Yabancılaşma kavramı, Marx'in teorisinin özellikle başlangıç evresinde belirgin bir önceliğe ve öneme sahiptir. Marx'ın erken yazılarında bu önceliği ve yabancılaşma kavramının çeşitli açılımlarını görmek mümkündür. 1844 Elyazmaları ve Alman İdeolojisi bu noktada anılmaya değer. İki tür yabancılaşmadan söz edilebilir Marx'ın bu çalışmalarında. Bunlardan ilki, doğadan kopuş anlamındaki yabancılaşmadır. İnsan, doğadan koparak kültürel-toplumsal alanda kendine ikinci bir doğa kurmak anlamında, doğaya yabancılaşır. Bu açıklayan niteliğiyle olumlu karşılanan yabancılaşmadır, zorunlu bir süreç olarak anlaşılır. İkinci yabancılaşma ise, bizzat kapitalist pazarın ve kapitalist toplumsal sistemin yarattığı yabancılaşmadır. Bunun sonucu olarak insan kendi doğasına yabancılaşır. Böylece insan kendine, kendi emeğine, ilişkilerine, dünyaya ve yaşama yabancılaşır. Kapitalist pazarın bir unsuru olarak işleyen çarklardan biri haline gelir. Anlaşılacağı gibi, yabancılaşma teorisinin Marx'ın anlayışıyla yakından ilişkisi vardır. Marx'ın çalışmalarının sonraki dönemlerinde (örneğin Kapital'e gelindiğinde) bu kavramı kullanmadığı görülür, ancak bununla birlikte bu kavramın içerdiği perspektifi bir şekilde devam ettirdiği söylenebilir. Meta fetişizmi nosyonunun bir anlamda insanın kendi doğasına yabancılaşmasının kapitalizm içindeki maddi temelini ya da yapısını açıklamaya çalıştığını ve bu açıklamanın içeriğini kapitalist toplumun üretim ve değişim ilişkilerini toplumsal iş bölümü ekseninde birbirleriyle ancak ürünleri dolayımıyla kurup yürüttüklerinin oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz.
Marx'ın ilk çalışmalarında, yabancılaşma (Alm.: Entfremdung) doğal olarak birbirine ait olan şeylerin ayrılmasını veya dengeli bir uyum içerisinde olan şeyler arasındaki antagonizmi ifade eder. Bu kavramın en önemli kullanımında, kavram insanların insan doğasının hallerine yabancılaşmasına atıfta bulunur.
Marx yabancılaşmanın kapitalizmin sistematik bir sonucu olduğunu öngörmektedir. Teorisi, Feuerbach'ın, Tanrı'nın insanların karakterlerini yabancılaştırdığı düşüncesini tartıştığı Hıristiyanlığın Özü (1841) çalışmasına dayanır. Stirner bu analizi The Ego and Its Own - Ego ve Kendi (1844) çalışmasında 'insanlığın' birey için bir yabancılaşma ideali olduğunu açıklayarak daha ileri götürmüş, ancak Marks Alman İdeolojisi'nde (1845) onu eleştirmiştir.
Kaynakça
- 1844 Elyazmaları, Karl Marx
- Alman İdeolojisi, K. Marx
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yabancilasma kavrami Marx in teorisinin ozellikle baslangic evresinde belirgin bir oncelige ve oneme sahiptir Marx in erken yazilarinda bu onceligi ve yabancilasma kavraminin cesitli acilimlarini gormek mumkundur 1844 Elyazmalari ve Alman Ideolojisi bu noktada anilmaya deger Iki tur yabancilasmadan soz edilebilir Marx in bu calismalarinda Bunlardan ilki dogadan kopus anlamindaki yabancilasmadir Insan dogadan koparak kulturel toplumsal alanda kendine ikinci bir doga kurmak anlaminda dogaya yabancilasir Bu aciklayan niteligiyle olumlu karsilanan yabancilasmadir zorunlu bir surec olarak anlasilir Ikinci yabancilasma ise bizzat kapitalist pazarin ve kapitalist toplumsal sistemin yarattigi yabancilasmadir Bunun sonucu olarak insan kendi dogasina yabancilasir Boylece insan kendine kendi emegine iliskilerine dunyaya ve yasama yabancilasir Kapitalist pazarin bir unsuru olarak isleyen carklardan biri haline gelir Anlasilacagi gibi yabancilasma teorisinin Marx in anlayisiyla yakindan iliskisi vardir Marx in calismalarinin sonraki donemlerinde ornegin Kapital e gelindiginde bu kavrami kullanmadigi gorulur ancak bununla birlikte bu kavramin icerdigi perspektifi bir sekilde devam ettirdigi soylenebilir Meta fetisizmi nosyonunun bir anlamda insanin kendi dogasina yabancilasmasinin kapitalizm icindeki maddi temelini ya da yapisini aciklamaya calistigini ve bu aciklamanin icerigini kapitalist toplumun uretim ve degisim iliskilerini toplumsal is bolumu ekseninde birbirleriyle ancak urunleri dolayimiyla kurup yuruttuklerinin olusturdugunu soylemek yanlis olmaz Marx in ilk calismalarinda yabancilasma Alm Entfremdung dogal olarak birbirine ait olan seylerin ayrilmasini veya dengeli bir uyum icerisinde olan seyler arasindaki antagonizmi ifade eder Bu kavramin en onemli kullaniminda kavram insanlarin insan dogasinin hallerine yabancilasmasina atifta bulunur Marx yabancilasmanin kapitalizmin sistematik bir sonucu oldugunu ongormektedir Teorisi Feuerbach in Tanri nin insanlarin karakterlerini yabancilastirdigi dusuncesini tartistigi Hiristiyanligin Ozu 1841 calismasina dayanir Stirner bu analizi The Ego and Its Own Ego ve Kendi 1844 calismasinda insanligin birey icin bir yabancilasma ideali oldugunu aciklayarak daha ileri goturmus ancak Marks Alman Ideolojisi nde 1845 onu elestirmistir Kaynakca1844 Elyazmalari Karl Marx Alman Ideolojisi K Marx