbaşı esir toplama kampına indi ve Ermenileri teslim etti. Yol boyunca köylerde ağaçlara bağlanan yaşlı Türk erkeklerinin Ermeniler tarafından nişangâh olarak kullanıldığını, Türk kadınlarının kesik karınlarından alınmış bebeklerin kazıklara geçirildiğini ve yakılıp yıkılmış köyleri gördü.
1916 kışının erken gelmesinden dolayı Lakot Mehmet Bey, birliği ile beraber Ruslar tarafından işgal edilmiş olan Araklı-Arsin arasındaki mıntıkaya indiler. Bütün bir kışı, Türk erkeklerine yaşlı, çocuk demeden türlü türlü işkenceler yapan ve Türk kadınlarına zulüm ve tecavüzlerde bulunan Rus ve Ermeni çetelerle çatışmaya harcadılar. Gündüzleri şehre yakın ormanlarda Ermeni çetelerle çatışarak, geceleri ise kuytu köşelerde sarhoş Rus askerlerini bıçaklayıp öldürerek geçirdiler.
Nihayet Mart 1917'de Şubat Devrimi ile Rusya'da Çar tahttan indirildi ve iç sorunlar başladı. İkmallerin aksamasıyla ihtiyaçlarını karşılayamayan Rus ordusu civar hanelerdeki malzemeleri yağmalayarak hayatta kalmaya çalıştı.
Baharın gelmesiyle beraber Lakot Mehmet Bey ve birliği, şehir yakınlarından dağlara ve ormanlara çekilerek silahlı çetelerin ve Rus ordularının peşine düştü. Ekim 1917'ye kadar dağlarda ve ormanlarda pek az çete üyesi ile Rus askerine rastladılar. Ancak gördükleri bütün silahları topladılar, tamirini yaparak karargâha teslim ettiler ve olası saldırılar için kendilerini hazırladılar.
Aralık ayında Rusya'daki Ekim Devrimi sonrasında harekete geçen Türk ordusuna katılmak suretiyle, birliğiyle beraber müfreze komutanının emrinde karargâhtan çıkarak önce Aydıntepe'ye sonrasında Bayburt'a ulaştılar.
Ocak 1918'de 3. Ordu'ya katılınca İspir'e doğru yola çıktılar. 25 Şubat'ta İspir kurtarıldı, 16 Mart'ta Tortum kurtarıldı, 25 Mart'ta Oltu kurtarıldı, 3 Nisan'da Ardahan'a girildi, 14 Nisan'da Batum'a girildi, Batum'dan filikayla Kırım'a doğru giderken Rus gemilerinin bombalaması sonucu filikanın batması üzerine kıyıya çıkan Lakot Mehmet Bey, orduyla beraber Mayıs'ta Erivan'a girdi.
Haziran ortasında sırasıyla Cankurtaran Dağı, Borçka, Artvin, Yusufeli, Kaçkar Dağları, Anzer Dağı ve Çatak istikametinde giderek Temmuz sonunda köyüne geldi. Lakot Mehmet Bey ve birliği, 4 yıl önce 40 kişi ile çıktıkları savaş yolundan ancak 15 kişi ile geri dönmüşlerdir.
Kuvâ-yı Millîye Sırasındaki Muharebeleri
Lakot Mehmet Bey, köyünde ailesinden kimseyi bulamayınca, birliği ile beraber köyün harap olmuş yerlerini onardılar. 1918 sonunda padişah Vahdettin'in Mondros mütarekesini imzalaması ile bütün ordular dağıtılınca yöredeki gençlere silah kullanmayı ve tamiratını öğrettiler. İşgallerin başladığı haberini alınca da yeni ve genç bir birlik oluşturdular.
Memleketin her yerinden birer birer işgal haberlerinin geldiğini duyan Lakot Mehmet Bey birliği ile faaliyete geçmek ve mücadele etmek için çareler düşünürken bölgedeki bölücü ve ayrılıkçı Rumlar da boş durmuyordu. Savaşın yorgunluğu üzerlerinde olan, harap ve bitap düşmüş Türk köylerine saldırıyorlar ve halka çeşitli işkenceler yapıyorlardı.
Lakot Mehmet Bey ve birliği, bu gibi saldırgan haberleri duyunca Kasım sonunda mücadeleye başladı. İlk olarak baskın yapılan köylere ulaşıp destek verdiler. Aralık ortasında ormanlarda Rumlara baskınlar yaptılar
Lakot Mehmet Bey, 1919 Ocak ortasında baskınlar sırasında eski müfreze komutanıyla bağlantı kurdu, yapılacak baskınları bir düzene getirmek ve resmîleştirmek istediğini bu sebepten diğer milis kuvvetlerle bir araya gelerek müfreze oluşturup orduya bağlanma fikrini komutanına anlattı. Ancak padişahın imzaladığı anlaşmaya göre tüm orduların dağıtılacağı, tüm silahların toplanıp düşmana teslim edileceği ve Rumlarla mücadele etmenin yasaklandığını söyleyen komutanı bu isteğini gerçekleştiremedi. Ancak Lakot Mehmet Bey ve birliğini, bölgedeki diğer milis kuvvetler ile bir araya getirebileceğini ve ordudan bağımsız mücadele edeceklerini söyledi.
Mayıs ortasında Anadolu'daki dağıtılmamış orduları dağıtmak ve toplanmamış silahları toplayarak düşmana teslim etmek vazifesiyle padişah Vahdettin tarafından Samsun'a gönderilen Mustafa Kemal Paşa, Mayıs sonuna kadar Samsun'da kalmış, Mayıs sonunda Samsun'dan Amasya'ya doğru yola çıkmıştır. Samsun - Amasya yolu üzerinde gördüğü bütün Türk köyleri harap bitap durumdaydı. Yalnız bu duruma rağmen mücadele etmek isteyen halkın silahlarını ahırlarda, toprak altlarında sakladıklarını gördü. Amasya'da Haziran ortasına kadar ziyaretlerde ve teftişlerde bulundu. Burada da benzer manzaraları görmesi üzerine, halkın da kendisi gibi düşündüğünü, işgallere razı olmadığını fark edince Haziran ortasında Amasya'da orduları dağıtmayacağını, silahları düşmana teslim etmeyeceğini ve milis kuvvetlerin bir araya gelerek Kuvâ-yı Millîye'yi oluşturması gerektiğini bildirdi.
Mustafa Kemal Paşa'nın bu bildirisinin tüm ordulara ulaşmasıyla Lakot Mehmet Bey'in komutanı derhal Lakot Mehmet Bey'e bir haberci göndererek ona diğer milis kuvvetler ile birleşme emrini verdi. Böylece Lakot Mehmet Bey, birliğiyle beraber diğer milis birlikleriyle bir araya geldi. Bir araya gelen milis birlikler Kuvâ-yı Millîye'yi oluşturdular. Ancak bu sayede bölgedeki ayrılıkçı ve bölücü Ermeni ve Rum çetelere karşı üstünlük sağlamış oldular. Haziran 1919'dan Mayıs 1920'ye kadar Kuvâ-yı Millîye olarak, Mustafa Kemal Paşa'nın kongrelerde komutanlara verdiği emirler doğrultusunda bölgedeki bölücü kuvvetlerle mücadele ettiler. Şehre uzak dağlık mıntıkalarda Ermeni çeteleriyle, şehre yakın ormanlık mıntıkalarda Pontusçu Rum çeteleriyle mücadele ettiler.
Kuvâ-yı Millîye'nin gerek makine ve teçhizat bakımından yetersiz olması, gerekse düzen ve nizam bakımından birbirinden kopuk olması gibi nedenlerle Kuvâ-yı Millîye'den Düzenli Ordu'ya geçiş kararı alındı ve Kuvâ-yı Millîye üyelerinin Düzenli Ordu'ya geçmesi emredildi. Lakot Mehmet Bey de komutanının yolundan giderek Kuvâ-yı Millîye'den Düzenli Ordu'ya geçen aklıselim kişiler arasında yer aldı. Düzenli Ordu'ya geçtikten sonra Haziran başında Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu ordu, Doğu bölgesindeki Ermeni işgallerine karşı görevlendirildi.
Meclise bağlı Türk orduları Doğu Cephesi'nde Ermenilerle savaşırken Ağustos başında padişah Vahdettin Sevr sulh muahedenamesini imzaladı. Antlaşmaya göre Trabzon, Gümüşhane, Erzurum, Erzincan, Muş, Bitlis, Van, Artvin, Ardahan, Kars ve diğer Doğu illerini Ermenistan'a verdi. Bunun üzerine çoğunluğu Erzurum ve Kars illerinde olmak üzere bölgenin birçok yerinde hem işgalci hem de yerel-ayrılıkçı Ermeni çeteleriyle Kasım ortasına kadar savaştılar.
Aralık başında Ermenistan Devleti ile yapılan anlaşma sonucunda Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu ordu, Ankara'ya çağrıldı. Erzurum, Gümüşhane, Erzincan, Sivas, Tokat, Yozgat, Kırıkkale üzerinden kış şartlarında 1921 Şubat başında Ankara'ya vardılar. Yol boyunca manda ve himayeci çeteler ile mücadele ettiler.
Kurtuluş Savaşı Sırasındaki Muharebeleri
1921 Şubat başında işgalci Yunan ordusu Batı bölgesinden İç Anadolu'ya doğru ilerlemekteydi. Ankara önlerine gelen Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu orduya Ankara'yı koruma görevi verildi.
Mart sonunda ana orduya katılan Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu ordu, Afyonkarahisar'a gönderildi. Nisan başında Afyonkarahisar'ı Yunan'dan geri aldılar. Haziran sonuna kadar mevzi koruma ve savunma savaşı yaptılar. Temmuz başında Yunan Kralı Batı cephesine gitti ve cepheden verdiği emirle Yunanlılar saldırıya geçti. Yunanlıların taarruza geçtiği sırada padişah Vahdettin'in emriyle Şeyhülislam Mustafa Sabri tarafından "Ey Anadolu’daki Yunan ordusu ile savaşan askerler, Yunan ordusu halifenin ordusudur, asıl kafası koparılacak mahlukat, Yunanlılar değil Ankara’dakilerdir. Ankara’ya bağlı savaşan bütün askerlerin öldürülmesi caizdir, hatta dini vazifedir." fetvası yayınlandı.
Temmuz ortasında Türk ordusunun cephanesi azaldığı ve ikmali zorlaştığı için geri çekildi. Sonrasında Mustafa Kemal Paşa cepheyi denetledi. Temmuz sonunda cephe karargâhı Karacahisar'dan Polatlı'ya taşındı. Ordular da Sakarya Nehri'nin doğusuna çekildi. Yunanlıların Ankara'ya saldırı kararı almasıyla, Meclis Ağustos başında Mustafa Kemal Paşa'ya üç aylık Başkomutanlık yetkisi verdi. Başkomutanlık yetkisini aldıktan sonra Mustafa Kemal Paşa'nın ilk yaptığı icraat, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak ve cephane kazanmak amacıyla Tekâlif-i Milliye Emirleri'ni yayınlamak oldu. Böylece Türk halkından Türk askerini desteklemesi istendi.
Ağustos ortasında halk şeyhülislâmın fetvasına uymadı. Yunan ordusu yerine Tekâlif-i Milliye Emirleri'ne uyarak varını yoğunu Türk ordusuna verdi. Halktan destek ve cephane alan Türk ordusu Ağustos sonunda Sakarya Meydan Muharebesi'ne başladı. Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu ordu, ilk olarak Yunanlıların kuşatma harekâtı ve taarruzlarını engelledi. Sonrasında sırasıyla Sindiren, Haymana, Çaldağı, İrif, Şeyhali, Yümkünlü, Bakriköy, Kadıköy, Sivrihisar, Mihalıççık, Duatepe ve Sakarya mevkilerinde savaştılar.
Eylül ortasına Sakarya'da zafer ilan edildi. Zafer ilanı üzerine Yunan ordusu Eskişehir'e doğru kaçmaya başladı. Eylül sonunda Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu ordu, Sakarya Nehri'nin batısına geçti. Ekim başında soğukların başlamasıyla orduya elindeki mevkileri savunma görevi verildi. Aralık başında padişah Vahdettin, İstanbul'daki Yunan yetkililere, Yunan ordularının Anadolu'da işgal ettiği tüm bölgelerin Yunanistan'a bağlanması için ferman verdi.
1922 baharının gelmesiyle Lakot Mehmet Bey'in bağlı olduğu orduya, mevkiini koruyarak ilerleme görevi verildi. İlerlerken Yunan ordularıyla sayısız çatışmalar yaşandı. Haziran sonunda Yunanlılarla yapılan çatışmalar sırasında Lakot Mehmet Bey vuruldu. Kaburga altından giren yunan mermisi karaciğeri yakarak sırtından çıktı. Derhal sıhhiye tarafından pansuman edildi. Daha sonra Karaman'daki askerî hastaneye nakledildi ve 45 gün boyunca hastanede yattı. Taburcu edildikten sonra geri hizmette tutularak Afyonkarahisar kalesi civarına geldi. Bu sırada Eylül başında Türk ordularının İzmir'e girdiğini ve savaşın bittiğini haber aldı ve Ekim ortasında memleketine geri döndü.
Ailesi
Lakot Mehmet Bey'in ataları Horasan'daki seyyidlerdendir. Büyük atası ise, 1071'de Sultan Alparslan ile birlikte Anadolu'ya giren ve Doğu Anadolu'da yurt tutmuş olan Mengücek Gazi'nin subaşılarından Seyyid Ali Bey'dir. Mengüçlü Beyliği'nin 1250 yılında Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlanması ile Seyyidalizâdeler'in büyük kısmı Doğubeyazıt'a yerleştirilmişlerdir. 1514'te Çaldıran Seferi öncesinde ordusu ile Doğubeyazıt'ta konaklayan Yavuz Sultan Selim, bu ailenin yöredeki faaliyetlerinden ötürü aileden üç kardeşi yanına komutan olarak alıp sefere öyle devam etmiştir. XVII. yüzyılın ortasında Anadolu'da çıkan isyanlar sırasında, Doğubeyazıt'ta aileden iki kardeş öldürülmüştür. Kalan dört kardeşten biri Sinop; diğeri üçü Rize Güneyce, Hayrat Dağönü ve Trabzon Arsin bölgelerine yerleşmişlerdir.
Lakot Mehmet Bey'in Arsin'e yerleşen atasının ismi Seyyid Ali'dir. 1834 yılı Kocaba köyü nüfus kayıtlarındaki Seyyidalioğlu Mehmed oğlu Osman, Lakot Mehmet Bey'in büyükbabası Molla Beyaz Osman Efendi'dir. Babası ise Osman Efendizâde Molla Ahmet Bey'dir. Kabirleri bugün Arsin Yenimahalle Camii hazinesindedir.
Lakot Mehmet Bey, 1913 yılında Ofluoğlu Ahmet Efendi'nin kızı Zülfiye hanım ile evlenmiştir. 1914 sonunda Lakot Mehmet Bey savaşa katıldığında eşi Zülfiye hanım hamileydi. Oğlu Osman doğduktan kısa bir süre sonra, Ruslar daha Trabzon'u işgal etmeden önce göç ederek Tokat Niksar'a kadar gitmişlerdir. Lakot Mehmet Bey'in 1916'da köyüne gelip kimseyi bulamamasının ve köyü onarmasının nedeni, ailesinin göç etmesi ve Rusların boş köyleri yakıp yıkmasından kaynaklanmaktadır. 1918'de Rus işgalinin kalkmasını haber alan Zülfiye hanım ve diğer köylüler köylerine geri dönmüşlerdir.
1926 ortalarında TBMM tarafından Lakot Mehmet Bey'e "muharebeler sırasında göstermiş olduğu fedakarca hizmetleri nedeniyle" İstiklâl Madalyası verilmiştir. Ömrünün kalanını köyünde ve yaylasında tarım ve hayvancılıkla geçirmiş olan Lakot Mehmet Bey, 1970 yazında bahçesinde uğraşırken kalp krizi geçirmiş, kötü olunca evine geçmiş ve evinde ölmüştür.
Lakot Lakabının Nedeni
Lakot, Doğu Karadeniz bölgesinde bilimsel adı gryllotalpa gryllotalpa olan toprak altından giderek bitkilerin tohumunu yiyen ve bitki oluşmasına imkan vermeyen danaburnu böceğine verilen addır. Mehmet Bey'e bu lakabın verilmesinin nedeni ise savaşlarda düşmanlarının tam merkezine gizlice yaklaşıp, düşmanı merkezinde yok etmesi ve bu sayede düşman oluşumuna imkan vermemesinden dolayıdır.
Dipnotlar
- ^ T.C. İçişleri Bakanlığı - Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarında Hicri 1313 doğumludur.
- ^ Birinci Dünya Savaşı’na Giriş Süreci, Doğu (Kafkas) Cephesi: Köprüköy Ve Azap Muharebeleri, Sayim TÜRKMAN, Yıl: 2020, Cilt: 15, Sayı: 1, Sayfa 273 - 299
- ^ BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA KÖPRÜKÖY VE AZAP ZAFERLERİ, Güray ALPAR, ETÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (ETÜSBED), C. III S.6, Ekim 2018, Sayfa:97-119
- ^ Şehitlerimiz : Osmanlı-Rus, Osmanlı-Yunan, Trablusgarp, Balkan, Birinci Dünya, İstiklâl, Kore, Kıbrıs, iç güvenlik., MSB, Cilt 5, 1998, Sayfa: 26-47
- ^ "SARIKAMIŞ HAREKÂTI". TDV İslâm Ansiklopedisi. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi -1935 Yılında Harp Akademisinde Verilen Konferanslar, Genelkurmay ATASE ve Genelkurmay Denetleme Başkanlığı Yayınları, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVİ, 2005, Sayfa: 49 - 55
- ^ ÇANAKKALE DENİZSAVAŞI, GENELKURMAY ASKERÎ TARİH VE STRATEJİK ETÜT BAŞKANLIĞI YAYINLARI, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVİ, 1997, Sayfa: 26 - 27
- ^ BİRİNCİ DÜNYA HARBİ'NDE TÜRK HARBİ V. CİLT ÇANAKKALE CEPHESİ HAREKÂTI 1 NCİ, 2 NCİ VE 3 NCÜ KİTAPLARIN ÖZETLENMİŞ TARİHİ (Haziran 1914-9 Ocak 1916), ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVİ, 1997, Sayfa: 39 - 47
- ^ T. C. GENELKURMAY ASKERİ TARİH VE STRATEJİK ETÜD BAŞKANLIĞI, BİRİNCİ DÜNYA HARBİNDE TÜRK HARBİ II NCİ CİLT, 2 NCİ KISIM KAFKAS CEPHESİ, 2 NCİ ORDU HAREKATI 1916 -1918, ANKARA, Gnkur. Basımevi, 1978, Sayfa: 31
- ^ Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, III.Ordu Harekatı, II. Cilt 2. Kitap, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVÎ, 1993, Sayfa: 151
- ^ a b BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI’NDA TRABZON ARAKLI’DA YAŞANAN İŞGAL OLAYLARI VE İŞGAL ACILARI (1914-1918), Mehmet Akif BAL, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Yıl: 2016/2, Cilt:15, Sayı: 30, Sayfa 31-58
- ^ Sultan Murat Savaşları, Hüseyin ALBAYRAK, Çaykaranın Manevi ve Kültürel Değerleri Sempozyumu-I, (Trabzon: 2002)
- ^ Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, III.Ordu Harekatı, II. Cilt 2. Kitap, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVÎ, 1993, Sayfa: 349 - 351
- ^ Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, III.Ordu Harekatı, II. Cilt 2. Kitap, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVÎ, 1993, Sayfa: 398 - 399
- ^ Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, Sayfa: 265-275, ELAZIĞ-2017, BOLŞEVİK İHTİLÂLİNİN ORTAYA ÇIKMASI VE SEBEPLERİ, Yunus EKİCİ
- ^ Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi, Kafkas Cephesi, III.Ordu Harekatı, II. Cilt 2. Kitap, ANKARA, GENELKURMAY BASIM EVÎ, 1993, Sayfa: 438 - 442
- ^ "MONDROS MÜTAREKESİ". TDV İslâm Ansiklopedisi. 23 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ BOA, DH. İ. UM, 19-6/ 1-70/ 1
- ^ a b "Kuvâ-yı Millîye". Atatürk Ansiklopedisi. 16 Şubat 2021. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ "Düzenli Ordunun Kurulması". Atatürk Ansiklopedisi. 4 Şubat 2021. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ "SEVR ANTLAŞMASI". TDV İslâm Ansiklopedisi. 21 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ "Millî Hükûmet'in yaptığı ilk antlaşma: Gümrü Antlaşması | Atatürk Araştırma Merkezi". 21 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ a b c d "1921". sakarya.ktb.gov.tr. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ "KOCATEPE'DEN BİN YIL ÖTEYE ATLAMAK…". 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
- ^ 1135/1722 Tarihli Sicil Defterine Göre Trabzon’un Sosyal Tarihi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, TÜLAY ÇETİNKAYA, İstanbul-2006, Sayfa: 268
- ^ Trabzon Nüfus Kütüğü 1834, İstanbul, 2010
- ^ "Tütün Eksperleri Derneği - İzmir". www.tutuneksper.org.tr. 20 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mart 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Mehmet Yilmaz ya da daha cok bilinen adiyla Lakot Mehmet Bey 1892 yilinda Trabzon ili Arsin ilcesine bagli Kocaba koyundeki baba evinde uc erkek kardesin en kucugu olarak dunyaya gelmistir 1970 yilinda Kocaba koyunde olmustur Babasi yorede taninmis hoca ve toprak sahibi olan Molla Ahmet Efendi dir Lakot Mehmet Bey Lakot Mehmet Bey hem babasinin molla olmasi hem de ailenin en kucuk cocugu olmasi nedeniyle zamanin koy hocasindan hem okuma hem de yazma ogrenmistir Gencliginde agabeylerinin basini cektigi yoredeki nisanci birliklerinin mensubu olmasindan dolayi nisanciligi hayli gelismisti Agabeyleri1914 Kasim basinda Ruslarin Koprukoy baskininin duyulmasiyla agabeyleri Abdullah ve Mahmut beyler nisanci birliklerine yoredeki diger silahsorlerin katilmasiyla milis birlikler kurarak mucadele edilmesi karari almislardir Yaya olarak Kocaba dan yola cikan milis birlikler kis kosullarinda bir hafta sonra Koprukoy e vardilar Kuvvetli bir mucadele ile Koprukoy ele gecirildi ve daha sonra Sarikamis Harekati na basladilar Harekata katilan agabeyleri ve birlikleri Tortum dan baslayan harekat ile Narman uzerinden Oltu ya devam ettiler Daha sonra Oltu dan Kosor a dogru yoneldiler Kosor dan Allahuekber Daglari ni asarak Sarikamis a inecekken Aralik sonunda Allahuekber Daglari nda sehit dustuler GencligiIki agabeyinin askere alinmasi uzerine evin tek erkek evladi oldugundan orduya alinmadi O da yoredeki eli silah tutan gencleri bir araya getirerek agabeyleri gibi bir milis birlik olusturdu Bolgeye yapilacak olasi saldirilara karsi kendini hazirladi Bu sirada yasli ve tecrubeli silahsorlerden silah tamiratini ogrendi I Dunya Savasi Sirasindaki MuharebeleriAgabeylerinin de sehit oldugu Sarikamis Harekati sirasinda asker mevcudunun bir hayli azaldigi ve harekatin basarisiz olabilecegi haberlerini duyan Lakot Mehmet Bey birligi ile 1914 Aralik sonunda agir kis sartlarinda yola cikti Elmaalan yonunde devam ederek sirasiyla Cicekli Yenikoy Yigitozu Ayvadere ve Karadere yoluna gectiler Daha sonra sirasiyla Dagbasi Catak Pazarcik Salmankas ve Aydintepe yoluyla Erzurum a ulastilar Erzurum da orduya katilan Lakot Mehmet Bey ve birligi Sarikamis a dogru yoneldi Narman onlerinde Ruslarla savastilar Ruslarin ustun gelmesi ile Ocak 1915 basinda geri cekildiler Ocak ortasinda Lakot Mehmet Bey ve birligi ordu ile birlikte Canakkale ye gitti Subat sonunda Canakkale ye vardilar Deniz savaslarinin baslamasi ile Dardanos tabyasindaki topcularin yanina makineli piyade olarak yerlestirildiler 18 Mart ta deniz harekatlarinin bitmesi ile olasi kara harekati icin hazirliklara basladilar Nisan sonunda cikartmalarin baslamasi ile birlikte Gelibolu Yarimadasi nda kanli savaslar yasandi Lakot Mehmet Bey ve birligi ise Gelibolu tarafinda degil Dardanos ve Cimenlik tarafinda olasi bir saldiri icin bekliyordu Lakin boyle bir saldiri olmadi ve kara harekatlari Gelibolu Yarimadasi nda gerceklesti Ocak 1916 da Canakkale cephesinin kapanmasi ile Subat sonunda ordularin Kafkasya Cephesi ne tasinmasi konusu gundeme geldi Mart basinda ordunun Kafkasya Cephesi ne tasinma karari alindi Bunun uzerine Lakot Mehmet Bey ve birligi Kafkasya Cephesi ne dogru harekete gecti Mart sonunda Ruslarin Ispir i isgal ettigi haberinin duyulmasi uzerine Lakot Mehmet Bey ve birliginin de icerisinde oldugu ordunun bir kismi Ispir den sonraki adim olacagi dusunulen Bayburt a dogru gonderildi Bayburt a geldiklerinde Lakot Mehmet Bey gibi birkac milis birligine kuzeyden bir saldiri yapilmasi ihtimaline karsi sehri koruma gorevi verildi ve Lakot Mehmet Bey birligi ile Dagbasi ndaki karargaha baglandi Bunun uzerine Dagbasi na dogru yola ciktilar Karargaha giderken daglik ve ormanlik arazilerden gitmeyi tercih ettiler Cunku bu arazilerde bir yil onceki Tehcir Kanunu ndan kacan ve baskinlar yaparak halka zulmeden Ermeni cetelerin var oldugu bilgisini aldilar Nisan ortasinda Dagbasi na vardilar Karargahta basinda yuzbasinin bulundugu mufrezeye katilarak mucadeleye basladilar Mufreze ile birlikte Dagbasi ve Catak arasinda Ermeni cetelerle mucadele ettiler Mufreze Nisan sonunda Catak ta ikiye ayrildi Lakot Mehmet Bey ve beraberindekiler Karamese tarafina yoneldiler Diger gruptakiler ise Pazarcik tarafina devam ettiler Karamese ormanlarinda Ermenilerle uc hafta boyunca savastilar Mayis sonuna dogru Akocak Yagmurdere Kayabasi Ikiz koylerinde yogun savaslar yaptilar Mayis sonunda Yagmurdere mevkiinin karsisindaki tepede Saphane koyunden Kor Cemal ile derme catma bir yerde bircok bozuk silahi tamir ettiler Haziran basinda bolgedeki ceteleri temizledikten sonra Catak a geri donduler Haziran ortasinda Catak tan sirasiyla Tilkibeli Pazarcik Bahcecik Bugali Madur Dagi Polut Dagi Harmantepe Sultan Murat mevkilerinde Rus ordulariyla savastiklari sirada bir rus mermisi Lakot Mehmet Bey in sol bacaginin alt baldirini deldi gecti Kendi imkanlariyla yarasini tedavi etti ve savasa devam etti Temmuz basinda Sultan Murat tan sirasiyla Gungoren Cobansuyu Kiranyayla Salmankas Haciveli Balahor istikametine dogru yoneldiler Yol boyunca bircok Rus askeri ve Ermeni cetesiyle kanli savaslar verdiler Agustos basinda Rus ordularinin Bayburt u isgal ettigi haberini duyan Lakot Mehmet Bey esir aldiklari Ermenilerle birlikte Balahor dan sirasiyla Yaprakli Yukariyuvali Asagiyuvali Yagmurdere Akocak Catak a oradan da Karadere istikametinden Dagbasi esir toplama kampina indi ve Ermenileri teslim etti Yol boyunca koylerde agaclara baglanan yasli Turk erkeklerinin Ermeniler tarafindan nisangah olarak kullanildigini Turk kadinlarinin kesik karinlarindan alinmis bebeklerin kaziklara gecirildigini ve yakilip yikilmis koyleri gordu 1916 kisinin erken gelmesinden dolayi Lakot Mehmet Bey birligi ile beraber Ruslar tarafindan isgal edilmis olan Arakli Arsin arasindaki mintikaya indiler Butun bir kisi Turk erkeklerine yasli cocuk demeden turlu turlu iskenceler yapan ve Turk kadinlarina zulum ve tecavuzlerde bulunan Rus ve Ermeni cetelerle catismaya harcadilar Gunduzleri sehre yakin ormanlarda Ermeni cetelerle catisarak geceleri ise kuytu koselerde sarhos Rus askerlerini bicaklayip oldurerek gecirdiler Nihayet Mart 1917 de Subat Devrimi ile Rusya da Car tahttan indirildi ve ic sorunlar basladi Ikmallerin aksamasiyla ihtiyaclarini karsilayamayan Rus ordusu civar hanelerdeki malzemeleri yagmalayarak hayatta kalmaya calisti Baharin gelmesiyle beraber Lakot Mehmet Bey ve birligi sehir yakinlarindan daglara ve ormanlara cekilerek silahli cetelerin ve Rus ordularinin pesine dustu Ekim 1917 ye kadar daglarda ve ormanlarda pek az cete uyesi ile Rus askerine rastladilar Ancak gordukleri butun silahlari topladilar tamirini yaparak karargaha teslim ettiler ve olasi saldirilar icin kendilerini hazirladilar Aralik ayinda Rusya daki Ekim Devrimi sonrasinda harekete gecen Turk ordusuna katilmak suretiyle birligiyle beraber mufreze komutaninin emrinde karargahtan cikarak once Aydintepe ye sonrasinda Bayburt a ulastilar Ocak 1918 de 3 Ordu ya katilinca Ispir e dogru yola ciktilar 25 Subat ta Ispir kurtarildi 16 Mart ta Tortum kurtarildi 25 Mart ta Oltu kurtarildi 3 Nisan da Ardahan a girildi 14 Nisan da Batum a girildi Batum dan filikayla Kirim a dogru giderken Rus gemilerinin bombalamasi sonucu filikanin batmasi uzerine kiyiya cikan Lakot Mehmet Bey orduyla beraber Mayis ta Erivan a girdi Haziran ortasinda sirasiyla Cankurtaran Dagi Borcka Artvin Yusufeli Kackar Daglari Anzer Dagi ve Catak istikametinde giderek Temmuz sonunda koyune geldi Lakot Mehmet Bey ve birligi 4 yil once 40 kisi ile ciktiklari savas yolundan ancak 15 kisi ile geri donmuslerdir Kuva yi Milliye Sirasindaki MuharebeleriLakot Mehmet Bey koyunde ailesinden kimseyi bulamayinca birligi ile beraber koyun harap olmus yerlerini onardilar 1918 sonunda padisah Vahdettin in Mondros mutarekesini imzalamasi ile butun ordular dagitilinca yoredeki genclere silah kullanmayi ve tamiratini ogrettiler Isgallerin basladigi haberini alinca da yeni ve genc bir birlik olusturdular Memleketin her yerinden birer birer isgal haberlerinin geldigini duyan Lakot Mehmet Bey birligi ile faaliyete gecmek ve mucadele etmek icin careler dusunurken bolgedeki bolucu ve ayrilikci Rumlar da bos durmuyordu Savasin yorgunlugu uzerlerinde olan harap ve bitap dusmus Turk koylerine saldiriyorlar ve halka cesitli iskenceler yapiyorlardi Lakot Mehmet Bey ve birligi bu gibi saldirgan haberleri duyunca Kasim sonunda mucadeleye basladi Ilk olarak baskin yapilan koylere ulasip destek verdiler Aralik ortasinda ormanlarda Rumlara baskinlar yaptilar Lakot Mehmet Bey 1919 Ocak ortasinda baskinlar sirasinda eski mufreze komutaniyla baglanti kurdu yapilacak baskinlari bir duzene getirmek ve resmilestirmek istedigini bu sebepten diger milis kuvvetlerle bir araya gelerek mufreze olusturup orduya baglanma fikrini komutanina anlatti Ancak padisahin imzaladigi anlasmaya gore tum ordularin dagitilacagi tum silahlarin toplanip dusmana teslim edilecegi ve Rumlarla mucadele etmenin yasaklandigini soyleyen komutani bu istegini gerceklestiremedi Ancak Lakot Mehmet Bey ve birligini bolgedeki diger milis kuvvetler ile bir araya getirebilecegini ve ordudan bagimsiz mucadele edeceklerini soyledi Mayis ortasinda Anadolu daki dagitilmamis ordulari dagitmak ve toplanmamis silahlari toplayarak dusmana teslim etmek vazifesiyle padisah Vahdettin tarafindan Samsun a gonderilen Mustafa Kemal Pasa Mayis sonuna kadar Samsun da kalmis Mayis sonunda Samsun dan Amasya ya dogru yola cikmistir Samsun Amasya yolu uzerinde gordugu butun Turk koyleri harap bitap durumdaydi Yalniz bu duruma ragmen mucadele etmek isteyen halkin silahlarini ahirlarda toprak altlarinda sakladiklarini gordu Amasya da Haziran ortasina kadar ziyaretlerde ve teftislerde bulundu Burada da benzer manzaralari gormesi uzerine halkin da kendisi gibi dusundugunu isgallere razi olmadigini fark edince Haziran ortasinda Amasya da ordulari dagitmayacagini silahlari dusmana teslim etmeyecegini ve milis kuvvetlerin bir araya gelerek Kuva yi Milliye yi olusturmasi gerektigini bildirdi Mustafa Kemal Pasa nin bu bildirisinin tum ordulara ulasmasiyla Lakot Mehmet Bey in komutani derhal Lakot Mehmet Bey e bir haberci gondererek ona diger milis kuvvetler ile birlesme emrini verdi Boylece Lakot Mehmet Bey birligiyle beraber diger milis birlikleriyle bir araya geldi Bir araya gelen milis birlikler Kuva yi Milliye yi olusturdular Ancak bu sayede bolgedeki ayrilikci ve bolucu Ermeni ve Rum cetelere karsi ustunluk saglamis oldular Haziran 1919 dan Mayis 1920 ye kadar Kuva yi Milliye olarak Mustafa Kemal Pasa nin kongrelerde komutanlara verdigi emirler dogrultusunda bolgedeki bolucu kuvvetlerle mucadele ettiler Sehre uzak daglik mintikalarda Ermeni ceteleriyle sehre yakin ormanlik mintikalarda Pontuscu Rum ceteleriyle mucadele ettiler Kuva yi Milliye nin gerek makine ve techizat bakimindan yetersiz olmasi gerekse duzen ve nizam bakimindan birbirinden kopuk olmasi gibi nedenlerle Kuva yi Milliye den Duzenli Ordu ya gecis karari alindi ve Kuva yi Milliye uyelerinin Duzenli Ordu ya gecmesi emredildi Lakot Mehmet Bey de komutaninin yolundan giderek Kuva yi Milliye den Duzenli Ordu ya gecen akliselim kisiler arasinda yer aldi Duzenli Ordu ya gectikten sonra Haziran basinda Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu ordu Dogu bolgesindeki Ermeni isgallerine karsi gorevlendirildi Meclise bagli Turk ordulari Dogu Cephesi nde Ermenilerle savasirken Agustos basinda padisah Vahdettin Sevr sulh muahedenamesini imzaladi Antlasmaya gore Trabzon Gumushane Erzurum Erzincan Mus Bitlis Van Artvin Ardahan Kars ve diger Dogu illerini Ermenistan a verdi Bunun uzerine cogunlugu Erzurum ve Kars illerinde olmak uzere bolgenin bircok yerinde hem isgalci hem de yerel ayrilikci Ermeni ceteleriyle Kasim ortasina kadar savastilar Aralik basinda Ermenistan Devleti ile yapilan anlasma sonucunda Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu ordu Ankara ya cagrildi Erzurum Gumushane Erzincan Sivas Tokat Yozgat Kirikkale uzerinden kis sartlarinda 1921 Subat basinda Ankara ya vardilar Yol boyunca manda ve himayeci ceteler ile mucadele ettiler Kurtulus Savasi Sirasindaki Muharebeleri1921 Subat basinda isgalci Yunan ordusu Bati bolgesinden Ic Anadolu ya dogru ilerlemekteydi Ankara onlerine gelen Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu orduya Ankara yi koruma gorevi verildi Mart sonunda ana orduya katilan Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu ordu Afyonkarahisar a gonderildi Nisan basinda Afyonkarahisar i Yunan dan geri aldilar Haziran sonuna kadar mevzi koruma ve savunma savasi yaptilar Temmuz basinda Yunan Krali Bati cephesine gitti ve cepheden verdigi emirle Yunanlilar saldiriya gecti Yunanlilarin taarruza gectigi sirada padisah Vahdettin in emriyle Seyhulislam Mustafa Sabri tarafindan Ey Anadolu daki Yunan ordusu ile savasan askerler Yunan ordusu halifenin ordusudur asil kafasi koparilacak mahlukat Yunanlilar degil Ankara dakilerdir Ankara ya bagli savasan butun askerlerin oldurulmesi caizdir hatta dini vazifedir fetvasi yayinlandi Temmuz ortasinda Turk ordusunun cephanesi azaldigi ve ikmali zorlastigi icin geri cekildi Sonrasinda Mustafa Kemal Pasa cepheyi denetledi Temmuz sonunda cephe karargahi Karacahisar dan Polatli ya tasindi Ordular da Sakarya Nehri nin dogusuna cekildi Yunanlilarin Ankara ya saldiri karari almasiyla Meclis Agustos basinda Mustafa Kemal Pasa ya uc aylik Baskomutanlik yetkisi verdi Baskomutanlik yetkisini aldiktan sonra Mustafa Kemal Pasa nin ilk yaptigi icraat ordunun ihtiyaclarini karsilamak ve cephane kazanmak amaciyla Tekalif i Milliye Emirleri ni yayinlamak oldu Boylece Turk halkindan Turk askerini desteklemesi istendi Agustos ortasinda halk seyhulislamin fetvasina uymadi Yunan ordusu yerine Tekalif i Milliye Emirleri ne uyarak varini yogunu Turk ordusuna verdi Halktan destek ve cephane alan Turk ordusu Agustos sonunda Sakarya Meydan Muharebesi ne basladi Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu ordu ilk olarak Yunanlilarin kusatma harekati ve taarruzlarini engelledi Sonrasinda sirasiyla Sindiren Haymana Caldagi Irif Seyhali Yumkunlu Bakrikoy Kadikoy Sivrihisar Mihaliccik Duatepe ve Sakarya mevkilerinde savastilar Eylul ortasina Sakarya da zafer ilan edildi Zafer ilani uzerine Yunan ordusu Eskisehir e dogru kacmaya basladi Eylul sonunda Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu ordu Sakarya Nehri nin batisina gecti Ekim basinda soguklarin baslamasiyla orduya elindeki mevkileri savunma gorevi verildi Aralik basinda padisah Vahdettin Istanbul daki Yunan yetkililere Yunan ordularinin Anadolu da isgal ettigi tum bolgelerin Yunanistan a baglanmasi icin ferman verdi 1922 baharinin gelmesiyle Lakot Mehmet Bey in bagli oldugu orduya mevkiini koruyarak ilerleme gorevi verildi Ilerlerken Yunan ordulariyla sayisiz catismalar yasandi Haziran sonunda Yunanlilarla yapilan catismalar sirasinda Lakot Mehmet Bey vuruldu Kaburga altindan giren yunan mermisi karacigeri yakarak sirtindan cikti Derhal sihhiye tarafindan pansuman edildi Daha sonra Karaman daki askeri hastaneye nakledildi ve 45 gun boyunca hastanede yatti Taburcu edildikten sonra geri hizmette tutularak Afyonkarahisar kalesi civarina geldi Bu sirada Eylul basinda Turk ordularinin Izmir e girdigini ve savasin bittigini haber aldi ve Ekim ortasinda memleketine geri dondu AilesiLakot Mehmet Bey in atalari Horasan daki seyyidlerdendir Buyuk atasi ise 1071 de Sultan Alparslan ile birlikte Anadolu ya giren ve Dogu Anadolu da yurt tutmus olan Mengucek Gazi nin subasilarindan Seyyid Ali Bey dir Menguclu Beyligi nin 1250 yilinda Anadolu Selcuklu Devleti ne baglanmasi ile Seyyidalizadeler in buyuk kismi Dogubeyazit a yerlestirilmislerdir 1514 te Caldiran Seferi oncesinde ordusu ile Dogubeyazit ta konaklayan Yavuz Sultan Selim bu ailenin yoredeki faaliyetlerinden oturu aileden uc kardesi yanina komutan olarak alip sefere oyle devam etmistir XVII yuzyilin ortasinda Anadolu da cikan isyanlar sirasinda Dogubeyazit ta aileden iki kardes oldurulmustur Kalan dort kardesten biri Sinop digeri ucu Rize Guneyce Hayrat Dagonu ve Trabzon Arsin bolgelerine yerlesmislerdir Lakot Mehmet Bey in Arsin e yerlesen atasinin ismi Seyyid Ali dir 1834 yili Kocaba koyu nufus kayitlarindaki Seyyidalioglu Mehmed oglu Osman Lakot Mehmet Bey in buyukbabasi Molla Beyaz Osman Efendi dir Babasi ise Osman Efendizade Molla Ahmet Bey dir Kabirleri bugun Arsin Yenimahalle Camii hazinesindedir Lakot Mehmet Bey 1913 yilinda Ofluoglu Ahmet Efendi nin kizi Zulfiye hanim ile evlenmistir 1914 sonunda Lakot Mehmet Bey savasa katildiginda esi Zulfiye hanim hamileydi Oglu Osman dogduktan kisa bir sure sonra Ruslar daha Trabzon u isgal etmeden once goc ederek Tokat Niksar a kadar gitmislerdir Lakot Mehmet Bey in 1916 da koyune gelip kimseyi bulamamasinin ve koyu onarmasinin nedeni ailesinin goc etmesi ve Ruslarin bos koyleri yakip yikmasindan kaynaklanmaktadir 1918 de Rus isgalinin kalkmasini haber alan Zulfiye hanim ve diger koyluler koylerine geri donmuslerdir 1926 ortalarinda TBMM tarafindan Lakot Mehmet Bey e muharebeler sirasinda gostermis oldugu fedakarca hizmetleri nedeniyle Istiklal Madalyasi verilmistir Omrunun kalanini koyunde ve yaylasinda tarim ve hayvancilikla gecirmis olan Lakot Mehmet Bey 1970 yazinda bahcesinde ugrasirken kalp krizi gecirmis kotu olunca evine gecmis ve evinde olmustur Lakot Lakabinin NedeniLakot Dogu Karadeniz bolgesinde bilimsel adi gryllotalpa gryllotalpa olan toprak altindan giderek bitkilerin tohumunu yiyen ve bitki olusmasina imkan vermeyen danaburnu bocegine verilen addir Mehmet Bey e bu lakabin verilmesinin nedeni ise savaslarda dusmanlarinin tam merkezine gizlice yaklasip dusmani merkezinde yok etmesi ve bu sayede dusman olusumuna imkan vermemesinden dolayidir Dipnotlar T C Icisleri Bakanligi Nufus ve Vatandaslik Isleri Genel Mudurlugu kayitlarinda Hicri 1313 dogumludur Birinci Dunya Savasi na Giris Sureci Dogu Kafkas Cephesi Koprukoy Ve Azap Muharebeleri Sayim TURKMAN Yil 2020 Cilt 15 Sayi 1 Sayfa 273 299 BIRINCI DUNYA SAVASI NDA KOPRUKOY VE AZAP ZAFERLERI Guray ALPAR ETU Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi ETUSBED C III S 6 Ekim 2018 Sayfa 97 119 Sehitlerimiz Osmanli Rus Osmanli Yunan Trablusgarp Balkan Birinci Dunya Istiklal Kore Kibris ic guvenlik MSB Cilt 5 1998 Sayfa 26 47 SARIKAMIS HAREKATI TDV Islam Ansiklopedisi 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 Birinci Dunya Savasi nda Dogu Cephesi 1935 Yilinda Harp Akademisinde Verilen Konferanslar Genelkurmay ATASE ve Genelkurmay Denetleme Baskanligi Yayinlari ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 2005 Sayfa 49 55 CANAKKALE DENIZSAVASI GENELKURMAY ASKERI TARIH VE STRATEJIK ETUT BASKANLIGI YAYINLARI ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1997 Sayfa 26 27 BIRINCI DUNYA HARBI NDE TURK HARBI V CILT CANAKKALE CEPHESI HAREKATI 1 NCI 2 NCI VE 3 NCU KITAPLARIN OZETLENMIS TARIHI Haziran 1914 9 Ocak 1916 ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1997 Sayfa 39 47 T C GENELKURMAY ASKERI TARIH VE STRATEJIK ETUD BASKANLIGI BIRINCI DUNYA HARBINDE TURK HARBI II NCI CILT 2 NCI KISIM KAFKAS CEPHESI 2 NCI ORDU HAREKATI 1916 1918 ANKARA Gnkur Basimevi 1978 Sayfa 31 Birinci Dunya Harbinde Turk Harbi Kafkas Cephesi III Ordu Harekati II Cilt 2 Kitap ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1993 Sayfa 151 a b BIRINCI DUNYA SAVASI NDA TRABZON ARAKLI DA YASANAN ISGAL OLAYLARI VE ISGAL ACILARI 1914 1918 Mehmet Akif BAL Yakin Donem Turkiye Arastirmalari Yil 2016 2 Cilt 15 Sayi 30 Sayfa 31 58 Sultan Murat Savaslari Huseyin ALBAYRAK Caykaranin Manevi ve Kulturel Degerleri Sempozyumu I Trabzon 2002 Birinci Dunya Harbinde Turk Harbi Kafkas Cephesi III Ordu Harekati II Cilt 2 Kitap ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1993 Sayfa 349 351 Birinci Dunya Harbinde Turk Harbi Kafkas Cephesi III Ordu Harekati II Cilt 2 Kitap ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1993 Sayfa 398 399 Firat Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi Cilt 27 Sayi 1 Sayfa 265 275 ELAZIG 2017 BOLSEVIK IHTILALININ ORTAYA CIKMASI VE SEBEPLERI Yunus EKICI Birinci Dunya Harbinde Turk Harbi Kafkas Cephesi III Ordu Harekati II Cilt 2 Kitap ANKARA GENELKURMAY BASIM EVI 1993 Sayfa 438 442 MONDROS MUTAREKESI TDV Islam Ansiklopedisi 23 Eylul 2019 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 BOA DH I UM 19 6 1 70 1 a b Kuva yi Milliye Ataturk Ansiklopedisi 16 Subat 2021 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 Duzenli Ordunun Kurulmasi Ataturk Ansiklopedisi 4 Subat 2021 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 SEVR ANTLASMASI TDV Islam Ansiklopedisi 21 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 Milli Hukumet in yaptigi ilk antlasma Gumru Antlasmasi Ataturk Arastirma Merkezi 21 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 a b c d 1921 sakarya ktb gov tr 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 KOCATEPE DEN BIN YIL OTEYE ATLAMAK 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023 1135 1722 Tarihli Sicil Defterine Gore Trabzon un Sosyal Tarihi Istanbul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu TULAY CETINKAYA Istanbul 2006 Sayfa 268 Trabzon Nufus Kutugu 1834 Istanbul 2010 Tutun Eksperleri Dernegi Izmir www tutuneksper org tr 20 Mart 2023 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 30 Mart 2023