Silenos, Şarap Tanrısı Dionysos'u eğiten bilge kişidir. Aynı zamanda yaşlanan Satirlere de Silenoslar denir.
Silenos ve oğulları Satirler, Attika dramasında işlenen geleneksel komik karakterlerdir; bunlar esasen Kuzey Yunanistanlı ilkel dağlılardır.
Mitolojideki yeri
Silenos, yaşlı Satirlere verilen genel addır. Buna karşın, Silenos adında bir kişi de bulunmaktadır. Bir yerli ya da Pan'ın Nemflerden biriyle yaşadığı ilişkiden dünyaya gelen biri olduğu iddia edilir.Hermes'in oğlu olduğu da söylenmektedir. Çoğu zaman sarhoş, yassı burunlu, çirkin, ihtiyar, hep eşek üstünde ve hep sarhoş olduğu için eşeğinden sürekli düşen koca karınlı bir adam olarak canlandırılır. Dionysos'un alayında dolaşır. Dionysos'un eğitmeni olan Silenos, Satirler ve Maenadlardan oluşan yoldaşlarıyla bütün dünyayı dolaşmıştır. Oldukça akıllı ve bilge bir kişidir, Midas örneğinde olduğu gibi, insanlar hayat sırlarını onun ağzından almaya can atmaktadır. Silenoslar yaşlı Satirlere verilen isimken Silenos, Dionysos'un öğretmeni olan yaşlı bilgeye verilen tekil isimdir.
Silenoslar, Satirlere çok benzerdir. Kuyruklu, at toynaklı, eşek kulaklı daymonlardır. Genellikle yaşlı, şişman, iğrenç görünümlü ve hemen hemen her zaman huzursuz bir cinsel isteğin esirleridir. Erkekliği başına vurmuş durumdaki bu yarı insan yarı atların görünmesi, onlarla, dağların yabanıl çevresini paylaşan Nemfler arasında ürküntü uyandırmaktadır. Silenoslar ve Satirler falluslarının öndeliğiyle bilinirler. Bunlar daha çok orman ve yabanıl çevrelerin kişilikleridir. İnsanlar arasında korku salarlar, üreme ve üretkenliği koruma yeteneğinden yoksundurlar. Hristiyan keçi ayaklı şeytan imgesi, bu orman sakinlerinden türemiştir.
Söylencelerde Silenos
Azra Erhat'ın Mitoloji Sözlüğü'nde şöyle geçer: Boğa bakışlı bu ihtiyarı (Silenos'u) Vergilius'un VI. çoban şiirinde çobanlar konuşmaya zorlar ama en güzel, en anlamlı tanımını Platon "Şölen" diyaloğunda verir. Alkibiades, Sokrates'i bir Silen'e benzetir ve şöyle der:
Ben Sokrates'i övmek için, dost, bazı benzetmelere başvuracağım. Şaka ettiğimi sanacak Sokrates. Ama bu benzetmeleri şaka için değil, doğruyu göstermek için kullanacağım. İlkin bu adamı Silen heykellerine benzeteceğim. Hani şu heykel dükkânlarında görülen düdüklü, kavallı Silenlere. Bu Silenler ortadan ikiye bölünür ve içlerinden küçük küçük tanrı heykelleri çıkar. Onu Satir Marsyas'a da benzetebilirim. Görünüş bakımından bu Silenlerin tıpkısıdır Sokrates. Yalan mı? Daha başka benzerlikler de var aranızda, söyleyeyim de bak. Bir defa her şeyle saygısızca alay edersin; doğru değil mi? Değil dersen, tanıklar getiririm. Kaval çalmasını bilmez misin? Öyle bilirsin ki, Marsyas hiç kalır yanın da. Çünkü o eninde sonunda kamışlardan nefes kuvvetiyle çıkardığı seslerle büyütüyordu insanları. Hoş, bugünkü kavalcıların da yaptığı başka bir şey değil. Olimposla Marsyas'tan öğrendiği havaları çalar. Bu havalar ister iyi çalınsın, ister kötü, tanrıdan gelme oldukları için, insanları büyüler, sırlara ve tanrılara ermek isteyenleri meydana çıkarır. Seni Marsyas'tan tek ayıran şey, çalgısız, kavalsız sadece sözlerle aynı şeyi elde etmendir. Bir başkası konuşsun, istediği kadar da usta bir sözcü olsun, ne söylese hiçbirimizi hemen de hiç ilgilendirmez. Ama sen konuştun mu, yahut da senin sözlerini kötü bir sözcüden de olsa, dinledik mi, kadın, erkek, çoluk çocuk duraklar, kulak kesilir, kendimizden geçeriz.
Silenos ve Kral Midas
Ovidius, "Dönüşümler" (Metamorphoses) adlı yapıtının 11. bölümünde şu şekilde anlatmaktadır:
Silenos, tanrı Dionysos'un alayında ihtiyar, sarhoş bir Satir'dir, bir gün tanrı Frigya ve Lydia dağ ve koruluklarında dolaştığı sırada Silenos uyuyakalır ve Bakkhalarla Satir'ler onu sızdığı yerde bırakarak uzaklaşırlar. Köylüler onu bulur ve boynunda taşıdığı çiçek çelenkleriyle bağlayarak kral Midas'a götürürler. Bakkha sırlarına ermiş olan Midas Silenos'u hemen tanır ve onu on gün, on gece sarayında konuklayıp yedirir, içirir, sonra da ihtiyar yoldaşını tanrıya götürür, verir. Dionysos buna o kadar sevinir ki Midas'a dilediğini vereceğini söyler. Midas da her dokunduğu şeyin altın olmasını diler. Tanrı bu dileğin ne kadar yersiz ve tehlikeli olduğunu anlar ama söz vermiştir bir kere. Midas sarayına dönerken yolda kopardığı bir dal altın olur, yerden topladığı bir çakıl taşı altın olur, kopardığı bir buğday başağından altın taneleri dökülür, buna fazlasıyla sevinir, ne var ki sofrasına oturup ekmeği ağzına götürüp, şarabı dudaklarına değdirince ekmek de şarap da altın külçesine dönüşür ve bu böyle gider, ta ki kral dileğinden vazgeçip tanrıya bir daha yakarsın. Bakkhos, Midas'ı bağışlar, ona Sardes'e gitmesini, Paktolos (Sart) deresinin kaynağına dek çıkmasını ve topraktan fışkıran sularla yıkanmasını buyurur. Yıkanan Midas bu beladan kurtulur.
Ovidius, “Paktolos Nehri’nin dibinde altınlar hâlâ parlamaktadırlar”, der. Yine Ovidius’a göre, zenginlikten korkan Midas ormana yerleşir ve arkadaşı Pan’la bir mağarada sade bir yaşam tarzı sürmeye başlar. Ovidius’un eserinde Silenos’un sarhoş olarak Midas’ın bahçesine girdiği anlatılırsa da bazı kaynaklarda Midas’ın hile yaparak Silenos’un, onun bahçesine girmesini sağladığı anlatılmaktadır. Aynı fikre MÖ 4. yüzyılda yaşayan Yunan filozofu ve tarihçisi, Sokrates’in öğrencisi Ksenofon’un "Anabasis" eserinde rastlamaktayız:
Orada, yolun kenarında, Frigyalıların kralı Midas’ın ismini taşıyan bir pınar vardı; diyorlar ki, Midas orada pınarın suyuna şarap katarak Satir’i (Satir'le Silenos kastedilmektedir) yakaladı (Ksenofon, 1976, I,2,13).
Bu fikir Herodot’un “Tarih” eserinin 8. kitabının 138. paragrafında şu şekilde ifade edilir:
…kardeşler Makedonya’nın başka bir bölgesine gidip yerleştiler. Burası Gordias oğlu Midas’ın bahçeleri denilen yere yakındır, bu bahçelerde güller kendiliğinden yetişirler, taçyaprakları altmış tane olur ve kokusu başka güllerden daha incedir. Silenos’un tuzağa bu bahçelerde yakalanmış olduğu söylenir (Herodot, 1973, 506).
Pınarın bulunduğu yerin tespitine gelince farklı anlatımlarla karşılaşmaktayız: Herodot’a göre bu pınar Makedonya’da (VIII, 138); Ksenofon’a göre Kilikya’da (“Anabasis”, 237); MÖ 2. ve 3. yüzyıllarda yaşamış ’a göre ise bu pınar Makedonya’nın kuzeyinde Frigya ile Payonya arasında bulunmakta ve "İnn" olarak adlandırılmaktadır (Athenaeus / Афиней. Пир мудрецов, 2003, II, 23).
Peki niçin Midas Silenos'u yakalamak istemekteydi? MS 2. yüzyılda yaşamış Antik Yunan retorik ustası "" (Bilgelerin Ziyafeti) adlı eserinde şöyle yazar:
…efsanevi Frigya kralı Midas, Silenos’tan sadece ona malum olan bilgeliği öğrenmek istiyordu. Sırf bunun için o, pınarın suyuna şarap karıştırarak Silenos’u sarhoş eder. Silenus’un Midas’a neler anlattığı kaynaklara göre değişmektedir. Plutarkhos’ta (“Moralia.” 115b) Silenus, insanın dünyaya hiç gelmemesi gerektiğini, ölümün yaşamdan daha iyi olduğunu söyler (Athenaeus / Афиней, Пир мудрецов, 2003, II, 23).
MS 2. ve 3. yüzyıllarda yaşayan Roma yazarı Claudius Aelianus "" (Çeşitli Öyküler) adlı eserinde, ’un (MÖ 4. yüzyılda yaşamış Yunan tarihçisi) yazdıklarına dayanarak:
Midas, Silenos’u yakaladıktan sonra Silenos’un serbest bırakılmasına karşılık ondan sadece tanrıların bildiği gizli bilgileri talep ettiğini, Silenos’un da Midas’a yaşam alanı dışında büyük bir kıtanın var olduğunu, nesnelerin tabiatı hakkında gizli bilgileri anlattığını ve geleceğe dair kehanetlerde bulunduğunu yazar. Silenos’un Midas’a anlattıklarından biri, bu ilahi bilgiler olarak görülürse de bir diğeri Midas’ın dokunduğu her şeyi altına dönüştürme becerisi olarak kabul edilir (Aelianus / Элиан, 1963, III, 18).
Plutarkhos ise bu efsaneyi başka biçimde anlatır:
Midas ülkesinin uzak bir ilini gezmeye gider, bir çölün ortasına düşer, içecek bir damla su bulamaz. Toprak Ana ona acır ve çölün ortasında bir kaynak fışkırtır. Midas kaynağa yaklaşıp su içmeye yeltenince suyun altına dönüştüğünü fark eder. Bu kez tanrı Dionysos'a yakarır, Dionysos da kaynaktan saydam bir su akmasını sağlar. Bu kaynağa ise Midas Pınarı denilir.
Silenos Bilgelliği
Friedrich Nietzsche'nin Müziğin Ruhundan Tragedya'nın Doğuşu (Die Geburt der Tragödie aus dem Geiste der Musik) adlı yapıtında geçen "Silenos bilgeliği" şöyledir:
Kral Midas, bilge Silenos'u, Dionysos'un eşlikçisini, uzunca bir süre ormanda kovalamış, ama yakalayamamış. Nihayet, bir gün eline düştüğünde, sormuş Silenos'a kral, insanlar için en iyi ve en mükemmel şeyin ne olduğunu. Kaskatı ve kıpırtısız durarak susmuş daymon, kral tarafından zorlanıncaya kadar; sonunda, kulakları çınlatan bir kahkahayla birlikte şu sözler dökülmüş ağzından: "Zavallı, bir günlük ömürlü tür, rastlantının ve kederin çocukları, duymamanın senin için en hayırlısı olduğu şeyi söylemeye niye zorlarsın beni? En iyi şey senin için tamamen ulaşılmazdır: doğmamış olmak, var olmamak, hiç olmak. En iyi ikinci şey ise senin içindir - en kısa zamanda ölmek."
Kaynakça
- ^ Graves, Robert (2004). Yunan mitleri. Uğur Akpur. İstanbul: Say Yayınları. s. 381. ISBN . OCLC 61677150.
- ^ a b c Graves, Robert (2004). Yunan mitleri. Uğur Akpur. İstanbul: Say Yayınları. s. 80. ISBN . OCLC 61677150.
- ^ a b c d e Erhat, Azra (1993). Mitoloji sözlüğü. 5. basım. İstanbul: Remzi Kitabevi. ISBN . OCLC 318898009.
- ^ Graves, Robert (2004). Yunan mitleri. Uğur Akpur. İstanbul: Say Yayınları. s. 127. ISBN . OCLC 61677150.
- ^ Agizza, Rosa (2001). Antik Yunan'da mitoloji : masallar ve söylenceler, Olympos'tan Hades'e, Parnassos'tan Elysion Bahçeleri'ne savaşlarla dinselliğin iç içe geçtiği söylenceler evreni. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat. s. 114. ISBN . OCLC 54399648.
- ^ Agizza, Rosa (2001). Antik Yunan'da mitoloji : masallar ve söylenceler, Olympos'tan Hades'e, Parnassos'tan Elysion Bahçeleri'ne savaşlarla dinselliğin iç içe geçtiği söylenceler evreni. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat. s. 111. ISBN . OCLC 54399648.
- ^ Plato (2008). Şölen - Dostluk. 5.baskı. Sabahattin Eyuboğlu, Azra Erhat. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. ss. 66-67. ISBN . OCLC 769212518.
- ^ Ovid, B.C.-17 A.D. or 18 A.D. (1994). Dönüşümler. Türkçe ilk basım : Haziran 1994. İsmet Zeki Eyuboğlu. İstanbul. ss. 257-259. ISBN . OCLC 929419925.
- ^ a b c d e f Sabziyeva, Makbule Muharreova (1 Ekim 2014). "ANTİK KAYNAKLARDA MİDAS". Folklor/Edebiyat. 20 (79): 119-136. ISSN 1300-7491. 13 Kasım 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Kasım 2022.
- ^ Nietzsche, Friedrich Wilhelm (2013). Tragedyanın doğuşu. 3. baskı. Mustafa Tüzel. İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. s. 27. ISBN . OCLC 1035213917.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Silenos Sarap Tanrisi Dionysos u egiten bilge kisidir Ayni zamanda yaslanan Satirlere de Silenoslar denir Bir salkim uzum ve bir kadeh sarap tutan Helenistik Silenos heykelinin Roma kopyasi Silenos ve ogullari Satirler Attika dramasinda islenen geleneksel komik karakterlerdir bunlar esasen Kuzey Yunanistanli ilkel daglilardir Mitolojideki yeri Silenos yasli Satirlere verilen genel addir Buna karsin Silenos adinda bir kisi de bulunmaktadir Bir yerli ya da Pan in Nemflerden biriyle yasadigi iliskiden dunyaya gelen biri oldugu iddia edilir Hermes in oglu oldugu da soylenmektedir Cogu zaman sarhos yassi burunlu cirkin ihtiyar hep esek ustunde ve hep sarhos oldugu icin eseginden surekli dusen koca karinli bir adam olarak canlandirilir Dionysos un alayinda dolasir Di onysos un egitmeni olan Silenos Satirler ve Maenadlardan olusan yoldaslariyla butun dunyayi dolasmistir Oldukca akilli ve bilge bir kisidir Midas orneginde oldugu gibi insanlar hayat sirlarini onun agzindan almaya can atmaktadir Silenoslar yasli Satirlere verilen isimken Silenos Dionysos un ogretmeni olan yasli bilgeye verilen tekil isimdir Silenoslar Satirlere cok benzerdir Kuyruklu at toynakli esek kulakli daymonlardir Genellikle yasli sisman igrenc gorunumlu ve hemen hemen her zaman huzursuz bir cinsel istegin esirleridir Erkekligi basina vurmus durumdaki bu yari insan yari atlarin gorunmesi onlarla daglarin yabanil cevresini paylasan Nemfler arasinda urkuntu uyandirmaktadir Silenoslar ve Satirler falluslarinin ondeligiyle bilinirler Bunlar daha cok orman ve yabanil cevre lerin kisilikleridir Insanlar arasinda korku salarlar ureme ve uretkenligi koruma yeteneginden yoksundurlar Hristiyan keci ayakli seytan imgesi bu orman sakinlerin den turemistir Soylencelerde Silenos Azra Erhat in Mitoloji Sozlugu nde soyle gecer Boga bakisli bu ihtiyari Silenos u Vergilius un VI coban siirinde cobanlar konusmaya zorlar ama en guzel en anlamli tanimini Platon Solen diyalogunda verir Alkibiades Sokrates i bir Silen e benzetir ve soyle der Ben Sokrates i ovmek icin dost bazi benzetmelere basvuracagim Saka ettigimi sanacak Sokrates Ama bu benzetmeleri saka icin degil dogruyu gostermek icin kullanacagim Ilkin bu adami Silen heykellerine benzetecegim Hani su heykel dukkanlarinda gorulen duduklu kavalli Silenlere Bu Silenler ortadan ikiye bolunur ve iclerinden kucuk kucuk tanri heykelleri cikar Onu Satir Marsyas a da benzetebilirim Gorunus bakimindan bu Silenlerin tipkisidir Sokrates Yalan mi Daha baska benzerlikler de var aranizda soyleyeyim de bak Bir defa her seyle saygisizca alay edersin dogru degil mi Degil dersen taniklar getiririm Kaval calmasini bilmez misin Oyle bilirsin ki Marsyas hic kalir yanin da Cunku o eninde sonunda kamislardan nefes kuvvetiyle cikardigi seslerle buyutuyordu insanlari Hos bugunku kavalcilarin da yaptigi baska bir sey degil Olimposla Marsyas tan ogrendigi havalari calar Bu havalar ister iyi calinsin ister kotu tanridan gelme olduklari icin insanlari buyuler sirlara ve tanrilara ermek isteyenleri meydana cikarir Seni Marsyas tan tek ayiran sey calgisiz kavalsiz sadece sozlerle ayni seyi elde etmendir Bir baskasi konussun istedigi kadar da usta bir sozcu olsun ne soylese hicbirimizi hemen de hic ilgilendirmez Ama sen konustun mu yahut da senin sozlerini kotu bir sozcuden de olsa dinledik mi kadin erkek coluk cocuk duraklar kulak kesilir kendimizden geceriz Silenos ve Kral Midas Ovidius Donusumler Metamorphoses adli yapitinin 11 bolumunde su sekilde anlatmaktadir Silenos tanri Dionysos un alayinda ihtiyar sarhos bir Satir dir bir gun tanri Frigya ve Lydia dag ve koruluklarinda dolastigi sirada Silenos uyuyakalir ve Bakkhalarla Satir ler onu sizdigi yerde birakarak uzaklasirlar Koyluler onu bulur ve boynunda tasidigi cicek celenkleriyle baglayarak kral Midas a gotururler Bakkha sirlarina ermis olan Midas Silenos u hemen tanir ve onu on gun on gece sarayinda konuklayip yedirir icirir sonra da ihtiyar yoldasini tanriya goturur verir Dionysos buna o kadar sevinir ki Midas a diledigini verecegini soyler Midas da her dokundugu seyin altin olmasini diler Tanri bu dilegin ne kadar yersiz ve tehlikeli oldugunu anlar ama soz vermistir bir kere Midas sarayina donerken yolda kopardigi bir dal altin olur yerden topladigi bir cakil tasi altin olur kopardigi bir bugday basagindan altin taneleri dokulur buna fazlasiyla sevinir ne var ki sofrasina oturup ekmegi agzina go turup sarabi dudaklarina degdirince ekmek de sarap da altin kulcesine donusur ve bu boyle gider ta ki kral dileginden vazgecip tanriya bir daha yakarsin Bakkhos Midas i bagislar ona Sardes e gitmesini Paktolos Sart deresinin kaynagina dek cikmasini ve topraktan fiskiran sularla yikanmasini buyurur Yikanan Midas bu beladan kurtulur Ovidius Paktolos Nehri nin dibinde altinlar hala parlamaktadirlar der Yine Ovidius a gore zenginlikten korkan Midas ormana yerlesir ve arkadasi Pan la bir magarada sade bir yasam tarzi surmeye baslar Ovidius un eserinde Silenos un sarhos olarak Midas in bahcesine girdigi anlatilirsa da bazi kaynaklarda Midas in hile yaparak Silenos un onun bahcesine girmesini sagladigi anlatilmaktadir Ayni fikre MO 4 yuzyilda yasayan Yunan filozofu ve tarihcisi Sokrates in ogrencisi Ksenofon un Anabasis eserinde rastlamaktayiz Orada yolun kenarinda Frigyalilarin krali Midas in ismini tasiyan bir pinar vardi diyorlar ki Midas orada pinarin suyuna sarap katarak Satir i Satir le Silenos kastedilmektedir yakaladi Ksenofon 1976 I 2 13 Bu fikir Herodot un Tarih eserinin 8 kitabinin 138 paragrafinda su sekilde ifade edilir kardesler Makedonya nin baska bir bolgesine gidip yerlestiler Burasi Gordias oglu Midas in bahceleri denilen yere yakindir bu bahcelerde guller kendiliginden yetisirler tacyapraklari altmis tane olur ve kokusu baska gullerden daha incedir Silenos un tuzaga bu bahcelerde yakalanmis oldugu soylenir Herodot 1973 506 Pinarin bulundugu yerin tespitine gelince farkli anlatimlarla karsilasmaktayiz Herodot a gore bu pinar Makedonya da VIII 138 Ksenofon a gore Kilikya da Anabasis 237 MO 2 ve 3 yuzyillarda yasamis a gore ise bu pinar Makedonya nin kuzeyinde Frigya ile Payonya arasinda bulunmakta ve Inn olarak adlandirilmaktadir Athenaeus Afinej Pir mudrecov 2003 II 23 Peki nicin Midas Silenos u yakalamak istemekteydi MS 2 yuzyilda yasamis Antik Yunan retorik ustasi Bilgelerin Ziyafeti adli eserinde soyle yazar efsanevi Frigya krali Midas Silenos tan sadece ona malum olan bilgeligi ogrenmek istiyordu Sirf bunun icin o pinarin suyuna sarap karistirarak Silenos u sarhos eder Silenus un Midas a neler anlattigi kaynaklara gore degismektedir Plutarkhos ta Moralia 115b Silenus insanin dunyaya hic gelmemesi gerektigini olumun yasamdan daha iyi oldugunu soyler Athenaeus Afinej Pir mudrecov 2003 II 23 MS 2 ve 3 yuzyillarda yasayan Roma yazari Claudius Aelianus Cesitli Oykuler adli eserinde un MO 4 yuzyilda yasamis Yunan tarihcisi yazdiklarina dayanarak Midas Silenos u yakaladiktan sonra Silenos un serbest birakilmasina karsilik ondan sadece tanrilarin bildigi gizli bilgileri talep ettigini Silenos un da Midas a yasam alani disinda buyuk bir kitanin var oldugunu nesnelerin tabiati hakkinda gizli bilgileri anlattigini ve gelecege dair kehanetlerde bulundugunu yazar Silenos un Midas a anlattiklarindan biri bu ilahi bilgiler olarak gorulurse de bir digeri Midas in dokundugu her seyi altina donusturme becerisi olarak kabul edilir Aelianus Elian 1963 III 18 Plutarkhos ise bu efsaneyi baska bicimde anlatir Midas ulkesinin uzak bir ilini gezmeye gider bir colun ortasina duser icecek bir damla su bulamaz Toprak Ana ona acir ve colun ortasinda bir kaynak fiskirtir Midas kaynaga yaklasip su icmeye yeltenince suyun altina donustugunu fark eder Bu kez tanri Dionysos a yakarir Dionysos da kaynaktan saydam bir su akmasini saglar Bu kaynaga ise Midas Pinari denilir Silenos Bilgelligi Friedrich Nietzsche nin Muzigin Ruhundan Tragedya nin Dogusu Die Geburt der Tragodie aus dem Geiste der Musik adli yapitinda gecen Silenos bilgeligi soyledir Kral Midas bilge Silenos u Dionysos un eslikcisini uzunca bir sure ormanda kovalamis ama yakalayamamis Nihayet bir gun eline dustugunde sormus Silenos a kral insanlar icin en iyi ve en mukemmel seyin ne oldugunu Kaskati ve kipirtisiz durarak susmus daymon kral tarafindan zorlanincaya kadar sonunda kulaklari cinlatan bir kahkahayla birlikte su sozler dokulmus agzindan Zavalli bir gunluk omur lu tur rastlantinin ve kederin cocuklari duymamanin senin icin en hayirlisi oldugu seyi soylemeye niye zorlarsin beni En iyi sey senin icin tamamen ulasilmazdir dogmamis olmak var olmamak hic olmak En iyi ikinci sey ise senin icindir en kisa zamanda olmek Kaynakca Graves Robert 2004 Yunan mitleri Ugur Akpur Istanbul Say Yayinlari s 381 ISBN 975 468 454 5 OCLC 61677150 a b c Graves Robert 2004 Yunan mitleri Ugur Akpur Istanbul Say Yayinlari s 80 ISBN 975 468 454 5 OCLC 61677150 a b c d e Erhat Azra 1993 Mitoloji sozlugu 5 basim Istanbul Remzi Kitabevi ISBN 975 14 0391 X OCLC 318898009 Graves Robert 2004 Yunan mitleri Ugur Akpur Istanbul Say Yayinlari s 127 ISBN 975 468 454 5 OCLC 61677150 Agizza Rosa 2001 Antik Yunan da mitoloji masallar ve soylenceler Olympos tan Hades e Parnassos tan Elysion Bahceleri ne savaslarla dinselligin ic ice gectigi soylenceler evreni Istanbul Arkeoloji ve Sanat s 114 ISBN 975 6899 91 3 OCLC 54399648 Agizza Rosa 2001 Antik Yunan da mitoloji masallar ve soylenceler Olympos tan Hades e Parnassos tan Elysion Bahceleri ne savaslarla dinselligin ic ice gectigi soylenceler evreni Istanbul Arkeoloji ve Sanat s 111 ISBN 975 6899 91 3 OCLC 54399648 Plato 2008 Solen Dostluk 5 baski Sabahattin Eyuboglu Azra Erhat Istanbul Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari ss 66 67 ISBN 978 975 458 762 3 OCLC 769212518 Ovid B C 17 A D or 18 A D 1994 Donusumler Turkce ilk basim Haziran 1994 Ismet Zeki Eyuboglu Istanbul ss 257 259 ISBN 975 388 060 X OCLC 929419925 a b c d e f Sabziyeva Makbule Muharreova 1 Ekim 2014 ANTIK KAYNAKLARDA MIDAS Folklor Edebiyat 20 79 119 136 ISSN 1300 7491 13 Kasim 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Kasim 2022 Nietzsche Friedrich Wilhelm 2013 Tragedyanin dogusu 3 baski Mustafa Tuzel Istanbul Turkiye Is Bankasi Kultur Yayinlari s 27 ISBN 978 9944 88 832 5 OCLC 1035213917