Aktium Muharebesi, MÖ 2 Eylül 31 günü Octavianus'un komutasındaki Roma güçleriyle Marcus Antonius ve Kleopatra'nın kontrolündeki güçler arasında Yunanistan'ın batı kıyılarındaki önlerinde yaşanmış olan deniz muharebesidir. Antonius'un Kleopatra ile evlenerek bir doğu imparatorluğu kurmaya kalkması Roma ile arasının açılmasına neden olmuştu. Muharebeyi kazanan Octavianus Roma'nın yegane lideri haline geldi. Octavianus'un filosuna Marcus Vipsanius Agrippa komuta ediyordu.
Aktium Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
| |||||||
Taraflar | |||||||
Octavian | Marcus Antonius VII. Kleopatra | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Octavian, Marcus Agrippa, , , | Marcus Antonius, VII. Kleopatra, , Marcus Octavius, , , Gaius Caelius | ||||||
Güçler | |||||||
Yakl. 80.000 piyade, 12.000 atlı, 400 hafif savaş gemisi | Yakl. 110.000 piyade, 12.000 atlı, 170 savaş gemisi, 60 yardımcı gemi | ||||||
Kayıplar | |||||||
bilinmiyor | en az 5.000 asker |
Savaşın nedenleri
Jül Sezar'ın MÖ 44 yılında öldürülmesinden sonra, evlatlık oğlu Octavian ve generalleri Marcus Antonius ile Marcus Aemilius Lepidus triumvir denen bir lider üçlüsünü oluşturmuştu. Bu üçlüden Lepidus, MÖ 36 yılında Sextus Pompeius'a karşı Siçilya'da yürütülen askerî harekâtlar sonucu siyasi açıdan gücünü yitirince devam eden yıllarda imparatorluğun batısına hükmeden Octavian ile doğuyu kontrol eden Antonius arasında gittikçe büyüyen çekişmeler meydana geldi. Antonius, ailesine imparatorluğun bazı kısımlarını vereceğini vadettiği, Mısır kraliçesi Ptolemaioslu Kleopatra uğruna daha önce triumvirin pekişmesi için evlendiği Octavian'ın kızkardeşi 'dan ayrıldı. Octavian, Antonius'un kendini yeni Dionysos ilan ettiği hellenistik doğudaki davranışlarını propaganda amaçlı olarak alenen kınıyordu, böylece Roma senatosu ile Roma halkı da Antonius'a muhalefet almaya başlamıştı. Bu koşullar altında senatonun triumvirliğin uzatılmasına karar vermesi artık söz konusu değildi. Octavian'ın MÖ 32 yılında güç gösterisi yaptığı bir olayın üzerine senatörlerin bir kısmı görevdeki iki konsülle birlikte Roma'yı terk ederek Antonius ve Kleopatra'nın yanına, Efes kentine gitmesi üzerine, olaylar kesin olarak patlak vermeye başladı.
Triumvirliğin sonunu teşkil edecek çatışma antik Yunanistan'da meydana geldi. MÖ 31 yılının başında, Octavian'ın kahramanlığıyla ünlü amirali Agrippa İyon Denizini geçerek Methoni deniz üssünü fethedip Marcus Antonius'un güçlerini Korfu adasından kovarak Antonius'un ordusunu meşgul ederek Sezar varisinin 80 bin asker ve 12 bin atlıdan oluşan ordusuyla herhangi bir engele takılmadan Yunan kıyılarına çıkarma yapabilmesini ve birkaç gün içinde Epirus'taki kentine ulaşabilmesini sağladı. Octavian'ın ordusu, bir Yunan liman kenti olan Aktium (Latinleştirilmiş hali: Action) yakınındaki Ambraka körfezinde toplanmış olan düşman gemilerin büyük kısmının etrafını sarmayı başardı. Rakibinin hızlı ilerlemesini beklememiş olan Marcus Antonius, takviye yollarının kesilmesi nedeniyle kısa süre içinde gıda sıkıntısı ile mücadele etmek zorundaydı ve ayrıca firar sonucu çok sayıda asker kaybetti. Karşı rakibine birkaç kez kara muharebesi yapmayı teklif ettiyse de bu yöndeki teklifleri hep reddedildi.
Savaş şûrasının deniz savaşına karar vermesi
Yunanistan'ın yaz sıcağında, Aktium'un bataklık iklimi Antonius'un gitgide daha çok askerinin hastalanmasına neden oldu. Birçoğu açlık ve vebaların kurbanı oldu. Octavian'ın ordusu ise sağlıklı yaylalarda karargâh kurmuştu ve gereken ikmali almakta da zorluk çekmedi. Antonius'un filosu Aktium körfezinde pusuya kısılmış olduğundan, Antonius gemilerini riske atmadan ordusunu daha iyi bölgelere yönlendiremiyordu. Bu durumda aylar süren muhasara, müttefik komutanlar da dahil olmak üzere firarların çoğalmasına neden oldu. Bunun üzerine Antonius gerçek ve şüphe edilen firarileri idam ettirme emrini verdi. Ayrıca Antonius tarafında Kleopatra'yı Antonius'un karargahından uzaklaştırma arzusunda olan Romalılar ile Mısır kraliçesinin savaşa katılımını olumlu karşılayanların arasında eski ihtilaflar da depreşti. Muhasara çemberini kırmak için yapılan tüm denemeler de başarısız olunca, Antonius MÖ 31 yılının Ağustos ayının sonunda, bundan sonra uygulanacak olan savaş stratejisinin belirlenmesi için bir savaş şurasını toplamaya karar verdi. Seferber edilebilen tüm güçlerle birlikte nihai bir kurtuluş girişiminin yapılması şarttı, aksi takdirde ordu veba ve açlıktan dolayı yok olacaktı.
Savaş şurasında seçilmesi gereken strateji hakkında birbirlerine zıt görüşler savunuldu. Kleopatra, bir deniz muharebesine girilerek düşman hatlarının kırılmasını önerdi. Kara kuvvetlerini kumanda eden ise, Kleopatra'nın memleketine gönderilmesi ve Karadan Trakya ya da Makedonya üzerinden yurda dönülmesi gerektiğini savunuyordu. Bu görüşünü desteklemek için, Octavian'ın Sextus Pompeius'a karşı uzun yıllar boyunca denizde savaşarak deniz savaşlarında büyük tecrübe sahibi olduğunu, öte yandan Antonius'un hala büyük ve güçlü bir kara ordusuna sahip olduğunu ve aynı şekilde kara savaşında çok deneyimli olduğunu öne sürdü. Ancak Kleopatra, Canidius’un bu önerisini kabul etmek istemedi, zira böyle bir durumda Mısır savunmasız olacaktı ve Antonius'tan ayrılması gerekecekti; ayrıca Antonius'un tüm filosu mücadelesiz bir şekilde yitirilmiş olacaktı.
Antonius sonunda Kleopatra'nın önerisini kabul ederek, gemilerinin bir kısmıyla muhasaranın kırılması için bir deniz muharebesine girme riskini göze almaya karar verdi. Başarılı olunduğu takdirde kendisi gemilerle Mısıra dönerken, Canidius orduyla birlikte karadan ayrılmaya çalışacaktı. Octavian'ın o ana kadar elde etmiş olduğu askeri üstünlükler nedeniyle, Octavian'ın bu planın başından beri galip gelmeyi planlamadığı, bunun yerine imparatorluk devrinde yaşamış olan ve Aktium Muharebesi için en güvenilir kaynak durumunda olan tarihçi Cassius Dio'nun tarif ettiği düşman hatlarını kırma ve geri çekilme muharebesine girip, savaşı daha sonra daha iyi koşullar altında devam ettirmeyi planladığı varsayılmalıdır. Kleopatra'nın savaş esnasında gerçekten de gemileri ile kaçabilmiş olması ve Antonius'un onu peşinden gitmiş olması, aslında birçok 19. yüzyılın sonu, 20. yüzyılın başında yaşamış olan araştırmacıların Plutarch, Velleius Paterculus ve kısmen Cassius Dio'nun rivayetleri nedeniyle varsaydığı gibi Mısır kraliçesinin bir hiyaneti ya da Antonius'un sevdası uğruna korkakça bir kaçışı değildi, yaşananlar aksine savaş şurasının aldığı kararların birebir uygulanmasıydı. Bunun böyle olduğu özellikle 19./20. yüzyılda yaşamış olan tarihçi birçok araştırmada belgelemiş olup, bu tezi günümüzde genellikle kabul görmektedir.
Askerleri ile müttefiklerinin cesaretlerini kırmamak için, Antonius kaçış için değil de, aslında galibiyet için hazırlanıyormuş izlenimini uyandırmaya çalıştı. Henüz çok sayıda kürekçi kaybettiği ve bundan dolayı tüm filosunu kürek erleri ile donatamadığı için, düşmanın eline geçmesin diye 170 gemi haricindeki tüm gemilerini yaktırdı. Ayrıca Kleopatra'nın da cephe hattının arkasında beklemesi kararlaştırılan 60 gemisini elinde tutmasına izin verildi. Triumvir üyesi Antonius, kara ordusundan 20 bin asker ve 2 bin okçu seçerek gemilerine paylaştırdı. Ayrıca geceleyin gizlice savaş hazinesini de gemiye aldırdı ve normalde deniz savaşlarında kullanılmayan, ek yük nedeniyle gemilerin manevra kabiliyetlerini kısıtlandıran ama muhasaranın kırılmasından sonra Mısır'a gidebilmek için gerekecek olan de yanına aldı. Bu da Antonius'un aslında kaçışı planladığını gösterir. Bu planını örtmek için, yelkenleri galibiyet, elde ettikten sonra düşmanın kaçmasını önleyebilmek için yanına aldığını iddia etti.
Savaş şurasına katılmış olan ve önceki savaşlarda da fırsat bilerek zamanında cepheyi değiştirmiş olan, Antonius'a en yakın komutanlardan , bu sefer de taraf değiştirerek Octavian'a Antonius'un savaş stratejisini sızdırdı. Octavian'ın bu istihbaratı alması üzerine aldığı ilk karar, Antonius'un önce savaşmadan kaçmasına izin vererek onun kaçma niyetinde olduğunu herkese karşı ifşa etmek ve sonrasında peşine düşüp sırtından vurmaktı. Agrippa, Antonius'un gemilerinin ana yelkenler fora edildiğinde kendi gemilerinden daha hızlı olacağını ve yakalanmasının mümkün olmayacağını öne sürerek, Octavian'ı bu kararından vazgeçirdi. Bunun yerine doğrudan denizde savaşa girilmesi gerektiğini savundu. Octavian Agrippa'nın bu görüşünü benimsedi.
Gidişatı
Savaş hazırlıkları tamamlandıktan sonra ortaya çıkan şiddetli bir fırtına, 4 gün boyunca düşmanların çarpışmasını geciktirdi. Savaş, hava koşullarının düzeldiği 5. günde, MÖ 2 Eylül 31 tarihinde meydana geldi. Antonius'un filosunun sol (güney) kanadına Octavian ve ile karşı karşıya gelen Gaius Sosius kumandanlık ederken, Antonius () ile birlikte sağ (kuzey) kanadının komutanı olarak Agrippa ile karşı karşıyaydı. Ortada Antonius'un tarafında Marcus Octavius ve , Octavian tarafında ise kumandanlık ediyordu.
Octavian'ın asker sayısı, Antonius'un iki katından daha fazlaydı, zira hala sekiz lejyondan daha fazla askerle donatılmış, toplam 400 tane gemisi kalmıştı. Birbirlerine düşman olmuş bu iki triumvir üyesinin tercih ettiği gemi türleri oldukça farklıydı: Antonius'un gemileri çok daha büyük ve yüksekti. 10 kadar kürekçi sıraları vardı ve bundan dolayı oldukça hantallardı. Öte yandan bu gemilerin burçlarından Octavian'ın çok daha küçük deniz taşıtları olan liburnalara mancınıklarla kayalar ve topların atılması mümkündü. Öte yandan Octavian’ın küçük gemileri düşmanın devasa gemilerini hızlıca geçebiliyorken, onların küreklerini tahrip ve böylece manevra kabiliyetini yok edebiliyordu. Sığ sularda çarpışılması Antonius için avantaj teşkil ediyordu, zira bu durumda liburnalar manevra üstünlüklerini tam gösteremeyecek ve dolayısıyla mancınıkların isabet etmesi kolaylaşacaktı. Açık ve derin denizde ise tersi söz konusu olacaktı. Çoğunluğu Octavian yanlısı kaynaklardan alınan bu görüşlerden farklı olarak, tarihçi , bazı diğer kaynakların dışında Romalı tarihçi ’a da dayanarak Octavian’ın gemilerinin iki ila altı kadar kürekçi sırasına sahip olduğunu ve dolayısıyla Antonius’un gemilerinden çok daha küçük olmadığını öne sürmektedir. Schäfer’e göre, Sezar’ın yerini alan Octavian daha önce Sextus Pompeius’a karşı başarıyla kullandığı nispeten büyük gemilerini bu savaşta da kullanmış, bunlara ek olarak İlirya savaşında (MÖ 35-33) korsanlardan ganimet aldığı daha küçük liburnaları da kullanmıştır.
Antonius’un filosu, kürek gücüyle Aktium boğazından açık denize çıktıktan sonra, Ambrak Körfezinin batı girişine yakın bir yerde yarım daire biçiminde konuşlandırıldı. Gemilerin arasındaki mesafe, düşmanın aralarından geçemeyeceği kadar küçüktü; ayrıca kıyıya da o kadar yakınlardı ki, yanlarından da geçilmesi mümkün değildi. Sıranın ortasının arkasında savaş hazinesini taşıyan Kleopatra’nın 60 gemisi ve Kraliçenin bindiği, kendine ait değerli eşyalar da taşıyan özel eskortlu “Antonias” amiral gemisi bulunuyordu. Plana göre Antonius’un filosu saldırıya geçmeyip, düşmanın saldırmasını bekleyecekti ki, her gün öğle saatlerinde kuzey batıdan esmeye başlayan rüzgârla birlikte top ateşinden yıpranmış olan düşmanın arasından geçerek blokajı kırmayı deneyecekti ve bu rüzgârın gücüyle güneye doğru yelken açacaktı.
Ne var ki Octavianus’un tarafındaki esas komutan durumunda olan Agrippa, saldırıya geçmeyi düşünmüyordu. Filosunu öğleye kadar düşmana yaklaşık bir kilometre mesafede sabit bir yerde bekletiyordu. Sonunda öğle saatlerinde Antonius tarafındaki Sosius’un sabrı tükenince Antonius’tan emir almadığı halde saldırıya geçti. Octavian’ın gemileri önce karşı koymadan açık denize doğru çekiliyordu, sığ denizde çarpışmamak için. Böylece Sosius’un peşlerine düşmesini sağladılar. Bu nedenle savaş formasyonunu bozmamak için Antonius da açık denize doğru kaymak zorunda kaldı. Agrippa, düşmanını yeteri kadar açık denize çektiğine kanaat getirdiğinde, filosunu döndürüp düşmanın etrafını sararak saldırıya geçme emrini verdi. Gemilerinin çokluğu nedeniyle bu taktiğin uygulanması kolay görünüyordu. Bu manevranın karşısında Antonius da formasyonunu yanlara doğru genişletmek zorunda kaldı, ancak çok daha az gemiye sahip olduğu için, kısa süre sonra hareketli liburnalar araları açılan büyük gemilerin arasına girip onlara çarparak dümen ve kürekleri tahrip ederek manevra kabiliyetini yok etmeyi başardı. Ancak Antonius’un gemi burçlarından atılan taş ve oklardan fazla yara almadan veya düşman tarafından ele geçirilmeden, onlara vurduktan sonra hemen kaçmak zorundalardı. Bazen birkaç tane liburna birlikte Antonius’un büyük gemilerine karşı saldırıya geçiyordu. Bu şekilde batırmaları kolay olmadıysa da, liburnaların ciddi hasar alması da pek görülmedi.
Mısır kraliçesinin gemileri bu sırada cephenin arkasında kalarak çarpışmalara katılmadı. Savaşın gidişatı henüz belli değilken, yapılan bir canlandırmaya göre beklendiği gibi savaş sırasıyla Antonius’un sağ kanadı arasında, içinden yelkenleri fora etmiş Kleopatra’nın hızlı gemilerinin sıvışabildiği ve her gün o saatlerde çıkan kuzey batı rüzgârıyla güneye doğru kaçabileceği bir açıklık meydana geldi. Bu hamleyi başarıyla uygulayan Kleopatra hemen Mısır’a doğru yol almaya başladı. Bunun üzerine Antonius çarpışmaların merkezinde bulunan amiral gemisini terk ederek, maiyetinde az sayıda yoldaşıyla birlikte beş sıralı bir kürekliye bindi. Bu şekilde kendisi de çarpışan gemilerin arasından sıvışmayı başardı ve Kleopatra’nın peşine düştü. Kleopatra’nın gemisine yetiştikten sonra onun gemisine binip rivayete göre perişan bir halde üç gün boyunca sevgilisiyle konuşmadığı rivayet edilir. Bu şekilde Antonius kendini, Kleopatra’yı ve savaş hazinesini güvene almak olan esas amacına ulaşmıştı. Ancak gemilerinin yaklaşık dörtte üçü düşmandan kurtulup kaçmayı başaramadı, yine de düşmana sert karşılık verilmişti. Düşmanın kalan gemilerini bir türlü ele geçiremeyen Octavianus bunun üzerine gemilere ateşli oklar ve mancınıklarla atılan köz ve zift kapları attırdı. Aslında gemilerin değerli yüküne göz diktiği için bu hamleyi yapmaktan kaçınmak istemişti. Gemilerine düşen ateşi söndürmeye çalışan Antonius’un askerlerinden birçoğu biçare bir şekilde yanarak ya da dumandan zehirlenerek öldü; diğerleri intihar etti veya denize atladıktan sonra boğuldu. Yaklaşık saat 17 sularında Aktium Muharebesi bu şekilde alevler içinde bitmişti. Antonius’un gemilerinden yaklaşık 30 - 40 tanesi bu şekilde battıktan sonra, geri kalan gemiler teslim oldu. Antonius tarafında en az 5000 asker hayatını kaybetmişti.
Karada konuşlandırılmış askerler ise, savaşa katılmadan seyirci kalmak zorundaydı. Savaşın sonucu belli olunca, Canidius Crassus ordugâhını savaşmadan terk edip 19 lejyonuyla Makedonya yönünde çekildi. Yedi gün sonra düşmanın ordusu yetiştiğinde lejyonlarının başından ayrıldı. Bu şekilde kumandansız kalan ordu, yapılan iki taraf olumlu barış koşulları üzerine anlaştığında, karşı koymadan teslim oldu. Genel anlamda Aktium Muharebesi Antonius ve Kleopatra’nın belirgin yenilgisiyle sonuçlandı.
Sonuçları
Aktium Muharebesi, Roma iç savaşının sonucunu belirlemişti. Antonius ve Kleopatra İskenderiye’ye çekilmek zorunda kalmıştı. Bir sonraki yılda ise Octavian Korint üzerinden Rakka eyaletine gidip orada Yehuda Kralı Herodes’in desteğini alarak Sina yarımadası üzerinden Mısır’a girdi. Antonius İskenderiye hipodromunda son kez yenildikten sonra MÖ 1 Ağustos 30 tarihinde intihar etti. Kleopatra ise birkaç gün sonra aynı şekilde canına kıydı. Octavian yeni eyaleti ’u kendi mülkü olarak elde edip praefectus Aegypti’nin idaresine verdi. MÖ 27 yılından itibaren, Augustus vasfıyla, geriye bakıldığında ilk Roma İmparatoru olarak sayılmasına izin veren bir konuma sahip olmayı başarmıştı. Octavianus ve Antonius tarafından öne çıkarılan tanrılara dayanarak, bu savaş ayrıca Apollon’un Dionysos’a galibiyeti olarak gösterildi, Roma ile Mısır Kraliçesi arasındaki tarihi rekabete bakıldığında ise, İtalya’nın Mısır’a karşı ya da Batı’nın Doğu’ya karşı galibiyeti olarak algılandı. Sonradan yüklenen bu anlamlar, savaşın meydana geldiği 2 Eylül 31 tarihinde henüz bir önem teşkil etmiyordu. İngiliz tarihçi savaşla ilgili “adi bir aşk macerası“ndan bahsetmektedir. Savaşın Roma İmparatorluğu tarihindeki önemi nedeniyle kahramanlıktan yoksun gidişatı çoğunlukla dile getirilmezdi.
İlgili yayınlar
- Joachim Brambach: Kleopatra, München 1996,
- John Mackenzie Carter: Die Schlacht bei Aktium. Aufstieg und Triumph des Kaisers Augustus, Wiesbaden 1972,
- : Kleopatra, München 2000,
- : Kleopatra. Eine Biographie, Bergisch Gladbach 1998,
- Johannes Kromayer: Der Feldzug von Actium und der sogenannte Verrath der Cleopatra (Kleine Forschungen zur Geschichte des Zweiten Triumvirats. Teil VII), 34. cilt, 1899
- Johannes Kromayer: Antike Schlachtfelder, 4. cilt, Berlin 1924–1931
- Johannes Kromayer: Actium: Ein Epilog, 68. cilt, 1933
- Dewid Laspe: Actium. Die Anatomie einer Schlacht, 2007
- Christoph Schäfer: Kleopatra, Darmstadt 2006,
Kaynakça
- ^ Piyade ve atlılarla ilgili verilen sayılar muharebenin başladığı m.ö. 31 yılının başı itibarıyla geçerlidir
- ^ Plutarch, Antonius 68.
- ^ Cassius Dio 50, 13f.; Plutarch, Antonius 62 vd.; Velleius 2, 84 v.d.
- ^ Plutarch, Antonius 63, 6f.
- ^ Plutarch, Antonius 63, 7f.; Cassius Dio 50, 15, 1–3.
- ^ Plutarch, Antonius 63, 8; 66, 7f. v.d.
- ^ Plutarch, Antonius 64, 1; 64, 4; Cassius Dio 50, 15, 4; Orosius 6, 19, 5; 6, 19, 9 v.b.
- ^ Cassius Dio 50, 23, 3; 50, 31, 1f.; krş. Plutarch, Antonius 59, 7f.
- ^ Plutarch, Antonius 65, 1f.; Velleius 2, 85, 2 v.d.; Savaşın gidişatı ile ilgili ana kaynaklar Cassius Dio (50, 31–35) ve Plutarch'ın (Antonius 65–68) eserleridir.
- ^ 2, 21, 5; Orosius 6, 19, 8.
- ^ Cassius Dio s. 50, 23, 2 vd.; 50, 33, 4; Plutarch, Antonius s. 66, 1. 3; ayrıca bkz. M. Clauss, Kleopatra, s. 95; C. Schäfer, Kleopatra, s. 225.
- ^ Plutarch, Antonius 65, 4; 65, 6; 66, 5; Cassius Dio 50, 31, 4; 50, 33, 1 v. d.
- ^ Plutarch, Antonius 65, 6–66, 4; Cassius Dio 50, 31, 5–32, 8 v. d.
- ^ Plutarch, Antonius 66, 5 ve Cassius Dio 50, 33, 1; M. Clauss (Kleopatra, S. 97) ise bu noktada Antonius’un savaşı kaybedeceği açık olduğunu savunmaktadır.
- ^ Dewid Laspe: “Actium. Bir Deniz Savaşının Anatomisi”.
- ^ Plutarch, Antonius 66, 5–67, 6; Cassius Dio 55, 33, 1–3; Velleius 2, 85, 3 v. d.
- ^ Cassius Dio 50, 34 vd..; Plutarch, Antonius 68, 1; Velleius 2, 85, 4 vd. v. d.
- ^ Plutarch, Antonius 68, 1.
- ^ Plutarch, Antonius 65, 3; 68, 3–5; Cassius Dio 50, 32, 1; 51, 1, 4 vd.; Velleius 2, 85, 2; 2, 85, 5 vd.
- ^ Ronald Syme: Die römische Revolution. Klett-Cotta, Stuttgart 2003, s. 307.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Aktium Muharebesi MO 2 Eylul 31 gunu Octavianus un komutasindaki Roma gucleriyle Marcus Antonius ve Kleopatra nin kontrolundeki gucler arasinda Yunanistan in bati kiyilarindaki onlerinde yasanmis olan deniz muharebesidir Antonius un Kleopatra ile evlenerek bir dogu imparatorlugu kurmaya kalkmasi Roma ile arasinin acilmasina neden olmustu Muharebeyi kazanan Octavianus Roma nin yegane lideri haline geldi Octavianus un filosuna Marcus Vipsanius Agrippa komuta ediyordu Aktium MuharebesiTarihMO 2 Eylul 31Bolge YunanistanSonucOctavian in galibiyetiTaraflarOctavianMarcus Antonius VII KleopatraKomutanlar ve liderlerOctavian Marcus Agrippa Marcus Antonius VII Kleopatra Marcus Octavius Gaius CaeliusGuclerYakl 80 000 piyade 12 000 atli 400 hafif savas gemisiYakl 110 000 piyade 12 000 atli 170 savas gemisi 60 yardimci gemiKayiplarbilinmiyoren az 5 000 askerSavasin nedenleriJul Sezar in MO 44 yilinda oldurulmesinden sonra evlatlik oglu Octavian ve generalleri Marcus Antonius ile Marcus Aemilius Lepidus triumvir denen bir lider uclusunu olusturmustu Bu ucluden Lepidus MO 36 yilinda Sextus Pompeius a karsi Sicilya da yurutulen askeri harekatlar sonucu siyasi acidan gucunu yitirince devam eden yillarda imparatorlugun batisina hukmeden Octavian ile doguyu kontrol eden Antonius arasinda gittikce buyuyen cekismeler meydana geldi Antonius ailesine imparatorlugun bazi kisimlarini verecegini vadettigi Misir kralicesi Ptolemaioslu Kleopatra ugruna daha once triumvirin pekismesi icin evlendigi Octavian in kizkardesi dan ayrildi Octavian Antonius un kendini yeni Dionysos ilan ettigi hellenistik dogudaki davranislarini propaganda amacli olarak alenen kiniyordu boylece Roma senatosu ile Roma halki da Antonius a muhalefet almaya baslamisti Bu kosullar altinda senatonun triumvirligin uzatilmasina karar vermesi artik soz konusu degildi Octavian in MO 32 yilinda guc gosterisi yaptigi bir olayin uzerine senatorlerin bir kismi gorevdeki iki konsulle birlikte Roma yi terk ederek Antonius ve Kleopatra nin yanina Efes kentine gitmesi uzerine olaylar kesin olarak patlak vermeye basladi Triumvirligin sonunu teskil edecek catisma antik Yunanistan da meydana geldi MO 31 yilinin basinda Octavian in kahramanligiyla unlu amirali Agrippa Iyon Denizini gecerek Methoni deniz ussunu fethedip Marcus Antonius un guclerini Korfu adasindan kovarak Antonius un ordusunu mesgul ederek Sezar varisinin 80 bin asker ve 12 bin atlidan olusan ordusuyla herhangi bir engele takilmadan Yunan kiyilarina cikarma yapabilmesini ve birkac gun icinde Epirus taki kentine ulasabilmesini sagladi Octavian in ordusu bir Yunan liman kenti olan Aktium Latinlestirilmis hali Action yakinindaki Ambraka korfezinde toplanmis olan dusman gemilerin buyuk kisminin etrafini sarmayi basardi Rakibinin hizli ilerlemesini beklememis olan Marcus Antonius takviye yollarinin kesilmesi nedeniyle kisa sure icinde gida sikintisi ile mucadele etmek zorundaydi ve ayrica firar sonucu cok sayida asker kaybetti Karsi rakibine birkac kez kara muharebesi yapmayi teklif ettiyse de bu yondeki teklifleri hep reddedildi Savas surasinin deniz savasina karar vermesiYunanistan in yaz sicaginda Aktium un bataklik iklimi Antonius un gitgide daha cok askerinin hastalanmasina neden oldu Bircogu aclik ve vebalarin kurbani oldu Octavian in ordusu ise saglikli yaylalarda karargah kurmustu ve gereken ikmali almakta da zorluk cekmedi Antonius un filosu Aktium korfezinde pusuya kisilmis oldugundan Antonius gemilerini riske atmadan ordusunu daha iyi bolgelere yonlendiremiyordu Bu durumda aylar suren muhasara muttefik komutanlar da dahil olmak uzere firarlarin cogalmasina neden oldu Bunun uzerine Antonius gercek ve suphe edilen firarileri idam ettirme emrini verdi Ayrica Antonius tarafinda Kleopatra yi Antonius un karargahindan uzaklastirma arzusunda olan Romalilar ile Misir kralicesinin savasa katilimini olumlu karsilayanlarin arasinda eski ihtilaflar da depresti Muhasara cemberini kirmak icin yapilan tum denemeler de basarisiz olunca Antonius MO 31 yilinin Agustos ayinin sonunda bundan sonra uygulanacak olan savas stratejisinin belirlenmesi icin bir savas surasini toplamaya karar verdi Seferber edilebilen tum guclerle birlikte nihai bir kurtulus girisiminin yapilmasi sartti aksi takdirde ordu veba ve acliktan dolayi yok olacakti Savas surasinda secilmesi gereken strateji hakkinda birbirlerine zit gorusler savunuldu Kleopatra bir deniz muharebesine girilerek dusman hatlarinin kirilmasini onerdi Kara kuvvetlerini kumanda eden ise Kleopatra nin memleketine gonderilmesi ve Karadan Trakya ya da Makedonya uzerinden yurda donulmesi gerektigini savunuyordu Bu gorusunu desteklemek icin Octavian in Sextus Pompeius a karsi uzun yillar boyunca denizde savasarak deniz savaslarinda buyuk tecrube sahibi oldugunu ote yandan Antonius un hala buyuk ve guclu bir kara ordusuna sahip oldugunu ve ayni sekilde kara savasinda cok deneyimli oldugunu one surdu Ancak Kleopatra Canidius un bu onerisini kabul etmek istemedi zira boyle bir durumda Misir savunmasiz olacakti ve Antonius tan ayrilmasi gerekecekti ayrica Antonius un tum filosu mucadelesiz bir sekilde yitirilmis olacakti Antonius sonunda Kleopatra nin onerisini kabul ederek gemilerinin bir kismiyla muhasaranin kirilmasi icin bir deniz muharebesine girme riskini goze almaya karar verdi Basarili olundugu takdirde kendisi gemilerle Misira donerken Canidius orduyla birlikte karadan ayrilmaya calisacakti Octavian in o ana kadar elde etmis oldugu askeri ustunlukler nedeniyle Octavian in bu planin basindan beri galip gelmeyi planlamadigi bunun yerine imparatorluk devrinde yasamis olan ve Aktium Muharebesi icin en guvenilir kaynak durumunda olan tarihci Cassius Dio nun tarif ettigi dusman hatlarini kirma ve geri cekilme muharebesine girip savasi daha sonra daha iyi kosullar altinda devam ettirmeyi planladigi varsayilmalidir Kleopatra nin savas esnasinda gercekten de gemileri ile kacabilmis olmasi ve Antonius un onu pesinden gitmis olmasi aslinda bircok 19 yuzyilin sonu 20 yuzyilin basinda yasamis olan arastirmacilarin Plutarch Velleius Paterculus ve kismen Cassius Dio nun rivayetleri nedeniyle varsaydigi gibi Misir kralicesinin bir hiyaneti ya da Antonius un sevdasi ugruna korkakca bir kacisi degildi yasananlar aksine savas surasinin aldigi kararlarin birebir uygulanmasiydi Bunun boyle oldugu ozellikle 19 20 yuzyilda yasamis olan tarihci bircok arastirmada belgelemis olup bu tezi gunumuzde genellikle kabul gormektedir Askerleri ile muttefiklerinin cesaretlerini kirmamak icin Antonius kacis icin degil de aslinda galibiyet icin hazirlaniyormus izlenimini uyandirmaya calisti Henuz cok sayida kurekci kaybettigi ve bundan dolayi tum filosunu kurek erleri ile donatamadigi icin dusmanin eline gecmesin diye 170 gemi haricindeki tum gemilerini yaktirdi Ayrica Kleopatra nin da cephe hattinin arkasinda beklemesi kararlastirilan 60 gemisini elinde tutmasina izin verildi Triumvir uyesi Antonius kara ordusundan 20 bin asker ve 2 bin okcu secerek gemilerine paylastirdi Ayrica geceleyin gizlice savas hazinesini de gemiye aldirdi ve normalde deniz savaslarinda kullanilmayan ek yuk nedeniyle gemilerin manevra kabiliyetlerini kisitlandiran ama muhasaranin kirilmasindan sonra Misir a gidebilmek icin gerekecek olan de yanina aldi Bu da Antonius un aslinda kacisi planladigini gosterir Bu planini ortmek icin yelkenleri galibiyet elde ettikten sonra dusmanin kacmasini onleyebilmek icin yanina aldigini iddia etti Savas surasina katilmis olan ve onceki savaslarda da firsat bilerek zamaninda cepheyi degistirmis olan Antonius a en yakin komutanlardan bu sefer de taraf degistirerek Octavian a Antonius un savas stratejisini sizdirdi Octavian in bu istihbarati almasi uzerine aldigi ilk karar Antonius un once savasmadan kacmasina izin vererek onun kacma niyetinde oldugunu herkese karsi ifsa etmek ve sonrasinda pesine dusup sirtindan vurmakti Agrippa Antonius un gemilerinin ana yelkenler fora edildiginde kendi gemilerinden daha hizli olacagini ve yakalanmasinin mumkun olmayacagini one surerek Octavian i bu kararindan vazgecirdi Bunun yerine dogrudan denizde savasa girilmesi gerektigini savundu Octavian Agrippa nin bu gorusunu benimsedi GidisatiSavas hazirliklari tamamlandiktan sonra ortaya cikan siddetli bir firtina 4 gun boyunca dusmanlarin carpismasini geciktirdi Savas hava kosullarinin duzeldigi 5 gunde MO 2 Eylul 31 tarihinde meydana geldi Antonius un filosunun sol guney kanadina Octavian ve ile karsi karsiya gelen Gaius Sosius kumandanlik ederken Antonius ile birlikte sag kuzey kanadinin komutani olarak Agrippa ile karsi karsiyaydi Ortada Antonius un tarafinda Marcus Octavius ve Octavian tarafinda ise kumandanlik ediyordu Octavian in asker sayisi Antonius un iki katindan daha fazlaydi zira hala sekiz lejyondan daha fazla askerle donatilmis toplam 400 tane gemisi kalmisti Birbirlerine dusman olmus bu iki triumvir uyesinin tercih ettigi gemi turleri oldukca farkliydi Antonius un gemileri cok daha buyuk ve yuksekti 10 kadar kurekci siralari vardi ve bundan dolayi oldukca hantallardi Ote yandan bu gemilerin burclarindan Octavian in cok daha kucuk deniz tasitlari olan liburnalara manciniklarla kayalar ve toplarin atilmasi mumkundu Ote yandan Octavian in kucuk gemileri dusmanin devasa gemilerini hizlica gecebiliyorken onlarin kureklerini tahrip ve boylece manevra kabiliyetini yok edebiliyordu Sig sularda carpisilmasi Antonius icin avantaj teskil ediyordu zira bu durumda liburnalar manevra ustunluklerini tam gosteremeyecek ve dolayisiyla manciniklarin isabet etmesi kolaylasacakti Acik ve derin denizde ise tersi soz konusu olacakti Cogunlugu Octavian yanlisi kaynaklardan alinan bu goruslerden farkli olarak tarihci bazi diger kaynaklarin disinda Romali tarihci a da dayanarak Octavian in gemilerinin iki ila alti kadar kurekci sirasina sahip oldugunu ve dolayisiyla Antonius un gemilerinden cok daha kucuk olmadigini one surmektedir Schafer e gore Sezar in yerini alan Octavian daha once Sextus Pompeius a karsi basariyla kullandigi nispeten buyuk gemilerini bu savasta da kullanmis bunlara ek olarak Ilirya savasinda MO 35 33 korsanlardan ganimet aldigi daha kucuk liburnalari da kullanmistir Antonius un filosu kurek gucuyle Aktium bogazindan acik denize ciktiktan sonra Ambrak Korfezinin bati girisine yakin bir yerde yarim daire biciminde konuslandirildi Gemilerin arasindaki mesafe dusmanin aralarindan gecemeyecegi kadar kucuktu ayrica kiyiya da o kadar yakinlardi ki yanlarindan da gecilmesi mumkun degildi Siranin ortasinin arkasinda savas hazinesini tasiyan Kleopatra nin 60 gemisi ve Kralicenin bindigi kendine ait degerli esyalar da tasiyan ozel eskortlu Antonias amiral gemisi bulunuyordu Plana gore Antonius un filosu saldiriya gecmeyip dusmanin saldirmasini bekleyecekti ki her gun ogle saatlerinde kuzey batidan esmeye baslayan ruzgarla birlikte top atesinden yipranmis olan dusmanin arasindan gecerek blokaji kirmayi deneyecekti ve bu ruzgarin gucuyle guneye dogru yelken acacakti Ne var ki Octavianus un tarafindaki esas komutan durumunda olan Agrippa saldiriya gecmeyi dusunmuyordu Filosunu ogleye kadar dusmana yaklasik bir kilometre mesafede sabit bir yerde bekletiyordu Sonunda ogle saatlerinde Antonius tarafindaki Sosius un sabri tukenince Antonius tan emir almadigi halde saldiriya gecti Octavian in gemileri once karsi koymadan acik denize dogru cekiliyordu sig denizde carpismamak icin Boylece Sosius un peslerine dusmesini sagladilar Bu nedenle savas formasyonunu bozmamak icin Antonius da acik denize dogru kaymak zorunda kaldi Agrippa dusmanini yeteri kadar acik denize cektigine kanaat getirdiginde filosunu dondurup dusmanin etrafini sararak saldiriya gecme emrini verdi Gemilerinin coklugu nedeniyle bu taktigin uygulanmasi kolay gorunuyordu Bu manevranin karsisinda Antonius da formasyonunu yanlara dogru genisletmek zorunda kaldi ancak cok daha az gemiye sahip oldugu icin kisa sure sonra hareketli liburnalar aralari acilan buyuk gemilerin arasina girip onlara carparak dumen ve kurekleri tahrip ederek manevra kabiliyetini yok etmeyi basardi Ancak Antonius un gemi burclarindan atilan tas ve oklardan fazla yara almadan veya dusman tarafindan ele gecirilmeden onlara vurduktan sonra hemen kacmak zorundalardi Bazen birkac tane liburna birlikte Antonius un buyuk gemilerine karsi saldiriya geciyordu Bu sekilde batirmalari kolay olmadiysa da liburnalarin ciddi hasar almasi da pek gorulmedi nun 1672 Aktium Muharebesi betimlemesi Misir kralicesinin gemileri bu sirada cephenin arkasinda kalarak carpismalara katilmadi Savasin gidisati henuz belli degilken yapilan bir canlandirmaya gore beklendigi gibi savas sirasiyla Antonius un sag kanadi arasinda icinden yelkenleri fora etmis Kleopatra nin hizli gemilerinin sivisabildigi ve her gun o saatlerde cikan kuzey bati ruzgariyla guneye dogru kacabilecegi bir aciklik meydana geldi Bu hamleyi basariyla uygulayan Kleopatra hemen Misir a dogru yol almaya basladi Bunun uzerine Antonius carpismalarin merkezinde bulunan amiral gemisini terk ederek maiyetinde az sayida yoldasiyla birlikte bes sirali bir kurekliye bindi Bu sekilde kendisi de carpisan gemilerin arasindan sivismayi basardi ve Kleopatra nin pesine dustu Kleopatra nin gemisine yetistikten sonra onun gemisine binip rivayete gore perisan bir halde uc gun boyunca sevgilisiyle konusmadigi rivayet edilir Bu sekilde Antonius kendini Kleopatra yi ve savas hazinesini guvene almak olan esas amacina ulasmisti Ancak gemilerinin yaklasik dortte ucu dusmandan kurtulup kacmayi basaramadi yine de dusmana sert karsilik verilmisti Dusmanin kalan gemilerini bir turlu ele geciremeyen Octavianus bunun uzerine gemilere atesli oklar ve manciniklarla atilan koz ve zift kaplari attirdi Aslinda gemilerin degerli yukune goz diktigi icin bu hamleyi yapmaktan kacinmak istemisti Gemilerine dusen atesi sondurmeye calisan Antonius un askerlerinden bircogu bicare bir sekilde yanarak ya da dumandan zehirlenerek oldu digerleri intihar etti veya denize atladiktan sonra boguldu Yaklasik saat 17 sularinda Aktium Muharebesi bu sekilde alevler icinde bitmisti Antonius un gemilerinden yaklasik 30 40 tanesi bu sekilde battiktan sonra geri kalan gemiler teslim oldu Antonius tarafinda en az 5000 asker hayatini kaybetmisti Karada konuslandirilmis askerler ise savasa katilmadan seyirci kalmak zorundaydi Savasin sonucu belli olunca Canidius Crassus ordugahini savasmadan terk edip 19 lejyonuyla Makedonya yonunde cekildi Yedi gun sonra dusmanin ordusu yetistiginde lejyonlarinin basindan ayrildi Bu sekilde kumandansiz kalan ordu yapilan iki taraf olumlu baris kosullari uzerine anlastiginda karsi koymadan teslim oldu Genel anlamda Aktium Muharebesi Antonius ve Kleopatra nin belirgin yenilgisiyle sonuclandi SonuclariAktium Muharebesi Roma ic savasinin sonucunu belirlemisti Antonius ve Kleopatra Iskenderiye ye cekilmek zorunda kalmisti Bir sonraki yilda ise Octavian Korint uzerinden Rakka eyaletine gidip orada Yehuda Krali Herodes in destegini alarak Sina yarimadasi uzerinden Misir a girdi Antonius Iskenderiye hipodromunda son kez yenildikten sonra MO 1 Agustos 30 tarihinde intihar etti Kleopatra ise birkac gun sonra ayni sekilde canina kiydi Octavian yeni eyaleti u kendi mulku olarak elde edip praefectus Aegypti nin idaresine verdi MO 27 yilindan itibaren Augustus vasfiyla geriye bakildiginda ilk Roma Imparatoru olarak sayilmasina izin veren bir konuma sahip olmayi basarmisti Octavianus ve Antonius tarafindan one cikarilan tanrilara dayanarak bu savas ayrica Apollon un Dionysos a galibiyeti olarak gosterildi Roma ile Misir Kralicesi arasindaki tarihi rekabete bakildiginda ise Italya nin Misir a karsi ya da Bati nin Dogu ya karsi galibiyeti olarak algilandi Sonradan yuklenen bu anlamlar savasin meydana geldigi 2 Eylul 31 tarihinde henuz bir onem teskil etmiyordu Ingiliz tarihci savasla ilgili adi bir ask macerasi ndan bahsetmektedir Savasin Roma Imparatorlugu tarihindeki onemi nedeniyle kahramanliktan yoksun gidisati cogunlukla dile getirilmezdi Ilgili yayinlarJoachim Brambach Kleopatra Munchen 1996 ISBN 3 424 01239 4 John Mackenzie Carter Die Schlacht bei Aktium Aufstieg und Triumph des Kaisers Augustus Wiesbaden 1972 ISBN 3 7653 0245 7 Kleopatra Munchen 2000 ISBN 3 406 39009 9 Kleopatra Eine Biographie Bergisch Gladbach 1998 ISBN 3 404 61416 X Johannes Kromayer Der Feldzug von Actium und der sogenannte Verrath der Cleopatra Kleine Forschungen zur Geschichte des Zweiten Triumvirats Teil VII 34 cilt 1899 Johannes Kromayer Antike Schlachtfelder 4 cilt Berlin 1924 1931 Johannes Kromayer Actium Ein Epilog 68 cilt 1933 Dewid Laspe Actium Die Anatomie einer Schlacht 2007 Christoph Schafer Kleopatra Darmstadt 2006 ISBN 3 534 15418 5Kaynakca Piyade ve atlilarla ilgili verilen sayilar muharebenin basladigi m o 31 yilinin basi itibariyla gecerlidir Plutarch Antonius 68 Cassius Dio 50 13f Plutarch Antonius 62 vd Velleius 2 84 v d Plutarch Antonius 63 6f Plutarch Antonius 63 7f Cassius Dio 50 15 1 3 Plutarch Antonius 63 8 66 7f v d Plutarch Antonius 64 1 64 4 Cassius Dio 50 15 4 Orosius 6 19 5 6 19 9 v b Cassius Dio 50 23 3 50 31 1f krs Plutarch Antonius 59 7f Plutarch Antonius 65 1f Velleius 2 85 2 v d Savasin gidisati ile ilgili ana kaynaklar Cassius Dio 50 31 35 ve Plutarch in Antonius 65 68 eserleridir 2 21 5 Orosius 6 19 8 Cassius Dio s 50 23 2 vd 50 33 4 Plutarch Antonius s 66 1 3 ayrica bkz M Clauss Kleopatra s 95 C Schafer Kleopatra s 225 Plutarch Antonius 65 4 65 6 66 5 Cassius Dio 50 31 4 50 33 1 v d Plutarch Antonius 65 6 66 4 Cassius Dio 50 31 5 32 8 v d Plutarch Antonius 66 5 ve Cassius Dio 50 33 1 M Clauss Kleopatra S 97 ise bu noktada Antonius un savasi kaybedecegi acik oldugunu savunmaktadir Dewid Laspe Actium Bir Deniz Savasinin Anatomisi Plutarch Antonius 66 5 67 6 Cassius Dio 55 33 1 3 Velleius 2 85 3 v d Cassius Dio 50 34 vd Plutarch Antonius 68 1 Velleius 2 85 4 vd v d Plutarch Antonius 68 1 Plutarch Antonius 65 3 68 3 5 Cassius Dio 50 32 1 51 1 4 vd Velleius 2 85 2 2 85 5 vd Ronald Syme Die romische Revolution Klett Cotta Stuttgart 2003 s 307