Siyah cisim ışıması içinde elektromanyetik ışıma ya da çevresinde termodinamik dengeyi sağlayan ya da siyah cisim (opak ve fiziksel yansıma gerçekleştirmeyen) tarafından yayılan ve sabit tutulan tekdüze ısıdır. Işıma çok özel bir spektruma ve sadece cismin sıcaklığına bağlı olan bir yoğunluğa sahiptir. Termal ışıma, birçok sıradan obje tarafından kendiliğinden yayılan bir siyah cisim ışıması sayılabilecek türden bir ışımadır. Tamamen yalıtılmış bir termal denge ortamı siyah cisim ışımasını kapsar ve bir boşluk boyunca kendi duvarını yaratarak yayılır, boşluğun etkisi göz ardı edilebilecek kadar küçüktür. Siyah cisim oda sıcaklığında siyah görünür, yaydığı enerjinin çoğu kızılötesidir ve insan gözü ile fark edilemez. Daha yüksek sıcaklıklarda, siyah cisimlerin özkütleleri artarken renkleri de soluk kırmızıdan kör edecek şekilde parlaklığı olan mavi-beyaza dönüşür. Gezegenler ve yıldızlar kendi sistemleri ve siyah cisimler ile termal dengede olmamalarına rağmen, yaydıkları enerji siyah cisim ışımasına en yakın olaydır. Kara delikler siyah cisim olarak sayılabilirler ve kütlelerine bağlı bir sıcaklıkta siyah cisim ışıması yaptıklarına inanılır (Hawking Işıması). Siyah Cisim terimi, ilk olarak Gustav Kirchhoff tarafından 1860 yılında kullanılmıştır.
Spektrum
Siyah cisim ışıması karakteristik ve cismin sadece sıcaklığına bağlı olan tayfsal enerji dağılımı yapan Planck Spektrumu gerçekleştirir. Spektrum kendi karakteristik frekansında zirvededir ve artan sıcaklıkla birlikte daha yüksek frekanslara geçiş yapar ve oda sıcaklığında ışımaların çoğu elektromanyetik spektrumun kızılötesi bölgesi gibidir. Sıcaklığın 500 celcius’a yükselmesiyle, önemli miktarda görülebilir ışınlar yayılmaya başlar. Karanlıkta incelenen ilk soluk parıltı gridir. Sıcaklığın artmasıyla, parıltı görülebilir olmaya başlar hatta sistemde arka plan olduğunda ışık; donuk kırmızı, sarı ve son olarak göz kamaştırıcı mavi-beyaz olur. Cisim beyaz olduğunda, önemli bir bölümü ultraviyole ışınları yayar. 5800K sıcaklığındaki Güneş hemen hemen siyah cisimdir; merkezi spektrumun en fazla olduğu yerdir ve Güneş’in sarı-yeşil kısmı ultraviyole ile birlikte görünen spektrumun olduğu yerdir . Siyah cisim ışıması, oyuk ışıması aşamasında, içsel termodinamik dengeyi sağlar. Eğer denge ışımasının her bir Fourier biçimi yansıtmalı duvarları ve enerji değiştirme becerisi olan boş bir oyukta gerçekleşseydi, klasik fizikteki eşdağılım teoremine gore her biçim için eşit miktarda enerji olurdu. Sonsuz sayıda mod olduğu için, bu durum sonsuz ısı sığası aynı zamanda yayılan ışımanın fiziksel olmayan spektrumu frekanstan bağımsız olarak arttığı anlamına gelir ve buna ultraviyole dönüm noktası denir. Deneysel gözlem ve dönüm noktasının nicel çözümlenimi ile yüksek frekansta spektrumu kesmek kuantum alan kuramını biçimlerinin nicemlenmesinde uzlaşmayı sağlamıştır. Siyah cisim kanunları ve klasik fiziğin siyah cismi tanımlarken yetersiz kalması kuantum mekaniğinin ortaya çıkmasına yardım etmiştir.
Açıklaması
Tüm maddeler sıcaklıkları mutlak 0’ın üstünde iken elektromanyetik ışıma yayar. Bu ışıma maddenin termal enerjisini elektromanyetik enerjiye dönüştürür bu olay termal ışıma olarak adlandırılır. Bu olay entropinin dağılımının doğal bir sürecidir. Diğer taraftan, tüm maddeler elektromanyetik ışımayı eşit derecede soğururlar. Tüm dalga boyundaki ışımaları tamamı ile soğuran maddelere siyah cisim denir. Siyah cisim, değişmeyen bir sıcaklıktayken, yansıması sadece sıcaklığa bağlı olan karakteristik frekans dağılımına sahiptir. Bu yansımaya siyah cisim ışıması denir. %100 siyah cisimler doğada bulunmasa da siyah cismin kavramı idealleştirmedir, İs karası ve grafit 0.95’ten daha büyük bir salım gücüne sahip olmasına rağmen siyah cisme en yakın örneklerdir. Siyah cisim ışıması deneysel olarak, değişmeyen sıcaklıkta tamamen opak ve kısmen yansıtan eninde sonunda kararlı hal denge ışıması yapacak olan katı cisimler olarak belirlenmiştir. Sabit sıcaklıkta küçük bir deliği olan kapalı bir kutudaki grafit duvarları başlangıçtan yayılan siyah cisim ışımasına iyi bir örnek teşkil eder. Siyah cisim ışımasının ışınımsal yoğunluğu termodinamik dengede sürüp gidebilen kendi eşsiz dağılımına sahiptir. Dengede, cisimden yansıyan ve yayılan ışımanın toplam yoğunluğu her bir frekans için denge sıcaklığı ile kararlı hale getirilmiştir ve şekle, maddenin cinsine ya da yapısına bağlı değildir. Siyah cisim için, yansıyan ışıma yoktur yani spektral parlaklık tamamıyla ışınım sayesinde olur. Buna ek olarak, siyah cisim homojen olarak yayılır. (Yayılımı yönünden bağımsızdır.) Sonuç olarak, siyah cisim ışıması termal dengedeki siyah cismin yayılmasıdır.
Fırının içindeki enerji miktarı hacim vs. frekans grafiğindeki siyah cisim eğrileriyle bulunur. Farklı eğimler sıcaklık değiştirilerek elde edilir.Siyah cisim ışıması, yeteri kadar yüksek sıcaklık sağlanırsa görülebilir parlak ışığa dönüşür. Draper noktası tüm katılar için renklerinin soluk kırmızı olduğu sıcaklıktır, 798 K’e eşittir. Cisim bir fırında 1000K’e kadar ısıtıldığında dışarıdan kırmızı görünür, sıcaklığı 6000K’e çıktığında ise beyaz görünür. Cismin ne olduğunun ya da fırının ne kadar donanımlı olduğunun önemi yoktur, tüm ışık fırının duvarı tarafından emildiğinde cisimlerin hepsi siyah cisim ışımasına oldukça yaklaşık bir örnek teşkil eder. Işığın spektrumu ve rengi boşluğun sıcaklığının bir işlevi olarak ortaya çıkar. Prevost’un takas prensibine göre aynı sıcaklık ve aynı termal dengedeki iki cisimlerden biri T sıcaklığında ışık huzmesi içinde kalırsa ışık huzmesinin soğurduğu kadar ışığı yansıtır ve bu ışınımsal dengeyi sağlar. Detaylı denge prensibi termodinamik dengede tüm sürecin eşit çalıştığını söyler. Prevost ayrıca şunu da göstermiştir; cismin yaptığı ışıma mantıken iç durumunun kararlılığına bağlıdır. Termodinamik emmenin etkisi termodinamik ışıma ile direkt olarak alakalı değildir, ancak yine de cismin iç durumunu etkiler. Bu şu anlama gelir; termodinamik denge her dalga boyunun miktarının her yöndeki termal ışımanın T sıcaklığındaki cisim tarafından yansıtılmasıdır, siyah ya da değil, bu durum cismin T sıcaklığında soğurduğu ışıkla da ilişkilidir ve soğurulan ışık ile yansıtılan ışık eşit miktardadır. Cisim siyahken, soğurma barizdir: yüzeye ulaşan tüm ışık soğurulur. Siyah bir cismin dalga boyu çok daha büyüktür, herhangi bir dalga boyunda soğurulan ışık enerjisi tam anlamıyla siyah cismin kıvrımlarıyla orantılıdır. Bu siyah cismin kıvrımlarının yansıtılan ışık enerjisi miktarına eşit olduğu anlamına gelir. Bu Kirchhoff’un termal ışıma kanununun uygulanması için gereken koşuldur: Siyah cisim kıvrımı termal ışığın sadece oyuğun duvarlarının sıcaklığına bağlı olan ve boşluğun duvarlarının tamamen opak ya da ışığı daha az yansıtan bir cisim olmasını engelleyen ve termal dengedeki oyuk (cavity) niteliğidir. Siyah cisim küçükken boyutu ışığın dalga boyu ile karşılaştırılabilir, soğurum değiştirilir çünkü küçük bir obje uzun dalga boylu ışığın çok iyi bir soğurucusu değildir, ancak yansıtma ve soğurmanın sert eşitlik prensibi her zaman termodinamik denge durumunu korur. Labarotuvarda, siyah cisim ışıması küçük bir delikten büyük bir oyuğa doğru yapılabilir, bir kısmı yansıtıcı, tamamı opak cismin sıcaklığı sabit tutulur. (Bu teknik oyuk ışımasının alternatif bir versiyonudur.) Boşluğa giren ışık oyuğun duvarları tarafından oyuktan çıkana kadar yansıtılır, bu süreç ışığın soğurulması için yapılır. Soğurma oyuğa giren ışımanın dalga boyundan bağımsız gerçekleşir. Delik, kuramsal olarak siyah cisme en yakın objedir ve oyuk ısıtılırsa deliğin ışıma spektrumu devam eder ve sadece duvarın opaklığı ve yansıtıcılığına bağlıdır ancak oyuğun ve deliğin yapıldığı materyale belirgin olarak bağlı değildir. 19. yüzyılın sonlarında kuramsal fizikteki ana sorun siyah cismin kıvrımlarını hesaplamaktı. Bu problem 1901 yılında Max Planck tarafından, Planck’in siyah cisim ışıması kanunu ile çözülmüştür. Planck, Wien’in ışıma kanunda yaptığı termodinamik ve elektromanyetizmaya uygun değişikliklerle deneysel bilgilere uyan matematiksel ifadeler bulmuştur. Planck, oyuktaki osilatörlerin enerjisinin sayısal olarak belirlenmek zorunda olduğunu varsaydı, yani miktarın sayısal olarak belirtilebileceğini düşündü. Einstein, bu düşünceyi temellendirerek elektromanyetik ışımayı sayısal olarak 1905’te fotoelektrik olayla açıkladı. Bu kuramsal ilerlemeler sonucunda kuantum elektrodinamiği klasik elektromanyetizmanın yerini almıştır. Foton olarak anılan nicel paketleri ve siyah cisim oyuğu fotonların gazını kapsayan cisimler olarak düşünülmüştür. Buna ek olarak, her bir parçacık, bozon ve fermiyon için uygulanabilen fotoelektrik olay kuantumun dağılım olasılığı; Bose-Einstein istatistiği ve Fermi-Dirac istatistiğinin gelişimine önderlik etmiştir. Işımanın en güçlü olduğu dalga boyu Wien’in yer değiştirme kanunu ile bulunur, yansıtılan toplam güç ise Stefan-Boltzmann kanunu ile bulunur. Böylece, sıcaklık yükseldikçe, parıltının rengi de kırmızıdan sarıya, sarıdan beyaza, beyazdan maviye doğru değişir. Dalga boyu zirvedeyken ultraviyoleye dönüşür ve yeteri kadar ışıma mavi dalga boyu olarak yansımaya devam ederse cisim mavi olarak görünür. Cisim asla görünmez olmaz, hatta görünür ışığın ışıması monoton olarak sıcaklıkla birlikte artar. Parlaklık ya da gözlemlenen yoğunluk yönün işlevi değildir. Bu yüzden siyah cisim kusursuz bir Lambertian radyatörüdür. Gerçek cisimler asla tam olarak siyah cisim gibi davranmaz ve onun yerine verilen frekanstaki en uygun kısmı yansıtırlar. Bir maddenin yayım gücü o maddenin siyah cisimle karşılaştırıldığında ne kadar enerji yansıttığını belirler. Bu yayım gücü dalga boyu, sıcaklık ve ışıma açısı faktörlerine bağlıdır. Ancak, mühendislikte yüzeyin spektral yayım gücü ve emme sığası dalga boyuna bağlı değildir, bu yüzden yayım gücü sabittir. Bu gri cisim varsayımı olarak bilinir.
Siyah olmayan yüzeylerde, ideal siyah cisim halinden sapma durumu yüzey alanın sertliği ya da taneselliği ve kimyasal bileşenlerine göre kararlaştırılır. Her bir dalga boyu temelinde, gerçek objeler termodinamik denge durumundayken Kirchhoff’un kanununu takip eder: salım gücü emme sığasına eşittir, bu yüzden bir obje gelen tüm ışığın hepsini soğurmaz ve siyah cismin yansıttığından daha az ışığı yansıtır; düşen ışığın bir kısmı cisimden iletilmiştir ya da cismin yüzeyinden yansıtılmıştır bu yüzden soğurma eksik olarak gerçekleşir. Astronomide, yıldız gibi cisimler genel olarak siyah cisim olarak görülür, ancak bu eksik bir yaklaşımdır. Siyah cisim spektrumunun neredeyse sergilendiği olay kozmik mikrodalga arka planı ışımasıdır. Hawking ışıması siyah cisim ışımasının kara delikler tarafından kütleye bağlı bir sıcaklıkta, deliğin dönmesi ve yüklenmesiyle gerçekleştiğini iddia eden bir varsayımdır. Eğer bu tahmin doğruysa, kara delikler foton ve diğer parçacıkların yaptığı ışıma sonucunda gittikçe küçülecek ve buharlaşacaktır. Siyah cisimler tüm frekanslarda enerji ışıması yaparlar, ancak yüksek frekanslarda yoğunluğu hızlıca sıfıra düşmeye başlar.Örneğin; 300K oda sıcaklığında bir metrekarelik yüzey alanı olan bir siyah cisim, her 41 saniye de görünür aralıklarda (390-750 nm) foton yansıtır, yine de birçok elverişli ortamda siyah cisim görünebilir aralıklarda yansıma yapmaz.
Planck’ın Siyah Cisim Kanunu
Planck’ın kanunu şunu belirtir;
T sıcaklığındaki siyah cismin; normal yönde birim başında frekansı, birim başında katı açısı olan yansıtan yüzeyde birim alandaki ışıyan birim zamandaki enerjisidir. h Planck sabiti; c Işığın boşluktaki hızı; k Boltzmann sabiti; ν Elektromanyetik ışımanın frekansı; ve T Cismin kesin sıcaklığıdır. Wien’in yerdeğiştirme kanunu, herhangi bir sıcaklıktaki siyah cisim ışımasının spektrumunun herhangi bir sıcaklıktaki spektrum ile bağlantısını gösterir. Eğer bir sıcaklıktaki spektrumun formunu biliyorsak, geri kalan tüm sıcaklıklardaki formunu hesaplayabiliriz. Spektral yoğunluk dalga boyu ya da frekansın işlevi olarak ifade edilebilir. Wien’in yer değiştirme kanunun bir sonucu da ışımanın birim başındaki dalga boyu yoğunluğunun,, sadece sıcaklığa bağlı bir işlev olmasıdır.
b Wien’in yer değiştirme sabitidir ve 2.8977721(26)×10−3 K m. ‘ye eşittir. Yukarıda belirtilen Planck’ın kanunu da frekans işlevidir. Dalga boyunun maksimum yoğunluğu;
- e eşittir.
Stefan–Boltzmann kanunu Stefan-Boltzmann kanunu siyah cismin yüzeyinde birim alanda yansıtılan güç, cismin kesin sıcaklığının dördüncü kuvveti ile direkt olarak orantılı olduğunu belirtir.
j* birim alanda ışıyan toplam güç, T kesin sıcaklık ve, σ = 5.67×10−8 W m−2 K−4 , Stefan-Boltzmann sabitidir.
İnsan Vücudu Emisyonu
Tüm maddeler gibi, insan vücudu da kendi enerjisinin bir kısmını kızılötesi ışını olarak yayar. Yayılan net güç, yansıyan ve soğurulan gücün farkı ile bulunur:
Stefan-Boltzmann kanunu uygulanınca,
Erişkin bir insan vücudunun yüzey alanı 2 m² ve derinin orta ve uzak yayım gücü ametallerde olduğu kadardır. Vücut sıcaklığı 33 °C civarındadır ortam sıcaklığı 20 °C iken giyinmek vücut yüzeyindeki sıcaklığı 28 °Cye kadar düşürür. Bu yüzden net ışınımsal sıcaklık kaybı;
- kadardır.
Gün içinde yayılan toplam enerji 9 MJ (megajoule) ya da 2000 kcal kadardır. 40 yaşında bir adam için bazal metabolizma oranı 35 kcal/(m²·h), yüzey alanı 2 m² sayılırsa her gün için 1700 kcal’ye, eşittir. Ancak, hareketsiz yetişkinlerin ortalama metabolik hızı bazal metabolik hızlarının %50-%70’I kadardır. Isıyayım ve buharlaşmayı da içeren başka enerji kayıpları da vardır.Isı iletimi göz ardı edilebilir düzeydedir, Nusselt sayısı biriminden çok daha büyüktür,. Terleme yoluyla buharlaşma, ısıyayım ve ışıma sıcaklığı sabit tutmada yetersizse (ancak akciğerlerdeki buharlaşma bundan bağımsızdır) gereklidir. Serbest ısıyayımı, her ne kadar daha düşük düzeyde olsa da, ışı yayımı ile benzerdir. Böylece, ışınım soğuktaki termal enerji kaybını açıklar, durgun hava. Belirtilmiş olan birçok varsayımın yaklaşık doğal durumu ancak basit bir tahmin olarak kabul edilebilir. Isıyayımına neden olan ortamın hava hareketi ya da ışımanın göreli önemi termal kayıp mekanizması olarak sayılır. Wien’in kanununun insan vücudu ışımasına uygulandığında zirvedeki dalga boyu bulunur.
Bu nedenle denekler için termal görüntü cihazlarının en hassas olduğu aralık 7-14 mikrondur. Gezegen ve Yıldızının Arasındaki Sıcaklık İlişkisi Siyah cisim kanunu Güneş’in etrafında dönen gezegenlerin sıcaklığını tahmin etmek için kullanılabilir.
Bir gezegenin sıcaklığı bazı faktörlere bağlıdır:
Yıldızının yaptığı özel ışıma
Gezegenin yansıyan ışıması, (Dünyanın kızılötesi parıltısı)
Gezegenden yansıyan ışığın kırılmasına neden olan yansıtabilirlik etkisi
Atmosfer ve gezegenler arasındaki sera etkisi
Radyoaktivite, tidal ısınması, Kelvin-Helmholtz mekanizmasından dolayı gezegen tarafından üretilen enerji
Bu nicel çözümlenim sadece Güneş sistemindeki, Güneş tarafından ısıtılan gezegenler için geçerlidir. Stefan-Boltzmann kanunu Güneş’in yansıttığı toplam gücü verir;
- Stefan Boltzmann sabiti,
- Güneş’in geçerli sıcaklığı ve,
- Güneş’in yarıçapı.
Güneş bu gücü eşit olarak her yöne yayar.Bu yüzden gezegenlere bu gücün sadece bir kısmı isabet eder. Güneşten gelen gücün gezegene çarpan kısmı;
- ile hesaplanır.
- gezegenin yarıçapı,
- astronomik birim, Güneş ve gezegen arasındaki uzaklık.
Yüksek sıcaklığı yüzünden Güneş, yüksek ölçüde görülebilir ve ultraviyole frekans aralığında ışınlar yayar. Bu frekans aralığı, gezegen enerjisinin () kadarını yansıtır, () UV-Vis aralığında gezegenin reflektansıdır. Başka bir deyişle, gezegen Güneş’in ışığının () kadarını soğurur ve geri kalanını yansıtır. Atmosferin ve gezegenin soğurduğu güç;
Gezegen sadece dairesel bir alanı soğursa da, () silindir olarak her yöne eşit bir ışık yayımı yapar. Eğer gezegen tam anlamıyla bir siyah cisim olsaydı Stefan-Boltzmann kanununa göre yansıtma yapardı:
() gezegenin sıcaklığıdır. Bu sıcaklık gezegen siyah cisim olması durumu için hesaplanmıştır (), etkili sıcaklık olarak bilinir. Gezegenin gerçek sıcaklığı muhtemelen yüzeyine ve atmosferik özelliklerine göre farklılık gösterir. Sera etkisi ve atmosferi yok sayarsak gezegen, Güneş’ten daha az sıcak olduğu için çoğunlukla spektrumun kızılötesi (IR) kısmını yansıtır. Bu frekans aralığında yansıttığı ışıma, (), siyah cismin yansıttığı ortalama yayım oranındaki kızılötesi aralığında olur. Gezegen tarafından yansıtılan güç;
Bir cismin ışınımsal çevresiyle olan ışınımsal dengesi, yansıttığı ışınım enerjisinin soğurduğu ile eşit olmasıdır:
Güneş’in ve gezegenin gücünü yerine 1-6 eşitliğinde yerine koyar, gezegenin muhtemel sıcaklığını basitleştirerek yazar ve sera etkisini yok sayarsak, TP :
Başka bir deyişle, verilen varsayımlar, gezegenin sıcaklığının sadece Güneş’in yüzey sıcaklığına, Güneş ve gezegenin arasındaki uzaklığa, yansıtabilirliğe ve gezegenin kızılötesi yansıtımına bağlı olduğunu gösterir.
Kozmoloji
Kozmik mikrodalga arka plan ışıması sıcaklığı 2.7K olan ve şu ana kadar doğada gözlemlenmiş siyah cisim ışımasına en yakın olaydır. Bu olay ilk evrende ışımanın ekuplaj anının enstantanesi gibidir. Bu zamandan önce, evrendeki çoğu madde termal denge ile ışıyan iyonlaşmış plazma halindeydi.
Kondepudi Prigogine’e göre, çok yüksek sıcaklıklarda (1010K’in üstü; evrenin ilk zamanlarında bu sıcaklıklar vardı), termal hareket güçlü nükleer kuvvetler yerine proton ve nötron olarak ayrıldığında pozitif yüklü elektronlar görünüp kaybolmaya başlarlar ve elektromanyetik ışıma termal denge ile gerçekleşir.Bu parçacıklar siyah cisim spektrumunun elektromanyetik ışımasına ek olan formlarıdır. Hareketli siyah cisimdeki Doppler Etkisi Relativistik Doppler Etkisi ışığın frekansında, f, değişikliğe neden olur, originating from a source that is moving in relation to the observer Relativistik Doppler etkisinde gözlemcinin gördüğü hareketle alakal kaynağın frekansında, f, değişiklik olur, gözlemlenen dalganın frekansı f':
v kaynağın gözlemciye göre hızı, θ hız vektörü ve kaynağa göre gözlemci-kaynak arasındaki ölçülen konum arasındaki açı, c ışık hızıdır. Bu denklem gözlemciye göre (θ = π) ya da (θ = 0) olan özel durumlarda ışık hızından daha düşük bir hız alınarak basitleştirilebilir. Planck’ın kanununa göre siyah cismin spektrum sıcaklığı ışığın frekansına orantılı olarak bağlıdır ve denklemde sıcaklık (T) frekans yerine geçer.Direkt olarak gözlemciye doğru ya da gözlemciden uzaklaşarak hareket edilen durumlarda, denklem şuna indirgenir;
Burada v > 0 kaynaktan uzak bir sonuçtur, ve v < 0 kaynağa yakın bir sonuçtur. Bu astronomide yıldızların ve galaksilerin hızının ışık hızının önemli miktarına ulaşabildiği önemli bir etkidir. Dipol anizotropi sergileyen kozmik mikrodalga arka plan ışımasında, siyah cisim ışıma alanına göre Dünyanın hareketi bulunan önemli bir örnektir.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Siyah cisim isimasi icinde elektromanyetik isima ya da cevresinde termodinamik dengeyi saglayan ya da siyah cisim opak ve fiziksel yansima gerceklestirmeyen tarafindan yayilan ve sabit tutulan tekduze isidir Isima cok ozel bir spektruma ve sadece cismin sicakligina bagli olan bir yogunluga sahiptir Termal isima bircok siradan obje tarafindan kendiliginden yayilan bir siyah cisim isimasi sayilabilecek turden bir isimadir Tamamen yalitilmis bir termal denge ortami siyah cisim isimasini kapsar ve bir bosluk boyunca kendi duvarini yaratarak yayilir boslugun etkisi goz ardi edilebilecek kadar kucuktur Siyah cisim oda sicakliginda siyah gorunur yaydigi enerjinin cogu kizilotesidir ve insan gozu ile fark edilemez Daha yuksek sicakliklarda siyah cisimlerin ozkutleleri artarken renkleri de soluk kirmizidan kor edecek sekilde parlakligi olan mavi beyaza donusur Gezegenler ve yildizlar kendi sistemleri ve siyah cisimler ile termal dengede olmamalarina ragmen yaydiklari enerji siyah cisim isimasina en yakin olaydir Kara delikler siyah cisim olarak sayilabilirler ve kutlelerine bagli bir sicaklikta siyah cisim isimasi yaptiklarina inanilir Hawking Isimasi Siyah Cisim terimi ilk olarak Gustav Kirchhoff tarafindan 1860 yilinda kullanilmistir Siyah cisim radyasyonunun rengi kromatikligi siyah cismin sicakligina baglidir burada CIE 1931 x y uzayinda gosterilen bu renklerin yeri olarak bilinir SpektrumSiyah cisim isimasi karakteristik ve cismin sadece sicakligina bagli olan tayfsal enerji dagilimi yapan Planck Spektrumu gerceklestirir Spektrum kendi karakteristik frekansinda zirvededir ve artan sicaklikla birlikte daha yuksek frekanslara gecis yapar ve oda sicakliginda isimalarin cogu elektromanyetik spektrumun kizilotesi bolgesi gibidir Sicakligin 500 celcius a yukselmesiyle onemli miktarda gorulebilir isinlar yayilmaya baslar Karanlikta incelenen ilk soluk parilti gridir Sicakligin artmasiyla parilti gorulebilir olmaya baslar hatta sistemde arka plan oldugunda isik donuk kirmizi sari ve son olarak goz kamastirici mavi beyaz olur Cisim beyaz oldugunda onemli bir bolumu ultraviyole isinlari yayar 5800K sicakligindaki Gunes hemen hemen siyah cisimdir merkezi spektrumun en fazla oldugu yerdir ve Gunes in sari yesil kismi ultraviyole ile birlikte gorunen spektrumun oldugu yerdir Siyah cisim isimasi oyuk isimasi asamasinda icsel termodinamik dengeyi saglar Eger denge isimasinin her bir Fourier bicimi yansitmali duvarlari ve enerji degistirme becerisi olan bos bir oyukta gerceklesseydi klasik fizikteki esdagilim teoremine gore her bicim icin esit miktarda enerji olurdu Sonsuz sayida mod oldugu icin bu durum sonsuz isi sigasi ayni zamanda yayilan isimanin fiziksel olmayan spektrumu frekanstan bagimsiz olarak arttigi anlamina gelir ve buna ultraviyole donum noktasi denir Deneysel gozlem ve donum noktasinin nicel cozumlenimi ile yuksek frekansta spektrumu kesmek kuantum alan kuramini bicimlerinin nicemlenmesinde uzlasmayi saglamistir Siyah cisim kanunlari ve klasik fizigin siyah cismi tanimlarken yetersiz kalmasi kuantum mekaniginin ortaya cikmasina yardim etmistir AciklamasiTum maddeler sicakliklari mutlak 0 in ustunde iken elektromanyetik isima yayar Bu isima maddenin termal enerjisini elektromanyetik enerjiye donusturur bu olay termal isima olarak adlandirilir Bu olay entropinin dagiliminin dogal bir surecidir Diger taraftan tum maddeler elektromanyetik isimayi esit derecede sogururlar Tum dalga boyundaki isimalari tamami ile soguran maddelere siyah cisim denir Siyah cisim degismeyen bir sicakliktayken yansimasi sadece sicakliga bagli olan karakteristik frekans dagilimina sahiptir Bu yansimaya siyah cisim isimasi denir 100 siyah cisimler dogada bulunmasa da siyah cismin kavrami ideallestirmedir Is karasi ve grafit 0 95 ten daha buyuk bir salim gucune sahip olmasina ragmen siyah cisme en yakin orneklerdir Siyah cisim isimasi deneysel olarak degismeyen sicaklikta tamamen opak ve kismen yansitan eninde sonunda kararli hal denge isimasi yapacak olan kati cisimler olarak belirlenmistir Sabit sicaklikta kucuk bir deligi olan kapali bir kutudaki grafit duvarlari baslangictan yayilan siyah cisim isimasina iyi bir ornek teskil eder Siyah cisim isimasinin isinimsal yogunlugu termodinamik dengede surup gidebilen kendi essiz dagilimina sahiptir Dengede cisimden yansiyan ve yayilan isimanin toplam yogunlugu her bir frekans icin denge sicakligi ile kararli hale getirilmistir ve sekle maddenin cinsine ya da yapisina bagli degildir Siyah cisim icin yansiyan isima yoktur yani spektral parlaklik tamamiyla isinim sayesinde olur Buna ek olarak siyah cisim homojen olarak yayilir Yayilimi yonunden bagimsizdir Sonuc olarak siyah cisim isimasi termal dengedeki siyah cismin yayilmasidir Bir Pahoehoe lav akisinin sicakligi rengini gozlemleyerek tahmin edilebilir Sonuc Yaklasik 1 000 ile 1 200 C 1 830 ile 2 190 F de lav akislarinin diger sicaklik olcumleriyle uyumludur Firinin icindeki enerji miktari hacim vs frekans grafigindeki siyah cisim egrileriyle bulunur Farkli egimler sicaklik degistirilerek elde edilir Siyah cisim isimasi yeteri kadar yuksek sicaklik saglanirsa gorulebilir parlak isiga donusur Draper noktasi tum katilar icin renklerinin soluk kirmizi oldugu sicakliktir 798 K e esittir Cisim bir firinda 1000K e kadar isitildiginda disaridan kirmizi gorunur sicakligi 6000K e ciktiginda ise beyaz gorunur Cismin ne oldugunun ya da firinin ne kadar donanimli oldugunun onemi yoktur tum isik firinin duvari tarafindan emildiginde cisimlerin hepsi siyah cisim isimasina oldukca yaklasik bir ornek teskil eder Isigin spektrumu ve rengi boslugun sicakliginin bir islevi olarak ortaya cikar Prevost un takas prensibine gore ayni sicaklik ve ayni termal dengedeki iki cisimlerden biri T sicakliginda isik huzmesi icinde kalirsa isik huzmesinin sogurdugu kadar isigi yansitir ve bu isinimsal dengeyi saglar Detayli denge prensibi termodinamik dengede tum surecin esit calistigini soyler Prevost ayrica sunu da gostermistir cismin yaptigi isima mantiken ic durumunun kararliligina baglidir Termodinamik emmenin etkisi termodinamik isima ile direkt olarak alakali degildir ancak yine de cismin ic durumunu etkiler Bu su anlama gelir termodinamik denge her dalga boyunun miktarinin her yondeki termal isimanin T sicakligindaki cisim tarafindan yansitilmasidir siyah ya da degil bu durum cismin T sicakliginda sogurdugu isikla da iliskilidir ve sogurulan isik ile yansitilan isik esit miktardadir Cisim siyahken sogurma barizdir yuzeye ulasan tum isik sogurulur Siyah bir cismin dalga boyu cok daha buyuktur herhangi bir dalga boyunda sogurulan isik enerjisi tam anlamiyla siyah cismin kivrimlariyla orantilidir Bu siyah cismin kivrimlarinin yansitilan isik enerjisi miktarina esit oldugu anlamina gelir Bu Kirchhoff un termal isima kanununun uygulanmasi icin gereken kosuldur Siyah cisim kivrimi termal isigin sadece oyugun duvarlarinin sicakligina bagli olan ve boslugun duvarlarinin tamamen opak ya da isigi daha az yansitan bir cisim olmasini engelleyen ve termal dengedeki oyuk cavity niteligidir Siyah cisim kucukken boyutu isigin dalga boyu ile karsilastirilabilir sogurum degistirilir cunku kucuk bir obje uzun dalga boylu isigin cok iyi bir sogurucusu degildir ancak yansitma ve sogurmanin sert esitlik prensibi her zaman termodinamik denge durumunu korur Labarotuvarda siyah cisim isimasi kucuk bir delikten buyuk bir oyuga dogru yapilabilir bir kismi yansitici tamami opak cismin sicakligi sabit tutulur Bu teknik oyuk isimasinin alternatif bir versiyonudur Bosluga giren isik oyugun duvarlari tarafindan oyuktan cikana kadar yansitilir bu surec isigin sogurulmasi icin yapilir Sogurma oyuga giren isimanin dalga boyundan bagimsiz gerceklesir Delik kuramsal olarak siyah cisme en yakin objedir ve oyuk isitilirsa deligin isima spektrumu devam eder ve sadece duvarin opakligi ve yansiticiligina baglidir ancak oyugun ve deligin yapildigi materyale belirgin olarak bagli degildir 19 yuzyilin sonlarinda kuramsal fizikteki ana sorun siyah cismin kivrimlarini hesaplamakti Bu problem 1901 yilinda Max Planck tarafindan Planck in siyah cisim isimasi kanunu ile cozulmustur Planck Wien in isima kanunda yaptigi termodinamik ve elektromanyetizmaya uygun degisikliklerle deneysel bilgilere uyan matematiksel ifadeler bulmustur Planck oyuktaki osilatorlerin enerjisinin sayisal olarak belirlenmek zorunda oldugunu varsaydi yani miktarin sayisal olarak belirtilebilecegini dusundu Einstein bu dusunceyi temellendirerek elektromanyetik isimayi sayisal olarak 1905 te fotoelektrik olayla acikladi Bu kuramsal ilerlemeler sonucunda kuantum elektrodinamigi klasik elektromanyetizmanin yerini almistir Foton olarak anilan nicel paketleri ve siyah cisim oyugu fotonlarin gazini kapsayan cisimler olarak dusunulmustur Buna ek olarak her bir parcacik bozon ve fermiyon icin uygulanabilen fotoelektrik olay kuantumun dagilim olasiligi Bose Einstein istatistigi ve Fermi Dirac istatistiginin gelisimine onderlik etmistir Isimanin en guclu oldugu dalga boyu Wien in yer degistirme kanunu ile bulunur yansitilan toplam guc ise Stefan Boltzmann kanunu ile bulunur Boylece sicaklik yukseldikce pariltinin rengi de kirmizidan sariya saridan beyaza beyazdan maviye dogru degisir Dalga boyu zirvedeyken ultraviyoleye donusur ve yeteri kadar isima mavi dalga boyu olarak yansimaya devam ederse cisim mavi olarak gorunur Cisim asla gorunmez olmaz hatta gorunur isigin isimasi monoton olarak sicaklikla birlikte artar Parlaklik ya da gozlemlenen yogunluk yonun islevi degildir Bu yuzden siyah cisim kusursuz bir Lambertian radyatorudur Gercek cisimler asla tam olarak siyah cisim gibi davranmaz ve onun yerine verilen frekanstaki en uygun kismi yansitirlar Bir maddenin yayim gucu o maddenin siyah cisimle karsilastirildiginda ne kadar enerji yansittigini belirler Bu yayim gucu dalga boyu sicaklik ve isima acisi faktorlerine baglidir Ancak muhendislikte yuzeyin spektral yayim gucu ve emme sigasi dalga boyuna bagli degildir bu yuzden yayim gucu sabittir Bu gri cisim varsayimi olarak bilinir Evrendeki kozmik mikrodalga arka plan radyasyonunun 9 yillik WMAP goruntusu 2012 Siyah olmayan yuzeylerde ideal siyah cisim halinden sapma durumu yuzey alanin sertligi ya da taneselligi ve kimyasal bilesenlerine gore kararlastirilir Her bir dalga boyu temelinde gercek objeler termodinamik denge durumundayken Kirchhoff un kanununu takip eder salim gucu emme sigasina esittir bu yuzden bir obje gelen tum isigin hepsini sogurmaz ve siyah cismin yansittigindan daha az isigi yansitir dusen isigin bir kismi cisimden iletilmistir ya da cismin yuzeyinden yansitilmistir bu yuzden sogurma eksik olarak gerceklesir Astronomide yildiz gibi cisimler genel olarak siyah cisim olarak gorulur ancak bu eksik bir yaklasimdir Siyah cisim spektrumunun neredeyse sergilendigi olay kozmik mikrodalga arka plani isimasidir Hawking isimasi siyah cisim isimasinin kara delikler tarafindan kutleye bagli bir sicaklikta deligin donmesi ve yuklenmesiyle gerceklestigini iddia eden bir varsayimdir Eger bu tahmin dogruysa kara delikler foton ve diger parcaciklarin yaptigi isima sonucunda gittikce kuculecek ve buharlasacaktir Siyah cisimler tum frekanslarda enerji isimasi yaparlar ancak yuksek frekanslarda yogunlugu hizlica sifira dusmeye baslar Ornegin 300K oda sicakliginda bir metrekarelik yuzey alani olan bir siyah cisim her 41 saniye de gorunur araliklarda 390 750 nm foton yansitir yine de bircok elverisli ortamda siyah cisim gorunebilir araliklarda yansima yapmaz Planck in Siyah Cisim KanunuPlanck in kanunu sunu belirtir I n T 2hn3c21ehnkT 1 displaystyle I nu T frac 2h nu 3 c 2 frac 1 e frac h nu kT 1 T sicakligindaki siyah cismin normal yonde birim basinda frekansi birim basinda kati acisi olan yansitan yuzeyde birim alandaki isiyan birim zamandaki enerjisidir h Planck sabiti c Isigin bosluktaki hizi k Boltzmann sabiti n Elektromanyetik isimanin frekansi ve T Cismin kesin sicakligidir Wien in yerdegistirme kanunu herhangi bir sicakliktaki siyah cisim isimasinin spektrumunun herhangi bir sicakliktaki spektrum ile baglantisini gosterir Eger bir sicakliktaki spektrumun formunu biliyorsak geri kalan tum sicakliklardaki formunu hesaplayabiliriz Spektral yogunluk dalga boyu ya da frekansin islevi olarak ifade edilebilir Wien in yer degistirme kanunun bir sonucu da isimanin birim basindaki dalga boyu yogunlugunun sadece sicakliga bagli bir islev olmasidir lmax bT displaystyle lambda max frac b T b Wien in yer degistirme sabitidir ve 2 8977721 26 10 3 K m ye esittir Yukarida belirtilen Planck in kanunu da frekans islevidir Dalga boyunun maksimum yogunlugu nmax T 58 8 GHz K 1 displaystyle nu max T times 58 8 mathrm GHz mathrm K 1 e esittir Stefan Boltzmann kanunu Stefan Boltzmann kanunu siyah cismin yuzeyinde birim alanda yansitilan guc cismin kesin sicakliginin dorduncu kuvveti ile direkt olarak orantili oldugunu belirtir j sT4 displaystyle j star sigma T 4 j birim alanda isiyan toplam guc T kesin sicaklik ve s 5 67 10 8 W m 2 K 4 Stefan Boltzmann sabitidir Insan Vucudu EmisyonuTum maddeler gibi insan vucudu da kendi enerjisinin bir kismini kizilotesi isini olarak yayar Yayilan net guc yansiyan ve sogurulan gucun farki ile bulunur Pnet Pemit Pabsorb displaystyle P mathrm net P mathrm emit P mathrm absorb Stefan Boltzmann kanunu uygulaninca Pnet Ase T4 T04 displaystyle P rm net A sigma varepsilon left T 4 T 0 4 right Eriskin bir insan vucudunun yuzey alani 2 m ve derinin orta ve uzak yayim gucu ametallerde oldugu kadardir Vucut sicakligi 33 C civarindadir ortam sicakligi 20 C iken giyinmek vucut yuzeyindeki sicakligi 28 Cye kadar dusurur Bu yuzden net isinimsal sicaklik kaybi Pnet 100 W displaystyle P rm net 100 mathrm W kadardir Gun icinde yayilan toplam enerji 9 MJ megajoule ya da 2000 kcal kadardir 40 yasinda bir adam icin bazal metabolizma orani 35 kcal m h yuzey alani 2 m sayilirsa her gun icin 1700 kcal ye esittir Ancak hareketsiz yetiskinlerin ortalama metabolik hizi bazal metabolik hizlarinin 50 70 I kadardir Isiyayim ve buharlasmayi da iceren baska enerji kayiplari da vardir Isi iletimi goz ardi edilebilir duzeydedir Nusselt sayisi biriminden cok daha buyuktur Terleme yoluyla buharlasma isiyayim ve isima sicakligi sabit tutmada yetersizse ancak akcigerlerdeki buharlasma bundan bagimsizdir gereklidir Serbest isiyayimi her ne kadar daha dusuk duzeyde olsa da isi yayimi ile benzerdir Boylece isinim soguktaki termal enerji kaybini aciklar durgun hava Belirtilmis olan bircok varsayimin yaklasik dogal durumu ancak basit bir tahmin olarak kabul edilebilir Isiyayimina neden olan ortamin hava hareketi ya da isimanin goreli onemi termal kayip mekanizmasi olarak sayilir Wien in kanununun insan vucudu isimasina uygulandiginda zirvedeki dalga boyu bulunur lpeak 2 898 10 3 K nm305 K 9 50 mm displaystyle lambda rm peak frac 2 898 times 10 3 mathrm K cdot mathrm nm 305 mathrm K 9 50 mu mathrm m Bu nedenle denekler icin termal goruntu cihazlarinin en hassas oldugu aralik 7 14 mikrondur Gezegen ve Yildizinin Arasindaki Sicaklik Iliskisi Siyah cisim kanunu Gunes in etrafinda donen gezegenlerin sicakligini tahmin etmek icin kullanilabilir Dunya nin bulutlardan atmosferden ve yerden uzun dalga termal radyasyon yogunlugu Bir gezegenin sicakligi bazi faktorlere baglidir Yildizinin yaptigi ozel isima Gezegenin yansiyan isimasi Dunyanin kizilotesi pariltisi Gezegenden yansiyan isigin kirilmasina neden olan yansitabilirlik etkisi Atmosfer ve gezegenler arasindaki sera etkisi Radyoaktivite tidal isinmasi Kelvin Helmholtz mekanizmasindan dolayi gezegen tarafindan uretilen enerji Bu nicel cozumlenim sadece Gunes sistemindeki Gunes tarafindan isitilan gezegenler icin gecerlidir Stefan Boltzmann kanunu Gunes in yansittigi toplam gucu verir Dunya bir kurenin yuzeyinin aksine sadece iki boyutlu bir diske esit bir sogurma alanina sahiptir PS emt 4pRS2sTS4 1 displaystyle P rm S emt 4 pi R rm S 2 sigma T rm S 4 qquad qquad 1 s displaystyle sigma Stefan Boltzmann sabiti TS displaystyle T rm S Gunes in gecerli sicakligi ve RS displaystyle R rm S Gunes in yaricapi Gunes bu gucu esit olarak her yone yayar Bu yuzden gezegenlere bu gucun sadece bir kismi isabet eder Gunesten gelen gucun gezegene carpan kismi PSE PS emt pRE24pD2 2 displaystyle P rm SE P rm S emt left frac pi R rm E 2 4 pi D 2 right qquad qquad 2 ile hesaplanir RE displaystyle R rm E gezegenin yaricapi D displaystyle D astronomik birim Gunes ve gezegen arasindaki uzaklik Yuksek sicakligi yuzunden Gunes yuksek olcude gorulebilir ve ultraviyole frekans araliginda isinlar yayar Bu frekans araligi gezegen enerjisinin a displaystyle alpha kadarini yansitir a displaystyle alpha UV Vis araliginda gezegenin reflektansidir Baska bir deyisle gezegen Gunes in isiginin 1 a displaystyle 1 alpha kadarini sogurur ve geri kalanini yansitir Atmosferin ve gezegenin sogurdugu guc Pabs 1 a PSE 3 displaystyle P rm abs 1 alpha P rm SE qquad qquad 3 Gezegen sadece dairesel bir alani sogursa da pR2 displaystyle pi R 2 silindir olarak her yone esit bir isik yayimi yapar Eger gezegen tam anlamiyla bir siyah cisim olsaydi Stefan Boltzmann kanununa gore yansitma yapardi Pemtbb 4pRE2sTE4 4 displaystyle P rm emt bb 4 pi R rm E 2 sigma T rm E 4 qquad qquad 4 TE displaystyle T rm E gezegenin sicakligidir Bu sicaklik gezegen siyah cisim olmasi durumu icin hesaplanmistir Pabs Pemtbb displaystyle P rm abs P rm emt bb etkili sicaklik olarak bilinir Gezegenin gercek sicakligi muhtemelen yuzeyine ve atmosferik ozelliklerine gore farklilik gosterir Sera etkisi ve atmosferi yok sayarsak gezegen Gunes ten daha az sicak oldugu icin cogunlukla spektrumun kizilotesi IR kismini yansitir Bu frekans araliginda yansittigi isima ϵ displaystyle overline epsilon siyah cismin yansittigi ortalama yayim oranindaki kizilotesi araliginda olur Gezegen tarafindan yansitilan guc Pemt ϵ Pemtbb 5 displaystyle P rm emt overline epsilon P rm emt bb qquad qquad 5 Bir cismin isinimsal cevresiyle olan isinimsal dengesi yansittigi isinim enerjisinin sogurdugu ile esit olmasidir Pabs Pemt 6 displaystyle P rm abs P rm emt qquad qquad 6 Gunes in ve gezegenin gucunu yerine 1 6 esitliginde yerine koyar gezegenin muhtemel sicakligini basitlestirerek yazar ve sera etkisini yok sayarsak TP TP TSRS1 ae 2D displaystyle T P T S sqrt frac R S sqrt frac 1 alpha overline varepsilon 2D Baska bir deyisle verilen varsayimlar gezegenin sicakliginin sadece Gunes in yuzey sicakligina Gunes ve gezegenin arasindaki uzakliga yansitabilirlige ve gezegenin kizilotesi yansitimina bagli oldugunu gosterir KozmolojiKozmik mikrodalga arka plan isimasi sicakligi 2 7K olan ve su ana kadar dogada gozlemlenmis siyah cisim isimasina en yakin olaydir Bu olay ilk evrende isimanin ekuplaj aninin enstantanesi gibidir Bu zamandan once evrendeki cogu madde termal denge ile isiyan iyonlasmis plazma halindeydi Kondepudi Prigogine e gore cok yuksek sicakliklarda 1010K in ustu evrenin ilk zamanlarinda bu sicakliklar vardi termal hareket guclu nukleer kuvvetler yerine proton ve notron olarak ayrildiginda pozitif yuklu elektronlar gorunup kaybolmaya baslarlar ve elektromanyetik isima termal denge ile gerceklesir Bu parcaciklar siyah cisim spektrumunun elektromanyetik isimasina ek olan formlaridir Hareketli siyah cisimdeki Doppler Etkisi Relativistik Doppler Etkisi isigin frekansinda f degisiklige neden olur originating from a source that is moving in relation to the observer Relativistik Doppler etkisinde gozlemcinin gordugu hareketle alakal kaynagin frekansinda f degisiklik olur gozlemlenen dalganin frekansi f f f1 vccos 81 v2 c2 displaystyle f f frac 1 frac v c cos theta sqrt 1 v 2 c 2 v kaynagin gozlemciye gore hizi 8 hiz vektoru ve kaynaga gore gozlemci kaynak arasindaki olculen konum arasindaki aci c isik hizidir Bu denklem gozlemciye gore 8 p ya da 8 0 olan ozel durumlarda isik hizindan daha dusuk bir hiz alinarak basitlestirilebilir Planck in kanununa gore siyah cismin spektrum sicakligi isigin frekansina orantili olarak baglidir ve denklemde sicaklik T frekans yerine gecer Direkt olarak gozlemciye dogru ya da gozlemciden uzaklasarak hareket edilen durumlarda denklem suna indirgenir T Tc vc v displaystyle T T sqrt frac c v c v Burada v gt 0 kaynaktan uzak bir sonuctur ve v lt 0 kaynaga yakin bir sonuctur Bu astronomide yildizlarin ve galaksilerin hizinin isik hizinin onemli miktarina ulasabildigi onemli bir etkidir Dipol anizotropi sergileyen kozmik mikrodalga arka plan isimasinda siyah cisim isima alanina gore Dunyanin hareketi bulunan onemli bir ornektir