Ses sanatı veya işitsel sanat, ortamı veya konusu olarak sesi kullanan, ses yerleştirmeleri, hareketli nesneler, performanslar veya ses kayıtları gibi çeşitli biçimlerde sergilenebilen elektronik, akustik veya mekanik yollardan sesler çıkarabilen çağdaş sanat eserlerine verilen genel addır.
Tarihçe
Ses sanatının tarihinde Amerikalı besteci John Cage'in adlı eserine önemli bir yer verilir. Prömiyeri 1952'de yapılan bu eserde icracı enstrümanı çalmadan 4 dakika 33 saniye boyunca bekler, böylelikle normalde müzik kabul edilmeyen arka plan gürültülerini ön plana çıkarmış olur. O zamandan itibaren bu tür eserler için yaygın olarak deneysel müzik denmiş, 1980'lerde ise hem mevcut sanatı açıklamak hem de yeni sanatsal olanaklar yaratmak için ses sanatı terimi kullanılmaya başlanmıştır. Bu anlamda ses sanatı yeni bir şey değildi. Öncüleri arasında Theo van Doesburg sayılmakla beraber, Kurt Schwitters'in, 1920'lerde ve 1930'larda yaptığı eserler de bugünkü anlamıyla ses sanatı olarak nitelendirilebilir. Edith Sitwell, Allen Ginsberg ve Bob Cobbing gibi birçok sanatçının eserleri eğlenceli, cüretkar veya anarşikti. Ses ve kelimelerle yeni bir şey yapmaya çalışıyorlar ve dil ile oynuyorlardı.
Mekâna özgülük ve kamusal alan
Ses sanatı eserlerinin mekâna özgü olarak üretilmeleri yaygın bir uygulamadır. Mekâna özgü iş üreten sanatçı, eserin yerini belirlemeye de önemli bir zaman ayırmış olduğundan, mekâna özgü bir yerleştirmenin kompozisyonunun analizi, yerini de içermelidir. Mekân eserin fizikselliğinin, biçiminin ve bağlamının kurucularındandır, dolayısıyla anlamın belirleyici unsurudur. Mekâna özgü olarak tasarlanmış eser, mekânla ilişkisi dışında anlaşılamayacağı veya deneyimlenemeyeceği için yeri değiştirilemez. İzleyici, sanatçı ve mekân arasında bir diyaloğa tanık olur.
Ses sanatının doğuşunda özellikle kamusal alan çok önemliydi. Bunun sebebi ses sanatının başlangıçta kurumsal sanat sisteminde yer bulamaması ve bir sınıfa sokulamamasıydı. Müzik alanındakiler için “yeterince müzik” içermiyor, sanat alanındakiler için ise “fazla müzik” niteliği taşıyordu. Bu sebepten bu alanda öncü isimler müzeler veya galeriler dışındaki mekânlara ilgi duydular. Bu, öncü ses sanatçılarının kurumları eleştirdikleri bir dönemdi. Max Neuhaus, Hans Peter Kuhn, Rolf Julius, Bill Fontana, Bernhard Leitner veya Robin Minard gibi sanatçılar, eserleri için kurumsal çerçevenin dışında alternatif sergileme alanları arıyorlardı. Ses yerleştirmeleri için ayrılmış özel yerler yoktu; bu nedenle sanatçılar, kamusal alanlar, istasyonlar, havalimanları, geçitler ve parklar gibi alışıldığın dışında yerler aradılar; ya da eski depo binaları, mahzenler, çatı katları, harabeler, sığınaklar, harabeye dönmüş alanlar ya da kullanılmayan endüstriyel binalar gibi terk edilmiş mekanlar aradılar. Bu şekilde ses sanatı daha ilk ortaya çıkışından itibaren mekanla ilişki içinde oldu.
Ses yerleştirmeleri
Ses yerleştirmeleri için iki önemli öğe vardır: mekân ve zaman. Mark Rosenthal'ın genel olarak yerleştirme sanatı için söyledikleri, ses yerleştirmeleri için daha da geçerli sayılabilir: Yaşamımızda gerçek uzam ve zamanda yol alarak etrafımızı keşfettiğimiz şekilde sanat eserinin de araştırılması beklenmektedir. Yerleştirme de tıpkı yaşamda algıların birbirini takip etmesi gibi bir deneyime davettir. Resim ve heykel zamanı dondurup kalıcı bir şey önerirken, yerleştirme böyle bir etkiden kaçınır. İzleyici o anda zamansal akışı ve mekânsal farkındalığı deneyimler. İzleyicinin zaman ve mekânı, algılayan ve nesne arasında hiçbir ayrım veya ikilik olmaksızın sanatla örtüşür. Ses yerleştirmeleri, konserlerin aksine akustik geçici alımlamaya açık, açık ses çalışmalarıdır; parçanın ne başı ne de sonu vardır. Müzikal malzeme bir süreç veya gelişim izlemez, zaman ve mekânda var olur. Açık sanat eseri hem dirençli hem de geçicidir. Besteci, parçanın başlangıcını ve sonunu belirlemez; onu tanımlayan dinleyicidir.
İlk ses yerleştirmelerinden sayılan Drive in Music, 1967'de Max Neuhaus tarafından kamusal bir alanda gerçekleşmişti. Alışılmadık derecede büyük bir müziksever kitleye sahip bir şehir olan Buffalo'da, şehrin ana caddesine yakın Lincoln Parkway adlı bir sokakta, ağaçlara yerleştirdiği vericiler ve antenler sayesinde aynı noktaya ancak her biri farklı bir sesle yayın yapan yedi radyo vericisinden oluşuyordu ve sinüs dalgalarının farklı bir karışımını sunuyordu. Ses sentezleme devreleri hava koşullarına bağlı olarak farklı sesler çıkaracak şekilde tasarlanmıştı. Bu tür eserler için yerleştirme teriminin kullanılması o sıralarda başladı. Ayrıca o dönemde farklı mecralarda çalışan birçok sanatçı, müze ve galerilerin sahte tarafsızlıklarına ve geleneksel sanat pratiklerine karşı bir protesto olarak kurumsal çerçeveleri terk ediyorlardı. Kısacası, ses yerleştirmeleri, sanat üretim ve dağıtım araçlarının eleştirel bir şekilde incelenmesine ve ardından reddedilmesine aracı oldu.
Ses sanatı teriminin eleştirisi
Ses sanatının bir müzik dalı mı, mecra sonrası estetiğin bir dalı mı, bir tür yeni medya estetiği mi, yoksa ilişkisel estetik mi olduğu konusunda farklı görüşler vardır. Max Neuhaus ses sanatı kategorisini reddeder ve risk almayan belirsiz bir kategori olduğunu şu ifadelerle iddia eder: "Görsel sanatlardaki mükemmel yetenekli küratörler, ses kelimesinden söz edildiğinde aniden dengelerini kaybediyorlar. Çelik heykel ile çelik gitar müziğinin ve içinde çelik olan her şeyin birleşiminden oluşan ve 'Çelik Sanatı' denen yeni bir sanat türü ortaya çıksa alay edecek olan bu kişiler, her nasılsa 'Ses Sanatı' terimini hazmetmekte hiç zorlanmıyorlar. Sanatta mecra genellikle mesaj değildir." Neuhaus'un tepkisi, ses sanatı hakkındaki bir dizi yaygın şüpheyi, özellikle de bu kategorinin müziği bir sanat piyasası için yeniden paketlemenin bir yolu olduğu ve geçici seslerden çok görsel nesnelere veya ses kayıtlarına değer veren sanat eleştirisi söylemi olduğu şüphesini yansıtmaktadır. Aynı zamanda, pek çok çağdaş sanatçının, "ses"in bir sanat formunun temeli olmadığı, çağdaş sanatçının giderek artan çoklu ortam envanterinin veya mecra sonrası olanakların içindeki araçlardan sadece bir tanesi olduğu görüşünü de savunmaktadır.
Ses sanatı ve müzik
Ses sanatının müzikten tam olarak nerede ayrıldığı konusunda farklı görüşler vardır. Seth Kim Cohen'in In the Blink of an Ear (2009) ve Salom é Voegelin'in Listening to Noise and Silence (2010) bu konulara farklı görüşler getiren metinlerdir. Her iki yazar da ses sanatını müzikten farklı olarak konumlandırır ve ses sanatının belirleyici niteliğini ses kullanımı olarak değil, ses eserlerinin ortaya çıkardığı algısal, kavramsal ve kurumsal sorunlar olarak ele alır. Cohen, ses sanatının kavramsal niteliğini ön plana çıkarırken Voegelin ise fenomenolojik niteliğini ön plana çıkarır.
Ses sanatının sergilenmesi
Ses sanatı, resim veya heykelin aksine, olduğu yerde kalmadığından öngörülmesi güçtür. İster beyaz küpte ister bir ormanın vahşi doğasında sergileniyor olsun, sanatçılar için zengin potansiyeller sağlarken küratörler için de çeşitli zorlukları beraberinde getirir. Berlin'deki Hamburger Bahnhof küratörlerinden Anna-Catharina Gebbers "Bir ses eserinin sunumu, elinizdeki herhangi bir medya oynatıcının ve birkaç kulaklığın kurulumundan ibaret değildir", der ve bunun yerine, onun mekanın akustik yaratımı olarak adlandırdığı şeyi içerdiğini söyler. İzleyici, nesneye dayalı bir çalışmayla karşılaştığında kendi deneyimi üzerinde çok daha fazla kontrole sahip olur, örneğin daha ince ayrıntılarını görmek için bir tabloya kadar yürüyebilir; bazı durumlarda, tüm maddeselliğini deneyimlemek için heykele dokunulmasına bile izin verilebilir. Gördüğünden hoşlanmıyorsa, gözlerinizi kapatabilir ama kulaklarını doğal yoldan kapatmanın bir yolu yoktur. Gebbers'a göre ses bu özelliği ile "sızan" bir şeydir ve bir küratör olarak düşündüğü ilk şeylerden birinin "ses parçasını, yakınındaki ses çalışmalarının ürettiği sesler gibi diğer seslerden ve hatta yalnızca ortam gürültüsünden nasıl koruyabileceği" olduğunu söyler.
Ayrıca Bakınız
Kaynakça
- ^ . Tate. 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Ben, Byrne (22 Eylül 2014). "What is sound art? Liquid Architecture provides some clues". The Conversation. 24 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2023.
- ^ Glover, Michael (7 Aralık 2010). "Michael Glover: Three cheers for sound artists. But not this one". Independent. 24 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2023.
- ^ Rosenthal, M. (2003). Understanding Installation Art: From Duchamp to Holzer. Münih, New York: Prestel. s. 38.
- ^ Christina, Kubisch (2000). "Works 1980-2000". Klang Raum Licht Zeit. Heidelberg: Kehrer. s. 88.
- ^ Kubisch 2000: 87
- ^ Claudia, Tittel (2009). "Sound Art as Sonification, and the Artistic Treatment of Features in our Surroundings". Organised Sound, 14. s. 57-64. doi:10.1017/S1355771809000089.
- ^ Rosenthal 2003: 27
- ^ a b c Tittel, 2009
- ^ M., Neuhaus (2000). "Sound Art?". Volume: Bed of Sound. New York: P.S.1 Contemporary Art Center.
- ^ Christoph, Cox (Nisan 2009). "Sound Art and the Sonic Unconscious". Organised Sound. 14 (1). s. 19-26. doi:10.1017/S1355771809000041.
- ^ Brian, Kane (20 Ocak 2013). "Musicophobia, or Sound Art and the Demands of Art Theory". Nonsite, 8. 30 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2023.
- ^ Carrigan, Margaret (6 Ekim 2017). "How Do You Exhibit Sound Art?". Artsy. 24 Nisan 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Nisan 2023.
- ^ Carrigan (2017)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Ses sanati veya isitsel sanat ortami veya konusu olarak sesi kullanan ses yerlestirmeleri hareketli nesneler performanslar veya ses kayitlari gibi cesitli bicimlerde sergilenebilen elektronik akustik veya mekanik yollardan sesler cikarabilen cagdas sanat eserlerine verilen genel addir TarihceSes sanatinin tarihinde Amerikali besteci John Cage in 4 33 adli eserine onemli bir yer verilir Promiyeri 1952 de yapilan bu eserde icraci enstrumani calmadan 4 dakika 33 saniye boyunca bekler boylelikle normalde muzik kabul edilmeyen arka plan gurultulerini on plana cikarmis olur O zamandan itibaren bu tur eserler icin yaygin olarak deneysel muzik denmis 1980 lerde ise hem mevcut sanati aciklamak hem de yeni sanatsal olanaklar yaratmak icin ses sanati terimi kullanilmaya baslanmistir Bu anlamda ses sanati yeni bir sey degildi Onculeri arasinda Theo van Doesburg sayilmakla beraber Kurt Schwitters in 1920 lerde ve 1930 larda yaptigi eserler de bugunku anlamiyla ses sanati olarak nitelendirilebilir Edith Sitwell Allen Ginsberg ve Bob Cobbing gibi bircok sanatcinin eserleri eglenceli curetkar veya anarsikti Ses ve kelimelerle yeni bir sey yapmaya calisiyorlar ve dil ile oynuyorlardi Mekana ozguluk ve kamusal alanSes sanati eserlerinin mekana ozgu olarak uretilmeleri yaygin bir uygulamadir Mekana ozgu is ureten sanatci eserin yerini belirlemeye de onemli bir zaman ayirmis oldugundan mekana ozgu bir yerlestirmenin kompozisyonunun analizi yerini de icermelidir Mekan eserin fizikselliginin biciminin ve baglaminin kurucularindandir dolayisiyla anlamin belirleyici unsurudur Mekana ozgu olarak tasarlanmis eser mekanla iliskisi disinda anlasilamayacagi veya deneyimlenemeyecegi icin yeri degistirilemez Izleyici sanatci ve mekan arasinda bir diyaloga tanik olur Ses sanatinin dogusunda ozellikle kamusal alan cok onemliydi Bunun sebebi ses sanatinin baslangicta kurumsal sanat sisteminde yer bulamamasi ve bir sinifa sokulamamasiydi Muzik alanindakiler icin yeterince muzik icermiyor sanat alanindakiler icin ise fazla muzik niteligi tasiyordu Bu sebepten bu alanda oncu isimler muzeler veya galeriler disindaki mekanlara ilgi duydular Bu oncu ses sanatcilarinin kurumlari elestirdikleri bir donemdi Max Neuhaus Hans Peter Kuhn Rolf Julius Bill Fontana Bernhard Leitner veya Robin Minard gibi sanatcilar eserleri icin kurumsal cercevenin disinda alternatif sergileme alanlari ariyorlardi Ses yerlestirmeleri icin ayrilmis ozel yerler yoktu bu nedenle sanatcilar kamusal alanlar istasyonlar havalimanlari gecitler ve parklar gibi alisildigin disinda yerler aradilar ya da eski depo binalari mahzenler cati katlari harabeler siginaklar harabeye donmus alanlar ya da kullanilmayan endustriyel binalar gibi terk edilmis mekanlar aradilar Bu sekilde ses sanati daha ilk ortaya cikisindan itibaren mekanla iliski icinde oldu Ses yerlestirmeleriSes yerlestirmeleri icin iki onemli oge vardir mekan ve zaman Mark Rosenthal in genel olarak yerlestirme sanati icin soyledikleri ses yerlestirmeleri icin daha da gecerli sayilabilir Yasamimizda gercek uzam ve zamanda yol alarak etrafimizi kesfettigimiz sekilde sanat eserinin de arastirilmasi beklenmektedir Yerlestirme de tipki yasamda algilarin birbirini takip etmesi gibi bir deneyime davettir Resim ve heykel zamani dondurup kalici bir sey onerirken yerlestirme boyle bir etkiden kacinir Izleyici o anda zamansal akisi ve mekansal farkindaligi deneyimler Izleyicinin zaman ve mekani algilayan ve nesne arasinda hicbir ayrim veya ikilik olmaksizin sanatla ortusur Ses yerlestirmeleri konserlerin aksine akustik gecici alimlamaya acik acik ses calismalaridir parcanin ne basi ne de sonu vardir Muzikal malzeme bir surec veya gelisim izlemez zaman ve mekanda var olur Acik sanat eseri hem direncli hem de gecicidir Besteci parcanin baslangicini ve sonunu belirlemez onu tanimlayan dinleyicidir Ilk ses yerlestirmelerinden sayilan Drive in Music 1967 de Max Neuhaus tarafindan kamusal bir alanda gerceklesmisti Alisilmadik derecede buyuk bir muziksever kitleye sahip bir sehir olan Buffalo da sehrin ana caddesine yakin Lincoln Parkway adli bir sokakta agaclara yerlestirdigi vericiler ve antenler sayesinde ayni noktaya ancak her biri farkli bir sesle yayin yapan yedi radyo vericisinden olusuyordu ve sinus dalgalarinin farkli bir karisimini sunuyordu Ses sentezleme devreleri hava kosullarina bagli olarak farkli sesler cikaracak sekilde tasarlanmisti Bu tur eserler icin yerlestirme teriminin kullanilmasi o siralarda basladi Ayrica o donemde farkli mecralarda calisan bircok sanatci muze ve galerilerin sahte tarafsizliklarina ve geleneksel sanat pratiklerine karsi bir protesto olarak kurumsal cerceveleri terk ediyorlardi Kisacasi ses yerlestirmeleri sanat uretim ve dagitim araclarinin elestirel bir sekilde incelenmesine ve ardindan reddedilmesine araci oldu Ses sanati teriminin elestirisiSes sanatinin bir muzik dali mi mecra sonrasi estetigin bir dali mi bir tur yeni medya estetigi mi yoksa iliskisel estetik mi oldugu konusunda farkli gorusler vardir Max Neuhaus ses sanati kategorisini reddeder ve risk almayan belirsiz bir kategori oldugunu su ifadelerle iddia eder Gorsel sanatlardaki mukemmel yetenekli kuratorler ses kelimesinden soz edildiginde aniden dengelerini kaybediyorlar Celik heykel ile celik gitar muziginin ve icinde celik olan her seyin birlesiminden olusan ve Celik Sanati denen yeni bir sanat turu ortaya ciksa alay edecek olan bu kisiler her nasilsa Ses Sanati terimini hazmetmekte hic zorlanmiyorlar Sanatta mecra genellikle mesaj degildir Neuhaus un tepkisi ses sanati hakkindaki bir dizi yaygin supheyi ozellikle de bu kategorinin muzigi bir sanat piyasasi icin yeniden paketlemenin bir yolu oldugu ve gecici seslerden cok gorsel nesnelere veya ses kayitlarina deger veren sanat elestirisi soylemi oldugu suphesini yansitmaktadir Ayni zamanda pek cok cagdas sanatcinin ses in bir sanat formunun temeli olmadigi cagdas sanatcinin giderek artan coklu ortam envanterinin veya mecra sonrasi olanaklarin icindeki araclardan sadece bir tanesi oldugu gorusunu de savunmaktadir Ses sanati ve muzikSes sanatinin muzikten tam olarak nerede ayrildigi konusunda farkli gorusler vardir Seth Kim Cohen in In the Blink of an Ear 2009 ve Salom e Voegelin in Listening to Noise and Silence 2010 bu konulara farkli gorusler getiren metinlerdir Her iki yazar da ses sanatini muzikten farkli olarak konumlandirir ve ses sanatinin belirleyici niteligini ses kullanimi olarak degil ses eserlerinin ortaya cikardigi algisal kavramsal ve kurumsal sorunlar olarak ele alir Cohen ses sanatinin kavramsal niteligini on plana cikarirken Voegelin ise fenomenolojik niteligini on plana cikarir Ses sanatinin sergilenmesiSes sanati resim veya heykelin aksine oldugu yerde kalmadigindan ongorulmesi guctur Ister beyaz kupte ister bir ormanin vahsi dogasinda sergileniyor olsun sanatcilar icin zengin potansiyeller saglarken kuratorler icin de cesitli zorluklari beraberinde getirir Berlin deki Hamburger Bahnhof kuratorlerinden Anna Catharina Gebbers Bir ses eserinin sunumu elinizdeki herhangi bir medya oynaticinin ve birkac kulakligin kurulumundan ibaret degildir der ve bunun yerine onun mekanin akustik yaratimi olarak adlandirdigi seyi icerdigini soyler Izleyici nesneye dayali bir calismayla karsilastiginda kendi deneyimi uzerinde cok daha fazla kontrole sahip olur ornegin daha ince ayrintilarini gormek icin bir tabloya kadar yuruyebilir bazi durumlarda tum maddeselligini deneyimlemek icin heykele dokunulmasina bile izin verilebilir Gordugunden hoslanmiyorsa gozlerinizi kapatabilir ama kulaklarini dogal yoldan kapatmanin bir yolu yoktur Gebbers a gore ses bu ozelligi ile sizan bir seydir ve bir kurator olarak dusundugu ilk seylerden birinin ses parcasini yakinindaki ses calismalarinin urettigi sesler gibi diger seslerden ve hatta yalnizca ortam gurultusunden nasil koruyabilecegi oldugunu soyler Ayrica BakinizSes heykeli Yeni medya sanati EnstalasyonKaynakca Tate 19 Nisan 2017 tarihinde kaynagindan arsivlendi Ben Byrne 22 Eylul 2014 What is sound art Liquid Architecture provides some clues The Conversation 24 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2023 Glover Michael 7 Aralik 2010 Michael Glover Three cheers for sound artists But not this one Independent 24 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2023 Rosenthal M 2003 Understanding Installation Art From Duchamp to Holzer Munih New York Prestel s 38 Christina Kubisch 2000 Works 1980 2000 Klang Raum Licht Zeit Heidelberg Kehrer s 88 Kubisch 2000 87 Claudia Tittel 2009 Sound Art as Sonification and the Artistic Treatment of Features in our Surroundings Organised Sound 14 s 57 64 doi 10 1017 S1355771809000089 Rosenthal 2003 27 a b c Tittel 2009 M Neuhaus 2000 Sound Art Volume Bed of Sound New York P S 1 Contemporary Art Center Christoph Cox Nisan 2009 Sound Art and the Sonic Unconscious Organised Sound 14 1 s 19 26 doi 10 1017 S1355771809000041 Brian Kane 20 Ocak 2013 Musicophobia or Sound Art and the Demands of Art Theory Nonsite 8 30 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2023 Carrigan Margaret 6 Ekim 2017 How Do You Exhibit Sound Art Artsy 24 Nisan 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Nisan 2023 Carrigan 2017