Fokaia (Grekçe: Φώκαια Phókaia, Latince: Phocaea), İzmir'in Foça ilçesinin Antik Çağ'da ve Bizans Dönemi'ndeki adı. On iki İon kentinden biridir. Önceleri kentin kuruluşu MÖ 11. yüzyıl Aiol'ler tarafından gerçekleştiği, MÖ 9. yüzyılda ise kentin İon tarafına geçtiği düşünülüyordu. Fakat yapılan son araştırmalar kentin kuruluş tarihini MÖ 2000'e kadar geri götürüyor.
Phokaia | |
Fokaia Antik Kenti | |
Konum | İzmir, Foça |
---|---|
Koordinatlar | 38°40′29″K 26°45′0″D / 38.67472°K 26.75000°D |
Tarihçe | |
Devir(ler) | Arkaik, Protogeometrik |
Kültür(ler) | Roma Dönemi |
Sit ayrıntıları | |
Arkeologlar | Ordinaryüs Prof. Dr. Ekrem Akurgal, Prof. Dr. Ömer Özyiğit |
Durum | 3.derece arkeolojik sit alanı |
Konumu ve Çevresel Özellikleri
Kent bulunduğu konum nedeniyle İzmir'in ve İzmir Körfezi'nin kuzey bölümünü meydana getirir. İlçe doğuda Manisa, kuzeyde Çandarlı Körfezi ve Aliağa, güneyde Menemen ve Gediz Nehri'nin denize dökülen ağzı ve İzmir Körfezi ile çevrelenmektedir. Kentin yerleşim alanı denize doğru çıkıntı yapan yarımada ile onun doğusundaki kara bölümü üzerinde yer alır. Doğu, kuzeydoğu ve kuzeyde bulunan yüksek tepeler, antik kente doğal bir koruma sağlar. Kent surlarının doğu bölümü bu nedenle söz konusu tepelerin üzerinden geçer. Kent, deniz kenarında kurulmuş olan diğer İon kentleriyle aynı özellikleri taşır. Phokaia halkının, kentin konumu nedeniyle daha çok denizcilikle uğraştığı belirtilmiştir.
Ören yeri
Phokaia antik kenti, İzmir ili Foça ilçesinde yer almaktadır. Günümüzde antik kentin üzerinde bulunan Foça İlçesi, kendine en yakın metropol kent durumundaki İzmir'e 72 km uzunluğundaki bir kara yolu ile bağlanır.
Yerleşim
Tarih boyunca Phokaia kentinin yerleşim merkezi yarımada üzeriydi. Bununla beraber Arkaik Dönem’den, M.Ö. VII. yüzyılın sonundan bağlayarak, etrafını çevreleyen kıyı bölgesi de yerleşmeye sahne olmuştur. Arkaik çağda kentin geniş bir alana yayıldığı ve sınırlarının yarımadayı aştığı saptanmıştır. M.Ö. VI. yy.’da Anadolu’nun en büyük kentlerinden biri olduğu anlaşılan kentte, Athena tapınağı kazıları sürdürülmüş ve tiyatronun yeri bulunmuştur. Körfezin başında yer alan kent, dikdörtgen biçimindedir ve kentin iki yanından ilerleyen surlar birleşip bir üçgen oluştururlar. Kentin ilkçağ yapıları olan tiyatro ve surlardan geriye sadece parçalar kalmıştır. Athena tapınağının bazı taşları sadece kazı sonrası depolandıkları yerde görülebilmektedir. Tapınağın ayakta duran parçası yoktur. Üzerinde modern bir kentin kurulmuş olması antik yerleşimden günümüze fazla kalıntı gelmemiş olmasının nedenidir.
Etimoloji
Bu konuda başlıca üç görüş vardır;
- İlk görüş, adının fok balığında aldığı şeklindedir. Kent limanı açıklarındaki kayalıklar akdeniz foklarının günümüzde bile yuvasıdır.
- İkinci görüş kentin Yunan anakarasından gelen Phokisliler tarafından kurulduğu yönündedir. İsmi de onlardan gelmektedir.
- Üçüncü görüş kentin Luwi dilinde sulak yer demek olan "Pa-uwa-ke" den geldiğini, bölgeye sonradan yerleşen Yunanların bunu "phokaa" olarak dillerine alıp sonuna Yunanca kendi yurdu demek olan "-ia" ekini eklediklerini savunur.
Tarih
Antik kent yerleşimi Arkaik Dönemi'nin önemli merkezlerinden biri olduğu bilinmektedir. Bu dönemde Phokaialılar, özellikle Batı Akdeniz'de Fransa'da Marsilya, Korsika'da , İtalya'da ve Velia gibi çok sayıda denizaşırı koloni kurmuş olmakla ön plana çıkmışlardır. Antik Şehrin bu görkemli evresinden günümüze çok az bilimsel veri gelebilmişse de, burada yapılan arkeolojik kazılar ve araştırmalar neticesi sayesinde her geçen gün daha çok arkeolojik kalıntı ortaya çıkarılmaktadır. Arkaik dönem Phokaiası'ndan günümüze ulaşmış en iyi durumdaki mimari buluntular, harabe yapılar şehrin savunma duvarlarından oldukça gösterişli payandalı ve yüksekçe bir bölüm olduğu tespit edilmiştir. Bu yapıdaki duvar daha geç bir dönemden taş yığma yöntemiyle yapılıp üzerine toprak örtülmüş olabileceği ve bir tümülüsün içinde oldukça iyi bir durumda kalmışsa da 1970'lerdeki bir yol çalışması sırasında ciddi bir tahribata uğradığı görülmektedir. Bu harabe yapı duvarının yapılışından ve mimarisinden sıkça konu alan tarihin babası Herodotos da söz eder ve ortaya çıkarılan kalıntılar onun tariflerine tıpatıp uymaktadır.Fokaia Antik kent Dorlardan kaçan Akalar tarafından kurulan, 12 bağımsız şehir devletleri arasında bulunduğu, Antik İyonya birliği üyesi olduğu belgesel yönetmeni Tekin Gün Antik İyonya bölgesi adlı araştırma yazısında geçmektedir. Phokaia Arkaik Dönem'den başlayarak üzerinde şehrin sembolü fok balıklarının kabartmasının da basıldığı elektron sikke kullanımına geçmiş ve Midilli'deki (Lesbos) Mytiline kentiyle yaptığı bir anlaşmayla elektron sikkelerin altın gümüş oranı ve gramajında belli standartlaşma sağlamıştır. Şehir MÖ 546'da Harpagos komutasındaki Pers (İran) ordularının hakimiyetine geçmiş ve bundan sonra ekonomi ve nüfus olarak gerileme dönemine girmiştir.
Araştırmalar
İlk araştırmalar Fransız Texier tarafından yapılmıştır. Daha sonra Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal başkanlığında bir heyet tarafından araştırma ve sondajlarla bazı kısımlar açığa çıkarılmıştır. Antik yerleşim Phokaia'da arkeolojik kazılar ve araştırmalar 1989 yılından itibaren, Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özyiğit tarafından yapılmaya devam etmektedir. Son dönemde antik kent içindeki yapılardan olan Athena Tapınağı alanı'nda bulunan Arkaik Dönem malzemesi işlemesi nispeten kolay tüf taşından (Foça taşı - lithos phokaikos) büyük griphon ve at heykelleri Phokaia'nın antik dünyadaki büyük taş heykeltıraşlığındaki öncü konumunu da ortaya koyduğu görülmektedir.
Antik yerleşim Fokaia yapılarının mimari özellikleri arasında Arkaik Dönem Athena Tapınağı'nın İon düzeninde sütun başlığı parçaları ve bazı duvarlar, Foça yolu üzerindeki Taş Kule olarak bilinen Pers mezar anıtı (Anadolu'da antik yerleşimlerin en eski Pers mezar anıtı olduğu, İ.Ö.546 yılının ilk yarısında Sardes Savaş'nın bitiminden hemen sonra Pers kralı Kyros tarafından anıt mezarı Phokaia sınırları içinde yaptırıldığı saptanmıştır), Şeytan Hamamı olarak adlandırılmış olan Hellenistik Dönem'de yapılan kaya mezarı, Roma Dönemi'nden mozaikler, süslemeli mermer bloklar ve seramik atölyelerinin bozuk üretimlerinin atılmasıyla oluşmuş çöplükler bu şehirdeki diğer önemli antik kalıntılardır. Dış Kale olarak adlandırılan savunma amaçlı da kullanılmış Ceneviz yapımı gemi barınağı, tarihi yarımada üzerindeki Osmanlı Dönemi'nden kale olarak adlandırılan benzeri amaçlı bir yapı ve iki cami, aynı dönemden görece iyi korunmuş kitabe ve plastik süslemeleriyle mezar taşları Phokaia'daki önemli tarihî eserlerdir.
Phokaia Antik Kenti'nin yoğun yerleşim görmüş alanlarının büyük bölümü günümüz şehrinin yapıları altında bulunmaktadır. Özellikle 1980'lerden itibaren yazlık amaçlı ikinci konut dalgası biçiminde ortaya çıkan çarpık kentleşme anlayışı nedeniyle arkeolojik sit alanları iyice küçülmüştür. Bu olumsuz gelişme halen devam etmektedir.
Kazı ve Restorasyon
İlk Türk arkeolog kazılar diyebileceğimiz araştırmalar Ordinaryüs Prof. Dr. Ekrem Akurgal başkanlığında gerçekleşmiştir. VI.Türk Tarih Kongresi’nde Foça Kazıları üzerine bir bildiri sunan Akurgal, Arkeoloji literatürünün mühim bir desideratum’u olan bu eski Ion şehrinin kazılması, Hellen arkaik çağı keramiği ile Ion mimari nizamı için mühim neticeler sağlamıştır demişti. Burada Ekrem Akurgal Phokaia’nın arkeoloji literatüründe önemli bir desideratuma sahip olduğunu vurgulamak istemişti. Yine yıllar sonra Phokaia kazıları tarafımızdan yeniden ele alındığında Akurgal şöyle demişti:Gerçekten büyüleyici bir doğa yapısına sahip Phokaia, eski çağın en albenili ve en büyüleyici olduğu gibi en güzel kentiydi Foça’da ilk arkeolojik sondaj kazıları başlatan Felix Sartiaux (1913, 1914) ve (1920) yıllarında sondajlar yaptığı ve Felix Sartiaux’nun tüm bu sondaj kazıları savaş yıllarına rastladığı ve bu nedenle Felix Sartiaux İzmir- Foça’da uzun süreli çalışamadığı görülmektedir. 1920’lerden sonra Foça’da uzun süre arkeolojik bilimsel nitelikli kazılar yapılmadı. Aradan 32 yıl geçtikten sonra İzmir-Foça’da kazıların yapılması yeniden gündeme gelir. 1948 yılında Bayraklı Kazıları’na başladığında Foça’ya ilk kez gitmiş olan arkeolog Prof.Dr. Ekrem Akurgal, onun doğa güzelliğine hayran olur ve 1951 yılında Bayraklı kazılarına ara verir. Ekrem Akurgal, Müzeler Genel Müdürü Dr. Cahit Kınay ile birlikte bir program hazırlar ve Batı Anadolu’da Troia I-VI tabakalarıyla çağdaş kültürlerin, Hellen Kolonizasyonunun, Anadolu’daki en eski Trak kavimlerinin izleriyle ilgili sunumların aydınlatılması ve Aiol ile İon uygarlıklarına ait kalıntıların saptanması için sistemli arkeolojik çalışmalar yapılması programlanır. Bu programa göre Kyme ve İzmir- Foça’da kazılar yapılması kararlaştırıldı. İzmir- Foça’nın Aiol bölgesi içinde bir Ion yerleşmesi olması ve M.Ö. 7. yüzyılın sonu ile 6. yüzyılın ilk yarısında Hellen dünyasında önemli bir yere sahip olması ayrıca Batı Akdeniz’de koloniler kurması yönünden incelenmesi gereken bir merkez olasılığı, kazıların burada yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Eski kazıların arkeolojik sonuçlarının ise yeterince yayınlanmaması ve malzemenin de nerede olduğunun bilinmemesi nedenleriyle sistemli çalışmaların Fokaia yerleşiminde yapılması zorunlu bulundu. Ekrem Akurgal İzmir Müzesi Müdürü Hakkı Gültekin ile birlikte Foça’da 1952 yılının Ekim ayında ören yeri sınırları içinde birkaç araştırma sondajı yaptığı kayılarda yerini almıştır. Böylece bilimsel nitelikli kazılar, yaklaşık 32 yıl gibi uzun bir aradan sonra tekrar Ekrem Akurgal başkanlığında ele alınmış olduğu gözükmektedir. Ören yerinde 1952 yılında araştırma olarak yeniden ele alınan kazılar, 1953 yılının Temmuz ayından itibaren kapsamlı olarak yapılmaya başlandığı kronolojik kazı kayıtlarında yerini almıştır. Arkeolojik bilimsel Kazılar 1952’den 1957 yılına kadar sürekli olarak yapıldığı görülmekte. Daha sonra Antik yerleşimin 1970 yılı ve öncesinde birkaç kazı mevsiminde de çalışmalarda bulunulduğu kayıtlarda geçmektedir. Tüm kazılar boyunca genellikle yarımada üzerinde çalışıldığı görülmekte. Yarımada üzerinde yapılan arkeolojik bilimsel çalışmalar ve kazılar altı ayrı sektör biçiminde gerçekleştirildiği gözükmektedir. Arkeolojik alanda Büyük açmalar biçimindeki bu sektörlerin her biri bir harf ile adlandırıldı. A, B, C, D, F ve H. Yarımadanın kıstak bölümünde ve anakarada da bazı kazılar yapıldığı gözükmekte. Arkeolojik çalışmalar Antik Kentin doğusundaki Maltepe Tümülüsünde devam ettiği ve yapılan kazı çalışmaları da bunlardan biri olduğu görülmektedir. Öte yandan antik kentin güneyindeki Şeytan Hamamı’nda da temizlik ve kazı çalışmalarının yanı sıra, kazı heyetinin Foça’nın 7 km doğusunda İzmir karayolunun yakınında Pers Mezar Anıtı’nda da bilimsel incelemelerde bulunulduğu görülmektedir.
Phokaia kazılarını 1989 yılında kazı başkanı Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ömer Özyiğit başkanlığında devam etmiştir.
Kazı çalışmaları
01.07.2013 tarihinde, tarihi yarımadayı çeviren kent duvarlarının II. bölüm kent duvarının arka bölümünde, IIB k5-k6 plan karelerinde kazı çalışmalarına başlandı. Kazı çalışması, Roma Dönemi kuzey peristasis duvarı ile eski lise binasının bahçe duvarı arasında kalan alanda yürütüldü.
Kazı evi ve yayın çalışmaları
2013 yılında kazı evinde, kazılarda bulunan seramiklerin ve diğer eserlerin temizlenmesi, tasnifi, bütünleştirilmesi işleri yapıldı. İçlerinde restore edilebilecekler tamamlandı. Ayrıca çizimleri yapılması gereken her tür küçük eserin çizimleri gerçekleştirildi. Bunun ötesinde yayınlar için çalışmalara devam edildi. Ortaya çıkarılan mimarlık eserlerin Autocad çizimleri yapıldı. Seramik çizimleri de Coreldraw programında yayına geçebilecek biçimde ele alındı.
Ceneviz Kulesi
Çalışma alanı, II. Ceneviz Kulesi’nden doğuya doğru uzanan 1.20 x 9 m.lik alanı kapsar. IIB k5-k6 plan kareleri içerisinde yapılan kazı çalışmaları sonucunda, II. bölüm kent duvarı üzerinde yer alan eski lise binasının bahçe duvarı kaldırıldı. Beton duvarın hemen arkasında yer alan, 6.64 m. seviyesinde başlanan modern dolgu katmanın 3.45 m. seviyesinde sona erdiği görüldü. 3.45 m. kodunda arkaik tapınağın özgün dolgusunun başladığı gözlendi. Modern dolgunun içinden ele geçirilen arkeolojik malzeme yoğunluğu az olup, Geç Osmanlı Dönemi kaba seramiği malzemenin çoğunluğunu oluşturur. Bunun yanı sıra Geç Roma ve Bizans dönemlerine ait seramikler de mevcuttur. Bahçe duvarın kaldırılmasıyla 3.45 m. seviyesinde Horasan harçlı kent duvarının iç dolgusuna ulaşıldı. II. bölüm kent duvarının arka duvar sınırı ortaya çıkarıldı. Surun arka duvarı temizlenerek restorasyon çalışmalarına hazır duruma getirildi. II. bölüm kent duvarının 6 metrelik arka duvarı, arkaik tapınağın özgün dolgusu üzerinde yükselir. Dolgunun sona erdiği yerde aynı bölümdeki duvarın doğuya doğru olan uzantısının ise anakaya üzerinde yükseldiği anlaşıldı. II. Ceneviz Kulesi’nin sınırlarını belirlemek amacıyla aynı plan kare içerisindeki çalışma alanı, güneye doğru genişletildi. 2.50 m. x 3 m. ebadında olan açmada yapılan kazı çalışması sonucunda II. Ceneviz Kulesi’nin sınırları saptandı. Arkaik tapınağının batı podium duvarının kuzeye doğru olan uzantısının 1.50 m.lik devamı olan büyük tüf bloklar ortaya çıkartıldı. Ayrıca Ceneviz Kulesi’nin (İ.S. 1299) inşası sırasında batı podium duvarının tahrip edildiği anlaşıldı. II. Ceneviz Kulesi, arkaik tapınağın batı podium duvarı ile kuzey podium duvarının kesiştiği köşede yer alır.
Arkaik Tapınak
Arkaik tapınağın orijinal dolgusu içerisinde duvar kalıntısına rastlandı. Duvarın üst kodu 3.01 m. olarak ölçüldü. Ortaya çıkarılan duvarın arka yüzü olmamaması nedeniyle söz konusu duvar teras duvarı olmalıdır. Teras duvarı kalıntısı, 2 m. uzunluğunda, 2.30 m. yüksekliğindedir. IIB k5- k6 plan karelerinde yer alan teras duvarı, kuzey-güney yönünde uzanır. Teras duvarının gerek yüzeyi gerekse dolgusu tüf taşlarıyla oluşturulduğunu görüyoruz. Teras duvarı taş örgüsü toprak harcıyla oluşturulmuş olduğu görülür. Teras duvarının son taş sırasının (76 cm.) altında daha erken bir döneme ait duvarın varlığı ortaya konuldu. İ.Ö. 7. yüzyıla tarihlenen teras duvarının daha erkene tarihlenen bu duvar üzerinde inşa edildiği anlaşıldı. Arkaik tapınağın orijinal dolgusu içerisinde bu taban üstünden gelen seramiğin tümü, İ.Ö. 7. yüzyıl ve öncesine ait olduğu saptandı. İ.Ö. 6. yüzyıl malzemesine rastlanmadı. 53 cm. seviyesinde kazılara devam edildi. Taban yapısına ait taşların bir bölümü korunarak tabanın altına inildi.
Teras Duvarı
Ortaya çıkartılan erken dönem duvarın üst kodu 76 cm. kodunda, duvar taşlarının sona erdiği toprak düzlem ise 17 cm. olarak ölçüldü. 76 cm. seviyesinde teras duvarının altında yer alan II. binyıl duvarı da kuzey-güney yönünde uzanır. Güneye doğru devam eden duvar, teras duvarından 9–10 cm. batıya doğru açılarak açmanın güney kesitine girer. II. binyılın ikinci yarısına 147 tarihlenen bu duvarın örgü stili, teras duvarının örgü stilinden farklıdır. II. binyıl duvarının yapımında da toprak harcın kullanıldığı anlaşıldı. Teras duvarının ön bölümünde yapılan kazıda, 53 cm. seviyesinde taban taşları ortaya çıkartıldı. Yapılan kazı çalışması sonucunda 19 cm. seviyesinde ikinci bir taş döşeli taban ortaya çıkarıldı. Her iki taş döşeli taban, altaki II. binyıl duvarının kullanım zamanına aittir. Altaki duvarın uzun süreli olarak kullanıldığı anlaşılıyor; çünkü 53 cm. ile 19 cm. taban seviyeleri arasında yapılan çalışmada ele geçirilen malzeme, İ.Ö. 7. yüzyılın başı ve öncesine aittir. Buna göre 53 cm. seviyesindeki taş taban İ.Ö. 7. yüzyıl başlarına ait olmalıdır. II. binyıl boyalı ve perdahlı gri monokrom seramik parçaları, bu iki taban arasında ele geçirilen en erken dönem seramiğini oluşturur. Teras duvarını daha sağlıklı verilerle tarihlemek için duvarın hemen arka bölümünde 1.80 m. x 2.10 m. ebadında sondaj uygulandı. Duvarın orijinal arka dolgusunda ele geçirilen en geç dönem malzemesi, yaklaşık olarak duvarın tarihini vermesi açısından önemlidir. Kazı çalışmasına 2.85 m. seviyesinde başlandı ve duvarın tahrip olmaması için sondaj içindeki çalışma 1.60 m. seviyesinde sonlandırıldı. Duvarın orijinal arka dolgusunda ele geçen malzeme yoğunluğu az olup malzemenin tümü İ.Ö. 7. yüzyıl ortasından öncedir. Ele geçirilen malzeme arasında en erken dönem seramiği Geç Bronz Çağına ait az sayıda perdahlı gri monokrom seramik parçalarıdır. Teras duvarı, arkaik tapınağın orijinal dolgusu içerisinde yer alması nedeniyle, tapınağın tarihinden (İ.Ö. 600) önce olmalı olduğu sanılmaktadır. IIB k5-k6 plan karelerinde, teras duvarının altında yer alan protohistorik duvarın ön bölümündeki 19 cm. seviyesinde ortaya çıkarılan ikinci tabanın altında kazı çalışması yapıldı. Yoğun taban suyu, sondaj çukurunu doldurması ve seramiğin bulunması nedeniyle -5 cm. seviyesinde kazı çalışmaları sonlandırıldı. Yapılan kazı çalışması sonucunda ikinci tabanın altında ele geçirilen seramiğin tümü türdeş nitelikte II. binyıl boyalı ve perdahlı kap parçalarıdır.
I. binyıla ait seramik görülmedi.
Sonuç
Sonuç olarak, teras duvarı İ.Ö. 7. yüzyılın ilk yarısından, altındaki protohistorik duvar İ.Ö. II. binyılın ikinci yarısından olmalıdır. Bu duvarların önündeki tabanlardan üsteki 53 cm. seviyesindeki taş taban İ.Ö. 7. yüzyılın başlarından, altaki 19 cm. seviyesindeki taş taban ise Protogeometrik Dönemden olmalıdır. Her iki taş taban da altaki Protohistorik Dönem duvarının kullanım zamanlarından olmalıdır.
Tabakalanma
1989 yılında yeniden başlayan Phokaia kazıları, Çifte Kayalar Tepesi'nin batısında, asfalt yolun yanında bulunan tepede yapılmıştır. Burada gerçekleştirilen kazılarda en üstte Roma Dönemi'ne ait bir seramik çöplüğü, onun altında deniz seviyesinden 3.5 m yükseklikte bir Klasik Dönem tabakası ile birlikte Geç Geometrik ve Arkaik Dönem'e ait seramik parçaları bulunmuştur. Foça İsmetpaşa Mahallesi 23 pafta, 1069 ada, 1 parselde gerçekleştirilen kazılarda yüzeyden yaklaşık 30 cm derinliğe kadar modern dolgu toprağı oluşturmaktadır. 1.2-1.6 m arasında Roma Dönemi seramikleri, 0.91-1.16 m arasında Hellenistik Dönem'e ait kap parçaları, 0.79-0.91 m arasında siyah firnisli Klasik Dönem ve sayıları az olmakla birlikte Arkaik Dönem seramikleri ele geçmiştir.
Buluntular
Mimari
Protogeometrik Oval Evler: 2003 yılında Atatürk Mahallesi, 1577 ada, 4 parselde kazılar gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucunda Protogeometrik Dönem'e ait iki oval ev ortaya çıkarılmıştır. Bunlardan II no'lu oval ev, demirci atölyesinin doğu bölümünün üzerinde yer alır. Demirci atölyesinin tabanında ele geçen Sub-Miken amphora, demirci atölyesinin sonunu tarihlerken, II no'lu oval evin tabanın altında yer almasından dolayı da II no'lu oval evin bu tarihten sonra yapıldığını göstermektedir. Dolayısıyla MÖ 11. yüzyılın sonlarına tarihlenen demirci atölyesinden kısa bir süre sonra yapılmış olmalıdır. I no'lu oval evin duvarı ile II no'lu oval evin duvarının aynı işçilikte olmasından hareketle aynı döneme ait olması gerektiği vurgulanmıştır [Özyiğit 2005:44-45]. Güney yönüne bakan her iki oval evin doğu iç duvarlarına bitişik birer ocakları bulunur. İkisinin de bulunduğu bölgede kerpiç izleri ve kalıntıları çok az korunmuştur. Buna göre taş temel üzerine kerpiç duvarlı bir yapıya sahip oldukları anlaşılmıştır. Demirci Atölyesi: MÖ 11. yüzyılın sonlarına ait olduğu düşünülen demirci atölyesi 2003 yılında 1577 ada 4 parselde gerçekleştirilen kazılarda, parselin güney bölümünde ele geçmiştir.
Kalıntılar
Yorum ve tarihleme
Atatürk Mahallesi, 1577 ada, 4 parsel küçük bir parselde Phokaia Antik Kenti'nin en erken malzemeleri ele geçmiştir. Yine bu parselde erken dönemlere ait mimari yapılar ortaya çıkarılmıştır. 1998 yılı kazıları antik Phokaia Kenti'nin Arkaik Dönem yerleşiminin sadece yarım adayla sınırlı kalmadığı kentin güneyinde oldukça geniş bir alana yayıldığını ortaya koymuştur.
Önemli Eserler
Herodotos Duvarı
Athena Tapınağı
Maltepe Tümülüsü
Pers Mezar Anıtı
Kybele Kutsal Alanları
Tiyatro
Değirmenli Tepe
Seramik Çöplükleri
Sur Duvarları
Kayıkhane
Osmanlı Dönemi Mezarlığı
Fatih Camii
Tarihi Evler
Koloniler
Denizcilik özellikleriyle tanınan Phokaialılar Akdeniz ve Karadeniz'de birçok koloni kurdular.Bunlardan bazıları;
- Amysos/Samsun-Türkiye
- Lampsakos/Lapseki-Türkiye
- Methymna/Molyvoz-Midilli
- Elea/Velia-Güney İtalya
- Massalia/Marsilya-Güney Fransa
- Nice-Güney Fransa
- Antibes-Güney Fransa
- Alalia-Korsika
- Ampuria-İspanya
Ünlüler
Phokaia'da doğmuş ünlüler;
- Telephanes-Heykeltıraş (MÖ 5. yüzyıl)
- Theodoros-Mimar (MÖ 4. yüzyıl)
- Dionysos-Komutan, Lade Deniz Savaşında Komutan (MÖ 494)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b c d e f g "Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri - TAY Projesi". 15 Aralık 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Eylül 2021.
- ^ a b c [1][]
- ^ Toromanoğlu, Sema (2006). Anadolu'da Antik Şehir Pilanları (PDF). Adnan Dokuzeylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Enstitüsü. s. 61. 21 Şubat 2022 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 21 Şubat 2022.
- ^ a b . 11 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2011.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 10 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Ocak 2011.
- ^ a b c d e . 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c d e f AKURGAL, Ekrem (2003). Phoaıka Ekrem AAkurgal'ın Kazıları Işığında Son Dönem Çalışmaları (PDF). Anadolu/Anatolia25,2003,Ö.Özyiğit. ss. 97, 98. 20 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Eylül 2021.
- ^ a b c d e f g h i ÖZYİĞİT, Ömer (2013). 36.Kazı Sonuçları Toplantısı 2.Cilt, 2013 Yılı Phokaia Kazı Çalışmaları (PDF). T.C.Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğ. ss. 145,154. ISSN 1017-7655. 1 Eylül 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 19 Eylül 2021.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Fokaia Grekce Fwkaia Phokaia Latince Phocaea Izmir in Foca ilcesinin Antik Cag da ve Bizans Donemi ndeki adi On iki Ion kentinden biridir Onceleri kentin kurulusu MO 11 yuzyil Aiol ler tarafindan gerceklestigi MO 9 yuzyilda ise kentin Ion tarafina gectigi dusunuluyordu Fakat yapilan son arastirmalar kentin kurulus tarihini MO 2000 e kadar geri goturuyor FokaiaPhokaiaFokaia Antik KentiKonumIzmir FocaKoordinatlar38 40 29 K 26 45 0 D 38 67472 K 26 75000 D 38 67472 26 75000TarihceDevir ler Arkaik ProtogeometrikKultur ler Roma DonemiSit ayrintilariArkeologlarOrdinaryus Prof Dr Ekrem Akurgal Prof Dr Omer OzyigitDurum3 derece arkeolojik sit alaniKonumu ve Cevresel OzellikleriKent bulundugu konum nedeniyle Izmir in ve Izmir Korfezi nin kuzey bolumunu meydana getirir Ilce doguda Manisa kuzeyde Candarli Korfezi ve Aliaga guneyde Menemen ve Gediz Nehri nin denize dokulen agzi ve Izmir Korfezi ile cevrelenmektedir Kentin yerlesim alani denize dogru cikinti yapan yarimada ile onun dogusundaki kara bolumu uzerinde yer alir Dogu kuzeydogu ve kuzeyde bulunan yuksek tepeler antik kente dogal bir koruma saglar Kent surlarinin dogu bolumu bu nedenle soz konusu tepelerin uzerinden gecer Kent deniz kenarinda kurulmus olan diger Ion kentleriyle ayni ozellikleri tasir Phokaia halkinin kentin konumu nedeniyle daha cok denizcilikle ugrastigi belirtilmistir Oren yeri Phokaia antik kenti Izmir ili Foca ilcesinde yer almaktadir Gunumuzde antik kentin uzerinde bulunan Foca Ilcesi kendine en yakin metropol kent durumundaki Izmir e 72 km uzunlugundaki bir kara yolu ile baglanir YerlesimTarih boyunca Phokaia kentinin yerlesim merkezi yarimada uzeriydi Bununla beraber Arkaik Donem den M O VII yuzyilin sonundan baglayarak etrafini cevreleyen kiyi bolgesi de yerlesmeye sahne olmustur Arkaik cagda kentin genis bir alana yayildigi ve sinirlarinin yarimadayi astigi saptanmistir M O VI yy da Anadolu nun en buyuk kentlerinden biri oldugu anlasilan kentte Athena tapinagi kazilari surdurulmus ve tiyatronun yeri bulunmustur Korfezin basinda yer alan kent dikdortgen bicimindedir ve kentin iki yanindan ilerleyen surlar birlesip bir ucgen olustururlar Kentin ilkcag yapilari olan tiyatro ve surlardan geriye sadece parcalar kalmistir Athena tapinaginin bazi taslari sadece kazi sonrasi depolandiklari yerde gorulebilmektedir Tapinagin ayakta duran parcasi yoktur Uzerinde modern bir kentin kurulmus olmasi antik yerlesimden gunumuze fazla kalinti gelmemis olmasinin nedenidir EtimolojiBu konuda baslica uc gorus vardir Ilk gorus adinin fok baliginda aldigi seklindedir Kent limani aciklarindaki kayaliklar akdeniz foklarinin gunumuzde bile yuvasidir Ikinci gorus kentin Yunan anakarasindan gelen Phokisliler tarafindan kuruldugu yonundedir Ismi de onlardan gelmektedir Ucuncu gorus kentin Luwi dilinde sulak yer demek olan Pa uwa ke den geldigini bolgeye sonradan yerlesen Yunanlarin bunu phokaa olarak dillerine alip sonuna Yunanca kendi yurdu demek olan ia ekini eklediklerini savunur TarihAntik kent yerlesimi Arkaik Donemi nin onemli merkezlerinden biri oldugu bilinmektedir Bu donemde Phokaialilar ozellikle Bati Akdeniz de Fransa da Marsilya Korsika da Italya da ve Velia gibi cok sayida denizasiri koloni kurmus olmakla on plana cikmislardir Antik Sehrin bu gorkemli evresinden gunumuze cok az bilimsel veri gelebilmisse de burada yapilan arkeolojik kazilar ve arastirmalar neticesi sayesinde her gecen gun daha cok arkeolojik kalinti ortaya cikarilmaktadir Arkaik donem Phokaiasi ndan gunumuze ulasmis en iyi durumdaki mimari buluntular harabe yapilar sehrin savunma duvarlarindan oldukca gosterisli payandali ve yuksekce bir bolum oldugu tespit edilmistir Bu yapidaki duvar daha gec bir donemden tas yigma yontemiyle yapilip uzerine toprak ortulmus olabilecegi ve bir tumulusun icinde oldukca iyi bir durumda kalmissa da 1970 lerdeki bir yol calismasi sirasinda ciddi bir tahribata ugradigi gorulmektedir Bu harabe yapi duvarinin yapilisindan ve mimarisinden sikca konu alan tarihin babasi Herodotos da soz eder ve ortaya cikarilan kalintilar onun tariflerine tipatip uymaktadir Fokaia Antik kent Dorlardan kacan Akalar tarafindan kurulan 12 bagimsiz sehir devletleri arasinda bulundugu Antik Iyonya birligi uyesi oldugu belgesel yonetmeni Tekin Gun Antik Iyonya bolgesi adli arastirma yazisinda gecmektedir Phokaia Arkaik Donem den baslayarak uzerinde sehrin sembolu fok baliklarinin kabartmasinin da basildigi elektron sikke kullanimina gecmis ve Midilli deki Lesbos Mytiline kentiyle yaptigi bir anlasmayla elektron sikkelerin altin gumus orani ve gramajinda belli standartlasma saglamistir Sehir MO 546 da Harpagos komutasindaki Pers Iran ordularinin hakimiyetine gecmis ve bundan sonra ekonomi ve nufus olarak gerileme donemine girmistir ArastirmalarIlk arastirmalar Fransiz Texier tarafindan yapilmistir Daha sonra Ord Prof Dr Ekrem Akurgal baskanliginda bir heyet tarafindan arastirma ve sondajlarla bazi kisimlar aciga cikarilmistir Antik yerlesim Phokaia da arkeolojik kazilar ve arastirmalar 1989 yilindan itibaren Ege Universitesi Klasik Arkeoloji Bolumu ogretim uyesi Prof Dr Omer Ozyigit tarafindan yapilmaya devam etmektedir Son donemde antik kent icindeki yapilardan olan Athena Tapinagi alani nda bulunan Arkaik Donem malzemesi islemesi nispeten kolay tuf tasindan Foca tasi lithos phokaikos buyuk griphon ve at heykelleri Phokaia nin antik dunyadaki buyuk tas heykeltirasligindaki oncu konumunu da ortaya koydugu gorulmektedir Foca bugun Antik yerlesim Fokaia yapilarinin mimari ozellikleri arasinda Arkaik Donem Athena Tapinagi nin Ion duzeninde sutun basligi parcalari ve bazi duvarlar Foca yolu uzerindeki Tas Kule olarak bilinen Pers mezar aniti Anadolu da antik yerlesimlerin en eski Pers mezar aniti oldugu I O 546 yilinin ilk yarisinda Sardes Savas nin bitiminden hemen sonra Pers krali Kyros tarafindan anit mezari Phokaia sinirlari icinde yaptirildigi saptanmistir Seytan Hamami olarak adlandirilmis olan Hellenistik Donem de yapilan kaya mezari Roma Donemi nden mozaikler suslemeli mermer bloklar ve seramik atolyelerinin bozuk uretimlerinin atilmasiyla olusmus coplukler bu sehirdeki diger onemli antik kalintilardir Dis Kale olarak adlandirilan savunma amacli da kullanilmis Ceneviz yapimi gemi barinagi tarihi yarimada uzerindeki Osmanli Donemi nden kale olarak adlandirilan benzeri amacli bir yapi ve iki cami ayni donemden gorece iyi korunmus kitabe ve plastik suslemeleriyle mezar taslari Phokaia daki onemli tarihi eserlerdir Phokaia Antik Kenti nin yogun yerlesim gormus alanlarinin buyuk bolumu gunumuz sehrinin yapilari altinda bulunmaktadir Ozellikle 1980 lerden itibaren yazlik amacli ikinci konut dalgasi biciminde ortaya cikan carpik kentlesme anlayisi nedeniyle arkeolojik sit alanlari iyice kuculmustur Bu olumsuz gelisme halen devam etmektedir Kazi ve RestorasyonIlk Turk arkeolog kazilar diyebilecegimiz arastirmalar Ordinaryus Prof Dr Ekrem Akurgal baskanliginda gerceklesmistir VI Turk Tarih Kongresi nde Foca Kazilari uzerine bir bildiri sunan Akurgal Arkeoloji literaturunun muhim bir desideratum u olan bu eski Ion sehrinin kazilmasi Hellen arkaik cagi keramigi ile Ion mimari nizami icin muhim neticeler saglamistir demisti Burada Ekrem Akurgal Phokaia nin arkeoloji literaturunde onemli bir desideratuma sahip oldugunu vurgulamak istemisti Yine yillar sonra Phokaia kazilari tarafimizdan yeniden ele alindiginda Akurgal soyle demisti Gercekten buyuleyici bir doga yapisina sahip Phokaia eski cagin en albenili ve en buyuleyici oldugu gibi en guzel kentiydi Foca da ilk arkeolojik sondaj kazilari baslatan Felix Sartiaux 1913 1914 ve 1920 yillarinda sondajlar yaptigi ve Felix Sartiaux nun tum bu sondaj kazilari savas yillarina rastladigi ve bu nedenle Felix Sartiaux Izmir Foca da uzun sureli calisamadigi gorulmektedir 1920 lerden sonra Foca da uzun sure arkeolojik bilimsel nitelikli kazilar yapilmadi Aradan 32 yil gectikten sonra Izmir Foca da kazilarin yapilmasi yeniden gundeme gelir 1948 yilinda Bayrakli Kazilari na basladiginda Foca ya ilk kez gitmis olan arkeolog Prof Dr Ekrem Akurgal onun doga guzelligine hayran olur ve 1951 yilinda Bayrakli kazilarina ara verir Ekrem Akurgal Muzeler Genel Muduru Dr Cahit Kinay ile birlikte bir program hazirlar ve Bati Anadolu da Troia I VI tabakalariyla cagdas kulturlerin Hellen Kolonizasyonunun Anadolu daki en eski Trak kavimlerinin izleriyle ilgili sunumlarin aydinlatilmasi ve Aiol ile Ion uygarliklarina ait kalintilarin saptanmasi icin sistemli arkeolojik calismalar yapilmasi programlanir Bu programa gore Kyme ve Izmir Foca da kazilar yapilmasi kararlastirildi Izmir Foca nin Aiol bolgesi icinde bir Ion yerlesmesi olmasi ve M O 7 yuzyilin sonu ile 6 yuzyilin ilk yarisinda Hellen dunyasinda onemli bir yere sahip olmasi ayrica Bati Akdeniz de koloniler kurmasi yonunden incelenmesi gereken bir merkez olasiligi kazilarin burada yeniden ele alinmasina neden olmustur Eski kazilarin arkeolojik sonuclarinin ise yeterince yayinlanmamasi ve malzemenin de nerede oldugunun bilinmemesi nedenleriyle sistemli calismalarin Fokaia yerlesiminde yapilmasi zorunlu bulundu Ekrem Akurgal Izmir Muzesi Muduru Hakki Gultekin ile birlikte Foca da 1952 yilinin Ekim ayinda oren yeri sinirlari icinde birkac arastirma sondaji yaptigi kayilarda yerini almistir Boylece bilimsel nitelikli kazilar yaklasik 32 yil gibi uzun bir aradan sonra tekrar Ekrem Akurgal baskanliginda ele alinmis oldugu gozukmektedir Oren yerinde 1952 yilinda arastirma olarak yeniden ele alinan kazilar 1953 yilinin Temmuz ayindan itibaren kapsamli olarak yapilmaya baslandigi kronolojik kazi kayitlarinda yerini almistir Arkeolojik bilimsel Kazilar 1952 den 1957 yilina kadar surekli olarak yapildigi gorulmekte Daha sonra Antik yerlesimin 1970 yili ve oncesinde birkac kazi mevsiminde de calismalarda bulunuldugu kayitlarda gecmektedir Tum kazilar boyunca genellikle yarimada uzerinde calisildigi gorulmekte Yarimada uzerinde yapilan arkeolojik bilimsel calismalar ve kazilar alti ayri sektor biciminde gerceklestirildigi gozukmektedir Arkeolojik alanda Buyuk acmalar bicimindeki bu sektorlerin her biri bir harf ile adlandirildi A B C D F ve H Yarimadanin kistak bolumunde ve anakarada da bazi kazilar yapildigi gozukmekte Arkeolojik calismalar Antik Kentin dogusundaki Maltepe Tumulusunde devam ettigi ve yapilan kazi calismalari da bunlardan biri oldugu gorulmektedir Ote yandan antik kentin guneyindeki Seytan Hamami nda da temizlik ve kazi calismalarinin yani sira kazi heyetinin Foca nin 7 km dogusunda Izmir karayolunun yakininda Pers Mezar Aniti nda da bilimsel incelemelerde bulunuldugu gorulmektedir Phokaia kazilarini 1989 yilinda kazi baskani Ege Universitesi Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolumu Ogretim Uyesi Prof Dr Omer Ozyigit baskanliginda devam etmistir Kazi calismalari 01 07 2013 tarihinde tarihi yarimadayi ceviren kent duvarlarinin II bolum kent duvarinin arka bolumunde IIB k5 k6 plan karelerinde kazi calismalarina baslandi Kazi calismasi Roma Donemi kuzey peristasis duvari ile eski lise binasinin bahce duvari arasinda kalan alanda yurutuldu Kazi evi ve yayin calismalari 2013 yilinda kazi evinde kazilarda bulunan seramiklerin ve diger eserlerin temizlenmesi tasnifi butunlestirilmesi isleri yapildi Iclerinde restore edilebilecekler tamamlandi Ayrica cizimleri yapilmasi gereken her tur kucuk eserin cizimleri gerceklestirildi Bunun otesinde yayinlar icin calismalara devam edildi Ortaya cikarilan mimarlik eserlerin Autocad cizimleri yapildi Seramik cizimleri de Coreldraw programinda yayina gecebilecek bicimde ele alindi Ceneviz Kulesi Calisma alani II Ceneviz Kulesi nden doguya dogru uzanan 1 20 x 9 m lik alani kapsar IIB k5 k6 plan kareleri icerisinde yapilan kazi calismalari sonucunda II bolum kent duvari uzerinde yer alan eski lise binasinin bahce duvari kaldirildi Beton duvarin hemen arkasinda yer alan 6 64 m seviyesinde baslanan modern dolgu katmanin 3 45 m seviyesinde sona erdigi goruldu 3 45 m kodunda arkaik tapinagin ozgun dolgusunun basladigi gozlendi Modern dolgunun icinden ele gecirilen arkeolojik malzeme yogunlugu az olup Gec Osmanli Donemi kaba seramigi malzemenin cogunlugunu olusturur Bunun yani sira Gec Roma ve Bizans donemlerine ait seramikler de mevcuttur Bahce duvarin kaldirilmasiyla 3 45 m seviyesinde Horasan harcli kent duvarinin ic dolgusuna ulasildi II bolum kent duvarinin arka duvar siniri ortaya cikarildi Surun arka duvari temizlenerek restorasyon calismalarina hazir duruma getirildi II bolum kent duvarinin 6 metrelik arka duvari arkaik tapinagin ozgun dolgusu uzerinde yukselir Dolgunun sona erdigi yerde ayni bolumdeki duvarin doguya dogru olan uzantisinin ise anakaya uzerinde yukseldigi anlasildi II Ceneviz Kulesi nin sinirlarini belirlemek amaciyla ayni plan kare icerisindeki calisma alani guneye dogru genisletildi 2 50 m x 3 m ebadinda olan acmada yapilan kazi calismasi sonucunda II Ceneviz Kulesi nin sinirlari saptandi Arkaik tapinaginin bati podium duvarinin kuzeye dogru olan uzantisinin 1 50 m lik devami olan buyuk tuf bloklar ortaya cikartildi Ayrica Ceneviz Kulesi nin I S 1299 insasi sirasinda bati podium duvarinin tahrip edildigi anlasildi II Ceneviz Kulesi arkaik tapinagin bati podium duvari ile kuzey podium duvarinin kesistigi kosede yer alir Arkaik Tapinak Arkaik tapinagin orijinal dolgusu icerisinde duvar kalintisina rastlandi Duvarin ust kodu 3 01 m olarak olculdu Ortaya cikarilan duvarin arka yuzu olmamamasi nedeniyle soz konusu duvar teras duvari olmalidir Teras duvari kalintisi 2 m uzunlugunda 2 30 m yuksekligindedir IIB k5 k6 plan karelerinde yer alan teras duvari kuzey guney yonunde uzanir Teras duvarinin gerek yuzeyi gerekse dolgusu tuf taslariyla olusturuldugunu goruyoruz Teras duvari tas orgusu toprak harciyla olusturulmus oldugu gorulur Teras duvarinin son tas sirasinin 76 cm altinda daha erken bir doneme ait duvarin varligi ortaya konuldu I O 7 yuzyila tarihlenen teras duvarinin daha erkene tarihlenen bu duvar uzerinde insa edildigi anlasildi Arkaik tapinagin orijinal dolgusu icerisinde bu taban ustunden gelen seramigin tumu I O 7 yuzyil ve oncesine ait oldugu saptandi I O 6 yuzyil malzemesine rastlanmadi 53 cm seviyesinde kazilara devam edildi Taban yapisina ait taslarin bir bolumu korunarak tabanin altina inildi Teras Duvari Ortaya cikartilan erken donem duvarin ust kodu 76 cm kodunda duvar taslarinin sona erdigi toprak duzlem ise 17 cm olarak olculdu 76 cm seviyesinde teras duvarinin altinda yer alan II binyil duvari da kuzey guney yonunde uzanir Guneye dogru devam eden duvar teras duvarindan 9 10 cm batiya dogru acilarak acmanin guney kesitine girer II binyilin ikinci yarisina 147 tarihlenen bu duvarin orgu stili teras duvarinin orgu stilinden farklidir II binyil duvarinin yapiminda da toprak harcin kullanildigi anlasildi Teras duvarinin on bolumunde yapilan kazida 53 cm seviyesinde taban taslari ortaya cikartildi Yapilan kazi calismasi sonucunda 19 cm seviyesinde ikinci bir tas doseli taban ortaya cikarildi Her iki tas doseli taban altaki II binyil duvarinin kullanim zamanina aittir Altaki duvarin uzun sureli olarak kullanildigi anlasiliyor cunku 53 cm ile 19 cm taban seviyeleri arasinda yapilan calismada ele gecirilen malzeme I O 7 yuzyilin basi ve oncesine aittir Buna gore 53 cm seviyesindeki tas taban I O 7 yuzyil baslarina ait olmalidir II binyil boyali ve perdahli gri monokrom seramik parcalari bu iki taban arasinda ele gecirilen en erken donem seramigini olusturur Teras duvarini daha saglikli verilerle tarihlemek icin duvarin hemen arka bolumunde 1 80 m x 2 10 m ebadinda sondaj uygulandi Duvarin orijinal arka dolgusunda ele gecirilen en gec donem malzemesi yaklasik olarak duvarin tarihini vermesi acisindan onemlidir Kazi calismasina 2 85 m seviyesinde baslandi ve duvarin tahrip olmamasi icin sondaj icindeki calisma 1 60 m seviyesinde sonlandirildi Duvarin orijinal arka dolgusunda ele gecen malzeme yogunlugu az olup malzemenin tumu I O 7 yuzyil ortasindan oncedir Ele gecirilen malzeme arasinda en erken donem seramigi Gec Bronz Cagina ait az sayida perdahli gri monokrom seramik parcalaridir Teras duvari arkaik tapinagin orijinal dolgusu icerisinde yer almasi nedeniyle tapinagin tarihinden I O 600 once olmali oldugu sanilmaktadir IIB k5 k6 plan karelerinde teras duvarinin altinda yer alan protohistorik duvarin on bolumundeki 19 cm seviyesinde ortaya cikarilan ikinci tabanin altinda kazi calismasi yapildi Yogun taban suyu sondaj cukurunu doldurmasi ve seramigin bulunmasi nedeniyle 5 cm seviyesinde kazi calismalari sonlandirildi Yapilan kazi calismasi sonucunda ikinci tabanin altinda ele gecirilen seramigin tumu turdes nitelikte II binyil boyali ve perdahli kap parcalaridir I binyila ait seramik gorulmedi Sonuc Sonuc olarak teras duvari I O 7 yuzyilin ilk yarisindan altindaki protohistorik duvar I O II binyilin ikinci yarisindan olmalidir Bu duvarlarin onundeki tabanlardan usteki 53 cm seviyesindeki tas taban I O 7 yuzyilin baslarindan altaki 19 cm seviyesindeki tas taban ise Protogeometrik Donemden olmalidir Her iki tas taban da altaki Protohistorik Donem duvarinin kullanim zamanlarindan olmalidir Tabakalanma1989 yilinda yeniden baslayan Phokaia kazilari Cifte Kayalar Tepesi nin batisinda asfalt yolun yaninda bulunan tepede yapilmistir Burada gerceklestirilen kazilarda en ustte Roma Donemi ne ait bir seramik coplugu onun altinda deniz seviyesinden 3 5 m yukseklikte bir Klasik Donem tabakasi ile birlikte Gec Geometrik ve Arkaik Donem e ait seramik parcalari bulunmustur Foca Ismetpasa Mahallesi 23 pafta 1069 ada 1 parselde gerceklestirilen kazilarda yuzeyden yaklasik 30 cm derinlige kadar modern dolgu topragi olusturmaktadir 1 2 1 6 m arasinda Roma Donemi seramikleri 0 91 1 16 m arasinda Hellenistik Donem e ait kap parcalari 0 79 0 91 m arasinda siyah firnisli Klasik Donem ve sayilari az olmakla birlikte Arkaik Donem seramikleri ele gecmistir BuluntularMimari Protogeometrik Oval Evler 2003 yilinda Ataturk Mahallesi 1577 ada 4 parselde kazilar gerceklestirilmistir Bunun sonucunda Protogeometrik Donem e ait iki oval ev ortaya cikarilmistir Bunlardan II no lu oval ev demirci atolyesinin dogu bolumunun uzerinde yer alir Demirci atolyesinin tabaninda ele gecen Sub Miken amphora demirci atolyesinin sonunu tarihlerken II no lu oval evin tabanin altinda yer almasindan dolayi da II no lu oval evin bu tarihten sonra yapildigini gostermektedir Dolayisiyla MO 11 yuzyilin sonlarina tarihlenen demirci atolyesinden kisa bir sure sonra yapilmis olmalidir I no lu oval evin duvari ile II no lu oval evin duvarinin ayni iscilikte olmasindan hareketle ayni doneme ait olmasi gerektigi vurgulanmistir Ozyigit 2005 44 45 Guney yonune bakan her iki oval evin dogu ic duvarlarina bitisik birer ocaklari bulunur Ikisinin de bulundugu bolgede kerpic izleri ve kalintilari cok az korunmustur Buna gore tas temel uzerine kerpic duvarli bir yapiya sahip olduklari anlasilmistir Demirci Atolyesi MO 11 yuzyilin sonlarina ait oldugu dusunulen demirci atolyesi 2003 yilinda 1577 ada 4 parselde gerceklestirilen kazilarda parselin guney bolumunde ele gecmistir KalintilarYorum ve tarihleme Ataturk Mahallesi 1577 ada 4 parsel kucuk bir parselde Phokaia Antik Kenti nin en erken malzemeleri ele gecmistir Yine bu parselde erken donemlere ait mimari yapilar ortaya cikarilmistir 1998 yili kazilari antik Phokaia Kenti nin Arkaik Donem yerlesiminin sadece yarim adayla sinirli kalmadigi kentin guneyinde oldukca genis bir alana yayildigini ortaya koymustur Onemli EserlerHerodotos Duvari Athena Tapinagi Maltepe Tumulusu Pers Mezar Aniti Kybele Kutsal Alanlari Tiyatro Degirmenli Tepe Seramik Coplukleri Sur Duvarlari Kayikhane Osmanli Donemi Mezarligi Fatih Camii Tarihi EvlerKolonilerDenizcilik ozellikleriyle taninan Phokaialilar Akdeniz ve Karadeniz de bircok koloni kurdular Bunlardan bazilari Amysos Samsun Turkiye Lampsakos Lapseki Turkiye Methymna Molyvoz Midilli Elea Velia Guney Italya Massalia Marsilya Guney Fransa Nice Guney Fransa Antibes Guney Fransa Alalia Korsika Ampuria IspanyaUnlulerPhokaia da dogmus unluler Telephanes Heykeltiras MO 5 yuzyil Theodoros Mimar MO 4 yuzyil Dionysos Komutan Lade Deniz Savasinda Komutan MO 494 Ayrica bakinizAlalia Deniz SavasiKaynakca a b c d e f g Turkiye Arkeolojik Yerlesmeleri TAY Projesi 15 Aralik 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Eylul 2021 a b c 1 olu kirik baglanti Toromanoglu Sema 2006 Anadolu da Antik Sehir Pilanlari PDF Adnan Dokuzeylul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Enstitusu s 61 21 Subat 2022 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 21 Subat 2022 a b 11 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Ocak 2011 Arsivlenmis kopya 10 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Ocak 2011 a b c d e 23 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi a b c d e f AKURGAL Ekrem 2003 Phoaika Ekrem AAkurgal in Kazilari Isiginda Son Donem Calismalari PDF Anadolu Anatolia25 2003 O Ozyigit ss 97 98 20 Temmuz 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Eylul 2021 a b c d e f g h i OZYIGIT Omer 2013 36 Kazi Sonuclari Toplantisi 2 Cilt 2013 Yili Phokaia Kazi Calismalari PDF T C Kultur ve Turizm Bakanligi Kultur Varliklari ve Muzeler Genel Mudurlug ss 145 154 ISSN 1017 7655 1 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 19 Eylul 2021