Milletler Tablosu, Kutsal Kitap'ta Başlangıç 10'da geçer. Nuh'un oğullarının soyundan gelen 70 aile veya milleti listeler ve sonunda nereye yayıldıkları ve nereye yerleştikleri konusunda bazı ipuçları verir. Musa yüzyıllar sonra kavimler göçünün ayrıntılarını kaydediyordu. Kutsal Kitap hakkındaki bir yorum kitabı Başlangıç 10'daki Milletler Tablosu'ndan onun “eski kutsal metinlerde benzersiz” olduğunu belirtir. “Milletlere gösterilen bu ilgi, Kutsal Kitap'ın tarihe verdiği önemi tam olarak yansıtır. . . . Dünyada başka hiçbir kutsal yazı tarihle bu kadar ilgilenmez.”
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlrTDJReEwxUm9aVjlYYjNKc1pGOWhjMTlRWlc5d2JHVmtYMko1WDNSb1pWOUVaWE5qWlc1a1lXNTBjMTl2Wmw5T2IyRm9YMU5vWlhkcGJtZGZkR2hsWDBOdmRXNTBjbWxsYzE5UWIzTnpaWE56WldSZllubGZVMmhsYlNVeVExOUlZVzFmSlRJMlgwcGhjR2hsZEY5aGJtUmZkR2hsYVhKZmNHOXpkR1Z5YVhSNVgyRm1kR1Z5WDNSb1pWOWpiMjVtZFhOcGIyNWZiMlpmZEc5dVozVmxjeTR1YW5Cbkx6SXlNSEI0TFZSb1pWOVhiM0pzWkY5aGMxOVFaVzl3YkdWa1gySjVYM1JvWlY5RVpYTmpaVzVrWVc1MGMxOXZabDlPYjJGb1gxTm9aWGRwYm1kZmRHaGxYME52ZFc1MGNtbGxjMTlRYjNOelpYTnpaV1JmWW5sZlUyaGxiU1V5UTE5SVlXMWZKVEkyWDBwaGNHaGxkRjloYm1SZmRHaGxhWEpmY0c5emRHVnlhWFI1WDJGbWRHVnlYM1JvWlY5amIyNW1kWE5wYjI1ZmIyWmZkRzl1WjNWbGN5NHVhbkJuLmpwZw==.jpg)
Milletler Tablosu Nuh'un üç oğlunun (Sam, Ham ve Yafet) soyundan gelen yetmiş aileden, halktan veya ulustan bahseder ve bu üç grubun her biri "ailelerine göre, dillerine göre ve milletlerine göre" özetlenmiştir (Başlangıç 10:31). Dilbilimin genellikle dilleri "ailelere" böldüğü bir gerçektir. Günümüz dilbilimcilerin saydıkları en önemli "aileler" arasında: Hint-Avrupa grubu, Semito-Hamitik grup, Bantu grubu, Sudan grubu, Çin-Tibet grubu, Japonca, Korece, Ural grubu, Altay grubu, Dravid grubu ve Endonezya-Polinezya grubu yer alır. Ancak henüz sınıflandırılmamış birçok dil daha var.
Milletler Tablosu Nuh'un tufanından sonra tüm insanlar onun üç oğullarının soyundan çıktığını anlatır:
„Nuh’un oğulları Sam, Ham ve Yafet’in soyunu anlatan kayıt budur: Tufandan sonra onların oğulları oldu.“ (Başlangıç 10:1) |
Yafet'in soyu
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlrTDJSaUwwMXBiR3hsZEd4bGNsOVVZV0pzYjNOMVh5VXlPRWRsYm1WemFYTmZNVEFsTWpsZldXRm1aWFFsTWpkcGJsOXpiM2wxTG1wd1p5ODBNREJ3ZUMxTmFXeHNaWFJzWlhKZlZHRmliRzl6ZFY4bE1qaEhaVzVsYzJselh6RXdKVEk1WDFsaFptVjBKVEkzYVc1ZmMyOTVkUzVxY0djPS5qcGc=.jpg)
Yafet büyük ihtimalle Nuh'un en büyük oğlu olduğu için rapor onunla başlıyor:
„Yafet’in oğulları Gomer, Magog, Maday, Yavan, Tubal, Meşek ve Tiras’tı.“ (Başlangıç 10:2) |
Gomer
Gomer'in soyundan gelen insanlar, tarihte Karadeniz yakınlarındaki bölgeye yerleşen bir Aryan halkı olan eski Kimmerler ile ilişkilidir. M.Ö. 8. yüzyılda, Asur kralı Sargon'un saltanatı sırasında, görünüşe göre İskitler tarafından Kafkasya'da (Kara ve Hazar Denizi arasındaki dağlar) sürüldü. Kimmerler Küçük Asya'ya saldırdı, Urartu krallığına (Ararat) saldırdı ve Doğu Küçük Asya'yı işgal etti. Kapadokya'nın Ermenice adı olan Gamirkʽ, kuşkusuz onların işgalini çağrıştırıyor. Kimmerler Doğu'da güçlü Asur İmparatorluğu ile karşı karşıya geldikleri için Batı'ya ilerleyip Frigler ve Lidyalılara karşı savaşmışlardır. Sonunda Lidya kralı Alyattes (Kroisos'un selefi) tarafından Lidya'dan kovuldular.
„Gomer’in oğulları Aşkenaz, Rifat ve Togarma’ydı.“ (Başlangıç 10:3) |
1. Aşkenaz
Orta Çağ Yahudi yazılarında (ve hatta daha sonra) "Aşkenaz" terimi Cermenlere, daha doğrusu Germania'ya uygulandı. Bu nedenle, bugün bile Cermen ülkelerinden gelen Yahudilere, İspanya ve Portekiz'den gelen Sefaradların aksine Aşkenazim denir.
Yeremya 51:27, düşüşü sırasında (M.Ö. 539) Babil'e karşı Ararat ve Minni krallıklarıyla ittifak kuran bir Aşkenaz krallığından bahseder. Ararat'ın Ermenistan'da Van Gölü civarında ve Minni (Asur yazıtlarında "Mannai" olarak adlandırılır) Van Gölü'nün güneydoğusunda olduğu varsayıldığından, Aşkenaz krallığı muhtemelen bu bölgelerin yakınındaydı, muhtemelen o bölgenin kuzeyinde, Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki bölgede. Aşkenaz adı arkeologlar tarafından Asurlu Aşkuzai'ye eşdeğer olarak kabul edilir, çünkü bu ifade görünüşe göre Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki eski İskitlere uygulanıyordu. Çivi yazılı tabletler, bu kabilenin ve Mannai'nin (Minni) ittifak kurduklarını ve M.Ö. 7. yüzyılda Asur'a isyan ettiklerini bildirmektedir.
2. Rifat
Onun soyundan gelenlerle ilgili tek tarihsel referans M.S. 1. yüzyılda Josephus'tan gelmektedir. O, Paflagonia'nın sakinlerinin (kuzeybatı Küçük Asya'daki ve Karadeniz'in güneyinde olan bölge) eski zamanlarda Rifatlılar olarak adlandırıldığını yazıyor.
Bazı bilim adamları, adı aynı bölgede bulunan Rebas Nehri'nin adıyla ilişkilendirirken diğerleri bunun Boğaz bölgesinde daha batıda uzanan Rebantia yöresiyle ilgili olduğunu düşünüyor. Kutsal Kitap'ta Rifat hakkında çok az şey söylendiği ve eski tarih kitaplarında adı hakkında hiçbir şey söylenmediği için kesin olarak tanımlanamaz.
3. Togarma
Hezekiel'in Sur hakkındaki ağıtında Togarma'dan, Sur'un ticaret malzemeleri karşılığında değiştiği “atlar, küheylanlar ve katırlar”ın geldiği” bir yer olarak bahsedilir (Hezekiel 27, 2, 14). Birçok yorumcu Togarma'yı Ermenilerle ilişkilendirir. Ermeniler geleneksel olarak "Torgom'un oğlu Haik" soyundan geldiklerini iddia ederler. Eski Yunan yazarlarına göre Ermeniler atları ve katırlarıyla ünlüydü.
Magog
Yahudi tarihçi Josephus'un zamanından beri, "Magog Diyarı" ile kuzeydoğu Avrupa ve Orta Asya'nın İskit kabileleri arasında bir ilişki olduğu varsayılmıştır. Yunanlar ve Romalıların zamanında, klasik yazarlar İskitleri, iyi donanımlı, yetenekli okçulardan oluşan büyük bir atlı kuvveti olan yırtıcı, kavgacı kuzey barbarları olarak tanımladılar. İskit adı muhtemelen Yafet'in bir başka soyundan gelen “Aşkenaz”a kadar gider. Bununla birlikte, Encyclopædia Britannica şunu belirtir: “Klasik literatürde İskitya terimi genellikle Karadeniz'in kuzey ve kuzeydoğu bölgelerini, İskit terimi ise oradan gelen herhangi bir barbarı ifade eder.” Diğer referans kitaplarına göre, bugün "Tatar" terimi gibi "İskit" terimi de oldukça geniş, yani Kafkasya'nın kuzeyinde (Karadeniz ve Hazar Denizi arasındaki bölge) göçebe kabilelerinin ortak adı olarak kullanılmaktadır. Bir referans kitabında şöyle okunabilir: "Elbette, 'İskitler' adı eskiler arasında esnek bir toplu isimdi ve bu İbranice Magog için de geçerli."
Maday
Medlerin atası olarak kabul edilir. Bu anlayışa göre, İbranice Maday kelimesi Kutsal Kitap'ta “Medler” veya “Medya” olarak tercüme edilir (2. Krallar 17:6; 18:11; Ester 1:3; İşaya 13:17; 21:2). Medler, Asur-Babil (Akad) dilinde Madaia ve Eski Farsçada Mada olarak adlandırıldı. Geçmişte İran'ın dağlık bölgelerine yerleştiler ve esas olarak Elburs Dağları (Hazar Denizi'nin güneyinde) ile Asur'un doğusunda bulunan Sagros Dağları arasına yerleştiler. İran'ın şimdiki adı, Yafet'in soyundan gelenlere uygulanan "Aryan" kelimesine kadar uzanıyor.
Yavan
Tufan'dan sonra Yavan'ın soyu "milletlerin adalarını" dolduranlar arasındaydı. Bu ifade yalnızca sularla çevrili karalara değil, aynı zamanda kıyı bölgelerine uygulandı (Başlangıç 10:2, 4, 5; 1. Tarihler 1:5, 7). Tarih araştırmacılarının çalışmaları, Yavan ve dört oğlunun soyundan gelenlerin, Kıbrıs'tan (Kittim) Batı Akdeniz'e kadar Akdeniz'in adaları ve kıyı bölgelerinde yerleştirdiğini göstermiştir.
Yavan (İbranice: Jawán), bazıları tarafından "Yunanların orijinal kabilesi" olarak tanımlanan antik çağın İyonyalılarının atasıyla özdeşleştirilir. Şair Homer (muhtemelen M.Ö. 8. yüzyılında) ilk Yunanlar için Iáones adını kullanmıştır ve II. Sargon (M.Ö. 8. yüzyıl) ile başlayarak, Jawanu adı Asur Yazıtlarında geçmektedir. Zamanla, İyonya adı Attika (Atina çevresindeki manzara), Küçük Asya'nın batı kıyısı (daha sonraki Lidya ve Karya eyaletlerinin kıyıları hakkında) ve Ege Denizi'nin deniz adalarıyla sınırlıydı. Güney Yunanistan ile güney İtalya arasındaki deniz adına "iyonik" adı korunmuştur; bu, Yavan adının bu formunun bir zamanlar hem anakara Yunanistan'a hem de daha sonra "İyonya" olarak adlandırılan daha küçük bölgeye atıfta bulunduğu görüşünü destekleyen çok eski olduğu kabul edilmektedir.
Başlangıç'taki rapordan sonra, Yavan'ın torunlarından ilk bahseden (M.Ö. 9. yüzyılın ikinci yarısı civarında) peygamber Yoel'dir. O, Yahuda ve Yeruşalim'in oğullarını "Yunanların oğullarına" (kelimenin tam anlamıyla: "İyonyalılar") satan köle tüccarları oldukları için Surluları, Saydalıları ve Filistinlileri mahkûm eder (Yoel 3:4-6). M.Ö. 8. yüzyılda İşaya, Tanrı'nın gazabı esnasında sağ kalabilecek bazı Yahudilerin Yavan dahil birçok ülkeye seyahat edeceklerini ve orada Yehova'nın görkemini ilan edeceklerini önceden bildirdi (İşaya 66:19, 20).
Daniel'in kitabında “Yavan” genellikle “Yunanistan” olarak çevrilir, çünkü bu anlam Daniel'in yazılarının tarihsel gerçekleşmesinden açıkça anlaşılmaktadır. Benzer şekilde, Zekeriya'nın (M.Ö. 520-518) peygamberliği, "Sion oğulları"nın Yavan'a (Yunanistan) karşı muzaffer kampanyasını önceden bildirir (Zekeriya 9:13).
„Yavan’ın oğulları Elişah, Tarşiş, Kittim ve Dodanim’di. Ada halkları bunlardan çıktı; hepsi kendi diline, ailesine ve milletine göre yurtlarına yayıldı.“ (Başlangıç 10:4, 5) |
1. Elişah
Kutsal Kitap'ta Elişah'dan ayrıca Sur'a karşı ölüm ağıtında bahsedilir. Orada Elişah adı Sur ile ticaret yapan bir ülkenin veya bölgenin adı olarak görünür. Sur sembolik olarak birçok ulus tarafından donatılan bir gemi olarak temsil edilir ve "Elişah adaları" geminin güvertesini kaplamak için "mavi iplik ve mor boyalı yün" sağlar (belki de güneşe ve yağmura karşı koruyan bir tür örtü) (Hez. 27:1-7).
1. yüzyılın Yahudi tarihçisi Josephus, Elysas (Elişah) adını Yunan halklarının atalarının bir kolu olan Elysaslılar (Ayolyalıler) ile ilişkilendirdi. Hezekiel'in zamanında, Ayolya adı sadece Küçük Asya'nın batı kıyısının bir kısmına atıfta bulunuyordu. Elişah adıyla bir benzerlik, Peloponez'in (Yunanistan'ın güneyinde bulunan yarımadası) kuzeybatı kıyısında bir bölge olan Elis adında görülebilir. Yunanların ayrıca güney İtalya'da ve Sicilya adasında koloniler kurdukları bilinmektedir ve Aramice bir Targum'da Elişah, Hezekiel 27:7'nin bir yorumunda "İtalya eyaleti" ile kıyaslanmaktadır. Hezekiel'deki tanım bu alanların her biri için geçerlidir; çünkü bütün bu bölgeler çok değerli mor boyanın yapıldığı yerler idiler. Fakat Elişah ile ilişkileri hakkında kesin bir şey iddia edilemez, ancak kanıtların Kuzey Afrika veya Kıbrıs'ın yerine Yunanistan'a göstermesini söylenebilir. Elişah'ın soyunun aynı bölgede kalmadığı düşünülebilir, fakat yüzyıllarda yerleşim alanlarını değiştirdikleri veya genişlettikleri ve Elişah adının farklı zamanlarda farklı bölgelere atıfta bulunduğu da söylenebilir.
2. Tarşiş
Tufandan sonraki yüzyıllarda Tarşiş soyundan gelenlerin hangi yönlere göç ettiğine dair işaretler var. Tanrı'nın Asur’da Ninive’ye gitmesi için görevlendirdiği peygamber Yunus (yaklaşık M.Ö. 844), Akdeniz liman kenti Yafa’ya (Tel Aviv-Yafa) giderek görevinden kaçmaya çalıştı ve orada "ücretini ödeyip gemiye bindi, ... Tarşiş’e doğru yola çıktı." (Yunus 1:1-3; 4:2). Tarşiş, Ninive'nin ters yönünde, Akdeniz'in içinde veya Akdeniz'in kıyısında olmalıydı ve deniz yoluyla ulaşımın karadan daha kolay olduğu açıktı. Hezekiel 27:25, 26'da “Tarşiş gemileri” “açık denizin bağrı” ile ilişkilendirilir (Mezmur 48:7; Yunus 2:3).
Asur hükümdarı Asarhaddon (M.Ö. 7. yüzyıl) bir yazıtta Sur ve Mısır'a karşı kazandığı zaferlerle övünür ve Kıbrıs'tan Tarsisi'ye kadar olan tüm ada krallarının kendisine haraç ödediğini iddia eder. Kıbrıs, Akdeniz'in doğu kesiminde yer aldığından, bu bilgi aynı zamanda Akdeniz'in batı kesiminde bir konuma işaret etmektedir. Bazı bilim adamları, Tarşiş'i batı Akdeniz'deki bir ada olan Sardunya ile özdeşleştirir.
Eski Yunan ve Romalı yazarların İspanya'da Tartessus adlı bir yer veya alandan bahsettiği için, çoğu bilim adamı Tarşiş'i İspanya ile ilişkilendirir. Yunan coğrafyacı Strabon'a (M.Ö. 1. yüzyıl) göre Endülüs'teki Guadalkvivir bölgesinde Tartessus adında bir şehir vardı, ancak Tartessis adı genel olarak İber Yarımadası'nın güneyi için uygulandı.
Birçok referans kitaplarında İspanyol kıyı topraklarının Fenikeliler tarafından kolonizasyonuna vurgulanmaktadır ve Tartessus'tan Fenike kolonisi olarak söz edilir; ancak, böyle bir teori için sağlam bir temel yok gibi görünüyor. Encyclopædia Britannica şöyle der: “Ne Fenikeliler ne de Kartacalılar ülkeye uzun süre devam eden özel bir karakter verdiler, oysa Yunanların üzerinde kalıcı bir etkisi oldu. Sur ve Sayda'dan gelen ticaret gemileri muhtemelen en geç M.Ö. 9. yüzyılda Cebelitarık'ın ötesine ve Cádiz'e geldi.
Bununla birlikte, Yunan, İber ve Roma şehirleri keşfedilip kazılmış olmasına rağmen, modern arkeoloji tek bir Fenike yerleşimini ortaya çıkarmadı ve az çok değerli mücevher ve trampa nesnelerinden geriye kalanlardan daha önemli Fenike buluntuları kaydetmedi. Sonuç açıktır, yani Fenikeliler, Cádiz hariç, herhangi bir şehir inşa etmediler, sadece ticaret ve iskele yerlerine sahipti.”
Tarih ayrıca Fenikeliler ve Yunanlar Tarşiş'la ticaret yapmaya başladıklarında İspanya'nın zaten yerleşik olduğunu ve yerli halkın tüccarların gıpta ettiği gümüş, demir, kalay ve kurşunu çıkardığını gösteriyor. Buna göre, Yavan'ın (İyonyalılar) soyundan gelenlerin sonunda oğlu Tarşiş aracılığıyla İber Yarımadası'na yayıldığına ve orada baskın hale geldiğine inanmak için iyi nedenler var. En azından bu görüş, Tarşiş'in pozisyonuna ve diğer Kutsal Kitap referanslarıyla tatmin edici bir şekilde uyuşuyor.
Fenikelilerin Tarşiş'te ticaret yaptıkları, İsrail ulusunun da deniz ticaretine katılmaya başladığı Kral Süleyman'ın zamanından (M.Ö. 10. yüzyıl) açıkça anlaşılmaktadır. Süleyman'ın Kızıldeniz'de bir gemi filosu vardı, bunlardan bazıları Fenike Kralı Sur'lu Hiram tarafından sağlanan deneyimli denizciler tarafından yönetiliyordu; özellikle altın hazinelerine sahip olan Ofir ile ticaret yapmak için kullanıldı (1. Krallar 9:26-28). Rapor, Süleyman'ın "Hiram'ın filosuyla birlikte" denizde "bir Tarşiş filosu" olduğunu ve bu gemilerin her üç yılda bir altın, gümüş, fildişi, maymun ve tavus kuşu ithal etmek için yola çıktığını söylemeye devam ediyor (1. Krallar 10:22). Genel bir görüşe göre, "Tarşiş gemileri" terimi zamanla belirli bir gemi tipine atıfta bulunmuştur - bir referans kitabına göre "denizde uzaklara gidebilen büyük gemilere"
Benzer şekilde, Doğu Hindistan gemileri terimi başlangıçta Hindistan'a giden büyük İngiliz ticaret gemilerine uygulandı, ancak zamanla vatan ve varış yeri ne olursa olsun genel olarak bu tür gemilere uygulandı. 1. Krallar 22:48'in gösterdiği gibi, Kral Yehoşafat da (M.Ö. 936-911) “Altın için Ofir'e gitmek için tarşiş gemileri” yaptı.
Tarihler kitaplarında, Süleyman'ın her üç yılda bir sefere gönderilen gemilerinin "Tarşiş'e gittiği" (2. Tarihler 9:21) ve Yehoşafat'ın gemilerinin de "Tarşiş'e” gidecektiler fakat başarısız oldular (2. Tarihler 20:36, 37). Bu, Ofir'in İsrailli "Tarşiş gemilerinin" tek varış noktası olmadığını, aynı zamanda Akdeniz'de de yelkenle gittiklerini gösteriyor.
3. Kittim
Josephus Kittim'den "Chetimus" olarak bahseder ve bu ismi hem Kıbrıs hem de Chethim ile ilişkilendirir. O şunu yazdı: “Bütün adalar ve kıyı kasabalarının çoğuna İbraniler tarafından Chethim deniyordu”. Eski Fenikeliler Kıbrıs halkına Kitti derlerdi. Günümüzde önemli eserler genellikle Kittim ile Kıbrıs arasındaki bağlantıyı kabul etmektedir.
Kıbrıs'ın güneydoğu kıyısındaki Kition (Citium) şehri bir Fenike kolonisi olarak bilinir ve bu nedenle bazı bilginler Kittim'in Yafet'in torunları arasında yer almasının uygunsuz olduğunu düşünürler (Başlangıç 10:2, 4; 1. Tarihler 1:5, 7). Ancak Fenikelilerin Kıbrıs'a nispeten geç geldiklerine dair açık işaretler vardır; Kition'daki kolonileri M.Ö. 9. yüzyıla tarihlenir. Kition'ın "Kıbrıs'taki en önemli Fenike şehri" olduğu tespit edildikten sonra, The New Encyclopædia Britannica şöyle der: "Citium'daki en eski kalıntılar Miken döneminden olan bir Ege kolonisine (yaklaşık M.Ö. 1400-1100) aittir.”
Yukarıda alıntılanan Josephus'un sözlerinden anlaşıldığı gibi Kittim, Kıbrıs adasının yanı sıra başka bölgeleri de içeriyordu. Ona göre, İbraniler Kittim adını diğer Akdeniz adalarına ve kıyı bölgelerine de uyguladılar; Kıbrıs (Filistin'den bakıldığında) Kittim ülkelerinin sadece en yakınıydı. Bu fikir, "Kittim Adaları" ve "Kittim'in kıyı toprakları"ndan bahseden Hezekiel 27:6 ve Yeremya 2:10'da açıkça doğrulanmıştır. Bazı yorumcular, Kittim kelimesinin Sayılar 24:24'te de daha geniş anlamda kullanıldığına inanırlar. Orada Musa'nın çağdaşı olan peygamber Balam'ın bir tahmininde, "Kittim kıyılarındaki gemilerin" Asur ve Eber'i ezeceği, ancak saldırganın kendisinin sonunda yok olacağı söyleniyor. Bu görüşe göre saldırı, Büyük İskender'in yola çıkıp Med-Pers İmparatorluğu ile birlikte “Asur” (Asur-Babil) topraklarını fethettiği Makedonya'nın kıyı bölgesinden kaynaklanmış olabilir. Diğer yorumcular, saldırganların İtalya'nın Akdeniz kıyılarından Romalılar olduğunu varsayıyor. Sayılar 24:24'te “Kittim” yerine Vulgata “İtalya” terimini ve Targum Onkelos “Roma” terimini kullanırken, apokrif 1. Makkabiler kitabında (1:1, Pa) Kittim, Makedonya ülkesi anlamına gelir.
İşaya'nın Sur aleyhindeki mesajına göre, Tarşiş'ten gelen ve doğuya giden gemiler, Kittim'de (muhtemelen Kıbrıs) Sur şehrinin düşüş haberini alacaklardı. Ayrıca Tanrı, ‘Sayda'nın bakire kızını’ Kittim’e gitmeye teşvik etti, ancak “orada sığınacak bir yer bulamayacaktı” (İşaya 23:1, 11, 12). Bununla tutarlı olarak tarih, İşaya'nın peygamberlik ettiği dönemde (yaklaşık M.Ö. 778-732) Kıbrıs'ta Fenike kolonileri olduğunu gösteriyor. Sanherib'in bir yazıtı, Sayda kralı Luli'nin Asur saldırısı nedeniyle Jadnana (Kıbrıs) adasına kaçtığını bildiriyor. Ve görünüşe göre Sur'dan pek çok kişi de kentin Nebukadnezar tarafından 13 yıllık kuşatması sırasında Kıbrıs'a sığınak buldular; bu şekilde İşaya'nın sözü yerine geldi.
4. Dodanim
Başlangıç 10:4'te bu isim, Yavan'ın dördüncü oğlunun adı olarak verilir. Septuagint ve Samiriyeli Pentatök'te isim "Rodanim"dir. "Rodanim", 1. Tarihler 1:7'deki İbranice Masoretik metinde de bulunur, oysa Peşitta ve Vulgata gibi diğer birçok İbranice el yazması bu yerde "Dodanim" der.
İbranice “r” (ר) ve “d” (ד) harfleri birbirine çok benzer ve bu nedenle bir kopyacı tarafından karıştırılmış olabilir. (Bu nedenle, Masoretik metinde, Başlangıç 10:3'teki “Rifat”, 1. Tarihler 1:6'da “Diphat” olarak görünür.) Çoğu çeviri her iki ismi de verir. Birçok sözlükbilimci, “Rodanim”in tercih edilen okuma şekli olduğunu söylüyor. Uzmanlar Yavan'ın bu oğlunun soyu Rodos adasına ve Ege Denizi'ndeki komşu adalarına yerleştiğini düşünüyorlar.
Tubal
Sık sık Meşek ile anılan bir halk veya ülkenin adı. Tubal, Yavan ve Meşe Sur ile ticaret yaptılar; Köleler ve bakır aletler mallardı (Hez 27:13). Tubal böylece İsrail'in kuzeyindeydi (Hez 39:1, 2), ama o kadar da uzakta değildi ki, Fenike'de Sur ile ticaret yapamayacaktı.
Çoğu bilim adamı, Tubal adının Asur yazıtlarında bulunan Tabal adıyla aynı kişilere atıfta bulunduğuna inanmaktadır. Bu yazıtlarda Tabal Musku (görünüşe göre Meşek) ile birlikte anılmaktadır.
Birkaç yüzyıl sonra, Herodot de onları bir arada listeler ve onları Tibaren ve Moşerler olarak adlandırır. Buna dayanarak, Tubal ülkesinin (en azından Asur zamanında) Doğu Anadolu'da Kilikya'nın kuzey-doğusunda yer aldığı varsayılmaktadır. Bu bölgede bakır madenlerinin varlığı Kutsal Kitap kayıtları ile tutarlıdır.
Meşek
Peygamber Hezekiel, Meşek'ten tekrar tekrar Tubal ile birlikte bahseder ve onların Filistin'in kuzeyinde bulunduklarını gösterir. Sur'a köle ve bakır sattıkları ve sıklıkla savaş yürüttükleri söylenir Hez 27:13; 32:26). Mezmur 120:5'te Tubal'dan bağımsız olarak, görünüşe göre düşmanca, barbar bir halkın sembolü olarak bahsedilir.
Tufan'dan yaklaşık bin yıl sonra, Asur yazıtları ilk olarak Asur'un batısında Küçük Asya'da yaşayan Muşku adında bir halktan bahseder. Asur kralları Tiglatpileser I, Tukulti-Ninurta II, Assurnasirpal II ve Sargon, kendileriyle savaştıklarını söylerler. Muşku'nun sıklıkla Tabalu (görünüşe göre Tubal) ile birlikte anılması, Muşku adının Meşek'ten türetildiğini düşündürür. Daha sonra Herodot aynı şekilde Moşerler ve Tibarenler'e atıfta bulunur.
Çok sayıda bilim adamı, Muşku'nun MÖ 2. binyılın sonlarına doğru yaşayan Frigyalılarla ilgili olduğunu öne sürüyor. Görünüşe göre Batı ve Orta Küçük Asya'nın çoğunu yönetiyordu. Asur kralı Sargon'un bahsettiği Muski Kralı Mita, bazı bilginler tarafından Yunan geleneğine göre aynı zamanda hüküm süren Frigya Kralı Midas ile eş tutulur.
Tiras
Genel olarak, bugünün bilginleri Tiras'ı klasik Yunan yazarlarının Tyrrhēnói olarak da bilinen Tyrsēnói'si ile aynı kabul ederler. Tyrsēnói bir deniz kavmiydi ve Ege Denizi'nin adalarında ve kıyılarında yaşıyordu.
Ham'ın soyu
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTltTDJZekwwMXBiR3hsZEd4bGNsOVVZV0pzYjNOMVh5VXlPRWRsYm1WemFYTmZNVEFsTWpsZlNHRnRKVEkzSlVNMEpVSXhibDl6YjNsMUxtcHdaeTgwTURCd2VDMU5hV3hzWlhSc1pYSmZWR0ZpYkc5emRWOGxNamhIWlc1bGMybHpYekV3SlRJNVgwaGhiU1V5TnlWRE5DVkNNVzVmYzI5NWRTNXFjR2M9LmpwZw==.jpg)
Milletler Tablosu Nuh'un oğlu Ham'ın soyuyla devam eder:
„Ham’ın oğulları Kuş, Mitsraim, Put ve Kenan’dı.“ (Başlangıç 10:6) |
Kuş
Başlangıç Kitabı, Kuş hakkında ayrıntılı bilgi vermese de, adı İbranice Kutsal Yazıların çeşitli yerlerinde onun soyundan gelenleri ve yaşadıkları toprakları veya bölgeleri belirtmek için geçmektedir. Kuş adı, oğlu Nimrod aracılığıyla Babil ve kurduğu krallık ile ilişkilidir (Başlangıç 10:8-12). Bazıları, Kuş'un adını, Babil yakınlarındaki Aşağı Mezopotamya'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan antik Kiş kentiyle ilişkilendiriyor. Güya, M.Ö. 3. binyılın Babil hükümdarları zamanla bu şehirde "Dünyanın Kralı" unvanını aldı. Çoğunlukla efsanelerden oluşan eski bir rapor olan "Sümer Kral Listesi" şu sözleri içerir: "Tufan sona erdikten sonra, krallık (tekrar) gökten indi ve krallık (ilk olarak) Kiş'teydi".
Profesör Albright, bu antik kentle ilgili olarak şunları söyledi: “Mümkün olduğu için Kiş, Chus Genesis 10:8'in arketipi değilse, Kutsal Kitap'ta belirtilmiyor. Nimrod muhtemelen Kisch'in ilk hükümdarı olarak kabul edildi.” Bu nedenle, Babil daha sonra tam bir Sami egemenliğine girmiş olsa da, Kutsal Kitap'ın o bölgedeki erken Kuşi hükümdarlık kaydıyla uygun düşen bazı tarihsel kanıtlar var gibi görünüyor.
Başlangıç 2:13'te geçen Gihon'un ('Aden'den çıkan nehrin' bölündüğü dört ana nehirden biri) sularıyla çevirildiği "Kuş ülkesinin" konumu belirsizdir (Başlangıç 2:10). Bu metinde Septuagint'in tercümanları İbranice "Kuş" kelimesini Yunanca Etiyopya adıyla verdiler. Erken bir zamanda, Kuş adı eski Etiyopya ile aşağı yukarı eşanlamlı hale geldi, ancak bunun Tekvin 2:13 için de geçerli olduğu söylenemez. Septuagint'i takip eden Josephus, Gihon'u Nil ile ilişkilendirdi. Ancak Gihon'un Fırat ve Dicle ile ortak bir kaynağı olduğu için, küresel tufanın bölgenin topoğrafyasında aşırı değişiklikler getirdiğine inanılmadığı sürece böyle bir tanımlama geçerli görünmüyor.
Bu nedenle, bazı bilginler Başlangıç 2:13'teki "Kuş" terimini, Orta Asya'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, kökeni bilinmeyen bir halk olan Asur yazıtlarındaki Kassu veya Kassitlerle ilişkilendirir. P. English'in bir makalesinde, eski zamanlarda Karadeniz'in güneydoğu köşesinde ve daha sonra Kuzey Kafkasya'da zenciler yaşadığına dair kanıtlar sunuluyor.
Yazar, bu tür kabilelerin yaşadığı bölgeler olan Abhazya ve Khazarya ile Kutsal Kitap'taki Kuş arasında bir bağlantı olduğunu var sayıyor. Tabii ki, Tekvin 2:13'teki Kuş terimi, aslında Kuş soyunun çoğunluğu ile güneye göç etmeyen, ancak yukarıda açıklanan Küçük Asya bölgesine yerleşen Kuş halkının bir parçası anlamına gelebilir.
Yine de diğerleri, Gihon ile çevrili "Kuş diyarı"nın Arap Yarımadası'nda bulunduğu varsayımındadır, çünkü Habakkuk 3:7'de "Kuşan" adı "Midyan diyarı"na paralel olarak kullanılır ve Midyan'ın genellikle Akabe Körfezinin yakınlığında bulunduğu kabul edilir. Belki de böyle bir Arapça "Kuş"a atıfta bulunarak, Musa'nın Midyanlı karısı Zippora'ya “Kuşi bir kadın” denir (Çıkış 18:1-5; Sayılar 12:1).
Dillerin karışması nedeniyle insanlar Babil'den dağıldıklarında, Kuş'un soyundan gelenlerin çoğu görünüşe göre Güney'e taşındı. Önce Arap Yarımadası'na göç edip ardından Bab'ül Mendeb Boğazı'nı geçerek Afrika'ya geldikleri, yoksa ilk olarak Afrika'ya yerleşip ardından Arabistan'a taşındıkları belirsizdir. Ancak “Kuş”un esas olarak Afrika ile ilişkili olduğunu düşünülürse, ikinci göç muhtemelen daha olasıdır. Kuş'un oğlu olan Saba adı Doğu Afrika ile ilişkilendirilirken, Havila, Sabta, Raama ve Sabteka ile Arap Yarımadası'ndaki bölgeler arasında bir bağlantı kurulur (aşağıya bakınız). Bu oğulların adları, onlardan ortaya çıkan kabilelerde korunmuş gibi görünse de, Nimrod adının açıkça böyle olmadığı dikkat çekicidir. Onun adı belki çocuksuz kaldığı için antik tarihte yalnızca kişisel bir ad olarak ortaya çıkar.
Kuş'un birçok kabileleri Arabistan'da bulunmasına rağmen, Kutsal Kitap'ta kullanıldığı şekliyle Kuş adı çoğu durumda açıkça Afrika'daki bir bölgeyi ifade eder. Referansın açık olduğu durumlarda, çevirmenler basitçe “Kuş”u “Etiyopia” ya da “Habeşistan” ile çevirirler. Kuş, sık sık Mısır (İşaya 20:3-5; 43:3; Yeremya 46:7-9) ve de Libya ile (2. Tarihler 12:2, 3; Daniel 11:43; Nahum 3:9) bağlantılı olarak anılır. İşaya 11:11, Nil Deltası'nda bulunan bölgelerin eski coğrafi adlarını sıralar: "Mısır" (veya "Mitsraim", burada Aşağı Mısır), "Pathros" (Yukarı Mısır) ve "Kuş" (Nubya-Habeşistan). Hezekiel 29:10, "Migdol’dan Assuan’a ve Habeş sınırına (Kuş) kadar" Mısır'ın yıkımından söz ediyor. Böylece eski Habeşistan olan Kuş, görünüşe göre Syene'nin (bugünkü Asvan) güneyinde bulunuyordu ve daha sonra arkeolojik araştırmalara göre güney yönüne muhtemelen bugünün Hartum'a kadar uzanıyordu. Böylece Kuş, şimdi Etiyopya'nın sadece bir kısmını değil, aynı zamanda Etiyopya'nın kuzeybatısında bulunan geniş bir alanını da kapsıyordu. “Habeş (Kuş) ırmakları” muhtemelen Hartum'da birleşen Mavi ve Beyaz Nil ve ayrıca 5. kataraktta Nil'e akan Atbara'dır (Tsefanya 3:10).
"Habeşlerin (Kuşím) yakınında yaşayan Araplar" (2. Tarihler 21:16), Arap Yarımadası'nın güneybatı kıyısında, Kızıldeniz'de Afrika'nın karşısında yaşayan Arap kabileleri olabilir.
„Kuş’un oğulları Saba, Havila, Sabta, Raama, Sabteka’ydı. Raama’nın oğulları Seba ve Dedan’dı.“ (Başlangıç 10:7) |
1. Saba
Saba doğu Afrika'da bir halk idi. İşaya 43:3'te Mısır ve Habeş (Kuş) ile birlikte Seba'dan bahsedilir. İşaya 45:14'teki benzer bir listede, "Saba" yerine "Sabalılar" kelimesi kullanılır; buradan, Saba sakinlerinin Sabalılar olarak adlandırıldığı sonucuna varılabilir. Bahsedilen ayetler, Saba'nın Etiyopya'ya bağlı olduğunu veya Etiyopya'ya ait olduğunu gösteriyor.
Bu fikir Josephus tarafından desteklenir. O, "Saba"nın Nil'in kenarında bulunan Meroë şehri ve ayrıca Nil, Astapus (Mavi Nil) ve Astabora (Atbara) nehirleri arasındaki geniş alan (Meroë adası) olduğunu söyledi. İşaya 45:14'te Sabalılar "uzun boylu adamlar" olarak tanımlanır ve bu, Etiyopyalılar hakkında "tüm erkeklerin en uzunu ve en güzeli" olduklarını söyleyen Herodot tarafından da doğrulanır. Meroë uzun bir süre ticaret merkeziydi.
2. Havila
Çok bilim adamı, bu metindeki Havila isminin aynı zamanda bir bölgeyi ifade ettiği ve bu ismin Kuş'un bu oğlunun torunları tarafından yerleşmiş olan bölgeye uygulanmış olabileceği görüşündedir. Kuş'un soyundan gelenlerin çoğu, Afrika ve Arabistan'a göç etmiş gibi göründüğünden, genellikle Havila'nın soyundan gelenlerin eski Sabalıların yazıtlarında bahsedilen Haulan bölgesi ile bağlantılı olduğu varsayılır. Bu bölge Arabistan'ın güneybatı kıyısında ve bugünkü Yemen'in kuzeyindeydi.
Buna ek olarak, bazıları, bu kabilenin bir kısmının zamanla Kızıldeniz'i geçip şimdi Cibuti ve Afrika'da Somali olarak bilinen yerlere taşındığını ileri sürüyor; muhtemelen eski isim Aualis adında korunmuştur. Göçün, Afrika'dan Arabistan'a olan ters yönü de mümkündür. Arabistan'ı Afrika'daki Cibuti'den ayıran Kızıldeniz'in Bab el-Mandeb boğazı sadece 30 km genişliğindedir.
Başlangıç 25:18'e göre, "İsmailoğullarının çadır kurdukları bölge, Mısır önlerinde bulunan Şur yakınlarındaki Havila’dan Asur’a dek uzanırdı.". Buna göre, Havila (ya da en azından bir kısmı) Sina yarımadasına ya da yakınına - muhtemelen Şur çölünün bulunduğu yere - uzanmış olmalıdır. Yukarıda bahsedilen metin, göçebe İsmaillilerin Sina Yarımadası'ndan Kuzey Arabistan üzerinden Mezopotamya'ya taşındığını gösteriyor gibi görünüyor. Ayrıca 1. Samuel 15:7'ye göre Kral Saul Amalekliler'i "Havila’dan Mısır önlerindeki Şur’a kadar" vurdu. Bu rapordaki "Havila'dan" ifadesi, Arap Yarımadası'nın bir bölümünü (muhtemelen kuzeybatı köşe) bir uç olarak ve Sina Yarımadası'ndaki Şur çölüyle Amalekoğulları'nın yerleşim bölgesinin diğer ucu değinmektedir. The Interpreter’s Dictionary of the Bible Havila diyarını “kuzey Arap Nedjd'in çöl iç kısmından Mısır'daki Süveyş'in kuzeyinde olan alanına kadar” uzanan bölge olarak tanıtır.
3. Sabta
Sabta'nın soyu görünüşe göre güney Arabistan'a, belki de daha sonra benzer bir adı taşıyan yerlerden birine yerleştiler. Hadramaut'un eski başkenti Sabota Sabta'nın kabilelerinin yerleştikleri bölge olarak önerildi ve Batlamyus (Ptolemeos) Basra Körfezi yakınlarındaki Saphtha adlı bir şehirden söz ediyor. Ancak bu yerlerle Sabta arasında mümkün olan bir bağlantı kesin değildir.
4. Raama
Yüzyıllar sonra, Raama, Dedan ve Seba'nın kabileleri Sur ile ticaret yaptı. Raama'nın soyu tam olarak nerede yaşadığını söylemek mümkün değil, ancak muhtemelen güneybatı Arabistan'da Maʽin yakınlarındaki Raama kasabası bölgesinde.
- Seba
- Büyük olasılıkla güneybatı Arabistan'da olan varlıklı bir krallıktı. En çok altını, güzel kokuları ve buhuruyla tanınırdı (1. Krallar 10:1, 2; İşaya 60:6; Yeremya 6:20; Hezekiel 27:22). Kutsal Kitap dışı kaynaklarda genellikle Sabalılar olarak anılan Saba halkının kökeni kesin olarak kanıtlanamaz. Sam'ın soyunda, görünüşe göre Arabistan'a yerleşen iki Seba vardı. Bununla birlikte, bugün bazı bilginler, krallığın sakinlerinin, Yoktan soyundan olan Samiler (Eber üzerindeki Sam'in soyu) olduğuna inanıyor. Seba'nın kendi adı ve bazı kardeşlerinin isimleri, güney Arabistan'daki yerleşim yerleriyle ilişkilidir. Bazı kaynaklara göre, Saba Krallığı, bugünkü Yemen Arap Cumhuriyeti'nin doğu kesimindeydi. Başkenti belli ki dağ silsilesinin doğu tarafında ve Sana'nın yaklaşık 100 km doğusunda bulunan Marib'di.
- Dedan
- Onun soyundan gelenler görünüşe göre Arabistan'ın bir kısmına yerleştiler.
5. Sabteka
Sabteka'nın soyu muhtemelen güney Arabistan'a ya da belki Etiyopya'ya yerleşti. Ancak tam yeri bilinmiyor.
Kutsal Kitap'ın Milletler Tablosu Kuş'un oğlu olan Nimrod ile devam ediyor:
„Kuş’un Nimrod adında bir oğlu oldu. Nimrod yeryüzündeki ilk kudretli adamdı; Yehova’ya karşı gelen kudretli bir avcı olarak tanındı. “Yehova’ya karşı gelen kudretli avcı Nimrod gibi” sözü buradan gelir. Onun krallığı Şinar diyarında Babil, Erek, Akad ve Kalne şehirlerinde başladı. O diyardan Asur’a geçti ve Nineve’yi, Rehobot-ir’i, Kalah’ı ve Nineve ile Kalah arasındaki Resen’i inşa etmeye girişti; büyük şehir bunlardan oluştu.“ (Başlangıç 10:8-12) |
6. Nimrod
Nimrod'un krallığı başlangıçta Şinar ülkesinde bulunan Babil, Uruk, Akad ve Kalne şehirlerine kadar uzanıyordu. Bu nedenle, Babil'in ve kulesinin inşasının onun liderliğinde başladığı varsayılabilir. Bu varsayım, Yahudilerin geleneksel görüşüyle de tutarlıdır. Tarihçi Josephus şunları yazdı: “[Nimrod] yavaş yavaş davranışını zorbalığa dönüştürdü, çünkü kendi güçlerine inatla güvendiklerinde insanları Tanrı'dan daha fazla uzaklaştırmayı amaçladı. Yeryüzünü bir tufanla daha bastırırsa, Tanrı'dan intikam almak istediğini ve tufanın yükselemeyeceği kadar yüksek bir kule inşa etmek istediğini söyledi. Böylece atalarının batmasına misilleme yapacaktı. Kalabalık, Tanrı'ya itaat etmenin korkaklık olduğunu düşünerek, Nebrod'un [Nimrod] niyetlerini seve seve onayladı. Ve böylece ... hızla yukarı doğru büyüyen kuleyi inşa etmeye başladılar.”
Görünüşe göre, Babil Kulesi'ni inşa ettikten sonra, Nimrod imparatorluğunu Asur bölgesine genişletti ve orada “Nineve'yi, Rehobot-Ir'i, Kalah'ı ve Nineve ve Kalah arasındaki Resen'i inşa etmeye girişti" (Başlangıç 10:11, 12; Mika 5:6) "Asur" adı, Sam'in oğlu Asur'un adına kadar gittiğine göre, bu, Ham'ın torunu olan Nimrod'un Sami topraklarını işgal ettiği anlamına gelir. Bu nedenle, muhtemelen yalnızca hayvanları avlamak anlamında değil, aynı zamanda saldırganlık savaşları yürütmek anlamında da güçlü bir adam veya kahraman oldu. M'Clintock ve Strong tarafından yazılan Cyclopædia'da şöyle belirtilmektedir: “Güçlü avlanmanın hayvan avıyla sınırlı olmadığı, sekiz şehrin inşasına olan yakın bağlantıdan açıkça anlaşılmaktadır. . . . Nimrod'un avda yaptığı şey, bir fatih olarak başarısının erken bir göstergesiydi. Avcılık ve kahramanlık her zaman özel ve doğal bir şekilde bağlantılı olmuştur. . . Asur anıtları, avcılık alanındaki birçok kahramanca eylemi tasvir eder ve bu kelime genellikle bir sefere katılmayı belirtmek için kullanılır. . . . Daha sonraki yıllarda aynı ülkede çok yakından ilişkili olan avcılık ve savaş, burada pratik olarak ilişkilendirilebilir veya eşitlenebilir. [Avcının] anlamı, Nimrod'un Tufan'dan sonra bir krallık kuran ve ataerkil yönetimin parçalarını bir baş ve efendi olarak kendi altında birleştirmek için bir araya getiren ilk kişi olduğudur; ve tüm bunlar, Hami gücünün Sami topraklarına şiddetli bir şekilde girmesi nedeniyle Yehova'ya direnmek için yapıldı.”
Büyük ihtimalle onun soyu yoktu; çünkü ismine dayalı coğrafi yerler ya da milletler bulunmadı.
„Mitsraim’in oğulları Ludim, Anamim, Lehabim, Naftuhim, 14 Patrusim, Kasluhim (Filistîler bu soydan gelmiştir) ve Kaftorim’di.“ (Başlangıç 10:13, 14) |
Mitsraim
Mitsraim, Mısır kabilelerinin (ve bazı Mısırlı olmayan kabilelerin) atasıydı ve adı Mısır ile eşanlamlı hale geldi. “Mısır” kelimesi İbranice Mizrájim adını (ya da bazı durumlarda Mazṓr [2. Krallar 19:24; İşaya 19:6; 37:25; Mika 7:12]) çevirmek için kullanılır. M.Ö. 2. binyılın ilk yarısında yazılan Amarna mektupları Mısır'dan Misri olarak bahseder ve bu da aşağıyukarı bu ülkenin bugünkü Arapça ismine (Misr) benzer. Pek çok bilgin, Mizrajim'in ikili bir form (yani Yukarı ve Aşağı Mısır) olduğuna inanır; ancak bu görüş tartışılır. Mitsraim'in soyundan gelenlerin isimleri çoğul formlar gibi görünüyor: Ludim, Anamim, Lehabim, Naftuhim, Patrusim, Kasluhim ve Kaftorim. Bu nedenle, genellikle bunların tek tek oğulların adları değil, kabile adları olduğu varsayılır. Bu mümkün olsa da, ikili veya çoğul biçimler gibi görünen başka isimlerin de bulunduğuna dikkat edilmelidir - örneğin, Efraim, Appaim ve Diblayim (Başlangıç 41:52; 1. Tarihler 2:30, 31; Hoşea 1:3) - ama belli ki sadece bir kişiye işaret ediyor.
1. Ludim
Bu Hamî Lud'un soyundan gelenlerin, büyük ihtimalle Put ve Kuş'un soyundan gelenler ile birlikte Mısır'ın silahlı kuvvetlerinin bir parçası ve yetenekli okçular olan "Ludim" idiler (Jeremya 46:8, 9; Hezekiel 30:4, 5). İşaya 66:19'da yayı çeken ve İsrail'den çok uzaktaki uluslara ait olan Lud'a benzer bir gönderme, Samî'den çok Hamî Lud'a işaret ediyor gibi görünüyor. Orduda Sur için hizmet vermiş olan Ludim teşhis etmek daha zordur (Hezekiel 27:3, 10). Ancak metinde, yine Hamî Ludim'e bir işaret olabilecek Put ile ilişkilendirilirler.
Alıntılanan metinlere göre, Hamî Ludim mantıksal olarak kuzey Afrika'da yaşıyordu, ancak onları daha kesin olarak konumlandırmak mümkün değil. Bazı bilginler, Libya bölgesinin kendi vatanı olduğuna inanıyor, ancak bu ifade, Lud adının Lub olarak yazılışında keyfi bir değişikliğe dayanıyor.
2. Anamim
Mitsraim'in Hamî soyudur. Mitsraim Mısır ile eşanlamlı hale geldiğinden, Anamim'in oraya veya yakınına yerleştiği varsayılabilir. Asurlu II. Sargon (MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısı) zamanından kalma çivi yazılı bir metin, "Anami" adı altında ona atıfta bulunur.
3. Lehabim
Başlangıç 10:13 ve 1. Tarihler 1:11'de Mitsraim aracılığıyla Ham'ın soyundan gelenler arasında geçen bir isimdir. İbranice adı çoğul olduğundan, birçok bilgin, adını Mitsraim'in oğullarından birinden alan bir kabileye atıfta bulunduğu görüşündedir. Lehabim genellikle Libyalılarla özdeşleştirilir ve eski zamanlarda Libya'da yaşayan kabilelerden en az birini oluşturdukları görülmektedir. Onları tanımlamak zordur, ancak İbranice metnin başka bir yerinde bahsedilen Luvím ile eşitlenmeleri muhtemeldir. Buna bir örnek 2. Tarihler 12:3'tür. Almanca Zunz çevirisi “Lubim” ve diğer çeviriler “Libyalılar” okuyor.
4. Naftuhim
Ham oğlu Mitsraim'in soyu arasında listelendi. Bu listedeki diğer isimlerde olduğu gibi, bilim adamları genellikle çoğul formu bir kabile veya halkın bir göstergesi olarak görürler. Adın türetilmesinin coğrafi koşullarla ilgili olduğunu düşünen bilim adamları, Naftuhim'i genellikle "deltadakiler" anlamına gelen bir Mısır tabiriyle ilişkilendirir ve buna dayanarak Naftuhim, Aşağı Mısır (Kuzey Mısır) sakinleri arasında sayılır. Bu görüşlerin doğru olup olmadığını kesin olarak belirlemek mümkün değildir.
5. Patrusim
Ham oğlu Mitsraim'in soyudur. Adı görünüşe göre Patros'un çoğuludur (Hezekiel 29:14). Bu, Patrusim kabilesinin Yukarı Mısır'a yerleştiği veya orada baskın hale geldiği anlamına gelir.
6. Kasluhim
Ham'ın oğlu Mitsraim'den veya İbranice kelime bir kişiye atıfta bulunuyorsa Mitsraim'in oğlundan bir halktır. Kutsal Kitap kaydı (10:14), "Filistîler bu soydan gelmiştir" ifadesiyle onların Kasluhim'den çıktığını gösterir. Filistiler, diğer ayetlere göre, Kaftor veya Girit'ten geldiklerinden (Yeremya 47:4; Amos 9:7), bazı bilginler yukarıdaki ifadenin ("Filistîler bu soydan gelmiştir") Mitsraim'in son olarak sözü edilen soy olan “Kaftorim”den sonra kullanılmasını önermektedir.
Ancak, bu metinler arasında bir çelişki olduğundan şüphelenmek gerekmez. Başlangıç'taki kayıtlar (ve 1. Tarihler'deki buna paralel) soybilimseldir. Filistilerin kökeni olarak Kaftor'a işaret eden pasajlar muhtemelen coğrafi olarak anlaşılmalıdır ve Filistilerin Kapftorim bölgesinden göç ettiğini öne sürer.
Kasluhim'den Kutsal Kitap'ın başka hiçbir yerinde bahsedilmez ve laik tarihte de onlar net bir iz bırakmadı. Kutsal Kitap zamanlarında adı Mısır adıyla eşanlamlı olan Mitsraim'in soyundan gelmeleri dışında, nerede yerleştiklerini gösterecek hiçbir şey bilinmez.
7. Kaftorim
Kaftorim, Mitsraim aracılığıyla Ham'ın torunları arasındaydı. İsrailoğulları Mısır'dan ayrılmadan bir süre önce (MÖ 1513), Kaftorim Kenan'ı fethetti ve Avim olarak bilinen halkı kovdu. Kaftor adı, Filistiler'in Kenan'a taşındığı ada olan Girit'e de uygulanır (Yeremya 47:4; Amos 9:7). Kaftor'un kimliği sıklıkla tartışılan bir konu olmuştur. Mısır'ın delta bölgesi, Küçük Asya'nın güney-doğu kıyıları (Kilikya dahil), Kapadokya ve Girit önerilmektedir. Bilim adamlarının ekseriyeti, Kaftor'un Yunanistan'ın güney-doğu kıyısının önünde bulunan Girit adasıyla özdeşleşmesini tercih ediyor. Bazıları Kaftor'un komşu adaları ve kıyı bölgelerini de içerdiğine inanıyor. Asur-Babil metinlerinde bulunan Kaptara adının ve Mısır yazıtlarında bulunan Kftj[w] adının Kaphtor anlamına geldiğine inanılmaktadır.
Mısırlıların en eski zamanlardan, belki de İbrahim'in günlerinden beri Giritlilerle ticari ilişkileri olduğuna dair işaretler var. Birçok bilgin, Kanunun Tekrarı 2:23'te bahsedilen “Kaftorim”in Filistiler'e atıfta bulunduğunu iddia etti. Ancak Filistilerin Kasluhim'den (Mizrajim'in soyundan gelen bir başka kolu) çıktıkları söylendiği için, Filistilere yalnızca coğrafi anlamda (soybilimsel anlamda değil) Kaftorim olarak atıfta bulunulabilirdi, demek ki, Kenan'a gelmeden önce Kaftor bölgesinde yaşadıkları anlamında. O zaman, İbrani Yakup'un Suriyeli (Arami) olarak adlandırılmasına benzer bir anlamda Kaftorim olarak adlandırılacaklardı. Aksi takdirde, Kanunun Tekrarı 2:23, Filistiler'e atıfta bulunamaz ve Kaftorim onlardan bağımsız olarak Kenan'a göç eden bir halk olduğu varsayılmalıdır.
Put
Ham'ın oğlu Put, Kutsal Kitap'ın başka yerlerinde geçer, ancak onun soyundan gelenlerin hiçbiri adıyla anılmaz. Onun soyundan gelenler sık sık Mısır'a askeri yardımda bulundular (Yeremya 46:9; Hezekiel 30:4-6; Nahum 3:9). Sur ordularında paralı asker olarak görev yapmışlar ve o şehrin önemini artırmışlardır.
Eldeki kanıtlar, Put ile Kuzey Afrika Libyalıları arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Septuagint ve Vulgata'da “Put” üç yerde “Libyalılar” veya “Libya” ile çevrilmiştir (Yeremya 46:9; Hezekiel 27:10; 38:5). İbranice Put kelimesi aynı zamanda eski Farsça yazıtlardaki put[i]ja (genellikle Libya ile eşdeğerdir) ile tam olarak örtüşür. Ancak Nahum 3:9'dan Put ve Luvím'in (Libyalılar) farklı halklar olduğu anlaşılıyor. Bu ise, tek başına Put'un Libyalılarla özdeşleştirilme olasılığını dışlamaz. Herodot'un "farklı kabilelerin Libyalıları" hakkındaki yorumundan da anlaşılacağı gibi, "Libyalılar" terimi, İbranice Luvim adından belki daha kapsamlıydı. Mısır yazıtlarında olan “punt” kelimesinin Put ile özdeşleştirilmesi fonetik nedenlerle günümüzde genellikle kabul görmemektedir.
Kenan
Ham'ın dördüncü oğlu ve Nuh'un torunu. Sonunda Akdeniz'in Doğu yakasında Mısır ve Suriye arasında bulunan bölgede yaşayan 11 kabilenin atasıydı. Bu nedenle bu bölgeye "Kenan diyarı" deniyordu (Başlangıç 10:15-19; 1 Tarihler 16:18). Kenanlı Amoriler doğu Ürdün topraklarını İsrailliler fethetmeden önce işgal etseler de (Sayılar 33:51; 35:10, 14), Kenan, Filistin'in Ürdün'ün batısında kalan bölümünün daha eski ve orijinal adıydı (Sayılar 21:13, 26).
Kenan soyundan gelenlerin Babil'deki dil karıştırılmasından hemen sonra bu ülkeye göç edip yerleştikleri (Başlangıç 11:9) veya önce Hamilerin çoğuyla Afrika'ya gidip sonra yavaş yavaş Kenan diyarına dönüp dönmediklerini Kutsal Kitap söylemez.
MÖ 1943'te İbrahim, Kenan bölgesine taşınmak için Paddan-Aram'da Haran'dan ayrıldığında, zaten Kenanlılar tarafından iskan edilmişti ve İbrahim'in hem Amoriler hem de Hititler ile belirli ilişkileri vardı (Başlangıç 11:31; 12:5, 6; 13:7; 14:13; 23:2-20).
Tarih, Mısır'ın, İsrailliler tarafından fethedilmeden önce yaklaşık 200 yıl boyunca Kenan topraklarını yönettiğini gösteriyor. Suriye ve Filistin'den vasal hükümdarlar tarafından Firavun Amenophis III'e ve Firavun Akhenaten gönderilen mesajlardan (Amarna mektupları olarak bilinir) o zamanlar şehirler arasında sık sık kavgalar olduğu ve birçok siyasi entrikanın olduğu açıktır. İsrail halkı Kenan sınırlarına ulaştığında (MÖ 1473), ülke çok sayıda şehir devletine veya küçük krallıklara bölünmüştü, ancak aralarında atalardan kalma akrabalık nedeniyle hala bir uyum vardı.
„Kenan’ın ilk oğlu Tsidon, sonraki Het’ti. Kenan ayrıca Yebusilerin, Amorilerin, Girgaşilerin, Hivilerin, Arkilerin, Sinilerin, Arvadlıların, Tsemarilerin ve Hamatilerin de atası oldu. Daha sonra Kenan aileleri dağıldılar. Böylece Kenanlıların sınırı Sayda’dan Gerar’a, Gazze yakınlarına, Sodom ve Gomorra’ya, Adma’ya, Tseboyim’e, Laşa yakınlarına dek uzandı. Yurtlarına, ailelerine, dillerine ve milletlerine göre, Ham’ın oğulları bunlardı.“ (Başlangıç 10:15-20) |
1. Tsidon (Sidon)
Kenan'ın ilk oğlu olan Sidon (Tsidon), Saydalıların atasıydı. Onun adı Sidon liman kentine verildi ve uzun yıllar Fenikelilerin (Saydalılar için Yunanca adı) başkentiydi. Şehrin şimdiki adı Sayda'dır.
Sayda'nın yaklaşık 35 km güneyinde Saydalılar, Sur (Fenikeli ad; Yunanca ad: Tyros) adını verdikleri bir koloni kurdular. Zamanla, Sur Sayda'yı birçok yönden geride bıraktı, ancak Sur, bir Saydalı yerleşiminin karakterini hiçbir zaman tamamen kaybetmedi. Sur kralı bazen 'Saydalıların Kralı' olarak anılırdı (1. Krallar 16:31).
2. Het
Kenan'ın ikinci sıradaki oğlu Het'in soyundan bir halk. Hititlerin, Yeşu'nun günlerinde "çölden ve bu Lübnan'dan büyük nehre, Fırat nehrine, yani Hititlerin tüm ülkesi olan" bir bölgede yaşadıkları söylenir (Yeşu 1:4). Görünüşe göre esas olarak Lübnan ve belki de Suriye'deki bölgeleri içeren dağlık bölgelerde yaşıyorlardı.
Tarihçiler ve arkeologlar, Kutsal Kitap'taki Hititlerin kim olduğunu bulmaya çalıştılar. Bunu temel olarak, benzer bir sese veya benzer bir yazımlara sahip gibi görünen kelimeleri karşılaştırarak dilbilimsel bir bakış açısıyla yaptılar. Asur çivi yazılı metinlerde "Hatti" terimi sıklıkla, çoğunlukla Suriye veya Filistin'i çağrıştıran bir bağlamda geçer. Bu kelime Kutsal Kitap'ta adı geçen Hititler anlamına gelebilir. Bununla birlikte, bilim adamları "Hatti" kelimesine dayanarak, Kutsal Kitap'taki Hititlerin, başkenti Küçük Asya'da olan Hitit İmparatorluğu ile aynı olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar. Fakat bu eski imparatorluk, Kenan ülkesinin kuzey ve batısında bulunup ondan epey çok uzaktır.
Küçük Asya'nın Anadolu bölgesinde (bugün Türkiye'nin bir parçası) eski "Hattusa" (Hattuşa) olan Boğazköy'de çok sayıda antik metin bulunmuştur. Burası bir zamanlar modern bilginlerin Hatti dediği ve ilk sakinlerinin "Hatça" konuştuğu bir ülkenin başkentiydi. Bunlar, bilginlerin ifadesine göre çivi yazısıyla yazılmış ve şimdi "Çivi Yazısı Hititçesi" olarak bilinen bir Hint-Avrupa dilini sokan fatihler tarafından boyun eğdirildi. Daha sonra çivi yazısı, "Hiyeroglif Hititçesi" olarak adlandırılan hiyeroglif yazı ile başka bir Hint-Avrupa dilinden yerinden çıkarıldı.
Bu dildeki metin örneklerinin Kuzey Suriye'de olduğu kadar Küçük Asya'da da bulunduğu söylenmektedir. Bilginler bu üç dili üç grup insanla ilişkilendirir. Ancak bunların hiçbirinin Kutsal Kitap'taki Hititlerle örtüştüğüne dair hiçbir kanıt yoktur.
Martin Noth sözde çivi yazısı Hititçesi hakkında şunları yazdı: “'Hitit' ifadesi eski metinlerde kullanılan bir terim değil, bu dil ile Küçük Asya'daki Hatti krallığı arasındaki tarihsel bağlantıya dayanarak modern bilim tarafından seçilmiş bir terimdir.” Daha sonra “Hitit hiyeroglifleri”ne dikkat çekti: “Geleneksel 'Hitit' tanımı burada uygunsuz ve kafa karıştırıcı.” Başka bir tarihçi, E. A. Speiser şu sonuca varıyor: “Kutsal Kitap'taki Hititlerin sorununu çözmek . . . zordur. İlk olarak, söz konusu Kutsal Kitap metinlerinin ne tür Hititler olduğu sorusu ortaya çıkar: Hattiler mi, çivi yazısı kullanan Hint-Avrupa Hititleri mi yoksa hiyeroglif Hititleri mi.”
Bu göstermektedir ki, Kutsal Kitap'taki Hititlerin Hattuşa'nın başkenti olduğu "Hitit İmparatorluğu" ile herhangi bir denklemi delile değil, varsayıma dayanmaktadır.
3. Yebusiler
Ham ve Kenan'ın soyundan olan Yebusiler Yebus şehrinin civarında yaşadılar. Yebus, günümüz Yeruşalim'inin bulunduğu yerde bulunan eski bir şehirdi. Bu nedenle çoğu bilgin, Yeruşalim'in (veya belki de Salem'in) şehrin orijinal adı olduğunu ve Yebusiler tarafından iskan edildiğinde sadece ara sıra Yebus olarak adlandırıldığını varsaymaktadır. Ayrıca “Yebus”un “Jerusalem”in değil, şehirde bir süre yaşayan insanların adı olan “Yebusi”nin kısaltması olduğu konusunda da genel bir kanı vardır.
Belki de en küçük grup oldukları için Yebusiler akrabalarıyla bağlantılı olarak, genellikle en sonda listelenirler. Dağ halkı olarak kabul edildiler (Sayılar 13:29).
4. Amoriler
"Amori", Kenan'ın oğulları listesinde belirtilmiştir, ancak başka yerlerde bu terim (İbranice metinde her zaman tekildir), orijinal Amori'den türeyen tüm Kenan kabilesine uygulanır.
Bazı yorumcular, Başlangıç 15:16 ve 48:22'de kullanılan “Amori” teriminin bir bütün olarak Kenan halklarını temsil ettiğini ileri sürerler. Amoriler, İsrailoğulları Mısır'dan ayrıldığında Kenan'daki en önemli veya baskın kabile gibi görünüyor (Kanunun Tekrarı 1:6-8, 19-21, 27; Yeşu 24:15, 18; Hakimler 6:10). Eğer öyleyse, diğer, ikincil akraba kabilelerinin bazen baskın olanın adını kullanması anlaşılabilir. Benzer şekilde, İsrail ulusunun bir kabilesinin adı olan Yahuda, sonunda "Yahudi" genel terimi aracılığıyla tüm İsraillilere uygulandı. Amori kabilesi Erden nehrinin hem batısı hem de doğusunda yaşadılar ve birden fazla krallık kurdular (Sayılar 21:21-35).
Tarihçiler, genellikle Kutsal Kitap'ta bahsedilen Amorileri, erken Akad (Babil-Asur) çivi yazılı metinlerde bahsedilen Amurru ile ilişkilendirir. Amurruların MÖ 2. binyılın başında Mezopotamya'yı işgal edip birkaç yüzyıl boyunca Babil'de bir krallığa sahipti olduğunu varsayarlar. O zaman tanınmış bir yasa koyucusu olan Hammurabi'nin "Amori" kökenli olduğu sık sık söylenir. Bununla birlikte, Amurru ile ilgili kanıtlar, Kutsal Kitap'taki Amorilerin Amurru ile özdeşleştirilmesini destekleyen sözde inandırıcı sonuçları desteklemiyor gibi görünüyor.
Eski çivi yazılı metinlerde, Amurru öncelikle "batı" anlamına gelir ve Mezopotamya'nın batısındaki bölgeye atıfta bulunur. The International Standard Bible Encyclopedia'da A. H. Sayce, Amurru adının "insanların etnik yapıları veya gerçek isimleri hakkında hiçbir bilgi vermeyen, Mezopotamya'dan bakıldığında insanların yakın kökenlerine yönelik tamamen coğrafi bir referans" olduğunu söylüyor.
Kuzey Mezopotamya'da Fırat nehrinde bulunan antik bir şehir olan Mari, modern tarihçiler tarafından Amurru'nun Mezopotamya'ya yayıldığı merkez olarak anılır, ancak burada ortaya çıkarılan binlerce tabletin neredeyse tamamı Sami-Akad (Babil- Asur) dilinde yazıldı ve Batı Sami kökenli bazı isimler içeriyorlardı. Belirtildiği gibi, Kutsal Kitabın Amorileri Sami değil, Hami kökenliydiler; bazılarının Sami dilini edinmiş olması imkansız olmasa da, orijinal Amurru'nun Babil'den yaşayan Sami halkları arasında yalnızca "batıdan gelen insanlar" olması da mümkündür. Profesör John Bright şunları not eder: “Çivi yazılı metinlerde, kuzeybatı Mezopotamya ve kuzey Suriye'nin sakinleri birkaç yüzyıldır [MÖ 3. binyılın sonu ve MÖ 2. binyılın başı] 'Amurru' ya da 'batı'dan insanlar' olarak değinildi. Bu isim, görünüşe göre, bu bölgede yaşayan farklı Kuzeybatı Sami lehçelerinin halklarının genel adı haline geldi, büyük olasılıkla İbraniler ve Aramilerin daha sonra ortaya çıktığı kabileler."
5. Girgaşiler
Girgaşiler Ürdün'ün batısında yaşıyordu (Yeşu 24:11). Ugarit literatürde bulunan "Girgaş" ve "Ben-Girgaş" isimleri, Girgaşiler'in varlığının dolaylı teyidi olarak zikredilebilir.
6. Hiviler
Ata Yakup'un zamanında Hiviler Şekem şehrinde yaşıyordu. Sonra, Hakimler 3:1-6'daki metninden anlaşıldığı gibi, Hiviler Lübnan dağlarında Vaat Edilen Toprakların kuzey sınırına kadar yaşadılar. Yoab ve adamları Kral Davud'un buyruğu üzerine nüfus sayımı yaparken, “Sur kalesine ve Hivililerin bütün şehirlerine geldiler” (2. Samuel 24:7). Sur görünüşe göre doğrudan Hiviler'in bölgesinin güney ucuna kadar uzanıyordu.
Arkeologlar, bilginlerin Hurriler adlı bir ulusun ataerkil zamanlardan beri Ermenistan, Anadolu, Suriye ve Filistin'in bazı bölgelerine yerleştiğine dair kanıt olarak yorumladıkları eski kayıtları ortaya çıkardılar; ve Hiviler, Horiler ve Yebusiler'in bu kavma ait olduğuna inanıyorlar. "Horiler"i "Hiviler" ile eşitlerler ve Hurrilerin sonunda Hiviler olarak adlandırıldığı görüşündedirler. Teorileri esas olarak dilsel benzerliklere, özellikle de özel isimlere dayanmaktadır. Genelde Horiler adının "mağara sakini" anlamına gelmediğini, "Hurriler" ile ilgili olduğunu varsayıyorlar.
Ancak Kutsal Kitap bu kabileleri birbirinden ayırıyor gibi görünüyor ve Hurriler adından hiç söz etmiyor.
7. Arkiler
Akdeniz kıyıları ve Lübnan Dağlarının batısında yerleştiler.
8. Siniler
Benzer adlara sahip birkaç Lübnan'daki kasaba çeşitli antik kayıtlarda listelenmiştir, ancak Siniler'in tam olarak nereye yerleştiği belirsizdir.
9. Arvadlılar
Suriye kıyılarında bir ada Arvad adlandırıldı. Ancak Arvadlılar'ın tam olarak nereye yerleştiği belirsizdir.
10. Tsemariler
Kenanlıların "Arvadlılar" (Fenike kıyısının önünde Arwad ile ilişkili olan) ve "Hamatlılar" (muhtemel Suriye'deki Hamat ile ilişkili olan) arasında listelenmiş olması, Tsemariler'in Fenike'nın kuzey kıyısında oturduklarını gösterir.
Bazı bilgin, Trablus'un yaklaşık 35 km kuzey doğusunda bulunan Tell Kazel kasabası eski Tsamar ile temas ettirmeye çalışır. Başkaları ise, Tsemarileri, Trablus ile Arvad arasında bir kıyı kenti olan Sumra ile bir bağlantı kurmaya çalışır.
11. Hamatiler
Hamat, İsrail tarihinin ilk zamanlarında Suriye'deki küçük bir Kenan krallığının başkentiydi. Kentin çevresindeki verimli tarım alanı aynı adı taşıyordu. Yunanlar ve Romalılar zamanında şehir Epifanya olarak biliniyordu. Antiokhos IV. Epifanes ona bu ismi verdi. Bugün orijinal adının kısaltması olan Hama olarak adlandırılıyor.
Bazen Hititlerin bu şehri kurduğu varsayılırken, asıl kurucuların Hititlerin akrabaları ve tufandan sonra ortaya çıkan 70 aileden biri olan Hamatlılar olması daha olasıdır. Bu iki soyun ataları olan Het ve Hamat, Ham oğlu Kenan'ın oğulları arasında sayılmaktadır.
Hamat'ın güney sınırı İsrail topraklarının kuzey sınırı olarak görülüyordu (Sayılar 34:8; 1. Krallar 8:65; 2. Krallar 14:25; 2. Tarihler 7:8) ve Şam'a kadar uzandığını düşünülüyor (Yeremya 49:23; Hezekiel 47:15-17; 48:1; Zekeriya 9:1, 2).
Sam'ın soyu
![image](https://www.wikipedia.tr-tr.nina.az/image/aHR0cHM6Ly93d3cud2lraXBlZGlhLnRyLXRyLm5pbmEuYXovaW1hZ2UvYUhSMGNITTZMeTkxY0d4dllXUXVkMmxyYVcxbFpHbGhMbTl5Wnk5M2FXdHBjR1ZrYVdFdlkyOXRiVzl1Y3k5MGFIVnRZaTlsTDJVeEwwMXBiR3hsZEd4bGNsOVVZV0pzYjNOMVh5VXlPRWRsYm1WemFYTmZNVEFsTWpsZlUyRnRKVEkzSlVNMEpVSXhibDl6YjNsMUxtcHdaeTgwTURCd2VDMU5hV3hzWlhSc1pYSmZWR0ZpYkc5emRWOGxNamhIWlc1bGMybHpYekV3SlRJNVgxTmhiU1V5TnlWRE5DVkNNVzVmYzI5NWRTNXFjR2M9LmpwZw==.jpg)
Son olarak Sam'ın soyu listenmektedir:
„En büyükleri Yafet’in kardeşi Sam’ın da çocukları oldu; o, tüm Eberoğullarının atasıydı. Sam’ın oğulları Elam, Aşşur, Arpakşad, Lud ve Aram’dı. Aram’ın oğulları Uts, Hul, Geter ve Maş’tı. Arpakşad’ın Şelah adında bir oğlu oldu; Şelah’ın da Eber adında bir oğlu oldu. Eber’in iki oğlu oldu. Birinin adı Peleg’di, çünkü yeryüzü onun günlerinde bölünmüştü. Kardeşinin ismi Yoktan’dı. Yoktan’ın, Almodad, Şelef, Hatsarmavet, Yerah, Hadoram, Uzal, Dikla, Obal, Abimael, Seba, Ofir, Havila ve Yobab adlı oğulları oldu; tüm bunlar Yoktan’ın oğullarıydı. Onların yaşadığı topraklar, Meşa’dan Sefar’a, Doğu’daki dağlık bölgeye kadar uzanıyordu. Yurtlarına, ailelerine, dillerine ve milletlerine göre, Sam’ın oğulları bunlardı.“ (Başlangıç 10:21-31) |
Elam
Elam Mezopotamya'nın güney-doğu sınırında hem bir halkı hem de bir bölgeyi belirtir. Tarihsel olarak, Elam adı, güney-batı İran'da şu anda Husistan olan bir bölgeye atıfta bulundu. Bu dağlık bölgede daha eski zamanlardan Elam'ın bir parçası olarak Anjan adı verilen ve eski yazıtlarda adı geçen bir bölge olduğu söylenmektedir.
Asurlular ve Babilliler, Elam ülkesine Elamtu olarak atıfta bulunurken, klasik Yunan yazarları Elam'a Elymais ve bazen de belirli bir zamanda onun başkenti olan Susa veya Şuşan kentinden dolayı "Susiana" adını verdiler. Pers İmparatorluğu altında, Susa (Şuşan) bir kraliyet şehriydi (Nehemya 1:1; Ester 1:2).
Bir ülke veya millet olarak Kutsal Kitap'ta, Elam'dan ilk kez İbrahim'in döneminde (MÖ 2018-1843) bahsedilir. "Elam Kralı" Kedorlaomer ve Ölü Deniz bölgesinde onunla müttefik olan krallar Kenan krallarının bir koalisyonuna karşı çıktı.
Elam'ın Babil üzerinde gücü dönemi, Hammurabi tarafından sona erdi. MÖ 2. binyılın ikinci yarısında Elam, Babil'i yeniden fethetmeyi ve orada birkaç yüzyıl boyunca etkisini sürdürmeyi başardı. Bu sırada ünlü Hammurabi kodeksi içeren bir stelin Babil'den modern arkeologlar tarafından keşfedildiği Susa'ya getirildiğine inanılıyor.
Asur İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, Elam görünüşe göre Yafet'in soyundan (Aryan) olan milletlerin yönetimine girdi. Muhtemelen Medler ve Persler birkaç yüzyıl önce İran'ın dağlık bölgelerine yayılmışlardı ve Kyaxares yönetiminde Medler ve Babiller Asur'un başkenti Nineve'yi yok etmek için birlikte savaşmışlardı. Daniel 8:2'den Elam'ın daha sonra bir Babil bölgesi haline geldiği anlaşılıyor. Asur'un çöküşünün Elam üzerindeki doğrudan etkisi ne olursa olsun, Persler, Anjan bölgesini Elam'dan almayı başardılar, çünkü Pers hükümdarları Teispes, Kyrus I, Kambyses ve Kyrus II, hepsi "Anjan Kralı" unvanını taşıyordu.
Aşşur (Asur)
Asur, Asurluların atasıdır ve aynı İbranice kelime hem “Asur” hem de “Asurlular” ile çevrilir. Hezekiel 27:23'te ya Asurlular bir halk ya da en önemli şehirlerinden biri olan Assur (bugün Qalʽat Scherqat) olarak kastedilmektedir.
İsim, eski zamanlarda Mezopotamya ovasının kuzey ucunu veya bugünün Irak'ının aşırı kuzeyini işgal eden ülkeye atıfta bulunuyordu. Asur esasen Dicle ve Küçük Sab'ın oluşturduğu üçgenin içindeydi. Bu iki nehir genellikle batı ve güney sınırlarını oluştururken, kuzeyi eski Ermenistan dağları, doğu sınırlarını ise Sagros Dağları ve Medya oluşturuyordu.
Bununla birlikte, bu sınırların sıklıkla değiştiği belirtilmelidir. Asur, Babil zayıfken genişledi, ancak Asur, politikası başarısız ve Babil politikası başarılı olduğunda geri çekilmek zorunda kaldı. Diğer sınırlarda, özellikle Dicle'de bu tür kaymalar oldu, çünkü Asur etki alanını erkenden bu nehrin batısına genişletti. Asur İmparatorluğu elbette çok daha geniş bir alanı kapsıyordu.
Kutsal Kitap kaydında Asur'a ilk atıfta bulunulan Başlangıç 2:14'te, Musa Hiddekel'in (Dicle) "Asur'un doğusundan" aktığını söylüyor (Başlangıç 2:10). O bölge, Sam'ın oğlu Asur'un adını almıştır. Bu yüzden görünüşe göre ilk olarak Nuh'un Tufanı'ndan kısa bir süre sonra Samiler tarafından yerleştirildi. Ancak, Ham'ın torunu Nimrod Asur'a çıktığı ve Nineve'yi ve başka şehirleri inşa ettiği için Asurlular erken yerinden çıkarıldı (Başlangıç 10:11, 12).
Bunun Babil kulesinin inşasından ve ardından gelen dil karışıklığından sonra olup olmadığı belirtilmemiştir (Başlangıç 11:1-9), ancak Başlangıc bölüm 10 farklı “dillerden” bahseder (Başlangıç 10:5, 20, 31). Asur'un başkenti Ninive'nin Babil etkisinde geliştiği seküler tarihle tutarlı bir şekilde kesindir.
British Museum'daki 21901 No'lu Kronik, Asur İmparatorluğunun başkenti olan Ninive'nin yıkılışını anlatır. MÖ 632'de (Nabupolassar'ın 14. yılı) Babil kralı Nabupolassar ve Medler Kyaksares'in birleşik kuvvetleri tarafından kuşatıldıktan sonra “şehri bir moloz yığınına [döndürdüler].”
Arpakşad
Sam'ın oğluydu ve torunu Eber aracılığıyla İbranilerin atasıydı.
Şelah
Arpakşad'ın oğlu ve Sam'in torunuydu. Oğlu Eber aracılığıyla İbranilerin atasıydı.
- Eber
- İbrahim'in bir atası; Şelah'ın oğlu ve Peleg, Joktan ve diğer çocukların babasıydı. Başlangıç 10:21'de Sam, "tüm Eberoğullarının atası ["tüm İbranilerin atası"]” adlandırılır. Eber burada Sam ile yakın bir ilişki içinde anılır, çünkü onun soyundan gelenler - özellikle İbrahim'den itibaren – Kutsal Kitap'ta önemli bir rol oynamışlardır. Dolayısıyla sözü edilen metinde, sonraki ayetin açıkça gösterdiği gibi, Sam'in soyundan gelenler arasında sadece İbraniler sayılmaz. Eber'in Yoktan yoluyla gelen torunları Arabistan'a yerleşmiş görünüyor, Peleg aracılığıyla torunları ise Mezopotamya ile ilişkilendiriliyor.
- "İbraniler" (ʽIvrí) adı muhtemelen Sam'in büyük torunu ve İbrahim'in atası olan Eber'den (ʽÉver) türetilmiştir. Kutsal Kitap'ta ilk olarak Abram (İbrahim) “İbrani” adlandırılır (Başlangıç 14:13). Bu kavram daha sonra sadece İsrailoğulları için kullanıldı.
- Eber'in oğlu Yoktan aracılığıyla İbrahim'in (ve İsrail'in) soyuna ait olmayan başka çocukları oldu. Görünüşe göre ʽIvrí (İbraniler) kelimesi, haklı olarak Eber'i ataları olarak adlandırabilecek tüm torunlara atıfta bulunacaktı. Bazı bilginler bunun başlangıçta böyle olduğunu, ancak zamanla bu ismin en önemli Eberliler veya İbraniler olan İsraillilere uygulandığını düşünüyorlar.
- Peleg
- Kutsal Kitap'ın raporuna göre, Peleg'in „günlerinde yeryüzü bölünmüştü“ (Başlangıç 10:25). Bu, büyük ihtimalle Babil Kulesi'ndeki dillerin karışıklığının bir sonucuydu. Peleg'den beş nesil sonra İbrahim doğdu. Onun torunu Yakup, İsrail milletinin atasıydı.
- Yoktan
- Yoktan'ın soyundan gelen bazı isimlerin güney ve güney-batı Arabistan'ın çeşitli bölgelerinde korunduğu görülüyor. Yoktan'ın, İbrahim'in Hacer ve Ketura'nın oğullarının soyundan gelen kabilelerden ayırt edilen Arabistan'ın yerli halkının atası olduğuna inanılıyor. Kutsal Kitap'a göre, Yoktan'ın soyundan gelenlerin yaşadığı bölgenin coğrafi sınırları "Meşa'dan Sefar'a" kadar uzanıyordu (Başlangıç 10:30); ancak alanın tam olarak ne kadar büyük olduğu bilinmiyor.
- Yoktan'ın 13 oğulları, Arap Yarımadası'nın güneyinde yerleşen 13 farklı Arap kabilesinin ataları olması muhtemeldir.
- 1. Almodad
- Arap geleneğine göre, onun Cürham kabilesinin başı ve İsmail'in karısının babası olduğu söylenir.
- 2. Şelef
- Bu ismin Arapça karşılıkları, bir Selef veya Salif bölgesinden bahseden Sabililerin MÖ 7. yüzyıldan kalma yazıtlarında bulunabilir. Bu ismin başka bir şekli, Yemen Arap Cumhuriyeti'nin başkenti Sana'nın yaklaşık 100 km kuzeyindeki bir yerin adı olan Sulaf'ta korunmuş olabilir. Ancak bu benzerlikler, Şelef soyundan gelenlerin yerleştiği yer hakkında sadece tam olmayan bir fikir verir.
- 3. Hatsarmavet
- Genellikle Hatsarmavet'in soyundan gelenlerin güney Arabistan'daki Hadramut bölgesinde yaşadığına inanılır. Hadramut (Arapça) ve Hatsarmavet (İbranice) arasında, bu isimlerin ünsüzlerinin benzerliği nedeniyle bir bağlantı olduğunu varsayılır. Hadramut'un coğrafi sınırları kesin olarak tanımlanamaz.
- 4. Yerah
- Soyu muhtemelen güney Arabistan'da bir yere yerleşti.
- 5. Hadoram
- Ailesi Arabistan'a, muhtemelen Yemen'e yerleşti.
- 6. Uzal
- Arap geleneğine göre Sana (Yemen Arap Cumhuriyeti'nin başkenti) eski zamanlarda ʼAzal' olarak adlandırılmış ve Usal ile ilişkilendirilmiştir.
- 7. Dikla
- Bazı bilginlere göre, kabilesinin güney Arabistan'a yerleştiği söylenir. Ancak bu kesin olarak belirlenemez.
- 8. Obal
- Obal kabilesinin tam olarak nereye yerleştiği bilinmemekle birlikte, Yemenli güney-batı Arabistan'da benzer isimler geçmektedir.
- 9. Abimael
- Abimael ve 12 erkek kardeşinin Arap Yarımadası'na yerleşen 13 farklı Arap kabilesinin ataları olması muhtemeldir.
- 10. Seba
- Samın soyundan gelen iki Seba vardı. Biri Yoktan'ın oğlu öbürü İbrahim'ın bir torunuydu. İkisi Arabistan'da yerleşti. Güney-batı Arabistan'da bulunan zengin bir krallık bu iki Seba'nın birinin soyuydu. Kutsal Kitap dışı kaynaklarda genellikle Sabililer olarak anılır. Bugün bazı bilginler, krallığın sakinlerinin, Eber üzerindeki Sam'in soyundan gelen Yoktan soyundan Samiler olduğuna inanıyor. Seba'nın kendi adı ve bazı erkek kardeşlerinin isimleri, güney Arabistan'daki yerlerle ilişkilidir.
- 11. Ofir
- Büyük olasılıkla güney Arabıstan'da bulunan ve bol miktarda en kaliteli altın yataklarıyla ünlü bir bölge idi (Eyüp 22:24; 28:15, 16; Mezmur 45:9; İşaya 13:11, 12; 2. Tarihler 8:18). 1946'da, Tel-Aviv – Yaffa'nın kuzey-doğusunda bir çömlek parçası bulunduğunda Ofir'den altın ithalatına ilişkin Kutsal Kitap kaydı doğrulandı. Üzerinde şu yazı bulunan bir çömlek parçası bulundu: "Ofir altını Bet horon'a, otuz şekel."::Ofir'in tam yeri bugün kesin olarak tespit edilememektedir. Çeşitli konumlar arasında üçü önce gelir: Hindistan, Arabistan ve kuzey-doğu Afrika, çünkü gemiler oraya Kızıldeniz'in doğu kolunun sonundaki Ezjon-Geber'den gidebilirdi. Hindistan'a gelince, Süleyman ve Hiram'ın gemileriyle getirilen bütün mallar orada mevcuttu. Josephus, Hieronymus ve Septuagint de Ophir'in Hindistan'da olduğunu gösteren kaynaklar olarak gösterilebilir. Doğu Afrika'da, Kızıldeniz'in alt ucunda, Somali yakınlarında Ofir'i arayanlar, ithal malların üretildiği muhtemel yeri olarak bu bölgenin Hindistan'dan çok daha yakın olduğuna dikkat çekiyor.
- Ancak, hakim inanışa göre, Ofir büyük olasılıkla güney-batı Arabistan'da Yemen yakınlarındaki bir bölgeydi. Bu görüş, Yoktan oğlu Ofir'in soyunun, Ofir'in kardeşleri olan Seba ve Havila'nin soyuyla birlikte Arap Yarımadası'na yerleştiklerini varsaymaktadır (Başlangıç 10:28, 29). Seba Kraliçesi'nin (muhtemelen güney Arabistan'dan geldi) ziyaretinin kaydı, Süleyman'ın Ofir ile olan ticari ilişkilerine ilişkin iki not arasında yer alır (1. Krallar 9:26 - 10:11).
- 12. Havila
- Yoktan'ın Hatsarmavet ve Ofir gibi diğer bazı oğullarının adlarının güney Arabistan'daki bölgelerle ilişkili olduğu açıktır. Büyük olasılıkla, Sam'ın soyundan olan Havila ve onun soyundan gelenler de Arabistan'a yerleşti, ancak güneyde olması şart değil. Bazı bilgin, onun Kuş'un soyundan gelen Havila ile aynı bölgeye yerleştiğine inanıyor; ama sadece isimlerin eşitliği, her ikisinin de etnik farklılıklarına rağmen aynı bölgeye taşındığı varsayımı için çok az temel sunar. Kuşlu Havila'nın (yukarıya bakınız) aslında güney-batı Arabistan'da Haulan olarak bilinen bölgeyle bağlantılı olduğu kesin olarak kanıtlanamaz. Bunun yerine Haulan'ın Samlı Havila ile bağlantılı olması da mümkündür, ancak Haulan'ın Afrika ve Etiyopya ile komşuluğu (Kuş diyarı), Kuşlu Havila ile bağlantılı olması gerektiğini gösteriyor. Bu nedenle, Sam soyundan gelen Havila'nın, kuzey Arabistan'daki bir bölgede (Başlangıç 2:10-12) yaşadığı muhtemel görünmektedir.
- 13. Yobab
- Bugün Yobab'ın soyundan gelenlerin tam olarak nereye yerleştiği bilinmiyor.
Lud
Yahudi tarihçi Josephus (ve diğerleri) Lud'un soyu güney-batı Küçük Asya'da yaşamış olan Lidyalılar ile özdeşleşti. MÖ 7. yüzyıla ait Asur yazıtlarında Lidyalılara Luddu denir.
Aram
Aram'ın soyu Aramiler ve Suriyelilerdi. Aram, tek başına kullanıldığında temelde Suriye anlamına gelir ve genellikle bu şekilde tercüme edilir (Hakimler 10:6; 2. Samuel 8:6, 12; 15:8; Hoşea 12:12). Lübnan Dağları'ndan Mezopotamya'ya ve Kuzey'de Toros Dağları'ndan Şam'ın ötesine, güneye kadar uzanan alanı kapsıyordu.
Uts
Uts'un tam yeri bilinmiyor belki kuzey Arabistan'da bulundu. Görünüşe göre Edom civarındaydı; çünkü Edom daha sonra egemenlik alanını Uts'a kadar genişletebildi ve Ağıtlar 4:21'den görülebildiği gibi Edomlular daha sonra "Uts ülkesi"nde yaşadılar.
Hul
Hul'un soyundan gelenlerin tam olarak hangi bölgeye yerleştiği bilinmiyor. Josephus'a göre, Hul (Ulus) Ermenistan'ın kurucusuydu. Diğer bilim adamları Mezopotamya ve diğer bölgelerdeki alanları gösterir. Birçok spekülasyon, Celile Denizi'nin kuzeyinde bulunan Merom sularının yakınındaki Hula Ovası'na odaklanıyor, çünkü Hul adı görünüşe göre Hula'da ve ayrıca bu bölgede Josephus tarafından bahsedilen bir şehir olan Ulatha'da korunmuştur.
Geter
Geter'in soyundan gelenler hakkında kesin olarak hiçbir şey söylenemez.
Maş
Bazıları Maş'ı, Yunan coğrafyacı Strabon'un bahsettiği kuzey Mezopotamya'daki bir dağ bölgesi olan Masius Dağları ile ilişkilendirir. Diğerleri, Maş'ı, Asur yıllıklarında “Maş [ülkesi]” olarak adlandırılan ve “yanan susuzluğun evinde olduğu, içinde kuşların bile bulunmadığı ve ne vahşi eşek ne de ceylanların otlamadığı bir çöl” olarak tanımlanan Suriye çölünün bir kısmıyla ilişkilendirir.
Milletler Tablosu şu sözlerle bitiyor:
„Milletlerine, soylarına göre, Nuh’un oğullarının aileleri bunlardı. Tufandan sonra milletler onlardan geldi ve yeryüzüne yayıldı." (Başlangıç 10:32) |
Dr. Melvin G. Kyle (Xenia Teoloji Semineri, Missouri (ABD)) şöyle diyor: “Hami kol insan ırkının Mezopotamya'da bir yerde merkezi bir konumdan güneybatıya, Yafeti kol kuzeybatıya ve Sami kol doğu'ya, Şinar diyarına taşındıkları inkar edilemez."
İlk yerleşim bölgelerinden başlayarak halklar tüm dünyaya yayıldı.
Kaynakça
- ^ The Interpreter’s Dictionary of the Bible, Bd. 3, S. 515
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 979
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 212
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 707
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 1142-1143
- ^ Jüdische Altertümer, 1. Kitap, Böl. 6, Par. 1
- ^ Encyclopædia Britannica, 1959, cilt 20, s. 235
- ^ Realencyklopädie für protestantische Theologie und Kirche, 3. baskı, D. Albert Hauck, Cilt 6, 1970, s. 762)
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 257-258
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 254
- ^ C. F. Keil, Biblical Commentary on the Old Testament: Genesis and Exodus, Leipzig 1878, P 133
- ^ Watchtower Society, Insight On The Scriptures, 1990, Cilt 1, s. 1272
- ^ Josephus, Yahudi Antik Eserleri, Kitap 1, Böl. 6, Par. 1
- ^ Ancient Near Eastern Texts, J. B. Pritchard, 1974, s. 290
- ^ Strabon'un yeryüzü tanımı, 3, II, 11
- ^ Encyclopædia Britannica, 1959, cilt 21, s. 114
- ^ W. Gesenius, Hebräisches und aramäisches Handwörterbuch über das Alte Testament, 17. baskı, 1962, s. 890
- ^ F. Brown, S. R. Driver, C. A. Briggs, A Hebrew and English Lexicon of the Old Testament, 1980, S. 1077
- ^ Jüdische Altertümer, übersetzt von H. Clementz, 1. Kitap, Böl. 6, par. 1
- ^ The New Encyclopædia Britannica, 1987, Cilt 3, s. 332; ayrıca Cilt 16, s. 948
- ^ Ancient Near Eastern Texts, herausgegeben von J. B. Pritchard, 1974, S. 287, 288
- ^ Altorientalische Texte zum Alten Testament, H. Greßmann, Berlin und Leipzig 1926, S. 352
- ^ Ancient Near Eastern Texts, editör J. Pritchard, 1974, s. 284
- ^ Texte aus der Umwelt des Alten Testaments, editörlük D. Kaiser, Cilt I / 4, 1984, s. 386
- ^ a b Herodot, Historien, III, 94
- ^ Altorientalische Texte zum Alten Testament, H. Greßmann, Berlin und Leipzig 1926, S. 148
- ^ Ancient Near Eastern Texts, J. B. Pritchard, 1974, S. 265
- ^ W. F. Albright, Die Bibel im Licht der Altertumsforschung, Stuttgart 1957, s. 39
- ^ Josephus, Jüdische Altertümer, 1. Kitap, Böl. 1, Par. 3
- ^ P. English, Journal of Near Eastern Studies, Cilt XVIII, 1959, s. 49-53
- ^ Josephus, Jüdische Altertümer, 2. Kitap, Böl. 10, Par. 2
- ^ Herodot, Historien (Tarihler), 3. Kitap, par. 20
- ^ J. Hastings, A Dictionary of the Bible, 1903, Cilt II, s. 311)
- ^ The Interpreter’s Dictionary of the Bible, G. A. Buttrick, 1962, Cilt 1, s. 101
- ^ Josephus, Jüdische Altertümer, çevirmen: H. Clementz, 1. kitap, bölüm 4, paragraf 2, 3, sayfa 31, 32
- ^ M'Clintock ve Strong, Cyclopædia, 1894, Cilt VII, s. 109
- ^ Herodot: Historien, J. Feix tarafından çevrildi, 1963, II, 32, s. 227
- ^ M. Noth: Die Welt des Alten Testament, 1962, s. 207
- ^ E.A. Speiser: The World History of the Jewish People, 1964, cilt 1, S. 160
- ^ A. H. Sayce: The International Standard Bible Encyclopedia, editör G.W. Bromiley, 1979, Cilt 1, s. 113
- ^ J. Bright: Geschichte Israels, 1966, S. 31
- ^ Altorientalische Texte, S. 364
- ^ Journal of Near Eastern Studies, Bd. X, 1951, S. 265, 266
- ^ Josephus, Jüdische Altertümer, 1. Kitap, Böl. 6, Par. 4
- ^ Josephus, Yahudi Eski Eserleri, Kitap 1, Bölüm 6, Paragraf 4
- ^ Strabo, Dünya açıklaması, 16, 1, 23
- ^ M. F. Unger, Archaeology and the Old Testament, 1964, S. 98
- ^ Ancient Near Eastern Texts, J. B. Pritchard tarafından düzenlendi, 1974, S. 299
- ^ D. E. Hart-Davies, Biblical History in the Light of Archaeological Discovery, 1934, Seite 5.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Milletler Tablosu Kutsal Kitap ta Baslangic 10 da gecer Nuh un ogullarinin soyundan gelen 70 aile veya milleti listeler ve sonunda nereye yayildiklari ve nereye yerlestikleri konusunda bazi ipuclari verir Musa yuzyillar sonra kavimler gocunun ayrintilarini kaydediyordu Kutsal Kitap hakkindaki bir yorum kitabi Baslangic 10 daki Milletler Tablosu ndan onun eski kutsal metinlerde benzersiz oldugunu belirtir Milletlere gosterilen bu ilgi Kutsal Kitap in tarihe verdigi onemi tam olarak yansitir Dunyada baska hicbir kutsal yazi tarihle bu kadar ilgilenmez Nuh un Soyundan Gelenlerin Yasadigi Dunya Sem Ham ve Yafet in ve dillerin karismasindan sonra onlarin soyundan gelenlerin Sahip Oldugu Ulkeleri Gosterir Milletler Tablosu Nuh un uc oglunun Sam Ham ve Yafet soyundan gelen yetmis aileden halktan veya ulustan bahseder ve bu uc grubun her biri ailelerine gore dillerine gore ve milletlerine gore ozetlenmistir Baslangic 10 31 Dilbilimin genellikle dilleri ailelere boldugu bir gercektir Gunumuz dilbilimcilerin saydiklari en onemli aileler arasinda Hint Avrupa grubu Semito Hamitik grup Bantu grubu Sudan grubu Cin Tibet grubu Japonca Korece Ural grubu Altay grubu Dravid grubu ve Endonezya Polinezya grubu yer alir Ancak henuz siniflandirilmamis bircok dil daha var Milletler Tablosu Nuh un tufanindan sonra tum insanlar onun uc ogullarinin soyundan ciktigini anlatir Nuh un ogullari Sam Ham ve Yafet in soyunu anlatan kayit budur Tufandan sonra onlarin ogullari oldu Baslangic 10 1 Yafet in soyuMilletler Tablosu Nuh un oglu Yafet in soyunun yerlesim bolgesi Yafet buyuk ihtimalle Nuh un en buyuk oglu oldugu icin rapor onunla basliyor Yafet in ogullari Gomer Magog Maday Yavan Tubal Mesek ve Tiras ti Baslangic 10 2 Gomer Gomer in soyundan gelen insanlar tarihte Karadeniz yakinlarindaki bolgeye yerlesen bir Aryan halki olan eski Kimmerler ile iliskilidir M O 8 yuzyilda Asur krali Sargon un saltanati sirasinda gorunuse gore Iskitler tarafindan Kafkasya da Kara ve Hazar Denizi arasindaki daglar suruldu Kimmerler Kucuk Asya ya saldirdi Urartu kralligina Ararat saldirdi ve Dogu Kucuk Asya yi isgal etti Kapadokya nin Ermenice adi olan Gamirkʽ kuskusuz onlarin isgalini cagristiriyor Kimmerler Dogu da guclu Asur Imparatorlugu ile karsi karsiya geldikleri icin Bati ya ilerleyip Frigler ve Lidyalilara karsi savasmislardir Sonunda Lidya krali Alyattes Kroisos un selefi tarafindan Lidya dan kovuldular Gomer in ogullari Askenaz Rifat ve Togarma ydi Baslangic 10 3 1 Askenaz Orta Cag Yahudi yazilarinda ve hatta daha sonra Askenaz terimi Cermenlere daha dogrusu Germania ya uygulandi Bu nedenle bugun bile Cermen ulkelerinden gelen Yahudilere Ispanya ve Portekiz den gelen Sefaradlarin aksine Askenazim denir Yeremya 51 27 dususu sirasinda M O 539 Babil e karsi Ararat ve Minni kralliklariyla ittifak kuran bir Askenaz kralligindan bahseder Ararat in Ermenistan da Van Golu civarinda ve Minni Asur yazitlarinda Mannai olarak adlandirilir Van Golu nun guneydogusunda oldugu varsayildigindan Askenaz kralligi muhtemelen bu bolgelerin yakinindaydi muhtemelen o bolgenin kuzeyinde Karadeniz ve Hazar Denizi arasindaki bolgede Askenaz adi arkeologlar tarafindan Asurlu Askuzai ye esdeger olarak kabul edilir cunku bu ifade gorunuse gore Karadeniz ve Hazar Denizi arasindaki eski Iskitlere uygulaniyordu Civi yazili tabletler bu kabilenin ve Mannai nin Minni ittifak kurduklarini ve M O 7 yuzyilda Asur a isyan ettiklerini bildirmektedir 2 Rifat Onun soyundan gelenlerle ilgili tek tarihsel referans M S 1 yuzyilda Josephus tan gelmektedir O Paflagonia nin sakinlerinin kuzeybati Kucuk Asya daki ve Karadeniz in guneyinde olan bolge eski zamanlarda Rifatlilar olarak adlandirildigini yaziyor Bazi bilim adamlari adi ayni bolgede bulunan Rebas Nehri nin adiyla iliskilendirirken digerleri bunun Bogaz bolgesinde daha batida uzanan Rebantia yoresiyle ilgili oldugunu dusunuyor Kutsal Kitap ta Rifat hakkinda cok az sey soylendigi ve eski tarih kitaplarinda adi hakkinda hicbir sey soylenmedigi icin kesin olarak tanimlanamaz 3 Togarma Hezekiel in Sur hakkindaki agitinda Togarma dan Sur un ticaret malzemeleri karsiliginda degistigi atlar kuheylanlar ve katirlar in geldigi bir yer olarak bahsedilir Hezekiel 27 2 14 Bircok yorumcu Togarma yi Ermenilerle iliskilendirir Ermeniler geleneksel olarak Torgom un oglu Haik soyundan geldiklerini iddia ederler Eski Yunan yazarlarina gore Ermeniler atlari ve katirlariyla unluydu Magog Yahudi tarihci Josephus un zamanindan beri Magog Diyari ile kuzeydogu Avrupa ve Orta Asya nin Iskit kabileleri arasinda bir iliski oldugu varsayilmistir Yunanlar ve Romalilarin zamaninda klasik yazarlar Iskitleri iyi donanimli yetenekli okculardan olusan buyuk bir atli kuvveti olan yirtici kavgaci kuzey barbarlari olarak tanimladilar Iskit adi muhtemelen Yafet in bir baska soyundan gelen Askenaz a kadar gider Bununla birlikte Encyclopaedia Britannica sunu belirtir Klasik literaturde Iskitya terimi genellikle Karadeniz in kuzey ve kuzeydogu bolgelerini Iskit terimi ise oradan gelen herhangi bir barbari ifade eder Diger referans kitaplarina gore bugun Tatar terimi gibi Iskit terimi de oldukca genis yani Kafkasya nin kuzeyinde Karadeniz ve Hazar Denizi arasindaki bolge gocebe kabilelerinin ortak adi olarak kullanilmaktadir Bir referans kitabinda soyle okunabilir Elbette Iskitler adi eskiler arasinda esnek bir toplu isimdi ve bu Ibranice Magog icin de gecerli Maday Medlerin atasi olarak kabul edilir Bu anlayisa gore Ibranice Maday kelimesi Kutsal Kitap ta Medler veya Medya olarak tercume edilir 2 Krallar 17 6 18 11 Ester 1 3 Isaya 13 17 21 2 Medler Asur Babil Akad dilinde Madaia ve Eski Farscada Mada olarak adlandirildi Gecmiste Iran in daglik bolgelerine yerlestiler ve esas olarak Elburs Daglari Hazar Denizi nin guneyinde ile Asur un dogusunda bulunan Sagros Daglari arasina yerlestiler Iran in simdiki adi Yafet in soyundan gelenlere uygulanan Aryan kelimesine kadar uzaniyor Yavan Tufan dan sonra Yavan in soyu milletlerin adalarini dolduranlar arasindaydi Bu ifade yalnizca sularla cevrili karalara degil ayni zamanda kiyi bolgelerine uygulandi Baslangic 10 2 4 5 1 Tarihler 1 5 7 Tarih arastirmacilarinin calismalari Yavan ve dort oglunun soyundan gelenlerin Kibris tan Kittim Bati Akdeniz e kadar Akdeniz in adalari ve kiyi bolgelerinde yerlestirdigini gostermistir Yavan Ibranice Jawan bazilari tarafindan Yunanlarin orijinal kabilesi olarak tanimlanan antik cagin Iyonyalilarinin atasiyla ozdeslestirilir Sair Homer muhtemelen M O 8 yuzyilinda ilk Yunanlar icin Iaones adini kullanmistir ve II Sargon M O 8 yuzyil ile baslayarak Jawanu adi Asur Yazitlarinda gecmektedir Zamanla Iyonya adi Attika Atina cevresindeki manzara Kucuk Asya nin bati kiyisi daha sonraki Lidya ve Karya eyaletlerinin kiyilari hakkinda ve Ege Denizi nin deniz adalariyla sinirliydi Guney Yunanistan ile guney Italya arasindaki deniz adina iyonik adi korunmustur bu Yavan adinin bu formunun bir zamanlar hem anakara Yunanistan a hem de daha sonra Iyonya olarak adlandirilan daha kucuk bolgeye atifta bulundugu gorusunu destekleyen cok eski oldugu kabul edilmektedir Baslangic taki rapordan sonra Yavan in torunlarindan ilk bahseden M O 9 yuzyilin ikinci yarisi civarinda peygamber Yoel dir O Yahuda ve Yerusalim in ogullarini Yunanlarin ogullarina kelimenin tam anlamiyla Iyonyalilar satan kole tuccarlari olduklari icin Surlulari Saydalilari ve Filistinlileri mahkum eder Yoel 3 4 6 M O 8 yuzyilda Isaya Tanri nin gazabi esnasinda sag kalabilecek bazi Yahudilerin Yavan dahil bircok ulkeye seyahat edeceklerini ve orada Yehova nin gorkemini ilan edeceklerini onceden bildirdi Isaya 66 19 20 Daniel in kitabinda Yavan genellikle Yunanistan olarak cevrilir cunku bu anlam Daniel in yazilarinin tarihsel gerceklesmesinden acikca anlasilmaktadir Benzer sekilde Zekeriya nin M O 520 518 peygamberligi Sion ogullari nin Yavan a Yunanistan karsi muzaffer kampanyasini onceden bildirir Zekeriya 9 13 Yavan in ogullari Elisah Tarsis Kittim ve Dodanim di Ada halklari bunlardan cikti hepsi kendi diline ailesine ve milletine gore yurtlarina yayildi Baslangic 10 4 5 1 Elisah Kutsal Kitap ta Elisah dan ayrica Sur a karsi olum agitinda bahsedilir Orada Elisah adi Sur ile ticaret yapan bir ulkenin veya bolgenin adi olarak gorunur Sur sembolik olarak bircok ulus tarafindan donatilan bir gemi olarak temsil edilir ve Elisah adalari geminin guvertesini kaplamak icin mavi iplik ve mor boyali yun saglar belki de gunese ve yagmura karsi koruyan bir tur ortu Hez 27 1 7 1 yuzyilin Yahudi tarihcisi Josephus Elysas Elisah adini Yunan halklarinin atalarinin bir kolu olan Elysaslilar Ayolyaliler ile iliskilendirdi Hezekiel in zamaninda Ayolya adi sadece Kucuk Asya nin bati kiyisinin bir kismina atifta bulunuyordu Elisah adiyla bir benzerlik Peloponez in Yunanistan in guneyinde bulunan yarimadasi kuzeybati kiyisinda bir bolge olan Elis adinda gorulebilir Yunanlarin ayrica guney Italya da ve Sicilya adasinda koloniler kurduklari bilinmektedir ve Aramice bir Targum da Elisah Hezekiel 27 7 nin bir yorumunda Italya eyaleti ile kiyaslanmaktadir Hezekiel deki tanim bu alanlarin her biri icin gecerlidir cunku butun bu bolgeler cok degerli mor boyanin yapildigi yerler idiler Fakat Elisah ile iliskileri hakkinda kesin bir sey iddia edilemez ancak kanitlarin Kuzey Afrika veya Kibris in yerine Yunanistan a gostermesini soylenebilir Elisah in soyunun ayni bolgede kalmadigi dusunulebilir fakat yuzyillarda yerlesim alanlarini degistirdikleri veya genislettikleri ve Elisah adinin farkli zamanlarda farkli bolgelere atifta bulundugu da soylenebilir 2 Tarsis Tufandan sonraki yuzyillarda Tarsis soyundan gelenlerin hangi yonlere goc ettigine dair isaretler var Tanri nin Asur da Ninive ye gitmesi icin gorevlendirdigi peygamber Yunus yaklasik M O 844 Akdeniz liman kenti Yafa ya Tel Aviv Yafa giderek gorevinden kacmaya calisti ve orada ucretini odeyip gemiye bindi Tarsis e dogru yola cikti Yunus 1 1 3 4 2 Tarsis Ninive nin ters yonunde Akdeniz in icinde veya Akdeniz in kiyisinda olmaliydi ve deniz yoluyla ulasimin karadan daha kolay oldugu acikti Hezekiel 27 25 26 da Tarsis gemileri acik denizin bagri ile iliskilendirilir Mezmur 48 7 Yunus 2 3 Asur hukumdari Asarhaddon M O 7 yuzyil bir yazitta Sur ve Misir a karsi kazandigi zaferlerle ovunur ve Kibris tan Tarsisi ye kadar olan tum ada krallarinin kendisine harac odedigini iddia eder Kibris Akdeniz in dogu kesiminde yer aldigindan bu bilgi ayni zamanda Akdeniz in bati kesiminde bir konuma isaret etmektedir Bazi bilim adamlari Tarsis i bati Akdeniz deki bir ada olan Sardunya ile ozdeslestirir Eski Yunan ve Romali yazarlarin Ispanya da Tartessus adli bir yer veya alandan bahsettigi icin cogu bilim adami Tarsis i Ispanya ile iliskilendirir Yunan cografyaci Strabon a M O 1 yuzyil gore Endulus teki Guadalkvivir bolgesinde Tartessus adinda bir sehir vardi ancak Tartessis adi genel olarak Iber Yarimadasi nin guneyi icin uygulandi Bircok referans kitaplarinda Ispanyol kiyi topraklarinin Fenikeliler tarafindan kolonizasyonuna vurgulanmaktadir ve Tartessus tan Fenike kolonisi olarak soz edilir ancak boyle bir teori icin saglam bir temel yok gibi gorunuyor Encyclopaedia Britannica soyle der Ne Fenikeliler ne de Kartacalilar ulkeye uzun sure devam eden ozel bir karakter verdiler oysa Yunanlarin uzerinde kalici bir etkisi oldu Sur ve Sayda dan gelen ticaret gemileri muhtemelen en gec M O 9 yuzyilda Cebelitarik in otesine ve Cadiz e geldi Bununla birlikte Yunan Iber ve Roma sehirleri kesfedilip kazilmis olmasina ragmen modern arkeoloji tek bir Fenike yerlesimini ortaya cikarmadi ve az cok degerli mucevher ve trampa nesnelerinden geriye kalanlardan daha onemli Fenike buluntulari kaydetmedi Sonuc aciktir yani Fenikeliler Cadiz haric herhangi bir sehir insa etmediler sadece ticaret ve iskele yerlerine sahipti Tarih ayrica Fenikeliler ve Yunanlar Tarsis la ticaret yapmaya basladiklarinda Ispanya nin zaten yerlesik oldugunu ve yerli halkin tuccarlarin gipta ettigi gumus demir kalay ve kursunu cikardigini gosteriyor Buna gore Yavan in Iyonyalilar soyundan gelenlerin sonunda oglu Tarsis araciligiyla Iber Yarimadasi na yayildigina ve orada baskin hale geldigine inanmak icin iyi nedenler var En azindan bu gorus Tarsis in pozisyonuna ve diger Kutsal Kitap referanslariyla tatmin edici bir sekilde uyusuyor Fenikelilerin Tarsis te ticaret yaptiklari Israil ulusunun da deniz ticaretine katilmaya basladigi Kral Suleyman in zamanindan M O 10 yuzyil acikca anlasilmaktadir Suleyman in Kizildeniz de bir gemi filosu vardi bunlardan bazilari Fenike Krali Sur lu Hiram tarafindan saglanan deneyimli denizciler tarafindan yonetiliyordu ozellikle altin hazinelerine sahip olan Ofir ile ticaret yapmak icin kullanildi 1 Krallar 9 26 28 Rapor Suleyman in Hiram in filosuyla birlikte denizde bir Tarsis filosu oldugunu ve bu gemilerin her uc yilda bir altin gumus fildisi maymun ve tavus kusu ithal etmek icin yola ciktigini soylemeye devam ediyor 1 Krallar 10 22 Genel bir goruse gore Tarsis gemileri terimi zamanla belirli bir gemi tipine atifta bulunmustur bir referans kitabina gore denizde uzaklara gidebilen buyuk gemilere Benzer sekilde Dogu Hindistan gemileri terimi baslangicta Hindistan a giden buyuk Ingiliz ticaret gemilerine uygulandi ancak zamanla vatan ve varis yeri ne olursa olsun genel olarak bu tur gemilere uygulandi 1 Krallar 22 48 in gosterdigi gibi Kral Yehosafat da M O 936 911 Altin icin Ofir e gitmek icin tarsis gemileri yapti Tarihler kitaplarinda Suleyman in her uc yilda bir sefere gonderilen gemilerinin Tarsis e gittigi 2 Tarihler 9 21 ve Yehosafat in gemilerinin de Tarsis e gidecektiler fakat basarisiz oldular 2 Tarihler 20 36 37 Bu Ofir in Israilli Tarsis gemilerinin tek varis noktasi olmadigini ayni zamanda Akdeniz de de yelkenle gittiklerini gosteriyor 3 Kittim Josephus Kittim den Chetimus olarak bahseder ve bu ismi hem Kibris hem de Chethim ile iliskilendirir O sunu yazdi Butun adalar ve kiyi kasabalarinin coguna Ibraniler tarafindan Chethim deniyordu Eski Fenikeliler Kibris halkina Kitti derlerdi Gunumuzde onemli eserler genellikle Kittim ile Kibris arasindaki baglantiyi kabul etmektedir Kibris in guneydogu kiyisindaki Kition Citium sehri bir Fenike kolonisi olarak bilinir ve bu nedenle bazi bilginler Kittim in Yafet in torunlari arasinda yer almasinin uygunsuz oldugunu dusunurler Baslangic 10 2 4 1 Tarihler 1 5 7 Ancak Fenikelilerin Kibris a nispeten gec geldiklerine dair acik isaretler vardir Kition daki kolonileri M O 9 yuzyila tarihlenir Kition in Kibris taki en onemli Fenike sehri oldugu tespit edildikten sonra The New Encyclopaedia Britannica soyle der Citium daki en eski kalintilar Miken doneminden olan bir Ege kolonisine yaklasik M O 1400 1100 aittir Yukarida alintilanan Josephus un sozlerinden anlasildigi gibi Kittim Kibris adasinin yani sira baska bolgeleri de iceriyordu Ona gore Ibraniler Kittim adini diger Akdeniz adalarina ve kiyi bolgelerine de uyguladilar Kibris Filistin den bakildiginda Kittim ulkelerinin sadece en yakiniydi Bu fikir Kittim Adalari ve Kittim in kiyi topraklari ndan bahseden Hezekiel 27 6 ve Yeremya 2 10 da acikca dogrulanmistir Bazi yorumcular Kittim kelimesinin Sayilar 24 24 te de daha genis anlamda kullanildigina inanirlar Orada Musa nin cagdasi olan peygamber Balam in bir tahmininde Kittim kiyilarindaki gemilerin Asur ve Eber i ezecegi ancak saldirganin kendisinin sonunda yok olacagi soyleniyor Bu goruse gore saldiri Buyuk Iskender in yola cikip Med Pers Imparatorlugu ile birlikte Asur Asur Babil topraklarini fethettigi Makedonya nin kiyi bolgesinden kaynaklanmis olabilir Diger yorumcular saldirganlarin Italya nin Akdeniz kiyilarindan Romalilar oldugunu varsayiyor Sayilar 24 24 te Kittim yerine Vulgata Italya terimini ve Targum Onkelos Roma terimini kullanirken apokrif 1 Makkabiler kitabinda 1 1 Pa Kittim Makedonya ulkesi anlamina gelir Isaya nin Sur aleyhindeki mesajina gore Tarsis ten gelen ve doguya giden gemiler Kittim de muhtemelen Kibris Sur sehrinin dusus haberini alacaklardi Ayrica Tanri Sayda nin bakire kizini Kittim e gitmeye tesvik etti ancak orada siginacak bir yer bulamayacakti Isaya 23 1 11 12 Bununla tutarli olarak tarih Isaya nin peygamberlik ettigi donemde yaklasik M O 778 732 Kibris ta Fenike kolonileri oldugunu gosteriyor Sanherib in bir yaziti Sayda krali Luli nin Asur saldirisi nedeniyle Jadnana Kibris adasina kactigini bildiriyor Ve gorunuse gore Sur dan pek cok kisi de kentin Nebukadnezar tarafindan 13 yillik kusatmasi sirasinda Kibris a siginak buldular bu sekilde Isaya nin sozu yerine geldi 4 Dodanim Baslangic 10 4 te bu isim Yavan in dorduncu oglunun adi olarak verilir Septuagint ve Samiriyeli Pentatok te isim Rodanim dir Rodanim 1 Tarihler 1 7 deki Ibranice Masoretik metinde de bulunur oysa Pesitta ve Vulgata gibi diger bircok Ibranice el yazmasi bu yerde Dodanim der Ibranice r ר ve d ד harfleri birbirine cok benzer ve bu nedenle bir kopyaci tarafindan karistirilmis olabilir Bu nedenle Masoretik metinde Baslangic 10 3 teki Rifat 1 Tarihler 1 6 da Diphat olarak gorunur Cogu ceviri her iki ismi de verir Bircok sozlukbilimci Rodanim in tercih edilen okuma sekli oldugunu soyluyor Uzmanlar Yavan in bu oglunun soyu Rodos adasina ve Ege Denizi ndeki komsu adalarina yerlestigini dusunuyorlar Tubal Sik sik Mesek ile anilan bir halk veya ulkenin adi Tubal Yavan ve Mese Sur ile ticaret yaptilar Koleler ve bakir aletler mallardi Hez 27 13 Tubal boylece Israil in kuzeyindeydi Hez 39 1 2 ama o kadar da uzakta degildi ki Fenike de Sur ile ticaret yapamayacakti Cogu bilim adami Tubal adinin Asur yazitlarinda bulunan Tabal adiyla ayni kisilere atifta bulunduguna inanmaktadir Bu yazitlarda Tabal Musku gorunuse gore Mesek ile birlikte anilmaktadir Birkac yuzyil sonra Herodot de onlari bir arada listeler ve onlari Tibaren ve Moserler olarak adlandirir Buna dayanarak Tubal ulkesinin en azindan Asur zamaninda Dogu Anadolu da Kilikya nin kuzey dogusunda yer aldigi varsayilmaktadir Bu bolgede bakir madenlerinin varligi Kutsal Kitap kayitlari ile tutarlidir Mesek Peygamber Hezekiel Mesek ten tekrar tekrar Tubal ile birlikte bahseder ve onlarin Filistin in kuzeyinde bulunduklarini gosterir Sur a kole ve bakir sattiklari ve siklikla savas yuruttukleri soylenir Hez 27 13 32 26 Mezmur 120 5 te Tubal dan bagimsiz olarak gorunuse gore dusmanca barbar bir halkin sembolu olarak bahsedilir Tufan dan yaklasik bin yil sonra Asur yazitlari ilk olarak Asur un batisinda Kucuk Asya da yasayan Musku adinda bir halktan bahseder Asur krallari Tiglatpileser I Tukulti Ninurta II Assurnasirpal II ve Sargon kendileriyle savastiklarini soylerler Musku nun siklikla Tabalu gorunuse gore Tubal ile birlikte anilmasi Musku adinin Mesek ten turetildigini dusundurur Daha sonra Herodot ayni sekilde Moserler ve Tibarenler e atifta bulunur Cok sayida bilim adami Musku nun MO 2 binyilin sonlarina dogru yasayan Frigyalilarla ilgili oldugunu one suruyor Gorunuse gore Bati ve Orta Kucuk Asya nin cogunu yonetiyordu Asur krali Sargon un bahsettigi Muski Krali Mita bazi bilginler tarafindan Yunan gelenegine gore ayni zamanda hukum suren Frigya Krali Midas ile es tutulur Tiras Genel olarak bugunun bilginleri Tiras i klasik Yunan yazarlarinin Tyrrhenoi olarak da bilinen Tyrsenoi si ile ayni kabul ederler Tyrsenoi bir deniz kavmiydi ve Ege Denizi nin adalarinda ve kiyilarinda yasiyordu Ham in soyuMilletler Tablosu Nuh un oglu Ham in soyunun yerlesim bolgesi Milletler Tablosu Nuh un oglu Ham in soyuyla devam eder Ham in ogullari Kus Mitsraim Put ve Kenan di Baslangic 10 6 Kus Baslangic Kitabi Kus hakkinda ayrintili bilgi vermese de adi Ibranice Kutsal Yazilarin cesitli yerlerinde onun soyundan gelenleri ve yasadiklari topraklari veya bolgeleri belirtmek icin gecmektedir Kus adi oglu Nimrod araciligiyla Babil ve kurdugu krallik ile iliskilidir Baslangic 10 8 12 Bazilari Kus un adini Babil yakinlarindaki Asagi Mezopotamya da yapilan kazilarda ortaya cikarilan antik Kis kentiyle iliskilendiriyor Guya M O 3 binyilin Babil hukumdarlari zamanla bu sehirde Dunyanin Krali unvanini aldi Cogunlukla efsanelerden olusan eski bir rapor olan Sumer Kral Listesi su sozleri icerir Tufan sona erdikten sonra krallik tekrar gokten indi ve krallik ilk olarak Kis teydi Profesor Albright bu antik kentle ilgili olarak sunlari soyledi Mumkun oldugu icin Kis Chus Genesis 10 8 in arketipi degilse Kutsal Kitap ta belirtilmiyor Nimrod muhtemelen Kisch in ilk hukumdari olarak kabul edildi Bu nedenle Babil daha sonra tam bir Sami egemenligine girmis olsa da Kutsal Kitap in o bolgedeki erken Kusi hukumdarlik kaydiyla uygun dusen bazi tarihsel kanitlar var gibi gorunuyor Baslangic 2 13 te gecen Gihon un Aden den cikan nehrin bolundugu dort ana nehirden biri sulariyla cevirildigi Kus ulkesinin konumu belirsizdir Baslangic 2 10 Bu metinde Septuagint in tercumanlari Ibranice Kus kelimesini Yunanca Etiyopya adiyla verdiler Erken bir zamanda Kus adi eski Etiyopya ile asagi yukari esanlamli hale geldi ancak bunun Tekvin 2 13 icin de gecerli oldugu soylenemez Septuagint i takip eden Josephus Gihon u Nil ile iliskilendirdi Ancak Gihon un Firat ve Dicle ile ortak bir kaynagi oldugu icin kuresel tufanin bolgenin topografyasinda asiri degisiklikler getirdigine inanilmadigi surece boyle bir tanimlama gecerli gorunmuyor Bu nedenle bazi bilginler Baslangic 2 13 teki Kus terimini Orta Asya nin daglik bolgelerinde yasayan kokeni bilinmeyen bir halk olan Asur yazitlarindaki Kassu veya Kassitlerle iliskilendirir P English in bir makalesinde eski zamanlarda Karadeniz in guneydogu kosesinde ve daha sonra Kuzey Kafkasya da zenciler yasadigina dair kanitlar sunuluyor Yazar bu tur kabilelerin yasadigi bolgeler olan Abhazya ve Khazarya ile Kutsal Kitap taki Kus arasinda bir baglanti oldugunu var sayiyor Tabii ki Tekvin 2 13 teki Kus terimi aslinda Kus soyunun cogunlugu ile guneye goc etmeyen ancak yukarida aciklanan Kucuk Asya bolgesine yerlesen Kus halkinin bir parcasi anlamina gelebilir Yine de digerleri Gihon ile cevrili Kus diyari nin Arap Yarimadasi nda bulundugu varsayimindadir cunku Habakkuk 3 7 de Kusan adi Midyan diyari na paralel olarak kullanilir ve Midyan in genellikle Akabe Korfezinin yakinliginda bulundugu kabul edilir Belki de boyle bir Arapca Kus a atifta bulunarak Musa nin Midyanli karisi Zippora ya Kusi bir kadin denir Cikis 18 1 5 Sayilar 12 1 Dillerin karismasi nedeniyle insanlar Babil den dagildiklarinda Kus un soyundan gelenlerin cogu gorunuse gore Guney e tasindi Once Arap Yarimadasi na goc edip ardindan Bab ul Mendeb Bogazi ni gecerek Afrika ya geldikleri yoksa ilk olarak Afrika ya yerlesip ardindan Arabistan a tasindiklari belirsizdir Ancak Kus un esas olarak Afrika ile iliskili oldugunu dusunulurse ikinci goc muhtemelen daha olasidir Kus un oglu olan Saba adi Dogu Afrika ile iliskilendirilirken Havila Sabta Raama ve Sabteka ile Arap Yarimadasi ndaki bolgeler arasinda bir baglanti kurulur asagiya bakiniz Bu ogullarin adlari onlardan ortaya cikan kabilelerde korunmus gibi gorunse de Nimrod adinin acikca boyle olmadigi dikkat cekicidir Onun adi belki cocuksuz kaldigi icin antik tarihte yalnizca kisisel bir ad olarak ortaya cikar Kus un bircok kabileleri Arabistan da bulunmasina ragmen Kutsal Kitap ta kullanildigi sekliyle Kus adi cogu durumda acikca Afrika daki bir bolgeyi ifade eder Referansin acik oldugu durumlarda cevirmenler basitce Kus u Etiyopia ya da Habesistan ile cevirirler Kus sik sik Misir Isaya 20 3 5 43 3 Yeremya 46 7 9 ve de Libya ile 2 Tarihler 12 2 3 Daniel 11 43 Nahum 3 9 baglantili olarak anilir Isaya 11 11 Nil Deltasi nda bulunan bolgelerin eski cografi adlarini siralar Misir veya Mitsraim burada Asagi Misir Pathros Yukari Misir ve Kus Nubya Habesistan Hezekiel 29 10 Migdol dan Assuan a ve Habes sinirina Kus kadar Misir in yikimindan soz ediyor Boylece eski Habesistan olan Kus gorunuse gore Syene nin bugunku Asvan guneyinde bulunuyordu ve daha sonra arkeolojik arastirmalara gore guney yonune muhtemelen bugunun Hartum a kadar uzaniyordu Boylece Kus simdi Etiyopya nin sadece bir kismini degil ayni zamanda Etiyopya nin kuzeybatisinda bulunan genis bir alanini da kapsiyordu Habes Kus irmaklari muhtemelen Hartum da birlesen Mavi ve Beyaz Nil ve ayrica 5 kataraktta Nil e akan Atbara dir Tsefanya 3 10 Habeslerin Kusim yakininda yasayan Araplar 2 Tarihler 21 16 Arap Yarimadasi nin guneybati kiyisinda Kizildeniz de Afrika nin karsisinda yasayan Arap kabileleri olabilir Kus un ogullari Saba Havila Sabta Raama Sabteka ydi Raama nin ogullari Seba ve Dedan di Baslangic 10 7 1 Saba Saba dogu Afrika da bir halk idi Isaya 43 3 te Misir ve Habes Kus ile birlikte Seba dan bahsedilir Isaya 45 14 teki benzer bir listede Saba yerine Sabalilar kelimesi kullanilir buradan Saba sakinlerinin Sabalilar olarak adlandirildigi sonucuna varilabilir Bahsedilen ayetler Saba nin Etiyopya ya bagli oldugunu veya Etiyopya ya ait oldugunu gosteriyor Bu fikir Josephus tarafindan desteklenir O Saba nin Nil in kenarinda bulunan Meroe sehri ve ayrica Nil Astapus Mavi Nil ve Astabora Atbara nehirleri arasindaki genis alan Meroe adasi oldugunu soyledi Isaya 45 14 te Sabalilar uzun boylu adamlar olarak tanimlanir ve bu Etiyopyalilar hakkinda tum erkeklerin en uzunu ve en guzeli olduklarini soyleyen Herodot tarafindan da dogrulanir Meroe uzun bir sure ticaret merkeziydi 2 Havila Cok bilim adami bu metindeki Havila isminin ayni zamanda bir bolgeyi ifade ettigi ve bu ismin Kus un bu oglunun torunlari tarafindan yerlesmis olan bolgeye uygulanmis olabilecegi gorusundedir Kus un soyundan gelenlerin cogu Afrika ve Arabistan a goc etmis gibi gorundugunden genellikle Havila nin soyundan gelenlerin eski Sabalilarin yazitlarinda bahsedilen Haulan bolgesi ile baglantili oldugu varsayilir Bu bolge Arabistan in guneybati kiyisinda ve bugunku Yemen in kuzeyindeydi Buna ek olarak bazilari bu kabilenin bir kisminin zamanla Kizildeniz i gecip simdi Cibuti ve Afrika da Somali olarak bilinen yerlere tasindigini ileri suruyor muhtemelen eski isim Aualis adinda korunmustur Gocun Afrika dan Arabistan a olan ters yonu de mumkundur Arabistan i Afrika daki Cibuti den ayiran Kizildeniz in Bab el Mandeb bogazi sadece 30 km genisligindedir Baslangic 25 18 e gore Ismailogullarinin cadir kurduklari bolge Misir onlerinde bulunan Sur yakinlarindaki Havila dan Asur a dek uzanirdi Buna gore Havila ya da en azindan bir kismi Sina yarimadasina ya da yakinina muhtemelen Sur colunun bulundugu yere uzanmis olmalidir Yukarida bahsedilen metin gocebe Ismaillilerin Sina Yarimadasi ndan Kuzey Arabistan uzerinden Mezopotamya ya tasindigini gosteriyor gibi gorunuyor Ayrica 1 Samuel 15 7 ye gore Kral Saul Amalekliler i Havila dan Misir onlerindeki Sur a kadar vurdu Bu rapordaki Havila dan ifadesi Arap Yarimadasi nin bir bolumunu muhtemelen kuzeybati kose bir uc olarak ve Sina Yarimadasi ndaki Sur coluyle Amalekogullari nin yerlesim bolgesinin diger ucu deginmektedir The Interpreter s Dictionary of the Bible Havila diyarini kuzey Arap Nedjd in col ic kismindan Misir daki Suveys in kuzeyinde olan alanina kadar uzanan bolge olarak tanitir 3 Sabta Sabta nin soyu gorunuse gore guney Arabistan a belki de daha sonra benzer bir adi tasiyan yerlerden birine yerlestiler Hadramaut un eski baskenti Sabota Sabta nin kabilelerinin yerlestikleri bolge olarak onerildi ve Batlamyus Ptolemeos Basra Korfezi yakinlarindaki Saphtha adli bir sehirden soz ediyor Ancak bu yerlerle Sabta arasinda mumkun olan bir baglanti kesin degildir 4 Raama Yuzyillar sonra Raama Dedan ve Seba nin kabileleri Sur ile ticaret yapti Raama nin soyu tam olarak nerede yasadigini soylemek mumkun degil ancak muhtemelen guneybati Arabistan da Maʽin yakinlarindaki Raama kasabasi bolgesinde Seba Buyuk olasilikla guneybati Arabistan da olan varlikli bir krallikti En cok altini guzel kokulari ve buhuruyla taninirdi 1 Krallar 10 1 2 Isaya 60 6 Yeremya 6 20 Hezekiel 27 22 Kutsal Kitap disi kaynaklarda genellikle Sabalilar olarak anilan Saba halkinin kokeni kesin olarak kanitlanamaz Sam in soyunda gorunuse gore Arabistan a yerlesen iki Seba vardi Bununla birlikte bugun bazi bilginler kralligin sakinlerinin Yoktan soyundan olan Samiler Eber uzerindeki Sam in soyu olduguna inaniyor Seba nin kendi adi ve bazi kardeslerinin isimleri guney Arabistan daki yerlesim yerleriyle iliskilidir Bazi kaynaklara gore Saba Kralligi bugunku Yemen Arap Cumhuriyeti nin dogu kesimindeydi Baskenti belli ki dag silsilesinin dogu tarafinda ve Sana nin yaklasik 100 km dogusunda bulunan Marib di DedanOnun soyundan gelenler gorunuse gore Arabistan in bir kismina yerlestiler 5 Sabteka Sabteka nin soyu muhtemelen guney Arabistan a ya da belki Etiyopya ya yerlesti Ancak tam yeri bilinmiyor Kutsal Kitap in Milletler Tablosu Kus un oglu olan Nimrod ile devam ediyor Kus un Nimrod adinda bir oglu oldu Nimrod yeryuzundeki ilk kudretli adamdi Yehova ya karsi gelen kudretli bir avci olarak tanindi Yehova ya karsi gelen kudretli avci Nimrod gibi sozu buradan gelir Onun kralligi Sinar diyarinda Babil Erek Akad ve Kalne sehirlerinde basladi O diyardan Asur a gecti ve Nineve yi Rehobot ir i Kalah i ve Nineve ile Kalah arasindaki Resen i insa etmeye giristi buyuk sehir bunlardan olustu Baslangic 10 8 12 6 Nimrod Nimrod un kralligi baslangicta Sinar ulkesinde bulunan Babil Uruk Akad ve Kalne sehirlerine kadar uzaniyordu Bu nedenle Babil in ve kulesinin insasinin onun liderliginde basladigi varsayilabilir Bu varsayim Yahudilerin geleneksel gorusuyle de tutarlidir Tarihci Josephus sunlari yazdi Nimrod yavas yavas davranisini zorbaliga donusturdu cunku kendi guclerine inatla guvendiklerinde insanlari Tanri dan daha fazla uzaklastirmayi amacladi Yeryuzunu bir tufanla daha bastirirsa Tanri dan intikam almak istedigini ve tufanin yukselemeyecegi kadar yuksek bir kule insa etmek istedigini soyledi Boylece atalarinin batmasina misilleme yapacakti Kalabalik Tanri ya itaat etmenin korkaklik oldugunu dusunerek Nebrod un Nimrod niyetlerini seve seve onayladi Ve boylece hizla yukari dogru buyuyen kuleyi insa etmeye basladilar Gorunuse gore Babil Kulesi ni insa ettikten sonra Nimrod imparatorlugunu Asur bolgesine genisletti ve orada Nineve yi Rehobot Ir i Kalah i ve Nineve ve Kalah arasindaki Resen i insa etmeye giristi Baslangic 10 11 12 Mika 5 6 Asur adi Sam in oglu Asur un adina kadar gittigine gore bu Ham in torunu olan Nimrod un Sami topraklarini isgal ettigi anlamina gelir Bu nedenle muhtemelen yalnizca hayvanlari avlamak anlaminda degil ayni zamanda saldirganlik savaslari yurutmek anlaminda da guclu bir adam veya kahraman oldu M Clintock ve Strong tarafindan yazilan Cyclopaedia da soyle belirtilmektedir Guclu avlanmanin hayvan aviyla sinirli olmadigi sekiz sehrin insasina olan yakin baglantidan acikca anlasilmaktadir Nimrod un avda yaptigi sey bir fatih olarak basarisinin erken bir gostergesiydi Avcilik ve kahramanlik her zaman ozel ve dogal bir sekilde baglantili olmustur Asur anitlari avcilik alanindaki bircok kahramanca eylemi tasvir eder ve bu kelime genellikle bir sefere katilmayi belirtmek icin kullanilir Daha sonraki yillarda ayni ulkede cok yakindan iliskili olan avcilik ve savas burada pratik olarak iliskilendirilebilir veya esitlenebilir Avcinin anlami Nimrod un Tufan dan sonra bir krallik kuran ve ataerkil yonetimin parcalarini bir bas ve efendi olarak kendi altinda birlestirmek icin bir araya getiren ilk kisi oldugudur ve tum bunlar Hami gucunun Sami topraklarina siddetli bir sekilde girmesi nedeniyle Yehova ya direnmek icin yapildi Buyuk ihtimalle onun soyu yoktu cunku ismine dayali cografi yerler ya da milletler bulunmadi Mitsraim in ogullari Ludim Anamim Lehabim Naftuhim 14 Patrusim Kasluhim Filistiler bu soydan gelmistir ve Kaftorim di Baslangic 10 13 14 Mitsraim Mitsraim Misir kabilelerinin ve bazi Misirli olmayan kabilelerin atasiydi ve adi Misir ile esanlamli hale geldi Misir kelimesi Ibranice Mizrajim adini ya da bazi durumlarda Mazṓr 2 Krallar 19 24 Isaya 19 6 37 25 Mika 7 12 cevirmek icin kullanilir M O 2 binyilin ilk yarisinda yazilan Amarna mektuplari Misir dan Misri olarak bahseder ve bu da asagiyukari bu ulkenin bugunku Arapca ismine Misr benzer Pek cok bilgin Mizrajim in ikili bir form yani Yukari ve Asagi Misir olduguna inanir ancak bu gorus tartisilir Mitsraim in soyundan gelenlerin isimleri cogul formlar gibi gorunuyor Ludim Anamim Lehabim Naftuhim Patrusim Kasluhim ve Kaftorim Bu nedenle genellikle bunlarin tek tek ogullarin adlari degil kabile adlari oldugu varsayilir Bu mumkun olsa da ikili veya cogul bicimler gibi gorunen baska isimlerin de bulunduguna dikkat edilmelidir ornegin Efraim Appaim ve Diblayim Baslangic 41 52 1 Tarihler 2 30 31 Hosea 1 3 ama belli ki sadece bir kisiye isaret ediyor 1 Ludim Bu Hami Lud un soyundan gelenlerin buyuk ihtimalle Put ve Kus un soyundan gelenler ile birlikte Misir in silahli kuvvetlerinin bir parcasi ve yetenekli okcular olan Ludim idiler Jeremya 46 8 9 Hezekiel 30 4 5 Isaya 66 19 da yayi ceken ve Israil den cok uzaktaki uluslara ait olan Lud a benzer bir gonderme Sami den cok Hami Lud a isaret ediyor gibi gorunuyor Orduda Sur icin hizmet vermis olan Ludim teshis etmek daha zordur Hezekiel 27 3 10 Ancak metinde yine Hami Ludim e bir isaret olabilecek Put ile iliskilendirilirler Alintilanan metinlere gore Hami Ludim mantiksal olarak kuzey Afrika da yasiyordu ancak onlari daha kesin olarak konumlandirmak mumkun degil Bazi bilginler Libya bolgesinin kendi vatani olduguna inaniyor ancak bu ifade Lud adinin Lub olarak yazilisinda keyfi bir degisiklige dayaniyor 2 Anamim Mitsraim in Hami soyudur Mitsraim Misir ile esanlamli hale geldiginden Anamim in oraya veya yakinina yerlestigi varsayilabilir Asurlu II Sargon MO 8 yuzyilin ikinci yarisi zamanindan kalma civi yazili bir metin Anami adi altinda ona atifta bulunur 3 Lehabim Baslangic 10 13 ve 1 Tarihler 1 11 de Mitsraim araciligiyla Ham in soyundan gelenler arasinda gecen bir isimdir Ibranice adi cogul oldugundan bircok bilgin adini Mitsraim in ogullarindan birinden alan bir kabileye atifta bulundugu gorusundedir Lehabim genellikle Libyalilarla ozdeslestirilir ve eski zamanlarda Libya da yasayan kabilelerden en az birini olusturduklari gorulmektedir Onlari tanimlamak zordur ancak Ibranice metnin baska bir yerinde bahsedilen Luvim ile esitlenmeleri muhtemeldir Buna bir ornek 2 Tarihler 12 3 tur Almanca Zunz cevirisi Lubim ve diger ceviriler Libyalilar okuyor 4 Naftuhim Ham oglu Mitsraim in soyu arasinda listelendi Bu listedeki diger isimlerde oldugu gibi bilim adamlari genellikle cogul formu bir kabile veya halkin bir gostergesi olarak gorurler Adin turetilmesinin cografi kosullarla ilgili oldugunu dusunen bilim adamlari Naftuhim i genellikle deltadakiler anlamina gelen bir Misir tabiriyle iliskilendirir ve buna dayanarak Naftuhim Asagi Misir Kuzey Misir sakinleri arasinda sayilir Bu goruslerin dogru olup olmadigini kesin olarak belirlemek mumkun degildir 5 Patrusim Ham oglu Mitsraim in soyudur Adi gorunuse gore Patros un coguludur Hezekiel 29 14 Bu Patrusim kabilesinin Yukari Misir a yerlestigi veya orada baskin hale geldigi anlamina gelir 6 Kasluhim Ham in oglu Mitsraim den veya Ibranice kelime bir kisiye atifta bulunuyorsa Mitsraim in oglundan bir halktir Kutsal Kitap kaydi 10 14 Filistiler bu soydan gelmistir ifadesiyle onlarin Kasluhim den ciktigini gosterir Filistiler diger ayetlere gore Kaftor veya Girit ten geldiklerinden Yeremya 47 4 Amos 9 7 bazi bilginler yukaridaki ifadenin Filistiler bu soydan gelmistir Mitsraim in son olarak sozu edilen soy olan Kaftorim den sonra kullanilmasini onermektedir Ancak bu metinler arasinda bir celiski oldugundan suphelenmek gerekmez Baslangic taki kayitlar ve 1 Tarihler deki buna paralel soybilimseldir Filistilerin kokeni olarak Kaftor a isaret eden pasajlar muhtemelen cografi olarak anlasilmalidir ve Filistilerin Kapftorim bolgesinden goc ettigini one surer Kasluhim den Kutsal Kitap in baska hicbir yerinde bahsedilmez ve laik tarihte de onlar net bir iz birakmadi Kutsal Kitap zamanlarinda adi Misir adiyla esanlamli olan Mitsraim in soyundan gelmeleri disinda nerede yerlestiklerini gosterecek hicbir sey bilinmez 7 Kaftorim Kaftorim Mitsraim araciligiyla Ham in torunlari arasindaydi Israilogullari Misir dan ayrilmadan bir sure once MO 1513 Kaftorim Kenan i fethetti ve Avim olarak bilinen halki kovdu Kaftor adi Filistiler in Kenan a tasindigi ada olan Girit e de uygulanir Yeremya 47 4 Amos 9 7 Kaftor un kimligi siklikla tartisilan bir konu olmustur Misir in delta bolgesi Kucuk Asya nin guney dogu kiyilari Kilikya dahil Kapadokya ve Girit onerilmektedir Bilim adamlarinin ekseriyeti Kaftor un Yunanistan in guney dogu kiyisinin onunde bulunan Girit adasiyla ozdeslesmesini tercih ediyor Bazilari Kaftor un komsu adalari ve kiyi bolgelerini de icerdigine inaniyor Asur Babil metinlerinde bulunan Kaptara adinin ve Misir yazitlarinda bulunan Kftj w adinin Kaphtor anlamina geldigine inanilmaktadir Misirlilarin en eski zamanlardan belki de Ibrahim in gunlerinden beri Giritlilerle ticari iliskileri olduguna dair isaretler var Bircok bilgin Kanunun Tekrari 2 23 te bahsedilen Kaftorim in Filistiler e atifta bulundugunu iddia etti Ancak Filistilerin Kasluhim den Mizrajim in soyundan gelen bir baska kolu ciktiklari soylendigi icin Filistilere yalnizca cografi anlamda soybilimsel anlamda degil Kaftorim olarak atifta bulunulabilirdi demek ki Kenan a gelmeden once Kaftor bolgesinde yasadiklari anlaminda O zaman Ibrani Yakup un Suriyeli Arami olarak adlandirilmasina benzer bir anlamda Kaftorim olarak adlandirilacaklardi Aksi takdirde Kanunun Tekrari 2 23 Filistiler e atifta bulunamaz ve Kaftorim onlardan bagimsiz olarak Kenan a goc eden bir halk oldugu varsayilmalidir Put Ham in oglu Put Kutsal Kitap in baska yerlerinde gecer ancak onun soyundan gelenlerin hicbiri adiyla anilmaz Onun soyundan gelenler sik sik Misir a askeri yardimda bulundular Yeremya 46 9 Hezekiel 30 4 6 Nahum 3 9 Sur ordularinda parali asker olarak gorev yapmislar ve o sehrin onemini artirmislardir Eldeki kanitlar Put ile Kuzey Afrika Libyalilari arasinda bir baglanti oldugunu gosteriyor Septuagint ve Vulgata da Put uc yerde Libyalilar veya Libya ile cevrilmistir Yeremya 46 9 Hezekiel 27 10 38 5 Ibranice Put kelimesi ayni zamanda eski Farsca yazitlardaki put i ja genellikle Libya ile esdegerdir ile tam olarak ortusur Ancak Nahum 3 9 dan Put ve Luvim in Libyalilar farkli halklar oldugu anlasiliyor Bu ise tek basina Put un Libyalilarla ozdeslestirilme olasiligini dislamaz Herodot un farkli kabilelerin Libyalilari hakkindaki yorumundan da anlasilacagi gibi Libyalilar terimi Ibranice Luvim adindan belki daha kapsamliydi Misir yazitlarinda olan punt kelimesinin Put ile ozdeslestirilmesi fonetik nedenlerle gunumuzde genellikle kabul gormemektedir Kenan Ham in dorduncu oglu ve Nuh un torunu Sonunda Akdeniz in Dogu yakasinda Misir ve Suriye arasinda bulunan bolgede yasayan 11 kabilenin atasiydi Bu nedenle bu bolgeye Kenan diyari deniyordu Baslangic 10 15 19 1 Tarihler 16 18 Kenanli Amoriler dogu Urdun topraklarini Israilliler fethetmeden once isgal etseler de Sayilar 33 51 35 10 14 Kenan Filistin in Urdun un batisinda kalan bolumunun daha eski ve orijinal adiydi Sayilar 21 13 26 Kenan soyundan gelenlerin Babil deki dil karistirilmasindan hemen sonra bu ulkeye goc edip yerlestikleri Baslangic 11 9 veya once Hamilerin coguyla Afrika ya gidip sonra yavas yavas Kenan diyarina donup donmediklerini Kutsal Kitap soylemez MO 1943 te Ibrahim Kenan bolgesine tasinmak icin Paddan Aram da Haran dan ayrildiginda zaten Kenanlilar tarafindan iskan edilmisti ve Ibrahim in hem Amoriler hem de Hititler ile belirli iliskileri vardi Baslangic 11 31 12 5 6 13 7 14 13 23 2 20 Tarih Misir in Israilliler tarafindan fethedilmeden once yaklasik 200 yil boyunca Kenan topraklarini yonettigini gosteriyor Suriye ve Filistin den vasal hukumdarlar tarafindan Firavun Amenophis III e ve Firavun Akhenaten gonderilen mesajlardan Amarna mektuplari olarak bilinir o zamanlar sehirler arasinda sik sik kavgalar oldugu ve bircok siyasi entrikanin oldugu aciktir Israil halki Kenan sinirlarina ulastiginda MO 1473 ulke cok sayida sehir devletine veya kucuk kralliklara bolunmustu ancak aralarinda atalardan kalma akrabalik nedeniyle hala bir uyum vardi Kenan in ilk oglu Tsidon sonraki Het ti Kenan ayrica Yebusilerin Amorilerin Girgasilerin Hivilerin Arkilerin Sinilerin Arvadlilarin Tsemarilerin ve Hamatilerin de atasi oldu Daha sonra Kenan aileleri dagildilar Boylece Kenanlilarin siniri Sayda dan Gerar a Gazze yakinlarina Sodom ve Gomorra ya Adma ya Tseboyim e Lasa yakinlarina dek uzandi Yurtlarina ailelerine dillerine ve milletlerine gore Ham in ogullari bunlardi Baslangic 10 15 20 1 Tsidon Sidon Kenan in ilk oglu olan Sidon Tsidon Saydalilarin atasiydi Onun adi Sidon liman kentine verildi ve uzun yillar Fenikelilerin Saydalilar icin Yunanca adi baskentiydi Sehrin simdiki adi Sayda dir Sayda nin yaklasik 35 km guneyinde Saydalilar Sur Fenikeli ad Yunanca ad Tyros adini verdikleri bir koloni kurdular Zamanla Sur Sayda yi bircok yonden geride birakti ancak Sur bir Saydali yerlesiminin karakterini hicbir zaman tamamen kaybetmedi Sur krali bazen Saydalilarin Krali olarak anilirdi 1 Krallar 16 31 2 Het Kenan in ikinci siradaki oglu Het in soyundan bir halk Hititlerin Yesu nun gunlerinde colden ve bu Lubnan dan buyuk nehre Firat nehrine yani Hititlerin tum ulkesi olan bir bolgede yasadiklari soylenir Yesu 1 4 Gorunuse gore esas olarak Lubnan ve belki de Suriye deki bolgeleri iceren daglik bolgelerde yasiyorlardi Tarihciler ve arkeologlar Kutsal Kitap taki Hititlerin kim oldugunu bulmaya calistilar Bunu temel olarak benzer bir sese veya benzer bir yazimlara sahip gibi gorunen kelimeleri karsilastirarak dilbilimsel bir bakis acisiyla yaptilar Asur civi yazili metinlerde Hatti terimi siklikla cogunlukla Suriye veya Filistin i cagristiran bir baglamda gecer Bu kelime Kutsal Kitap ta adi gecen Hititler anlamina gelebilir Bununla birlikte bilim adamlari Hatti kelimesine dayanarak Kutsal Kitap taki Hititlerin baskenti Kucuk Asya da olan Hitit Imparatorlugu ile ayni oldugunu kanitlamaya calisiyorlar Fakat bu eski imparatorluk Kenan ulkesinin kuzey ve batisinda bulunup ondan epey cok uzaktir Kucuk Asya nin Anadolu bolgesinde bugun Turkiye nin bir parcasi eski Hattusa Hattusa olan Bogazkoy de cok sayida antik metin bulunmustur Burasi bir zamanlar modern bilginlerin Hatti dedigi ve ilk sakinlerinin Hatca konustugu bir ulkenin baskentiydi Bunlar bilginlerin ifadesine gore civi yazisiyla yazilmis ve simdi Civi Yazisi Hititcesi olarak bilinen bir Hint Avrupa dilini sokan fatihler tarafindan boyun egdirildi Daha sonra civi yazisi Hiyeroglif Hititcesi olarak adlandirilan hiyeroglif yazi ile baska bir Hint Avrupa dilinden yerinden cikarildi Bu dildeki metin orneklerinin Kuzey Suriye de oldugu kadar Kucuk Asya da da bulundugu soylenmektedir Bilginler bu uc dili uc grup insanla iliskilendirir Ancak bunlarin hicbirinin Kutsal Kitap taki Hititlerle ortustugune dair hicbir kanit yoktur Martin Noth sozde civi yazisi Hititcesi hakkinda sunlari yazdi Hitit ifadesi eski metinlerde kullanilan bir terim degil bu dil ile Kucuk Asya daki Hatti kralligi arasindaki tarihsel baglantiya dayanarak modern bilim tarafindan secilmis bir terimdir Daha sonra Hitit hiyeroglifleri ne dikkat cekti Geleneksel Hitit tanimi burada uygunsuz ve kafa karistirici Baska bir tarihci E A Speiser su sonuca variyor Kutsal Kitap taki Hititlerin sorununu cozmek zordur Ilk olarak soz konusu Kutsal Kitap metinlerinin ne tur Hititler oldugu sorusu ortaya cikar Hattiler mi civi yazisi kullanan Hint Avrupa Hititleri mi yoksa hiyeroglif Hititleri mi Bu gostermektedir ki Kutsal Kitap taki Hititlerin Hattusa nin baskenti oldugu Hitit Imparatorlugu ile herhangi bir denklemi delile degil varsayima dayanmaktadir 3 Yebusiler Ham ve Kenan in soyundan olan Yebusiler Yebus sehrinin civarinda yasadilar Yebus gunumuz Yerusalim inin bulundugu yerde bulunan eski bir sehirdi Bu nedenle cogu bilgin Yerusalim in veya belki de Salem in sehrin orijinal adi oldugunu ve Yebusiler tarafindan iskan edildiginde sadece ara sira Yebus olarak adlandirildigini varsaymaktadir Ayrica Yebus un Jerusalem in degil sehirde bir sure yasayan insanlarin adi olan Yebusi nin kisaltmasi oldugu konusunda da genel bir kani vardir Belki de en kucuk grup olduklari icin Yebusiler akrabalariyla baglantili olarak genellikle en sonda listelenirler Dag halki olarak kabul edildiler Sayilar 13 29 4 Amoriler Amori Kenan in ogullari listesinde belirtilmistir ancak baska yerlerde bu terim Ibranice metinde her zaman tekildir orijinal Amori den tureyen tum Kenan kabilesine uygulanir Bazi yorumcular Baslangic 15 16 ve 48 22 de kullanilan Amori teriminin bir butun olarak Kenan halklarini temsil ettigini ileri surerler Amoriler Israilogullari Misir dan ayrildiginda Kenan daki en onemli veya baskin kabile gibi gorunuyor Kanunun Tekrari 1 6 8 19 21 27 Yesu 24 15 18 Hakimler 6 10 Eger oyleyse diger ikincil akraba kabilelerinin bazen baskin olanin adini kullanmasi anlasilabilir Benzer sekilde Israil ulusunun bir kabilesinin adi olan Yahuda sonunda Yahudi genel terimi araciligiyla tum Israillilere uygulandi Amori kabilesi Erden nehrinin hem batisi hem de dogusunda yasadilar ve birden fazla krallik kurdular Sayilar 21 21 35 Tarihciler genellikle Kutsal Kitap ta bahsedilen Amorileri erken Akad Babil Asur civi yazili metinlerde bahsedilen Amurru ile iliskilendirir Amurrularin MO 2 binyilin basinda Mezopotamya yi isgal edip birkac yuzyil boyunca Babil de bir kralliga sahipti oldugunu varsayarlar O zaman taninmis bir yasa koyucusu olan Hammurabi nin Amori kokenli oldugu sik sik soylenir Bununla birlikte Amurru ile ilgili kanitlar Kutsal Kitap taki Amorilerin Amurru ile ozdeslestirilmesini destekleyen sozde inandirici sonuclari desteklemiyor gibi gorunuyor Eski civi yazili metinlerde Amurru oncelikle bati anlamina gelir ve Mezopotamya nin batisindaki bolgeye atifta bulunur The International Standard Bible Encyclopedia da A H Sayce Amurru adinin insanlarin etnik yapilari veya gercek isimleri hakkinda hicbir bilgi vermeyen Mezopotamya dan bakildiginda insanlarin yakin kokenlerine yonelik tamamen cografi bir referans oldugunu soyluyor Kuzey Mezopotamya da Firat nehrinde bulunan antik bir sehir olan Mari modern tarihciler tarafindan Amurru nun Mezopotamya ya yayildigi merkez olarak anilir ancak burada ortaya cikarilan binlerce tabletin neredeyse tamami Sami Akad Babil Asur dilinde yazildi ve Bati Sami kokenli bazi isimler iceriyorlardi Belirtildigi gibi Kutsal Kitabin Amorileri Sami degil Hami kokenliydiler bazilarinin Sami dilini edinmis olmasi imkansiz olmasa da orijinal Amurru nun Babil den yasayan Sami halklari arasinda yalnizca batidan gelen insanlar olmasi da mumkundur Profesor John Bright sunlari not eder Civi yazili metinlerde kuzeybati Mezopotamya ve kuzey Suriye nin sakinleri birkac yuzyildir MO 3 binyilin sonu ve MO 2 binyilin basi Amurru ya da bati dan insanlar olarak deginildi Bu isim gorunuse gore bu bolgede yasayan farkli Kuzeybati Sami lehcelerinin halklarinin genel adi haline geldi buyuk olasilikla Ibraniler ve Aramilerin daha sonra ortaya ciktigi kabileler 5 Girgasiler Girgasiler Urdun un batisinda yasiyordu Yesu 24 11 Ugarit literaturde bulunan Girgas ve Ben Girgas isimleri Girgasiler in varliginin dolayli teyidi olarak zikredilebilir 6 Hiviler Ata Yakup un zamaninda Hiviler Sekem sehrinde yasiyordu Sonra Hakimler 3 1 6 daki metninden anlasildigi gibi Hiviler Lubnan daglarinda Vaat Edilen Topraklarin kuzey sinirina kadar yasadilar Yoab ve adamlari Kral Davud un buyrugu uzerine nufus sayimi yaparken Sur kalesine ve Hivililerin butun sehirlerine geldiler 2 Samuel 24 7 Sur gorunuse gore dogrudan Hiviler in bolgesinin guney ucuna kadar uzaniyordu Arkeologlar bilginlerin Hurriler adli bir ulusun ataerkil zamanlardan beri Ermenistan Anadolu Suriye ve Filistin in bazi bolgelerine yerlestigine dair kanit olarak yorumladiklari eski kayitlari ortaya cikardilar ve Hiviler Horiler ve Yebusiler in bu kavma ait olduguna inaniyorlar Horiler i Hiviler ile esitlerler ve Hurrilerin sonunda Hiviler olarak adlandirildigi gorusundedirler Teorileri esas olarak dilsel benzerliklere ozellikle de ozel isimlere dayanmaktadir Genelde Horiler adinin magara sakini anlamina gelmedigini Hurriler ile ilgili oldugunu varsayiyorlar Ancak Kutsal Kitap bu kabileleri birbirinden ayiriyor gibi gorunuyor ve Hurriler adindan hic soz etmiyor 7 Arkiler Akdeniz kiyilari ve Lubnan Daglarinin batisinda yerlestiler 8 Siniler Benzer adlara sahip birkac Lubnan daki kasaba cesitli antik kayitlarda listelenmistir ancak Siniler in tam olarak nereye yerlestigi belirsizdir 9 Arvadlilar Suriye kiyilarinda bir ada Arvad adlandirildi Ancak Arvadlilar in tam olarak nereye yerlestigi belirsizdir 10 Tsemariler Kenanlilarin Arvadlilar Fenike kiyisinin onunde Arwad ile iliskili olan ve Hamatlilar muhtemel Suriye deki Hamat ile iliskili olan arasinda listelenmis olmasi Tsemariler in Fenike nin kuzey kiyisinda oturduklarini gosterir Bazi bilgin Trablus un yaklasik 35 km kuzey dogusunda bulunan Tell Kazel kasabasi eski Tsamar ile temas ettirmeye calisir Baskalari ise Tsemarileri Trablus ile Arvad arasinda bir kiyi kenti olan Sumra ile bir baglanti kurmaya calisir 11 Hamatiler Hamat Israil tarihinin ilk zamanlarinda Suriye deki kucuk bir Kenan kralliginin baskentiydi Kentin cevresindeki verimli tarim alani ayni adi tasiyordu Yunanlar ve Romalilar zamaninda sehir Epifanya olarak biliniyordu Antiokhos IV Epifanes ona bu ismi verdi Bugun orijinal adinin kisaltmasi olan Hama olarak adlandiriliyor Bazen Hititlerin bu sehri kurdugu varsayilirken asil kurucularin Hititlerin akrabalari ve tufandan sonra ortaya cikan 70 aileden biri olan Hamatlilar olmasi daha olasidir Bu iki soyun atalari olan Het ve Hamat Ham oglu Kenan in ogullari arasinda sayilmaktadir Hamat in guney siniri Israil topraklarinin kuzey siniri olarak goruluyordu Sayilar 34 8 1 Krallar 8 65 2 Krallar 14 25 2 Tarihler 7 8 ve Sam a kadar uzandigini dusunuluyor Yeremya 49 23 Hezekiel 47 15 17 48 1 Zekeriya 9 1 2 Sam in soyuMilletler Tablosu Nuh un oglu Sam in soyunun yerlesim bolgesi Son olarak Sam in soyu listenmektedir En buyukleri Yafet in kardesi Sam in da cocuklari oldu o tum Eberogullarinin atasiydi Sam in ogullari Elam Assur Arpaksad Lud ve Aram di Aram in ogullari Uts Hul Geter ve Mas ti Arpaksad in Selah adinda bir oglu oldu Selah in da Eber adinda bir oglu oldu Eber in iki oglu oldu Birinin adi Peleg di cunku yeryuzu onun gunlerinde bolunmustu Kardesinin ismi Yoktan di Yoktan in Almodad Selef Hatsarmavet Yerah Hadoram Uzal Dikla Obal Abimael Seba Ofir Havila ve Yobab adli ogullari oldu tum bunlar Yoktan in ogullariydi Onlarin yasadigi topraklar Mesa dan Sefar a Dogu daki daglik bolgeye kadar uzaniyordu Yurtlarina ailelerine dillerine ve milletlerine gore Sam in ogullari bunlardi Baslangic 10 21 31 Elam Elam Mezopotamya nin guney dogu sinirinda hem bir halki hem de bir bolgeyi belirtir Tarihsel olarak Elam adi guney bati Iran da su anda Husistan olan bir bolgeye atifta bulundu Bu daglik bolgede daha eski zamanlardan Elam in bir parcasi olarak Anjan adi verilen ve eski yazitlarda adi gecen bir bolge oldugu soylenmektedir Asurlular ve Babilliler Elam ulkesine Elamtu olarak atifta bulunurken klasik Yunan yazarlari Elam a Elymais ve bazen de belirli bir zamanda onun baskenti olan Susa veya Susan kentinden dolayi Susiana adini verdiler Pers Imparatorlugu altinda Susa Susan bir kraliyet sehriydi Nehemya 1 1 Ester 1 2 Bir ulke veya millet olarak Kutsal Kitap ta Elam dan ilk kez Ibrahim in doneminde MO 2018 1843 bahsedilir Elam Krali Kedorlaomer ve Olu Deniz bolgesinde onunla muttefik olan krallar Kenan krallarinin bir koalisyonuna karsi cikti Elam in Babil uzerinde gucu donemi Hammurabi tarafindan sona erdi MO 2 binyilin ikinci yarisinda Elam Babil i yeniden fethetmeyi ve orada birkac yuzyil boyunca etkisini surdurmeyi basardi Bu sirada unlu Hammurabi kodeksi iceren bir stelin Babil den modern arkeologlar tarafindan kesfedildigi Susa ya getirildigine inaniliyor Asur Imparatorlugu nun yikilmasindan sonra Elam gorunuse gore Yafet in soyundan Aryan olan milletlerin yonetimine girdi Muhtemelen Medler ve Persler birkac yuzyil once Iran in daglik bolgelerine yayilmislardi ve Kyaxares yonetiminde Medler ve Babiller Asur un baskenti Nineve yi yok etmek icin birlikte savasmislardi Daniel 8 2 den Elam in daha sonra bir Babil bolgesi haline geldigi anlasiliyor Asur un cokusunun Elam uzerindeki dogrudan etkisi ne olursa olsun Persler Anjan bolgesini Elam dan almayi basardilar cunku Pers hukumdarlari Teispes Kyrus I Kambyses ve Kyrus II hepsi Anjan Krali unvanini tasiyordu Assur Asur Asur Asurlularin atasidir ve ayni Ibranice kelime hem Asur hem de Asurlular ile cevrilir Hezekiel 27 23 te ya Asurlular bir halk ya da en onemli sehirlerinden biri olan Assur bugun Qalʽat Scherqat olarak kastedilmektedir Isim eski zamanlarda Mezopotamya ovasinin kuzey ucunu veya bugunun Irak inin asiri kuzeyini isgal eden ulkeye atifta bulunuyordu Asur esasen Dicle ve Kucuk Sab in olusturdugu ucgenin icindeydi Bu iki nehir genellikle bati ve guney sinirlarini olustururken kuzeyi eski Ermenistan daglari dogu sinirlarini ise Sagros Daglari ve Medya olusturuyordu Bununla birlikte bu sinirlarin siklikla degistigi belirtilmelidir Asur Babil zayifken genisledi ancak Asur politikasi basarisiz ve Babil politikasi basarili oldugunda geri cekilmek zorunda kaldi Diger sinirlarda ozellikle Dicle de bu tur kaymalar oldu cunku Asur etki alanini erkenden bu nehrin batisina genisletti Asur Imparatorlugu elbette cok daha genis bir alani kapsiyordu Kutsal Kitap kaydinda Asur a ilk atifta bulunulan Baslangic 2 14 te Musa Hiddekel in Dicle Asur un dogusundan aktigini soyluyor Baslangic 2 10 O bolge Sam in oglu Asur un adini almistir Bu yuzden gorunuse gore ilk olarak Nuh un Tufani ndan kisa bir sure sonra Samiler tarafindan yerlestirildi Ancak Ham in torunu Nimrod Asur a ciktigi ve Nineve yi ve baska sehirleri insa ettigi icin Asurlular erken yerinden cikarildi Baslangic 10 11 12 Bunun Babil kulesinin insasindan ve ardindan gelen dil karisikligindan sonra olup olmadigi belirtilmemistir Baslangic 11 1 9 ancak Baslangic bolum 10 farkli dillerden bahseder Baslangic 10 5 20 31 Asur un baskenti Ninive nin Babil etkisinde gelistigi sekuler tarihle tutarli bir sekilde kesindir British Museum daki 21901 No lu Kronik Asur Imparatorlugunun baskenti olan Ninive nin yikilisini anlatir MO 632 de Nabupolassar in 14 yili Babil krali Nabupolassar ve Medler Kyaksares in birlesik kuvvetleri tarafindan kusatildiktan sonra sehri bir moloz yiginina dondurduler Arpaksad Sam in ogluydu ve torunu Eber araciligiyla Ibranilerin atasiydi Selah Arpaksad in oglu ve Sam in torunuydu Oglu Eber araciligiyla Ibranilerin atasiydi EberIbrahim in bir atasi Selah in oglu ve Peleg Joktan ve diger cocuklarin babasiydi Baslangic 10 21 de Sam tum Eberogullarinin atasi tum Ibranilerin atasi adlandirilir Eber burada Sam ile yakin bir iliski icinde anilir cunku onun soyundan gelenler ozellikle Ibrahim den itibaren Kutsal Kitap ta onemli bir rol oynamislardir Dolayisiyla sozu edilen metinde sonraki ayetin acikca gosterdigi gibi Sam in soyundan gelenler arasinda sadece Ibraniler sayilmaz Eber in Yoktan yoluyla gelen torunlari Arabistan a yerlesmis gorunuyor Peleg araciligiyla torunlari ise Mezopotamya ile iliskilendiriliyor Ibraniler ʽIvri adi muhtemelen Sam in buyuk torunu ve Ibrahim in atasi olan Eber den ʽEver turetilmistir Kutsal Kitap ta ilk olarak Abram Ibrahim Ibrani adlandirilir Baslangic 14 13 Bu kavram daha sonra sadece Israilogullari icin kullanildi Eber in oglu Yoktan araciligiyla Ibrahim in ve Israil in soyuna ait olmayan baska cocuklari oldu Gorunuse gore ʽIvri Ibraniler kelimesi hakli olarak Eber i atalari olarak adlandirabilecek tum torunlara atifta bulunacakti Bazi bilginler bunun baslangicta boyle oldugunu ancak zamanla bu ismin en onemli Eberliler veya Ibraniler olan Israillilere uygulandigini dusunuyorlar Peleg dd Kutsal Kitap in raporuna gore Peleg in gunlerinde yeryuzu bolunmustu Baslangic 10 25 Bu buyuk ihtimalle Babil Kulesi ndeki dillerin karisikliginin bir sonucuydu Peleg den bes nesil sonra Ibrahim dogdu Onun torunu Yakup Israil milletinin atasiydi dd Yoktan dd Yoktan in soyundan gelen bazi isimlerin guney ve guney bati Arabistan in cesitli bolgelerinde korundugu goruluyor Yoktan in Ibrahim in Hacer ve Ketura nin ogullarinin soyundan gelen kabilelerden ayirt edilen Arabistan in yerli halkinin atasi olduguna inaniliyor Kutsal Kitap a gore Yoktan in soyundan gelenlerin yasadigi bolgenin cografi sinirlari Mesa dan Sefar a kadar uzaniyordu Baslangic 10 30 ancak alanin tam olarak ne kadar buyuk oldugu bilinmiyor dd Yoktan in 13 ogullari Arap Yarimadasi nin guneyinde yerlesen 13 farkli Arap kabilesinin atalari olmasi muhtemeldir dd 1 Almodad dd Arap gelenegine gore onun Curham kabilesinin basi ve Ismail in karisinin babasi oldugu soylenir dd 2 Selef dd Bu ismin Arapca karsiliklari bir Selef veya Salif bolgesinden bahseden Sabililerin MO 7 yuzyildan kalma yazitlarinda bulunabilir Bu ismin baska bir sekli Yemen Arap Cumhuriyeti nin baskenti Sana nin yaklasik 100 km kuzeyindeki bir yerin adi olan Sulaf ta korunmus olabilir Ancak bu benzerlikler Selef soyundan gelenlerin yerlestigi yer hakkinda sadece tam olmayan bir fikir verir dd 3 Hatsarmavet dd Genellikle Hatsarmavet in soyundan gelenlerin guney Arabistan daki Hadramut bolgesinde yasadigina inanilir Hadramut Arapca ve Hatsarmavet Ibranice arasinda bu isimlerin unsuzlerinin benzerligi nedeniyle bir baglanti oldugunu varsayilir Hadramut un cografi sinirlari kesin olarak tanimlanamaz dd 4 Yerah dd Soyu muhtemelen guney Arabistan da bir yere yerlesti dd 5 Hadoram dd Ailesi Arabistan a muhtemelen Yemen e yerlesti dd 6 Uzal dd Arap gelenegine gore Sana Yemen Arap Cumhuriyeti nin baskenti eski zamanlarda ʼAzal olarak adlandirilmis ve Usal ile iliskilendirilmistir dd 7 Dikla dd Bazi bilginlere gore kabilesinin guney Arabistan a yerlestigi soylenir Ancak bu kesin olarak belirlenemez dd 8 Obal dd Obal kabilesinin tam olarak nereye yerlestigi bilinmemekle birlikte Yemenli guney bati Arabistan da benzer isimler gecmektedir dd 9 Abimael dd Abimael ve 12 erkek kardesinin Arap Yarimadasi na yerlesen 13 farkli Arap kabilesinin atalari olmasi muhtemeldir dd 10 Seba dd Samin soyundan gelen iki Seba vardi Biri Yoktan in oglu oburu Ibrahim in bir torunuydu Ikisi Arabistan da yerlesti Guney bati Arabistan da bulunan zengin bir krallik bu iki Seba nin birinin soyuydu Kutsal Kitap disi kaynaklarda genellikle Sabililer olarak anilir Bugun bazi bilginler kralligin sakinlerinin Eber uzerindeki Sam in soyundan gelen Yoktan soyundan Samiler olduguna inaniyor Seba nin kendi adi ve bazi erkek kardeslerinin isimleri guney Arabistan daki yerlerle iliskilidir dd 11 Ofir dd Buyuk olasilikla guney Arabistan da bulunan ve bol miktarda en kaliteli altin yataklariyla unlu bir bolge idi Eyup 22 24 28 15 16 Mezmur 45 9 Isaya 13 11 12 2 Tarihler 8 18 1946 da Tel Aviv Yaffa nin kuzey dogusunda bir comlek parcasi bulundugunda Ofir den altin ithalatina iliskin Kutsal Kitap kaydi dogrulandi Uzerinde su yazi bulunan bir comlek parcasi bulundu Ofir altini Bet horon a otuz sekel Ofir in tam yeri bugun kesin olarak tespit edilememektedir Cesitli konumlar arasinda ucu once gelir Hindistan Arabistan ve kuzey dogu Afrika cunku gemiler oraya Kizildeniz in dogu kolunun sonundaki Ezjon Geber den gidebilirdi Hindistan a gelince Suleyman ve Hiram in gemileriyle getirilen butun mallar orada mevcuttu Josephus Hieronymus ve Septuagint de Ophir in Hindistan da oldugunu gosteren kaynaklar olarak gosterilebilir Dogu Afrika da Kizildeniz in alt ucunda Somali yakinlarinda Ofir i arayanlar ithal mallarin uretildigi muhtemel yeri olarak bu bolgenin Hindistan dan cok daha yakin olduguna dikkat cekiyor dd Ancak hakim inanisa gore Ofir buyuk olasilikla guney bati Arabistan da Yemen yakinlarindaki bir bolgeydi Bu gorus Yoktan oglu Ofir in soyunun Ofir in kardesleri olan Seba ve Havila nin soyuyla birlikte Arap Yarimadasi na yerlestiklerini varsaymaktadir Baslangic 10 28 29 Seba Kralicesi nin muhtemelen guney Arabistan dan geldi ziyaretinin kaydi Suleyman in Ofir ile olan ticari iliskilerine iliskin iki not arasinda yer alir 1 Krallar 9 26 10 11 dd 12 Havila dd Yoktan in Hatsarmavet ve Ofir gibi diger bazi ogullarinin adlarinin guney Arabistan daki bolgelerle iliskili oldugu aciktir Buyuk olasilikla Sam in soyundan olan Havila ve onun soyundan gelenler de Arabistan a yerlesti ancak guneyde olmasi sart degil Bazi bilgin onun Kus un soyundan gelen Havila ile ayni bolgeye yerlestigine inaniyor ama sadece isimlerin esitligi her ikisinin de etnik farkliliklarina ragmen ayni bolgeye tasindigi varsayimi icin cok az temel sunar Kuslu Havila nin yukariya bakiniz aslinda guney bati Arabistan da Haulan olarak bilinen bolgeyle baglantili oldugu kesin olarak kanitlanamaz Bunun yerine Haulan in Samli Havila ile baglantili olmasi da mumkundur ancak Haulan in Afrika ve Etiyopya ile komsulugu Kus diyari Kuslu Havila ile baglantili olmasi gerektigini gosteriyor Bu nedenle Sam soyundan gelen Havila nin kuzey Arabistan daki bir bolgede Baslangic 2 10 12 yasadigi muhtemel gorunmektedir dd 13 Yobab dd Bugun Yobab in soyundan gelenlerin tam olarak nereye yerlestigi bilinmiyor dd Lud Yahudi tarihci Josephus ve digerleri Lud un soyu guney bati Kucuk Asya da yasamis olan Lidyalilar ile ozdeslesti MO 7 yuzyila ait Asur yazitlarinda Lidyalilara Luddu denir Aram Aram in soyu Aramiler ve Suriyelilerdi Aram tek basina kullanildiginda temelde Suriye anlamina gelir ve genellikle bu sekilde tercume edilir Hakimler 10 6 2 Samuel 8 6 12 15 8 Hosea 12 12 Lubnan Daglari ndan Mezopotamya ya ve Kuzey de Toros Daglari ndan Sam in otesine guneye kadar uzanan alani kapsiyordu Uts Uts un tam yeri bilinmiyor belki kuzey Arabistan da bulundu Gorunuse gore Edom civarindaydi cunku Edom daha sonra egemenlik alanini Uts a kadar genisletebildi ve Agitlar 4 21 den gorulebildigi gibi Edomlular daha sonra Uts ulkesi nde yasadilar Hul Hul un soyundan gelenlerin tam olarak hangi bolgeye yerlestigi bilinmiyor Josephus a gore Hul Ulus Ermenistan in kurucusuydu Diger bilim adamlari Mezopotamya ve diger bolgelerdeki alanlari gosterir Bircok spekulasyon Celile Denizi nin kuzeyinde bulunan Merom sularinin yakinindaki Hula Ovasi na odaklaniyor cunku Hul adi gorunuse gore Hula da ve ayrica bu bolgede Josephus tarafindan bahsedilen bir sehir olan Ulatha da korunmustur Geter Geter in soyundan gelenler hakkinda kesin olarak hicbir sey soylenemez Mas Bazilari Mas i Yunan cografyaci Strabon un bahsettigi kuzey Mezopotamya daki bir dag bolgesi olan Masius Daglari ile iliskilendirir Digerleri Mas i Asur yilliklarinda Mas ulkesi olarak adlandirilan ve yanan susuzlugun evinde oldugu icinde kuslarin bile bulunmadigi ve ne vahsi esek ne de ceylanlarin otlamadigi bir col olarak tanimlanan Suriye colunun bir kismiyla iliskilendirir Milletler Tablosu su sozlerle bitiyor Milletlerine soylarina gore Nuh un ogullarinin aileleri bunlardi Tufandan sonra milletler onlardan geldi ve yeryuzune yayildi Baslangic 10 32 Dr Melvin G Kyle Xenia Teoloji Semineri Missouri ABD soyle diyor Hami kol insan irkinin Mezopotamya da bir yerde merkezi bir konumdan guneybatiya Yafeti kol kuzeybatiya ve Sami kol dogu ya Sinar diyarina tasindiklari inkar edilemez Ilk yerlesim bolgelerinden baslayarak halklar tum dunyaya yayildi Kaynakca The Interpreter s Dictionary of the Bible Bd 3 S 515 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 979 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 212 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 707 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 1142 1143 Judische Altertumer 1 Kitap Bol 6 Par 1 Encyclopaedia Britannica 1959 cilt 20 s 235 Realencyklopadie fur protestantische Theologie und Kirche 3 baski D Albert Hauck Cilt 6 1970 s 762 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 257 258 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 254 C F Keil Biblical Commentary on the Old Testament Genesis and Exodus Leipzig 1878 P 133 Watchtower Society Insight On The Scriptures 1990 Cilt 1 s 1272 Josephus Yahudi Antik Eserleri Kitap 1 Bol 6 Par 1 Ancient Near Eastern Texts J B Pritchard 1974 s 290 Strabon un yeryuzu tanimi 3 II 11 Encyclopaedia Britannica 1959 cilt 21 s 114 W Gesenius Hebraisches und aramaisches Handworterbuch uber das Alte Testament 17 baski 1962 s 890 F Brown S R Driver C A Briggs A Hebrew and English Lexicon of the Old Testament 1980 S 1077 Judische Altertumer ubersetzt von H Clementz 1 Kitap Bol 6 par 1 The New Encyclopaedia Britannica 1987 Cilt 3 s 332 ayrica Cilt 16 s 948 Ancient Near Eastern Texts herausgegeben von J B Pritchard 1974 S 287 288 Altorientalische Texte zum Alten Testament H Gressmann Berlin und Leipzig 1926 S 352 Ancient Near Eastern Texts editor J Pritchard 1974 s 284 Texte aus der Umwelt des Alten Testaments editorluk D Kaiser Cilt I 4 1984 s 386 a b Herodot Historien III 94 Altorientalische Texte zum Alten Testament H Gressmann Berlin und Leipzig 1926 S 148 Ancient Near Eastern Texts J B Pritchard 1974 S 265 W F Albright Die Bibel im Licht der Altertumsforschung Stuttgart 1957 s 39 Josephus Judische Altertumer 1 Kitap Bol 1 Par 3 P English Journal of Near Eastern Studies Cilt XVIII 1959 s 49 53 Josephus Judische Altertumer 2 Kitap Bol 10 Par 2 Herodot Historien Tarihler 3 Kitap par 20 J Hastings A Dictionary of the Bible 1903 Cilt II s 311 The Interpreter s Dictionary of the Bible G A Buttrick 1962 Cilt 1 s 101 Josephus Judische Altertumer cevirmen H Clementz 1 kitap bolum 4 paragraf 2 3 sayfa 31 32 M Clintock ve Strong Cyclopaedia 1894 Cilt VII s 109 Herodot Historien J Feix tarafindan cevrildi 1963 II 32 s 227 M Noth Die Welt des Alten Testament 1962 s 207 E A Speiser The World History of the Jewish People 1964 cilt 1 S 160 A H Sayce The International Standard Bible Encyclopedia editor G W Bromiley 1979 Cilt 1 s 113 J Bright Geschichte Israels 1966 S 31 Altorientalische Texte S 364 Journal of Near Eastern Studies Bd X 1951 S 265 266 Josephus Judische Altertumer 1 Kitap Bol 6 Par 4 Josephus Yahudi Eski Eserleri Kitap 1 Bolum 6 Paragraf 4 Strabo Dunya aciklamasi 16 1 23 M F Unger Archaeology and the Old Testament 1964 S 98 Ancient Near Eastern Texts J B Pritchard tarafindan duzenlendi 1974 S 299 D E Hart Davies Biblical History in the Light of Archaeological Discovery 1934 Seite 5