Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Gettier problemi epistemoloji alanında bir dönüm noktası olarak kabul edilen önemli bir felsefi konudur. Bu problem, Amerikalı filozof tarafından ortaya atılan ve gerekçeli doğru inanç (GDİ) kavramını sarsan Gettier tipi örneklerle ilgilidir. Bu örnekler, uzun süredir kabul gören bilgi açıklaması olan GDİ'yi sorgulamaktadır.
GDİ hesabı, bilginin gerekçelendirilmiş doğru inanca denk olduğunu öne sürer. Yani, bir iddianın üç koşulu (gerekçelendirme, doğruluk ve inanç) yerine getirildiğinde, o iddia hakkında bilgi sahibi olduğumuz düşünülür. Ancak Gettier, 1963 tarihli "Gerekçelendirilmiş Gerçek İnanç Bilgi Midir?" adlı üç sayfalık makalesinde, bu hesabın yetersiz olduğunu savunmuştur.
Gettier, iki karşıt örnek sunarak, insanların bir iddia hakkında gerekçeli ve doğru bir inanca sahip olabileceği, ancak inancın nedenleri gerekçelendirilse bile aslında yanlış olduğu durumları göstermeye çalışır. Böylece, Gettier, GDİ hesabının bilgi için gerekli ve yeterli tüm koşulları hesaba katmadığını ve bu nedenle yetersiz olduğunu iddia etmiştir.
"Gettier Problemi", "Gettier durumu" terimi veya "Gettiered" sıfatı bazen epistemoloji alanında GDİ bilgi açıklamasını reddetme iddiasında olan herhangi bir durumu tanımlamak için kullanılır.
Gettier'in makalesine birçok eleştiri gelmiştir. Kimi eleştiriler, Gettier'in örneklerini yetersiz gerekçelendirme olarak reddederken, diğerleri GDİ'nin bilgi açıklamasını düzeltmeye ve bu karşı örneklerin etkisini azaltmaya yönelik çabalarına odaklanmıştır. Gettier sorunları, araştırmacıların farklı demografik özelliklere sahip insanlardan elde ettikleri verilerle Gettier vakalarına dair sezgisel yanıtlar üzerinde yaptıkları sosyolojik deneylere kadar geniş bir yelpazede incelenmiştir.
Ortaya Çıkışı
Bilgi'nin ne olduğu sorusu, felsefenin kendisi kadar eskidir. İlk örnekler Platon'un diyaloglarında, özellikle Meno (97a–98b) ve Theaetetus'ta bulunabilir. Gettier, aslında kendi adıyla anılan bu problemi gündeme getiren ilk kişi değildi; problemin varlığı hem hem de Bertrand Russell tarafından kabul edilmiş, ikincisi sorunu "İnsan Bilgisi: Kapsamı ve Sınırları" adlı kitabında tartışmıştır. Aslında, bu sorun Orta Çağ'dan beri bilinmekte olup, hem Hintli filozof hem de skolastik mantıkçı bunun örneklerini sunmuşlardır.
Dharmottara, yorumunda y. 770 AD Bilginin Tespiti üzerine, aşağıdaki iki örneği vermiştir:
“ | Biraz et kızartmak için ateş yakıldığında, ateş henüz duman çıkarmaya başlamamış olabilir, ancak etin kokusu bir böcek sürüsünü çekmiştir. Uzaktan bakan bir gözlemci, ufuk çizgisinin üzerindeki koyu noktayı görür ve bu noktayı duman olarak algılar. "Orada bir ateş yanıyor gibi görünüyor" şeklinde yorum yapar uzakta duran gözlemci. Peki, bu gözlemci uzaktaki ateşin varlığını 'biliyor' mu? | „ |
“ | Bir çöl yolcusu, su arayışındadır. Önündeki vadide parıldayan mavi bir alan fark eder. Ancak bu, bir seraptır yani yanıltıcı bir optik fenomendir. Neyse ki, yolcu su bulmuş gibi gözüken bu noktaya ulaştığında, gerçekte bir kayanın altında gizlenmiş su olduğunu keşfeder. Yolcu, tepeye çıkıp halüsinasyon gördüğü sırada, ileride su olduğunu 'biliyor' muydu? | „ |
1963'te Gettier'den sonra Batı felsefesinde ortaya çıkan bazı öneriler de dahil olmak üzere çeşitli bilgi teorileri, Dharmottara'dan önce ve sonra Hint-Tibet epistemologları tarafından tartışılmıştır. Özellikle, 14. yüzyılda Gaṅgeśa ayrıntılı bir nedensel bilgi teorisi geliştirmiştir.
Russell'ın "" olarak adlandırılan senaryosu şu şekildedir: Alice, saati iki olarak gösteren bir saate bakar ve saatin gerçekten iki olduğuna inanır. Ancak burada bir çelişki vardır: Alice'in farkında olmadığı şey, baktığı saatın aslında on iki saat önce durmuş olmasıdır. Bu durumda, Alice tesadüfen doğru ve gerekçelendirilmiş bir inanca sahip olur. Russell, bu probleme kendi açıklamasını sunar. Edmund Gettier'ın problemi formüle etmesi, WVO Quine ve diğerleri tarafından desteklenen felsefi natüralizmin yükseldiği döneme rastlar ve dışsal gerekçelendirme teorilerine yönelik bir eğilimi beraberinde getirir, bu da bir kaymayı işaret eder. ve , Gettier probleminin "çağdaş epistemolojinin temel karakterini kökten değiştirdiğini" belirtmiştir ve bu nedenle "bilgiyi analiz etmenin önünde aşılması gereken açık bir engel ve epistemolojinin merkezi bir sorunu" haline geldiğini ifade etmişlerdir.
Gerekçelendirilmiş Doğru İnanç olarak Bilgi GDİ bilgi açıklaması, bilginin kavramsal olarak "gerekçelendirilmiş doğru inanç" olarak analiz edilebileceği önermesini taşır. Bu, örneğin "Smith bugün yağmur yağdığını biliyor" gibi cümlelerin anlamının aşağıdaki koşullar dizisiyle ifade edilebileceğini belirtir: Bilginin elde edilmesi için gerekli ve yeterli olan:
Bir özne S, bir önerinin P doğru olduğunu biliyorsa, o zaman:
1-P doğru ve
2-S, P'nin doğru olduğuna inanıyor ve
3-S, P'nin doğru olduğuna inanmada durumda bulunuyor.
Örnek:
- Ali, bir haritada belirtilen bir restoranın adresine gitmek istiyor.
- Haritadaki gösterime güvenerek restoranın belirtilen adreste olduğuna inanıyor.
- Ali'nin inancı haritaya dayanıyor ve mantıklı bir şekilde inanmış gibi görünüyor.
- Ancak, harita üzerinde bir hata yapılmış olabilir ve restoran aslında başka bir adreste bulunuyor olabilir.
- Ali, haritadaki bilgiye dayanarak restoranın belirtilen adreste olduğunu "biliyor" gibi görünse de, gerçekte yanılmış olabilir ve inancı gerçek bilgiyi yansıtmayabilir.
Gettier'in iki orijinal karşı örneği
Gettier, makalesinde GDİ hesabının üç koşulunu da karşılayan, yani hem doğru hem de gerekçeli olan, ancak gerçek bilgi durumları gibi görünmeyen inanç örneklerini kullanarak tezini desteklemiştir. Bu nedenle Gettier, GDİ bilgi açıklamasının hatalı olduğunu ve bu yüzden "bilgi" kavramını daha doğru bir şekilde anlamak için farklı bir kavramsal analize ihtiyaç olduğunu öne sürmüştür. Gettier, Smith adlı kurgusal bir karakteri içeren iki ayrı karşıt örnek sunarak bu tezini savunmuştur.
Her iki karşıt örnek de Smith'in durumunu açıklar ve her biri iki temel iddiaya dayanır. İlk olarak, her iki örnek de doğrulama koşulunu yerine getirir; ikinci olarak, Smith'in "inançları", bu koşulu tutarlı bir şekilde uygulamayı gösterir. Yani, Smith P'ye inanmakta haklıysa ve Smith, P'nin gerçeğinin Q'nun gerçeğini gerektirdiğini anlıyorsa, o zaman Smith de Q'ya inanmakta haklı olacaktır. Gettier bu karşıt örnekleri "Durum I" ve "Durum II" olarak adlandırır.
Durum I
“ | Smith ve Jones'un belirli bir iş için başvurduğunu düşünelim. Smith'in (d) önermesine yönelik güçlü bir kanıtı olduğunu farz edelim: "Jones işi alacak kişidir ve Jones'un cebinde on madeni para vardır." Bu kanıt, şirket başkanının Jones'un işe alınacağına dair kendisine güvence vermesi ve Smith'in, Jones'un cebindeki paraları on dakika önce saymış olması gibi unsurlardan oluşabilir. (d) önermesi, aynı zamanda şunu gerektirir: "İşi alacak kişinin cebinde on madeni para vardır." Smith, (d) önermesinden (e) önermesine geçişin zorunlu olduğunu fark edebilir ve bu nedenle (e) önermesini, (d) önermesine dayalı güçlü kanıtlarla kabul edebilir. Bu durumda, Smith (e)'nin doğru olduğuna inanmakta haklıdır. Ancak, Smith'in haberi olmadan, işin Jones'un değil kendi üzerine alındığını düşünün. Ayrıca, Smith'in bilmediği bir şekilde, cebinde on madeni para bulunmaktadır. Smith, (d) önermesinden (e) önermesini türetse bile, (e) önermesi doğru olsa da (d) önermesi yanlıştır. Bu noktada (i) (e) önermesi doğrudur, (ii) Smith (e)'nin doğru olduğuna inanır ve (iii) Smith (e)'nin doğru olduğuna inanmakta haklıdır. Ancak Smith, (e)'nin doğru olduğunu "bilmemektedir"; çünkü (e), Smith'in cebindeki madeni para sayısına göre doğru olmasına rağmen Smith, cebindeki para miktarını bilmemektedir ve (e)'ye olan inancını, işi alacak kişi olduğunu yanlış bir şekilde düşündüğü Jones'un cebindeki madeni paraların sayısına dayandırmaktadır. | „ |
Durum II
“ | Smith, gizli bir "konusmacı" tarafından iddia edilen "Jones'un bir Ford'u olduğu" yönünde gerekçelendirilmiş bir inanca sahiptir. Bu nedenle Smith, Brown'ın konumuyla ilgili hiçbir bilgiye sahip olmasa da (haklı olarak) ayrık giriş kuralına göre "Jones'un bir Ford'u var ya da Brown Barselona'da" sonucuna varır. Gerçekte, Jones'un bir Ford'u yoktur, ancak tamamen tesadüfen Brown gerçekten Barselona'dadır. Yine de, Smith doğru ve gerekçelendirilmiş bir inanca sahip olmasına rağmen, bilgiye sahip değildir. | „ |
Yanlış öncüller ve genelleştirilmiş Gettier tarzı problemler
Her iki Gettier örneğinde de, Smith'in yanlış fakat gerekçelendirilmiş inançlarından (Durum I'de "Jones işi alacak" ve Durum II'de "Jones'un bir Ford'u var") kaynaklanan gerekçeli doğru inançlar ortaya çıkmıştır. Bu, bazı erken yanıtlar, Gettier'ın bilginin tanımını kolayca ayarlanabileceği sonucuna varmasına neden olmuştur. Bu yaklaşıma göre, bilgi, yanlış öncüllere dayanmayan doğru inançla gerekçelendirilmelidir. Ancak ortaya çıkan ilginç soru şudur: Bir sonuca ulaşırken hangi öncüllerin gerçekte yanlış veya doğru olduğunu nasıl bilebiliriz? Gettier vakalarında olduğu gibi, kişi bu öncüllere inanmanın mantıklı olabileceğini ve büyük olasılıkla doğru olabileceğini düşünebilir, ancak bu öncüller başkaları tarafından bilinmez.
Bir sonuca varmadan önce gözden kaçmış olabilecek karmaşık faktörler ve ekstra bilgiler olduğuna inanılır. Bu nedenle, ortaya çıkan soru şudur: Bir sonucu sağlamlaştırmadan önce argümandaki tüm öncülleri "ispatlamaya" çalışmanın ne kadar mümkün olduğudur.
Genelleştirilmiş sorun
1966 yılında Roderick Chisholm tarafından sunulan "Tarladaki Koyunlar" senaryosunda, bir örnekleme kullanılarak bir durum açıklanır. Bu senaryoya göre; bir kişi, X'in bir tarla dışında durup koyuna benzeyen bir şeye baktığını düşünmeyi istediğini ifade eder (ancak bu aslında koyun giysisi giymiş bir köpektir). X, tarlada bir koyun olduğuna inanır ve aslında X haklıdır, çünkü tarlanın ortasındaki tepenin arkasında bir koyun bulunmaktadır. Bu nedenle, X, tarlada bir koyun olduğuna dair haklı ve doğru bir inanca sahiptir.
Brian Skyrms tarafından yazılan bir başka senaryo ise, vurulan bir kibritin ateş manyağının hayal ettiği nedenlerle değil, bazı bilinmeyen "Q radyasyonu" nedeniyle yandığı "Pyromaniac" senaryosudur.
Alvin Goldman, "sahte ahırlar" senaryosuyla (bu örnek Carl Ginet'e dayanmaktadır) konuya farklı bir perspektif getirir. Bu senaryoda, bir adam kırsal bir bölgede araba kullanırken tıpatıp bir ahıra benzeyen bir nesne görür. Bu nesneye bakarak bir ahır gördüğüne inanır ve gerçekte de gördüğü şey budur. Ancak bilmediği bir gerçek vardır: mahallede genellikle bir dizi sahte ahır bulunmaktadır - bu sahte ahırlar, yoldan bakıldığında gerçek ahırlar gibi görünmek üzere tasarlanmıştır. Eğer bu sahte ahırlardan birine bakmış olsaydı, gerçek ahırlardan ayırt edemeyecekti. Bu nedenle, bir ahıra baktığına dair "bilgisi" aslında temelsiz görünüyordu.
"Yanlış öncül yok" yaklaşımına itirazlar
Tartışmanın başlarında öne sürülen "yanlış öncül yok" (veya "yanlış önerme yok") çözümü eleştirildi; daha sonra daha genel Gettier tarzı problemler kuruldu veya gerekçelendirilmiş doğru inancın varlığına dayalı şekilde inşa edildi. Bu tür problemler, haklı bir yanlış inançtan kaynaklanan bir akıl yürütme zincirinin sonucu gibi görünmüyor. Örneğin:
“ | Luke, ev ödevine yardım etmesi için Mark'la buluşmayı ayarladıktan sonra belirlenen saatte ve yerde Mark'ın ofisine gelir. Mark'ın ofisine adım atan Luke, Mark'ı masasında açıkça görür. Luke, hemen şu inancı oluşturur: "Mark odada. Mantık ödevimde bana yardımcı olabilir." Luke'un bu inancı haklıdır, çünkü Mark'ı masasında görmektedir. Ancak, gerçekte Luke'un gördüğü kişi Mark değil, her açıdan mükemmel bir şekilde tasarlanmış bir hologramdır. Bu hologram, Mark'ın masasında özenle kağıtları not ettiği görüntüsünü yansıtmaktadır. Gerçekte Markos, odada "vardır" fakat masasının altında çömelmiş bir şekilde kitapları okumaktadır. Yine de Luke'un inancı doğrudur (Markos hem odada hem de masasının altında) ve haklıdır (Markos'un hologramı, Markos'un çalışkan bir görüntüsünü yansıtmaktadır). | „ |
Mark'ın odada olduğu iddiasına sahip olmasına rağmen, "Mark odada" inancını kesin olarak "bilmediği" şeklinde bir argüman ortaya konmaktadır. Ancak algısal inancın net olmadığı bir durumda, "Mark odada" ifadesi herhangi bir öncülden türetilmemiş ve tek başına büyük sonuçlara yol açmamıştır. Luke, herhangi bir düşünce belirtisi göstermeksizin "Mark odada" ifadesine sahip olur; bu ifade, gördüğü şeyin bir parçası gibi görünmektedir.
Gettier problemlerinin oluşturulması
Gettier'in örneklerinin temel fikri, inancın gerekçesinin yanıltıcı olabileceği veya hatalı olabileceği durumları ele alır, ancak inancın tamamen rastlantısal bir şekilde doğru olabileceğini de gösterir. Linda Zagzebski, gerçek inanç ile gerçeklikle ilgisi olmayan bazı gerekçelendirme unsurlarını dikkate alarak, herhangi bir bilgi analizinin Gettier durumlarına duyarlı olabileceğini gösterir. Gettier durumları oluşturmak için bir şablon sunar:
- İlk olarak, haklı bir yanlış inanç vakasıyla başlanır.
- Ardından, gerekçe unsuru bilginin varlığını göstermek için yeterince güçlü hale getirilerek örnek düzeltilir, ancak inanç tamamen şans eseri yanlış bir inançtır.
- Son olarak örnek bir kez daha düzeltilir, bu sefer inanç doğrudur, ancak gerekçelendirme unsuru değişmeden bırakılırken başka bir şans unsuru eklenir.
Bu, belirli bir gerekçelendirme kriterine ve doğruluk kriterine sahip herhangi bir bilgi analizi için bir bilgi örneği üretebilecek, güçlü bir şekilde birbirine bağlı olan, ancak bağımsızlık derecesine sahip olan Gettier vakalarının oluşturulabileceğini gösterir. Yani, Gettier vakaları, bir gerekçelendirme kriteri ile bir doğruluk kriteri içeren herhangi bir bilgi analizi için üretilebilir.
Gettier'e verilen yanıtlar
Gettier sorunu, resmi bir şekilde birinci dereceden mantık içinde bir sorun olarak kabul edilir. Ancak Gettier'in inandığı ve bildiği gibi terimlerin tanıtılması, bu tartışmayı epistemoloji alanına taşır. Bu bağlamda, Smith'e atfedilen argümanlar sağlam (doğru) ise, gerçek dünyadaki tartışmada gerekli olan geçerli (inanılan) ve ikna edici (haklı) özelliklere sahip olmalıdır.
Gettier sorunlarına verilen yanıtlar genellikle üç kategoriye ayrılır:
- Onaylayıcı Yaklaşım (GDİ Hesabı Onayları): Bu görüş, Gettier durumlarının bilgi tanımını doğrularken, Gettier durumlarının yetersiz gerekçelendirme içerdiğini savunur. Bu yaklaşımı benimseyenler, Gettier durumlarını redderler çünkü bu durumların yetersiz bir gerekçelendirme seviyesini temsil ettiğini savunurlar. Onlara göre, bilgi sahibi olabilmek için aslında Gettier vakalarında gördüğümüzden daha yüksek bir gerekçelendirme düzeyi gereklidir.
- Dördüncü Koşul Yaklaşımları: Bu bakış açısı, Gettier durumlarının getirdiği sorunu kabul eder ve GDİ'nin bilgi için gerekli olduğunu (ancak yeterli olmadığını) kabul eder. Bu yaklaşıma göre, uygun bir bilgi tanımı, bazı dördüncü koşulları içeren "GDİ + ?" şeklinde olacaktır. Dördüncü koşul karşılandığında, Gettier karşı örnekleri ve benzer durumlar artık etkisiz hale gelir ve bilgi için gerekli ve yeterli bir kriter setine sahip oluruz.
- Gerekçelendirme Odaklı Yaklaşım: Bu görüş, Gettier durumlarının beraberinde getirdiği sorunu kabul eder. Ancak dördüncü bir koşula atıfta bulunmak yerine, gerekçelendirmeyi değiştirerek (veya tamamen kaldırarak) Gettier karşı örneklerini geçersiz kılar. Bu şekilde, bilgi için gereken şartları daha iyi açıklamaya çalışır.
Bu nedenle, yukarıdaki senaryolarda, hiçbirinde inancın gerekçelendirilmediği bir yanıt öne sürülebilir, çünkü yanlış bir şeyi haklı çıkarmak imkansızdır. Öte yandan, bir önermenin yanlış olduğunu görmek, başlangıçta yetersiz bir gerekçe ile kabul edildiğini gösterir. Bu perspektife göre, GDİ'nin bilgi tanımı hala geçerlidir, ancak sorunun odak noktasını bilgi yerine gerekçelendirmeye kaydırır.
Başka bir görüş, gerekçelendirmenin ve gerekçelendirmemenin mutlak bir ikili ayrım olmadığıdır. Bunun yerine, gerekçelendirme seviyesinin, bir fikrin kısmen veya tamamen gerekçelendirilebileceği bir derece meselesi olarak kabul edilir. Bu gerekçelendirme açıklaması, filozoflar Paul Boghossian ve Stephen Hicks gibi tarafından desteklenir. Mantıklı bir kullanımda, bir fikir sadece daha fazla veya daha az gerekçelendirilebilir olmanın yanı sıra kısmen doğrulanabilir (Smith'in patronunun X dediği) veya kısmen gerekçelendirilemez (Smith'in patronu bir yalancıdır).
Gettier'in durumları, doğru olduğu düşünülen ancak zayıf bir gerekçeye sahip ifadeleri içerir. Birinci durumda, Smith'in patronunun ifadesinin "sağlam bir kanıt" olduğu önermesi reddedilir. Durumun kendisi, patronunun ya hatalı ya da hilekâr (Jones işi alamadı) olması ve bu nedenle güvenilmez olması üzerine kurulmuştur. İkinci durumda, Smith yine belirsiz bir gerekçeyle şüpheli bir fikri (Jones'un bir Ford'u var) kabul etmiştir. Gerekçe olmadan, her iki durum da GDİ'nin bilgi hesabını etkilemez.
Diğer epistemologlar, Gettier'in sonuçlarını genellikle kabul ederler. Bu nedenle, Gettier sorusuna verdikleri yanıtlar, farklı bilgi analizleri arayışından ibarettir. Tek bir gerçek, inanç veya haklı çıkarma kavramını tamamen ve açıkça tanımlamak ve kabul etmek konusunda zorluk yaşamışlardır. Gerçek, inanç ve gerekçelendirme henüz tatmin edici bir şekilde tanımlanmamıştır. Bu nedenle, GDİ'nin (gerekçelendirilmiş doğru inanç) tatmin edici bir biçimde tanımlanabilmesi hala Gettier'in örneklerinden kaynaklanan veya başka şekillerde ortaya çıkan sorunlarla karşı karşıyadır. Gettier, uzun yıllar boyunca Massachusetts Üniversitesi Amherst'te profesör olarak görev yapmış daha sonra Boston Üniversitesi'nde çalışmış bir Finli filozoftur. 1962 yılında "Knowledge and Belief" başlıklı eseri yayınlayarak epistemik mantıkla da ilgilenmiştir.
Dördüncü Bir Koşul Eklenmesi
Bu tür bir yanıtın en yaygın şekli, "GDİ + G" analizi olarak adlandırılabilir. Bu analiz, Gettier sorununu aşmak için dördüncü bir koşul olan "Gettier sorunu olmayan" bir koşulu eklemeye dayanır. Gerekçelendirme, hakikat ve inanç koşullarına göre, ayrı ayrı gerekli ve birlikte yeterli koşullar kümesini sunacaktır.
Goldman'ın nedensel teorisi
Bu tür bir yanıt, 'ın (1967) önerdiği nedensel bir koşulun eklenmesini içerir. Goldman'a göre, bir öznenin inancı yalnızca bir inancın gerçekliği nedeniyle öznenin bu inanca sahip oluyorsa (uygun bir şekilde) haklı çıkarılır. Ayrıca, haklı bir doğru inancın bilgi olarak kabul edilmesi için öznenin aynı nedensel zinciri (zihinsel olarak) "doğru bir şekilde yeniden oluşturabilmesi" gerekir.
Goldman'ın bu analizi, Gettier vakalarındaki inançlarına Smith'in bu inançların gerçeklerinden kaynaklanmadığı için Gettier vakalarını reddeder. Smith'in Gettier vakalarındaki inançları ya yanlış olur veya Smith'in "İşin galibi 10 madeni para olacak" tahmininin yanlış bir şekilde, örneğin tesadüfen doğru çıkması gibi, gerçek olsa bile Gettier sorununu çözmez.
Ancak bu teori, uygun bir nedensel ilişkinin uygun olmayan bir ilişkiden nasıl ayırt edileceğine dair temel bir açıklama sunmanın zorluğuyla karşı karşıyadır. Ayrıca, uygun nedensel ilişki türünün bilgi üretme ilişkisi olduğunu savunan döngüsel bir yanıt olmadan, haklı doğru inancın öğrenilmiş fikir birliği olarak zayıf bir şekilde tanımlandığı bir pozisyona çekilmek gerekebilir. İkincisi yararlı olabilir, ancak bilimsel kavramların değişmez tanımları kadar kesin ve istenilen bir sonuç değildir.
Bu nedenle, Gettier sorununa nedensel bir yanıt benimsemek genellikle (Goldman'ın yaptığı gibi) gerekçelendirme konusunda bir tür güvenilirliğin kabulünü gerektirir.
Lehrer – Paxson'ın feshedilebilirlik koşulu
ve (1969), GDİ analizine bir iptal edilebilirlik koşulu ekleyerek başka bir yanıt önerdiler. Onların yaklaşımına göre, bilgi yenilmez ve gerekçelendirilmiş doğru inançtan oluşur - yani bir inanç yalnızca öznenin onu bilmesini engelleyecek başka bir gerçek olmadığında, gerekçeli ve doğru olduğunda bilgi olarak kabul edilir. Bu yaklaşımda, inancın gerekçesi sunulur. Örneğin, Smith'in işi alacak kişinin cebinde on madeni para olduğuna inanma gerekçesi, Jones'un işi alacağına dair haklı inancı ile Jones'un cebinde on madeni para olduğuna dair gerekçeli inancın birleşimidir. Ancak Smith, Jones'un işi almayacağı gerçeğini bilseydi, bu, inancının gerekçesini ortadan kaldırırdı.[1]
Pragmatizm
Pragmatizm, CS Peirce ve William James (1842–1910) tarafından geliştirilen bir felsefi doktrindir. Peirce'in görüşüne göre, gerçeklik, bir sembolün nesnesine uygun düşmesi olarak tanımlanır ve pragmatik olarak, yeterli araştırmanın er ya da geç ulaşacağı ideal bir sonuç olarak kabul edilir. James'in epistemolojik hakikat modeli ise inanç odaklı bir modele dayanır ve bir inancın uzun vadede genel olarak işe yarar ve dünyamızda bize hızlı bir şekilde rehberlik ediyorsa, bu inancın doğru olduğunu ifade eder.
Peirce, metafiziğin pragmatik bir yaklaşımla aydınlatılabileceğini öne sürmüştür. Genellikle James'e atfedilen türden pragmatik bir bakış açısına göre, belirli bir durumda belirli bir inancın hem doğru hem de gerekçeli olup olmadığını belirlemek, sadece bir bilgelik egzersizi olmanın ötesine geçmez; ancak bu inancın gerçek olup olmadığını ayırt etmek verimli sonuçlar doğurabilir. Peirce, yanılmacılığı vurgulamış, mutlak kesinlik iddiasının gerçek araştırmayı engellediğini düşünmüş ve 1901'de hakikati "Gerçek, soyut bir ifadenin, sonsuz araştırmanın bilimsel inancı getirme eğiliminde olacağı ideal sınırla uyumudur; soyut ifadenin yanlışlığının ve tek yanlılığının itirafıyla sahip olabileceği uyum ve bu itiraf, gerçeğin temel bir bileşenidir." şeklinde tanımlamıştır. Yani, herhangi bir koşulsuz iddianın en azından biraz yanlış olma ihtimali vardır ya da doğruysa bile, hala tamamen doğru olmayan nedenlerle destekleniyorsa, kişi Sokratik bir yaklaşımı benimseyerek kendi cehaletini kabul etmeli ve yanlışlığının kanıtlanabileceğini anlamalıdır. Pratik meselelerde, bazen kişi eyleme geçmek istiyorsa, bir kararla ve tam bir güvenle hareket etmelidir; işte durum budur.
GDİ yaklaşımlarının revizyonları
Uygulanabilir bir dördüncü koşulun geliştirilmesindeki zorluklar, GDİ hesabını düzeltme çabalarının yetersiz bir strateji olduğu iddialarına yol açtı. Örneğin, Gettier probleminin aslında dördüncü bağımsız bir koşula ihtiyaç duymadan, bunun yerine bir dizi bağımsız koşulu birleştirerek bir bilgi açıklaması oluşturma girişiminin yanlış yönlendirdiğini gösterdiği iddia edilebilir. Bu görüşü benimseyenler, genellikle gerekçelendirme, kanıt, kesinlik gibi epistemolojik terimlerin temel bir bilgi kavramı açısından analiz edilmesi gerektiğini savunurlar. Bilgi, aslında hakikat ile inanç arasındaki epistemolojik "bağ"ı cisimleştiren bir olgu olarak anlaşılır.
GDİ açıklaması daha sonra eleştirilir, çünkü bilginin olgusallığını basitçe "ucuz bir şekilde" almayı ve özetlemeyi amaçlayarak veya döngüsel bir argüman yoluyla eleştirildiği için, indirgenemez bir olgusallık kavramını içeren bazı özelliklerin bir bileşimi ile değiştirilmeye çalışılır (özellikle hakikat ve gerekçelendirme). Elbette, indirgenemez temel öğelerin felsefi bir teoriye dahil edilmesi her zaman sorunlu olmuştur (bazıları bunun bir çaresizlik göstergesi olduğunu iddia eder).
Bu tür indirgeme karşıtı hesaplar, GDİ+G hesaplarının temel yönteme sıkı sıkıya bağlı olan kişileri tatmin etme olasılığının düşük olduğunu belirttiği için, GDİ hesabının ardındaki yönteme sıkıca sarılan kişileri tatmin etmeme ihtimali nedeniyle genellikle eleştirilir.
Fred Dretske'nin kesin nedenleri ve Robert Nozick'in gerçeğin izini sürmesi
Fred Dretske, "kesin nedenler" olarak adlandırdığı bir bilgi hesabını geliştirdi. Robert Nozick, bu yaklaşımı dilek kipi veya hakikat izleme hesabı olarak adlandırdı ve tekrar canlandırdı. Nozick'in formülasyonu, p önermesinin aşağıdaki durumlarda bir bilgi örneği olduğunu varsayar:
- p doğru
- S, p olduğuna inanıyor
- p doğru olsaydı, S p'ye inanırdı
- p doğru olmasaydı, S p'ye inanmazdı
Nozick'in tanımı, Gettier vakalarının "tesadüfen" doğru gerekçelendirilmiş inançları reddetme amaçlı bir yaklaşım olan Goldman'ın analizine nedensel bir gerekliliği dahil etmenin potansiyel olarak zorlu sonuçlarını göz ardı etme düşüncesini koruma hedefine yöneliktir. Ancak bu strateji, Nozick'in açıklamasının problemin sadece üstünü örttüğünü ve gerçek çözüm getirmediğini belirten karşı bir tepkiyi de beraberinde getirir, çünkü eğer yanlış olsaydı, Smith neden bu inanca sahip olmadığı sorusunu açık bırakır. En umut verici cevap, Smith'in inancının, inandığı şeyin hakikatinden kaynaklandığını göstermektir; fakat bu bizi yine nedensel açıklama gerektiren kampına geri getirir.
Eleştiriler ve karşı örnekler (özellikle Büyükanne davası), kendilerini aynı yöntemle (yani vizyonla) sınırlamak için (3) ve (4)'ün değiştirilmesiyle sonuçlanan bir revizyona yol açtı:
- p doğru
- S, p olduğuna inanıyor
- p doğru olsaydı, S (M kullanarak) p'ye inanırdı
- p doğru olmasaydı, S (M yöntemini kullanarak) p'ye inanmazdı.
Saul Kripke, bu görüşün sorunlu olmaya devam ettiğine işaret etti ve bir dizi sahte ahır veya ahır cephesi içeren belirli bir yeri tanımlayan Sahte Ahır Ülkesi örneği adı verilen bir karşı örnek kullandı. Bu sahte ahırların ortasında kırmızıya boyanmış gerçek bir ahır var. Bu örnek için çok önemli bir bilgi daha var - sahte ahırlar kırmızıya boyanamaz.
Bir ahır görüyorum.[2]
Jones şanslı olsa da, kolayca kandırılabilir ve bunu bilmeyebilirdi. Bu nedenle, 4. öncülü yerine getirmiyor, çünkü Jones sahte bir ahır görseydi, bunun sahte bir ahır olduğu hakkında hiçbir fikri olmazdı. Yani bu bilgi değil.
Alternatif bir örnek, Jones'un yukarı bakması ve şu inancı oluşturmasıdır:[3]
Kırmızı bir ahır görüyorum.
Nozick'in görüşüne göre, bu dört önermeyi de uygun şekilde karşılamaktadır. Bu nedenle, bu bir bilgidir; çünkü Jones yanılmamalıdır, çünkü sahte ahırlar kırmızıya boyanamaz. Ancak bu açıklama rahatsız edici bir noktaya işaret eder, çünkü ilk ifade "Bir ahır görüyorum"dan "Kırmızı bir ahır görüyorum" sonucu çıkarılabilir gibi görünmektedir. Ancak Nozick'in görüşüne göre, birinci ifade bilgi değildir, ikincisi ise bilgidir.[4]
Robert Fogelian'in perspektif hesabı
, "" adlı kitabının ilk bölümünde, Gettier'in sorununa diyalojik bir çözüm getiren bir teşhis sunmaktadır. Sorun, her zaman verilen gerekçenin önermeyi gerçekten doğru kılan şeyle hiçbir ilgisi olmadığında ortaya çıkar. Bu tür durumlarda, bazı p önermesinin bilgi iddiasında bulunan kişinin elindeki bilgi ile değerlendiricisinin (aynı kişi bile olsa) elindeki bilgi arasında her zaman bir uyumsuzluk olduğu gözlemlenir. Gettierci karşı örneği, bilgi iddiasında bulunan kişi tarafından sunulan gerekçenin, daha geniş bilgi alanına uymadığı için değerlendirici tarafından kabul edilemez olduğu durumda ortaya çıkar. Örneğin, sahte ahır durumunda, değerlendirici, ilgili özel koşulları bilmeyen birinin yüzeysel bir incelemesinin, p önermesini (bu gerçek bir ahır) doğru kılmak için kabul edilebilir bir gerekçe olmadığını bilir.
Richard Kirkham'ın şüpheciliği
Richard Kirkham, bilginin güçlü bir tanımıyla başlamak ve mantıksal olarak bir karşı örnek sunmanın imkansız olduğunu öne sürmüştür. Daha sonra bu tanımın karşı örneğe karşı direncinin zayıflatılıp zayıflatılamayacağını kontrol etmek gerektiğini belirtmiştir. İnananın kanıtının, mantıksal olarak inancı gerektirmediği herhangi bir bilgi tanımına her zaman bir karşı örnek sunabileceği sonucuna ulaşmıştır. Çoğu durumda inananın kanıtı bir inancı gerektirmediğinden, Kirkham bilgi konusunda şüphecilik benimsemiştir. Buna rağmen, bir inancın hala rasyonel olabileceğini vurgulamıştır, bilgi unsuru olmasa bile.
Sorunu çözme girişimleri
Gettier'in sonuçlarından kaçınma girişimleri, genellikle Gettier'in örneklerini geçersiz kılmak veya bu örnekleri etkisiz hale getirmek amacıyla yapılmıştır. Bu, bilgi kavramını ve GDİ hesabını korumayı hedeflerken Gettier'in şüphelerini bertaraf etmeyi amaçlar. Bu çerçevede, bazı stratejiler şunları içerebilir:
- Gettier'in vakalarının gerçekten gerekçelendirilmiş doğru inanç vakaları olmadığını iddia etmek veya
- Gettier'in vakalarının aslında bilgi vakaları olduğunu savunmak.
Ayrıca, GDİ'nin Gettier tarafından muğlaklaştırılan alanlarda uygulanabilirliğini sürdürmek için önerilen herhangi bir düzeltilmeyi veya kısıtlamayı kabul etmeden bu sorunu çözebilecek bir yol arayışı da olabilir. Bu, GDİ'nin bu tür durumlarda geçerliliğini azaltmadan Gettier'in durumlarını ele almayı amaçlar. Ancak bu tür bir yaklaşım, Gettier'in örneklerini geçersiz kılmak için yeterli olup olmadığı tartışmalıdır, çünkü bu yaklaşım, Gettier'in belirli bir sorumluluğa sahip olduğunu öne sürer.
Özetle, Gettier'in sonuçlarından kaçınmak isteyenler, GDİ'nin geliştirilmesi ve uygulanması ile ilgili birçok farklı yaklaşımı değerlendirmişlerdir [5], ancak halen kesin bir Gettier'in örnekleri, bilgi kavramının ve GDİ hesabının doğru bir şekilde tanımlanması konusundaki zorlukları vurgulamış ve epistemolojideki bu karmaşıklığı daha iyi anlamamıza yardımcı olmuştur.
Bu tür bir argüman genellikle, bir inancın "haklı" olup olmamasının sadece inananın içsel durumuna değil, aynı zamanda bu içsel durumun nasıl dış dünya ile ilişkilendirildiğine de bağlı olduğu şeklinde anlaşılan "gerekçelendirme"nin dışsalcı bir açıklamaya dayandığı şeklinde kurulur. Dışsalcı açıklamalar tipik olarak, Smith'in Vaka I ve Vaka II'deki varsayılan inançlarının gerçekten haklı olmadığını (Smith'e öyle görünse de), çünkü inançlarının dünyayla uygun bir şekilde ilişkilendirilmediğini veya böyle olduğunu iddia edilir. "Smith"in GDİ açısından veya başka bir şekilde herhangi bir önemli "belirli" inanca sahip olduğunu iddia etmek geçersizdir. Bu tür açıklamalar, elbette, Gettier'e yönelik nedenselci cevapların taşıdığı yük ile aynı zorlukları taşır: dünya ile inanan arasındaki ilişkinin hangi türden bir ilişkinin haklı bir ilişki olarak kabul edileceğini açıklamaları gerekmektedir.[6]
(2)'yi kabul edenler, analitik felsefede açık ara azınlıktadır. Genel olarak, bu görüşü kabul edenler, GDİ hesabına dayanan sezgilerin ötesinde daha fazla öğeyi bilgi olarak kabul etmeye istekli olan kişilerdir. Epistemik minimalistler arasında ise Crispin Sartwell öne çıkar; bu kişiler, Gettier'in vakalarıyla birlikte şanslı tahminler dahil olmak üzere tüm doğru inançların bilgi olarak kabul edilmesi gerektiğini savunurlar.
Dış bağlantılar
- İngilizce Wikipedia'daki makale esas alınmıştır.
Kaynakça
- ^ Knowledge: A Very Short Introduction. Oxford University Press. 2014. s. 58. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023.
- ^ Recognizing Reality: Dharmakirti's Philosophy and its Tibetan Interpretations. Albany, NY: SUNY Press. 1997. s. 292. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023.
- ^ Recognizing Reality: Dharmakirti's Philosophy and its Tibetan Interpretations. 1997. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023.
- ^ Stoltz (2007). "Gettier and Factivity in Indo-Tibetan Epistemology". Philosophical Quarterly. 57 (228): 394-415. doi:10.1111/j.1467-9213.2007.493.x.
- ^ Levin, Michael (1 Mayıs 2006). "Gettier Cases without False Lemmas?". Erkenntnis (İngilizce). 64 (3): 381-392. doi:10.1007/s10670-005-5470-2. ISSN 1572-8420.
- ^ Zagzebski, Linda (1994). . philarchive.org (İngilizce). 17 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ "The Gettier Problem". www.jimpryor.net. 3 Ocak 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ Nozick, Robert (1981). Philosophical explanations. Internet Archive. Cambridge, Mass. : Harvard University Press. ISBN .
- ^ Zalta, Edward; Nodelman, Uri (2010). "Funding Models for Collaborative Information Resources and Repositories: The Stanford Encyclopedia of Philosophy Experience". Information Standards Quarterly (İngilizce). 22 (4): 15. doi:10.3789/isqv22n4.2010.04. ISSN 1041-0031. 28 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ Kim, Minsun; Yuan, Yuan (2015). "No cross-cultural differences in the Gettier car case intuition: A replication study of Weinberg et al. 2001". philpapers.org (İngilizce). 5 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ Nagel, Jennifer (2012). "Intuitions and Experiments: A Defense of the Case Method in Epistemology". philpapers.org (İngilizce). 13 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ Machery, Edouard; Stich, Stephen; Rose, David; Chatterjee, Amita; Karasawa, Kaori; Struchiner, Noel; Sirker, Smita; Usui, Naoki; Hashimoto, Takaaki (Eylül 2017). "Gettier Across Cultures 1". Noûs (İngilizce). 51 (3): 645-664. doi:10.1111/nous.12110. ISSN 0029-4624. 28 Ekim 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ "Arşivlenmiş kopya". global.oup.com. 7 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 28 Ekim 2023.
- ^ Scheffler, Israel (1965). Conditions of knowledge; an introduction to epistemology and education. Internet Archive. Chicago, Scott, Foresman.
- ^ Ganeri, Jonardon (5 Temmuz 2007). The Concealed Art of the Soul: Theories of Self and Practices of Truth in Indian Ethics and Epistemology (İngilizce). Clarendon Press. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ağustos 2023.
- ^ Knowledge: A Very Short Introduction. 2014. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023.
- ^ Conditions of Knowledge: An Introduction to Epistemology and Education. ISBN .
- ^ The Concealed Art of The Soul: Theories of Self and Practices of Truth in Indian Ethics and Epistemology. 2007. ISBN . 9 Şubat 2023 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Ağustos 2023.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir Bu maddenin veya maddenin bir bolumunun gelisebilmesi icin Felsefe konusunda uzman kisilere gereksinim duyulmaktadir Ayrintilar icin lutfen tartisma sayfasini inceleyin veya yeni bir tartisma baslatin Konu hakkinda uzman birini bulmaya yardimci olarak ya da maddeye gerekli bilgileri ekleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Ekim 2023 Bu maddedeki bilgilerin dogrulanabilmesi icin ek kaynaklar gerekli Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek maddenin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Gettier Problemi haber gazete kitap akademik JSTOR Ekim 2023 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Gettier problemi epistemoloji alaninda bir donum noktasi olarak kabul edilen onemli bir felsefi konudur Bu problem Amerikali filozof tarafindan ortaya atilan ve gerekceli dogru inanc GDI kavramini sarsan Gettier tipi orneklerle ilgilidir Bu ornekler uzun suredir kabul goren bilgi aciklamasi olan GDI yi sorgulamaktadir GDI hesabi bilginin gerekcelendirilmis dogru inanca denk oldugunu one surer Yani bir iddianin uc kosulu gerekcelendirme dogruluk ve inanc yerine getirildiginde o iddia hakkinda bilgi sahibi oldugumuz dusunulur Ancak Gettier 1963 tarihli Gerekcelendirilmis Gercek Inanc Bilgi Midir adli uc sayfalik makalesinde bu hesabin yetersiz oldugunu savunmustur Gettier iki karsit ornek sunarak insanlarin bir iddia hakkinda gerekceli ve dogru bir inanca sahip olabilecegi ancak inancin nedenleri gerekcelendirilse bile aslinda yanlis oldugu durumlari gostermeye calisir Boylece Gettier GDI hesabinin bilgi icin gerekli ve yeterli tum kosullari hesaba katmadigini ve bu nedenle yetersiz oldugunu iddia etmistir Gettier Problemi Gettier durumu terimi veya Gettiered sifati bazen epistemoloji alaninda GDI bilgi aciklamasini reddetme iddiasinda olan herhangi bir durumu tanimlamak icin kullanilir Gettier in makalesine bircok elestiri gelmistir Kimi elestiriler Gettier in orneklerini yetersiz gerekcelendirme olarak reddederken digerleri GDI nin bilgi aciklamasini duzeltmeye ve bu karsi orneklerin etkisini azaltmaya yonelik cabalarina odaklanmistir Gettier sorunlari arastirmacilarin farkli demografik ozelliklere sahip insanlardan elde ettikleri verilerle Gettier vakalarina dair sezgisel yanitlar uzerinde yaptiklari sosyolojik deneylere kadar genis bir yelpazede incelenmistir Ortaya CikisiBilgi nin ne oldugu sorusu felsefenin kendisi kadar eskidir Ilk ornekler Platon un diyaloglarinda ozellikle Meno 97a 98b ve Theaetetus ta bulunabilir Gettier aslinda kendi adiyla anilan bu problemi gundeme getiren ilk kisi degildi problemin varligi hem hem de Bertrand Russell tarafindan kabul edilmis ikincisi sorunu Insan Bilgisi Kapsami ve Sinirlari adli kitabinda tartismistir Aslinda bu sorun Orta Cag dan beri bilinmekte olup hem Hintli filozof hem de skolastik mantikci bunun orneklerini sunmuslardir Dharmottara yorumunda y 770 AD Bilginin Tespiti uzerine asagidaki iki ornegi vermistir Biraz et kizartmak icin ates yakildiginda ates henuz duman cikarmaya baslamamis olabilir ancak etin kokusu bir bocek surusunu cekmistir Uzaktan bakan bir gozlemci ufuk cizgisinin uzerindeki koyu noktayi gorur ve bu noktayi duman olarak algilar Orada bir ates yaniyor gibi gorunuyor seklinde yorum yapar uzakta duran gozlemci Peki bu gozlemci uzaktaki atesin varligini biliyor mu Bir col yolcusu su arayisindadir Onundeki vadide parildayan mavi bir alan fark eder Ancak bu bir seraptir yani yaniltici bir optik fenomendir Neyse ki yolcu su bulmus gibi gozuken bu noktaya ulastiginda gercekte bir kayanin altinda gizlenmis su oldugunu kesfeder Yolcu tepeye cikip halusinasyon gordugu sirada ileride su oldugunu biliyor muydu 1963 te Gettier den sonra Bati felsefesinde ortaya cikan bazi oneriler de dahil olmak uzere cesitli bilgi teorileri Dharmottara dan once ve sonra Hint Tibet epistemologlari tarafindan tartisilmistir Ozellikle 14 yuzyilda Gaṅgesa ayrintili bir nedensel bilgi teorisi gelistirmistir Russell in olarak adlandirilan senaryosu su sekildedir Alice saati iki olarak gosteren bir saate bakar ve saatin gercekten iki olduguna inanir Ancak burada bir celiski vardir Alice in farkinda olmadigi sey baktigi saatin aslinda on iki saat once durmus olmasidir Bu durumda Alice tesadufen dogru ve gerekcelendirilmis bir inanca sahip olur Russell bu probleme kendi aciklamasini sunar Edmund Gettier in problemi formule etmesi WVO Quine ve digerleri tarafindan desteklenen felsefi naturalizmin yukseldigi doneme rastlar ve dissal gerekcelendirme teorilerine yonelik bir egilimi beraberinde getirir bu da bir kaymayi isaret eder ve Gettier probleminin cagdas epistemolojinin temel karakterini kokten degistirdigini belirtmistir ve bu nedenle bilgiyi analiz etmenin onunde asilmasi gereken acik bir engel ve epistemolojinin merkezi bir sorunu haline geldigini ifade etmislerdir Gerekcelendirilmis Dogru Inanc olarak Bilgi GDI bilgi aciklamasi bilginin kavramsal olarak gerekcelendirilmis dogru inanc olarak analiz edilebilecegi onermesini tasir Bu ornegin Smith bugun yagmur yagdigini biliyor gibi cumlelerin anlaminin asagidaki kosullar dizisiyle ifade edilebilecegini belirtir Bilginin elde edilmesi icin gerekli ve yeterli olan Bir ozne S bir onerinin P dogru oldugunu biliyorsa o zaman 1 P dogru ve 2 S P nin dogru olduguna inaniyor ve 3 S P nin dogru olduguna inanmada durumda bulunuyor Ornek Ali bir haritada belirtilen bir restoranin adresine gitmek istiyor Haritadaki gosterime guvenerek restoranin belirtilen adreste olduguna inaniyor Ali nin inanci haritaya dayaniyor ve mantikli bir sekilde inanmis gibi gorunuyor Ancak harita uzerinde bir hata yapilmis olabilir ve restoran aslinda baska bir adreste bulunuyor olabilir Ali haritadaki bilgiye dayanarak restoranin belirtilen adreste oldugunu biliyor gibi gorunse de gercekte yanilmis olabilir ve inanci gercek bilgiyi yansitmayabilir Gettier in iki orijinal karsi ornegiGettier makalesinde GDI hesabinin uc kosulunu da karsilayan yani hem dogru hem de gerekceli olan ancak gercek bilgi durumlari gibi gorunmeyen inanc orneklerini kullanarak tezini desteklemistir Bu nedenle Gettier GDI bilgi aciklamasinin hatali oldugunu ve bu yuzden bilgi kavramini daha dogru bir sekilde anlamak icin farkli bir kavramsal analize ihtiyac oldugunu one surmustur Gettier Smith adli kurgusal bir karakteri iceren iki ayri karsit ornek sunarak bu tezini savunmustur Her iki karsit ornek de Smith in durumunu aciklar ve her biri iki temel iddiaya dayanir Ilk olarak her iki ornek de dogrulama kosulunu yerine getirir ikinci olarak Smith in inanclari bu kosulu tutarli bir sekilde uygulamayi gosterir Yani Smith P ye inanmakta hakliysa ve Smith P nin gerceginin Q nun gercegini gerektirdigini anliyorsa o zaman Smith de Q ya inanmakta hakli olacaktir Gettier bu karsit ornekleri Durum I ve Durum II olarak adlandirir Durum I Smith ve Jones un belirli bir is icin basvurdugunu dusunelim Smith in d onermesine yonelik guclu bir kaniti oldugunu farz edelim Jones isi alacak kisidir ve Jones un cebinde on madeni para vardir Bu kanit sirket baskaninin Jones un ise alinacagina dair kendisine guvence vermesi ve Smith in Jones un cebindeki paralari on dakika once saymis olmasi gibi unsurlardan olusabilir d onermesi ayni zamanda sunu gerektirir Isi alacak kisinin cebinde on madeni para vardir Smith d onermesinden e onermesine gecisin zorunlu oldugunu fark edebilir ve bu nedenle e onermesini d onermesine dayali guclu kanitlarla kabul edebilir Bu durumda Smith e nin dogru olduguna inanmakta haklidir Ancak Smith in haberi olmadan isin Jones un degil kendi uzerine alindigini dusunun Ayrica Smith in bilmedigi bir sekilde cebinde on madeni para bulunmaktadir Smith d onermesinden e onermesini turetse bile e onermesi dogru olsa da d onermesi yanlistir Bu noktada i e onermesi dogrudur ii Smith e nin dogru olduguna inanir ve iii Smith e nin dogru olduguna inanmakta haklidir Ancak Smith e nin dogru oldugunu bilmemektedir cunku e Smith in cebindeki madeni para sayisina gore dogru olmasina ragmen Smith cebindeki para miktarini bilmemektedir ve e ye olan inancini isi alacak kisi oldugunu yanlis bir sekilde dusundugu Jones un cebindeki madeni paralarin sayisina dayandirmaktadir Durum II Smith gizli bir konusmaci tarafindan iddia edilen Jones un bir Ford u oldugu yonunde gerekcelendirilmis bir inanca sahiptir Bu nedenle Smith Brown in konumuyla ilgili hicbir bilgiye sahip olmasa da hakli olarak ayrik giris kuralina gore Jones un bir Ford u var ya da Brown Barselona da sonucuna varir Gercekte Jones un bir Ford u yoktur ancak tamamen tesadufen Brown gercekten Barselona dadir Yine de Smith dogru ve gerekcelendirilmis bir inanca sahip olmasina ragmen bilgiye sahip degildir Yanlis onculler ve genellestirilmis Gettier tarzi problemlerHer iki Gettier orneginde de Smith in yanlis fakat gerekcelendirilmis inanclarindan Durum I de Jones isi alacak ve Durum II de Jones un bir Ford u var kaynaklanan gerekceli dogru inanclar ortaya cikmistir Bu bazi erken yanitlar Gettier in bilginin tanimini kolayca ayarlanabilecegi sonucuna varmasina neden olmustur Bu yaklasima gore bilgi yanlis oncullere dayanmayan dogru inancla gerekcelendirilmelidir Ancak ortaya cikan ilginc soru sudur Bir sonuca ulasirken hangi oncullerin gercekte yanlis veya dogru oldugunu nasil bilebiliriz Gettier vakalarinda oldugu gibi kisi bu oncullere inanmanin mantikli olabilecegini ve buyuk olasilikla dogru olabilecegini dusunebilir ancak bu onculler baskalari tarafindan bilinmez Bir sonuca varmadan once gozden kacmis olabilecek karmasik faktorler ve ekstra bilgiler olduguna inanilir Bu nedenle ortaya cikan soru sudur Bir sonucu saglamlastirmadan once argumandaki tum onculleri ispatlamaya calismanin ne kadar mumkun oldugudur Genellestirilmis sorun1966 yilinda Roderick Chisholm tarafindan sunulan Tarladaki Koyunlar senaryosunda bir ornekleme kullanilarak bir durum aciklanir Bu senaryoya gore bir kisi X in bir tarla disinda durup koyuna benzeyen bir seye baktigini dusunmeyi istedigini ifade eder ancak bu aslinda koyun giysisi giymis bir kopektir X tarlada bir koyun olduguna inanir ve aslinda X haklidir cunku tarlanin ortasindaki tepenin arkasinda bir koyun bulunmaktadir Bu nedenle X tarlada bir koyun olduguna dair hakli ve dogru bir inanca sahiptir Brian Skyrms tarafindan yazilan bir baska senaryo ise vurulan bir kibritin ates manyaginin hayal ettigi nedenlerle degil bazi bilinmeyen Q radyasyonu nedeniyle yandigi Pyromaniac senaryosudur Alvin Goldman sahte ahirlar senaryosuyla bu ornek Carl Ginet e dayanmaktadir konuya farkli bir perspektif getirir Bu senaryoda bir adam kirsal bir bolgede araba kullanirken tipatip bir ahira benzeyen bir nesne gorur Bu nesneye bakarak bir ahir gordugune inanir ve gercekte de gordugu sey budur Ancak bilmedigi bir gercek vardir mahallede genellikle bir dizi sahte ahir bulunmaktadir bu sahte ahirlar yoldan bakildiginda gercek ahirlar gibi gorunmek uzere tasarlanmistir Eger bu sahte ahirlardan birine bakmis olsaydi gercek ahirlardan ayirt edemeyecekti Bu nedenle bir ahira baktigina dair bilgisi aslinda temelsiz gorunuyordu Yanlis oncul yok yaklasimina itirazlarTartismanin baslarinda one surulen yanlis oncul yok veya yanlis onerme yok cozumu elestirildi daha sonra daha genel Gettier tarzi problemler kuruldu veya gerekcelendirilmis dogru inancin varligina dayali sekilde insa edildi Bu tur problemler hakli bir yanlis inanctan kaynaklanan bir akil yurutme zincirinin sonucu gibi gorunmuyor Ornegin Luke ev odevine yardim etmesi icin Mark la bulusmayi ayarladiktan sonra belirlenen saatte ve yerde Mark in ofisine gelir Mark in ofisine adim atan Luke Mark i masasinda acikca gorur Luke hemen su inanci olusturur Mark odada Mantik odevimde bana yardimci olabilir Luke un bu inanci haklidir cunku Mark i masasinda gormektedir Ancak gercekte Luke un gordugu kisi Mark degil her acidan mukemmel bir sekilde tasarlanmis bir hologramdir Bu hologram Mark in masasinda ozenle kagitlari not ettigi goruntusunu yansitmaktadir Gercekte Markos odada vardir fakat masasinin altinda comelmis bir sekilde kitaplari okumaktadir Yine de Luke un inanci dogrudur Markos hem odada hem de masasinin altinda ve haklidir Markos un hologrami Markos un caliskan bir goruntusunu yansitmaktadir Mark in odada oldugu iddiasina sahip olmasina ragmen Mark odada inancini kesin olarak bilmedigi seklinde bir arguman ortaya konmaktadir Ancak algisal inancin net olmadigi bir durumda Mark odada ifadesi herhangi bir onculden turetilmemis ve tek basina buyuk sonuclara yol acmamistir Luke herhangi bir dusunce belirtisi gostermeksizin Mark odada ifadesine sahip olur bu ifade gordugu seyin bir parcasi gibi gorunmektedir Gettier problemlerinin olusturulmasiGettier in orneklerinin temel fikri inancin gerekcesinin yaniltici olabilecegi veya hatali olabilecegi durumlari ele alir ancak inancin tamamen rastlantisal bir sekilde dogru olabilecegini de gosterir Linda Zagzebski gercek inanc ile gerceklikle ilgisi olmayan bazi gerekcelendirme unsurlarini dikkate alarak herhangi bir bilgi analizinin Gettier durumlarina duyarli olabilecegini gosterir Gettier durumlari olusturmak icin bir sablon sunar Ilk olarak hakli bir yanlis inanc vakasiyla baslanir Ardindan gerekce unsuru bilginin varligini gostermek icin yeterince guclu hale getirilerek ornek duzeltilir ancak inanc tamamen sans eseri yanlis bir inanctir Son olarak ornek bir kez daha duzeltilir bu sefer inanc dogrudur ancak gerekcelendirme unsuru degismeden birakilirken baska bir sans unsuru eklenir Bu belirli bir gerekcelendirme kriterine ve dogruluk kriterine sahip herhangi bir bilgi analizi icin bir bilgi ornegi uretebilecek guclu bir sekilde birbirine bagli olan ancak bagimsizlik derecesine sahip olan Gettier vakalarinin olusturulabilecegini gosterir Yani Gettier vakalari bir gerekcelendirme kriteri ile bir dogruluk kriteri iceren herhangi bir bilgi analizi icin uretilebilir Gettier e verilen yanitlarGettier sorunu resmi bir sekilde birinci dereceden mantik icinde bir sorun olarak kabul edilir Ancak Gettier in inandigi ve bildigi gibi terimlerin tanitilmasi bu tartismayi epistemoloji alanina tasir Bu baglamda Smith e atfedilen argumanlar saglam dogru ise gercek dunyadaki tartismada gerekli olan gecerli inanilan ve ikna edici hakli ozelliklere sahip olmalidir Gettier sorunlarina verilen yanitlar genellikle uc kategoriye ayrilir Onaylayici Yaklasim GDI Hesabi Onaylari Bu gorus Gettier durumlarinin bilgi tanimini dogrularken Gettier durumlarinin yetersiz gerekcelendirme icerdigini savunur Bu yaklasimi benimseyenler Gettier durumlarini redderler cunku bu durumlarin yetersiz bir gerekcelendirme seviyesini temsil ettigini savunurlar Onlara gore bilgi sahibi olabilmek icin aslinda Gettier vakalarinda gordugumuzden daha yuksek bir gerekcelendirme duzeyi gereklidir Dorduncu Kosul Yaklasimlari Bu bakis acisi Gettier durumlarinin getirdigi sorunu kabul eder ve GDI nin bilgi icin gerekli oldugunu ancak yeterli olmadigini kabul eder Bu yaklasima gore uygun bir bilgi tanimi bazi dorduncu kosullari iceren GDI seklinde olacaktir Dorduncu kosul karsilandiginda Gettier karsi ornekleri ve benzer durumlar artik etkisiz hale gelir ve bilgi icin gerekli ve yeterli bir kriter setine sahip oluruz Gerekcelendirme Odakli Yaklasim Bu gorus Gettier durumlarinin beraberinde getirdigi sorunu kabul eder Ancak dorduncu bir kosula atifta bulunmak yerine gerekcelendirmeyi degistirerek veya tamamen kaldirarak Gettier karsi orneklerini gecersiz kilar Bu sekilde bilgi icin gereken sartlari daha iyi aciklamaya calisir Bu nedenle yukaridaki senaryolarda hicbirinde inancin gerekcelendirilmedigi bir yanit one surulebilir cunku yanlis bir seyi hakli cikarmak imkansizdir Ote yandan bir onermenin yanlis oldugunu gormek baslangicta yetersiz bir gerekce ile kabul edildigini gosterir Bu perspektife gore GDI nin bilgi tanimi hala gecerlidir ancak sorunun odak noktasini bilgi yerine gerekcelendirmeye kaydirir Baska bir gorus gerekcelendirmenin ve gerekcelendirmemenin mutlak bir ikili ayrim olmadigidir Bunun yerine gerekcelendirme seviyesinin bir fikrin kismen veya tamamen gerekcelendirilebilecegi bir derece meselesi olarak kabul edilir Bu gerekcelendirme aciklamasi filozoflar Paul Boghossian ve Stephen Hicks gibi tarafindan desteklenir Mantikli bir kullanimda bir fikir sadece daha fazla veya daha az gerekcelendirilebilir olmanin yani sira kismen dogrulanabilir Smith in patronunun X dedigi veya kismen gerekcelendirilemez Smith in patronu bir yalancidir Gettier in durumlari dogru oldugu dusunulen ancak zayif bir gerekceye sahip ifadeleri icerir Birinci durumda Smith in patronunun ifadesinin saglam bir kanit oldugu onermesi reddedilir Durumun kendisi patronunun ya hatali ya da hilekar Jones isi alamadi olmasi ve bu nedenle guvenilmez olmasi uzerine kurulmustur Ikinci durumda Smith yine belirsiz bir gerekceyle supheli bir fikri Jones un bir Ford u var kabul etmistir Gerekce olmadan her iki durum da GDI nin bilgi hesabini etkilemez Diger epistemologlar Gettier in sonuclarini genellikle kabul ederler Bu nedenle Gettier sorusuna verdikleri yanitlar farkli bilgi analizleri arayisindan ibarettir Tek bir gercek inanc veya hakli cikarma kavramini tamamen ve acikca tanimlamak ve kabul etmek konusunda zorluk yasamislardir Gercek inanc ve gerekcelendirme henuz tatmin edici bir sekilde tanimlanmamistir Bu nedenle GDI nin gerekcelendirilmis dogru inanc tatmin edici bir bicimde tanimlanabilmesi hala Gettier in orneklerinden kaynaklanan veya baska sekillerde ortaya cikan sorunlarla karsi karsiyadir Gettier uzun yillar boyunca Massachusetts Universitesi Amherst te profesor olarak gorev yapmis daha sonra Boston Universitesi nde calismis bir Finli filozoftur 1962 yilinda Knowledge and Belief baslikli eseri yayinlayarak epistemik mantikla da ilgilenmistir Dorduncu Bir Kosul EklenmesiBu tur bir yanitin en yaygin sekli GDI G analizi olarak adlandirilabilir Bu analiz Gettier sorununu asmak icin dorduncu bir kosul olan Gettier sorunu olmayan bir kosulu eklemeye dayanir Gerekcelendirme hakikat ve inanc kosullarina gore ayri ayri gerekli ve birlikte yeterli kosullar kumesini sunacaktir Goldman in nedensel teorisi Bu tur bir yanit in 1967 onerdigi nedensel bir kosulun eklenmesini icerir Goldman a gore bir oznenin inanci yalnizca bir inancin gercekligi nedeniyle oznenin bu inanca sahip oluyorsa uygun bir sekilde hakli cikarilir Ayrica hakli bir dogru inancin bilgi olarak kabul edilmesi icin oznenin ayni nedensel zinciri zihinsel olarak dogru bir sekilde yeniden olusturabilmesi gerekir Goldman in bu analizi Gettier vakalarindaki inanclarina Smith in bu inanclarin gerceklerinden kaynaklanmadigi icin Gettier vakalarini reddeder Smith in Gettier vakalarindaki inanclari ya yanlis olur veya Smith in Isin galibi 10 madeni para olacak tahmininin yanlis bir sekilde ornegin tesadufen dogru cikmasi gibi gercek olsa bile Gettier sorununu cozmez Ancak bu teori uygun bir nedensel iliskinin uygun olmayan bir iliskiden nasil ayirt edilecegine dair temel bir aciklama sunmanin zorluguyla karsi karsiyadir Ayrica uygun nedensel iliski turunun bilgi uretme iliskisi oldugunu savunan dongusel bir yanit olmadan hakli dogru inancin ogrenilmis fikir birligi olarak zayif bir sekilde tanimlandigi bir pozisyona cekilmek gerekebilir Ikincisi yararli olabilir ancak bilimsel kavramlarin degismez tanimlari kadar kesin ve istenilen bir sonuc degildir Bu nedenle Gettier sorununa nedensel bir yanit benimsemek genellikle Goldman in yaptigi gibi gerekcelendirme konusunda bir tur guvenilirligin kabulunu gerektirir Lehrer Paxson in feshedilebilirlik kosulu ve 1969 GDI analizine bir iptal edilebilirlik kosulu ekleyerek baska bir yanit onerdiler Onlarin yaklasimina gore bilgi yenilmez ve gerekcelendirilmis dogru inanctan olusur yani bir inanc yalnizca oznenin onu bilmesini engelleyecek baska bir gercek olmadiginda gerekceli ve dogru oldugunda bilgi olarak kabul edilir Bu yaklasimda inancin gerekcesi sunulur Ornegin Smith in isi alacak kisinin cebinde on madeni para olduguna inanma gerekcesi Jones un isi alacagina dair hakli inanci ile Jones un cebinde on madeni para olduguna dair gerekceli inancin birlesimidir Ancak Smith Jones un isi almayacagi gercegini bilseydi bu inancinin gerekcesini ortadan kaldirirdi 1 Pragmatizm Pragmatizm CS Peirce ve William James 1842 1910 tarafindan gelistirilen bir felsefi doktrindir Peirce in gorusune gore gerceklik bir sembolun nesnesine uygun dusmesi olarak tanimlanir ve pragmatik olarak yeterli arastirmanin er ya da gec ulasacagi ideal bir sonuc olarak kabul edilir James in epistemolojik hakikat modeli ise inanc odakli bir modele dayanir ve bir inancin uzun vadede genel olarak ise yarar ve dunyamizda bize hizli bir sekilde rehberlik ediyorsa bu inancin dogru oldugunu ifade eder Peirce metafizigin pragmatik bir yaklasimla aydinlatilabilecegini one surmustur Genellikle James e atfedilen turden pragmatik bir bakis acisina gore belirli bir durumda belirli bir inancin hem dogru hem de gerekceli olup olmadigini belirlemek sadece bir bilgelik egzersizi olmanin otesine gecmez ancak bu inancin gercek olup olmadigini ayirt etmek verimli sonuclar dogurabilir Peirce yanilmaciligi vurgulamis mutlak kesinlik iddiasinin gercek arastirmayi engelledigini dusunmus ve 1901 de hakikati Gercek soyut bir ifadenin sonsuz arastirmanin bilimsel inanci getirme egiliminde olacagi ideal sinirla uyumudur soyut ifadenin yanlisliginin ve tek yanliliginin itirafiyla sahip olabilecegi uyum ve bu itiraf gercegin temel bir bilesenidir seklinde tanimlamistir Yani herhangi bir kosulsuz iddianin en azindan biraz yanlis olma ihtimali vardir ya da dogruysa bile hala tamamen dogru olmayan nedenlerle destekleniyorsa kisi Sokratik bir yaklasimi benimseyerek kendi cehaletini kabul etmeli ve yanlisliginin kanitlanabilecegini anlamalidir Pratik meselelerde bazen kisi eyleme gecmek istiyorsa bir kararla ve tam bir guvenle hareket etmelidir iste durum budur GDI yaklasimlarinin revizyonlariUygulanabilir bir dorduncu kosulun gelistirilmesindeki zorluklar GDI hesabini duzeltme cabalarinin yetersiz bir strateji oldugu iddialarina yol acti Ornegin Gettier probleminin aslinda dorduncu bagimsiz bir kosula ihtiyac duymadan bunun yerine bir dizi bagimsiz kosulu birlestirerek bir bilgi aciklamasi olusturma girisiminin yanlis yonlendirdigini gosterdigi iddia edilebilir Bu gorusu benimseyenler genellikle gerekcelendirme kanit kesinlik gibi epistemolojik terimlerin temel bir bilgi kavrami acisindan analiz edilmesi gerektigini savunurlar Bilgi aslinda hakikat ile inanc arasindaki epistemolojik bag i cisimlestiren bir olgu olarak anlasilir GDI aciklamasi daha sonra elestirilir cunku bilginin olgusalligini basitce ucuz bir sekilde almayi ve ozetlemeyi amaclayarak veya dongusel bir arguman yoluyla elestirildigi icin indirgenemez bir olgusallik kavramini iceren bazi ozelliklerin bir bilesimi ile degistirilmeye calisilir ozellikle hakikat ve gerekcelendirme Elbette indirgenemez temel ogelerin felsefi bir teoriye dahil edilmesi her zaman sorunlu olmustur bazilari bunun bir caresizlik gostergesi oldugunu iddia eder Bu tur indirgeme karsiti hesaplar GDI G hesaplarinin temel yonteme siki sikiya bagli olan kisileri tatmin etme olasiliginin dusuk oldugunu belirttigi icin GDI hesabinin ardindaki yonteme sikica sarilan kisileri tatmin etmeme ihtimali nedeniyle genellikle elestirilir Fred Dretske nin kesin nedenleri ve Robert Nozick in gercegin izini surmesi Fred Dretske kesin nedenler olarak adlandirdigi bir bilgi hesabini gelistirdi Robert Nozick bu yaklasimi dilek kipi veya hakikat izleme hesabi olarak adlandirdi ve tekrar canlandirdi Nozick in formulasyonu p onermesinin asagidaki durumlarda bir bilgi ornegi oldugunu varsayar p dogru S p olduguna inaniyor p dogru olsaydi S p ye inanirdi p dogru olmasaydi S p ye inanmazdi Nozick in tanimi Gettier vakalarinin tesadufen dogru gerekcelendirilmis inanclari reddetme amacli bir yaklasim olan Goldman in analizine nedensel bir gerekliligi dahil etmenin potansiyel olarak zorlu sonuclarini goz ardi etme dusuncesini koruma hedefine yoneliktir Ancak bu strateji Nozick in aciklamasinin problemin sadece ustunu orttugunu ve gercek cozum getirmedigini belirten karsi bir tepkiyi de beraberinde getirir cunku eger yanlis olsaydi Smith neden bu inanca sahip olmadigi sorusunu acik birakir En umut verici cevap Smith in inancinin inandigi seyin hakikatinden kaynaklandigini gostermektir fakat bu bizi yine nedensel aciklama gerektiren kampina geri getirir Elestiriler ve karsi ornekler ozellikle Buyukanne davasi kendilerini ayni yontemle yani vizyonla sinirlamak icin 3 ve 4 un degistirilmesiyle sonuclanan bir revizyona yol acti p dogru S p olduguna inaniyor p dogru olsaydi S M kullanarak p ye inanirdi p dogru olmasaydi S M yontemini kullanarak p ye inanmazdi Saul Kripke bu gorusun sorunlu olmaya devam ettigine isaret etti ve bir dizi sahte ahir veya ahir cephesi iceren belirli bir yeri tanimlayan Sahte Ahir Ulkesi ornegi adi verilen bir karsi ornek kullandi Bu sahte ahirlarin ortasinda kirmiziya boyanmis gercek bir ahir var Bu ornek icin cok onemli bir bilgi daha var sahte ahirlar kirmiziya boyanamaz Bir ahir goruyorum 2 Jones sansli olsa da kolayca kandirilabilir ve bunu bilmeyebilirdi Bu nedenle 4 onculu yerine getirmiyor cunku Jones sahte bir ahir gorseydi bunun sahte bir ahir oldugu hakkinda hicbir fikri olmazdi Yani bu bilgi degil Alternatif bir ornek Jones un yukari bakmasi ve su inanci olusturmasidir 3 Kirmizi bir ahir goruyorum Nozick in gorusune gore bu dort onermeyi de uygun sekilde karsilamaktadir Bu nedenle bu bir bilgidir cunku Jones yanilmamalidir cunku sahte ahirlar kirmiziya boyanamaz Ancak bu aciklama rahatsiz edici bir noktaya isaret eder cunku ilk ifade Bir ahir goruyorum dan Kirmizi bir ahir goruyorum sonucu cikarilabilir gibi gorunmektedir Ancak Nozick in gorusune gore birinci ifade bilgi degildir ikincisi ise bilgidir 4 Robert Fogelian in perspektif hesabi adli kitabinin ilk bolumunde Gettier in sorununa diyalojik bir cozum getiren bir teshis sunmaktadir Sorun her zaman verilen gerekcenin onermeyi gercekten dogru kilan seyle hicbir ilgisi olmadiginda ortaya cikar Bu tur durumlarda bazi p onermesinin bilgi iddiasinda bulunan kisinin elindeki bilgi ile degerlendiricisinin ayni kisi bile olsa elindeki bilgi arasinda her zaman bir uyumsuzluk oldugu gozlemlenir Gettierci karsi ornegi bilgi iddiasinda bulunan kisi tarafindan sunulan gerekcenin daha genis bilgi alanina uymadigi icin degerlendirici tarafindan kabul edilemez oldugu durumda ortaya cikar Ornegin sahte ahir durumunda degerlendirici ilgili ozel kosullari bilmeyen birinin yuzeysel bir incelemesinin p onermesini bu gercek bir ahir dogru kilmak icin kabul edilebilir bir gerekce olmadigini bilir Richard Kirkham in supheciligiRichard Kirkham bilginin guclu bir tanimiyla baslamak ve mantiksal olarak bir karsi ornek sunmanin imkansiz oldugunu one surmustur Daha sonra bu tanimin karsi ornege karsi direncinin zayiflatilip zayiflatilamayacagini kontrol etmek gerektigini belirtmistir Inananin kanitinin mantiksal olarak inanci gerektirmedigi herhangi bir bilgi tanimina her zaman bir karsi ornek sunabilecegi sonucuna ulasmistir Cogu durumda inananin kaniti bir inanci gerektirmediginden Kirkham bilgi konusunda suphecilik benimsemistir Buna ragmen bir inancin hala rasyonel olabilecegini vurgulamistir bilgi unsuru olmasa bile Sorunu cozme girisimleriGettier in sonuclarindan kacinma girisimleri genellikle Gettier in orneklerini gecersiz kilmak veya bu ornekleri etkisiz hale getirmek amaciyla yapilmistir Bu bilgi kavramini ve GDI hesabini korumayi hedeflerken Gettier in suphelerini bertaraf etmeyi amaclar Bu cercevede bazi stratejiler sunlari icerebilir Gettier in vakalarinin gercekten gerekcelendirilmis dogru inanc vakalari olmadigini iddia etmek veya Gettier in vakalarinin aslinda bilgi vakalari oldugunu savunmak Ayrica GDI nin Gettier tarafindan muglaklastirilan alanlarda uygulanabilirligini surdurmek icin onerilen herhangi bir duzeltilmeyi veya kisitlamayi kabul etmeden bu sorunu cozebilecek bir yol arayisi da olabilir Bu GDI nin bu tur durumlarda gecerliligini azaltmadan Gettier in durumlarini ele almayi amaclar Ancak bu tur bir yaklasim Gettier in orneklerini gecersiz kilmak icin yeterli olup olmadigi tartismalidir cunku bu yaklasim Gettier in belirli bir sorumluluga sahip oldugunu one surer Ozetle Gettier in sonuclarindan kacinmak isteyenler GDI nin gelistirilmesi ve uygulanmasi ile ilgili bircok farkli yaklasimi degerlendirmislerdir 5 ancak halen kesin bir Gettier in ornekleri bilgi kavraminin ve GDI hesabinin dogru bir sekilde tanimlanmasi konusundaki zorluklari vurgulamis ve epistemolojideki bu karmasikligi daha iyi anlamamiza yardimci olmustur Bu tur bir arguman genellikle bir inancin hakli olup olmamasinin sadece inananin icsel durumuna degil ayni zamanda bu icsel durumun nasil dis dunya ile iliskilendirildigine de bagli oldugu seklinde anlasilan gerekcelendirme nin dissalci bir aciklamaya dayandigi seklinde kurulur Dissalci aciklamalar tipik olarak Smith in Vaka I ve Vaka II deki varsayilan inanclarinin gercekten hakli olmadigini Smith e oyle gorunse de cunku inanclarinin dunyayla uygun bir sekilde iliskilendirilmedigini veya boyle oldugunu iddia edilir Smith in GDI acisindan veya baska bir sekilde herhangi bir onemli belirli inanca sahip oldugunu iddia etmek gecersizdir Bu tur aciklamalar elbette Gettier e yonelik nedenselci cevaplarin tasidigi yuk ile ayni zorluklari tasir dunya ile inanan arasindaki iliskinin hangi turden bir iliskinin hakli bir iliski olarak kabul edilecegini aciklamalari gerekmektedir 6 2 yi kabul edenler analitik felsefede acik ara azinliktadir Genel olarak bu gorusu kabul edenler GDI hesabina dayanan sezgilerin otesinde daha fazla ogeyi bilgi olarak kabul etmeye istekli olan kisilerdir Epistemik minimalistler arasinda ise Crispin Sartwell one cikar bu kisiler Gettier in vakalariyla birlikte sansli tahminler dahil olmak uzere tum dogru inanclarin bilgi olarak kabul edilmesi gerektigini savunurlar Dis baglantilarIngilizce Wikipedia daki makale esas alinmistir Kaynakca Knowledge A Very Short Introduction Oxford University Press 2014 s 58 ISBN 9780199661268 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2023 Recognizing Reality Dharmakirti s Philosophy and its Tibetan Interpretations Albany NY SUNY Press 1997 s 292 ISBN 9780791430972 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2023 Recognizing Reality Dharmakirti s Philosophy and its Tibetan Interpretations 1997 ISBN 9780791430972 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2023 Stoltz 2007 Gettier and Factivity in Indo Tibetan Epistemology Philosophical Quarterly 57 228 394 415 doi 10 1111 j 1467 9213 2007 493 x Levin Michael 1 Mayis 2006 Gettier Cases without False Lemmas Erkenntnis Ingilizce 64 3 381 392 doi 10 1007 s10670 005 5470 2 ISSN 1572 8420 Zagzebski Linda 1994 philarchive org Ingilizce 17 Haziran 2021 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Ekim 2023 The Gettier Problem www jimpryor net 3 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Nozick Robert 1981 Philosophical explanations Internet Archive Cambridge Mass Harvard University Press ISBN 978 0 674 66448 7 Zalta Edward Nodelman Uri 2010 Funding Models for Collaborative Information Resources and Repositories The Stanford Encyclopedia of Philosophy Experience Information Standards Quarterly Ingilizce 22 4 15 doi 10 3789 isqv22n4 2010 04 ISSN 1041 0031 28 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Kim Minsun Yuan Yuan 2015 No cross cultural differences in the Gettier car case intuition A replication study of Weinberg et al 2001 philpapers org Ingilizce 5 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Nagel Jennifer 2012 Intuitions and Experiments A Defense of the Case Method in Epistemology philpapers org Ingilizce 13 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Machery Edouard Stich Stephen Rose David Chatterjee Amita Karasawa Kaori Struchiner Noel Sirker Smita Usui Naoki Hashimoto Takaaki Eylul 2017 Gettier Across Cultures 1 Nous Ingilizce 51 3 645 664 doi 10 1111 nous 12110 ISSN 0029 4624 28 Ekim 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Arsivlenmis kopya global oup com 7 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 28 Ekim 2023 Scheffler Israel 1965 Conditions of knowledge an introduction to epistemology and education Internet Archive Chicago Scott Foresman Ganeri Jonardon 5 Temmuz 2007 The Concealed Art of the Soul Theories of Self and Practices of Truth in Indian Ethics and Epistemology Ingilizce Clarendon Press ISBN 978 0 19 920241 6 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Agustos 2023 Knowledge A Very Short Introduction 2014 ISBN 9780199661268 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 16 Agustos 2023 Conditions of Knowledge An Introduction to Epistemology and Education ISBN 978 0 226 73668 6 The Concealed Art of The Soul Theories of Self and Practices of Truth in Indian Ethics and Epistemology 2007 ISBN 978 0 19 920241 6 9 Subat 2023 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Agustos 2023