Uzay aşındırması veya uzay ayrıştırması, dış uzayın zorlu ortamına maruz kalmış herhangi bir nesnede meydana gelen bir ayrışma türüdür. Atmosferi bulunmayan cisimler (Ay, Merkür, asteroitler, kuyruklu yıldızlar ve diğer doğal uyduların birçoğu dahil) çok çeşitli çevresel koşullara maruz kalmaktadır:
- galaktik kozmik ışınların ve güneş kozmik ışınlarının cisim yüzeyine çarpması,
- Güneş rüzgarı partikülleri kaynaklı irradyasyon, implantasyon ve püskürme,
- farklı boyutlardaki meteorlar ve mikrometeorit çarpmaları.
Uzay aşındırması, çoğu gezegenimsi cismin yüzeyinin optik ve fiziksel özelliklerini etkileyen süreçler olması nedeniyle önemlidir. Otomatik olarak algılanan verilerin doğru bir biçimde yorumlanabilmesi için uzay aşındırması etkilerinin anlaşılabilmesi bu nedenle hayati önem taşımaktadır.
Tarih
Uzay aşındırması süreçlerine ilişkin bilinen verilerin kaynağının büyük bir bölümünü Apollo programı kapsamında ay yüzeyinden alınan bilhassa regolit veya ay toprağı olan örnekler oluşturmaktadır. Yüksek enerjili parçacıkların ve mikrometeoritlerin sürekli akışı, daha büyük meteoritlerle birlikte, Ay toprağının bileşenlerini parçalamak, eritmek, püskürtmek ve buharlaştırmak olarak harekete geçirir.
Ay topraklarında tespit edilen uzay aşındırmasının ilk örnekleri "aglutinatlar"dır. Bunlar, mikrometeoritlerin, düştükleri çevredeki cam ve mineral parçalarını birkaç mikrometreden birkaç milimetreye kadar değişen boyutlarda cam kaynaklı bir "agrega" halinde birleştiren, az miktarda malzemeyi eritmesiyle meydana gelmektedir. Aglütinatlar ay yüzeyinde yaygın olarak görünür ve toprakların %60 ila 70'ini oluşturur. Bu karmaşık ve düzensiz şekilli parçacıklar, büyük ölçüde nanofaz demir içermelerinden dolayı insan gözüne siyah olarak görünür.
Uzay aşındırması aynı zamanda cam sıçramaları; yerleşik hidrojen, helyum ve diğer gazlar; güneş patlaması izleri ve nanoevreli demir de dahil olmak üzere biriken bileşenler gibi bireysel toprak tanecikleri üzerinde yüzeyle ilişkili ürünler de ortaya çıkarır. 1990'lara kadar, başta geçirimli elektron mikroskopları olmak üzere gelişmiş aletler ve teknikler, mikrometeorit çarpmalarından kaynaklanan buharın yeniden birikmesi ile yakındaki tanelerden püsküren malzemenin yeniden birikmesi sonucu tek tek Ay toprağı taneleri üzerinde gelişen çok ince (60-200 nm) veya çeperlerin keşfedilmesine imkân tanımamıştır.
Bu ayrışma süreçlerinin Ay toprağının spektral özellikleri üzerinde, özellikle de morötesi, görünür ve yakın kızılötesi (UV/Vis/NIR) dalga boyu değerleri üzerinde büyük etkileri vardır. Bu spektral değişiklikler büyük ölçüde, hem aglutinatların hem de toprak kabuklarının her yerde bulunan bir bileşeni olan "nanofaz demir" ilavelerine atfedilmiştir. Bu çok küçük (bir ila birkaç yüz nanometre çapında) metalik demir kabarcıkları, demir içeren mineraller (örneğin olivin ve piroksen) buharlaştırıldığında ve demir serbest bırakıldığında ve doğal formunda yeniden yayıldığında oluşur.
Spektral özellikler üzerindeki etkiler
Ay'da, uzay aşındırmasının spektral etkileri üç yönlüdür: Ay yüzeyi zamanla koyulaşır (yani albedo azalır), kırmızılaşır (yansıtabilirlik artan dalga boyu ile birlikte artar) ve ayırt edici koyuluğu azalır. Bu etkiler büyük ölçüde hem aglütinatlarda hem de tek tek taneciklerin kenarlarında biriken demirin varlığından kaynaklanmaktadır. Uzay aşındırmasının koyulaştırıcı etkileri, Ay kraterleri incelenerek kolayca görülebilir. Genç, yeni oluşmuş kraterler parlak ışın sistemlerine sahiptir, çünkü yeni oluşan ve aşınmamış malzemeyi açığa çıkarmışlardır. Zamanla bu ışınlar, aşındırma süreci malzemeyi koyulaştırdıkça kaybolur.
Asteroitlerde uzay aşındırması
Ortamları Ay'dan oldukça farklı olmasına rağmen, uzayda oluşan hava koşullarının asteroitlerde de meydana geldiği düşünülmektedir.Asteroit kuşağında yer alan asteroitler üzerindeki etkiler daha yavaştır ve bu nedenle daha az erime ve buhar meydana gelmektedir. Ayrıca asteroit kuşağına daha az güneş rüzgarı parçacığı ulaşıyor olması da bunun bir etkendir. Son olarak, asteroitler arasında daha yüksek çarpışma ihtimali bulunması, daha küçük cisimlerin daha düşük yerçekimi kuvveti üretmesi, bu nesnelerin daha fazla devinme hareketine maruz kalması ve yüzeylerinin ay yüzeyinden daha genç olması nedenleriyle uzay aşındırmasının asteroitlerin yüzeylerinde daha yavaş ve daha az derecede meydana geliyor olduğu tahmin edilmektedir.
Bununla birlikte, asteroitlerin uzayda ayrıştığına dair de bazı kanıtlar bulunmaktadır. Yıllardır gökbilim çevrelerinde "muamma" olarak adlandırılan bir durum söz konusudur, zira genel olarak asteroitlerin spektrumları toplanan meteoritlerin spektrumlarıyla eşleşmemektedir. Özellikle, S-tipi asteroitlerin spektrumları, en yaygın meteorit türü olan sıradan kondritlerin (OCs) spektrumlarıyla eşleşmemektedir. Asteroit spektrumları, görünür dalga boylarında dik bir eğrilikle daha kırmızı olma eğilimindedir. Bununla birlikte, Binzel ve arkadaşları S-tipinden OC meteoritlerinkine benzer spektrumlara kadar uzanan spektral özelliklere sahip Dünya'ya yakın asteroitler tanımlamışlardır; bu da OC materyalinin spektrumlarını S-tipi asteroitlere benzeyecek şekilde değiştirebilecek bir sürecin devam ettiğini düşündürmektedir. Galileo'nun Gaspra ve Ida elde edilen ve taze kraterlerde spektral farklılıklar gösteren regolit değişimine dair kanıtlar da bulunmaktadır. Zamanla, Ida ve Gaspra'nın spektrumları kırmızılaşmış ve spektral kontrastı kaybetmiş gibi görünmektedir. 'ın Eros 'un X-ışını ölçümlerinden elde edilen bulgular, kırmızı eğimli, S-tipi bir spektruma rağmen sıradan bir kondrit bileşimine işaret etmekte ve yine bazı süreçlerin yüzeyin optik özelliklerini değiştirdiğini düşündürmektedir. Hayabusa uzay aracının asteroit Itokawa'da elde ettiği sonuçlar da sıradan kondrit bileşiminde olup uzay aşındırmasının spektral kanıtlarını göstermektedir. Buna ek olarak, Hayabusa uzay aracı tarafından geri gönderilen toprak taneciklerinde uzay aşındırması değişiminin kesin kanıtları tespit edilmiştir. Itokawa çok küçük olduğu için (550 m çap), düşük yerçekiminin gelişmiş bir regolit oluşumuna izin vermeyeceği düşünülüyordu, ancak geri dönen örneklerin ön incelemesi, birkaç tanecik üzerinde nanofaz demir ve diğer uzay aşındırması etkilerinin varlığını ortaya koymaktadır. Buna ek olarak, asteroit üzerindeki kaya yüzeylerinde ayrışma patinalarının gelişebileceğine ve geliştiğine dair kanıtlar da mevcuttur. Bu tür kaplamalar muhtemelen Ay kayalarında bulunan patinalara benzemektedir.
Hava koşullarına bağlı renk değişiminin büyük çoğunun, cismin oluşumundan itibaren ilk yüz bin yılda hızlı bir şekilde gerçekleştiği ve bu durumun da asteroitlerin yaşını belirlemede spektral ölçümün yararlılığını sınırladığını gösteren çeşitli kanıtlar bulunmaktadır.
Merkür'de uzay aşındırması
Merkür'deki ortam da Ay'dan önemli ölçüde farklıdır. Birincisi, gündüzleri önemli ölçüde daha sıcak (Ay için günlük yüzey sıcaklığı ~100 °C, Merkür'de ~425 °C) ve geceleri daha soğuktur, bu da uzay aşındırması sonuçlarını değiştirebilmektedir. Buna ek olarak, Güneş Sistemi'ndeki konumu nedeniyle Merkür, Ay'a oranla çok daha yüksek hızlarda ve daha yoğun mikrometeorit akışına maruz kalmaktadır. Bu faktörler neticesinde Merkür, hem eriyik hem de buhar oluşturma konusunda Ay'dan çok daha verimlidir. Birim alan başına, Merkür'deki çarpışmaların Ay'da üretilenden 13,5 kat daha fazla eriyik ve 19,5 kat daha fazla buhar üretmesi beklenmektedir. Aglutinitik cam benzeri tortular ve buharla biriken kaplamalar, Ay'dakinden çok daha hızlı ve verimli bir şekilde Merkür'de ortaya çıkmış olmalıdır.
Merkür'ün UV/Vis spektrumu, Dünya'dan teleskopik olarak gözlemlendiği şekliyle, kırmızı bir eğimle kabaca doğrusaldır. Piroksen gibi demir içeren minerallerle ilgili hiçbir soğurma bandı görülmemektedir. Bu da Merkür'ün yüzeyinde ya hiç demir bulunmadığı ya da demir içeren minerallerdeki demirin aşınarak nano faz demire dönüştüğü anlamına gelmektedir. Aşınmış bir yüzey de kırmızılaşmış eğimi açıklayabilmektedir.
Ayrıca bakınız
Notlar
- ^ Aglütinat, Ay yüzeyinde bulunan, birbirine kaynaşmış küçük taneciklerden oluşan kayaçlardır
Kaynakça
- ^ Heiken, Grant (1991). Lunar sourcebook : a user's guide to the moon. 1. publ. Cambridge [u.a.]: Cambridge Univ. Press. ISBN .
- ^ Keller, L. P; McKay, D. S. (June 1997). "The nature and origin of rims on lunar soil grains". . 61 (11). ss. 2331-2341. Bibcode:1997GeCoA..61.2331K. doi:10.1016/S0016-7037(97)00085-9. 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2024.
- ^ Noble, Sarah; Pieters C. M.; Keller L. P. (September 2007). "An experimental approach to understanding the optical effects of space weathering". Icarus. 192 (2). ss. 629-642. Bibcode:2007Icar..192..629N. doi:10.1016/j.icarus.2007.07.021. hdl:2060/20070019675.
- ^ Pieters, C. M.; Fischer, E. M.; Rode, O.; Basu, A. (1993). "Optical Effects of Space Weathering: The Role of the Finest Fraction". . 98 (E11): 20,817-20,824. doi:10.1029/93JE02467. ISSN 0148-0227.
- ^ For a thorough review of the current state of understanding of space weathering on Asteroids, see Chapman, Clark R. (May 2004). "Space Weathering of Asteroid Surfaces". . 32: 539-567. doi:10.1146/annurev.earth.32.101802.120453..
- ^ Binzel, R.P.; Bus, S.J.; Burbine, T.H.; Sunshine, J.M. (Aug 1996). "Spectral Properties of Near-Earth Asteroids: Evidence for Sources of Ordinary Chondrite Meteorites". Science. 273 (5277). ss. 946-948. Bibcode:1996Sci...273..946B. doi:10.1126/science.273.5277.946. (PMID) 8688076.
- ^ T. Noguchi; T. Nakamura; M. Kimura; M. E. Zolensky; M. Tanaka; T. Hashimoto; M. Konno; A. Nakato; ve diğerleri. (26 Ağustos 2011). "Incipient Space Weathering Observed on the Surface of Itokawa Dust Particles". Science. 333 (6046). ss. 1121-1125. Bibcode:2011Sci...333.1121N. doi:10.1126/science.1207794. (PMID) 21868670.
- ^ Hiroi, Takahiro; Abe M.; K. Kitazato; S. Abe; B. Clark; S. Sasaki; M. Ishiguro; O. Barnouin-Jha (7 Eylül 2006). "Developing space weathering on the asteroid 25143 Itokawa". Nature. 443 (7107). ss. 56-58. Bibcode:2006Natur.443...56H. doi:10.1038/nature05073. (PMID) 16957724. 10 Haziran 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 22 Nisan 2024.
- ^ Rachel Courtland (30 Nisan 2009). "Sun damage conceals asteroids' true ages". New Scientist. 20 Haziran 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 27 Şubat 2013.
- ^ Cintala, Mark J. (Jan 1992). "Impact-Induced Thermal Effects in the Lunar and Mercurian Regoliths". Journal of Geophysical Research. 97 (E1). ss. 947-973. Bibcode:1992JGR....97..947C. doi:10.1029/91JE02207. ISSN 0148-0227.
- ^ Hapke, Bruce (Feb 2001). "Space Weathering from Mercury to the asteroid belt". Journal of Geophysical Research. 106 (E5). ss. 10,039-10,073. Bibcode:2001JGR...10610039H. doi:10.1029/2000JE001338.
İlave okuma
- Linda Martel (5 Temmuz 2004). "New Mineral Proves an Old Idea about Space Weathering". Planetary Science Research Discoveries.
- "Workshop on Space Weathering of Airless Bodies" (PDF). . 4 Kasım 2015.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Uzay asindirmasi veya uzay ayristirmasi dis uzayin zorlu ortamina maruz kalmis herhangi bir nesnede meydana gelen bir ayrisma turudur Atmosferi bulunmayan cisimler Ay Merkur asteroitler kuyruklu yildizlar ve diger dogal uydularin bircogu dahil cok cesitli cevresel kosullara maruz kalmaktadir galaktik kozmik isinlarin ve gunes kozmik isinlarinin cisim yuzeyine carpmasi Gunes ruzgari partikulleri kaynakli irradyasyon implantasyon ve puskurme farkli boyutlardaki meteorlar ve mikrometeorit carpmalari Uzay asindirmasi cogu gezegenimsi cismin yuzeyinin optik ve fiziksel ozelliklerini etkileyen surecler olmasi nedeniyle onemlidir Otomatik olarak algilanan verilerin dogru bir bicimde yorumlanabilmesi icin uzay asindirmasi etkilerinin anlasilabilmesi bu nedenle hayati onem tasimaktadir Uzay asindirmasindaki farkli bilesenlerin gosterildigi bir ornek cizim TarihUzay asindirmasi sureclerine iliskin bilinen verilerin kaynaginin buyuk bir bolumunu Apollo programi kapsaminda ay yuzeyinden alinan bilhassa regolit veya ay topragi olan ornekler olusturmaktadir Yuksek enerjili parcaciklarin ve mikrometeoritlerin surekli akisi daha buyuk meteoritlerle birlikte Ay topraginin bilesenlerini parcalamak eritmek puskurtmek ve buharlastirmak olarak harekete gecirir Ay topraklarinda tespit edilen uzay asindirmasinin ilk ornekleri aglutinatlar dir Bunlar mikrometeoritlerin dustukleri cevredeki cam ve mineral parcalarini birkac mikrometreden birkac milimetreye kadar degisen boyutlarda cam kaynakli bir agrega halinde birlestiren az miktarda malzemeyi eritmesiyle meydana gelmektedir Aglutinatlar ay yuzeyinde yaygin olarak gorunur ve topraklarin 60 ila 70 ini olusturur Bu karmasik ve duzensiz sekilli parcaciklar buyuk olcude nanofaz demir icermelerinden dolayi insan gozune siyah olarak gorunur Uzay asindirmasi ayni zamanda cam sicramalari yerlesik hidrojen helyum ve diger gazlar gunes patlamasi izleri ve nanoevreli demir de dahil olmak uzere biriken bilesenler gibi bireysel toprak tanecikleri uzerinde yuzeyle iliskili urunler de ortaya cikarir 1990 lara kadar basta gecirimli elektron mikroskoplari olmak uzere gelismis aletler ve teknikler mikrometeorit carpmalarindan kaynaklanan buharin yeniden birikmesi ile yakindaki tanelerden puskuren malzemenin yeniden birikmesi sonucu tek tek Ay topragi taneleri uzerinde gelisen cok ince 60 200 nm veya ceperlerin kesfedilmesine imkan tanimamistir Bu ayrisma sureclerinin Ay topraginin spektral ozellikleri uzerinde ozellikle de morotesi gorunur ve yakin kizilotesi UV Vis NIR dalga boyu degerleri uzerinde buyuk etkileri vardir Bu spektral degisiklikler buyuk olcude hem aglutinatlarin hem de toprak kabuklarinin her yerde bulunan bir bileseni olan nanofaz demir ilavelerine atfedilmistir Bu cok kucuk bir ila birkac yuz nanometre capinda metalik demir kabarciklari demir iceren mineraller ornegin olivin ve piroksen buharlastirildiginda ve demir serbest birakildiginda ve dogal formunda yeniden yayildiginda olusur Bir ay topragi tanecigi uzerindeki uzay asindirmasi kenarinin TEM goruntusu 10084Spektral ozellikler uzerindeki etkilerAy da uzay asindirmasinin spektral etkileri uc yonludur Ay yuzeyi zamanla koyulasir yani albedo azalir kirmizilasir yansitabilirlik artan dalga boyu ile birlikte artar ve ayirt edici koyulugu azalir Bu etkiler buyuk olcude hem aglutinatlarda hem de tek tek taneciklerin kenarlarinda biriken demirin varligindan kaynaklanmaktadir Uzay asindirmasinin koyulastirici etkileri Ay kraterleri incelenerek kolayca gorulebilir Genc yeni olusmus kraterler parlak isin sistemlerine sahiptir cunku yeni olusan ve asinmamis malzemeyi aciga cikarmislardir Zamanla bu isinlar asindirma sureci malzemeyi koyulastirdikca kaybolur Asteroitlerde uzay asindirmasiOrtamlari Ay dan oldukca farkli olmasina ragmen uzayda olusan hava kosullarinin asteroitlerde de meydana geldigi dusunulmektedir Asteroit kusaginda yer alan asteroitler uzerindeki etkiler daha yavastir ve bu nedenle daha az erime ve buhar meydana gelmektedir Ayrica asteroit kusagina daha az gunes ruzgari parcacigi ulasiyor olmasi da bunun bir etkendir Son olarak asteroitler arasinda daha yuksek carpisma ihtimali bulunmasi daha kucuk cisimlerin daha dusuk yercekimi kuvveti uretmesi bu nesnelerin daha fazla devinme hareketine maruz kalmasi ve yuzeylerinin ay yuzeyinden daha genc olmasi nedenleriyle uzay asindirmasinin asteroitlerin yuzeylerinde daha yavas ve daha az derecede meydana geliyor oldugu tahmin edilmektedir Bununla birlikte asteroitlerin uzayda ayristigina dair de bazi kanitlar bulunmaktadir Yillardir gokbilim cevrelerinde muamma olarak adlandirilan bir durum soz konusudur zira genel olarak asteroitlerin spektrumlari toplanan meteoritlerin spektrumlariyla eslesmemektedir Ozellikle S tipi asteroitlerin spektrumlari en yaygin meteorit turu olan siradan kondritlerin OCs spektrumlariyla eslesmemektedir Asteroit spektrumlari gorunur dalga boylarinda dik bir egrilikle daha kirmizi olma egilimindedir Bununla birlikte Binzel ve arkadaslari S tipinden OC meteoritlerinkine benzer spektrumlara kadar uzanan spektral ozelliklere sahip Dunya ya yakin asteroitler tanimlamislardir bu da OC materyalinin spektrumlarini S tipi asteroitlere benzeyecek sekilde degistirebilecek bir surecin devam ettigini dusundurmektedir Galileo nun Gaspra ve Ida elde edilen ve taze kraterlerde spektral farkliliklar gosteren regolit degisimine dair kanitlar da bulunmaktadir Zamanla Ida ve Gaspra nin spektrumlari kirmizilasmis ve spektral kontrasti kaybetmis gibi gorunmektedir in Eros un X isini olcumlerinden elde edilen bulgular kirmizi egimli S tipi bir spektruma ragmen siradan bir kondrit bilesimine isaret etmekte ve yine bazi sureclerin yuzeyin optik ozelliklerini degistirdigini dusundurmektedir Hayabusa uzay aracinin asteroit Itokawa da elde ettigi sonuclar da siradan kondrit bilesiminde olup uzay asindirmasinin spektral kanitlarini gostermektedir Buna ek olarak Hayabusa uzay araci tarafindan geri gonderilen toprak taneciklerinde uzay asindirmasi degisiminin kesin kanitlari tespit edilmistir Itokawa cok kucuk oldugu icin 550 m cap dusuk yercekiminin gelismis bir regolit olusumuna izin vermeyecegi dusunuluyordu ancak geri donen orneklerin on incelemesi birkac tanecik uzerinde nanofaz demir ve diger uzay asindirmasi etkilerinin varligini ortaya koymaktadir Buna ek olarak asteroit uzerindeki kaya yuzeylerinde ayrisma patinalarinin gelisebilecegine ve gelistigine dair kanitlar da mevcuttur Bu tur kaplamalar muhtemelen Ay kayalarinda bulunan patinalara benzemektedir Hava kosullarina bagli renk degisiminin buyuk cogunun cismin olusumundan itibaren ilk yuz bin yilda hizli bir sekilde gerceklestigi ve bu durumun da asteroitlerin yasini belirlemede spektral olcumun yararliligini sinirladigini gosteren cesitli kanitlar bulunmaktadir Merkur de uzay asindirmasiMerkur deki ortam da Ay dan onemli olcude farklidir Birincisi gunduzleri onemli olcude daha sicak Ay icin gunluk yuzey sicakligi 100 C Merkur de 425 C ve geceleri daha soguktur bu da uzay asindirmasi sonuclarini degistirebilmektedir Buna ek olarak Gunes Sistemi ndeki konumu nedeniyle Merkur Ay a oranla cok daha yuksek hizlarda ve daha yogun mikrometeorit akisina maruz kalmaktadir Bu faktorler neticesinde Merkur hem eriyik hem de buhar olusturma konusunda Ay dan cok daha verimlidir Birim alan basina Merkur deki carpismalarin Ay da uretilenden 13 5 kat daha fazla eriyik ve 19 5 kat daha fazla buhar uretmesi beklenmektedir Aglutinitik cam benzeri tortular ve buharla biriken kaplamalar Ay dakinden cok daha hizli ve verimli bir sekilde Merkur de ortaya cikmis olmalidir Merkur un UV Vis spektrumu Dunya dan teleskopik olarak gozlemlendigi sekliyle kirmizi bir egimle kabaca dogrusaldir Piroksen gibi demir iceren minerallerle ilgili hicbir sogurma bandi gorulmemektedir Bu da Merkur un yuzeyinde ya hic demir bulunmadigi ya da demir iceren minerallerdeki demirin asinarak nano faz demire donustugu anlamina gelmektedir Asinmis bir yuzey de kirmizilasmis egimi aciklayabilmektedir Ayrica bakinizUzay iklimi Uzayda hava kosullariNotlar Aglutinat Ay yuzeyinde bulunan birbirine kaynasmis kucuk taneciklerden olusan kayaclardirKaynakca Heiken Grant 1991 Lunar sourcebook a user s guide to the moon 1 publ Cambridge u a Cambridge Univ Press ISBN 978 0 521 33444 0 Keller L P McKay D S June 1997 The nature and origin of rims on lunar soil grains 61 11 ss 2331 2341 Bibcode 1997GeCoA 61 2331K doi 10 1016 S0016 7037 97 00085 9 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2024 Noble Sarah Pieters C M Keller L P September 2007 An experimental approach to understanding the optical effects of space weathering Icarus 192 2 ss 629 642 Bibcode 2007Icar 192 629N doi 10 1016 j icarus 2007 07 021 hdl 2060 20070019675 Pieters C M Fischer E M Rode O Basu A 1993 Optical Effects of Space Weathering The Role of the Finest Fraction 98 E11 20 817 20 824 doi 10 1029 93JE02467 ISSN 0148 0227 For a thorough review of the current state of understanding of space weathering on Asteroids see Chapman Clark R May 2004 Space Weathering of Asteroid Surfaces 32 539 567 doi 10 1146 annurev earth 32 101802 120453 Binzel R P Bus S J Burbine T H Sunshine J M Aug 1996 Spectral Properties of Near Earth Asteroids Evidence for Sources of Ordinary Chondrite Meteorites Science 273 5277 ss 946 948 Bibcode 1996Sci 273 946B doi 10 1126 science 273 5277 946 PMID 8688076 T Noguchi T Nakamura M Kimura M E Zolensky M Tanaka T Hashimoto M Konno A Nakato ve digerleri 26 Agustos 2011 Incipient Space Weathering Observed on the Surface of Itokawa Dust Particles Science 333 6046 ss 1121 1125 Bibcode 2011Sci 333 1121N doi 10 1126 science 1207794 PMID 21868670 Hiroi Takahiro Abe M K Kitazato S Abe B Clark S Sasaki M Ishiguro O Barnouin Jha 7 Eylul 2006 Developing space weathering on the asteroid 25143 Itokawa Nature 443 7107 ss 56 58 Bibcode 2006Natur 443 56H doi 10 1038 nature05073 PMID 16957724 10 Haziran 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 22 Nisan 2024 Rachel Courtland 30 Nisan 2009 Sun damage conceals asteroids true ages New Scientist 20 Haziran 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 27 Subat 2013 Cintala Mark J Jan 1992 Impact Induced Thermal Effects in the Lunar and Mercurian Regoliths Journal of Geophysical Research 97 E1 ss 947 973 Bibcode 1992JGR 97 947C doi 10 1029 91JE02207 ISSN 0148 0227 Hapke Bruce Feb 2001 Space Weathering from Mercury to the asteroid belt Journal of Geophysical Research 106 E5 ss 10 039 10 073 Bibcode 2001JGR 10610039H doi 10 1029 2000JE001338 Ilave okumaLinda Martel 5 Temmuz 2004 New Mineral Proves an Old Idea about Space Weathering Planetary Science Research Discoveries Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link Workshop on Space Weathering of Airless Bodies PDF 4 Kasim 2015 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link