Yönetilenlerin rızası ifadesi, siyaset felsefesinde bir hükûmetin iktidarı kullanma meşruiyetinin ve ahlaki hakkının, yalnızca bu siyasi gücün uygulandığı kişi veya toplum tarafından onaylandığı takdirde haklı ve yasal olduğu fikrine atıfta bulunur. Tarihsel olarak kralların ilahi haklarına zıt olan bu rıza teorisine sömürgeciliğin meşruiyetine karşı çıkmak için sıklıkla başvurulmuştur. Birleşmiş Milletler'in 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 21. Maddesi, "Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır", der.
Tarihçe
Yönetilenlerin rızasıyla ilgili en erken ifade belki de İskoç Katolik papazı ve Franciscan rahibi Duns Scotus'un yazılarında ortaya çıkmıştır. Scotus, 1290'lı yıllarda kaleme aldığı Ordinatio adlı eserinde bunu önermiştir. Scotus'un teoloji alanındaki uzun yazıları, erken siyaset teorisine yaptığı bu dikkate değer katkıyı büyük ölçüde gölgede bırakmıştır. İnanılmaktadır ki bu yazılar, 1320'de Arbroath Bildirisi'ne etki etmiştir.
1937 tarihli "A History of Political Theory" adlı kitabında, George Sabine yönetilenlerin rızasıyla ilgili birçok siyaset kuramcısının görüşlerini bir araya getirmiştir. Sabine, 1433 yılında Nicholas of Cusa'nın "De Concordantia Catholica" adlı eserinde bahsedilen fikri kaydeder. 1579'da etkili bir Huguenot broşürü olan "Vindiciae contra tyrannos" yayımlanmıştır ve Sabine bunu şu şekilde özetlemektedir: "Halk, kralın yerine getirmesi gereken koşulları belirler. Bu nedenle, sadece adil ve yasal bir hükümetin korumasını aldıklarında itaat etmekle yükümlüdürler... Hükümdarın gücü halk tarafından devredilir ve sadece onların rızasıyla devam eder.":381 İngiltere'de, Levellers (Düzene Karşı Çıkanlar) da hükûmetin bu ilkesine bağlı kaldı.
Kral ve yöneticilerin gücü, aslında halktan türetilmiş, devredilmiş ve onlara güvenilerek ortak iyilikleri için verilmiş olan bir şeydir. Güç temelde halkta kalır ve onlardan alınmadan doğal doğuş hakları ihlal edilmeden alınamaz.:510
Benzer şekilde, John Locke "Insan Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme" adlı eserindeki duruşunu belirtir.
[Sivil güç], her bir insanın kendisini ve malını koruma hakkının türetilmiş olduğu dışında hiçbir hakka sahip olamaz. Hükümetin mülkiyeti korumak için kullandığı yasama ve yürütme gücü, sadece her bir insanın topluluğa devrettiği doğal güçtür... ve sadece her bir insanın doğal olarak sahip olduğu kendi kendine yardım etme yolundan daha iyi bir şekilde doğal hakkı korumanın bir yoludur, bu yüzden meşru kılınmıştır.:532
David Hume ile ters düşen bir fikir var, Sabine, Hume'un şüpheciliğini yorumlayarak şunu belirtir:
Tüm dünyada, rızanın bile bir kurgu olarak dillendirilmediği mutlak hükümetler, özgür hükümetlerden daha yaygındır ve vatandaşları genellikle haklarını sorgulamazlar, ancak zulüm aşırı bir hal aldığında.:603
Sabine, Hume'dan sonra Thomas Hill Green'e atıfta bulunarak bu kavramı bir siyasi efsane statüsünden canlandırdı. Green, yönetimin "zorlamayı değil iradeyi" gerektirdiğini belirtmiştir. Sabine'in ifadesiyle söylemek gerekirse, hükûmetin idaresi için "zorlamayı değil iradeyi" gerektirdiği söylenmektedir.:731
En güçlü ve en despotik hükümet bile toplumu sadece saf güçle bir arada tutamaz; bu ölçüde, hükümetlerin rıza ile ortaya çıktığı eski inancında sınırlı bir doğruluk vardır.
T.H. Green'in sosyal liberalizminde yönetilenlerin rızası, Paul Harris tarafından da açıklanmıştır.
Bir siyasi toplumun var olması için gereken koşullar, güç ve zorbalık korkusundan çok üyelerin birbirlerine ve diğerlerine ortak bir iyiyi karşılıklı olarak tanımalarıyla ilgilidir, bunun bilinçli bir şekilde ifade edilmese bile. Bu nedenle, herhangi bir sivil birliğin koşullarının, despota bir hükümete karşı direniş veya yasaya karşı itaatsizlik yoluyla ortadan kalkması, böyle bir felaket getirisi gerektirir ki, bu tür durumlar en aşırı koşullar dışında nadiren gerçekleşir ve Green ile hemfikir olabileceğimiz gibi, bunun bedeli ödenmesi çok yüksek olur, ancak yine de olağan durumlarda ortak iyiyi takip etmeyen herhangi bir devletin devrilmek için ahlaki bir görev olduğunu kabul etmemize izin verecek kadar nadir olur.
Rıza türleri
Oybirliği
Bir temel soru, yönetilenlerin oybirliğiyle rızasının gerekip gerekmediğidir; eğer böyleyse, bu, belirli bir topluluk tarafından yönetilmek istemeyenler için ayrılma hakkını ima eder. Bugün demokratik hükûmetler, bazı teorisyenlerin görüşüne göre, azınlık seçmenlerin itirazına rağmen kararların alınmasına izin verir, bu da söz konusu hükûmetlerin her durumda yönetilenlerin rızasıyla hareket etme hakkını haklı olarak iddia edip edemeyeceklerini sorgulamaktadır.
Varsayımsal
Yönetilenlerin varsayımsal rızası teorisine göre, birinin hükûmete itaat etme yükümlülüğü, hükûmetin kişinin ona rıza göstermesi gereken bir hükûmet olup olmadığına veya insanların hükûmet olmadan doğal bir durumda yer alıp almayacağına bağlıdır ve söz konusu hükûmete katılmayı kabul ederler. Bu teori, hükûmetin kendisinin saldırıda bulunabileceği ve halkı saldırılardan korumak için bir hükûmet oluşturmanın, insanların hangi hayvanların saldırısına uğramayı tercih ettiklerine dair bir seçim yapma şansı verilirse, "kokarca ve tilkileri bir aslana" değiştirmelerine benzer olduğunu ileri süren bazı bilim insanları tarafından reddedilmiştir. Bu, bir takas yapmayacakları bir takas olurdu.
Toplum mühendisliği
Propaganda uzmanı Edward Bernays, 1955 tarihli makalesi ve kitabı The Engineering of Consent'te (Rıza Mühendisliği) tanımlanan kamu ilişkileri tekniklerini tartışırken, kamuoyunun bilinçaltı isteklerine bağlı olarak bir siyasi adaya oy vermesinin sağlanabileceğini belirtmektedir. Böyle elde edilen rıza, hükûmetin meşruiyetini zayıflatır. Bernays, "temeldeki önemli ilke basit olmasına rağmen önemlidir: Eğer halkın görüşleri hükümeti kontrol etmek ise, bu görüşler hükümet tarafından kontrol edilmemelidir" iddiasında bulunmuştur.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ From the Arbroath declaration to Scottish enlightenment. University Press of America. 2004. ss. 206-207.
- ^ a b c d e George Sabine (1937) A History of Political Theory,
- ^ John Milton Works V: 10
- ^ Paul Harris (1982) "Green’s theory of political obligation and disobedience", pp 127 to 142 in The Philosophy of T. H. Green, Andrew Vincent editor, ,
- ^ Cassinelli, C. W. (1959). "The 'Consent' of the Governed". Political Research Quarterly. 12 (2): 391-409. doi:10.1177/106591295901200202.
- ^ Pitkin, Hanna (1966). "Obligation and Consent—II". The American Political Science Review. 60 (1): 39-52. doi:10.2307/1953805. JSTOR 1953805.
- ^ Bookman, John T. (1984). "Locke's Contract: Would People consent to It?". American Journal of Economics and Sociology. 43 (3): 357-68. doi:10.1111/j.1536-7150.1984.tb01750.x.
- ^ John C. Livingston & Robert G. Thompson (1966) The Consent of the Governed, 2nd edition, page 457,
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Yonetilenlerin rizasi ifadesi siyaset felsefesinde bir hukumetin iktidari kullanma mesruiyetinin ve ahlaki hakkinin yalnizca bu siyasi gucun uygulandigi kisi veya toplum tarafindan onaylandigi takdirde hakli ve yasal oldugu fikrine atifta bulunur Tarihsel olarak krallarin ilahi haklarina zit olan bu riza teorisine somurgeciligin mesruiyetine karsi cikmak icin siklikla basvurulmustur Birlesmis Milletler in 1948 tarihli Insan Haklari Evrensel Beyannamesi nin 21 Maddesi Halkin iradesi kamu otoritesinin esasidir der TarihceYonetilenlerin rizasiyla ilgili en erken ifade belki de Iskoc Katolik papazi ve Franciscan rahibi Duns Scotus un yazilarinda ortaya cikmistir Scotus 1290 li yillarda kaleme aldigi Ordinatio adli eserinde bunu onermistir Scotus un teoloji alanindaki uzun yazilari erken siyaset teorisine yaptigi bu dikkate deger katkiyi buyuk olcude golgede birakmistir Inanilmaktadir ki bu yazilar 1320 de Arbroath Bildirisi ne etki etmistir 1937 tarihli A History of Political Theory adli kitabinda George Sabine yonetilenlerin rizasiyla ilgili bircok siyaset kuramcisinin goruslerini bir araya getirmistir Sabine 1433 yilinda Nicholas of Cusa nin De Concordantia Catholica adli eserinde bahsedilen fikri kaydeder 1579 da etkili bir Huguenot brosuru olan Vindiciae contra tyrannos yayimlanmistir ve Sabine bunu su sekilde ozetlemektedir Halk kralin yerine getirmesi gereken kosullari belirler Bu nedenle sadece adil ve yasal bir hukumetin korumasini aldiklarinda itaat etmekle yukumludurler Hukumdarin gucu halk tarafindan devredilir ve sadece onlarin rizasiyla devam eder 381 Ingiltere de Levellers Duzene Karsi Cikanlar da hukumetin bu ilkesine bagli kaldi John Milton Kral ve yoneticilerin gucu aslinda halktan turetilmis devredilmis ve onlara guvenilerek ortak iyilikleri icin verilmis olan bir seydir Guc temelde halkta kalir ve onlardan alinmadan dogal dogus haklari ihlal edilmeden alinamaz 510 Benzer sekilde John Locke Insan Anlama Yetisi Uzerine Bir Deneme adli eserindeki durusunu belirtir Sivil guc her bir insanin kendisini ve malini koruma hakkinin turetilmis oldugu disinda hicbir hakka sahip olamaz Hukumetin mulkiyeti korumak icin kullandigi yasama ve yurutme gucu sadece her bir insanin topluluga devrettigi dogal guctur ve sadece her bir insanin dogal olarak sahip oldugu kendi kendine yardim etme yolundan daha iyi bir sekilde dogal hakki korumanin bir yoludur bu yuzden mesru kilinmistir 532 David Hume ile ters dusen bir fikir var Sabine Hume un supheciligini yorumlayarak sunu belirtir Tum dunyada rizanin bile bir kurgu olarak dillendirilmedigi mutlak hukumetler ozgur hukumetlerden daha yaygindir ve vatandaslari genellikle haklarini sorgulamazlar ancak zulum asiri bir hal aldiginda 603 Sabine Hume dan sonra Thomas Hill Green e atifta bulunarak bu kavrami bir siyasi efsane statusunden canlandirdi Green yonetimin zorlamayi degil iradeyi gerektirdigini belirtmistir Sabine in ifadesiyle soylemek gerekirse hukumetin idaresi icin zorlamayi degil iradeyi gerektirdigi soylenmektedir 731En guclu ve en despotik hukumet bile toplumu sadece saf gucle bir arada tutamaz bu olcude hukumetlerin riza ile ortaya ciktigi eski inancinda sinirli bir dogruluk vardir T H Green in sosyal liberalizminde yonetilenlerin rizasi Paul Harris tarafindan da aciklanmistir Bir siyasi toplumun var olmasi icin gereken kosullar guc ve zorbalik korkusundan cok uyelerin birbirlerine ve digerlerine ortak bir iyiyi karsilikli olarak tanimalariyla ilgilidir bunun bilincli bir sekilde ifade edilmese bile Bu nedenle herhangi bir sivil birligin kosullarinin despota bir hukumete karsi direnis veya yasaya karsi itaatsizlik yoluyla ortadan kalkmasi boyle bir felaket getirisi gerektirir ki bu tur durumlar en asiri kosullar disinda nadiren gerceklesir ve Green ile hemfikir olabilecegimiz gibi bunun bedeli odenmesi cok yuksek olur ancak yine de olagan durumlarda ortak iyiyi takip etmeyen herhangi bir devletin devrilmek icin ahlaki bir gorev oldugunu kabul etmemize izin verecek kadar nadir olur Riza turleriOybirligi Bir temel soru yonetilenlerin oybirligiyle rizasinin gerekip gerekmedigidir eger boyleyse bu belirli bir topluluk tarafindan yonetilmek istemeyenler icin ayrilma hakkini ima eder Bugun demokratik hukumetler bazi teorisyenlerin gorusune gore azinlik secmenlerin itirazina ragmen kararlarin alinmasina izin verir bu da soz konusu hukumetlerin her durumda yonetilenlerin rizasiyla hareket etme hakkini hakli olarak iddia edip edemeyeceklerini sorgulamaktadir Varsayimsal Yonetilenlerin varsayimsal rizasi teorisine gore birinin hukumete itaat etme yukumlulugu hukumetin kisinin ona riza gostermesi gereken bir hukumet olup olmadigina veya insanlarin hukumet olmadan dogal bir durumda yer alip almayacagina baglidir ve soz konusu hukumete katilmayi kabul ederler Bu teori hukumetin kendisinin saldirida bulunabilecegi ve halki saldirilardan korumak icin bir hukumet olusturmanin insanlarin hangi hayvanlarin saldirisina ugramayi tercih ettiklerine dair bir secim yapma sansi verilirse kokarca ve tilkileri bir aslana degistirmelerine benzer oldugunu ileri suren bazi bilim insanlari tarafindan reddedilmistir Bu bir takas yapmayacaklari bir takas olurdu Toplum muhendisligi Propaganda uzmani Edward Bernays 1955 tarihli makalesi ve kitabi The Engineering of Consent te Riza Muhendisligi tanimlanan kamu iliskileri tekniklerini tartisirken kamuoyunun bilincalti isteklerine bagli olarak bir siyasi adaya oy vermesinin saglanabilecegini belirtmektedir Boyle elde edilen riza hukumetin mesruiyetini zayiflatir Bernays temeldeki onemli ilke basit olmasina ragmen onemlidir Eger halkin gorusleri hukumeti kontrol etmek ise bu gorusler hukumet tarafindan kontrol edilmemelidir iddiasinda bulunmustur Ayrica bakinizHukukun ustunlugu Evrensel Insan Haklari AnayasaKaynakca From the Arbroath declaration to Scottish enlightenment University Press of America 2004 ss 206 207 a b c d e George Sabine 1937 A History of Political Theory John Milton Works V 10 Paul Harris 1982 Green s theory of political obligation and disobedience pp 127 to 142 in The Philosophy of T H Green Andrew Vincent editor 0 566 05104 4 Cassinelli C W 1959 The Consent of the Governed Political Research Quarterly 12 2 391 409 doi 10 1177 106591295901200202 Pitkin Hanna 1966 Obligation and Consent II The American Political Science Review 60 1 39 52 doi 10 2307 1953805 JSTOR 1953805 Bookman John T 1984 Locke s Contract Would People consent to It American Journal of Economics and Sociology 43 3 357 68 doi 10 1111 j 1536 7150 1984 tb01750 x John C Livingston amp Robert G Thompson 1966 The Consent of the Governed 2nd edition page 457