Bu madde, ; zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmiş bir bağlantı yoktur.Şubat 2024) ( |
Tarih öncesi Afrika, yazı sistemlerinin icadı ve belgelenmesinden önceki dönemlerde Afrika'daki insan varlığını ifade eder.
2,5 milyon yıldan daha eskiye uzanan insan faaliyetlerinin arkeolojik kayıtları, tropikal Afrika'da dünyanın başka yerlerinden elde edilen kanıtlardan daha çoktur. Günümüzde insan evrimiyle ilgili bilinen en eski kanıtlar, daha çok Doğu ve Güney Afrika'dan elde edilmişlerdir. Ayrıca Etiyopya, Kenya ve Tanzanya'da en erken Australopithecus ve hominid kalıntıları veren ülkelerdir. Söz konusu bu bölge şimdilerde 5-4 milyon yıl gerilere uzanan farklı primat fosil kalıntılarını gittikçe artarak vermektedir. Bipedalizm yani iki ayak üzerinde dik durabilmenin tarihi yaklaşık 2,5 milyon yıl önce Kuzey Kenya'da Turkana Gölü'nün kıyısında bulunan gibi arkeolojik sitlerde ele geçen taş aletler ve diğer protoinsan (insan öncesi) kültürlerinin ilk ortaya çıkışından daha eskidir. Eskiden sulu ve gölgelik olan kuru dere yataklarında yer alan bu en eski sitler, kırılmış hayvan kemikleri ve kaba taş aletlerin dağınık olarak bulunduğu geçici konaklama yerlerinden daha küçüktür. İlk insanların faaliyetleriyle ilgili kanıtların çoğu, Mary ve Louis Leakey tarafından kazılmış olan Kuzey Tanzanya'daki Olduvai Geçidi'nde I. Yatak'taki klasik sitlerden elde edilmişlerdir.
Tarihlendirmesi 2 milyon yıla yakın olan bu küçük aletler ve dağınık kemikler çok tartışılan bir konudur. Buralarının şimdilerde bir kamp yerinden çok, en erken hominidlerin leş yiyicilerden arta kalan etleri yediği ve sakladığı bir yer olarak kabul edilmektedir.
En eski insanın yaşam biçimi Homo habilis ile birlikte insandan çok daha maymunumsuydu ve olasılıkla diğer hominidler hem yenebilir bitkilere hem de çöplerdeki av etlerine güveniyorlardı. Daha ileri gitmiş olan Homo erectus Afrika'da eski kronolojiye göre yaklaşık 1.8 milyon yıl önce, yeni kabul edilen kronolojiye göre ise 2.6 milyon yıl önce evrimlenmiş gibi görünmektedir. Aynı zamanda bazı Homo erectus grupları Güneydoğu Asya'da da yaşıyorlardı. Bu yüzden eğer bu arkaik insanlar Afrika'da evrimlendiler ise çok süratli bir şekilde Afrika'nın dışına yani diğer tropikal bölgelerin içlerine doğru yayılmış olmalıdırlar. Bazı araştırmacılar kalıntıların çok eksik olmasına karşın Homo erectus hakkında bilinenleri analiz etmişler ve bu insanların 1,5 milyon yıldan daha önce modern formlara doğru çok yavaş bir şekilde evrimlendiğini ileri sürmüşlerdir.
Afrika kıtası dünya prehistoryasında eşsiz bir konuma sahiptir. Afrika'nın eşi benzeri olmayan uzun süreli arkeolojik katlaşımı, hominidlerin ve dolayısıyla onların farklı davranışlarının ilk defa bu kıtada evrimlenmiş olmasındandır. Okuryazarlığın son birkaç yüzyılla sınırlı olmasından dolayı, Yarı Sahra bölgelerdeki arkeoloji son zamanlar için bile bilgilerin baş kaynağıdır. Tepesi karlı buzul dağlarından çok sıcak yağmur ormanlarına ve tamamen bitki örtüsünden yoksun kurak çöllere kadar Afrika kıtasının zengin bir ekolojik çeşitliliğe sahip olması tüm çağlar boyunca insanın yaratıcılığını ve çevreye uyumunu gözlemlemek için emsalsiz bir fırsat sağlar. Bu çevre büyük çaplı endüstrileşme ya da makineleşmiş tarımla değişmemiş, modern çağlara kadar hayatta kalabilmiştir. Bu nedenle geleneksel Afrikalı yaşam biçimlerinin devam etmesi arkeolojik kayıtların yorumuna fevkalade aydınlatıcı bilgiler sağlamıştır.
İnsanlığın ilk dönemleriyle ilgili keşifler, Doğu ve Güney Afrika'da yapılmıştır. Bu bölgelerdeki iklim ve çevre koşulları, en eski hominidlerin kemiklerinin ve onların yapmış oldukları taş aletlerin korunması açısından uygundu. Ayrıca doğal erozyonlar ve mevcut taş ocaklarının faaliyetleri de bunların keşfedilmeleri açısından elverişliydi. Kıtanın bu kısmında yapılan arkeolojik araştırmaların yoğunluğu, en eski hominidlerin Afrika'nın sadece bu kısımlarında sınırlandığı anlamına gelmez. Olasılıkla onların doğuda ve güneyde bulunmalarının nedeni sürekli olmasındandı. Bununla birlikte bu genel bölgedeki çevre koşulları muhtemelen canlıların yaşamları ve faaliyetleri için batıdaki alanlardan daha uygundu.
Kuzey Afrika
Afrika'nın kuzey kısmı Paleolitik dönem açısından önemli bir kara parçası olarak her zaman önemini korumuştur. Zira Afrika'da ortaya çıkan bazı Paleolitik kültürlerin ve fosil insanların Pleistosen dönemlerde bu kıtanın kuzeyinde oluşan bazı kara köprülerinden, özellikle de Cebelitarık Boğazı'ndan Avrupa kıtasına ulaştığı ileri sürülen en büyük tezlerden birisidir.
Ateryen kültür
Orta ve Üst Paleolitik dönemlerde bütün Kuzey Afrika'da yaygın olarak görülen alet geleneğidir. Eskiden bu kültüre Kuzey Afrika Musteryeni denilmekteydi ancak bu kültürde klasik Musteryen'de rastlanılmayan bazı unsurlar yer aldığından Ateryen olarak tanımlanması daha doğru bulunmuştur.
Ateryen özellikle Fas, Tunus ve Cezayir'de görülür. Aynı zamanda doğuda Libya'dan Mısır'a, güneyde Sahra'ya ve hatta Nijerya'ya kadar uzanan alanlarda tanınan bir Orta Paleolitik kültürdür. İsmini Cezayir'deki yerleşiminden almıştır. Bu kültür, iki yüzden düzeltili uçlar ve saplı parçaların varlığıyla karakterize edilir. Yani Ateryen aletlerin ayırt edici özelliği tutmayı kolaylaştırmak için yapılmış sap ya da kulplardır. Bu sap kısmı oluşturma işi özellikle mızrak ve ok başlarında, daha az olarak da kazıyıcılar ve diğer kesici aletlerde uygulanmıştır.
Ok ve yayın ilk kez Ateryen kültürde kullanıldığına inanılmaktadır. Bazı araştırmacılar Ateryen taş aletleri aslında Avrupa'daki Afrika'daki çöl koşullarına uyarlanmış daha gelişmiş bir biçimidir şeklinde yorumlamışlardır. Aynı zamanda Musteryen kültürün etkilerini de görmek olanaklıdır. Ancak Ateryen endüstrinin evriminde, Musteryen etkilerin yavaş yavaş gerilediği görülür ve iki yüzden düzeltili parçalar çoğalmaya başlar. Musteryen ile Ateryen arasında stratigrafik bir süreklilik olduğuna şüphe yoktur. Bu devamlılık fosil insan kalıntılarının incelenmesiyle de ortaya konmuştur.
Selâ ve 'de bulunan Homo erectus, Cebel İhud'da bulunan Proto sapiens moustériens ve ile 'da bulunan Cromagnoides archaiques atériens fosil insan kalıntıları bu konuya açıklık getiren en güzel örneklerdir. Dârü's-Sultan II ve Harhura'da görülen insan yerleşimi düzenlenmiş taş döşemelerle, Taforalt ve Dârü's-Sultan'daki 'den farklılık gösterir.
Ateryen en azından 40.000 yıl önce görülmüştür. Cezayir Çölü'nde görülenler ise 39.000 ve 38.000'e tarihlenmişlerdir. Yaklaşık 30.000 yıl önce ise Ateryen kaybolur.
Taforalt'ta Ateryen kültürün sonu, Fas'taki ve Cezayir'deki yerleşim yerlerinde elde edilen ve kalibre edilmiş rakamlarla 34.450 ve 32.370'e tarihlenmiştir. Kuzey Afrika'da Ateryen yerini mikrolitik endüstrili İberomaurisyen'e bırakır. Taforalt'a kronolojik olarak bakıldığında son Ateryen yerleşimi ile ilk İberomaurisyen'in görülmesi arasında 10.000 yıllık bir hiatüs (zaman boşluğu) vardır.
Sahra'da Ateryen, batıda Atlantik'ten Mısır'a ve güneye doğru Nijerya'ya kadar her yerde görülür. Kuzey Afrika'nın doğusunda Libya'da da Ateryen kültür tanınmıştır. Çok gelişmiş bir safhası ile de Mısır'daki Harga'da ortaya çıkar. Ateryen kültür bu alanlarda da Kuzey Afrika'da olduğu gibi önemli bir hiatüse uğramış ve özensiz yapılmış bir endüstrinin görünümüyle kötü bir evrimlenmeye maruz kalmıştır. Bunda elverişsiz iklim koşullarının büyük rol oynadığı sanılmaktadır. Mısır'da , Libya'da Dabba uygarlığı (dilgisel bir endüstri) ve Sahra'da henüz bilinmeyen ara safhaların varsayımına karşın şüphesiz Neolitik'tir.
Ateryen'in iki yüzden düzeltilenmiş mızrak uçları çok ince bir yontma tekniği ile üretilmişlerdir. Bu tekniğin uygulanması, Musteryen geleneği gibi daha sonraki alet yapım biçimleri kadar zordur. Yaprak biçimli Ateryen parçalar (bıçaklar) Solutréen dönem bıçaklarına benzetilmiştir. Hatta çoğu kez Ateryen kültürün, İber Yarımadası'na Solutréen dönemden gelmiş olabilecekleri ileri sürülmüştür.
İberomaurisyen kültür
Ateryen kültürün son evresinden itibaren Kuzeybatı Afrika'da görülen bir kültürdür. Özellikle Fas ve Tunus'un denize yakın olan bölgelerinde bu kültüre rastlanır.
İberomaurisyen kültür bir mikrolitik kültürdür. En yaygın alet tipleri arasında sırtlı dilgicikler, ön kazıyıcılar, minik taş kalemler, yarımaylar ve çeşitli geometrik mikrolitler bulunur. Her ne kadar bu alet tipleri Mezolitik ya da Epipaleolitik dönemin tipik unsurları ise de stratigrafi içindeki konumları, bu kültürün Pleistosen dönemin sonlarına ait olabileceğini ortaya koymuştur. Bölgedeki Paleolitik sitlerin tabakalaşmalarına bakıldığında İberomaurisyen'in genellikle Ateryen'den sonra gelen ve olasılıkla da Ateryen'in sonu ile çağdaş olan bir kültür olduğu anlaşılmaktadır.
Kapsa kültürü
Kuzey Afrika'nın iç bölgelerinde rastlanan bu kültür Geç Ateryen ve İberomaurisyen ile çağdaştır. Ancak İberomaurisyen'den kemik endüstrinin ortaya çıkmasıyla farklılık gösterir. Kemik, özellikle bızların yapılmasında kullanılmıştır. Ayrıca Kapsa kültüründe sırtlı dilgicikler ve taş kalemler İberomaurisyen'e göre çok daha yoğun olarak bulunurlar.
Kapsa kültüründe de mikrolitik unsurların bulunması bazı araştırmacılar tarafından Kapsa'nın bir Mezolitik kültür olduğu şeklinde yorumlanmasına neden olmuştur. Ancak, İberomaurisyen'de olduğu gibi Kapsa da bir Üst Paleolitik kültürdür. Bu kültürleri Avrupa Mezolitiği ile karıştırmamak gerekir. Çünkü Kapsa'nın tabakalaşması da Pleistosen'in sonlarında başlar ve bundan dolayı da Üst Paleolitik bir kültür olarak değerlendirilmesi daha doğru olur.
Kapsa ile İberomaurisyen arasında fazla bir fark olmadığı, görülen farklılıkların ise tamamen ekolojik nedenlerden kaynaklandığı artık bilinmektedir. Kapsa kültürü önceleri Cezayir'in güneyindeki yüksek yaylalarda görülmüş ancak bu bölgelerde kışların sert geçmesi nedeniyle insanların bir kısmının kış aylarında sahil kesimine göç ettikleri anlaşılmıştır.
Kaynakça
İşbu madde Harun Taşkıran tarafından CC BY 4.0 lisansı altında yayımlanan metin içermektedir.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde oksuz maddedir zira herhangi bir maddeden bu maddeye verilmis bir baglanti yoktur Lutfen ilgili maddelerden bu sayfaya baglanti vermeye calisin Subat 2024 Tarih oncesi Afrika yazi sistemlerinin icadi ve belgelenmesinden onceki donemlerde Afrika daki insan varligini ifade eder Homo erectus sari Homo neanderthalensis turuncu ve Homo sapiens kirmizi turlerinin Afrika dan dunyaya yayilim yollarini gosteren harita 2 5 milyon yildan daha eskiye uzanan insan faaliyetlerinin arkeolojik kayitlari tropikal Afrika da dunyanin baska yerlerinden elde edilen kanitlardan daha coktur Gunumuzde insan evrimiyle ilgili bilinen en eski kanitlar daha cok Dogu ve Guney Afrika dan elde edilmislerdir Ayrica Etiyopya Kenya ve Tanzanya da en erken Australopithecus ve hominid kalintilari veren ulkelerdir Soz konusu bu bolge simdilerde 5 4 milyon yil gerilere uzanan farkli primat fosil kalintilarini gittikce artarak vermektedir Bipedalizm yani iki ayak uzerinde dik durabilmenin tarihi yaklasik 2 5 milyon yil once Kuzey Kenya da Turkana Golu nun kiyisinda bulunan gibi arkeolojik sitlerde ele gecen tas aletler ve diger protoinsan insan oncesi kulturlerinin ilk ortaya cikisindan daha eskidir Eskiden sulu ve golgelik olan kuru dere yataklarinda yer alan bu en eski sitler kirilmis hayvan kemikleri ve kaba tas aletlerin daginik olarak bulundugu gecici konaklama yerlerinden daha kucuktur Ilk insanlarin faaliyetleriyle ilgili kanitlarin cogu Mary ve Louis Leakey tarafindan kazilmis olan Kuzey Tanzanya daki Olduvai Gecidi nde I Yatak taki klasik sitlerden elde edilmislerdir Tarihlendirmesi 2 milyon yila yakin olan bu kucuk aletler ve daginik kemikler cok tartisilan bir konudur Buralarinin simdilerde bir kamp yerinden cok en erken hominidlerin les yiyicilerden arta kalan etleri yedigi ve sakladigi bir yer olarak kabul edilmektedir En eski insanin yasam bicimi Homo habilis ile birlikte insandan cok daha maymunumsuydu ve olasilikla diger hominidler hem yenebilir bitkilere hem de coplerdeki av etlerine guveniyorlardi Daha ileri gitmis olan Homo erectus Afrika da eski kronolojiye gore yaklasik 1 8 milyon yil once yeni kabul edilen kronolojiye gore ise 2 6 milyon yil once evrimlenmis gibi gorunmektedir Ayni zamanda bazi Homo erectus gruplari Guneydogu Asya da da yasiyorlardi Bu yuzden eger bu arkaik insanlar Afrika da evrimlendiler ise cok suratli bir sekilde Afrika nin disina yani diger tropikal bolgelerin iclerine dogru yayilmis olmalidirlar Bazi arastirmacilar kalintilarin cok eksik olmasina karsin Homo erectus hakkinda bilinenleri analiz etmisler ve bu insanlarin 1 5 milyon yildan daha once modern formlara dogru cok yavas bir sekilde evrimlendigini ileri surmuslerdir Afrika kitasi dunya prehistoryasinda essiz bir konuma sahiptir Afrika nin esi benzeri olmayan uzun sureli arkeolojik katlasimi hominidlerin ve dolayisiyla onlarin farkli davranislarinin ilk defa bu kitada evrimlenmis olmasindandir Okuryazarligin son birkac yuzyilla sinirli olmasindan dolayi Yari Sahra bolgelerdeki arkeoloji son zamanlar icin bile bilgilerin bas kaynagidir Tepesi karli buzul daglarindan cok sicak yagmur ormanlarina ve tamamen bitki ortusunden yoksun kurak collere kadar Afrika kitasinin zengin bir ekolojik cesitlilige sahip olmasi tum caglar boyunca insanin yaraticiligini ve cevreye uyumunu gozlemlemek icin emsalsiz bir firsat saglar Bu cevre buyuk capli endustrilesme ya da makinelesmis tarimla degismemis modern caglara kadar hayatta kalabilmistir Bu nedenle geleneksel Afrikali yasam bicimlerinin devam etmesi arkeolojik kayitlarin yorumuna fevkalade aydinlatici bilgiler saglamistir Insanligin ilk donemleriyle ilgili kesifler Dogu ve Guney Afrika da yapilmistir Bu bolgelerdeki iklim ve cevre kosullari en eski hominidlerin kemiklerinin ve onlarin yapmis olduklari tas aletlerin korunmasi acisindan uygundu Ayrica dogal erozyonlar ve mevcut tas ocaklarinin faaliyetleri de bunlarin kesfedilmeleri acisindan elverisliydi Kitanin bu kisminda yapilan arkeolojik arastirmalarin yogunlugu en eski hominidlerin Afrika nin sadece bu kisimlarinda sinirlandigi anlamina gelmez Olasilikla onlarin doguda ve guneyde bulunmalarinin nedeni surekli olmasindandi Bununla birlikte bu genel bolgedeki cevre kosullari muhtemelen canlilarin yasamlari ve faaliyetleri icin batidaki alanlardan daha uygundu Kuzey AfrikaAfrika nin kuzey kismi Paleolitik donem acisindan onemli bir kara parcasi olarak her zaman onemini korumustur Zira Afrika da ortaya cikan bazi Paleolitik kulturlerin ve fosil insanlarin Pleistosen donemlerde bu kitanin kuzeyinde olusan bazi kara koprulerinden ozellikle de Cebelitarik Bogazi ndan Avrupa kitasina ulastigi ileri surulen en buyuk tezlerden birisidir Ateryen kultur Orta ve Ust Paleolitik donemlerde butun Kuzey Afrika da yaygin olarak gorulen alet gelenegidir Eskiden bu kulture Kuzey Afrika Musteryeni denilmekteydi ancak bu kulturde klasik Musteryen de rastlanilmayan bazi unsurlar yer aldigindan Ateryen olarak tanimlanmasi daha dogru bulunmustur Ateryen ozellikle Fas Tunus ve Cezayir de gorulur Ayni zamanda doguda Libya dan Misir a guneyde Sahra ya ve hatta Nijerya ya kadar uzanan alanlarda taninan bir Orta Paleolitik kulturdur Ismini Cezayir deki yerlesiminden almistir Bu kultur iki yuzden duzeltili uclar ve sapli parcalarin varligiyla karakterize edilir Yani Ateryen aletlerin ayirt edici ozelligi tutmayi kolaylastirmak icin yapilmis sap ya da kulplardir Bu sap kismi olusturma isi ozellikle mizrak ve ok baslarinda daha az olarak da kaziyicilar ve diger kesici aletlerde uygulanmistir Ok ve yayin ilk kez Ateryen kulturde kullanildigina inanilmaktadir Bazi arastirmacilar Ateryen tas aletleri aslinda Avrupa daki Afrika daki col kosullarina uyarlanmis daha gelismis bir bicimidir seklinde yorumlamislardir Ayni zamanda Musteryen kulturun etkilerini de gormek olanaklidir Ancak Ateryen endustrinin evriminde Musteryen etkilerin yavas yavas geriledigi gorulur ve iki yuzden duzeltili parcalar cogalmaya baslar Musteryen ile Ateryen arasinda stratigrafik bir sureklilik olduguna suphe yoktur Bu devamlilik fosil insan kalintilarinin incelenmesiyle de ortaya konmustur Sela ve de bulunan Homo erectus Cebel Ihud da bulunan Proto sapiens mousteriens ve ile da bulunan Cromagnoides archaiques ateriens fosil insan kalintilari bu konuya aciklik getiren en guzel orneklerdir Daru s Sultan II ve Harhura da gorulen insan yerlesimi duzenlenmis tas dosemelerle Taforalt ve Daru s Sultan daki den farklilik gosterir Ateryen en azindan 40 000 yil once gorulmustur Cezayir Colu nde gorulenler ise 39 000 ve 38 000 e tarihlenmislerdir Yaklasik 30 000 yil once ise Ateryen kaybolur Taforalt ta Ateryen kulturun sonu Fas taki ve Cezayir deki yerlesim yerlerinde elde edilen ve kalibre edilmis rakamlarla 34 450 ve 32 370 e tarihlenmistir Kuzey Afrika da Ateryen yerini mikrolitik endustrili Iberomaurisyen e birakir Taforalt a kronolojik olarak bakildiginda son Ateryen yerlesimi ile ilk Iberomaurisyen in gorulmesi arasinda 10 000 yillik bir hiatus zaman boslugu vardir Sahra da Ateryen batida Atlantik ten Misir a ve guneye dogru Nijerya ya kadar her yerde gorulur Kuzey Afrika nin dogusunda Libya da da Ateryen kultur taninmistir Cok gelismis bir safhasi ile de Misir daki Harga da ortaya cikar Ateryen kultur bu alanlarda da Kuzey Afrika da oldugu gibi onemli bir hiatuse ugramis ve ozensiz yapilmis bir endustrinin gorunumuyle kotu bir evrimlenmeye maruz kalmistir Bunda elverissiz iklim kosullarinin buyuk rol oynadigi sanilmaktadir Misir da Libya da Dabba uygarligi dilgisel bir endustri ve Sahra da henuz bilinmeyen ara safhalarin varsayimina karsin suphesiz Neolitik tir Ateryen in iki yuzden duzeltilenmis mizrak uclari cok ince bir yontma teknigi ile uretilmislerdir Bu teknigin uygulanmasi Musteryen gelenegi gibi daha sonraki alet yapim bicimleri kadar zordur Yaprak bicimli Ateryen parcalar bicaklar Solutreen donem bicaklarina benzetilmistir Hatta cogu kez Ateryen kulturun Iber Yarimadasi na Solutreen donemden gelmis olabilecekleri ileri surulmustur Iberomaurisyen kultur Ateryen kulturun son evresinden itibaren Kuzeybati Afrika da gorulen bir kulturdur Ozellikle Fas ve Tunus un denize yakin olan bolgelerinde bu kulture rastlanir Iberomaurisyen kultur bir mikrolitik kulturdur En yaygin alet tipleri arasinda sirtli dilgicikler on kaziyicilar minik tas kalemler yarimaylar ve cesitli geometrik mikrolitler bulunur Her ne kadar bu alet tipleri Mezolitik ya da Epipaleolitik donemin tipik unsurlari ise de stratigrafi icindeki konumlari bu kulturun Pleistosen donemin sonlarina ait olabilecegini ortaya koymustur Bolgedeki Paleolitik sitlerin tabakalasmalarina bakildiginda Iberomaurisyen in genellikle Ateryen den sonra gelen ve olasilikla da Ateryen in sonu ile cagdas olan bir kultur oldugu anlasilmaktadir Kapsa kulturu Kuzey Afrika nin ic bolgelerinde rastlanan bu kultur Gec Ateryen ve Iberomaurisyen ile cagdastir Ancak Iberomaurisyen den kemik endustrinin ortaya cikmasiyla farklilik gosterir Kemik ozellikle bizlarin yapilmasinda kullanilmistir Ayrica Kapsa kulturunde sirtli dilgicikler ve tas kalemler Iberomaurisyen e gore cok daha yogun olarak bulunurlar Kapsa kulturunde de mikrolitik unsurlarin bulunmasi bazi arastirmacilar tarafindan Kapsa nin bir Mezolitik kultur oldugu seklinde yorumlanmasina neden olmustur Ancak Iberomaurisyen de oldugu gibi Kapsa da bir Ust Paleolitik kulturdur Bu kulturleri Avrupa Mezolitigi ile karistirmamak gerekir Cunku Kapsa nin tabakalasmasi da Pleistosen in sonlarinda baslar ve bundan dolayi da Ust Paleolitik bir kultur olarak degerlendirilmesi daha dogru olur Kapsa ile Iberomaurisyen arasinda fazla bir fark olmadigi gorulen farkliliklarin ise tamamen ekolojik nedenlerden kaynaklandigi artik bilinmektedir Kapsa kulturu onceleri Cezayir in guneyindeki yuksek yaylalarda gorulmus ancak bu bolgelerde kislarin sert gecmesi nedeniyle insanlarin bir kisminin kis aylarinda sahil kesimine goc ettikleri anlasilmistir Kaynakca Isbu madde Harun Taskiran tarafindan CC BY 4 0 lisansi altinda yayimlanan metin icermektedir