Soyutlama, bir kavramın bilgi içeriğini azaltma veya indirgeme sürecine denir. Bu indirgeme, çoğunlukla belirli bir amaç için gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi için yapılır.
Felsefi anlamda soyutlama, fikirlerin nesnelerden uzaklaştırılması sürecine denir. Soyutlama, bir basitleştirme stratejisi olarak kullanılabilir. Örneğin birçok nesne kırmızı olabilir. Bu açıdan, bir nesneye ait kırmızılık özelliği bir soyutlamadır. Soyutlamayı hiyerarşik bir düzende ve değişik seviyelerde yapmak olasıdır.
Felsefe
Bir nesnenin herhangi bir özelliğini diğerlerinden ayırarak tek başına ele alan ansal işlem felsefede soyutlama olarak adlandırılır. Bir bilgi yöntemi olarak, soyutlamayı insan zihni yapar. Ancak diyalektik soyutlama anlayışı ile idealist soyutlama anlayışı birbirine tamamen zıtlık gösterir.
İdealist soyutlama, soyutlama sonucu olan kavram ve düşünceleri saltıklaştırır ve bunları yerine koyar. Soyutlama, gerçekte, yeniden somuta varmak ve somut bütünü parçalarında da birbiri ile olan ilişkileri içinde tümüyle kavramak için kullanılan bir yöntem, bir araçtır. Soyutçuluk, bu aracı amaçlaştırır ve somuta varmak amacını unutarak soyutta kalır.
Felsefenin bütün yanlış sonuçları, bu aracı amaçlaştırmaktan doğmuştur. İnsanın karnını doyuran, ekmek düşüncesi değil, ekmeğin kendisidir. Ekmek düşüncesini nasıl ekmek yerine koyamazsak, özdekten soyutlanan öz düşüncesini de özdeğin yerine koyamayız. Gerçekte soyutlama, bilme sürecinde zorunlu bir yöntemdir. İdealizme düşmeksizin gerçekleştirilen soyutlama, bilimsel soyutlamadır. Kavramlar, soyutlamalarla elde edilirler. Ama nesnel gerçeklerle denenir ve doğrulanırlar. Soyut kavram ve düşüncelerin hakikiliklerinin ölçütü insansal pratiktir. Soyutlamada aşırılığa varmaya ya da soyutlamaları kötüye kullanmaya soyutçuluk denir.
Sanat
Figüratif resimde resimsel biçimleme, soyut resimdeki biçimleme mantığıyla zıttır. Soyut resmin yapısında doğa izlenimi yoktur. Soyut sanat yeni bir resim düzeni, yeni bir boya gerçeği ve değerlendirmesini ortaya koymuştur. Soyut resmin düzeni ve yeni boya etkisi, doğaya bakma ve onu değerlendirme görüşünü de değiştirmiştir. Soyut resim biçimlemelerindeki yeni resimsel anlatım olanakları batıda figüratif resmi sürdürenleri etkilediği gibi bizim ressamlarımızı da etkilemiştir. Öyle ki soyut resme karşı olanlar bile soyut resmin yapıt düzeni ve boyasal yenilikleri kendi figürlü resimlerinde kullanmaya başlamışlardır. Nedir bu yenilikler? Biçimlendirme mantığı doğal biçimlerin optik doğruluğuna ya da akli biçim ve ölçülere yaklaşım açısından gelişim göstermiştir. Bu sürece uygun olarak da çizgiye indirgenmiş mekan kavramından optik görüntülü mekan kavramına doğru resimsel bir biçimleme gelişimi olmuştur. Figür resmi çizgisel anlatımda büyük oranda doğanın sunduğu ölçü, yapı ve renk mantığına bağımlı kalmıştı. Doğa biçimini bir inceleme aracı olan desen, soyut resimde gerekliliğini yitirmiştir. Bu durum karşısında soyut resimdeki desen içeriğinin anlaşılması ve saptanması gerekiyordu. Tüm bunlar batıda olduğu gibi bizde de soyuta atılan ilk adımlarda sorunlar yaratıyordu. Soyut sanatın Güzel Sanatlar öğretimi yapan kurumlara girmesinin gecikmesi bu sorunlara dayanır. Diğer bir sorun da (modle) işleminin soyut resimde değerini yitirmiş olmasıdır. Figür resminde “modle” işlemi doğa biçiminin üç boyutlu görüntüsünü kesinlikle saptamak için bulunmuştur. Ancak soyut sanatın nesnenin görüntüsü ve inşası ile ilgilenmemesi modle işleminin anlamsızlığını ortaya çıkarmıştır. Batıda modlenin önemsiz olduğunu hatta anatomi bilgisinin sanatçı için gereksiz olduğunu yazanlar oldu. Bir diğer ayrılık da soyut resmin yüzeyindeki düzenleme mantığıdır. Soyut resim doğa görüntülerinin mekan içinde sıralanmasına dayanan derinlik yaratma işlevine gereksinim duymaz. Böyle olunca da sadece resimsel öğeler ve ilişkileri, resim düzeninin ilişkileri içinde daha engelsiz oluşturulabilmektedir. Figür resmin mekansal kuruluş mantığı soyut resimde önemini yitirmektedir. Nesnelerin sıralanmasına ilişkin perspektifin ortadan kalkması ile bir sonzuzluk oluşmuştur. Böylece yeni bir hacim anlayışı biçimlenmiştir. Soyut resimdeki bir diğer özellik açık kompozisyondan uzaklaşan, tamamen resimsel gereklerden oluşan bağlantılarla inşa edilen bir kompozisyon kurulmasıdır.
Politika
Görünüm gerçeği yansıtmaz. Gerçekliğin bilgisi eşyanın görünmeyen yüzünde (töz) gizlidir. Politik olgunun doğası ve oluşumu hakkında fikir sahibi olmak için de gizli yüzü yani tözünü bilmek gerekir. Bu da, ancak soyutlamayla yapılır. Faşizmin bilgisine de böyle ulaşılır; çeşitli deneyimlerin verilerini toplayan, birleştiren, yeniden derleyen, sınıflandıran ve tanımlayan soyutlama süreçleriyle. Dolayısıyla faşizm, birer zihinsel inşa ürünü olan , , kavram haritası ve daha genel sistemler referansları olmadan anlaşılamaz. Bu yönüyle politikada soyutlama ve bilgi üretim süreçleri hayati derecede önemli aktiviteler olarak ele alınmak zorundadır.
Mimari
Mimari açıdan soyutlama dizayn edilecek nesnenin, bölümün, kesitin ve/veya alanın en küçük anlamlı parçaya kadar indirgenerek okunabilirliğini artırmaktır.
Bunu öncelikle araçların meydana getiriliş süreçleriyle ilintili incelemek kolay anlaşılması açısından uygun olabilir.
Herhangi bir maddenin, obje ya da alete dönüştürülme süreci, onun en küçük anlamlı yapıtaşına inmek ve o cismi soyutlamakla başlar. Objenin tasarımı için maddenin şekillendirilmesi sürecinde anlam, şekillendirilecek objenin ya da daha doğru ismiyle aletin, kullanılış amacıyla ilgili düşüncelerin toplamıdır. amacı önceden düşünülmüş yani kurgulanmış bir madde, materyal ya da obje, şekillendirildiğinde alet adını alır. Kesmek için kullanılıyorsa kesici alet denir. Somutlama yeteneği ve gözlemler sayesinde işe yaramayan madde, soyut düşünce, maden, obje, belki de başka amaçla tasarlanmış aletler, aletlerin bileşenleri ya da bileşimleri, başka şeyleri soyutlamak için olduğu kadar somutlaştırmak için de kullanılır. Somutlaştırmak işi biçimlendirmenin bir üst düzeye taşınmasıdır. Soyutlama derinleştikçe, soyutlanan alet, düşünce ve yapılar farklı amaçlara da hizmet etmeye başlayabilir. Örnek vermek gerekirse, pazarda portakal kasaları üzerine oturan pazarcı aslında portakal taşımak için kullanılan bir aleti, başka bir alete dönüştürerek onu soyutlamış olur. Bu durumda portakal kasası aslında soyut olarak bir sandalyedir. Birbirine bitişik sandalyeler ise koltuk tasarlamak için bir soyutlamaya gitme ihtiyacı doğurmuş olabilir. Ya da kütük üzerinde oturan Neandertaller bir gün gelip de koltuk üzerinde oturmaya başlamışsa, bu soyutlama sayesinde olmuştur. Soyutlama sayesinde cisim, araç, alet, düşünce ya da sistemler farklı amaçlarla da kullanılabilir. Kendi isteği ve inisiyatifiyle soyutlamak eylemi olan fikir geliştirme ile arasındaki fark ise düşünülmeye değerdir. Portakal kasasına oturan pazarcı portakal kasasının yapılış amacını yanlış anlamamıştır. Portakal kasasın kullanış amacı dışında farklı bir amaçla kullanmış ve ortaya çıkan ihtiyacı gidermiştir, yani kasa dinlenme ihtiyacı için bir araç olmuştur. Amaç ile araç kavramları, soyutlamanın anlamsal incelenişi sonucu ortaya çıkmış terimlerdir ve soyutlanarak yazıya dökülmüş, böylece yazılı temsilleri sağlanmıştır.
Oturma eyleminin kendisi de bir soyutlamadır. Oturma pozisyonu insanın doğasına sonradan eklenmiş öğrenilmiş bir davranıştır. İnsanoğlunun oturma eylemini sonradan öğrendiği yani soyutladığı konusunda ciddi araştırmalar vardır. Mimaride aslında insanların duruşları, davranışları, hareket edişler ve yer değiştirmeleri de soyut kavramlar olarak incelenir ve tasarlanır. Bu süreçler de belli soyutlamaları gerektirir.
Mimaride soyutlama irdelenirken öncelikle en eski geri dönmek gerekir. Bu irdelemeyi ormanda yağmur altında bekleyen Neandertali hayal etmekle başlayabiliriz. Ağaçların altında daha az ıslandığını ve daha az hasta olduğunu fark eden Neandertal başının üstünde yağmuru geçirmeyen araçlar olduğunda hastalanmadığını ve acı çekmediğini görmüştür. Bunu belki de diğer hayvanların yuvalar yapıp çukurlar açarak saklanmasından ve dış etkenlerden kendilerini korumasından öğrenmiştir. Mağaraları kendini dış etmenlerden, diğer hayvanlardan vb. korumakta kullanacağını anlayan ilk insanlar, kendi "mağara" larını kendileri üretmeleri gerektiğinde, (çok çeşitli sebepleri olabilir) aslında mağara tavanını çatıya soyutlamış ve mağarayı dönüştürme süreci de başlamış olur. Yani kendini koruma ihtiyacı sonucu bir çeşit kültürel evrimle korunma gereksinimi mimarlığın ortaya çıkışını tetiklemiştir. Yani soyutlamak işi doğal ihtiyaçlar sonucu kendiliğinden ortaya çıkan bir stratejik kararlar bütünüdür.
Benzer şekilde pencerenin soyutlanmasını ise mağara ağzından gelen ışığa olan gereksinim belirlemiştir. Açıklık diye adlandırdığımız şey kapı ve pencere olarak iki kategoriye ayrılmanın evvelinde mağara ağzıdır. Soyutlanan kavramlar yine sesleri soyutlamakta kullanılan yazı ve isimler... Yani mimaride soyutlanan her şey başlangıçta aslında ihtiyaçlardır. Yapı bileşenlerinin soyut kavramsallaşması sürecinin başlangıcı da mimaride soyutlamanın DNA sı gibidir. Mağaranın galerileri arasındaki tünellerin geçişe uygun olmayan kısımlarının genişletilmesi ile iki oda arasında koridor tasarlanması sürecinde bire bir benzer ihtiyaçlar ve benzer kurgulama vardır. Yani koridor kavramı bilinir olduğunda soyut bir kavram olmaktan çıkıp stratejik bir araç haline gelmiş olur. Mağaranın galerileri de aslında büyük odalardır (belki de herkesin bir arada uyuduğu koğuşlardır demek daha doğru olur. Bugün ise herkesin tek başına uyumasını gerektiren yatak odaları var) Demek ki mağara galerilerine duyulan ihtiyaç evrimleşerek odaya duyulan ihtiyaca dönüşmüştür. Mimaride soyutlamanın genleri buradadır.
Mimarinin konusu olan soyutlamayı anlamak için de yine mağara galerilerinde birlikte yaşayan, yemek yiyen, işbölümü yapan insan ile kendi odasında oturan ve sadece kendi ihtiyaçları için üreten tüketen karar veren insanı karşılaştırabiliriz. İkinci örnekte tek başına bir evde yaşayan insan mimari olarak soyutlanmış bir yaşam alanında yaşamakta olan ve toplumdan kısmen de olsa soyutlanabildiği bir ortamı yaşam alanı seçmiş olan mekanın kullanıcısıdır. Ya da şehrin en merkezi noktasındaki bir eve göre, dağdaki kulübe soyutlanmıştır. Demek ki mimaride soyutlama dendiğinde tasarım süreçlerinde elde ettiğimiz ilginç fikirler haricinde birebir yalnızlaştırma, ayırma, kuşatma gibi kavramları da düşünebilmemiz gerekir. Mekan kullanıcılarının soyutlanması, mekanları oluşturan bileşenlerin soyutlanması, komşuluk sistemi içindeki bir yapının soyutlanması, yerleşim biriminde bir yapının soyutlanması, kent içinde bir semtin soyutlanması gibi. Soyutlama kendiliğinden oluşabileceği gibi çeşitli süreçler sonucunda belli amaçlarla da yapılabilir. Bazen toplumsal konjonktürde insan topluluklarının davranışları sonucu toplumun bileşenleri de soyutlanabilir. Bu konu da yine mimaride soyutlama konusunun belli bir başka kategorisidir. Örnek olarak 2. Dünya Savaşı'nda Almanya' da oluşturulan getto lar verilebilir. Getto larda yaşayan insanlar ve gettoyu oluşturan yapılar, şehrin ve o şehrin kullanıcılarının diğer kesimlerden soyutlanmış kesimleridir.
Mimari Tasarımda Soyutlama
Mimari eserin ortaya çıkarılmasında mimarın araçları olan soyutlamalardır. Felsefi olarak belli akımlar ve bu akımları geliştiren mimarlar benzer soyutlamalara gidebilirken, bu bireylerin tek başlarına karar verdikleri stratejiler de olabilir. Mimari soyutlamanın incelenmesi söz konusu olduğunda düşünülüp, üslup ile de ya da mimari temsil teknolojileri arasında birebir ilişkilendirme yapılabilir. ile ayrı incelenmesi gereken konular olarak düşünülmelidir.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Soyutlama bir kavramin bilgi icerigini azaltma veya indirgeme surecine denir Bu indirgeme cogunlukla belirli bir amac icin gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi icin yapilir Felsefi anlamda soyutlama fikirlerin nesnelerden uzaklastirilmasi surecine denir Soyutlama bir basitlestirme stratejisi olarak kullanilabilir Ornegin bircok nesne kirmizi olabilir Bu acidan bir nesneye ait kirmizilik ozelligi bir soyutlamadir Soyutlamayi hiyerarsik bir duzende ve degisik seviyelerde yapmak olasidir FelsefeBir nesnenin herhangi bir ozelligini digerlerinden ayirarak tek basina ele alan ansal islem felsefede soyutlama olarak adlandirilir Bir bilgi yontemi olarak soyutlamayi insan zihni yapar Ancak diyalektik soyutlama anlayisi ile idealist soyutlama anlayisi birbirine tamamen zitlik gosterir Idealist soyutlama soyutlama sonucu olan kavram ve dusunceleri saltiklastirir ve bunlari yerine koyar Soyutlama gercekte yeniden somuta varmak ve somut butunu parcalarinda da birbiri ile olan iliskileri icinde tumuyle kavramak icin kullanilan bir yontem bir aractir Soyutculuk bu araci amaclastirir ve somuta varmak amacini unutarak soyutta kalir Felsefenin butun yanlis sonuclari bu araci amaclastirmaktan dogmustur Insanin karnini doyuran ekmek dusuncesi degil ekmegin kendisidir Ekmek dusuncesini nasil ekmek yerine koyamazsak ozdekten soyutlanan oz dusuncesini de ozdegin yerine koyamayiz Gercekte soyutlama bilme surecinde zorunlu bir yontemdir Idealizme dusmeksizin gerceklestirilen soyutlama bilimsel soyutlamadir Kavramlar soyutlamalarla elde edilirler Ama nesnel gerceklerle denenir ve dogrulanirlar Soyut kavram ve dusuncelerin hakikiliklerinin olcutu insansal pratiktir Soyutlamada asiriliga varmaya ya da soyutlamalari kotuye kullanmaya soyutculuk denir SanatFiguratif resimde resimsel bicimleme soyut resimdeki bicimleme mantigiyla zittir Soyut resmin yapisinda doga izlenimi yoktur Soyut sanat yeni bir resim duzeni yeni bir boya gercegi ve degerlendirmesini ortaya koymustur Soyut resmin duzeni ve yeni boya etkisi dogaya bakma ve onu degerlendirme gorusunu de degistirmistir Soyut resim bicimlemelerindeki yeni resimsel anlatim olanaklari batida figuratif resmi surdurenleri etkiledigi gibi bizim ressamlarimizi da etkilemistir Oyle ki soyut resme karsi olanlar bile soyut resmin yapit duzeni ve boyasal yenilikleri kendi figurlu resimlerinde kullanmaya baslamislardir Nedir bu yenilikler Bicimlendirme mantigi dogal bicimlerin optik dogruluguna ya da akli bicim ve olculere yaklasim acisindan gelisim gostermistir Bu surece uygun olarak da cizgiye indirgenmis mekan kavramindan optik goruntulu mekan kavramina dogru resimsel bir bicimleme gelisimi olmustur Figur resmi cizgisel anlatimda buyuk oranda doganin sundugu olcu yapi ve renk mantigina bagimli kalmisti Doga bicimini bir inceleme araci olan desen soyut resimde gerekliligini yitirmistir Bu durum karsisinda soyut resimdeki desen iceriginin anlasilmasi ve saptanmasi gerekiyordu Tum bunlar batida oldugu gibi bizde de soyuta atilan ilk adimlarda sorunlar yaratiyordu Soyut sanatin Guzel Sanatlar ogretimi yapan kurumlara girmesinin gecikmesi bu sorunlara dayanir Diger bir sorun da modle isleminin soyut resimde degerini yitirmis olmasidir Figur resminde modle islemi doga biciminin uc boyutlu goruntusunu kesinlikle saptamak icin bulunmustur Ancak soyut sanatin nesnenin goruntusu ve insasi ile ilgilenmemesi modle isleminin anlamsizligini ortaya cikarmistir Batida modlenin onemsiz oldugunu hatta anatomi bilgisinin sanatci icin gereksiz oldugunu yazanlar oldu Bir diger ayrilik da soyut resmin yuzeyindeki duzenleme mantigidir Soyut resim doga goruntulerinin mekan icinde siralanmasina dayanan derinlik yaratma islevine gereksinim duymaz Boyle olunca da sadece resimsel ogeler ve iliskileri resim duzeninin iliskileri icinde daha engelsiz olusturulabilmektedir Figur resmin mekansal kurulus mantigi soyut resimde onemini yitirmektedir Nesnelerin siralanmasina iliskin perspektifin ortadan kalkmasi ile bir sonzuzluk olusmustur Boylece yeni bir hacim anlayisi bicimlenmistir Soyut resimdeki bir diger ozellik acik kompozisyondan uzaklasan tamamen resimsel gereklerden olusan baglantilarla insa edilen bir kompozisyon kurulmasidir PolitikaGorunum gercegi yansitmaz Gercekligin bilgisi esyanin gorunmeyen yuzunde toz gizlidir Politik olgunun dogasi ve olusumu hakkinda fikir sahibi olmak icin de gizli yuzu yani tozunu bilmek gerekir Bu da ancak soyutlamayla yapilir Fasizmin bilgisine de boyle ulasilir cesitli deneyimlerin verilerini toplayan birlestiren yeniden derleyen siniflandiran ve tanimlayan soyutlama surecleriyle Dolayisiyla fasizm birer zihinsel insa urunu olan kavram haritasi ve daha genel sistemler referanslari olmadan anlasilamaz Bu yonuyle politikada soyutlama ve bilgi uretim surecleri hayati derecede onemli aktiviteler olarak ele alinmak zorundadir MimariMimari acidan soyutlama dizayn edilecek nesnenin bolumun kesitin ve veya alanin en kucuk anlamli parcaya kadar indirgenerek okunabilirligini artirmaktir Bunu oncelikle araclarin meydana getirilis surecleriyle ilintili incelemek kolay anlasilmasi acisindan uygun olabilir Herhangi bir maddenin obje ya da alete donusturulme sureci onun en kucuk anlamli yapitasina inmek ve o cismi soyutlamakla baslar Objenin tasarimi icin maddenin sekillendirilmesi surecinde anlam sekillendirilecek objenin ya da daha dogru ismiyle aletin kullanilis amaciyla ilgili dusuncelerin toplamidir amaci onceden dusunulmus yani kurgulanmis bir madde materyal ya da obje sekillendirildiginde alet adini alir Kesmek icin kullaniliyorsa kesici alet denir Somutlama yetenegi ve gozlemler sayesinde ise yaramayan madde soyut dusunce maden obje belki de baska amacla tasarlanmis aletler aletlerin bilesenleri ya da bilesimleri baska seyleri soyutlamak icin oldugu kadar somutlastirmak icin de kullanilir Somutlastirmak isi bicimlendirmenin bir ust duzeye tasinmasidir Soyutlama derinlestikce soyutlanan alet dusunce ve yapilar farkli amaclara da hizmet etmeye baslayabilir Ornek vermek gerekirse pazarda portakal kasalari uzerine oturan pazarci aslinda portakal tasimak icin kullanilan bir aleti baska bir alete donusturerek onu soyutlamis olur Bu durumda portakal kasasi aslinda soyut olarak bir sandalyedir Birbirine bitisik sandalyeler ise koltuk tasarlamak icin bir soyutlamaya gitme ihtiyaci dogurmus olabilir Ya da kutuk uzerinde oturan Neandertaller bir gun gelip de koltuk uzerinde oturmaya baslamissa bu soyutlama sayesinde olmustur Soyutlama sayesinde cisim arac alet dusunce ya da sistemler farkli amaclarla da kullanilabilir Kendi istegi ve inisiyatifiyle soyutlamak eylemi olan fikir gelistirme ile arasindaki fark ise dusunulmeye degerdir Portakal kasasina oturan pazarci portakal kasasinin yapilis amacini yanlis anlamamistir Portakal kasasin kullanis amaci disinda farkli bir amacla kullanmis ve ortaya cikan ihtiyaci gidermistir yani kasa dinlenme ihtiyaci icin bir arac olmustur Amac ile arac kavramlari soyutlamanin anlamsal incelenisi sonucu ortaya cikmis terimlerdir ve soyutlanarak yaziya dokulmus boylece yazili temsilleri saglanmistir Oturma eyleminin kendisi de bir soyutlamadir Oturma pozisyonu insanin dogasina sonradan eklenmis ogrenilmis bir davranistir Insanoglunun oturma eylemini sonradan ogrendigi yani soyutladigi konusunda ciddi arastirmalar vardir Mimaride aslinda insanlarin duruslari davranislari hareket edisler ve yer degistirmeleri de soyut kavramlar olarak incelenir ve tasarlanir Bu surecler de belli soyutlamalari gerektirir Mimaride soyutlama irdelenirken oncelikle en eski geri donmek gerekir Bu irdelemeyi ormanda yagmur altinda bekleyen Neandertali hayal etmekle baslayabiliriz Agaclarin altinda daha az islandigini ve daha az hasta oldugunu fark eden Neandertal basinin ustunde yagmuru gecirmeyen araclar oldugunda hastalanmadigini ve aci cekmedigini gormustur Bunu belki de diger hayvanlarin yuvalar yapip cukurlar acarak saklanmasindan ve dis etkenlerden kendilerini korumasindan ogrenmistir Magaralari kendini dis etmenlerden diger hayvanlardan vb korumakta kullanacagini anlayan ilk insanlar kendi magara larini kendileri uretmeleri gerektiginde cok cesitli sebepleri olabilir aslinda magara tavanini catiya soyutlamis ve magarayi donusturme sureci de baslamis olur Yani kendini koruma ihtiyaci sonucu bir cesit kulturel evrimle korunma gereksinimi mimarligin ortaya cikisini tetiklemistir Yani soyutlamak isi dogal ihtiyaclar sonucu kendiliginden ortaya cikan bir stratejik kararlar butunudur Benzer sekilde pencerenin soyutlanmasini ise magara agzindan gelen isiga olan gereksinim belirlemistir Aciklik diye adlandirdigimiz sey kapi ve pencere olarak iki kategoriye ayrilmanin evvelinde magara agzidir Soyutlanan kavramlar yine sesleri soyutlamakta kullanilan yazi ve isimler Yani mimaride soyutlanan her sey baslangicta aslinda ihtiyaclardir Yapi bilesenlerinin soyut kavramsallasmasi surecinin baslangici da mimaride soyutlamanin DNA si gibidir Magaranin galerileri arasindaki tunellerin gecise uygun olmayan kisimlarinin genisletilmesi ile iki oda arasinda koridor tasarlanmasi surecinde bire bir benzer ihtiyaclar ve benzer kurgulama vardir Yani koridor kavrami bilinir oldugunda soyut bir kavram olmaktan cikip stratejik bir arac haline gelmis olur Magaranin galerileri de aslinda buyuk odalardir belki de herkesin bir arada uyudugu koguslardir demek daha dogru olur Bugun ise herkesin tek basina uyumasini gerektiren yatak odalari var Demek ki magara galerilerine duyulan ihtiyac evrimleserek odaya duyulan ihtiyaca donusmustur Mimaride soyutlamanin genleri buradadir Mimarinin konusu olan soyutlamayi anlamak icin de yine magara galerilerinde birlikte yasayan yemek yiyen isbolumu yapan insan ile kendi odasinda oturan ve sadece kendi ihtiyaclari icin ureten tuketen karar veren insani karsilastirabiliriz Ikinci ornekte tek basina bir evde yasayan insan mimari olarak soyutlanmis bir yasam alaninda yasamakta olan ve toplumdan kismen de olsa soyutlanabildigi bir ortami yasam alani secmis olan mekanin kullanicisidir Ya da sehrin en merkezi noktasindaki bir eve gore dagdaki kulube soyutlanmistir Demek ki mimaride soyutlama dendiginde tasarim sureclerinde elde ettigimiz ilginc fikirler haricinde birebir yalnizlastirma ayirma kusatma gibi kavramlari da dusunebilmemiz gerekir Mekan kullanicilarinin soyutlanmasi mekanlari olusturan bilesenlerin soyutlanmasi komsuluk sistemi icindeki bir yapinin soyutlanmasi yerlesim biriminde bir yapinin soyutlanmasi kent icinde bir semtin soyutlanmasi gibi Soyutlama kendiliginden olusabilecegi gibi cesitli surecler sonucunda belli amaclarla da yapilabilir Bazen toplumsal konjonkturde insan topluluklarinin davranislari sonucu toplumun bilesenleri de soyutlanabilir Bu konu da yine mimaride soyutlama konusunun belli bir baska kategorisidir Ornek olarak 2 Dunya Savasi nda Almanya da olusturulan getto lar verilebilir Getto larda yasayan insanlar ve gettoyu olusturan yapilar sehrin ve o sehrin kullanicilarinin diger kesimlerden soyutlanmis kesimleridir Mimari Tasarimda SoyutlamaMimari eserin ortaya cikarilmasinda mimarin araclari olan soyutlamalardir Felsefi olarak belli akimlar ve bu akimlari gelistiren mimarlar benzer soyutlamalara gidebilirken bu bireylerin tek baslarina karar verdikleri stratejiler de olabilir Mimari soyutlamanin incelenmesi soz konusu oldugunda dusunulup uslup ile de ya da mimari temsil teknolojileri arasinda birebir iliskilendirme yapilabilir ile ayri incelenmesi gereken konular olarak dusunulmelidir Ayrica bakinizSoyut sanat Soyut cebir Soyutlama Bilgisayar Bilimleri Charles Peirce Gottlob Frege Ontoloji Veri Soyutlama