Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Dede Korkut Kitabı'nın bölümlerinden birini oluşturan öykü.
Dresden nüshasının ön sayfası | |
Vikikaynak'ta Kitâb-ı Dedem Korkut Alâ Lisan-ı Tâife-i Oğuzân/Dirse Hân oglı Bogaç hân boyını beyân ider ile ilgili metin bulabilirsiniz. |
Bu boyda Oğuz Türkleri arasındaki ilişkiler, aile değerleri ve benzeri hususlar daha geniş Oğuz Türk topluluğu bağlamında ele alınmaktadır.
Destan hakkında
Dede Korkut, Oğuzlar arasında Oğuznâme olarak da bilinen destansı bir hikâyedir.Orta Asya'da ortaya çıkar, Anadolu'yu dolaşır ve anlatısını ağırlıklı olarak Kafkasya'da ortaya koyar. Barthold'a göre, bu destanın yalnızca Kafkasya bölgesinde yaratılmış olabileceğine dair güçlü bir gösterge vardır.
Dede Korkut, Oğuz halkının etnik kimliği, tarihi anlatıları, gelenekleri ve çağlar boyunca değer sistemlerinin önemli bir deposu olarak hizmet eder. Oğuzların esasen göçebe bir çoban topluluğu oldukları bir dönemde özgürlük için verdikleri mücadeleleri anmaktadır. Ancak bu hikâyelerin, Oğuz kökenli Türklerin artık kendilerini yalnızca Oğuz olarak tanımlamadıkları bir dönemde bugünkü halini aldığı açıktır.
10. yüzyılın ortalarına gelindiğinde Oğuz terimi Türkler arasında yerini yavaş yavaş Türkmen terimine bırakmış ve bu değişim 13. yüzyılın başlarında tamamlanmıştır. Çoğunluğu Oğuz olan ama sadece Oğuz olmayan Türkmenler İslam'ı benimsemiş ve atalarına kıyasla daha yerleşik bir yaşam tarzını benimsemişlerdi. 14. yüzyılda, Akkoyunlular olarak bilinen bir Türkmen boyları federasyonu, odak noktası doğu Türkiye, Azerbaycan, Irak ve batı Türkiye olan bir konfederasyon kurdu.
Araştırma
"Kitabi-Dede Korkut" destanının yayın ve araştırma tarihi 200 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. "Kitabi-Dede Korkut" destanı hakkında ilk bilgiler Jakob Reiske (1716-1774) ve Doğu el yazmaları kataloğunu derleyen Fleischer tarafından sağlanmıştır. Ancak "Kitabi-Dede Korkut" destanının yayınlanması ve incelenmesi 19. yüzyılda başlamıştır. Alman oryantalist Von Diez, bu büyük anıtı dünyaya tanıtan ilk kişi oldu. Bir giriş ve 12 bölümden oluşan "Dede Korkut" destanlarını Dresden Kütüphanesi'nde keşfetti. 1952'de İtalyan oryantalist Ettore Rossi, Vatikan Kütüphanesi'nde 6 bölümden oluşan başka bir el yazmasını ortaya çıkardı ve kapsamlı bir bilimsel girişle yayınladı. 2019 yılında, şu anda bilim camiasında "Türkmen-Sahra el yazması" olarak bilinen yeni bir "Kitabi-Dede Korkut" el yazması hakkında yeni gerçekler ortaya çıktı. Dirse Han'ın oğlu Bogaç'ın hikâyesi hem Dresden ve Vatikan yazmalarında hem de Türkmen-Sahra yazmasında yer alan ortak bölümlerden biridir. Dresden yazmasında bu hikâye "Dirse Han'ın Oğlu Bugaç Han'ın Hikâyesi" başlığını taşır ve ilk bölümdür. Vatikan nüshasında ise "Dirse Han Oğlu Bugaç Han'ın Hikâyesi" başlığını taşır ve ikinci bölümdür. Türkmen-Sahra nüshasında hikâye "İza Beriledieren Soysuz" başlığını taşır ve birinci bölümdür.
İçerik
Anlatı, Bayındır Han'ın geleneksel olarak Oğuz Türk soylularını davet ettiği kurultaylar düzenlediğini tasvir eder. Böyle bir ağırlama etkinliğinde Bayındır Han, çadırların üç renkte kurulmasını emreder. Oğlu olanlar beyaz çadırlarda, kızı olanlar kırmızı çadırlarda, çocuğu olmayanlar ise siyah çadırlarda ikamet etmektedir. Dirse Han'ın çocuğu olmadığı için kara çadıra oturtulur. Bu duruma sinirlenen Han evine gider. Dirse Han, eşiyle istişare ettikten sonra, bir çocuğu olması için dua etmek amacıyla insanlara iyilik yapmak üzere bir toplantı düzenlemeye karar verir. Bir süre sonra bir oğlu dünyaya gelir. Dirse Han'ın oğlu 15 yaşına geldiğinde Bayandur Han'ın boğasının (Azerbaycan Türkçesinde Buğa) saldırısına uğrar ve onu öldürür. Bu nedenle Dede Korkut ona Boğaç adını verir. Boğaç'ın güç ve şöhret kazanması babasının destekçileri arasında korkuya neden olur. Dirse Han'a oğlu ve karısının onu devirmeye çalıştığını söylerler. Dirse Han oğlunu ava götürür ve onu bir okla vurur. Oğlunu eve dönerken bulamayan anne, 40 kızla birlikte onu aramaya başlar ve sonunda onu kanlar içinde bulur. Boğaç annesine anlatır:
Gri atlı Hızır yanıma gelip üç kez yarama dokundu. Bu yaradan sana ölüm yok dedi, dağ çiçeği anne sütü senin ilacındır dedi.
Sonuç olarak Boğaç, anne sütü ve dağ çiçeğinin yardımıyla 40 gün sonra iyileşir. Boğaç'ın iyileştiğini öğrenen düşmanları, Boğaç'ın ailesine karşı yaptıkları yanlış suçlamaların intikamını alacağından korktukları için babası Dirse Han'ı yakalayıp hapsederler. Boğaç Han arkalarından yetişip babasını 40 namerdin elinden kurtarır. Hanların hanı Bayındır Han gelir ve ona yeniden beylik verir.
Karakterler
Hikâyede adı geçen karakterler şunlardır: Bayındır Han, Dirsa Han, Dirsa Han'ın eşi, Dede Korkut, Boğaç, Hızır, 40 hain adam, kırk kız.
Bayındır Han - Bu hikâyede adı 17 kez geçmektedir. Üç yerde "Hanlar Hanı, Han Bayındır", 13 yerde "Bayındır Han" ve bir yerde de "Kam Han'ın oğlu" olarak anılır. Hikâyedeki olayları başlatan kişidir. Dede Korkut onu klasik ve geleneksel bir roman üslubuyla sunar. Yılda bir kez şölen düzenler, Oğuz beylerini ağırlar, attan bir aygır, deveden bir boğa, koyundan bir koç kurban eder. Bayındır Han hikâyenin ana olayını harekete geçirir. Tüm hikâye bu olayla başlar. Bayındır Han beyler üzerinde baskın bir role sahiptir. Bir ordusu vardır ve yetişen her genç onun ordusuna katılır. Bayındır Han, yaz ve sonbaharda olmak üzere yılda iki kez öküz ve deve güreşi yaptırır. Beyleri ve onların savaşlarını izler. Dirse Han'ın oğlu öküzü yener.
Dirse Han, insanların oğlunun ahlaki dönüşümünü Bayındır Han'a şikâyet etmesinden korkar. Bayındır Han hikâyenin ilerleyen bölümlerinde görünmez. Bayındır Han tipik bir tip değil, bir karakterdir. Toplumun devamlılığının nesilden nesile aktarılacağını bilerek çadırlar kurmayı planlamış ve başarmıştır. Dirse Han ise kara çadırda oturan insan prototipidir. Bu prototipin arkasında yüz binlerce insanın yaşadıklarını görebiliyoruz. Tarihte nesiller boyu büyümeyi teşvik eden pek çok olay var ama bu hikâyedeki yöntem etik ve estetik açıdan daha mantıklı.
Dirse Han - Adındaki "han" teriminden de anlaşılacağı üzere Dirse Han, Oğuz toplumunu oluşturan boylardan birinin lideridir, ancak İç Oğuz'dan mı yoksa Dış Oğuz'dan mı olduğuna dair bir bilgi yoktur. Hikâyedeki olayları devam ettiren kişidir. Hikâyenin olay örgüsü Boğac Han doğup adını alana kadar Dirse Han'ın etrafında döner. Kendisinin çocuğu yoktur. Bu nedenle Bayındır Han'ın düzenlediği kurultayda kara çadırda oturur. Dirse Han gibi çocuksuz bir adamın benzer şekilde ele alınması Kazak destanı "Koblandı Batır" ve "Dudar Kız", "Celkildek" ve "Alibek Batır" gibi hikâyelerde de görülebilir. Dirse Han'ın kabilesine döndükten sonra karısına söylediği, aynı zamanda öfke ve kırgınlık ifade eden aşağıdaki cümle, onun karakterinin bir başka yönüne dikkat çekmektedir:
"Dediler ki, çocuğu olmayan bir adam Tanrı tarafından lanetlendi, biz de onu lanetliyoruz."
Dirse Han karısına çocuksuzluklarının sebebinin kendisinden mi yoksa ondan mı kaynaklandığını sorarak meseleyi tamamen soylu olan karısından kaynaklanan bir sorun olarak görmediğini gösterir. Bu cümle, Dirse Han'ın ait olduğu Oğuz toplumunun kültürel açıdan gelişmiş olduğunu göstermektedir.
Kırk kötü adam oğlu hakkında yalan haber getirdiğinde konuyu araştırmadan onlara inanır. Bu bakımdan Dirse Han, "Yusuf ve Züleyha" hikâyesindeki Yusuf'un babasına benzemektedir. Ancak olayların gelişimi ve trajik yönleri farklılık gösterir. Adamları tarafından kışkırtılan Dirse Han, oğlunun davranışlarının kendisini Oğuz toplumu içinde zor duruma düşürdüğünü düşünür. Bu söylentilerin Bayandur Han'a ulaşması halinde itibarını kaybetmekten korkar. Öte yandan kendi ailesi içindeki nüfuzunu da kaybettiğini hisseder ve oğlunu öldürmeye karar verir. Baba ve oğul arasındaki çatışma, babanın oğlunu öldürme girişimiyle doruk noktasına ulaşır. İhanet, Oğuz toplumu tarafından asla kabul edilmeyen bir davranıştır. Ancak bu olay Dirse Han'ın babalık bilincinin gelişmesi için gerekli görünmektedir.'
Sonunda Dirse Han babalık bilincine, oğul ise evlatlık bilincine ulaşır. Anne ve Hızır'ın araya girmesiyle kriz sona erer, aile ve toplumun birlik ve bütünlüğü istenilen düzeyde sağlanır. Boğac Han, başarılarından dolayı Bayındır Han tarafından kendisine bahşedilen beylikle sahnede hak ettiği yeri alırken, baba artık sahneden çekilme vaktinin geldiğini anlar.
Dirse Han'ın eşi, Han Kızı - Hikâyede Dirse Han'ın eşi ve Boğaç Han'ın annesi hakkında detaylı bilgi yok. Sadece hikâyenin birkaç yerinde onun "Han Kızı" olduğunu anlıyoruz. Örneğin Dirse Han, Bayındır Han'ın düzenlediği toplantıdan ayrılıp eve döndüğünde karısına "Han Kızı" diye hitap ediyor. Bir başka örnekte, babasıyla birlikte ava gönderilen oğlunu göremeyen annenin söylediği sözler, onun "Han Kızı" olduğunu bir kez daha teyit eder.
Bırak beni Han babama gideyim Ağır hazine ile bol lesker alayım.
Daha sonra karısı Dirse Han'a seslenir:
"Han babamın göğü, Kadın annemin zevki, Annen ve baban tarafından verildi, Görmek için gözlerimi açtığım kişi, Kalbimle sevdiğim kişi, Dirse Han."
Öte yandan bu, eski Türklerin tüm evlilik kurallarını yansıtmaktadır: baba ve annenin kızın evliliğine katılımı önemlidir - babamın göyküzü, annemin lokumu denir. Bu, hem babanın hem de annenin bu birlikteliğe birlikte rıza gösterdikleri anlamına gelir. Aynı zamanda kadın "gözlerimi açıp gördüğüm" (yani başka kimseye bakmadığı) ve "kalbimle sevdiğim" ifadelerini kullanır. Böylece kızın kocasını seçme hakkından bahsedilir. Bu, yüksek sosyetenin bir özelliğidir. O toplumda kadınların hakları da bu sözlerle teyit edilir - Dirse Han karısına hitap eder, o da Dirse Han'a aynı sözlerle ve unvanlarla hitap eder.
Dirse Han kurultaydan dönüp karısına hitap ettiğinde yine onun fiziksel özellikleriyle karşılaşırız. O, başın şansı ve evin tahtıdır. Selvi gibi uzun boyludur ve siyah saçları topuklarına kadar uzanır. Kaşları çekilmiş bir yay şeklindedir ve yanakları elmasları andırır. Boğaç Han'ın hikâyesinde bilgeliği, sağduyuyu, dengeyi, uyumu ve sadakati temsil eden Han Kızı, Dirse Han'ın ötekileştirilmesine neden olan çocuksuzluk sorununun çözümünde kilit rol oynar.
Boğac Han - Çocuk, özellikle de erkek çocuk, hayvancılıkla uğraşan ve savaşçı bir topluluk olan Oğuz toplumu için paha biçilmez bir değerdir. Onun yokluğu bir yandan aile kavramının çözülmesi anlamına gelirken, diğer yandan da arzulanan toplumsal birliğin sağlanmasının önünde bir engeldir. Bu hikâyede, "açların doyurulması, borçluların borçtan kurtarılması, büyük bir şölen verilmesi ve Oğuz beylerinin duaları" sonucunda Boğac Han'a gebe kalınır ve dokuz ay sonra doğar. Doğumundan sonra bakıcılara verilen Boğac Han, on beş yaşında yeniden ortaya çıkar. On beş yaş onun ergenlik dönemidir ve anlatı karakterin gelişimi ve bireyselleşmesi için gerekli ortamı hazırlar. Bu süreç Bayındır Han'ın boğasıyla güreşmesi ve adını Dede Korkut'tan almasıyla başlar. Kahramanın vahşi bir hayvana, özellikle de bir boğaya karşı kazandığı zafer, ilk kez Oğuz Kağan destanının Uygur versiyonunda ortaya çıkan eski bir destan geleneğidir. Türk bilim adamı Ziya Gökalp, Boğac Han'ın Oğuz Han olduğunu öne sürerek boğa ile mücadeleyi vurgulamıştır.
Böylece boğaya karşı kazandığı zafer için şölen düzenlenmesi ve adının verilmesi, Dirse Han'ın oğlunun toplum tarafından benimsendiğini ve bireyselleştiğini gösterir.
Daha sonra babası tarafından bir komploya maruz kalan oğul, annesi ve Hızır'ın yardımıyla ölümden kurtarılarak Dirse Han'ın bir çocuk katili olmasının önüne geçilir. Aynı zamanda aile bütünlüğünün dağılmasını da engeller. Sonunda Boğac Han, kendisini öldürmeye niyetlenen babasını annesinin cesaretlendirmesiyle kurtararak yetenek ve erdem sahibi gerçek bir kahraman olur. Bu olay Oğuz toplumunun karakteristik değerlerini yansıtması açısından da önemlidir. Oğuz toplumunda oğul, babası ne hata yaparsa yapsın onun arkasında durmalı ve onu düşmanlarının insafına terk etmemelidir. Bu erdem de Dirse Han'ın rolünü kabullenmesine önemli ölçüde yardımcı olur.
Dede Korkut ve Hızır - Dede Korkut hem insani hem de efsanevi özelliklere sahip bir kişiliktir. Olayların belirleyici anlarında isim ve ödül vermek üzere ortaya çıkan bir gözlemcidir. Ancak olayların sonunda geçmiş ve gelecek dünyalar olarak yorumlanan Dünya, Güneş-Ay üçlüsüne endeksli zamanın ötesine geçer. Dede Korkut anlatırken hikâyedeki tüm karakterler vefat etse de o insanüstü kimliği ile varlığını sürdürür.
Burada Hızır da Dede Korkut gibi mitik bir kişiliktir. Dağlarda ölüme terk edilen Boğac Han'ın yaralarını anne sütü ve dağ çiçeklerini ilaç olarak göstererek tedavi eder.
Hikâyedeki hayvanların da görevleri ve işlevleri vardır. Koyun, koç, deve, aslan, kaplan, yılan, karga, turgay (tarlakuşuna benzer bir kuş) ve köpek dekoratif değil işlevseldir. Cansız doğanın sembolleri gibi işlevsiz hayvanlar değillerdir.
Arketipler
Beyaz Çadır (Azerbaycan Türkçesinde Ağ Otaq) - oğulları olan ebeveynlerin oturduğu beyaz çadır veya yurt saflığın ve masumiyetin sembolüdür. Burada beyaz, saflığı ve masumiyeti temsil etmekte ve aynı zamanda bireyin çiftçi olarak geçmiş yaşamı boyunca hiçbir günah işlemediğinin bir göstergesi olarak hizmet etmektedir. Belki de bu, Allah'ın geçmişte salih ameller işleyenleri ödüllendirdiğinin ve bunun sonucunda soylarını devam ettirecek bir oğul doğduğunun işareti olarak düşünülebilir. Oğlu toplum için parlak bir gelecek olacaktır. O bir savaşçıdır ve kendi halkını korumakla görevlidir. Oğuz Türk toplumundaki savaşçı figürü, toplumun hayatta kalması, soyun devamı, müreffeh, canlı ve güvenli bir yaşam için gereklidir. Oğul sahibi olmamak aynı zamanda kişinin itibarının zedelenmesidir. Oğuz toplumunda itibar kazanmak, bir erkeğin zor koşullar altında gücünü kanıtlamasını gerektirir.
Kızıl Çadır (Azerbaycan Türkçesinde Qırmızı Otaq) - veya Kırmızı Oda, kız çocuğu olan ebeveynlerin oturduğu yurttur. Oğuz toplumunda kız çocuk sahibi olmak üretkenliği ve bereketi simgeler. Eğitimci olma, toplumu eğitim ve sosyal açıdan şekillendirme, gelecek neslin yetiştiricisi olma gibi niteliklere sahip olmalarına rağmen kız çocukları aynı zamanda dış tehditlere karşı savunmasız bir konumdadır.
Siyah Çadır (Azerbaycan Türkçesinde Qara Otaq) - çocuksuz ebeveynlerin misafir olduğu, yoksulluğu ve yoksunluğu ifade eden bir yurttur. Çocuksuzluk, geleceksiz, sınırlı ve kısıtlı bir varoluşun göstergesidir. Bu bağlamda siyah renk ölümü temsil eder. Beyaz çadır hem soyun hem de itibarın devamını, kırmızı çadır ise soyun devamını güvence altına alırken itibarın devamını garanti etmez. Öte yandan, siyah çadır hem itibarın hem de soyun sonunu temsil eder.
Hızır - hikâyelerde kahramanlar bazı engelleri akıllarıyla çözerken, bazılarını da fiziksel güçleriyle aşarlar. Kahramanlar zorluklarla karşılaştıklarında, sorunlarını çözemediklerinde, karşılaştıkları engelleri ve zorlukları nasıl aşacaklarını bilemediklerinde, kısacası çaresizliğe ve umutsuzluğa kapıldıklarında, her zaman yardımlarına koşan bir bilge figür, bir şaman, bir Hızır vardır. Şamanizm ve Anadolu'daki Alevilikte Hızır ismine sıklıkla rastlanır ve "doğanın ruhu" ya da insanın "kendi ışığından" yaratıldığının bu inançlarda mevcut olduğu söylenebilir.
Gölge (Azerbaycan Türkçesinde Kölgə) - Kişinin ruhunun derinliklerinde yatan, genellikle değişime ve inisiyasyona maruz kalan gizli yönü olarak kendini gösterir. "Gölge, kahramanın bireyleşme sürecinde ilerlemesini ve daha yetkin hale gelmesini sağlayan karşıt güçtür". Gölge arketipleri şeklinde kırk hain birey olarak görünen, gerçekte Dirse Han'ın tehdit olarak algıladığı oğluna karşı hissettiği kurnazlık duygusunu sembolize eder. Bu duygu, kendi çıkarlarını korumak için hileye başvurması, yalan konuşması ve nihayetinde oğlunun öldürülmesini emretmesiyle temsil edilir. Kendisini bu duygudan koruyan Dirsə Han, hayvan kurban ederek ve dua ederek hediye ettiği oğlunu sorgulamaktan kaçınarak ve kolayca kurban ederek zayıflığını gösterir. Burada gölge ışığa galip gelir ve "alp tipi" olarak kabul edilen Dirse Han zayıflığına yenik düşer.
"Anne Sütü" (Azerbaycan Türkçesinde Ana Südü) ve "Dağ Çiçeği" (Azerbaycan Türkçesinde Dağ çiçəyi) arketipleri Azerbaycan Türklerinin arkaik düşüncesindeki başlıca etnik-zihinsel arketiplerdendir. Mitolojik semantik açısından "Anne Sütü" sadece anneliği temsil etmekle kalmaz, aynı zamanda ilişkili anne kültü için de bir arketip görevi görür. Öte yandan, "Dağ Çiçeği" genel doğa kültünün sembolik bir temsilidir ve anlatı bağlamında özellikle dağ ve bitki kültlerini kapsar.
Kaynakça
- ^ Eyüboğlu, Dursun Can (1997). "Dede Korkut'taki Boğaç Han". Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Sosyal Bilimler Dergisi. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2024.
- ^ "Dastan". Great Soviet Encyclopedia (in 30 volumes), Third edition, Moscow, 1970
- ^ Китаби деде Коркуд [Kitabi dede Korkud]. archive.is (Rusça). 25 May 2005. 25 May 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 January 2019.
- ^ Barthold (1962), s. 120
- ^ Lewis (1974), s. 16–17
- ^ Lewis (1974), s. 9
- ^ Lewis (1974), s. 10, 16–17
- ^ Qafarlı 2019, s. 5.
- ^ Kəlbizadə 2020, s. 119.
- ^ Erdem 1998, s. 72.
- ^ Duru 2023, s. 97.
- ^ Kitabi Dədə Qorqud 2004, s. 180.
- ^ Kitabi Dədə Qorqud 2004, s. 182.
- ^ Əlizadə & Hacıyev (2004), ss. 180-182
- ^ Kılıç (1997), s. 82
- ^ Uç 2003, s. 50.
- ^ Ekici 2001, s. 54.
- ^ a b Aksoy 2012, s. 59.
- ^ Ekici 2001, s. 57.
- ^ Abdulla 1998, s. 212.
- ^ Ensiklopediya 2000, s. 74.
- ^ Abdulla 1998, s. 212-213.
- ^ Aksoy 2012, s. 60.
- ^ Ensiklopediya 2000, s. 73.
- ^ Ekici 2001, s. 51.
- ^ Aksoy 2012, s. 68.
- ^ Ergin 1997, s. 184.
- ^ Aksoy 2012, s. 69.
- ^ a b Uç 2003, s. 51.
- ^ a b Aşkaroğlu 2013, s. 126.
- ^ Aşkaroğlu 2013, s. 127.
- ^ İsmayılova 2011, s. 67.
- ^ Kanter 2005, s. 134.
- ^ Aşkaroğlu 2011, s. 130.
- ^ İsmayılova 2011, s. 69.
Kaynak
- Barthold, V., (Ed.) (1962). The book of my grandfather Korkut. Moscow and Leningrad: USSR Academy of Sciences.
- Lewis, Geoffrey, (Ed.) (1974). The Book of Dede Korkut. Harmondsworth, UK: Penguin Books. ISBN .
- Əlizadə, Samət; Hacıyev, Tofiq (2004). Kitabi Dədə Qorqud (Əsil və sadələşdirilmiş mətnlər) [Kitabi Deda Gorgud (Original and simplified texts)] (PDF) (Azerice). Baku: Öndər. ISSN 2309-7949.
- Erdem, Melek (1998). Dede Korkut Türkmenistan Varyantları. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
- Duru, Sümeyra, (Ed.) (2023). AXEL OLRİK'İN EPİK YASALARI BAĞLAMINDA DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN BOYUNUN İNCELENMESİ. Çeşm-i Cihan: Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi.
- Kılıç, Fikret, (Ed.) (1997). "Dede Korkut Kitabı'ndan "Dirse Han Oğlı Buğaç Han Boyı"Adlı Hikayenin Tema ve Yapı Bakımından Tahlili". Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi (8).
- İsmayılova, Yeganə, (Ed.) (2011). "DƏDƏ QORQUD KİTABI" VƏ MÜASİR AZƏRBAYCAN ƏDƏBİ DÜŞÜNCƏSİ (PDF). Baku: Elm nəşriyyatı.
- Aşkaroğlu, Vedi, (Ed.) (2013). "DEDE KORKUT HİKAYELERİNDEN DİRSE HAN OĞLU BUĞAÇ HAN ANLATISI ÜZERİNE SİMGESEL / ARKETİPSEL BİR ÇÖZÜMLEME". Karadeniz Uluslararası Bilimsel Dergi. 1 (17): 120-132.
- Kanter, Mehmet Fatih, (Ed.) (2005). Dede Korkut Hikayelerinin Arketipsel Sembolizm Yöntemiyle Çözümlenmesi. İnsan Bilimleri Araştırmaları.
- Evrim Aksoy. DEDE KORKUT KİTABI’NDAKİ TİPLER ÜZERİNE BİR İNCELEME. İzmir: T. C.EGE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK HALK BİLİMİ ANABİLİM DALI. 2012.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Dirse Han Oglu Bogac Han Dede Korkut Kitabi nin bolumlerinden birini olusturan oyku Dirse Han Oglu Bogac Han Dresden nushasinin on sayfasiVikikaynak ta Kitab i Dedem Korkut Ala Lisan i Taife i Oguzan Dirse Han ogli Bogac han boyini beyan ider ile ilgili metin bulabilirsiniz Bu boyda Oguz Turkleri arasindaki iliskiler aile degerleri ve benzeri hususlar daha genis Oguz Turk toplulugu baglaminda ele alinmaktadir Destan hakkindaDede Korkut Oguzlar arasinda Oguzname olarak da bilinen destansi bir hikayedir Orta Asya da ortaya cikar Anadolu yu dolasir ve anlatisini agirlikli olarak Kafkasya da ortaya koyar Barthold a gore bu destanin yalnizca Kafkasya bolgesinde yaratilmis olabilecegine dair guclu bir gosterge vardir Dede Korkut Oguz halkinin etnik kimligi tarihi anlatilari gelenekleri ve caglar boyunca deger sistemlerinin onemli bir deposu olarak hizmet eder Oguzlarin esasen gocebe bir coban toplulugu olduklari bir donemde ozgurluk icin verdikleri mucadeleleri anmaktadir Ancak bu hikayelerin Oguz kokenli Turklerin artik kendilerini yalnizca Oguz olarak tanimlamadiklari bir donemde bugunku halini aldigi aciktir 10 yuzyilin ortalarina gelindiginde Oguz terimi Turkler arasinda yerini yavas yavas Turkmen terimine birakmis ve bu degisim 13 yuzyilin baslarinda tamamlanmistir Cogunlugu Oguz olan ama sadece Oguz olmayan Turkmenler Islam i benimsemis ve atalarina kiyasla daha yerlesik bir yasam tarzini benimsemislerdi 14 yuzyilda Akkoyunlular olarak bilinen bir Turkmen boylari federasyonu odak noktasi dogu Turkiye Azerbaycan Irak ve bati Turkiye olan bir konfederasyon kurdu Arastirma Kitabi Dede Korkut destaninin yayin ve arastirma tarihi 200 yillik bir donemi kapsamaktadir Kitabi Dede Korkut destani hakkinda ilk bilgiler Jakob Reiske 1716 1774 ve Dogu el yazmalari katalogunu derleyen Fleischer tarafindan saglanmistir Ancak Kitabi Dede Korkut destaninin yayinlanmasi ve incelenmesi 19 yuzyilda baslamistir Alman oryantalist Von Diez bu buyuk aniti dunyaya tanitan ilk kisi oldu Bir giris ve 12 bolumden olusan Dede Korkut destanlarini Dresden Kutuphanesi nde kesfetti 1952 de Italyan oryantalist Ettore Rossi Vatikan Kutuphanesi nde 6 bolumden olusan baska bir el yazmasini ortaya cikardi ve kapsamli bir bilimsel girisle yayinladi 2019 yilinda su anda bilim camiasinda Turkmen Sahra el yazmasi olarak bilinen yeni bir Kitabi Dede Korkut el yazmasi hakkinda yeni gercekler ortaya cikti Dirse Han in oglu Bogac in hikayesi hem Dresden ve Vatikan yazmalarinda hem de Turkmen Sahra yazmasinda yer alan ortak bolumlerden biridir Dresden yazmasinda bu hikaye Dirse Han in Oglu Bugac Han in Hikayesi basligini tasir ve ilk bolumdur Vatikan nushasinda ise Dirse Han Oglu Bugac Han in Hikayesi basligini tasir ve ikinci bolumdur Turkmen Sahra nushasinda hikaye Iza Beriledieren Soysuz basligini tasir ve birinci bolumdur IcerikDede Korkut Kitabi nin Dirse Han Oglu Bogac Han baslikli ilk bolumunun baslangici 16 yuzyil Dresden nushasi Anlati Bayindir Han in geleneksel olarak Oguz Turk soylularini davet ettigi kurultaylar duzenledigini tasvir eder Boyle bir agirlama etkinliginde Bayindir Han cadirlarin uc renkte kurulmasini emreder Oglu olanlar beyaz cadirlarda kizi olanlar kirmizi cadirlarda cocugu olmayanlar ise siyah cadirlarda ikamet etmektedir Dirse Han in cocugu olmadigi icin kara cadira oturtulur Bu duruma sinirlenen Han evine gider Dirse Han esiyle istisare ettikten sonra bir cocugu olmasi icin dua etmek amaciyla insanlara iyilik yapmak uzere bir toplanti duzenlemeye karar verir Bir sure sonra bir oglu dunyaya gelir Dirse Han in oglu 15 yasina geldiginde Bayandur Han in bogasinin Azerbaycan Turkcesinde Buga saldirisina ugrar ve onu oldurur Bu nedenle Dede Korkut ona Bogac adini verir Bogac in guc ve sohret kazanmasi babasinin destekcileri arasinda korkuya neden olur Dirse Han a oglu ve karisinin onu devirmeye calistigini soylerler Dirse Han oglunu ava goturur ve onu bir okla vurur Oglunu eve donerken bulamayan anne 40 kizla birlikte onu aramaya baslar ve sonunda onu kanlar icinde bulur Bogac annesine anlatir Gri atli Hizir yanima gelip uc kez yarama dokundu Bu yaradan sana olum yok dedi dag cicegi anne sutu senin ilacindir dedi Sonuc olarak Bogac anne sutu ve dag ciceginin yardimiyla 40 gun sonra iyilesir Bogac in iyilestigini ogrenen dusmanlari Bogac in ailesine karsi yaptiklari yanlis suclamalarin intikamini alacagindan korktuklari icin babasi Dirse Han i yakalayip hapsederler Bogac Han arkalarindan yetisip babasini 40 namerdin elinden kurtarir Hanlarin hani Bayindir Han gelir ve ona yeniden beylik verir KarakterlerHikayede adi gecen karakterler sunlardir Bayindir Han Dirsa Han Dirsa Han in esi Dede Korkut Bogac Hizir 40 hain adam kirk kiz Bayindir Han Bu hikayede adi 17 kez gecmektedir Uc yerde Hanlar Hani Han Bayindir 13 yerde Bayindir Han ve bir yerde de Kam Han in oglu olarak anilir Hikayedeki olaylari baslatan kisidir Dede Korkut onu klasik ve geleneksel bir roman uslubuyla sunar Yilda bir kez solen duzenler Oguz beylerini agirlar attan bir aygir deveden bir boga koyundan bir koc kurban eder Bayindir Han hikayenin ana olayini harekete gecirir Tum hikaye bu olayla baslar Bayindir Han beyler uzerinde baskin bir role sahiptir Bir ordusu vardir ve yetisen her genc onun ordusuna katilir Bayindir Han yaz ve sonbaharda olmak uzere yilda iki kez okuz ve deve guresi yaptirir Beyleri ve onlarin savaslarini izler Dirse Han in oglu okuzu yener Dirse Han insanlarin oglunun ahlaki donusumunu Bayindir Han a sikayet etmesinden korkar Bayindir Han hikayenin ilerleyen bolumlerinde gorunmez Bayindir Han tipik bir tip degil bir karakterdir Toplumun devamliliginin nesilden nesile aktarilacagini bilerek cadirlar kurmayi planlamis ve basarmistir Dirse Han ise kara cadirda oturan insan prototipidir Bu prototipin arkasinda yuz binlerce insanin yasadiklarini gorebiliyoruz Tarihte nesiller boyu buyumeyi tesvik eden pek cok olay var ama bu hikayedeki yontem etik ve estetik acidan daha mantikli Dirse Han Adindaki han teriminden de anlasilacagi uzere Dirse Han Oguz toplumunu olusturan boylardan birinin lideridir ancak Ic Oguz dan mi yoksa Dis Oguz dan mi olduguna dair bir bilgi yoktur Hikayedeki olaylari devam ettiren kisidir Hikayenin olay orgusu Bogac Han dogup adini alana kadar Dirse Han in etrafinda doner Kendisinin cocugu yoktur Bu nedenle Bayindir Han in duzenledigi kurultayda kara cadirda oturur Dirse Han gibi cocuksuz bir adamin benzer sekilde ele alinmasi Kazak destani Koblandi Batir ve Dudar Kiz Celkildek ve Alibek Batir gibi hikayelerde de gorulebilir Dirse Han in kabilesine dondukten sonra karisina soyledigi ayni zamanda ofke ve kirginlik ifade eden asagidaki cumle onun karakterinin bir baska yonune dikkat cekmektedir Dediler ki cocugu olmayan bir adam Tanri tarafindan lanetlendi biz de onu lanetliyoruz Dirse Han karisina cocuksuzluklarinin sebebinin kendisinden mi yoksa ondan mi kaynaklandigini sorarak meseleyi tamamen soylu olan karisindan kaynaklanan bir sorun olarak gormedigini gosterir Bu cumle Dirse Han in ait oldugu Oguz toplumunun kulturel acidan gelismis oldugunu gostermektedir Kirk kotu adam oglu hakkinda yalan haber getirdiginde konuyu arastirmadan onlara inanir Bu bakimdan Dirse Han Yusuf ve Zuleyha hikayesindeki Yusuf un babasina benzemektedir Ancak olaylarin gelisimi ve trajik yonleri farklilik gosterir Adamlari tarafindan kiskirtilan Dirse Han oglunun davranislarinin kendisini Oguz toplumu icinde zor duruma dusurdugunu dusunur Bu soylentilerin Bayandur Han a ulasmasi halinde itibarini kaybetmekten korkar Ote yandan kendi ailesi icindeki nufuzunu da kaybettigini hisseder ve oglunu oldurmeye karar verir Baba ve ogul arasindaki catisma babanin oglunu oldurme girisimiyle doruk noktasina ulasir Ihanet Oguz toplumu tarafindan asla kabul edilmeyen bir davranistir Ancak bu olay Dirse Han in babalik bilincinin gelismesi icin gerekli gorunmektedir Sonunda Dirse Han babalik bilincine ogul ise evlatlik bilincine ulasir Anne ve Hizir in araya girmesiyle kriz sona erer aile ve toplumun birlik ve butunlugu istenilen duzeyde saglanir Bogac Han basarilarindan dolayi Bayindir Han tarafindan kendisine bahsedilen beylikle sahnede hak ettigi yeri alirken baba artik sahneden cekilme vaktinin geldigini anlar Dirse Han in esi Han Kizi Hikayede Dirse Han in esi ve Bogac Han in annesi hakkinda detayli bilgi yok Sadece hikayenin birkac yerinde onun Han Kizi oldugunu anliyoruz Ornegin Dirse Han Bayindir Han in duzenledigi toplantidan ayrilip eve dondugunde karisina Han Kizi diye hitap ediyor Bir baska ornekte babasiyla birlikte ava gonderilen oglunu goremeyen annenin soyledigi sozler onun Han Kizi oldugunu bir kez daha teyit eder Birak beni Han babama gideyim Agir hazine ile bol lesker alayim Daha sonra karisi Dirse Han a seslenir Han babamin gogu Kadin annemin zevki Annen ve baban tarafindan verildi Gormek icin gozlerimi actigim kisi Kalbimle sevdigim kisi Dirse Han Ote yandan bu eski Turklerin tum evlilik kurallarini yansitmaktadir baba ve annenin kizin evliligine katilimi onemlidir babamin goykuzu annemin lokumu denir Bu hem babanin hem de annenin bu birliktelige birlikte riza gosterdikleri anlamina gelir Ayni zamanda kadin gozlerimi acip gordugum yani baska kimseye bakmadigi ve kalbimle sevdigim ifadelerini kullanir Boylece kizin kocasini secme hakkindan bahsedilir Bu yuksek sosyetenin bir ozelligidir O toplumda kadinlarin haklari da bu sozlerle teyit edilir Dirse Han karisina hitap eder o da Dirse Han a ayni sozlerle ve unvanlarla hitap eder Dirse Han kurultaydan donup karisina hitap ettiginde yine onun fiziksel ozellikleriyle karsilasiriz O basin sansi ve evin tahtidir Selvi gibi uzun boyludur ve siyah saclari topuklarina kadar uzanir Kaslari cekilmis bir yay seklindedir ve yanaklari elmaslari andirir Bogac Han in hikayesinde bilgeligi sagduyuyu dengeyi uyumu ve sadakati temsil eden Han Kizi Dirse Han in otekilestirilmesine neden olan cocuksuzluk sorununun cozumunde kilit rol oynar Bogac Han Cocuk ozellikle de erkek cocuk hayvancilikla ugrasan ve savasci bir topluluk olan Oguz toplumu icin paha bicilmez bir degerdir Onun yoklugu bir yandan aile kavraminin cozulmesi anlamina gelirken diger yandan da arzulanan toplumsal birligin saglanmasinin onunde bir engeldir Bu hikayede aclarin doyurulmasi borclularin borctan kurtarilmasi buyuk bir solen verilmesi ve Oguz beylerinin dualari sonucunda Bogac Han a gebe kalinir ve dokuz ay sonra dogar Dogumundan sonra bakicilara verilen Bogac Han on bes yasinda yeniden ortaya cikar On bes yas onun ergenlik donemidir ve anlati karakterin gelisimi ve bireysellesmesi icin gerekli ortami hazirlar Bu surec Bayindir Han in bogasiyla guresmesi ve adini Dede Korkut tan almasiyla baslar Kahramanin vahsi bir hayvana ozellikle de bir bogaya karsi kazandigi zafer ilk kez Oguz Kagan destaninin Uygur versiyonunda ortaya cikan eski bir destan gelenegidir Turk bilim adami Ziya Gokalp Bogac Han in Oguz Han oldugunu one surerek boga ile mucadeleyi vurgulamistir Boylece bogaya karsi kazandigi zafer icin solen duzenlenmesi ve adinin verilmesi Dirse Han in oglunun toplum tarafindan benimsendigini ve bireysellestigini gosterir Daha sonra babasi tarafindan bir komploya maruz kalan ogul annesi ve Hizir in yardimiyla olumden kurtarilarak Dirse Han in bir cocuk katili olmasinin onune gecilir Ayni zamanda aile butunlugunun dagilmasini da engeller Sonunda Bogac Han kendisini oldurmeye niyetlenen babasini annesinin cesaretlendirmesiyle kurtararak yetenek ve erdem sahibi gercek bir kahraman olur Bu olay Oguz toplumunun karakteristik degerlerini yansitmasi acisindan da onemlidir Oguz toplumunda ogul babasi ne hata yaparsa yapsin onun arkasinda durmali ve onu dusmanlarinin insafina terk etmemelidir Bu erdem de Dirse Han in rolunu kabullenmesine onemli olcude yardimci olur Dede Korkut ve Hizir Dede Korkut hem insani hem de efsanevi ozelliklere sahip bir kisiliktir Olaylarin belirleyici anlarinda isim ve odul vermek uzere ortaya cikan bir gozlemcidir Ancak olaylarin sonunda gecmis ve gelecek dunyalar olarak yorumlanan Dunya Gunes Ay uclusune endeksli zamanin otesine gecer Dede Korkut anlatirken hikayedeki tum karakterler vefat etse de o insanustu kimligi ile varligini surdurur Burada Hizir da Dede Korkut gibi mitik bir kisiliktir Daglarda olume terk edilen Bogac Han in yaralarini anne sutu ve dag ciceklerini ilac olarak gostererek tedavi eder Hikayedeki hayvanlarin da gorevleri ve islevleri vardir Koyun koc deve aslan kaplan yilan karga turgay tarlakusuna benzer bir kus ve kopek dekoratif degil islevseldir Cansiz doganin sembolleri gibi islevsiz hayvanlar degillerdir ArketiplerBeyaz Cadir Azerbaycan Turkcesinde Ag Otaq ogullari olan ebeveynlerin oturdugu beyaz cadir veya yurt safligin ve masumiyetin semboludur Burada beyaz safligi ve masumiyeti temsil etmekte ve ayni zamanda bireyin ciftci olarak gecmis yasami boyunca hicbir gunah islemediginin bir gostergesi olarak hizmet etmektedir Belki de bu Allah in gecmiste salih ameller isleyenleri odullendirdiginin ve bunun sonucunda soylarini devam ettirecek bir ogul dogdugunun isareti olarak dusunulebilir Oglu toplum icin parlak bir gelecek olacaktir O bir savascidir ve kendi halkini korumakla gorevlidir Oguz Turk toplumundaki savasci figuru toplumun hayatta kalmasi soyun devami mureffeh canli ve guvenli bir yasam icin gereklidir Ogul sahibi olmamak ayni zamanda kisinin itibarinin zedelenmesidir Oguz toplumunda itibar kazanmak bir erkegin zor kosullar altinda gucunu kanitlamasini gerektirir Kizil Cadir Azerbaycan Turkcesinde Qirmizi Otaq veya Kirmizi Oda kiz cocugu olan ebeveynlerin oturdugu yurttur Oguz toplumunda kiz cocuk sahibi olmak uretkenligi ve bereketi simgeler Egitimci olma toplumu egitim ve sosyal acidan sekillendirme gelecek neslin yetistiricisi olma gibi niteliklere sahip olmalarina ragmen kiz cocuklari ayni zamanda dis tehditlere karsi savunmasiz bir konumdadir Siyah Cadir Azerbaycan Turkcesinde Qara Otaq cocuksuz ebeveynlerin misafir oldugu yoksullugu ve yoksunlugu ifade eden bir yurttur Cocuksuzluk geleceksiz sinirli ve kisitli bir varolusun gostergesidir Bu baglamda siyah renk olumu temsil eder Beyaz cadir hem soyun hem de itibarin devamini kirmizi cadir ise soyun devamini guvence altina alirken itibarin devamini garanti etmez Ote yandan siyah cadir hem itibarin hem de soyun sonunu temsil eder Hizir hikayelerde kahramanlar bazi engelleri akillariyla cozerken bazilarini da fiziksel gucleriyle asarlar Kahramanlar zorluklarla karsilastiklarinda sorunlarini cozemediklerinde karsilastiklari engelleri ve zorluklari nasil asacaklarini bilemediklerinde kisacasi caresizlige ve umutsuzluga kapildiklarinda her zaman yardimlarina kosan bir bilge figur bir saman bir Hizir vardir Samanizm ve Anadolu daki Alevilikte Hizir ismine siklikla rastlanir ve doganin ruhu ya da insanin kendi isigindan yaratildiginin bu inanclarda mevcut oldugu soylenebilir Golge Azerbaycan Turkcesinde Kolge Kisinin ruhunun derinliklerinde yatan genellikle degisime ve inisiyasyona maruz kalan gizli yonu olarak kendini gosterir Golge kahramanin bireylesme surecinde ilerlemesini ve daha yetkin hale gelmesini saglayan karsit guctur Golge arketipleri seklinde kirk hain birey olarak gorunen gercekte Dirse Han in tehdit olarak algiladigi ogluna karsi hissettigi kurnazlik duygusunu sembolize eder Bu duygu kendi cikarlarini korumak icin hileye basvurmasi yalan konusmasi ve nihayetinde oglunun oldurulmesini emretmesiyle temsil edilir Kendisini bu duygudan koruyan Dirse Han hayvan kurban ederek ve dua ederek hediye ettigi oglunu sorgulamaktan kacinarak ve kolayca kurban ederek zayifligini gosterir Burada golge isiga galip gelir ve alp tipi olarak kabul edilen Dirse Han zayifligina yenik duser Anne Sutu Azerbaycan Turkcesinde Ana Sudu ve Dag Cicegi Azerbaycan Turkcesinde Dag ciceyi arketipleri Azerbaycan Turklerinin arkaik dusuncesindeki baslica etnik zihinsel arketiplerdendir Mitolojik semantik acisindan Anne Sutu sadece anneligi temsil etmekle kalmaz ayni zamanda iliskili anne kultu icin de bir arketip gorevi gorur Ote yandan Dag Cicegi genel doga kultunun sembolik bir temsilidir ve anlati baglaminda ozellikle dag ve bitki kultlerini kapsar Kaynakca Eyuboglu Dursun Can 1997 Dede Korkut taki Bogac Han Uluslararasi Turk Kultur Cografyasinda Sosyal Bilimler Dergisi Erisim tarihi 2 Mayis 2024 Dastan Great Soviet Encyclopedia in 30 volumes Third edition Moscow 1970 Kitabi dede Korkud Kitabi dede Korkud archive is Rusca 25 May 2005 25 May 2005 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 26 January 2019 Barthold 1962 s 120 Lewis 1974 s 16 17 Lewis 1974 s 9 Lewis 1974 s 10 16 17 Qafarli 2019 s 5 Kelbizade 2020 s 119 Erdem 1998 s 72 Duru 2023 s 97 Kitabi Dede Qorqud 2004 s 180 Kitabi Dede Qorqud 2004 s 182 Elizade amp Haciyev 2004 ss 180 182 Kilic 1997 s 82 Uc 2003 s 50 Ekici 2001 s 54 a b Aksoy 2012 s 59 Ekici 2001 s 57 Abdulla 1998 s 212 Ensiklopediya 2000 s 74 Abdulla 1998 s 212 213 Aksoy 2012 s 60 Ensiklopediya 2000 s 73 Ekici 2001 s 51 Aksoy 2012 s 68 Ergin 1997 s 184 Aksoy 2012 s 69 a b Uc 2003 s 51 a b Askaroglu 2013 s 126 Askaroglu 2013 s 127 Ismayilova 2011 s 67 Kanter 2005 s 134 Askaroglu 2011 s 130 Ismayilova 2011 s 69 KaynakBarthold V Ed 1962 The book of my grandfather Korkut Moscow and Leningrad USSR Academy of Sciences Lewis Geoffrey Ed 1974 The Book of Dede Korkut Harmondsworth UK Penguin Books ISBN 9780140442984 Elizade Samet Haciyev Tofiq 2004 Kitabi Dede Qorqud Esil ve sadelesdirilmis metnler Kitabi Deda Gorgud Original and simplified texts PDF Azerice Baku Onder ISSN 2309 7949 Erdem Melek 1998 Dede Korkut Turkmenistan Varyantlari Ankara Ankara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Duru Sumeyra Ed 2023 AXEL OLRIK IN EPIK YASALARI BAGLAMINDA DIRSE HAN OGLU BOGAC HAN BOYUNUN INCELENMESI Cesm i Cihan Tarih Kultur ve Sanat Arastirmalari Dergisi Kilic Fikret Ed 1997 Dede Korkut Kitabi ndan Dirse Han Ogli Bugac Han Boyi Adli Hikayenin Tema ve Yapi Bakimindan Tahlili Ataturk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Enstitusu Dergisi 8 Ismayilova Yegane Ed 2011 DEDE QORQUD KITABI VE MUASIR AZERBAYCAN EDEBI DUSUNCESI PDF Baku Elm nesriyyati Askaroglu Vedi Ed 2013 DEDE KORKUT HIKAYELERINDEN DIRSE HAN OGLU BUGAC HAN ANLATISI UZERINE SIMGESEL ARKETIPSEL BIR COZUMLEME Karadeniz Uluslararasi Bilimsel Dergi 1 17 120 132 Kanter Mehmet Fatih Ed 2005 Dede Korkut Hikayelerinin Arketipsel Sembolizm Yontemiyle Cozumlenmesi Insan Bilimleri Arastirmalari Evrim Aksoy DEDE KORKUT KITABI NDAKI TIPLER UZERINE BIR INCELEME Izmir T C EGE UNIVERSITESI SOSYAL BILIMLER ENSTITUSU TURK HALK BILIMI ANABILIM DALI 2012 erisim tarihi kullanmak icin url gerekiyor yardim