Türbülans veya Çalkantı (Latince turbare - dönmek, şaşmak) bir akışkanın hareket hâlindeki düzensizliğidir. Akışkanlar dinamiğinde, türbülans veya türbülanslı akış, basınç ve akış hızında meydana gelen kaotik, stokastik değişimlerle tanımlanan bir akış rejimidir. Akışkanın düzenli katmanlar hâlinde aktığı laminer akışın aksine türbülanslı akışlar düzensiz biçimde karışarak hareket eder. Akışın hangi rejimde olduğu atalet kuvvetlerinin viskozite kuvvetlerine oranını belirten boyutsuz Reynolds sayısı ile tahmin edilebilir. Örneğin, tipik bir boru akışı için Reynolds sayısı yaklaşık 2300'ü aştıktan sonra genellikle akış, türbülanslı rejime geçer. Yüksek Reynolds sayıları türbülanslı rejimin habercisi olarak sayılabilirse de bu geçişin gerçekleştiği Reynolds sayısı birçok faktöre bağlıdır ve farklı problemlerde çok daha yüksek veya düşük bir Reynolds sayısında türbülanslı rejime geçiş olabilir.
Türbülans, pek çok fizikçi tarafından ele alınmış, ancak geçerli bir çözüm bulunamamış problemlerden biriydi. Düzgün akışa sahip bir akışkanın molekülleri birbirlerine mümkün olduğu kadar yakın kalmaya ve benzer davranışlar göstermeye meyillidir. 19. yüzyılın başlarında düzenli akışa sahip akışkanlara ait temel problemler çözülmüş ve akışkanlar dinamiğinin temelleri kurulmuştu. Ancak bilim uzun süre türbülans üzerinde çalışmayı reddetmiş, türbülansı daha çok bir mühendislik problemi olarak görmüştür.
Türbülans, modern bakış açısı ile her ölçek düzeyinde ortaya çıkan düzensizlik olarak tanımlanır. Türbülans üzerine ilk önemli çalışmalar Andrey Kolmogorov tarafından başlatılmıştır. Ancak Kolmogorov'un önermeleri yeterli olmamıştır. Türbülansa yönelik daha başarılı bir teori ise Lev Landau tarafından 1944 yılında ortaya konabilmiştir.
David Ruelle, türbülans üzerine çalışmaya başladığında ile birlikte türbülansın bağımsız üç hareket ile betimlenebileceği önermesini sundular. Lorenz'in denklemleri de üç değişken içeriyordu. Takens ve Ruelle'nin bu çalışmasının en önemli sonucu garip çeker kavramı olmuştur.
Bir ya da çekici (attractor), faz uzayında bir noktadan ibarettir. Eğer sistem sürtünmesiz bir sarkaç gibi periyodik hareket yapıyorsa, sistemin faz uzayındaki yörüngesi bir çemberdir ve bu çemberin merkezi kararlı bir çekerdir. , sistemin çıkışın bir çekim havzası gibi kendi üzerine kapanmaya zorlamaktadır. Sistem sürtünmesiz ise yörünge doğal olarak bir çember olacaktır. Sistemin enerjisi arttırıldığında değişen tek şey çemberin yarıçapıdır. Sisteme sürtünme eklendiğinde ise tüm olası yörüngeler bir helezon çizerek merkezde son bulur.
Ruelle, türbülans halindeki akışkanın içinde görülen sarmal akıntıların faz uzayında bir çekiciye doğru çekildiğini hayal etti. Hiç kuşkusuz, bu çekici sabit bir nokta değildir. Bu tıpkı bir yay tarafından enerji kazandırılan sürtünmeli bir sarkacın davranışına benzemektedir. Sarkaç bazı başlangıç koşullarında sıfır noktasına dönecek, bazı durumlarda ise salınmaya devam edecektir. Böyle bir sistemin iki çekeri vardır; ilki kapalı bir sarmal, ikincisi ise sabit bir noktadır. Kısa vadede faz uzayındaki her bir nokta dinamik sistemin muhtemel davranış biçimlerinden birini betimler. Uzun vadede ise çekerlerin kendisinden başka mümkün olan davranış biçimi yoktur.
Yukarıda tanımı yapılan çekiciler geleneksel fizik içerisinde yer alan çekicilerdi. Takens ve Ruelle, farklı türden çekerler düşündüler. Bu yeni tür çekici, faz uzayında sınırlı bir bölgede kendini tekrarlamadan bir yörünge çizmeliydi. Yörüngenin kendi kendini kesmesi daha önce geçilen bir noktanın tekrarlanması anlamına gelir ve bu durumda yörünge periyodik olur. Başka bir deyişle yörünge sonlu bir alan içinde sonsuz uzunluklu olmalıydı. Ruelle ve Takens bu çekicinin tarifini yapmış ve olması gerektiğini söylemişlerdi ama henüz fraktalları icat etmemişti. Ruelle ve Takens'in tarif ettikleri 'garip çeker' ise Lorenz tarafından 1963'te resmedilmişti.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turbulans veya Calkanti Latince turbare donmek sasmak bir akiskanin hareket halindeki duzensizligidir Akiskanlar dinamiginde turbulans veya turbulansli akis basinc ve akis hizinda meydana gelen kaotik stokastik degisimlerle tanimlanan bir akis rejimidir Akiskanin duzenli katmanlar halinde aktigi laminer akisin aksine turbulansli akislar duzensiz bicimde karisarak hareket eder Akisin hangi rejimde oldugu atalet kuvvetlerinin viskozite kuvvetlerine oranini belirten boyutsuz Reynolds sayisi ile tahmin edilebilir Ornegin tipik bir boru akisi icin Reynolds sayisi yaklasik 2300 u astiktan sonra genellikle akis turbulansli rejime gecer Yuksek Reynolds sayilari turbulansli rejimin habercisi olarak sayilabilirse de bu gecisin gerceklestigi Reynolds sayisi bircok faktore baglidir ve farkli problemlerde cok daha yuksek veya dusuk bir Reynolds sayisinda turbulansli rejime gecis olabilir Turbulans Turbulans pek cok fizikci tarafindan ele alinmis ancak gecerli bir cozum bulunamamis problemlerden biriydi Duzgun akisa sahip bir akiskanin molekulleri birbirlerine mumkun oldugu kadar yakin kalmaya ve benzer davranislar gostermeye meyillidir 19 yuzyilin baslarinda duzenli akisa sahip akiskanlara ait temel problemler cozulmus ve akiskanlar dinamiginin temelleri kurulmustu Ancak bilim uzun sure turbulans uzerinde calismayi reddetmis turbulansi daha cok bir muhendislik problemi olarak gormustur Ucagin kanatlarinin ustu ve alti arasindaki basinc farki wingtip vortex wingtip vortices ndan ucagin arkasinda olusan girdaplardan kaynaklanan kuyruk turbulansinin gorsellestirilmis hali NASA Turbulans modern bakis acisi ile her olcek duzeyinde ortaya cikan duzensizlik olarak tanimlanir Turbulans uzerine ilk onemli calismalar Andrey Kolmogorov tarafindan baslatilmistir Ancak Kolmogorov un onermeleri yeterli olmamistir Turbulansa yonelik daha basarili bir teori ise Lev Landau tarafindan 1944 yilinda ortaya konabilmistir David Ruelle turbulans uzerine calismaya basladiginda ile birlikte turbulansin bagimsiz uc hareket ile betimlenebilecegi onermesini sundular Lorenz in denklemleri de uc degisken iceriyordu Takens ve Ruelle nin bu calismasinin en onemli sonucu garip ceker kavrami olmustur Bir ya da cekici attractor faz uzayinda bir noktadan ibarettir Eger sistem surtunmesiz bir sarkac gibi periyodik hareket yapiyorsa sistemin faz uzayindaki yorungesi bir cemberdir ve bu cemberin merkezi kararli bir cekerdir sistemin cikisin bir cekim havzasi gibi kendi uzerine kapanmaya zorlamaktadir Sistem surtunmesiz ise yorunge dogal olarak bir cember olacaktir Sistemin enerjisi arttirildiginda degisen tek sey cemberin yaricapidir Sisteme surtunme eklendiginde ise tum olasi yorungeler bir helezon cizerek merkezde son bulur Ruelle turbulans halindeki akiskanin icinde gorulen sarmal akintilarin faz uzayinda bir cekiciye dogru cekildigini hayal etti Hic kuskusuz bu cekici sabit bir nokta degildir Bu tipki bir yay tarafindan enerji kazandirilan surtunmeli bir sarkacin davranisina benzemektedir Sarkac bazi baslangic kosullarinda sifir noktasina donecek bazi durumlarda ise salinmaya devam edecektir Boyle bir sistemin iki cekeri vardir ilki kapali bir sarmal ikincisi ise sabit bir noktadir Kisa vadede faz uzayindaki her bir nokta dinamik sistemin muhtemel davranis bicimlerinden birini betimler Uzun vadede ise cekerlerin kendisinden baska mumkun olan davranis bicimi yoktur Yukarida tanimi yapilan cekiciler geleneksel fizik icerisinde yer alan cekicilerdi Takens ve Ruelle farkli turden cekerler dusunduler Bu yeni tur cekici faz uzayinda sinirli bir bolgede kendini tekrarlamadan bir yorunge cizmeliydi Yorungenin kendi kendini kesmesi daha once gecilen bir noktanin tekrarlanmasi anlamina gelir ve bu durumda yorunge periyodik olur Baska bir deyisle yorunge sonlu bir alan icinde sonsuz uzunluklu olmaliydi Ruelle ve Takens bu cekicinin tarifini yapmis ve olmasi gerektigini soylemislerdi ama henuz fraktallari icat etmemisti Ruelle ve Takens in tarif ettikleri garip ceker ise Lorenz tarafindan 1963 te resmedilmisti