Gök mekaniğinde yörünge veya yörünge hareketi, bir gezegenin yıldız etrafındaki veya bir doğal uydunun gezegen etrafındaki veya bir gezegen, doğal uydu, asteroit veya lagrange noktası gibi uzaydaki bir nesne veya konum etrafındaki yapay uydunun izlediği kavisli bir yoldur. Yörünge, düzenli olarak tekrar eden bir yolu tanımlamakla birlikte, tekrar etmeyen bir yolu da ifade edebilir. Gezegenler ve uydular Kepler'in gezegensel hareket yasalarında tanımlandığı gibi, kütle merkezi elips biçiminde izledikleri yolun odak noktasında olacak şekilde yaklaşık olarak eliptik yörüngeleri takip ederler.
Çoğu durum için yörünge hareketi, kütleçekimini ters-kare yasasına uyan bir kuvvet olarak açıklayan Newton mekaniği tarafından yeterince tahmin edilebilir. Bununla birlikte, Albert Einstein'ın kütleçekimini uzay zamanın bükülmesi olarak açıkladığı ve yörüngelerin jeodezikleri takip ettiği genel görelilik teorisi, yörünge hareketinin tam mekaniğinin daha doğru bir şekilde hesaplanmasını ve anlaşılmasını sağlar.
Tarihi
Tarihsel olarak, gezegenlerin görünür hareketleri Avrupalı ve Arap filozoflar ve astronomlar tarafından göksel küreler yaklaşımı kullanılarak tanımlanmıştır. Bu model yıldızların ve gezegenlerin bağlı olduğu hareket eden kusursuz kürelerin veya halkaların varlığını öne sürüyordu. Bu bakış açısı göklerin kürenin hareketinden ayrı olarak sabit bir biçimde kaldığını varsayıyor ve herhangi bir kütleçekim anlayışı geliştirmiyordu. Gezegenlerin hareketlerinin daha doğru bir şekilde hesaplanabilmesiyle gibi teorik mekanizmalar bu anlayışa eklenmiştir. Gökyüzündeki gezegen konumlarının doğru bir şekilde tahmin edilebilmesine imkan verse de bu model hesaplamaların tutarlılığı açısından çok daha fazla sayıda episikllere ihtiyaç duymaktaydı. Bu nedenle model zamanla geçerliliğini ve kullanışlılığını geniş oranda yitirmeye başladı. Başlangıçta yermerkezli yani jeosentrik olan bu model, modeli basitleştirmeye yardımcı olmak amacıyla Kopernik tarafından Güneş'i merkeze yerleştirecek şekilde değiştirildi. 16. yüzyılda gökküreden geçmekte olan kuyruklu yıldızların gözlemlenmesiyle birlikte modelin tutarlılığı daha da tartışmalı hale geldi.
Modern yörünge anlayışının temelleri gezegen hareketlerini üç adet yasa ile özetleyen Johannes Kepler tarafından oluşturulmuştur. Bunlardan ilkinde, Kepler daha önceki dönemlerde varsayılandan farklı olarak Güneş'in gezegen yörüngelerinin tam merkezinde olmadığını fakat olduğunu, bu nedenle Güneş Sistemi'ndeki gezegen yörüngelerinin dairesel veya episikl değil eliptik olduğunu bulmuştur. İkincisinde, Kepler her gezegenin yörünge hızının önceden düşünüldüğü gibi sabit olmadığını, hızın gezegenin Güneş'e olan uzaklığına bağlı olduğunu keşfetmiştir. Üçüncüsünde ise, Kepler Güneş'in etrafında dönen tüm gezegenlerin yörünge özellikleri arasında evrensel bir ilişkiyi formüle etmiştir. Buna göre, gezegenlerin Güneş'e olan uzaklıklarının karesi yörünge periyotlarının karesi ile orantılıdır. Örneğin, Jüpiter ve Venüs sırasıyla Güneş'ten yaklaşık olarak 5,2 ve 0,723 AU uzaklıkta bulunmaktadırlar. Bu gezegenlerin yörünge periyotları ise yine sırasıyla yaklaşık 11,86 ve 0,615 yıldır. Jüpiter'in 5,23/11,862 oranı ile Venüs'ün 0,7233/0,6152 oranı pratikte birbirine eşit olup, Kepler'in ortaya attığı yasa ile uyumludur. Bu kuralları karşılayan idealleştirilmiş yörüngeler Kepler yörüngeleri olarak bilinir.
Isaac Newton, Kepler'in yasalarının yerçekimi teorisinden türetilebileceğini ve genel olarak yerçekimine maruz kalan cisimlerin yörüngelerinin birer konik kesit olduğunu göstermiştir (burada yerçekimi kuvvetinin anlık olarak yayıldığı varsayılmaktadır). Newton, bir çift cisim için yörüngelerin boyutlarının kütleleriyle ters orantılı olduğunu ve bu cisimlerin ortak kütle merkezlerinin etrafında döndüklerini kanıtlamıştır. Cisimlerden birinin diğerinden çok daha kütleli olduğu durumlarda (bir gezegenin etrafında dönen yapay bir uydu örneğinde olduğu gibi), kütle merkezini daha kütleli olan cismin merkeziyle çakışıyor kabul etmek uygun bir yaklaşımdır.
Newton mekaniğindeki ilerlemeler Kepler yörüngelerinin arkasındaki basit varsayımları, örneğin diğer cisimlerden kaynaklanan pertürbasyonları ya da küresel cisimlerden ziyade küre benzeri cisimlerin etkisini keşfetmek için kullanıldı. Joseph-Louis Lagrange, Newton mekaniğine kuvvetten çok enerjiyi vurgulayan yeni bir yaklaşım geliştirdi ve Lagrange noktalarını keşfederek üç cisim probleminde ilerleme kaydetti. Urbain Le Verrier, 1846'da klasik mekaniğin dramatik bir şekilde doğrulanmasıyla, Uranüs'ün yörüngesindeki açıklanamayan bozulmalara dayanarak Neptün'ün konumunu tahmin edebildi.
Albert Einstein 1916 tarihli Genel Görelilik Teorisinin Temeli adlı makalesinde yerçekiminin uzay-zamanın eğriliğinden kaynaklandığını açıklamış ve Newton'un değişimlerin anlık olarak yayıldığı varsayımını ortadan kaldırmıştır. Bu durum astronomların Newton mekaniğinin yörüngeleri anlamada en yüksek doğruluğu sağlamadığını fark etmelerine yol açmıştır. Görelilik teorisinde yörüngeler jeodezik yörüngeleri takip eder ve bu yörüngeler genellikle Newton tahminlerine oldukça iyi oranda yaklaşır (çok güçlü yerçekimi alanlarının ve çok yüksek hızların olduğu durumlar hariç) ancak aradaki farklar ölçülebilirdir. Esasen, teoriler arasında ayrım yapabilen tüm deneysel kanıtlar, deneysel ölçüm doğruluğu dahilinde görelilik teorisini kabul etmektedir. Genel göreliliğin asıl haklılığı, ilk olarak Le Verrier tarafından kaydedilen Merkür'ün günberi presesyonundaki açıklanamayan miktarı açıklayabilmesidir. Bununla birlikte, Newton'un çözümü, kullanımı önemli ölçüde daha kolay ve yeterince doğru olduğu için çoğu kısa vadeli amaç için hala kullanılmaktadır.
Gezegen yörüngeleri
İçerisinde gezegenler, cüce gezegenler, asteroitler ve diğer küçük gezegenler, kuyruklu yıldızlar ile uzay enkazlarını barındırmakta olan bir gezegen sisteminin elemanları, sistemin merkezinde bulunan bir yıldız etrafında eliptik yörüngeler üzerinde hareket etmektedir. Ancak bu cisimler, sistemin merkezinde yer alan yıldızın tam orta noktası merkezli olarak çizilen elipsler üzerinde değil, iki cisim probleminde de anlatıldığı üzere kütlelerine göre yıldız bünyesinde veya yıldızın dış noktalarından birinde bulunan bir çift merkezi çevresinde dönmektedir. Yörüngesi boyunca herhangi bir noktada, herhangi bir gezegen, çift merkezine göre belirli bir kinetik ve potansiyel enerji değerine sahip olacaktır ve bu iki enerjinin toplamı, yörüngesi boyunca her noktada sabit bir değerdir. Sonuç olarak, bir gezegen enberi konumuna yaklaşırken, potansiyel enerjisi azaldıkça gezegenin hızı artacaktır; tersi durumda enöte konumuna yaklaşıldığında ise potansiyel enerjisi arttıkça hızı azalacaktır.
Karşılıklı kütleçekimsel tedirginlikler dolayısıyla, gezegensel yörüngelerin dışmerkezlikleri zamanla değişmektedir. Güneş Sisteminin en küçük gezegeni olan Merkür en yüksek dışmerkezlikli yörüngeye sahiptir. Halihazırdaki devirde, Mars, Merkür'ün ardından dışmerkezlik büyüklüğünde ikinci sırada yer almakta olup, Venüs ve Neptün sistem içindeki en düşük dışmerkezliğe sahip gezegenlerdir.
Kanunlar
Yörüngelerin anlaşılabilmesi için birkaç temel kural bulunmaktadır:
- Yerçekimi gibi bir kuvvet düz bir çizgide uçmaya çalışan bir nesneyi kavisli bir yola çeker.
- Nesne esas cisme doğru çekildiğinde cismin içine düşer. Ancak yeterli teğetsel hıza sahipse bu cisim cisme çarpmak yerine daimi olarak kavisli bir yol izler. Bu kapsamdaki cisimler için yörüngedeki cisim tabiri kullanılabilir.
Hareket eden iki cismin kütleleriyle birlikte var olan bir hız ilişkisi pratikte dört adet alt türe ayrılabilir. Bunlar:
- Yörüngesiz rotalar
- Bozulmuş eliptik rota aralığı veya tam bir tur yörüngede bulunamama durumu
- Yörüngesel gezengeler (veya basitçe yörüngeler)
-
- En yakın noktası başlangıç noktasının tam karşısında olan eliptik rota aralığı
- Dairesel yol
- En yakın noktası başlangıç noktasında bulunan olan eliptik rota aralığı
- Açık veya kaçış rotası
-
- Parabolik rota
- Hiperbolik rota
Yörünge roketlerinin, roketi atmosferin üzerine çıkarmak için önce dikey olarak fırlatıldığını (bu da sürtünme direncine neden olur) ve daha sonra yavaşça eğildiğini ve yörünge hızına ulaşmak için roket motorunu atmosfere paralel olarak ateşlemeyi bitirdiğini belirtmek gerekir.
Yörüngeye girdikten sonra hızları onları atmosferin üzerinde yörüngede tutar. Örneğin, eliptik bir yörünge yoğun havaya dalarsa, nesne hızını kaybedecek ve yeniden atmosfere girecektir (yani düşecektir). Bazen bir uzay aracı, genellikle aerobraking manevrası olarak adlandırılan bir hareketle atmosferi kasıtlı olarak keser.
Örnekleme
Bir gezegen çevresindeki yörüngenin çiziminde gösterildiği üzere, Newton'un top güllesi modeli bu duruma uygun bir örnek teşkil etmektedir. Bu örnek, top üzerindeki hava sürtünmesi etkisi göz ardı edilmesi veya atmosfer etkisini aşacak oranda yüksek bir dağın varlığı kabul edildiğinde bu dağın tepesindeki bir topun, seçilen herhangi bir namlu çıkış hızında bir gülleyi yatay olarak ateşleyebildiği bir 'düşünce deneyidir'.
Eğer top düşük bir başlangıç hızıyla ateşlenirse, topun aldığı yol aşağıya doğru kıvrılır ve yere çarpar (A). Ateşleme hızı arttıkça, gülle toptan daha uzaktaki bir noktada (B) yere çarpar, çünkü top hala yere doğru düşerken, yer giderek ondan uzaklaşmaktadır. Tüm bu hareketler aslında teknik anlamda "yörüngelerdir" - ağırlık merkezi etrafındaki eliptik bir yolun bir kısmını tanımlarlar - ancak bu iki durumda yörünge Dünya'ya çarparak kesintiye uğrar.
Eğer gülle yeterli bir hızla ateşlenirse, yer de en az güllenin düştüğü mesefe kadar eğilerek gülleden uzaklaşır, yani gülle asla yere çarpmaz. Artık kesintisiz ya da dairesel yörünge olarak adlandırılabilecek bir yörünge oluşmuş olur. Gezegenin ağırlık merkezi ve kütlesinin üzerindeki herhangi bir yükseklik kombinasyonu için, (C)'de gösterildiği gibi dairesel bir yörünge üreten ve Dünyanın kütlesine göre çok küçük olduğu varsayılan topun kütlesinden etkilenmeyen belirli bir ateşleme hızı vardır.
Ateşleme hızı arttırıldıkça kesintisiz eliptik yörüngeler oluşur; bunlardan biri (D)'de gösterilmiştir. İlk ateşleme şekildeki gibi Dünya yüzeyinin üzerindeyse, daha yavaş ateşleme hızında da kesintiye uğramayan eliptik yörüngeler oluşacaktır; bunlar Dünya'ya en çok yarım yörünge ötesinde ve ateşleme noktasının tam karşısında, dairesel yörüngenin altındaki noktada yaklaşacaktır.
Kaçış hızı adı verilen ve gezegenin kütlesine ve cismin sınır merkezinden uzaklığına bağlı olan belirli bir yatay ateşleme hızında, parabolik bir yola sahip açık bir yörünge (E) elde edilir. Daha da yüksek hızlarda nesne bir dizi hiperbolik yörünge izleyecektir. Pratik anlamda, bu yörünge türlerinin her ikisi de nesnenin gezegenin çekiminden "kurtulduğu" ve bir daha geri dönmemek üzere "uzaya gittiği" anlamına gelir.
Newton hareket yasaları
Newton kütleçekim kanunu ve iki cisim problemi için hareket yasaları
Çoğu durumda rölativistik etkiler ihmal edilebilir ve Newton yasaları hareketin yeterince doğru bir tanımını verir. Bir cismin ivmesi, üzerine etki eden kuvvetlerin toplamının kütlesine bölünmesine eşittir ve bir cisme etki eden yerçekimi kuvveti, çeken iki cismin kütlelerinin çarpımıyla orantılıdır ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı olarak azalır. Bu Newtoncu yaklaşıma göre, iki noktalı kütlelerden ya da küresel cisimlerden oluşan bir sistem için, sadece karşılıklı kütle çekiminden etkilenen yörüngeleri tam olarak hesaplanabilir. Eğer ağır cisim küçük cisimden çok daha büyükse, bir gezegenin yörüngesinde dönen bir uydu ya da küçük bir ay ya da Güneş'in yörüngesinde dönen Dünya örneğinde olduğu gibi, hareketi ağır cismi merkez alan bir koordinat sistemi cinsinden tanımlamak yeterince doğru ve uygundur. İki cismin kütlelerinin karşılaştırılabilir olduğu durumda da tam bir Newton çözümü hala yeterlidir ve koordinat sistemini sistemin kütlesinin merkezine yerleştirerek elde edilebilir.
Kütleçekimsel potansiyel enerji tanımı
Enerji yerçekimi alanları ile ilişkilidir. Diğer bir cisimden uzaktaki sabit bir cisim, kendisine doğru çekilirse harici bir etki yapabilir ve bu nedenle yerçekimsel potansiyel enerjiye sahiptir. İki cismi yerçekiminin çekimine karşı ayırmak için güç gerektiğinden, cisimler ayrıldıkça yerçekimi potansiyel enerjileri artar ve birbirlerine yaklaştıkça azalır. Noktasal kütleler için, ayrılma sıfıra yaklaştıkça çekim enerjisi sıfıra düşer. Birbirlerinden sonsuz uzaklıkta olduklarında potansiyel enerjinin sıfır değerine sahip olduğunu ve dolayısıyla daha küçük sonlu mesafeler için negatif bir değere (sıfırdan azaldığı için) sahip olduğunu varsaymak uygun ve gelenekseldir.
Yörüngesel enerjiler ve yörünge şekilleri
Sadece iki yerçekimsel cisim etkileşime girdiğinde, yörüngeleri konik bir kesiti takip eder. Yörünge açık (cismin asla geri dönmeyeceği anlamına gelir) ya da kapalı (geri dönen) olabilir. Hangisi olduğu sistemin toplam enerjisine (kinetik + potansiyel enerji) bağlıdır. Açık bir yörünge durumunda, yörüngenin herhangi bir konumundaki hız en azından o konum için kaçış hızıdır, kapalı bir yörünge durumunda ise hız her zaman kaçış hızından azdır. Kinetik enerji hiçbir zaman negatif olmadığından, sonsuz ayrılıkta potansiyel enerjiyi sıfır olarak kabul eden genel kural benimsenirse, bağlı yörüngeler negatif toplam enerjiye, parabolik yörüngeler sıfır toplam enerjiye ve hiperbolik yörüngeler pozitif toplam enerjiye sahip olacaktır.
Açık bir yörünge, yörüngesinin o noktasında tam olarak kaçış hızına sahipse parabolik bir şekle sahip olacak ve hızı kaçış hızından büyük olduğunda bir hiperbol şekline sahip olacaktır. Kaçış hızı ya da daha büyük olan cisimler birbirlerine yaklaştıklarında, en yakın oldukları anda birbirlerinin etrafında kısa bir süre dönerler ve sonra sonsuza kadar ayrılırlar.
Tüm kapalı yörüngeler bir elips şeklindedir. Dairesel yörünge, elipsin odaklarının çakıştığı özel bir durumdur. Yörüngedeki cismin Dünya'ya en yakın olduğu noktaya yerberi denir ve yörünge Dünya'dan başka bir cisimle ilgili olduğunda enberi (daha nadir olarak " perifokus" ya da " perisentron") olarak adlandırılır. Uydunun Dünya'dan en uzak olduğu noktaya yeröte, enöte ya da bazen apifokus veya aposantron denir. Enberiden enöteye çizilen bir çizgi apsis çizgisidir. Bu, elipsin ana eksenidir ve iki nokta arasındaki en uzun kısmından geçen çizgidir.
Kepler kanunları
Kapalı yörüngeleri izleyen cisimler yollarını periyot adı verilen belirli bir sürede tekrarlarlar. Bu hareket, Newton'un yasalarından matematiksel olarak türetilebilen Kepler'in deneysel yasaları ile tanımlanır. Bunlar aşağıdaki gibi formüle edilebilir:
- Bir gezegenin Güneş etrafındaki yörüngesi bir elipstir ve Güneş bu elipsin odak noktalarından birinde yer alır. (Bu odak noktası aslında Güneş-gezegen sisteminin çift merkezidir; basitlik açısından bu açıklamada Güneş'in kütlesinin gezegenin kütlesinden sonsuz derecede büyük olduğu varsayılmaktadır). Gezegenin yörüngesi yörünge düzlemi adı verilen bir düzlemde uzanır. Yörünge üzerinde kendisini çeken cisme en yakın nokta enberi olarak adlandırılır. Kendisini çeken cisimden en uzak noktaya ise enöte denir. Belirli cisimlerin yörüngeleri için özel terimler de kullanılmaktadır; Güneş'in etrafında dönen cisimlerin günberi ve günöte, Dünya'nın etrafında dönen cisimlerin yerberi ve yeröte, Ay'ın etrafında dönen cisimlerin ise ayberi ve ayöte (ya da sırasıyla periselene ve aposelene) yörüngeleri vardır. Sadece Güneş'in değil, herhangi bir yıldızın etrafındaki yörüngenin de bir periastronu ve bir apastronu vardır.
- Gezegen yörüngesinde hareket ederken, Güneş'ten gezegene uzanan çizgi, gezegenin bu süre zarfında yörüngesinin hangi kısmını izlediğine bakılmaksızın, belirli bir süre boyunca yörünge düzleminin sabit bir alanını tarar. Bu, gezegenin günberi yakınında günöte yakınından daha hızlı hareket ettiği anlamına gelir, çünkü daha küçük mesafede aynı alanı kaplamak için daha büyük bir yay izlemesi gerekir. Bu yasa genellikle "eşit zamanda eşit alan" olarak ifade edilir.
- Belirli bir yörünge için, yörünge yarı-büyük ekseninin küpü ile yörünge periyodunun karesinin oranı eşittir.
Newton kütleçekim yasasının sınırları
Noktasal bir kütlenin ya da Newtoncu çekim alanına sahip küresel bir cismin bağlı yörüngeleri kapalı elipsler olup, aynı yolu tam olarak ve sonsuza kadar tekrarlarken, küresel olmayan ya da Newton'vari olmayan herhangi bir etki (örneğin Dünya'nın hafif basıklığı ya da rölativistik etkiler, dolayısıyla çekim alanının davranışının mesafeyle değişmesi) yörüngenin şeklinin kapalı elipslerin karakteristik Newton iki cisim hareketinden sapmasına neden olacaktır. İki cisim çözümleri Newton tarafından 1687 yılında Principia'da yayınlanmıştır. 1912'de üç cisim problemini çözebilecek yakınsak bir sonsuz seri geliştirmiştir; ancak bu seri çok yavaş yakınsamakta ve pek kullanışlı bulunmamaktadır. Lagrange noktaları gibi özel durumlar dışında, dört ya da daha fazla cisim içeren bir sistemin hareket denklemlerini çözecek bir yöntem henüz bilinmemektedir.
Çoklu cisim problemleri yaklaşımları
Kesin bir kapalı form çözümü yerine, çok sayıda cisim içeren yörüngeler keyfi olarak yüksek doğrulukla tahmin edilebilir. Bu yaklaşımlar iki şekilde olabilir:
- Bunlardan biri saf eliptik hareketi temel alır ve birden fazla cismin yerçekimsel etkisini hesaba katmak için pertürbasyon terimleri kullanır. Bu, astronomik cisimlerin konumlarını hesaplamak için uygundur. Uyduların, gezegenlerin ve diğer cisimlerin hareket denklemleri büyük bir doğrulukla bilinir ve göksel navigasyon için tablolar oluşturmak için kullanılır. Yine de, Newton sonrası yöntemlerle ele alınması gereken seküler olgular da bulunmaktadır.
- Diferansiyel denklem formu bilimsel veya görev planlama amaçları için kullanılır. Newton yasalarına göre, bir cisme etki eden tüm kuvvetlerin toplamı, o cismin kütlesi ile ivmesinin çarpımına eşittir (F = ma). Bu nedenle ivmeler konumlar cinsinden ifade edilebilir. Pertürbasyon terimlerini bu şekilde tanımlamak çok daha basittir. Konum ve hızın başlangıç değerlerinden sonraki konum ve hızları tahmin etmek bir başlangıç değer problemini çözmeye tekabül eder. Sayısal yöntemler nesnelerin konumlarını ve hızlarını kısa bir süre sonra hesaplar, ardından da bu hesaplamayı durmadan tekrarlar. Ancak, bir bilgisayarın matematiğinin sınırlı doğruluğundan kaynaklanan küçük aritmetik hatalar kümülatiftir ve bu da bu yaklaşımın doğruluğunu sınırlar.
Çok sayıda nesne içeren diferansiyel simülasyonlar, kütle merkezleri arasında hiyerarşik çiftler halinde hesaplamalar yapar. Bu şema kullanılarak galaksiler, yıldız kümeleri ve diğer büyük nesne toplulukları simüle edilebilmiştir.
Newtoncu yörüngesel hareket analizi
Aşağıdaki formül bu tür bir eliptik yörünge için geçerlidir. Sadece merkezi cisme doğru olan yerçekimi ivmesinin aralarındaki mesafenin karesinin tersi ile ilişkili olduğunu belirten Newton yerçekimi yasası ile başlanırsa:
Burada F2, m1 kütlesinin m2 kütlesine uyguladığı çekim kuvvetinin m2 kütlesine uyguladığı kuvvet, G evrensel çekim sabiti ve r iki kütle merkezi arasındaki mesafedir.
Newton'un İkinci Yasası'na göre, m2'ye etki eden kuvvetlerin toplamı o cismin ivmesiyle ilişkilidir:
Burada A2, m2'ye etki eden m1'in çekim kuvveti F2'nin neden olduğu m2'nin ivmesidir.
where is the acceleration of caused by the force of gravitational attraction F2 of m1 acting on m2.
1. ve 2. denklemlerin birleştirilmesi:
İvme için çözüm, A2:
burada standart yerçekimi parametresidir, ki bu durumda olarak gösterilir. Tanımlanan sistemin m2 olduğu anlaşılmaktadır, bu nedenle alt simgeler atılabilir.
Merkezi cismin durağan olarak kabul edilebilecek kadar büyük olduğu varsayılmakta ve genel göreliliğin daha ince etkileri göz ardı edilmektedir.
Bir sarkaç veya yaya bağlı bir cisim elips içinde sallanırken, formülünde gösterildiği gibi içe doğru ivme/kuvvet mesafesi ile orantılıdır. Vektörlerin toplanma şekli nedeniyle, kuvvetin veya yönlerindeki bileşenleri de mesafelerin ilgili bileşenleriyle orantılıdır, . Dolayısıyla, tüm analiz bu boyutlarda ayrı ayrı yapılabilir. Bu, elipsin ve harmonik parabolik denklemleri ile sonuçlanır.
Yörüngedeki nesnenin 𝑡 anındaki konumu, kutupsal koordinatlarda vektör hesabı kullanılarak hem standart Öklid temelinde hem de orijini kuvvet merkeziyle çakışan (kutupsal temelde) düzlem üzerinde bulunur. cisim ile merkez arasındaki mesafe ve cismin döndüğü açı olsun. ve standart Öklid tabanları olsun ve ve radyal ve enine kutupsal taban olsun; bu durumda ilki merkezi cisimden yörüngedeki nesnenin mevcut konumuna işaret eden birim vektör ve ikincisi yörüngedeki nesnenin saat yönünün tersine bir daire çizmesi halinde gideceği yöne işaret eden ortogonal birim vektördür. O zaman yörüngedeki nesneye giden vektör:
Bu mesafe ve açının zaman içinde nasıl değiştiğinin standart türevlerini belirtmek için ve kullanılır. Bir vektörün zaman içinde nasıl değiştiğini görmek için zamanındaki konumunu zamanındakinden çıkarıp 'ye bölerek türevi alınır. Elde edilen sonuç da bir vektör olacaktır. Temel vektör nesne yörüngede döndükçe hareket ettiğinden, onu farklılaştırarak başlanır. zamanından , vektörü başlangıcını orijinde tutar ve açısıyla dönerek başını dik yönünde mesafesi kadar hareket ettirir ve , 'nin bir türevini verir.
Artık yörüngede dönen cismin hızı ve ivmesi bulunabilir.
ve katsayıları radyal ve enine yönlerdeki ivmeleri verir. Belirtildiği gibi, yerçekimi nedeniyle bu ilkini Newton olarak verir ikincisi ise sıfırdır.
-
(1)
-
(2)
Denklem (2), parçalara göre entegrasyon kullanılarak yeniden düzenlenebilir.
Yörüngedeki nesne çakılmadığı sürece sıfır olmadığı için bu değer ile çarpılabilir. Bu durumda türevin sıfır olması fonksiyonun sabit olduğunu gösterir.
-
(3)
Bu aslında Kepler'in ikinci yasasının teorik kanıtıdır (Bir gezegen ile Güneş'i birleştiren bir çizgi, eşit zaman aralıklarında eşit alanları süpürür). Bütünleşme sabiti olan "h", birim kütle başına düşen açısal momentumdur.
Denklem (1)'den bir yörünge denklemi elde edilebilmesi için zamanın elimine edilmesi gerekmektedir. (Ayrıca bakınız.) Kutupsal koordinatlarda bu, yörüngedeki nesnenin merkeze olan uzaklığını açısının bir fonksiyonu olarak ifade edecektir . Ancak, yardımcı değişkenini tanıtmak ve 'yi 'nın bir fonksiyonu olarak ifade etmek daha kolaydır. 'nin zamana göre türevleri, 'nin açıya göre türevleri olarak yeniden yazılabilir.
- (türev (3))
Bunları (1)'e eklemek şunu sağlar:
-
(4)
Dolayısıyla, yerçekimi kuvveti için - ya da daha genel olarak, "herhangi bir" ters kare kuvvet yasası için - denklemin sağ tarafı bir sabit haline gelir ve denklemin harmonik denklem olduğu görülür (bağımlı değişkenin orijininin kaymasına kadar). Çözüm şudur:
Burada A ve θ0 rassal sabitlerdir. Cismin yörüngesinin bu sonuç denklemi, odak noktalarından birine göre Kutupsal formdaki bir elipsin denklemidir. Bu, dış merkezlik, yarı büyük eksen olmak üzere daha standart bir forma sokulur. Son olarak olarak alındığında elipsin uzun ekseni pozitif x koordinatı boyunca uzanır.
İki cisimli sistem torkun etkisi altında olduğunda, açısal momentum h sabit değildir. Aşağıdaki hesaplamadan sonra:
iki cisimli sistemin elde edilir.
-
(5)
Göreli yörüngesel hareket
Yörünge mekaniğinin yukarıdaki klasik (Newtoncu) analizi, genel göreliliğin çerçeve sürüklenmesi ve yerçekimsel zaman genişlemesi gibi daha ince etkilerinin ihmal edilebilir olduğunu varsayar. Çok büyük kütleli cisimlerin yakınında (Merkür'ün Güneş etrafındaki yörüngesinin presesyonunda olduğu gibi) veya aşırı hassasiyet gerektiğinde (GPS uyduları için yörünge elemanlarının ve zaman sinyali referanslarının hesaplanmasında olduğu gibi) göreceli etkiler ihmal edilebilir olmaktan çıkar.
Yörünge düzlemleri
Buraya kadar yapılan analiz iki boyutludur; uzayda sabitlenmiş bir düzlemde bozulmamış bir yörüngenin iki boyutlu olduğu ortaya çıkmıştır ve bu nedenle üç boyuta genişletme, iki boyutlu düzlemin ilgili gezegensel cismin kutuplarına göre gerekli açıya döndürülmesini gerektirir.
Bunu üç boyutta yapmak için rotasyon, benzersiz bir şekilde belirlemek için üç sayı gerektirir; geleneksel olarak bunlar üç açı olarak ifade edilir.
Yörünge periyodu
Yörünge periyodu, yörüngedeki bir cismin bir yörüngeyi tamamlamak için ne kadar zaman harcadığıdır.
Yörüngeleri tespit etmek
Bir cisim etrafındaki Kepler yörüngesini belirlemek için altı parametre gerekir. Örneğin, cismin başlangıç konumunu belirleyen üç sayı ile hızını belirleyen üç değer, zaman içinde ileriye (veya geriye) doğru hesaplanabilen benzersiz bir yörünge tanımlayacaktır. Ancak, geleneksel olarak kullanılan parametreler biraz farklıdır.
Geleneksel olarak kullanılan yörünge elemanları kümesi, Johannes Kepler ve yasalarından sonra Kepleryan elemanlar kümesi olarak adlandırılır. Kepleryan elemanlar altı tanedir:
- Eğim (i)
- Çıkış düğümü boylamı (Ω)
- Periapsis argümanı (ω)
- Eksantriklik (e)
- Yarı büyük eksen (a)
- Devirdeki ortalama anomali (M0).
Temelde, bir cismin yörünge elemanları bilindiğinde, konumu zaman içinde sonsuza kadar ileriye ve geriye doğru hesaplanabilir. Ancak pratikte, yörüngeler varsayılan bir noktasal kaynaktan gelen basit yerçekiminden başka kuvvetler tarafından etkilenir veya tedirgin edilir (bir sonraki bölüme bakınız) ve dolayısıyla yörünge elemanları zamanla değişir.
Tedirginlik
Yörünge tedirginliği, ana kütle çekim cisminin genel kuvvetinden veya ortalama itkisinden çok daha küçük olan ve yörüngedeki iki cismin dışında bulunan bir kuvvet veya itkinin, yörüngenin parametrelerini zaman içinde değiştiren bir ivmeye neden olmasıdır.
Radyal, ters yönlü veya enine tedirginlikler
Yörüngedeki bir cisme verilen küçük bir radyal itki eksantrikliği değiştirir, ancak yörünge periyodunu değiştirmez (birinci dereceden). İleriye veya geriye doğru bir itme (yani yörünge hareketi boyunca uygulanan bir itme) hem eksantrikliği hem de yörünge periyodunu değiştirir. Özellikle, enberideki ters yönlü bir itki enötedeki irtifayı yükseltirken, ters yönlü bir itki bunun tam tersini yapar. Enine bir itme (yörünge düzleminin dışında) periyodu veya dış merkezliği değiştirmeden yörünge düzleminin dönmesine neden olur. Her durumda, kapalı bir yörünge yine de tedirginlik noktasıyla kesişecektir.
Yörünge bozunumu
Eğer bir yörünge belirgin bir atmosfere sahip bir gezegensel cisim etrafında ise, sürüklenme nedeniyle bozulabilir. Özellikle her enberi noktasında, cisim atmosferik sürüklenmeye maruz kalır ve enerji kaybeder. Her seferinde yörünge daha az eksantrik (daha dairesel) hale gelir çünkü cisim tam da enerjinin maksimum olduğu anda kinetik enerji kaybeder. Bu, bir sarkacın en düşük noktasında yavaşlatılmasının etkisine benzer; sarkacın salınımının en yüksek noktası daha alçak olur. Birbirini izleyen her yavaşlama ile yörünge yolunun daha büyük bir kısmı atmosferden etkilenir ve etki daha belirgin hale gelir. Sonunda etki o kadar büyük hale gelir ki, maksimum kinetik enerji yörüngeyi atmosferik sürükleme etkisinin sınırlarının üzerine çıkarmaya yetmez. Bu gerçekleştiğinde cisim hızla aşağıya doğru spiral çizecek ve merkezi cisimle kesişecektir.
Bir atmosferin sınırları oldukça değişkendir. Maksimum güneş enerjisi sırasında Dünya'nın atmosferi minimum güneş enerjisi sırasında olduğundan yüz kilometre daha fazla sürüklenmeye neden olur.
Uzun iletken bağlara sahip bazı uydular da Dünya'nın manyetik alanından kaynaklanan elektromanyetik sürüklenme nedeniyle yörünge bozulması yaşayabilir. Tel manyetik alanı kestiğinde bir jeneratör gibi davranarak elektronları bir uçtan diğerine taşır. Yörünge enerjisi telin içinde ısıya dönüştürülür.
Yörüngeler, yolunun bir noktasında cismin kinetik enerjisini değiştiren roket motorları kullanılarak yapay olarak etkilenebilir. Bu, kimyasal ya da elektrik enerjisinin kinetik enerjiye dönüştürülmesidir. Bu şekilde yörünge şekli ya da yönündeki değişiklikler kolaylaştırılabilir.
Bir yörüngeyi yapay olarak etkilemenin bir başka yöntemi de güneş yelkenleri ya da manyetik yelkenler kullanmaktır. Bu itici güç biçimleri Güneş'ten başka hiçbir itici yakıt ya da enerji girdisi gerektirmez ve bu nedenle süresiz olarak kullanılabilir.
Yörünge bozulması, yörüngesinde döndükleri cismin eşzamanlı yörüngesinin altındaki cisimler için gelgit kuvvetleri sonucunda oluşabilir. Yörüngedeki cismin yerçekimi ana cisimde gelgit şişkinlikleri yaratır ve eşzamanlı yörüngenin altında kalan yörüngedeki nesne ana cismin yüzeyinden daha hızlı hareket ettiğinden şişkinlikler kısa bir açıyla ana cismin gerisinde kalır. Çıkıntıların yerçekimi ana-uydu ekseninin biraz dışındadır ve dolayısıyla uydunun hareketiyle birlikte bir bileşene sahiptir. Yakın şişkinlik cismi, uzak şişkinliğin hızlandırdığından daha fazla yavaşlatır ve sonuç olarak yörünge bozulur. Tersine, uydunun çıkıntılar üzerindeki yerçekimi ana cisme tork uygular ve dönüşünü hızlandırır. Yapay uydular yörüngelerinde döndükleri gezegenler üzerinde kayda değer bir gelgit etkisi yaratamayacak kadar küçüktür, ancak Güneş Sistemi'ndeki birkaç uydu bu mekanizma ile yörünge bozunumuna uğramaktadır. Mars'ın en içteki uydusu Phobos bunun en iyi örneğidir ve 50 milyon yıl içinde ya Mars'ın yüzeyine çarpması ya da bir halka şeklinde parçalanması beklenmektedir.
Yörüngeler kütleçekim dalgalarının yayılması yoluyla bozulabilir. Bu mekanizma çoğu yıldız nesnesi için son derece zayıftır, yalnızca birbirlerinin etrafında dönen kara delikler veya nötron yıldızları gibi aşırı kütle ve aşırı ivmenin bir arada olduğu durumlarda önemli hale gelir.
Basıklık
Yörüngede dönen cisimlerin standart analizi, tüm cisimlerin tekdüze kürelerden ya da daha genel olarak her biri tekdüze yoğunlukta eş merkezli kabuklardan oluştuğunu varsayar. Bu tür cisimlerin kütleçekimsel olarak noktasal kaynaklara eşdeğer olduğu gösterilebilir.
Ancak gerçek hayatta birçok cisim kendi etrafında dönmekte ve bu da kütleçekim alanını bozmakta ve kütleçekim alanına, cismin yarıçapı ile kıyaslanabilecek mesafelerde önemli olan bir dört kutuplu momenti kazandırmaktadır. Genel durumda, örneğin bir gezegen gibi dönen bir cismin yerçekimi potansiyeli genellikle küresel simetriden sapmaları hesaba katan çok kutuplu olarak genişletilir. Uydu dinamiği açısından, yörünge periyodundan daha uzun zaman aralıklarında kümülatif olan seküler yörünge tedirginlikleri yarattıklarından, çift bölgeli harmonik katsayılar veya çift bölgeli katsayılar özel bir öneme sahiptir. Bunlar cismin uzaydaki simetri ekseninin yönelimine bağlıdır ve yarı büyük eksen haricinde genel olarak tüm yörüngeyi etkiler.
Çoklu kütleçekimsel nesneler
Diğer yerçekimi cisimlerinin etkileri de önemli olabilir. Örneğin, (Ay'ın yörüngesi), Dünya'nın yanı sıra Güneş'in yerçekiminin etkisine imkan vermeden doğru bir şekilde tanımlanamaz. Yaklaşık bir sonuç, cisimlerin daha ağır bir gezegen ya da ayın etrafında, bu tedirginliklere rağmen, daha ağır cismin Hill küresi içinde dengeli bir yörüngede dönüyor olmaları koşuluyla, genellikle makul ölçüde istikrarlı yörüngelere sahip olacaklarıdır.
İkiden fazla kütleçekimi etkisine sahip cisimler söz konusu olduğunda bu durum olarak adlandırılır. Bazı özel durumlar formüle edilmiş olsa da çoğu n-cisim probleminin kapalı formda çözümü yoktur.
Işık radyasyonu ve yıldızlararası rüzgar
Özellikle küçük cisimler için, ışık ve yıldız rüzgarı cismin duruşunda ve hareket yönünde önemli bozulmalara neden olabilir ve zaman içinde kayda değer olabilir. Gezegensel cisimler arasında asteroitlerin hareketi özellikle asteroitler Güneş'e bağlı olarak dönerken büyük zaman aralıklarında etkilenir.
Olağandışı yörüngeler
Matematikçiler periyodik olarak tekrar eden eliptik olmayan yörüngelerde birden fazla cismin bulunmasının prensipte mümkün olduğunu keşfetmişlerdir, ancak bu tür yörüngelerin çoğu kütle, konum veya hızdaki küçük tedirginlikler açısından kararlı değildir. Bununla birlikte, üç hareketli cisim tarafından doldurulan düzlemsel bir sekiz rakamı yörüngesi de dahil olmak üzere bazı özel kararlı durumlar tanımlanmıştır. Daha ileri çalışmalar, düzlemsel olmayan yörüngelerin de mümkün olduğunu keşfetmiştir; bunlardan biri, topolojik olarak bir kenarlarına eşdeğer 4 kabaca dairesel, birbirine kenetlenmiş yörüngede hareket eden 12 kütleyi içermektedir.
Bu tür yörüngelerin evrende doğal olarak bulunmasının, gerekli koşulların tesadüfen oluşma ihtimalinin düşük olması nedeniyle son derece düşük bir olasılık olduğu düşünülmektedir.
Astrodinamik
Yörünge mekaniği veya astrodinamik, balistik ve gök mekaniğinin roketlerin ve diğer uzay araçlarının hareketiyle ilgili pratik sorunlara uygulanmasıdır. Bu nesnelerin hareketi genellikle Newton'un hareket yasalarından ve Newton'un evrensel çekim yasasından hesaplanır. Uzay görevi tasarımı ve kontrolünde temel bir disiplindir. Gök mekaniği, uzay araçları ve yıldız sistemleri, gezegenler, uydular ve kuyruklu yıldızlar gibi doğal astronomik cisimler de dahil olmak üzere yerçekimi etkisi altındaki sistemlerin yörünge dinamiklerini daha geniş bir şekilde ele alır. Yörünge mekaniği, , yörünge düzlemi değişiklikleri ve gezegenler arası transferler dahil olmak üzere uzay aracı yörüngelerine odaklanır ve görev planlayıcıları tarafından itici manevraların sonuçlarını tahmin etmek için kullanılır. Genel görelilik, yörüngeleri hesaplamak için Newton yasalarından daha kesin bir teoridir ve bazen daha fazla doğruluk için veya yüksek yerçekimi durumlarında (Güneş'e yakın yörüngeler gibi) gereklidir.
Dünya yörüngeleri
- Alçak Dünya yörüngesi (LEO): Yüksekliği 2.000 km'ye (0-1.240 mil) kadar olan yer merkezli yörüngeler.
- Orta Dünya yörüngesi (MEO): Yüksekliği 2.000 km'den (1.240 mil) 35.786 kilometre (22.236 mil) ile yer eşzamanlı yörüngenin hemen altına kadar değişen yörüngeler. Ara dairesel yörünge olarak da bilinir. Bunlar "en yaygın olarak 20.200 kilometre (12.600 mil) ya da 20.650 kilometre (12.830 mil) yükseklikte ve 12 saatlik bir yörünge periyoduna sahiptir."
- Hem yer eşzamanlı yörünge (GSO) hem de yer sabit yörünge (GEO) Dünya'nın etrafında Dünya'nın yanal dönüş periyoduna uyan yörüngelerdir. Tüm jeosenkron ve jeostatik yörüngelerin yarı büyük ekseni 42.164 km'dir (26.199 mil). Tüm yer sabit yörüngeler aynı zamanda yer eşzamanlıdır, ancak tüm yer eşzamanlı yörüngeler yer sabit değildir. Bir yer sabit yörünge tam olarak ekvatorun üzerinde kalırken, bir jeosenkron yörünge Dünya yüzeyinin daha fazlasını kapsayacak şekilde kuzeye ve güneye salınabilir. Her ikisi de her bir sidereal günde (Güneş'e göre değil yıldızlara göre) Dünya'nın bir tam turunu tamamlar.
- Yüksek Dünya yörüngesi: Yer eşzamanlı yörüngenin 35.786 km (22.240 mil) yüksekliğinin üzerindeki yörüngeler.
Kütleçekim ölçeği
Yerçekimi sabiti G şu şekilde hesaplanmıştır:
- (6.6742 ± 0.001) × 10−11 (kg/m3)−1s−2.
Böylece sabit, yoğunluk−1 zaman−2 boyutuna sahiptir. Bu, aşağıdaki özelliklere karşılık gelir.
Mesafelerin (yoğunlukları aynı tutarken cisimlerin boyutları da dahil olmak üzere) zamanı ölçeklendirmeye gerek kalmadan benzer yörüngeler verir: örneğin mesafeler yarıya indirilirse, kütleler 8'e, yerçekimi kuvvetleri 16'ya ve yerçekimi ivmeleri 2'ye bölünür. Dolayısıyla hızlar yarıya iner ve yörünge süreleri ve yerçekimiyle ilgili diğer seyahat süreleri aynı kalır. Örneğin, bir nesne bir kuleden bırakıldığında, yere düşmesi için geçen süre, Dünya'nın ölçekli bir modeli üzerinde kulenin ölçekli bir modeli ile aynı kalır.
Kütleleri aynı tutarak mesafeleri ölçeklendirmek (noktasal kütleler söz konusu olduğunda veya yoğunlukları ayarlayarak) benzer yörüngeler verir; mesafeler 4 ile çarpılırsa, çekim kuvvetleri ve ivmeler 16'ya bölünür, hızlar yarıya iner ve yörünge periyotları 8 ile çarpılır.
Tüm yoğunluklar 4 ile çarpıldığında, yörüngeler aynıdır; yerçekimi kuvvetleri 16 ile ve ivmeler 4 ile çarpılır, hızlar iki katına çıkar ve yörünge periyotları yarıya iner.
Tüm yoğunluklar 4 ile çarpıldığında ve tüm boyutlar yarıya indirildiğinde, yörüngeler benzerdir; kütleler 2'ye bölünür, yerçekimi kuvvetleri aynıdır, yerçekimi ivmeleri iki katına çıkar. Dolayısıyla hızlar aynıdır ve yörünge periyotları yarıya iner.
Tüm bu ölçeklendirme durumlarında, yoğunluklar 4 ile çarpılırsa, süreler yarıya iner; hızlar iki katına çıkarılırsa, kuvvetler 16 ile çarpılır.
Bu özellikler aşağıdaki formülde gösterilmiştir ((yörünge periyodu formülünden türetilmiştir))
Yarıçapı r ve ortalama yoğunluğu ρ olan küresel bir cismin etrafındaki küçük bir cismin yarı büyük ekseni a olan eliptik bir yörüngesi için, burada T yörünge periyodudur.
Patentler
Belirli yörüngelerin veya yörünge manevralarının belirli faydalı amaçlara uygulanması patentlere konu olmuştur.
Kütleçekim kilidi
Bazı cisimler diğer cisimlerle gelgitsel olarak kilitlenmiştir, yani gök cisminin bir tarafı sürekli olarak ev sahibi cisme dönüktür. Dünya-Ay ve Pluto-Charon sistemi için durum böyledir.
Ayrıca bakınız
- Gök günlüğü, doğal olarak oluşan astronomik nesnelerin yanı sıra yapay uyduların belirli bir zaman veya zamanlarda gökyüzündeki konumlarının bir derlemesidir.
- Yörüngeler listesi
- Molniya yörünge
- Yörüngesel uzay uçuşu
- Kutupsal yörünge
- , açısal momentumu sıfır olan bir Kepler yörüngesidir. Radyal yörüngedeki iki nesne düz bir çizgi üzerinde doğrudan birbirlerine doğru veya birbirlerinden uzaklaşarak hareket ederler.
Kaynakça
- ^ "orbit (astronomy)". Encyclopædia Britannica (Online bas.). 5 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Temmuz 2008.
- ^ a b "The Space Place :: What's a Barycenter". NASA. 8 Ocak 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Kasım 2012.
- ^ Kuhn, The Copernican Revolution, pp. 238, 246–252
- ^ Encyclopædia Britannica, 1968, vol. 2, p. 645
- ^ M Caspar, Kepler (1959, Abelard-Schuman), at pp.131–140; A Koyré, The Astronomical Revolution: Copernicus, Kepler, Borelli (1973, Methuen), pp. 277–279
- ^ "Kepler's laws of planetary motion | Definition, Diagrams, & Facts | Britannica". www.britannica.com (İngilizce). 7 Kasım 2023. 3 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2023.
- ^ Murray, Carl D.; Dermott, Stanley F. (2010). Solar system dynamics. Transferred to digital print., [Nachdr.] Cambridge: Cambridge Univ. Press. ISBN .
- ^ "Planetary Orbits - NASA Science". science.nasa.gov (İngilizce). 13 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Kasım 2023.
- ^ "Gravitational potential energy". farside.ph.utexas.edu. 24 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Kasım 2023.
- ^ "Planet Tables". www.astronomynotes.com. 16 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Kasım 2023.
- ^ Newton, Isaac (1728). A Treatise of the System of the World (İngilizce). F. Fayram.
- ^ a b c d Smith, George, "Newton's Philosophiae Naturalis Principia Mathematica", The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Winter 2008 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <https://plato.stanford.edu/archives/win2008/entries/newton-principia/>.
- ^ Carleton, Timothy; Guo, Yicheng; Munshi, Ferah; Tremmel, Michael; Wright, Anna (2021). "An excess of globular clusters in Ultra-Diffuse Galaxies formed through tidal heating". Monthly Notices of the Royal Astronomical Society. 502: 398-406. arXiv:2008.11205 $2. doi:10.1093/mnras/stab031.
- ^ Fitzpatrick, Richard (2 Şubat 2006). "Planetary orbits". Classical Mechanics – an introductory course. The University of Texas at Austin. 3 Mart 2001 tarihinde kaynağından .
- ^ Luo, Siwei (22 Haziran 2020). "The Sturm-Liouville problem of two-body system". Journal of Physics Communications. 4 (6): 061001. Bibcode:2020JPhCo...4f1001L. doi:10.1088/2399-6528/ab9c30.
- ^ "GPS and Relativity". www.astronomy.ohio-state.edu. 10 Kasım 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Kasım 2023.
- ^ Iorio, L. (2011). "Perturbed stellar motions around the rotating black hole in Sgr A* for a generic orientation of its spin axis". Physical Review D. 84 (12): 124001. arXiv:1107.2916 $2. Bibcode:2011PhRvD..84l4001I. doi:10.1103/PhysRevD.84.124001.
- ^ Renzetti, G. (2013). "Satellite Orbital Precessions Caused by the Octupolar Mass Moment of a Non-Spherical Body Arbitrarily Oriented in Space". Journal of Astrophysics and Astronomy. 34 (4): 341-348. Bibcode:2013JApA...34..341R. doi:10.1007/s12036-013-9186-4.
- ^ Renzetti, G. (2014). "Satellite orbital precessions caused by the first odd zonal J3 multipole of a non-spherical body arbitrarily oriented in space". . 352 (2): 493-496. Bibcode:2014Ap&SS.352..493R. doi:10.1007/s10509-014-1915-x.
- ^ Chenciner, Alain; Montgomery, Richard (31 Ekim 2000). "A remarkable periodic solution of the three-body problem in the case of equal masses". arXiv:math/0011268 $2.
- ^ a b Peterson, Ivars (23 Eylül 2013). "Strange Orbits". Science News (İngilizce). 22 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Temmuz 2017.
- ^ (PDF). Office of Safety and Mission Assurance. 1 Ağustos 1995. 15 Şubat 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi., pages 37-38 (6-1,6-2); figure 6-1.
- ^ a b . Ancillary Description Writer's Guide, 2013. National Aeronautics and Space Administration (NASA) Global Change Master Directory. 11 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Nisan 2013.
- ^ Vallado, David A. (2007). Fundamentals of Astrodynamics and Applications. Hawthorne, CA: Microcosm Press. s. 31.
- ^ Ferreira, Becky (19 Şubat 2015). "How Satellite Companies Patent Their Orbits". Motherboard. Vice News. 18 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Eylül 2018.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Gok mekaniginde yorunge veya yorunge hareketi bir gezegenin yildiz etrafindaki veya bir dogal uydunun gezegen etrafindaki veya bir gezegen dogal uydu asteroit veya lagrange noktasi gibi uzaydaki bir nesne veya konum etrafindaki yapay uydunun izledigi kavisli bir yoldur Yorunge duzenli olarak tekrar eden bir yolu tanimlamakla birlikte tekrar etmeyen bir yolu da ifade edebilir Gezegenler ve uydular Kepler in gezegensel hareket yasalarinda tanimlandigi gibi kutle merkezi elips biciminde izledikleri yolun odak noktasinda olacak sekilde yaklasik olarak eliptik yorungeleri takip ederler Dusuk dismerkezli bir yorungeyi daireye yakin kirmizi ve yuksek dismerkezli bir yorungeyi elips mor gosteren animasyon Cogu durum icin yorunge hareketi kutlecekimini ters kare yasasina uyan bir kuvvet olarak aciklayan Newton mekanigi tarafindan yeterince tahmin edilebilir Bununla birlikte Albert Einstein in kutlecekimini uzay zamanin bukulmesi olarak acikladigi ve yorungelerin jeodezikleri takip ettigi genel gorelilik teorisi yorunge hareketinin tam mekaniginin daha dogru bir sekilde hesaplanmasini ve anlasilmasini saglar TarihiTarihsel olarak gezegenlerin gorunur hareketleri Avrupali ve Arap filozoflar ve astronomlar tarafindan goksel kureler yaklasimi kullanilarak tanimlanmistir Bu model yildizlarin ve gezegenlerin bagli oldugu hareket eden kusursuz kurelerin veya halkalarin varligini one suruyordu Bu bakis acisi goklerin kurenin hareketinden ayri olarak sabit bir bicimde kaldigini varsayiyor ve herhangi bir kutlecekim anlayisi gelistirmiyordu Gezegenlerin hareketlerinin daha dogru bir sekilde hesaplanabilmesiyle gibi teorik mekanizmalar bu anlayisa eklenmistir Gokyuzundeki gezegen konumlarinin dogru bir sekilde tahmin edilebilmesine imkan verse de bu model hesaplamalarin tutarliligi acisindan cok daha fazla sayida episikllere ihtiyac duymaktaydi Bu nedenle model zamanla gecerliligini ve kullanisliligini genis oranda yitirmeye basladi Baslangicta yermerkezli yani jeosentrik olan bu model modeli basitlestirmeye yardimci olmak amaciyla Kopernik tarafindan Gunes i merkeze yerlestirecek sekilde degistirildi 16 yuzyilda gokkureden gecmekte olan kuyruklu yildizlarin gozlemlenmesiyle birlikte modelin tutarliligi daha da tartismali hale geldi Modern yorunge anlayisinin temelleri gezegen hareketlerini uc adet yasa ile ozetleyen Johannes Kepler tarafindan olusturulmustur Bunlardan ilkinde Kepler daha onceki donemlerde varsayilandan farkli olarak Gunes in gezegen yorungelerinin tam merkezinde olmadigini fakat oldugunu bu nedenle Gunes Sistemi ndeki gezegen yorungelerinin dairesel veya episikl degil eliptik oldugunu bulmustur Ikincisinde Kepler her gezegenin yorunge hizinin onceden dusunuldugu gibi sabit olmadigini hizin gezegenin Gunes e olan uzakligina bagli oldugunu kesfetmistir Ucuncusunde ise Kepler Gunes in etrafinda donen tum gezegenlerin yorunge ozellikleri arasinda evrensel bir iliskiyi formule etmistir Buna gore gezegenlerin Gunes e olan uzakliklarinin karesi yorunge periyotlarinin karesi ile orantilidir Ornegin Jupiter ve Venus sirasiyla Gunes ten yaklasik olarak 5 2 ve 0 723 AU uzaklikta bulunmaktadirlar Bu gezegenlerin yorunge periyotlari ise yine sirasiyla yaklasik 11 86 ve 0 615 yildir Jupiter in 5 23 11 862 orani ile Venus un 0 7233 0 6152 orani pratikte birbirine esit olup Kepler in ortaya attigi yasa ile uyumludur Bu kurallari karsilayan ideallestirilmis yorungeler Kepler yorungeleri olarak bilinir Isaac Newton Kepler in yasalarinin yercekimi teorisinden turetilebilecegini ve genel olarak yercekimine maruz kalan cisimlerin yorungelerinin birer konik kesit oldugunu gostermistir burada yercekimi kuvvetinin anlik olarak yayildigi varsayilmaktadir Newton bir cift cisim icin yorungelerin boyutlarinin kutleleriyle ters orantili oldugunu ve bu cisimlerin ortak kutle merkezlerinin etrafinda donduklerini kanitlamistir Cisimlerden birinin digerinden cok daha kutleli oldugu durumlarda bir gezegenin etrafinda donen yapay bir uydu orneginde oldugu gibi kutle merkezini daha kutleli olan cismin merkeziyle cakisiyor kabul etmek uygun bir yaklasimdir Newton mekanigindeki ilerlemeler Kepler yorungelerinin arkasindaki basit varsayimlari ornegin diger cisimlerden kaynaklanan perturbasyonlari ya da kuresel cisimlerden ziyade kure benzeri cisimlerin etkisini kesfetmek icin kullanildi Joseph Louis Lagrange Newton mekanigine kuvvetten cok enerjiyi vurgulayan yeni bir yaklasim gelistirdi ve Lagrange noktalarini kesfederek uc cisim probleminde ilerleme kaydetti Urbain Le Verrier 1846 da klasik mekanigin dramatik bir sekilde dogrulanmasiyla Uranus un yorungesindeki aciklanamayan bozulmalara dayanarak Neptun un konumunu tahmin edebildi Albert Einstein 1916 tarihli Genel Gorelilik Teorisinin Temeli adli makalesinde yercekiminin uzay zamanin egriliginden kaynaklandigini aciklamis ve Newton un degisimlerin anlik olarak yayildigi varsayimini ortadan kaldirmistir Bu durum astronomlarin Newton mekaniginin yorungeleri anlamada en yuksek dogrulugu saglamadigini fark etmelerine yol acmistir Gorelilik teorisinde yorungeler jeodezik yorungeleri takip eder ve bu yorungeler genellikle Newton tahminlerine oldukca iyi oranda yaklasir cok guclu yercekimi alanlarinin ve cok yuksek hizlarin oldugu durumlar haric ancak aradaki farklar olculebilirdir Esasen teoriler arasinda ayrim yapabilen tum deneysel kanitlar deneysel olcum dogrulugu dahilinde gorelilik teorisini kabul etmektedir Genel goreliligin asil hakliligi ilk olarak Le Verrier tarafindan kaydedilen Merkur un gunberi presesyonundaki aciklanamayan miktari aciklayabilmesidir Bununla birlikte Newton un cozumu kullanimi onemli olcude daha kolay ve yeterince dogru oldugu icin cogu kisa vadeli amac icin hala kullanilmaktadir Gezegen yorungeleriIcerisinde gezegenler cuce gezegenler asteroitler ve diger kucuk gezegenler kuyruklu yildizlar ile uzay enkazlarini barindirmakta olan bir gezegen sisteminin elemanlari sistemin merkezinde bulunan bir yildiz etrafinda eliptik yorungeler uzerinde hareket etmektedir Ancak bu cisimler sistemin merkezinde yer alan yildizin tam orta noktasi merkezli olarak cizilen elipsler uzerinde degil iki cisim probleminde de anlatildigi uzere kutlelerine gore yildiz bunyesinde veya yildizin dis noktalarindan birinde bulunan bir cift merkezi cevresinde donmektedir Yorungesi boyunca herhangi bir noktada herhangi bir gezegen cift merkezine gore belirli bir kinetik ve potansiyel enerji degerine sahip olacaktir ve bu iki enerjinin toplami yorungesi boyunca her noktada sabit bir degerdir Sonuc olarak bir gezegen enberi konumuna yaklasirken potansiyel enerjisi azaldikca gezegenin hizi artacaktir tersi durumda enote konumuna yaklasildiginda ise potansiyel enerjisi arttikca hizi azalacaktir Karsilikli kutlecekimsel tedirginlikler dolayisiyla gezegensel yorungelerin dismerkezlikleri zamanla degismektedir Gunes Sisteminin en kucuk gezegeni olan Merkur en yuksek dismerkezlikli yorungeye sahiptir Halihazirdaki devirde Mars Merkur un ardindan dismerkezlik buyuklugunde ikinci sirada yer almakta olup Venus ve Neptun sistem icindeki en dusuk dismerkezlige sahip gezegenlerdir KanunlarYorungelerin anlasilabilmesi icin birkac temel kural bulunmaktadir Yercekimi gibi bir kuvvet duz bir cizgide ucmaya calisan bir nesneyi kavisli bir yola ceker Nesne esas cisme dogru cekildiginde cismin icine duser Ancak yeterli tegetsel hiza sahipse bu cisim cisme carpmak yerine daimi olarak kavisli bir yol izler Bu kapsamdaki cisimler icin yorungedeki cisim tabiri kullanilabilir Hareket eden iki cismin kutleleriyle birlikte var olan bir hiz iliskisi pratikte dort adet alt ture ayrilabilir Bunlar Yorungesiz rotalar Bozulmus eliptik rota araligi veya tam bir tur yorungede bulunamama durumu Yorungesel gezengeler veya basitce yorungeler En yakin noktasi baslangic noktasinin tam karsisinda olan eliptik rota araligi Dairesel yol En yakin noktasi baslangic noktasinda bulunan olan eliptik rota araligiAcik veya kacis rotasi Parabolik rota Hiperbolik rota Yorunge roketlerinin roketi atmosferin uzerine cikarmak icin once dikey olarak firlatildigini bu da surtunme direncine neden olur ve daha sonra yavasca egildigini ve yorunge hizina ulasmak icin roket motorunu atmosfere paralel olarak ateslemeyi bitirdigini belirtmek gerekir Yorungeye girdikten sonra hizlari onlari atmosferin uzerinde yorungede tutar Ornegin eliptik bir yorunge yogun havaya dalarsa nesne hizini kaybedecek ve yeniden atmosfere girecektir yani dusecektir Bazen bir uzay araci genellikle aerobraking manevrasi olarak adlandirilan bir hareketle atmosferi kasitli olarak keser Ornekleme Newton un top gullesi modeli firlatilan bir cismin ne sekilde tekrar dusecegini ongormektedir Bir gezegen cevresindeki yorungenin ciziminde gosterildigi uzere Newton un top gullesi modeli bu duruma uygun bir ornek teskil etmektedir Bu ornek top uzerindeki hava surtunmesi etkisi goz ardi edilmesi veya atmosfer etkisini asacak oranda yuksek bir dagin varligi kabul edildiginde bu dagin tepesindeki bir topun secilen herhangi bir namlu cikis hizinda bir gulleyi yatay olarak atesleyebildigi bir dusunce deneyidir Eger top dusuk bir baslangic hiziyla ateslenirse topun aldigi yol asagiya dogru kivrilir ve yere carpar A Atesleme hizi arttikca gulle toptan daha uzaktaki bir noktada B yere carpar cunku top hala yere dogru duserken yer giderek ondan uzaklasmaktadir Tum bu hareketler aslinda teknik anlamda yorungelerdir agirlik merkezi etrafindaki eliptik bir yolun bir kismini tanimlarlar ancak bu iki durumda yorunge Dunya ya carparak kesintiye ugrar Eger gulle yeterli bir hizla ateslenirse yer de en az gullenin dustugu mesefe kadar egilerek gulleden uzaklasir yani gulle asla yere carpmaz Artik kesintisiz ya da dairesel yorunge olarak adlandirilabilecek bir yorunge olusmus olur Gezegenin agirlik merkezi ve kutlesinin uzerindeki herhangi bir yukseklik kombinasyonu icin C de gosterildigi gibi dairesel bir yorunge ureten ve Dunyanin kutlesine gore cok kucuk oldugu varsayilan topun kutlesinden etkilenmeyen belirli bir atesleme hizi vardir Atesleme hizi arttirildikca kesintisiz eliptik yorungeler olusur bunlardan biri D de gosterilmistir Ilk atesleme sekildeki gibi Dunya yuzeyinin uzerindeyse daha yavas atesleme hizinda da kesintiye ugramayan eliptik yorungeler olusacaktir bunlar Dunya ya en cok yarim yorunge otesinde ve atesleme noktasinin tam karsisinda dairesel yorungenin altindaki noktada yaklasacaktir Kacis hizi adi verilen ve gezegenin kutlesine ve cismin sinir merkezinden uzakligina bagli olan belirli bir yatay atesleme hizinda parabolik bir yola sahip acik bir yorunge E elde edilir Daha da yuksek hizlarda nesne bir dizi hiperbolik yorunge izleyecektir Pratik anlamda bu yorunge turlerinin her ikisi de nesnenin gezegenin cekiminden kurtuldugu ve bir daha geri donmemek uzere uzaya gittigi anlamina gelir Newton hareket yasalariNewton kutlecekim kanunu ve iki cisim problemi icin hareket yasalari Cogu durumda rolativistik etkiler ihmal edilebilir ve Newton yasalari hareketin yeterince dogru bir tanimini verir Bir cismin ivmesi uzerine etki eden kuvvetlerin toplaminin kutlesine bolunmesine esittir ve bir cisme etki eden yercekimi kuvveti ceken iki cismin kutlelerinin carpimiyla orantilidir ve aralarindaki mesafenin karesiyle ters orantili olarak azalir Bu Newtoncu yaklasima gore iki noktali kutlelerden ya da kuresel cisimlerden olusan bir sistem icin sadece karsilikli kutle cekiminden etkilenen yorungeleri tam olarak hesaplanabilir Eger agir cisim kucuk cisimden cok daha buyukse bir gezegenin yorungesinde donen bir uydu ya da kucuk bir ay ya da Gunes in yorungesinde donen Dunya orneginde oldugu gibi hareketi agir cismi merkez alan bir koordinat sistemi cinsinden tanimlamak yeterince dogru ve uygundur Iki cismin kutlelerinin karsilastirilabilir oldugu durumda da tam bir Newton cozumu hala yeterlidir ve koordinat sistemini sistemin kutlesinin merkezine yerlestirerek elde edilebilir Kutlecekimsel potansiyel enerji tanimi Enerji yercekimi alanlari ile iliskilidir Diger bir cisimden uzaktaki sabit bir cisim kendisine dogru cekilirse harici bir etki yapabilir ve bu nedenle yercekimsel potansiyel enerjiye sahiptir Iki cismi yercekiminin cekimine karsi ayirmak icin guc gerektiginden cisimler ayrildikca yercekimi potansiyel enerjileri artar ve birbirlerine yaklastikca azalir Noktasal kutleler icin ayrilma sifira yaklastikca cekim enerjisi sifira duser Birbirlerinden sonsuz uzaklikta olduklarinda potansiyel enerjinin sifir degerine sahip oldugunu ve dolayisiyla daha kucuk sonlu mesafeler icin negatif bir degere sifirdan azaldigi icin sahip oldugunu varsaymak uygun ve gelenekseldir Yorungesel enerjiler ve yorunge sekilleri Sadece iki yercekimsel cisim etkilesime girdiginde yorungeleri konik bir kesiti takip eder Yorunge acik cismin asla geri donmeyecegi anlamina gelir ya da kapali geri donen olabilir Hangisi oldugu sistemin toplam enerjisine kinetik potansiyel enerji baglidir Acik bir yorunge durumunda yorungenin herhangi bir konumundaki hiz en azindan o konum icin kacis hizidir kapali bir yorunge durumunda ise hiz her zaman kacis hizindan azdir Kinetik enerji hicbir zaman negatif olmadigindan sonsuz ayrilikta potansiyel enerjiyi sifir olarak kabul eden genel kural benimsenirse bagli yorungeler negatif toplam enerjiye parabolik yorungeler sifir toplam enerjiye ve hiperbolik yorungeler pozitif toplam enerjiye sahip olacaktir Acik bir yorunge yorungesinin o noktasinda tam olarak kacis hizina sahipse parabolik bir sekle sahip olacak ve hizi kacis hizindan buyuk oldugunda bir hiperbol sekline sahip olacaktir Kacis hizi ya da daha buyuk olan cisimler birbirlerine yaklastiklarinda en yakin olduklari anda birbirlerinin etrafinda kisa bir sure donerler ve sonra sonsuza kadar ayrilirlar Tum kapali yorungeler bir elips seklindedir Dairesel yorunge elipsin odaklarinin cakistigi ozel bir durumdur Yorungedeki cismin Dunya ya en yakin oldugu noktaya yerberi denir ve yorunge Dunya dan baska bir cisimle ilgili oldugunda enberi daha nadir olarak perifokus ya da perisentron olarak adlandirilir Uydunun Dunya dan en uzak oldugu noktaya yerote enote ya da bazen apifokus veya aposantron denir Enberiden enoteye cizilen bir cizgi apsis cizgisidir Bu elipsin ana eksenidir ve iki nokta arasindaki en uzun kismindan gecen cizgidir Kepler kanunlari Kapali yorungeleri izleyen cisimler yollarini periyot adi verilen belirli bir surede tekrarlarlar Bu hareket Newton un yasalarindan matematiksel olarak turetilebilen Kepler in deneysel yasalari ile tanimlanir Bunlar asagidaki gibi formule edilebilir Bir gezegenin Gunes etrafindaki yorungesi bir elipstir ve Gunes bu elipsin odak noktalarindan birinde yer alir Bu odak noktasi aslinda Gunes gezegen sisteminin cift merkezidir basitlik acisindan bu aciklamada Gunes in kutlesinin gezegenin kutlesinden sonsuz derecede buyuk oldugu varsayilmaktadir Gezegenin yorungesi yorunge duzlemi adi verilen bir duzlemde uzanir Yorunge uzerinde kendisini ceken cisme en yakin nokta enberi olarak adlandirilir Kendisini ceken cisimden en uzak noktaya ise enote denir Belirli cisimlerin yorungeleri icin ozel terimler de kullanilmaktadir Gunes in etrafinda donen cisimlerin gunberi ve gunote Dunya nin etrafinda donen cisimlerin yerberi ve yerote Ay in etrafinda donen cisimlerin ise ayberi ve ayote ya da sirasiyla periselene ve aposelene yorungeleri vardir Sadece Gunes in degil herhangi bir yildizin etrafindaki yorungenin de bir periastronu ve bir apastronu vardir Gezegen yorungesinde hareket ederken Gunes ten gezegene uzanan cizgi gezegenin bu sure zarfinda yorungesinin hangi kismini izledigine bakilmaksizin belirli bir sure boyunca yorunge duzleminin sabit bir alanini tarar Bu gezegenin gunberi yakininda gunote yakinindan daha hizli hareket ettigi anlamina gelir cunku daha kucuk mesafede ayni alani kaplamak icin daha buyuk bir yay izlemesi gerekir Bu yasa genellikle esit zamanda esit alan olarak ifade edilir Belirli bir yorunge icin yorunge yari buyuk ekseninin kupu ile yorunge periyodunun karesinin orani esittir Newton kutlecekim yasasinin sinirlari Noktasal bir kutlenin ya da Newtoncu cekim alanina sahip kuresel bir cismin bagli yorungeleri kapali elipsler olup ayni yolu tam olarak ve sonsuza kadar tekrarlarken kuresel olmayan ya da Newton vari olmayan herhangi bir etki ornegin Dunya nin hafif basikligi ya da rolativistik etkiler dolayisiyla cekim alaninin davranisinin mesafeyle degismesi yorungenin seklinin kapali elipslerin karakteristik Newton iki cisim hareketinden sapmasina neden olacaktir Iki cisim cozumleri Newton tarafindan 1687 yilinda Principia da yayinlanmistir 1912 de uc cisim problemini cozebilecek yakinsak bir sonsuz seri gelistirmistir ancak bu seri cok yavas yakinsamakta ve pek kullanisli bulunmamaktadir Lagrange noktalari gibi ozel durumlar disinda dort ya da daha fazla cisim iceren bir sistemin hareket denklemlerini cozecek bir yontem henuz bilinmemektedir Coklu cisim problemleri yaklasimlari Kesin bir kapali form cozumu yerine cok sayida cisim iceren yorungeler keyfi olarak yuksek dogrulukla tahmin edilebilir Bu yaklasimlar iki sekilde olabilir Bunlardan biri saf eliptik hareketi temel alir ve birden fazla cismin yercekimsel etkisini hesaba katmak icin perturbasyon terimleri kullanir Bu astronomik cisimlerin konumlarini hesaplamak icin uygundur Uydularin gezegenlerin ve diger cisimlerin hareket denklemleri buyuk bir dogrulukla bilinir ve goksel navigasyon icin tablolar olusturmak icin kullanilir Yine de Newton sonrasi yontemlerle ele alinmasi gereken sekuler olgular da bulunmaktadir Diferansiyel denklem formu bilimsel veya gorev planlama amaclari icin kullanilir Newton yasalarina gore bir cisme etki eden tum kuvvetlerin toplami o cismin kutlesi ile ivmesinin carpimina esittir F ma Bu nedenle ivmeler konumlar cinsinden ifade edilebilir Perturbasyon terimlerini bu sekilde tanimlamak cok daha basittir Konum ve hizin baslangic degerlerinden sonraki konum ve hizlari tahmin etmek bir baslangic deger problemini cozmeye tekabul eder Sayisal yontemler nesnelerin konumlarini ve hizlarini kisa bir sure sonra hesaplar ardindan da bu hesaplamayi durmadan tekrarlar Ancak bir bilgisayarin matematiginin sinirli dogrulugundan kaynaklanan kucuk aritmetik hatalar kumulatiftir ve bu da bu yaklasimin dogrulugunu sinirlar Cok sayida nesne iceren diferansiyel simulasyonlar kutle merkezleri arasinda hiyerarsik ciftler halinde hesaplamalar yapar Bu sema kullanilarak galaksiler yildiz kumeleri ve diger buyuk nesne topluluklari simule edilebilmistir Newtoncu yorungesel hareket analiziAsagidaki formul bu tur bir eliptik yorunge icin gecerlidir Sadece merkezi cisme dogru olan yercekimi ivmesinin aralarindaki mesafenin karesinin tersi ile iliskili oldugunu belirten Newton yercekimi yasasi ile baslanirsa F2 Gm1m2r2 displaystyle F 2 frac Gm 1 m 2 r 2 Burada F2 m1 kutlesinin m2 kutlesine uyguladigi cekim kuvvetinin m2 kutlesine uyguladigi kuvvet G evrensel cekim sabiti ve r iki kutle merkezi arasindaki mesafedir Newton un Ikinci Yasasi na gore m2 ye etki eden kuvvetlerin toplami o cismin ivmesiyle iliskilidir F2 m2A2 displaystyle F 2 m 2 A 2 Burada A2 m2 ye etki eden m1 in cekim kuvveti F2 nin neden oldugu m2 nin ivmesidir where is the acceleration of caused by the force of gravitational attraction F2 of m1 acting on m2 1 ve 2 denklemlerin birlestirilmesi Gm1m2r2 m2A2 displaystyle frac Gm 1 m 2 r 2 m 2 A 2 Ivme icin cozum A2 A2 F2m2 1m2Gm1m2r2 mr2 displaystyle A 2 frac F 2 m 2 frac 1 m 2 frac Gm 1 m 2 r 2 frac mu r 2 burada m displaystyle mu standart yercekimi parametresidir ki bu durumda Gm1 displaystyle Gm 1 olarak gosterilir Tanimlanan sistemin m2 oldugu anlasilmaktadir bu nedenle alt simgeler atilabilir Merkezi cismin duragan olarak kabul edilebilecek kadar buyuk oldugu varsayilmakta ve genel goreliligin daha ince etkileri goz ardi edilmektedir Bir sarkac veya yaya bagli bir cisim elips icinde sallanirken A F m kr displaystyle A F m kr formulunde gosterildigi gibi ice dogru ivme kuvvet mesafesi ile orantilidir Vektorlerin toplanma sekli nedeniyle kuvvetin x displaystyle hat mathbf x veya y displaystyle hat mathbf y yonlerindeki bilesenleri de mesafelerin ilgili bilesenleriyle orantilidir rx Ax krx displaystyle r x A x kr x Dolayisiyla tum analiz bu boyutlarda ayri ayri yapilabilir Bu elipsin x Acos t displaystyle x A cos t ve y Bsin t displaystyle y B sin t harmonik parabolik denklemleri ile sonuclanir Yorungedeki nesnenin 𝑡 anindaki konumu kutupsal koordinatlarda vektor hesabi kullanilarak hem standart Oklid temelinde hem de orijini kuvvet merkeziyle cakisan kutupsal temelde duzlem uzerinde bulunur r displaystyle r cisim ile merkez arasindaki mesafe ve 8 displaystyle theta cismin dondugu aci olsun x displaystyle hat mathbf x ve y displaystyle hat mathbf y standart Oklid tabanlari olsun ve r cos 8 x sin 8 y displaystyle hat mathbf r cos theta hat mathbf x sin theta hat mathbf y ve 8 sin 8 x cos 8 y displaystyle hat boldsymbol theta sin theta hat mathbf x cos theta hat mathbf y radyal ve enine kutupsal taban olsun bu durumda ilki merkezi cisimden yorungedeki nesnenin mevcut konumuna isaret eden birim vektor ve ikincisi yorungedeki nesnenin saat yonunun tersine bir daire cizmesi halinde gidecegi yone isaret eden ortogonal birim vektordur O zaman yorungedeki nesneye giden vektor O rcos 8 x rsin 8 y rr displaystyle hat mathbf O r cos theta hat mathbf x r sin theta hat mathbf y r hat mathbf r Bu mesafe ve acinin zaman icinde nasil degistiginin standart turevlerini belirtmek icin r displaystyle dot r ve 8 displaystyle dot theta kullanilir Bir vektorun zaman icinde nasil degistigini gormek icin t displaystyle t zamanindaki konumunu t dt displaystyle t delta t zamanindakinden cikarip dt displaystyle delta t ye bolerek turevi alinir Elde edilen sonuc da bir vektor olacaktir Temel vektor r displaystyle hat mathbf r nesne yorungede dondukce hareket ettiginden onu farklilastirarak baslanir t displaystyle t zamanindan t dt displaystyle t delta t r displaystyle hat mathbf r vektoru baslangicini orijinde tutar ve 8 8 dt displaystyle theta dot theta delta t acisiyla donerek basini 8 dt displaystyle dot theta delta t dik yonunde 8 displaystyle theta mesafesi kadar hareket ettirir ve 8 8 displaystyle dot theta hat boldsymbol theta 8 displaystyle hat boldsymbol theta nin bir turevini verir r cos 8 x sin 8 y dr dt r sin 8 8 x cos 8 8 y 8 8 8 sin 8 x cos 8 y d8 dt 8 cos 8 8 x sin 8 8 y 8 r displaystyle begin aligned hat mathbf r amp cos theta hat mathbf x sin theta hat mathbf y frac delta hat mathbf r delta t dot mathbf r amp sin theta dot theta hat mathbf x cos theta dot theta hat mathbf y dot theta hat boldsymbol theta hat boldsymbol theta amp sin theta hat mathbf x cos theta hat mathbf y frac delta hat boldsymbol theta delta t dot boldsymbol theta amp cos theta dot theta hat mathbf x sin theta dot theta hat mathbf y dot theta hat mathbf r end aligned Artik yorungede donen cismin hizi ve ivmesi bulunabilir O rr O drdtr rdr dt r r r 8 8 O r r r 8 8 r 8 8 r8 8 r8 2r r r8 2 r r8 2r 8 8 displaystyle begin aligned hat mathbf O amp r hat mathbf r dot mathbf O amp frac delta r delta t hat mathbf r r frac delta hat mathbf r delta t dot r hat mathbf r r left dot theta hat boldsymbol theta right ddot mathbf O amp left ddot r hat mathbf r dot r dot theta hat boldsymbol theta right left dot r dot theta hat boldsymbol theta r ddot theta hat boldsymbol theta r dot theta 2 hat mathbf r right amp left ddot r r dot theta 2 right hat mathbf r left r ddot theta 2 dot r dot theta right hat boldsymbol theta end aligned r displaystyle hat mathbf r ve 8 displaystyle hat boldsymbol theta katsayilari radyal ve enine yonlerdeki ivmeleri verir Belirtildigi gibi yercekimi nedeniyle bu ilkini Newton m r2 displaystyle mu r 2 olarak verir ikincisi ise sifirdir r r8 2 mr2 displaystyle ddot r r dot theta 2 frac mu r 2 1 r8 2r 8 0 displaystyle r ddot theta 2 dot r dot theta 0 2 Denklem 2 parcalara gore entegrasyon kullanilarak yeniden duzenlenebilir r8 2r 8 1rddt r28 0 displaystyle r ddot theta 2 dot r dot theta frac 1 r frac d dt left r 2 dot theta right 0 Yorungedeki nesne cakilmadigi surece sifir olmadigi icin bu deger r displaystyle r ile carpilabilir Bu durumda turevin sifir olmasi fonksiyonun sabit oldugunu gosterir r28 h displaystyle r 2 dot theta h 3 Bu aslinda Kepler in ikinci yasasinin teorik kanitidir Bir gezegen ile Gunes i birlestiren bir cizgi esit zaman araliklarinda esit alanlari supurur Butunlesme sabiti olan h birim kutle basina dusen acisal momentumdur Denklem 1 den bir yorunge denklemi elde edilebilmesi icin zamanin elimine edilmesi gerekmektedir Ayrica bakiniz Kutupsal koordinatlarda bu yorungedeki nesnenin merkeze olan uzakligini r displaystyle r acisinin bir fonksiyonu olarak ifade edecektir 8 displaystyle theta Ancak u 1 r displaystyle u 1 r yardimci degiskenini tanitmak ve u displaystyle u yi 8 displaystyle theta nin bir fonksiyonu olarak ifade etmek daha kolaydir r displaystyle r nin zamana gore turevleri u displaystyle u nin aciya gore turevleri olarak yeniden yazilabilir u 1r displaystyle u 1 over r 8 hr2 hu2 displaystyle dot theta frac h r 2 hu 2 turev 3 dud8 ddt 1r dtd8 r r28 r hd2ud82 1hdr dtdtd8 r h8 r h2u2 or r h2u2d2ud82 displaystyle begin aligned frac delta u delta theta amp frac delta delta t left frac 1 r right frac delta t delta theta frac dot r r 2 dot theta frac dot r h frac delta 2 u delta theta 2 amp frac 1 h frac delta dot r delta t frac delta t delta theta frac ddot r h dot theta frac ddot r h 2 u 2 text or ddot r h 2 u 2 frac delta 2 u delta theta 2 end aligned Bunlari 1 e eklemek sunu saglar r r8 2 mr2 h2u2d2ud82 1u hu2 2 mu2 displaystyle begin aligned ddot r r dot theta 2 amp frac mu r 2 h 2 u 2 frac delta 2 u delta theta 2 frac 1 u left hu 2 right 2 amp mu u 2 end aligned d2ud82 u mh2 displaystyle frac delta 2 u delta theta 2 u frac mu h 2 4 Dolayisiyla yercekimi kuvveti icin ya da daha genel olarak herhangi bir ters kare kuvvet yasasi icin denklemin sag tarafi bir sabit haline gelir ve denklemin harmonik denklem oldugu gorulur bagimli degiskenin orijininin kaymasina kadar Cozum sudur u 8 mh2 Acos 8 80 displaystyle u theta frac mu h 2 A cos theta theta 0 Burada A ve 80 rassal sabitlerdir Cismin yorungesinin bu sonuc denklemi odak noktalarindan birine gore Kutupsal formdaki bir elipsin denklemidir Bu e h2A m displaystyle e equiv h 2 A mu dis merkezlik a h2 m 1 e2 displaystyle a equiv h 2 mu left 1 e 2 right yari buyuk eksen olmak uzere daha standart bir forma sokulur Son olarak 80 0 displaystyle theta 0 equiv 0 olarak alindiginda elipsin uzun ekseni pozitif x koordinati boyunca uzanir r 8 a 1 e2 1 ecos 8 displaystyle r theta frac a left 1 e 2 right 1 e cos theta Iki cisimli sistem torkun etkisi altinda oldugunda acisal momentum h sabit degildir Asagidaki hesaplamadan sonra drd8 1u2dud8 hmdud8d2rd82 h2u2m2d2ud82 hu2m2dhd8dud8 d8dt 2r h2u3m2 displaystyle begin aligned frac delta r delta theta amp frac 1 u 2 frac delta u delta theta frac h m frac delta u delta theta frac delta 2 r delta theta 2 amp frac h 2 u 2 m 2 frac delta 2 u delta theta 2 frac hu 2 m 2 frac delta h delta theta frac delta u delta theta left frac delta theta delta t right 2 r amp frac h 2 u 3 m 2 end aligned iki cisimli sistemin elde edilir dd8 hdud8 hu mh displaystyle frac delta delta theta left h frac delta u delta theta right hu frac mu h 5 Goreli yorungesel hareketYorunge mekaniginin yukaridaki klasik Newtoncu analizi genel goreliligin cerceve suruklenmesi ve yercekimsel zaman genislemesi gibi daha ince etkilerinin ihmal edilebilir oldugunu varsayar Cok buyuk kutleli cisimlerin yakininda Merkur un Gunes etrafindaki yorungesinin presesyonunda oldugu gibi veya asiri hassasiyet gerektiginde GPS uydulari icin yorunge elemanlarinin ve zaman sinyali referanslarinin hesaplanmasinda oldugu gibi goreceli etkiler ihmal edilebilir olmaktan cikar Yorunge duzlemleriBuraya kadar yapilan analiz iki boyutludur uzayda sabitlenmis bir duzlemde bozulmamis bir yorungenin iki boyutlu oldugu ortaya cikmistir ve bu nedenle uc boyuta genisletme iki boyutlu duzlemin ilgili gezegensel cismin kutuplarina gore gerekli aciya dondurulmesini gerektirir Bunu uc boyutta yapmak icin rotasyon benzersiz bir sekilde belirlemek icin uc sayi gerektirir geleneksel olarak bunlar uc aci olarak ifade edilir Yorunge periyoduYorunge periyodu yorungedeki bir cismin bir yorungeyi tamamlamak icin ne kadar zaman harcadigidir Yorungeleri tespit etmekBir cisim etrafindaki Kepler yorungesini belirlemek icin alti parametre gerekir Ornegin cismin baslangic konumunu belirleyen uc sayi ile hizini belirleyen uc deger zaman icinde ileriye veya geriye dogru hesaplanabilen benzersiz bir yorunge tanimlayacaktir Ancak geleneksel olarak kullanilan parametreler biraz farklidir Geleneksel olarak kullanilan yorunge elemanlari kumesi Johannes Kepler ve yasalarindan sonra Kepleryan elemanlar kumesi olarak adlandirilir Kepleryan elemanlar alti tanedir Egim i Cikis dugumu boylami W Periapsis argumani w Eksantriklik e Yari buyuk eksen a Devirdeki ortalama anomali M0 Temelde bir cismin yorunge elemanlari bilindiginde konumu zaman icinde sonsuza kadar ileriye ve geriye dogru hesaplanabilir Ancak pratikte yorungeler varsayilan bir noktasal kaynaktan gelen basit yercekiminden baska kuvvetler tarafindan etkilenir veya tedirgin edilir bir sonraki bolume bakiniz ve dolayisiyla yorunge elemanlari zamanla degisir TedirginlikYorunge tedirginligi ana kutle cekim cisminin genel kuvvetinden veya ortalama itkisinden cok daha kucuk olan ve yorungedeki iki cismin disinda bulunan bir kuvvet veya itkinin yorungenin parametrelerini zaman icinde degistiren bir ivmeye neden olmasidir Radyal ters yonlu veya enine tedirginlikler Yorungedeki bir cisme verilen kucuk bir radyal itki eksantrikligi degistirir ancak yorunge periyodunu degistirmez birinci dereceden Ileriye veya geriye dogru bir itme yani yorunge hareketi boyunca uygulanan bir itme hem eksantrikligi hem de yorunge periyodunu degistirir Ozellikle enberideki ters yonlu bir itki enotedeki irtifayi yukseltirken ters yonlu bir itki bunun tam tersini yapar Enine bir itme yorunge duzleminin disinda periyodu veya dis merkezligi degistirmeden yorunge duzleminin donmesine neden olur Her durumda kapali bir yorunge yine de tedirginlik noktasiyla kesisecektir Yorunge bozunumu Eger bir yorunge belirgin bir atmosfere sahip bir gezegensel cisim etrafinda ise suruklenme nedeniyle bozulabilir Ozellikle her enberi noktasinda cisim atmosferik suruklenmeye maruz kalir ve enerji kaybeder Her seferinde yorunge daha az eksantrik daha dairesel hale gelir cunku cisim tam da enerjinin maksimum oldugu anda kinetik enerji kaybeder Bu bir sarkacin en dusuk noktasinda yavaslatilmasinin etkisine benzer sarkacin saliniminin en yuksek noktasi daha alcak olur Birbirini izleyen her yavaslama ile yorunge yolunun daha buyuk bir kismi atmosferden etkilenir ve etki daha belirgin hale gelir Sonunda etki o kadar buyuk hale gelir ki maksimum kinetik enerji yorungeyi atmosferik surukleme etkisinin sinirlarinin uzerine cikarmaya yetmez Bu gerceklestiginde cisim hizla asagiya dogru spiral cizecek ve merkezi cisimle kesisecektir Bir atmosferin sinirlari oldukca degiskendir Maksimum gunes enerjisi sirasinda Dunya nin atmosferi minimum gunes enerjisi sirasinda oldugundan yuz kilometre daha fazla suruklenmeye neden olur Uzun iletken baglara sahip bazi uydular da Dunya nin manyetik alanindan kaynaklanan elektromanyetik suruklenme nedeniyle yorunge bozulmasi yasayabilir Tel manyetik alani kestiginde bir jenerator gibi davranarak elektronlari bir uctan digerine tasir Yorunge enerjisi telin icinde isiya donusturulur Yorungeler yolunun bir noktasinda cismin kinetik enerjisini degistiren roket motorlari kullanilarak yapay olarak etkilenebilir Bu kimyasal ya da elektrik enerjisinin kinetik enerjiye donusturulmesidir Bu sekilde yorunge sekli ya da yonundeki degisiklikler kolaylastirilabilir Bir yorungeyi yapay olarak etkilemenin bir baska yontemi de gunes yelkenleri ya da manyetik yelkenler kullanmaktir Bu itici guc bicimleri Gunes ten baska hicbir itici yakit ya da enerji girdisi gerektirmez ve bu nedenle suresiz olarak kullanilabilir Yorunge bozulmasi yorungesinde dondukleri cismin eszamanli yorungesinin altindaki cisimler icin gelgit kuvvetleri sonucunda olusabilir Yorungedeki cismin yercekimi ana cisimde gelgit siskinlikleri yaratir ve eszamanli yorungenin altinda kalan yorungedeki nesne ana cismin yuzeyinden daha hizli hareket ettiginden siskinlikler kisa bir aciyla ana cismin gerisinde kalir Cikintilarin yercekimi ana uydu ekseninin biraz disindadir ve dolayisiyla uydunun hareketiyle birlikte bir bilesene sahiptir Yakin siskinlik cismi uzak siskinligin hizlandirdigindan daha fazla yavaslatir ve sonuc olarak yorunge bozulur Tersine uydunun cikintilar uzerindeki yercekimi ana cisme tork uygular ve donusunu hizlandirir Yapay uydular yorungelerinde dondukleri gezegenler uzerinde kayda deger bir gelgit etkisi yaratamayacak kadar kucuktur ancak Gunes Sistemi ndeki birkac uydu bu mekanizma ile yorunge bozunumuna ugramaktadir Mars in en icteki uydusu Phobos bunun en iyi ornegidir ve 50 milyon yil icinde ya Mars in yuzeyine carpmasi ya da bir halka seklinde parcalanmasi beklenmektedir Yorungeler kutlecekim dalgalarinin yayilmasi yoluyla bozulabilir Bu mekanizma cogu yildiz nesnesi icin son derece zayiftir yalnizca birbirlerinin etrafinda donen kara delikler veya notron yildizlari gibi asiri kutle ve asiri ivmenin bir arada oldugu durumlarda onemli hale gelir Basiklik Yorungede donen cisimlerin standart analizi tum cisimlerin tekduze kurelerden ya da daha genel olarak her biri tekduze yogunlukta es merkezli kabuklardan olustugunu varsayar Bu tur cisimlerin kutlecekimsel olarak noktasal kaynaklara esdeger oldugu gosterilebilir Ancak gercek hayatta bircok cisim kendi etrafinda donmekte ve bu da kutlecekim alanini bozmakta ve kutlecekim alanina cismin yaricapi ile kiyaslanabilecek mesafelerde onemli olan bir dort kutuplu momenti kazandirmaktadir Genel durumda ornegin bir gezegen gibi donen bir cismin yercekimi potansiyeli genellikle kuresel simetriden sapmalari hesaba katan cok kutuplu olarak genisletilir Uydu dinamigi acisindan yorunge periyodundan daha uzun zaman araliklarinda kumulatif olan sekuler yorunge tedirginlikleri yarattiklarindan cift bolgeli harmonik katsayilar veya cift bolgeli katsayilar ozel bir oneme sahiptir Bunlar cismin uzaydaki simetri ekseninin yonelimine baglidir ve yari buyuk eksen haricinde genel olarak tum yorungeyi etkiler Coklu kutlecekimsel nesneler Diger yercekimi cisimlerinin etkileri de onemli olabilir Ornegin Ay in yorungesi Dunya nin yani sira Gunes in yercekiminin etkisine imkan vermeden dogru bir sekilde tanimlanamaz Yaklasik bir sonuc cisimlerin daha agir bir gezegen ya da ayin etrafinda bu tedirginliklere ragmen daha agir cismin Hill kuresi icinde dengeli bir yorungede donuyor olmalari kosuluyla genellikle makul olcude istikrarli yorungelere sahip olacaklaridir Ikiden fazla kutlecekimi etkisine sahip cisimler soz konusu oldugunda bu durum olarak adlandirilir Bazi ozel durumlar formule edilmis olsa da cogu n cisim probleminin kapali formda cozumu yoktur Isik radyasyonu ve yildizlararasi ruzgar Ozellikle kucuk cisimler icin isik ve yildiz ruzgari cismin durusunda ve hareket yonunde onemli bozulmalara neden olabilir ve zaman icinde kayda deger olabilir Gezegensel cisimler arasinda asteroitlerin hareketi ozellikle asteroitler Gunes e bagli olarak donerken buyuk zaman araliklarinda etkilenir Olagandisi yorungelerMatematikciler periyodik olarak tekrar eden eliptik olmayan yorungelerde birden fazla cismin bulunmasinin prensipte mumkun oldugunu kesfetmislerdir ancak bu tur yorungelerin cogu kutle konum veya hizdaki kucuk tedirginlikler acisindan kararli degildir Bununla birlikte uc hareketli cisim tarafindan doldurulan duzlemsel bir sekiz rakami yorungesi de dahil olmak uzere bazi ozel kararli durumlar tanimlanmistir Daha ileri calismalar duzlemsel olmayan yorungelerin de mumkun oldugunu kesfetmistir bunlardan biri topolojik olarak bir kenarlarina esdeger 4 kabaca dairesel birbirine kenetlenmis yorungede hareket eden 12 kutleyi icermektedir Bu tur yorungelerin evrende dogal olarak bulunmasinin gerekli kosullarin tesadufen olusma ihtimalinin dusuk olmasi nedeniyle son derece dusuk bir olasilik oldugu dusunulmektedir AstrodinamikYorunge mekanigi veya astrodinamik balistik ve gok mekaniginin roketlerin ve diger uzay araclarinin hareketiyle ilgili pratik sorunlara uygulanmasidir Bu nesnelerin hareketi genellikle Newton un hareket yasalarindan ve Newton un evrensel cekim yasasindan hesaplanir Uzay gorevi tasarimi ve kontrolunde temel bir disiplindir Gok mekanigi uzay araclari ve yildiz sistemleri gezegenler uydular ve kuyruklu yildizlar gibi dogal astronomik cisimler de dahil olmak uzere yercekimi etkisi altindaki sistemlerin yorunge dinamiklerini daha genis bir sekilde ele alir Yorunge mekanigi yorunge duzlemi degisiklikleri ve gezegenler arasi transferler dahil olmak uzere uzay araci yorungelerine odaklanir ve gorev planlayicilari tarafindan itici manevralarin sonuclarini tahmin etmek icin kullanilir Genel gorelilik yorungeleri hesaplamak icin Newton yasalarindan daha kesin bir teoridir ve bazen daha fazla dogruluk icin veya yuksek yercekimi durumlarinda Gunes e yakin yorungeler gibi gereklidir Dunya yorungeleriAlcak Dunya yorungesi LEO Yuksekligi 2 000 km ye 0 1 240 mil kadar olan yer merkezli yorungeler Orta Dunya yorungesi MEO Yuksekligi 2 000 km den 1 240 mil 35 786 kilometre 22 236 mil ile yer eszamanli yorungenin hemen altina kadar degisen yorungeler Ara dairesel yorunge olarak da bilinir Bunlar en yaygin olarak 20 200 kilometre 12 600 mil ya da 20 650 kilometre 12 830 mil yukseklikte ve 12 saatlik bir yorunge periyoduna sahiptir Hem yer eszamanli yorunge GSO hem de yer sabit yorunge GEO Dunya nin etrafinda Dunya nin yanal donus periyoduna uyan yorungelerdir Tum jeosenkron ve jeostatik yorungelerin yari buyuk ekseni 42 164 km dir 26 199 mil Tum yer sabit yorungeler ayni zamanda yer eszamanlidir ancak tum yer eszamanli yorungeler yer sabit degildir Bir yer sabit yorunge tam olarak ekvatorun uzerinde kalirken bir jeosenkron yorunge Dunya yuzeyinin daha fazlasini kapsayacak sekilde kuzeye ve guneye salinabilir Her ikisi de her bir sidereal gunde Gunes e gore degil yildizlara gore Dunya nin bir tam turunu tamamlar Yuksek Dunya yorungesi Yer eszamanli yorungenin 35 786 km 22 240 mil yuksekliginin uzerindeki yorungeler Kutlecekim olcegiYercekimi sabiti G su sekilde hesaplanmistir 6 6742 0 001 10 11 kg m3 1s 2 Boylece sabit yogunluk 1 zaman 2 boyutuna sahiptir Bu asagidaki ozelliklere karsilik gelir Mesafelerin yogunluklari ayni tutarken cisimlerin boyutlari da dahil olmak uzere zamani olceklendirmeye gerek kalmadan benzer yorungeler verir ornegin mesafeler yariya indirilirse kutleler 8 e yercekimi kuvvetleri 16 ya ve yercekimi ivmeleri 2 ye bolunur Dolayisiyla hizlar yariya iner ve yorunge sureleri ve yercekimiyle ilgili diger seyahat sureleri ayni kalir Ornegin bir nesne bir kuleden birakildiginda yere dusmesi icin gecen sure Dunya nin olcekli bir modeli uzerinde kulenin olcekli bir modeli ile ayni kalir Kutleleri ayni tutarak mesafeleri olceklendirmek noktasal kutleler soz konusu oldugunda veya yogunluklari ayarlayarak benzer yorungeler verir mesafeler 4 ile carpilirsa cekim kuvvetleri ve ivmeler 16 ya bolunur hizlar yariya iner ve yorunge periyotlari 8 ile carpilir Tum yogunluklar 4 ile carpildiginda yorungeler aynidir yercekimi kuvvetleri 16 ile ve ivmeler 4 ile carpilir hizlar iki katina cikar ve yorunge periyotlari yariya iner Tum yogunluklar 4 ile carpildiginda ve tum boyutlar yariya indirildiginde yorungeler benzerdir kutleler 2 ye bolunur yercekimi kuvvetleri aynidir yercekimi ivmeleri iki katina cikar Dolayisiyla hizlar aynidir ve yorunge periyotlari yariya iner Tum bu olceklendirme durumlarinda yogunluklar 4 ile carpilirsa sureler yariya iner hizlar iki katina cikarilirsa kuvvetler 16 ile carpilir Bu ozellikler asagidaki formulde gosterilmistir yorunge periyodu formulunden turetilmistir GT2r 3p ar 3 displaystyle GT 2 rho 3 pi left frac a r right 3 Yaricapi r ve ortalama yogunlugu r olan kuresel bir cismin etrafindaki kucuk bir cismin yari buyuk ekseni a olan eliptik bir yorungesi icin burada T yorunge periyodudur PatentlerBelirli yorungelerin veya yorunge manevralarinin belirli faydali amaclara uygulanmasi patentlere konu olmustur Kutlecekim kilidiBazi cisimler diger cisimlerle gelgitsel olarak kilitlenmistir yani gok cisminin bir tarafi surekli olarak ev sahibi cisme donuktur Dunya Ay ve Pluto Charon sistemi icin durum boyledir Ayrica bakinizGok gunlugu dogal olarak olusan astronomik nesnelerin yani sira yapay uydularin belirli bir zaman veya zamanlarda gokyuzundeki konumlarinin bir derlemesidir Yorungeler listesi Molniya yorunge Yorungesel uzay ucusu Kutupsal yorunge acisal momentumu sifir olan bir Kepler yorungesidir Radyal yorungedeki iki nesne duz bir cizgi uzerinde dogrudan birbirlerine dogru veya birbirlerinden uzaklasarak hareket ederler Kaynakca orbit astronomy Encyclopaedia Britannica Online bas 5 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Temmuz 2008 a b The Space Place What s a Barycenter NASA 8 Ocak 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Kasim 2012 Kuhn The Copernican Revolution pp 238 246 252 Encyclopaedia Britannica 1968 vol 2 p 645 M Caspar Kepler 1959 Abelard Schuman at pp 131 140 A Koyre The Astronomical Revolution Copernicus Kepler Borelli 1973 Methuen pp 277 279 Kepler s laws of planetary motion Definition Diagrams amp Facts Britannica www britannica com Ingilizce 7 Kasim 2023 3 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2023 Murray Carl D Dermott Stanley F 2010 Solar system dynamics Transferred to digital print Nachdr Cambridge Cambridge Univ Press ISBN 978 0 521 57295 8 Planetary Orbits NASA Science science nasa gov Ingilizce 13 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Kasim 2023 Gravitational potential energy farside ph utexas edu 24 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Kasim 2023 Planet Tables www astronomynotes com 16 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Kasim 2023 Newton Isaac 1728 A Treatise of the System of the World Ingilizce F Fayram a b c d Smith George Newton s Philosophiae Naturalis Principia Mathematica The Stanford Encyclopedia of Philosophy Winter 2008 Edition Edward N Zalta ed URL lt https plato stanford edu archives win2008 entries newton principia gt Carleton Timothy Guo Yicheng Munshi Ferah Tremmel Michael Wright Anna 2021 An excess of globular clusters in Ultra Diffuse Galaxies formed through tidal heating Monthly Notices of the Royal Astronomical Society 502 398 406 arXiv 2008 11205 2 doi 10 1093 mnras stab031 Fitzpatrick Richard 2 Subat 2006 Planetary orbits Classical Mechanics an introductory course The University of Texas at Austin 3 Mart 2001 tarihinde kaynagindan Luo Siwei 22 Haziran 2020 The Sturm Liouville problem of two body system Journal of Physics Communications 4 6 061001 Bibcode 2020JPhCo 4f1001L doi 10 1088 2399 6528 ab9c30 GPS and Relativity www astronomy ohio state edu 10 Kasim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Kasim 2023 Iorio L 2011 Perturbed stellar motions around the rotating black hole in Sgr A for a generic orientation of its spin axis Physical Review D 84 12 124001 arXiv 1107 2916 2 Bibcode 2011PhRvD 84l4001I doi 10 1103 PhysRevD 84 124001 Renzetti G 2013 Satellite Orbital Precessions Caused by the Octupolar Mass Moment of a Non Spherical Body Arbitrarily Oriented in Space Journal of Astrophysics and Astronomy 34 4 341 348 Bibcode 2013JApA 34 341R doi 10 1007 s12036 013 9186 4 Renzetti G 2014 Satellite orbital precessions caused by the first odd zonal J3 multipole of a non spherical body arbitrarily oriented in space 352 2 493 496 Bibcode 2014Ap amp SS 352 493R doi 10 1007 s10509 014 1915 x Chenciner Alain Montgomery Richard 31 Ekim 2000 A remarkable periodic solution of the three body problem in the case of equal masses arXiv math 0011268 2 a b Peterson Ivars 23 Eylul 2013 Strange Orbits Science News Ingilizce 22 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Temmuz 2017 PDF Office of Safety and Mission Assurance 1 Agustos 1995 15 Subat 2013 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi pages 37 38 6 1 6 2 figure 6 1 a b Ancillary Description Writer s Guide 2013 National Aeronautics and Space Administration NASA Global Change Master Directory 11 Mayis 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 29 Nisan 2013 Vallado David A 2007 Fundamentals of Astrodynamics and Applications Hawthorne CA Microcosm Press s 31 Ferreira Becky 19 Subat 2015 How Satellite Companies Patent Their Orbits Motherboard Vice News 18 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Eylul 2018