Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.
18. yüzyılda liberal fikirlerin Aydınlanma Çağı filozofları ve iktisatçıları arasında yayılmasıyla liberalizm ilk kez belirgin bir siyasi hareket olarak ortaya çıkar. Liberal düşünce; kalıtsal ayrıcalık, teokratik yönetim, mutlak monarşi ve kralların ilahi haklarına karşı çıkmaktaydı.
17. yüzyıl düşünürü John Locke sıklıkla ayrı bir felsefe geleneği olarak liberalizmin kurucusu şeklinde yansıtılır. Locke, her insanın hayat, özgürlük ve mülkiyet haklarına sahip olduğunu savundu ve göre de hükûmetlerin bu hakları ihlal etmemesi gerektiğini belirtti. Dönemlerinin liberal felsefesine sahip devrimciler, bu felsefeyi despot yönetimlerin devrilmesi için başlattıkları silahlı mücadeleleri meşru göstermek için kullandı. Şanlı Devrim, Amerikan Devrimi, Fransız Devrimi bunların arasındaydı. 19. yüzyılda Avrupa, İspanyol Amerika ve Kuzey Amerika'da liberal devletlerin kurulduğu görüldü.
20. yüzyıla kadar serbest ticaret, laissez faire ekonomiyi destekleyen hükûmet, minimum müdahale ile vergilendirme ve dengeli bütçe liberallerin ekonomi görüşlerinin genel hatlarını yansıtmaktaydı. Liberaller bu dönemlerde bireycilik, özgürlük ve eşit haklara yoğunlaşmaktaydı. Ancak 19. yüzyılın sonunda yoksulluk, işsizlik ve modern sanayi kentleri içinde göreli yoksunluk gibi sebepler klasik liberal fikirlere eğilimleri değiştirdi. Sanayileşme ve laissez-faire ekonominin yarattığı sosyal dengedeki değişimlere karşı büyük politik tepkiler bu dönemde güçlenmeye başladı. 1929 yılında başlayan Büyük Bunalım liberal ekonomiye yönelik desteğin azalmasını hızlandırdı. Avrupa ve Kuzey Amerika'da sosyal liberal görüşler bu dönemde yükselişe geçti ve refah devletinin genişlemesinde önemli bir bileşene dönüştü.
Batı dünyasının 2. Dünya savaşından sonra yaşadığı otuz yıllık eşi görülmemiş genel refah modern liberalizmin yükselişini imliyordu. Ancak 1970'lerin ortalarından başlayarak çoğu batılı ülkeyi saran ekonomik büyümenin yavaşlaması modern liberalizme ciddi bir meydan okuma olanağı sundu. Bu on yılın sonunda, ekonomik durgunluk, refah devletinin sosyal faydalarını korumanın maliyetiyle birleştiğinde, hükûmetleri giderek politik olarak savunulamaz vergilendirme ve artan borç seviyelerine doğru itti. Pek çok hükûmet tarafından uygulanan Keynesyen iktisadın etkinliğini yitirmiş görünmesi de aynı derecede rahatsız ediciydi. Hükûmetler, ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan programlara para harcamaya devam etti, ancak bunun sonucu, sıklıkla artan enflasyon ve işsizlik oranlarında her zamankinden daha küçük düşüşler oldu. Modern liberaller, olgun endüstriyel ekonomilerdeki durgun yaşam standartlarının zorluklarını karşılamak için mücadele ederken, diğerleri klasik liberalizmin canlanması için bir fırsat gördü. Yeniden güçlenen liberalizmin bu “neoklasik” versiyonunun öneminin en açık imi, Amerika Birleşik Devletleri'nde Liberteryen Parti'nin artan önemi, liberteryen piyasa idealini ve keskin bir şekilde sınırlı hükûmetleri desteklemeyi ve özendirmeyi amaçlayan çeşitli düşünce kuruluşlarının birçok ülkede kurulumuyla liberteryenizmin politik bir güç olarak ortaya çıkmasıydı.
Doğası ve kökenleri
Doğuşu
Liberalizmin kökenlerinin İlk Çağ'da Eski Yunan siyasi ve iktisadi düşüncesine dek uzandığı düşünülmektedir. MÖ 5. yüzyılda sofistlerin (Protagoras, Gorgias, Antiphon, Kallikles, Tharsymachos ve diğerleri) düşünce sistemlerinde liberal düşüncenin izleri görülebilir. Yine İlk Çağ'da kimi düşünürler eserleriyle onlardan sonraki düşünürler üzerinde etki oluşturmuş ve liberal ideolojinin doğuşuna kaynak yaratmıştır. Örneğin, Aristoteles'nin Politika adlı eseri bu konuyla ilişkilendirilir.
Orta Çağ'daysa Hristiyan ve İslam dünyasında bazı rastlanılır. Hristiyan dünyasında Saint Thomas d'Aquino ilk kez iktidarın sınırlandırılması ve özgürlüğün korunması yönünde fikirler ortaya atmıştır. Aquino bu anlamda Anayasacılığın, iktidarın sınırlandırılması anlayışının, ilk savunucularından birisi olarak kabul edilebilir. O dönemde Saint Paulus'un Bütün iktidar Tanrı'dan gelir sözüne karşılık, Saint Thomas, Bütün iktidar Tanrı'dan gelir, fakat halkın aracılığıyla kullanılır görüşünü savunmuştur. Yine Orta Çağ'da büyük İslam düşünürü İbn'i Haldun liberalizmin ilk habercilerindendir. İbn'i Haldun'un Mukaddime adlı eserinde liberalizmin bazı temel ilkelerine rastlanır.
Etimolojisi ve kullanımı
Liberal kelimesi tıpkı liberteryen, liberter, libertin gibi latince özgür anlamına gelen liber'den türemiştir. Kelime, önceleri İngiltere kaynaklı, yabancı kaynaklı politikaları ifade etmek amacıyla kötüleyici ve suçlayıcı bir anlamda kullanılmıştır. İzleyen yıllardaysa İspanyollar Liberal sıfatını İngiltere kaynaklı politikaların nitelendirilmesi amacıyla kullanmaya başlamış ve Lockecu anayasal monarşi ile parlamenter yönetim ilkelerini savunan milletvekillerini liberales olarak isimlendirmiştir. Bir başka görüşe göre, Adam Smith, Ulusların Zenginliği'ndeki liberal ihracat ve ithalat sistemi ifadesiyle liberal kavramını ilk kullanan yazar olmuştur. Zamanla kullanımı yaygınlaşan kavram, yüzyılın ortalarına ve sonlarına doğru siyaset sözlüğüne iyice yerleşerek bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler ifadesinin yerini almış ve düşünce özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve serbest ticareti savunanların adlandırılmasında kullanılan etiket durumuna dönüşmüştür. Ancak daha sonraları dünyanın çeşitli yerlerinde liberalizmin bir kavram olarak aşırı esneklik kazandığı görülmüştür. Liberalizm, Türkçede "erkincilik" şeklinde de kullanılmıştır. Erkincilik, Türkçede sözcük anlamı olarak felsefede hür düşünüşe bağlı olmak, ekonomide ise bireyin özgürlüğünü ve ekonomik güçler arasında hür rekabeti savunan anlamlarına gelir.
Önemli Tarihi Olaylar
Rönesans Hareketi
Rönesansın vurgusu, onunla birlikte gelişen yeni bir insan anlayışı ve bu anlayışa bağlı olarak vurgulanan özgürlük kavramıdır. Rönesansın asıl önemi özgürlük kavramı etrafında oluşan bireycilik anlayışının gelişimine temel oluşturan yeni bir insan felsefesi doğurmuş olmasıdır. Bu felsefe liberalizmin en önemli ilkeleri olan bireycilik ve özgürlük anlayışının gelişmesine katkıda bulunmuştur. Rönesansın insan anlayışının en önemli özelliği; insanın kendi eylemiyle kendini gerçekleştiren, kendi tarihini kendi yapıp ettikleriyle oluşturan bir varlık olduğu anlayışıdır. Rönesans ile birlikte insan, birey olarak toplumdan ayrı bir varlık halinde anlaşılmaya başlanmıştır. İnsanı cemaat, aile veya toplumsal tabakaların önceden hiyerarşik ve değişmez kalıplarının dışında, ayrı bir varlık olarak anlaşılmasının kökleri atılmıştır. İnsan aklının tek yol gösterici olduğu kabul edilmiş, insan aklının sürekli bir şekilde ileriye doğru geliştiği anlayışı sonucu akıl dışı engellerin kaldırılarak akla uygun “rasyonel” bir düzen kurmanın gerekli olması anlamında projeler ve arayışlar başlamıştır. Liberal arayışlar ve Fransız devrimiyle özgürlük, eşitlik, kardeşlik sloganları bu arayışların tarihsel sonuçları olmuştur.
Amerikan Devrimi
16. yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’nın diğer uluslarının göçmenleri ve İngilizler, Amerika’da ilk sürekli yerleşim yerlerini kurdular. Bu sırada da Myflower gemisi ile 200 İngiliz püriteni Plymouth Rock’a ayak bastı. Bu püritenler aynı yıl çoğunluk ve eşitlik esasına dayanan bir yönetim kurdular. Püritenler, görev dağılımı ve temsilde eşitlik, insan özgürlüğünün sınırlanmaması gerektiği düşüncelerini kıtaya yaymaktaydılar. Göçler kesintisiz devam ediyor, Avrupa ve İngiltere’deki mutlakiyet rejimlerinden kaçan göçmenler, kafalarında umutları ve Avrupa’daki özgürlük düşünceleri ile Amerika kıyılarından karaya çıkıyorlardı. Artan göçlerle beraber çeşitli koloniler arasında milliyetçilik gelişmeye başladı. İngiliz kolonileri toplamda 13 taneydi ve her koloninin başında bir vali vardı. Vali ile beraber koloni halkının seçtiği bir de meclis vardı. Vali ile halk meclisi devamlı çatışma halindeydi. Yedi yıl savaşlarında bozulan bütçe için yeni ve ağır vergilerin konması, kolonileri eyleme geçirdi. İngiltere’ye karşı eylemlerin birincisi 1765’te Pul Kanunu Kongresi oldu. 5 Eylül 1774’te Pensilvanya’nın Philadelphia kentinde toplanan ilk parlamento iki kıta kongresi yaptı. Kongre, şu önemli kararı aldı: “Sömürge fermanına uygun hareket etmeyen Vali iktidarını kaybeder. Hükümetsiz koloni kendi kaderini kendi tayin eder. Koloni halkı, ayrı, özgür ve bağımsızdır”. 19 Nisan 1775’te başlayan ilk çatışmalarla Amerikan kolonileri, İngiltere’ye karşı bağımsızlık için savaşa başladı. Bütün Amerika’yı etkileyen, oradan da Avrupa’yı etkisi altına alacak olan bir beyanname ile Amerika bağımsızlık savaşı noktalanır. Bu beyanname; siyasi liberalizmin ilk ve en önemli siyasi belgesi olarak tarihe geçmiştir. Bu beyanname Thomas Jefferson, John Adams, Benjamin Franklin, Robert R. Livingston ve Roger Sherman tarafından düzenlenen, büyük bölümünü Thomas Jefferson'ın yazdığı “4 Temmuz 1776 Bağımsızlık Bildirgesi”dir. Bildirge Avrupa’yı da etkilemiş, siyasi liberalizmin temel felsefesindeki gelişmeleri hızlandırarak halkın özgürlük ve eşitlik taleplerini arttırmıştır.
Fransız Devrimi
Amerikan Devrimi kıta Avrupasını etkileyerek İngiltere’ye, Fransa’ya yol göstermiş ve Amerikan Devrimi'nden daha etkili olarak 1789’da Fransa’da bir devrim yaşanmıştır. Fransız Devrimi'yle feodal düzenden doğan sosyal hukuki ayrıcalıklar, angarya kaldırıldı ve toprak mülkiyeti sınırlandırılıp bütün insanlar yasalar önünde eşit kabul edildi. Fransız Devrimi'yle İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirisi, Ulusal Meclis tarafından 26 Ağustos 1789’da kabul edildi. Bildiri giriş bölümünde insan haklarının evrensel olduğunu belirtiyor ve insan haklarının doğal haklar olduğunu söylüyordu. Doğal haklar insanın sırf insan olmasından dolayı sahip olduğu haklardır ve insanın dışında hiçbir güçten ve iktidardan kaynaklanmaz. İnsan hakları devredilmez. İnsanlar kendi istekleri ile dahi bu haklardan vazgeçemezler. Bu haklar zaman aşımına uğramaz, kutsaldır, ihlal edilemezler. Devletin amacı da insanların bu kutsal haklarını korumaktır. İnsanların bu doğal hakları; özgürlük, mülkiyet, güvenlik ve baskıya karşı direnmedir. Bildiri herkesin yasa önünde eşit sayılacağını açıklıyor ve eski düzenin ayrıcalıklara dayanan yapısını yıkıyordu. Yasa önünde eşit sayılan yurttaşların yeteneklerine göre her türlü kamu görevi, rütbe ve mevkilere eşit olarak kabul edilebilecekleri ilan ediliyordu. Bildiri, keyfi tutuklamaları ve cezaları yasaklıyor; konuşma, yazma ve yayın özgürlüğünü getiren bildiri eski düzenin sansürcü sistemini yıkıyordu. Vergi koymayı ulusun veya ulusun temsilcilerinin iradesine bağlayarak eski düzenin keyfi vergileme sistemine, keyfi el koymalarına son veriyor, vergide adalet ve eşitlik ilkesini getiriyordu. Bildiri, eski düzenin Katolik kilise örgütünün insanları vicdanları üzerinde kurduğu tekeli yıkıyor, dini inanç özgürlüğünü getiriyordu. Kimse inançları yüzünden -ki bunlar dini inanç bile olsa- rahatsız edilmeyecektir ilkesini savunuyordu. Bildiri, liberalizmin temel ilkelerini bu şekilde dile getirirken çağdaş hukuk anlayışını da liberalizmle örtüştürüyordu. Devletin, siyasi toplumun ve iktidarın varlık sebebi olan insanların sahip olduğu haklarının ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Devlet, iktidar ve halkın menfaati için kurulmuştur.
Felsefe
Özgürlük
Liberal gelenek içinde negatif özgürlük ve pozitif özgürlük olmak üzere iki tür özgürlük anlayışı bulunmaktadır. Klasik liberal ve liberteryenler “negatif özgürlük” anlayışına sahiplerdir. Negatif özgürlük anlayışı, bireyi başkalarına zarar vermeyen kendi tercihleri konusunda serbest bırakmak dışında ikinci kişilere hiçbir pozitif yükümlülük yüklemez. Bu çerçevede, “bireysel özgürlük, bireyin diğer bireylerden meşru olarak talep edebileceği tek şeydir. Özgürlüğün negatif yorumuna bağlı kalan liberaller sınırlı devleti savunur.
Ancak, geniş liberal gelenek içerisinde yer alan bütün düşünürler, özgürlüğün bu negatif yorumuna bağlı kalmazlar. Nitekim, 19. yüzyılda Thomas Hill Green, bireylerin dışarıdan bir baskıya maruz bırakılmamalarının onların gerçekten özgür oldukları anlamına gelmediğini ifade etmiştir. Green’e göre, bireylerin özgür sayılabilmesi için onların kişilik potansiyellerini gerçekleştirme doğrultusunda istedikleri şeyleri yapabilmeye muktedir olmaları da gerektir. Green için özgürlük; yapmaya veya zevk almaya değer bir şeyi yapmak, yahut da zevk almak hususunda olumlu bir güç veya yeterliliktir. Dolayısıyla, insanın gerçekten özgür olabilmesi için, yalnızca ona bu imkânı sağlayan hukuki bir çerçevenin bulunması yeterli değildir. Aynı zamanda fiili imkânlardan, toplumun ürettiği mal ve hizmetlerden pay almalı ve bireyin gücü ortak refaha katkıda bulunacak ölçüde artmalıdır. Örneğin seyahat özgürlüğüne gerçek anlamda sahip olabilmesi için onun seyahat etmek istemesi halinde engellenmemesi yetmeyip, bilet alabilecek maddi imkânlara da sahip olması gerektir. Green, bu bağlamda topluma, bireyi refah devleti benzeri pozitif destekler sağlayarak özgürleştirme amacı yükler. Özgürlüğün bu pozitif yorumuna bağlı kalan liberaller, “modern liberaller” olarak isimlendirilir. Modern liberallere göre bireylerin, kendi iyi hayat anlayışlarını oluşturabilmeleri için onların dış baskıdan korunmaları (negatif özgürlük) yetmez; bireyler aynı zamanda imkânlarla (pozitif özgürlük) da donatılmalıdır.
Bireycilik
Bireycilik, klasik liberal gelenekte önemli bir yer tutar. Başlıca iki türlü anlamı bünyesinde barındırır. Bunlardan ilki toplumun, toplumsal düzenin ve toplumsal yapıların ancak bunların kurucu unsuru veya temel birimleri olan bireylerden, onların davranışları doğrultusunda açıklanabileceğini savunur. Başka bir ifadeyle, liberalizmin bireyciliği onun toplumsal olanın varlığını reddettiği anlamına gelmez; yalnızca toplumsal gerçeğin bireysel elementleriyle açıklanabileceğini söyler. İkinci olarak, liberalizm ahlâki veya normatif anlamda da bireycidir. Normatif bireycilik her bir bireyin ayrı bir değer olduğunun kabul edilmesini ifade eder. Her bir birey kendi için yaşamı neyin değerli kıldığına ancak kendi karar verebilir. Bu çerçevede, bir soyutlama olarak toplumun onu oluşturan bireylerinkinden ayrı bir varlığı, iradesi ve amaçları yoktur. Bireylere bağımsız bir değer olarak saygı göstermek gereği onların her birinin ahlâki bir statüye sahip olmalarından kaynaklanır. Ahlâki bir değer olarak bireycilik, bireysel insanların kendi potansiyellerini geliştirebilecekleri ve değerlerini belirleyip gerçekleştirebilecekleri bir alanın varlığına ihtiyaç duyar. Kendini geliştirme ancak bireysel olarak başarılabilir.
Özgürlük bireysel bir durumu belirtir, özgürlüğün öznesi herhangi bir toplu varlık biçimi (toplum, ulus, grup, cemaat vs.) değil, yalnızca ve her zaman birey olarak insandır. Dolayısıyla, liberallerin “özgür toplum” sözüyle belirttikleri genellikle, özgür bireylerden oluşan ve özgürlüğü güvenceleyen kurumlarla donatılmış olan bir toplumdur. Liberal kuramda özgürlük, temel politik bir değerdir. Politik anlamda özgürlük, siyasi baskıdan korunmuşluk durumunu belirtir.
Felsefi anlamda bireycilik
Bireyin başlı başına en üstün değer olması, toplum ve devlet içinde tek gerçek olarak görülmesidir.
Siyasal anlamda bireycilik
Bireyi, devletin kaynağı ve amacı görmektedir. Toplum ve devletin kuruluş amaçları bireylerin haklarını ve çıkarlarını korumaktır.
Sosyolojik anlamda bireycilik
Bireyin toplumun temeli olarak kabul edilmesidir.
Ekonomik anlamda bireycilik
Bireyin ekonomik faaliyetin temel aktörü olarak kabul edilmesidir. Bireyin özel mülkiyet hakkının dokunulmaz ve kutsal olduğunu ilan eder. Bireyin ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan merkantilizm ve korporatizm reddedilmektedir.
Hoşgörü
Hoşgörü, insanların onaylamadıkları davranışlara veya eylemlere müdahale etmemeleri gerektiği inancıdır. Bu inancın iki temel niteliği bulunur: Belirli bir davranışın onaylanmaması ve kişilerin kendi görüşlerini başkalarına dayatmalarının reddedilmesi. Ahlaki açıdan ikna etmek, muhakemede bulunmak veya argümanlar ileri sürmek gibi bazı müdahale biçimleri meşru olabilir, ancak baskı yapmak veya güç kullanmak değildir. Hoşgörü, bireysel özgürlüğe bağlılığın önemli ifadelerinden biridir. Bireysel özgürlüğün olduğu bir yerde insanlar pek çok insanın görüşünden gayet farklı olsa bile, iyi bir hayat sürmeye dair kendi görüşlerini takip edebilirler. Bireyler bağımsız, kendi hayatları ve içinde bulundukları şartlar üzerinde kontrol sahibi olabilmelidirler.
Özerklik
Liberal özerklik çoğu kez kendinin, başkalarının ve toplumsal pratiklerin devamlı olarak akılcı incelemeden geçirilmesiyle ilişkilendirilmiştir. Andrew Mason da buna benzer şekilde, özerkliğin kendi kendini yönetme veya kendi yazgısını kararlaştırmayla ilgili olduğunu belirtmekte ve bunun akıl tarafından yönetilmek ve başkalarının iradesinden bağımsız olmak, kısaca kendi tarafından yönetilmek gibi iki unsuru bulunduğunu belirtmektedir. Bu ikinci unsurla ilgili başlıca özerklik anlayışları ise “bağımsız düşünceli” olmak ve “eleştirel-düşünme” yeteneğidir. Susan Mendus ise özerkliği, Kantçı bir tarzda, kişinin kendi için belirlediği bir yasaya itaat etmesi olarak tanımlamaktadır. Onun için, üzerinde düşünüp taşınmadan geleneğe veya günün pratiğine uyan kişinin doğru anlamda özerk olduğu söylenemez, çünkü onun iradesi çevresindekilerin iradesi tarafından belirlenmektedir. Özerkliğin bu anlatımı kişinin yalnızca zordan, sınırlandırmadan ve tehditten uzak olma gibi standart negatif özgürlükleri değil, fakat aynı zamanda toplumsal törenin ve geleneklerin boğucu sınırlarının ötesine geçip özgür olmayı da gerektirmektedir. Kısaca özerklik fikri kişinin seçimlerinin dış etkenler tarafından belirlenmemesini, kendi gerçek iradesinin sonucu olması gerektiğini savunur.
Çoğulculuk ve Tarafsızlık
Liberalizm, toplumsal ve siyasi tasarımı açısından bakıldığında çoğulcu bir teoridir. Charles Larmore’a göre liberalizm, nihai önemdeki meseleler hakkındaki görüş farklılıklarına rağmen, birlikte yaşamanın zora başvurmayan bir yolunun bulunabileceğine ilişkin umudu simgeler. Ona göre insanlar hayatı neyin yaşanmaya değer kıldığı konusundaki farklı görüşlerini koruyarak öz bir ahlaklılık açısından anlaşmaya varabilir.
Öz-Sahiplik
John Locke’un “öz-sahiplik” düşüncesi liberalizmin temellerinden biridir. Bireyler kendilerinin sahipleridir. Bu, her bireyin bedeni üstündeki bütün kullanım haklarına sahip olduğu anlamına gelir. Ayrıca, yapılmak istenilen her şey için harici malların kullanımına da ihtiyaç olduğundan Locke, bunlar üzerinde de bir şekilde mülkiyet edinilmesi gerektiğini düşünmüştür. Bunun da tabii yolu, sahip olunan emeğin bu harici mallara katılmasıdır. Böylece birey onları mülk edinmiş olur. Ancak, Locke’a göre harici malları özel mülk haline getirebilmenin bir sınırı vardır. “Locke'cu şart” denen bu sınıra göre, sahiplenmenin meşru olması için geriye “başkalarının ortak kullanımı için yeterli miktarda ve iyi durumda” bırakılmış olmalıdır.
Klasik ve modern liberalizm
Klasik liberalizm
Klasik liberalizm, sivil özgürlükler ve politik özgürlük ile hukukun egemenliği altında temsili demokrasiyi savunan ve ekonomik özgürlüğü vurgulayan liberalizmin bir dalıdır.
Klasik liberaller, bireysel özgürlük üzerine kurulu ve bu özgürlüklerin korunmasıyla sınırlandırılmış, topluma yüksek oranda avantaj sağlayacak bazı hizmetleri sunan bir devletin olması, geriye kalan bütün fonksiyonların düşürülerek serbest piyasa tarafından karşılanması gerektiğini savunur. Klasik liberaller laissez faire ekonomi politikalarını savunur, iktisadi özgürlükler ve serbest piyasa ekonomisini vurgular, devletin görev alanının genişletilmesine karşı çıkar.
Modern liberalizm
Sosyal liberalizm, modern liberalizm veya reform liberalizmi olarak da bilinir. Bireysel özgürlük ve sosyal adalet arasında denge kurmayı amaçlayan politik bir ideolojidir. Klasik liberalizm gibi piyasa ekonomisi, sivil ve siyasi hak ile özgürlüklerin genişlemesini onaylaması bakımıyla uyuşur ancak bunlara ek olarak hükûmetin meşru rolünün yoksulluk, sağlık ve eğitim gibi ekonomik ve sosyal konuları da içerdiği fikrini barındırır. Sosyal liberalizmde toplumun iyiliği bireyin özgürlüğü ile uyumlu görülür. İkinci dünya savaşı sonrasında sosyal liberal fikirler dünyanın birçok ülkesinde benimsenmiştir. Sosyal liberal düşünceler ile partiler merkez veya merkez sol olarak kabul edilir.
Modern liberaller refah anlayışını fırsat eşitliği temelinde savunmuşlardır. Birey ve gruplar, mevcut sosyal koşullardan dolayı zarara uğruyorlarsa devletin bu zararları azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak için üstlenmesi gereken sosyal sorumlulukları vardır. Yurttaşlar; konut edinme, eğitim ve çalışma hakkı gibi çeşitli refah ve sosyal haklara sahiptir. Sosyal liberallere göre devletin ekonominin yönetiminden, en azından düzenlenmesinden sorumlu olması gerekmektedir.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Özgür Toplumun Değerleri 17 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Liberalizm TV 20 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- 3H Hareketi 8 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Liberal Düşünce Topluluğu 3 Ağustos 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Liberal Demokrat Parti 17 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynakça
- ^ "liberalism In general, the belief that it is the aim of politics to preserve individual rights and to maximize freedom of choice." Concise Oxford Dictionary of Politics, Iain McLean and Alistair McMillan, Third edition 2009,
- ^ "political rationalism, hostility to autocracy, cultural distaste for conservatism and for tradition in general, tolerance, and ... individualism." John Dunn, Western Political Theory in the Face of the Future, Cambridge University Press, (1993),
- ^ "With a nod to ' definition of altruistic behavior (Trivers 1971, s. 35), defines liberalism (as opposed to conservatism) as "the genuine concern for the welfare of genetically unrelated others and the willingness to contribute larger proportions of private resources for the welfare of such others" (Kanazawa 2010, s. 38).
- ^ Young 2002, s. 39.
- ^ Nigel Ashford “Özgür Toplumun İlkeleri”, Liberte yayınları
- ^ Kathleen G. Donohue (19 Aralık 2003). Freedom from Want: American Liberalism and the Idea of the Consumer (New Studies in American Intellectual and Cultural History). Johns Hopkins University Press. ISBN . Erişim tarihi: 31 Aralık 2007.
Three of them - freedom from fear, freedom of speech, and freedom of religion - have long been fundamental to liberalism.
- ^ The Economist, Volume 341, Issues 7995-7997. The Economist. 1996. Erişim tarihi: 31 Aralık 2007.
For all three share a belief in the liberal society as defined above: a society that provides constitutional government (rule by laws, not by men) and freedom of religion, thought, expression and economic interaction; a society in which ...
- ^ Sehldon S. Wolin (2004). Politics and Vision: Continuity and Innovation in Western Political Thought. Princeton University Press. ISBN . Erişim tarihi: 31 Aralık 2007.
While liberalism practically disappeared as a publicly professed ideology, it retained a virtual monopoly in the ... The most frequently cited rights included freedom of speech, press, assembly, religion, property, and procedural rights
- ^ Edwin Brown Firmage, Bernard G. Weiss, John Woodland Welch (1990). Religion and Law: Biblical-Judaic and Islamic Perspectives. . ISBN . Erişim tarihi: 31 Aralık 2007.
There is no need to expound here the foundations and principles of modern liberalism, which emphasises the values of freedom of conscience and freedom of religion
- ^ John Joseph Lalor (1883). Cyclopædia of Political Science, Political Economy, and of the Political History of the United States. Nabu Press. Erişim tarihi: 31 Aralık 2007.
Democracy attaches itself to a form of government: liberalism, to liberty and guarantees of liberty. The two may agree; they are not contradictory, but they are neither identical, nor necessarily connected. In the moral order, liberalism is the liberty to think, recognised and practiced. This is primordial liberalism, as the liberty to think is itself the first and noblest of liberties. Man would not be free in any degree or in any sphere of action, if he were not a thinking being endowed with consciousness. The freedom of worship, the freedom of education, and the freedom of the press are derived the most directly from the freedom to think.
- ^ "All mankind...being all equal and independent, no one ought to harm another in his life, health, liberty, or possessions", John Locke, Second Treatise of Government
- ^ http://www.amazon.com/New-Liberalism-Matthew-Kalkman/dp/1926991044/ref=sr_1_1?ie=UTF8&qid=1322719289&sr=8-1 []
- ^ Often referred to simply as "liberalism" in the United States.
- ^ Liberalism in America: A Note for Europeans 12 Şubat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . by Arthur Schlesinger, Jr. (1956) from: The Politics of Hope (Boston: Riverside Press, 1962).
Liberalism in the U.S. usage has little in common with the word as used in the politics of any other country, save possibly Britain.
- ^ . britannica. 12 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Kasım 2021.
- ^ Liberal doktrinin doğuşu ile ilgili olarak bkz: Ayferi Göze, Siyasal Düşünceler ve Yönetimler, İstanbul, Beta Basım Yayım Dağıtım, 1986, s. 153-226; Yayla, a.g.e., s. 25-135
- ^ Gross, p. 5.
- ^ "TDK Türkçe Sözlük". 29 Aralık 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Şubat 2023.
- ^ "Erkincilik ne demek? Erkincilik kelimesinin TDK sözlük anlamı nedir?". mynet.com. 26 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 26 Şubat 2023.
- ^ Ağaoğulları, M. Ali - Köker, Levent: (1991a) İmparatorluktan Tanrı Devletine, İmge Yayınları, Ankara
- ^ Kılıçbay, M.Ali: “Bir İtalyan İcadı: Rönesans ve Doğunun Olanaksız/ Olanaklı Rönesansı”,Gergedan, Sayı 13 .
- ^ Tunaya, Tarık Zafer: (1969) Siyasi Müesseseler ve Anayasa Hukuku, Suphi Garan Matbaası, İstanbul.
- ^ Ateş, Toktamış: (1994) Demokrasi, Ümit Yayıncılık, İsanbul,.
- ^ Göze, Ayferi: (1987) Siyasal Düşünceler ve Yönetimler, Beta Yayınları, İstanbul. .
- ^ Yayla, Atillâ, Liberalizm (Ankara: Liberte, 2. b., 1998).
- ^ Galston, William A. (1995), “Two Concepts of Liberalism”, Ethics, 105 (April), ss. 516-534.
- ^ Mason, Andrew D. (1990), “Autonomy, Liberalism and State Neutrality”, The Philosophical Review, Vol. 40 No. 160, ss. 433-452.
- ^ Mendus, Susan (1987), “Liberty and Autonomy”, Proceedings of Aristotelian Society,
- ^ Larmore, Charles (1990), “Political Liberalism”, Political Theory, Vol. 18 No. 3 (August), ss. 339-360.
- ^ "Modern Political Philosophy (1999), Richard Hudelson, pp. 37–38". 1 Şubat 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Haziran 2016.
- ^ M. O. Dickerson et al., An Introduction to Government and Politics: A Conceptual Approach (2009) p. 129
- ^ See, for example, Eldon J. Eisenach, "Mill's Reform Liberalism as Tradition and Culture." Political Science Reviewer, no. 24 (1995), pp. 71-146.
- ^ Rohr, Donald G. (Eylül 1964). "The Origins of Social Liberalism in Germany". . 24 (03). 8 Ocak 2016 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ağustos 2014.
- ^ Gaus, Gerald and Courtland, Shane D. (İlkbahar 2011). "The 'New Liberalism'". . 8 Eylül 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 21 Ağustos 2014.
- ^ John Derbyshire (12 Temmuz 2010). . . 22 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Eylül 2013.
- ^ The history of European liberalism (1959), Guido De Ruggiero, pp. 155–157
- ^ Fauks, Keith. Political Sociology: A Critical Introduction (İngilizce). Edinburgh University Press. 1999. s. 73. 8 Nisan 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Mart 2015.
- ^ Adams, Ian (2001). Political Ideology Today (Politics Today). Manchester: Manchester University Press. .
- ^ Slomp, Hans (2000). European Politics Into the Twenty-First Century: Integration and Division. Westport: Greenwood Publishing Group. .
- ^ Liberalism in Modern Times: Essays in Honour of Jose G. Merquior. Budapest: Central European University Press. 1996. 185866053X.
- ^ Hombach, Bodo (2000). The politics of the new centre. Wiley-Blackwell. .
- ^ Women's access to political power in post-communist Europe. Oxford: Oxford University Press. 2003.
- ^ Heywood, Andrew. Siyasi İdeolojlier. .
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Liberalizm bireysel ozgurluk uzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dunya gorusudur Bireysel ozgurluk ve bireysel haklar dusuncesiyle yola cikan liberalizm daha sonraki yillarda farkli turlere bolundu ve bireylerin esitlik ilkesinin de onemini vurgulamaya basladi Klasik liberalizm bireysel ozgurluklerin rolunu vurgularken sosyal liberalizm ozgurluge vurgu yaptigi kadar bireylerin esitlik hakki ilkesinin onemine vurgu yapar ve ozgurluk ile esitlik arasinda denge kurmayi amaclar Liberal gorusu savunanlar genis bir gorus dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade ozgurlugu inanc ozgurlugu basin ozgurlugu sivil haklar ve sivil ozgurlukler sekuler devlet liberal demokrasi ekonomik ve siyasi ozgurluk hukukun ustunlugu ozel mulkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler 18 yuzyilda liberal fikirlerin Aydinlanma Cagi filozoflari ve iktisatcilari arasinda yayilmasiyla liberalizm ilk kez belirgin bir siyasi hareket olarak ortaya cikar Liberal dusunce kalitsal ayricalik teokratik yonetim mutlak monarsi ve krallarin ilahi haklarina karsi cikmaktaydi 17 yuzyil dusunuru John Locke siklikla ayri bir felsefe gelenegi olarak liberalizmin kurucusu seklinde yansitilir Locke her insanin hayat ozgurluk ve mulkiyet haklarina sahip oldugunu savundu ve gore de hukumetlerin bu haklari ihlal etmemesi gerektigini belirtti Donemlerinin liberal felsefesine sahip devrimciler bu felsefeyi despot yonetimlerin devrilmesi icin baslattiklari silahli mucadeleleri mesru gostermek icin kullandi Sanli Devrim Amerikan Devrimi Fransiz Devrimi bunlarin arasindaydi 19 yuzyilda Avrupa Ispanyol Amerika ve Kuzey Amerika da liberal devletlerin kuruldugu goruldu 20 yuzyila kadar serbest ticaret laissez faire ekonomiyi destekleyen hukumet minimum mudahale ile vergilendirme ve dengeli butce liberallerin ekonomi goruslerinin genel hatlarini yansitmaktaydi Liberaller bu donemlerde bireycilik ozgurluk ve esit haklara yogunlasmaktaydi Ancak 19 yuzyilin sonunda yoksulluk issizlik ve modern sanayi kentleri icinde goreli yoksunluk gibi sebepler klasik liberal fikirlere egilimleri degistirdi Sanayilesme ve laissez faire ekonominin yarattigi sosyal dengedeki degisimlere karsi buyuk politik tepkiler bu donemde guclenmeye basladi 1929 yilinda baslayan Buyuk Bunalim liberal ekonomiye yonelik destegin azalmasini hizlandirdi Avrupa ve Kuzey Amerika da sosyal liberal gorusler bu donemde yukselise gecti ve refah devletinin genislemesinde onemli bir bilesene donustu Bati dunyasinin 2 Dunya savasindan sonra yasadigi otuz yillik esi gorulmemis genel refah modern liberalizmin yukselisini imliyordu Ancak 1970 lerin ortalarindan baslayarak cogu batili ulkeyi saran ekonomik buyumenin yavaslamasi modern liberalizme ciddi bir meydan okuma olanagi sundu Bu on yilin sonunda ekonomik durgunluk refah devletinin sosyal faydalarini korumanin maliyetiyle birlestiginde hukumetleri giderek politik olarak savunulamaz vergilendirme ve artan borc seviyelerine dogru itti Pek cok hukumet tarafindan uygulanan Keynesyen iktisadin etkinligini yitirmis gorunmesi de ayni derecede rahatsiz ediciydi Hukumetler ekonomik buyumeyi tesvik etmeyi amaclayan programlara para harcamaya devam etti ancak bunun sonucu siklikla artan enflasyon ve issizlik oranlarinda her zamankinden daha kucuk dususler oldu Modern liberaller olgun endustriyel ekonomilerdeki durgun yasam standartlarinin zorluklarini karsilamak icin mucadele ederken digerleri klasik liberalizmin canlanmasi icin bir firsat gordu Yeniden guclenen liberalizmin bu neoklasik versiyonunun oneminin en acik imi Amerika Birlesik Devletleri nde Liberteryen Parti nin artan onemi liberteryen piyasa idealini ve keskin bir sekilde sinirli hukumetleri desteklemeyi ve ozendirmeyi amaclayan cesitli dusunce kuruluslarinin bircok ulkede kurulumuyla liberteryenizmin politik bir guc olarak ortaya cikmasiydi Dogasi ve kokenleriDogusu John Locke liberalizmin kurucusu ve babasi olarak tanimlanmaktadir Liberalizmin kokenlerinin Ilk Cag da Eski Yunan siyasi ve iktisadi dusuncesine dek uzandigi dusunulmektedir MO 5 yuzyilda sofistlerin Protagoras Gorgias Antiphon Kallikles Tharsymachos ve digerleri dusunce sistemlerinde liberal dusuncenin izleri gorulebilir Yine Ilk Cag da kimi dusunurler eserleriyle onlardan sonraki dusunurler uzerinde etki olusturmus ve liberal ideolojinin dogusuna kaynak yaratmistir Ornegin Aristoteles nin Politika adli eseri bu konuyla iliskilendirilir Orta Cag daysa Hristiyan ve Islam dunyasinda bazi rastlanilir Hristiyan dunyasinda Saint Thomas d Aquino ilk kez iktidarin sinirlandirilmasi ve ozgurlugun korunmasi yonunde fikirler ortaya atmistir Aquino bu anlamda Anayasaciligin iktidarin sinirlandirilmasi anlayisinin ilk savunucularindan birisi olarak kabul edilebilir O donemde Saint Paulus un Butun iktidar Tanri dan gelir sozune karsilik Saint Thomas Butun iktidar Tanri dan gelir fakat halkin araciligiyla kullanilir gorusunu savunmustur Yine Orta Cag da buyuk Islam dusunuru Ibn i Haldun liberalizmin ilk habercilerindendir Ibn i Haldun un Mukaddime adli eserinde liberalizmin bazi temel ilkelerine rastlanir Etimolojisi ve kullanimi Liberal kelimesi tipki liberteryen liberter libertin gibi latince ozgur anlamina gelen liber den turemistir Kelime onceleri Ingiltere kaynakli yabanci kaynakli politikalari ifade etmek amaciyla kotuleyici ve suclayici bir anlamda kullanilmistir Izleyen yillardaysa Ispanyollar Liberal sifatini Ingiltere kaynakli politikalarin nitelendirilmesi amaciyla kullanmaya baslamis ve Lockecu anayasal monarsi ile parlamenter yonetim ilkelerini savunan milletvekillerini liberales olarak isimlendirmistir Bir baska goruse gore Adam Smith Uluslarin Zenginligi ndeki liberal ihracat ve ithalat sistemi ifadesiyle liberal kavramini ilk kullanan yazar olmustur Zamanla kullanimi yayginlasan kavram yuzyilin ortalarina ve sonlarina dogru siyaset sozlugune iyice yerleserek birakiniz yapsinlar birakiniz gecsinler ifadesinin yerini almis ve dusunce ozgurlugunu ifade ozgurlugunu basin ozgurlugunu ve serbest ticareti savunanlarin adlandirilmasinda kullanilan etiket durumuna donusmustur Ancak daha sonralari dunyanin cesitli yerlerinde liberalizmin bir kavram olarak asiri esneklik kazandigi gorulmustur Liberalizm Turkcede erkincilik seklinde de kullanilmistir Erkincilik Turkcede sozcuk anlami olarak felsefede hur dusunuse bagli olmak ekonomide ise bireyin ozgurlugunu ve ekonomik gucler arasinda hur rekabeti savunan anlamlarina gelir Onemli Tarihi Olaylar Ronesans Hareketi 1508 1511 arasinda Raffaello tarafindan yapilan bu freskte eski Yunan in en unlu dusunurleri tasvir edilmektedir Ronesansin vurgusu onunla birlikte gelisen yeni bir insan anlayisi ve bu anlayisa bagli olarak vurgulanan ozgurluk kavramidir Ronesansin asil onemi ozgurluk kavrami etrafinda olusan bireycilik anlayisinin gelisimine temel olusturan yeni bir insan felsefesi dogurmus olmasidir Bu felsefe liberalizmin en onemli ilkeleri olan bireycilik ve ozgurluk anlayisinin gelismesine katkida bulunmustur Ronesansin insan anlayisinin en onemli ozelligi insanin kendi eylemiyle kendini gerceklestiren kendi tarihini kendi yapip ettikleriyle olusturan bir varlik oldugu anlayisidir Ronesans ile birlikte insan birey olarak toplumdan ayri bir varlik halinde anlasilmaya baslanmistir Insani cemaat aile veya toplumsal tabakalarin onceden hiyerarsik ve degismez kaliplarinin disinda ayri bir varlik olarak anlasilmasinin kokleri atilmistir Insan aklinin tek yol gosterici oldugu kabul edilmis insan aklinin surekli bir sekilde ileriye dogru gelistigi anlayisi sonucu akil disi engellerin kaldirilarak akla uygun rasyonel bir duzen kurmanin gerekli olmasi anlaminda projeler ve arayislar baslamistir Liberal arayislar ve Fransiz devrimiyle ozgurluk esitlik kardeslik sloganlari bu arayislarin tarihsel sonuclari olmustur Amerikan Devrimi John Trumbull in tablosu Kongre nin Bagimsizlk Bildirgesi uzerine calismasi 16 yuzyilin sonlarina dogru Avrupa nin diger uluslarinin gocmenleri ve Ingilizler Amerika da ilk surekli yerlesim yerlerini kurdular Bu sirada da Myflower gemisi ile 200 Ingiliz puriteni Plymouth Rock a ayak basti Bu puritenler ayni yil cogunluk ve esitlik esasina dayanan bir yonetim kurdular Puritenler gorev dagilimi ve temsilde esitlik insan ozgurlugunun sinirlanmamasi gerektigi dusuncelerini kitaya yaymaktaydilar Gocler kesintisiz devam ediyor Avrupa ve Ingiltere deki mutlakiyet rejimlerinden kacan gocmenler kafalarinda umutlari ve Avrupa daki ozgurluk dusunceleri ile Amerika kiyilarindan karaya cikiyorlardi Artan goclerle beraber cesitli koloniler arasinda milliyetcilik gelismeye basladi Ingiliz kolonileri toplamda 13 taneydi ve her koloninin basinda bir vali vardi Vali ile beraber koloni halkinin sectigi bir de meclis vardi Vali ile halk meclisi devamli catisma halindeydi Yedi yil savaslarinda bozulan butce icin yeni ve agir vergilerin konmasi kolonileri eyleme gecirdi Ingiltere ye karsi eylemlerin birincisi 1765 te Pul Kanunu Kongresi oldu 5 Eylul 1774 te Pensilvanya nin Philadelphia kentinde toplanan ilk parlamento iki kita kongresi yapti Kongre su onemli karari aldi Somurge fermanina uygun hareket etmeyen Vali iktidarini kaybeder Hukumetsiz koloni kendi kaderini kendi tayin eder Koloni halki ayri ozgur ve bagimsizdir 19 Nisan 1775 te baslayan ilk catismalarla Amerikan kolonileri Ingiltere ye karsi bagimsizlik icin savasa basladi Butun Amerika yi etkileyen oradan da Avrupa yi etkisi altina alacak olan bir beyanname ile Amerika bagimsizlik savasi noktalanir Bu beyanname siyasi liberalizmin ilk ve en onemli siyasi belgesi olarak tarihe gecmistir Bu beyanname Thomas Jefferson John Adams Benjamin Franklin Robert R Livingston ve Roger Sherman tarafindan duzenlenen buyuk bolumunu Thomas Jefferson in yazdigi 4 Temmuz 1776 Bagimsizlik Bildirgesi dir Bildirge Avrupa yi da etkilemis siyasi liberalizmin temel felsefesindeki gelismeleri hizlandirarak halkin ozgurluk ve esitlik taleplerini arttirmistir Fransiz Devrimi Fransiz Devrimi sirasinda elinde uc renkli bayragi tutan birinin tasviri Amerikan Devrimi kita Avrupasini etkileyerek Ingiltere ye Fransa ya yol gostermis ve Amerikan Devrimi nden daha etkili olarak 1789 da Fransa da bir devrim yasanmistir Fransiz Devrimi yle feodal duzenden dogan sosyal hukuki ayricaliklar angarya kaldirildi ve toprak mulkiyeti sinirlandirilip butun insanlar yasalar onunde esit kabul edildi Fransiz Devrimi yle Insan ve Yurttaslik Haklari Bildirisi Ulusal Meclis tarafindan 26 Agustos 1789 da kabul edildi Bildiri giris bolumunde insan haklarinin evrensel oldugunu belirtiyor ve insan haklarinin dogal haklar oldugunu soyluyordu Dogal haklar insanin sirf insan olmasindan dolayi sahip oldugu haklardir ve insanin disinda hicbir gucten ve iktidardan kaynaklanmaz Insan haklari devredilmez Insanlar kendi istekleri ile dahi bu haklardan vazgecemezler Bu haklar zaman asimina ugramaz kutsaldir ihlal edilemezler Devletin amaci da insanlarin bu kutsal haklarini korumaktir Insanlarin bu dogal haklari ozgurluk mulkiyet guvenlik ve baskiya karsi direnmedir Bildiri herkesin yasa onunde esit sayilacagini acikliyor ve eski duzenin ayricaliklara dayanan yapisini yikiyordu Yasa onunde esit sayilan yurttaslarin yeteneklerine gore her turlu kamu gorevi rutbe ve mevkilere esit olarak kabul edilebilecekleri ilan ediliyordu Bildiri keyfi tutuklamalari ve cezalari yasakliyor konusma yazma ve yayin ozgurlugunu getiren bildiri eski duzenin sansurcu sistemini yikiyordu Vergi koymayi ulusun veya ulusun temsilcilerinin iradesine baglayarak eski duzenin keyfi vergileme sistemine keyfi el koymalarina son veriyor vergide adalet ve esitlik ilkesini getiriyordu Bildiri eski duzenin Katolik kilise orgutunun insanlari vicdanlari uzerinde kurdugu tekeli yikiyor dini inanc ozgurlugunu getiriyordu Kimse inanclari yuzunden ki bunlar dini inanc bile olsa rahatsiz edilmeyecektir ilkesini savunuyordu Bildiri liberalizmin temel ilkelerini bu sekilde dile getirirken cagdas hukuk anlayisini da liberalizmle ortusturuyordu Devletin siyasi toplumun ve iktidarin varlik sebebi olan insanlarin sahip oldugu haklarinin ve ozgurluklerinin korunmasidir Devlet iktidar ve halkin menfaati icin kurulmustur FelsefeOzgurluk Liberal gelenek icinde negatif ozgurluk ve pozitif ozgurluk olmak uzere iki tur ozgurluk anlayisi bulunmaktadir Klasik liberal ve liberteryenler negatif ozgurluk anlayisina sahiplerdir Negatif ozgurluk anlayisi bireyi baskalarina zarar vermeyen kendi tercihleri konusunda serbest birakmak disinda ikinci kisilere hicbir pozitif yukumluluk yuklemez Bu cercevede bireysel ozgurluk bireyin diger bireylerden mesru olarak talep edebilecegi tek seydir Ozgurlugun negatif yorumuna bagli kalan liberaller sinirli devleti savunur Ancak genis liberal gelenek icerisinde yer alan butun dusunurler ozgurlugun bu negatif yorumuna bagli kalmazlar Nitekim 19 yuzyilda Thomas Hill Green bireylerin disaridan bir baskiya maruz birakilmamalarinin onlarin gercekten ozgur olduklari anlamina gelmedigini ifade etmistir Green e gore bireylerin ozgur sayilabilmesi icin onlarin kisilik potansiyellerini gerceklestirme dogrultusunda istedikleri seyleri yapabilmeye muktedir olmalari da gerektir Green icin ozgurluk yapmaya veya zevk almaya deger bir seyi yapmak yahut da zevk almak hususunda olumlu bir guc veya yeterliliktir Dolayisiyla insanin gercekten ozgur olabilmesi icin yalnizca ona bu imkani saglayan hukuki bir cercevenin bulunmasi yeterli degildir Ayni zamanda fiili imkanlardan toplumun urettigi mal ve hizmetlerden pay almali ve bireyin gucu ortak refaha katkida bulunacak olcude artmalidir Ornegin seyahat ozgurlugune gercek anlamda sahip olabilmesi icin onun seyahat etmek istemesi halinde engellenmemesi yetmeyip bilet alabilecek maddi imkanlara da sahip olmasi gerektir Green bu baglamda topluma bireyi refah devleti benzeri pozitif destekler saglayarak ozgurlestirme amaci yukler Ozgurlugun bu pozitif yorumuna bagli kalan liberaller modern liberaller olarak isimlendirilir Modern liberallere gore bireylerin kendi iyi hayat anlayislarini olusturabilmeleri icin onlarin dis baskidan korunmalari negatif ozgurluk yetmez bireyler ayni zamanda imkanlarla pozitif ozgurluk da donatilmalidir Bireycilik Bireycilik klasik liberal gelenekte onemli bir yer tutar Baslica iki turlu anlami bunyesinde barindirir Bunlardan ilki toplumun toplumsal duzenin ve toplumsal yapilarin ancak bunlarin kurucu unsuru veya temel birimleri olan bireylerden onlarin davranislari dogrultusunda aciklanabilecegini savunur Baska bir ifadeyle liberalizmin bireyciligi onun toplumsal olanin varligini reddettigi anlamina gelmez yalnizca toplumsal gercegin bireysel elementleriyle aciklanabilecegini soyler Ikinci olarak liberalizm ahlaki veya normatif anlamda da bireycidir Normatif bireycilik her bir bireyin ayri bir deger oldugunun kabul edilmesini ifade eder Her bir birey kendi icin yasami neyin degerli kildigina ancak kendi karar verebilir Bu cercevede bir soyutlama olarak toplumun onu olusturan bireylerinkinden ayri bir varligi iradesi ve amaclari yoktur Bireylere bagimsiz bir deger olarak saygi gostermek geregi onlarin her birinin ahlaki bir statuye sahip olmalarindan kaynaklanir Ahlaki bir deger olarak bireycilik bireysel insanlarin kendi potansiyellerini gelistirebilecekleri ve degerlerini belirleyip gerceklestirebilecekleri bir alanin varligina ihtiyac duyar Kendini gelistirme ancak bireysel olarak basarilabilir Ozgurluk bireysel bir durumu belirtir ozgurlugun oznesi herhangi bir toplu varlik bicimi toplum ulus grup cemaat vs degil yalnizca ve her zaman birey olarak insandir Dolayisiyla liberallerin ozgur toplum sozuyle belirttikleri genellikle ozgur bireylerden olusan ve ozgurlugu guvenceleyen kurumlarla donatilmis olan bir toplumdur Liberal kuramda ozgurluk temel politik bir degerdir Politik anlamda ozgurluk siyasi baskidan korunmusluk durumunu belirtir Felsefi anlamda bireycilik Bireyin basli basina en ustun deger olmasi toplum ve devlet icinde tek gercek olarak gorulmesidir Siyasal anlamda bireycilik Bireyi devletin kaynagi ve amaci gormektedir Toplum ve devletin kurulus amaclari bireylerin haklarini ve cikarlarini korumaktir Sosyolojik anlamda bireycilik Bireyin toplumun temeli olarak kabul edilmesidir Ekonomik anlamda bireycilik Bireyin ekonomik faaliyetin temel aktoru olarak kabul edilmesidir Bireyin ozel mulkiyet hakkinin dokunulmaz ve kutsal oldugunu ilan eder Bireyin ekonomik ozgurlugunu kisitlayan merkantilizm ve korporatizm reddedilmektedir Hosgoru Hosgoru insanlarin onaylamadiklari davranislara veya eylemlere mudahale etmemeleri gerektigi inancidir Bu inancin iki temel niteligi bulunur Belirli bir davranisin onaylanmamasi ve kisilerin kendi goruslerini baskalarina dayatmalarinin reddedilmesi Ahlaki acidan ikna etmek muhakemede bulunmak veya argumanlar ileri surmek gibi bazi mudahale bicimleri mesru olabilir ancak baski yapmak veya guc kullanmak degildir Hosgoru bireysel ozgurluge bagliligin onemli ifadelerinden biridir Bireysel ozgurlugun oldugu bir yerde insanlar pek cok insanin gorusunden gayet farkli olsa bile iyi bir hayat surmeye dair kendi goruslerini takip edebilirler Bireyler bagimsiz kendi hayatlari ve icinde bulunduklari sartlar uzerinde kontrol sahibi olabilmelidirler Ozerklik Liberal ozerklik cogu kez kendinin baskalarinin ve toplumsal pratiklerin devamli olarak akilci incelemeden gecirilmesiyle iliskilendirilmistir Andrew Mason da buna benzer sekilde ozerkligin kendi kendini yonetme veya kendi yazgisini kararlastirmayla ilgili oldugunu belirtmekte ve bunun akil tarafindan yonetilmek ve baskalarinin iradesinden bagimsiz olmak kisaca kendi tarafindan yonetilmek gibi iki unsuru bulundugunu belirtmektedir Bu ikinci unsurla ilgili baslica ozerklik anlayislari ise bagimsiz dusunceli olmak ve elestirel dusunme yetenegidir Susan Mendus ise ozerkligi Kantci bir tarzda kisinin kendi icin belirledigi bir yasaya itaat etmesi olarak tanimlamaktadir Onun icin uzerinde dusunup tasinmadan gelenege veya gunun pratigine uyan kisinin dogru anlamda ozerk oldugu soylenemez cunku onun iradesi cevresindekilerin iradesi tarafindan belirlenmektedir Ozerkligin bu anlatimi kisinin yalnizca zordan sinirlandirmadan ve tehditten uzak olma gibi standart negatif ozgurlukleri degil fakat ayni zamanda toplumsal torenin ve geleneklerin bogucu sinirlarinin otesine gecip ozgur olmayi da gerektirmektedir Kisaca ozerklik fikri kisinin secimlerinin dis etkenler tarafindan belirlenmemesini kendi gercek iradesinin sonucu olmasi gerektigini savunur Cogulculuk ve Tarafsizlik Liberalizm toplumsal ve siyasi tasarimi acisindan bakildiginda cogulcu bir teoridir Charles Larmore a gore liberalizm nihai onemdeki meseleler hakkindaki gorus farkliliklarina ragmen birlikte yasamanin zora basvurmayan bir yolunun bulunabilecegine iliskin umudu simgeler Ona gore insanlar hayati neyin yasanmaya deger kildigi konusundaki farkli goruslerini koruyarak oz bir ahlaklilik acisindan anlasmaya varabilir Oz Sahiplik John Locke un oz sahiplik dusuncesi liberalizmin temellerinden biridir Bireyler kendilerinin sahipleridir Bu her bireyin bedeni ustundeki butun kullanim haklarina sahip oldugu anlamina gelir Ayrica yapilmak istenilen her sey icin harici mallarin kullanimina da ihtiyac oldugundan Locke bunlar uzerinde de bir sekilde mulkiyet edinilmesi gerektigini dusunmustur Bunun da tabii yolu sahip olunan emegin bu harici mallara katilmasidir Boylece birey onlari mulk edinmis olur Ancak Locke a gore harici mallari ozel mulk haline getirebilmenin bir siniri vardir Locke cu sart denen bu sinira gore sahiplenmenin mesru olmasi icin geriye baskalarinin ortak kullanimi icin yeterli miktarda ve iyi durumda birakilmis olmalidir Klasik ve modern liberalizmKlasik liberalizm Klasik liberalizm sivil ozgurlukler ve politik ozgurluk ile hukukun egemenligi altinda temsili demokrasiyi savunan ve ekonomik ozgurlugu vurgulayan liberalizmin bir dalidir Klasik liberaller bireysel ozgurluk uzerine kurulu ve bu ozgurluklerin korunmasiyla sinirlandirilmis topluma yuksek oranda avantaj saglayacak bazi hizmetleri sunan bir devletin olmasi geriye kalan butun fonksiyonlarin dusurulerek serbest piyasa tarafindan karsilanmasi gerektigini savunur Klasik liberaller laissez faire ekonomi politikalarini savunur iktisadi ozgurlukler ve serbest piyasa ekonomisini vurgular devletin gorev alaninin genisletilmesine karsi cikar Modern liberalizm Sosyal liberalizm modern liberalizm veya reform liberalizmi olarak da bilinir Bireysel ozgurluk ve sosyal adalet arasinda denge kurmayi amaclayan politik bir ideolojidir Klasik liberalizm gibi piyasa ekonomisi sivil ve siyasi hak ile ozgurluklerin genislemesini onaylamasi bakimiyla uyusur ancak bunlara ek olarak hukumetin mesru rolunun yoksulluk saglik ve egitim gibi ekonomik ve sosyal konulari da icerdigi fikrini barindirir Sosyal liberalizmde toplumun iyiligi bireyin ozgurlugu ile uyumlu gorulur Ikinci dunya savasi sonrasinda sosyal liberal fikirler dunyanin bircok ulkesinde benimsenmistir Sosyal liberal dusunceler ile partiler merkez veya merkez sol olarak kabul edilir Modern liberaller refah anlayisini firsat esitligi temelinde savunmuslardir Birey ve gruplar mevcut sosyal kosullardan dolayi zarara ugruyorlarsa devletin bu zararlari azaltmak veya tamamen ortadan kaldirmak icin ustlenmesi gereken sosyal sorumluluklari vardir Yurttaslar konut edinme egitim ve calisma hakki gibi cesitli refah ve sosyal haklara sahiptir Sosyal liberallere gore devletin ekonominin yonetiminden en azindan duzenlenmesinden sorumlu olmasi gerekmektedir Ayrica bakinizTuruncu Kitap Liberalizmi Geri Kazanmak Anayasal liberalizm Ozgurluk icin Friedrich Naumann VakfiDis baglantilarOzgur Toplumun Degerleri 17 Ocak 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde Liberalizm TV 20 Haziran 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde 3H Hareketi 8 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Liberal Dusunce Toplulugu 3 Agustos 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Liberal Demokrat Parti 17 Temmuz 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynakca liberalism In general the belief that it is the aim of politics to preserve individual rights and to maximize freedom of choice Concise Oxford Dictionary of Politics Iain McLean and Alistair McMillan Third edition 2009 ISBN 978 0 19 920516 5 political rationalism hostility to autocracy cultural distaste for conservatism and for tradition in general tolerance and individualism John Dunn Western Political Theory in the Face of the Future Cambridge University Press 1993 ISBN 978 0 521 43755 4 With a nod to definition of altruistic behavior Trivers 1971 s 35 defines liberalism as opposed to conservatism as the genuine concern for the welfare of genetically unrelated others and the willingness to contribute larger proportions of private resources for the welfare of such others Kanazawa 2010 s 38 Young 2002 s 39 Nigel Ashford Ozgur Toplumun Ilkeleri Liberte yayinlari Kathleen G Donohue 19 Aralik 2003 Freedom from Want American Liberalism and the Idea of the Consumer New Studies in American Intellectual and Cultural History Johns Hopkins University Press ISBN 9780801874260 Erisim tarihi 31 Aralik 2007 Three of them freedom from fear freedom of speech and freedom of religion have long been fundamental to liberalism The Economist Volume 341 Issues 7995 7997 The Economist 1996 Erisim tarihi 31 Aralik 2007 For all three share a belief in the liberal society as defined above a society that provides constitutional government rule by laws not by men and freedom of religion thought expression and economic interaction a society in which Sehldon S Wolin 2004 Politics and Vision Continuity and Innovation in Western Political Thought Princeton University Press ISBN 9780691119779 Erisim tarihi 31 Aralik 2007 While liberalism practically disappeared as a publicly professed ideology it retained a virtual monopoly in the The most frequently cited rights included freedom of speech press assembly religion property and procedural rights Edwin Brown Firmage Bernard G Weiss John Woodland Welch 1990 Religion and Law Biblical Judaic and Islamic Perspectives ISBN 9780931464393 Erisim tarihi 31 Aralik 2007 There is no need to expound here the foundations and principles of modern liberalism which emphasises the values of freedom of conscience and freedom of religion KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link John Joseph Lalor 1883 Cyclopaedia of Political Science Political Economy and of the Political History of the United States Nabu Press Erisim tarihi 31 Aralik 2007 Democracy attaches itself to a form of government liberalism to liberty and guarantees of liberty The two may agree they are not contradictory but they are neither identical nor necessarily connected In the moral order liberalism is the liberty to think recognised and practiced This is primordial liberalism as the liberty to think is itself the first and noblest of liberties Man would not be free in any degree or in any sphere of action if he were not a thinking being endowed with consciousness The freedom of worship the freedom of education and the freedom of the press are derived the most directly from the freedom to think All mankind being all equal and independent no one ought to harm another in his life health liberty or possessions John Locke Second Treatise of Government http www amazon com New Liberalism Matthew Kalkman dp 1926991044 ref sr 1 1 ie UTF8 amp qid 1322719289 amp sr 8 1 yalin URL Often referred to simply as liberalism in the United States Liberalism in America A Note for Europeans 12 Subat 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde by Arthur Schlesinger Jr 1956 from The Politics of Hope Boston Riverside Press 1962 Liberalism in the U S usage has little in common with the word as used in the politics of any other country save possibly Britain britannica 12 Mart 2020 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 13 Kasim 2021 Liberal doktrinin dogusu ile ilgili olarak bkz Ayferi Goze Siyasal Dusunceler ve Yonetimler Istanbul Beta Basim Yayim Dagitim 1986 s 153 226 Yayla a g e s 25 135 Gross p 5 TDK Turkce Sozluk 29 Aralik 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Subat 2023 Erkincilik ne demek Erkincilik kelimesinin TDK sozluk anlami nedir mynet com 26 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 26 Subat 2023 Agaogullari M Ali Koker Levent 1991a Imparatorluktan Tanri Devletine Imge Yayinlari Ankara Kilicbay M Ali Bir Italyan Icadi Ronesans ve Dogunun Olanaksiz Olanakli Ronesansi Gergedan Sayi 13 Tunaya Tarik Zafer 1969 Siyasi Muesseseler ve Anayasa Hukuku Suphi Garan Matbaasi Istanbul Ates Toktamis 1994 Demokrasi Umit Yayincilik Isanbul Goze Ayferi 1987 Siyasal Dusunceler ve Yonetimler Beta Yayinlari Istanbul Yayla Atilla Liberalizm Ankara Liberte 2 b 1998 Galston William A 1995 Two Concepts of Liberalism Ethics 105 April ss 516 534 Mason Andrew D 1990 Autonomy Liberalism and State Neutrality The Philosophical Review Vol 40 No 160 ss 433 452 Mendus Susan 1987 Liberty and Autonomy Proceedings of Aristotelian Society Larmore Charles 1990 Political Liberalism Political Theory Vol 18 No 3 August ss 339 360 Modern Political Philosophy 1999 Richard Hudelson pp 37 38 1 Subat 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Haziran 2016 M O Dickerson et al An Introduction to Government and Politics A Conceptual Approach 2009 p 129 See for example Eldon J Eisenach Mill s Reform Liberalism as Tradition and Culture Political Science Reviewer no 24 1995 pp 71 146 Rohr Donald G Eylul 1964 The Origins of Social Liberalism in Germany 24 03 8 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Agustos 2014 Gaus Gerald and Courtland Shane D Ilkbahar 2011 The New Liberalism 8 Eylul 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 21 Agustos 2014 KB1 bakim Birden fazla ad yazar listesi link John Derbyshire 12 Temmuz 2010 22 Ocak 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Eylul 2013 The history of European liberalism 1959 Guido De Ruggiero pp 155 157 Fauks Keith Political Sociology A Critical Introduction Ingilizce Edinburgh University Press 1999 s 73 8 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Mart 2015 Adams Ian 2001 Political Ideology Today Politics Today Manchester Manchester University Press ISBN 0 7190 6020 6 Slomp Hans 2000 European Politics Into the Twenty First Century Integration and Division Westport Greenwood Publishing Group ISBN 0 275 96814 6 Liberalism in Modern Times Essays in Honour of Jose G Merquior Budapest Central European University Press 1996 185866053X Hombach Bodo 2000 The politics of the new centre Wiley Blackwell ISBN 978 0 7456 2460 0 Women s access to political power in post communist Europe Oxford Oxford University Press 2003 Heywood Andrew Siyasi Ideolojlier