Uç beyliği (Osmanlıca: اوج بگلیکی - uc beğliği), Orta Çağ'da Hristiyan ile Müslüman dünyasının arasındaki Müslüman sınır bölgeleri için kullanılan bir tanımdı. Uç Beyliği'nin Hristiyan tarafındaki karşılığı, Rumca akron (άκρον) olarak adlandırılırdı. Sınır bölgelerinde kendi topraklarını savunmakla yükümlü kişilere Bizans tarafında akriti (ακρίται), Müslüman tarafta ise gazi (Osmanlıca: غازى) denirdi.
Sınır bölgelerinin tarihçesi
İslam'ın erken Orta Çağ döneminde yayılmasıyla birlikte Doğu Anadolu Bölgesi, Hristiyan ile İslam dünyalarının arasında en önemli sınır bölgesi hâline gelmişti. Bu bölgenin sakinleri, olası bir saldırıyı geri püskürtmek ya da düşman topraklarına saldırı düzenlemek için sürekli seferber olmak zorundaydı. Sınır bölgelerde bu nedenle çok özel bir yaşam tarzı gelişmişti. Yerel halkın bu yaşam tarzları, halk ozanları için farklı destanlara ilham kaynağı olmuştur. Bizans kahramanlık destanı olan Digenis Akritas ya da Müslümanların Seyyid Battal Gazi Destanı, bu tür eserlerin en bilinen örnekleri. Sınır (uç) bölgelerde yaşayan halk için, yeri geldiğinde taraf değiştirmek, karşı tarafın kadınlarını kaçırmak ve esirleri kendi kültürlerine mal etmek gibi alışkanlıklar yaygındı.
Oğuz boyundan Türkmenlerin Orta Asya'dan Anadolu'ya girmesi ve 1071 yılında zuhur eden Malazgirt Savaşı sonrasında, Bizans İmparatorluğu ile oluşan sınırlar Türkmen göçebeler tarafından muhafaza ediliyordu. Yaklaşık 1081 yılından itibaren, Anadolu'da Selçuklu Rum Devleti, Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun bir parçası olarak meydana geldi. 13. yüzyılda Moğol istilaları sırasında İlhanlılar batıya doğru ilerleyince Anadolu topraklarına ikinci Türkmen akını meydana gelerek uç Türkmenlerinin (Bizans sınırlarında yaşayan Türkmenler) sayısı da arttı. Bizanslı Tarihçi Akropolites, 1250 yılında kaleme aldığı bir eserinde, Bizans İmparatorluğu'na sınır bölgelerde yaşayan Türk göçebelerini şu sözlerle tarif etmiştir: "Türk topraklarının kenarında yaşayan, Bizanslılara karşı nefret dolu olan, yağmalarıyla övünen ve ganimetlerinin kutlamasını yapan insanlar."
Anadolu Selçuklu Devleti, 13. yüzyılın ortasından itibaren Moğol İlhanlıların himayesinde yavaş yavaş yok olmaya yüz tutunca sınır bölgelerdeki Türkmen boylarının gücü ve siyasi otoritesi Selçuklu şehzadelere Moğollara karşı destek vadedilerek artmıştır. Bu boyların liderleri her ne kadar Selçuklu sultanına bağlı idiseler de tamamı Bizans İmparatorluğu sınırında beylik denen, nispeten özerk yapıda küçük devletlerini kurmuşlardır. Selçuklu Devleti'nin batıdaki sınır bölgeleri Karadeniz bölgesi, Akdeniz bölgesi ve Batı bölgesi olmak üzere üç ayrı bölgeye ayrılmıştı. 13 yüzyılda Denizli (o zamanki adı Ṭoñuzlu), Karahisar, Kastamonu ve Amasya klasik Müslüman-Türk toplumunun yaşadığı merkezler hâline gelmişti. Sınır bölgelerinin dış kısımları, konargöçer Türkmen (Arapça: اتراک اوج - etrak uc - uç Türkler) savaşçıların kontrolündeydi.
Uç beyi
Uç beyi unvanı, sınırın ötesinde bulunan Hristiyan Bizans İmparatorluğu'na karşı savaşan komutanlar için kullanılırdı. Yine aslında bir uç beyi olan Osman Gazi, 1299 yılında Selçuklu Sultanı II. Mesud tarafından 1288 yılında beylik statüsü verilmiş olan devlet yapısının özerkliğini ilan etmiştir. Erken dönem Osmanlı İmparatorluğunun Rumeli yönüne genişlemesinde, uç beyleri ve gazi ideolojisi çok önemli birer rol oynamıştır.
Uç beyleri özellikle Rumeli'deki fetihler için büyük öneme sahipti. En ünlü uç beyleri arasında Trakya ve Makedonya fatihi Gazi Evrenos, Üsküp Fatihi (1392) ve oğlu Tesalya Fatihi Turahan Bey bulunurdu.
Uç beyleri, savaşçı birliklerinin komutanlarıydı ve Osmanlı sultanlarından belli ölçüde bağımsızlığa sahipti. Otoriteleri, kendi hanedanlarını kuracak kadar ileriydi. Ancak ortak özellikleri, Osmanlı'ya karşı daima sadık kalmış olmalarıydı. Timur'un Yıldırım Beyazıt'ı esir alarak Osmanlı'da sebep olduğu yönetim boşluğu döneminde bile uç beylerinden hiçbiri gerçek bağımsızlık için çaba göstermedi, ayaklanmadı. Uç beyleri tarafından fethedilmiş olan bölgeler, Osmanlı Devleti'nin erken döneminde Osmanlı sultanı tarafından resmen uç beylerinin mülkü olarak kabul edilmişse de bu topraklar daha sonra fethi gerçekleştiren uç beylerinin torunları tarafından yönetilen vakıflara çevrildi.
Kaynakça
Neşriyat
- Halil İnalcık The Ottoman Empire, the Classical Age, 1300-1600, Londra 1973
- A. Pertusi Tra storia e leggenda: Akritai e Ghazi sulla frontiera orientale di Bisanzio in XIVe congrès international des études byzantines, Bukarest, Rapports, ii, 1971, s. 27-72
- Elizabeth A. Zachariadou The Oguz tribes: the silence of the Byzantine sources in R. Curiel und Rika Gyselen Itinéraires d’Orient, hommages à Claude Cahen (Res Orientales VI), Bures-sur-Yvette 1994, s.285-289
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Uc beyligi Osmanlica اوج بگلیکی uc begligi Orta Cag da Hristiyan ile Musluman dunyasinin arasindaki Musluman sinir bolgeleri icin kullanilan bir tanimdi Uc Beyligi nin Hristiyan tarafindaki karsiligi Rumca akron akron olarak adlandirilirdi Sinir bolgelerinde kendi topraklarini savunmakla yukumlu kisilere Bizans tarafinda akriti akritai Musluman tarafta ise gazi Osmanlica غازى denirdi Sinir bolgelerinin tarihcesiErken Orta Cag da Dogu Anadolu daki Sinir Bolgeleri Islam in erken Orta Cag doneminde yayilmasiyla birlikte Dogu Anadolu Bolgesi Hristiyan ile Islam dunyalarinin arasinda en onemli sinir bolgesi haline gelmisti Bu bolgenin sakinleri olasi bir saldiriyi geri puskurtmek ya da dusman topraklarina saldiri duzenlemek icin surekli seferber olmak zorundaydi Sinir bolgelerde bu nedenle cok ozel bir yasam tarzi gelismisti Yerel halkin bu yasam tarzlari halk ozanlari icin farkli destanlara ilham kaynagi olmustur Bizans kahramanlik destani olan Digenis Akritas ya da Muslumanlarin Seyyid Battal Gazi Destani bu tur eserlerin en bilinen ornekleri Sinir uc bolgelerde yasayan halk icin yeri geldiginde taraf degistirmek karsi tarafin kadinlarini kacirmak ve esirleri kendi kulturlerine mal etmek gibi aliskanliklar yaygindi Oguz boyundan Turkmenlerin Orta Asya dan Anadolu ya girmesi ve 1071 yilinda zuhur eden Malazgirt Savasi sonrasinda Bizans Imparatorlugu ile olusan sinirlar Turkmen gocebeler tarafindan muhafaza ediliyordu Yaklasik 1081 yilindan itibaren Anadolu da Selcuklu Rum Devleti Buyuk Selcuklu Imparatorlugu nun bir parcasi olarak meydana geldi 13 yuzyilda Mogol istilalari sirasinda Ilhanlilar batiya dogru ilerleyince Anadolu topraklarina ikinci Turkmen akini meydana gelerek uc Turkmenlerinin Bizans sinirlarinda yasayan Turkmenler sayisi da artti Bizansli Tarihci Akropolites 1250 yilinda kaleme aldigi bir eserinde Bizans Imparatorlugu na sinir bolgelerde yasayan Turk gocebelerini su sozlerle tarif etmistir Turk topraklarinin kenarinda yasayan Bizanslilara karsi nefret dolu olan yagmalariyla ovunen ve ganimetlerinin kutlamasini yapan insanlar Anadolu Selcuklu Devleti 13 yuzyilin ortasindan itibaren Mogol Ilhanlilarin himayesinde yavas yavas yok olmaya yuz tutunca sinir bolgelerdeki Turkmen boylarinin gucu ve siyasi otoritesi Selcuklu sehzadelere Mogollara karsi destek vadedilerek artmistir Bu boylarin liderleri her ne kadar Selcuklu sultanina bagli idiseler de tamami Bizans Imparatorlugu sinirinda beylik denen nispeten ozerk yapida kucuk devletlerini kurmuslardir Selcuklu Devleti nin batidaki sinir bolgeleri Karadeniz bolgesi Akdeniz bolgesi ve Bati bolgesi olmak uzere uc ayri bolgeye ayrilmisti 13 yuzyilda Denizli o zamanki adi Ṭonuzlu Karahisar Kastamonu ve Amasya klasik Musluman Turk toplumunun yasadigi merkezler haline gelmisti Sinir bolgelerinin dis kisimlari konargocer Turkmen Arapca اتراک اوج etrak uc uc Turkler savascilarin kontrolundeydi Uc beyi Uc beyi unvani sinirin otesinde bulunan Hristiyan Bizans Imparatorlugu na karsi savasan komutanlar icin kullanilirdi Yine aslinda bir uc beyi olan Osman Gazi 1299 yilinda Selcuklu Sultani II Mesud tarafindan 1288 yilinda beylik statusu verilmis olan devlet yapisinin ozerkligini ilan etmistir Erken donem Osmanli Imparatorlugunun Rumeli yonune genislemesinde uc beyleri ve gazi ideolojisi cok onemli birer rol oynamistir Uc beyleri ozellikle Rumeli deki fetihler icin buyuk oneme sahipti En unlu uc beyleri arasinda Trakya ve Makedonya fatihi Gazi Evrenos Uskup Fatihi 1392 ve oglu Tesalya Fatihi Turahan Bey bulunurdu Uc beyleri savasci birliklerinin komutanlariydi ve Osmanli sultanlarindan belli olcude bagimsizliga sahipti Otoriteleri kendi hanedanlarini kuracak kadar ileriydi Ancak ortak ozellikleri Osmanli ya karsi daima sadik kalmis olmalariydi Timur un Yildirim Beyazit i esir alarak Osmanli da sebep oldugu yonetim boslugu doneminde bile uc beylerinden hicbiri gercek bagimsizlik icin caba gostermedi ayaklanmadi Uc beyleri tarafindan fethedilmis olan bolgeler Osmanli Devleti nin erken doneminde Osmanli sultani tarafindan resmen uc beylerinin mulku olarak kabul edilmisse de bu topraklar daha sonra fethi gerceklestiren uc beylerinin torunlari tarafindan yonetilen vakiflara cevrildi Kaynakca a b c d e f g Elizabeth A Zachariadou Udj in Halil Inalcik Devlet i Aliyye S 5 vd Klaus Kreiser Christoph K Neumann Kleine Geschichte der Turkei s 69 Halil Inalcik Devlet i Aliyye S 6 Halil Inalcik Devlet i Aliyye S 9ff NesriyatHalil Inalcik The Ottoman Empire the Classical Age 1300 1600 Londra 1973 A Pertusi Tra storia e leggenda Akritai e Ghazi sulla frontiera orientale di Bisanzio in XIVe congres international des etudes byzantines Bukarest Rapports ii 1971 s 27 72 Elizabeth A Zachariadou The Oguz tribes the silence of the Byzantine sources in R Curiel und Rika Gyselen Itineraires d Orient hommages a Claude Cahen Res Orientales VI Bures sur Yvette 1994 s 285 289