Hamdullah Hamdi (veya Hamdi Çelebi veya Hamdi Hamidullah Akşemseddinzade)(doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.
Hayatı
Hamdullah Hamdi 1449da Göynük’te doğdu. Akşemseddin'in (1389-1459) en küçük oğludur. Asıl adı Mehmed Hamdullah olmakla birlikte daha çok Hamdi Çelebi adıyla anılmıştır.
Hamdi Çelebi on iki yaşında iken babası ölmüştür. Kendisine vasi olan ağabeylerinden himaye görmediğini ve onlardan çok eziyet çektiğini "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisinin "sebeb-i te’lîf" bölümünde bildirir. Bunlar yüzünden İbrani din büyüğü ve atası olan Yusuf’un sıkıntılarını daha iyi anladığını ve kendisini birçok yönden ona benzettiğini söyler. Buna rağmen iyi bir mederese eğitimi görmüştür. Hazırladığı eserlerinden, gayet iyi derecede Arapça ve Farsça öğrenip bildiği ve güçlü bir edebi kültür almış olduğu bariz olarak anlaşılmaktadır. Hakkında yazılan şair tezkirelerde onun "heyet, nucum ve musikide iyi derecede bilgi sahibi" olduğu belirtilmiştir.
Enîsî, onun Bursa’da "Çelebi Sultan Mehmed Medresesi"’nde müderrislik yaptığını, devrin tanınmış din âlimlerinden olan Molla Hayâlî ile ilmî tartışmalarda bulunduğunu bildirmektedir. Hamdi Çelebi'nin hayatının maddî sıkıntılar içinde geçtiği onun hakkında yazan şair tezkirecilerden ve kendi eserlerine koyduğu pasajlardan anlaşılmaktadır. Osmanlı Sultanı II. Beyazıd'dan ve diğer devlet büyüklerinden de beklediği maddi hatta manevi desteği görmemiştir.
Yine Enisi'nin bildirdiğine göre bu dönemde Hamdi Çelebi'nin rüyasında gördüğü babası Akşemseddin'in, bu rüyada ona zâhirî ilimleri bırakarak halifelerinden Şeyh "İbrâhim Tennûrî"’den mânen faydalanmasını tavsiye etmiştir. Bunun üzerine Hamdi Çelebi Kayseriye gidip Şeyh İbrâhim Tennûrî’ye intisap etmiştir. Ondan tasavvuf üzerine hilâfet aldıktan sonra Göynük’e döndüğünü ve orada sade bir mutasavvıf hayatına başladığını bildirir. Bir Osmanlı edebiyatı kritiği olarak M. Fuad Köprülü, Hamdi Çelebi’nin medreseyi terk ederek Göynük’e çekilmesini böyle bir rüya ile açıklamanın mümkün olamayacağını ve bunda onun devlet büyüklerinden ilgi ve yardım görmemiş olmasının rol oynadığı kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Hazırladığı "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini 1492de II. Bayezid’e sunmuştur. Lakin, Sultan'dan beklediği gibi ne bir parasal taltif ne de sözle teveccüh ve iltifat görmemiştir. Bunun üzerine Hamdi Çelebi bu eserde bulunan padişahın adını anıp onu övdüğü kısmı çıkararak yerine kötü talihinden şikâyet eden yeni bir bölüm koymuştur. Ayrıca Hamdi Çelebi, "Leylâ vü Mecnûn" mesnevisinin baş tarafı ile "Kıyâfetnâme" mesnevisinin sonunda devletin sanatkâra ve sanat eserlerine pek değer vermediğini belirterek yaşadığı devirden şikâyette bulunmuştur. Bununla yetinmeyerek Nizami Gencevi Hamse’sini, Firdevsî Şehname’sini bu dönemde yazmış olsaydı bunlara bile itibar edilmeyeceğini söylemiştır.
, yazdığı Tezkiretü' Şuura adli şair tezkiresinde, Hamdi Çelebi’nin hiçbir gelirinin olmadığını; "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisinin yazma nüshasının hazırlanması için hattatlara para vermediğini ve zaman zaman "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini yazma nüshasını kendi eli ile yazıp satmak suretiyle geçimini sağladığını nakletmiştir. Bu tip "Yûsuf u Züleyhâ" yazma eserlere müşterilerin eserin şairinin kendi eliyle yazılmış olması dolayısıyla nispeten daha yüksek fiyatlar ödedikleri de rivayet edilmektedir.
Evliya Çelebi Seyahatname eserinde Hamdi Çelebi’nin "Yûsuf u Züleyhâ" mesnevisini Ayasofya’nın top kandilleri altında yazdığını bildirmiştir; ama onu aynı dönemde yaşayan Hamdi adlı başka bir şairle karıştırmıştır.
Hamdullah Hamdi Çelebi 1503de Göynük’te ölmüştür. Mezarı Göynük’te babası Akşemseddin'in türbesinde onun kabri yanındadır. Çeşitli şair tezkireleri ve otoriteler değişik ölüm tarihi vermektedirler. tezikerecilerden Latîfî, Mecdî ve Riyâzî’nin 1508de vefat ettiğini söylemektedirler.
Enisi, Hamdullah Hamdi Çelebi'nin Mehmed Çelebi ve Zeynuddin Çelebi adli iki oğlu olduğunu bildirmektedir. Oğlu Zeynüddin Çelebi (ö. 1570) devrin önemli hattatlarındandır.
Değerlendirme
Anadolu'da gelişmekte olan Divan Şiiri içinde en iyi ve en gelişmiş olan manzum eser tipi bir şâirin beş mesnevisinden oluşan Hamse'dir. Türkçe Divan edebiyatında bir Hamse sahibi olan ilk şair Hamdullah Hamdi Çelebi'dir.
Hamdullah Hamdi Hamsesi içinde hazırladığı ilk mesnevi "Yusuf ve Züleyha"'dir. Osmanlı şair tezkiresi yazan yazarlar, örneğin Latifi, Kınalızade Hasan Çelebi, Âşık Çelebi, Riyazı o zamana kadar yazılan mesneviler içinde onun "Yusuf ve Züleyha" mesnevisinin en üstün olduğunu kabul etmektedirler. Riyâzî ayni ismili bir mesnevi yazan Kemalpaşazâde’nin
.
Hamdi’nin mesnevisini evvelce görmüş olsaydım bu mevzuya el sürmezdim
dediğini nakleder.
Kınalızade onun gazellerinin pek başarılı olmadığını iddia etmektedir.
Diğer tezkirecilerle birlikte Hamdullah Hamdi Çelebi'nin Farsça yazan Nizami Gencevi ve özellikle Camii'nin büyük tesiri altında kaldığında hemfikirlerdir. Âşık Çelebi onun Câmîi ile mektuplaştığını bildirir ama günümüze kadar bu yazışmalar ele geçmemiştir. Enîsî ise Hamdullah Hamdi Çelebi'nin şahsen Doğu Anadolu'ya seyahate gelmiş olan Câmîi ile görüşmeler yaptığını rivayet eder.
Hamdullah Hamdi Çelebi’nin mesnevi alanındaki şöhreti XVI. yüzyılda ve sonra giderek unutulmaya yüz tutmuştur. Özellikle Fuzuli'nin Leylâ ile Mecnun mesnevisi Hamdullah Hamdi Çelebi'nin aynı isimli aynı konulu mesnevisi ile karşılaştırılarak Fuzuli tercih edilir olmuştur.
Akademik bir 20. yüzyıl edebiyat tenkitçisi olarak Zehra Ŏztürk doktora tezinde Hamdullah Hamdi'yi şöyle değerlendirmiştir.
Hamdullah Hamdi Çelebi, XV. yüzyılın ikinci yarısındaki edebî anlayış ve zevkin dışına çıkmamış ve bu dönemde Türk şiirine hâkim olan Câmî tesirinden kurtulamamıştır.
Eserleri
Hamse
Anadolu sahasında hamse sahibi ilk şair olan Hamdullah Hamdi Çelebi’nin şöhretini sağlayan Hamse içindeki mesnevileri şunlardır:
Yûsuf u Züleyhâ
1492 yılında yazılmıştır. Aruzun “fâilâtun mefâilun fa‘lun” kalıbıyla kaleme almıştır. Bu konu Türkçe Divan şiirinde pek popüler olup, aynı adı taşıyan ve aynı konuyu işleyen birçok manzum eser vardır. Hamdullah Hamdi Çelebi'nin bu mesnevisi bu konuyu işleyen eserlerin arasında en güzellerinden biri olarak isim yapmıştır.
Bunun yanında bu mesnevi (Fuzûlî’nin kendi Leylâ vu Mecnûn eserini yazmasına kadar) Türk divan edebiyatının en başarılı mesnevisi sayılmakta idi. Hamdullah Hamdi Çelebi bu eserin önsöz şeklindeki başlangıcında yazdığına göre, bu eseri Camii'ye nazîre olarak hazırlamıştır ve hatta yer yer Câmî’den tercüme etmiştir. Lakin bu mesnevi birçok yönden Câmî’nin "Yûsuf u Züleyħâ" mesnevisinden farklar gösterir. Mesnevisinde Câmî, İbrani peygamber Yûsuf ile Züleyha arasında geçen olayları ön planda işler. Buna karşılık, Hamdullah Hamdi Çelebi, eserini İbrani peygamber İbrâhim’den başlayıp İbrani peygamber ve oğullarına kadar geçen bir zaman süresinde, geniş bir çerçevede geliştirmiştir. Hamdullah Hamdi Çelebi olayları bir kişinin şahsi macerası şeklinde bir yaşam macerası hedefiyle anlatmaya çaba vermiştir. Yer yer kahramanları için psikolojik analizler yapmıştır. Bu yaşama macerası şeklindeki anlatım ve bu yaşama macerası gelişmekte iken yapılan psikolojik analizler bu eserin Hamdullah Hamdi’nin mesnevileri arasında en başarılısı kabul edilmesini sağlamıştır. 20. yüzyılda doktora çalışması yapan Zehra Öztürk doktora eseri ve ele alınan şahısları tip ve motifleri açısından incelemiştir.
Yûsuf u Züleyhâ’nin Türkiye’de resmî ve özel kütüphanelerde 104, yurtdışında ise 25 kadar yazma nüshası tespit edilmiştir. Bu esere gösterilen rağbete delildir. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki 1530 tarihli yazma nüshası (Ayasofya, nr. 3901) içinde şairin "Leylâ vü Mecnûn" mesnevisi de ihtiva etmektedir. British Museum’daki nüsha ise (Or., nr. 711) teyzinatlı olup minyatür resimler de ihtiva eder. Yûsuf u Züleyhâ yeni Türkçe harflerle baskısı M. Naci Onur'un doktora çalışmasından geliştirilip, şairin hayatı ve edebî şahsiyeti üzerine bir incelemeyi de ihtiva ederek birlikte yayımlanmıştır.
Leylâ vü Mecnûn
1499-1500 yılında tamamlanmıştır. Aruzun “mefâilun mefâilun feûlun” kalıbıyla yazılmıştır. Câmî’nin aynı adla aynı konuda Farsça yazdığı mesnevisinde gayet çok etkilendiği kabul edilmektedir. Türk Divan Edebiyatında ilk "Leylâ vu Mecnûn" mesnevilerinden biri olduğu için önemlidir. Ama Fuzuli'nin aynı adlı eseri yazılınca öneminden kaybettiği kabul etmektedirler. 16. yüzyıldan itibaren birçok edebiyatçı bu eserin Fuzuli'nin "Leylâ ile Mecnun" eserinden daha az değerli olduğu üzerinde hemfikirdirler.
Yazma olan eserin az sayıdaki nüshaları bulunmakta ve bunlardan en iyileri Süleymaniye (Ayasofya, nr. 3901/2), İstanbul Üniversitesi (TY, nr. 800) ve Millet (Ali Emîrî Efendi, Manzum, nr. 1164, 1165) kütüphanelerinde bulunmaktadır.
Tuhfetü’l-uşşâk
Hamdullah Hamdi Çelebi bu eserinde Farsça İran edebiyatında işlenen konular dışına çıkmıştır. Bu eser tasavvufî ve sembolik bir aşk hikâyesi olup konusu tamamıyla orijinaldir. Aruzun “mefâîlün mefâîlün feûlün” kalıbıyla yazılmıştır. Eserin kahramanları Konstantiniyye'de Bizans vezirinin kızı ve Hristiyan olan Duhter ve ona âşık olan Kayseri şehrinde yaşayan zengin bir Müslüman tüccarin oğlu olan Hocazade'dir. Hocazade'nin Duhter'le evlenebilmek için Müslüman dinini terk etmesiyle başlayan maceraları ele alınmaktadır. Eserin sonunda hikâyenin kahramanı Hocazade (eşi Duhter ve çocuklarıyla birlikte) tekrar İslâm’a döner. Şair eserin sonunda buradaki kahramanların aşk, iman, akıl, nefis gibi kavramları sembolize ettiklerini belirtir. Enisi bu eserin adını "Mûnisü’l-uşşâk" olarak kaydetmiştir.Kaynak hatası: <ref>
etiketi için </ref>
kapanışı eksik (Bkz: ) Medine'de Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey Kütüphanesi yazma nüshası karşılaştırılarak bir kritik kopyası hazırlanmış ve bu kritik versiyon ile nüshaların faksimilelerinin birlikte baskıları yapılmıştır.
Kıyâfetnâme
Aruzun “fâilâtün mefâilün fa‘lün” kalıbıyla yazılmıştır. Kâtib Çelebi, Hamdullah Hamdi’nin bu eseri İmam-ı Şafiî’den tercüme ettiği bildirilmektedir.
Çeşitli kütüphanelerde on beş kadar yazma nüshası bulunduğu tespit edilmiştir. 150 beyitlik bu mesnevi Âmil Çelebioğlu tarafından bastırılıp yayımlanmıştır.
Ahmediyye
1494-95 yılında kaleme almıştır. Aruzun "fâilâtün fâilâtün fâilün" kalıbıyla yazılmıştır. Bu eserin adı üzerinde tarişmalar bulunmaktadır. Halk arasında daha çok Mevlid adıyla bilinmektedir. Âşık Çelebi, ile Kâtib Çelebi bu eseri “mevlid-i cismânî ve mevlid-i rûhânî” adla anmaktadilar. Ama Âşık Çelebi bu "Tercüme-i Şakâikun-Nûmâniyye" eserinde ve Katib Çelebi’nin Arapça eserinde bu eserin adi "Muhammediyye" olarak geçmektedir. Mehmed Süreyya 'de Hamdullah Hamdi’nin "Mevlid-i Nebevî (Nebî)" ve "Muhammediyye" adlı iki ayrı eseri bulunduğunu bildirmektedir; ama bu doğru değildir.
Bu mesnevinin sonundaki,
Ahmediyye oldu bu manzûma nâm
Nazmını ettim dokuz yüzde tamâm
beyti eserin adını ve telif tarihini göstermektedir. Eserde Fil Vak‘ası, Peygamber’in doğumu, Miraç ve Hicret gibi olaylar anlatılmıştır.
Yazma nüsha İstanbul Selim Ağa kütüphanesinde bulunur.
Divan
Bilinen iki nüshasından biri Süleymaniye Kütüphanesi’nde, diğeri Millet Kütüphanesi’ndedir Süleymaniye nüshasında iki münâcât, altı na‘t, bazıları Farsça 182 gazel, on sekiz kıta, bir tarih ve üç beyit vardır.
Kuran Tercümesi
Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde bulunan iki ciltlik satır arası Kur’an tercümesinin I. cildinin başında eserin Hamdullah Hamdi’ye ait ve müellif hattı olduğu kaydedilmiştir. Ayetler harekeli iri nesih, satır arası Türkçe meâller ise kısmen harekeli nesihle yazılmıştır. Bu eser Enîsî’nin Hamdullah Hamdi Çelebi'nin bir eseri olarak ismini verdiği "Mecâlisü’t-tefâsîr" olması çok mümkündür.
Diğer eserleri
Enîsî, Hamdullah Hamdi’nin tasavvufa dair bir risâle ile bir fıkıh kitabı telif ettiğini bildirmektedir. Fakat kütüphanelerde yapılan aramalardan sonra bu eserlerin herhangi bir yazma nüshası bulunamamıştır.
Seçilmiş bir şiir
Hamdullah Hamdi Çelebi'nin şiirlerine bir örnek olarak seçilmiş "sana" mahlaslı gazelinden şu beyitler verilmektedir:
Tâ ki virdüm gönlümi cânâ sana
Gitdi ‘aklum kalmışam şeydâ sana
Bend-i zülfün göreli meyl eylemez
Gönlümün dîvânesi illâ sana
Derd-i dil-ber mübtelâlar honıdur
Besdür ey sûfî gam-ı halvâ sana
Hem-ser oldun dil-rübâlar zülfine
Eksük olmaz ey gönül gavgâ sana
Nakd-i vakti gözle Hamdî ‘ârif ol
Kaynakça
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o Öztürk, Zehra (1997). "Hamdullah Hamdi". TDV İslâm Ansiklopedisi. 15. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. ss. 452-454. 16 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Mayıs 2024.
- ^ a b c d e f g h i j k l m Bilgin, Azmi (1999) "Hamdi (Hamdullah, Akşemseddinzade" Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi Cilt:1 sayfa:689-690, İstanbul: Yapi Kredi Kültür Sanat Yayıncılık,
- ^ a b c d e f g Emîr Hüseyin Enîsî, (haz.: Ali İhsan Yurd - Mustafa Kaçalin) Menâkıb-ı Akşemseddin: Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1994, s. 138-139, 147-149;
- ^ a b c Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü' Şuura, yazma: s. 309-311
- ^ Evliya Çelebi, Seyahatnâme, c.I, say.135, 337;
- ^ Riyâzî, Riyâzü’ş-şuarâ,yazma: Nuruosmaniye Ktp., nr. 3724, vr . 58a-b. Latîfî, Tezkire, s. 136-138 yazma. * Mecdî, Şekāik Tercümesi, s. 250-251 yazma.
- ^ Latîfî, Tezkire, yazma sayfa 136-138; Âşık Çelebi, Mesâiru’s-şuarâ, yazma eserin iki nüshası bulunur: vr. 89b-90a; a.e.,İÜ Ktp., TY, nr. 2406, vr. 111b; Riyâzî, Riyâzu’s-şuarâ, yazma nüshası:Nuruosmaniye Ktp., nr. 3724, vr. 58a-b.
- ^ Zehra Öztürk, Hamdullah Hamdi’nin Yusuf u Zeliha Mesnevisi’nde Tipler ve Motifler (doktora tezi, 1993), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi.
- ^ Koncu, Hanife, "Yûsuf ve Züleyhâ Bibliyografyası", Türkiye Araştırmaları Literatur Dergisi, cilt.V/fas.10, s. 617-630 İstanbul
- ^ Onur, M. Naci (1996) Akşemseddinzâde Hamdullah Hamdi, Yûsuf ve Züleyha-İnceleme ve Seçmeler, Ankara
- ^ Örneğin, Süleymaniye Ktp., Murad Buhârî, nr. 330; Esad Efendi, nr. 3613
- ^ Mehmed Süreyya (hz.: Nuri Akbayar) (1996) Sicil-i Osmani. İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları C.2 say.135
- ^ Hacı Selim Ağa Ktp., Kemankeş Emir Hoca, nr. 181; İÜ Ktp., TY, nr. 1980)
- ^ Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, nr. 2626
- ^ Millet Kütüphanesi, Ali Emîrî Efendi, Manzum, nr. 120)
- ^ Koğuşlar, nr. 428, 429
- ^ Özyıldırım, Ali Emre (haz.) (1999) Hamdullah Hamdî ve Divanı, Ankara: Kültür Bakanlığı
Dış Kaynaklar
- Bilgin, Azmi (1999) "Hamdi (Hamidullah, Aksemsemseddinzade" Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlilar Ansiklopedisi Cilt:1 sayfa:689-690, İstanbul: Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık,
- M. Naci Onur, Akşemseddinzâde Hamdullah Hamdi, Yûsuf ve Zuleyha-İnceleme ve Seçmeler, Ankara 1986;
- Emîr Hüseyin Enîsî, (haz.: Ali İhsan Yurd - Mustafa Kaçalin) (1994),Menâkıb-ı Akşemseddin: Hayatı ve Eserleri, İstanbul s. 138-139, 147-149;
- Hamdullah Hamdi, (haz. Naci Onur) (1991) Yûsuf u Züleyhâ, Ankara 1991;
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Hamdullah Hamdi veya Hamdi Celebi veya Hamdi Hamidullah Aksemseddinzade dogumu 1449 Goynuk olumu 1503 Goynuk Turk divan sairi mutasavvif Mesnevileri ile taninmistir Goynuk de babasi Aksemseddin in turbesi Hamdullah Hamdi de bu turbede gomuludur HayatiHamdullah Hamdi 1449da Goynuk te dogdu Aksemseddin in 1389 1459 en kucuk ogludur Asil adi Mehmed Hamdullah olmakla birlikte daha cok Hamdi Celebi adiyla anilmistir Hamdi Celebi on iki yasinda iken babasi olmustur Kendisine vasi olan agabeylerinden himaye gormedigini ve onlardan cok eziyet cektigini Yusuf u Zuleyha mesnevisinin sebeb i te lif bolumunde bildirir Bunlar yuzunden Ibrani din buyugu ve atasi olan Yusuf un sikintilarini daha iyi anladigini ve kendisini bircok yonden ona benzettigini soyler Buna ragmen iyi bir mederese egitimi gormustur Hazirladigi eserlerinden gayet iyi derecede Arapca ve Farsca ogrenip bildigi ve guclu bir edebi kultur almis oldugu bariz olarak anlasilmaktadir Hakkinda yazilan sair tezkirelerde onun heyet nucum ve musikide iyi derecede bilgi sahibi oldugu belirtilmistir Enisi onun Bursa da Celebi Sultan Mehmed Medresesi nde muderrislik yaptigini devrin taninmis din alimlerinden olan Molla Hayali ile ilmi tartismalarda bulundugunu bildirmektedir Hamdi Celebi nin hayatinin maddi sikintilar icinde gectigi onun hakkinda yazan sair tezkirecilerden ve kendi eserlerine koydugu pasajlardan anlasilmaktadir Osmanli Sultani II Beyazid dan ve diger devlet buyuklerinden de bekledigi maddi hatta manevi destegi gormemistir Yine Enisi nin bildirdigine gore bu donemde Hamdi Celebi nin ruyasinda gordugu babasi Aksemseddin in bu ruyada ona zahiri ilimleri birakarak halifelerinden Seyh Ibrahim Tennuri den manen faydalanmasini tavsiye etmistir Bunun uzerine Hamdi Celebi Kayseriye gidip Seyh Ibrahim Tennuri ye intisap etmistir Ondan tasavvuf uzerine hilafet aldiktan sonra Goynuk e dondugunu ve orada sade bir mutasavvif hayatina basladigini bildirir Bir Osmanli edebiyati kritigi olarak M Fuad Koprulu Hamdi Celebi nin medreseyi terk ederek Goynuk e cekilmesini boyle bir ruya ile aciklamanin mumkun olamayacagini ve bunda onun devlet buyuklerinden ilgi ve yardim gormemis olmasinin rol oynadigi kanaatinde oldugunu belirtmistir Hazirladigi Yusuf u Zuleyha mesnevisini 1492de II Bayezid e sunmustur Lakin Sultan dan bekledigi gibi ne bir parasal taltif ne de sozle teveccuh ve iltifat gormemistir Bunun uzerine Hamdi Celebi bu eserde bulunan padisahin adini anip onu ovdugu kismi cikararak yerine kotu talihinden sikayet eden yeni bir bolum koymustur Ayrica Hamdi Celebi Leyla vu Mecnun mesnevisinin bas tarafi ile Kiyafetname mesnevisinin sonunda devletin sanatkara ve sanat eserlerine pek deger vermedigini belirterek yasadigi devirden sikayette bulunmustur Bununla yetinmeyerek Nizami Gencevi Hamse sini Firdevsi Sehname sini bu donemde yazmis olsaydi bunlara bile itibar edilmeyecegini soylemistir yazdigi Tezkiretu Suura adli sair tezkiresinde Hamdi Celebi nin hicbir gelirinin olmadigini Yusuf u Zuleyha mesnevisinin yazma nushasinin hazirlanmasi icin hattatlara para vermedigini ve zaman zaman Yusuf u Zuleyha mesnevisini yazma nushasini kendi eli ile yazip satmak suretiyle gecimini sagladigini nakletmistir Bu tip Yusuf u Zuleyha yazma eserlere musterilerin eserin sairinin kendi eliyle yazilmis olmasi dolayisiyla nispeten daha yuksek fiyatlar odedikleri de rivayet edilmektedir Evliya Celebi Seyahatname eserinde Hamdi Celebi nin Yusuf u Zuleyha mesnevisini Ayasofya nin top kandilleri altinda yazdigini bildirmistir ama onu ayni donemde yasayan Hamdi adli baska bir sairle karistirmistir Hamdullah Hamdi Celebi 1503de Goynuk te olmustur Mezari Goynuk te babasi Aksemseddin in turbesinde onun kabri yanindadir Cesitli sair tezkireleri ve otoriteler degisik olum tarihi vermektedirler tezikerecilerden Latifi Mecdi ve Riyazi nin 1508de vefat ettigini soylemektedirler Enisi Hamdullah Hamdi Celebi nin Mehmed Celebi ve Zeynuddin Celebi adli iki oglu oldugunu bildirmektedir Oglu Zeynuddin Celebi o 1570 devrin onemli hattatlarindandir DegerlendirmeAnadolu da gelismekte olan Divan Siiri icinde en iyi ve en gelismis olan manzum eser tipi bir sairin bes mesnevisinden olusan Hamse dir Turkce Divan edebiyatinda bir Hamse sahibi olan ilk sair Hamdullah Hamdi Celebi dir Hamdullah Hamdi Hamsesi icinde hazirladigi ilk mesnevi Yusuf ve Zuleyha dir Osmanli sair tezkiresi yazan yazarlar ornegin Latifi Kinalizade Hasan Celebi Asik Celebi Riyazi o zamana kadar yazilan mesneviler icinde onun Yusuf ve Zuleyha mesnevisinin en ustun oldugunu kabul etmektedirler Riyazi ayni ismili bir mesnevi yazan Kemalpasazade nin Hamdi nin mesnevisini evvelce gormus olsaydim bu mevzuya el surmezdim dedigini nakleder Kinalizade onun gazellerinin pek basarili olmadigini iddia etmektedir Diger tezkirecilerle birlikte Hamdullah Hamdi Celebi nin Farsca yazan Nizami Gencevi ve ozellikle Camii nin buyuk tesiri altinda kaldiginda hemfikirlerdir Asik Celebi onun Camii ile mektuplastigini bildirir ama gunumuze kadar bu yazismalar ele gecmemistir Enisi ise Hamdullah Hamdi Celebi nin sahsen Dogu Anadolu ya seyahate gelmis olan Camii ile gorusmeler yaptigini rivayet eder Hamdullah Hamdi Celebi nin mesnevi alanindaki sohreti XVI yuzyilda ve sonra giderek unutulmaya yuz tutmustur Ozellikle Fuzuli nin Leyla ile Mecnun mesnevisi Hamdullah Hamdi Celebi nin ayni isimli ayni konulu mesnevisi ile karsilastirilarak Fuzuli tercih edilir olmustur Akademik bir 20 yuzyil edebiyat tenkitcisi olarak Zehra Ŏzturk doktora tezinde Hamdullah Hamdi yi soyle degerlendirmistir Hamdullah Hamdi Celebi XV yuzyilin ikinci yarisindaki edebi anlayis ve zevkin disina cikmamis ve bu donemde Turk siirine hakim olan Cami tesirinden kurtulamamistir EserleriHamse Anadolu sahasinda hamse sahibi ilk sair olan Hamdullah Hamdi Celebi nin sohretini saglayan Hamse icindeki mesnevileri sunlardir Yusuf u Zuleyha 1492 yilinda yazilmistir Aruzun failatun mefailun fa lun kalibiyla kaleme almistir Bu konu Turkce Divan siirinde pek populer olup ayni adi tasiyan ve ayni konuyu isleyen bircok manzum eser vardir Hamdullah Hamdi Celebi nin bu mesnevisi bu konuyu isleyen eserlerin arasinda en guzellerinden biri olarak isim yapmistir Bunun yaninda bu mesnevi Fuzuli nin kendi Leyla vu Mecnun eserini yazmasina kadar Turk divan edebiyatinin en basarili mesnevisi sayilmakta idi Hamdullah Hamdi Celebi bu eserin onsoz seklindeki baslangicinda yazdigina gore bu eseri Camii ye nazire olarak hazirlamistir ve hatta yer yer Cami den tercume etmistir Lakin bu mesnevi bircok yonden Cami nin Yusuf u Zuleyħa mesnevisinden farklar gosterir Mesnevisinde Cami Ibrani peygamber Yusuf ile Zuleyha arasinda gecen olaylari on planda isler Buna karsilik Hamdullah Hamdi Celebi eserini Ibrani peygamber Ibrahim den baslayip Ibrani peygamber ve ogullarina kadar gecen bir zaman suresinde genis bir cercevede gelistirmistir Hamdullah Hamdi Celebi olaylari bir kisinin sahsi macerasi seklinde bir yasam macerasi hedefiyle anlatmaya caba vermistir Yer yer kahramanlari icin psikolojik analizler yapmistir Bu yasama macerasi seklindeki anlatim ve bu yasama macerasi gelismekte iken yapilan psikolojik analizler bu eserin Hamdullah Hamdi nin mesnevileri arasinda en basarilisi kabul edilmesini saglamistir 20 yuzyilda doktora calismasi yapan Zehra Ozturk doktora eseri ve ele alinan sahislari tip ve motifleri acisindan incelemistir Yusuf u Zuleyha nin Turkiye de resmi ve ozel kutuphanelerde 104 yurtdisinda ise 25 kadar yazma nushasi tespit edilmistir Bu esere gosterilen ragbete delildir Eserin Suleymaniye Kutuphanesi ndeki 1530 tarihli yazma nushasi Ayasofya nr 3901 icinde sairin Leyla vu Mecnun mesnevisi de ihtiva etmektedir British Museum daki nusha ise Or nr 711 teyzinatli olup minyatur resimler de ihtiva eder Yusuf u Zuleyha yeni Turkce harflerle baskisi M Naci Onur un doktora calismasindan gelistirilip sairin hayati ve edebi sahsiyeti uzerine bir incelemeyi de ihtiva ederek birlikte yayimlanmistir Leyla vu Mecnun 1499 1500 yilinda tamamlanmistir Aruzun mefailun mefailun feulun kalibiyla yazilmistir Cami nin ayni adla ayni konuda Farsca yazdigi mesnevisinde gayet cok etkilendigi kabul edilmektedir Turk Divan Edebiyatinda ilk Leyla vu Mecnun mesnevilerinden biri oldugu icin onemlidir Ama Fuzuli nin ayni adli eseri yazilinca oneminden kaybettigi kabul etmektedirler 16 yuzyildan itibaren bircok edebiyatci bu eserin Fuzuli nin Leyla ile Mecnun eserinden daha az degerli oldugu uzerinde hemfikirdirler Yazma olan eserin az sayidaki nushalari bulunmakta ve bunlardan en iyileri Suleymaniye Ayasofya nr 3901 2 Istanbul Universitesi TY nr 800 ve Millet Ali Emiri Efendi Manzum nr 1164 1165 kutuphanelerinde bulunmaktadir Tuhfetu l ussak Hamdullah Hamdi Celebi bu eserinde Farsca Iran edebiyatinda islenen konular disina cikmistir Bu eser tasavvufi ve sembolik bir ask hikayesi olup konusu tamamiyla orijinaldir Aruzun mefailun mefailun feulun kalibiyla yazilmistir Eserin kahramanlari Konstantiniyye de Bizans vezirinin kizi ve Hristiyan olan Duhter ve ona asik olan Kayseri sehrinde yasayan zengin bir Musluman tuccarin oglu olan Hocazade dir Hocazade nin Duhter le evlenebilmek icin Musluman dinini terk etmesiyle baslayan maceralari ele alinmaktadir Eserin sonunda hikayenin kahramani Hocazade esi Duhter ve cocuklariyla birlikte tekrar Islam a doner Sair eserin sonunda buradaki kahramanlarin ask iman akil nefis gibi kavramlari sembolize ettiklerini belirtir Enisi bu eserin adini Munisu l ussak olarak kaydetmistir Kaynak hatasi lt ref gt etiketi icin lt ref gt kapanisi eksik Bkz Kaynak gosterme Medine de Seyhulislam Arif Hikmet Bey Kutuphanesi yazma nushasi karsilastirilarak bir kritik kopyasi hazirlanmis ve bu kritik versiyon ile nushalarin faksimilelerinin birlikte baskilari yapilmistir Kiyafetname Aruzun failatun mefailun fa lun kalibiyla yazilmistir Katib Celebi Hamdullah Hamdi nin bu eseri Imam i Safii den tercume ettigi bildirilmektedir Cesitli kutuphanelerde on bes kadar yazma nushasi bulundugu tespit edilmistir 150 beyitlik bu mesnevi Amil Celebioglu tarafindan bastirilip yayimlanmistir Ahmediyye 1494 95 yilinda kaleme almistir Aruzun failatun failatun failun kalibiyla yazilmistir Bu eserin adi uzerinde tarismalar bulunmaktadir Halk arasinda daha cok Mevlid adiyla bilinmektedir Asik Celebi ile Katib Celebi bu eseri mevlid i cismani ve mevlid i ruhani adla anmaktadilar Ama Asik Celebi bu Tercume i Sakaikun Numaniyye eserinde ve Katib Celebi nin Arapca eserinde bu eserin adi Muhammediyye olarak gecmektedir Mehmed Sureyya de Hamdullah Hamdi nin Mevlid i Nebevi Nebi ve Muhammediyye adli iki ayri eseri bulundugunu bildirmektedir ama bu dogru degildir Bu mesnevinin sonundaki Ahmediyye oldu bu manzuma nam Nazmini ettim dokuz yuzde tamam beyti eserin adini ve telif tarihini gostermektedir Eserde Fil Vak asi Peygamber in dogumu Mirac ve Hicret gibi olaylar anlatilmistir Yazma nusha Istanbul Selim Aga kutuphanesinde bulunur Divan Bilinen iki nushasindan biri Suleymaniye Kutuphanesi nde digeri Millet Kutuphanesi ndedir Suleymaniye nushasinda iki munacat alti na t bazilari Farsca 182 gazel on sekiz kita bir tarih ve uc beyit vardir Kuran Tercumesi Topkapi Sarayi Muzesi Kutuphanesi nde bulunan iki ciltlik satir arasi Kur an tercumesinin I cildinin basinda eserin Hamdullah Hamdi ye ait ve muellif hatti oldugu kaydedilmistir Ayetler harekeli iri nesih satir arasi Turkce mealler ise kismen harekeli nesihle yazilmistir Bu eser Enisi nin Hamdullah Hamdi Celebi nin bir eseri olarak ismini verdigi Mecalisu t tefasir olmasi cok mumkundur Diger eserleri Enisi Hamdullah Hamdi nin tasavvufa dair bir risale ile bir fikih kitabi telif ettigini bildirmektedir Fakat kutuphanelerde yapilan aramalardan sonra bu eserlerin herhangi bir yazma nushasi bulunamamistir Secilmis bir siirHamdullah Hamdi Celebi nin siirlerine bir ornek olarak secilmis sana mahlasli gazelinden su beyitler verilmektedir Gazel Ta ki virdum gonlumi cana sana Gitdi aklum kalmisam seyda sana Bend i zulfun goreli meyl eylemez Gonlumun divanesi illa sana Derd i dil ber mubtelalar honidur Besdur ey sufi gam i halva sana Hem ser oldun dil rubalar zulfine Eksuk olmaz ey gonul gavga sana Nakd i vakti gozle Hamdi arif ol Assi kilmaz gussa i ferda sanaKaynakca a b c d e f g h i j k l m n o Ozturk Zehra 1997 Hamdullah Hamdi TDV Islam Ansiklopedisi 15 Istanbul Turkiye Diyanet Vakfi ss 452 454 16 Mayis 2024 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Mayis 2024 a b c d e f g h i j k l m Bilgin Azmi 1999 Hamdi Hamdullah Aksemseddinzade Yasamlari ve Yapitlariyla Osmanlilar Ansiklopedisi Cilt 1 sayfa 689 690 Istanbul Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik ISBN 975 08 0071 0 a b c d e f g Emir Huseyin Enisi haz Ali Ihsan Yurd Mustafa Kacalin Menakib i Aksemseddin Hayati ve Eserleri Istanbul 1994 s 138 139 147 149 a b c Kinalizade Hasan Celebi Tezkiretu Suura yazma s 309 311 Evliya Celebi Seyahatname c I say 135 337 Riyazi Riyazu s suara yazma Nuruosmaniye Ktp nr 3724 vr 58a b Latifi Tezkire s 136 138 yazma Mecdi Sekaik Tercumesi s 250 251 yazma Latifi Tezkire yazma sayfa 136 138 Asik Celebi Mesairu s suara yazma eserin iki nushasi bulunur vr 89b 90a a e IU Ktp TY nr 2406 vr 111b Riyazi Riyazu s suara yazma nushasi Nuruosmaniye Ktp nr 3724 vr 58a b Zehra Ozturk Hamdullah Hamdi nin Yusuf u Zeliha Mesnevisi nde Tipler ve Motifler doktora tezi 1993 Istanbul Universitesi Edebiyat Fakultesi Koncu Hanife Yusuf ve Zuleyha Bibliyografyasi Turkiye Arastirmalari Literatur Dergisi cilt V fas 10 s 617 630 Istanbul Onur M Naci 1996 Aksemseddinzade Hamdullah Hamdi Yusuf ve Zuleyha Inceleme ve Secmeler Ankara Ornegin Suleymaniye Ktp Murad Buhari nr 330 Esad Efendi nr 3613 Mehmed Sureyya hz Nuri Akbayar 1996 Sicil i Osmani Istanbul Tarih Vakfi Yurt Yayinlari ISBN 975 333 0383 C 2 say 135 Haci Selim Aga Ktp Kemankes Emir Hoca nr 181 IU Ktp TY nr 1980 Suleymaniye Kutuphanesi Esad Efendi nr 2626 Millet Kutuphanesi Ali Emiri Efendi Manzum nr 120 Koguslar nr 428 429 Ozyildirim Ali Emre haz 1999 Hamdullah Hamdi ve Divani Ankara Kultur BakanligiDis KaynaklarBilgin Azmi 1999 Hamdi Hamidullah Aksemsemseddinzade Yasamlari ve Yapitlariyla Osmanlilar Ansiklopedisi Cilt 1 sayfa 689 690 Istanbul Yapi Kredi Kultur Sanat Yayincilik ISBN 975 08 0071 0 M Naci Onur Aksemseddinzade Hamdullah Hamdi Yusuf ve Zuleyha Inceleme ve Secmeler Ankara 1986 Emir Huseyin Enisi haz Ali Ihsan Yurd Mustafa Kacalin 1994 Menakib i Aksemseddin Hayati ve Eserleri Istanbul s 138 139 147 149 Hamdullah Hamdi haz Naci Onur 1991 Yusuf u Zuleyha Ankara 1991