Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Uluslararası toplumsal cinsiyet, kadın-erkek eşitliğini ve kadın hakları savunuculuğunun uluslararası alanda yapılması yönünde kavram ve yaklaşımların geliştirilmesini ifade eden terimdir. Uluslararası toplumsal cinsiyet, kadın/erkek olarak iki cinsiyetin toplumsal ve kültürel etkilerinden kaynaklı olan yaşam biçimi baz alınarak değerlendirilen toplumsal cinsiyet kavramının uluslararası zeminde incelenmesini ele alır. Cinsiyet sonradan değil doğuştan var olur, bu nedenle bu konuda bir seçim yapılması söz konusu değildir. Türk Dil Kurumu'na göre cinsiyet; "bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren bir yaratılış, eşey, cinslik, seks" şeklinde tanımlanmıştır. Bu doğrultuda cinsiyet (eşey) kavramını akabinde takip eden bir sonraki kavram ise toplumsal cinsiyet olarak ele alınır. Toplumsal cinsiyetin, cinsiyetten ayrılmasındaki temel etken ise toplum tarafından açıdan tanınarak buna göre şekillendirilmek istenmesidir. Uluslararası toplumsal cinsiyet, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının son halkası olarak ilgili otoritelerce ele alınır.
Feminist yaklaşımlar
Feminist Liberal Anlayış
Liberalizm’de olduğu şekilde feminist liberal anlayış da çeşitli şekillerde karşımıza çıkmıştır. liberalizmde devlet, insan haklarının korunması anlayışını merkez baz alarak, piyasaya müdahale edilmesinin yerine eşit imkanlar sağlanarak piyasada, aktörlerin kendi yollarını belirlemeleri amaçlanmıştır. Klasik liberal feminizmde ise bu anlayış, devletin ayrımcılık içeren yasaları ve politikaları ortadan kaldırılarak kadınların erkeklerle eşit bir şekilde rekabet etmeleri için olanak sağlanması olarak yansımaktadır.
Marksizmde Feminizm
Feminizm ortaya atılmasından bu yana çok siyasi düşünce ile etkileşim içinde bulunarak, kadınların durumu birçok düşünürün sorguladığı bir konu olmuştur. Bunlardan öne çıkan bir isim ise Karl Marx’tır. Marx’ın feminizmi sorgulaması değişik bir açıdan olmuştur. Marx kadınlara uygulanan baskılar üzerinde çok durmayarak, bu sorunu hak ihlali olarak algılamak yerine sınıf toplumunun ürünü olarak görmüştür. Bununla birlikte feminizme sağladığı katkılar şu bakış açıları ile ele almak mümkündür: “Cinsiyet eşitliğini anlamak tarihsel bir çerçeve gerektirir; kadınların özgürleşmesine engel olmanın temelinde ekonomik çıkarlar yatmaktadır; kadınların özgürleşmesi için politik ve yasal hakların sağlanması yeterli değildir, toplumun değişmesi gerekir; kadın erkek eşitliği için kadının ekonomik olarak özgürleşmesi gerekir, bu nedenle ev işleri ve çocuk bakımı ele alınmalıdır” (Bryson, 1992). Marx’ın bu bakış açıları feminist çalışmaların, ev içi çalışmayı öne çıkarmasına koymasına ve ev içinde sağlanan emeğin maaş ile değerlendirilmesi olayına yönlenmesine sebep olmuştur. Öte yandan Marxist feminizmin kadınların üreme hakları, kadına yönelik şiddet, tecavüz vb. gibi konulara yönelmekten ziyade, sadece kadınların ekonomik sorunlarına çözüm bulmayı tercih ederek önerdiği görülmektedir. bknz:Feminizm
Tarihte 18. yüzyıldan itibaren ilk Feminist Düşünür ve Teorisyenler
Toplumsal cinsiyet eşitliği stratejisi temeli geçmişe bakıldığında öncelikli olarak feminist düşünceye dayandırılmaktadır. Feminizm toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin aslını anlamak amacıyla toplumsal cinsiyet politikaları ve iktidar ilişkileri ve sosyal, siyasal ve iş istihdamı üzerine yoğunlaşan bir düşünce yapısı olarak 18. yüzyılın sonlarında kadınlara karşı adaletsiz davranılması göz önüne alınarak çeşitli düşünürler bu konu üzerinden eserlerini ortaya koymaya başlamıştır. Bu konudaki ilk eseri İngiliz yazar Mary Wollstonecraft, Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi (A Vindication of the Rights of Woman, 1792) ile ortaya koymuştur. Bu eserde Wollstonecraft, erkeklerin kadınların içerisine konduğu kafeslere konmaları halinde kadınlarla aynı karakterlere sahip olacaklarını söylemiştir (Tong, 1998). 19. yüzyılda Wollstonecraft’ın görüşlerine John Stuart Mill ve Harriet Taylor Mill ’de katılmışlar ve Eğitim hakkının yanında politik ve ekonomik alandaki fırsat eşitliğine vurgu yapmışlardır. Feminist düşünce 19. yüzyılda kadınların eğitim siyasi ve sosyal haklarına odaklanmıştır. 20. yüzyılda dünya savaşları yaşanmış ve erkek işgücünün üretimden çekilirken yokluğunda kadınlar iş yaşamında yer alarak ve ev içi sorumluluklarını sorgulayarak yeni bir dönümün başlangıcı yaşanmıştır. 20. yüzyılın önemli feminist bir düşünürü olan Betty Friedan “Kadınlığın Gizemi” eserinde kadınların zaten düzenli ve temiz olan evlerini daha çok temizlemek zaten güzel olan görünümlerine daha da özen göstermek amacıyla daha fazla uğraştıklarını belirterek eşlerin ve çocukların da bu işlere destek olabilmeleri için kadınların ilk olarak evden uzaklaşarak ve tam zamanlı olarak anlamlı işler edinerek farklı bir yaşam tarzı benimsenmesinin gerektiğini söylemiştir (Tong, 1998). Dolayısıyla burada vurgulanmak istenen kadınların işgücündeki söz hakkını çalışarak ve iş gücüne katılarak elde etmeleri gerektiğinden yanadır. Kadınlar ancak evin dışında özgürleşebileceklerdir. İşte bu feminist düşünürler, kadının insani ve medeni haklarına, birey olarak özgürleşmesine, özgürleşmenin de aslen mutlak eşitlik ile sağlanabileceğini anlatmaya çalışmışlardır.
Uluslararası toplumsal cinsiyetin tarihsel analizi
Toplumsal cinsiyet terimi, Amerikalı feministler tarafından cinsiyet ayrımlarının toplumsal olduğu görüşleriyle birlikte ortaya atılmıştır. Bu terim, dişilliğin normatif tanımlarının ilişkisel boyutunu vurgulamış ve kadın araştırmalarının sadece kadınlara odaklanmasının sınırlılığına dikkat çekmiştir. Feminist akademisyenler, toplumsal cinsiyet terimini paralel teoriye karşı ilişkisel bir kavram sağlamak için kullanmış ve kadın çalışmalarının mevcut akademik çalışmaların önermelerini ve standartlarını eleştirerek yeniden gözden geçirilmesini sağlayabileceğini belirtmişlerdir.
Feminist tarihçiler, eğitimlerini kuramsal formülasyon üzerine değil, betimsel çalışmalara odaklamışlardır. Bu, kadınların tarihteki deneyimlerini ve eşitsizliklerini aktarabilecek bir pencere talebine cevap vermektedir. Ayrıca, kadınların tarihinin tam olarak incelenmemesi ile kadın tarihinin nitelikli araştırmalarının çelişkisini ortaya koymak da önemli bir neden olmuştur.
Feminist olmayan tarihçilerin kadın tarihine tepkisi, genellikle önce kabul edilme, ardından ayrı bir konumlandırma veya konunun önemsenmemesi şeklinde olmuştur. Ancak, feminist tarihçiler, kadınların tarihine ilişkin daha kapsamlı bir bakış açısının gerekliliğini vurgulamış ve bu alanda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Uluslararası toplumsal cinsiyette olumlu ayrımcılık
Olumlu ayrımcılık, tarih boyunca dışlanmış grupların, eğitim, istihdam ve siyaset gibi alanlarda daha aktif olmalarını ve söz sahibi olmalarını sağlayarak bu gruplara fırsat eşitliği yaratmaya çalışan politikalar ve uygulamalardan bahseder. Etnik köken, cinsiyet, ırk gibi farklılıklarla şekillenen ayrımcılıkların giderilmesi için telafi edici bir "ayrımcılık" türüdür. Olumlu ayrımcılık, fiili eşitsizlikleri ortadan kaldırmayı hedefleyen bir eşitlik politikasıdır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında, olumlu ayrımcılık politikaları, cinsiyetler arasındaki farklılıklardan hareket eder. Bu farklılıklar, kadınların kamusal alanlarda dışlanmasına yol açan temel unsurlardır. Bu nedenle, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için özel standartların oluşturulması gerektiği vurgulanır. Bu kavrayışın gelişiminde, özellikle İkinci Dalga kadın hareketinin etkisi büyüktür. Bu hareket, kadınların erkeklerle eşit haklar talep etmek yerine, eşit haklara erişim fırsatı tanınması için mücadele etmiş ve cinsiyet eşitsizliklerinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
Politika ve uluslararası toplumsal cinsiyet
Ulusal ve uluslararası toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaygınlaştırılmasına yönelik birçok kurum ve kuruluş bu konuda çalışmalar yapmakta ve politikada söz hakkına sahiplik sağlamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana plana ve politikalara yerleştirilmesi, 1990’lı yıllarda ortaya çıkmış, uluslararası kuruluşlarda öne çıkmış ve uygulanmaya başlanmıştır. Bunun bir örneği olarak 2010 yılında Birleşmiş Milletler'e bağlı "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi" toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdamının geliştirilmesi amaçlanarak kurulmuştur.
Kaynakça
- ^ "Arşivlenmiş kopya". 18 Eylül 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 23 Nisan 2020.
Bu madde önerilmeyen biçimde kaynaklandırılmıştır. () |
- Öztan,Ece.“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları ve Olumlu Ayrımcılık”. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 59/1(2004):204
- Tatlıer Baş,Meryem Meltem. “AVRUPA BİRLİĞİ’NDE TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİN ANA PLAN VE POLİTİKALARA YERLEŞTİRİLMESİ: HOLLANDA, ROMANYA VE TÜRKİYE ÖRNEKLERİNİN İRDELENMESİ”. Uzmanlık Tezi, Ankara Üniversitesi ,2011. 23 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Scott, Joan W. “TOPLUMSAL CİNSİYET: FAYDALI BİR TARİHSEL ANALİZ KATEGORİSİ”. Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Sayı 12 (Ekim 2010): 113-114. 31 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu madde olmasi gerekenden az ic baglanti icermektedir veya hic icermemektedir Lutfen bu sayfadan ilgili maddelere ic baglanti vermeye calisin Mayis 2020 Bu maddedeki uslubun ansiklopedik bir yazidan beklenen resmi ve ciddi usluba uygun olmadigi dusunulmektedir Maddeyi gelistirerek ya da konuyla ilgili tartismaya katilarak Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Bu maddede kaynak listesi bulunmasina karsin metin ici kaynaklarin yetersizligi nedeniyle bazi bilgilerin hangi kaynaktan alindigi belirsizdir Lutfen kaynaklari uygun bicimde metin icine yerlestirerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Mayis 2020 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Uluslararasi toplumsal cinsiyet kadin erkek esitligini ve kadin haklari savunuculugunun uluslararasi alanda yapilmasi yonunde kavram ve yaklasimlarin gelistirilmesini ifade eden terimdir Uluslararasi toplumsal cinsiyet kadin erkek olarak iki cinsiyetin toplumsal ve kulturel etkilerinden kaynakli olan yasam bicimi baz alinarak degerlendirilen toplumsal cinsiyet kavraminin uluslararasi zeminde incelenmesini ele alir Cinsiyet sonradan degil dogustan var olur bu nedenle bu konuda bir secim yapilmasi soz konusu degildir Turk Dil Kurumu na gore cinsiyet bireye ureme isinde ayri bir rol veren ve erkekle disiyi ayirt ettiren bir yaratilis esey cinslik seks seklinde tanimlanmistir Bu dogrultuda cinsiyet esey kavramini akabinde takip eden bir sonraki kavram ise toplumsal cinsiyet olarak ele alinir Toplumsal cinsiyetin cinsiyetten ayrilmasindaki temel etken ise toplum tarafindan acidan taninarak buna gore sekillendirilmek istenmesidir Uluslararasi toplumsal cinsiyet cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarinin son halkasi olarak ilgili otoritelerce ele alinir Feminist yaklasimlarFeminist Liberal Anlayis Liberalizm de oldugu sekilde feminist liberal anlayis da cesitli sekillerde karsimiza cikmistir liberalizmde devlet insan haklarinin korunmasi anlayisini merkez baz alarak piyasaya mudahale edilmesinin yerine esit imkanlar saglanarak piyasada aktorlerin kendi yollarini belirlemeleri amaclanmistir Klasik liberal feminizmde ise bu anlayis devletin ayrimcilik iceren yasalari ve politikalari ortadan kaldirilarak kadinlarin erkeklerle esit bir sekilde rekabet etmeleri icin olanak saglanmasi olarak yansimaktadir Marksizmde Feminizm Feminizm ortaya atilmasindan bu yana cok siyasi dusunce ile etkilesim icinde bulunarak kadinlarin durumu bircok dusunurun sorguladigi bir konu olmustur Bunlardan one cikan bir isim ise Karl Marx tir Marx in feminizmi sorgulamasi degisik bir acidan olmustur Marx kadinlara uygulanan baskilar uzerinde cok durmayarak bu sorunu hak ihlali olarak algilamak yerine sinif toplumunun urunu olarak gormustur Bununla birlikte feminizme sagladigi katkilar su bakis acilari ile ele almak mumkundur Cinsiyet esitligini anlamak tarihsel bir cerceve gerektirir kadinlarin ozgurlesmesine engel olmanin temelinde ekonomik cikarlar yatmaktadir kadinlarin ozgurlesmesi icin politik ve yasal haklarin saglanmasi yeterli degildir toplumun degismesi gerekir kadin erkek esitligi icin kadinin ekonomik olarak ozgurlesmesi gerekir bu nedenle ev isleri ve cocuk bakimi ele alinmalidir Bryson 1992 Marx in bu bakis acilari feminist calismalarin ev ici calismayi one cikarmasina koymasina ve ev icinde saglanan emegin maas ile degerlendirilmesi olayina yonlenmesine sebep olmustur Ote yandan Marxist feminizmin kadinlarin ureme haklari kadina yonelik siddet tecavuz vb gibi konulara yonelmekten ziyade sadece kadinlarin ekonomik sorunlarina cozum bulmayi tercih ederek onerdigi gorulmektedir bknz FeminizmTarihte 18 yuzyildan itibaren ilk Feminist Dusunur ve TeorisyenlerToplumsal cinsiyet esitligi stratejisi temeli gecmise bakildiginda oncelikli olarak feminist dusunceye dayandirilmaktadir Feminizm toplumsal cinsiyet esitsizliginin aslini anlamak amaciyla toplumsal cinsiyet politikalari ve iktidar iliskileri ve sosyal siyasal ve is istihdami uzerine yogunlasan bir dusunce yapisi olarak 18 yuzyilin sonlarinda kadinlara karsi adaletsiz davranilmasi goz onune alinarak cesitli dusunurler bu konu uzerinden eserlerini ortaya koymaya baslamistir Bu konudaki ilk eseri Ingiliz yazar Mary Wollstonecraft Kadin Haklarinin Gerekcelendirilmesi A Vindication of the Rights of Woman 1792 ile ortaya koymustur Bu eserde Wollstonecraft erkeklerin kadinlarin icerisine kondugu kafeslere konmalari halinde kadinlarla ayni karakterlere sahip olacaklarini soylemistir Tong 1998 19 yuzyilda Wollstonecraft in goruslerine John Stuart Mill ve Harriet Taylor Mill de katilmislar ve Egitim hakkinin yaninda politik ve ekonomik alandaki firsat esitligine vurgu yapmislardir Feminist dusunce 19 yuzyilda kadinlarin egitim siyasi ve sosyal haklarina odaklanmistir 20 yuzyilda dunya savaslari yasanmis ve erkek isgucunun uretimden cekilirken yoklugunda kadinlar is yasaminda yer alarak ve ev ici sorumluluklarini sorgulayarak yeni bir donumun baslangici yasanmistir 20 yuzyilin onemli feminist bir dusunuru olan Betty Friedan Kadinligin Gizemi eserinde kadinlarin zaten duzenli ve temiz olan evlerini daha cok temizlemek zaten guzel olan gorunumlerine daha da ozen gostermek amaciyla daha fazla ugrastiklarini belirterek eslerin ve cocuklarin da bu islere destek olabilmeleri icin kadinlarin ilk olarak evden uzaklasarak ve tam zamanli olarak anlamli isler edinerek farkli bir yasam tarzi benimsenmesinin gerektigini soylemistir Tong 1998 Dolayisiyla burada vurgulanmak istenen kadinlarin isgucundeki soz hakkini calisarak ve is gucune katilarak elde etmeleri gerektiginden yanadir Kadinlar ancak evin disinda ozgurlesebileceklerdir Iste bu feminist dusunurler kadinin insani ve medeni haklarina birey olarak ozgurlesmesine ozgurlesmenin de aslen mutlak esitlik ile saglanabilecegini anlatmaya calismislardir Uluslararasi toplumsal cinsiyetin tarihsel analiziToplumsal cinsiyet terimi Amerikali feministler tarafindan cinsiyet ayrimlarinin toplumsal oldugu gorusleriyle birlikte ortaya atilmistir Bu terim disilligin normatif tanimlarinin iliskisel boyutunu vurgulamis ve kadin arastirmalarinin sadece kadinlara odaklanmasinin sinirliligina dikkat cekmistir Feminist akademisyenler toplumsal cinsiyet terimini paralel teoriye karsi iliskisel bir kavram saglamak icin kullanmis ve kadin calismalarinin mevcut akademik calismalarin onermelerini ve standartlarini elestirerek yeniden gozden gecirilmesini saglayabilecegini belirtmislerdir Feminist tarihciler egitimlerini kuramsal formulasyon uzerine degil betimsel calismalara odaklamislardir Bu kadinlarin tarihteki deneyimlerini ve esitsizliklerini aktarabilecek bir pencere talebine cevap vermektedir Ayrica kadinlarin tarihinin tam olarak incelenmemesi ile kadin tarihinin nitelikli arastirmalarinin celiskisini ortaya koymak da onemli bir neden olmustur Feminist olmayan tarihcilerin kadin tarihine tepkisi genellikle once kabul edilme ardindan ayri bir konumlandirma veya konunun onemsenmemesi seklinde olmustur Ancak feminist tarihciler kadinlarin tarihine iliskin daha kapsamli bir bakis acisinin gerekliligini vurgulamis ve bu alanda daha fazla caba gosterilmesi gerektigini savunmuslardir Uluslararasi toplumsal cinsiyette olumlu ayrimcilikOlumlu ayrimcilik tarih boyunca dislanmis gruplarin egitim istihdam ve siyaset gibi alanlarda daha aktif olmalarini ve soz sahibi olmalarini saglayarak bu gruplara firsat esitligi yaratmaya calisan politikalar ve uygulamalardan bahseder Etnik koken cinsiyet irk gibi farkliliklarla sekillenen ayrimciliklarin giderilmesi icin telafi edici bir ayrimcilik turudur Olumlu ayrimcilik fiili esitsizlikleri ortadan kaldirmayi hedefleyen bir esitlik politikasidir Toplumsal cinsiyet esitligi baglaminda olumlu ayrimcilik politikalari cinsiyetler arasindaki farkliliklardan hareket eder Bu farkliliklar kadinlarin kamusal alanlarda dislanmasina yol acan temel unsurlardir Bu nedenle ayrimciligin ortadan kaldirilmasi icin ozel standartlarin olusturulmasi gerektigi vurgulanir Bu kavrayisin gelisiminde ozellikle Ikinci Dalga kadin hareketinin etkisi buyuktur Bu hareket kadinlarin erkeklerle esit haklar talep etmek yerine esit haklara erisim firsati taninmasi icin mucadele etmis ve cinsiyet esitsizliklerinin daha iyi anlasilmasina katkida bulunmustur Politika ve uluslararasi toplumsal cinsiyetUlusal ve uluslararasi toplumsal cinsiyet esitliginin yayginlastirilmasina yonelik bircok kurum ve kurulus bu konuda calismalar yapmakta ve politikada soz hakkina sahiplik saglamaktadir Toplumsal cinsiyet esitliginin ana plana ve politikalara yerlestirilmesi 1990 li yillarda ortaya cikmis uluslararasi kuruluslarda one cikmis ve uygulanmaya baslanmistir Bunun bir ornegi olarak 2010 yilinda Birlesmis Milletler e bagli Toplumsal Cinsiyet Esitligi ve Kadinin Guclenmesi Birimi toplumsal cinsiyet esitliginin saglanmasi ve kadin istihdaminin gelistirilmesi amaclanarak kurulmustur Kaynakca Arsivlenmis kopya 18 Eylul 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 23 Nisan 2020 Bu madde onerilmeyen bicimde kaynaklandirilmistir Gosterilen kaynaklar kaynak gosterme sablonlari kullanilarak dipnot belirtme bicemine uygun olarak duzenlenmelidir Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Oztan Ece Toplumsal Cinsiyet Esitligi Politikalari ve Olumlu Ayrimcilik Ankara Universitesi SBF Dergisi 59 1 2004 204 Tatlier Bas Meryem Meltem AVRUPA BIRLIGI NDE TOPLUMSAL CINSIYET ESITLIGININ ANA PLAN VE POLITIKALARA YERLESTIRILMESI HOLLANDA ROMANYA VE TURKIYE ORNEKLERININ IRDELENMESI Uzmanlik Tezi Ankara Universitesi 2011 23 Eylul 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Scott Joan W TOPLUMSAL CINSIYET FAYDALI BIR TARIHSEL ANALIZ KATEGORISI Kultur ve Siyasette Feminist Yaklasimlar Sayi 12 Ekim 2010 113 114 31 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde