Türk edebiyatında roman, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir yazım türüdür. Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak Türk edebiyatına girmiş olup, Fransız edebiyatından eserler başta olmak üzere ilk Türkçe örnekleri çeviri eserlerde gözlemlenmiştir. Şemseddin Sâmi’nin Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri sıklıkla "ilk Türkçe roman" olarak adlandırılsa da daha önce yazılmış başka romanlar da mevcuttur. Fransız romantizm akımından etkilenmiş ve ağırlıklı olarak aşk ve "yanlış batılılaşma" konularını ele almış ilk Osmanlı romanları genellikle oldukça zayıf olup, karakterler yüzeysel işlenmiş ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmıştır. Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde romanlar gelişmeye başlamıştır.
Cumhuriyet döneminin ilk romanları ulusçuluk akımını oluşturmuştur ve bunu "köy romanı" takip etmiştir. 1960 sonrasında sol eğilimlerin artmasıyla toplumcu romanlar yazılmaya başlanmıştır. Gerçekçi akımın etkisi 12 Eylül Darbesine kadar devam etmiştir. 1980 sonrası entelektüel durulmanın etkisi uzun bir süre devam etmiş, ancak 1990'larda daha özgün romanlar yeniden belirmeye başlamıştır.
Tarih
Çeviri eserler
Roman, Tanzimat'la başlayan batılılaşma sürecinin bir parçası olarak, kültürel birikimin doğal bir sonucu değil, bir çeşit sanat ithali şeklinde Türk yazısına girmiştir. Romanın tür olarak Türk edebiyatında görülmesi, Telamak'ı Fransızcadan çeviren Tahtaví'nın, Arapça tercümesinden Yusuf Kamil Paşa’nın yaptığı, Fenelon’un Telemak adlı eserinin çevirisi Terceme-i Telemak ile olmuştur. Daha sonra adı bilinmeyen bir çevirmen Victor Hugo’nun ünlü romanı Sefiller’i çevirmiştir. Bu dönemde Osmanlı İmparatorluğu Fransa ile yakın siyasi ve kültürel ilişkiler içinde olduğu için, özellikle Fransız romanının etkisi ön plana çıkmaktadır. Nitekim roman kelimesi de Türkçeye Fransızcadan doğrudan geçmiştir. Böylece bir süre Fransız romanlarının çeviri ve uyarlamaları okunmuş ve benzer örneklerin yazılması için zemin hazırlanmıştır. Özellikle 1860-1880 yılları arası yoğun bir şekilde çevirilerin yapıldığı bir dönem olmuştur.
İlk Türkçe eserler
1872-73 yılları arasında gazetede tefrika olarak basılan, 1875'te ise kitap olarak yayımlanan, ancak bu nitelendirme tartışmalıdır. 1873-1874 yılları arasında Recaizade Mahmud Ekrem’in ağabeyi tarafında yayımlanan 'de ilk Türkçe roman olarak isimlendirilmiştir. Bu fikre destek olarak romanın Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ın aksine tefrika edilmemiş olması, yazarın kendisinin eserini roman olarak nitelendirdiği ilk örnek olması ve kitaplaştırılmasının Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'tan daha önce gerçekleştirilmiş olması gösterilmektedir. Buna karşın Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat Batılı romanları gösterdiği özellikler açısından daha yakındır.
Buna ek olarak (Osmanlıda yaşayan azınlıklarca) Türk dilinde yazılmış ama Osmanlı'da Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine azınlık alfabelerinin kullanılmış olduğu daha eski eserler bulunmaktadır. Vartan Paşa tarafından 1851'de Türk dilinde Ermeni harfleriyle yazılmış Akabi Hikâyesi Şemseddin Sâmi'nin eserinden yaklaşık 20 sene daha önce yazılmıştır ve bazı akademisyenlerce "ilk Türkçe roman" (ve "ilk Ermeni romanı") olarak sınıflandırılmaktadır. Aynı şekilde Anadolu Türkçesi konuşan Karamanlıların/Kapadokya Rumlarının dili olan Karamanlı Türkçesi kullanılarak tarafından 1871'de Rum harfleriyle yazılmış Temaşa-i Dünya ve Cefakâr u Cefakeş eseri de Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'tan önce yayımlanmış başka bir romandır.
Osmanlı yazarları tarafından yazılan ilk romanlar, genellikle oldukça zayıftır. Bunda romanın tür olarak batıdan alınmasının büyük payı vardır. Bu çeşit bir düz yazı geleneği olmayan Türk yazarları özellikle karakter yaratmak konusunda yüzeysel kalmışlar ve karikatüre benzeyen tipler ortaya çıkarmışlardır. İlk yazılan romanlar, kimi zaman neredeyse birebir olacak şekilde, batılı örneklerin taklitleri olarak görülebilir. Bu ilk dönem yazarları daha çok Fransız Romantizm akımını örnek almışlardır. Taner Timur'a göre bunun öncelikli nedenlerinden biri bu dönemde Fransız romanında etkili olan Doğalcılık akımı ve bu akım doğrultusunda yazılan romanların toplumun en yoz ve kötü halini yansıtma eğiliminde olmalarıdır. Osmanlılar bu romanlarda anlatılan hikâyeleri bu nedenle beğenmemiş ve kendilerine uygun görmemişlerdir.Émile Zola gibi yazarların kötümser determinizmi yerine, dönemin değişen Osmanlı toplumuna daha çok hitap eden konuları tercih etmişlerdir. Bu durum, Taner Timur'un Ahmet Mithat Efendi'den yaptığı alıntıda şöyle geçmektedir:
“ | Bu zamanın tabii romancılarına bakılacak olursa dünyada ve bahusus dünyanın Fransa denilen kısmında ve hele Fransa'nın Paris denilen yerinde fezaili beşeriyeden (insani erdemlerden) hiçbir eser kalmamış olmak lazım gelir. | „ |
Bu nedenle dönemin romanlarında daha çok romantik aşklar ve yanlış batılılaşma ana tema olarak ön plana çıkmaktadır. Dönemin bazı önemli romanları şunlardır: Recaizade Mahmud Ekrem’in Araba Sevdası (1896), Namık Kemal’in İntibah’ı (1878) ve Ahmet Mithat Efendi’nin Felatun Bey'le Rakım Efendi’si (1875).
Türk edebiyatında tarihi romanın ilk denemesi Ahmet Mithat Efendi’nin (1871) adlı romanı sayılabilir. Batılı anlamda ilk tarihsel Türkçe roman, Tanzimat Edebiyatı yazarlarından Namık Kemal’in Cezmi’sidir. Onun ilk basımı 1880'de yapılmıştır. Roman Türk edebiyatının ilk tarihi romanı olma özelliği taşır. Romanın sonunda 1. cildin sonu yazısı yer alsa da, kitabın 2. bir cildi yoktur.
Servet-i Fünûn edebiyatı döneminde ilk usta romanlar ve usta yazarlar kendilerini gösterdi. "Sanat sanat içindir" tezini savunan bu yazarlar aşk ve acıma gibi konuları işledi. Halit Ziya Uşaklıgil bu dönemin en önemli romancısı sayılır. Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu (1925) adlı romanı günümüzde de en başarılı Türk romanlarından biri olarak kabul edilir.
1910’dan sonra milli duyguların ağır basmasıyla birlikte Genç Kalemler dergisi çevresinde Türkçülük akımı gelişti. Milli romanların yazılması bu dönemde başladı. Halide Edip Adıvar’ın Vurun Kahpeye, Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanları bu dönemin örneklerindendir.
Cumhuriyet dönemi
Cumhuriyet döneminin ilk romanları ulusçuluk akımını oluşturmuştur. Çoğunlukla Türk Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen romanları bu ilk örnekleri ise, ulusal modernleşme hareketinin etkisiyle, "köy romanı" takip etmiştir. 1960 sonrasında sol eğilimlerin artmasıyla toplumcu romanlar yazılmaya başlanmıştır. Gerçekçi akımın etkisi 12 Eylül Darbesine kadar devam etmiştir. 1980 sonrası entelektüel durulmanın etkisi uzun bir süre devam etmiş, ancak 1990'larda daha özgün romanlar yeniden belirmeye başlamıştır.
Notlar
- ^ Vartan Paşa'nın (Hovsep Vartanyan) Akabi Hikâyesi, Evangelinos Misailidis'in Temaşa-i Dünya ve Cefakâr u Cefakeş ile Recaizade Mehmet Celâl'in romanları.
Kaynakça
- ^ Marxist edebiyat kuramcılarına göre roman bir edebiyat türü olarak, sanayileşme sonrası bireyselliğe yönelen kapitalist burjuva kültürünün kendini ifade şekli olarak Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Osmanlı toplumu benzer bir ekonomik süreçten geçmediği için Türk edebiyatı benzer bir kültürel birikim yaratmamıştır. Bkz. Murat Belge, Edebiyat Üstüne Yazılar, 17-8.
- ^ Cemil Meriç 17 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Aktaran Mustafa Armağan
- ^ a b . Milliyet. 22 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2020.
- ^ Taner Timur, Osmanlı-Türk Romanından Tarih, Toplum ve Kimlik, 24-5.
- ^ Taner Timur, Osmanlı-Türk Romanından Tarih, Toplum ve Kimlik, 383.
Dış bağlantılar
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Turk edebiyatinda roman 19 yuzyilda ortaya cikan bir yazim turudur Roman Tanzimat la baslayan batililasma surecinin bir parcasi olarak Turk edebiyatina girmis olup Fransiz edebiyatindan eserler basta olmak uzere ilk Turkce ornekleri ceviri eserlerde gozlemlenmistir Semseddin Sami nin Taassuk i Talat ve Fitnat adli eseri siklikla ilk Turkce roman olarak adlandirilsa da daha once yazilmis baska romanlar da mevcuttur Fransiz romantizm akimindan etkilenmis ve agirlikli olarak ask ve yanlis batililasma konularini ele almis ilk Osmanli romanlari genellikle oldukca zayif olup karakterler yuzeysel islenmis ve karikature benzeyen tipler ortaya cikarmistir Servet i Funun edebiyati doneminde romanlar gelismeye baslamistir Cumhuriyet doneminin ilk romanlari ulusculuk akimini olusturmustur ve bunu koy romani takip etmistir 1960 sonrasinda sol egilimlerin artmasiyla toplumcu romanlar yazilmaya baslanmistir Gercekci akimin etkisi 12 Eylul Darbesine kadar devam etmistir 1980 sonrasi entelektuel durulmanin etkisi uzun bir sure devam etmis ancak 1990 larda daha ozgun romanlar yeniden belirmeye baslamistir TarihCeviri eserler Roman Tanzimat la baslayan batililasma surecinin bir parcasi olarak kulturel birikimin dogal bir sonucu degil bir cesit sanat ithali seklinde Turk yazisina girmistir Romanin tur olarak Turk edebiyatinda gorulmesi Telamak i Fransizcadan ceviren Tahtavi nin Arapca tercumesinden Yusuf Kamil Pasa nin yaptigi Fenelon un Telemak adli eserinin cevirisi Terceme i Telemak ile olmustur Daha sonra adi bilinmeyen bir cevirmen Victor Hugo nun unlu romani Sefiller i cevirmistir Bu donemde Osmanli Imparatorlugu Fransa ile yakin siyasi ve kulturel iliskiler icinde oldugu icin ozellikle Fransiz romaninin etkisi on plana cikmaktadir Nitekim roman kelimesi de Turkceye Fransizcadan dogrudan gecmistir Boylece bir sure Fransiz romanlarinin ceviri ve uyarlamalari okunmus ve benzer orneklerin yazilmasi icin zemin hazirlanmistir Ozellikle 1860 1880 yillari arasi yogun bir sekilde cevirilerin yapildigi bir donem olmustur Ilk Turkce eserler 1872 73 yillari arasinda gazetede tefrika olarak basilan 1875 te ise kitap olarak yayimlanan ancak bu nitelendirme tartismalidir 1873 1874 yillari arasinda Recaizade Mahmud Ekrem in agabeyi tarafinda yayimlanan de ilk Turkce roman olarak isimlendirilmistir Bu fikre destek olarak romanin Taassuk i Talat ve Fitnat in aksine tefrika edilmemis olmasi yazarin kendisinin eserini roman olarak nitelendirdigi ilk ornek olmasi ve kitaplastirilmasinin Taassuk i Talat ve Fitnat tan daha once gerceklestirilmis olmasi gosterilmektedir Buna karsin Taassuk i Talat ve Fitnat Batili romanlari gosterdigi ozellikler acisindan daha yakindir Buna ek olarak Osmanlida yasayan azinliklarca Turk dilinde yazilmis ama Osmanli da Turkceyi yazmak icin kullanilan Arap harfleri yerine azinlik alfabelerinin kullanilmis oldugu daha eski eserler bulunmaktadir Vartan Pasa tarafindan 1851 de Turk dilinde Ermeni harfleriyle yazilmis Akabi Hikayesi Semseddin Sami nin eserinden yaklasik 20 sene daha once yazilmistir ve bazi akademisyenlerce ilk Turkce roman ve ilk Ermeni romani olarak siniflandirilmaktadir Ayni sekilde Anadolu Turkcesi konusan Karamanlilarin Kapadokya Rumlarinin dili olan Karamanli Turkcesi kullanilarak tarafindan 1871 de Rum harfleriyle yazilmis Temasa i Dunya ve Cefakar u Cefakes eseri de Taassuk i Talat ve Fitnat tan once yayimlanmis baska bir romandir Osmanli yazarlari tarafindan yazilan ilk romanlar genellikle oldukca zayiftir Bunda romanin tur olarak batidan alinmasinin buyuk payi vardir Bu cesit bir duz yazi gelenegi olmayan Turk yazarlari ozellikle karakter yaratmak konusunda yuzeysel kalmislar ve karikature benzeyen tipler ortaya cikarmislardir Ilk yazilan romanlar kimi zaman neredeyse birebir olacak sekilde batili orneklerin taklitleri olarak gorulebilir Bu ilk donem yazarlari daha cok Fransiz Romantizm akimini ornek almislardir Taner Timur a gore bunun oncelikli nedenlerinden biri bu donemde Fransiz romaninda etkili olan Dogalcilik akimi ve bu akim dogrultusunda yazilan romanlarin toplumun en yoz ve kotu halini yansitma egiliminde olmalaridir Osmanlilar bu romanlarda anlatilan hikayeleri bu nedenle begenmemis ve kendilerine uygun gormemislerdir Emile Zola gibi yazarlarin kotumser determinizmi yerine donemin degisen Osmanli toplumuna daha cok hitap eden konulari tercih etmislerdir Bu durum Taner Timur un Ahmet Mithat Efendi den yaptigi alintida soyle gecmektedir Bu zamanin tabii romancilarina bakilacak olursa dunyada ve bahusus dunyanin Fransa denilen kisminda ve hele Fransa nin Paris denilen yerinde fezaili beseriyeden insani erdemlerden hicbir eser kalmamis olmak lazim gelir Bu nedenle donemin romanlarinda daha cok romantik asklar ve yanlis batililasma ana tema olarak on plana cikmaktadir Donemin bazi onemli romanlari sunlardir Recaizade Mahmud Ekrem in Araba Sevdasi 1896 Namik Kemal in Intibah i 1878 ve Ahmet Mithat Efendi nin Felatun Bey le Rakim Efendi si 1875 Turk edebiyatinda tarihi romanin ilk denemesi Ahmet Mithat Efendi nin 1871 adli romani sayilabilir Batili anlamda ilk tarihsel Turkce roman Tanzimat Edebiyati yazarlarindan Namik Kemal in Cezmi sidir Onun ilk basimi 1880 de yapilmistir Roman Turk edebiyatinin ilk tarihi romani olma ozelligi tasir Romanin sonunda 1 cildin sonu yazisi yer alsa da kitabin 2 bir cildi yoktur Servet i Funun edebiyati doneminde ilk usta romanlar ve usta yazarlar kendilerini gosterdi Sanat sanat icindir tezini savunan bu yazarlar ask ve acima gibi konulari isledi Halit Ziya Usakligil bu donemin en onemli romancisi sayilir Usakligil in Ask i Memnu 1925 adli romani gunumuzde de en basarili Turk romanlarindan biri olarak kabul edilir 1910 dan sonra milli duygularin agir basmasiyla birlikte Genc Kalemler dergisi cevresinde Turkculuk akimi gelisti Milli romanlarin yazilmasi bu donemde basladi Halide Edip Adivar in Vurun Kahpeye Resat Nuri Guntekin in Calikusu romanlari bu donemin orneklerindendir Cumhuriyet donemi Cumhuriyet doneminin ilk romanlari ulusculuk akimini olusturmustur Cogunlukla Turk Kurtulus Savasi ni konu edinen romanlari bu ilk ornekleri ise ulusal modernlesme hareketinin etkisiyle koy romani takip etmistir 1960 sonrasinda sol egilimlerin artmasiyla toplumcu romanlar yazilmaya baslanmistir Gercekci akimin etkisi 12 Eylul Darbesine kadar devam etmistir 1980 sonrasi entelektuel durulmanin etkisi uzun bir sure devam etmis ancak 1990 larda daha ozgun romanlar yeniden belirmeye baslamistir Notlar Vartan Pasa nin Hovsep Vartanyan Akabi Hikayesi Evangelinos Misailidis in Temasa i Dunya ve Cefakar u Cefakes ile Recaizade Mehmet Celal in romanlari Kaynakca Marxist edebiyat kuramcilarina gore roman bir edebiyat turu olarak sanayilesme sonrasi bireysellige yonelen kapitalist burjuva kulturunun kendini ifade sekli olarak Avrupa da ortaya cikmistir Osmanli toplumu benzer bir ekonomik surecten gecmedigi icin Turk edebiyati benzer bir kulturel birikim yaratmamistir Bkz Murat Belge Edebiyat Ustune Yazilar 17 8 Cemil Meric 17 Temmuz 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Aktaran Mustafa Armagan a b Milliyet 22 Ekim 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 19 Ekim 2020 Taner Timur Osmanli Turk Romanindan Tarih Toplum ve Kimlik 24 5 Taner Timur Osmanli Turk Romanindan Tarih Toplum ve Kimlik 383 Dis baglantilar