Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve bunların kâr amacıyla işletilmesine dayanan bir ekonomik sistemdir.
Serbest piyasa ekonomisi olarak 16. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Kapitalizmin merkezindeki özellikler özel mülkiyet, sermaye birikimi, ücretli emek, gönüllü takas, fiyat sistemi ve rekabetçi pazarları içerir.
Kapitalist piyasa ekonomisinde, karar verme ve yatırım finansal ve sermaye piyasalarındaki üretim faktörleri sahiplerince belirlenir.
Malların fiyatları ve dağıtımı ağırlıklı olarak piyasadaki rekabet tarafından belirlenir.
İktisatçılar, tarihçiler, politik iktisatçılar ve sosyologlar, kapitalizme ilişkin analizlerinde farklı bakış açılarını benimsemişler ve pratikte kapitalizmin çeşitli biçimlerini tanımışlardır. Bunlar laissez-faire veya serbest piyasa kapitalizmini, anarko-kapitalizmi, devlet kapitalizmini ve refah kapitalizmini içerir.
Kapitalizmin farklı biçimleri, değişen derecelerde Serbest piyasalar, kamu mülkiyeti, serbest rekabetin önündeki engeller ve devlet onaylı sosyal politikaları içerir.
Piyasalardaki rekabetin derecesi, müdahale ve düzenlemenin rolü ve devlet mülkiyetinin kapsamı farklı kapitalizm modellerine göre farklılık gösterir.
Farklı pazarların ne ölçüde özgür olduğu ve özel mülkiyeti tanımlayan kurallar siyaset ve politika meselesidir. Mevcut kapitalist ekonomilerin çoğu, serbest piyasa unsurlarını devlet müdahalesi ve bazı durumlarda ekonomik planlama ile birleştiren karma ekonomilerdir.
Kapitalist ekonomi pratiği Avrupa'da 16. ve 19. yüzyıllar arasında kurumsallaştı ama bazı niteliklerine İlk Çağ'da da rastlanabilir, Orta Çağ döneminde de tüccar kapitalizminin erken biçimleri ortaya çıkmıştır. Feodalizm sona erdiğinden beri kapitalizm Batı dünyasındaki egemen sistemdir, bütün dünyaya da İngiltere başta olmak üzere Avrupa'dan yayılmıştır.
Modern haliyle kapitalizm, İngiltere'deki tarımcılığın yanı sıra 16. ve 18. yüzyıllar arasında Avrupa ülkelerinin merkantilist uygulamalarından ortaya çıktı. 18. yüzyıldaki Sanayi Devrimi, kapitalizmi fabrika işi ve karmaşık iş bölümü ile nitelenen baskın bir üretim tarzı olarak kurdu. Kapitalizm, küreselleşme süreciyle birlikte 19. ve 20. yüzyıllarda, özellikle I. Dünya Savaşı öncesinde ve Soğuk Savaş bittikten sonra tüm dünyaya yayıldı. 19. yüzyılda kapitalizm büyük ölçüde devlet tarafından düzenlenmiyordu, ancak II. Dünya Savaşı sonrası dönemde Keynesçilik aracılığıyla daha fazla düzenlemeye tabi tutuldu ve ardından 1980'lerde neoliberalizm aracılığıyla daha düzensiz kapitalizme geri dönüş geldi.
Kapitalizm tanım özellikleri açısından iki farklı özelliktedir. Bunlardan birincisi, üretimin salt kâr amacı güdümlenerek yapıldığı ve bu artı değerin de pazarda satıldığı büyük ekonomik sistemin adıdır. Diğer tanım ise kapitalizmin ücretli emeğe dayalı bir ekonomik sistem, bir üretim tarzı olduğu vurgulanır.
Kapitalist sistemde üretim sonucu elde edilen gelirin, ürünün maliyetinden fazla olması gerekir ve bunun sonucunda artı değer oluşur. Artı değer işçinin kendi değerini yeniden üretmesi sonucu oluşabilirken, ürünün pazarda belli bir kâr marjı ile satılmasıyla da oluşabilir.
Kapitalizm, Türkçede "sermayecilik" veya "anamalcılık" anlamlarına da gelir.
Piyasa ekonomileri pek çok yönetim biçiminde, pek çok farklı zaman, yer ve kültürde var olmuştur. Batı Avrupa'da modern endüstriyel kapitalist toplumlar, Sanayi Devrimi'ne yol açan bir süreçte gelişti. Kapitalist ekonomiler, sermaye birikimi yoluyla ekonomik büyümeyi destekler, ancak ekonomik büyümenin ardından durgunluğun takip ettiği bir iş döngüsü, bu tür ekonomilerin ortak özelliğidir.
Tanımı
Kapitalizmin evrensel olarak kabul edilmiş bir tanımı yoktur. Kapitalizmin bütün bir toplumu, belirli bir toplumsal düzen tipini veya bir toplumun önemli bileşenlerini karakterize edip etmediği açık değildir. Resmi olarak kapitalizme karşı kurulan toplumların (Sovyetler Birliği gibi) bazen gerçekte kapitalizmin özelliklerini sergiledikleri iddia edilmiştir.
Nancy Fraser, "kapitalizm" teriminin birçok yazar tarafından kullanımını "esasen retorik olarak, gerçek bir kavramdan çok bir kavrama duyulan ihtiyaca yönelik jest işlevi yapan" olarak tanımlar.
Kapitalizmi eleştirmeyen akademisyenler gerçekte "kapitalizm" terimini nadiren kullanırlar.
Tarihçe
Modern biçiminde kapitalizm, erken Rönesans döneminde Floransa gibi şehir devletlerinde tarımsal kapitalizmin ve merkantilizmin ortaya çıkışına kadar izlenebilir.
Sermaye başlangıçta küçük ölçekte yüzyıllar boyunca tüccar, kiralama ve borç verme faaliyetleri biçiminde ve ara sıra da bir miktar ücretli emekle küçük ölçekli sanayi olarak var olmuştur. Ticaretten sermaye büyümesinin ilk temeli olan basit meta mübadelesi ve dolayısıyla basit meta üretiminin çok uzun bir geçmişi vardır.
İslam'ın Altın Çağı sırasında, Araplar serbest ticaret ve bankacılık gibi kapitalist ekonomik politikaları ilan ettiler. Arap rakamları kullanmaları defter tutmayı kolaylaştırdı. Bu yenilikler, Venedik ve Pisa gibi şehirlerdeki ticaret ortakları aracılığıyla Avrupa'ya taşındı. İtalyan matematikçi Leonardo Fibonacci Arap tüccarlarla konuşarak Akdeniz'i gezdi ve Avrupa'da Hint-Arap rakamlarının kullanımını yaygınlaştırmak için geri döndü.
Tarımda reform hareketi
16. yüzyıl İngiltere'sinde feodal tarım sisteminin ekonomik temelleri, manoryal sistem çöktüğünde ve toprak, giderek daha büyük mülkleri olan daha az toprak sahibinin elinde toplanmaya başladığında önemli ölçüde değişmeye başladı. Serf temelli emek sistemi yerine işçiler giderek daha geniş ve genişleyen paraya dayalı bir ekonominin parçası olarak istihdam edildi. Sistem, kar elde etmek için tarımın üretkenliğini artırmaları için hem toprak sahiplerine hem de kiracılara baskı yaptı. Aristokrasinin köylü arz fazlalıklarını sömürmeye yönelik zayıflamış zorlayıcı gücü, onları daha iyi yöntemler denemeye teşvik etti ve kiracılar da rekabetçi bir işgücü piyasası içinde gelişmek için yöntemlerini iyileştirmeye teşvik edildi. Arazi kira koşulları, önceki durgun gelenek ve feodal yükümlülük sisteminden ziyade ekonomik piyasa kuvvetlerine tabi hale geliyordu.
Merkantilizm
16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar hüküm süren ekonomik doktrine genellikle merkantilizm denir. Bu dönem keşif çağı, özellikle İngiltere ve Aşağı Ülkeler'den gelen tacirler tarafından yabancı toprakların coğrafi keşfedilmesiyle ilişkilendirildi.
Merkantilizm, metalar hala büyük ölçüde kapitalist olmayan yöntemlerle üretilse de, kâr amaçlı bir ticaret sistemiydi. Karl Polanyi, kapitalizmin ayırt edici özelliğinin "hayali metalar" olarak adlandırdığı yani toprak, emek ve para için genel pazarların kurulması olduğunu ileri sürmesine rağmen, çoğu akademisyen ticari kapitalizm ve merkantilizm çağını modern kapitalizmin kökeni olarak görür. Kendisi, buna göre "İngiltere'de rekabetçi bir işgücü piyasasının 1834 yılına kadar kurulmadığını, dolayısıyla sosyal sistem olarak endüstriyel kapitalizmin bu tarihten önce var olduğunun söylenemeyeceğini" savundu.
İngiltere, Elizabeth Dönemi (1558-1603) sırasında merkantilizme geniş çaplı ve bütünleştirici bir yaklaşım başlattı. Ticaret dengesine ilişkin sistematik ve tutarlı açıklaması 1620'ler ve 1664'te yayınlan Thomas Mun'un "İngiltere'nin Hazinesi Dış Ticaretle veya Dış Ticaretimizin Dengesi Hazinemizin Kuralıdır" argümanıyla kamuoyuna açıklandı.
Devlet kontrolleri, sübvansiyonlar ve tekeller tarafından desteklenen Avrupalı tacirler, kârlarının çoğunu mal alıp satarak elde ettiler. Francis Bacon'un sözleriyle, merkantilizmin amacı "ticaretin açılması ve iyi dengelenmesi; imalatçıların el üstünde tutulması; aylaklığın yasaklanması; israf ve aşırılığın mali kanunlarıyla bastırılması; toprağın iyileştirilmesi ve işlenmesi; fiyatların düzenlenmesi...".
Proto-sanayileşme döneminden sonra, İngiliz Doğu Hindistan Şirketi ve Hollanda Doğu Hindistan Şirketi, Babür Bengal'in büyük katkılarından sonra, büyük bir iş ve ticaret çağı başlattı. Bu şirketler, ulus-devletler tarafından kendilerine verilen sömürgecilik ve yayılmacılık güçleri ile tanımlanıyordu. Bu dönemde merkantilizmin önceki aşamasında ticaret yapmış olan tüccarlar bir yatırım getirisi arayarak Doğu Hindistan Şirketlerine ve diğer kolonilere sermaye yatırdılar.
Sanayi Devrimi
18. yüzyılın ortalarında David Hume (1711–1776) ve Adam Smith (1723–1790) liderliğindeki bir grup ekonomi teorisyeni, dünya servetinin sabit kaldığı ve bir devletin servetini ancak başka bir devlet pahasına artırabileceği inancı gibi düşüncelerle temel merkantilist doktrinlere meydan okudu.
Sanayi Devrimi sırasında sanayiciler, kapitalist sistemde baskın faktör olarak tüccarların yerini aldı ve zanaatkârların, loncaların ve kalfaların geleneksel el sanatlarının değerinin düşürdüler. Ayrıca bu dönemde ticari tarımın artışının yarattığı fazlalık tarımda artan makineleşmeyi teşvik etti. Endüstriyel kapitalizm, iş süreci ile iş görevlerinin rutini arasında ve içinde karmaşık bir işbölümü ile tanımlanan imalatın fabrika sistemi gelişimine damgasını vurdu; ve sonunda kapitalist üretim tarzı hakimiyetini kurdu.
Sanayileşmiş Britanya daha önce merkantilizmin öngördüğü korumacı politikayı sonunda terk etti. 19. yüzyılda Richard Cobden (1804–1865) ve John Bright (1811–1889), inançlarını Manchester Okulu'na dayandırarak daha az gümrük tarifeleri için bir hareket başlattılar. 1840'larda İngiltere 1846'da Mısır Yasaları ve 1849'da Seyir Yasaları'nın yürürlükten kaldırılmasıyla daha az korumacı bir politikayı benimsedi. İngiltere, David Ricardo'nun serbest ticaret savunuculuğuna uygun olarak tarifeleri ve ithalat kotalarını azalttı.
Modern zamanlar
Büyük küreselleşme süreçleri kapitalizmi tüm dünyaya yaydı. Ondokuzuncu yüzyılın başlarında birçok gevşek bağlı piyasa sistemleri, ekonomik ve diğer küreselleşme süreçlerini pekiştirerek nispeten bütünleşik küresel sistem olarak bir araya geldi. 20. yüzyılın sonlarında kapitalizm, merkezi planlanmış ekonomilerin meydan okumasının üstesinden geldi ve halen sanayileşmş Batı dünyasında karma ekonomi baskın biçimiyle uygulanmakta olan bir sistemdir.
Sanayileşme ölçek ekonomilerini kullanarak ev eşyalarının ucuz üretimine imkan verirken, hızlı nüfus artışı metalar için sürekli talep yarattı. 18. yüzyılın emperyalizmi bu dönemde küreselleşmeyi şekillendirdi.
Birinci ve İkinci Afyon Savaşı'ndan (1839-1860) ve İngilizlerin Hindistan'ı fethinin tamamlanmasından sonra, Asya'nın büyük nüfusu Avrupa ihracatının hazır tüketicileri oldu. Yine bu dönemde Avrupalılar Sahra-altı Afrika ve Pasifik adalarını kolonileştirdiler. Dünyanın yeni bölgelerinin, özellikle de Sahra altı Afrika'nın Avrupalılar tarafından fethi, kauçuk, elmas ve kömür gibi değerli doğal kaynaklar sağladı ve Avrupa emperyal güçleri, kolonileri ve Amerika Birleşik Devletleri arasında ticaret ve yatırımı hızlandırmaya yardımcı oldu:
Londra'da yaşayan biri sabah çayını yudumlarken telefonla dünyanın çeşitli ürünlerini sipariş edebilir ve makul bir şekilde bu ürünlerin erkenden kapısının önünde teslim edilmesini bekleyebilir. Irksal ve kültürel rekabetin militarizmi ve emperyalizmi, günlük gazetesinin eğlencesinden biraz daha çoktu. Ağustos 1914'te sona eren bu çağ, insanın ekonomik ilerlemesinde olağanüstü bir dönemdi.
Bu dönemde, küresel finansal sistem esasen altın standardına bağlıydı. Birleşik Krallık bu standardı ilk olarak 1821'de resmi olarak kabul etti. Kısa süre sonra 1853'te Kanada, 1865'te Newfoundland, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya (de jure) 1873'te omu takip ettiler. Telgraf, transatlantik kablo, telsiz telefon, buharlı gemi ve demiryolu gibi yeni teknolojiler dünyada benzeri görülmemiş bir derecede mal ve bilgilerin taşınmasına imkan verdi.
1930'ların küresel bunalımını takip eden dönemde, hükûmetler dünyanın büyük bir bölümünde kapitalist sistemde giderek daha belirgin bir rol oynadılar.
1950'den günümüze çağdaş kapitalist toplumlar Batı'da gelişti ve bu tür sistem dünyanın farklı bölgelerinde yayılmaya devam etmektedir - 1950'lerden sonra Amerika Birleşik Devletleri, 1960'lardan sonra Fransa, 1970'lerden sonra İspanya, 2015'ten sonra Polonya ve diğerleri bu durumun örnekleridir. Bu aşamada kapitalist piyasalar gelişmiş olarak kabul edilir ve sermaye ve borç için gelişmiş özel ve kamu piyasaları, yüksek yaşam standardı (Dünya Bankası ve IMF tarafından nitelenen), büyük kurumsal yatırımcılar ve iyi finanse edilen bir bankacılık sistemi ile nitelendirilirler. Yatırımların ve diğer kararların önemli bir kısmına karar veren Önemli bir yönetici sınıf ortaya çıktı. Birleşik Krallık'ta Anthony Crosland tarafından 1956 tarihli Sosyalizmin Geleceği adlı kitabında ve Marx'ın 1867'de kapitalizmin durumu üzerine yaptığı araştırmadan 90 yıl sonra Kuzey Amerika'da John Kenneth Galbraith'in 1958 tarihli The Affluent Society, adlı kitabında anlattıkları Marx'ın tasavvur ettiğinden farklı bir gelecek ortaya çıkmaya başladı.
Savaş sonrası patlama 1960'ların sonlarında ve 1970'lerin başlarında sona erdi ve stagflasyon'un artmasıyla ekonomik durum daha da kötüleşti.Keynesçiliğin bırakınız yapsınlar analizleriyle daha uyumlu bir değişikliği Monetarizm, kapitalist dünyada özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde (1981–1989) Ronald Reagan'ın ve Birleşik Krallık'ta (1979–1990) Margaret Thatcher'ın görev sürelerinde artan önem kazandı. Kamu ve politik ilgi, Keynes'in yönetilen kapitalizminin sözde kolektivist kaygılarından, "yeniden pazarlanan kapitalizm" denilen bireysel seçim odaklı noktaya kaymaya başladı.
Soğuk Savaş'ın sonu ve Sovyetler Birliği'nin dağılması kapitalizmin I. Dünya Savaşı öncesinden beri görülmemiş şekilde gerçekten küresel bir sistem haline gelmesine izin verdi. Neoliberal küresel ekonominin gelişimi komünizm çökmeden imkansız olurdu.
Harvard Kennedy Okulu ekonomisti Dani Rodrik, kapitalizmin üç tarihsel biçime ayırır:
- 19. yüzyılda Kapitalizm 1.0, devletin asgari rolü olduğu (ulusal savunma ve mülkiyet haklarının korunması dışında) büyük ölçüde düzensiz piyasaları gerektiriyordu.
- İkinci Dünya Savaşı sonrası yıllarda Kapitalizm 2.0, devletin piyasaları düzenlemede önemli bir rolü olan Keynesçiliği ve güçlü refah devletlerini gerektiriyordu.
- Kapitalizm 2.1, düzenlenmemiş piyasalar, küreselleşme ve devletlerin çeşitli ulusal yükümlülüklerinin bir bileşimini gerektiriyordu.
Demokrasiyle kapitalizmin ilişkisi
Demokrasi ile kapitalizm arasındaki ilişki, teoride ve popüler siyasi hareketlerde tartışmalı bir alandır. 19. yüzyıl Britanya'sında yetişkin-erkeğe oy hakkı verilmesi sanayi kapitalizmin gelişmesiyle birlikte oldu ve temsili demokrasi kapitalizmle aynı zamanda yaygınlaştı. Bu kapitalistleri demokrasi ile kapitalizm arasında nedensel veya karşılıklı bir ilişki varsaymaya yöneltti. Ancak bazı yazarlara göre 20. yüzyılda kapitalizm, aynı zamanda faşist rejimler, mutlak monarşiler ve tek parti devletleri gibi liberal demokrasilerden oldukça farklı çeşitli siyasi oluşumlara da eşlik etti.Demokratik barış teorisi, demokrasilerin diğer demokrasilerle nadiren savaştığını iddia eder, ancak bu teoriyi eleştirenler bunun "demokratik" veya "kapitalist" olmaları nedeniyle değil, siyasi benzerlik veya istikrar nedeniyle olabileceğini öne sürer. Ilımlı eleştirmenler, daha çok siyasi özgürlük tavizi vermeden otoriter rejimlerin kapitalizmin bazı rekabetçi ilkelerini kullanarak ekonomik büyümeyi yönetebildiklerinden dolayı kapitalist ekonomik büyümenin geçmişte demokrasiye yol açmış olmasına rağmen bu otoriter rejimlerin gelecekte demokrasiye dönüşmeyebileceğini öne sürerler.
Siyaset bilimciler Torben Iversen ve David Soskice, demokrasi ve kapitalizmi birbirini destekleyen unsurlar olarak görür.Robert Dahl "On Democracy" de "kapitalizmin demokrasi için faydalı olduğunu çünkü ekonomik büyüme ve büyük orta sınıf demokrasi için iyiydi" der. Ayrıca, piyasa ekonomisinin tiranlık ve otoriterlik risklerini azaltan, ekonomi üzerindeki hükümet kontrolünün yerine geçtiğini savunmuştu.
Friedrich Hayek (1899–1992) Serfliğe Giden Yol (1944) adlı kitabında ekonomik özgürlüğün kapitalizmde var olan serbest piyasa anlayışı siyasi özgürlüğün bir gereği olduğunu iddia etti. Ne üretileceğine ve kalemlerin zorlama olmaksızın nasıl dağıtılacağına karar vermenin tek yolunun piyasa mekanizması olduğunu savundu. Milton Friedman ve Ronald Reagan da bu görüşü desteklediler. Friedman, merkezi ekonomik operasyonlara her zaman siyasi baskının eşlik ettiğini iddia etti. Ona göre, piyasa ekonomisindeki işlemler isteğe bağlıdır ve gönüllü faaliyetin imkan verdiği büyük çeşitlilik, baskıcı siyasi liderler için temel tehdittir ve zorlama güçlerini büyük ölçüde azaltır. Friedman'ın bazı görüşleri, özgürlüğün yaşaması ve gelişmesi için kapitalizmin hayati önem taşıdığına inanan John Maynard Keynes tarafından da paylaşıldı. Demokrasi, siyasi özgürlük ve insan hakları üzerine uluslararası araştırmalar yürüten ve bunları savunan Amerikan düşünce kuruluşu Freedom House, "Freedom House tarafından ölçüldüğü şekliyle siyasi özgürlük seviyesi ile Wall Street Journal/Heritage Foundation anketi tarafından ölçüldüğü şekliyle ekonomik özgürlük arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu" iddia etti.
Paris Ekonomi Okulu'ndan Thomas Piketty, Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital (2013) kitabında eşitsizliğin kapitalist bir ekonomideki ekonomik büyümenin kaçınılmaz sonucu olduğunu ve bunun sonucunda ortaya çıkan zenginlik yoğunlaşmasının demokratik toplumları istikrarsızlaştırabileceğini ve bu toplumların üzerine inşa edildiği sosyal adalet ideallerini zayıflatabileceğini ileri sürdü.
Kapitalist ekonomik sistemlere sahip devletler, otoriter veya baskıcı kabul edilen siyasi rejimler altında başarılı olmuşlardır. Singapur, rekabetçi, iş dostu ortamı ve sağlam hukukun üstünlüğünün bir sonucu olarak başarılı bir açık pazar ekonomisine sahiptir. Bununla birlikte, her ne kadar demokratik ve sürekli olarak yolsuzluğu en az olanlardan biri olsa da büyük ölçüde tek parti yönetimi altında işleyen hükûmet tarzı yüzünden sık sık eleştiri yağmuruna tutulur. Dahası, hükûmetin düzenlediği basının da gösterdiği gibi ifade özgürlüğünü ve etnik ve dini uyumu, yargı saygınlığını ve kişisel itibarını koruyan yasaları destekleme eğilimini güçlü bir şekilde savunmaz. Çin Halk Cumhuriyeti'ndeki özel (kapitalist) sektör, otoriter bir hükûmete sahip olmasına rağmen kuruluşundan bu yana katlanarak büyüdü ve gelişti. Augusto Pinochet'nin Şili'deki yönetimi, yatırım ve kapitalizm için güvenli bir ortam yaratmak amacıyla otoriter yöntemler kullanarak ekonomik büyümeye ve yüksek düzeyde eşitsizliğe yol açtı. Benzer şekilde, Suharto'nun otoriter hükümdarlığı ve Endonezya Komünist Partisi'nin ortadan kaldırılması, Endonezya'da kapitalizmin genişlemesine olanak sağladı.
Kapitalizmin bakış açıları
Klasik politik ekonomi
Ekonomik düşüncedeki "klasik" gelenek Britanya'da 18. yüzyıl sonunda ortaya çıkmıştır. Adam Smith, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik ekonomistler kapitalist ekonomide üretim, dağılım ve malların değişimi gibi konuların analizini yaparak yayımlamışlardır ve bu çalışmalar günümüzdeki çoğu iktisadi çalışmanın da hâlen temelini oluşturmaktadır.
Adam Smith'in Merkantalizmi eleştiren ve "doğal özgürlüğün sistemi" mantığını açıkladığı Milletlerin Zenginliği kitabı klasik politik ekonominin başlangıcı sayılır. Smith, bu ünlü kitabında geliştirdiği çeşitli kavramları açıklar ve bu kavramlar bugün de kapitalizmle ciddi anlamda ilişkilendirilmektedir. Bu kavramların başında da piyasanın görünmez el metaforu gelmektedir, kişisel çıkar isteğinin istemsiz olarak toplum için de en üst düzeyde ortak bir yarar sağlayacağını söylemektedir. Kendi zamanının tekellerini, gümrüklerini ve devletin getirdiği sınırlamaları eleştirmiştir ve piyasanın en adil ve etkili hakem olacağını söylemiştir. Bu görüş, klasik politik ekonominin en önemli ikinci ve modern çağı etkileyen en önemli ekonomistlerden biri olan David Ricardo tarafından da paylaşılmıştır. (1817) isimli kitabında, bir grubun bir malı göreceli olarak daha az maliyetle üretebildiği bir durumda ticaretin ticaret yapan her iki taraf için de nasıl faydalı olacağına dayanan Karşılaştırmalı üstünlükler kuramını açıklar. Bu ilke serbest ticaret anlayışını destekler. Ricardo, enflasyonun paranın ve kredinin niceliğindeki değişmeyle yakından ilgili olduğunu da söylemiş, kuramının da savunuculuğunu yapmıştır.
Klasik politik ekonomi anlayışı, hükûmetin ekonomiye müdahalesini en aza indirgemeyi savunan geleneksel liberalizm doktriniyle yakından ilişkilidir.
Marksist politik ekonomi
Karl Marx, üretici güçler ve üretim ilişkilerinin belirli bir tarihsel andaki ilişkileriyle belirlediğini söyler, kapitalizm de üretim araçlarına ve sermayeye sahip olan burjuva sınıfının çıkarına işleyen, onu meşru kılan bir sistemdir.
Marx, metaların ve piyasa içindeki değişim değerini birbirinden ayırır. Marx'a göre sermaye, yeni bir meta üretmek amacıyla satın alınan metanın yarattığı ekstra değişim değerinden oluşur. Emek gücünün kendi kapitalizmde bir meta haline gelir, emek gücünün değişim değeri ücret olarak yansır, fakat bu da kapitalist için ürettiği değerden daha azdır. Bu farklılık artı değer yaratır ve kapitalistin sermaye birikimini ve kârını oluşturur. Kapital isimli kitabında Marx, kapitalist üretim biçiminin işçilerin yarattığı artı değere el koyma biçimiyle farklılaştığını yazar—bundan önceki toplumlarda da artı değere el konulurdu, fakat kapitalizm buna üretilen metaların satış değeri aracılığıyla el koyduğu için bir ilktir. Sermaye sahibi veya burjuvanın çıkarına çalışan bu döngü de sınıf savaşının temelini oluşturur.
Vladimir Lenin, Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (1916) çalışmasında Marksçı bakış açısını yenileyerek, kapitalizmin yeni kaynaklar ve piyasalar bulmak amacıyla zorunlu olarak - Lenin bu durumu emperyalizm olarak da tanımlıyordu - sebep olacağını, bunun da kapitalizmin son ve en yüksek aşamasını temsil ettiğini söyledi.
Weberci politik ekonomi
Alman sosyolog Max Weber, kapitalizmin tanımlayıcı niteliklerinin anlaşılmasında büyük bir etki yaratmıştır. Weber'e göre piyasa değişimi, üretime göre kapitalizmin daha belirleyici bir özelliğidir. Kapitalist girişimler, önceki ekonomik sistemlerdeki faaliyetlerin aksine üretimi rasyonelleştirmişler, bu da verimlilik ve üretkenliğin en üst seviyeye çıkarılması isteğidir. Weber, henüz kapitalist ekonomiye geçilmediği zamandaki çalışanların, loncadaki usta ile çırak gibi, kişisel ilişkilere dayanan çalışmayı anladıklarını söyler.
Weber, (1904-1905) isimli kitabında kapitalizmin, geleneksel ekonomik hareketleri nasıl değiştirdiğinin izini arar. Rasyonel aktivitenin ruhu, kapitalist değişimi önleyen geleneksel kısıtlamaları ortadan kaldırmış ve modern kapitalizmin gelişmesini sağlamıştır. Bu ruh giderek tedavinin edilmiş bir hukuka dayandırılmıştır, bunların arasında ücretli işçilerin emeğini yasal olarak satabilme "özgürlüğü", teknolojinin rasyonel ilkelere dayanan bir üretimin organizasyonunu sağlayabilmesi için desteklenmesi, işçilerin ev ve iş yeri arasındaki hayatının kamusal ve özel yaşam olarak ayrımının net olarak belirlenmesi sayılabilir. Bu yüzden Weber kapitalizmi, Marx'ın aksine, üretim araçlarının değişmesinin birincil sonucu olarak görmez. Onun yerine kapitalizmin kökeni, politik ve kültürel dünyada ortaya çıkan yeni girişimcilik ruhunun yükselmesinde yatar. Protestan Ahlakı'nda, bu ruhun doğuşunun da Protestanlığın, özellikle Kalvinizmin yükselişiyle ilgili olduğunu söyler.
Weber'e göre kapitalizm, insanlık tarihinin en gelişmiş ve karmaşık ekonomik sistemidir. İlerlemiş iş ortaklıkları, kamu kredisi ve modern dünya bürokrasisi kapitalizmle yakından ilişkilidir. Yine de Weber kapitalizmin rasyonelleşmiş eğilimlerinin, kültürel değerler ve kurumlar için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu ve insan özgürlüğünü bir " (stahlhartes Gehäuse)" içine sıkıştırabileceğini söyler.
Alman Tarihçi Okulu ve Avusturya Okulu
'na göre, kapitalizm esas olarak piyasalar için var olan üretim teşkilatlarına dayanarak tanımlanır. Bu görüş Weber'le benzer bir kuramsal temeli paylaşır fakat para ve markete yaptığı vurguyla ondan farklı bir yere konur. Alman Tarihçi Okulu takipçilerine göre, geleneksel iktisadi hareket biçimlerinden kapitalizme geçiş, kredi ve para üzerindeki Orta Çağ kısıtlamalarının yerini kar güdüsüyle yakından ilişkili almasıyla ortaya çıkar.
19. yüzyıl sonlarına doğru Alman Tarihçi Okulu'ndan daha farklı bir yere oturtulan Carl Menger ile ortaya çıkan Avusturya Okulu, sonraki jenerasyon takipçileriyle birlikte 20. yüzyılda da etkili olmuştur. Avusturya Okulu'nun öncülerinden Joseph Schumpeter kapitalizmin "ister istemez her kapitalist teşebbüsün ergeç bu gelişime uymak zorunda olacağı" vurgu yapmıştır. Piyasa ekonomilerinin sürekli değişim geçireceği gerçeğine dayanan bu düşünce, sürekli yükselen ve düşen sanayilerin olacağını söyler. Schumpeter'in popülerleştirdiği bu düşünce, çağdaş ekonomistleri etkilemiştir ve ekonominin büyümesi için kaynağın küçülen sanayilerden gelişmiş sanayilere doğru akması gerektiği sonucu çıkmıştır. Ama kaynağın düşen sanayilerden çekilmesinin, kurumsal direnmenin değişik biçimlerinden dolayı, güç ve yavaş olacağını gerçeğini de belirtmişlerdir.
Avusturyalı ekonomistler Ludwig von Mises ve Friedrich Hayek piyasa ekonomisini 20. yüzyıldaki planlı ekonomi düşüncesine karşı savunmuşlardır. Sadece piyasa kapitalizminin kompleks ve modern bir ekonomi yaratacağını söylemişlerdir. Çünkü modern ekonomi, birbirinden çok ayrı ve geniş bir mal ve hizmetler düzeni, oldukça fazla tüketici ve şirket pozisyonu yaratır ve piyasa kapitalizmi dışındaki herhangi bir ekonomik düzende bilgi, o düzenin bilgiyi elinde tutabilme kapasitesini aşar ve bu da bilgi ve haberleşme sorunu yaratır. düşünürleri Avusturya Okulu çalışmaları üzerine kurar ve "her arz kendi talebini yaratır" diyen Say Kanunu'nu özellikle vurgular.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Zimbalist, Sherman and Brown, Andrew, Howard J. and Stuart (Kasım 1988). Comparing Economic Systems: A Political-Economic Approach (İngilizce). Harcourt College Pub. ss. 6-7. ISBN .
Pure capitalism is defined as a system wherein all of the means of production (physical capital) are privately owned and run by the capitalist class for a profit, while most other people are workers who work for a salary or wage (and who do not own the capital or the product).
- ^ Rosser, Mariana V. and J Barkley Jr. (23 Temmuz 2003). Comparative Economics in a Transforming World Economy (İngilizce). MIT Press. ss. 7. ISBN .
In capitalist economies, land and produced means of production (the capital stock) are owned by private individuals or groups of private individuals organized as firms.
- ^ Jenks, Chris. Core Sociological Dichotomies. Londra; Thousand Oaks, CA; New Delhi: SAGE Publishing. s. 383.
Capitalism, as a mode of production, is an economic system of manufacture and exchange which is geared toward the production and sale of commodities within a market for profit, where the manufacture of commodities consists of the use of the formally free labor of workers in exchange for a wage to create commodities in which the manufacturer extracts surplus value from the labor of the workers in terms of the difference between the wages paid to the worker and the value of the commodity produced by him/her to generate that profit.
- ^ Gilpin, Robert (2018). The Challenge of Global Capitalism : The World Economy in the 21st Century. Princeton University Press. ISBN . OCLC 1076397003.
- ^ Sternberg, Elaine (2015). "Defining Capitalism". Economic Affairs. 35 (3). ss. 380-396. doi:10.1111/ecaf.12141.
- ^ Heilbroner, Robert L. "Capitalism" 28 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. Steven N. Durlauf and Lawrence E. Blume, eds., The New Palgrave Dictionary of Economics. 2nd ed. (Palgrave Macmillan, 2008) DOI:10.1057/9780230226203.0198
- ^ Louis Hyman and Edward E. Baptist (2014). American Capitalism: A Reader 22 Mayıs 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .. . .
- ^ Gregory and Stuart, Paul and Robert (28 Şubat 2013). The Global Economy and its Economic Systems. South-Western College Pub. s. 41. ISBN .
Capitalism is characterized by private ownership of the factors of production. Decision making is decentralized and rests with the owners of the factors of production. Their decision making is coordinated by the market, which provides the necessary information. Material incentives are used to motivate participants.
- ^ "Definition of CAPITALISM". 13 Ocak 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Kasım 2016.
- ^ Gregory, Paul; Stuart, Robert (2013). The Global Economy and its Economic Systems. South-Western College Publishing. s. 107. ISBN .
Real-world capitalist systems are mixed, some having higher shares of public ownership than others. The mix changes when privatization or nationalization occurs. Privatization is when property that had been state-owned is transferred to private owners. Nationalization occurs when privately owned property becomes publicly owned.
- ^ Stilwell, Frank (2002). Political Economy: the Contest of Economic Ideas (1.1yayıncı=Oxford University Press bas.). Melbourne, Australia.
- ^ "Anamalcılık Ne Demek? Anamalcılık Kelimesinin TDK Sözlük Anlamı Nedir?". ntv.com.tr. 12 Mart 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 12 Mart 2023.
- ^ . 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Hodrick, R.; Prescott, E. (1997). "Postwar US business cycles: An empirical investigation" (PDF). Journal of Money, Credit and Banking. 29 (1). ss. 1-16. doi:10.2307/2953682. JSTOR 2953682. 6 Ekim 2023 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 11 Nisan 2024.
- ^ Wolf, Harald (2004). "Capitalism". Ritzer, George (Ed.). Encyclopedia of Social Theory. Sage Publications. ss. 76-80. ISBN .
- ^ Howard, M.C.; King, J.E. (Ocak 2001). "'State Capitalism' in the Soviet Union". History of Economics Review (İngilizce). 34 (1). ss. 110-126. doi:10.1080/10370196.2001.11733360. ISSN 1037-0196. 16 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2024.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;harris
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: ) - ^ Delacroix, Jacques (2007). "Capitalism". Ritzer, George (Ed.). Encyclopedia of Social Theory. Wiley. doi:10.1002/9781405165518.wbeosc004. ISBN . 15 Aralık 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Nisan 2024.
- ^
- ^ "Cradle of capitalism". The Economist. 16 Nisan 2009. 18 Ocak 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mart 2015.
- ^ Warburton, David (2003). Macroeconomics from the beginning: The General Theory, Ancient Markets, and the Rate of Interest. Paris: Recherches et Publications. s. 49.
- ^ Koehler, Benedikt (2014). Early Islam and the Birth of Capitalism. Lexington Books. s. 2.
In Baghdad, by the early tenth century a fully-fledged banking sector had come into being...
- ^ Brenner, Robert (1 Ocak 1982). "The Agrarian Roots of European Capitalism". Past & Present. 97 (97): 16-113. doi:10.1093/past/97.1.16. JSTOR 650630.
- ^ "The Agrarian Origins of Capitalism". Temmuz 1998. 11 Aralık 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Aralık 2012.
- ^ An Introduction to Marxist Economic Theory. Resistance Books. 1 Ocak 2002. ISBN . 11 Aralık 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Ağustos 2016 – Google Books vasıtasıyla.
- ^ a b Burnham, Peter (2003). Capitalism: The Concise Oxford Dictionary of Politics. Oxford University Press.
- ^ Burnham (2003)
- ^ Encyclopædia Britannica (2006)
- ^ Polanyi, Karl (1944). The Great Transformation. Boston: Beacon Press. s. 87.
- ^ Onnekink, David; Rommelse, Gijs (2011). Ideology and Foreign Policy in Early Modern Europe (1650–1750). Ashgate Publishing. s. 257. ISBN . 19 Mart 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Haziran 2015.
- ^ Quoted in Sir George Clark, The Seventeenth Century (New York, Oxford University Press, 1961), p. 24.
- ^ Om Prakaş, "Empire, Mughal 18 Kasım 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde .", History of World Trade Since 1450, edited by John J. McCusker, vol. 1, Macmillan Reference USA, 2006, pp. 237–240, World History in Context. Retrieved 3 August 2017
- ^ Ray, Indrajit (2011). Bengal Industries and the British Industrial Revolution (1757–1857). Routledge. ss. 57, 90, 174. ISBN . 29 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2019.
- ^ a b Banaji, Jairus (2007). (PDF). Journal Historical Materialism. 15: 47-74. doi:10.1163/156920607X171591. 29 Mart 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2018.
- ^ Economic system:: Market systems. Encyclopædia Britannica. 2006. 24 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Ocak 2009.
- ^ Watt steam engine image located in the lobby of the Superior Technical School of Industrial Engineers of the Technical University of Madrid (Madrid).
- ^ Hume, David (1752). Political Discourses. Edinburgh: A. Kincaid & A. Donaldson.
- ^ (1996). "Capitalism". McLean, Iain; McMillan, Alistair (Ed.). The Concise Oxford Dictionary of Politics. Oxford Quick Reference (3 bas.). Oxford: Oxford University Press (2009 tarihinde yayınlandı). ISBN . 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Eylül 2019.
Industrial capitalism, which Marx dates from the last third of the eighteenth century, finally establishes the domination of the capitalist mode of production.
- ^ . 2 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ (1996). "Capitalism". McLean, Iain; McMillan, Alistair (Ed.). The Concise Oxford Dictionary of Politics. Oxford Quick Reference (3 bas.). Oxford: Oxford University Press (2009 tarihinde yayınlandı). ISBN . 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 14 Eylül 2019.
For most analysts, mid- to late-nineteenth century Britain is seen as the apotheosis of the laissez-faire phase of capitalism. This phase took off in Britain in the 1840s with the repeal of the Corn Laws, and the Navigation Acts, and the passing of the Banking Act.
- ^ a b James, Paul; Gills, Barry (2007). Globalization and Economy, Vol. 1: Global Markets and Capitalism. Londra: Sage Publications. s. xxxiii. 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2022.
- ^ "Impact of Global Capitalism on the Environment of Developing Economies" (PDF). Impact of Global Capitalism on the Environment of Developing Economies: The Case of Nigeria: 84. 20 Mart 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2020.
- ^ Capitalism. Encyclopædia Britannica. 10 Kasım 2014. 29 Haziran 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Mart 2015.
- ^ James, Fulcher (2004). Capitalism, A Very Short Introduction. Oxford University Press. ss. 99. ISBN .
In one respect there can, however, be little doubt that capitalism has gone global and that is in the elimination of alternative systems
- ^ Thomas, Martin; Thompson, Andrew (1 Ocak 2014). "Empire and Globalisation: from 'High Imperialism' to Decolonisation". The International History Review. 36 (1): 142-170. doi:10.1080/07075332.2013.828643. ISSN 0707-5332.
- ^ "Globalization and Empire" (PDF). Globalization and Empire. 23 Eylül 2020 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2020.
- ^ "Europe and the causes of globalization" (PDF). Europe and the Causes of Globalization, 1790 to 2000. 7 Aralık 2017 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 31 Temmuz 2020.
- ^ "Commanding Heights: Episode One: The Battle of Ideas". PBS. 24 Ekim 1929. 30 Mart 2010 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 31 Temmuz 2010.
- ^ , , Douglas A. Irwin. Is Globalization Today Really Different than Globalization a Hundred Years Ago? NBER [] Working Paper No. 7195. June 1999.
- ^ Crosland, Anthony (1956). The Future of Socialism. United Kingdom: Jonathan Cape.
- ^ Galbraith, John Kenneth (1958). The Affluent Society. United States: Houghton Mifflin.
- ^ Shiller, Robert (2012). Finance and The Good Society. United States: Princeton University Press.
- ^ Barnes, Trevor J. (2004). Reading economic geography. . s. 127. ISBN .
- ^ Fulcher, James (2004). Capitalism (1.1yer=New York bas.). Oxford University Press.
- ^ (2022). The Rise and Fall of the Neoliberal Order: America and the World in the Free Market Era. Oxford University Press. ss. 10-12. ISBN . 26 Haziran 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2022.
- ^ Bartel, Fritz (2022). The Triumph of Broken Promises: The End of the Cold War and the Rise of Neoliberalism. Harvard University Press. ss. 5-6, 19. ISBN . 9 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Aralık 2022.
- ^ Rodrik, Dani (2009), Hemerijck, Anton; Knapen, Ben; van Doorne, Ellen (Ed.), "Capitalism 3.0", Aftershocks, , ss. 185-193, ISBN , JSTOR j.ctt46mtqx.23, 7 Aralık 2022 tarihinde kaynağından , erişim tarihi: 14 Ocak 2021
- ^ "The Winners And Losers in Chinese Capitalism". Forbes. 5 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2015.
- ^ "The rise of state capitalism". The Economist. ISSN 0013-0613. 15 Haziran 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 24 Ekim 2015.
- ^ Mesquita, Bruce Bueno de (September 2005). . Foreign Affairs. 20 Şubat 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Şubat 2008.
- ^ Siegle, Joseph; Weinstein, Michael; Halperin, Morton (1 Eylül 2004). "Why Democracies Excel" (PDF). Foreign Affairs. 83 (5): 57. doi:10.2307/20034067. JSTOR 20034067. 12 Nisan 2019 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 26 Ağustos 2018.
- ^ Iversen, Torben; Soskice, David (2019). Democracy and Prosperity: Reinventing Capitalism through a Turbulent Century. Princeton University Press. ISBN . JSTOR j.ctv4g1r3n. 19 Aralık 2022 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 19 Aralık 2022.
- ^ a b Dahl, Robert A. (2020). On Democracy (İngilizce). . ISBN .
- ^ Hayek, Friedrich (1944). The Road to Serfdom. Nature. 154. University of Chicago Press. ss. 473-74. Bibcode:1944Natur.154..473C. doi:10.1038/154473a0. ISBN .
- ^ Bellamy, Richard (2003). The Cambridge History of Twentieth-Century Political Thought. Cambridge University Press. s. 60. ISBN .
- ^ Karatnycky, Adrian (2001). Freedom in the World: The Annual Survey of Political Rights and Civil Liberties. . s. 11. ISBN .
- ^ Piketty, Thomas (2014). Capital in the Twenty-First Century. Belknap Press. s. 571. ISBN .
- ^ . Transparency International Corruption Measure 2015 – By Country / Territory. Transparency International. 31 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Eylül 2016.
- ^ Klein, Naomi (2008). Şok Doktrini.Picador. p. 105 19 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Farid, Hilmar (2005). "Indonesia's original sin: mass killings and capitalist expansion, 1965–66". Inter-Asia Cultural Studies. 6 (1). ss. 3-16. doi:10.1080/1462394042000326879.
- ^ Robinson, Geoffrey B. (2018). The Killing Season: A History of the Indonesian Massacres, 1965–66. Princeton University Press. s. 177. ISBN . 19 Nisan 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 1 Ağustos 2018.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Kapitalizm uretim araclarinin ozel mulkiyetine ve bunlarin kar amaciyla isletilmesine dayanan bir ekonomik sistemdir Serbest piyasa ekonomisi olarak 16 yuzyilda ortaya cikmistir Kapitalizmin merkezindeki ozellikler ozel mulkiyet sermaye birikimi ucretli emek gonullu takas fiyat sistemi ve rekabetci pazarlari icerir Kapitalist piyasa ekonomisinde karar verme ve yatirim finansal ve sermaye piyasalarindaki uretim faktorleri sahiplerince belirlenir Mallarin fiyatlari ve dagitimi agirlikli olarak piyasadaki rekabet tarafindan belirlenir Iktisatcilar tarihciler politik iktisatcilar ve sosyologlar kapitalizme iliskin analizlerinde farkli bakis acilarini benimsemisler ve pratikte kapitalizmin cesitli bicimlerini tanimislardir Bunlar laissez faire veya serbest piyasa kapitalizmini anarko kapitalizmi devlet kapitalizmini ve refah kapitalizmini icerir Kapitalizmin farkli bicimleri degisen derecelerde Serbest piyasalar kamu mulkiyeti serbest rekabetin onundeki engeller ve devlet onayli sosyal politikalari icerir Piyasalardaki rekabetin derecesi mudahale ve duzenlemenin rolu ve devlet mulkiyetinin kapsami farkli kapitalizm modellerine gore farklilik gosterir Farkli pazarlarin ne olcude ozgur oldugu ve ozel mulkiyeti tanimlayan kurallar siyaset ve politika meselesidir Mevcut kapitalist ekonomilerin cogu serbest piyasa unsurlarini devlet mudahalesi ve bazi durumlarda ekonomik planlama ile birlestiren karma ekonomilerdir Kapitalist ekonomi pratigi Avrupa da 16 ve 19 yuzyillar arasinda kurumsallasti ama bazi niteliklerine Ilk Cag da da rastlanabilir Orta Cag doneminde de tuccar kapitalizminin erken bicimleri ortaya cikmistir Feodalizm sona erdiginden beri kapitalizm Bati dunyasindaki egemen sistemdir butun dunyaya da Ingiltere basta olmak uzere Avrupa dan yayilmistir Modern haliyle kapitalizm Ingiltere deki tarimciligin yani sira 16 ve 18 yuzyillar arasinda Avrupa ulkelerinin merkantilist uygulamalarindan ortaya cikti 18 yuzyildaki Sanayi Devrimi kapitalizmi fabrika isi ve karmasik is bolumu ile nitelenen baskin bir uretim tarzi olarak kurdu Kapitalizm kuresellesme sureciyle birlikte 19 ve 20 yuzyillarda ozellikle I Dunya Savasi oncesinde ve Soguk Savas bittikten sonra tum dunyaya yayildi 19 yuzyilda kapitalizm buyuk olcude devlet tarafindan duzenlenmiyordu ancak II Dunya Savasi sonrasi donemde Keynescilik araciligiyla daha fazla duzenlemeye tabi tutuldu ve ardindan 1980 lerde neoliberalizm araciligiyla daha duzensiz kapitalizme geri donus geldi Kapitalizm tanim ozellikleri acisindan iki farkli ozelliktedir Bunlardan birincisi uretimin salt kar amaci gudumlenerek yapildigi ve bu arti degerin de pazarda satildigi buyuk ekonomik sistemin adidir Diger tanim ise kapitalizmin ucretli emege dayali bir ekonomik sistem bir uretim tarzi oldugu vurgulanir Kapitalist sistemde uretim sonucu elde edilen gelirin urunun maliyetinden fazla olmasi gerekir ve bunun sonucunda arti deger olusur Arti deger iscinin kendi degerini yeniden uretmesi sonucu olusabilirken urunun pazarda belli bir kar marji ile satilmasiyla da olusabilir Kapitalizm Turkcede sermayecilik veya anamalcilik anlamlarina da gelir Piyasa ekonomileri pek cok yonetim biciminde pek cok farkli zaman yer ve kulturde var olmustur Bati Avrupa da modern endustriyel kapitalist toplumlar Sanayi Devrimi ne yol acan bir surecte gelisti Kapitalist ekonomiler sermaye birikimi yoluyla ekonomik buyumeyi destekler ancak ekonomik buyumenin ardindan durgunlugun takip ettigi bir is dongusu bu tur ekonomilerin ortak ozelligidir TanimiKapitalizmin evrensel olarak kabul edilmis bir tanimi yoktur Kapitalizmin butun bir toplumu belirli bir toplumsal duzen tipini veya bir toplumun onemli bilesenlerini karakterize edip etmedigi acik degildir Resmi olarak kapitalizme karsi kurulan toplumlarin Sovyetler Birligi gibi bazen gercekte kapitalizmin ozelliklerini sergiledikleri iddia edilmistir Nancy Fraser kapitalizm teriminin bircok yazar tarafindan kullanimini esasen retorik olarak gercek bir kavramdan cok bir kavrama duyulan ihtiyaca yonelik jest islevi yapan olarak tanimlar Kapitalizmi elestirmeyen akademisyenler gercekte kapitalizm terimini nadiren kullanirlar TarihceUluslararasi finans imparatorlugu kurmayi basaran Cosimo de Medici ilk Medici bankaci larindandiAugsburg erken kapitalizmin merkezi Modern biciminde kapitalizm erken Ronesans doneminde Floransa gibi sehir devletlerinde tarimsal kapitalizmin ve merkantilizmin ortaya cikisina kadar izlenebilir Sermaye baslangicta kucuk olcekte yuzyillar boyunca tuccar kiralama ve borc verme faaliyetleri biciminde ve ara sira da bir miktar ucretli emekle kucuk olcekli sanayi olarak var olmustur Ticaretten sermaye buyumesinin ilk temeli olan basit meta mubadelesi ve dolayisiyla basit meta uretiminin cok uzun bir gecmisi vardir Islam in Altin Cagi sirasinda Araplar serbest ticaret ve bankacilik gibi kapitalist ekonomik politikalari ilan ettiler Arap rakamlari kullanmalari defter tutmayi kolaylastirdi Bu yenilikler Venedik ve Pisa gibi sehirlerdeki ticaret ortaklari araciligiyla Avrupa ya tasindi Italyan matematikci Leonardo Fibonacci Arap tuccarlarla konusarak Akdeniz i gezdi ve Avrupa da Hint Arap rakamlarinin kullanimini yayginlastirmak icin geri dondu Tarimda reform hareketi 16 yuzyil Ingiltere sinde feodal tarim sisteminin ekonomik temelleri manoryal sistem coktugunde ve toprak giderek daha buyuk mulkleri olan daha az toprak sahibinin elinde toplanmaya basladiginda onemli olcude degismeye basladi Serf temelli emek sistemi yerine isciler giderek daha genis ve genisleyen paraya dayali bir ekonominin parcasi olarak istihdam edildi Sistem kar elde etmek icin tarimin uretkenligini artirmalari icin hem toprak sahiplerine hem de kiracilara baski yapti Aristokrasinin koylu arz fazlaliklarini somurmeye yonelik zayiflamis zorlayici gucu onlari daha iyi yontemler denemeye tesvik etti ve kiracilar da rekabetci bir isgucu piyasasi icinde gelismek icin yontemlerini iyilestirmeye tesvik edildi Arazi kira kosullari onceki durgun gelenek ve feodal yukumluluk sisteminden ziyade ekonomik piyasa kuvvetlerine tabi hale geliyordu Merkantilizm Merkantilizm in zirvesinde bir Fransiz liman tablosu 1638 16 yuzyildan 18 yuzyila kadar hukum suren ekonomik doktrine genellikle merkantilizm denir Bu donem kesif cagi ozellikle Ingiltere ve Asagi Ulkeler den gelen tacirler tarafindan yabanci topraklarin cografi kesfedilmesiyle iliskilendirildi Merkantilizm metalar hala buyuk olcude kapitalist olmayan yontemlerle uretilse de kar amacli bir ticaret sistemiydi Karl Polanyi kapitalizmin ayirt edici ozelliginin hayali metalar olarak adlandirdigi yani toprak emek ve para icin genel pazarlarin kurulmasi oldugunu ileri surmesine ragmen cogu akademisyen ticari kapitalizm ve merkantilizm cagini modern kapitalizmin kokeni olarak gorur Kendisi buna gore Ingiltere de rekabetci bir isgucu piyasasinin 1834 yilina kadar kurulmadigini dolayisiyla sosyal sistem olarak endustriyel kapitalizmin bu tarihten once var oldugunun soylenemeyecegini savundu Robert Clive Hindistan da Ingiliz egemenligini baslatan Plassey Muharebesi sonrasinda Bengal Nawablari ile Ingiltere Elizabeth Donemi 1558 1603 sirasinda merkantilizme genis capli ve butunlestirici bir yaklasim baslatti Ticaret dengesine iliskin sistematik ve tutarli aciklamasi 1620 ler ve 1664 te yayinlan Thomas Mun un Ingiltere nin Hazinesi Dis Ticaretle veya Dis Ticaretimizin Dengesi Hazinemizin Kuralidir argumaniyla kamuoyuna aciklandi Devlet kontrolleri subvansiyonlar ve tekeller tarafindan desteklenen Avrupali tacirler karlarinin cogunu mal alip satarak elde ettiler Francis Bacon un sozleriyle merkantilizmin amaci ticaretin acilmasi ve iyi dengelenmesi imalatcilarin el ustunde tutulmasi aylakligin yasaklanmasi israf ve asiriligin mali kanunlariyla bastirilmasi topragin iyilestirilmesi ve islenmesi fiyatlarin duzenlenmesi Proto sanayilesme doneminden sonra Ingiliz Dogu Hindistan Sirketi ve Hollanda Dogu Hindistan Sirketi Babur Bengal in buyuk katkilarindan sonra buyuk bir is ve ticaret cagi baslatti Bu sirketler ulus devletler tarafindan kendilerine verilen somurgecilik ve yayilmacilik gucleri ile tanimlaniyordu Bu donemde merkantilizmin onceki asamasinda ticaret yapmis olan tuccarlar bir yatirim getirisi arayarak Dogu Hindistan Sirketlerine ve diger kolonilere sermaye yatirdilar Sanayi Devrimi Esasen komur ile calisan buhar makinesi olan Watt buhar motoru Buyuk Britanya daki Sanayi Devrimi ni harekete gecirdi 18 yuzyilin ortalarinda David Hume 1711 1776 ve Adam Smith 1723 1790 liderligindeki bir grup ekonomi teorisyeni dunya servetinin sabit kaldigi ve bir devletin servetini ancak baska bir devlet pahasina artirabilecegi inanci gibi dusuncelerle temel merkantilist doktrinlere meydan okudu Sanayi Devrimi sirasinda sanayiciler kapitalist sistemde baskin faktor olarak tuccarlarin yerini aldi ve zanaatkarlarin loncalarin ve kalfalarin geleneksel el sanatlarinin degerinin dusurduler Ayrica bu donemde ticari tarimin artisinin yarattigi fazlalik tarimda artan makinelesmeyi tesvik etti Endustriyel kapitalizm is sureci ile is gorevlerinin rutini arasinda ve icinde karmasik bir isbolumu ile tanimlanan imalatin fabrika sistemi gelisimine damgasini vurdu ve sonunda kapitalist uretim tarzi hakimiyetini kurdu Sanayilesmis Britanya daha once merkantilizmin ongordugu korumaci politikayi sonunda terk etti 19 yuzyilda Richard Cobden 1804 1865 ve John Bright 1811 1889 inanclarini Manchester Okulu na dayandirarak daha az gumruk tarifeleri icin bir hareket baslattilar 1840 larda Ingiltere 1846 da Misir Yasalari ve 1849 da Seyir Yasalari nin yururlukten kaldirilmasiyla daha az korumaci bir politikayi benimsedi Ingiltere David Ricardo nun serbest ticaret savunuculuguna uygun olarak tarifeleri ve ithalat kotalarini azaltti Modern zamanlar Altin standardi 1870 den 1914 e kadar uluslararasi ekonominin mali temelini olusturmustu Buyuk kuresellesme surecleri kapitalizmi tum dunyaya yaydi Ondokuzuncu yuzyilin baslarinda bircok gevsek bagli piyasa sistemleri ekonomik ve diger kuresellesme sureclerini pekistirerek nispeten butunlesik kuresel sistem olarak bir araya geldi 20 yuzyilin sonlarinda kapitalizm merkezi planlanmis ekonomilerin meydan okumasinin ustesinden geldi ve halen sanayilesms Bati dunyasinda karma ekonomi baskin bicimiyle uygulanmakta olan bir sistemdir Sanayilesme olcek ekonomilerini kullanarak ev esyalarinin ucuz uretimine imkan verirken hizli nufus artisi metalar icin surekli talep yaratti 18 yuzyilin emperyalizmi bu donemde kuresellesmeyi sekillendirdi Birinci ve Ikinci Afyon Savasi ndan 1839 1860 ve Ingilizlerin Hindistan i fethinin tamamlanmasindan sonra Asya nin buyuk nufusu Avrupa ihracatinin hazir tuketicileri oldu Yine bu donemde Avrupalilar Sahra alti Afrika ve Pasifik adalarini kolonilestirdiler Dunyanin yeni bolgelerinin ozellikle de Sahra alti Afrika nin Avrupalilar tarafindan fethi kaucuk elmas ve komur gibi degerli dogal kaynaklar sagladi ve Avrupa emperyal gucleri kolonileri ve Amerika Birlesik Devletleri arasinda ticaret ve yatirimi hizlandirmaya yardimci oldu Londra da yasayan biri sabah cayini yudumlarken telefonla dunyanin cesitli urunlerini siparis edebilir ve makul bir sekilde bu urunlerin erkenden kapisinin onunde teslim edilmesini bekleyebilir Irksal ve kulturel rekabetin militarizmi ve emperyalizmi gunluk gazetesinin eglencesinden biraz daha coktu Agustos 1914 te sona eren bu cag insanin ekonomik ilerlemesinde olaganustu bir donemdi Bu donemde kuresel finansal sistem esasen altin standardina bagliydi Birlesik Krallik bu standardi ilk olarak 1821 de resmi olarak kabul etti Kisa sure sonra 1853 te Kanada 1865 te Newfoundland Amerika Birlesik Devletleri ve Almanya de jure 1873 te omu takip ettiler Telgraf transatlantik kablo telsiz telefon buharli gemi ve demiryolu gibi yeni teknolojiler dunyada benzeri gorulmemis bir derecede mal ve bilgilerin tasinmasina imkan verdi New York Menkul kiymetler borsasi tuccar kati 1963 1930 larin kuresel bunalimini takip eden donemde hukumetler dunyanin buyuk bir bolumunde kapitalist sistemde giderek daha belirgin bir rol oynadilar 1950 den gunumuze cagdas kapitalist toplumlar Bati da gelisti ve bu tur sistem dunyanin farkli bolgelerinde yayilmaya devam etmektedir 1950 lerden sonra Amerika Birlesik Devletleri 1960 lardan sonra Fransa 1970 lerden sonra Ispanya 2015 ten sonra Polonya ve digerleri bu durumun ornekleridir Bu asamada kapitalist piyasalar gelismis olarak kabul edilir ve sermaye ve borc icin gelismis ozel ve kamu piyasalari yuksek yasam standardi Dunya Bankasi ve IMF tarafindan nitelenen buyuk kurumsal yatirimcilar ve iyi finanse edilen bir bankacilik sistemi ile nitelendirilirler Yatirimlarin ve diger kararlarin onemli bir kismina karar veren Onemli bir yonetici sinif ortaya cikti Birlesik Krallik ta Anthony Crosland tarafindan 1956 tarihli Sosyalizmin Gelecegi adli kitabinda ve Marx in 1867 de kapitalizmin durumu uzerine yaptigi arastirmadan 90 yil sonra Kuzey Amerika da John Kenneth Galbraith in 1958 tarihli The Affluent Society adli kitabinda anlattiklari Marx in tasavvur ettiginden farkli bir gelecek ortaya cikmaya basladi Savas sonrasi patlama 1960 larin sonlarinda ve 1970 lerin baslarinda sona erdi ve stagflasyon un artmasiyla ekonomik durum daha da kotulesti Keynesciligin birakiniz yapsinlar analizleriyle daha uyumlu bir degisikligi Monetarizm kapitalist dunyada ozellikle Amerika Birlesik Devletleri nde 1981 1989 Ronald Reagan in ve Birlesik Krallik ta 1979 1990 Margaret Thatcher in gorev surelerinde artan onem kazandi Kamu ve politik ilgi Keynes in yonetilen kapitalizminin sozde kolektivist kaygilarindan yeniden pazarlanan kapitalizm denilen bireysel secim odakli noktaya kaymaya basladi Soguk Savas in sonu ve Sovyetler Birligi nin dagilmasi kapitalizmin I Dunya Savasi oncesinden beri gorulmemis sekilde gercekten kuresel bir sistem haline gelmesine izin verdi Neoliberal kuresel ekonominin gelisimi komunizm cokmeden imkansiz olurdu Harvard Kennedy Okulu ekonomisti Dani Rodrik kapitalizmin uc tarihsel bicime ayirir 19 yuzyilda Kapitalizm 1 0 devletin asgari rolu oldugu ulusal savunma ve mulkiyet haklarinin korunmasi disinda buyuk olcude duzensiz piyasalari gerektiriyordu Ikinci Dunya Savasi sonrasi yillarda Kapitalizm 2 0 devletin piyasalari duzenlemede onemli bir rolu olan Keynesciligi ve guclu refah devletlerini gerektiriyordu Kapitalizm 2 1 duzenlenmemis piyasalar kuresellesme ve devletlerin cesitli ulusal yukumluluklerinin bir bilesimini gerektiriyordu Demokrasiyle kapitalizmin iliskisi Pek cok analist Cin in 21 yuzyildaki devlet kapitalizminin ana orneklerinden biri oldugunu iddia eder Demokrasi ile kapitalizm arasindaki iliski teoride ve populer siyasi hareketlerde tartismali bir alandir 19 yuzyil Britanya sinda yetiskin erkege oy hakki verilmesi sanayi kapitalizmin gelismesiyle birlikte oldu ve temsili demokrasi kapitalizmle ayni zamanda yayginlasti Bu kapitalistleri demokrasi ile kapitalizm arasinda nedensel veya karsilikli bir iliski varsaymaya yoneltti Ancak bazi yazarlara gore 20 yuzyilda kapitalizm ayni zamanda fasist rejimler mutlak monarsiler ve tek parti devletleri gibi liberal demokrasilerden oldukca farkli cesitli siyasi olusumlara da eslik etti Demokratik baris teorisi demokrasilerin diger demokrasilerle nadiren savastigini iddia eder ancak bu teoriyi elestirenler bunun demokratik veya kapitalist olmalari nedeniyle degil siyasi benzerlik veya istikrar nedeniyle olabilecegini one surer Ilimli elestirmenler daha cok siyasi ozgurluk tavizi vermeden otoriter rejimlerin kapitalizmin bazi rekabetci ilkelerini kullanarak ekonomik buyumeyi yonetebildiklerinden dolayi kapitalist ekonomik buyumenin gecmiste demokrasiye yol acmis olmasina ragmen bu otoriter rejimlerin gelecekte demokrasiye donusmeyebilecegini one surerler Siyaset bilimciler Torben Iversen ve David Soskice demokrasi ve kapitalizmi birbirini destekleyen unsurlar olarak gorur Robert Dahl On Democracy de kapitalizmin demokrasi icin faydali oldugunu cunku ekonomik buyume ve buyuk orta sinif demokrasi icin iyiydi der Ayrica piyasa ekonomisinin tiranlik ve otoriterlik risklerini azaltan ekonomi uzerindeki hukumet kontrolunun yerine gectigini savunmustu Friedrich Hayek 1899 1992 Serflige Giden Yol 1944 adli kitabinda ekonomik ozgurlugun kapitalizmde var olan serbest piyasa anlayisi siyasi ozgurlugun bir geregi oldugunu iddia etti Ne uretilecegine ve kalemlerin zorlama olmaksizin nasil dagitilacagina karar vermenin tek yolunun piyasa mekanizmasi oldugunu savundu Milton Friedman ve Ronald Reagan da bu gorusu desteklediler Friedman merkezi ekonomik operasyonlara her zaman siyasi baskinin eslik ettigini iddia etti Ona gore piyasa ekonomisindeki islemler istege baglidir ve gonullu faaliyetin imkan verdigi buyuk cesitlilik baskici siyasi liderler icin temel tehdittir ve zorlama guclerini buyuk olcude azaltir Friedman in bazi gorusleri ozgurlugun yasamasi ve gelismesi icin kapitalizmin hayati onem tasidigina inanan John Maynard Keynes tarafindan da paylasildi Demokrasi siyasi ozgurluk ve insan haklari uzerine uluslararasi arastirmalar yuruten ve bunlari savunan Amerikan dusunce kurulusu Freedom House Freedom House tarafindan olculdugu sekliyle siyasi ozgurluk seviyesi ile Wall Street Journal Heritage Foundation anketi tarafindan olculdugu sekliyle ekonomik ozgurluk arasinda istatistiksel olarak anlamli bir iliski oldugunu iddia etti Paris Ekonomi Okulu ndan Thomas Piketty Yirmi Birinci Yuzyilda Kapital 2013 kitabinda esitsizligin kapitalist bir ekonomideki ekonomik buyumenin kacinilmaz sonucu oldugunu ve bunun sonucunda ortaya cikan zenginlik yogunlasmasinin demokratik toplumlari istikrarsizlastirabilecegini ve bu toplumlarin uzerine insa edildigi sosyal adalet ideallerini zayiflatabilecegini ileri surdu Kapitalist ekonomik sistemlere sahip devletler otoriter veya baskici kabul edilen siyasi rejimler altinda basarili olmuslardir Singapur rekabetci is dostu ortami ve saglam hukukun ustunlugunun bir sonucu olarak basarili bir acik pazar ekonomisine sahiptir Bununla birlikte her ne kadar demokratik ve surekli olarak yolsuzlugu en az olanlardan biri olsa da buyuk olcude tek parti yonetimi altinda isleyen hukumet tarzi yuzunden sik sik elestiri yagmuruna tutulur Dahasi hukumetin duzenledigi basinin da gosterdigi gibi ifade ozgurlugunu ve etnik ve dini uyumu yargi sayginligini ve kisisel itibarini koruyan yasalari destekleme egilimini guclu bir sekilde savunmaz Cin Halk Cumhuriyeti ndeki ozel kapitalist sektor otoriter bir hukumete sahip olmasina ragmen kurulusundan bu yana katlanarak buyudu ve gelisti Augusto Pinochet nin Sili deki yonetimi yatirim ve kapitalizm icin guvenli bir ortam yaratmak amaciyla otoriter yontemler kullanarak ekonomik buyumeye ve yuksek duzeyde esitsizlige yol acti Benzer sekilde Suharto nun otoriter hukumdarligi ve Endonezya Komunist Partisi nin ortadan kaldirilmasi Endonezya da kapitalizmin genislemesine olanak sagladi Kapitalizmin bakis acilariKlasik politik ekonomi Ekonomik dusuncedeki klasik gelenek Britanya da 18 yuzyil sonunda ortaya cikmistir Adam Smith David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik ekonomistler kapitalist ekonomide uretim dagilim ve mallarin degisimi gibi konularin analizini yaparak yayimlamislardir ve bu calismalar gunumuzdeki cogu iktisadi calismanin da halen temelini olusturmaktadir Adam Smith Adam Smith in Merkantalizmi elestiren ve dogal ozgurlugun sistemi mantigini acikladigi Milletlerin Zenginligi kitabi klasik politik ekonominin baslangici sayilir Smith bu unlu kitabinda gelistirdigi cesitli kavramlari aciklar ve bu kavramlar bugun de kapitalizmle ciddi anlamda iliskilendirilmektedir Bu kavramlarin basinda da piyasanin gorunmez el metaforu gelmektedir kisisel cikar isteginin istemsiz olarak toplum icin de en ust duzeyde ortak bir yarar saglayacagini soylemektedir Kendi zamaninin tekellerini gumruklerini ve devletin getirdigi sinirlamalari elestirmistir ve piyasanin en adil ve etkili hakem olacagini soylemistir Bu gorus klasik politik ekonominin en onemli ikinci ve modern cagi etkileyen en onemli ekonomistlerden biri olan David Ricardo tarafindan da paylasilmistir 1817 isimli kitabinda bir grubun bir mali goreceli olarak daha az maliyetle uretebildigi bir durumda ticaretin ticaret yapan her iki taraf icin de nasil faydali olacagina dayanan Karsilastirmali ustunlukler kuramini aciklar Bu ilke serbest ticaret anlayisini destekler Ricardo enflasyonun paranin ve kredinin niceligindeki degismeyle yakindan ilgili oldugunu da soylemis kuraminin da savunuculugunu yapmistir Klasik politik ekonomi anlayisi hukumetin ekonomiye mudahalesini en aza indirgemeyi savunan geleneksel liberalizm doktriniyle yakindan iliskilidir Marksist politik ekonomi Karl Marx uretici gucler ve uretim iliskilerinin belirli bir tarihsel andaki iliskileriyle belirledigini soyler kapitalizm de uretim araclarina ve sermayeye sahip olan burjuva sinifinin cikarina isleyen onu mesru kilan bir sistemdir Marx metalarin ve piyasa icindeki degisim degerini birbirinden ayirir Marx a gore sermaye yeni bir meta uretmek amaciyla satin alinan metanin yarattigi ekstra degisim degerinden olusur Emek gucunun kendi kapitalizmde bir meta haline gelir emek gucunun degisim degeri ucret olarak yansir fakat bu da kapitalist icin urettigi degerden daha azdir Bu farklilik arti deger yaratir ve kapitalistin sermaye birikimini ve karini olusturur Kapital isimli kitabinda Marx kapitalist uretim biciminin iscilerin yarattigi arti degere el koyma bicimiyle farklilastigini yazar bundan onceki toplumlarda da arti degere el konulurdu fakat kapitalizm buna uretilen metalarin satis degeri araciligiyla el koydugu icin bir ilktir Sermaye sahibi veya burjuvanin cikarina calisan bu dongu de sinif savasinin temelini olusturur Vladimir Lenin Emperyalizm Kapitalizmin En Yuksek Asamasi 1916 calismasinda Marksci bakis acisini yenileyerek kapitalizmin yeni kaynaklar ve piyasalar bulmak amaciyla zorunlu olarak Lenin bu durumu emperyalizm olarak da tanimliyordu sebep olacagini bunun da kapitalizmin son ve en yuksek asamasini temsil ettigini soyledi Weberci politik ekonomi Max Weber 1917 Alman sosyolog Max Weber kapitalizmin tanimlayici niteliklerinin anlasilmasinda buyuk bir etki yaratmistir Weber e gore piyasa degisimi uretime gore kapitalizmin daha belirleyici bir ozelligidir Kapitalist girisimler onceki ekonomik sistemlerdeki faaliyetlerin aksine uretimi rasyonellestirmisler bu da verimlilik ve uretkenligin en ust seviyeye cikarilmasi istegidir Weber henuz kapitalist ekonomiye gecilmedigi zamandaki calisanlarin loncadaki usta ile cirak gibi kisisel iliskilere dayanan calismayi anladiklarini soyler Weber 1904 1905 isimli kitabinda kapitalizmin geleneksel ekonomik hareketleri nasil degistirdiginin izini arar Rasyonel aktivitenin ruhu kapitalist degisimi onleyen geleneksel kisitlamalari ortadan kaldirmis ve modern kapitalizmin gelismesini saglamistir Bu ruh giderek tedavinin edilmis bir hukuka dayandirilmistir bunlarin arasinda ucretli iscilerin emegini yasal olarak satabilme ozgurlugu teknolojinin rasyonel ilkelere dayanan bir uretimin organizasyonunu saglayabilmesi icin desteklenmesi iscilerin ev ve is yeri arasindaki hayatinin kamusal ve ozel yasam olarak ayriminin net olarak belirlenmesi sayilabilir Bu yuzden Weber kapitalizmi Marx in aksine uretim araclarinin degismesinin birincil sonucu olarak gormez Onun yerine kapitalizmin kokeni politik ve kulturel dunyada ortaya cikan yeni girisimcilik ruhunun yukselmesinde yatar Protestan Ahlaki nda bu ruhun dogusunun da Protestanligin ozellikle Kalvinizmin yukselisiyle ilgili oldugunu soyler Weber e gore kapitalizm insanlik tarihinin en gelismis ve karmasik ekonomik sistemidir Ilerlemis is ortakliklari kamu kredisi ve modern dunya burokrasisi kapitalizmle yakindan iliskilidir Yine de Weber kapitalizmin rasyonellesmis egilimlerinin kulturel degerler ve kurumlar icin potansiyel bir tehdit olusturdugunu ve insan ozgurlugunu bir stahlhartes Gehause icine sikistirabilecegini soyler Alman Tarihci Okulu ve Avusturya Okulu na gore kapitalizm esas olarak piyasalar icin var olan uretim teskilatlarina dayanarak tanimlanir Bu gorus Weber le benzer bir kuramsal temeli paylasir fakat para ve markete yaptigi vurguyla ondan farkli bir yere konur Alman Tarihci Okulu takipcilerine gore geleneksel iktisadi hareket bicimlerinden kapitalizme gecis kredi ve para uzerindeki Orta Cag kisitlamalarinin yerini kar gudusuyle yakindan iliskili almasiyla ortaya cikar Ludwig von Mises 19 yuzyil sonlarina dogru Alman Tarihci Okulu ndan daha farkli bir yere oturtulan Carl Menger ile ortaya cikan Avusturya Okulu sonraki jenerasyon takipcileriyle birlikte 20 yuzyilda da etkili olmustur Avusturya Okulu nun onculerinden Joseph Schumpeter kapitalizmin ister istemez her kapitalist tesebbusun ergec bu gelisime uymak zorunda olacagi vurgu yapmistir Piyasa ekonomilerinin surekli degisim gecirecegi gercegine dayanan bu dusunce surekli yukselen ve dusen sanayilerin olacagini soyler Schumpeter in populerlestirdigi bu dusunce cagdas ekonomistleri etkilemistir ve ekonominin buyumesi icin kaynagin kuculen sanayilerden gelismis sanayilere dogru akmasi gerektigi sonucu cikmistir Ama kaynagin dusen sanayilerden cekilmesinin kurumsal direnmenin degisik bicimlerinden dolayi guc ve yavas olacagini gercegini de belirtmislerdir Avusturyali ekonomistler Ludwig von Mises ve Friedrich Hayek piyasa ekonomisini 20 yuzyildaki planli ekonomi dusuncesine karsi savunmuslardir Sadece piyasa kapitalizminin kompleks ve modern bir ekonomi yaratacagini soylemislerdir Cunku modern ekonomi birbirinden cok ayri ve genis bir mal ve hizmetler duzeni oldukca fazla tuketici ve sirket pozisyonu yaratir ve piyasa kapitalizmi disindaki herhangi bir ekonomik duzende bilgi o duzenin bilgiyi elinde tutabilme kapasitesini asar ve bu da bilgi ve haberlesme sorunu yaratir dusunurleri Avusturya Okulu calismalari uzerine kurar ve her arz kendi talebini yaratir diyen Say Kanunu nu ozellikle vurgular Ayrica bakinizAnti kapitalizm Komunizm Buyuk ayrisma Ekonomik sosyoloji Serbest piyasa Gorunmez el Piyasa sosyalizmi Gozetim kapitalizmi PerestroykaKaynakca Zimbalist Sherman and Brown Andrew Howard J and Stuart Kasim 1988 Comparing Economic Systems A Political Economic Approach Ingilizce Harcourt College Pub ss 6 7 ISBN 978 0 15 512403 5 Pure capitalism is defined as a system wherein all of the means of production physical capital are privately owned and run by the capitalist class for a profit while most other people are workers who work for a salary or wage and who do not own the capital or the product Rosser Mariana V and J Barkley Jr 23 Temmuz 2003 Comparative Economics in a Transforming World Economy Ingilizce MIT Press ss 7 ISBN 978 0 262 18234 8 In capitalist economies land and produced means of production the capital stock are owned by private individuals or groups of private individuals organized as firms Jenks Chris Core Sociological Dichotomies Londra Thousand Oaks CA New Delhi SAGE Publishing s 383 Capitalism as a mode of production is an economic system of manufacture and exchange which is geared toward the production and sale of commodities within a market for profit where the manufacture of commodities consists of the use of the formally free labor of workers in exchange for a wage to create commodities in which the manufacturer extracts surplus value from the labor of the workers in terms of the difference between the wages paid to the worker and the value of the commodity produced by him her to generate that profit Gilpin Robert 2018 The Challenge of Global Capitalism The World Economy in the 21st Century Princeton University Press ISBN 978 0 691 18647 4 OCLC 1076397003 Sternberg Elaine 2015 Defining Capitalism Economic Affairs 35 3 ss 380 396 doi 10 1111 ecaf 12141 Heilbroner Robert L Capitalism 28 Ekim 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Steven N Durlauf and Lawrence E Blume eds The New Palgrave Dictionary of Economics 2nd ed Palgrave Macmillan 2008 DOI 10 1057 9780230226203 0198 Louis Hyman and Edward E Baptist 2014 American Capitalism A Reader 22 Mayis 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Simon amp Schuster ISBN 978 1 4767 8431 1 Gregory and Stuart Paul and Robert 28 Subat 2013 The Global Economy and its Economic Systems South Western College Pub s 41 ISBN 978 1 285 05535 0 Capitalism is characterized by private ownership of the factors of production Decision making is decentralized and rests with the owners of the factors of production Their decision making is coordinated by the market which provides the necessary information Material incentives are used to motivate participants Definition of CAPITALISM 13 Ocak 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Kasim 2016 Gregory Paul Stuart Robert 2013 The Global Economy and its Economic Systems South Western College Publishing s 107 ISBN 978 1 285 05535 0 Real world capitalist systems are mixed some having higher shares of public ownership than others The mix changes when privatization or nationalization occurs Privatization is when property that had been state owned is transferred to private owners Nationalization occurs when privately owned property becomes publicly owned Stilwell Frank 2002 Political Economy the Contest of Economic Ideas 1 1yayinci Oxford University Press bas Melbourne Australia Anamalcilik Ne Demek Anamalcilik Kelimesinin TDK Sozluk Anlami Nedir ntv com tr 12 Mart 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 12 Mart 2023 29 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan arsivlendi Hodrick R Prescott E 1997 Postwar US business cycles An empirical investigation PDF Journal of Money Credit and Banking 29 1 ss 1 16 doi 10 2307 2953682 JSTOR 2953682 6 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 11 Nisan 2024 Wolf Harald 2004 Capitalism Ritzer George Ed Encyclopedia of Social Theory Sage Publications ss 76 80 ISBN 978 1 4522 6546 9 Howard M C King J E Ocak 2001 State Capitalism in the Soviet Union History of Economics Review Ingilizce 34 1 ss 110 126 doi 10 1080 10370196 2001 11733360 ISSN 1037 0196 16 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2024 Kaynak hatasi Gecersiz lt ref gt etiketi harris isimli refler icin metin saglanmadi Bkz Kaynak gosterme Delacroix Jacques 2007 Capitalism Ritzer George Ed Encyclopedia of Social Theory Wiley doi 10 1002 9781405165518 wbeosc004 ISBN 978 1 4051 2433 1 15 Aralik 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Nisan 2024 Cradle of capitalism The Economist 16 Nisan 2009 18 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mart 2015 Warburton David 2003 Macroeconomics from the beginning The General Theory Ancient Markets and the Rate of Interest Paris Recherches et Publications s 49 Koehler Benedikt 2014 Early Islam and the Birth of Capitalism Lexington Books s 2 In Baghdad by the early tenth century a fully fledged banking sector had come into being Brenner Robert 1 Ocak 1982 The Agrarian Roots of European Capitalism Past amp Present 97 97 16 113 doi 10 1093 past 97 1 16 JSTOR 650630 The Agrarian Origins of Capitalism Temmuz 1998 11 Aralik 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Aralik 2012 An Introduction to Marxist Economic Theory Resistance Books 1 Ocak 2002 ISBN 978 1 876646 30 1 11 Aralik 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Agustos 2016 Google Books vasitasiyla a b Burnham Peter 2003 Capitalism The Concise Oxford Dictionary of Politics Oxford University Press Burnham 2003 Encyclopaedia Britannica 2006 Polanyi Karl 1944 The Great Transformation Boston Beacon Press s 87 Onnekink David Rommelse Gijs 2011 Ideology and Foreign Policy in Early Modern Europe 1650 1750 Ashgate Publishing s 257 ISBN 978 1 4094 1914 3 19 Mart 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Haziran 2015 Quoted in Sir George Clark The Seventeenth Century New York Oxford University Press 1961 p 24 Om Prakas Empire Mughal 18 Kasim 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde History of World Trade Since 1450 edited by John J McCusker vol 1 Macmillan Reference USA 2006 pp 237 240 World History in Context Retrieved 3 August 2017 Ray Indrajit 2011 Bengal Industries and the British Industrial Revolution 1757 1857 Routledge ss 57 90 174 ISBN 978 1 136 82552 1 29 Mayis 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2019 a b Banaji Jairus 2007 PDF Journal Historical Materialism 15 47 74 doi 10 1163 156920607X171591 29 Mart 2018 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 20 Nisan 2018 Economic system Market systems Encyclopaedia Britannica 2006 24 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Ocak 2009 Watt steam engine image located in the lobby of the Superior Technical School of Industrial Engineers of the Technical University of Madrid Madrid Hume David 1752 Political Discourses Edinburgh A Kincaid amp A Donaldson 1996 Capitalism McLean Iain McMillan Alistair Ed The Concise Oxford Dictionary of Politics Oxford Quick Reference 3 bas Oxford Oxford University Press 2009 tarihinde yayinlandi ISBN 978 0 19 101827 5 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Eylul 2019 Industrial capitalism which Marx dates from the last third of the eighteenth century finally establishes the domination of the capitalist mode of production 2 Aralik 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi 1996 Capitalism McLean Iain McMillan Alistair Ed The Concise Oxford Dictionary of Politics Oxford Quick Reference 3 bas Oxford Oxford University Press 2009 tarihinde yayinlandi ISBN 978 0 19 101827 5 27 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 14 Eylul 2019 For most analysts mid to late nineteenth century Britain is seen as the apotheosis of the laissez faire phase of capitalism This phase took off in Britain in the 1840s with the repeal of the Corn Laws and the Navigation Acts and the passing of the Banking Act a b James Paul Gills Barry 2007 Globalization and Economy Vol 1 Global Markets and Capitalism Londra Sage Publications s xxxiii 23 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2022 Impact of Global Capitalism on the Environment of Developing Economies PDF Impact of Global Capitalism on the Environment of Developing Economies The Case of Nigeria 84 20 Mart 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 31 Temmuz 2020 Capitalism Encyclopaedia Britannica 10 Kasim 2014 29 Haziran 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Mart 2015 James Fulcher 2004 Capitalism A Very Short Introduction Oxford University Press ss 99 ISBN 978 0 19 280218 7 In one respect there can however be little doubt that capitalism has gone global and that is in the elimination of alternative systems Thomas Martin Thompson Andrew 1 Ocak 2014 Empire and Globalisation from High Imperialism to Decolonisation The International History Review 36 1 142 170 doi 10 1080 07075332 2013 828643 ISSN 0707 5332 Globalization and Empire PDF Globalization and Empire 23 Eylul 2020 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 31 Temmuz 2020 Europe and the causes of globalization PDF Europe and the Causes of Globalization 1790 to 2000 7 Aralik 2017 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 31 Temmuz 2020 Commanding Heights Episode One The Battle of Ideas PBS 24 Ekim 1929 30 Mart 2010 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 31 Temmuz 2010 Douglas A Irwin Is Globalization Today Really Different than Globalization a Hundred Years Ago NBER kaynak belirtilmeli Working Paper No 7195 June 1999 Crosland Anthony 1956 The Future of Socialism United Kingdom Jonathan Cape Galbraith John Kenneth 1958 The Affluent Society United States Houghton Mifflin Shiller Robert 2012 Finance and The Good Society United States Princeton University Press Barnes Trevor J 2004 Reading economic geography s 127 ISBN 978 0 631 23554 5 Fulcher James 2004 Capitalism 1 1yer New York bas Oxford University Press 2022 The Rise and Fall of the Neoliberal Order America and the World in the Free Market Era Oxford University Press ss 10 12 ISBN 978 0197519646 26 Haziran 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2022 Bartel Fritz 2022 The Triumph of Broken Promises The End of the Cold War and the Rise of Neoliberalism Harvard University Press ss 5 6 19 ISBN 9780674976788 9 Agustos 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Aralik 2022 Rodrik Dani 2009 Hemerijck Anton Knapen Ben van Doorne Ellen Ed Capitalism 3 0 Aftershocks ss 185 193 ISBN 978 90 8964 192 2 JSTOR j ctt46mtqx 23 7 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan erisim tarihi 14 Ocak 2021 The Winners And Losers in Chinese Capitalism Forbes 5 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2015 The rise of state capitalism The Economist ISSN 0013 0613 15 Haziran 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 24 Ekim 2015 Mesquita Bruce Bueno de September 2005 Foreign Affairs 20 Subat 2008 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 Subat 2008 Siegle Joseph Weinstein Michael Halperin Morton 1 Eylul 2004 Why Democracies Excel PDF Foreign Affairs 83 5 57 doi 10 2307 20034067 JSTOR 20034067 12 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 26 Agustos 2018 Iversen Torben Soskice David 2019 Democracy and Prosperity Reinventing Capitalism through a Turbulent Century Princeton University Press ISBN 978 0 691 18273 5 JSTOR j ctv4g1r3n 19 Aralik 2022 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 19 Aralik 2022 a b Dahl Robert A 2020 On Democracy Ingilizce ISBN 978 0 300 25799 1 Hayek Friedrich 1944 The Road to Serfdom Nature 154 University of Chicago Press ss 473 74 Bibcode 1944Natur 154 473C doi 10 1038 154473a0 ISBN 978 0 226 32061 8 Bellamy Richard 2003 The Cambridge History of Twentieth Century Political Thought Cambridge University Press s 60 ISBN 978 0 521 56354 3 Karatnycky Adrian 2001 Freedom in the World The Annual Survey of Political Rights and Civil Liberties s 11 ISBN 978 0 7658 0101 2 Piketty Thomas 2014 Capital in the Twenty First Century Belknap Press s 571 ISBN 978 0 674 43000 6 Transparency International Corruption Measure 2015 By Country Territory Transparency International 31 Mart 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 20 Eylul 2016 Klein Naomi 2008 Sok Doktrini Picador 0 312 42799 9 p 105 19 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Farid Hilmar 2005 Indonesia s original sin mass killings and capitalist expansion 1965 66 Inter Asia Cultural Studies 6 1 ss 3 16 doi 10 1080 1462394042000326879 Robinson Geoffrey B 2018 The Killing Season A History of the Indonesian Massacres 1965 66 Princeton University Press s 177 ISBN 978 1 4008 8886 3 19 Nisan 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 1 Agustos 2018