Çeper potansiyeli (zar voltajı olarak da bilinir) biyolojik hücrenin içi ve dışı arasındaki elektrik potansiyel farkıdır. Dış kısım için bu potansiyel değeri genellikle -40 mV ile -80 mV arasındadır.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTh5THpJMEwwSmhjMmx6WDI5bVgwMWxiV0p5WVc1bFgxQnZkR1Z1ZEdsaGJESXRaVzR1YzNabkx6TTFNSEI0TFVKaGMybHpYMjltWDAxbGJXSnlZVzVsWDFCdmRHVnVkR2xoYkRJdFpXNHVjM1puTG5CdVp3PT0ucG5n.png)
Bütün hayvan hücreleri içinde protein bulunduran çift katlı lipit katmanının oluşturduğu hücre zarıyla sarılıdır ve bu zar iyon hareketlerine karşı yalıtkan bir difüzyon bariyeri görevi görür. İyon taşıyıcı proteinler iyonları aktif olarak hücre duvarının içine iter ve duvar boyunca bir yoğunluk meyiline sebep olur. İyon kanalları iyonların bu meyil doğrultusunda duvar boyunca ilerlemesine izin yardımcı olur. İyon kanalları ve taşıyıcıları elektriksel olarak pil ve direnç takımına eşdeğerdir. Bu yüzden duvarın iki tarafında potansiyel fark oluşur.
Neredeyse hiçbir hücrenin (hayvan, bitki ve mantar hücreleri de dâhil) zar potansiyeli sıfır değildir. Genellikle hücrenin iç tarafı dış tarafa göre negatiftir ve -40 mV ile -80 mV arasında değişen bir voltaja sahiptir. Zar voltajının iki temel fonksiyonu vardır. Birincisi, hücre duvarının içindeki moleküler araçlara güç vererek hücrenin pil işlevi görmesini sağlar. İkincisi, nöronlar ve kas hücreleri gibi elektriksel olarak uyarılabilen hücrelerde, hücrenin farklı parçaları arasındaki iletim sinyalleri olarak kullanılır. Bu sinyaller iyon kanallarının açılması ya da kapanmasıyla oluşan potansiyel değişiklik sayesinde üretilir. Elektrik alandaki bu değişiklik uzaktaki iyon kanallarını bile etkileyebilir ve onların da açılıp kapanarak sinyal üretmesine sebep olabilir.
Uyarılamayan hücrelerde ve uyarılabilen hücrelerin temel durumlarında, zar potansiyeli neredeyse sabittir ve bu duruma denir. Nöronların dingin potansiyeli genellikle -70, -80 milivolt aralığındadır ve iç tarafındaki negatif temel voltajı o voltajın onda birinden daha azdır. İyon kanallarının açılıp kapanması, dingin potansiyel durumundan çıkılmasına sebep olabilir. Eğer iç taraftaki potansiyel arttıysa (örneğin -70 mV, -60 mV arası) buna depolarizasyon (kutupsuzlaşma), eğer azaldıysa (örneğin -70 mV, -80 mV arası) buna denir. Uyarılabilen hücrelerde, çok büyük depolarizasyonlar kutupların ters dönmesine sebep olan, zar potansiyelini çok hızlı ve art arda değiştirebilen (milisaniyenin yüzde biri gibi) aksiyon potansiyeline sebep olabilir. Aksiyon potansiyeli voltaja duyarlı iyon kanallarının aktifleşmesiyle üretilir.
Nöronlarda zar potansiyeline etki eden faktörler değişkendir. Oldukça fazla sayıda iyon kanalı bulundururlar ve bunlardan bazıları kimyasala, bazıları voltaja duyarlıdır. Voltaja duyarlı iyon kanalları membran potansiyeli tarafından kontrol edildiği için, membran potansiyelinin kendisi de bu kanallardan etkilendiğinde, geri besleme döngüsü aksiyon potansiyeli gibi titreşen ve yeniden üretilebilir kompleks temporal dinamiklerin artışına sebep olur.
Fiziksel temeli
Membran potansiyeli iki temel faktörden meydana gelir; difüzyon ve elektriksel kuvvet. Elektriksel kuvvet zıt yüklü parçacıkların birbirini çekip aynı yüklülerin itmesiyle oluşur. Difüzyon ise parçacıkların yüksek yoğunluklu bölgelerden düşük yoğunluktaki bölgelere geçme eğilimiyle meydana gelir (termal enerji sayesinde).
Voltaj
Voltaj, yani elektriksel potansiyel farkı, elektrik akımının dirençten geçebilme kabiliyetidir. Voltajın daha basit tanımı Ohm yasası tarafından yapılabilir: V=IR. Burada V voltaj, I akım, R ise dirençtir. Eğer bir devrede pil gibi bir voltaj kaynağı varsa, bu kaynağın voltaj yüksekliği direnci aşan daha fazla akım anlamına gelir. Voltaj sadece iki nokta arasında potansiyel fark olduğu zaman işlevseldir. Tek bir noktadaki voltajın herhangi bir işlevi yoktur. Elektronikte geleneksel olarak devredeki rastgele elemanlardan birine sıfır voltaj atanıp diğer elemanların voltajı bu sıfır noktasındaki elemana göre ölçülür. Devredeki bir elemanı sıfır noktası seçmenin o eleman için bir anlamı yoktur devrenin işlevi tek başına voltaja bağlı değildir. Ayrıca çoğu durumda sıfır noktası devrenin topraklama kısmı olarak kabul edilir.
Aynı prensip hücre biyolojisindeki voltaj için de geçerlidir. Elektriksel olarak etkin dokunun potansiyel farkı, dokunun herhangi iki noktasına batırılan elektrotlar sayesinde ölçülür. Mesela elektrotlardan biri hücrenin içine diğeri dışına takılıp sonra da bu elektrotlar bir voltmetreye bağlanıp değer okunur. Hücrenin dış tarafı sıfır noktası kabul edilir ve potansiyel farkın işaretine içerideki potansiyelin dışarıya göre ölçümüyle karar verilir.
Matematiksel olarak voltajın tanımı elektrik alanı (E) ile başlar. Birçok durumda elektrik alanı korunumlu alandır ve voltajın skaler fonksiyon eğimi olarak yazılabilir; E = –∇V. Bu skaler büyüklük voltaj dağılımını gösterir. Mutlak değerli voltajın bir anlamı yoktur çünkü tanım integral içerir. Genellikle eğer manyetik alanın çok fazla etkisi yoksa, elektrik alanı korunumlu alan kabul edilir ve bu biyolojik dokular için de işe yarar.
Elektrik alanı voltajın dağılım eğimi olduğu için küçük bir bölgedeki hızlı voltaj değişimleri, şiddetli elektrik alanı anlamına gelir. Tam tersi eğer voltaj büyük bir alanda yaklaşık olarak aynı değere sahipse bu bölgedeki elektrik alan çok zayıf olur. Güçlü elektrik alan, güçlü voltaj eğimi demektir ve dolayısıyla bölgedeki yüklü parçacıklara şiddetli bir kuvvet uygulanır.
İyonlar ve hareketlerini yönlendiren kuvvetler
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgzTHpjeUwwUnBabVoxYzJsdmJpNWxiaTV6ZG1jdk1qVXdjSGd0UkdsbVpuVnphVzl1TG1WdUxuTjJaeTV3Ym1jPS5wbmc=.png)
Biyolojik organizmalarda elektrik sinyalleri genellikle iyonlar tarafından taşınır. Aksiyon potansiyeli için en önemli katyonlar sodyum (Na+) ve Potasyumdur (K+). İkisi de tek bir pozitif yük taşıyan tek değerli katyonlardır. Ayrıca kalsiyum (Ca2+) da iki tane pozitif yük taşıyan çift değerli bir katyon olarak aksiyon potansiyelinde rol alabilir. Klorür anyonu (Cl−) ise bazı Alglerde aksiyon potansiyelindeki en önemli role sahiptir ama hayvanlardaki önemi yok denecek kadar azdır.
Hücre zarındaki iyon geçişi iki etki altında gerçekleşir: difüzyon ve elektrik alanı. Mesela, A ve B isimli iki çözeltinin geçirgen olan gözenekli (porlu) bir bariyerle ayrıldığını düşünelim. Bu iki çözelti aralarındaki yoğunluk farkından dolayı zamanla karışacak ve iki eş çözelti oluşacak. Yüksek yoğunluktaki bölgeden düşük yoğunlukluya doğru bir difüzyon gerçekleşecek. Örneği genişletecek olursak, A çözeltisi 30 tane sodyum ve 30 tane klorür iyonu barındırsın, B çözeltisi de 20 sodyum ve 20 klorür. Aradaki bariyerin iki iyon tipini de geçirebildiğini farz edersek, son durumda iki çözeltide de 25 sodyum ve 25 klorür iyonu olacak. Eğer bariyerdeki porlar iyonlara göre seçiciyse sonuç daha farklı olur. Örneğin önceki bariyerin sadece sodyum iyonlarına karşı geçirgen olduğunu düşünelim. Bu sefer sodyum iyonları yüksek yoğunluktaki bölgeden düşük yoğunluktakine geçecek, yani A'dan B'ye. Bunun sonucunda B çözeltisindeki sodyum birikimi klorürden fazla olacak, tersi şekilde A çözeltisindeki klorür sayısı sodyum sayısından daha fazla olacak.
Yani B çözeltisinde pozitif yüklü iyonların sayısı negatif yüklülerden daha fazla olacak ve çözelti pozitif yüklenmiş olacak. Aynı şekilde A çözeltisinde negatif yüklü iyonların sayısı fazla olacağından, negatif yüklenmiş olacak. Zıt yükler birbirini çektiğinden, iyonlar bu sefer elektrik alanından etkilenmeye başlayacak ve pozitif sodyum iyonlarının B'ye gitmesi daha da zor olacak. Bu noktada difüzyon ve elektrik alanı birbirini dengelemeye başlayacak ve denge potansiyelini oluşturacak, iyon geçişi tamamen duracak.
Plazma zarları
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlrTDJSaEwwTmxiR3hmYldWdFluSmhibVZmWkdWMFlXbHNaV1JmWkdsaFozSmhiVjlsYmk1emRtY3ZOVEF3Y0hndFEyVnNiRjl0WlcxaWNtRnVaVjlrWlhSaGFXeGxaRjlrYVdGbmNtRnRYMlZ1TG5OMlp5NXdibWM9LnBuZw==.png)
Her hayvan hücresi, içinde birçok molekül içeren çift katlı lipit katmanından oluşun plazma zarıyla kaplıdır. Bu zar lipitten (yağ) oluştuğu için doğal olarak yüksek elektrik direncine sahiptir. Diğer bir deyişle düşük iyon geçirgenliğine sahiptir. Fakat zar içindeki bazı moleküller iyonların geçişini sağlayabilir ya da onları geçirecek kanalları açabilir. .
Elektrik terminolojisine göre hücre zarı direnç ve kapasitör fonksiyonu görür. Direnç, zarın yük hareketini engellemesinden doğar. Kapasite (sığa) ise çok ince olan lipit katmanının dışarıdaki ve içerideki zıt yüklü parçacıkların birbirini çekmesine olanak verecek kadar ince olmasıdır. Zarın kapasitesi içerdiği moleküllerden etkilenmez ve bu yüzden yaklaşık olarak 2 µF/cm² civarı sabit bir değere sahiptir (zar parçasının toplam kapasitesi alanıyla doğru orantılıdır). Saf yağ katmanının iletkenliği çok düşüktür ama biyolojik durumlarda her zaman başka moleküller tarafından bu yalıtkanlık baskılanır. Bu yüzden zarın kapasitesi neredeyse sabittir ve direnci oldukça değişkendir.
Hücre zarının kalınlığı yaklaşık olarak 7-8 nanometre civarındadır. Çok ince olduğu için içerisinden çok güçlü bir elektrik alanı yaratacak kadar voltaj geçiremez. Tipik bir hayvan hücresinin membran potansiyeli 100 milivolt civarındadır (voltun onda biri) ama hesaplamalar gösteriyor ki hücre zarı taşıyabileceği maksimum elektrik alanı taşıyor (voltaj farkı elektriksel kırılıma sebep olabilecek 200 milivolttan çok daha yüksek çıktı).
Kolaylaştırılmış difüzyon ve taşıma
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTg1THpreEwxTmphR1Z0WlY5bVlXTnBiR2wwWVhSbFpGOWthV1ptZFhOcGIyNWZhVzVmWTJWc2JGOXRaVzFpY21GdVpTMWxiaTV6ZG1jdk16QXdjSGd0VTJOb1pXMWxYMlpoWTJsc2FYUmhkR1ZrWDJScFptWjFjMmx2Ymw5cGJsOWpaV3hzWDIxbGJXSnlZVzVsTFdWdUxuTjJaeTV3Ym1jPS5wbmc=.png)
Lipit tabakasının direnci çok yüksek olmasına rağmen zar içindeki bazı yapılar aktif ya da pasif olarak iyon geçişine yardım edebilir. Bu mekanizmaya kolaylaştırılmış taşıma ya da kolaylaştırılmış difüzyon denir. Kolaylaştırılmış difüzyonda en büyük rolü ikisi de proteinden oluşan,iyon kanalları ve iyon pompaları oynar. İyon kanalları iyonların geçebileceği küçük geçitler açar ve çoğu durumda bu geçitler sadece belirli iyonları geçirir (kimi zaman iyonların yönleri de bu durumu etkiler). İyon pompaları ise -taşıyıcı proteinler olarak da bilinir- aktif olarak bazı spesifik iyonları taşır. Bazı durumlarda metabolik süreçle üretilen enerjiyi de kullanır.
İyon pompaları
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTloTDJFMUwxTmphR1Z0WlY5emIyUnBkVzB0Y0c5MFlYTnphWFZ0WDNCMWJYQXRaVzR1YzNabkx6TTFNSEI0TFZOamFHVnRaVjl6YjJScGRXMHRjRzkwWVhOemFYVnRYM0IxYlhBdFpXNHVjM1puTG5CdVp3PT0ucG5n.png)
İyon pompaları aktif taşıma yapan -iyon pompalamak için ATP (hücresel enerji) kullanmak gibi- . Bu iyon pompaları içerideki ve dışarıdaki yoğunluğu değiştirerek işini yapar. Aksiyon potansiyeliyle en çok ilgisi olan iyon pompası dışarı üç sodyum iyonu bırakıp içeri iki potasyum iyonu alarak çalışan sodyum-potasyum pompasıdır. Bunun sonucunda, nöronun içindeki potasyum K+ iyonlarının yoğunluğu dışarıdaki yoğunluğun 20 katına ulaşırken dışarıdaki sodyum yoğunluğu da içerinin 9 katına yaklaşır. Benzer biçimde, kalsiyum, klorür ve magnezyum gibi diğer iyonlar da nöronun içinde ve dışında farklı yoğunluklara sahip olur.
İyon pompası aksiyon potansiyelini sadece hücre içinde ve dışında yakın yoğunluk yaratarak etkiler. Aksiyon potansiyeli iyon pompasından daha çok iyon kanallarının açılıp kapanmasında yer alır. Eğer iyon pompasının enerji kaynağı biterse ya da ok zehri () gibi bir inhibitörle (engelleyici) karşılaşırsa, aksonlar genlikleri çok çok azalıncaya kadar binlerce aksiyon potansiyeli ateşlemeye devam edebilirler. Bilhassa, aksiyon potansiyelinden sonra iyon pompalarının pek hücre zarının kutuplaşmasında pek bir önemi kalmıyor.
Membran potansiyelinin üretimindeki en büyük pay sodyum-potasyum pompasına aittir. Bu mekanizma membran içinde bulunan ve zardan sodyum ve potasyum geçişini sağlamak için ATP'den enerji üreten bir protein kompleksidir. Her bir döngüde içerideki üç sodyum iyonu dışarıdaki iki potasyum iyonuyla değiştirir. Eğer iki iyonun da sayıları aynıysa, pompa elektriksel olarak nötrdür ama değişim üçe iki olduğundan, her döngüde içeriden dışarıya bir tane pozitif yük verilir ve böylelikle pozitif voltaj farkı yaratılır. Pompanın üç etkisi vardır: (1) dışarıdaki sodyum yoğunluğunu arttırıp, içeridekini düşürür; (2) içerideki potasyum yoğunluğunu arttırıp, dışarıdakini düşürür; (3) içerideki voltajı dışarıya göre negatif hale getirir.
Sodyum-potasyum pompası işlem sırasında göreceli olarak yavaştır. Eğer başlangıçta hücrenin her yerindeki potasyum ve sodyum yoğunluğu aynıysa pompanın denge durumuna getirmesi saatler alır. Sodyum-potasyum pompası devamlı çalışır ama pompalanabilen sodyum ve potasyum sayısı azaldıkça etkisi zamanla azalmaya başlar.
Fonksiyonel olarak önemli olan diğer iyon pompası ise sodyum-kalsiyum pompasıdır. Dışarıdan üç sodyum iyonu alıp dışarıya bir tane kalsiyum iyonu vermesi dışında çalışma yöntemi sodyum-potasyum pompasıyla aynıdır. Net yük akışı içeriye doğru olduğu için pompa inişli çalışır ve bu yüzden membran voltajı dışında herhangi bir enerji kaynağı gerektirmez. Sodyum-kalsiyum pompasının en önemli etkisi kalsiyumu dışarı pompalanmasıdır. Kalsiyum ve sodyumun yoğunluk farkı çok olduğu için dışarıdaki sodyumların kendiliğinden akışı sağlanır ama sodyum-potasyum pompasında bu etki diğerine göre yok sayılacak kadar azdır. Sodyum-kalsiyum pompasının çalışması sonucu hücre içindeki kalsiyum yoğunluğu çok düşer ve hücre dingin duruma ulaşır.
İyon kanalları
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgzTHpjekwwRmpkR2x2Ymw5d2IzUmxiblJwWVd4ZmFXOXVYM05wZW1WekxuTjJaeTh5TWpCd2VDMUJZM1JwYjI1ZmNHOTBaVzUwYVdGc1gybHZibDl6YVhwbGN5NXpkbWN1Y0c1bi5wbmc=.png)
İyon kanalları iyonların hücre dışından içine doğru ilerleyebilmesini sağlayan porlu integral zar proteinleridir. Çoğu kanal spesifik bir iyonu geçirmek için özelleşmiştir. Mesela potasyum kanalları, aynı yüke sahip olup sadece biraz çap farkı olan sodyum ve potasyumu ayırıp potasyumu geçirir. Kanal porları iyonları sadece tekli sıra halinde geçirecek kadar küçüktür. Birçok kanal çeşitli alt iletkenlik seviyesine sahip olmasına rağmen, iyon geçişine kapalı da olabilir açık da. Bir kanal açıkken, yoğunluk farkından dolayı iyonlar porlardan geçip hücrenin içine sızar. İyonik akım oranı -mesela tek kanallı akım genliği- maksimum kanal iletkenliği ve membran potansiyeliyle geri dönüm potansiyeli arasındaki farktan oluşan elektrokimyasal kuvvet tarafından belirlenir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgxTHpWaEwxQnZkR0Z6YzJsMWJWOWphR0Z1Ym1Wc01TNXdibWN2TWpBd2NIZ3RVRzkwWVhOemFYVnRYMk5vWVc1dVpXd3hMbkJ1Wnc9PS5wbmc=.png)
Kanallar proteinlerin farklı yapılarına göre farklı durumlarda olabilir ama her halukarda açık ya da kapalıdırlar. Genellikle, kapalı durumda porlar büzüşür ve iyon geçişine müsaade etmez ya da proteinin bazı kısımları poru tıkar. Örneğin, voltaja bağlı kanallarda protein parçası porun içine girip açıklığı kapatır ve kanalı inaktive eder. Bu inaktivasyon sodyum akışını durdurur ve aksiyon potansiyelinde büyük rol oynar.
İyon kanalları çevresel faktörlere verdikleri tepkilerle sınıflandırılabilir. Örneğin, aksiyon potansiyelinde yer alan voltaja bağlı iyon kanalları zardan geçen voltaja göre açılıp kapanır. Liganda bağlı kanallar ise nörotransmitter gibi ligand moleküllerinin bağlanmasına bağlı olarak açılıp kapanır. Diğer kanal türlerinin bazılar mekanik kuvvetlerle açılıp kapanır, bazıları ise (sensör nöronları gibi) ışık, sıcaklık ve basınçla açılıp kapanır.
Sızıntı kanalları
Sızıntı kanalları iyon kanallarının en basit türüdür. Geçirgenlikleri aşağı yukarı sabittir. Bu tür kanallar, özellikle potasyum ve klorür kanalları, nöronlar için çok önemlidir. Yine de özelliklerinin tamamen sabit olmaması dikkate alınmalıdır. Birçoğu iyi bir şekilde temas ettiğinde voltaja bağlı hale gelir diğer bir deyişle doğrultuculardır. Ayrıca bazıları liganda bağlı olmamalarına rağmen ligand tarafından kapatılabilirler.
Liganda duyarlı kanallar
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTgxTHpWakwweEhTVU11Y0c1bkx6TXdNSEI0TFV4SFNVTXVjRzVuLnBuZw==.png)
Liganda duyarlı iyon kanalları (kimyasal kapılı iyon kanalları) bir ligand türü proteinin yapısına bağlandığında geçirgenlikleri oldukça artan kanallardır. Hayvan hücrelerinde bunlardan yüzlerce bulunur. Nörotransmitter reseptörler (postsinaptik bölgelerde oluşur) gibi geniş fonksiyon alt kümeleri ve onlara kapı olan kimyasal ligandlar presinaptik akson terminallerinden salınır. Bu türün bir örneği AMPA reseptörleridir. Bu reseptörler aktive edildiklerinde sodyum ve potasyum geçişini sağlayan nörotransmitter glutamik asitler için çalışır. Diğer bir örnek ise aktive edildiğinde klorür geçişini sağlayan GABA nörotransmitteri için çalışan GABA reseptörleridir.
Nörotransmitter reseptörler hücre dışında beliren ligandlar tarafından aktive edilir ama hücre içindeki etkileşimlerle kontrol edilen ligand duyarlı kanallar da vardır.
Voltaja duyarlı kanallar
Voltaj-Kapılı iyon kanalları ya da diğer bir deyişle voltaja duyarlı kanallar, geçirgenliği membran potansiyelinden etkilenen kanallardır. Her bir üyesi farklı bir iyon ve farklı bir voltaj değeri için özelleştiğinden büyük bir grup oluştururlar. Ayrıca birçoğu zamana da bağlıdır. Yani voltaj değişimine hemen tepki vermez biraz süre geçmesini beklerler.
Bu grubun en önemli üyelerinden biri aksiyon potansiyelinin altında yatan voltaja duyarlı sodyum kanallarıdır (bu kanallar aksiyon potansiyelinin fizyolojisini betimleyen Hodgkin-Huxley modeli ile Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü kazanan Alan Lloyd Hodgkin ve Andrew Huxley tarafından sınıflandırılmış oldukları için Hodgkin-Huxley sodyum kanalları olarak da bilinir). Bu kanal dingin potansiyel durumunda kapalıdır ama voltaj belli bir eşiği geçer geçmez açılır ve membran potansiyelinde ani değişime sebep olan hızlı bir sodyum iyonu akışı başlar. Aksiyon potansiyelinden kurtulmak kısmen dingin voltaj durumunda kapalı olan voltaj duyarlı kanallara bağlıdır ama kanallar aksiyon potansiyeli yüzünden meydana gelen büyük voltaj değişimi sonucu açılmış olur.
Ters potansiyel
Denge potansiyeli olarak da bilinen ters potansiyel difüzyon ve elektrik kuvvetinin dengede olduğu ve hiçbir net iyon akışının olmadığı durumlarda zar içindeki voltajın değeridir. Yani zar içindeki voltaj iyonun difüzyonunun kuvvetine tamamen zıttır. Öyle ki, zardan iyon geçişi sıfırdır ve değişmezdir. Ters potansiyel çok önemlidir çünkü o iyonun geçebileceği kanallara etki eden voltajı verir. Diğer bir deyişle, pil gibi davrandığında iyon yoğunluğunun eğiminin ürettiği voltajı verir.
Bir iyonun ters potansiyeli genellikle Eiyon ile gösterilir. Herhangi bir iyonun sahip olduğu ters potansiyel Nernst eşitliği kullanılarak hesaplanabilir. Örneğin, potasyum iyonları için ters potansiyel aşağıdaki eşitlikle hesaplanabilir:
burada
- Eeq,K+ potasyumun volt olarak ölçülen ters potansiyeli
- R evrensel gaz sabiti, 8.314 joule·K−1·mol-1 değerine eşittir.
- T Kelvin ( K = Santigrat derece + 273.15) olarak ölçülen mutlak sıcaklıktır
- z sayısı soruda yer alan iyonun temel yükü
- F Faraday sabiti, 96,485 coulomb·mol−1 ya da J·V−1·mol-1 değerine eşittir
- [K+]o potasyumun hücre dışı konsantrasyonu, mol·m- 3 veya mg·l-1
- [K+]i potasyumun hücre içi konsantrasyonu
İki farklı iyon aynı yüke sahip olsalar bile (mesela, K+ ve Na+), içerideki ve dışarıdaki yoğunluk farkından dolayı hala çok farklı denge potansiyellerine sahip olabilirler. Örneğin, nöronlardaki potasyum ve sodyumun denge potansiyellerini ele alalım. Potasyum denge potansiyeli dışarıda 5 mM potasyum ve içeride 140 mM potasyum varken (EK) -84 mV olarak hesaplanır . Diğer taraftan, sodyum denge potansiyeli, ENa, içeride 12 mM ve dışarıda 140 mM sodyum varken yaklaşık olarak +40 mV değerini verir.
Eşdeğer devre
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlsTDJVMUwwTmxiR3hmYldWdFluSmhibVZmWlhGMWFYWmhiR1Z1ZEY5amFYSmpkV2wwTG5OMlp5OHpOVEJ3ZUMxRFpXeHNYMjFsYldKeVlXNWxYMlZ4ZFdsMllXeGxiblJmWTJseVkzVnBkQzV6ZG1jdWNHNW4ucG5n.png)
Elektrofizyolojistler iyonik yoğunluk farkının etkilerini, iyon kanalları ve membran kapasitesini eşdeğer devre üzerinden modeller. Bu devre sayesinde bir zar parçasının elektriksel özelliklerini ortaya koyabilirler. Eşdeğer devre her biri seri pil içeren dört paralel yol ve bir kapasitör bulundurur. Kapasite lipit katmanının özelliğine göre belirlenir ve sabit kabul edilir. Her dört paralel yol sodyum, potasyum, klorür ve kalsiyum iyonlarından gelir. Voltaj ise her bir iyonun yoğunluklarına göre belirlenir (yukarıdaki ters potansiyele bakın). Her bir iyonik yolun iletkenliği ise iyon kanallarının geçirgenlik durumuna göre belirlenir.
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlpTDJJMkwwTmxiR3hmYldWdFluSmhibVZmY21Wa2RXTmxaRjlqYVhKamRXbDBMbk4yWnk4eU1qQndlQzFEWld4c1gyMWxiV0p5WVc1bFgzSmxaSFZqWldSZlkybHlZM1ZwZEM1emRtY3VjRzVuLnBuZw==.png)
Sabit iyon konsantrasyonu ve kanal iletkenliğinin sabit değerleri için, eşdeğer devre daha da azaltılabilir. Aşağıda anlatıldığı gibi, paralel pil ve kapasitör bulunduran bir devre için Goldman denklemi kullanılır. Elektrik açısından, bu bir tür RC devresidir (direnç-kapasitans devresi) ve elektrik özellikleri ise çok basittir. Herhangi bir ilk durumdan başlayan akım, bir zaman sabiti olan τ = RC ile üstel zaman fonksiyonuyla azalır, burada C zar parçasının kapasitansı ve R = 1/gnet ise net direnç. Gerçekçi durumlar için, zaman sabiti genellikle 1-100 milisaniye aralığında yatar. Çoğu durumda, iyon kanallarının iletkenlik değişimi çok daha hızlı olur bu yüzden RC devresi iyi bir yaklaşım değildir ama yine de zar parçasını modellemek için kullanılan diferansiyel denklemi RC devrelerinin modifiye edilmiş halidir.
Dingin potansiyel
Membran potansiyeli uzun periyodlar boyunca kayda değer bir değişim göstermediği zaman, bu duruma dingin potansiyel ya da dinlenme potansiyeli denir. Bu terim genellikle uyarılamayan hücreler için kullanılsa da uyarımı olmayan uyarılabilir hücreler için de kullanılabilir. Uyarılabilen hücrelerde, diğer olası durumlar kademeli membran potansiyeli ve büyük aksiyon potansiyelidir. Belli bir zamanı takip eden membran potansiyeli ya hep, ya hiç prensibine göre hareket eder. Uyarılabilen hücrelerden bazıları nöronlar, kas hücreleri ve salgı bezlerinde bulunan salgı hücreleridir. Diğer hücre tiplerinde de membran voltajı hücre içi durum ya da çevresel faktörler tarafından uyarılıp değişikliğe uğrayabilir. Örneğin, hücre zarının depolarizasyonu kontrollü hücre ölümlerinde oldukça önemli bir aşamadır.
Dingin potansiyele sebep olan etkileşimler Goldman denklemleri tarafından modellenmiştir. Bu da sorudaki iyonların yüklerini ve iç-dış yoğunluk farkını temel alan ve yukarıda gösterilen Nernst denklemine benzer bir formdur. Ayrıca, sorudaki her bir iyonun göreceli geçirgenliğini ayrı ayrı ele alır.
Bu soruda yer alan üç iyon potasyum (K+), sodyum (Na+) ve klorürdür (Cl−). Kalsiyum bu sorudaki rolü göz ardı edilebilir olduğu için atlanmıştır ama daha önemli olduğu sorularda eklenebilir. Klorür bir anyon olduğu için katyonlardan daha farklı ele alınır. Normalde payda hücre dışı yoğunlukları ve payda da hücre içi yoğunlukları yazılırken, klorürün tam tersi şekilde paya hücre içi paydaya ise hücre dışı yoğunlukları yazılır. P harfi iyonların geçirgenliğini temsil eder.
Özünde, Goldman formülü membran potansiyelini her bir hücrenin ters potansiyelinin ağırlıklı ortalaması olarak ifade eder. (Gerçi membran potansiyeli aksiyon potansiyeli boyunca 100 mV civarında değişse de hücre içindeki ve dışındaki yoğunluklarda kayda değer bir değişim olmaz. Hücre zarı dingin potansiyeldeyken kendi yoğunluklarına sadık kalırlar.) Çoğu hayvan hücresinde, dinginlik durumundaki potasyum geçirgenliği sodyum geçirgenliğinden çok daha yüksek. Bunun sonucunda, dinlenme potansiyeli genellikle potasyum ters potansiyeline yakın olur. Klorür geçirgenliği oldukça yüksek olabilir ama diğer iyonların tersine klorür aktif olarak pompalanmaz. Bu yüzden ters potansiyelin denge durumu diğer iyonlar tarafından belirlenen dingin potansiyele oldukça yakın olur.
Çoğu hayvan hücrelerinde membran potansiyeli dinginlik değerleri genellikle Potasyum ters potansiyel değeri (yaklaşık olarak -80 mV) ve -40 mV arasında değişir. Uyarılabilir hücrelerdeki dinginlik potasiyeli (aksiyon potansiyeli üretmeye elverişlidir) genellikle -60 mV civarındadır. Daha fazla depolarize olmuş voltajlar spontane aksiyon potansiyeli üretimine sebep olabilir. Böyle hücrelerde, dinginlik potansiyel değer diferansiyelin derecesinden bağımsızdır. Bazı durumlarda hücreler herhangi bir zar içi voltaj farklılığı göstermeyebilir.
Dinlenme potansiyelinin sürdürülebilirliği, aktif pompalamanın sızıntı kanallarından sızan iyonların yerini tamamlaması gerektiği için hücreye metabolik olarak pahalıya patlayabilir. En çok efor gerektiren durum ise hücre fonksiyonunun depolarize olmuş membran potansiyeli gerektirdiği durumdur. Örneğin, kurt sineğinin (Calliphora vicina) gün ışığındaki dinlenme potansiyeline adapte olmuş ışık alıcıları -30 mV gibi yüksek bir değere sahip olabilir. Bu yüksek membran potansiyeli değeri hücrenin seri bir şekilde görsel girdilerle cevap vermesini sağlar. Bu dinginlik potansiyelinin sürüdürülmesi içi hücrenin bütün ATPsinin %20 sini sadece bunun için kullanması gerekir..
Öte yandan, farklılaşmamış hücrelerde yüksek dinginlik potansiyeli metabolik bir avantaj olabilir. Bu belirgin paradoks dinginlik potansiyelinin kökeninin incelenmesiyle çözülebildi. Az farklılaşmış hücreler çok az sızıntı kanalı bulundurarak, çok yüksek girdi dirençleriyle karakterize olmuşlardır. Gayet açık olan sonuca göre, potasyum geçirgenliği dinginlik ve ters potansiyel arasında yer alan sodyum geçirgenliğine çok benzer bir hal alır. Azalan sızıntı akımı sayesinde aktif pompalamaya olan ihtiyaç azalır ve metabolik gereksinimler düşer.
Dereceli potansiyel
Yukarıda açıklandığı gibi, bir hücre zarı içinde herhangi bir noktada potansiyel hücre içi ve hücre dışı alan arasındaki yoğunluk farkıyla ve hücre zarının geçirgenliğiyle belirlenir. İyon konsantrasyonu normalde çok hızlı bir şekilde değişmez (kalsiyum temel hücre içi yoğunluğu çok az olduğundan dolayı istisnadır, hızlı değişebilir), ama liganda duyarlı iyon kanallarının aktive edilmesiyle iyon geçirgenliği milisaniyenin çok küçük bir kısmında değişebilir. Değişim iyon kanallarının sayısı ve türüne bağlı olarak küçük de olabilir büyük de. Bu tür değişiklikler sabit genlik ve zamanı olan aksiyon potansiyelinin tersine dereceli potansiyel olarak adlandırılır.
Yukarıda verilen Goldman denkleminden de türetilebileceği gibi, belli bir iyon için artmakta olan geçirgenliğin etkisi o iyonun membran potansiyelini ters potansiyele dönüştürebilir. Böylece, Na+ kanallarının açılması membran potansiyelini genellikle +100 mV civarında olan Na+ ters potansiyeline doğru çeker. Aynı şekilde, K+ kanallarının açılması membran potansiyelini -90 mV civarına çeker ve Cl− kanallarının açılması da yaklaşık -70 mV civarına çeker (birçok zarın dinginlik potansiyelidir). Membran potansiyelinin çalışma aralığı -90 mV ile +100 mV aralığında olduğundan, olan Na+ kanallarının etkisi membran potansiyeli her zaman yukarı çekmek, K+ kanallarının etkisi aşağı çekmek çekmek ve Cl− kanallarını etkisi dinlenme potansiyeline doğru çekmektir.
Kademeli membran potansiyelleri özellikle sinapslarda üretilen nöronlar için önemlidir—tek kademeli aksiyon potansiyeli tarafından aktive edilen sinaps tarafından üretilen membran potansiyelinin geçici değişimleri postsinaptik potansiyel olarak adlandırılır. Nörotransmitterler Na+ kanallarını açarak membran potansiyelinin daha pozitif hale gelmesini sağlarken, genellikle K+ kanallarını açarak daha negatif hale gelmesini sağlar.
Postsinaptik potansiyel iyon akımının ters potansiyeline bağlı olarak uyarıcı ya da engelleyici (inhibitör) olabilir ve bir hücrenin aksiyon potansiyeli ateşleme eşiği -50 mV civarındadır. Tipik sodyum akımlarında olduğu gibi eşiğin üstünde olan bir ters potansiyel ve postsinaptik potansiyel uyarıcı olarak kabul edilir ama bu postsinaptik potansiyel potasyum ve klorür akımlarında olduğu gibi eşiğin altında bir ters potansiyelle kombinlenirse inhibitör olarak kabul edilir. Bunun nedeni çoklu postsinaptik potansiyelin ortalama dışında bir etkisi olmamasıdır. Yani dingin potansiyelin üzerinde ama eşiğin altında olan ters potansiyelli akım eşiğe ulaşamaz. Bu yüzden, nörotransmitterler uyarıcı postsinaptik potansiyel (EPSP) üretmesi için Na+ kanallarını açarken, engelleyici postsinaptik potansiyel (IPSP) üretmesi için K+ veya Cl− kanallarını açar. Birden fazla tür kana aynı zaman diliminde açılırsa, kendi postsinaptik potansiyelleri doğrusal olmayan şekilde toplanır (birbirine eklenir).
Diğer değerler
Biyofiziğin bakış açısından, dinginlik potansiyeli yalnızca dinlenme durumundaki hücreyi domine eden membran potansiyelidir. Yukarıda verilen denklemler her zaman kullanılabilir ama aşağıdaki yaklaşım daha kolay görselleştirilmesini sağlayabilir. Verilen bir zamanda, iyonun üzerindeki membran potansiyelinden nasıl etkileneceğini belirleyen iki faktör vardır:
- İyonun itici kuvveti
- İyonun geçirgenliği
Eğer itici kuvvet yüksek ise, iyon hücre zarından itilir. Eğer geçirgenliği yüksek ise, iyonun zardan difüzyonla geçmesi daha kolay olacak.
- İtici kuvvet iyonu hücre zarı boyunca hareket ettiren net elektrik kuvvetidir. Bu kuvvet iyonun içinde olmak istediği potansiyel (kendi denge potansiyeli) ve gerçek zar potansiyeli (Em) arasındaki farktan hesaplanabilir.. Yani, iyonun itici kuvveti = E -m - E- iyon
- Örneğin, daha önce hesaplanan dinginlik potansiyeli 73 mV, potasyum üzerindeki itici kuvvet 7 mV ise : (73 mV) − (-80 mV) = 7 mV. Sodyum üzerindeki itici kuvvet (73 mV) − (60 mV) = -133 mV olurdu.
- Geçirgenlik bir iyonun zardan ne kadar kolay geçebileceğinin ölçüsüdür. Genellikle (elektrik) iletkenlik olarak, siemens birimine karşılık gelen 1 C·s−1·V−1, yani saniyede volt başına 1 coulomb şeklinde ölçülür.
Yani, dinlenme durumundaki bir membranda, potasyum için itici kuvvet düşükken, geçirgenliği çok yüksektir. Sodyum çok büyük bir itici kuvvete sahiptir ama neredeyse hiç dinginlik geçirgenliği yoktur. Bu durumda, potasyum sodyumdan yaklaşık 20 kat daha fazla akım taşır ve Em üzerinde sodyuma göre 20 kat daha etkilidir.
Ancak, aksiyon potansiyelinin pik seviyesi gibi bir başka durumu düşünürsek, burada Na geçirgenliği yüksek ve K geçirgenliği göreceli olarak düşük olacak. Böylece, membran ENa yakınlarına doğru hareket eder ve EK dan uzaklaşır.
Daha fazla iyon geçirgenliği, tahmin etmesi daha zor membran potansiyeli anlamına gelir. Bu ancak Goldman-Hodgkin-Katz denklemi çözülerek bulunabilir. Anlık bir zamandaki yoğunluk eğimi ve iyonun geçirgenliği kullanılarak o andaki membran potansiyeli belirlenebilir. GHK denklemi aslında herhangi bir zamandaki membran potansiyelinin, iyonların eşdeğerlik potansiyelinin ağırlıklı ortalaması olacağını ortaya koyar. "Ağırlık" kısmı iyonların göreceli geçirgenliğidir.
Etkileri
Hücreler enerjilerini iyon taşımak ve zarlar arası potansiyel üretmek için kullandıklarında, bu potansiyeli diğer iyonları ve şeker gibi metaboliterleri taşımak için kullanır. Mitokondrinin zarlar arası potansiyeli biyolojinin genel enerji kaynağı olan ATP üretimini tetikler.
Hücreler dingin durumlarında depoladıkları enerjiyi aksiyon potansiyeli üretmek ya da başka uyarımları tetiklemek için kullanabilir. Zar içindeki bu değişiklikler diğer hücrelerle olan iletişimi sağlar (aksiyon potansiyeliyle) ya da sperm tarafından döllenmiş bir yumurtada olduğu gibi bazı hücre içi değişiklikleri başlatabilir.
Nöron hücrelerinde, aksiyon potansiyeli sodyum iyonlarının sodyum kanalından hücre içine akmasıyla başlar ve depolarizasyona sebep olur. Bu akıma pasif difüzyon denir.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ Note that the signs of ENa and EK are opposite.
Kaynakça
- ^ Campbell Biology, 6th edition
- ^ Johnston and Wu, p. 9.
- ^ a b Bullock, Orkand, and Grinnell, pp. 140–41.
- ^ Bullock, Orkand, and Grinnell, pp. 153–54.
- ^ Mummert H, Gradmann D (1991). "Action potentials in Acetabularia: measurement and simulation of voltage-gated fluxes". Journal of Membrane Biology. 124 (3). ss. 265-73. doi:10.1007/BF01994359. (PMID) 1664861.
- ^ Schmidt-Nielsen, p. 483.
- ^ Lieb WR, Stein WD (1986). "Chapter 2. Simple Diffusion across the Membrane Barrier". Transport and Diffusion across Cell Membranes. San Diego: Academic Press. ss. 69-112. ISBN .
- ^ a b Hodgkin AL, (1955). "Active transport of cations in giant axons from Sepia and Loligo". J. Physiol. 128 (1). ss. 28-60. doi:10.1113/jphysiol.1955.sp005290. (PMC) 1365754 $2. (PMID) 14368574.
- ^ Caldwell PC, Hodgkin AL, , Shaw TI (1960). "The effects of injecting energy-rich phosphate compounds on the active transport of ions in the giant axons of Loligo". J. Physiol. 152 (3). ss. 561-90. (PMC) 1363339 $2. (PMID) 13806926.
- ^ Steinbach HB, Spiegelman S (1943). "The sodium and potassium balance in squid nerve axoplasm". J. Cell. Comp. Physiol. 22 (2). ss. 187-96. doi:10.1002/jcp.1030220209.
- ^ a b Hodgkin AL (1951). "The ionic basis of electrical activity in nerve and muscle". Biol. Rev. 26 (4). ss. 339-409. doi:10.1111/j.1469-185X.1951.tb01204.x.
- ^ CRC Handbook of Chemistry and Physics, 83rd edition, , pp. 12–14 to 12–16.
- ^ Eisenman G (1961). "On the elementary atomic origin of equilibrium ionic specificity". A Kleinzeller, A Kotyk, eds. (Ed.). Symposium on Membrane Transport and Metabolism. New York: Academic Press. ss. 163-79.
- ^ Junge, pp. 33–37.
- ^ Cai SQ, Li W, Sesti F (2007). "Multiple modes of a-type potassium current regulation". Curr. Pharm. Des. 13 (31). ss. 3178-84. doi:10.2174/138161207782341286. (PMID) 18045167.
- ^ Goldin AL (2007). "Neuronal Channels and Receptors". Waxman SG (Ed.). Molecular Neurology. Burlington, MA: Elsevier Academic Press. ss. 43-58. ISBN .
- ^ Purves et al., pp. 28–32; Bullock, Orkand, and Grinnell, pp. 133–134; Schmidt-Nielsen, pp. 478–480, 596–597; Junge, pp. 33–35
- ^ Franco R, Bortner CD, Cidlowski JA (Ocak 2006). "Potential roles of electrogenic ion transport and plasma membrane depolarization in apoptosis". J. Membr. Biol. 209 (1). ss. 43-58. doi:10.1007/s00232-005-0837-5. (PMID) 16685600.
- ^ Purves et al., pp. 32–33; Bullock, Orkand, and Grinnell, pp. 138–140; Schmidt-Nielsen, pp. 480; Junge, pp. 35–37
- ^ Spangler SG (1972). "Expansion of the constant field equation to include both divalent and monovalent ions". Ala J Med Sci. 9 (2). ss. 218-23. (PMID) 5045041.
- ^ Purves et al., p. 34; Bullock, Orkand, and Grinnell, p. 134; Schmidt-Nielsen, pp. 478–480.
- ^ Purves et al., pp. 33–36; Bullock, Orkand, and Grinnell, p. 131.
- ^ a b Magnuson DS, Morassutti DJ, Staines WA, McBurney MW, Marshall KC. (14 Ocak 1995). "In vivo electrophysiological maturation of neurons derived from a multipotent precursor (embryonal carcinoma) cell line". Brain Res Dev Brain Res. 84 (1). ss. 130-41. doi:10.1016/0165-3806(94)00166-W. (PMID) 7720212.
- ^ Juusola M, Kouvalainen E, Järvilehto M, Weckström M. (Sep 1994). "Contrast gain, signal-to-noise ratio, and linearity in light-adapted blowfly photoreceptors". J Gen Physiol. 104 (3). ss. 593-621. doi:10.1085/jgp.104.3.593. (PMC) 2229225 $2. (PMID) 7807062.
- ^ Laughlin SB, de Ruyter van Steveninck RR, Anderson JC (Mayıs 1998). "The metabolic cost of neural information". Nat Neurosci. 1 (1). ss. 36-41. doi:10.1038/236. (PMID) 10195106.
Konuyla ilgili yayınlar
- Alberts ve ark. Moleküler Biyoloji Hücre. Garland Yayıncılık; 4. Bk&Cdr baskı (Mart 2002). . Lisans düzeyinde.
- Guyton, Arthur C., John E. Hall. Ders Kitabı tıbbi Fizyoloji. W. B. Saunders Company; 10th edition (15 Ağustos 2000). . Lisans düzeyinde.
- Hille, B. İyonik Kanal Uyarılabilir Membranlar Sinauer Associates, Sunderland, MA, USA, 1. Baskı, 1984.
- Nicholls, J. G., Martin, A. R. ve Wallace, B. G. Dan Nöron Beyin Sinauer Associates, Inc. Sunderland, MA, USA 3rd Edition, 1992.
- Ove-Sten Knudsen. Biyolojik Membranlar: Teori Taşıma, Potansiyelleri ve Elektrik Darbeleri. Cambridge University Press (26 Eylül 2002). . Üniversite düzeyinde.
- Bağımsız Çalışma ulusal Sağlık Serisi. Fizyoloji. Lippincott Williams & Wilkins. Philadelphia, PE, ABD 4. Baskı, 2001.
Dış bağlantılar
- Nernst Denklemi Hesap Makinesi 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Goldman-Hodgkin-Katz Denklemi Hesap Makinesi 5 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Elektrokimyasal İtici Güç Hesap Makinesi 26 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Kökeni İstirahat Membran Potansiyeli 13 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde . - Çevrimiçi etkileşimli öğretici (Flash)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ceper potansiyeli zar voltaji olarak da bilinir biyolojik hucrenin ici ve disi arasindaki elektrik potansiyel farkidir Dis kisim icin bu potansiyel degeri genellikle 40 mV ile 80 mV arasindadir Hucrenin karsilikli ceperlerindeki iyon konsantrasyonlarindaki farkliliklar ceper potansiyeli denilen potansiyel farka sebep olur Genellikle bu potansiyel 40 mV ile 70mV araliginda olur Bircok iyon ceperler arasi karsidan karsiya gecmeye meyillidir Ornegin potasyum K iceride yuksek konsantrasyonda disarida dusuk konsantrasyonda bulunur Sodyum Na ve klorur Cl iyonlari da hucre disi bolgelerde yuksek konsantrasyonda bulunurken hucre ici bolgelerde dusuk konsantrasyonlarda bulunur Bu egilim de potansiyel enerjinin ceper potansiyelini olusturmasina sebep olur Bu voltaj zar bir ya da daha fazla iyona karsi gecirgen oldugunda uretilir Bu resimde gosteridigi gibi en basit haliyle membran potasyuma gececirgense bu pozitif yuklu iyonlar yogunluk egimini difuze ederek hucre disina dogru yonlendirebilir Yukler birbirinden ayrilir ve bu yuk ayriligi membran potansiyeline sebep olur Bu esnada tum sistem elektro notr olmalidir Disaridaki pozitif yukler ve icerideki negatif yukler membran uzerinde fiziksel bir cizgi olusturup lipit katmaninin ardindan birbirlerini ceker Bu yuzden membran potansiyeli fiziksel olarak hucre zarinin yakin cevresinde olusur Membran voltajinin temeli bu ayrilan yuklu pacaciklardir Ayrica bu diyagram membran potansiyelin sadece iyonik kismini gostermektedir Sodyum klorur kalsiyum gibi baska iyonlarin guclu yogunluklara sahip olmalarina ragmen potasyuma gore daha sinirli gecirgenlikleri oldugu icin membran potansiyelinde cok kucuk rolleri vardir Anahtar Mavi besgen sodyum iyonlarini Mor kareler potasyum iyonlarini Sari daireler klorur iyonlarini Turuncu dikdortgenler membran anyonlarini gosterir Oklu buyuk mor yapi ise zarlar arasi potasyum kanallarini ve net potasyum akisinin yonunu gostermektedir Butun hayvan hucreleri icinde protein bulunduran cift katli lipit katmaninin olusturdugu hucre zariyla sarilidir ve bu zar iyon hareketlerine karsi yalitkan bir difuzyon bariyeri gorevi gorur Iyon tasiyici proteinler iyonlari aktif olarak hucre duvarinin icine iter ve duvar boyunca bir yogunluk meyiline sebep olur Iyon kanallari iyonlarin bu meyil dogrultusunda duvar boyunca ilerlemesine izin yardimci olur Iyon kanallari ve tasiyicilari elektriksel olarak pil ve direnc takimina esdegerdir Bu yuzden duvarin iki tarafinda potansiyel fark olusur Neredeyse hicbir hucrenin hayvan bitki ve mantar hucreleri de dahil zar potansiyeli sifir degildir Genellikle hucrenin ic tarafi dis tarafa gore negatiftir ve 40 mV ile 80 mV arasinda degisen bir voltaja sahiptir Zar voltajinin iki temel fonksiyonu vardir Birincisi hucre duvarinin icindeki molekuler araclara guc vererek hucrenin pil islevi gormesini saglar Ikincisi noronlar ve kas hucreleri gibi elektriksel olarak uyarilabilen hucrelerde hucrenin farkli parcalari arasindaki iletim sinyalleri olarak kullanilir Bu sinyaller iyon kanallarinin acilmasi ya da kapanmasiyla olusan potansiyel degisiklik sayesinde uretilir Elektrik alandaki bu degisiklik uzaktaki iyon kanallarini bile etkileyebilir ve onlarin da acilip kapanarak sinyal uretmesine sebep olabilir Uyarilamayan hucrelerde ve uyarilabilen hucrelerin temel durumlarinda zar potansiyeli neredeyse sabittir ve bu duruma denir Noronlarin dingin potansiyeli genellikle 70 80 milivolt araligindadir ve ic tarafindaki negatif temel voltaji o voltajin onda birinden daha azdir Iyon kanallarinin acilip kapanmasi dingin potansiyel durumundan cikilmasina sebep olabilir Eger ic taraftaki potansiyel arttiysa ornegin 70 mV 60 mV arasi buna depolarizasyon kutupsuzlasma eger azaldiysa ornegin 70 mV 80 mV arasi buna denir Uyarilabilen hucrelerde cok buyuk depolarizasyonlar kutuplarin ters donmesine sebep olan zar potansiyelini cok hizli ve art arda degistirebilen milisaniyenin yuzde biri gibi aksiyon potansiyeline sebep olabilir Aksiyon potansiyeli voltaja duyarli iyon kanallarinin aktiflesmesiyle uretilir Noronlarda zar potansiyeline etki eden faktorler degiskendir Oldukca fazla sayida iyon kanali bulundururlar ve bunlardan bazilari kimyasala bazilari voltaja duyarlidir Voltaja duyarli iyon kanallari membran potansiyeli tarafindan kontrol edildigi icin membran potansiyelinin kendisi de bu kanallardan etkilendiginde geri besleme dongusu aksiyon potansiyeli gibi titresen ve yeniden uretilebilir kompleks temporal dinamiklerin artisina sebep olur Fiziksel temeliMembran potansiyeli iki temel faktorden meydana gelir difuzyon ve elektriksel kuvvet Elektriksel kuvvet zit yuklu parcaciklarin birbirini cekip ayni yuklulerin itmesiyle olusur Difuzyon ise parcaciklarin yuksek yogunluklu bolgelerden dusuk yogunluktaki bolgelere gecme egilimiyle meydana gelir termal enerji sayesinde Voltaj Elektrik alan oklari ve zit yuklu parcaciklar tarafindan uretilen sabit voltajin cizgiler Elektrik alan cizgiler arasi mesafe kisaldikca siddetlenir Voltaj yani elektriksel potansiyel farki elektrik akiminin direncten gecebilme kabiliyetidir Voltajin daha basit tanimi Ohm yasasi tarafindan yapilabilir V IR Burada V voltaj I akim R ise direnctir Eger bir devrede pil gibi bir voltaj kaynagi varsa bu kaynagin voltaj yuksekligi direnci asan daha fazla akim anlamina gelir Voltaj sadece iki nokta arasinda potansiyel fark oldugu zaman islevseldir Tek bir noktadaki voltajin herhangi bir islevi yoktur Elektronikte geleneksel olarak devredeki rastgele elemanlardan birine sifir voltaj atanip diger elemanlarin voltaji bu sifir noktasindaki elemana gore olculur Devredeki bir elemani sifir noktasi secmenin o eleman icin bir anlami yoktur devrenin islevi tek basina voltaja bagli degildir Ayrica cogu durumda sifir noktasi devrenin topraklama kismi olarak kabul edilir Ayni prensip hucre biyolojisindeki voltaj icin de gecerlidir Elektriksel olarak etkin dokunun potansiyel farki dokunun herhangi iki noktasina batirilan elektrotlar sayesinde olculur Mesela elektrotlardan biri hucrenin icine digeri disina takilip sonra da bu elektrotlar bir voltmetreye baglanip deger okunur Hucrenin dis tarafi sifir noktasi kabul edilir ve potansiyel farkin isaretine icerideki potansiyelin disariya gore olcumuyle karar verilir Matematiksel olarak voltajin tanimi elektrik alani E ile baslar Bircok durumda elektrik alani korunumlu alandir ve voltajin skaler fonksiyon egimi olarak yazilabilir E V Bu skaler buyukluk voltaj dagilimini gosterir Mutlak degerli voltajin bir anlami yoktur cunku tanim integral icerir Genellikle eger manyetik alanin cok fazla etkisi yoksa elektrik alani korunumlu alan kabul edilir ve bu biyolojik dokular icin de ise yarar Elektrik alani voltajin dagilim egimi oldugu icin kucuk bir bolgedeki hizli voltaj degisimleri siddetli elektrik alani anlamina gelir Tam tersi eger voltaj buyuk bir alanda yaklasik olarak ayni degere sahipse bu bolgedeki elektrik alan cok zayif olur Guclu elektrik alan guclu voltaj egimi demektir ve dolayisiyla bolgedeki yuklu parcaciklara siddetli bir kuvvet uygulanir Iyonlar ve hareketlerini yonlendiren kuvvetler Iyonlar kucuk pembe noktaciklar yuksek yogunluklu bolgeden dusuk yogunlukluya dogru akacak ve akima sebep olacak Ama bu hareket iyonun hareketine zit yonde voltaj uretimini de tetikleyecek Voltaj denge degerine geldiginde kevvetler arasi esitlik olacak ve iyon akisi duracak Biyolojik organizmalarda elektrik sinyalleri genellikle iyonlar tarafindan tasinir Aksiyon potansiyeli icin en onemli katyonlar sodyum Na ve Potasyumdur K Ikisi de tek bir pozitif yuk tasiyan tek degerli katyonlardir Ayrica kalsiyum Ca2 da iki tane pozitif yuk tasiyan cift degerli bir katyon olarak aksiyon potansiyelinde rol alabilir Klorur anyonu Cl ise bazi Alglerde aksiyon potansiyelindeki en onemli role sahiptir ama hayvanlardaki onemi yok denecek kadar azdir Hucre zarindaki iyon gecisi iki etki altinda gerceklesir difuzyon ve elektrik alani Mesela A ve B isimli iki cozeltinin gecirgen olan gozenekli porlu bir bariyerle ayrildigini dusunelim Bu iki cozelti aralarindaki yogunluk farkindan dolayi zamanla karisacak ve iki es cozelti olusacak Yuksek yogunluktaki bolgeden dusuk yogunlukluya dogru bir difuzyon gerceklesecek Ornegi genisletecek olursak A cozeltisi 30 tane sodyum ve 30 tane klorur iyonu barindirsin B cozeltisi de 20 sodyum ve 20 klorur Aradaki bariyerin iki iyon tipini de gecirebildigini farz edersek son durumda iki cozeltide de 25 sodyum ve 25 klorur iyonu olacak Eger bariyerdeki porlar iyonlara gore seciciyse sonuc daha farkli olur Ornegin onceki bariyerin sadece sodyum iyonlarina karsi gecirgen oldugunu dusunelim Bu sefer sodyum iyonlari yuksek yogunluktaki bolgeden dusuk yogunluktakine gececek yani A dan B ye Bunun sonucunda B cozeltisindeki sodyum birikimi klorurden fazla olacak tersi sekilde A cozeltisindeki klorur sayisi sodyum sayisindan daha fazla olacak Yani B cozeltisinde pozitif yuklu iyonlarin sayisi negatif yuklulerden daha fazla olacak ve cozelti pozitif yuklenmis olacak Ayni sekilde A cozeltisinde negatif yuklu iyonlarin sayisi fazla olacagindan negatif yuklenmis olacak Zit yukler birbirini cektiginden iyonlar bu sefer elektrik alanindan etkilenmeye baslayacak ve pozitif sodyum iyonlarinin B ye gitmesi daha da zor olacak Bu noktada difuzyon ve elektrik alani birbirini dengelemeye baslayacak ve denge potansiyelini olusturacak iyon gecisi tamamen duracak Plazma zarlari Hucre zari membran ya da plazma membrani yasayan butun hucrelerde bulunan yari gecirgen bir lipit katmanidir Icerisinde protein ve lipitler gibi hucre isleyisinde buyuk onemi olan biyolojik molekulleri tasir Her hayvan hucresi icinde bircok molekul iceren cift katli lipit katmanindan olusun plazma zariyla kaplidir Bu zar lipitten yag olustugu icin dogal olarak yuksek elektrik direncine sahiptir Diger bir deyisle dusuk iyon gecirgenligine sahiptir Fakat zar icindeki bazi molekuller iyonlarin gecisini saglayabilir ya da onlari gecirecek kanallari acabilir Elektrik terminolojisine gore hucre zari direnc ve kapasitor fonksiyonu gorur Direnc zarin yuk hareketini engellemesinden dogar Kapasite siga ise cok ince olan lipit katmaninin disaridaki ve icerideki zit yuklu parcaciklarin birbirini cekmesine olanak verecek kadar ince olmasidir Zarin kapasitesi icerdigi molekullerden etkilenmez ve bu yuzden yaklasik olarak 2 µF cm civari sabit bir degere sahiptir zar parcasinin toplam kapasitesi alaniyla dogru orantilidir Saf yag katmaninin iletkenligi cok dusuktur ama biyolojik durumlarda her zaman baska molekuller tarafindan bu yalitkanlik baskilanir Bu yuzden zarin kapasitesi neredeyse sabittir ve direnci oldukca degiskendir Hucre zarinin kalinligi yaklasik olarak 7 8 nanometre civarindadir Cok ince oldugu icin icerisinden cok guclu bir elektrik alani yaratacak kadar voltaj geciremez Tipik bir hayvan hucresinin membran potansiyeli 100 milivolt civarindadir voltun onda biri ama hesaplamalar gosteriyor ki hucre zari tasiyabilecegi maksimum elektrik alani tasiyor voltaj farki elektriksel kirilima sebep olabilecek 200 milivolttan cok daha yuksek cikti Kolaylastirilmis difuzyon ve tasima Iyon kanallari ve tasiyici proteinlerin yer aldigi kolaylastirilmis tasima Lipit tabakasinin direnci cok yuksek olmasina ragmen zar icindeki bazi yapilar aktif ya da pasif olarak iyon gecisine yardim edebilir Bu mekanizmaya kolaylastirilmis tasima ya da kolaylastirilmis difuzyon denir Kolaylastirilmis difuzyonda en buyuk rolu ikisi de proteinden olusan iyon kanallari ve iyon pompalari oynar Iyon kanallari iyonlarin gecebilecegi kucuk gecitler acar ve cogu durumda bu gecitler sadece belirli iyonlari gecirir kimi zaman iyonlarin yonleri de bu durumu etkiler Iyon pompalari ise tasiyici proteinler olarak da bilinir aktif olarak bazi spesifik iyonlari tasir Bazi durumlarda metabolik surecle uretilen enerjiyi de kullanir Iyon pompalari Sodyum potasyum pompasi ATPden urettigi enerjiyi kullanarak sodyum iyonlariyla potasyum iyonlarini degistirir Iyon pompalari aktif tasima yapan iyon pompalamak icin ATP hucresel enerji kullanmak gibi Bu iyon pompalari icerideki ve disaridaki yogunlugu degistirerek isini yapar Aksiyon potansiyeliyle en cok ilgisi olan iyon pompasi disari uc sodyum iyonu birakip iceri iki potasyum iyonu alarak calisan sodyum potasyum pompasidir Bunun sonucunda noronun icindeki potasyum K iyonlarinin yogunlugu disaridaki yogunlugun 20 katina ulasirken disaridaki sodyum yogunlugu da icerinin 9 katina yaklasir Benzer bicimde kalsiyum klorur ve magnezyum gibi diger iyonlar da noronun icinde ve disinda farkli yogunluklara sahip olur Iyon pompasi aksiyon potansiyelini sadece hucre icinde ve disinda yakin yogunluk yaratarak etkiler Aksiyon potansiyeli iyon pompasindan daha cok iyon kanallarinin acilip kapanmasinda yer alir Eger iyon pompasinin enerji kaynagi biterse ya da ok zehri gibi bir inhibitorle engelleyici karsilasirsa aksonlar genlikleri cok cok azalincaya kadar binlerce aksiyon potansiyeli ateslemeye devam edebilirler Bilhassa aksiyon potansiyelinden sonra iyon pompalarinin pek hucre zarinin kutuplasmasinda pek bir onemi kalmiyor Membran potansiyelinin uretimindeki en buyuk pay sodyum potasyum pompasina aittir Bu mekanizma membran icinde bulunan ve zardan sodyum ve potasyum gecisini saglamak icin ATP den enerji ureten bir protein kompleksidir Her bir dongude icerideki uc sodyum iyonu disaridaki iki potasyum iyonuyla degistirir Eger iki iyonun da sayilari ayniysa pompa elektriksel olarak notrdur ama degisim uce iki oldugundan her dongude iceriden disariya bir tane pozitif yuk verilir ve boylelikle pozitif voltaj farki yaratilir Pompanin uc etkisi vardir 1 disaridaki sodyum yogunlugunu arttirip iceridekini dusurur 2 icerideki potasyum yogunlugunu arttirip disaridakini dusurur 3 icerideki voltaji disariya gore negatif hale getirir Sodyum potasyum pompasi islem sirasinda goreceli olarak yavastir Eger baslangicta hucrenin her yerindeki potasyum ve sodyum yogunlugu ayniysa pompanin denge durumuna getirmesi saatler alir Sodyum potasyum pompasi devamli calisir ama pompalanabilen sodyum ve potasyum sayisi azaldikca etkisi zamanla azalmaya baslar Fonksiyonel olarak onemli olan diger iyon pompasi ise sodyum kalsiyum pompasidir Disaridan uc sodyum iyonu alip disariya bir tane kalsiyum iyonu vermesi disinda calisma yontemi sodyum potasyum pompasiyla aynidir Net yuk akisi iceriye dogru oldugu icin pompa inisli calisir ve bu yuzden membran voltaji disinda herhangi bir enerji kaynagi gerektirmez Sodyum kalsiyum pompasinin en onemli etkisi kalsiyumu disari pompalanmasidir Kalsiyum ve sodyumun yogunluk farki cok oldugu icin disaridaki sodyumlarin kendiliginden akisi saglanir ama sodyum potasyum pompasinda bu etki digerine gore yok sayilacak kadar azdir Sodyum kalsiyum pompasinin calismasi sonucu hucre icindeki kalsiyum yogunlugu cok duser ve hucre dingin duruma ulasir Iyon kanallari Caplarindaki farkin cok kucuk olmasina ragmen iyonlarin yanlis kanaldan gecisi cok nadir gerceklesir Ornegin sodyum ve kalsiyumun potasyum kanalindan gectigi cok ender gorulmustur Iyon kanallari iyonlarin hucre disindan icine dogru ilerleyebilmesini saglayan porlu integral zar proteinleridir Cogu kanal spesifik bir iyonu gecirmek icin ozellesmistir Mesela potasyum kanallari ayni yuke sahip olup sadece biraz cap farki olan sodyum ve potasyumu ayirip potasyumu gecirir Kanal porlari iyonlari sadece tekli sira halinde gecirecek kadar kucuktur Bircok kanal cesitli alt iletkenlik seviyesine sahip olmasina ragmen iyon gecisine kapali da olabilir acik da Bir kanal acikken yogunluk farkindan dolayi iyonlar porlardan gecip hucrenin icine sizar Iyonik akim orani mesela tek kanalli akim genligi maksimum kanal iletkenligi ve membran potansiyeliyle geri donum potansiyeli arasindaki farktan olusan elektrokimyasal kuvvet tarafindan belirlenir Acik potasyum kanali potasyum iyonuyla beraber ortada morla gorsterilmistir ve hidrojen atomlari goz ardi edilmistir Kanal kapandiginda gecis tamamen durur Kanallar proteinlerin farkli yapilarina gore farkli durumlarda olabilir ama her halukarda acik ya da kapalidirlar Genellikle kapali durumda porlar buzusur ve iyon gecisine musaade etmez ya da proteinin bazi kisimlari poru tikar Ornegin voltaja bagli kanallarda protein parcasi porun icine girip acikligi kapatir ve kanali inaktive eder Bu inaktivasyon sodyum akisini durdurur ve aksiyon potansiyelinde buyuk rol oynar Iyon kanallari cevresel faktorlere verdikleri tepkilerle siniflandirilabilir Ornegin aksiyon potansiyelinde yer alan voltaja bagli iyon kanallari zardan gecen voltaja gore acilip kapanir Liganda bagli kanallar ise norotransmitter gibi ligand molekullerinin baglanmasina bagli olarak acilip kapanir Diger kanal turlerinin bazilar mekanik kuvvetlerle acilip kapanir bazilari ise sensor noronlari gibi isik sicaklik ve basincla acilip kapanir Sizinti kanallari Sizinti kanallari iyon kanallarinin en basit turudur Gecirgenlikleri asagi yukari sabittir Bu tur kanallar ozellikle potasyum ve klorur kanallari noronlar icin cok onemlidir Yine de ozelliklerinin tamamen sabit olmamasi dikkate alinmalidir Bircogu iyi bir sekilde temas ettiginde voltaja bagli hale gelir diger bir deyisle dogrultuculardir Ayrica bazilari liganda bagli olmamalarina ragmen ligand tarafindan kapatilabilirler Liganda duyarli kanallar Acik ve kapali durumlardaki liganda duyarli kalsiyum kanallari Liganda duyarli iyon kanallari kimyasal kapili iyon kanallari bir ligand turu proteinin yapisina baglandiginda gecirgenlikleri oldukca artan kanallardir Hayvan hucrelerinde bunlardan yuzlerce bulunur Norotransmitter reseptorler postsinaptik bolgelerde olusur gibi genis fonksiyon alt kumeleri ve onlara kapi olan kimyasal ligandlar presinaptik akson terminallerinden salinir Bu turun bir ornegi AMPA reseptorleridir Bu reseptorler aktive edildiklerinde sodyum ve potasyum gecisini saglayan norotransmitter glutamik asitler icin calisir Diger bir ornek ise aktive edildiginde klorur gecisini saglayan GABA norotransmitteri icin calisan GABA reseptorleridir Norotransmitter reseptorler hucre disinda beliren ligandlar tarafindan aktive edilir ama hucre icindeki etkilesimlerle kontrol edilen ligand duyarli kanallar da vardir Voltaja duyarli kanallar Voltaj Kapili iyon kanallari ya da diger bir deyisle voltaja duyarli kanallar gecirgenligi membran potansiyelinden etkilenen kanallardir Her bir uyesi farkli bir iyon ve farkli bir voltaj degeri icin ozellestiginden buyuk bir grup olustururlar Ayrica bircogu zamana da baglidir Yani voltaj degisimine hemen tepki vermez biraz sure gecmesini beklerler Bu grubun en onemli uyelerinden biri aksiyon potansiyelinin altinda yatan voltaja duyarli sodyum kanallaridir bu kanallar aksiyon potansiyelinin fizyolojisini betimleyen Hodgkin Huxley modeli ile Nobel Fizyoloji veya Tip Odulu kazanan Alan Lloyd Hodgkin ve Andrew Huxley tarafindan siniflandirilmis olduklari icin Hodgkin Huxley sodyum kanallari olarak da bilinir Bu kanal dingin potansiyel durumunda kapalidir ama voltaj belli bir esigi gecer gecmez acilir ve membran potansiyelinde ani degisime sebep olan hizli bir sodyum iyonu akisi baslar Aksiyon potansiyelinden kurtulmak kismen dingin voltaj durumunda kapali olan voltaj duyarli kanallara baglidir ama kanallar aksiyon potansiyeli yuzunden meydana gelen buyuk voltaj degisimi sonucu acilmis olur Ters potansiyel Denge potansiyeli olarak da bilinen ters potansiyel difuzyon ve elektrik kuvvetinin dengede oldugu ve hicbir net iyon akisinin olmadigi durumlarda zar icindeki voltajin degeridir Yani zar icindeki voltaj iyonun difuzyonunun kuvvetine tamamen zittir Oyle ki zardan iyon gecisi sifirdir ve degismezdir Ters potansiyel cok onemlidir cunku o iyonun gecebilecegi kanallara etki eden voltaji verir Diger bir deyisle pil gibi davrandiginda iyon yogunlugunun egiminin urettigi voltaji verir Bir iyonun ters potansiyeli genellikle Eiyonile gosterilir Herhangi bir iyonun sahip oldugu ters potansiyel Nernst esitligi kullanilarak hesaplanabilir Ornegin potasyum iyonlari icin ters potansiyel asagidaki esitlikle hesaplanabilir Eeq K RTzFln K o K i displaystyle E eq K frac RT zF ln frac K o K i burada Eeq K potasyumun volt olarak olculen ters potansiyeli R evrensel gaz sabiti 8 314 joule K 1 mol 1 degerine esittir T Kelvin K Santigrat derece 273 15 olarak olculen mutlak sicakliktir z sayisi soruda yer alan iyonun temel yuku F Faraday sabiti 96 485 coulomb mol 1 ya da J V 1 mol 1 degerine esittir K o potasyumun hucre disi konsantrasyonu mol m 3 veya mg l 1 K i potasyumun hucre ici konsantrasyonu Iki farkli iyon ayni yuke sahip olsalar bile mesela K ve Na icerideki ve disaridaki yogunluk farkindan dolayi hala cok farkli denge potansiyellerine sahip olabilirler Ornegin noronlardaki potasyum ve sodyumun denge potansiyellerini ele alalim Potasyum denge potansiyeli disarida 5 mM potasyum ve iceride 140 mM potasyum varken EK 84 mV olarak hesaplanir Diger taraftan sodyum denge potansiyeli ENa iceride 12 mM ve disarida 140 mM sodyum varken yaklasik olarak 40 mV degerini verir Esdeger devre Esdeger devre her biri seri pil iceren dort paralel yol ve bir kapasitor bulundurur Elektrofizyolojistler iyonik yogunluk farkinin etkilerini iyon kanallari ve membran kapasitesini esdeger devre uzerinden modeller Bu devre sayesinde bir zar parcasinin elektriksel ozelliklerini ortaya koyabilirler Esdeger devre her biri seri pil iceren dort paralel yol ve bir kapasitor bulundurur Kapasite lipit katmaninin ozelligine gore belirlenir ve sabit kabul edilir Her dort paralel yol sodyum potasyum klorur ve kalsiyum iyonlarindan gelir Voltaj ise her bir iyonun yogunluklarina gore belirlenir yukaridaki ters potansiyele bakin Her bir iyonik yolun iletkenligi ise iyon kanallarinin gecirgenlik durumuna gore belirlenir Indirgenmis devre spesifik iyonlar ve Goldman denklemi kullanilarak elde edilir Sabit iyon konsantrasyonu ve kanal iletkenliginin sabit degerleri icin esdeger devre daha da azaltilabilir Asagida anlatildigi gibi paralel pil ve kapasitor bulunduran bir devre icin Goldman denklemi kullanilir Elektrik acisindan bu bir tur RC devresidir direnc kapasitans devresi ve elektrik ozellikleri ise cok basittir Herhangi bir ilk durumdan baslayan akim bir zaman sabiti olan t RC ile ustel zaman fonksiyonuyla azalir burada C zar parcasinin kapasitansi ve R 1 gnet ise net direnc Gercekci durumlar icin zaman sabiti genellikle 1 100 milisaniye araliginda yatar Cogu durumda iyon kanallarinin iletkenlik degisimi cok daha hizli olur bu yuzden RC devresi iyi bir yaklasim degildir ama yine de zar parcasini modellemek icin kullanilan diferansiyel denklemi RC devrelerinin modifiye edilmis halidir Dingin potansiyelMembran potansiyeli uzun periyodlar boyunca kayda deger bir degisim gostermedigi zaman bu duruma dingin potansiyel ya da dinlenme potansiyeli denir Bu terim genellikle uyarilamayan hucreler icin kullanilsa da uyarimi olmayan uyarilabilir hucreler icin de kullanilabilir Uyarilabilen hucrelerde diger olasi durumlar kademeli membran potansiyeli ve buyuk aksiyon potansiyelidir Belli bir zamani takip eden membran potansiyeli ya hep ya hic prensibine gore hareket eder Uyarilabilen hucrelerden bazilari noronlar kas hucreleri ve salgi bezlerinde bulunan salgi hucreleridir Diger hucre tiplerinde de membran voltaji hucre ici durum ya da cevresel faktorler tarafindan uyarilip degisiklige ugrayabilir Ornegin hucre zarinin depolarizasyonu kontrollu hucre olumlerinde oldukca onemli bir asamadir Dingin potansiyele sebep olan etkilesimler Goldman denklemleri tarafindan modellenmistir Bu da sorudaki iyonlarin yuklerini ve ic dis yogunluk farkini temel alan ve yukarida gosterilen Nernst denklemine benzer bir formdur Ayrica sorudaki her bir iyonun goreceli gecirgenligini ayri ayri ele alir Em RTFln PK K out PNa Na out PCl Cl inPK K in PNa Na in PCl Cl out displaystyle E m frac RT F ln left frac P mathrm K mathrm K mathrm out P mathrm Na mathrm Na mathrm out P mathrm Cl mathrm Cl mathrm in P mathrm K mathrm K mathrm in P mathrm Na mathrm Na mathrm in P mathrm Cl mathrm Cl mathrm out right Bu soruda yer alan uc iyon potasyum K sodyum Na ve klorurdur Cl Kalsiyum bu sorudaki rolu goz ardi edilebilir oldugu icin atlanmistir ama daha onemli oldugu sorularda eklenebilir Klorur bir anyon oldugu icin katyonlardan daha farkli ele alinir Normalde payda hucre disi yogunluklari ve payda da hucre ici yogunluklari yazilirken klorurun tam tersi sekilde paya hucre ici paydaya ise hucre disi yogunluklari yazilir P harfi iyonlarin gecirgenligini temsil eder Ozunde Goldman formulu membran potansiyelini her bir hucrenin ters potansiyelinin agirlikli ortalamasi olarak ifade eder Gerci membran potansiyeli aksiyon potansiyeli boyunca 100 mV civarinda degisse de hucre icindeki ve disindaki yogunluklarda kayda deger bir degisim olmaz Hucre zari dingin potansiyeldeyken kendi yogunluklarina sadik kalirlar Cogu hayvan hucresinde dinginlik durumundaki potasyum gecirgenligi sodyum gecirgenliginden cok daha yuksek Bunun sonucunda dinlenme potansiyeli genellikle potasyum ters potansiyeline yakin olur Klorur gecirgenligi oldukca yuksek olabilir ama diger iyonlarin tersine klorur aktif olarak pompalanmaz Bu yuzden ters potansiyelin denge durumu diger iyonlar tarafindan belirlenen dingin potansiyele oldukca yakin olur Cogu hayvan hucrelerinde membran potansiyeli dinginlik degerleri genellikle Potasyum ters potansiyel degeri yaklasik olarak 80 mV ve 40 mV arasinda degisir Uyarilabilir hucrelerdeki dinginlik potasiyeli aksiyon potansiyeli uretmeye elverislidir genellikle 60 mV civarindadir Daha fazla depolarize olmus voltajlar spontane aksiyon potansiyeli uretimine sebep olabilir Boyle hucrelerde dinginlik potansiyel deger diferansiyelin derecesinden bagimsizdir Bazi durumlarda hucreler herhangi bir zar ici voltaj farkliligi gostermeyebilir Dinlenme potansiyelinin surdurulebilirligi aktif pompalamanin sizinti kanallarindan sizan iyonlarin yerini tamamlamasi gerektigi icin hucreye metabolik olarak pahaliya patlayabilir En cok efor gerektiren durum ise hucre fonksiyonunun depolarize olmus membran potansiyeli gerektirdigi durumdur Ornegin kurt sineginin Calliphora vicina gun isigindaki dinlenme potansiyeline adapte olmus isik alicilari 30 mV gibi yuksek bir degere sahip olabilir Bu yuksek membran potansiyeli degeri hucrenin seri bir sekilde gorsel girdilerle cevap vermesini saglar Bu dinginlik potansiyelinin surudurulmesi ici hucrenin butun ATPsinin 20 sini sadece bunun icin kullanmasi gerekir Ote yandan farklilasmamis hucrelerde yuksek dinginlik potansiyeli metabolik bir avantaj olabilir Bu belirgin paradoks dinginlik potansiyelinin kokeninin incelenmesiyle cozulebildi Az farklilasmis hucreler cok az sizinti kanali bulundurarak cok yuksek girdi direncleriyle karakterize olmuslardir Gayet acik olan sonuca gore potasyum gecirgenligi dinginlik ve ters potansiyel arasinda yer alan sodyum gecirgenligine cok benzer bir hal alir Azalan sizinti akimi sayesinde aktif pompalamaya olan ihtiyac azalir ve metabolik gereksinimler duser Dereceli potansiyelYukarida aciklandigi gibi bir hucre zari icinde herhangi bir noktada potansiyel hucre ici ve hucre disi alan arasindaki yogunluk farkiyla ve hucre zarinin gecirgenligiyle belirlenir Iyon konsantrasyonu normalde cok hizli bir sekilde degismez kalsiyum temel hucre ici yogunlugu cok az oldugundan dolayi istisnadir hizli degisebilir ama liganda duyarli iyon kanallarinin aktive edilmesiyle iyon gecirgenligi milisaniyenin cok kucuk bir kisminda degisebilir Degisim iyon kanallarinin sayisi ve turune bagli olarak kucuk de olabilir buyuk de Bu tur degisiklikler sabit genlik ve zamani olan aksiyon potansiyelinin tersine dereceli potansiyelolarak adlandirilir Yukarida verilen Goldman denkleminden de turetilebilecegi gibi belli bir iyon icin artmakta olan gecirgenligin etkisi o iyonun membran potansiyelini ters potansiyele donusturebilir Boylece Na kanallarinin acilmasi membran potansiyelini genellikle 100 mV civarinda olan Na ters potansiyeline dogru ceker Ayni sekilde K kanallarinin acilmasi membran potansiyelini 90 mV civarina ceker ve Cl kanallarinin acilmasi da yaklasik 70 mV civarina ceker bircok zarin dinginlik potansiyelidir Membran potansiyelinin calisma araligi 90 mV ile 100 mV araliginda oldugundan olan Na kanallarinin etkisi membran potansiyeli her zaman yukari cekmek K kanallarinin etkisi asagi cekmek cekmek ve Cl kanallarini etkisi dinlenme potansiyeline dogru cekmektir EPSP IPSP ve ikisinin toplamini gosteren bir grafik Kademeli membran potansiyelleri ozellikle sinapslarda uretilen noronlar icin onemlidir tek kademeli aksiyon potansiyeli tarafindan aktive edilen sinaps tarafindan uretilen membran potansiyelinin gecici degisimleri postsinaptik potansiyel olarak adlandirilir Norotransmitterler Na kanallarini acarak membran potansiyelinin daha pozitif hale gelmesini saglarken genellikle K kanallarini acarak daha negatif hale gelmesini saglar Postsinaptik potansiyel iyon akiminin ters potansiyeline bagli olarak uyarici ya da engelleyici inhibitor olabilir ve bir hucrenin aksiyon potansiyeli atesleme esigi 50 mV civarindadir Tipik sodyum akimlarinda oldugu gibi esigin ustunde olan bir ters potansiyel ve postsinaptik potansiyel uyarici olarak kabul edilir ama bu postsinaptik potansiyel potasyum ve klorur akimlarinda oldugu gibi esigin altinda bir ters potansiyelle kombinlenirse inhibitor olarak kabul edilir Bunun nedeni coklu postsinaptik potansiyelin ortalama disinda bir etkisi olmamasidir Yani dingin potansiyelin uzerinde ama esigin altinda olan ters potansiyelli akim esige ulasamaz Bu yuzden norotransmitterler uyarici postsinaptik potansiyel EPSP uretmesi icin Na kanallarini acarken engelleyici postsinaptik potansiyel IPSP uretmesi icin K veya Cl kanallarini acar Birden fazla tur kana ayni zaman diliminde acilirsa kendi postsinaptik potansiyelleri dogrusal olmayan sekilde toplanir birbirine eklenir Diger degerlerBiyofizigin bakis acisindan dinginlik potansiyeli yalnizca dinlenme durumundaki hucreyi domine eden membran potansiyelidir Yukarida verilen denklemler her zaman kullanilabilir ama asagidaki yaklasim daha kolay gorsellestirilmesini saglayabilir Verilen bir zamanda iyonun uzerindeki membran potansiyelinden nasil etkilenecegini belirleyen iki faktor vardir Iyonun itici kuvveti Iyonun gecirgenligi Eger itici kuvvet yuksek ise iyon hucre zarindan itilir Eger gecirgenligi yuksek ise iyonun zardan difuzyonla gecmesi daha kolay olacak Itici kuvvet iyonu hucre zari boyunca hareket ettiren net elektrik kuvvetidir Bu kuvvet iyonun icinde olmak istedigi potansiyel kendi denge potansiyeli ve gercek zar potansiyeli Em arasindaki farktan hesaplanabilir Yani iyonun itici kuvveti E m E iyon Ornegin daha once hesaplanan dinginlik potansiyeli 73 mV potasyum uzerindeki itici kuvvet 7 mV ise 73 mV 80 mV 7 mV Sodyum uzerindeki itici kuvvet 73 mV 60 mV 133 mV olurdu Gecirgenlik bir iyonun zardan ne kadar kolay gecebileceginin olcusudur Genellikle elektrik iletkenlik olarak siemens birimine karsilik gelen 1 C s 1 V 1 yani saniyede volt basina 1 coulomb seklinde olculur Yani dinlenme durumundaki bir membranda potasyum icin itici kuvvet dusukken gecirgenligi cok yuksektir Sodyum cok buyuk bir itici kuvvete sahiptir ama neredeyse hic dinginlik gecirgenligi yoktur Bu durumda potasyum sodyumdan yaklasik 20 kat daha fazla akim tasir ve Em uzerinde sodyuma gore 20 kat daha etkilidir Ancak aksiyon potansiyelinin pik seviyesi gibi bir baska durumu dusunursek burada Na gecirgenligi yuksek ve K gecirgenligi goreceli olarak dusuk olacak Boylece membran ENa yakinlarina dogru hareket eder ve EK dan uzaklasir Daha fazla iyon gecirgenligi tahmin etmesi daha zor membran potansiyeli anlamina gelir Bu ancak Goldman Hodgkin Katz denklemi cozulerek bulunabilir Anlik bir zamandaki yogunluk egimi ve iyonun gecirgenligi kullanilarak o andaki membran potansiyeli belirlenebilir GHK denklemi aslinda herhangi bir zamandaki membran potansiyelinin iyonlarin esdegerlik potansiyelinin agirlikli ortalamasi olacagini ortaya koyar Agirlik kismi iyonlarin goreceli gecirgenligidir EtkileriHucreler enerjilerini iyon tasimak ve zarlar arasi potansiyel uretmek icin kullandiklarinda bu potansiyeli diger iyonlari ve seker gibi metaboliterleri tasimak icin kullanir Mitokondrinin zarlar arasi potansiyeli biyolojinin genel enerji kaynagi olan ATP uretimini tetikler Hucreler dingin durumlarinda depoladiklari enerjiyi aksiyon potansiyeli uretmek ya da baska uyarimlari tetiklemek icin kullanabilir Zar icindeki bu degisiklikler diger hucrelerle olan iletisimi saglar aksiyon potansiyeliyle ya da sperm tarafindan dollenmis bir yumurtada oldugu gibi bazi hucre ici degisiklikleri baslatabilir Noron hucrelerinde aksiyon potansiyeli sodyum iyonlarinin sodyum kanalindan hucre icine akmasiyla baslar ve depolarizasyona sebep olur Bu akima pasif difuzyon denir Ayrica bakinizBiyokimya Biyofizik Goldman denklemi Membran Mikroelektrot Yuzey potansiyeliNotlar Note that the signs of ENa and EK are opposite Kaynakca Campbell Biology 6th edition Johnston and Wu p 9 a b Bullock Orkand and Grinnell pp 140 41 Bullock Orkand and Grinnell pp 153 54 Mummert H Gradmann D 1991 Action potentials in Acetabularia measurement and simulation of voltage gated fluxes Journal of Membrane Biology 124 3 ss 265 73 doi 10 1007 BF01994359 PMID 1664861 Schmidt Nielsen p 483 Lieb WR Stein WD 1986 Chapter 2 Simple Diffusion across the Membrane Barrier Transport and Diffusion across Cell Membranes San Diego Academic Press ss 69 112 ISBN 0 12 664661 9 a b Hodgkin AL 1955 Active transport of cations in giant axons from Sepia and Loligo J Physiol 128 1 ss 28 60 doi 10 1113 jphysiol 1955 sp005290 PMC 1365754 2 PMID 14368574 Caldwell PC Hodgkin AL Shaw TI 1960 The effects of injecting energy rich phosphate compounds on the active transport of ions in the giant axons of Loligo J Physiol 152 3 ss 561 90 PMC 1363339 2 PMID 13806926 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Steinbach HB Spiegelman S 1943 The sodium and potassium balance in squid nerve axoplasm J Cell Comp Physiol 22 2 ss 187 96 doi 10 1002 jcp 1030220209 a b Hodgkin AL 1951 The ionic basis of electrical activity in nerve and muscle Biol Rev 26 4 ss 339 409 doi 10 1111 j 1469 185X 1951 tb01204 x CRC Handbook of Chemistry and Physics 83rd edition ISBN 0 8493 0483 0 pp 12 14 to 12 16 Eisenman G 1961 On the elementary atomic origin of equilibrium ionic specificity A Kleinzeller A Kotyk eds Ed Symposium on Membrane Transport and Metabolism New York Academic Press ss 163 79 KB1 bakim Editorler parametresini kullanan link Junge pp 33 37 Cai SQ Li W Sesti F 2007 Multiple modes of a type potassium current regulation Curr Pharm Des 13 31 ss 3178 84 doi 10 2174 138161207782341286 PMID 18045167 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Goldin AL 2007 Neuronal Channels and Receptors Waxman SG Ed Molecular Neurology Burlington MA Elsevier Academic Press ss 43 58 ISBN 978 0 12 369509 3 Purves et al pp 28 32 Bullock Orkand and Grinnell pp 133 134 Schmidt Nielsen pp 478 480 596 597 Junge pp 33 35 Franco R Bortner CD Cidlowski JA Ocak 2006 Potential roles of electrogenic ion transport and plasma membrane depolarization in apoptosis J Membr Biol 209 1 ss 43 58 doi 10 1007 s00232 005 0837 5 PMID 16685600 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Purves et al pp 32 33 Bullock Orkand and Grinnell pp 138 140 Schmidt Nielsen pp 480 Junge pp 35 37 Spangler SG 1972 Expansion of the constant field equation to include both divalent and monovalent ions Ala J Med Sci 9 2 ss 218 23 PMID 5045041 Purves et al p 34 Bullock Orkand and Grinnell p 134 Schmidt Nielsen pp 478 480 Purves et al pp 33 36 Bullock Orkand and Grinnell p 131 a b Magnuson DS Morassutti DJ Staines WA McBurney MW Marshall KC 14 Ocak 1995 In vivo electrophysiological maturation of neurons derived from a multipotent precursor embryonal carcinoma cell line Brain Res Dev Brain Res 84 1 ss 130 41 doi 10 1016 0165 3806 94 00166 W PMID 7720212 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Juusola M Kouvalainen E Jarvilehto M Weckstrom M Sep 1994 Contrast gain signal to noise ratio and linearity in light adapted blowfly photoreceptors J Gen Physiol 104 3 ss 593 621 doi 10 1085 jgp 104 3 593 PMC 2229225 2 PMID 7807062 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Laughlin SB de Ruyter van Steveninck RR Anderson JC Mayis 1998 The metabolic cost of neural information Nat Neurosci 1 1 ss 36 41 doi 10 1038 236 PMID 10195106 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link Konuyla ilgili yayinlarAlberts ve ark Molekuler Biyoloji Hucre Garland Yayincilik 4 Bk amp Cdr baski Mart 2002 ISBN 0 8153 3218 1 Lisans duzeyinde Guyton Arthur C John E Hall Ders Kitabi tibbi Fizyoloji W B Saunders Company 10th edition 15 Agustos 2000 ISBN 0 7216 8677 X Lisans duzeyinde Hille B Iyonik Kanal Uyarilabilir Membranlar Sinauer Associates Sunderland MA USA 1 Baski 1984 ISBN 0 87893 322 0 Nicholls J G Martin A R ve Wallace B G Dan Noron Beyin Sinauer Associates Inc Sunderland MA USA 3rd Edition 1992 ISBN 0 87893 580 0 Ove Sten Knudsen Biyolojik Membranlar Teori Tasima Potansiyelleri ve Elektrik Darbeleri Cambridge University Press 26 Eylul 2002 ISBN 0 521 81018 3 Universite duzeyinde Bagimsiz Calisma ulusal Saglik Serisi Fizyoloji Lippincott Williams amp Wilkins Philadelphia PE ABD 4 Baski 2001 ISBN 0 683 30603 0Dis baglantilarNernst Denklemi Hesap Makinesi 4 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Goldman Hodgkin Katz Denklemi Hesap Makinesi 5 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Elektrokimyasal Itici Guc Hesap Makinesi 26 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kokeni Istirahat Membran Potansiyeli 13 Mayis 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Cevrimici etkilesimli ogretici Flash