Çoğu dinler etik unsûru, genelde iddia edilen doğaüstü vahiye veya irşada dayandırılır. Felsefenin önemli kollarından biri olan etik, doğru davranışın ne ve iyi hayâtın nasıl olması gerektiğini konu edinir. Genelde anlaşıldığı üzere iyiyle kötüyü ayırt etmekten daha geniş kapsamlıdır. Etiğin önemli konularından biri "iyi yaşam", yaşamaya değen, insanı tatmîn eden hayattır. Bu konu birçok filozofça ahlâkı yaşamaktan daha önemlidir.
Batı etiği
Batı felsefesinin etik hakkındaki eserleri, edebî ve dînî düşüncelerini Mûsevî İncili’ne (Eski Ahid) dayandıran bir kültürün etkisinde yazılmıştır. Bu yüzden İncil etiğiyle büyük Batılı düşünürlerin etikleri arasında görülen bağ doğrudan değildir. İncil kitaplarının bâzı bölümlerinin nasıl yorumlanıp uygulanacağı konusundaki farklı görüşler sonucu etiğin değişik şekillerde yorumlanmasıyla ortaya çıkmıştır. Bâzıları modern İncil anlayışının kökten yanlış olduğu görüşünü ileri sürmektedir.
Budist etiği
Budist etik, geleneksel olarak Buda’nın ya da onu örnek alan başkalarının görüş açısına dayanmaktadır. Ahlâkî tâlîmatlar ya da yazıya geçilmiş geleneklerde bulunur. Budist ahlâkta adı geçen çoğu âlim, bu etiğin tabiatı hakkındaki görüşlerini doğrulamak için Budist yazıları inceleme ve geleneksel Budist cemiyetlerden antropolojik delil bulma yollarına başvururlar.
Geleneksel Budizm’e göre Budist etiğin temelini öldürmeme, çalmama, yalan söylememe, cinsel suiistimal yapmama ve sarhoşluk olmama şeklindeki Beş İlke oluşturur. Budist olmak veya Budizme bağlılığı hedefleyenler için bu olumsuz hareketlerden uzak durmak tavsiye edilir. Budist râhip ve râhibeler, bunların yanında yüzlerce başka antlar da verirler (bkz. ).
Yalnızca geleneksel formüllere ya da uygulamalara dayanmak, ana hedefi Modern Dünyâ’daki karmaşık ahlâkî problemleri çözmek olan bâzı Batılı Budistlere yetersiz gelmektedir. Bu tür karmaşık problemlere gerekçeli yaklaşım için bâzen yalnızca kurallara veya vinaya’ya başvurmak yetersiz görülmektedir. Bu yüzden bu kurallara ek olarak Orta Yol gibi başka temel Budist öğretiler de dikkate alınır. Böylece ahlâki kuralların insanlığın her türlü ahlâkî sorunlarında yararlı olduğu, basit gerekçelerle ortaya konabilecektir. Böylece Budist etiği yalnızca Buda’nın aydınlanmasına ve Budist geleneğe dayandırmayarak etiğin verdiği anlayışı evrensel şekilde insanlığa öğretmek, Budist olmayan kitleye erişmek mümkün olacaktır.
Buda, Sekiz Aşamalı Asil Yol’un bir bölümünde uygun davranışları tanımlaya temel ilkeler ortaya koydu. Bunların ilki en basitinden insanlara kadar bütün canlılara karşı olan yaralamama ve şiddetsizlik anlayışı ve tutumudur. Buradaki Budist uygulama, Cainizm’in gittiği kadar aşırı bir yol çizmez. Fakat her iki görüş için şiddetsizlik, bütün canlılarla yakınlığı ve bağlılığı belirten bir prensiptir.
Theravada râhibi ’nin, bu konuda şu tespitleri vardır:
- "Budist etik, beş ilkede ifâde edildiği gibi bâzen tamâmen olumsuz olmakla suçlanır. … Burada beş ilkenin, hattâ Buda’nın duyurduğu diğer daha uzun kurallar, Budist etiğin bütününü teşkîl etmemektedir. İlkeler, yalnızca ahlâkî eğitimin en temel kuralları olup Buda, bunların yanı sıra mesela Mangala Sutta’da saygı, uysallık, minnetarlık, sabır, cömertlik gibi açıkça olumlu olan erdemleri içeren başka etik kuralları da öğretmiştir. Başka yazılarında toplumun esenliğini hedefleyen çok sayıda ailevî, sosyal ve politik yükümlülükleri emreder. Bunların arkasında "ölçülemezler" olarak adlandırılan sevgi dolu şefkat, merhamet, cana yakın neşe ve ağırbaşlılıktan oluşan dört davranış bulunmaktadır."
Hristiyan etiği
İslâm etiği
İslâmî ahlâkın aşamalı düzenlemesindeki temel kaynak, Müslümanların, fıtrat denilen ve insana Allah’ın iradesini ayırt etme gücünü veren bir özelliğin varlığına inanmaktır. İnsanın bu özelliğinin en önemli sonucu olarak vârolmanın anlamı konusunda düşünebilir ve ’nin Encyclopedia of Ethics'te yazdığı gibi sonuçta Allah’ın varlığına işâret eder. Böylece insanların hangi çevreden gelirlerse gelsinler, Allah’ın irâdesine teslîm olmak ve İslâm’a uymak konusunda vardır. ([Kur'an 7:172]).
Bu doğal eğilim, Kur’ân’a göre insanlığın maddî başarıya olan eğilimiyle bozulmuştur. Bu tür bir eğilim kendini başta temel yaşamı sürdürme ve emniyet ihtiyâcı olarak gösterirse de sonra diğerlerinden farklı olma tutkusu olarak kendini gösterir. Sonunda materyalizme olan tutuku, İslâmî kaynaklara göre doğuştan fıtratla gelen iyiyi kötüden ayırma ölçütünü aksatarak cahiliye sebep olur."
Müslümanlara göre İslâm peygamberi Muhammed, Allah tarafından insanlığa ahlâkî sorumluluklarını hatırlatmak ve toplumda bu sorumluluk bilincine ters olan düşüncelerle meydan okumak için gönderilmiştir. Kelsay’a göre bu meydan okuma, İslâm-öncesi Arabistan’ında bulunan beş temel vasfına karşıydı:
- Arapların değişen kan bağına ve akrabâlığa dayanan kabileleri bölünmesi. Buna takvâ ve ümmet temellerinde birleşmiş bir topluluk oluşturarak karşı koyar,
- Allah’ın yanında birçok tanrıya tapınmayı kabul düşüncesi, Allah’ın ne bir ortağının, ne de ona eş olanın bulunamayacağını belirten müsamahasız tevhit düşüncesiyle karşı koyar,
- Maço (Ar. muruwwa) özelliğini İslâm tasvip etmeyip alçak gönüllülüğün ve dindarlığın önemini vurgular,
- Meşhur olmaya veya bir miras bırakmaya verilen önem yerine Kıyâmet Günü’nde insanlığın Allah huzurunda hesap vereceği düşüncesi getirildi,
- Eski geleneklere saygı ve onlara uymak yerine Allah’a boyun eğip vahyedilene uymayı emredildi.
Bu değişiklikler, toplumu kişilik, İslâmî inanç, Dünya görüşü ve değerlerin sıralaması açısından yeniden yönlendirmiştir. Bunu izleyen nesillerin bakış açısından bakıldığında bu değişiklikler, Arap yarımadası’nda toplumda ve yaşamdaki ahlâkî düzende büyük değişimlere neden olmuştur. İslâm peygamberi Muhammed için İslâm-öncesi Arabistan gaflete örnekse de tamamen iyilikten yoksun değildi. Muhammed, Arapların İslâm-öncesi geleneklerin yakın akrabalar, dullar, yetimler ve benzeri muhtaçlarla ilgilenmek ve adâleti hâkim kılma gibi bazı yönlerini kabul ederken başkalarını da reddetmiş, kabul edilen değerleri tavizsiz tevhitin getirdiği bir önem sırasına koymuştur.
Jainist etik
Konfüçyüsçü etik
Konfüçyüsçülük ve Neo-Konfüçyüsçülük, ilişkilerin idâmesini ve akrabalık münasebetlerini etiğin en önemli düşüncesi olarak vurgular. Özellikle başkalarına olan borcun, sana olan uzaklıklarıyla ters orantılıdır. Başka bir deyişle ebeveynine her şeyi borçlu olan insan, herhangi bir şekilde yabancılara karşı bir yükümlülüğü yoktur. Bu da bütün insanlığı aynı şekilde ve aynı anda sevmenin mümkün olmaması gerçeğini tanıma olarak görülebilir. Dolayısıyla buna da akrabalık etiği veya denir. Konfüçyüsçü sistem Kantçı sistemden, ancak ender olarak mutlak veya evrensel olan yasalar veya prensipler içerdiğinden çok farklıdır.
Bununla hiçbir zaman evrensel etik söz konusu edilmedi demek istemiyoruz. Gerçekten de Zhou Hanedanlığı sırasında Çin’de Konfüçyüs’ün ana muhalifleri olan Mozi’nin taraftarları, evrensel sevgiyi (Çince: 加奶; pinyin: jiā năi; lit. 'süt eklemek; evrensel sevgi') savundular. Konfüçyüsçü görüş sonunda Çin felsefesi’nin birçok yönüne egemen oldu ve bunu da sürdürmektedir. Çoğu insan ise, Mao Zedong’un komünist olmaktan çok Konfüçyüsçü olduğunu savundu.
Konfüçyüsçülüğün bilhassa (Çince: 孟子; pinyin: Mèng zĭ) tarafından savunulan şekli, ideal yöneticinin Konfüçyüs’ün ifadesiyle "ortada Kuzey Yıldızı gibi dururken diğer yıldızların etrafında dönmesini sağlayacak şekilde hareket eden kişidir". Başka bir deyişle ideal yönetici, çıkıp insanları iyi yapmak için kuvvete başvurmadan onlara bu yolda örnek olur. İdeal kral, yasalar çıkarmak yerine ahenge teşvîk eder.
Konfüçyüs, her şeyden önce dürüstlüğün önemini vurgular. Norm (Çince: 理; pinyin: ), adâlet (Çince (basitleştirilmiş): 义; Çince (geleneksel): 義; pinyin: ) ve insancılık (Çince: 仁; pinyin: kavramlarını, felsefesinde sanki mevcûdiyetini borçlu olduğu ebeveynine ve hayatta kalışını borçlu olduğu komşularına, arkadaşlarına ve altında çalışanlara karşı derin dürüstlük (pinyin: ; lit. 'dürüstlük, samîmiyet') ve (Çince: 孝; pinyin: ) yaklaşımı olarak görülebilir. Kendisi geleneksel âdet sistemleştirdi ve ondan önceki dönemlerden aldığı kavramların anlamlarını aslında değiştirmiş oldu. Konfüçyüsçü aile ve Konfüçyüsçü yönetici kavramları, Çin yaşamını 20. yüzyılın başına kadar etkiledi. O zaman bu kavramlar katılaşmış imparatorvâri bir hiyerarşi şekline gelmiş mülkiyet hakları, artık herhangi bir diktatörlükten zor ayırd edilebilir hâle gelmişti. Böylece geleneksel âdetler legalizmle saptırılmıştı.
Budist etki
Bilhassa Mahayana Budizmi, Çin felsefesine metafizik bir bağ getirmiş, onu evrenselleştirmiştir. Neo-Konfüçyüsçülük, genelde Tang Hânedanlığı zamanında egemen olan Budizm’e bir reaksiyon olup sanki "yerel" Konfüçyüsçü bir metafizik ve çözümlemeci bir sistem kurma girişimidir.
LaVeyan Satanist etik
Dokuz Satanik Günah
Mûsevî etiği
Neo-Paganist etik
Scientoloji etiği
Seküler etik
Seküler etik insanın dinden bağımsız olarak ulaşabildiği bir etiktir. Dindar insanlarca Tanrı'nın vahiy yolu ile bildirdiği tamamlanmış kabul edildiği için seküler etik insanın kendisinin Tanrı'dan kibirli göstermeye çalışması olarak değerlendirilir. Seküler etiğe semavi dinlerden en yakın olanı Hristiyanlıktır. "Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma!" vahyi üzerinden yaklaşılır. Ancak Hristiyanlıktaki bu yaklaşım da tam olarak seküler etiği temsil etmez. Seküler etik bu vahyin hatalı ve insanın kendi çıkarlarına kullanabileceği bir araç olduğunu iddia eder. Buna örnek olarak hakim suçlu teşbihi gösterilir. Hakim suçlu teşbihi: "Hakim kendisinin hapse atılmasını istemez ama suçluyu hapse atmalıdır." Eğer vahiy yolu ile yaklaşılırsa ayet bu şekilde kullanıma müsaittir. Seküler etik anlık doğrular üzerinde karar vermeyi destekler.
Şinto etiği
Taoist etik
Notlar
- ^ Singer, P. (1993) Practical Ethics, 2nd edition (p. 10), Cambrdige: Cambridge University Press
- ^ Damien Keown, The Nature of Buddhist Ethics, Macmillan, 1992; Peter Harvey, An Introduction to Buddhist Ethics, Cambridge University Press, 2000
- ^ . 23 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2009.
- ^ Carl Olson, The Different Paths of Buddhism p.73
- ^ Bodhi (1994). For other examples of Buddhist discourses that promote ethical behaviors among laity see, for instance, the (referred to as "the of the householder" by ) and the .
- ^ a b c d Islamic ethics, Encyclopedia of Ethics
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cogu dinler etik unsuru genelde iddia edilen dogaustu vahiye veya irsada dayandirilir Felsefenin onemli kollarindan biri olan etik dogru davranisin ne ve iyi hayatin nasil olmasi gerektigini konu edinir Genelde anlasildigi uzere iyiyle kotuyu ayirt etmekten daha genis kapsamlidir Etigin onemli konularindan biri iyi yasam yasamaya degen insani tatmin eden hayattir Bu konu bircok filozofca ahlaki yasamaktan daha onemlidir Bati etigiBati felsefesinin etik hakkindaki eserleri edebi ve dini dusuncelerini Musevi Incili ne Eski Ahid dayandiran bir kulturun etkisinde yazilmistir Bu yuzden Incil etigiyle buyuk Batili dusunurlerin etikleri arasinda gorulen bag dogrudan degildir Incil kitaplarinin bazi bolumlerinin nasil yorumlanip uygulanacagi konusundaki farkli gorusler sonucu etigin degisik sekillerde yorumlanmasiyla ortaya cikmistir Bazilari modern Incil anlayisinin kokten yanlis oldugu gorusunu ileri surmektedir Budist etigiBudist etik geleneksel olarak Buda nin ya da onu ornek alan baskalarinin gorus acisina dayanmaktadir Ahlaki talimatlar ya da yaziya gecilmis geleneklerde bulunur Budist ahlakta adi gecen cogu alim bu etigin tabiati hakkindaki goruslerini dogrulamak icin Budist yazilari inceleme ve geleneksel Budist cemiyetlerden antropolojik delil bulma yollarina basvururlar Geleneksel Budizm e gore Budist etigin temelini oldurmeme calmama yalan soylememe cinsel suiistimal yapmama ve sarhosluk olmama seklindeki Bes Ilke olusturur Budist olmak veya Budizme bagliligi hedefleyenler icin bu olumsuz hareketlerden uzak durmak tavsiye edilir Budist rahip ve rahibeler bunlarin yaninda yuzlerce baska antlar da verirler bkz Yalnizca geleneksel formullere ya da uygulamalara dayanmak ana hedefi Modern Dunya daki karmasik ahlaki problemleri cozmek olan bazi Batili Budistlere yetersiz gelmektedir Bu tur karmasik problemlere gerekceli yaklasim icin bazen yalnizca kurallara veya vinaya ya basvurmak yetersiz gorulmektedir Bu yuzden bu kurallara ek olarak Orta Yol gibi baska temel Budist ogretiler de dikkate alinir Boylece ahlaki kurallarin insanligin her turlu ahlaki sorunlarinda yararli oldugu basit gerekcelerle ortaya konabilecektir Boylece Budist etigi yalnizca Buda nin aydinlanmasina ve Budist gelenege dayandirmayarak etigin verdigi anlayisi evrensel sekilde insanliga ogretmek Budist olmayan kitleye erismek mumkun olacaktir Buda Sekiz Asamali Asil Yol un bir bolumunde uygun davranislari tanimlaya temel ilkeler ortaya koydu Bunlarin ilki en basitinden insanlara kadar butun canlilara karsi olan yaralamama ve siddetsizlik anlayisi ve tutumudur Buradaki Budist uygulama Cainizm in gittigi kadar asiri bir yol cizmez Fakat her iki gorus icin siddetsizlik butun canlilarla yakinligi ve bagliligi belirten bir prensiptir Theravada rahibi nin bu konuda su tespitleri vardir Budist etik bes ilkede ifade edildigi gibi bazen tamamen olumsuz olmakla suclanir Burada bes ilkenin hatta Buda nin duyurdugu diger daha uzun kurallar Budist etigin butununu teskil etmemektedir Ilkeler yalnizca ahlaki egitimin en temel kurallari olup Buda bunlarin yani sira mesela Mangala Sutta da saygi uysallik minnetarlik sabir comertlik gibi acikca olumlu olan erdemleri iceren baska etik kurallari da ogretmistir Baska yazilarinda toplumun esenligini hedefleyen cok sayida ailevi sosyal ve politik yukumlulukleri emreder Bunlarin arkasinda olculemezler olarak adlandirilan sevgi dolu sefkat merhamet cana yakin nese ve agirbasliliktan olusan dort davranis bulunmaktadir Hristiyan etigiIslam etigiIslami ahlakin asamali duzenlemesindeki temel kaynak Muslumanlarin fitrat denilen ve insana Allah in iradesini ayirt etme gucunu veren bir ozelligin varligina inanmaktir Insanin bu ozelliginin en onemli sonucu olarak varolmanin anlami konusunda dusunebilir ve nin Encyclopedia of Ethics te yazdigi gibi sonucta Allah in varligina isaret eder Boylece insanlarin hangi cevreden gelirlerse gelsinler Allah in iradesine teslim olmak ve Islam a uymak konusunda vardir Kur an 7 172 Bu dogal egilim Kur an a gore insanligin maddi basariya olan egilimiyle bozulmustur Bu tur bir egilim kendini basta temel yasami surdurme ve emniyet ihtiyaci olarak gosterirse de sonra digerlerinden farkli olma tutkusu olarak kendini gosterir Sonunda materyalizme olan tutuku Islami kaynaklara gore dogustan fitratla gelen iyiyi kotuden ayirma olcutunu aksatarak cahiliye sebep olur Muslumanlara gore Islam peygamberi Muhammed Allah tarafindan insanliga ahlaki sorumluluklarini hatirlatmak ve toplumda bu sorumluluk bilincine ters olan dusuncelerle meydan okumak icin gonderilmistir Kelsay a gore bu meydan okuma Islam oncesi Arabistan inda bulunan bes temel vasfina karsiydi Araplarin degisen kan bagina ve akrabaliga dayanan kabileleri bolunmesi Buna takva ve ummet temellerinde birlesmis bir topluluk olusturarak karsi koyar Allah in yaninda bircok tanriya tapinmayi kabul dusuncesi Allah in ne bir ortaginin ne de ona es olanin bulunamayacagini belirten musamahasiz tevhit dusuncesiyle karsi koyar Maco Ar muruwwa ozelligini Islam tasvip etmeyip alcak gonullulugun ve dindarligin onemini vurgular Meshur olmaya veya bir miras birakmaya verilen onem yerine Kiyamet Gunu nde insanligin Allah huzurunda hesap verecegi dusuncesi getirildi Eski geleneklere saygi ve onlara uymak yerine Allah a boyun egip vahyedilene uymayi emredildi Bu degisiklikler toplumu kisilik Islami inanc Dunya gorusu ve degerlerin siralamasi acisindan yeniden yonlendirmistir Bunu izleyen nesillerin bakis acisindan bakildiginda bu degisiklikler Arap yarimadasi nda toplumda ve yasamdaki ahlaki duzende buyuk degisimlere neden olmustur Islam peygamberi Muhammed icin Islam oncesi Arabistan gaflete ornekse de tamamen iyilikten yoksun degildi Muhammed Araplarin Islam oncesi geleneklerin yakin akrabalar dullar yetimler ve benzeri muhtaclarla ilgilenmek ve adaleti hakim kilma gibi bazi yonlerini kabul ederken baskalarini da reddetmis kabul edilen degerleri tavizsiz tevhitin getirdigi bir onem sirasina koymustur Jainist etikKonfucyuscu etikKonfucyusculuk ve Neo Konfucyusculuk iliskilerin idamesini ve akrabalik munasebetlerini etigin en onemli dusuncesi olarak vurgular Ozellikle baskalarina olan borcun sana olan uzakliklariyla ters orantilidir Baska bir deyisle ebeveynine her seyi borclu olan insan herhangi bir sekilde yabancilara karsi bir yukumlulugu yoktur Bu da butun insanligi ayni sekilde ve ayni anda sevmenin mumkun olmamasi gercegini tanima olarak gorulebilir Dolayisiyla buna da akrabalik etigi veya denir Konfucyuscu sistem Kantci sistemden ancak ender olarak mutlak veya evrensel olan yasalar veya prensipler icerdiginden cok farklidir Bununla hicbir zaman evrensel etik soz konusu edilmedi demek istemiyoruz Gercekten de Zhou Hanedanligi sirasinda Cin de Konfucyus un ana muhalifleri olan Mozi nin taraftarlari evrensel sevgiyi Cince 加奶 pinyin jia năi lit sut eklemek evrensel sevgi savundular Konfucyuscu gorus sonunda Cin felsefesi nin bircok yonune egemen oldu ve bunu da surdurmektedir Cogu insan ise Mao Zedong un komunist olmaktan cok Konfucyuscu oldugunu savundu Konfucyusculugun bilhassa Cince 孟子 pinyin Meng zĭ tarafindan savunulan sekli ideal yoneticinin Konfucyus un ifadesiyle ortada Kuzey Yildizi gibi dururken diger yildizlarin etrafinda donmesini saglayacak sekilde hareket eden kisidir Baska bir deyisle ideal yonetici cikip insanlari iyi yapmak icin kuvvete basvurmadan onlara bu yolda ornek olur Ideal kral yasalar cikarmak yerine ahenge tesvik eder Konfucyus her seyden once durustlugun onemini vurgular Norm Cince 理 pinyin adalet Cince basitlestirilmis 义 Cince geleneksel 義 pinyin ve insancilik Cince 仁 pinyin kavramlarini felsefesinde sanki mevcudiyetini borclu oldugu ebeveynine ve hayatta kalisini borclu oldugu komsularina arkadaslarina ve altinda calisanlara karsi derin durustluk pinyin lit durustluk samimiyet ve Cince 孝 pinyin yaklasimi olarak gorulebilir Kendisi geleneksel adet sistemlestirdi ve ondan onceki donemlerden aldigi kavramlarin anlamlarini aslinda degistirmis oldu Konfucyuscu aile ve Konfucyuscu yonetici kavramlari Cin yasamini 20 yuzyilin basina kadar etkiledi O zaman bu kavramlar katilasmis imparatorvari bir hiyerarsi sekline gelmis mulkiyet haklari artik herhangi bir diktatorlukten zor ayird edilebilir hale gelmisti Boylece geleneksel adetler legalizmle saptirilmisti Budist etki Bilhassa Mahayana Budizmi Cin felsefesine metafizik bir bag getirmis onu evrensellestirmistir Neo Konfucyusculuk genelde Tang Hanedanligi zamaninda egemen olan Budizm e bir reaksiyon olup sanki yerel Konfucyuscu bir metafizik ve cozumlemeci bir sistem kurma girisimidir LaVeyan Satanist etikDokuz Satanik GunahMusevi etigiNeo Paganist etikScientoloji etigiSekuler etikSekuler etik insanin dinden bagimsiz olarak ulasabildigi bir etiktir Dindar insanlarca Tanri nin vahiy yolu ile bildirdigi tamamlanmis kabul edildigi icin sekuler etik insanin kendisinin Tanri dan kibirli gostermeye calismasi olarak degerlendirilir Sekuler etige semavi dinlerden en yakin olani Hristiyanliktir Sana yapilmasini istemedigin bir seyi baskasina yapma vahyi uzerinden yaklasilir Ancak Hristiyanliktaki bu yaklasim da tam olarak sekuler etigi temsil etmez Sekuler etik bu vahyin hatali ve insanin kendi cikarlarina kullanabilecegi bir arac oldugunu iddia eder Buna ornek olarak hakim suclu tesbihi gosterilir Hakim suclu tesbihi Hakim kendisinin hapse atilmasini istemez ama sucluyu hapse atmalidir Eger vahiy yolu ile yaklasilirsa ayet bu sekilde kullanima musaittir Sekuler etik anlik dogrular uzerinde karar vermeyi destekler Sinto etigiTaoist etikNotlar Singer P 1993 Practical Ethics 2nd edition p 10 Cambrdige Cambridge University Press Damien Keown The Nature of Buddhist Ethics Macmillan 1992 Peter Harvey An Introduction to Buddhist Ethics Cambridge University Press 2000 23 Temmuz 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 16 Kasim 2009 Carl Olson The Different Paths of Buddhism p 73 Bodhi 1994 For other examples of Buddhist discourses that promote ethical behaviors among laity see for instance the referred to as the of the householder by and the a b c d Islamic ethics Encyclopedia of Ethics