Realizm, uluslararası ilişkiler teorisi geleneklerinden biridir. Uluslararası anarşi ve güç politikası konularını merkeze alan Realizm felsefi olarak temelde Thomas Hobbes ve Niccolo Machiavelli’nin çalışmalarına dayanmaktadır. Realizm bir uluslararası ilişkiler yaklaşımı olarak, 20. yüzyılda iki savaş arası dönemde ortaya çıkmıştır.
Temel varsayımlar
Realizm temelde dört önermeye dayanan bir Uluslararası İlişkiler geleneğidir.
- Realizme göre uluslararası sistem anarşiktir.
- Devletler üzerinde, devletlerin davranış ve etkileşimlerini düzenleyebilecek herhangi bir aktör yoktur. Devletler diğer devletlerle ilişkilerini kendileri düzenler. Realizmin anarşi tasavvuruna göre uluslararası sistemdeki anarşi devletlerin kendi egemenliklerinin bir sonucudur. Buna göre anarşinin olmaması aynı zamanda devletin egemenliğinin olmaması anlamına gelecektir.
- Uluslararası sistemde sürekli düşmanlık durumu vardır.
- Devletler Uluslararası İlişkilerin en önemli aktörleridir
- Uluslararası Sistemdeki her devlet olarak sistemin bir birimidir.
- Devletler kendi çıkarlarını takip etme eğilimindedir.
- Devletler mümkün olan en çok kaynağa ulaşmak için çalışırlar.
- Devletler için temel sorun var olmaktır.
- Devletler varlıklarını sürdürmek için askeri güçlerini geliştirirler, bu durum aynı zamanda güvenlik ikilemine neden olur.
Realistler insanların doğuştan iyiliğe eğilimli olmadığını, daha ziyade bencil ve rekabetçi olduğunu düşünürler. Realistlerin bu bakış açısı insan doğasını “bencil” olmasa bile “ben-merkezli” ve, bir arada var olmanın şartları mümkün olana kadar, çatışmacı kabul eder.
Devletler anarşik bir yapıya sahip olan Uluslararası Sistemde güvenliklerini sağlamak için güç birikimine ağırlık vermeye bir çıkar olarak vurgu yaparlar. Güç, burada öncelikle diğer devletleri zorlamak ve engellemek için gereken materyal kaynaklar açısından düşünülen bir kavram olarak kullanılmaktadır. Gücün kullanımı bir ulusal çıkarı elde etmek ya da ulusal çıkarı tehdit eden herhangi bir şeyi engellemek için başvurulan zorlayıcı taktik ve davranışlara vurgu yapar.
Realizmde devlet Uluslararası Sistemin en önemli aktörüdür ve bir devletin gücü onun askerî kapasitesi açısından değerlendirilir. Realizmin anahtar kavramlarından biri de gücün uluslararası dağılımıdır. Bu dağılım sistemin kutupsal durumunu diğer bir deyişle kutbiyetini belirtir. Uluslararası Sistemin kutbiyeti, sistem içerisindeki devlet bloklarının sayısını belirten bir kavramdır. Çok kutuplu bir Uluslararası Sistem, üç ya da daha fazla güç bloğundan oluşmaktadır. İki kutuplu bir sistem iki kutuptan oluşurken tek kutuplu sistem tek bir gücün ya da hegemonun tahakkümü altındadır. Tek kutuplu sistemde, Realizm, diğer devletlerin sistemin hegemonu konumundaki devlete karşı bir araya gelerek güç dengesi politikası uygulayacağını varsayar. Realizme göre her bir devlet kendi güvenliğini kesin olarak temin etmenin bir yolu olarak hegemonya kurma arayışında olsa da, aynı zamanda Uluslararası Sistemde bir hegemonyanın ortaya çıkmasını ona karşı dengeleme yaparak önleme önleme eğilimindedir.
Devletler elde ettikleri ve doğru kabul edilen bilgilerle rasyonel karar alma modelini uygularlar. Devletin gücü onun ulusal çıkarını ve egemenliğini belirler. Uluslararası Sistemde anarşinin hakim olması nedeniyle herhangi bir uluslararası otorite yoktur ve uluslararası sistemde devletler kendi güvenliklerini sağlamak için kendi haline bırakılmış durumdadır.
Realistlere göre egemen devletler uluslararası sistemin ana aktörleridir, ancak büyük güçlere, uluslararası düzeydeki etkilerinin büyüklüğü nedeniyle özel bir dikkat çekilmektedir. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum örgütleri, çokuluslu şirketler, bireyler ve devlet-altı ya da devlet ötesi oluşumların çok az bağımsız etki kapasitesine sahip olduğu varsayılır.
Realizmin tarihi
Realizm formal bir gelenek olarak Uluslararası İlişkiler disipline 2. Dünya Savaşı dönemine kadar girmese de, realizmin temel varsayımları daha önceden tasvir edilmiştir.
- Thucydides, Peloponezya Savaşları’nı yazan Yunan tarihçi aynı zamanda realpolitiğin entelektüel atası kabul edilmektedir.
- Niccolò Machiavelli, İtalyan siyaset filozofu, Prens adlı kitabında bir hükümdarın temel amacının gücünü artırmak olduğunu ve bu amaç için dini ya da etik ilkelere karşı kayıtsız olması gerektiğini yazmıştır.
- Kardinal Richelieu, Fransız devlet adamı, iç karışıklık ve hizipçiliği bitirmiş ve Fransa’nın dış politikada etkili ve üstün bir pozisyon kazanmasını sağlamıştır.
- Thomas Hobbes, Leviathan’ın yazarı İngiliz Filozof. Leviathan’da doğa durumunda yani insanlar devletleşmeden önce “herkesin herkese karşı savaş” halinde olduğunu söylemiştir.
- Carl von Clausewitz, 18–19 yüzyılda yaşamış Prusyalı general askerî teorisyen, askerî stratejilerle ilgili “Savaş Üzerine” adlı eseriyle bilinir.
- Otto von Bismarck, “güç dengesi” kavramını siyasi sahnede uygulayan Prusyalı devlet adamı. Güç dengesi kavramı silah yarışından uzak durarak barışı sağlama ve dikkatli realpolitik hamleler yapma politikalarıyla sergilemiştir.
20. yüzyılda realizme katkı sağlayanlar
- Hans Morgenthau, uluslararası İlişkiler disiplininde Realizmin ilk teorileştirme çalışmalarını yaparak realizmin 6 temel ilkesini oluşturmuştur.
- Henry Kissinger
- Richard Nixon
- Charles de Gaulle
- Josef Stalin
- Zbigniew Brzezinski
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Goodin, Robert E. (2010). The Oxford Handbook of International Relations. Oxford: Oxford University Press. p. 133. .
- ^ Goodin, Robert E. (2010). The Oxford Handbook of International Relations. Oxford: Oxford University Press. p. 132. .
- ^ Jack Donnelly, "The Ethics of Realism", in Christian Reus-Smit, Duncan Snidal (eds.), The Oxford Handbook of International Relations, Oxford University Press, 2008, p. 150
- ^ Political Realism, Internet Encyclopedia of Philosophy
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Realizm uluslararasi iliskiler teorisi geleneklerinden biridir Uluslararasi anarsi ve guc politikasi konularini merkeze alan Realizm felsefi olarak temelde Thomas Hobbes ve Niccolo Machiavelli nin calismalarina dayanmaktadir Realizm bir uluslararasi iliskiler yaklasimi olarak 20 yuzyilda iki savas arasi donemde ortaya cikmistir Niccolo Machiavelli nin bir portresi Temel varsayimlarRealizm temelde dort onermeye dayanan bir Uluslararasi Iliskiler gelenegidir Realizme gore uluslararasi sistem anarsiktir Devletler uzerinde devletlerin davranis ve etkilesimlerini duzenleyebilecek herhangi bir aktor yoktur Devletler diger devletlerle iliskilerini kendileri duzenler Realizmin anarsi tasavvuruna gore uluslararasi sistemdeki anarsi devletlerin kendi egemenliklerinin bir sonucudur Buna gore anarsinin olmamasi ayni zamanda devletin egemenliginin olmamasi anlamina gelecektir Uluslararasi sistemde surekli dusmanlik durumu vardir Devletler Uluslararasi Iliskilerin en onemli aktorleridir Uluslararasi Sistemdeki her devlet olarak sistemin bir birimidir Devletler kendi cikarlarini takip etme egilimindedir Devletler mumkun olan en cok kaynaga ulasmak icin calisirlar Devletler icin temel sorun var olmaktir Devletler varliklarini surdurmek icin askeri guclerini gelistirirler bu durum ayni zamanda guvenlik ikilemine neden olur Realistler insanlarin dogustan iyilige egilimli olmadigini daha ziyade bencil ve rekabetci oldugunu dusunurler Realistlerin bu bakis acisi insan dogasini bencil olmasa bile ben merkezli ve bir arada var olmanin sartlari mumkun olana kadar catismaci kabul eder Devletler anarsik bir yapiya sahip olan Uluslararasi Sistemde guvenliklerini saglamak icin guc birikimine agirlik vermeye bir cikar olarak vurgu yaparlar Guc burada oncelikle diger devletleri zorlamak ve engellemek icin gereken materyal kaynaklar acisindan dusunulen bir kavram olarak kullanilmaktadir Gucun kullanimi bir ulusal cikari elde etmek ya da ulusal cikari tehdit eden herhangi bir seyi engellemek icin basvurulan zorlayici taktik ve davranislara vurgu yapar Realizmde devlet Uluslararasi Sistemin en onemli aktorudur ve bir devletin gucu onun askeri kapasitesi acisindan degerlendirilir Realizmin anahtar kavramlarindan biri de gucun uluslararasi dagilimidir Bu dagilim sistemin kutupsal durumunu diger bir deyisle kutbiyetini belirtir Uluslararasi Sistemin kutbiyeti sistem icerisindeki devlet bloklarinin sayisini belirten bir kavramdir Cok kutuplu bir Uluslararasi Sistem uc ya da daha fazla guc blogundan olusmaktadir Iki kutuplu bir sistem iki kutuptan olusurken tek kutuplu sistem tek bir gucun ya da hegemonun tahakkumu altindadir Tek kutuplu sistemde Realizm diger devletlerin sistemin hegemonu konumundaki devlete karsi bir araya gelerek guc dengesi politikasi uygulayacagini varsayar Realizme gore her bir devlet kendi guvenligini kesin olarak temin etmenin bir yolu olarak hegemonya kurma arayisinda olsa da ayni zamanda Uluslararasi Sistemde bir hegemonyanin ortaya cikmasini ona karsi dengeleme yaparak onleme onleme egilimindedir Devletler elde ettikleri ve dogru kabul edilen bilgilerle rasyonel karar alma modelini uygularlar Devletin gucu onun ulusal cikarini ve egemenligini belirler Uluslararasi Sistemde anarsinin hakim olmasi nedeniyle herhangi bir uluslararasi otorite yoktur ve uluslararasi sistemde devletler kendi guvenliklerini saglamak icin kendi haline birakilmis durumdadir Realistlere gore egemen devletler uluslararasi sistemin ana aktorleridir ancak buyuk guclere uluslararasi duzeydeki etkilerinin buyuklugu nedeniyle ozel bir dikkat cekilmektedir Uluslararasi kuruluslar sivil toplum orgutleri cokuluslu sirketler bireyler ve devlet alti ya da devlet otesi olusumlarin cok az bagimsiz etki kapasitesine sahip oldugu varsayilir Realizmin tarihiRealizm formal bir gelenek olarak Uluslararasi Iliskiler disipline 2 Dunya Savasi donemine kadar girmese de realizmin temel varsayimlari daha onceden tasvir edilmistir Thucydides Peloponezya Savaslari ni yazan Yunan tarihci ayni zamanda realpolitigin entelektuel atasi kabul edilmektedir Niccolo Machiavelli Italyan siyaset filozofu Prens adli kitabinda bir hukumdarin temel amacinin gucunu artirmak oldugunu ve bu amac icin dini ya da etik ilkelere karsi kayitsiz olmasi gerektigini yazmistir Kardinal Richelieu Fransiz devlet adami ic karisiklik ve hizipciligi bitirmis ve Fransa nin dis politikada etkili ve ustun bir pozisyon kazanmasini saglamistir Thomas Hobbes Leviathan in yazari Ingiliz Filozof Leviathan da doga durumunda yani insanlar devletlesmeden once herkesin herkese karsi savas halinde oldugunu soylemistir Carl von Clausewitz 18 19 yuzyilda yasamis Prusyali general askeri teorisyen askeri stratejilerle ilgili Savas Uzerine adli eseriyle bilinir Otto von Bismarck guc dengesi kavramini siyasi sahnede uygulayan Prusyali devlet adami Guc dengesi kavrami silah yarisindan uzak durarak barisi saglama ve dikkatli realpolitik hamleler yapma politikalariyla sergilemistir 20 yuzyilda realizme katki saglayanlar Hans Morgenthau uluslararasi Iliskiler disiplininde Realizmin ilk teorilestirme calismalarini yaparak realizmin 6 temel ilkesini olusturmustur Henry Kissinger Richard Nixon Charles de Gaulle Josef Stalin Zbigniew BrzezinskiAyrica bakinizUluslararasi iliskiler teorisiKaynakca Goodin Robert E 2010 The Oxford Handbook of International Relations Oxford Oxford University Press p 133 ISBN 978 0 19 958558 8 Goodin Robert E 2010 The Oxford Handbook of International Relations Oxford Oxford University Press p 132 ISBN 978 0 19 958558 8 Jack Donnelly The Ethics of Realism in Christian Reus Smit Duncan Snidal eds The Oxford Handbook of International Relations Oxford University Press 2008 p 150 Political Realism Internet Encyclopedia of Philosophy