Cezire (Arapça: الجزيرة), Raşidun, Emevi ve Abbasi halifeliklerinin bir eyaletiydi.
Cezire, buraya yerleşen Arap kabilelerinin ismini taşıyan Diyar Bekir, Diyar Rebia ve Diyar Mudar bölgeleri arasında bölünmüştür ve zaman zaman alt-eyalet olarak Musul, Erminiyye ve Azerbaycan'ı da içermekteydi.
639/40 yılında Müslüman Araplar tarafından fethedilmesinin ardından daha üst bir yönetim birimi olan Cund Hims bölgesine bağlı bir idari birim haline geldi. Halife I. Muaviye veya I. Yezid dönemlerinde Hims'ten ayrılmış ve Cund Kınnesrin'in yetki alanına girmiştir. 692 yılında Halife Abdülmelik tarafından kendi eyaleti haline getirildi. 702'den sonra sık sık Hilafet'in kuzey sınırı boyunca kilit öneme sahip Erminiye ve Azerbaycan bölgelerini kapsayarak onu bir büyük eyalet haline getirdi. Kays/Mudar ve Rebia kabilelerinden Arapların hakimiyeti, burayı Emevi orduları için büyük bir kabile mensubu yerleşimi haline getirdi. Cezire askerî birlikleri, 8. yüzyılda Emevi halifeleri döneminde önemli bir askeri rol oynadı. Emevilerin, Abbasiler tarafından yıkılmasına kadarki dönemde askeri önemi zirveye ulaştı.
Coğrafya
Cezire, Fırat ve Dicle nehirleri (Yukarı Mezopotamya) arasındaki bölgenin kuzey kısmını, Yukarı Dicle'nin kuzey ve doğusundaki alanları ve şehirleri, Büyük ve Küçük Zap nehirlerinin etrafındaki alanları ve Fırat'ın batı kıyılarındaki toprakları kapsıyordu.
Bölge genellikle nispeten alçak bir platodur ve Tur Abdin, Sincar Dağları, Cebel Mahul ve Cebel Abdülaziz da dahil olmak üzere bir dizi dağ sırası ile noktalanmıştır. Bu dağlardan, Fırat Nehri'nin büyük kolları, bölgenin en batısındaki Balih, merkezde Habur ve kuzeyde Tur Abdin'den doğan Hirmas (Habur'un bir kolu) akmaktadır. Tharthar nehri doğuda Cebel Sincar'dan doğar ve Suriye Çölü'ne akar.
Cezire'nin batısında Bilad'üş Şam Eyaleti (coğrafi Suriye) vardı. Kuzeybatıda ise Suğur el-Ceziriyye ile Bizans İmparatorluğu ile Yukarı Mezopotamya sınırı yer almaktadır. Erminiye (günümüz Ermenistan) ve Azerbaycan (günümüz İran Azerbaycan'ı) eyaletleri sırasıyla kuzey ve kuzeydoğuda yer alıyordu. Irak güneyde uzanıyor ve güneybatıda Anbar'dan kuzeydoğuda Takrit'e kadar uzanan bir hat ile Cezire'den ayrılıyordu.
Kabile ve etnik yapı
638-640'taki Müslüman fethinden önce, yukarı ve aşağı Fırat vadisinin çöl kenarlarında ve daha az bir dereceye kadar nehir kıyısı boyunca uzanan yerleşim yerlerine yakın bölgelerde köklü göçebe ve yarı göçebe Arap kabileleri vardı. Bu kabileler arasında, Fırat Nehri'nin Anbar ile Hit arasındaki bölümünde ve daha kuzeyde yaşayan yarı göçebe ve yerleşik Tanukhidler de vardı. Yakınlarında, çölün daha batısında, Rebia konfederasyonunun Tağlib ve el-Namir bin Kasit kabileleri ile İyad kabilesi vardı. Bunların tümü, üyeleri Sasani İmparatorluğu'nun yardımcıları olarak hizmet eden Nizar grubunun bileşenleriydi. Taberi'nin (ö. 923) tarihindeki kayıtlara göre, Hristiyan İyad kabilesi Müslümanların fethi sırasında kuzeye, Bizans Anadolu'suna kaçtı, ancak Halife Ömer (hükümdarlık dönemi 634-644) Bizanslıları çoğunu geri göndermeye zorladı. Diğer kabileler İslam'ı benimserken Tağlib orada kaldı ve Hristiyan inançlarını büyük ölçüde korudu. Tağlib, Cezire'deki eski yerleşik Rebia kabilelerinin büyük bir bölümünü oluşturuyordu, ancak oradaki diğer Rebia kabileleri, yani Beni Bekr konfederasyonuna ait olanlar da fethi takip eden ilk birkaç yılda Hristiyanlıklarını korudular.
7. yüzyılın başlarındaki Bizans-Sasani savaşları ve ardından gelen Müslüman fetihleri, Cezire'de çok sayıda terk edilmiş ekilebilir arazi bırakmıştı. Bu topraklar, Medine tarafından atanan komutanların üzerlerinde çok az kontrole sahip olduğu veya hiç kontrol sahibi olmadığı ve halifelere asgari vergi ödeyen Kays kabilelerinden oluşan Müslüman ordularının göçebe bileşenleri tarafından işgal edilmişti. Tarihçi Muhammed Abdulhayy Şaban'a göre, "bu birkaç bin adam bütün bir vilayete kendi özel mülkleri gibi davrandılar ve bu şekilde orada kendi yönetimlerini kurdular". Müslüman aşiret üyeleri, Suriye'nin doğu kanadının Bizans saldırılarına karşı korunmasında önemli bir askeri rol oynadılar ve Ermenistan'a yapılan kazançlı baskınlardan faydalandılar. Müslüman ordularının fatih kabileleri, Cezire'ye daha fazla kabile göçünü sınırlamaya çalıştı, ancak eyaletin geniş alanı ve zenginliği ile Arabistan'dan fethedilen Bereketli Hilal'e göçün yarattığı baskılar, Cezire'nin yeni gelenlere açılmasını gerektirdi.
Halife Osman (hükümdarlık dönemi 644–656) bölgeye göçü yönlendirmeye ve Şaban'a göre, fetheden kabilelerin "hegemonyasını kırmaya" karar verdi. Bölgeyi yöneten Muaviye bin Ebu Süfyan, halifenin talimatı üzerine Arap kabilelerini Fırat Nehri kıyısındaki yerleşim yerlerinden biraz uzakta bulunan Cezire'deki sahipsiz veya boş arazilere yerleştirdi ve onlara tarım yapma izni verdi. Temim mensupları Rabiya denilen yere, Kays ve Esed kabilelerinden olanlar ise Rakka civarındaki el-Mazihin ve el-Mudeybir'e yerleştirildi. Muhtemelen daha önceden kurulmuş olan Kays aşiretlerinin endişelerini gidermek amacıyla, yeni gelenler Ermeni sınırındaki askerlik hizmetinden dışlandı ve onlara karşı bir tampon görevi görmesi için ana yolların kesiştiği noktalar veya dar dağ geçitleri gibi stratejik olarak konumlanmış noktalara yerleştirildi. Bu kabilelerin garnizon kurduğu yerler arasında Melitene (Arapların Malatiya dediği) vardı. Değişiklikler, Muaviye'nin valiliği boyunca kademeli olarak uygulandı ve muhtemelen Kayslar'ın, 657 yılında Rakka yakınlarındaki Sıffin Savaşı sırasında Halife Ali (hükümdarlık dönemi 656-661) ve onun Irak ordusuna karşı Muaviye'yi desteklemesi için yeterince tatmin ediciydi. Birinci Fitne (656-661) boyunca Cezire'ye daha fazla göç gerçekleşti; yeni gelenler, daha önceki yıllarda Irak'taki Müslüman garnizon şehirleri olan Kûfe ve Basra'ya yerleşen, ancak Ali'nin yönetimine karşı çıkan ve Cezire'deki göçebelik için yerleşik yaşamı terk eden kabile üyeleriydi.
Arapların yanı sıra Cezire, özellikle Turabdin bölgesinde önemli bir Arami nüfus barındırıyordu. Musul bölgesi de Kürtlerin yurdıydu, Yukarı Dicle'nin kuzeyinde ise Ermeni toplulukları vardı.
İdari bölümler
Cezire üç bölgeye ayrılmıştı; Diyar Mudar, Fırat boyunca uzanan bölgeyi kapsıyordu, Diyar Rebia, Dicle boyunca uzanıyordu ve Diyar Bekir kuzeyde Ermeni Dağları'na kadar uzanıyordu. Bölünme, her bölgedeki baskın kabile grubuna, yani Mudar ve Rebia'ya dayalı olarak kabile sınırları boyuncaydı. Bölgelerin Arap kabile isimlerini taşıması, diğer eyaletlere göre Emevi orduları için daha büyük bir kabile üyesi toplama havuzuna sahip olduğundan, eyaletteki Arap kabile üyelerinin büyük varlığının göstergesiydi; bu da muhtemelen eyaletin askerî gücünü açıklıyordu. Bölünme aynı zamanda İslam öncesi idari normları da yansıtıyor olabilir; çünkü Diyar Mudar, Roma egemenliğinden önce bir Arap hanedanı tarafından yönetilen bir krallık olan ve daha sonra Monofizit Hristiyanlığın merkezi haline gelen Roma-Bizans eyaleti Osrhoene'ye karşılık geliyordu. Öte yandan, daha büyük olan Diyar Rabi'a'nın sınırları daha az belirgindi ve İslam öncesi dönemde Bizans ile Sasani imparatorlukları arasındaki başlıca çatışma bölgesiydi. Kaynaklarda Musul şehri zaman zaman Diyar Rabi'a'nın bir parçası olarak görülüyordu, ancak Emevi döneminin büyük bölümünde kendi ayrı bir vilayetti.
Tarihi
Cezire, Ömer'in halifeliği sırasında 638/639 veya 639/40'ta Müslümanlar tarafından fethedildi. Müslüman orduları İyaz bin Ganm tarafından yönetiliyordu. İyaz bin Ganm, hasat zamanı öncesinde veya sırasında Fırat ve Habur nehirleri boyunca surlarla çevrili yerleşim yerlerini sık sık kuşatırken, bir yandan da tarımsal malzeme ve esirler için çevredeki kırsal bölgeye baskın yapmak üzere birlik müfrezeleri gönderiyordu. Rakka (Bizanslılara göre Kallinikos) örneğinde şehir surlarının dışındaki köylüler, Arap Hristiyan göçebeler tarafından korunuyordu. Orada Müslüman güçler, açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan şehrin liderlerini beş veya altı gün içinde teslim olmaya zorladı. İyaz bin Ganm'ın amacı, fatihlere tarım ürünlerinin yanı sıra vergi gelirlerinin de akışını sağlamak için şehirleri en az yıkımla ele geçirmekti. Edessa, Harran ve Samosata liderleriyle de benzer teslim koşulları sağlandı ve son iki şehirde Müslüman garnizonları kuruldu.
Fetih sonrasında Cezire muhtemelen Cund Hims (Humus'un askeri bölgesi) ve gelecekteki Cund Kınnesrin bölgesi (kuzey Suriye'nin askeri bölgesi) ile tek bir idari birim oluşturdu. İyaz ibn Ganm, Suriye'nin genel komutasını elinde bulunduran Ebu Ubeyde bin Cerrah'ın ölümünün ardından 639 yılında Ömer tarafından Humus-Kınnesrin-Cezire valisi olarak atandı. Cezire'ye iki idari temsilci atandı; biri Arap olmayanlardan (muhtemelen yerleşik nüfustan), diğeri ise Tağlib gibi göçebe Arap kabilelerinden sorumluydu. Ömer, Arap olmayanların başına Habib ibn Mesleme el-Fihri'yi, Arapların başına da Velid bin Ukbe'yi atadı. İyad 641'de öldü ve yerine Said bin Hizyam el-Cumahi geçti. İkincisinin 642'deki ölümünden sonra Umeyr ibn Sa'd el-Ensari vali olarak atandı. Umeyr ibn Sa'd, Osman'ın halifeliği sırasında hastalandı ve görevinden ayrıldı, ardından Osman, Hims-Qinnasrin-Cezire bölgesini Mu'awiya ibn Abi Süfyan'ın yetki alanına bağladı; Muaviye o zamanlar zaten Cund Dimaşk (Şam'ın askeri bölgesi) ve Cund el-Urdunn'un (Ürdün'ün askeri bölgesi) valisiydi.
Muaviye, 661'de Emevi Halifeliğini kurdu ve 680'deki ölümüne kadar halife olarak hüküm sürdü, ardından yerine oğlu I. Yezid (hükümdarlık dönemi 680-683) geçti. Muaviye'nin veya Yezid'in hükümdarlığı sırasında Qinnasrin ve Cezire Cund Hims'ten ayrıldı ve Cund Qinnasrin bölgesi oldu. Ayrılık, Muaviye'nin valiliği ve halifeliği sırasında Arap göçmen kabilelerin akınına bir tepki olabilir. Cezire'nin Suriye bölgeleriyle ilişkisi, iki bölgenin Doğu Piskoposluğunu oluşturduğu Roma ve Bizans dönemi düzenlemelerinin bir devamıydı. Bununla birlikte, tarihçi Halid Yahya'ya göre, Mudar grubunun (Kays, Esad, Tamim) üstünlüğü ile karakterize edilen fetih sonrası dönemde Cezire'deki Arap kabilelerinin bileşimi, burayı "biraz ayrı bir varlık" haline getirdi. Her ne kadar ilk Kaysi fatihleri, Muaviye'nin yaşamı boyunca göçmen akışına hoşgörü göstermiş olsalar da, topraklarının, daha sonra Yaman hizipini oluşturan ve Yaman hizbi ile yakın müttefik olan kabilelerin bulunduğu Suriye'den ziyade, dışarıdaki kabilelerin yeniden yerleştirilmesi için seçilmesine kızdılar.
Bağımsız eyalet ve büyük eyalet dönemi
İkinci Fitne sırasında Cezire'nin Kays kabileleri, Suriye merkezli Emevilerin Mekke merkezli rakibi Abdullah ibn el-Zübeyr'i destekledi. Cezire'yi göçe açtığı için içerledikleri Emevilerle özel bir bağları yoktu ve İbnü'l-Zübeyr'in özerkliklerini yeniden sağlayacağını ummuş olabilirler. Kayslar, 684 yılında Şam yakınlarındaki Marj Rahit Muharebesi'nde Emeviler ve aralarında Beni Kelb'in de bulunduğu Arap kabile müttefikleri tarafından bozguna uğratıldı. Kaysların lideri Zufar ibn el-Haris el-Kilabi daha sonra kabilenin desteğini topladı. Fırat ve Habur nehirlerinin birleştiği yerde bulunan müstahkem Ceziran kasabası Karqisiya'dan (Circesium) Emevilere karşı muhalefete başladı. Yaklaşık 686 ile 689 yılları arasında Zufar ve Kaysi müttefiki Umayr ibn el-Hubab el-Sulami, Palmira bozkırlarındaki Kelb'le ve Cezire'deki Tağlib ve onun Rabi'a müttefikleriyle bir dizi baskın ve karşı saldırı düzenledi. Arapça kaynaklarda eyyam (savaş-günleri) olarak geçmektedir. Kayslar ile çatışmaları, onların otlaklarına ve su kaynaklarına tecavüz etmesinden kaynaklanan Tağlib, bu savaşlar sırasında genellikle mağlup oldular, ancak 689'da Umeyr'i öldürdüler, Kelbler ise oradan Kaysların egemen güç haline geldiği Palmira bozkırlarına sürdüler.
Emevi hanedanının Mervani hükümdar hanedanlığı kurucusu Halife I. Mervan'ın (hükümdarlık dönemi 684-685) oğlu Muhammed bin Mervan, Kaysi isyancılarını kontrol altında tutmak için babası tarafından Cezire'nin askeri komutanlığına atandı. Emevilerin Karqisiya'ya karşı bir dizi kuşatmasının ardından Zufar, 691'de Halife Abdülmelik'e (hükümdarlık dönemi 685-705) teslim oldu, İbnü'l-Zübeyr'in davasını terk etti, kendisi ve oğulları için askeri ve saray ayrıcalıkları elde etti. İç savaş, İbnü'l-Zübeyr'in 692'de öldürülmesiyle sona erdi, ancak çoğunlukla Beni Süleym kabilesi tarafından temsil edilen Kayslar ile Tağlib arasındaki baskınlar ve karşı baskınlar, o yıldan Abdülmelik'in hükümdarlığından sonra 694'te sona erene kadar devam etti. Abdülmelik 692'de Cezire'yi Cund Kınnesrin'den ayırdı ve muhtemelen burayı ayrı bir cund (askeri bölge) haline getirdi. Blankinship'e göre bu statü değişikliği 691 yılında Zufar ve Kayslarla varılan anlaşmayla ilgili olabilir. Tarihçi Hugh N. Kennedy'ye göre bu, Abdülmelik'in kardeşi Muhammed bin Mervan'ın isteği üzerine yapılmıştı.
Musul, 721-725'te Cezire'nin bağımlısı haline geldi; bu dönemde Cezire birlikleri, 720'de Irak'ta Yezid bin el-Muhallab'ın büyük isyanını bastırdıkları için Emevi orduları arasında öne çıktı. 702 yılında Muhammed ibn Mervan'ın Cezire valiliğine bağlanan Erminiya ve Azerbaycan kuzey sınır bölgeleriydi. Cezire, Arminiya ve Azerbaycan birlikte Cezire'nin büyük eyaletini oluşturuyordu. İki sınır bölgesi 721/22 yılında Halife II. Yezid (hükümdarlık dönemi 720–724) tarafından Cezire'den ayrıldı ve Cund Hims'ten birlikler buraları garnizona almak üzere getirildi. Cezire birlikleri, Irak'ta ve Halifeliğin uzak doğu vilayetlerinde yaptıkları çok daha kazançlı görevler nedeniyle büyük ihtimalle bölgeleri Suriyelilere bırakmak zorunda kaldı. Yezid'in halefi Hişam, 724'te Cezirelileri Irak'tan ve doğudan çekti ve muhtemelen tazminat olarak 726'da Arminiya ve Adharbayjan üzerindeki kontrollerini yeniden sağladı. İki sınır bölgesinde Hazarlarla yeniden başlayan savaş, Hişam'ın 727'de onların kontrolünü Suriyelilere devretmesine neden oldu, ancak bu Suriye ordusunun 730'da Erdebil'de Hazarlar tarafından yok edilmesi, Cezire hakimiyetinin o tarihten itibaren yeniden kurulmasının yolunu açtı.
Cezire büyük eyaleti, 732'de Muhammed ibn Mervan'ın oğlu, geleceğin Emevi halifesi II. Mervan'ın güç üssü haline geldi. Halife III. Yezid'in 744 yılında ölümünün ardından Mervan, Suriye ordusuna karşı Cezire ordusuyla Harran'da yeni bir iktidar merkezi kurmaya çalıştı. Çoğunlukla Cezireli birlikleriyle Şam yakınlarında Halife Hişam'ın oğlu Süleyman ibn Hişam'ı mağlup etti ve halife oldu. II. Mervan döneminde Cezireliler, o zamana kadar Emevi Halifeliği'nin başlıca askeri unsuru olan Suriyeliler üzerinde üstünlük sağlıyordu.
Her ne kadar Cezireliler Irak'ta Emevilere karşı yeniden ortaya çıkan anlaşmazlıkları büyük ölçüde bastırabilmiş olsalar da, hanedana yönelik asıl tehdit uzak doğudaki sınır vilayeti Horasan'dan geliyordu. Kennedy'nin sözleriyle, "bir sınır ordusunun, Mervan'ın Cezire ve Kafkasya'daki adamlarının [Azerbaycan ve Arminiya] diğer bir sınır ordusunun, Horasan'daki Abbasi yanlısı birliklere karşı mücadelesi olarak görülebilecek bir şey ortaya çıktı. Rekabetleri erken İslam tarihinin büyük bir kısmına hakim olan Abbasiler seyirciden biraz daha fazlasıydı." Abbasiler ve Horasan'dan gelen birlikleri 749'da Kufe'yi ele geçirdiler ve 750'de Cezire'ye saldırmaya başladılar ve burada Mervan'ın ordusuna karşı kesin bir yenilgiye uğradılar.
Kaynaklar
- ^ a b Canard 1965, s. 523.
- ^ Juynboll 1989, ss. 88–91.
- ^ Hinds 1993, s. 264.
- ^ Shaban 1971, s. 82.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Cezire Arapca الجزيرة Rasidun Emevi ve Abbasi halifeliklerinin bir eyaletiydi Cezire buraya yerlesen Arap kabilelerinin ismini tasiyan Diyar Bekir Diyar Rebia ve Diyar Mudar bolgeleri arasinda bolunmustur ve zaman zaman alt eyalet olarak Musul Erminiyye ve Azerbaycan i da icermekteydi 639 40 yilinda Musluman Araplar tarafindan fethedilmesinin ardindan daha ust bir yonetim birimi olan Cund Hims bolgesine bagli bir idari birim haline geldi Halife I Muaviye veya I Yezid donemlerinde Hims ten ayrilmis ve Cund Kinnesrin in yetki alanina girmistir 692 yilinda Halife Abdulmelik tarafindan kendi eyaleti haline getirildi 702 den sonra sik sik Hilafet in kuzey siniri boyunca kilit oneme sahip Erminiye ve Azerbaycan bolgelerini kapsayarak onu bir buyuk eyalet haline getirdi Kays Mudar ve Rebia kabilelerinden Araplarin hakimiyeti burayi Emevi ordulari icin buyuk bir kabile mensubu yerlesimi haline getirdi Cezire askeri birlikleri 8 yuzyilda Emevi halifeleri doneminde onemli bir askeri rol oynadi Emevilerin Abbasiler tarafindan yikilmasina kadarki donemde askeri onemi zirveye ulasti CografyaCezire Firat ve Dicle nehirleri Yukari Mezopotamya arasindaki bolgenin kuzey kismini Yukari Dicle nin kuzey ve dogusundaki alanlari ve sehirleri Buyuk ve Kucuk Zap nehirlerinin etrafindaki alanlari ve Firat in bati kiyilarindaki topraklari kapsiyordu Bolge genellikle nispeten alcak bir platodur ve Tur Abdin Sincar Daglari Cebel Mahul ve Cebel Abdulaziz da dahil olmak uzere bir dizi dag sirasi ile noktalanmistir Bu daglardan Firat Nehri nin buyuk kollari bolgenin en batisindaki Balih merkezde Habur ve kuzeyde Tur Abdin den dogan Hirmas Habur un bir kolu akmaktadir Tharthar nehri doguda Cebel Sincar dan dogar ve Suriye Colu ne akar Cezire nin batisinda Bilad us Sam Eyaleti cografi Suriye vardi Kuzeybatida ise Sugur el Ceziriyye ile Bizans Imparatorlugu ile Yukari Mezopotamya siniri yer almaktadir Erminiye gunumuz Ermenistan ve Azerbaycan gunumuz Iran Azerbaycan i eyaletleri sirasiyla kuzey ve kuzeydoguda yer aliyordu Irak guneyde uzaniyor ve guneybatida Anbar dan kuzeydoguda Takrit e kadar uzanan bir hat ile Cezire den ayriliyordu Kabile ve etnik yapi 638 640 taki Musluman fethinden once yukari ve asagi Firat vadisinin col kenarlarinda ve daha az bir dereceye kadar nehir kiyisi boyunca uzanan yerlesim yerlerine yakin bolgelerde koklu gocebe ve yari gocebe Arap kabileleri vardi Bu kabileler arasinda Firat Nehri nin Anbar ile Hit arasindaki bolumunde ve daha kuzeyde yasayan yari gocebe ve yerlesik Tanukhidler de vardi Yakinlarinda colun daha batisinda Rebia konfederasyonunun Taglib ve el Namir bin Kasit kabileleri ile Iyad kabilesi vardi Bunlarin tumu uyeleri Sasani Imparatorlugu nun yardimcilari olarak hizmet eden Nizar grubunun bilesenleriydi Taberi nin o 923 tarihindeki kayitlara gore Hristiyan Iyad kabilesi Muslumanlarin fethi sirasinda kuzeye Bizans Anadolu suna kacti ancak Halife Omer hukumdarlik donemi 634 644 Bizanslilari cogunu geri gondermeye zorladi Diger kabileler Islam i benimserken Taglib orada kaldi ve Hristiyan inanclarini buyuk olcude korudu Taglib Cezire deki eski yerlesik Rebia kabilelerinin buyuk bir bolumunu olusturuyordu ancak oradaki diger Rebia kabileleri yani Beni Bekr konfederasyonuna ait olanlar da fethi takip eden ilk birkac yilda Hristiyanliklarini korudular 7 yuzyilin baslarindaki Bizans Sasani savaslari ve ardindan gelen Musluman fetihleri Cezire de cok sayida terk edilmis ekilebilir arazi birakmisti Bu topraklar Medine tarafindan atanan komutanlarin uzerlerinde cok az kontrole sahip oldugu veya hic kontrol sahibi olmadigi ve halifelere asgari vergi odeyen Kays kabilelerinden olusan Musluman ordularinin gocebe bilesenleri tarafindan isgal edilmisti Tarihci Muhammed Abdulhayy Saban a gore bu birkac bin adam butun bir vilayete kendi ozel mulkleri gibi davrandilar ve bu sekilde orada kendi yonetimlerini kurdular Musluman asiret uyeleri Suriye nin dogu kanadinin Bizans saldirilarina karsi korunmasinda onemli bir askeri rol oynadilar ve Ermenistan a yapilan kazancli baskinlardan faydalandilar Musluman ordularinin fatih kabileleri Cezire ye daha fazla kabile gocunu sinirlamaya calisti ancak eyaletin genis alani ve zenginligi ile Arabistan dan fethedilen Bereketli Hilal e gocun yarattigi baskilar Cezire nin yeni gelenlere acilmasini gerektirdi Halife Osman hukumdarlik donemi 644 656 bolgeye gocu yonlendirmeye ve Saban a gore fetheden kabilelerin hegemonyasini kirmaya karar verdi Bolgeyi yoneten Muaviye bin Ebu Sufyan halifenin talimati uzerine Arap kabilelerini Firat Nehri kiyisindaki yerlesim yerlerinden biraz uzakta bulunan Cezire deki sahipsiz veya bos arazilere yerlestirdi ve onlara tarim yapma izni verdi Temim mensuplari Rabiya denilen yere Kays ve Esed kabilelerinden olanlar ise Rakka civarindaki el Mazihin ve el Mudeybir e yerlestirildi Muhtemelen daha onceden kurulmus olan Kays asiretlerinin endiselerini gidermek amaciyla yeni gelenler Ermeni sinirindaki askerlik hizmetinden dislandi ve onlara karsi bir tampon gorevi gormesi icin ana yollarin kesistigi noktalar veya dar dag gecitleri gibi stratejik olarak konumlanmis noktalara yerlestirildi Bu kabilelerin garnizon kurdugu yerler arasinda Melitene Araplarin Malatiya dedigi vardi Degisiklikler Muaviye nin valiligi boyunca kademeli olarak uygulandi ve muhtemelen Kayslar in 657 yilinda Rakka yakinlarindaki Siffin Savasi sirasinda Halife Ali hukumdarlik donemi 656 661 ve onun Irak ordusuna karsi Muaviye yi desteklemesi icin yeterince tatmin ediciydi Birinci Fitne 656 661 boyunca Cezire ye daha fazla goc gerceklesti yeni gelenler daha onceki yillarda Irak taki Musluman garnizon sehirleri olan Kufe ve Basra ya yerlesen ancak Ali nin yonetimine karsi cikan ve Cezire deki gocebelik icin yerlesik yasami terk eden kabile uyeleriydi Araplarin yani sira Cezire ozellikle Turabdin bolgesinde onemli bir Arami nufus barindiriyordu Musul bolgesi de Kurtlerin yurdiydu Yukari Dicle nin kuzeyinde ise Ermeni topluluklari vardi Idari bolumler Cezire uc bolgeye ayrilmisti Diyar Mudar Firat boyunca uzanan bolgeyi kapsiyordu Diyar Rebia Dicle boyunca uzaniyordu ve Diyar Bekir kuzeyde Ermeni Daglari na kadar uzaniyordu Bolunme her bolgedeki baskin kabile grubuna yani Mudar ve Rebia ya dayali olarak kabile sinirlari boyuncaydi Bolgelerin Arap kabile isimlerini tasimasi diger eyaletlere gore Emevi ordulari icin daha buyuk bir kabile uyesi toplama havuzuna sahip oldugundan eyaletteki Arap kabile uyelerinin buyuk varliginin gostergesiydi bu da muhtemelen eyaletin askeri gucunu acikliyordu Bolunme ayni zamanda Islam oncesi idari normlari da yansitiyor olabilir cunku Diyar Mudar Roma egemenliginden once bir Arap hanedani tarafindan yonetilen bir krallik olan ve daha sonra Monofizit Hristiyanligin merkezi haline gelen Roma Bizans eyaleti Osrhoene ye karsilik geliyordu Ote yandan daha buyuk olan Diyar Rabi a nin sinirlari daha az belirgindi ve Islam oncesi donemde Bizans ile Sasani imparatorluklari arasindaki baslica catisma bolgesiydi Kaynaklarda Musul sehri zaman zaman Diyar Rabi a nin bir parcasi olarak goruluyordu ancak Emevi doneminin buyuk bolumunde kendi ayri bir vilayetti TarihiCezire Omer in halifeligi sirasinda 638 639 veya 639 40 ta Muslumanlar tarafindan fethedildi Musluman ordulari Iyaz bin Ganm tarafindan yonetiliyordu Iyaz bin Ganm hasat zamani oncesinde veya sirasinda Firat ve Habur nehirleri boyunca surlarla cevrili yerlesim yerlerini sik sik kusatirken bir yandan da tarimsal malzeme ve esirler icin cevredeki kirsal bolgeye baskin yapmak uzere birlik mufrezeleri gonderiyordu Rakka Bizanslilara gore Kallinikos orneginde sehir surlarinin disindaki koyluler Arap Hristiyan gocebeler tarafindan korunuyordu Orada Musluman gucler aclik tehlikesiyle karsi karsiya kalan sehrin liderlerini bes veya alti gun icinde teslim olmaya zorladi Iyaz bin Ganm in amaci fatihlere tarim urunlerinin yani sira vergi gelirlerinin de akisini saglamak icin sehirleri en az yikimla ele gecirmekti Edessa Harran ve Samosata liderleriyle de benzer teslim kosullari saglandi ve son iki sehirde Musluman garnizonlari kuruldu Fetih sonrasinda Cezire muhtemelen Cund Hims Humus un askeri bolgesi ve gelecekteki Cund Kinnesrin bolgesi kuzey Suriye nin askeri bolgesi ile tek bir idari birim olusturdu Iyaz ibn Ganm Suriye nin genel komutasini elinde bulunduran Ebu Ubeyde bin Cerrah in olumunun ardindan 639 yilinda Omer tarafindan Humus Kinnesrin Cezire valisi olarak atandi Cezire ye iki idari temsilci atandi biri Arap olmayanlardan muhtemelen yerlesik nufustan digeri ise Taglib gibi gocebe Arap kabilelerinden sorumluydu Omer Arap olmayanlarin basina Habib ibn Mesleme el Fihri yi Araplarin basina da Velid bin Ukbe yi atadi Iyad 641 de oldu ve yerine Said bin Hizyam el Cumahi gecti Ikincisinin 642 deki olumunden sonra Umeyr ibn Sa d el Ensari vali olarak atandi Umeyr ibn Sa d Osman in halifeligi sirasinda hastalandi ve gorevinden ayrildi ardindan Osman Hims Qinnasrin Cezire bolgesini Mu awiya ibn Abi Sufyan in yetki alanina bagladi Muaviye o zamanlar zaten Cund Dimask Sam in askeri bolgesi ve Cund el Urdunn un Urdun un askeri bolgesi valisiydi Muaviye 661 de Emevi Halifeligini kurdu ve 680 deki olumune kadar halife olarak hukum surdu ardindan yerine oglu I Yezid hukumdarlik donemi 680 683 gecti Muaviye nin veya Yezid in hukumdarligi sirasinda Qinnasrin ve Cezire Cund Hims ten ayrildi ve Cund Qinnasrin bolgesi oldu Ayrilik Muaviye nin valiligi ve halifeligi sirasinda Arap gocmen kabilelerin akinina bir tepki olabilir Cezire nin Suriye bolgeleriyle iliskisi iki bolgenin Dogu Piskoposlugunu olusturdugu Roma ve Bizans donemi duzenlemelerinin bir devamiydi Bununla birlikte tarihci Halid Yahya ya gore Mudar grubunun Kays Esad Tamim ustunlugu ile karakterize edilen fetih sonrasi donemde Cezire deki Arap kabilelerinin bilesimi burayi biraz ayri bir varlik haline getirdi Her ne kadar ilk Kaysi fatihleri Muaviye nin yasami boyunca gocmen akisina hosgoru gostermis olsalar da topraklarinin daha sonra Yaman hizipini olusturan ve Yaman hizbi ile yakin muttefik olan kabilelerin bulundugu Suriye den ziyade disaridaki kabilelerin yeniden yerlestirilmesi icin secilmesine kizdilar Bagimsiz eyalet ve buyuk eyalet donemi Ikinci Fitne sirasinda Cezire nin Kays kabileleri Suriye merkezli Emevilerin Mekke merkezli rakibi Abdullah ibn el Zubeyr i destekledi Cezire yi goce actigi icin icerledikleri Emevilerle ozel bir baglari yoktu ve Ibnu l Zubeyr in ozerkliklerini yeniden saglayacagini ummus olabilirler Kayslar 684 yilinda Sam yakinlarindaki Marj Rahit Muharebesi nde Emeviler ve aralarinda Beni Kelb in de bulundugu Arap kabile muttefikleri tarafindan bozguna ugratildi Kayslarin lideri Zufar ibn el Haris el Kilabi daha sonra kabilenin destegini topladi Firat ve Habur nehirlerinin birlestigi yerde bulunan mustahkem Ceziran kasabasi Karqisiya dan Circesium Emevilere karsi muhalefete basladi Yaklasik 686 ile 689 yillari arasinda Zufar ve Kaysi muttefiki Umayr ibn el Hubab el Sulami Palmira bozkirlarindaki Kelb le ve Cezire deki Taglib ve onun Rabi a muttefikleriyle bir dizi baskin ve karsi saldiri duzenledi Arapca kaynaklarda eyyam savas gunleri olarak gecmektedir Kayslar ile catismalari onlarin otlaklarina ve su kaynaklarina tecavuz etmesinden kaynaklanan Taglib bu savaslar sirasinda genellikle maglup oldular ancak 689 da Umeyr i oldurduler Kelbler ise oradan Kayslarin egemen guc haline geldigi Palmira bozkirlarina surduler Emevi hanedaninin Mervani hukumdar hanedanligi kurucusu Halife I Mervan in hukumdarlik donemi 684 685 oglu Muhammed bin Mervan Kaysi isyancilarini kontrol altinda tutmak icin babasi tarafindan Cezire nin askeri komutanligina atandi Emevilerin Karqisiya ya karsi bir dizi kusatmasinin ardindan Zufar 691 de Halife Abdulmelik e hukumdarlik donemi 685 705 teslim oldu Ibnu l Zubeyr in davasini terk etti kendisi ve ogullari icin askeri ve saray ayricaliklari elde etti Ic savas Ibnu l Zubeyr in 692 de oldurulmesiyle sona erdi ancak cogunlukla Beni Suleym kabilesi tarafindan temsil edilen Kayslar ile Taglib arasindaki baskinlar ve karsi baskinlar o yildan Abdulmelik in hukumdarligindan sonra 694 te sona erene kadar devam etti Abdulmelik 692 de Cezire yi Cund Kinnesrin den ayirdi ve muhtemelen burayi ayri bir cund askeri bolge haline getirdi Blankinship e gore bu statu degisikligi 691 yilinda Zufar ve Kayslarla varilan anlasmayla ilgili olabilir Tarihci Hugh N Kennedy ye gore bu Abdulmelik in kardesi Muhammed bin Mervan in istegi uzerine yapilmisti Musul 721 725 te Cezire nin bagimlisi haline geldi bu donemde Cezire birlikleri 720 de Irak ta Yezid bin el Muhallab in buyuk isyanini bastirdiklari icin Emevi ordulari arasinda one cikti 702 yilinda Muhammed ibn Mervan in Cezire valiligine baglanan Erminiya ve Azerbaycan kuzey sinir bolgeleriydi Cezire Arminiya ve Azerbaycan birlikte Cezire nin buyuk eyaletini olusturuyordu Iki sinir bolgesi 721 22 yilinda Halife II Yezid hukumdarlik donemi 720 724 tarafindan Cezire den ayrildi ve Cund Hims ten birlikler buralari garnizona almak uzere getirildi Cezire birlikleri Irak ta ve Halifeligin uzak dogu vilayetlerinde yaptiklari cok daha kazancli gorevler nedeniyle buyuk ihtimalle bolgeleri Suriyelilere birakmak zorunda kaldi Yezid in halefi Hisam 724 te Cezirelileri Irak tan ve dogudan cekti ve muhtemelen tazminat olarak 726 da Arminiya ve Adharbayjan uzerindeki kontrollerini yeniden sagladi Iki sinir bolgesinde Hazarlarla yeniden baslayan savas Hisam in 727 de onlarin kontrolunu Suriyelilere devretmesine neden oldu ancak bu Suriye ordusunun 730 da Erdebil de Hazarlar tarafindan yok edilmesi Cezire hakimiyetinin o tarihten itibaren yeniden kurulmasinin yolunu acti Cezire buyuk eyaleti 732 de Muhammed ibn Mervan in oglu gelecegin Emevi halifesi II Mervan in guc ussu haline geldi Halife III Yezid in 744 yilinda olumunun ardindan Mervan Suriye ordusuna karsi Cezire ordusuyla Harran da yeni bir iktidar merkezi kurmaya calisti Cogunlukla Cezireli birlikleriyle Sam yakinlarinda Halife Hisam in oglu Suleyman ibn Hisam i maglup etti ve halife oldu II Mervan doneminde Cezireliler o zamana kadar Emevi Halifeligi nin baslica askeri unsuru olan Suriyeliler uzerinde ustunluk sagliyordu Her ne kadar Cezireliler Irak ta Emevilere karsi yeniden ortaya cikan anlasmazliklari buyuk olcude bastirabilmis olsalar da hanedana yonelik asil tehdit uzak dogudaki sinir vilayeti Horasan dan geliyordu Kennedy nin sozleriyle bir sinir ordusunun Mervan in Cezire ve Kafkasya daki adamlarinin Azerbaycan ve Arminiya diger bir sinir ordusunun Horasan daki Abbasi yanlisi birliklere karsi mucadelesi olarak gorulebilecek bir sey ortaya cikti Rekabetleri erken Islam tarihinin buyuk bir kismina hakim olan Abbasiler seyirciden biraz daha fazlasiydi Abbasiler ve Horasan dan gelen birlikleri 749 da Kufe yi ele gecirdiler ve 750 de Cezire ye saldirmaya basladilar ve burada Mervan in ordusuna karsi kesin bir yenilgiye ugradilar Kaynaklar a b Canard 1965 s 523 Juynboll 1989 ss 88 91 Hinds 1993 s 264 Shaban 1971 s 82