Humus veya Hıms (Arapça: حمص, Ḥimṣ, Levanten Arapça: Ḥomṣ), eski adıyla Emesa (Grekçe: Ἔμεσα, Emesa), Batı Suriye'de bulunan, aynı zamanda, Humus ilinin ve Humus ilçesinin merkezi olan şehirdir. 509 metrelik (1673 ft.) bir rakıma sahiptir ve ülkenin başkenti Şam'ın 162 kilometre (101 mi.) kuzeyinde yer alır.Asi Nehri üzerine kurulmuştur. Ayrıca Humus, ülkenin iç yerleşkeleri ile Akdeniz kıyısı yerleşkelerini birbirine bağlayan merkezi bir bağlantı şehri olarak da görev yapar.
Humus حمص | |
---|---|
Şehir | |
Takma ad: Halid bin Velid'in şehri | |
Humus Humus'un Suriye'deki konumu. | |
Ülke | Suriye |
İl | Humus |
İlçe | Humus |
Nahiye | Humus |
Kuruluş | MÖ 2000 |
İdare | |
• Vali | Ghassan Mustafa Abdul-Aal |
• Belediye Meclisi Başkanı | Nadia Kseibi |
Rakım | 509 m |
Nüfus (2012) | |
• Toplam | 900,492 |
Zaman dilimi | (DAS) |
• Yaz (YSU) | (DAYS) |
Alan kodu | +31 |
Resmî site homscitycouncil.org.sy |
Humus, büyük bir sanayi merkezi olmakla beraber, 2012 hesaplamalarına göre, 900,492 kişilik nüfusuyla, kuzeyinde bulunan Halep'ten ve güneyinde yer alan başkent Şam'dan sonra Suriye'nin en büyük üçüncü şehridir. Kalabalık nüfusu, Suriye'nin, genellikle Arapça konuşan, Sünni Müslümanlar, Aleviler ve Hristiyan azınlıklardan oluşan, dinsel çeşitliliğini fark edilir ölçüde etkiler. Şehir, birçok tarihi cami ve kiliseye sahip olmasının yanında, bir Dünya mirası olan, Krak des Chevaliers'i de, geniş sınırları içerisinde barındırır.
Humus, ilk olarak, Selevkos İmparatorluğu'nun hüküm sürdüğü MÖ 1. yüzyılda tarihi kayıtlarda ortaya çıkmıştır. Daha sonra, şehre ismini veren, Emesa Kraliyet Ailesi tarafından yönetilen bir krallığın başkenti olmuştur. Aslen, Suriye-Roman güneş tanrısı El-Gebal'e bir ibadet merkezi olan kent, Bizans Dönemi'nde, Hristiyanlık açısından da önem kazanmıştır. Humus, Müslümanlar tarafından, ilk olarak 7. yüzyılda fethedilmiş ve kendisiyle aynı adı taşıyan bir bölgenin başkenti yapılmıştır. İslam Dönemi boyunca, Suriye'nin kontrolü için yarışan Müslüman hanedanları, şehrin bölgedeki stratejik önemi yüzünden, Humus'un kontrolünü ele geçirmeye çalışmıştır. Şehir, Osmanlı kontrolü altında, genel anlamda gerilemeye başlamış ve sadece 19. yüzyılda, şehrin pamuk endüstrisinin patlamasıyla, eski ekonomik önemini geri kazanmıştır. Fransa Suriye Mandası Dönemi'ndeyse Humus, bir ayaklanma merkezi halini almıştır. 1946 yılında, Suriye'nin bağımsızlığını kazanmasından sonra kent, ilk Suriye hükûmetleri için, Baas Partisi direnişinin merkezi olmuştur.
Humus, Mart 2011'den bu yana devam etmekte olan, Esad hükûmeti, Suriye Ordusu ve Baas Partisi ile yanlıları, karşıt muhaliflerin Özgür Suriye Ordusu ve El-Kaide'ye bağlı El Nusra gibi aşırı dinci örgütler ve 2013 yılında kuzeyde ayaklanan Kürt gruplar arasında yapılan Suriye İç Savaşı'nda önemli ve merkezi bir rol oynamaktadır. 6 Mayıs 2011'de Suriye Ordusu tarafından başlatılan ve bu tarihten beri devam eden Humus Kuşatması hâlâ sürmektedir ve son olarak muhaliflerin güçlü bir merkezi olan Halidiye (Khalidiya)'yi de kontrol altına almasıyla, kontrolün çoğu (Eski Humus ve çevre bölgesi hariç), Suriye Ordusu'nda olup, ordu daha baskın duruma gelmiştir ve ilerleyişini sürdürmektedir.
Etimoloji
Humus'un eski adı, "Emesa", "Ham" ve "Es" hecelerinden oluşan bir kelimedir ve "Es" hecesi, antik zamanlarda ilk olarak bölgede ibadet edilen ve sonrasında Roma İmparatorluğu geneline yayılan, Suriyeli-Roman güneş tanrısı, Elagabalus'u temsil eder."Emesa" ya da "Hemesa" isminin yanında kent aynı zamanda, şehri ve çevresini Roma Kontrolü'nden önce yöneten Arap kabilesi "Emesenoi"'ye atfen bu isimle de anılmıştır. Kabile, adını şehirle bağdaştırdığında, bu ismin ayırt edilemez olduğu ancak genel olarak Roma Dönemi'nde kullanıldığı sanılmaktadır.
"Emesa" ismi daha sonra, Suriye'nin Halid bin Velid önderliğinde Müslümanlar tarafından fethedilmesinden önce bölgeye yerleşen Arap Müslümanlar tarafından kısaltılarak, "Homs" ya da "Hims" halinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu isimler İslam yönetimi'nden, günümüze kadar korunmuştur ve şu anda kullanılan yaygın isimler haline gelmişlerdir.
Şehrin kontrolünü hiç eline geçirmeseler de, Humus, Haçlılar tarafından, Fransızca kökenli olan "la Chamelle" ismiyle bilinmiş ve kullanılmıştır.
Humus'un günümüzdeki modern adının etimolojisiyle ilgili ikinci bir olasılıksa, şehrin eski Yunanca adları olan "Emesa" ve "Emesos"'tan türeyen, Latince "Emesus" isminin, daha sonra yönetimi ele geçiren Müslümanlar tarafından, Arapçalaştırılarak şu anki hali olan "Homs" veya "Hims" adını almasıdır.
"Homs" ve "Hims" isimleri Osmanlı'yla birlikte, Türkçeye, "Humus" olarak geçmiştir.
Tarih
Yaklaşık 2,000 yıl boyunca, Humus, çevresindeki köyler ve Suriye'nin kuzeyindeki yerleşkeler için anahtar bir tarım pazarı, üretim bölgesi ve ticaret merkezi olarak hizmet vermiştir. Ayrıca, stratejik konumundan dolayı, tarih boyunca işgal ordularına karşı, Şam, Dera gibi önemli iç şehirleri içinde barındıran, Suriye'nin hinterlandı için güvenlik ve koruma sağlamıştır. Humus Kalesi'nde yapılan kazılar ve arkeolojik çalışmalar sonucu, kentteki ilk yerleşimin, MÖ 2300'e kadar dayandığı ortaya çıkmıştır. İncil bilginleri, şehrin, İncil'de bahsedilen bir Arami bölgesi başkenti olan Zobah ile benzer özellikler gösterdiğini belirtmişlerdir.
MÖ 1274 yılında,II. Ramses kontrolündeki, Mısır Krallığı ve II. Muvatalli kontrolündeki Hitit İmparatorluğu orduları, Humus'a oldukça yakın, başka bir Asi Nehri şehri olan antik Kadeş Şehri yakınlarında, şiddetli bir şekilde Kadeş Savaşı'nda savaşmışlardır. Bu savaşta yaklaşık 5,000 ila 6,000 chariot (Roma İmparatorluğu'nda atların çektiği savaşçı arabası.) yer almıştır ve tarihin en büyük chariot savaşı olduğu tahmin edilmektedir. Savaş, tarihe ilk yazılı antlaşma olarak geçen, Kadeş Antlaşması ile sonuçlanmıştır.
Emesa Hanedanı ve Roma Kontrolü
Humus'un, Büyük İskender'in ölümü üzerine, Selevkos İmparatorluğu'nu kuran, I. Selevkos Nikator tarafından bizzat kurulduğu sanılmaktadır. Ancak kent, MÖ 1. yüzyıl'a kadar tarih kayıtlarında yer almamıştır. Yunan filozof Strabon, bu zamanlarda bölgede, Asi Nehri çevresinde ve Apamea Bölgesi'nin güneyinde, çadırlarda yaşayan, "Emesenoi" ("Emesalılar") adında bir kabileden bahsetmiştir. Emesenoi Kabilesi, bölgede yaşayan Suriyeli bir kabile olup, Emesa'da yerleşerek hayatlarını sürdürmüşlerdir. Bu sebeple Humus ilk ismi olan Emesa'yı bu kabilenin etkisiyle de kazanmıştır.
Gnaeus Pompeius Magnus'un, Selevkos İmparatorluğu'nun son bölgesi Suriye'yi de Roma İmparatorluğu topraklarına katmasıyla, Humus ve çevresindeki bölgenin kontrolü, birçok çeşitli savaşta, Roma askerlerine yardım eden, Emesa Hanedanı'na verilmiştir. Böylece, Emesa Hanedanı, Roma İmparatorluğu'na bağlı bir vasal krallık haline gelmiştir. Hanedanın başkentinin günümüzdeki adı er-Resten olan ve Humus'un kuzeyinde, yine Asi Nehri üzerinde bulunan, Arethusa adlı piskoposluk olarak belirlenmesine rağmen, hanedanın o zamanki yöneticisi I. Sampsiceramus, Emesa Kralı unvanını kazanmıştır. En geniş sınırlarında, Emesa Krallığı toprakları, batıda Bikâ Vadisi, doğuda Palmira sınırları, güneyde Yabrut ve kuzeyde er-Resten'e (Arethusa) kadar uzanmıştır. I. Sampsiceramus'un krallığı, Roma'nın, çöl topraklarındaki ilk Arap vasal krallığı olmuştur.
Emesa Şehri, yeni kurulan I. Sampsiceramus yönetimindeki, Emesa Krallığı'nın ikinci yöneticisi I. Iamblichus tarafından krallığın başkenti yapılınca üne ve öneme kavuştu. Emesa Hanedanı, Roma İmparatorluğu'na sadıklığını, MÖ 48 yılında, Gaius Julius Sezar'ın, İskenderiye Kuşatması'nda askeri dekolmanlar göndererek kanıtlamıştır. Daha sonra hanedanlık, Roma İç Savaşı sırasında, isyan eden Marcus Antonius ile Sezar yanlısı Caesar Divi Filius Augustus'tan (Octavian) hangisini destekleyeceği konusunda kafa karışıklığı yaşamış ve ardından I. Iamblichus, Octavian'ın tarafını seçmiştir. Bunun sonrasında Marcus Antonius'tan cesaret alan, Iamblichus'un kardeşi, I. Alexio, MÖ 31 yılında kardeşini öldürerek Emesa Krallığı tahtını ele geçirmiştir. İç savaşta kazanan taraf Octavian olmuştur ve bunun üzerine I. Alexio hainlik sebebiyle idam edilmiş, hanedanın tahtı I. Iamblichus'un oğlu, II. Iamblichus'a geçmiştir. II. Iamblichus'un kararlı yönetiminde, MÖ 20'den, MÖ 14 yılına kadar savaşsız bir barış süreci yaşanmıştır ve bu süreç Emesa Krallığı'nın altınçağı olmuştur. II. Iamblichus sırasında, Bikâ Vadisi'nin tamamı ve Heliopolis (Baalbek) krallığın kontrolü altına alınmıştır.
Kral Sohaemus, krallığı miras aldığında, Roma hükûmetiyle ilişkiler olumlu yönde daha da gelişmiştir. Hükümdarlığı altında, Roma ordusunun 70 yılında yaptığı büyük Kudüs Kuşatması'nda, onlara düzenli okçu birlikleri göndererek yardım etmiştir. Sohaemus 73 yaşında ölmüş ve yerini oğlu II. Alexio'ya bırakmıştır. Emesa Hanedanı'nın, Roma hükûmetine sadık olduğunun herkesçe bilinmesine rağmen, belirlenemeyen sebeplerle, Roma İmparatorluğu, II. Alexio döneminde, Emesa Hanedanı'nın (Emesa Krallığı) Roma hükûmeti altındaki, otonom yetkilerini azaltmıştır. Alınan bu karardan sonra II. Alexio ve ardından gelen rahip-kral varisleri, sadece seremonik ve dinsel yetkiye sahip olmuşlardır. Bunun Emesa Hanedanı'na neden yapıldığıyla ilgili çeşitli teoriler olmasına rağmen, asıl sebep hâlâ belirsizdir. II. Alexio 78 yaşında ölmüş ve tahtını oğlu III. Sampsiceramus'a bırakmıştır. III. Sampsiceramus'tan sonraki yönetici nesiller sırasında Emesa Hanedanı önemini kaybettiği ve bu nesiller hakkındaki bilgiler yetersiz olduğu için doğru bir soyağacı yapılamamaktadır.
Roma kontrolü altında Emesa, Yunan bir şehir devletinin özelliklerini göstermeye başlamıştır ve Roma şehir planlamasının kalıntıları hâlâ durmaktadır. Emesa büyük ve önemli bir şehre dönüşümünü, İmparator Antoninus Pius döneminde (138-161), kent adına sikkeler basılmaya başlandığında tamamlamıştır.3. yüzyıl ile beraber, Emesa, refah seviyesi yüksek bir şehir haline gelmiş ve Roma kültürüyle bağdaşlaşmıştır. Bunun büyük bir sebebi de, İmparator Lucius Septimius Severus'un, Emesa'nın ileri gelen ailelerinden bir kadınla evlenmesi olmuştur. Severus, Emesa'yı, bir Roman şehrinin en yüksek statüsü olan colonia ilan etmiştir ve Severuslar Hanedanı'ndan iki ayrı imparator da Emesa'da doğup, yetişmiştir. Bu iki yöneticiden birisi, imparator olmadan önce Emesa ve çevresinde ibadet edilen yerel güneş tanrısı Elagabalus'un şehirdeki tapınağının başrahibi olan ve ismini bu tanrıdan alan Elagabalus ya da Latince adıyla Marcus Aurelius Antoninus Augustus olmuştur. İmparator Elagabalus, tanrı Elagabalus'a ibadet etmesi sebebiyle, Roma'da ona ithafen inşa ettirdiği Elagabalium'a, Emesa'dan, tanrı Elagabalus'a ibadet edilmesini sağlayan ve Hacerü'l-Esved'e benzetilen, siyah konik kutsal taşı getirmiştir.
Ayrıca Emesa, Palmira aracılığıyla, doğuda bir ticaret bağlantısı kurduğu için, oldukça zenginleşmiştir. Ancak bu bağlantı, 4. yüzyıl'da, Palmira önemini kaybettiğinde, Emesa'nın ekonomik açıdan çöküşüne de sebep olmuştur. Bunlara rağmen, Emesa kısa sürede toparlanarak, zamanın büyük şehirleri, Sur (Tyre), Beyrut, Sidon ve Şam gibi merkezlerin refah ve gelişmişlik seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca şehir, bölgedeki yerleşkelerin ticaret merkezi olduğu için, yerel önemini de kaybetmemiştir. Şehir bu dönemde de, El-Gebal'in şehirdeki tapınağı sebebiyle paganlığın önemli bir merkezi olarak kalmıştır. İmparator Elagabalus'tan sonra, El-Gebal'e ibadet, imparatorluk genelinde, geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. İmparator Aurelian, Roma İmparatorluğu'nun, Üçüncü Yüzyıl Krizi sonucu bağımsızlığını ilan eden Palmira İmparatorluğu kraliçesi Zenobia'ya karşı yaptığı savaşlardan birini kazandığında, tanrı Elagabalus'a şükranlarını sunmak için Emesa'daki El-Gebal Tapınağı'nı ziyaret etmiştir.
Pagan güneş tanrısının Emesa'daki kültünün büyük gücünden dolayı, Hristiyanlar ilk başlarda şehre yerleşmemişlerdir. Kayseryalı Eusebius, şehrin ilk piskoposu Silvanus'un çevredeki köylerde olmasına rağmen, şehir üzerinde pagan kültünün güçlülüğünden dolayı neredeyse hiç yargılama yetkisinin olmadığını yazmıştır. Silvanus, İmparator Julianus tarafından idam edilmiş ve yerine, Emesa'ya uyum sağlayabilen ilk Hristiyan din adamı olan Piskopos Antonius getirilmiştir. Ancak, 5. yüzyıl itibarıyla, Bizans kontrolü altında, Hristiyanlık şehirde yayılmış ve pekiştirilmiştir, ancak günümüzde Humus'ta birkaç antik çağdan kalma Hristiyan yazıtı da bulunmaktadır.Bizans yönetimi geliştikten sonra Emesa, Doğu Hristiyanlığının önemli bir merkezi haline gelmiştir. Ayrıca, 452 yılında, Yahya Peygamber'in kafasının, Humus'un hemen yakınında bulunmasıyla, başlangıçta sadece piskoposluk unvanına sahip olan şehre, kilise il unvanı da verilmiştir.
İslam Halifeliği
Suriye'nin müslümanlar tarafından fethinden önce, bölgeye, başta Beni Kelb olmak üzere çeşitli Arap kabileleri yerleşmiştir. Yemen kökenli, daha sonra halifeliğe karşı çıkacak olan Beni Kelb Kabilesi, Emesa'nın Yemenlilerce önemli bir merkez olmasını sağlamıştır. Bizans İmparatoru Herakleios, ordusunun güney Suriye'de, Yarmuk Muharebesi'nde, Halife Ömer bin Hattab kontrolündeki müslümanlara yenilmesi sonucu, karargahı olarak kullandığı, Emesa'yı terk etmiştir. Bunun ardından, 637 yılında, Halid bin Velid önderliğindeki, Raşidun (Dört Halife) Ordusu, Herakleios tarafından terkedilen Emesa'daki Bizans yönetiminin, 71,000 ila 170,000 dinar civarında bir fidye ödemesi karşılığında, Bizanslıları serbest bırakarak şehri savaşsız bir şekilde ele geçirmiştir. Bu fetihten sonra halife Ömer, Hims adını verdiği Humus'u, kıyıda Tartus, Lazkiye, Cebele'yi, Suriye Çölü'nde Palmira'yı, arada kalan bölgedeyse Hama ve Humus'u birbirine bağlayan, Bilad ash-Sham Bölgesi'nde oluşturduğu, Humus Cündü'nün başkenti yapmıştır. Humus'un, Suriye'de dayanıklı ve kalıcı müslüman nüfusa sahip olan ilk şehir olduğu sanılmaktadır.
Müslümanlar, Bizanslılardan kalma, eski Aziz John Kilisesi'nin önce yarısını camileştirerek Cuma namazı için ibadet merkezi haline getirmiş, daha sonra tamamını camiye dönüştürerek, bugünkü Büyük El Nuri Camii'nin ortaya çıkmasını sağlamışlardır. Kısa bir süre sonra, 500 Muhammed sahabesinin, fetihin ardından Humus'a yerleşmesiyle, kent dindarlaşmış ve bir İslam merkezi haline gelmiştir. Bugün, İbn El Velid ve oğlu Abd ür-Rahman'ın mezarlarının yanında, İslam halifesi Ömer'in oğlu, Abdullah'ın mezarı da Humus'ta yer almaktadır.Emeviler ve halife Ali arasında yaşanan İlk Fitne ismi verilen iç savaş sırasında, Humus sakinleri Ali'nin tarafını tutmuşlardır ve Emevilerin lideri I. Muaviye iç savaşın kazananı olunca, Humus sakinlerine ceza amaçlı olarak, Humus Cündü'nü ikiye bölmüş ve kuzey kısmından Kınnesrin Cündü adında yeni bir cünd kurmuştur. Şehirde, Ali'ye ait küçük bir türbe (mash-had 'Ali) bulunmaktadır ve yöresel halk türbenin üzerinde halifeye ait parmak izleri bulunduğunu iddia etmektedir. Yoğun Emevi baskısına rağmen, Humus, bir süre boyunca daha, bir Şii merkezi olarak kalmaya devam etmiştir. Bir Beni Kelb kalesi olan şehir, kabilenin başka bir Arap kabilesi olan Qais'le olan çatışmalarına da ev sahipliği yapmıştır. Son Emevi Halifesi II. Mervan bu çatışmalar sırasında Qais Kabilesi desteğinden yararlanmış ve bunun sonrasında, Beni Kelb tarafından başlatılan bir ayaklanmaya cevap olarak, şehrin duvarlarını ağır biçimde yağmalamıştır. 750 yılında, Abbasiler Suriye'nın kontrolünü ve İslam halifeliğini ellerine almışlardır, ancak bu değişime rağmen, yerel Arap kabileleri halifeliğe karşı isyan etmeye devam etmişlerdir.
796 ila 809 yılları arasında, yöneticilik yapan Harun Reşid ve sonraki Abbasi halifeleri, Humus'a sayısız cezalandırıcı seferler düzenlemişlerdir. Abbasi döneminde, şehrin refah seviyesi her zamankinden yüksek olmasına rağmen, Abbasi halifelerine fazlasıyla karşı çıkılmıştır. Ekim 855'te, Mütevekkil önderliği sırasında, Hristiyanlara uygulanma kararı alınan cizyenin, uygulanmaya başlaması sonrası, Humus gayrimüslimleri ayaklanmıştır. Halihazırda faşist bir politika izleyen Abbasi yönetimi halifesi Mütevekkil, şehirdeki Hristiyanları bölgeden sürerek, var olan kiliseleri yakarak ve bölgedeki Hristiyan rejimin liderlerini idam ederek, ayaklanmayı bastırmıştır.9. yüzyıl ortalarında, Halifelik üzerinde Abbasi kontrolünün geçici bir süreliğine (yaklaşık 150 yıl) zayıflamasıyla, Humus, stratejik konumunun sâyesinde, Suriye'nin kontrolü için yarışan, asi hanedanlıklar tarafından aranan ve kontrolü kazanılmaya çalışılan bir yer haline gelmiştir.
Bu zayıflama döneminde, şehrin kontrolünü, başlangıçta Mısır kökenli Tolunoğulları ele geçirmiştir. Tolunoğulları'nı şehirden, Halep merkezli Hamdaniler çıkartmış ve şehri fethetmişlerdir. Hamdaniler'in ardındansa, şehir, asi Türk general Aftakin'in kuzey Suriye'yi işgal ederek, Humus'u karargâhı yapması sayesinde, Karmatîler'in yönetimine geçmiştir. Aftakin ile Karmatîler'in ittifak yapmış olması düşünülmektedir ancak kesin bir yargıda bulunulamamaktadır. Bu dönemin bilim adamlarından, Arap coğrafyacı El Yakubi, 891 yılında, Humus'un, sakinlerinin su içtiği geniş bir nehir üzerinde bulunduğunu yazarak Asi Nehri ve Humus ilişkisine değinmiştir. Ayrıca, Suriye'nin en büyük şehirlerinden biri olduğunu ve etrafını çevreleyen birçok küçük yerleşke olduğunu da belirtmiştir. 944 yılında, Hamdaniler şehrin kontrolünü Karmatîler'in elinden, geri alarak, 1016'ya kadar Humus'un kesin hakimi olmuşlardır. Arap gezgin El-Mesûdî, 10. yüzyıl başlarında yazdığı yazılarda, "Humus insanlarının kişisel güzelliğiyle tanındığından" bahsetmiştir. 985 yılındaysa, başka bir Arap coğrafyacı olan Al-Makdisi, Humus'un bundan önce Suriye'nin en büyük ve gelişmiş şehri olduğunu, ancak, "büyük talihsizlikler" yaşadığını ve "harabe olma tehdidi altında kaldığını" yazmıştır. Ayrıca, şehrin Müslümanlar tarafından fethedilmesiyle, kentin kilisesinin (Aziz John Kilisesi), camiye çevrildiğini (Büyük El Nuri Camii) o da doğrulamıştır.
10. yüzyıl'da sırasında, Hamdani kontrolü hâlâ hakimken, yaklaşık 30 yıl boyunca, Humus, Bizans akınlarına maruz kalmış, şehir sakinleri yağma ve katliama tabi tutulmuşlardır. Ayrıca, Bizanslılar, bu akınlar süresince, Büyük El Nuri Camii'nde küçük yenilemeler yaparak kısa bir süreliğine tekrar kilise olarak kullanmışlardır. 11. yüzyıl'ın geniş bir kesiminde, Bizans akınları büyük ölçüde gerilemiştir ve şehrin kontrolünü, Hamdaniler'in yerine, Beni Kelb Kabilesi'nden gelme Mirdasoğulları almıştır.Şii Müslümanlığı'na daha eğilimli olan şehir halkı, bu yönetici hanedanlardan sonra, o sırada Suriye ve Irak'a doğru kontrol alanını genişletmeyi amaçlayan ve Humus'un yönetimini böylece ele geçiren, Mısır kökenli, Şii Fatımî Halifeliği'ne karşı çıkmamışlardır. Bu durum, 1090 yılında, Sultan Melikşah dönemindeki, Halep Selçuklu emiri, Aksunkur el-Hacib'in (Aq Sunqur al-Hajib), Humus'u işgal etmesiyle sona ermiş ve Sünnilik tekrar, asıl mezhep olmuştur. Bunun sonucundaysa, genel açıdan Sünni faaliyetlerinde artış görülmüştür.
Haçlı Seferleri, Selçuklu, Eyyubi ve Memlük Yönetimi
1096 yılında, Birinci Haçlı Seferi'nin başlamasından sonra Haçlılar, 1098'de Humus'un kuzeybatısındaki Antakya'yı ele geçirmiş, Maarat el-Numan'ı ağır şekilde yağmalamış ve bunların hemen sonrasında Humus'u kuşatmışlardır. Haçlılar kentin ana limanı Tartus'la olan tüm bağlantılarını kesmelerine rağmen yine de Humus'u ele geçirememişlerdir. Kuşatmadan hemen sonra, Humus'u ele geçirerek, Büyük Selçuklu'ya bağlı, Suriye Selçuklu Devleti kontrolüne alan Selçuklu Şam Atabeyi, şehri, Haçlıların, Müslüman topraklarının derinlerine doğru ilerlemesini engelleyen, takviyeli, büyük bir ordugâha ve önemli bir kale haline getirmiştir. Saldırı ve savaştan uzak bir kent haline gelen Humus, Müslümanların birliklerini düzenleyerek topladığı ve Akdeniz kıyısı boyunca uzanan Haçlı yerleşkelerine saldırı ve yağmalar düzenlediği önemli bir merkez olmuştur.12. yüzyıl başlarında, iç savaş ile meşgul olan Selçuklu Hanedanı için, Humus'u ele geçirmek bir ödül değeri taşımıştır. 1117'de Suriye Selçuklu Devleti'nin son bulmasının ardından, Humus, 1149'da, Zengi Halep Beyi, Nureddin Mahmud Zengi tarafından ele geçirilerek, Zengi Hanedanı topraklarına katılmıştır. Bundan kısa süre sonra, 1157'de, Büyük Selçuklu Devleti yıkılmış ve Humus'taki, yaklaşık 30 yıl sürecek Zengi yönetimi kesinlik kazanmıştır.
Müslüman coğrafyacı El İdrisi, 1154'te yazdığı yazıda, Humus'ta kalabalık bir nüfus yaşadığını, şehrin taş döşeli cadde ve sokaklara sahip olup, Suriye'nin en büyük camilerinden birini elinde bulundurduğunu (Büyük El Nuri Camii), açık hava pazarları içerdiğini ve şehirde "ender bulunan ürün çeşitlerinin yanında kentte üretilenlerle de" ilgilenen gezgin, seyyah ve tüccarlar tarafından tam bir uğrak noktası olduğunu belirtmiştir. Humus sakinleri hakkındaysa, "tatlı, birlikte yaşaması kolay ve makbul tavırlara sahip insanlar" demiştir. Kadınlar ile ilgili olarak da "güzelliklerinin yanında, zarif ve bakımlı ciltlere" sahip olduklarını belirtmiştir. 1157'de meydana gelen depremler, Humus'a ve Humus Kalesi'ne ağır hasar vermiştir. Ardından 1170'te meydana gelen daha küçük bir depremse ilkini izlemiştir. Ancak, stratejik konumunun ve Haçlı Trablus Kontluğu'na karşı olmasının da etkisiyle, hasar kısa sürede, Müslümanlar tarafından onarılmıştır. 1164'te İmadeddin Zengi, şehrin kontrolünü bir fief olarak Esedüddin Şirkuh'a vermiştir. Ancak beş yıl sonra 1169'da, Şirkuh'un ölümünden sonra, kontrolü tekrar kendisi almıştır. 1175'teyse, Şirkuh'un yeğeni Selahaddin Eyyubi şehrin kontrolünü almış, 1179'daysa kuzey Suriye'de kazandığı toprakları düzenleyerek şehri ve fiefi kendi yönettiği Eyyubiler Devleti'ne bağlamıştır. Şirkuh'un yönetimi alışı olan 1164'ten veya yeğeni Selaheddin Eyyubi'nin kontrolü aldığı tarih olan 1175'ten, El-Eşref Muzaffereddin Musa'nın ölüm tarihi olan 1263'e kadar, neredeyse bir yüzyıl boyunca Şirkuh'un nesli, Humus'un yönetimini elinde bulundurmuştur. Arap coğrafyacı Yakut al-Hamavi, 1225'te, Humus hakkında, "büyük, ünlü, surlarla kaplı bir şehir olup, içerisindeki güney tepede, iyi takviye edilmiş bir kale" bulundurduğundan bahsetmiştir.
Eyyubi yönetiminin sonlarına doğru, Humus, Eyyubiler ile Haçlılar arasındaki savaşların yaşandığı önemli bir merkez olmaya devam etmiştir. Ayrıca, bu sırada şehir, Moğol İmparatorluğu'nun, İlhanlılar kolu ile Memlük Sultanlığı arasındaki kanlı savaşlara da ev sahipliği yapmıştır.Memlükler ve Moğollar arasındaki ilk savaş olan, 10 Aralık 1260'taki, Birinci Humus Muharebesi ve ikincisi olan, 29 Ekim 1281 tarihli, İkinci Humus Muharebesi kesin Memlük zaferi ile sonuçlanmıştır. Ancak, Moğollar sonunda 22 Aralık-23 Aralık 1299 tarihi boyunca süren Vadi el-Haznedar Muharebesi'nde (diğer adıyla Üçüncü Humus Muharebesi), galip gelmeyi başarmışlardır. Bunlara rağmen daha sonraki Suriye savaşlarında, Memlüklere karşı galip gelemeyen Moğollar, Suriye'yi ele geçirmeyi başaramamışlardır.
Humus, Baybars yönetimindeki Memlüklerin kontrolüne geçtikten sonra, politik açıdan gerilemiştir, çünkü Memlük seferleri Haçlı ve Moğolların İlhanlılar kolunu, Suriye'nin tamamından çıkartmıştır. 14. yüzyıl'ın başında, şehir sadece, Memlükler'in, Suriye'deki en küçük ilinin başkenti olarak kalmış, hatta bazen Şam ilinde bile sayılmıştır. 1335'te, Humus'u ziyaret eden ünlü Mağribli gezgin İbn Battuta, şehrin güzel ve bakımlı sokak ve caddelere, kaliteli pazarlara ve iyi bir Cuma camiine sahip olduğunu, bunların dışında neredeyse tüm sakinlerinin Arap olduğunu yazmıştır. 1400 yılında Timur, şehri ele geçirerek Timur İmparatorluğu'na bağlamış ve bir süre elinde tutmuştur. Daha sonra, 15. yüzyıl'ın ileri dönemlerinde, Memlüklerin, Orta Doğu'da iyice zayıflaması, şehre ve çevresindeki kırsal bölgelere güvensizlik ve korku getirmiştir. Bu zayıflama sırasında şehir ve yöresi, Bedevi kabileler tarafından yağmalanmış ve tahrip edilmiştir. 1510 yılında, dönemin Şam valisi, Humus'un valisi, kendi hizmetlerinin karşılığı olan maddi bedeli ödemediği için, şehirdeki, pazar ve marketleri yağmalaması amacıyla, bölgeye, El Fedil bin Nuayr (al-Fadl bin Nu'ayr) komutasında, güçlü bir Bedevi birliği göndermiştir.
Osmanlı Kontrolü
1516 yılında, Humus, uzun süre içerisinde kalıcağı, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil olmuştur. Bu ani yönetim değişimlerinden dolayı Memlük dönemindeki gerileminin üstüne, yeni ve geçici bir politik düşüş daha eklenmiştir. Ancak, çevre bölgelerden gelen çok sayıda, tarımsal ve pastoral ürünü işleyerek, ekonomik bir merkez olarak gelişmeye devam etmiştir. Humus, bu dönemde, bilhassa ipek ve yün dokumacılığıyla ünlenmiştir. Özellikle de, alaca (alaja) isimli, kadın giyiminde kullanılan, altın ipliklerle süslenmiş, benekli muslinden yapılma şık kıyafetin dokumacılığıyla tanınmıştır. Şehirde dokunan ipek, Osmanlı başkenti İstanbul ve civarına kadar ihrac edilmiştir. Dokuma endüstrisine ek olarak, şehirde, buğday ve susam yapmak için değirmenler (su değirmeni ve normal değirmen), zeytinyağı elde edilen zeytin mengeneleri (kompresör) bulunmaktaydı. Ayrıca bunların yanında, 16. yüzyıl'da şehrin hemen dışındaki bataklık ve benzeri topraklarda yetişen pirinç, yeşil ve siyah üzümler, şehrin pazarlarında bollukla yer almaktaydı. Dahası, çiftlik hayvanları alanında da Humus, Halep'ten gelen koyun, kuzu ve keçi sürüleri ile, Şam ve daha güneyden gelen, deve ve sığırların birleşerek, satıldığı, pazarlandığı ya da sergilendiği bir ticaret merkezi olmuştur.
Osmanlı'nın gelişi Humus'a idari değişiklikler de getirmiştir. Kent, eyalet sistemi döneminde, Haçlı Seferleri dönemindeki, eski rakibi ve düşmanı Trablus Kontluğu bölgesinde yer alan, Trablusşam Eyaleti'ne bağlı, kendi adını taşıyan Humus Sancağı'nın başkenti (başkazâsı) olmuştur. Bu zamanlarda şehri ziyaret eden Fransız bir gezgin, şehir surlarının ve kalenin büyük bir onarım ve tadilat altında olduğunu ancak içindeki birçok şeyin çürümekte olduğunu, yalnızca şehrin yıllardır korunan, ünlü, kapalı çarşılarının ve pazarlarının güzelliğini koruduğunu yazmıştır.
Tahrir defterlerine göre, 1524 ila 1594 yıllarında ve arasındaki dönemde şehir nüfusunun büyük bir kısmını Sünni, Şii ve Alevi Müslümanlar oluştururken, bunlar yanında, şehirde ikamet eden Hristiyan ve Yahudi azınlıklarda bulunmuştur.
1785'te, başka bir Fransız gezgin, Constantin François de Chasseboeuf ya da kısaca Volney, Humus'u ziyaret etmiş ve şehir hakkında, daha önceki önemini ve şöhretini büyük ölçüde kaybettiğini ve sefil bir durumda olduğunu belirtmiştir. Kenti, idari olarak Şam'a bağlı, büyük ve bozulmuş bir köy olarak nitelendirmiştir. Osmanlı yöneticileri, Humus'u yeniden canlandırmak ve Bedevi baskınlarına karşı güvenini tekrar sağlamak için büyük adımlar atmamışlardır. Bunlar sonucu, 17. ve 18. yüzyıl'da bölgede ortaya çıkan, kabile huzursuzlukları, şehrin iyi konumdaki pazarlarının yağmalanması ve birçok mahalinin asi kabileler tarafından, tahrip edilmesiyle sonuçlanmıştır. 18. yüzyıl'ın ortalarında güvenlik daha da aksamıştır. Humus sakinlerinin canlarının tehlikeye girmesi sonucu, Osmanlı yönetimi, şehir surlarından, kapıları sökerek, girişi tamamiyle engellemişlerdir.
19. yüzyıl'ın ilk yarısında, Humus ve çevresindeki kırsal bölgedeki Bedevi isyan ve yağmaları daha da artmıştır. Ancak, 1832 ila 1840 arasında, Osmanlı'ya karşı isyan eden, Kavalalı İbrahim Paşa yönetimindeki, Kavalalılar Hanedanı, Mısır ve Suriye'yi, dolayısıyla Humus ve çevresini de ele geçirerek bu Bedevi başkaldırılarına bir son vermiştir. Bedevi başkaldırıları son bulsada, Humus sakinleri, Mısır kökenli Kavalalılar yönetimine karşı çıkarak ayaklanmışlardır. Ancak, Kavalalılar bu ayaklanmayı bastırmış ve sonuç olarak şehrin, halihazırda dayanıksız halde olan kalesi yıkılmıştır. Kısa süre içerisinde Osmanlı hakimiyeti tekrar onarılmıştır ve 1860'lara doğru, Humus, ayrık ticari ekonomik birimini kurup, çevre köylerden ve bölgedeki komşu Bedevi kabilelerden gelen tarımsal ve pastoral ürünleri işleyerek, ticaretini yapacak kadar gelişmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu yönetiminin Humus ve çevresindeki güvenliği arttırmasıyla, o dönemlerde yükselişte olan şehir ekonomisi daha da canlanmış, bunun sonucunda, kent çevresinde yeni köyler kurulup, eski köylere tekrar yerleşilmesiyle beraber, bölgede nüfus artışı yaşanmıştır. Ancak, çevresinde Osmanlı hakimiyetinin onarılmasıyla ekonomik yönden gelişen Humus, kendisini büyük Avrupa merkezleriyle ekonomik ve ticari bir yarış içerisinde bulmuştur, bu da şehri zor duruma sokmuştur. Buna rağmen, Humus, 1870'lerdeki, Avrupa'daki ekonomik daralma sırasında, Avrupa Tekstil Üretimi'nin büyük ölçüde gerilemesi sonucu, şehrin pamuk ve pamuk ürünleri endüstrisinin patlamasıyla, her zamankinden daha çok ekonomik önem ve ticari değer kazanmıştır. Humus'ta üretilen pamuk mahsullerinin kalitesi, hem Osmanlı'daki, hem de yabancı marketlerdeki, üst ve alt halk sınıflarının hepsini memnun etmiştir. Bu dönemdeki kayıtlara göre, Humus'ta, çevresinde ve Hama yakınlarında toplam 5,000 civarında dokuma atölyesi ve tezgâhı, çalışır vaziyette bulunmuştur. Şehri ziyaret eden bir İngiliz konsolos, kentin endüstriyel alandaki bu gelişiminin ve verimliliğinin sonucu olarak, Humus'u Manchester, Büyük Britanya'ya benzetmiş ve şehirden, "Suriye'nin Manchester'ı" şeklinde bahsetmiştir.
Yakın Tarihi
20. yüzyıl boyunca, Osmanlı kontrolünün sonlarında ve sonrasında, Suriye'de büyük bir politik önem taşımış, birçok devlet başkanına ve diğer yüksek rütbeli hükûmet yetkililerine ev sahipliği yapmıştır.Fransız Suriye Mandası döneminde Humus, mandanın 6 yönetim bölümünden, Fransız Şam Devleti (Fransız Şam Bölgesi) sınırları içerisinde yer almıştır. 1925 sonbaharında şehir, Şam ve güneydeki Dürzi çete reislerinin başlattığı, tam tekmül bir başkaldırı olan Büyük Suriye Devrimi'ne katılarak, önemli bir stratejik rol oynamıştır. 1932'de, Fransız yönetimi, Şam'da bulunan askeri okulunu (Harp Okulu), Humus'a taşımıştır ve bu okul, 1967'ye kadar, Suriye'deki tek askeri okul olarak kalmıştır. Bu dönemde, Fransız yetkililer, Suriye'de Özel Birlikler kurarak, Alevilere ayrıcalıklı pozisyonlar vermişlerdir. Humus'a taşınan askeri okul bu Özel Birlikler'e, bir kale olarak hizmet etmiştir. Humus Harp Okulu, Suriye'nin bağımsızlığını Fransa'dan kazandığı ve ilk Suriye Cumhuriyeti'nin kurulduğu 1930'da ve sonrasında önemli rol oynamıştır. Mezunları, bu dönemde ve sonrasında yapılacak olan askerî darbelerde, başta Suriye Kara Kuvvetleri olmak üzere, Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin birçok branşında yüksek rütbeli mevkiilere sahip olarak, büyük ve önemli roller almışlardır. Humus Harp Okulu'ndan mezun olanlara ise örnek olarak, 1963 ve 1966'da yapılan askeri darbelerde kumandan olarak büyük rol alan ve 1970'teki Islahçı Devrim sonrası yönetime geçerek, 2000'deki ölümüne kadar görev alan Hafız Esad verilebilir. 2000'deki ölümünün ardından koltuğunu 1 aylığına müvekkil olarak Abdülhalim Haddam'dan sonra Hafız Esad'ın yerini oğlu, Beşşar Esad almıştır ve isyana rağmen hâlâ elinde bulundurmaktadır.
1930'ların başında, Trablusşam ve Kerkük arasına, Humus merkezli bir petrol boru hattı kurulmuş ve bunun sayesinde, şehrin ekonomik önemi oldukça yükselmiştir. Bu petrol boru hattı, Trablusşam, Humus ve Kerkük arasındaki yolda, geçmişte Palmira'yı Akdeniz'e bağlayan antik bir kervan yolunu izlemiştir. 1959'da şehre, boru hattından geçen bu petrolün, bir kısmını işleyerek, yerli tüketim sağlayacak bir petrol rafinerisi kurulmuştur. Ancak, bu rafineri, 1973 yılında, Arap-İsrail savaşları'nın bir parçası olan, Yom Kippur Savaşı sırasında, İsrail Savunma Kuvvetleri'ne bağlı, İsrail Hava Kuvvetleri'nce (İHK, IAF) bombalanarak büyük ölçüde hasar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiştir.
Suriye İç Savaşı
Humus, 2011-2012 Suriye Ayaklanması sırasında, Esad rejimi karşıtı birçok büyük protesto ve gösterinin yapıldığı şehirlerden biri olmuştur. Şehir hakkında "Devrimin başkenti" benzetilmesi de yapılmıştır. 17-18 Nisan 2011 tarihlerinde, onbinlerce Suriyeli, şehrin ana meydanı olan Kuvvetli Meydanı'nda (Kuvatlı Meydanı, Quwatli Square), oturma eyleminde ve hükûmet karşı sloganlarda bulunarak, şu anki başkan Beşşar Esad ve yanlılarını protesto etmişlerdir. Raporlara göre, protestonun şiddetlenmesi ve hükûmet güvenlik güçlerinin, Esad karşıtı eylemcilere ve yerel milislere ateş açması sonucu, en az 62 kişi ölmüştür.
YouTube'da 18 Nisan 2011, Özgürlük Meydanı, Humus, Oturma Eylemi ve diğer gösteriler. Protestolar tüm gün ve gece boyunca sürmüştür. |
6 Mayıs 2011'den bu yana şehir, Suriye Ordusu ve güvenlik güçleri tarafından Humus Kuşatması adıyla, kuşatma altında tutulmaktadır. Suriye hükûmeti kendilerini savunmak için kuşatmanın, şehir ve çevresindeki, "silahlı çeteleri" ve "teröristleri" hedef aldığını iddia etmektedir.Suriye muhalefetine göre Humus, kuşatmanın başladığı andan günümüze geçen süre içerisinde, hükûmet yetkilileri tarafından, sıklıkla, ilaç, gıda ve yakıt gibi ana gereksinimlerin teslimatlarının engellendiği, "çürük bir şehir" haline gelmiştir.
Haziran 2011'den itibaren, şehirde neredeyse her gün, protestocu Humus sakinleri ile, Suriye Silahlı Kuvvetleri arasında yüzleşme ve çatışmalar olmuştur. Bu durumun bir sonucu olarak, Humus ve çevresindeki bölgede, Suriye'nin geri kalanına göre daha fazla can ve mal kayıpları olmuştur. Raporlara göre, Humus, Beşşar Esad ve ailesinin resimlerinin indirildiği ve tahrif edildiği ilk yer olmasının yanında, aynı zamanda, ayaklanma başından beri, Suriye Ordusu'nun ağır silahlar kullandığı ilk merkez olmuştur. Suriye'deki "İhlalleri Belgeleme Merkezi"'nin 15 Aralık ila 21 Aralık arasında yaptığı açıklamasına göre, 2011-2012 Suriye Ayaklanması başladığından beri, Humus'ta, en az 1,770 sivil kişi ölmüştür.
Şubat 2012'deyse, hükûmet yanlısı Suriye güvenlik güçleri, Suriye muhalefeti savaşçılarından ve Suriye Ordusu'ndan ayrılan ilticacıların oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu'nun, hükûmet kontrolündeki yerleşkelere yaptığı birçok saldırının kontrol ve komuta merkezi haline gelen Humus'u, tekrar Esad yönetimi kontrolü altına almak için büyük kapsamlı bir operasyon başlatarak, şehre saldırmıştır. Yerel Düzen ve Koordinasyon Komiteleri'nin, 14 Şubat 2012'de aktarılan raporuna göre, operasyon kapsamında 10 gün boyunca süren saldırılar, toplamda 700'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanmıştır. 1 Mart 2012'de, Esad güçleri, şehrin "Baba Emir Bölgesi'nin (Baba Amr District)"'nin kontrolünü ele geçirmiştir, bu sıradaysa diğer semt ve mahallelerde daha az sayıda çatışmalar yaşanmıştır. 18 Mart 2012'de ise, Suriye Ortodoks Kilisesi, yaptığı açıklamada, Humus'un, Hristiyan nüfusunun neredeyse %90'ının, şehirdeki Esad hükümeti karşıtı silahlı muhaliflerce, Humus'tan kovulduğunu ve ilerleyen günlerde, başta "Hamidiye (Hamidiya, al-Hamidiyah)" mahallesi ve "Bustan ed-Divan (Bustan ad-Diwan)" semti olmak üzere, şehirde, Hristiyanların elinde bulundurduğu binalara, Suriye muhalefeti'nin, Özgür Suriye Ordusu'na bağlı, Humus kökenli ve şehir ile çevresinde faaliyet gösteren, El Faruk Taburu'nun silahlı üyeleri tarafından, zorunlu tahliye yapılmasını beklediklerini belirtmiştir.
Ayrıca, 21 Temmuz 2012'de, Humus Cezaevi'nde görevli muhafızlardan bazıları Özgür Suriye Ordusu safına geçerek, Esad yanlısı cezaevi görevlileriyle çatışmışlardır. Bu çatışmada 4 kişi ölmüştür. Sonrasında bu çatışmadan istifade eden mahkûmlar ayaklanmış ve yapının çeşitli yerlerini ateşe vermişlerdir. Muhalif muhafızlarda mahkûmlara katılmıştır. Bu olayın hemen ardından aynı gün, Özgür Suriye Ordusu, cezaevini kuşatmış ve kısa sürede kontrolü eline alarak, öğle vaktinde, cezaevindeki yaklaşık 6000 muhalif mahkûmu salarak, muhalif cezaevi muhafızlarını tarafına katmıştır.
Humus, bu olaydan kısa süre önce Haziran 2012'nin baş kesiminde başlamak üzere, 3 ayı aşkın süredir Beşşar Esad güçleri tarafından kuşatma altında tutulmaktadır ve şehir halkı yiyecek ve giyecek bulmakta oldukça zorlanmaktadır.
2011'den bu yana süren Humus Kuşatması, 2013 yazının sona ermesiyle Suriye Ordusu lehine seyretmiştir. Suriye Ordusu'nun, muhaliflerin güçlü şekilde elinde bulundurduğu şehir merkezlerinden biri olan Halidiye (Khalidiya)'yi almasıyla, Suriye Ordusu, şehir ve çevresinde muhaliflere karşı üstünlüğü ele geçirerek, daha baskın hale gelmiştir. Homs is calm for now –but the fear remains]</ref> Humus, şu sıralarda (2013 Sonbaharı), Eski Humus bölgesi ve yakın çevresi dışında Suriye Ordusu kontrolündedir.
Coğrafya
Humus, Suriye'nin illeri'nden en büyüğü olan ve aynı zamanda ilin, 6 ilçesinden başkenti ve en büyük şehridir. Şehir, iç batı Suriye'de, Asi Nehri'nin doğu yakası boyunca uzanır ve nehir şehrin ortasından geçerek ikiye böler. Nehir sayesinde Humus ve çevresi, oldukça özel, tarıma uygun ve verimli topraklara sahiptir. Humus, batısında bulunan El Nuseyriye Dağları'nın güney etekleri ve Lübnan Dağı'nın arasında, Humus Geçiti'ne bakar halde bulunur. Bu coğrafi dolayı kolaylaşan bulut oluşumu sayesinde Humus, kuzey ve güneyindeki diğer iç Suriye şehirleriyle kıyaslandığında çok daha fazla sağanak ve normal yağış alır. Şehrin doğusunda Orta Doğu'nun en büyük çöllerinden, Suriye Çölü yer alır. Şehirden ve yakınlarından geçen, Asi Nehri üzerine ise Roma İmparatorluğu kontrolünde, MÖ 284'te kurulan ve 1938'de genel bakımdan geliştirilerek, hâlâ faaliyette olan, Humus Gölü Barajı kurulmuştur ve bu baraj sayesinde yapay bir baraj gölü olan, Humus Gölü ("Kattina Gölü", "Hattina Gölü") oluşturulmuştur. Bu iki yer, Humus'un güneybatısında yer alır. Bu noktalara en yakın şehir Humus olmasına rağmen, göl ve üzerindeki baraj, Halep'in 125 km. (78 mi.) güneydoğusunda ve Hama'nın 34 km. (21 mi.) güneyinde, Şam ve Halep'i birbirine bağlayan, ulusal otoyolun, yarı yolunda, ortalarda uzanmaktadır.Asi Nehri, Humus'u iki ana parçaya ayırır, doğu parçada, düz bir arazi üzerinde, şehir merkezi ile ana semt ve mahalleler yer alır. Batı parçadaysa, daha yeni ve modern olan, yine şehre bağlı, El-Waer (al-Waer) ile bazı diğer küçük semt ve mahalleler yer alır. Humus, "şehir açıklığıyla", yüzölçümü olarak 4,800 hektar (19 sq mi.) bir alanı kapsar.
Humus, başkent ve en büyük kent Şam'ın 162 kilometre (101 mil) kuzeyinde, ikinci büyük şehir Halep'in 193 kilometre (120 mil) güneyinde, kendisinden sonra Suriye'nin dördüncü büyük şehir olan Hama'nın 47 kilometre (29 mil) güneyinde ve Akdeniz kıyısında yer alan beşinci büyük şehir Lazkiye'nin 186 kilometre (116 mil) güneydoğusunda yer almaktadır ve Suriye'de önemli ve merkezi bir konuma sahiptir. Humus'un şehir açıklığıyla kapsadığı alanda ve çevresinde yer alan köy, kasaba ve beldeler, güneybatısında El Kuseyr, güneydoğusunda Feyruze, doğusunda Zeydel (Zaidal), batısında Şin (Shin), Marmarita ve Zueytina (Zweitina), kuzeydoğusunda Katna modern adıyla Maşrafa, kuzeyinde El-Ganto, Telbise ve er-Resten ve kuzeybatısında da Hula (Hule)'dır.
Eski Humus ve Şehrin altbölümleri
Eski Humus ya da Eski Şehir olarak adlandırılan bölge, Humus'un en yoğun bölgesidir ve başta Bâb Tadmur (Tedmur), Bâb el-Dreib ve Bâb Hud (Hûd) mahalleleriyle beraber, Humus Kalesi ve etrafını da içerisine alarak, 1.2 kilometrekarelik (0.46 mi²) bir alanı kapsar. Eski Humus'tan geriye kalan az sayıdaki yapılar olan, Eski Şehir'in duvarları ve kapıları da, Osmanlı kontrolü sırasında yıkılmıştır. Ancak, bir bölüm, takviye edilmiş duvarların ve bunların izlediği dairesel köşeleri olan bir kule hâlâ ayaktadır. Buradan yaklaşık yarım kilometre güneyde ise, üzerinde bazı kalıntı ve harabeler bulunan, yüksek, tümsek şeklindeki toprak yığını, bir zamanlar şehrin kalesinin, durduğu alanı gösterir.Kalenin kuzeyine doğru ise, şehrin "Hristiyan Mahallesi" olarak da bilinen, 2011-2012 Suriye Ayaklanması'nda da büyük rol oynayarak, şiddetli çatışmalara ev sahipliği yapmış, tarihi, "Hamidiye (Hamidiya, al-Hamidiyah)" mahallesi yer alır. Bu tarihi mahalle, Humus'un, eski ve tarihi görünüşünü kaybetmeyen sayılı bölgelerindendir ve mahallenin çoğu, Memlük kontrolü zamanlarından kalma, siyah-beyaz taş kalıntılar ve binalarla kaplıdır. Bu binalar hâlâ dükkân ve konut olarak kullanılmaktadır ve son zamanlarda, şehir yönetimi tarafından, bazı bakım, onarım ve yenileme çalışmaları yanında tamirat ve tadilat çalışmaları da olmuştur (renovasyon).
Abbasiler'in yönetimi altında Humus Şehri'nin 7 büyük kapıya sahip olduğu bilinmekteydi. Bu kapılar; Bab al-Souq (Market/Pazar Kapısı), Bab Tadmor (ya da Bab Tadmour) (Palmira Kapısı), Bab al-Dreib (ya da Bab al-Deir) (Manastır Kapısı), Bab al-Sebaa (Aslanların Kapısı), Bab al-Turkman (Türkmen Kapısı), Bab al-Masdoud (Kapalı Kapı) ve Bab Hud (Peygamber Hûd Kapısı) adlarındaydı. Günümüzde, sadece Bab Tadmor ve Bab al-Dreib kapıları ayakta kalmıştır. Humus'un en eski cami, kilise ve yapıları bu kapıların çevrelediği Eski Humus 'ta (Eski Şehir'de) bulunmaktadır.
Humus, bunlar haricinde, Eski Şehir (Eski Humus) dışında da birçok altbölümden oluşmaktadır. Büyük Kaldiye semti (Khaldiyah) şehrin kuzey sınırı boyunca uzanır. Daha modern El-Sâbil (al-Sabeel), El-Zahra (al-Zahra) ve Jub El-Candâli (Jub al-Jandali) semtleriyse, Eski Şehir'in doğusuna doğru yer alır. Eski Şehir'in güneyindeyse Bab al-Sebaa (Bab El-Sebâ, Aslanların Kapısı), El-Mireyce (al-Mreijeh), El-Nezhâ (al-Nezha) ve Akrama semtleri bulunur. Bu semtlerin yine güneye doğru daha ilerisindeyse Karm El-Zaytun (Karm al-Zaytoun) ve Karm El-Luz (Karm al-Loz) semtleri yer alır. Modern ticari merkez ve onu çevreleyen ticaret bölgesi ise şehrin batısına doğru lüks Cüret El-Şâayya (Jouret al-Shayyah) semti içerisinde bulunur ve bu semtin daha batısında ise, yine lüks olarak nitelendirilen Kusor (Qusoor), El-Mahatta (al-Mahatta) ve El-Gûta (al-Ghouta) semtleri yer almaktadır. Şehrin banliyösü, zaman zaman varoş olarak da nitelendirilen El-Waer (al-Waer) semtiyse diğer bu semtlerin daha da batısında bulunur ve şehirden, El-Basâtin (al-Basateen) adı verilen tarım arazileri bölgesiyle ve Asi Nehri'nin oluşturduğu ve üzerine herhangi bir inşa yapmanın yasak olduğu, imar yasağı olan yeşil kemer ile ayrılmıştır. kampüsü, fakülteleri ve yurtları ise Humus'un, batı ve güney sınırlarında, Akrama semtinin hemen yakınlarında geniş bir arazide bulunur.
İklim
Humus, konumu sebebiyle, iklim bakımından, Akdeniz'den gelen yumuşatıcı etkilere ve meltemlere mâruz kalır. Bunun sonucu olaraksa şehir, ortalama 360 mm (14 inç) yağış miktarı yerine, 460 mm (18 inç) yağış miktarıyla, hemen yakınındaki Hama'dan, daha hafif, yağışlı ve ılıman bir iklime sahiptir. Ancak şehir, ayrıca, zaman zaman daha kuvvetli rüzgarlarla da karşılaşır.
Humus (2012-2013) iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Oca | Şub | Mar | Nis | May | Haz | Tem | Ağu | Eyl | Eki | Kas | Ara | Yıl |
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C) | 11,1 | 13,0 | 16,6 | 21,6 | 27,0 | 30,8 | 32,3 | 32,8 | 31,3 | 26,9 | 19,1 | 12,5 | 22,92 |
Ortalama sıcaklık (°C) | 6,95 | 8,15 | 11,1 | 15,4 | 20 | 23,95 | 26,05 | 26,45 | 24,4 | 19,8 | 13,05 | 8,15 | 16,955 |
Ortalama en düşük sıcaklık (°C) | 2,8 | 3,3 | 5,6 | 9,2 | 13,0 | 17,1 | 19,8 | 20,1 | 17,5 | 12,7 | 7,0 | 3,8 | 10,99 |
Ortalama yağış (mm) | 95,1 | 76,5 | 56,4 | 33,3 | 13,0 | 2,6 | 0,2 | 0,0 | 2,4 | 21,1 | 48,1 | 80,7 | 429,4 |
Kaynak: WMO.int ("World Meteorological Organization" - Dünya Meteoroloji Örgütü) |
Demografi
Yıl | Nüfus |
---|---|
~7,000 | |
~2,000 | |
15,000–20,000 | |
~65,000 | |
65,000 | |
136,000 | |
306,000 | |
346,871 | |
540,133 | |
652,609 | |
750,000 | |
823,000 | |
900,492 | |
Suriye İç Savaşı sebebiyle düşüş beklenmektedir. |
Humus, 7,000 üzerindeki nüfusuyla, 12. yüzyıl, İslam kontrolü altındaki Suriye döneminde, ülkedeki en büyük şehirlerden biri olmuştur. 1785 yılında ise, şehrin nüfusu 2,000 üzerine kadar azalmıştır, bu sayı ise neredeyse tamamen Müslüman ve Yunan Ortodoks inançları arasında ayrılmıştır. 1860'lı yıllarda nüfusta bir sıçrama görüldü ve toplam nüfus 15,000 ila 20,000 kişiyi bulmuştur. 1907 yılında, Humus'un nüfusu, üçte ikisini Müslümanların ve geriye kalan Hristiyanların oluşturduğu, kabaca 65,000 kişi civarında seyretmiştir. 1981 yılının nüfus sayımında şehir nüfusu 346,871 de kalmış, 1994 yılında 540,133'e yükselmiştir. Suriye Merkez İstatistik Bürosu'nun, 2004 yılı sayımına göre Humus, %51.5'ini erkeklerin, %48.5'ini isi kadınların oluşturduğu, toplam 652,609 kişilik bir nüfusa sahip bulunmuştur. Bağımsız bir 2005 yılı sayımında şehir 750,000, 2008 Suriye sayımına göre ise Humus'un nüfusu 823,000 olarak sayılmıştır. Özel 2012 yılı sayımlarına göre ise Humus'un nüfusu, 900,492 olarak belirlenmiştir. 2013 yılı ve sonrasındaysa resmî veya özel bir sayım yapılmasa da, son zamanlarda şiddeti iyice artan Suriye İç Savaşı sebebiyle, birçok Suriyelinin, çeşitli ülkelere mülteci olarak gitmesi sebebiyle, ülke genelinin ve dolayısıyla Humus'un da nüfusunda büyük bir düşüş beklenmektedir.
Günümüzde, Humus nüfusu, Suriye'nin genel din çeşitliliğini yansıtır (Savaş harici geniş zaman). Ve çoğunlukla Sünni Müslümanlardan oluşurken, Alevi Müslüman, Yunan Ortodoks ve Süryani Ortodoks azınlıklarda bulunur. 1880'lerde, "Batı Filistin Araştırması", Humus bölgesi ve yakın çevresinde yaşayan 5,500 civarı Yunan Ortodoks Hristiyan ve 1,500 civarı Süryani Ortodoks Hristiyan olduğunu gözler önüne sermiştir. Tarihte uzun yıllar boyunca Antakya (Hatay)'da yer alan ve Süryani Ortodoksluğunun merkezi olan, Süryani Ortodoks Patrikhanesi, 13. yüzyıl'da Mardin'e taşındıktan sonra, 1933'te olumsuz bir politik durum sebebiyle Humus'a taşınmış ve Humus manastırı ve şehri, 1933'ten, 1959'a kadar, 26 yıl boyunca Süryani Ortodoks Kilisesi ve mezhep mensuplarının dini merkezi olmuştur. Sonrasında daha uygun görülmesi sebebiyle merkez Şam'a taşınmıştır.
1948 Filistinli Göçü'nden sonra, Orta Doğu'da çeşitli ülkelerde kurulan Filistin Mülteci Kampları'ndan birisi de Humus'ta, Humus Kampı adı altında yer almaktadır ve 14,000 üzerinde Filistinli mülteci yaşamaktadır. Kampın çoğu sakini, eskiden Kuzey Filistin olarak geçen ve şu anda, diğer Filistin bölgeleri (Batı Şeria, Gazze Şeridi) aksine, tamamiyle İsrail kontrolünde olan bölgeden, Akka ve Hayfa şehirlerinden gelmektedir.
20. yüzyıl başlarında, günümüzde hâlâ tartışma konusu olan, Ermeni Kırımı sırasında, Osmanlı Devleti'nin, Zorunlu Göç Yasası ile çeşitli yerlere taşıdığı Ermenilerden, 20,000 kadarı, Osmanlı kontrolü altında, o zamanlar Osmanlı Devleti sınırları içerisinde ve Orta Doğu topraklarının ortalarında yer alan Humus'a ve çevre köylere göç etmiş/ettirilmiştir.
Şehirde, küçük bir Yunan azınlık toplulukta yaşamaktadır ve şehrin çeşitli bölgelerinde toplanmışlardır.
Kaynakça
- ^ H. Zain/ H.Said / Al-Ibrahim (21 Nisan 2011). . Suriye Arap Haber Ajansı (Syrian Arab News Agency). 4 Ekim 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.
- ^ a b c d "Population Data of Homs, Syria". World-Gazetteer. Ocak 2012. 15 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.;
2012 hesaplamalarına göre, Humus'a ait Demografik ve Coğrafi bilgiler. - ^ TDV İslâm Ansiklopedisi'nde Hıms
- ^ Vailhé, Siméon (1909). "Emesa". Katolik Ansiklopedisi (Catholic Encyclopedia). Robert Appleton Şirketi (Robert Appleton Company). 10 Nisan 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.
- ^ a b . HomsOnline. 16 Mayıs 2008. 15 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.
- ^ "Syria: largest cities and towns and statistics of their population". World-Gazetteer. Ocak 2012. 15 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Haziran 2012.;
2012 hesaplamalarına göre, Suriye'nin şehir merkezi nüfusu bakımından kalabalıklık sıralaması. - ^ a b "Homs is calm for now but the fear remains". . 11 Aralık 2012. 13 Ekim 2014 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2013.
- ^ a b Hezbollan set to retake key Homs Rebel Area|tarih=28.08.2013|erişimtarihi=05.10.2013
- ^ Bryant, Jacob (1807). A New System; or, an Analysis of Antient Mythology. Volume I. W. Marchant.
- ^ a b c Ball, 2000, Sayfalar: 34–35.
- ^ a b c d e f g h i j Dumper, 2007, syf. 171.
- ^ Gibbon and Ockley, 1870, syf. 177.
- ^ Grousset, René. Histoire des Croisades III. s. 18.
- ^ Jackson, Peter (2007). The Seventh Crusade, 1244–1254: Sources and Documents. Ashgate Yayımcılık (Ashgate Publishing). ss. 83 ve 256. .
- ^ Room, 2006, syf. 167.
- ^ Barkan, Ömer Lütfi (1953-54). H. 933-934 (M. 1527-1528) Malî Yılına Ait Bir Bütçe Örneği. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası. ss. sf. 303.
- ^ a b c Cook, 1907, syf. 362.
- ^ around "II. Ramses saltanatının 5. yılı (BAR III, syf. 317<) tam tarihiyle: MÖ Mayıs 12, 1274 (II.Ramses'in yaygınca, tahta çıkış tarihi olarak kabul edilen MÖ 1279 baz alınarak.)
- ^ Kitchen, K.A, "Ramesside Inscriptions", Cilt 2, Blackwell Yayımcılık Ltd., 1996, Sayfalar: 16–17
- ^ Healy, 1993, syf. 22
- ^ Healy, 1993, syf. 39
- ^ Başvuru Kitapları Dünya Tarihi. İstanbul, Türkiye: . 2010. .
- ^ Cleopatra's Children and Descendants (09.04.2010), Karl Leon Ciccone, Suite101.com tarafından yayınlanmıştır. 7 Haziran 2012 tarihinde erişildi.
suite101.com Vikipedi spam kara-listesinde 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. olduğu için url verilememktedir. - ^ a b c d e f g h i j k l m n o Dumper, 2007, syf. 172.
- ^ Herodian (218). "Herodian's Roman History - 5.3: Soldiers proclaim Heliogabalus emperor". 4 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 7 Haziran 2012.
- ^ Herbermann, 1913, syf. 403.
- ^ a b c Carter, 2008, syf. 155.
- ^ Kennedy, 2007, syf. 74
- ^ Mannheim, 2001, syf. 205.
- ^ a b c Yakut al-Hamavi, le Strange'de aktarmıştır, 1890, syf. 356.
- ^ le Strange, 1890, syf. 25.
- ^ Kennedy, 2007, syf. 86.
- ^ İbn-i Cübeyr, le Strange'de aktarmıştır, 1890, syf. 355.
- ^ Gil, 1997, Sayfalar: 296–297.
- ^ a b Gil, 1997, syf. 343.
- ^ a b le Strange, 1890, syf. 353.
- ^ Al-Makdisi, le Strange'de aktarmıştır, 1890, syf. 354.
- ^ . Selcukluluar.com. 2012. 22 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.
- ^ Kerim Kısataş (11 Aralık 2011). "Şam ve Çevresi Rehberi". Rehber İhya. 18 Nisan 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.;
- ^ "Aq Sunqur al-Hajib". WN.com. 2 Ekim 2011. 27 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 10 Haziran 2012.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s Dumper, 2007, syf. 173.
- ^ El İdrisi, le Strange'de aktarmıştır, 1890, syf. 354.
- ^ Önder Kaya. . Tarih Bilinci.com. s. 255. 24 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Haziran 2012.
- ^ "Mahmud Gazan". Sensagent-Vikipedi. 27 Aralık 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 13 Haziran 2012.
- ^ Demurger, syf.146
- ^ Demurger, syf.146-147, Fransızca'
- ^ İbn Battuta, le Strange'de aktarmıştır, 1890, syf. 357.
- ^ a b c Collelo, Thomas (1987). "Suriye ve Osmanlı İmparatorluğu (Syria – Ottoman Empire)". Suriye: Bir Ülke Araştırması (Syria: A Country Study). Kongre Kütüphanesi - GPO (GPO for the US Library of Congress). 5 Kasım 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 15 Haziran 2012.
- ^ Talhami, 2001, p. 2
- ^ Çakar, Enver (2003). "Tahrir Defterlerine Göre 16. Yüzyıl'da Humus Şehri" (PDF). Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Fırat Üniversitesi. s. 376. 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 15 Haziran 2012.
- ^ Çakar, Enver (2003). "Tahrir Defterlerine Göre 16. Yüzyıl'da Humus Şehri" (PDF). Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Fırat Üniversitesi. s. 389. 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 15 Haziran 2012.
- ^ Shaw, 1977, syf. 33
- ^ Okur, Mehmet Akif (2009). (PDF). Yesevi Yayınları. s. 142. 13 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2012.
- ^ Duran, Yusuf (2007). . Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü - Yüksek Lisans Tezi. Ankara Üniversitesi. s. 43. 18 Aralık 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Haziran 2012.
- ^ Cleveland, 2000, syf. 215.
- ^ a b Commins, 2004, syf. 130.
- ^ Fisk, Robert (4 Mart 2012). "The fearful realities keeping the Assad regime in power". The Independent UK. ss. Sayfalar: 35-36. 15 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 17 Haziran 2012.
- ^ a b Seale, 2007, syf. 210.
- ^ Seale, 2007, syf. 211.
- ^ a b c d . (Haftalık Versiyonu). 15 Aralık 2011. 17 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2012.
- ^ "Protesters in Syrian city hold sit-in". Al-Jazeera English. 18 Nisan 2012. 29 Eylül 2011 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 20 Haziran 2012.
- ^ CNN Kontrol ve İdare Personeli (14 Şubat 2012). "Syrian residents say they're bracing for full-blown war". CNN. 30 Ekim 2015 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Temmuz 2012.
- ^ "Syrian Army controls over Baba Amr" (Arapça). Emaratalyoum. 10 Nisan 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2012.
- ^ "Church fears 'ethnic cleansing' of Christians in Homs, Syria". Los Angeles Times. 23 Mart 2012. 5 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 4 Temmuz 2012.
- ^ "Humus'ta Cezaevinde İsyan". TRT Haber. 21 Temmuz 2012. 25 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Eylül 2012.
- ^ . Aktif Haber. 21 Temmuz 2012. 22 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2012.
- ^ "Humus Cezaevi'nde İsyan". İlke Haber Ajansı. 22 Temmuz 2012. Erişim tarihi: 12 Eylül 2012.[]
- ^ . SutunHaber.com. 21 Temmuz 2012. 23 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2012.
- ^ Posta Gazetesi, 22 Temmuz 2012 Gazetesi Haberi, Humus Cezaevi'nde 6000 kişi serbest, 22 Temmuz 2012 tarihinde erişildi.
- ^ "Kuşatma altındaki Humus'ta halk yiyecek bulamıyor". Zaman Haber. 14 Ağustos 2012. Erişim tarihi: 12 Eylül 2012.[]
- ^ a b (Arapça). Humus Belediyesi ve Belediye Meclisi Resmi Sitesi. 2008. 14 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2012.
- ^ a b Carter, 2004, syf. 157.
- ^ a b c d e (Arapça). Humus Şehir Meclisi (Homs City Council). 27 Eylül 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2012.
- ^ Carter, 2008, Sayfalar: 157-158.
- ^ . HomsOnline. 2008. 16 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2013.
- ^ . 13 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Nisan 2013.
- ^ a b Shatzmiller, 1994, syf. 59.
- ^ a b c Winckler, 1998, syf. 72.
- ^ a b Population Census Report (1981), Central Bureau of Statistics
- ^ a b PUN Demographic Yearbook (1999)
- ^ a b Genel Nüfus ve İkametgâh Sayımı - 2004 31 Temmuz 2012 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi. Suriye Merkez İstatistik Bürosu (CBS). Humus İli. (Arapça)
- ^ Baylson, 1987, syf. 27.
- ^ "Ḥimṣ (Humus)". Encyclopædia Britannica Online. Encyclopædia Britannica. 2009. 11 Mart 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2013.
- ^ Fahlbusch and(ve) Bromiley, 2008, syf. 282.
- ^ "Homs refugee camp (Humus Mültecî Kampı)". - Birleşmiş Milletler Mağduriyet Giderim ve İşleri acentesi. 8 Eylül 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 5 Ekim 2013.
The camp was established in 1949 on an area of 0,15 km2 (0,058 sq mi), adjacent to al-Baath University. Most of the original refugees fled from the villages surrounding Hayfa, and in northern Palestine. (İngilizce) .
- ^ Toynbee, 1916, syf. 550.
- ^ . Greek Ministry of Foreign Affairs - Yunanistan Dışişleri Bakanlığı. 2008. 21 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ekim 2013.
Dış bağlantılar
Wikimedia Commons'ta Humus, Suriye ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
- eHoms19 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Humus'un diğer bir yarı-resmî sitesi.
- Homs Online20 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Humus hakkında, şehre ait bir topluluk sitesinden geniş bilgi.
- Humus Tarihi ve diğer özelliklerinin anlatıldığı bir makale. (Arapça)
- Executive Branch of Homs13 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Humus ve şehirdeki faaliyetlerle ilgili bir metin. (Arapça)
- Humus ve çevresinin fotoğrafları.
Vikigezgin'de Homs ile ilgili gezi rehberi bulunmaktadır.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Humus veya Hims Arapca حمص Ḥimṣ Levanten Arapca Ḥomṣ eski adiyla Emesa Grekce Ἔmesa Emesa Bati Suriye de bulunan ayni zamanda Humus ilinin ve Humus ilcesinin merkezi olan sehirdir 509 metrelik 1673 ft bir rakima sahiptir ve ulkenin baskenti Sam in 162 kilometre 101 mi kuzeyinde yer alir Asi Nehri uzerine kurulmustur Ayrica Humus ulkenin ic yerleskeleri ile Akdeniz kiyisi yerleskelerini birbirine baglayan merkezi bir baglanti sehri olarak da gorev yapar Humus حمصSehirTakma ad Halid bin Velid in sehriHumusHumus un Suriye deki konumu UlkeSuriyeIlHumusIlceHumusNahiyeHumusKurulusMO 2000Idare ValiGhassan Mustafa Abdul Aal Belediye Meclisi BaskaniNadia KseibiRakim509 mNufus 2012 Toplam900 492Zaman dilimiUTC 02 00 DAS Yaz YSU UTC 03 00 DAYS Alan kodu 31Resmi site homscitycouncil org sy Humus buyuk bir sanayi merkezi olmakla beraber 2012 hesaplamalarina gore 900 492 kisilik nufusuyla kuzeyinde bulunan Halep ten ve guneyinde yer alan baskent Sam dan sonra Suriye nin en buyuk ucuncu sehridir Kalabalik nufusu Suriye nin genellikle Arapca konusan Sunni Muslumanlar Aleviler ve Hristiyan azinliklardan olusan dinsel cesitliligini fark edilir olcude etkiler Sehir bircok tarihi cami ve kiliseye sahip olmasinin yaninda bir Dunya mirasi olan Krak des Chevaliers i de genis sinirlari icerisinde barindirir Humus ilk olarak Selevkos Imparatorlugu nun hukum surdugu MO 1 yuzyilda tarihi kayitlarda ortaya cikmistir Daha sonra sehre ismini veren Emesa Kraliyet Ailesi tarafindan yonetilen bir kralligin baskenti olmustur Aslen Suriye Roman gunes tanrisi El Gebal e bir ibadet merkezi olan kent Bizans Donemi nde Hristiyanlik acisindan da onem kazanmistir Humus Muslumanlar tarafindan ilk olarak 7 yuzyilda fethedilmis ve kendisiyle ayni adi tasiyan bir bolgenin baskenti yapilmistir Islam Donemi boyunca Suriye nin kontrolu icin yarisan Musluman hanedanlari sehrin bolgedeki stratejik onemi yuzunden Humus un kontrolunu ele gecirmeye calismistir Sehir Osmanli kontrolu altinda genel anlamda gerilemeye baslamis ve sadece 19 yuzyilda sehrin pamuk endustrisinin patlamasiyla eski ekonomik onemini geri kazanmistir Fransa Suriye Mandasi Donemi ndeyse Humus bir ayaklanma merkezi halini almistir 1946 yilinda Suriye nin bagimsizligini kazanmasindan sonra kent ilk Suriye hukumetleri icin Baas Partisi direnisinin merkezi olmustur Humus Mart 2011 den bu yana devam etmekte olan Esad hukumeti Suriye Ordusu ve Baas Partisi ile yanlilari karsit muhaliflerin Ozgur Suriye Ordusu ve El Kaide ye bagli El Nusra gibi asiri dinci orgutler ve 2013 yilinda kuzeyde ayaklanan Kurt gruplar arasinda yapilan Suriye Ic Savasi nda onemli ve merkezi bir rol oynamaktadir 6 Mayis 2011 de Suriye Ordusu tarafindan baslatilan ve bu tarihten beri devam eden Humus Kusatmasi hala surmektedir ve son olarak muhaliflerin guclu bir merkezi olan Halidiye Khalidiya yi de kontrol altina almasiyla kontrolun cogu Eski Humus ve cevre bolgesi haric Suriye Ordusu nda olup ordu daha baskin duruma gelmistir ve ilerleyisini surdurmektedir EtimolojiHumus un eski adi Emesa Ham ve Es hecelerinden olusan bir kelimedir ve Es hecesi antik zamanlarda ilk olarak bolgede ibadet edilen ve sonrasinda Roma Imparatorlugu geneline yayilan Suriyeli Roman gunes tanrisi Elagabalus u temsil eder Emesa ya da Hemesa isminin yaninda kent ayni zamanda sehri ve cevresini Roma Kontrolu nden once yoneten Arap kabilesi Emesenoi ye atfen bu isimle de anilmistir Kabile adini sehirle bagdastirdiginda bu ismin ayirt edilemez oldugu ancak genel olarak Roma Donemi nde kullanildigi sanilmaktadir Emesa ismi daha sonra Suriye nin Halid bin Velid onderliginde Muslumanlar tarafindan fethedilmesinden once bolgeye yerlesen Arap Muslumanlar tarafindan kisaltilarak Homs ya da Hims halinde kullanilmaya baslanmistir Bu isimler Islam yonetimi nden gunumuze kadar korunmustur ve su anda kullanilan yaygin isimler haline gelmislerdir Sehrin kontrolunu hic eline gecirmeseler de Humus Haclilar tarafindan Fransizca kokenli olan la Chamelle ismiyle bilinmis ve kullanilmistir Humus un gunumuzdeki modern adinin etimolojisiyle ilgili ikinci bir olasiliksa sehrin eski Yunanca adlari olan Emesa ve Emesos tan tureyen Latince Emesus isminin daha sonra yonetimi ele geciren Muslumanlar tarafindan Arapcalastirilarak su anki hali olan Homs veya Hims adini almasidir Homs ve Hims isimleri Osmanli yla birlikte Turkceye Humus olarak gecmistir TarihYaklasik 2 000 yil boyunca Humus cevresindeki koyler ve Suriye nin kuzeyindeki yerleskeler icin anahtar bir tarim pazari uretim bolgesi ve ticaret merkezi olarak hizmet vermistir Ayrica stratejik konumundan dolayi tarih boyunca isgal ordularina karsi Sam Dera gibi onemli ic sehirleri icinde barindiran Suriye nin hinterlandi icin guvenlik ve koruma saglamistir Humus Kalesi nde yapilan kazilar ve arkeolojik calismalar sonucu kentteki ilk yerlesimin MO 2300 e kadar dayandigi ortaya cikmistir Incil bilginleri sehrin Incil de bahsedilen bir Arami bolgesi baskenti olan Zobah ile benzer ozellikler gosterdigini belirtmislerdir MO 1274 yilinda II Ramses kontrolundeki Misir Kralligi ve II Muvatalli kontrolundeki Hitit Imparatorlugu ordulari Humus a oldukca yakin baska bir Asi Nehri sehri olan antik Kades Sehri yakinlarinda siddetli bir sekilde Kades Savasi nda savasmislardir Bu savasta yaklasik 5 000 ila 6 000 chariot Roma Imparatorlugu nda atlarin cektigi savasci arabasi yer almistir ve tarihin en buyuk chariot savasi oldugu tahmin edilmektedir Savas tarihe ilk yazili antlasma olarak gecen Kades Antlasmasi ile sonuclanmistir Emesa Hanedani ve Roma Kontrolu Elagabalus a adanan Emesa Tapinagi nin ve El Gebal e ibadet edilmesini saglayan icerisindeki kutsal tasin resmedildigi bir Roman parasi Bu tas Haceru l Esved e de benzetilir Paranin obur yuzunde ise hile ile tahta gecen Uranius Antoninus gorulmektedir Humus un Buyuk Iskender in olumu uzerine Selevkos Imparatorlugu nu kuran I Selevkos Nikator tarafindan bizzat kuruldugu sanilmaktadir Ancak kent MO 1 yuzyil a kadar tarih kayitlarinda yer almamistir Yunan filozof Strabon bu zamanlarda bolgede Asi Nehri cevresinde ve Apamea Bolgesi nin guneyinde cadirlarda yasayan Emesenoi Emesalilar adinda bir kabileden bahsetmistir Emesenoi Kabilesi bolgede yasayan Suriyeli bir kabile olup Emesa da yerleserek hayatlarini surdurmuslerdir Bu sebeple Humus ilk ismi olan Emesa yi bu kabilenin etkisiyle de kazanmistir Gnaeus Pompeius Magnus un Selevkos Imparatorlugu nun son bolgesi Suriye yi de Roma Imparatorlugu topraklarina katmasiyla Humus ve cevresindeki bolgenin kontrolu bircok cesitli savasta Roma askerlerine yardim eden Emesa Hanedani na verilmistir Boylece Emesa Hanedani Roma Imparatorlugu na bagli bir vasal krallik haline gelmistir Hanedanin baskentinin gunumuzdeki adi er Resten olan ve Humus un kuzeyinde yine Asi Nehri uzerinde bulunan Arethusa adli piskoposluk olarak belirlenmesine ragmen hanedanin o zamanki yoneticisi I Sampsiceramus Emesa Krali unvanini kazanmistir En genis sinirlarinda Emesa Kralligi topraklari batida Bika Vadisi doguda Palmira sinirlari guneyde Yabrut ve kuzeyde er Resten e Arethusa kadar uzanmistir I Sampsiceramus un kralligi Roma nin col topraklarindaki ilk Arap vasal kralligi olmustur Humus un yaklasik 40 kilometre batisinda bulunup unlu bir UNESCO Dunya Mirasi olan Krak des Chevaliers Emesa Sehri yeni kurulan I Sampsiceramus yonetimindeki Emesa Kralligi nin ikinci yoneticisi I Iamblichus tarafindan kralligin baskenti yapilinca une ve oneme kavustu Emesa Hanedani Roma Imparatorlugu na sadikligini MO 48 yilinda Gaius Julius Sezar in Iskenderiye Kusatmasi nda askeri dekolmanlar gondererek kanitlamistir Daha sonra hanedanlik Roma Ic Savasi sirasinda isyan eden Marcus Antonius ile Sezar yanlisi Caesar Divi Filius Augustus tan Octavian hangisini destekleyecegi konusunda kafa karisikligi yasamis ve ardindan I Iamblichus Octavian in tarafini secmistir Bunun sonrasinda Marcus Antonius tan cesaret alan Iamblichus un kardesi I Alexio MO 31 yilinda kardesini oldurerek Emesa Kralligi tahtini ele gecirmistir Ic savasta kazanan taraf Octavian olmustur ve bunun uzerine I Alexio hainlik sebebiyle idam edilmis hanedanin tahti I Iamblichus un oglu II Iamblichus a gecmistir II Iamblichus un kararli yonetiminde MO 20 den MO 14 yilina kadar savassiz bir baris sureci yasanmistir ve bu surec Emesa Kralligi nin altincagi olmustur II Iamblichus sirasinda Bika Vadisi nin tamami ve Heliopolis Baalbek kralligin kontrolu altina alinmistir Gaius Julius Sampsigeramus un mezari Kral Sohaemus kralligi miras aldiginda Roma hukumetiyle iliskiler olumlu yonde daha da gelismistir Hukumdarligi altinda Roma ordusunun 70 yilinda yaptigi buyuk Kudus Kusatmasi nda onlara duzenli okcu birlikleri gondererek yardim etmistir Sohaemus 73 yasinda olmus ve yerini oglu II Alexio ya birakmistir Emesa Hanedani nin Roma hukumetine sadik oldugunun herkesce bilinmesine ragmen belirlenemeyen sebeplerle Roma Imparatorlugu II Alexio doneminde Emesa Hanedani nin Emesa Kralligi Roma hukumeti altindaki otonom yetkilerini azaltmistir Alinan bu karardan sonra II Alexio ve ardindan gelen rahip kral varisleri sadece seremonik ve dinsel yetkiye sahip olmuslardir Bunun Emesa Hanedani na neden yapildigiyla ilgili cesitli teoriler olmasina ragmen asil sebep hala belirsizdir II Alexio 78 yasinda olmus ve tahtini oglu III Sampsiceramus a birakmistir III Sampsiceramus tan sonraki yonetici nesiller sirasinda Emesa Hanedani onemini kaybettigi ve bu nesiller hakkindaki bilgiler yetersiz oldugu icin dogru bir soyagaci yapilamamaktadir Tarihi 6 yuzyil a kadar dayanan Aziz Elian Kilisesi nde bulunan bazi freskler Roma kontrolu altinda Emesa Yunan bir sehir devletinin ozelliklerini gostermeye baslamistir ve Roma sehir planlamasinin kalintilari hala durmaktadir Emesa buyuk ve onemli bir sehre donusumunu Imparator Antoninus Pius doneminde 138 161 kent adina sikkeler basilmaya baslandiginda tamamlamistir 3 yuzyil ile beraber Emesa refah seviyesi yuksek bir sehir haline gelmis ve Roma kulturuyle bagdaslasmistir Bunun buyuk bir sebebi de Imparator Lucius Septimius Severus un Emesa nin ileri gelen ailelerinden bir kadinla evlenmesi olmustur Severus Emesa yi bir Roman sehrinin en yuksek statusu olan colonia ilan etmistir ve Severuslar Hanedani ndan iki ayri imparator da Emesa da dogup yetismistir Bu iki yoneticiden birisi imparator olmadan once Emesa ve cevresinde ibadet edilen yerel gunes tanrisi Elagabalus un sehirdeki tapinaginin basrahibi olan ve ismini bu tanridan alan Elagabalus ya da Latince adiyla Marcus Aurelius Antoninus Augustus olmustur Imparator Elagabalus tanri Elagabalus a ibadet etmesi sebebiyle Roma da ona ithafen insa ettirdigi Elagabalium a Emesa dan tanri Elagabalus a ibadet edilmesini saglayan ve Haceru l Esved e benzetilen siyah konik kutsal tasi getirmistir Ayrica Emesa Palmira araciligiyla doguda bir ticaret baglantisi kurdugu icin oldukca zenginlesmistir Ancak bu baglanti 4 yuzyil da Palmira onemini kaybettiginde Emesa nin ekonomik acidan cokusune de sebep olmustur Bunlara ragmen Emesa kisa surede toparlanarak zamanin buyuk sehirleri Sur Tyre Beyrut Sidon ve Sam gibi merkezlerin refah ve gelismislik seviyesine ulasmistir Ayrica sehir bolgedeki yerleskelerin ticaret merkezi oldugu icin yerel onemini de kaybetmemistir Sehir bu donemde de El Gebal in sehirdeki tapinagi sebebiyle paganligin onemli bir merkezi olarak kalmistir Imparator Elagabalus tan sonra El Gebal e ibadet imparatorluk genelinde genis bir cografyaya yayilmistir Imparator Aurelian Roma Imparatorlugu nun Ucuncu Yuzyil Krizi sonucu bagimsizligini ilan eden Palmira Imparatorlugu kralicesi Zenobia ya karsi yaptigi savaslardan birini kazandiginda tanri Elagabalus a sukranlarini sunmak icin Emesa daki El Gebal Tapinagi ni ziyaret etmistir Pagan gunes tanrisinin Emesa daki kultunun buyuk gucunden dolayi Hristiyanlar ilk baslarda sehre yerlesmemislerdir Kayseryali Eusebius sehrin ilk piskoposu Silvanus un cevredeki koylerde olmasina ragmen sehir uzerinde pagan kultunun guclulugunden dolayi neredeyse hic yargilama yetkisinin olmadigini yazmistir Silvanus Imparator Julianus tarafindan idam edilmis ve yerine Emesa ya uyum saglayabilen ilk Hristiyan din adami olan Piskopos Antonius getirilmistir Ancak 5 yuzyil itibariyla Bizans kontrolu altinda Hristiyanlik sehirde yayilmis ve pekistirilmistir ancak gunumuzde Humus ta birkac antik cagdan kalma Hristiyan yaziti da bulunmaktadir Bizans yonetimi gelistikten sonra Emesa Dogu Hristiyanliginin onemli bir merkezi haline gelmistir Ayrica 452 yilinda Yahya Peygamber in kafasinin Humus un hemen yakininda bulunmasiyla baslangicta sadece piskoposluk unvanina sahip olan sehre kilise il unvani da verilmistir Islam Halifeligi Suriye nin muslumanlar tarafindan fethinden once bolgeye basta Beni Kelb olmak uzere cesitli Arap kabileleri yerlesmistir Yemen kokenli daha sonra halifelige karsi cikacak olan Beni Kelb Kabilesi Emesa nin Yemenlilerce onemli bir merkez olmasini saglamistir Bizans Imparatoru Herakleios ordusunun guney Suriye de Yarmuk Muharebesi nde Halife Omer bin Hattab kontrolundeki muslumanlara yenilmesi sonucu karargahi olarak kullandigi Emesa yi terk etmistir Bunun ardindan 637 yilinda Halid bin Velid onderligindeki Rasidun Dort Halife Ordusu Herakleios tarafindan terkedilen Emesa daki Bizans yonetiminin 71 000 ila 170 000 dinar civarinda bir fidye odemesi karsiliginda Bizanslilari serbest birakarak sehri savassiz bir sekilde ele gecirmistir Bu fetihten sonra halife Omer Hims adini verdigi Humus u kiyida Tartus Lazkiye Cebele yi Suriye Colu nde Palmira yi arada kalan bolgedeyse Hama ve Humus u birbirine baglayan Bilad ash Sham Bolgesi nde olusturdugu Humus Cundu nun baskenti yapmistir Humus un Suriye de dayanikli ve kalici musluman nufusa sahip olan ilk sehir oldugu sanilmaktadir Muslumanlar Bizanslilardan kalma eski Aziz John Kilisesi nin once yarisini camilestirerek Cuma namazi icin ibadet merkezi haline getirmis daha sonra tamamini camiye donusturerek bugunku Buyuk El Nuri Camii nin ortaya cikmasini saglamislardir Kisa bir sure sonra 500 Muhammed sahabesinin fetihin ardindan Humus a yerlesmesiyle kent dindarlasmis ve bir Islam merkezi haline gelmistir Bugun Ibn El Velid ve oglu Abd ur Rahman in mezarlarinin yaninda Islam halifesi Omer in oglu Abdullah in mezari da Humus ta yer almaktadir Emeviler ve halife Ali arasinda yasanan Ilk Fitne ismi verilen ic savas sirasinda Humus sakinleri Ali nin tarafini tutmuslardir ve Emevilerin lideri I Muaviye ic savasin kazanani olunca Humus sakinlerine ceza amacli olarak Humus Cundu nu ikiye bolmus ve kuzey kismindan Kinnesrin Cundu adinda yeni bir cund kurmustur Sehirde Ali ye ait kucuk bir turbe mash had Ali bulunmaktadir ve yoresel halk turbenin uzerinde halifeye ait parmak izleri bulundugunu iddia etmektedir Yogun Emevi baskisina ragmen Humus bir sure boyunca daha bir Sii merkezi olarak kalmaya devam etmistir Bir Beni Kelb kalesi olan sehir kabilenin baska bir Arap kabilesi olan Qais le olan catismalarina da ev sahipligi yapmistir Son Emevi Halifesi II Mervan bu catismalar sirasinda Qais Kabilesi desteginden yararlanmis ve bunun sonrasinda Beni Kelb tarafindan baslatilan bir ayaklanmaya cevap olarak sehrin duvarlarini agir bicimde yagmalamistir 750 yilinda Abbasiler Suriye nin kontrolunu ve Islam halifeligini ellerine almislardir ancak bu degisime ragmen yerel Arap kabileleri halifelige karsi isyan etmeye devam etmislerdir Musluman fethiyle beraber camiye cevrilen Buyuk El Nuri Camii nin icerisinden bir kesit 796 ila 809 yillari arasinda yoneticilik yapan Harun Resid ve sonraki Abbasi halifeleri Humus a sayisiz cezalandirici seferler duzenlemislerdir Abbasi doneminde sehrin refah seviyesi her zamankinden yuksek olmasina ragmen Abbasi halifelerine fazlasiyla karsi cikilmistir Ekim 855 te Mutevekkil onderligi sirasinda Hristiyanlara uygulanma karari alinan cizyenin uygulanmaya baslamasi sonrasi Humus gayrimuslimleri ayaklanmistir Halihazirda fasist bir politika izleyen Abbasi yonetimi halifesi Mutevekkil sehirdeki Hristiyanlari bolgeden surerek var olan kiliseleri yakarak ve bolgedeki Hristiyan rejimin liderlerini idam ederek ayaklanmayi bastirmistir 9 yuzyil ortalarinda Halifelik uzerinde Abbasi kontrolunun gecici bir sureligine yaklasik 150 yil zayiflamasiyla Humus stratejik konumunun sayesinde Suriye nin kontrolu icin yarisan asi hanedanliklar tarafindan aranan ve kontrolu kazanilmaya calisilan bir yer haline gelmistir Bu zayiflama doneminde sehrin kontrolunu baslangicta Misir kokenli Tolunogullari ele gecirmistir Tolunogullari ni sehirden Halep merkezli Hamdaniler cikartmis ve sehri fethetmislerdir Hamdaniler in ardindansa sehir asi Turk general Aftakin in kuzey Suriye yi isgal ederek Humus u karargahi yapmasi sayesinde Karmatiler in yonetimine gecmistir Aftakin ile Karmatiler in ittifak yapmis olmasi dusunulmektedir ancak kesin bir yargida bulunulamamaktadir Bu donemin bilim adamlarindan Arap cografyaci El Yakubi 891 yilinda Humus un sakinlerinin su ictigi genis bir nehir uzerinde bulundugunu yazarak Asi Nehri ve Humus iliskisine deginmistir Ayrica Suriye nin en buyuk sehirlerinden biri oldugunu ve etrafini cevreleyen bircok kucuk yerleske oldugunu da belirtmistir 944 yilinda Hamdaniler sehrin kontrolunu Karmatiler in elinden geri alarak 1016 ya kadar Humus un kesin hakimi olmuslardir Arap gezgin El Mesudi 10 yuzyil baslarinda yazdigi yazilarda Humus insanlarinin kisisel guzelligiyle tanindigindan bahsetmistir 985 yilindaysa baska bir Arap cografyaci olan Al Makdisi Humus un bundan once Suriye nin en buyuk ve gelismis sehri oldugunu ancak buyuk talihsizlikler yasadigini ve harabe olma tehdidi altinda kaldigini yazmistir Ayrica sehrin Muslumanlar tarafindan fethedilmesiyle kentin kilisesinin Aziz John Kilisesi camiye cevrildigini Buyuk El Nuri Camii o da dogrulamistir 10 yuzyil da sirasinda Hamdani kontrolu hala hakimken yaklasik 30 yil boyunca Humus Bizans akinlarina maruz kalmis sehir sakinleri yagma ve katliama tabi tutulmuslardir Ayrica Bizanslilar bu akinlar suresince Buyuk El Nuri Camii nde kucuk yenilemeler yaparak kisa bir sureligine tekrar kilise olarak kullanmislardir 11 yuzyil in genis bir kesiminde Bizans akinlari buyuk olcude gerilemistir ve sehrin kontrolunu Hamdaniler in yerine Beni Kelb Kabilesi nden gelme Mirdasogullari almistir Sii Muslumanligi na daha egilimli olan sehir halki bu yonetici hanedanlardan sonra o sirada Suriye ve Irak a dogru kontrol alanini genisletmeyi amaclayan ve Humus un yonetimini boylece ele geciren Misir kokenli Sii Fatimi Halifeligi ne karsi cikmamislardir Bu durum 1090 yilinda Sultan Meliksah donemindeki Halep Selcuklu emiri Aksunkur el Hacib in Aq Sunqur al Hajib Humus u isgal etmesiyle sona ermis ve Sunnilik tekrar asil mezhep olmustur Bunun sonucundaysa genel acidan Sunni faaliyetlerinde artis gorulmustur Hacli Seferleri Selcuklu Eyyubi ve Memluk Yonetimi Louis Francois Cassas tarafindan cizilen Humus un romantik bir illustrasyonu Yerdeki sanatci kendi korumalari tarafindan ve merakli yerel halk tarafindan sarilmis bir sekilde Ortacag Humus Kalesi ni cizmektedir Bir Gezgin ve ressam olan Cassas bu sanatcida kendisini ifade etmistir 1096 yilinda Birinci Hacli Seferi nin baslamasindan sonra Haclilar 1098 de Humus un kuzeybatisindaki Antakya yi ele gecirmis Maarat el Numan i agir sekilde yagmalamis ve bunlarin hemen sonrasinda Humus u kusatmislardir Haclilar kentin ana limani Tartus la olan tum baglantilarini kesmelerine ragmen yine de Humus u ele gecirememislerdir Kusatmadan hemen sonra Humus u ele gecirerek Buyuk Selcuklu ya bagli Suriye Selcuklu Devleti kontrolune alan Selcuklu Sam Atabeyi sehri Haclilarin Musluman topraklarinin derinlerine dogru ilerlemesini engelleyen takviyeli buyuk bir ordugaha ve onemli bir kale haline getirmistir Saldiri ve savastan uzak bir kent haline gelen Humus Muslumanlarin birliklerini duzenleyerek topladigi ve Akdeniz kiyisi boyunca uzanan Hacli yerleskelerine saldiri ve yagmalar duzenledigi onemli bir merkez olmustur 12 yuzyil baslarinda ic savas ile mesgul olan Selcuklu Hanedani icin Humus u ele gecirmek bir odul degeri tasimistir 1117 de Suriye Selcuklu Devleti nin son bulmasinin ardindan Humus 1149 da Zengi Halep Beyi Nureddin Mahmud Zengi tarafindan ele gecirilerek Zengi Hanedani topraklarina katilmistir Bundan kisa sure sonra 1157 de Buyuk Selcuklu Devleti yikilmis ve Humus taki yaklasik 30 yil surecek Zengi yonetimi kesinlik kazanmistir Musluman cografyaci El Idrisi 1154 te yazdigi yazida Humus ta kalabalik bir nufus yasadigini sehrin tas doseli cadde ve sokaklara sahip olup Suriye nin en buyuk camilerinden birini elinde bulundurdugunu Buyuk El Nuri Camii acik hava pazarlari icerdigini ve sehirde ender bulunan urun cesitlerinin yaninda kentte uretilenlerle de ilgilenen gezgin seyyah ve tuccarlar tarafindan tam bir ugrak noktasi oldugunu belirtmistir Humus sakinleri hakkindaysa tatli birlikte yasamasi kolay ve makbul tavirlara sahip insanlar demistir Kadinlar ile ilgili olarak da guzelliklerinin yaninda zarif ve bakimli ciltlere sahip olduklarini belirtmistir 1157 de meydana gelen depremler Humus a ve Humus Kalesi ne agir hasar vermistir Ardindan 1170 te meydana gelen daha kucuk bir depremse ilkini izlemistir Ancak stratejik konumunun ve Hacli Trablus Kontlugu na karsi olmasinin da etkisiyle hasar kisa surede Muslumanlar tarafindan onarilmistir 1164 te Imadeddin Zengi sehrin kontrolunu bir fief olarak Eseduddin Sirkuh a vermistir Ancak bes yil sonra 1169 da Sirkuh un olumunden sonra kontrolu tekrar kendisi almistir 1175 teyse Sirkuh un yegeni Selahaddin Eyyubi sehrin kontrolunu almis 1179 daysa kuzey Suriye de kazandigi topraklari duzenleyerek sehri ve fiefi kendi yonettigi Eyyubiler Devleti ne baglamistir Sirkuh un yonetimi alisi olan 1164 ten veya yegeni Selaheddin Eyyubi nin kontrolu aldigi tarih olan 1175 ten El Esref Muzaffereddin Musa nin olum tarihi olan 1263 e kadar neredeyse bir yuzyil boyunca Sirkuh un nesli Humus un yonetimini elinde bulundurmustur Arap cografyaci Yakut al Hamavi 1225 te Humus hakkinda buyuk unlu surlarla kapli bir sehir olup icerisindeki guney tepede iyi takviye edilmis bir kale bulundurdugundan bahsetmistir Eyyubi yonetiminin sonlarina dogru Humus Eyyubiler ile Haclilar arasindaki savaslarin yasandigi onemli bir merkez olmaya devam etmistir Ayrica bu sirada sehir Mogol Imparatorlugu nun Ilhanlilar kolu ile Memluk Sultanligi arasindaki kanli savaslara da ev sahipligi yapmistir Memlukler ve Mogollar arasindaki ilk savas olan 10 Aralik 1260 taki Birinci Humus Muharebesi ve ikincisi olan 29 Ekim 1281 tarihli Ikinci Humus Muharebesi kesin Memluk zaferi ile sonuclanmistir Ancak Mogollar sonunda 22 Aralik 23 Aralik 1299 tarihi boyunca suren Vadi el Haznedar Muharebesi nde diger adiyla Ucuncu Humus Muharebesi galip gelmeyi basarmislardir Bunlara ragmen daha sonraki Suriye savaslarinda Memluklere karsi galip gelemeyen Mogollar Suriye yi ele gecirmeyi basaramamislardir Humus Baybars yonetimindeki Memluklerin kontrolune gectikten sonra politik acidan gerilemistir cunku Memluk seferleri Hacli ve Mogollarin Ilhanlilar kolunu Suriye nin tamamindan cikartmistir 14 yuzyil in basinda sehir sadece Memlukler in Suriye deki en kucuk ilinin baskenti olarak kalmis hatta bazen Sam ilinde bile sayilmistir 1335 te Humus u ziyaret eden unlu Magribli gezgin Ibn Battuta sehrin guzel ve bakimli sokak ve caddelere kaliteli pazarlara ve iyi bir Cuma camiine sahip oldugunu bunlarin disinda neredeyse tum sakinlerinin Arap oldugunu yazmistir 1400 yilinda Timur sehri ele gecirerek Timur Imparatorlugu na baglamis ve bir sure elinde tutmustur Daha sonra 15 yuzyil in ileri donemlerinde Memluklerin Orta Dogu da iyice zayiflamasi sehre ve cevresindeki kirsal bolgelere guvensizlik ve korku getirmistir Bu zayiflama sirasinda sehir ve yoresi Bedevi kabileler tarafindan yagmalanmis ve tahrip edilmistir 1510 yilinda donemin Sam valisi Humus un valisi kendi hizmetlerinin karsiligi olan maddi bedeli odemedigi icin sehirdeki pazar ve marketleri yagmalamasi amaciyla bolgeye El Fedil bin Nuayr al Fadl bin Nu ayr komutasinda guclu bir Bedevi birligi gondermistir Osmanli Kontrolu Humus taki Osmanli mimarisi nin onemli ve buyuk bir ornegi olan hala aktif konumdaki Halid bin Velid Camii 1516 yilinda Humus uzun sure icerisinde kalicagi Osmanli Imparatorlugu topraklarina dahil olmustur Bu ani yonetim degisimlerinden dolayi Memluk donemindeki gerileminin ustune yeni ve gecici bir politik dusus daha eklenmistir Ancak cevre bolgelerden gelen cok sayida tarimsal ve pastoral urunu isleyerek ekonomik bir merkez olarak gelismeye devam etmistir Humus bu donemde bilhassa ipek ve yun dokumaciligiyla unlenmistir Ozellikle de alaca alaja isimli kadin giyiminde kullanilan altin ipliklerle suslenmis benekli muslinden yapilma sik kiyafetin dokumaciligiyla taninmistir Sehirde dokunan ipek Osmanli baskenti Istanbul ve civarina kadar ihrac edilmistir Dokuma endustrisine ek olarak sehirde bugday ve susam yapmak icin degirmenler su degirmeni ve normal degirmen zeytinyagi elde edilen zeytin mengeneleri kompresor bulunmaktaydi Ayrica bunlarin yaninda 16 yuzyil da sehrin hemen disindaki bataklik ve benzeri topraklarda yetisen pirinc yesil ve siyah uzumler sehrin pazarlarinda bollukla yer almaktaydi Dahasi ciftlik hayvanlari alaninda da Humus Halep ten gelen koyun kuzu ve keci suruleri ile Sam ve daha guneyden gelen deve ve sigirlarin birleserek satildigi pazarlandigi ya da sergilendigi bir ticaret merkezi olmustur Osmanli nin gelisi Humus a idari degisiklikler de getirmistir Kent eyalet sistemi doneminde Hacli Seferleri donemindeki eski rakibi ve dusmani Trablus Kontlugu bolgesinde yer alan Trablussam Eyaleti ne bagli kendi adini tasiyan Humus Sancagi nin baskenti baskazasi olmustur Bu zamanlarda sehri ziyaret eden Fransiz bir gezgin sehir surlarinin ve kalenin buyuk bir onarim ve tadilat altinda oldugunu ancak icindeki bircok seyin curumekte oldugunu yalnizca sehrin yillardir korunan unlu kapali carsilarinin ve pazarlarinin guzelligini korudugunu yazmistir Tahrir defterlerine gore 1524 ila 1594 yillarinda ve arasindaki donemde sehir nufusunun buyuk bir kismini Sunni Sii ve Alevi Muslumanlar olustururken bunlar yaninda sehirde ikamet eden Hristiyan ve Yahudi azinliklarda bulunmustur 1785 te baska bir Fransiz gezgin Constantin Francois de Chasseboeuf ya da kisaca Volney Humus u ziyaret etmis ve sehir hakkinda daha onceki onemini ve sohretini buyuk olcude kaybettigini ve sefil bir durumda oldugunu belirtmistir Kenti idari olarak Sam a bagli buyuk ve bozulmus bir koy olarak nitelendirmistir Osmanli yoneticileri Humus u yeniden canlandirmak ve Bedevi baskinlarina karsi guvenini tekrar saglamak icin buyuk adimlar atmamislardir Bunlar sonucu 17 ve 18 yuzyil da bolgede ortaya cikan kabile huzursuzluklari sehrin iyi konumdaki pazarlarinin yagmalanmasi ve bircok mahalinin asi kabileler tarafindan tahrip edilmesiyle sonuclanmistir 18 yuzyil in ortalarinda guvenlik daha da aksamistir Humus sakinlerinin canlarinin tehlikeye girmesi sonucu Osmanli yonetimi sehir surlarindan kapilari sokerek girisi tamamiyle engellemislerdir 19 yuzyil in ilk yarisinda Humus ve cevresindeki kirsal bolgedeki Bedevi isyan ve yagmalari daha da artmistir Ancak 1832 ila 1840 arasinda Osmanli ya karsi isyan eden Kavalali Ibrahim Pasa yonetimindeki Kavalalilar Hanedani Misir ve Suriye yi dolayisiyla Humus ve cevresini de ele gecirerek bu Bedevi baskaldirilarina bir son vermistir Bedevi baskaldirilari son bulsada Humus sakinleri Misir kokenli Kavalalilar yonetimine karsi cikarak ayaklanmislardir Ancak Kavalalilar bu ayaklanmayi bastirmis ve sonuc olarak sehrin halihazirda dayaniksiz halde olan kalesi yikilmistir Kisa sure icerisinde Osmanli hakimiyeti tekrar onarilmistir ve 1860 lara dogru Humus ayrik ticari ekonomik birimini kurup cevre koylerden ve bolgedeki komsu Bedevi kabilelerden gelen tarimsal ve pastoral urunleri isleyerek ticaretini yapacak kadar gelismistir Osmanli Imparatorlugu yonetiminin Humus ve cevresindeki guvenligi arttirmasiyla o donemlerde yukseliste olan sehir ekonomisi daha da canlanmis bunun sonucunda kent cevresinde yeni koyler kurulup eski koylere tekrar yerlesilmesiyle beraber bolgede nufus artisi yasanmistir Ancak cevresinde Osmanli hakimiyetinin onarilmasiyla ekonomik yonden gelisen Humus kendisini buyuk Avrupa merkezleriyle ekonomik ve ticari bir yaris icerisinde bulmustur bu da sehri zor duruma sokmustur Buna ragmen Humus 1870 lerdeki Avrupa daki ekonomik daralma sirasinda Avrupa Tekstil Uretimi nin buyuk olcude gerilemesi sonucu sehrin pamuk ve pamuk urunleri endustrisinin patlamasiyla her zamankinden daha cok ekonomik onem ve ticari deger kazanmistir Humus ta uretilen pamuk mahsullerinin kalitesi hem Osmanli daki hem de yabanci marketlerdeki ust ve alt halk siniflarinin hepsini memnun etmistir Bu donemdeki kayitlara gore Humus ta cevresinde ve Hama yakinlarinda toplam 5 000 civarinda dokuma atolyesi ve tezgahi calisir vaziyette bulunmustur Sehri ziyaret eden bir Ingiliz konsolos kentin endustriyel alandaki bu gelisiminin ve verimliliginin sonucu olarak Humus u Manchester Buyuk Britanya ya benzetmis ve sehirden Suriye nin Manchester i seklinde bahsetmistir Yakin Tarihi 1920 den 1924 e Fransiz Halep Devleti ve Fransiz Sam Devleti nin birlestirilerek Fransiz Suriye Devleti nin Fransiz Suriye Bolgesi kurulmasina kadar Humus un idari olarak bagli kaldigi Fransiz Sam Devleti bayragi 20 yuzyil boyunca Osmanli kontrolunun sonlarinda ve sonrasinda Suriye de buyuk bir politik onem tasimis bircok devlet baskanina ve diger yuksek rutbeli hukumet yetkililerine ev sahipligi yapmistir Fransiz Suriye Mandasi doneminde Humus mandanin 6 yonetim bolumunden Fransiz Sam Devleti Fransiz Sam Bolgesi sinirlari icerisinde yer almistir 1925 sonbaharinda sehir Sam ve guneydeki Durzi cete reislerinin baslattigi tam tekmul bir baskaldiri olan Buyuk Suriye Devrimi ne katilarak onemli bir stratejik rol oynamistir 1932 de Fransiz yonetimi Sam da bulunan askeri okulunu Harp Okulu Humus a tasimistir ve bu okul 1967 ye kadar Suriye deki tek askeri okul olarak kalmistir Bu donemde Fransiz yetkililer Suriye de Ozel Birlikler kurarak Alevilere ayricalikli pozisyonlar vermislerdir Humus a tasinan askeri okul bu Ozel Birlikler e bir kale olarak hizmet etmistir Humus Harp Okulu Suriye nin bagimsizligini Fransa dan kazandigi ve ilk Suriye Cumhuriyeti nin kuruldugu 1930 da ve sonrasinda onemli rol oynamistir Mezunlari bu donemde ve sonrasinda yapilacak olan askeri darbelerde basta Suriye Kara Kuvvetleri olmak uzere Suriye Silahli Kuvvetleri nin bircok bransinda yuksek rutbeli mevkiilere sahip olarak buyuk ve onemli roller almislardir Humus Harp Okulu ndan mezun olanlara ise ornek olarak 1963 ve 1966 da yapilan askeri darbelerde kumandan olarak buyuk rol alan ve 1970 teki Islahci Devrim sonrasi yonetime gecerek 2000 deki olumune kadar gorev alan Hafiz Esad verilebilir 2000 deki olumunun ardindan koltugunu 1 ayligina muvekkil olarak Abdulhalim Haddam dan sonra Hafiz Esad in yerini oglu Bessar Esad almistir ve isyana ragmen hala elinde bulundurmaktadir 1930 larin basinda Trablussam ve Kerkuk arasina Humus merkezli bir petrol boru hatti kurulmus ve bunun sayesinde sehrin ekonomik onemi oldukca yukselmistir Bu petrol boru hatti Trablussam Humus ve Kerkuk arasindaki yolda gecmiste Palmira yi Akdeniz e baglayan antik bir kervan yolunu izlemistir 1959 da sehre boru hattindan gecen bu petrolun bir kismini isleyerek yerli tuketim saglayacak bir petrol rafinerisi kurulmustur Ancak bu rafineri 1973 yilinda Arap Israil savaslari nin bir parcasi olan Yom Kippur Savasi sirasinda Israil Savunma Kuvvetleri ne bagli Israil Hava Kuvvetleri nce IHK IAF bombalanarak buyuk olcude hasar gormus ve kullanilamaz hale gelmistir Suriye Ic Savasi Gece yapilicak oturma eyleminden hemen once Kuvvetli Meydani yakinlarinda Kuvvetli Caddesi nde Kuvatli Caddesi Quwatli Street Bessar Esad yonetimi ve yanlilarina karsi gosteri yapan onbinlerce Humus sakini Humus 2011 2012 Suriye Ayaklanmasi sirasinda Esad rejimi karsiti bircok buyuk protesto ve gosterinin yapildigi sehirlerden biri olmustur Sehir hakkinda Devrimin baskenti benzetilmesi de yapilmistir 17 18 Nisan 2011 tarihlerinde onbinlerce Suriyeli sehrin ana meydani olan Kuvvetli Meydani nda Kuvatli Meydani Quwatli Square oturma eyleminde ve hukumet karsi sloganlarda bulunarak su anki baskan Bessar Esad ve yanlilarini protesto etmislerdir Raporlara gore protestonun siddetlenmesi ve hukumet guvenlik guclerinin Esad karsiti eylemcilere ve yerel milislere ates acmasi sonucu en az 62 kisi olmustur Harici videoYouTube da 18 Nisan 2011 Ozgurluk Meydani Humus Oturma Eylemi ve diger gosteriler Protestolar tum gun ve gece boyunca surmustur 6 Mayis 2011 den bu yana sehir Suriye Ordusu ve guvenlik gucleri tarafindan Humus Kusatmasi adiyla kusatma altinda tutulmaktadir Suriye hukumeti kendilerini savunmak icin kusatmanin sehir ve cevresindeki silahli ceteleri ve teroristleri hedef aldigini iddia etmektedir Suriye muhalefetine gore Humus kusatmanin basladigi andan gunumuze gecen sure icerisinde hukumet yetkilileri tarafindan siklikla ilac gida ve yakit gibi ana gereksinimlerin teslimatlarinin engellendigi curuk bir sehir haline gelmistir Haziran 2011 den itibaren sehirde neredeyse her gun protestocu Humus sakinleri ile Suriye Silahli Kuvvetleri arasinda yuzlesme ve catismalar olmustur Bu durumun bir sonucu olarak Humus ve cevresindeki bolgede Suriye nin geri kalanina gore daha fazla can ve mal kayiplari olmustur Raporlara gore Humus Bessar Esad ve ailesinin resimlerinin indirildigi ve tahrif edildigi ilk yer olmasinin yaninda ayni zamanda ayaklanma basindan beri Suriye Ordusu nun agir silahlar kullandigi ilk merkez olmustur Suriye deki Ihlalleri Belgeleme Merkezi nin 15 Aralik ila 21 Aralik arasinda yaptigi aciklamasina gore 2011 2012 Suriye Ayaklanmasi basladigindan beri Humus ta en az 1 770 sivil kisi olmustur Subat 2012 deyse hukumet yanlisi Suriye guvenlik gucleri Suriye muhalefeti savascilarindan ve Suriye Ordusu ndan ayrilan ilticacilarin olusturdugu Ozgur Suriye Ordusu nun hukumet kontrolundeki yerleskelere yaptigi bircok saldirinin kontrol ve komuta merkezi haline gelen Humus u tekrar Esad yonetimi kontrolu altina almak icin buyuk kapsamli bir operasyon baslatarak sehre saldirmistir Yerel Duzen ve Koordinasyon Komiteleri nin 14 Subat 2012 de aktarilan raporuna gore operasyon kapsaminda 10 gun boyunca suren saldirilar toplamda 700 den fazla kisinin olumuyle sonuclanmistir 1 Mart 2012 de Esad gucleri sehrin Baba Emir Bolgesi nin Baba Amr District nin kontrolunu ele gecirmistir bu siradaysa diger semt ve mahallelerde daha az sayida catismalar yasanmistir 18 Mart 2012 de ise Suriye Ortodoks Kilisesi yaptigi aciklamada Humus un Hristiyan nufusunun neredeyse 90 inin sehirdeki Esad hukumeti karsiti silahli muhaliflerce Humus tan kovuldugunu ve ilerleyen gunlerde basta Hamidiye Hamidiya al Hamidiyah mahallesi ve Bustan ed Divan Bustan ad Diwan semti olmak uzere sehirde Hristiyanlarin elinde bulundurdugu binalara Suriye muhalefeti nin Ozgur Suriye Ordusu na bagli Humus kokenli ve sehir ile cevresinde faaliyet gosteren El Faruk Taburu nun silahli uyeleri tarafindan zorunlu tahliye yapilmasini beklediklerini belirtmistir Ayrica 21 Temmuz 2012 de Humus Cezaevi nde gorevli muhafizlardan bazilari Ozgur Suriye Ordusu safina gecerek Esad yanlisi cezaevi gorevlileriyle catismislardir Bu catismada 4 kisi olmustur Sonrasinda bu catismadan istifade eden mahkumlar ayaklanmis ve yapinin cesitli yerlerini atese vermislerdir Muhalif muhafizlarda mahkumlara katilmistir Bu olayin hemen ardindan ayni gun Ozgur Suriye Ordusu cezaevini kusatmis ve kisa surede kontrolu eline alarak ogle vaktinde cezaevindeki yaklasik 6000 muhalif mahkumu salarak muhalif cezaevi muhafizlarini tarafina katmistir Humus bu olaydan kisa sure once Haziran 2012 nin bas kesiminde baslamak uzere 3 ayi askin suredir Bessar Esad gucleri tarafindan kusatma altinda tutulmaktadir ve sehir halki yiyecek ve giyecek bulmakta oldukca zorlanmaktadir 2011 den bu yana suren Humus Kusatmasi 2013 yazinin sona ermesiyle Suriye Ordusu lehine seyretmistir Suriye Ordusu nun muhaliflerin guclu sekilde elinde bulundurdugu sehir merkezlerinden biri olan Halidiye Khalidiya yi almasiyla Suriye Ordusu sehir ve cevresinde muhaliflere karsi ustunlugu ele gecirerek daha baskin hale gelmistir Homs is calm for now but the fear remains lt ref gt Humus su siralarda 2013 Sonbahari Eski Humus bolgesi ve yakin cevresi disinda Suriye Ordusu kontrolundedir CografyaHumus Suriye nin illeri nden en buyugu olan ve ayni zamanda ilin 6 ilcesinden baskenti ve en buyuk sehridir Sehir ic bati Suriye de Asi Nehri nin dogu yakasi boyunca uzanir ve nehir sehrin ortasindan gecerek ikiye boler Nehir sayesinde Humus ve cevresi oldukca ozel tarima uygun ve verimli topraklara sahiptir Humus batisinda bulunan El Nuseyriye Daglari nin guney etekleri ve Lubnan Dagi nin arasinda Humus Geciti ne bakar halde bulunur Bu cografi dolayi kolaylasan bulut olusumu sayesinde Humus kuzey ve guneyindeki diger ic Suriye sehirleriyle kiyaslandiginda cok daha fazla saganak ve normal yagis alir Sehrin dogusunda Orta Dogu nun en buyuk collerinden Suriye Colu yer alir Sehirden ve yakinlarindan gecen Asi Nehri uzerine ise Roma Imparatorlugu kontrolunde MO 284 te kurulan ve 1938 de genel bakimdan gelistirilerek hala faaliyette olan Humus Golu Baraji kurulmustur ve bu baraj sayesinde yapay bir baraj golu olan Humus Golu Kattina Golu Hattina Golu olusturulmustur Bu iki yer Humus un guneybatisinda yer alir Bu noktalara en yakin sehir Humus olmasina ragmen gol ve uzerindeki baraj Halep in 125 km 78 mi guneydogusunda ve Hama nin 34 km 21 mi guneyinde Sam ve Halep i birbirine baglayan ulusal otoyolun yari yolunda ortalarda uzanmaktadir Asi Nehri Humus u iki ana parcaya ayirir dogu parcada duz bir arazi uzerinde sehir merkezi ile ana semt ve mahalleler yer alir Bati parcadaysa daha yeni ve modern olan yine sehre bagli El Waer al Waer ile bazi diger kucuk semt ve mahalleler yer alir Humus sehir acikligiyla yuzolcumu olarak 4 800 hektar 19 sq mi bir alani kapsar Humus baskent ve en buyuk kent Sam in 162 kilometre 101 mil kuzeyinde ikinci buyuk sehir Halep in 193 kilometre 120 mil guneyinde kendisinden sonra Suriye nin dorduncu buyuk sehir olan Hama nin 47 kilometre 29 mil guneyinde ve Akdeniz kiyisinda yer alan besinci buyuk sehir Lazkiye nin 186 kilometre 116 mil guneydogusunda yer almaktadir ve Suriye de onemli ve merkezi bir konuma sahiptir Humus un sehir acikligiyla kapsadigi alanda ve cevresinde yer alan koy kasaba ve beldeler guneybatisinda El Kuseyr guneydogusunda Feyruze dogusunda Zeydel Zaidal batisinda Sin Shin Marmarita ve Zueytina Zweitina kuzeydogusunda Katna modern adiyla Masrafa kuzeyinde El Ganto Telbise ve er Resten ve kuzeybatisinda da Hula Hule dir Eski Humus ve Sehrin altbolumleri Eski Humus ya da Eski Sehir olarak adlandirilan bolge Humus un en yogun bolgesidir ve basta Bab Tadmur Tedmur Bab el Dreib ve Bab Hud Hud mahalleleriyle beraber Humus Kalesi ve etrafini da icerisine alarak 1 2 kilometrekarelik 0 46 mi bir alani kapsar Eski Humus tan geriye kalan az sayidaki yapilar olan Eski Sehir in duvarlari ve kapilari da Osmanli kontrolu sirasinda yikilmistir Ancak bir bolum takviye edilmis duvarlarin ve bunlarin izledigi dairesel koseleri olan bir kule hala ayaktadir Buradan yaklasik yarim kilometre guneyde ise uzerinde bazi kalinti ve harabeler bulunan yuksek tumsek seklindeki toprak yigini bir zamanlar sehrin kalesinin durdugu alani gosterir Kalenin kuzeyine dogru ise sehrin Hristiyan Mahallesi olarak da bilinen 2011 2012 Suriye Ayaklanmasi nda da buyuk rol oynayarak siddetli catismalara ev sahipligi yapmis tarihi Hamidiye Hamidiya al Hamidiyah mahallesi yer alir Bu tarihi mahalle Humus un eski ve tarihi gorunusunu kaybetmeyen sayili bolgelerindendir ve mahallenin cogu Memluk kontrolu zamanlarindan kalma siyah beyaz tas kalintilar ve binalarla kaplidir Bu binalar hala dukkan ve konut olarak kullanilmaktadir ve son zamanlarda sehir yonetimi tarafindan bazi bakim onarim ve yenileme calismalari yaninda tamirat ve tadilat calismalari da olmustur renovasyon Abbasiler in yonetimi altinda Humus Sehri nin 7 buyuk kapiya sahip oldugu bilinmekteydi Bu kapilar Bab al Souq Market Pazar Kapisi Bab Tadmor ya da Bab Tadmour Palmira Kapisi Bab al Dreib ya da Bab al Deir Manastir Kapisi Bab al Sebaa Aslanlarin Kapisi Bab al Turkman Turkmen Kapisi Bab al Masdoud Kapali Kapi ve Bab Hud Peygamber Hud Kapisi adlarindaydi Gunumuzde sadece Bab Tadmor ve Bab al Dreib kapilari ayakta kalmistir Humus un en eski cami kilise ve yapilari bu kapilarin cevreledigi Eski Humus ta Eski Sehir de bulunmaktadir Humus bunlar haricinde Eski Sehir Eski Humus disinda da bircok altbolumden olusmaktadir Buyuk Kaldiye semti Khaldiyah sehrin kuzey siniri boyunca uzanir Daha modern El Sabil al Sabeel El Zahra al Zahra ve Jub El Candali Jub al Jandali semtleriyse Eski Sehir in dogusuna dogru yer alir Eski Sehir in guneyindeyse Bab al Sebaa Bab El Seba Aslanlarin Kapisi El Mireyce al Mreijeh El Nezha al Nezha ve Akrama semtleri bulunur Bu semtlerin yine guneye dogru daha ilerisindeyse Karm El Zaytun Karm al Zaytoun ve Karm El Luz Karm al Loz semtleri yer alir Modern ticari merkez ve onu cevreleyen ticaret bolgesi ise sehrin batisina dogru luks Curet El Saayya Jouret al Shayyah semti icerisinde bulunur ve bu semtin daha batisinda ise yine luks olarak nitelendirilen Kusor Qusoor El Mahatta al Mahatta ve El Guta al Ghouta semtleri yer almaktadir Sehrin banliyosu zaman zaman varos olarak da nitelendirilen El Waer al Waer semtiyse diger bu semtlerin daha da batisinda bulunur ve sehirden El Basatin al Basateen adi verilen tarim arazileri bolgesiyle ve Asi Nehri nin olusturdugu ve uzerine herhangi bir insa yapmanin yasak oldugu imar yasagi olan yesil kemer ile ayrilmistir kampusu fakulteleri ve yurtlari ise Humus un bati ve guney sinirlarinda Akrama semtinin hemen yakinlarinda genis bir arazide bulunur Iklim Humus konumu sebebiyle iklim bakimindan Akdeniz den gelen yumusatici etkilere ve meltemlere maruz kalir Bunun sonucu olaraksa sehir ortalama 360 mm 14 inc yagis miktari yerine 460 mm 18 inc yagis miktariyla hemen yakinindaki Hama dan daha hafif yagisli ve iliman bir iklime sahiptir Ancak sehir ayrica zaman zaman daha kuvvetli ruzgarlarla da karsilasir Humus 2012 2013 iklimi Aylar Oca Sub Mar Nis May Haz Tem Agu Eyl Eki Kas Ara YilOrtalama en yuksek sicaklik C 11 1 13 0 16 6 21 6 27 0 30 8 32 3 32 8 31 3 26 9 19 1 12 5 22 92Ortalama sicaklik C 6 95 8 15 11 1 15 4 20 23 95 26 05 26 45 24 4 19 8 13 05 8 15 16 955Ortalama en dusuk sicaklik C 2 8 3 3 5 6 9 2 13 0 17 1 19 8 20 1 17 5 12 7 7 0 3 8 10 99Ortalama yagis mm 95 1 76 5 56 4 33 3 13 0 2 6 0 2 0 0 2 4 21 1 48 1 80 7 429 4Kaynak WMO int World Meteorological Organization Dunya Meteoroloji Orgutu DemografiYil Nufus12 yuzyil 7 0001785 2 0001860 lar tahmini 15 000 20 0001907 tahmini 65 0001932 65 0001960 136 0001978 306 0001981 346 8711994 540 1332004 652 6092005 tahmini 750 0002008 tahmini 823 0002012 gecerli sayim 900 4922013 tahmini Suriye Ic Savasi sebebiyle dusus beklenmektedir Humus 7 000 uzerindeki nufusuyla 12 yuzyil Islam kontrolu altindaki Suriye doneminde ulkedeki en buyuk sehirlerden biri olmustur 1785 yilinda ise sehrin nufusu 2 000 uzerine kadar azalmistir bu sayi ise neredeyse tamamen Musluman ve Yunan Ortodoks inanclari arasinda ayrilmistir 1860 li yillarda nufusta bir sicrama goruldu ve toplam nufus 15 000 ila 20 000 kisiyi bulmustur 1907 yilinda Humus un nufusu ucte ikisini Muslumanlarin ve geriye kalan Hristiyanlarin olusturdugu kabaca 65 000 kisi civarinda seyretmistir 1981 yilinin nufus sayiminda sehir nufusu 346 871 de kalmis 1994 yilinda 540 133 e yukselmistir Suriye Merkez Istatistik Burosu nun 2004 yili sayimina gore Humus 51 5 ini erkeklerin 48 5 ini isi kadinlarin olusturdugu toplam 652 609 kisilik bir nufusa sahip bulunmustur Bagimsiz bir 2005 yili sayiminda sehir 750 000 2008 Suriye sayimina gore ise Humus un nufusu 823 000 olarak sayilmistir Ozel 2012 yili sayimlarina gore ise Humus un nufusu 900 492 olarak belirlenmistir 2013 yili ve sonrasindaysa resmi veya ozel bir sayim yapilmasa da son zamanlarda siddeti iyice artan Suriye Ic Savasi sebebiyle bircok Suriyelinin cesitli ulkelere multeci olarak gitmesi sebebiyle ulke genelinin ve dolayisiyla Humus un da nufusunda buyuk bir dusus beklenmektedir Gunumuzde Humus nufusu Suriye nin genel din cesitliligini yansitir Savas harici genis zaman Ve cogunlukla Sunni Muslumanlardan olusurken Alevi Musluman Yunan Ortodoks ve Suryani Ortodoks azinliklarda bulunur 1880 lerde Bati Filistin Arastirmasi Humus bolgesi ve yakin cevresinde yasayan 5 500 civari Yunan Ortodoks Hristiyan ve 1 500 civari Suryani Ortodoks Hristiyan oldugunu gozler onune sermistir Tarihte uzun yillar boyunca Antakya Hatay da yer alan ve Suryani Ortodokslugunun merkezi olan Suryani Ortodoks Patrikhanesi 13 yuzyil da Mardin e tasindiktan sonra 1933 te olumsuz bir politik durum sebebiyle Humus a tasinmis ve Humus manastiri ve sehri 1933 ten 1959 a kadar 26 yil boyunca Suryani Ortodoks Kilisesi ve mezhep mensuplarinin dini merkezi olmustur Sonrasinda daha uygun gorulmesi sebebiyle merkez Sam a tasinmistir 1948 Filistinli Gocu nden sonra Orta Dogu da cesitli ulkelerde kurulan Filistin Multeci Kamplari ndan birisi de Humus ta Humus Kampi adi altinda yer almaktadir ve 14 000 uzerinde Filistinli multeci yasamaktadir Kampin cogu sakini eskiden Kuzey Filistin olarak gecen ve su anda diger Filistin bolgeleri Bati Seria Gazze Seridi aksine tamamiyle Israil kontrolunde olan bolgeden Akka ve Hayfa sehirlerinden gelmektedir 20 yuzyil baslarinda gunumuzde hala tartisma konusu olan Ermeni Kirimi sirasinda Osmanli Devleti nin Zorunlu Goc Yasasi ile cesitli yerlere tasidigi Ermenilerden 20 000 kadari Osmanli kontrolu altinda o zamanlar Osmanli Devleti sinirlari icerisinde ve Orta Dogu topraklarinin ortalarinda yer alan Humus a ve cevre koylere goc etmis ettirilmistir Sehirde kucuk bir Yunan azinlik toplulukta yasamaktadir ve sehrin cesitli bolgelerinde toplanmislardir Kaynakca H Zain H Said Al Ibrahim 21 Nisan 2011 Suriye Arap Haber Ajansi Syrian Arab News Agency 4 Ekim 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Haziran 2012 a b c d Population Data of Homs Syria World Gazetteer Ocak 2012 15 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2012 2012 hesaplamalarina gore Humus a ait Demografik ve Cografi bilgiler TDV Islam Ansiklopedisi nde Hims Vailhe Simeon 1909 Emesa Katolik Ansiklopedisi Catholic Encyclopedia Robert Appleton Sirketi Robert Appleton Company 10 Nisan 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2012 a b HomsOnline 16 Mayis 2008 15 Agustos 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 4 Haziran 2012 Syria largest cities and towns and statistics of their population World Gazetteer Ocak 2012 15 Mayis 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Haziran 2012 2012 hesaplamalarina gore Suriye nin sehir merkezi nufusu bakimindan kalabaliklik siralamasi a b Homs is calm for now but the fear remains 11 Aralik 2012 13 Ekim 2014 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2013 a b Hezbollan set to retake key Homs Rebel Area tarih 28 08 2013 erisimtarihi 05 10 2013 Bryant Jacob 1807 A New System or an Analysis of Antient Mythology Volume I W Marchant a b c Ball 2000 Sayfalar 34 35 a b c d e f g h i j Dumper 2007 syf 171 Gibbon and Ockley 1870 syf 177 Grousset Rene Histoire des Croisades III s 18 Jackson Peter 2007 The Seventh Crusade 1244 1254 Sources and Documents Ashgate Yayimcilik Ashgate Publishing ss 83 ve 256 ISBN 978 0 7546 5722 4 Room 2006 syf 167 Barkan Omer Lutfi 1953 54 H 933 934 M 1527 1528 Mali Yilina Ait Bir Butce Ornegi Istanbul Universitesi Iktisat Fakultesi Mecmuasi ss sf 303 a b c Cook 1907 syf 362 around II Ramses saltanatinin 5 yili BAR III syf 317 lt tam tarihiyle MO Mayis 12 1274 II Ramses in yayginca tahta cikis tarihi olarak kabul edilen MO 1279 baz alinarak Kitchen K A Ramesside Inscriptions Cilt 2 Blackwell Yayimcilik Ltd 1996 Sayfalar 16 17 Healy 1993 syf 22 Healy 1993 syf 39 Basvuru Kitaplari Dunya Tarihi Istanbul Turkiye 2010 ISBN 978 605 5813 13 0 Cleopatra s Children and Descendants 09 04 2010 Karl Leon Ciccone Suite101 com tarafindan yayinlanmistir 7 Haziran 2012 tarihinde erisildi suite101 com Vikipedi spam kara listesinde 9 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi oldugu icin url verilememktedir a b c d e f g h i j k l m n o Dumper 2007 syf 172 Herodian 218 Herodian s Roman History 5 3 Soldiers proclaim Heliogabalus emperor 4 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 7 Haziran 2012 Herbermann 1913 syf 403 a b c Carter 2008 syf 155 Kennedy 2007 syf 74 Mannheim 2001 syf 205 a b c Yakut al Hamavi le Strange de aktarmistir 1890 syf 356 le Strange 1890 syf 25 Kennedy 2007 syf 86 Ibn i Cubeyr le Strange de aktarmistir 1890 syf 355 Gil 1997 Sayfalar 296 297 a b Gil 1997 syf 343 a b le Strange 1890 syf 353 Al Makdisi le Strange de aktarmistir 1890 syf 354 Selcukluluar com 2012 22 Subat 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 10 Haziran 2012 Kerim Kisatas 11 Aralik 2011 Sam ve Cevresi Rehberi Rehber Ihya 18 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Haziran 2012 Aq Sunqur al Hajib WN com 2 Ekim 2011 27 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 10 Haziran 2012 a b c d e f g h i j k l m n o p q r s Dumper 2007 syf 173 El Idrisi le Strange de aktarmistir 1890 syf 354 Onder Kaya Tarih Bilinci com s 255 24 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Haziran 2012 Mahmud Gazan Sensagent Vikipedi 27 Aralik 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 13 Haziran 2012 Demurger syf 146 Demurger syf 146 147 Fransizca Ibn Battuta le Strange de aktarmistir 1890 syf 357 a b c Collelo Thomas 1987 Suriye ve Osmanli Imparatorlugu Syria Ottoman Empire Suriye Bir Ulke Arastirmasi Syria A Country Study Kongre Kutuphanesi GPO GPO for the US Library of Congress 5 Kasim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 15 Haziran 2012 Talhami 2001 p 2 Cakar Enver 2003 Tahrir Defterlerine Gore 16 Yuzyil da Humus Sehri PDF Firat Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi Firat Universitesi s 376 27 Subat 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 15 Haziran 2012 Cakar Enver 2003 Tahrir Defterlerine Gore 16 Yuzyil da Humus Sehri PDF Firat Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi Firat Universitesi s 389 27 Subat 2012 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 15 Haziran 2012 Shaw 1977 syf 33 Okur Mehmet Akif 2009 PDF Yesevi Yayinlari s 142 13 Agustos 2012 tarihinde kaynagindan PDF arsivlendi Erisim tarihi 17 Haziran 2012 Duran Yusuf 2007 Ankara Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Yuksek Lisans Tezi Ankara Universitesi s 43 18 Aralik 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 17 Haziran 2012 Cleveland 2000 syf 215 a b Commins 2004 syf 130 Fisk Robert 4 Mart 2012 The fearful realities keeping the Assad regime in power The Independent UK ss Sayfalar 35 36 15 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 17 Haziran 2012 a b Seale 2007 syf 210 Seale 2007 syf 211 a b c d Haftalik Versiyonu 15 Aralik 2011 17 Aralik 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 21 Haziran 2012 Protesters in Syrian city hold sit in Al Jazeera English 18 Nisan 2012 29 Eylul 2011 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 20 Haziran 2012 CNN Kontrol ve Idare Personeli 14 Subat 2012 Syrian residents say they re bracing for full blown war CNN 30 Ekim 2015 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Temmuz 2012 Syrian Army controls over Baba Amr Arapca Emaratalyoum 10 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2012 Church fears ethnic cleansing of Christians in Homs Syria Los Angeles Times 23 Mart 2012 5 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 4 Temmuz 2012 Humus ta Cezaevinde Isyan TRT Haber 21 Temmuz 2012 25 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Eylul 2012 Aktif Haber 21 Temmuz 2012 22 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Eylul 2012 Humus Cezaevi nde Isyan Ilke Haber Ajansi 22 Temmuz 2012 Erisim tarihi 12 Eylul 2012 olu kirik baglanti SutunHaber com 21 Temmuz 2012 23 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 12 Eylul 2012 Posta Gazetesi 22 Temmuz 2012 Gazetesi Haberi Humus Cezaevi nde 6000 kisi serbest 22 Temmuz 2012 tarihinde erisildi Kusatma altindaki Humus ta halk yiyecek bulamiyor Zaman Haber 14 Agustos 2012 Erisim tarihi 12 Eylul 2012 olu kirik baglanti a b Arapca Humus Belediyesi ve Belediye Meclisi Resmi Sitesi 2008 14 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 6 Temmuz 2012 a b Carter 2004 syf 157 a b c d e Arapca Humus Sehir Meclisi Homs City Council 27 Eylul 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 18 Kasim 2012 Carter 2008 Sayfalar 157 158 HomsOnline 2008 16 Mayis 2015 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Ocak 2013 13 Mart 2013 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 2 Nisan 2013 a b Shatzmiller 1994 syf 59 a b c Winckler 1998 syf 72 a b Population Census Report 1981 Central Bureau of Statistics a b PUN Demographic Yearbook 1999 a b Genel Nufus ve Ikametgah Sayimi 2004 31 Temmuz 2012 tarihinde Archive is sitesinde arsivlendi Suriye Merkez Istatistik Burosu CBS Humus Ili Arapca Baylson 1987 syf 27 Ḥimṣ Humus Encyclopaedia Britannica Online Encyclopaedia Britannica 2009 11 Mart 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2013 Fahlbusch and ve Bromiley 2008 syf 282 Homs refugee camp Humus Multeci Kampi Birlesmis Milletler Magduriyet Giderim ve Isleri acentesi 8 Eylul 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 5 Ekim 2013 The camp was established in 1949 on an area of 0 15 km2 0 058 sq mi adjacent to al Baath University Most of the original refugees fled from the villages surrounding Hayfa and in northern Palestine Ingilizce Toynbee 1916 syf 550 Greek Ministry of Foreign Affairs Yunanistan Disisleri Bakanligi 2008 21 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 5 Ekim 2013 Dis baglantilarWikimedia Commons ta Humus Suriye ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir eHoms19 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Humus un diger bir yari resmi sitesi Homs Online20 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Humus hakkinda sehre ait bir topluluk sitesinden genis bilgi Humus Tarihi ve diger ozelliklerinin anlatildigi bir makale Arapca Executive Branch of Homs13 Haziran 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Humus ve sehirdeki faaliyetlerle ilgili bir metin Arapca Humus ve cevresinin fotograflari Vikigezgin de Homs ile ilgili gezi rehberi bulunmaktadir