Ötanazi (Yunanca: ευθανασία - ευ, eu, "iyi, güzel"; θάνατος, thanatos, "ölüm"), bir kişinin veya bir hayvanın yaşamını, yaşamlarının dayanılamayacak durumda olarak algılanması sebebiyle, acısız veya çok az acıtan bir ölümcül enjeksiyon yaparak, yüksek dozda ilaç vererek veya kişiyi yaşam destek ünitesinden ayırarak sonlandırmak. Ötanazi uygulaması bu üçü dışında farklı formlarda da olabilir; örneğin pasif ötanaziye kişinin tedavi edilebilecek ama ölümcül bir bulaşıcı hastalığının tedavi edilmeyerek kişinin, pasif olarak, ölümüne yol açılması dahildir. Ötanazinin farklı tipleri farklı yasal uygulamalara tabidir. Pasif ötanazi genelde birçok ülkede, farklı koşullar altında yasalken, aktif ötanazi çoğu ülkede yasaktır. Genellikle ötanazi başlığı altında tartışılan hekim destekli intihar (physician assisted suicide) genel olarak yasa dışı olmakla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington, Oregon, Montana ve Vermont eyaletlerinde yasaldır. Aktif ötanazi Türkiye'de yasal değildir. Yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre, hastaya ötanazi uygulayan fail (hekim), tasarlayarak (taammüden) adam öldürme hükümlerine göre yargılanır ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılır. Bazı ülkelerde ötanazi yasal olmasa da, ötanazi faili cezaya çarptırılmaz.
Etimolojisi ve anlamları
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz. |
Fransızca euthanasie veya İngilizce euthanasia "bir kimseyi acı çekmemesi amacıyla öldürme" sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Eski Yunanca ευθανασία(euthanasía) "hayırlı ölüm" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca eû εῦ "iyi, hayırlı" ve Eski Yunanca thánatos θάνατος "ölüm" sözcüklerinin bileşiğidir.
Hekim tarafından uygulanan ötanazi tarihi
Antik Yunan ve daha sonra Antik Roma’da ölümcül hastalığa yakalanmış hastaların tedavi edilmemesi sıkça karşılaşılan bir durumdu; bu tip bir hastayı tedavi etmeye çalışmanın hekime ancak utanç ve başarısızlık kazandıracağı ve bu tip bir uygulamanın genel olarak yanlış bir uygulama olduğu kanısı yaygındı. Bununla birlikte, Hipokrat Yemini’nde açıkça belirtildiği gibi, hekimin hastaya, hasta arzu etse dahi ölümcül bir ilaç vermesi veya tavsiye etmesi yasaktır; hoş karşılanmaz (Edelstein, s.6). Bununla birlikte Antik Çağ’ın ünlü filozoflarının birçoğu, örneğin Eflatun, Aristo ve Zeno, kentin (polisin) kaynaklarını tüketen, tedavisi olmayan hastalıklara sahip hasta yetişkinlerin gönüllü olmasalar dahi öldürülmelerinin veya bakımsızlıktan ölmelerine yol açmanın (yani pasif olarak ölmelerini sağlamanın) uygun olduğunu iddia etmişlerdir (Carrick; Anagnastopoulos). Bununla birlikte kişinin kendi yaşamına son vermesi hakkındaki görüşleri daha değişkendir. Örneğin Aristo intiharı kınarken, Seneca kişilerin yaşamlarını istedikleri zaman sonlandırmaya hakları olduğunu belirtmiştir.
Hristiyanlığın yükselişiyle birlikte ötanazi konusundaki olumlu görüşler azınlığı oluşturmaya başlamıştır, zira Hristiyanlığın temel ilkelerine göre ötanazi büyük bir suç olarak nitelendirilmiştir . Bununla birlikte ötanaziyi veya kişinin ölümü seçme hakkı olduğunu savunan önemli isimler de olmamış değildir. Yazar Michel de Montaigne farklı bir perspektifle, “bizi yaşamın ölümden daha kötü bir duruma düşürmesiyle”, “Tanrı’nın bize (kendimizi öldürme) izni” verdiğini ve “en gönüllü (biçimde gerçekleşen) ölümün en iyisi” olduğunu belirtmiştir (Montaigne, 1946 [1580], s. 338). İngiliz filozof ve yazar Francis Bacon ise, hekimlerin hastaların ölümünü kolaylaştıracak bilgiye ve yeteneğe sahip olmaları gerektiğini yazmıştır. Bunların dışında İngiliz yazar John Dryden ve Charles Blount aşk acısı, onur veya sefalet gibi şeyler nedeniyle intihar etmeyi savunmuşturlar (Ferngren). Bu konuda en çarpıcı isimlerden birisi ünlü filozof David Hume olmuştur. “İntihar Üzerine” isimli denemesinde kişinin sefil bir hayatı sırf yaratıcısını mutlu etmek için sürdürmeye çalışmasını öngören dini görüşe karşı çıkar ve kişilerin otonomilerine ve özgürlüklerine vurgu yapar. Ayrıca, Antik Çağ filozoflarına benzer şekilde topluma katkısı olmamasına rağmen toplumsal kaynaklardan yararlanan bireylerin yaşamlarını devam ettirmeye zorunlu olmadıklarını savunur. Ünlü Alman filozof “Nietzsche de Hume’nin, otonomi sahibi kişilerin, toplumsal faydalılıklarını ve hazlarını yok eden bir hastalığa sahiplerse ölümlerine karar verebilme hakkına sahip oldukları, görüşünü benimsemiştir” (Encyclopedia of Bioethics, p. 1425). Destekleyenlerin dışında Hume’nin görüşünü benimsemeyen birçok ünlü filozof da olmuştur. Immanuel Kant için ihtiharın hiçbir çeşidi kabul edilemezdir. Çünkü onun ahlak teorisi ihtiharı her koşulda ve şartta reddeder.
Bunların dışında Darwinizmin 19. yüzyıldaki yükselişiyle birlikte, “kutsal yaşam” kavramı büyük bir darbe almış, hekim tarafından uygulanan ötanazinin savunucularının sayısı yükselmiştir. Ayrıca doğal seçilimin, suni olarak insan türü üzerine uygulanması ve öjenik tartışmaları açısından, ötanazinin ‘istenmeyen, doğal olarak kurtuluş şansı az olan’ belirli hasta grupları ve toplumsal gruplar üzerine uygulanması tartışması da Darwinizmin yükselişiyle belirgin bir seviyeye ulaşmıştır. Alman Ernst Haeckel, 1868’de Almanya’daki, fiziksel ve zihinsel olarak tedavi edilemeyecek bozukluklara sahip kişilerin acısız bir şekilde öldürülmeleri gerektiğini savunmuştur. Nazi Almanya’sında bu tip görüşler büyük bir yükseliş göstermiş fakat 2. Dünya Savaşı sonrasında kaybolmuştur. Dünya çapında devlet politikası olarak veya akademik anlamda bu tip bir ötanazi tartışması bugün yer almamaktadır.
Bugün ötanazi taraftarları ve ötanazi karşıtları farklı argümanlarla ötanazi tartışmasına katkıda bulunmaktadırlar. Ötanazi dünya çapında kabul edilmiş, yasal bir uygulama olmamakla birlikte, bazı ülke ve eyaletlerde yasaldır ve uygulanmaktadır; Hollanda, Belçika ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Teksas eyaleti örnek olarak verilebilir. Bununla birlikte, bu ülkelerde ötanazinin uygulanması için uyulması gereken belirli şartlar ve prosedürler vardır. Pasif ötanazi, aktif ötanaziye oranla, daha yaygın bir şekilde farklı ülkelerde uygulanmaktadır.
Belçika'da 2014 ilkbaharında yürürlüğe giren yasa ile 18 yaş altındaki vatandaşlara ötanazi hakkı tanıyan ilk ülke Belçika oldu. Yasa, ilk kez 2016'da uygulandı.
Dinler açısından ötanazi
İslam
İslam’a göre, insan Allah tarafından yaratılmıştır ve hayat ona Allah tarafından bahşedilmiştir. Bu sebeple insanın kendi canı üzerine karar verebilme hakkı yoktur, bu hak ancak Allah’ındır. Buradan hareketle İslam dininde hem intihar hem de ötanazi benzeri uygulamalar yasaktır, katil olarak görülür. Ayrıca, hayatın uzamasını sağlayacak her türlü uygulamanın uygulanması da gereklidir ve bu tip uygulamaların, durum müsaitken uygulanmaması yani bireyin ölüme terk edilmesi de yasaktır. Bu kurallar toplumsal yararlılığını kaybetmiş topluluklar için de geçerlidir ve toplumsal yararlılığını yitirmiş veya buna hiç sahip olamamış insanların öldürülmesi veya bakımsızlıktan ölüme terk edilmesi katl ile eşdeğerdir. İnsanın Allah’tan ölümü dilemesi de İslam’da hoş karşılanmayan bir davranıştır.
Musevilik
Museviliğin ötanaziye bakış açısı, insana ve insan hayatına bakış açısı temellidir. Musevilikte insanın Tanrı tarafından yaratıldığı ve hayatın Tanrı tarafından insana bahşedildiğine inanılır ve bu kutsal metinlerde de açıkça belirtilmiştir (Yaratılış, 2:2-27). Buradan hareketle kişinin, sanki hayatı kendisi yaratmış veya hayata sahipmiş gibi davranması beklenilemez; Tanrı tarafından bahşedilen hayat yine Tanrı tarafından, Tanrı’nın dilediği anda kişiden alınacaktır, bu sebeple kişinin kendi hayatını veya bir başkasının hayatını alması meşru değildir(Yaratılış, 9:5-6). İnsanın tanrı suretinde yaratıldığı inancı Musevilikte de bulunmaktadır ve bu da hayatın ve insanın özel bir ‘kutsallığı’ barındırdığı fikrini desteklemekte, ötanaziye bu anlamda da karşı çıkmaktadır. Kişinin toplumsal yararı kalmasa ve hatta yoğun acı içinde olsa dahi, hayatını mümkün olduğu kadar uzatması şarttır. Toplumsal yararı kalmamış insanların veya ağır bozukluklarla doğmuş bebeklerin aktif olarak öldürülmesi veya bakımsızlık sebebiyle ölüme terk edilmesi de yasaktır.
Hristiyanlık
Hristiyanlık dini Musevilik kutsal metinlerini, kutsal metinleri içinde kabul ettiğinden insan ve insan hayatına dair akaid temelde büyük oranda benzerdir. Hristiyanlığın doğuşundan itibaren, kişinin kendi canına kıyması veya başkalarının canına kıyması kesinlikle yasak kılınmıştır. İnsanın tanrı suretinde yaratılmış olması inancı Hristiyanlıkta da mevcuttur ve insan, insan hayatı özel bir ‘kutsallığı’ içinde barındırır. Hristiyanlıkta da belirli bir toplumsal grubun, örneğin toplumsal yararlılığını kaybetmiş toplulukların, canına kıyılması meşru değildir. Çok erken dönemlerden itibaren (yaklaşık M.S. 2. yüzyıl) Hristiyanlık, intihar, çocuk ve bebeklerin katli (infantisit) ve benzeri eylemleri yasaklamıştır.
Hristiyanlık tarihinin önemli isimlerinden intiharı yoğun bir şekilde eleştirmiş ve intiharı 10 Emir’den altıncısı olan “Öldürmeyeceksin” emrine karşı bir hareket olarak görmüştür. Nitekim Hristiyanlığın genel görüşü bu olmuş ve 325 yılında, Roma İmparatorluğu’nun resmî dininin Hristiyanlık olarak ilan edilmesiyle birlikte intihar katl ile aynı görülmüştür. İntihar edenlerin Hristiyan mezarlıklarına gömülmesine karşı çıkılırken, intihar edenlerin mal varlıklarına da el konulmaya başlanmıştır. Daha sonraları ünlü teolog ve filozof Thomas Aquinas da intiharı eleştirmiş ve kınamıştır. Bu sıralarda ortaya çıkan yaklaşım, bugün Katolik Kilisesi’nin intihar ve ötanaziye dair görüşlerinin temelini oluşturmaktadır.
Protestanlıkta da durum pek farklı olmasa da zaman içinde değişim söz konusu olmuştur. Her ne kadar ilk dönem Protestanlığın önemli isimlerinin görüşleri Katolik Kilisesi’nin ve ilk Hristiyan yazarlarının görüşlerinden farklı olmasa da, son dönem ve çağdaş Prostestan din adamlarının ötanazi topluluklarında yer aldıkları ve ötanaziyi savundukları da görülmüştür. Bu tip din adamlarına örnek olarak verilebilir
Budizm
Theravada Budizminde bir rahip ölümün avantajlarından veya hayatın sefaletlerine kıyasla ölüm sonrası yaşamın iyiliğinden intiharı özendirecek şekilde bahsederse aforoz edilebilir. Ayrıca tedavi edilemeyecek derecede hasta kişilere bakarken, bu kişilerin ölümünü hızlandıracak şekilde davranmak da yasaklanmıştır (Bhikkhu).
Aktif ve pasif ötanazi
- Temelde aktif ve pasif ötanazi şeklinde uygulanmaktadır.
- Aktif ötanazide, doğrudan (direkt) uygulama söz konusudur. Öldürücü madde, kurtarıcı tedavi uygulanması imkânsız olan hastaya doğrudan verilir.
- Pasif ötanazide, dolaylı (indirekt) bir uygulama söz konusu olup, hastayı hayatta tutan makineler kapatılır ya da geçici - kısmi tedaviye yönelik ilaçların verilmesi kesilerek, ağrının giderilmesi dışında bir tedavi uygulanmaz.
Aktif ve pasif ötanazi, amaç ve son açısından aynı olmakla birlikte uygulanan prosedürün farklılığı açısından, farklı yasal durumlara sahip olmuşturlar. Yine de bu iki ötanazi türü arasında gerçekten bir farklılığın olup olmadığı, eğer biri diğerinden daha iyiyse bunun pasif ötanazi mi yoksa aktif ötanazi mi olduğu etik ve felsefî bağlamda tartışılan önemli bir meseledir. Bugün yasal olarak pasif ötanazi aktif ötanaziye oranla daha iyi karşılanmaktadır ve aktif ötanaziye oranla daha çok ülkede ve bölgede yasal olarak uygulanmasına izin verilmektedir. Bununla birlikte özellikle felsefe çevrelerinde pasif ötanazinin aktif ötanaziden, belki ancak yasal olarak daha iyi olabileceğine, pratikte büyük ihtimalle daha kötü olabileceğine dair yorumlar mevcuttur. Pasif ötanazinin, karşılaştırıldığında, aktif ötanaziden daha kötü olduğunu iddia eden ünlü isimlerden “Active and Passive Euthanasia” isimli eserinde çeşitli örnekler sunarak, niçin ötanazi uygulanacak kişinin pasif ötanazi sonucu uzun süre acı çekerek ölmesinin, aktif ötanazi sonucu kısa ve acısız bir ölümle ölmesinden daha iyi olabileceği sorusunu sormakta ve bu noktadan hareketle çeşitli örnekler sunmaktadır (Rachels). Bununla birlikte pasif ötanazinin aktif ötanaziden daha uygun ve iyi olduğunu savunan çevreler sıklıkla (acts and omissions doctrine) ve benzeri doktrin ve argümanları ortaya koymaktadırlar. Yasal açıdansa pasif ötanazide, ötanazi uygulanacak kişiye karşı aktif bir öldürme eyleminin uygulanmadığı fakat bunun aktif ötanazide söz konusu olmadığı fikri baskındır.
Doktor destekli intihar
Sık sık ötanazi başlığı altında işlenen bir başka konu da hekim destekli intihardır (physician assisted suicide). Hekim destekli intiharda, ne tam olarak aktif ne de tam olarak pasif ötanazi mümkünken, durumun salt intihar olmadığı da ortaya atılmıştır. Kısaca, hekim destekli intiharda, kişinin isteği üzerine hekim kişinin kendisini öldürebilmesini mümkün kılacak ortamı hazırlar. Burada hekim kişiyi ne doğrudan öldürmekte ne de dolaylı olarak ölmesine sebep olmaktadır yani pasif ötanazideki gibi örneğin bakımsızlık veya yaşam destek ünitesinden ayrılması sonucu ölüm mevcut değildir. Hekim sadece kişinin intihar etmesi için uygun olacak koşulları ve durumu hazırlar ve sonuçta kişiyi öldüren yine kişinin kendisidir.
Konuyla ilgili birçok kişi hekim destekli intiharın ötanaziden daha farklı bir biçimde, intihar kavramına daha yakın olarak incelenmesinin daha yararlı olacağını savunmaktadır. Hekim destekli intihar Amerika Birleşik Devletleri’nin Washington, Oregon, Montana ve Vermont eyaletlerinde yasaldır. Bunun dışında hekim destekli intiharın savunucuları genel olarak ötanazi savunucularından daha azdır ve hekim destekli intihar genel olarak dünya çapında yasa dışıdır.
Konuyla ilgili yayınlar
- Abaan, Süheyla (1996), Ötanazi ve Sağlık Ekibi. Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Özel Sayı 4(Ek Sayı 3) 9.96, 27-34.
- Akbaba, Gülgün (2000), Bir Hak mı? Ötanazi. Bilim ve Teknik (387) 2.2000, 96-99. ss. Bibliyografya
- Ankara'da Çalışan Hekimlerin Ötanaziye Yaklaşımı (2002), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 51(4), 207-214.
- Ankara'da Çalışan Hekimlerin Ötanazi ile İlgili Görüşlerini Belirlemeye Yönelik Bir Anket Çalışması (1996), Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Özel Sayı 4(Ek Sayı 3) 9.96, 43-48.
- Ataç, Adnan ve Levent Erdem (1996), 3. Oturum Ötanazi ve Organ Aktarım Etiği. Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik Dergisi 4(2) 8.96, 79-81.
- Baydar Erkoç Tuba, Bu Can Kimin? Ötanazi, Ölme Hakkı ve Tedavinin Reddine Müslümanca Bakış, İz Yayınları, 2021.
- Çalışkan, Deniz; Oya Özdemir ve Recep Akdur (2003), Abidinpaşa Sağlık Grup Başkanlığı Bölgesinde Çalışan Hekimlerin Ötanazi Konusunda Bilgi Tutum Davranışları ile İlgili Bir Çalışma. Türkiye Klinikleri Tıp Etiği-Hukuku-Tarihi Dergisi 11(2) 5.2003, 91-101.
- Dikmen, Aylin (1995), Ötanazi: Ölüm Hakkı. Varlık 63(1057) 10.95, 54-56.
- Diyarbakır'da Çalışan Hekimlerin Ötanaziye Bakışı (2003), Adli Bilimler Dergisi 2(2) 6.2003, 33-37.
- Düzce'de Çalışan Hekimlerin Ötanaziye Bakışı (2004), Adli Psikiyatri Dergisi 1(1) 1.2004, 9-13.
- Erzurum'da Çalışan Hekimlerin Ötanaziye Bakışı (2003), Acil Tıp Dergisi 3(2) 6.2003, 41-46.
- Flannery, Austin (2002), Ötanazi Üzerine Beyanname. (Çeviren: Osman Taştan) Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi 43(2) 2002, 405-412.
- Güven, Kudret (2000), Kişilik Hakları ve Ötanazi, Mardin: Nobel Yayın.
- Hekimler İçin Ötanazi, Ölüm ve Ölümcül Hastaya İlişkin Tutum Ölçeği (ÖTÖ)'nin Faktör Yapısı ve İç Tutarlığı (1996), Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi 4(3) 9.96, 185-190.
- İl, Sunay ve Hatice Işıkhan (2004), Kanser Hastalarıyla Çalışan Sağlık Personelinin Ötanaziye İlişkin Düşüncelerinin Değerlendirilmesi. Adli Bilimler Dergisi 3(3) 9.2004, 41-50.
- İnceoğlu, Sibel (1996), Yaşam Hakkı Karşısında Ötanazi. Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Özel Sayı 4(Ek Sayı 3) 9.96, 20-26.
- İnceoğlu, Sibel (1999), Ölme Hakkı (Ötanazi), İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
- Kaya, Sezai ve Emine Baydan (1995). Evcil ve Diğer Hayvanların İnsancıl Olarak Öldürülmesinde Kullanılan Ötanazi Maddeleri ve Yöntemleri. Veteriner Hekimler Derneği Dergisi 66(1) 1995, 54-62.
- Psikologların Ötanaziye Yaklaşımı (2004), Adli Psikiyatri Dergisi 1(1) 1.2004, 35-42.
- Oğuz, N. Yasemin (1996), Tıp Etiği Açısından Ötanazi. Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Özel Sayı 4(Ek Sayı 3) 9.96, 5-8.
- Oğuz, N. Yasemin (1996). Pediatrik Ötanazi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 39(4) 10/12.96, 767-776.
- Oğuz, N. Yasemin (2005), Psikiyatrik Ötanazi. Türkiye Klinikleri Tıp Etiği-Hukuku-Tarihi Dergisi 13(1) 2005, 20-25.
- Oral, Uğur (1995), Ötanazi. Türkiye Klinikleri Tıbbi Etik Dergisi 3(1) 4.95, 8-11.
- Özkara, Erdem (2000), Ötanazide Temel Kavramlar ve Ötanaziyle İlgili Güncel Tartışmalar. İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi Tıp Dergisi 38(3-4) 9-12.2000, 19-22.
- Özkara, Erdem (2001), Ötanazide Temel Kavramlar ve Güncel Tartışmalar, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
- Schlögel, Herbert (2002), Ötanazi ve Teoloji. (Çeviren: Osman Taştan), Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi 43(1) 2002, 293-299.
- Sivas İli'nde Görev Yapan Bir Grup Hemşirenin Ötanazi Uygulamasına İlişkin Görüşleri (1997), Kriz Dergisi 5(1) 1997, 59-63.
- Tandoğan, Cüneyd (1995), Ötanazi ya da Bir Değerleme Denemesi. Türk Dili Dergisi 9(49) 7/8.95, 31-35.
- Topal, Ayşe (2000), Hayvanlarda Ötanazi. Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi 19(1/2) 2000, 141-147.
- Yiğit, Yaşar (2000), İslâm Ceza Hukukuna Göre Ötanazi. Diyanet İlmi Dergi 36(2) 4/6.2000, 37-58.
- Zileli, Leyla (1996), Ötanazi. Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Özel Sayı 4(Ek Sayı 3) 9.96, 38-39.
Ayrıca bakınız
Vikisözlük'te ötanazi ile ilgili tanım bulabilirsiniz. |
Kaynakça
- Encyclopedia of Bioethics, 3rd Edition (3. baskı), “Life-sustaining treatment and euthanasia” maddesindeki, “II. Historical aspects” başlığında.
- Anagnastopoulos, Georgios. 2000. “Euthanasia and the Physician’s Role.” In Bioethics: Ancient Themes in Contemporary Issues, ed. Mark G. Kuczewski and Ronald Polansky. Cambridge, MA: MIT Press.
- Carrick, Paul. 1985. Medical Ethics in Antiquity: Philosophical Perspectives on Abortion and Euthanasia. Dordrecht, Netherlands: D. Reidel.
- Edelstein, Ludwig. 1967. In Ancient Medicine: Selected Papers of Ludwig Edelstein, ed. Owsei Temkin and C. Lilian Temkin. Baltimore: Johns Hopkins Press.
- Ferngren, Gary B. 1989. “The Ethics of Suicide in the Renaissance and Reformation.” In Suicide and Euthanasia: Historical and Contemporary Themes, ed. Baruch A. Brody. Dordrecht, Netherlands: Kluwer.
- Montaigne, Michel. 1946 (1580). “A Custom of the Island of Cea.” In The Essays of Montaigne, tr. Emit Julius Trechmann. New York: Oxford University Press.
- Yaratılış kitabı, Eski Ahit (Eden Communications Tercümesi)[]
- Bhikkhu, Thanissaro.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Otanazi Yunanca ey8anasia ey eu iyi guzel 8anatos thanatos olum bir kisinin veya bir hayvanin yasamini yasamlarinin dayanilamayacak durumda olarak algilanmasi sebebiyle acisiz veya cok az acitan bir olumcul enjeksiyon yaparak yuksek dozda ilac vererek veya kisiyi yasam destek unitesinden ayirarak sonlandirmak Otanazi uygulamasi bu ucu disinda farkli formlarda da olabilir ornegin pasif otanaziye kisinin tedavi edilebilecek ama olumcul bir bulasici hastaliginin tedavi edilmeyerek kisinin pasif olarak olumune yol acilmasi dahildir Otanazinin farkli tipleri farkli yasal uygulamalara tabidir Pasif otanazi genelde bircok ulkede farkli kosullar altinda yasalken aktif otanazi cogu ulkede yasaktir Genellikle otanazi basligi altinda tartisilan hekim destekli intihar physician assisted suicide genel olarak yasa disi olmakla birlikte Amerika Birlesik Devletleri nin Washington Oregon Montana ve Vermont eyaletlerinde yasaldir Aktif otanazi Turkiye de yasal degildir Yururlukte olan 5237 sayili Turk Ceza Kanunu na gore hastaya otanazi uygulayan fail hekim tasarlayarak taammuden adam oldurme hukumlerine gore yargilanir ve agirlastirilmis muebbet hapis cezasiyla cezalandirilir Bazi ulkelerde otanazi yasal olmasa da otanazi faili cezaya carptirilmaz Etimolojisi ve anlamlariBu alt basligin genisletilmesi gerekiyor Sayfayi duzenleyerek yardimci olabilirsiniz Fransizca euthanasie veya Ingilizce euthanasia bir kimseyi aci cekmemesi amaciyla oldurme sozcugunden alintidir Bu sozcuk Eski Yunanca ey8anasia euthanasia hayirli olum sozcugunden alintidir Yunanca sozcuk Eski Yunanca eu eῦ iyi hayirli ve Eski Yunanca thanatos 8anatos olum sozcuklerinin bilesigidir Hekim tarafindan uygulanan otanazi tarihiAntik Yunan ve daha sonra Antik Roma da olumcul hastaliga yakalanmis hastalarin tedavi edilmemesi sikca karsilasilan bir durumdu bu tip bir hastayi tedavi etmeye calismanin hekime ancak utanc ve basarisizlik kazandiracagi ve bu tip bir uygulamanin genel olarak yanlis bir uygulama oldugu kanisi yaygindi Bununla birlikte Hipokrat Yemini nde acikca belirtildigi gibi hekimin hastaya hasta arzu etse dahi olumcul bir ilac vermesi veya tavsiye etmesi yasaktir hos karsilanmaz Edelstein s 6 Bununla birlikte Antik Cag in unlu filozoflarinin bircogu ornegin Eflatun Aristo ve Zeno kentin polisin kaynaklarini tuketen tedavisi olmayan hastaliklara sahip hasta yetiskinlerin gonullu olmasalar dahi oldurulmelerinin veya bakimsizliktan olmelerine yol acmanin yani pasif olarak olmelerini saglamanin uygun oldugunu iddia etmislerdir Carrick Anagnastopoulos Bununla birlikte kisinin kendi yasamina son vermesi hakkindaki gorusleri daha degiskendir Ornegin Aristo intihari kinarken Seneca kisilerin yasamlarini istedikleri zaman sonlandirmaya haklari oldugunu belirtmistir Hristiyanligin yukselisiyle birlikte otanazi konusundaki olumlu gorusler azinligi olusturmaya baslamistir zira Hristiyanligin temel ilkelerine gore otanazi buyuk bir suc olarak nitelendirilmistir Bununla birlikte otanaziyi veya kisinin olumu secme hakki oldugunu savunan onemli isimler de olmamis degildir Yazar Michel de Montaigne farkli bir perspektifle bizi yasamin olumden daha kotu bir duruma dusurmesiyle Tanri nin bize kendimizi oldurme izni verdigini ve en gonullu bicimde gerceklesen olumun en iyisi oldugunu belirtmistir Montaigne 1946 1580 s 338 Ingiliz filozof ve yazar Francis Bacon ise hekimlerin hastalarin olumunu kolaylastiracak bilgiye ve yetenege sahip olmalari gerektigini yazmistir Bunlarin disinda Ingiliz yazar John Dryden ve Charles Blount ask acisi onur veya sefalet gibi seyler nedeniyle intihar etmeyi savunmusturlar Ferngren Bu konuda en carpici isimlerden birisi unlu filozof David Hume olmustur Intihar Uzerine isimli denemesinde kisinin sefil bir hayati sirf yaraticisini mutlu etmek icin surdurmeye calismasini ongoren dini goruse karsi cikar ve kisilerin otonomilerine ve ozgurluklerine vurgu yapar Ayrica Antik Cag filozoflarina benzer sekilde topluma katkisi olmamasina ragmen toplumsal kaynaklardan yararlanan bireylerin yasamlarini devam ettirmeye zorunlu olmadiklarini savunur Unlu Alman filozof Nietzsche de Hume nin otonomi sahibi kisilerin toplumsal faydaliliklarini ve hazlarini yok eden bir hastaliga sahiplerse olumlerine karar verebilme hakkina sahip olduklari gorusunu benimsemistir Encyclopedia of Bioethics p 1425 Destekleyenlerin disinda Hume nin gorusunu benimsemeyen bircok unlu filozof da olmustur Immanuel Kant icin ihtiharin hicbir cesidi kabul edilemezdir Cunku onun ahlak teorisi ihtihari her kosulda ve sartta reddeder Bunlarin disinda Darwinizmin 19 yuzyildaki yukselisiyle birlikte kutsal yasam kavrami buyuk bir darbe almis hekim tarafindan uygulanan otanazinin savunucularinin sayisi yukselmistir Ayrica dogal secilimin suni olarak insan turu uzerine uygulanmasi ve ojenik tartismalari acisindan otanazinin istenmeyen dogal olarak kurtulus sansi az olan belirli hasta gruplari ve toplumsal gruplar uzerine uygulanmasi tartismasi da Darwinizmin yukselisiyle belirgin bir seviyeye ulasmistir Alman Ernst Haeckel 1868 de Almanya daki fiziksel ve zihinsel olarak tedavi edilemeyecek bozukluklara sahip kisilerin acisiz bir sekilde oldurulmeleri gerektigini savunmustur Nazi Almanya sinda bu tip gorusler buyuk bir yukselis gostermis fakat 2 Dunya Savasi sonrasinda kaybolmustur Dunya capinda devlet politikasi olarak veya akademik anlamda bu tip bir otanazi tartismasi bugun yer almamaktadir Bugun otanazi taraftarlari ve otanazi karsitlari farkli argumanlarla otanazi tartismasina katkida bulunmaktadirlar Otanazi dunya capinda kabul edilmis yasal bir uygulama olmamakla birlikte bazi ulke ve eyaletlerde yasaldir ve uygulanmaktadir Hollanda Belcika ve Amerika Birlesik Devletleri nin Teksas eyaleti ornek olarak verilebilir Bununla birlikte bu ulkelerde otanazinin uygulanmasi icin uyulmasi gereken belirli sartlar ve prosedurler vardir Pasif otanazi aktif otanaziye oranla daha yaygin bir sekilde farkli ulkelerde uygulanmaktadir Belcika da 2014 ilkbaharinda yururluge giren yasa ile 18 yas altindaki vatandaslara otanazi hakki taniyan ilk ulke Belcika oldu Yasa ilk kez 2016 da uygulandi Dinler acisindan otanaziIslam Islam a gore insan Allah tarafindan yaratilmistir ve hayat ona Allah tarafindan bahsedilmistir Bu sebeple insanin kendi cani uzerine karar verebilme hakki yoktur bu hak ancak Allah indir Buradan hareketle Islam dininde hem intihar hem de otanazi benzeri uygulamalar yasaktir katil olarak gorulur Ayrica hayatin uzamasini saglayacak her turlu uygulamanin uygulanmasi da gereklidir ve bu tip uygulamalarin durum musaitken uygulanmamasi yani bireyin olume terk edilmesi de yasaktir Bu kurallar toplumsal yararliligini kaybetmis topluluklar icin de gecerlidir ve toplumsal yararliligini yitirmis veya buna hic sahip olamamis insanlarin oldurulmesi veya bakimsizliktan olume terk edilmesi katl ile esdegerdir Insanin Allah tan olumu dilemesi de Islam da hos karsilanmayan bir davranistir Musevilik Museviligin otanaziye bakis acisi insana ve insan hayatina bakis acisi temellidir Musevilikte insanin Tanri tarafindan yaratildigi ve hayatin Tanri tarafindan insana bahsedildigine inanilir ve bu kutsal metinlerde de acikca belirtilmistir Yaratilis 2 2 27 Buradan hareketle kisinin sanki hayati kendisi yaratmis veya hayata sahipmis gibi davranmasi beklenilemez Tanri tarafindan bahsedilen hayat yine Tanri tarafindan Tanri nin diledigi anda kisiden alinacaktir bu sebeple kisinin kendi hayatini veya bir baskasinin hayatini almasi mesru degildir Yaratilis 9 5 6 Insanin tanri suretinde yaratildigi inanci Musevilikte de bulunmaktadir ve bu da hayatin ve insanin ozel bir kutsalligi barindirdigi fikrini desteklemekte otanaziye bu anlamda da karsi cikmaktadir Kisinin toplumsal yarari kalmasa ve hatta yogun aci icinde olsa dahi hayatini mumkun oldugu kadar uzatmasi sarttir Toplumsal yarari kalmamis insanlarin veya agir bozukluklarla dogmus bebeklerin aktif olarak oldurulmesi veya bakimsizlik sebebiyle olume terk edilmesi de yasaktir Hristiyanlik Hristiyanlik dini Musevilik kutsal metinlerini kutsal metinleri icinde kabul ettiginden insan ve insan hayatina dair akaid temelde buyuk oranda benzerdir Hristiyanligin dogusundan itibaren kisinin kendi canina kiymasi veya baskalarinin canina kiymasi kesinlikle yasak kilinmistir Insanin tanri suretinde yaratilmis olmasi inanci Hristiyanlikta da mevcuttur ve insan insan hayati ozel bir kutsalligi icinde barindirir Hristiyanlikta da belirli bir toplumsal grubun ornegin toplumsal yararliligini kaybetmis topluluklarin canina kiyilmasi mesru degildir Cok erken donemlerden itibaren yaklasik M S 2 yuzyil Hristiyanlik intihar cocuk ve bebeklerin katli infantisit ve benzeri eylemleri yasaklamistir Hristiyanlik tarihinin onemli isimlerinden intihari yogun bir sekilde elestirmis ve intihari 10 Emir den altincisi olan Oldurmeyeceksin emrine karsi bir hareket olarak gormustur Nitekim Hristiyanligin genel gorusu bu olmus ve 325 yilinda Roma Imparatorlugu nun resmi dininin Hristiyanlik olarak ilan edilmesiyle birlikte intihar katl ile ayni gorulmustur Intihar edenlerin Hristiyan mezarliklarina gomulmesine karsi cikilirken intihar edenlerin mal varliklarina da el konulmaya baslanmistir Daha sonralari unlu teolog ve filozof Thomas Aquinas da intihari elestirmis ve kinamistir Bu siralarda ortaya cikan yaklasim bugun Katolik Kilisesi nin intihar ve otanaziye dair goruslerinin temelini olusturmaktadir Protestanlikta da durum pek farkli olmasa da zaman icinde degisim soz konusu olmustur Her ne kadar ilk donem Protestanligin onemli isimlerinin gorusleri Katolik Kilisesi nin ve ilk Hristiyan yazarlarinin goruslerinden farkli olmasa da son donem ve cagdas Prostestan din adamlarinin otanazi topluluklarinda yer aldiklari ve otanaziyi savunduklari da gorulmustur Bu tip din adamlarina ornek olarak verilebilir Budizm Theravada Budizminde bir rahip olumun avantajlarindan veya hayatin sefaletlerine kiyasla olum sonrasi yasamin iyiliginden intihari ozendirecek sekilde bahsederse aforoz edilebilir Ayrica tedavi edilemeyecek derecede hasta kisilere bakarken bu kisilerin olumunu hizlandiracak sekilde davranmak da yasaklanmistir Bhikkhu Aktif ve pasif otanaziTemelde aktif ve pasif otanazi seklinde uygulanmaktadir Aktif otanazide dogrudan direkt uygulama soz konusudur Oldurucu madde kurtarici tedavi uygulanmasi imkansiz olan hastaya dogrudan verilir Pasif otanazide dolayli indirekt bir uygulama soz konusu olup hastayi hayatta tutan makineler kapatilir ya da gecici kismi tedaviye yonelik ilaclarin verilmesi kesilerek agrinin giderilmesi disinda bir tedavi uygulanmaz Aktif ve pasif otanazi amac ve son acisindan ayni olmakla birlikte uygulanan prosedurun farkliligi acisindan farkli yasal durumlara sahip olmusturlar Yine de bu iki otanazi turu arasinda gercekten bir farkliligin olup olmadigi eger biri digerinden daha iyiyse bunun pasif otanazi mi yoksa aktif otanazi mi oldugu etik ve felsefi baglamda tartisilan onemli bir meseledir Bugun yasal olarak pasif otanazi aktif otanaziye oranla daha iyi karsilanmaktadir ve aktif otanaziye oranla daha cok ulkede ve bolgede yasal olarak uygulanmasina izin verilmektedir Bununla birlikte ozellikle felsefe cevrelerinde pasif otanazinin aktif otanaziden belki ancak yasal olarak daha iyi olabilecegine pratikte buyuk ihtimalle daha kotu olabilecegine dair yorumlar mevcuttur Pasif otanazinin karsilastirildiginda aktif otanaziden daha kotu oldugunu iddia eden unlu isimlerden Active and Passive Euthanasia isimli eserinde cesitli ornekler sunarak nicin otanazi uygulanacak kisinin pasif otanazi sonucu uzun sure aci cekerek olmesinin aktif otanazi sonucu kisa ve acisiz bir olumle olmesinden daha iyi olabilecegi sorusunu sormakta ve bu noktadan hareketle cesitli ornekler sunmaktadir Rachels Bununla birlikte pasif otanazinin aktif otanaziden daha uygun ve iyi oldugunu savunan cevreler siklikla acts and omissions doctrine ve benzeri doktrin ve argumanlari ortaya koymaktadirlar Yasal acidansa pasif otanazide otanazi uygulanacak kisiye karsi aktif bir oldurme eyleminin uygulanmadigi fakat bunun aktif otanazide soz konusu olmadigi fikri baskindir Doktor destekli intiharSik sik otanazi basligi altinda islenen bir baska konu da hekim destekli intihardir physician assisted suicide Hekim destekli intiharda ne tam olarak aktif ne de tam olarak pasif otanazi mumkunken durumun salt intihar olmadigi da ortaya atilmistir Kisaca hekim destekli intiharda kisinin istegi uzerine hekim kisinin kendisini oldurebilmesini mumkun kilacak ortami hazirlar Burada hekim kisiyi ne dogrudan oldurmekte ne de dolayli olarak olmesine sebep olmaktadir yani pasif otanazideki gibi ornegin bakimsizlik veya yasam destek unitesinden ayrilmasi sonucu olum mevcut degildir Hekim sadece kisinin intihar etmesi icin uygun olacak kosullari ve durumu hazirlar ve sonucta kisiyi olduren yine kisinin kendisidir Konuyla ilgili bircok kisi hekim destekli intiharin otanaziden daha farkli bir bicimde intihar kavramina daha yakin olarak incelenmesinin daha yararli olacagini savunmaktadir Hekim destekli intihar Amerika Birlesik Devletleri nin Washington Oregon Montana ve Vermont eyaletlerinde yasaldir Bunun disinda hekim destekli intiharin savunuculari genel olarak otanazi savunucularindan daha azdir ve hekim destekli intihar genel olarak dunya capinda yasa disidir Konuyla ilgili yayinlarAbaan Suheyla 1996 Otanazi ve Saglik Ekibi Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Ozel Sayi 4 Ek Sayi 3 9 96 27 34 Akbaba Gulgun 2000 Bir Hak mi Otanazi Bilim ve Teknik 387 2 2000 96 99 ss Bibliyografya Ankara da Calisan Hekimlerin Otanaziye Yaklasimi 2002 Ankara Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi 51 4 207 214 Ankara da Calisan Hekimlerin Otanazi ile Ilgili Goruslerini Belirlemeye Yonelik Bir Anket Calismasi 1996 Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Ozel Sayi 4 Ek Sayi 3 9 96 43 48 Atac Adnan ve Levent Erdem 1996 3 Oturum Otanazi ve Organ Aktarim Etigi Turkiye Klinikleri Tibbi Etik Dergisi 4 2 8 96 79 81 Baydar Erkoc Tuba Bu Can Kimin Otanazi Olme Hakki ve Tedavinin Reddine Muslumanca Bakis Iz Yayinlari 2021 Caliskan Deniz Oya Ozdemir ve Recep Akdur 2003 Abidinpasa Saglik Grup Baskanligi Bolgesinde Calisan Hekimlerin Otanazi Konusunda Bilgi Tutum Davranislari ile Ilgili Bir Calisma Turkiye Klinikleri Tip Etigi Hukuku Tarihi Dergisi 11 2 5 2003 91 101 Dikmen Aylin 1995 Otanazi Olum Hakki Varlik 63 1057 10 95 54 56 Diyarbakir da Calisan Hekimlerin Otanaziye Bakisi 2003 Adli Bilimler Dergisi 2 2 6 2003 33 37 Duzce de Calisan Hekimlerin Otanaziye Bakisi 2004 Adli Psikiyatri Dergisi 1 1 1 2004 9 13 Erzurum da Calisan Hekimlerin Otanaziye Bakisi 2003 Acil Tip Dergisi 3 2 6 2003 41 46 Flannery Austin 2002 Otanazi Uzerine Beyanname Ceviren Osman Tastan Ankara Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi 43 2 2002 405 412 Guven Kudret 2000 Kisilik Haklari ve Otanazi Mardin Nobel Yayin ISBN 978 975 591 081 9 Hekimler Icin Otanazi Olum ve Olumcul Hastaya Iliskin Tutum Olcegi OTO nin Faktor Yapisi ve Ic Tutarligi 1996 Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi 4 3 9 96 185 190 Il Sunay ve Hatice Isikhan 2004 Kanser Hastalariyla Calisan Saglik Personelinin Otanaziye Iliskin Dusuncelerinin Degerlendirilmesi Adli Bilimler Dergisi 3 3 9 2004 41 50 Inceoglu Sibel 1996 Yasam Hakki Karsisinda Otanazi Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Ozel Sayi 4 Ek Sayi 3 9 96 20 26 Inceoglu Sibel 1999 Olme Hakki Otanazi Istanbul Ayrinti Yayinlari ISBN 978 975 539 255 4 Kaya Sezai ve Emine Baydan 1995 Evcil ve Diger Hayvanlarin Insancil Olarak Oldurulmesinde Kullanilan Otanazi Maddeleri ve Yontemleri Veteriner Hekimler Dernegi Dergisi 66 1 1995 54 62 Psikologlarin Otanaziye Yaklasimi 2004 Adli Psikiyatri Dergisi 1 1 1 2004 35 42 Oguz N Yasemin 1996 Tip Etigi Acisindan Otanazi Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Ozel Sayi 4 Ek Sayi 3 9 96 5 8 Oguz N Yasemin 1996 Pediatrik Otanazi Cocuk Sagligi ve Hastaliklari Dergisi 39 4 10 12 96 767 776 Oguz N Yasemin 2005 Psikiyatrik Otanazi Turkiye Klinikleri Tip Etigi Hukuku Tarihi Dergisi 13 1 2005 20 25 Oral Ugur 1995 Otanazi Turkiye Klinikleri Tibbi Etik Dergisi 3 1 4 95 8 11 Ozkara Erdem 2000 Otanazide Temel Kavramlar ve Otanaziyle Ilgili Guncel Tartismalar Izmir Ataturk Egitim Hastanesi Tip Dergisi 38 3 4 9 12 2000 19 22 Ozkara Erdem 2001 Otanazide Temel Kavramlar ve Guncel Tartismalar Ankara Seckin Yayincilik ISBN 978 975 347 417 7 Schlogel Herbert 2002 Otanazi ve Teoloji Ceviren Osman Tastan Ankara Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi 43 1 2002 293 299 Sivas Ili nde Gorev Yapan Bir Grup Hemsirenin Otanazi Uygulamasina Iliskin Gorusleri 1997 Kriz Dergisi 5 1 1997 59 63 Tandogan Cuneyd 1995 Otanazi ya da Bir Degerleme Denemesi Turk Dili Dergisi 9 49 7 8 95 31 35 Topal Ayse 2000 Hayvanlarda Otanazi Uludag Universitesi Veteriner Fakultesi Dergisi 19 1 2 2000 141 147 Yigit Yasar 2000 Islam Ceza Hukukuna Gore Otanazi Diyanet Ilmi Dergi 36 2 4 6 2000 37 58 Zileli Leyla 1996 Otanazi Psikiyatri Psikoloji ve Psikofarmakoloji Dergisi Ozel Sayi 4 Ek Sayi 3 9 96 38 39 Ayrica bakinizVikisozluk te otanazi ile ilgili tanim bulabilirsiniz Intihar Ojenik Tibbi etik Hayvan otanazisi OtonomiKaynakca 5 Mart 2014 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 8 Ekim 2013 Ozkan Yusuf Belcika da ilk kez bir cocuk icin otanazi uygulamasi www bbc com BBC com sitesi 17 Eylul 2016 7 Ocak 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 30 Aralik 2017 Encyclopedia of Bioethics 3rd Edition 3 baski Life sustaining treatment and euthanasia maddesindeki II Historical aspects basliginda Anagnastopoulos Georgios 2000 Euthanasia and the Physician s Role In Bioethics Ancient Themes in Contemporary Issues ed Mark G Kuczewski and Ronald Polansky Cambridge MA MIT Press Carrick Paul 1985 Medical Ethics in Antiquity Philosophical Perspectives on Abortion and Euthanasia Dordrecht Netherlands D Reidel Edelstein Ludwig 1967 In Ancient Medicine Selected Papers of Ludwig Edelstein ed Owsei Temkin and C Lilian Temkin Baltimore Johns Hopkins Press Ferngren Gary B 1989 The Ethics of Suicide in the Renaissance and Reformation In Suicide and Euthanasia Historical and Contemporary Themes ed Baruch A Brody Dordrecht Netherlands Kluwer Montaigne Michel 1946 1580 A Custom of the Island of Cea In The Essays of Montaigne tr Emit Julius Trechmann New York Oxford University Press Yaratilis kitabi Eski Ahit Eden Communications Tercumesi olu kirik baglanti Bhikkhu Thanissaro