İslamiyet ile sarhoşluk durumu arasındaki ilişki İslam hukuku (fıkıh), tasavvuf, İslami edebiyat, İslam tıbbı ve gündelik yaşam ve iktidar alanları içinde değerlendirilebilir. Buradaki sarhoşluk kimi zaman doğrudan fiziki bir maddenin kullanımından doğan bir durum olduğu kadar sevilende kendini/egoyu kaybetmekten doğan ruhsal/manevi bir hal ve sembolik içeriğe kadar bir dizi farklı düzey ve anlam katmanlarına işaret edebilmektedir. Fiziken oluşan sarhoşluk İslam hukuku içinde çoğunlukla yasak kapsamı içinde değerlendirilirken (bazı mezheplerde sarhoşluk etmeyecek miktarına izin verilmiştir) bazı tasavvufi, batınî/içrek/ezoterik dini gruplarda ruhsal gayeye yönelen sufinin vecde girmesine yardımı olacağı anlayışıyla izin verilen hatta kimi zaman övülen bir durum olabilmektedir. Geçmişte "içecekler" bahsi altında fıkıh (İslam hukuku) alanında tartışılan alkol ve diğer keyif verici maddeler günümüzde de İslam/Müslüman toplumlarında tartışılmaya devam etmekte ve seküler/dini grupların kimi zaman ateşli tartışma, zıtlaşma alanı içindeki ayrıştırıcı/etiketleyici bir sembol haline gelmiştir. Günümüz dünyasında alkol ve benzeri sarhoşluk verici maddelerin kullanılmaması kişilerin dindarlığının ayırt edici işareti olarak kabul edilmektedir.
Mezheplerde sarhoşluk
Kur'an'dan Ayetler
Kur'an'da içkiyle ilişkin Mekke ve Medine dönemine ait ayetler bulunmaktadır. Ayetlerde sarhoşluk namazın kılınmasına mani bir durum olarak geçmektedir.
"Ey iman edenler! Sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar-namaza yaklaşmayın..." (Nisa Suresi 4/43)
İslam Peygamberi Muhammed'in Sözleri (Hadisler)
Mezhepler konuyla ilgili Muhammed'in çok sayıda sözlerini (hadisler) aktarmış ve görüşlerini bu hadisler çerçevesinde oluşturmuş veya yorumlamışlardır. Sarhoşluk hadislerde müslüman birey için istenilmeyen/hoşa gitmeyen dolayısıyla da yasak ilan edilen bir haldir.
"Her sarhoşluk veren şey hamrdır (şarap), her hamr da haramdır" (Müslim, "Eşribe", 10; Ebû Dâvûd, "Eşribe",5; Tirmizi, "Eşribe", 3)
"Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır" (Ebû Davud, "Eşribe", 5; Tirmizî, "Eşribe", 3; Nesâi, Eşribe, 25)
Genel bakış
Maliki, Şafii ve Hanbeli gibi Sünni mezheplerle Şiilikte sarhoşluk verici maddelerin damlasının kullanılması dahi haram kabul edilirken Hicri 6. (Miladi 12. yüzyıl) yüzyıla kadar geçen dönemde Hanefi mezhebi bilginleri ham üzümden imal edilen şarap haricindeki sarhoş edici maddelerin bizzat değil sarhoşluk verici miktarının kullanımının haram olduğunu iddia etmişlerdir. Sarhoş edici içecekler bahsinde tartışma "" ve "Nebiz" kelimelerine verilen anlamlar üzerinde sürdürülmüştür. Temelde üzümden belirli bir yapım tekniğiyle üretilen Hamr'ın tüm sarhoş edici içecekleri kapsayıp kapsamadığı yönündeki tartışmalar ilk dönem Hanefi fıkıhçılarını diğer mezhep imamlarından farklı olarak asıl yasağın Hamr ile ilgili olduğu ve üzüm haricindeki ve üzümden imal edilse dahi farklı bir yapım tekniğiyle üretilen ve genel olarak "Nebiz" adı verilen sarhoş edicilerin ise sarhoş etmeyecek miktarının kullanımının helal olduğu görüşünü savunmaya yöneltmiştir. Her türlü sarhoşluk vericinin damlasının dahi haram olduğunu iddia eden diğer mezheplerin aksine Hanefi bilginleri özellikle ilk dönemlerde bu görüşü benimsememiş ve Nebiz'in sarhoşluk verici miktarda kullanıldığı takdirde ceza verildiği ancak az miktarda kullanıldığında herhangi bir cezalandırmanın söz konusu olmadığına ilişkin rivayetleri kendilerine dayanak olarak almışlardır. Üstelik bu rivayetler sadece bazı önde gelen sahabelerden değil (Ömer bin Hattab ve Abdullah İbn Abbas gibi) aynı zamanda Muhammed'e de dayanmaktaydı. Örneğin Veda haccı sırasında gerçekleşen bir hadise ile ilgili İbn Abbas kanalıyla gelen bir rivayet şu şekildedir: "Resullullah'a bir nebiz getirildi. Onu koklayınca kaşlarını çattı ve köleye uzatınca yanındakiler: "Ya Rasulallah bu helal midir yoksa haram mıdır?" diye sordular. Bunun üzerine Peygamber onu geri getirmesini söyledi ve beraberinde bir maşraba da su istedi. O suyu nebizin üstüne döktü ve şöyle dedi: 'İçecekleriniz şiddetlenirse onu(n sertliğini) su ile kırınız.'
Araştırmacı Najam Haider, konuyla ilgili uzun sayılabilecek ayrıntılı makalesinde Hicri 8.yüzyılda (Miladi 14.yy) Hanefi hukukçularından (fakih) Ubaydullah b. Mesud al-Mahbubi'nin (747/1346) tüm sarhoş edicileri toptan yasaklama kararına kadar diğer Sünni ve Şii mezheplerden farklı olarak Hanefi mezhebinin içinde sarhoşluk veren maddelerin her türlü kullanımı din dışı (haram ya da mekruh) olarak kabul edilmemekteydi. Hanefiliğin kurucu önderlerinden İmam-ı Azam ve talebeleri ham üzümden elde edilen şarap haricinde diğer sarhoşluk verici maddelerin sarhoşluk vermeyecek miktarının kullanımını helal kabul etmişlerdir. Esasen İmam-ı Azam'ın dahil olduğu Kûfe hukuk okulu ilk zamanlarda bu görüşüyle diğer hukuk okullarından ayrılmaktaydı.
Hanefî hukukçulara göre Kur'anda asıl yasaklılık hali nebiz için değil hamr içindi ve "Hamr" Arap dilinde; “kaynatılmadan, çiğ olarak kendi kendine kabaran, fokurdayıp köpük atan yaş üzüm suyundan elde edilen içki”ye verilen addır. Diğer alkollü içkilerin haramlığı kıyas yoluyla sâbit olduğundan bunlar için hamr ifadesi mecâzi olarak kullanılmıştır. Bu ayırım sonucunda İmam Muhammed dışındaki Hanefîlerle Nehaî, Sevrî, İbn Ebî Leylâ, Şüreyk ve İbn Şübrüme gibi hukukçular, naslarda zikredilen ve yalnızca çiğ üzüm suyundan yapıldığını ileri sürdükleri hamr’ın azı ve çoğunun haram olduğunu belirtmişler, diğer alkollü içkilerin sarhoş etmeyecek miktarda içilmesinin haram olmayacağını ileri sürmüşlerdir. Cezayı gerektiren sarhoşluk durumu ise Ebu Hanife'ye göre kişinin yer ile göğü, kadın ile erkeği birbirinden ayırt edemeyecek derecede sarhoş olmadır. Ebu Hanife'nin öğrencisi olan Ebu Yusuf'un görüşüne göre ise kişinin konuşmasında karışıklık-bozukluk olursa ceza gerektirir miktara ulaşılmış sayılır.
Hanefi fıkıhçılarınca bile Hamr dışındaki içilmesinde bir sakınca görülmeyen sarhoş edici maddelerin kullanımından doğan sarhoşluğa ceza verilmesi şarttı. İlk dönem (Hicri 4.yüzyıl) Hanefi mezhebi imamlarından 'nin bir kimse nebiz (üzümden imal edilen şarap dışındaki sarhoşluk verici tüm maddelerin genel adı) içip sarhoş olursa imamların tümüne göre kendisine had cezası uygulanacağını açıkça bildirir.
Bkn.Nebiz
Sarhoşluğun Cezası
İçki kullanımına yönelik ceza için gereke tespit işlemine gelince Mâlikîlere göre sadece içki kokusu dahi delil kabul edildiği halde, sarhoşluk daha kuvvetli delil sayılır. Şâfiî ve Hanbelî ekollerinde içkinin ağız ya da başka yollarla alınmasına göre farklı ve birden fazla görüş vardır. Ağız dışından alınan içkinin suç unsuru oluşturmadığı görüşünü savunanlar için sadece sarhoşluk delil sayılamaz. Çünkü sarhoşluğun içme yoluyla oluştuğu kesin değildir. Malikilere göre koku delil sayılmakla birlikte Hanefi, Şafii ve Hanbelilere göre koku delil değildir çünkü kişi zorla içirilmiş olabileceği gibi ağzını içki ile çalkalamış olabilir veya içki kokusunu andıran bir meyve suyu içmiş olabilir. Malikiler kusmayı da içki kullanımına delil sayarken diğer mezhepler kusmayı delil saymazlar ve bu yöndeki Ömer ve Osman'ın uygulamalarını onların kendi içtihatları olarak kabul ederler
Cezaya gelince içki kullanımına yönelik Kur'an'da herhangi bir ayet bulunmamaktadır. Cezalar Muhammed'in ve sahabelerin uygulaması çerçevesinde tayin edilmiştir.
Muhammed'in içki içen veya sarhoş olarak önüne getirilen kişilere yönelik olarak uygulamasıyla ilgili aktarılan rivayetlerden bazıları şunlardır:
"Ebû Hureyre anlatıyor: Bir kere Peygamber’in huzuruna şarap içmiş birini getirmişlerdi. Allah Rasûlü orada bulunanlara: “Şu adama vurunuz!” buyurdu. Bunun üzerine kimimiz eliyle, kimimiz ayakkabısı, kimimiz de ihramıyla vurdu. Daha sonra bazıları bu kişiye: “Allah seni kahretsin, rezil etsin!” dediler. Peygamber: “Hayır öyle söylemeyin, bu adamın aleyhinde söylenip de şeytana yardım etmeyin” buyurdu.
Ömer’in rivayetine göre; zaman zaman Peygamber’i güldüren, adı Abdullah ve lakabı “hımâr” olan bir adam vardı. Allah Rasûlü, içki sebebiyle bu adamı dövdürmüştü. Bir gün yine içkili olarak getirildi. Peygamber dövülmesini emretti.”
Ancak bu tip cezalandırmanın mutlak, değiştirilmez olmayıp cezayı karar vericinin tayin edeceğini düşünen kişiler aşağıdaki İbn Abbas'dan aktarılan rivayet ve Ömer'in cezayı iki katına çıkarma uygulamasını örnek olarak göstermektedir. Çünkü eğer değişmez bir ceza yani had olacaksa cezada arttırma ya da eksiltme yapmak mümkün değildir.
"İbn Abbas’ın rivayetine göre; Allah Rasûlü içki konusunda kesin bir had belirlememiştir. Bir adam içki içmiş sarhoş olmuştu. Caddede yalpalayarak yürürken görüldü ve Peygamber’e götürülürken İbn Abbas’ın evinin önüne gelince birden kaçtı ve oraya sığındı. Durum Allah Rasûlüne anlatılınca güldü ve “böyle mi yaptı?” demekle yetindi ve hakkında hiçbir işlem yapmadı."
"Sâib b.Yezid anlatıyor: Biz Peygamber ve Ebu Bekir zamanında ve Ömer’in hilâfetinin ilk yıllarında içki suçundan ceza verilmek üzere getirilen kişiye; elimiz, ayakkabı ve ihramımızla vurarak cezasını verirdik. Ömer, daha sonra kırk değnek vurdu, insanlarda ahlâk zayıflayınca bunu seksen değneğe çıkardı."
Mezhepler içki ve/veya sarhoşluğa verilecek sopa cezasının infazı infazı sırasında, kullanılan değneğin biçimi, vurulan organlar vs. hakkındaki ayrıntıları da tayin etmişlerdir. Buna göre sopa budaksız ve tek parça olması; vuruşların yaralama ve ölüme yol açacak şiddette olmaması ve tek uzuv yerine çeşitli uzuvlara dağıtılması, suçlunun üzerinde bulunan gömlek vs. dışında acıyı hissetmesine engel olacak derecede kalın elbiselerin çıkartılması genel olarak benimsenmiştir.
Cezanın uygulanma biçimi konusunda da mezhepler arasında farklı görüşler öne sürülmüştür. Hanefî ve Hanbelî hukukçular, infazın kamuya açık olarak toplumun önünde yapılması gerektiği Mâlikî ve Şâfiîler ise, cezanın en az dört kişi huzurunda infaz edilmesinin yeterli olduğunu kabul etmişlerdir.
Ehl-i Sünnet mezhebi bilginleri günümüzde dinen yasak olduğunu düşünmekle birlikte alkol kullanımının kişiyi dinden çıkarmayacağı ancak kişiyi cezaya müstahak kıldığını kabul etmektedirler. Ancak alkollü içki kullanımının dinen yasak olmadığını söyleyen kişiler bu bilginlere göre günahkar olmakla kalmamakta aynı zamanda dinden de çıkmakla suçlanırlar (tekfir).
Bknz.Tekfir İslamiyet ve Alkol
Tarih ve Edebiyatta sarhoşluk
İçkili, rakslı ve temâşâlı yeme-içme toplantılarını tanımlayan meclisleri İslam öncesi kadîm İran'dan İslâm hilafeti dönemine geçip sultanların geleneği haline gelmiştir. Bazı araştırmacılar Orta Doğu'da içki kullanımının özellikle toplumun üst sınıflarında bir hak olarak görüldüğü orta sınıfların ise dindarlığı içkiden uzak durmakla birlikte yürüttükleri ve alt sınıfın ise içki dışındaki sarhoş edici maddeleri (afyon vs.) daha fazla kullandıklarını ifade etmektedirler. İçki kullandıkları iddia edilen yöneticilerden bazılarının isimleri şunlardır: Emevi hükümdarlarından , , , Abbasi hükümdarlarından Harun Reşid, Me'mun Fatımılardan Mustansır Safevi Sultanı Hüseyin (1668–1726), II. Selim, Sultan Abdülmecid, Şah Cihangir, Sultan IV.Murad vs. Bazı sultanların içkiye yönelik hoşgörüleri Şehnâme, Kâbûsnâme, 'de ve Germiyanlı musâhib şairlerin eserlerinde işret meclislerinin adablarının anlatımında da kendini göstermektedir. Bu meclislerin şaraplı içki alemi özelliği sürekli yinelenmiştir. İslam öncesi Arap toplumunda da içki kullanılmakta hatta bazı şairler içkiye övgüler düzen şiirler yazmaktaydılar. İslamiyet sonrası sayıları azalmış olsa da şaraba ilişkin şiirler de içki kullanımı da tamamen ortadan kalkmamıştır. Tarihi kayıtlarda içkinin yasaklanmasından sonra bile içki kullanmaya devam eden bazı sahabelerden söz edilmekte oluşu da bunu göstermektedir. Dihyet'ül-Kelbi, Abdullah vb. sahabelerin içki kullandıkları ve sarhoşluklarından ötürü kendilerine had (sarhoşluk durumunda sopa ile) cezası uygulandığı bilinmektedir.
Muhammed zamanında içki içen Nuaymân isimli bir sahabenin sarhoş halde peygamberin huzuruna getirildiği ve kendisine peygamberin emriyle sopa cezası uygulandığı ancak diğer sahabelerin lanet etmesi üzerine peygamberin onların lanet ve kötü söz söylemelerine engel olduğu hatta bir keresinde o sahabenin Allah ve Resulünü sevdiğine bizzat peygamberin şahit ettiği haberi bildirilmektedir.
Ünlü İslam tarihçisi Mesudî'nin aktardığına göre Osman'ın devrinde onun tarafından Kûfe'ye vali tayin edilen Velid b. Ukbe b.Ebi Muayt'ın nedim ve şarkıcılarla akşamdan sabaha kadar sürekli şarap içtiği haberinin halifeye kadar ulaşmış ve Ali'nin de olduğu bir mecliste aleyhindeki şahitlerin doğru söyledikleri ortaya çıkınca Kûfe valiliğinden azledilerek yerine Said b. El-As'ın tayin edilmiştir.
Ünlü İslam coğrafyacısı (M.946/H.335-M.1000/H.390) miladi 10.yüzyıldaki müslüman ülkelerle ilgili gözlemlerini aktardığı ünlü eseri Ahsenü't-Takâsîm'de Mısır'ın çeşitli bölgelerindeki erkeklerin ayyaşlığından hatta yaşını başını almış kişilerin sürekli sarhoş gezindiğinden söz eder.
İslam araştırmacısı , 'den Eski Kahire'de dini önderlerin bile (meşayih) şarap içmekten çekinmediğini, Fas'ta ise özellikle kadınların şarap düşkünü olduğunu aktarır.
Arap ve İranlılarda olduğu gibi Türklerin de İslamiyet öncesi eğlence kültürlerinde alkollü içkilerin yeri olduğu ve İslamiyetin kabulü sonrasında getirilen yasaklamalara karşın içki adetinin ortadan kalkmadığını biliyoruz.
Hatta Türklerin İslamiyet sonrası en eski yazılı kaynaklarının başında gelen Dede Korkut kitabında da içki ve ilişkili kelimeler ve anlatılar geçmektedir. Örneğin;
"Mere 'Azra'il aman
Tanrınun birligine yokdur güman
Men seni böyle bilmez idüm
Oğrılayın can alduğın tuymaz idüm
Dökmesi büyük bizüm tağlarumuz olur
Ol tağlarumuzda bağlarumuz olur
Ol bağlarun kara salkumlu üzümi olur
Ol üzümi sıkarlar al şarabı olur
Ol şarabdan içen esrük olur
Şarabu-y-idüm tuymadum
Ne söyledüm bilmedüm
Biglige usanmadum yigitlige toymadum
Canum alma 'Azra'il meded "
Yine aynı kaynakta meyhane kelimesi de kullanılmaktadır: "Oğuz zamanında Uşun Koca dirler bir kişi var-idi....Kazan Bigden akıl diledi. Akın virdi...Üç yüz say cıdalu yigit bunun yanına cem oldı. Meyhanada biş gün yime içme oldu..."
Selçuklu Sultanı Alparslan ve oğlu Sultan Melikşah'ın vezirliklerini yapan ve Melikşah'ın isteği üzerine kaleme aldığı Siyasetname adlı eserinde Nizamülmülk şarap meclislerinden de söz eder. Eserinin otuzuncu faslının başlığı "Şarap meclisinin kurulması ve şartları"dır. Bu bölümde Sultanın konumu sebebiyle davet edilenlerin beraberlerinde yiyecek, çerez ve şarap götürmeleri uygun görülmemiştir. On yedinci fasılda padişahların yakın sohbet dostları, yardımcıları olan nedimlerinin görevleri arasında padişahların her zaman hazır bulunacakları içki ve sohbet toplantıları, gezintiler, şarap, av ve güreş müsabakaları ve benzerlerini hazırlamak sayılmaktadır. Nizamülmülk, eserinde Sulan Mahmud'un nedimleri ve yakınları ile sabaha kadar şarap içtiğini ve meclisindeki Ali Nuştekin ve Muhammed Arabi gibi ordu komutanlarının da bulunduğu sabaha doğru Ali Nuştekin'in Sultan Mahmud'un güvenlik görevlilerinin kendisini görüp cezalandırabileceği için meclisten sarhoşluğu geçene kadar ayrılmaması şeklindeki uyarısına karşın Ali Nuştekin'in meclisi terk ettiği ancak yolda muhtesib'in (güvenlik görevlisi) kendisini görüp ceza olarak 40 kırbaç vurarak cezalandırdığı şeklinde bir hikâye anlatır ve sonrasında memleket düzeni ve siyaset gereği olarak sarhoşluğun gizlenmesi gerektiğini ima eder.
1554'te Avusturya elçisi olarak göreve başlayan Busbecq, Buda'da sofrasına davet ettiği Türklere şarap ikram eder. Onlarla ilgili gözlemini de kaydeder:
"...benimle birlikte yemek yiyen birçok Türk'ün soframdaki şaraba karşı takdir hislerine şahit oldum. Bir lüks saydıkları şarabı her fırsat buluşta büyük bir arzu ile içmeye kalkarlar. Soframda, ricam üzerine geç vakitlere kadar kaldılar, fakat artık yorulup da yatak odama çekilince onlar da çıkıp gittiler. Büsbütün sarhoş olmadıklarına hayıflanır gibiydiler. Sora bir köle ile tekrar biraz şarap ve birkaç gümüş kupa istettiler. Issız bir yerde içkiye devam ederek geceyi geçirmek istiyorlarmış. Ricalarını yerine getirmelerini adamlarıma söyledim. Körkütük, küfelik olucaya kadar içtiler. Şarap içmek Türklerde büyük günah sayılır. Hele yaşlıların yanında çok ayıptır. Baze gençler hoşgörülecekleri ümidiyle böyle bir günahı göze alabilirler. Ayrıca bir defa içtikten sonra az da olsa çok da olsa fark etmeyeceğini düşünerek içebildikleri kadar içerler"
Yazarı bilinmeyen ve "Türkiye'nin Dört Yılı (1552-1556)" adıyla Türkçeye çevirilen bir İspanyol yazarının anlatısında Seyyit Battal'ın mezarını ziyaret eden gezgin derviş grubunun düzenledikleri ziyafet sonrasında afyonla esrarı karıştırıp içerek iyice sarhoş oldukları ve kolları, bacakları, göğüslerine keskin bıçaklarlarla geniş yaralar açtıkları şeklindeki gözlemleri yer almaktadır.Aynı yazar kitabında Türklerle Rumların eğlence sofralarında yemekten önce iki üç kadeh içme adetleri olduğunu ve Avrupalılarda beyaz şarap olduğu gibi Türklerde de rakı olduğunu söylemektedir.
16.yüzyıldan Lâtifî Evsâf-ı İstanbul adlı eserinde Galata civarındaki işret meclislerini şu şekilde betimler:
"...ve bu şehr-i âlâ vü vâlâya mukabil bir şehr-i pür timsâl ve temâsil ki işrethâne-i dünyâ ve ismi elsine-i enâsda Kalata'dır. Mey ü mahbubda bibedel ve mahal-i 'ayş ü 'işretde darb-ı meseldir...Ekser halkı ümmet-i 'İsa ve millet-i Mesihâ olmağın Cem gibi ellerinden câm düşmez müdâm ayakları elde olmağla başlarına enduh u tir üşmez. Bâd-ı peymâ ve bâdenuşlar ve mey-perestler ve mey-furuşlardır. Pür gam-ı eyyam ekser evkatda sarhoşlar ve bed-hûşlardır...şeh-i İstanbul'un zevvak u ehl-i mezakı her tarafında suret-i şârabdan mest ü harâb lâyu 'akl u kanzil ve âlude-i âb u kil geriban-çâk ve perişan destar nice mü'min müdâm bed-nâm rûzugâr bu ebyâtı dilde tekrar eyler..."
Avrupalı gezgin Jean Thevenot ise şunları söylüyor: "Her zaman içtikleri şey sudur.Şarap içenlerin sayısı da çoktur, her ne kadar şarap onlara Kur'an tarafından yasaklanmış ise de, bazı kimseler bunun sadece bir fikir ve nasihat olduğunu ve kesin bir hüküm olmadığını söylerler, bununla beraber alenen içmezler, ancak yeniçeriler ve diğer bazı kimseler bir şeyden korkmayarak içerler, içmeğe başlayınca da çok içerler ve eğer başlarına bir bela gelmeyecekse uyuyuncaya kadar içmeğe devam ederler, yeter ki içmeğe bıkarılsınlar; bir kadeh içmekle on kader içmek arasında bir fark olmadığı söyleniyor; içkiye hiçbir zaman su katmazlar ve içkiye su katarak içen hristiyanlar ile alay ederler, içkiye su katma işi onlara tamamen gülünç gelir. İstanbul'un çevresinde ve adalarda bol miktarda iyi şarap bulunur." Thevenot, Lâtifî gibi bazı Türklerin içkide aşırıya kaçtıkları ve kendilerini gülünç durumlara soktuklarını da dile getirir: "...Şarap yasağına...rağmen, daha önce söylediğim gibi, bazıları şarap içerler ve sık sık sarhoş olurlar ve talihsizlikle elbiselerine şarap dökerler, çok sarhoş olsalar bile bütün güçleri ile bu lekeyi çıkartmağa çalışırlar."
Katip Çelebi'nin tanıklığına göre iki kez şeyhülislam olan Bahai Efendinin vaktini "dostlarıyla çene çalarak ve uyuşturucu kullanarak" geçirmekte hatta uyuşturucuya "dizginlerini uyuşturucuların eline vermiş" olduğu söylenecek kadar battığı dile getirilmektedir.
Tasavvufta sarhoşluk
Tasavvufta sarhoşluk Tanrı'ya yönelik konsantrasyon sırasında kişinin kendinden geçerek dış dünya ile bağının kopması anlamında değerlendirilmiş ve tasavvufi terminolojide 'sekr' adı altında işlenmiştir. Bu anlamdaki sarhoşluk herhangi bir maddenin kullanılmasından değil ilahi aşkın yoğunlundan kaynaklanmaktadır. Bazı tarikatlar manevi sarhoşluk yerine yine tasavvufi terminolojide 'sahv' denilen uyanık farkındalık halini daha üstün kabul etmişlerdir. Her koşulda uyanık farkındalık halini üstün tutan tarikatlarda dahi kendinden geçme hali olan cezbe halinin yaşanmasına önem verilmiş tarih boyunca da bu hale ulaşmak için bazı tarikatlar alkol veya uyuşturucu bazı maddelerin kullanımına izin vermişlerdir.
İlk Osmanlı vekayinameleri ve menakıpnamelerinden Osmanlı devletinin kurucularının yakın ilişki kurdukları Türkmen derviş ve Babalarının başlarında bulundukları topluluklarda alkollü içkiler ve afyon,haşhaş gibi sarhoşluk verici maddelerin kullanıldığını öğrenmekteyiz. Örneğin Elvan Çelebi'nin Menâkıbnâme adlı eserinde Bursa'nın fethine müritleriyle yardıma gelen Geyikli Baba'ya Orhan Gazi'nin Şarap gönderdiği ibaresi geçmektedir.
Bektaşilik'de dem altında ve Kalenderilik, gibi tarikatlarda da alkol, afyon, şarap gibi sarhoş edici maddelerin kullanıldığı bilinmekte, hatta Eflaki'nin "Ariflerin Menkıbeleri" adlı eserinde Şems-i Tebrizi'nin şarap kullandığı Mevlana'nın sorulan bir soruya verdiği cevaptan anlaşılmaktadır. Ariflerin Menkıbeleri'nde Mevlana'ya sorulan bir soruya onun verdiği cevaptan Şems'in şarap kullandığı anlaşılmaktadır.
İngiliz Elçilik katibi Paul Ricaut'un 1686 yılında Amsterdam'da basılan ve Türklerin Siyasi Düsturları adıyla Türkçeye çevirilen eserinde farklı tarikatların yanı sıra günümüzde disiplinleriyle en çok tanınan Mevlevilik ve Kadirilir gibi iki tarikatın mensupları arasındaki alkol kullanımıyla ilgili satırlar günümüz okurları açısından fazlasıyla şaşırtıcı bulunabilir. Yazarın kitabında Mevlevilikle ilgili şu satırlar yer almaktadır: "Bütün Türklerin arasında bol şarap, rakı ve diğer keyif verici nesneleri içenler hep bunlardan çıkar. Küçük küçük almaya almaya alıştıkları afyonu sonunda öyle büyük miktarlarda yutarlar ki, en iddialı kimse bile bu miktarın yarısını alsa hemen ölür. Bu miktar afyonun ilk etkisi onları derin bir neşe ve sarhoşluğa sürüklemesidir; daha sonra ilk etki dağılınca budalacak bir uyuşukluğa düşmektedirler. Bu duruma vecd haline geçme derler. Bütün bunlar sadece Mevlevi tarikatından olanlara müsaade edilmiştir.". Eserin The Present State of the Ottoman Empire adlı orijinalinin 13.bölümünde ise yukarıdaki satırların orijinali şu şekildedir:
"This sort of people of all other Turks, addict themselves to drink Wine, Strong-Waters, ad other intoxicationg Liquors and eat Opium in that quantity, by degrees using their bodies thereunto, that no Mountebank or Mithridates himself who was nourished with poison are capable to digest half that proportion that these man will do, the effect of which is at first, like men drunk or mad, to raise their spirits to a sort of distracted Mirth, ad afterwards when the subtile vapours are consumed and spent, and a dull stupefaction overcomes them, they name it an extasie, which they account very holy ad divine in imitation of their first Founder, who was often observed to put himself ito this condition; and therefore what helps may be found to excite Mirth of distraction, is lawful and allowable in this Order."
Ricaut'un Kadirilerle ilgili bölümde geçen satırlar da şu şekildedir: "Dönmeleri esnasında daha kolaylıkla vecde ulaşabilmek için şeyhlerinden rakı veya afyon ile sarhoş olmak iznini alabilirler."Paul Ricaut'un eserinin orijinalindeki satırlar ise şu şekildedir: "They have many times license from their Superiour, to be drunk or intoxicate themselves with Aqua vitae, Opium, or any stupifying Drugs, to be better able to perform with more spirit and vehemency their mad Dance."
Kalenderi tarikatında haşhaş yeme ve esrar içmekle ilgili Ebu Müslim Horasânî destanında "esrar içen baltalı dervişler" ibaresi" geçmektedir. Ünlü Bektaşi/Alevi araştırmacısı Irene Melikoff Hind kenevirinin Hindistan'dan getirilip İran'da esrar çıkarmakta kullanıldığını bildirirken tarihçi Ahmet Yaşar Ocak da esrarın 12. yüzyılla 13.yüzyıl arasındaki İran'daki Kalenderi zümreleri arasında yaygın bir şekilde tüketildiği tespitini yapmaktadır.
, ve 'ın aktardıkları bilgiler ışığında H.10/M.16.yüzyılın başları ve ortalarında Osmanlı İmparatorluğu'nda bedenleri dağlanmış, dövmeli, üzerlerinde balta, aşık-kemiği vs. ellerinde asâlarıyla gezen, Eskişehir'deki Seyyid Battâl Gâzî tekkesine bağlı ve kendilerine "Abdâl" ya da "Işık" adı verilen gezgin bir derviş grubunun varlığından haberdarız. Günümüzde kendilerinden Rum Abdâlları adıyla söz edilen bu derviş grubunun üyelerinden her biri birinde esrar ötekinde çakmak taşı dolu iki deri torbası (cur'adan) bulunmaktaydı. Kendilerine Âdem peygamberi örnek aldıkları sürülen bu kişiler tıpkı onun gibi Adem'in incir yaprağıyla kendini örtmesi gibi incir yaprağını simgeleyen bir "tennure" dışında çıplak gezmekte ve çok büyük miktarda esrar tüketmekteydiler. Yemekten sonra esrar içmekte ve müzik (sema) dinlemekteydiler.
Edebiyatta Sarhoşluk
Klâsik İslam-şark edebiyatında “” ve "Sakiname" başlıkları altında içkili meclislere dair ürünler verilmiştir. İslam öncesindeki Arap şiirinde şarap sıklıkla kullanılan tema ve metaforlardan biriydi. İslamiyetin kabulüyle birlikte bazı şairler şarap hakkında şiirler yazmaktan vazgeçmişler ancak bir kısmı da şarap şiirleri yazmaya devam ettiler özellikle Emeviler döneminde şarap şiirleri canlılık kazandı. Abbasi döneminin şairlerinden, tefsir, hadis, fıkıh ve kelam gibi dini ilimlerin yanı sıra tabii ilimler, felsefe ve tıbba da ilgi duyan, hatta ünlü bilgin Câhız'ın dil bilgisi noktasında kendisini övdüğü şair Ebû Nûvas içkiye düşkünlüğü kadar içkiye yönelik yazdığı şiirlerle de tanınmıştır. Fars edebiyatında ise 11.yüzyılda Ömer Hayyam 12.yüzyılda Nizami şarap şiirlerinin örneklerini verirken Klasik Türk edebiyatında ise Hayali, Nef'i gibi şairlerde şarap kullanımını görebilmekteyiz.
Şarap veya alkol dağıtan kişi için kullanılan "Saki" kelimesinden türetilen ve içki meclislerinin özelliklerini tasvir eden şiirlerin genel aldı olan Sakinameler modern öncesi toplumlarda içkiye dair genel algının kavranabilmesi için değerli bilgiler sunar. Sakinamelerin bir kısmı fiziki şarap için yazılmışken bir kısmı da şarabı tasavvufi anlamda bir metafor olarak kullandıkları sakinameler yazmışlardır. Bu tarz sakinamelerde şarap (mey), insanı maddi alemin sıkıntılarından kurtarıp onu ebedi hayata, hakikate ileten ilahi aşkı temsil eder. İlahi aşkla kendini kaybedip vecde garkolmak da şarapla sarhoş olmaya benzetilir. Meyhane aşk ve şevk dolu bir yer yani tekkedir. Aşk şarabını sunan sâkî (pîr-i mugan) de bu tekkenin (meyhanenin) şeyhi, kadeh (kâse, sürahi, câm) de aşığın kalbidir.
Şah Şuca'nın idaresi (1358-1384) zamanında yaşayan ve Şah Şuca zamanını: "Şah Şüca'nın zamanı, hikmet ve şeriat devridir" diye betimleyen ünlü İslam şairi Hafız'ın şarap içmeyi yasaklamayan Şah'ı şu satırlarla övmektedir:
"Tanrı'ya şükr olsun meyhane kapısı açık.
Zira benim dertlerimin kapısı bu
Küplerin hepsi de sarhoşlukta köpürmüş, coşmuş.
Ortadaki şarap, hakiki şarap, mecazi şarap değil!"
Türk edebiyatında "Sâkînâme" adı altında ilk örnekler Harizmi'ni (14. yüzyıl) Mahabbetnâme adlı eserinde, Nizâmî'nin İskendernâme'side ve Ahmed-i Dâî'nin Sâkînâmesi'nde görülmektedir. Ancak Türk edebiyatında sâkinâme türünün ilk orijinal örneği 'nin (ö. 1524) İşretnâme adlı eseridir. Revânî 694 beyitten oluşan eserini Yavuz Sultan Selim'e takdim etmiştir. Diğer sâkînâme yazarları arasında İşretî Mustafa (ö. 1566), Fevri (ö. 1570-71), Dükâkinzâde Taşlıcalı Yahya Bey (ö. 1582), Bursalı Cinânî (ö. 1595), Rusçuklu Carullahzâde Mustafa Beyani (ö. 1597) Gelibolulu Mustafa Âlî (ö. 1600)'nin terkib-i bendi, Kalkandelenli Fakiri (ö. ?), Nef'i (ö. 1634-35), Nev'izâde Atâyî (ö. 1635), Şeyhülislâm Yahya (ö. 1643), Riyâzî (ö. 1644), Sabûhî Dede (ö. 1647), Şeyhülislam Bahâyî (ö. 1653), Tıflî (ö. 1659), Şeyh Galib (ö. 1798-99) gibi isimler sayılabilir. Bu eserlerden bazılarında şarap tasavvufi bir sembol olarak bazılarında da doğrudan eğlence meclisinin bir unsuru olarak doğrudan fiziki şarap anlamında kullanılmıştır. Yaklaşık olarak Türk edebiyatında 14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar sâkînâme türünde 57 eser kaleme alındığı belirtilir.
Kelime anlamı "keyif veren içki kullanımı" olan ve Arapça olan işret kelimesinden türetilen ise "içki kitabı" anlamına gelmektedir. Türkçe ilk orijinal sâkînâme olarak anılan Revânî'nin İşretname'si Allah, Peygamber ve padişah Yavuz Sultan Selim'e övgüden sonra işret meclislerinde kimlerin ne şekilde hareket edeceklerini şiir diliyle anlatmakta olan bir işret adabı kitabıdır.
İslam tıbbında Sarhoşluk
Ömer Hayyam Nevruzname'sinde bölüm başlıklarından biri "Şarabın Yararları Hakkında"dır. Hayyam eski Yunan ve Müslüman tıp adamları ve bilginlerinden Galen, Hipokrat, Sokrat, İbn Sina ve Razi gibi isimleri örnek göstererek şarabın yararlarından bahseder. Ona göre "insanlar için şarap özellikle de keskin tada sahip üzümden imal edilen şarap haricinde tam bir faydası olan hiçbir şey yoktur, şarabın başlıca özelliklerinden biri üzüntüyü gidermek ve kalbe neşe vermek...cildi tazelemektir."
Müslüman hekimlerinin öncülerinden Kindî'nin öğrencisi ve Râzî'nin hocası Ebû Zeyd el-Belhi'nin (ö. 322/934) adlı eserinde içki ile ilgili şu ifadeleri kullanmaktadır: "İnsanların akılları ve kendi yöntemleriyle ürettikleri en üstün içecek, sarhoş etme tabiatı da ola yumuşak üzüm içkisidir. O mutedil bir şekilde içildiği takdirde özü en değerli, terkibi en üstün ve faydası en çok olan içecektir." Belhi, içkinin anlayış, ezberleme, zihin gücü, dil becerisi, keskin zeka gibi şeyleri güçlendirmesinin yanı sıra birbirini seven eş dostun sohbet ve eğlence amacıyla toplanmasına sebep olduğu, sohbete güzellik kattığı ancak içkinin üstünlüklerinden ancak ılımlı ölçüde içilmesi durumunda bahsedilebileceğini söyler. Aşırılık durumunda ise faydalar zarara dönmektedir. Sarhoşluktan kaynaklanan zararlar arasında ilki akıl kaybı, işitme, görme ve diğer duyuların bozulması, mantığın aleti olan dilin tutulması, sindirim bozukluğu, karaciğer ve diğer organlarda zayıflama gibi durumlar bulunmaktadır. Ebu Zeyd içkinin kızgın ve üzgün kimseler tarafından da kullanılmasını uygun bulmamaktadır, çünkü ona göre bu durumda kişi üzüntüsünü unutmak için içkide aşırıya kaçacak ve zarar görecektir. Ona göre bedeni sağlıklı, halim selim, mizahla meşgul olan, kalbini parçalayan şeylere yönelmeyen, kendi iç dünyasıyla meşgul kişiler içki için en uygun kişilerdir.Bu kişiler içkiyi lezzet ve neşe için kullanacaklarından aşırıya kaçmayacaklardır.
İbn-i Sînâ tıpla ilgili meşhur eseri el-Kanun'da içkiler bahsini açar ve içkinin hangi durumda kullanılabileceği, zararlı ve yararlı miktarı, kullanım biçimleri gibi konuları işler. İbn-i Sina'ya göre alkol safravi hıltların atılmasına yardım ettiğinden safravî mizaçlı kişilere yardımcıdır ayrıca alkol besinin tüm vücutta dağılımını sağlar. Alkol kara safrayı yok eder çünkü tabiatı kara safranınkine zıttır. Eski şarap ise besin olmaktan çok ilaçtır.
15. yüzyıl Çelebi Mehmet döneminde Eski Anadolu Türkçesiyle yazılan adlı eserinde Abdulvehhâb Efendi eserinde özellikle kış aylarında sıcak, hafif yemeklerle kızıl şarap içilmesini önerebilmektedir.
Osmanlı dönemi hekimlerinden Nidayî el-Ankaravî (ö.1567?) Mübâhasât-ı Mükeyyifât adlı eserini neden telif ettiğini şu ifadelerle açıklamaktadır:
"Çün bu mükeyyifātdan el çekdüm ol sebebden bu letayif-i ġarrāyı perīşān dillere eglence olmaķ içün īcād itdüm müstemi„ olan yārāna def„-i ġamdur çünkü bir nesne ġam ve ġuŝŝa def„ ide, hükemā ķavlince ol nesne ġāyet nāfi„dür zīrā ġam ġuŝŝa ādemüñ „aķlına ziyāndur." Bu satırlardan da görülebileceği gibi kadim dönem hekimleri mükeyyifat adı altında değerlendirdikleri keyif verici maddelerin üzüntüyü gidermesi sebebiyle akıl sağlığı için yararlı olduğunu düşünmekteydiler.
Genel olarak Müslüman hekimlerin İbn-i Sina'da olduğu gibi şarabı tıbbi yararları açısından ele aldıkları ve hangi şartlar altında kullanılırsa sağlığa yararı olacağı üzerinde durduklarını görmekteyiz.
Kısa Sözlük
- Arak - Rakı
- Bade - Şarap
- Beng - afyon
- Berş - afyon grubu, keten yaprağı ile yapılan bir çeşit sarhoş edici macun
- Duhan - Tütün
- Mükeyyifat - Sarhoş edici, keyif verici tüm maddeler
- Müskir - Sarhoş edici
- Saki - İçki meclislerinde içki dağıtan kişi
- Sekr - Sarhoşluk durumu
- Sakinâme - İçki meclislerindeki adabı anlatan eser
- Tiryak - Afyon
- Tiryaki - Afyon mübtelası kişi
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Kitaplar
Tarihi kaynaklar
- Mukaddesî, İslâm Coğrafyası (Ahsenü't-Takâsîm), çev. Ahsen Batur, Selenge Yayınları, İstanbul, 2015
- Mesudî, Murûc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar), çev.Ahsen Batur, Selenge Yay. İstanbul, 2014
- Risâle-i Garîbe, XVII. Yüzyıl İstanbul Hayatına Dair Risâle-i Garîbe, Haz. Hayati Develi, Kitabevi, İstanbul, 2001
- Lâtifî, Evsâf-ı İstanbul (Haz. Nermin Suner Pekin), İstanbul Fetih Cemiyeti, 1977
- M. de M. D'Ohsson, XVIII. Yüzyıl Türkiseyinde Örf ve Adetler, çev. Zerhan Yüksel, Tercüman 1001 Temel Eser, t.y.
- (Yazarı Bilinmiyor)Türkiye'nin Dört Yılı (1552-1556), çev.A.Kurutluoğlu, Tercüman 1001 Temel Eser, s.84, 66, t.y.
- Ogier Ghiselin de Busbecq, Türkiye'yi Böyle Gördüm, çev. Aysel Kurutluoğlu, İstanbul, Tercüman 1001 temel Eser, t.y.
- İmam Tahavi, Mukayeseli Hanefi Fıkhı-Tahavi Muhtasarı, çev. Soner Duman, İstanbul, Beka Yayıncılık,2013
- İmam Tahavi, Hadislerle İslam Fıkhı, Şerhu Meâni'l-Âsâr, 2009, çev. M.Beşir Eryarsoy, Kitâbî Yayınevi, İstanbul, 2009, Cilt 6, s.500
- Ricaut, Türklerin Siyasi Düsturları, Haz.M.Reşat Uzmen, Tercüman 1001 Temel Eser, t.y.
- Paul Rycaut, The Present State of the Ottoman Empire, London, 1670
- Ebû Zeyd ed-Debûsî, Mukayeseli İslam Hukuk Düşüncesinin Temellendirilmesi, çev.Ferhat Koca, Ankara Okulu Yayınları, Ankara, 2009
- Ebû Zeyd el-Belhi, Mesâlihu'l-Ebdan ve'l-Enfüs, Çeviri, Tıpkıbasım, çev. Nail Okuyucu-Zahit Tiryaki, Türkiye Yazma Eserler Kurumu, 2012
- Nizamülmülk, Siyasetnâme, Çev. Nizamettin Bayburtlugil, Dergah Yayınları, İstanbul, 2014
- Aziz B. Erdeşir-i Esterâbadî, Bezm u Rezm, Çev. Mürsel Öztürk, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1990
- Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, Çev.Tahsin Yazıcı, C.2,1973
- İbn-i Sînâ, El-Kânûn fi't-Tıbb, Birinci Kitap, çev. Esin Kâhya, Ankara, 1995
- Jean Thevenot, 1655-1656'da Türkiye, çev. Nuray Yıldız, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, 1978
- Abdülaziz Bey, Osmanlı Âdet, Merasim ve Tabirleri (Yay. Haz. Kazım Arısan-Duygu Arısan Günay), Tarih vakfı Yurt Yayınları, C.2. İstanbul 1995
Türkçe kaynaklar
- Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderiler, Ankara, TTK, 1993
- Mehmet Arslan, Sâkî-nâmeler, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2012
- Ahmet T. Karamustafa, Tanrının Kuraltanımaz Kulları-İslam Dünyasıda Derviş Toplulukları (1200-1550), çev. Ruşen Sezer, YKY, İstanbul, 2008
- Halil İnalcık, Has-bağçede 'ayş u tarab-Nedimler Şairler Mutrîbler, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010
- Emin Efendi, Osmanlı Hayatından Kesitler, İnsan Yayınları, İstanbul, 2009
- Rıdvan Canım, Türk Edebiyatında Sâkînâmeler ve İşretnâme, Akçağ Yayınları, Ankara, 1998
- Ayten Altıntaş, Sağlığın Can Damarı-Osmanlı Tıbbında Sağlıklı Yaşam, Yediveren Yayınları, İstanbul, 2013
- Nebi Özdemir, Cumhuriyet Dönemi Türk Eğlence Kültürü, Ankara:Akçağ Yayınları, 2005
- Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı I, Ankara: TTK, 1989
Yabancı kökenli kaynaklar
- Irene Melikoff, Uyur İdik Uyardılar, Cem Yayınevi, İstanbul, 1993
- Ralph S. Hattox, Coffee and Coffeehouses-The Origins of a Social Beverage i the Medieval Near East, University of Washington Press, Seattle and London, 1996
- Adam Mez, Onuncu Yüzyılda İslâm Medeniyeti, çev. Salih Şaban, İnsan Yayınları, İstanbul, 2014
- Katharina Mommsen, Goethe ve İslam, çev. Senail Özkan, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2012
- Marc David Baer IV.Mehmet Döneminde Osmanlı Avrupası'nda İhtida ve Fetih, İstanbul: Hill Yayınları,2009
- Devin J. Stewart, Islamic Legal Orthodoxy. Twelver Shiite Response to the Sunni Legal System, Salt Lake City, 1998
Makale, tezler ve ansiklopediler
- Najam Haider, Contesting Intoxication: Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages, Islamic Law and Society dergisi, Sayı:20 1-2, ss.48-89, Brill Yayınları, 2013
- Nergiz Önce, Erken Dönem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanlı Dönemi Nükûllü Fetva Mecmualarında "Kitabu'l-Eşribe", Usul dergisi Sayı 15, ss.91-124, 2011/1.
- Rudi Matthee, Alcohol in the Islamic Middle East: Ambivalence and Ambiguity, Past and Present Dergisi, 2014, ss.100-125
- Abdülkadir Erkal, Divan Şiirinde Afyon ve Esrar, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı 33, Erzurum, 2007,ss.25-61
- Mustafa Yıldırım, İslâm Hukukunda İçki İçme Suçu ve Cezası, D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı XIII-XIV, İzmir, 2001, ss.31-52
- İhsan Arslan, "Sahabenin Olumsuz Davranışları Karşısında Hz.Peygamber'in Tavrı", Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Cilt 12, Sayı 3, 2012, ss.119-149
- Fatma Büyükkarcı Yılmaz, Nidayî el-Ankaravî'nin Bilinmeyen Bir Eseri Mübâhasât-ı Mükeyyifât ve Aynı Konudaki Diğer Eserler, Turkish Studies, Vol 8/3, Winter 2013, p. 681-704, Ankara
- Majid Daneshgar, "Shi'te-Perso Views Towards Abusing Wine and Opium: Is it Addiction or Culture?" Journal of Religious Culture, No.187 (2014)
- Metin Öztürk, Sıhhatî Çelebi'nin "Menâkıb-ı Mükeyyifât-ı Âlem" Risalesi Çerçevesinde 17.Yüzyıl İstanbul'unda Keyif Verici Maddeler, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı, Ankara, 2006,
- Serap Göçgün, Abdulvehhâb'ın "Müntehâb-ı Fi't-Tıbb" Adlı Eseri, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, 2010
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, Ebû Nûvâs maddesi, Cilt.10
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.33, Nuaymân b.Amr maddesi, C.33
- Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.21, İçki maddesi
Notlar
- ^ Diyanet İslam Ansiklopedisi, Cilt 21, İçki maddesi, s.458-459
- ^ Konuyla ilgili tartışmalar için bkn. Najam Haider, Contesting Intoxication: Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages, Islamic Law and Society dergisi, Sayı:20 1-2, ss.48-89, Brill Yayınları, 2013 ve Nergiz Önce, Erken Dönem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanlı Dönemi Nükûllü Fetva Mecmualarında "Kitabu'l-Eşribe", Usul dergisi Sayı 15, ss.91-124, 2011/1.
- ^ İbn Ebi Şeybe, Musannef, vııı, 103'ten aktaran Nergiz Önce, Erken Dönem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanlı Dönemi Nükûllü Fetva Mecmualarında "Kitabu'l-Eşribe", Usul dergisi Sayı 15, s.109-110, 2011/1.
- ^ Najam Haider, Contesting Intoxication: Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages, Islamic Law and Society dergisi, Sayı:20 1-2, Brill Yayınları, 2013, s.83
- ^ Mustafa Yıldırım, İslâm Hukukunda İçki İçme Suçu ve Cezası, D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı XIII-XIV, İzmir, 2001,32-33
- ^ İmam Tahavi, Mukayeseli Hanefi Fıkhı-Tahavi Muhtasarı, Çev. Soner Duman, Beka Yayıncılık, İstanbul, 2013, 524. Türkçe çevirilerdeki dipnotlarda çevirmenler Nebiz'in mayalanmamış meyve suyu olduğunu söylemekte oldukları görülmektedir ancak asıl metinde Nebiz kaynaklı sarhoşluktan söz edilmesi bu şekilde bir çevirinin doğru olmadığını net bir şekilde göstermektedir çünkü miktarı ne olursa olsun meyve suyunun bir sarhoşluk haline yol açmadığı bilinmektedir.
- ^ Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.37-39
- ^ Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.42-43
- ^ Buhârî, Hudûd 4; Ebû Davud, Hudûd, 36; Şevkânî, Neylu'l-Evtâr, VII, 156 aktaran Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.43
- ^ Buhari, Hudûd 5 aktaran Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.43
- ^ Ebû Dâvud, Hudûd, 36 aktaran Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.44
- ^ Buhârî Hudûd, 4 aktaran Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.44
- ^ Mustafa Yıldırım, a.g.m. s.46-47
- ^ Devin J. Stewart, Islamic Legal Orthodoxy. Twelver Shiite Response to the Sunni Legal System, Salt Lake City, 1998, s.47 ayrıca [http://www.dinibilgiler.eu/az-alkole-fetva.html Az Alkole Fetva Vermek]
- ^ Rudi Matthee, Alcohol in the Islamic Middle East: Ambivalence and Ambiguity, Past and Present Dergisi, 2014, s.104
- ^ Halil İnalcık, Has-bağçede 'ayş u tarab-Nedimler Şairler Mutrîbler, İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2010s.277
- ^ İhsan Arslan, "Sahabenin Olumsuz Davranışları Karşısında Hz. Peygamber'in Tavrı", Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi, Cilt 12, Sayı 3, 2012, s.144 ayrıca bakınız Diyanet İslam Ansiklopedisi, C.33, s.220, Nuaymân b.Amr maddesi...
- ^ Mesudî, Murûc ez-Zeheb (Altın Bozkırlar), çev.Ahsen Batur, Selenge Yay. İstanbul, 2014, s.336
- ^ Mukaddesî, İslâm Coğrafyası (Ahsenü't-Takâsîm), çev. Ahsen Batur, Selenge Yayınları, İstanbul, 2015, s.213
- ^ Adam Mez, Onuncu Yüzyılda İslâm Medeniyeti, çev. Salih Şaban, İnsan Yayınları, İstanbul, 2014, s.447
- ^ Nebi Özdemir, Cumhuriyet Dönemi Türk Eğlence Kültürü, Ankara:Akçağ Yayınları, 2005, s.199
- ^ Muharrem Ergin, Dede Korkut Kitabı I, Ankara: TTK, 1989, s.179
- ^ M.Ergin, Dede Korkut Kitabı I, s.225
- ^ Nizamülmülk, Siyasetnâme, Çev. Nizamettin Bayburtlugil, Dergah Yayınları, İstanbul, 2014, s.58,104,135
- ^ Ogier Ghiselin de Busbecq, Türkiye'yi Böyle Gördüm, çev. Aysel Kurutluoğlu, İstanbul, Tercüman 1001 temel Eser, t.y. 19-20
- ^ Türkiye'nin Dört Yılı (1552-1556), çev.A.Kurutluoğlu,Tercüman 1001 Temel Eser, s.84, 66, t.y.
- ^ Lâtifî, Evsâf-ı İstanbul (Haz. Nermin Suner Pekin), İstanbul Fetih Cemiyeti, 1977, s.57-58
- ^ Jean Thevenot, 1655-1656'da Türkiye, çev. Nuray Yıldız, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, 1978, s.89-90
- ^ Jean Thevenot, a.g.e. s.131
- ^ Katip Çelebi, Fezleke, Cilt 2. İstanbul:Ceride-i Havadis Matbaası, 1286/1869, s.396'dan aktaran Marc David Baer IV.Mehmet Döneminde Osmanlı Avrupası'nda İhtida ve Fetih, İstanbul: Hill Yayınları,2009, s.117
- ^ Irene Melikoff, Uyur İdik Uyardılar-Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları, çev. Turan Alptekin, İstanbul: Cem Yayınevi, 1993, s.201-201
- ^ Ahmet Eflâkî, Âriflerin Menkıbeleri, Çev.Tahsin Yazıcı, C.2,1973, s.94
- ^ Ricaut, Türklerin Siyasi Düsturları, Haz.M.Reşat Uzmen, Tercüman 1001 Temel Eser, t.y. s.217,
- ^ Paul Rycaut,The Present State of the Ottoman Empire, London, 1670, s.139
- ^ Ricaut, a.g.e. s. 224
- ^ Paul Rycaut, The Present State of the Ottoman Empire, London, 1670, s.144
- ^ Ahmet Yaşar Ocak, Osmanlı İmparatorluğunda Marjinal Sufilik: Kalenderiler, TTK, 1992, Ankara, s.178-179
- ^ Ahmet T. Karamustafa, Tanrının Kuraltanımaz Kulları-İslam Dünyasıda Derviş Toplulukları (1200-1550), çev. Ruşen Sezer, YKY, İstanbul, 2008, s.87-88
- ^ Diyanet İslam Ansiklopedisi, Ebû Nûvâs maddesi, Cilt.10. s.205, 207
- ^ Savaşkan Cem Bahadır, Şeyhülislam Bir Şairde "Şarap" Kavramı: Şeyhülislam Yahyâ Bey'in "Disünler" Redifli Gazeli, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 7, Sayı 30, s.45-46
- ^ Mehmet Arslan, Sâkî-nâmeler, Kitabevi Yayınları, İstanbul, 2012, s.15-16
- ^ Katharina Mommsen, Goethe ve İslam, çev. Senail Özkan, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 2012, s.274
- ^ Rıdvan Canım, Türk Edebiyatında Sâkînâmeler ve İşretnâme, Akçağ Yayınları, Ankara, 1998, s.42-51
- ^ Rıdvan Canım, a.g.e.s.119-120
- ^ Majid Daneshgar, "Shi'te-Perso Views Towards Abusing Wine and Opium: Is it Addiction or Culture?" Journal of Religious Culture, No.187 (2014)
- ^ Ebû Zeyd el-Belhi, Mesâlihu'l-Ebdan ve'l-Enfüs, Çeviri, Tıpkıbasım, çev. Nail Okuyucu-Zahit Tiryaki, Türkiye Yazma Eserler Kurumu, 2012, s.204
- ^ Ebû Zeyd el-Belhi, a.g.e. s.206-244
- ^ İbn-i Sînâ, El-Kânûn fi't-Tıbb, Birinci Kitap, çev. Esin Kâhya, Ankara, 1995, s.263
- ^ Serap Göçgün, Abdulvehhâb'ın "Müntehâb-ı Fi't-Tıbb" Adlı Eseri, Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sivas, 2010, s.18
- ^ Nidayi'nin eserinden aktaran Fatma Büyükkarcı Yılmaz, Nidayî el-Ankaravî'nin Bilinmeyen Bir Eseri Mübâhasât-ı Mükeyyifât ve Aynı Konudaki Diğer Eserler, Turkish Studies, Vol 8/3, Winter 2013, s.686
- ^ Konuyla ilgili Müslüman hekimlerin görüşlerinin genel olarak özeti için bkn. Ayten Altıntaş, Sağlığın Can Damarı-Osmanlı Tıbbında Sağlıklı Yaşam, Yediveren Yayınları, İstanbul, 2013
Dış bağlantılar
Videolar
- Prof. Dr. Halil İnalcık - İşret Meclisleri
- Doç. Dr. Erhan Afyoncu & Murat Bardakçı - Osmanlı'da İçki İçen Padişahlar
- Prof. Dr. Ahmet Akgündüz - Osmanlı Padişahları İçki İçer miydi?
- Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci - Osmanlı Padişahları İçki İçer miydi? 4 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Murat Bardakçı - II. Abdülhamit ve Rom 31 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Osman Ertuğrul Efendi ile yapılan röportaj 2 Kasım 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil - Padişahlar İçki İçmezlerdi 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk - Nebiz Nedir? 29 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Ağ sayfaları
- İlber Ortaylı - Osmanlı'da Eğlence 16 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Murat Bardakçı - "Osmanlı'yı Dedelerimin İçkisi Yıktı" 17 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Soner Yalçın - İçki ve Padişahlar 24 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Orta Doğu'da şarap 29 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
- İsmailî İmâmeti'nin alkole karşı rehberliği1 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (İngilizce)
- İslamî beslenme yasaları 1 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Islamiyet ile sarhosluk durumu arasindaki iliski Islam hukuku fikih tasavvuf Islami edebiyat Islam tibbi ve gundelik yasam ve iktidar alanlari icinde degerlendirilebilir Buradaki sarhosluk kimi zaman dogrudan fiziki bir maddenin kullanimindan dogan bir durum oldugu kadar sevilende kendini egoyu kaybetmekten dogan ruhsal manevi bir hal ve sembolik icerige kadar bir dizi farkli duzey ve anlam katmanlarina isaret edebilmektedir Fiziken olusan sarhosluk Islam hukuku icinde cogunlukla yasak kapsami icinde degerlendirilirken bazi mezheplerde sarhosluk etmeyecek miktarina izin verilmistir bazi tasavvufi batini icrek ezoterik dini gruplarda ruhsal gayeye yonelen sufinin vecde girmesine yardimi olacagi anlayisiyla izin verilen hatta kimi zaman ovulen bir durum olabilmektedir Gecmiste icecekler bahsi altinda fikih Islam hukuku alaninda tartisilan alkol ve diger keyif verici maddeler gunumuzde de Islam Musluman toplumlarinda tartisilmaya devam etmekte ve sekuler dini gruplarin kimi zaman atesli tartisma zitlasma alani icindeki ayristirici etiketleyici bir sembol haline gelmistir Gunumuz dunyasinda alkol ve benzeri sarhosluk verici maddelerin kullanilmamasi kisilerin dindarliginin ayirt edici isareti olarak kabul edilmektedir Mezheplerde sarhoslukKur an dan Ayetler Kur an da ickiyle iliskin Mekke ve Medine donemine ait ayetler bulunmaktadir Ayetlerde sarhosluk namazin kilinmasina mani bir durum olarak gecmektedir Ey iman edenler Sarhos iken ne soylediginizi bilinceye kadar namaza yaklasmayin Nisa Suresi 4 43 Islam Peygamberi Muhammed in Sozleri Hadisler Mezhepler konuyla ilgili Muhammed in cok sayida sozlerini hadisler aktarmis ve goruslerini bu hadisler cercevesinde olusturmus veya yorumlamislardir Sarhosluk hadislerde musluman birey icin istenilmeyen hosa gitmeyen dolayisiyla da yasak ilan edilen bir haldir Her sarhosluk veren sey hamrdir sarap her hamr da haramdir Muslim Esribe 10 Ebu Davud Esribe 5 Tirmizi Esribe 3 Cogu sarhosluk veren seyin azi da haramdir Ebu Davud Esribe 5 Tirmizi Esribe 3 Nesai Esribe 25 Genel bakis Maliki Safii ve Hanbeli gibi Sunni mezheplerle Siilikte sarhosluk verici maddelerin damlasinin kullanilmasi dahi haram kabul edilirken Hicri 6 Miladi 12 yuzyil yuzyila kadar gecen donemde Hanefi mezhebi bilginleri ham uzumden imal edilen sarap haricindeki sarhos edici maddelerin bizzat degil sarhosluk verici miktarinin kullaniminin haram oldugunu iddia etmislerdir Sarhos edici icecekler bahsinde tartisma ve Nebiz kelimelerine verilen anlamlar uzerinde surdurulmustur Temelde uzumden belirli bir yapim teknigiyle uretilen Hamr in tum sarhos edici icecekleri kapsayip kapsamadigi yonundeki tartismalar ilk donem Hanefi fikihcilarini diger mezhep imamlarindan farkli olarak asil yasagin Hamr ile ilgili oldugu ve uzum haricindeki ve uzumden imal edilse dahi farkli bir yapim teknigiyle uretilen ve genel olarak Nebiz adi verilen sarhos edicilerin ise sarhos etmeyecek miktarinin kullaniminin helal oldugu gorusunu savunmaya yoneltmistir Her turlu sarhosluk vericinin damlasinin dahi haram oldugunu iddia eden diger mezheplerin aksine Hanefi bilginleri ozellikle ilk donemlerde bu gorusu benimsememis ve Nebiz in sarhosluk verici miktarda kullanildigi takdirde ceza verildigi ancak az miktarda kullanildiginda herhangi bir cezalandirmanin soz konusu olmadigina iliskin rivayetleri kendilerine dayanak olarak almislardir Ustelik bu rivayetler sadece bazi onde gelen sahabelerden degil Omer bin Hattab ve Abdullah Ibn Abbas gibi ayni zamanda Muhammed e de dayanmaktaydi Ornegin Veda hacci sirasinda gerceklesen bir hadise ile ilgili Ibn Abbas kanaliyla gelen bir rivayet su sekildedir Resullullah a bir nebiz getirildi Onu koklayinca kaslarini catti ve koleye uzatinca yanindakiler Ya Rasulallah bu helal midir yoksa haram midir diye sordular Bunun uzerine Peygamber onu geri getirmesini soyledi ve beraberinde bir masraba da su istedi O suyu nebizin ustune doktu ve soyle dedi Icecekleriniz siddetlenirse onu n sertligini su ile kiriniz Arastirmaci Najam Haider konuyla ilgili uzun sayilabilecek ayrintili makalesinde Hicri 8 yuzyilda Miladi 14 yy Hanefi hukukcularindan fakih Ubaydullah b Mesud al Mahbubi nin 747 1346 tum sarhos edicileri toptan yasaklama kararina kadar diger Sunni ve Sii mezheplerden farkli olarak Hanefi mezhebinin icinde sarhosluk veren maddelerin her turlu kullanimi din disi haram ya da mekruh olarak kabul edilmemekteydi Hanefiligin kurucu onderlerinden Imam i Azam ve talebeleri ham uzumden elde edilen sarap haricinde diger sarhosluk verici maddelerin sarhosluk vermeyecek miktarinin kullanimini helal kabul etmislerdir Esasen Imam i Azam in dahil oldugu Kufe hukuk okulu ilk zamanlarda bu gorusuyle diger hukuk okullarindan ayrilmaktaydi Hanefi hukukculara gore Kur anda asil yasaklilik hali nebiz icin degil hamr icindi ve Hamr Arap dilinde kaynatilmadan cig olarak kendi kendine kabaran fokurdayip kopuk atan yas uzum suyundan elde edilen icki ye verilen addir Diger alkollu ickilerin haramligi kiyas yoluyla sabit oldugundan bunlar icin hamr ifadesi mecazi olarak kullanilmistir Bu ayirim sonucunda Imam Muhammed disindaki Hanefilerle Nehai Sevri Ibn Ebi Leyla Sureyk ve Ibn Subrume gibi hukukcular naslarda zikredilen ve yalnizca cig uzum suyundan yapildigini ileri surdukleri hamr in azi ve cogunun haram oldugunu belirtmisler diger alkollu ickilerin sarhos etmeyecek miktarda icilmesinin haram olmayacagini ileri surmuslerdir Cezayi gerektiren sarhosluk durumu ise Ebu Hanife ye gore kisinin yer ile gogu kadin ile erkegi birbirinden ayirt edemeyecek derecede sarhos olmadir Ebu Hanife nin ogrencisi olan Ebu Yusuf un gorusune gore ise kisinin konusmasinda karisiklik bozukluk olursa ceza gerektirir miktara ulasilmis sayilir Hanefi fikihcilarinca bile Hamr disindaki icilmesinde bir sakinca gorulmeyen sarhos edici maddelerin kullanimindan dogan sarhosluga ceza verilmesi sartti Ilk donem Hicri 4 yuzyil Hanefi mezhebi imamlarindan nin bir kimse nebiz uzumden imal edilen sarap disindaki sarhosluk verici tum maddelerin genel adi icip sarhos olursa imamlarin tumune gore kendisine had cezasi uygulanacagini acikca bildirir Bkn Nebiz Sarhoslugun Cezasi Icki kullanimina yonelik ceza icin gereke tespit islemine gelince Malikilere gore sadece icki kokusu dahi delil kabul edildigi halde sarhosluk daha kuvvetli delil sayilir Safii ve Hanbeli ekollerinde ickinin agiz ya da baska yollarla alinmasina gore farkli ve birden fazla gorus vardir Agiz disindan alinan ickinin suc unsuru olusturmadigi gorusunu savunanlar icin sadece sarhosluk delil sayilamaz Cunku sarhoslugun icme yoluyla olustugu kesin degildir Malikilere gore koku delil sayilmakla birlikte Hanefi Safii ve Hanbelilere gore koku delil degildir cunku kisi zorla icirilmis olabilecegi gibi agzini icki ile calkalamis olabilir veya icki kokusunu andiran bir meyve suyu icmis olabilir Malikiler kusmayi da icki kullanimina delil sayarken diger mezhepler kusmayi delil saymazlar ve bu yondeki Omer ve Osman in uygulamalarini onlarin kendi ictihatlari olarak kabul ederler Cezaya gelince icki kullanimina yonelik Kur an da herhangi bir ayet bulunmamaktadir Cezalar Muhammed in ve sahabelerin uygulamasi cercevesinde tayin edilmistir Muhammed in icki icen veya sarhos olarak onune getirilen kisilere yonelik olarak uygulamasiyla ilgili aktarilan rivayetlerden bazilari sunlardir Ebu Hureyre anlatiyor Bir kere Peygamber in huzuruna sarap icmis birini getirmislerdi Allah Rasulu orada bulunanlara Su adama vurunuz buyurdu Bunun uzerine kimimiz eliyle kimimiz ayakkabisi kimimiz de ihramiyla vurdu Daha sonra bazilari bu kisiye Allah seni kahretsin rezil etsin dediler Peygamber Hayir oyle soylemeyin bu adamin aleyhinde soylenip de seytana yardim etmeyin buyurdu Omer in rivayetine gore zaman zaman Peygamber i gulduren adi Abdullah ve lakabi himar olan bir adam vardi Allah Rasulu icki sebebiyle bu adami dovdurmustu Bir gun yine ickili olarak getirildi Peygamber dovulmesini emretti Ancak bu tip cezalandirmanin mutlak degistirilmez olmayip cezayi karar vericinin tayin edecegini dusunen kisiler asagidaki Ibn Abbas dan aktarilan rivayet ve Omer in cezayi iki katina cikarma uygulamasini ornek olarak gostermektedir Cunku eger degismez bir ceza yani had olacaksa cezada arttirma ya da eksiltme yapmak mumkun degildir Ibn Abbas in rivayetine gore Allah Rasulu icki konusunda kesin bir had belirlememistir Bir adam icki icmis sarhos olmustu Caddede yalpalayarak yururken goruldu ve Peygamber e goturulurken Ibn Abbas in evinin onune gelince birden kacti ve oraya sigindi Durum Allah Rasulune anlatilinca guldu ve boyle mi yapti demekle yetindi ve hakkinda hicbir islem yapmadi Saib b Yezid anlatiyor Biz Peygamber ve Ebu Bekir zamaninda ve Omer in hilafetinin ilk yillarinda icki sucundan ceza verilmek uzere getirilen kisiye elimiz ayakkabi ve ihramimizla vurarak cezasini verirdik Omer daha sonra kirk degnek vurdu insanlarda ahlak zayiflayinca bunu seksen degnege cikardi Mezhepler icki ve veya sarhosluga verilecek sopa cezasinin infazi infazi sirasinda kullanilan degnegin bicimi vurulan organlar vs hakkindaki ayrintilari da tayin etmislerdir Buna gore sopa budaksiz ve tek parca olmasi vuruslarin yaralama ve olume yol acacak siddette olmamasi ve tek uzuv yerine cesitli uzuvlara dagitilmasi suclunun uzerinde bulunan gomlek vs disinda aciyi hissetmesine engel olacak derecede kalin elbiselerin cikartilmasi genel olarak benimsenmistir Cezanin uygulanma bicimi konusunda da mezhepler arasinda farkli gorusler one surulmustur Hanefi ve Hanbeli hukukcular infazin kamuya acik olarak toplumun onunde yapilmasi gerektigi Maliki ve Safiiler ise cezanin en az dort kisi huzurunda infaz edilmesinin yeterli oldugunu kabul etmislerdir Ehl i Sunnet mezhebi bilginleri gunumuzde dinen yasak oldugunu dusunmekle birlikte alkol kullaniminin kisiyi dinden cikarmayacagi ancak kisiyi cezaya mustahak kildigini kabul etmektedirler Ancak alkollu icki kullaniminin dinen yasak olmadigini soyleyen kisiler bu bilginlere gore gunahkar olmakla kalmamakta ayni zamanda dinden de cikmakla suclanirlar tekfir Bknz Tekfir Islamiyet ve AlkolTarih ve Edebiyatta sarhoslukIckili raksli ve temasali yeme icme toplantilarini tanimlayan meclisleri Islam oncesi kadim Iran dan Islam hilafeti donemine gecip sultanlarin gelenegi haline gelmistir Bazi arastirmacilar Orta Dogu da icki kullaniminin ozellikle toplumun ust siniflarinda bir hak olarak goruldugu orta siniflarin ise dindarligi ickiden uzak durmakla birlikte yuruttukleri ve alt sinifin ise icki disindaki sarhos edici maddeleri afyon vs daha fazla kullandiklarini ifade etmektedirler Icki kullandiklari iddia edilen yoneticilerden bazilarinin isimleri sunlardir Emevi hukumdarlarindan Abbasi hukumdarlarindan Harun Resid Me mun Fatimilardan Mustansir Safevi Sultani Huseyin 1668 1726 II Selim Sultan Abdulmecid Sah Cihangir Sultan IV Murad vs Bazi sultanlarin ickiye yonelik hosgoruleri Sehname Kabusname de ve Germiyanli musahib sairlerin eserlerinde isret meclislerinin adablarinin anlatiminda da kendini gostermektedir Bu meclislerin sarapli icki alemi ozelligi surekli yinelenmistir Islam oncesi Arap toplumunda da icki kullanilmakta hatta bazi sairler ickiye ovguler duzen siirler yazmaktaydilar Islamiyet sonrasi sayilari azalmis olsa da saraba iliskin siirler de icki kullanimi da tamamen ortadan kalkmamistir Tarihi kayitlarda ickinin yasaklanmasindan sonra bile icki kullanmaya devam eden bazi sahabelerden soz edilmekte olusu da bunu gostermektedir Dihyet ul Kelbi Abdullah vb sahabelerin icki kullandiklari ve sarhosluklarindan oturu kendilerine had sarhosluk durumunda sopa ile cezasi uygulandigi bilinmektedir Muhammed zamaninda icki icen Nuayman isimli bir sahabenin sarhos halde peygamberin huzuruna getirildigi ve kendisine peygamberin emriyle sopa cezasi uygulandigi ancak diger sahabelerin lanet etmesi uzerine peygamberin onlarin lanet ve kotu soz soylemelerine engel oldugu hatta bir keresinde o sahabenin Allah ve Resulunu sevdigine bizzat peygamberin sahit ettigi haberi bildirilmektedir Unlu Islam tarihcisi Mesudi nin aktardigina gore Osman in devrinde onun tarafindan Kufe ye vali tayin edilen Velid b Ukbe b Ebi Muayt in nedim ve sarkicilarla aksamdan sabaha kadar surekli sarap ictigi haberinin halifeye kadar ulasmis ve Ali nin de oldugu bir mecliste aleyhindeki sahitlerin dogru soyledikleri ortaya cikinca Kufe valiliginden azledilerek yerine Said b El As in tayin edilmistir Unlu Islam cografyacisi M 946 H 335 M 1000 H 390 miladi 10 yuzyildaki musluman ulkelerle ilgili gozlemlerini aktardigi unlu eseri Ahsenu t Takasim de Misir in cesitli bolgelerindeki erkeklerin ayyasligindan hatta yasini basini almis kisilerin surekli sarhos gezindiginden soz eder Islam arastirmacisi den Eski Kahire de dini onderlerin bile mesayih sarap icmekten cekinmedigini Fas ta ise ozellikle kadinlarin sarap duskunu oldugunu aktarir Arap ve Iranlilarda oldugu gibi Turklerin de Islamiyet oncesi eglence kulturlerinde alkollu ickilerin yeri oldugu ve Islamiyetin kabulu sonrasinda getirilen yasaklamalara karsin icki adetinin ortadan kalkmadigini biliyoruz Hatta Turklerin Islamiyet sonrasi en eski yazili kaynaklarinin basinda gelen Dede Korkut kitabinda da icki ve iliskili kelimeler ve anlatilar gecmektedir Ornegin Mere Azra il aman Tanrinun birligine yokdur guman Men seni boyle bilmez idum Ogrilayin can aldugin tuymaz idum Dokmesi buyuk bizum taglarumuz olur Ol taglarumuzda baglarumuz olur Ol baglarun kara salkumlu uzumi olur Ol uzumi sikarlar al sarabi olur Ol sarabdan icen esruk olur Sarabu y idum tuymadum Ne soyledum bilmedum Biglige usanmadum yigitlige toymadum Canum alma Azra il meded Yine ayni kaynakta meyhane kelimesi de kullanilmaktadir Oguz zamaninda Usun Koca dirler bir kisi var idi Kazan Bigden akil diledi Akin virdi Uc yuz say cidalu yigit bunun yanina cem oldi Meyhanada bis gun yime icme oldu Selcuklu Sultani Alparslan ve oglu Sultan Meliksah in vezirliklerini yapan ve Meliksah in istegi uzerine kaleme aldigi Siyasetname adli eserinde Nizamulmulk sarap meclislerinden de soz eder Eserinin otuzuncu faslinin basligi Sarap meclisinin kurulmasi ve sartlari dir Bu bolumde Sultanin konumu sebebiyle davet edilenlerin beraberlerinde yiyecek cerez ve sarap goturmeleri uygun gorulmemistir On yedinci fasilda padisahlarin yakin sohbet dostlari yardimcilari olan nedimlerinin gorevleri arasinda padisahlarin her zaman hazir bulunacaklari icki ve sohbet toplantilari gezintiler sarap av ve gures musabakalari ve benzerlerini hazirlamak sayilmaktadir Nizamulmulk eserinde Sulan Mahmud un nedimleri ve yakinlari ile sabaha kadar sarap ictigini ve meclisindeki Ali Nustekin ve Muhammed Arabi gibi ordu komutanlarinin da bulundugu sabaha dogru Ali Nustekin in Sultan Mahmud un guvenlik gorevlilerinin kendisini gorup cezalandirabilecegi icin meclisten sarhoslugu gecene kadar ayrilmamasi seklindeki uyarisina karsin Ali Nustekin in meclisi terk ettigi ancak yolda muhtesib in guvenlik gorevlisi kendisini gorup ceza olarak 40 kirbac vurarak cezalandirdigi seklinde bir hikaye anlatir ve sonrasinda memleket duzeni ve siyaset geregi olarak sarhoslugun gizlenmesi gerektigini ima eder 1554 te Avusturya elcisi olarak goreve baslayan Busbecq Buda da sofrasina davet ettigi Turklere sarap ikram eder Onlarla ilgili gozlemini de kaydeder benimle birlikte yemek yiyen bircok Turk un soframdaki saraba karsi takdir hislerine sahit oldum Bir luks saydiklari sarabi her firsat bulusta buyuk bir arzu ile icmeye kalkarlar Soframda ricam uzerine gec vakitlere kadar kaldilar fakat artik yorulup da yatak odama cekilince onlar da cikip gittiler Busbutun sarhos olmadiklarina hayiflanir gibiydiler Sora bir kole ile tekrar biraz sarap ve birkac gumus kupa istettiler Issiz bir yerde ickiye devam ederek geceyi gecirmek istiyorlarmis Ricalarini yerine getirmelerini adamlarima soyledim Korkutuk kufelik olucaya kadar ictiler Sarap icmek Turklerde buyuk gunah sayilir Hele yaslilarin yaninda cok ayiptir Baze gencler hosgorulecekleri umidiyle boyle bir gunahi goze alabilirler Ayrica bir defa ictikten sonra az da olsa cok da olsa fark etmeyecegini dusunerek icebildikleri kadar icerler Yazari bilinmeyen ve Turkiye nin Dort Yili 1552 1556 adiyla Turkceye cevirilen bir Ispanyol yazarinin anlatisinda Seyyit Battal in mezarini ziyaret eden gezgin dervis grubunun duzenledikleri ziyafet sonrasinda afyonla esrari karistirip icerek iyice sarhos olduklari ve kollari bacaklari goguslerine keskin bicaklarlarla genis yaralar actiklari seklindeki gozlemleri yer almaktadir Ayni yazar kitabinda Turklerle Rumlarin eglence sofralarinda yemekten once iki uc kadeh icme adetleri oldugunu ve Avrupalilarda beyaz sarap oldugu gibi Turklerde de raki oldugunu soylemektedir 16 yuzyildan Latifi Evsaf i Istanbul adli eserinde Galata civarindaki isret meclislerini su sekilde betimler ve bu sehr i ala vu valaya mukabil bir sehr i pur timsal ve temasil ki isrethane i dunya ve ismi elsine i enasda Kalata dir Mey u mahbubda bibedel ve mahal i ays u isretde darb i meseldir Ekser halki ummet i Isa ve millet i Mesiha olmagin Cem gibi ellerinden cam dusmez mudam ayaklari elde olmagla baslarina enduh u tir usmez Bad i peyma ve badenuslar ve mey perestler ve mey furuslardir Pur gam i eyyam ekser evkatda sarhoslar ve bed huslardir seh i Istanbul un zevvak u ehl i mezaki her tarafinda suret i sarabdan mest u harab layu akl u kanzil ve alude i ab u kil geriban cak ve perisan destar nice mu min mudam bed nam ruzugar bu ebyati dilde tekrar eyler Avrupali gezgin Jean Thevenot ise sunlari soyluyor Her zaman ictikleri sey sudur Sarap icenlerin sayisi da coktur her ne kadar sarap onlara Kur an tarafindan yasaklanmis ise de bazi kimseler bunun sadece bir fikir ve nasihat oldugunu ve kesin bir hukum olmadigini soylerler bununla beraber alenen icmezler ancak yeniceriler ve diger bazi kimseler bir seyden korkmayarak icerler icmege baslayinca da cok icerler ve eger baslarina bir bela gelmeyecekse uyuyuncaya kadar icmege devam ederler yeter ki icmege bikarilsinlar bir kadeh icmekle on kader icmek arasinda bir fark olmadigi soyleniyor ickiye hicbir zaman su katmazlar ve ickiye su katarak icen hristiyanlar ile alay ederler ickiye su katma isi onlara tamamen gulunc gelir Istanbul un cevresinde ve adalarda bol miktarda iyi sarap bulunur Thevenot Latifi gibi bazi Turklerin ickide asiriya kactiklari ve kendilerini gulunc durumlara soktuklarini da dile getirir Sarap yasagina ragmen daha once soyledigim gibi bazilari sarap icerler ve sik sik sarhos olurlar ve talihsizlikle elbiselerine sarap dokerler cok sarhos olsalar bile butun gucleri ile bu lekeyi cikartmaga calisirlar Katip Celebi nin tanikligina gore iki kez seyhulislam olan Bahai Efendinin vaktini dostlariyla cene calarak ve uyusturucu kullanarak gecirmekte hatta uyusturucuya dizginlerini uyusturucularin eline vermis oldugu soylenecek kadar battigi dile getirilmektedir Tasavvufta sarhoslukTasavvufta sarhosluk Tanri ya yonelik konsantrasyon sirasinda kisinin kendinden gecerek dis dunya ile baginin kopmasi anlaminda degerlendirilmis ve tasavvufi terminolojide sekr adi altinda islenmistir Bu anlamdaki sarhosluk herhangi bir maddenin kullanilmasindan degil ilahi askin yogunlundan kaynaklanmaktadir Bazi tarikatlar manevi sarhosluk yerine yine tasavvufi terminolojide sahv denilen uyanik farkindalik halini daha ustun kabul etmislerdir Her kosulda uyanik farkindalik halini ustun tutan tarikatlarda dahi kendinden gecme hali olan cezbe halinin yasanmasina onem verilmis tarih boyunca da bu hale ulasmak icin bazi tarikatlar alkol veya uyusturucu bazi maddelerin kullanimina izin vermislerdir Ilk Osmanli vekayinameleri ve menakipnamelerinden Osmanli devletinin kurucularinin yakin iliski kurduklari Turkmen dervis ve Babalarinin baslarinda bulunduklari topluluklarda alkollu ickiler ve afyon hashas gibi sarhosluk verici maddelerin kullanildigini ogrenmekteyiz Ornegin Elvan Celebi nin Menakibname adli eserinde Bursa nin fethine muritleriyle yardima gelen Geyikli Baba ya Orhan Gazi nin Sarap gonderdigi ibaresi gecmektedir Bektasilik de dem altinda ve Kalenderilik gibi tarikatlarda da alkol afyon sarap gibi sarhos edici maddelerin kullanildigi bilinmekte hatta Eflaki nin Ariflerin Menkibeleri adli eserinde Sems i Tebrizi nin sarap kullandigi Mevlana nin sorulan bir soruya verdigi cevaptan anlasilmaktadir Ariflerin Menkibeleri nde Mevlana ya sorulan bir soruya onun verdigi cevaptan Sems in sarap kullandigi anlasilmaktadir Ingiliz Elcilik katibi Paul Ricaut un 1686 yilinda Amsterdam da basilan ve Turklerin Siyasi Dusturlari adiyla Turkceye cevirilen eserinde farkli tarikatlarin yani sira gunumuzde disiplinleriyle en cok taninan Mevlevilik ve Kadirilir gibi iki tarikatin mensuplari arasindaki alkol kullanimiyla ilgili satirlar gunumuz okurlari acisindan fazlasiyla sasirtici bulunabilir Yazarin kitabinda Mevlevilikle ilgili su satirlar yer almaktadir Butun Turklerin arasinda bol sarap raki ve diger keyif verici nesneleri icenler hep bunlardan cikar Kucuk kucuk almaya almaya alistiklari afyonu sonunda oyle buyuk miktarlarda yutarlar ki en iddiali kimse bile bu miktarin yarisini alsa hemen olur Bu miktar afyonun ilk etkisi onlari derin bir nese ve sarhosluga suruklemesidir daha sonra ilk etki dagilinca budalacak bir uyusukluga dusmektedirler Bu duruma vecd haline gecme derler Butun bunlar sadece Mevlevi tarikatindan olanlara musaade edilmistir Eserin The Present State of the Ottoman Empire adli orijinalinin 13 bolumunde ise yukaridaki satirlarin orijinali su sekildedir This sort of people of all other Turks addict themselves to drink Wine Strong Waters ad other intoxicationg Liquors and eat Opium in that quantity by degrees using their bodies thereunto that no Mountebank or Mithridates himself who was nourished with poison are capable to digest half that proportion that these man will do the effect of which is at first like men drunk or mad to raise their spirits to a sort of distracted Mirth ad afterwards when the subtile vapours are consumed and spent and a dull stupefaction overcomes them they name it an extasie which they account very holy ad divine in imitation of their first Founder who was often observed to put himself ito this condition and therefore what helps may be found to excite Mirth of distraction is lawful and allowable in this Order Ricaut un Kadirilerle ilgili bolumde gecen satirlar da su sekildedir Donmeleri esnasinda daha kolaylikla vecde ulasabilmek icin seyhlerinden raki veya afyon ile sarhos olmak iznini alabilirler Paul Ricaut un eserinin orijinalindeki satirlar ise su sekildedir They have many times license from their Superiour to be drunk or intoxicate themselves with Aqua vitae Opium or any stupifying Drugs to be better able to perform with more spirit and vehemency their mad Dance Kalenderi tarikatinda hashas yeme ve esrar icmekle ilgili Ebu Muslim Horasani destaninda esrar icen baltali dervisler ibaresi gecmektedir Unlu Bektasi Alevi arastirmacisi Irene Melikoff Hind kenevirinin Hindistan dan getirilip Iran da esrar cikarmakta kullanildigini bildirirken tarihci Ahmet Yasar Ocak da esrarin 12 yuzyilla 13 yuzyil arasindaki Iran daki Kalenderi zumreleri arasinda yaygin bir sekilde tuketildigi tespitini yapmaktadir ve in aktardiklari bilgiler isiginda H 10 M 16 yuzyilin baslari ve ortalarinda Osmanli Imparatorlugu nda bedenleri daglanmis dovmeli uzerlerinde balta asik kemigi vs ellerinde asalariyla gezen Eskisehir deki Seyyid Battal Gazi tekkesine bagli ve kendilerine Abdal ya da Isik adi verilen gezgin bir dervis grubunun varligindan haberdariz Gunumuzde kendilerinden Rum Abdallari adiyla soz edilen bu dervis grubunun uyelerinden her biri birinde esrar otekinde cakmak tasi dolu iki deri torbasi cur adan bulunmaktaydi Kendilerine Adem peygamberi ornek aldiklari surulen bu kisiler tipki onun gibi Adem in incir yapragiyla kendini ortmesi gibi incir yapragini simgeleyen bir tennure disinda ciplak gezmekte ve cok buyuk miktarda esrar tuketmekteydiler Yemekten sonra esrar icmekte ve muzik sema dinlemekteydiler Edebiyatta SarhoslukKlasik Islam sark edebiyatinda ve Sakiname basliklari altinda ickili meclislere dair urunler verilmistir Islam oncesindeki Arap siirinde sarap siklikla kullanilan tema ve metaforlardan biriydi Islamiyetin kabuluyle birlikte bazi sairler sarap hakkinda siirler yazmaktan vazgecmisler ancak bir kismi da sarap siirleri yazmaya devam ettiler ozellikle Emeviler doneminde sarap siirleri canlilik kazandi Abbasi doneminin sairlerinden tefsir hadis fikih ve kelam gibi dini ilimlerin yani sira tabii ilimler felsefe ve tibba da ilgi duyan hatta unlu bilgin Cahiz in dil bilgisi noktasinda kendisini ovdugu sair Ebu Nuvas ickiye duskunlugu kadar ickiye yonelik yazdigi siirlerle de taninmistir Fars edebiyatinda ise 11 yuzyilda Omer Hayyam 12 yuzyilda Nizami sarap siirlerinin orneklerini verirken Klasik Turk edebiyatinda ise Hayali Nef i gibi sairlerde sarap kullanimini gorebilmekteyiz Hafiz Divani Iran minyaturu 1585 Sarap veya alkol dagitan kisi icin kullanilan Saki kelimesinden turetilen ve icki meclislerinin ozelliklerini tasvir eden siirlerin genel aldi olan Sakinameler modern oncesi toplumlarda ickiye dair genel alginin kavranabilmesi icin degerli bilgiler sunar Sakinamelerin bir kismi fiziki sarap icin yazilmisken bir kismi da sarabi tasavvufi anlamda bir metafor olarak kullandiklari sakinameler yazmislardir Bu tarz sakinamelerde sarap mey insani maddi alemin sikintilarindan kurtarip onu ebedi hayata hakikate ileten ilahi aski temsil eder Ilahi askla kendini kaybedip vecde garkolmak da sarapla sarhos olmaya benzetilir Meyhane ask ve sevk dolu bir yer yani tekkedir Ask sarabini sunan saki pir i mugan de bu tekkenin meyhanenin seyhi kadeh kase surahi cam de asigin kalbidir Sah Suca nin idaresi 1358 1384 zamaninda yasayan ve Sah Suca zamanini Sah Suca nin zamani hikmet ve seriat devridir diye betimleyen unlu Islam sairi Hafiz in sarap icmeyi yasaklamayan Sah i su satirlarla ovmektedir Tanri ya sukr olsun meyhane kapisi acik Zira benim dertlerimin kapisi bu Kuplerin hepsi de sarhoslukta kopurmus cosmus Ortadaki sarap hakiki sarap mecazi sarap degil Turk edebiyatinda Sakiname adi altinda ilk ornekler Harizmi ni 14 yuzyil Mahabbetname adli eserinde Nizami nin Iskendername side ve Ahmed i Dai nin Sakinamesi nde gorulmektedir Ancak Turk edebiyatinda sakiname turunun ilk orijinal ornegi nin o 1524 Isretname adli eseridir Revani 694 beyitten olusan eserini Yavuz Sultan Selim e takdim etmistir Diger sakiname yazarlari arasinda Isreti Mustafa o 1566 Fevri o 1570 71 Dukakinzade Taslicali Yahya Bey o 1582 Bursali Cinani o 1595 Ruscuklu Carullahzade Mustafa Beyani o 1597 Gelibolulu Mustafa Ali o 1600 nin terkib i bendi Kalkandelenli Fakiri o Nef i o 1634 35 Nev izade Atayi o 1635 Seyhulislam Yahya o 1643 Riyazi o 1644 Sabuhi Dede o 1647 Seyhulislam Bahayi o 1653 Tifli o 1659 Seyh Galib o 1798 99 gibi isimler sayilabilir Bu eserlerden bazilarinda sarap tasavvufi bir sembol olarak bazilarinda da dogrudan eglence meclisinin bir unsuru olarak dogrudan fiziki sarap anlaminda kullanilmistir Yaklasik olarak Turk edebiyatinda 14 yuzyildan 20 yuzyila kadar sakiname turunde 57 eser kaleme alindigi belirtilir Kelime anlami keyif veren icki kullanimi olan ve Arapca olan isret kelimesinden turetilen ise icki kitabi anlamina gelmektedir Turkce ilk orijinal sakiname olarak anilan Revani nin Isretname si Allah Peygamber ve padisah Yavuz Sultan Selim e ovguden sonra isret meclislerinde kimlerin ne sekilde hareket edeceklerini siir diliyle anlatmakta olan bir isret adabi kitabidir Islam tibbinda SarhoslukOmer Hayyam Nevruzname sinde bolum basliklarindan biri Sarabin Yararlari Hakkinda dir Hayyam eski Yunan ve Musluman tip adamlari ve bilginlerinden Galen Hipokrat Sokrat Ibn Sina ve Razi gibi isimleri ornek gostererek sarabin yararlarindan bahseder Ona gore insanlar icin sarap ozellikle de keskin tada sahip uzumden imal edilen sarap haricinde tam bir faydasi olan hicbir sey yoktur sarabin baslica ozelliklerinden biri uzuntuyu gidermek ve kalbe nese vermek cildi tazelemektir Ibn i Sina nin 1271 yilinda yapilmis bir tasviri Musluman hekimlerinin onculerinden Kindi nin ogrencisi ve Razi nin hocasi Ebu Zeyd el Belhi nin o 322 934 adli eserinde icki ile ilgili su ifadeleri kullanmaktadir Insanlarin akillari ve kendi yontemleriyle urettikleri en ustun icecek sarhos etme tabiati da ola yumusak uzum ickisidir O mutedil bir sekilde icildigi takdirde ozu en degerli terkibi en ustun ve faydasi en cok olan icecektir Belhi ickinin anlayis ezberleme zihin gucu dil becerisi keskin zeka gibi seyleri guclendirmesinin yani sira birbirini seven es dostun sohbet ve eglence amaciyla toplanmasina sebep oldugu sohbete guzellik kattigi ancak ickinin ustunluklerinden ancak ilimli olcude icilmesi durumunda bahsedilebilecegini soyler Asirilik durumunda ise faydalar zarara donmektedir Sarhosluktan kaynaklanan zararlar arasinda ilki akil kaybi isitme gorme ve diger duyularin bozulmasi mantigin aleti olan dilin tutulmasi sindirim bozuklugu karaciger ve diger organlarda zayiflama gibi durumlar bulunmaktadir Ebu Zeyd ickinin kizgin ve uzgun kimseler tarafindan da kullanilmasini uygun bulmamaktadir cunku ona gore bu durumda kisi uzuntusunu unutmak icin ickide asiriya kacacak ve zarar gorecektir Ona gore bedeni saglikli halim selim mizahla mesgul olan kalbini parcalayan seylere yonelmeyen kendi ic dunyasiyla mesgul kisiler icki icin en uygun kisilerdir Bu kisiler ickiyi lezzet ve nese icin kullanacaklarindan asiriya kacmayacaklardir Ibn i Sina tipla ilgili meshur eseri el Kanun da ickiler bahsini acar ve ickinin hangi durumda kullanilabilecegi zararli ve yararli miktari kullanim bicimleri gibi konulari isler Ibn i Sina ya gore alkol safravi hiltlarin atilmasina yardim ettiginden safravi mizacli kisilere yardimcidir ayrica alkol besinin tum vucutta dagilimini saglar Alkol kara safrayi yok eder cunku tabiati kara safraninkine zittir Eski sarap ise besin olmaktan cok ilactir 15 yuzyil Celebi Mehmet doneminde Eski Anadolu Turkcesiyle yazilan adli eserinde Abdulvehhab Efendi eserinde ozellikle kis aylarinda sicak hafif yemeklerle kizil sarap icilmesini onerebilmektedir Osmanli donemi hekimlerinden Nidayi el Ankaravi o 1567 Mubahasat i Mukeyyifat adli eserini neden telif ettigini su ifadelerle aciklamaktadir Cun bu mukeyyifatdan el cekdum ol sebebden bu letayif i ġarrayi perisan dillere eglence olmak icun icad itdum mustemi olan yarana def i ġamdur cunku bir nesne ġam ve ġuŝŝa def ide hukema kavlince ol nesne ġayet nafi dur zira ġam ġuŝŝa ademun aklina ziyandur Bu satirlardan da gorulebilecegi gibi kadim donem hekimleri mukeyyifat adi altinda degerlendirdikleri keyif verici maddelerin uzuntuyu gidermesi sebebiyle akil sagligi icin yararli oldugunu dusunmekteydiler Genel olarak Musluman hekimlerin Ibn i Sina da oldugu gibi sarabi tibbi yararlari acisindan ele aldiklari ve hangi sartlar altinda kullanilirsa sagliga yarari olacagi uzerinde durduklarini gormekteyiz Kisa SozlukArak Raki Bade Sarap Beng afyon Bers afyon grubu keten yapragi ile yapilan bir cesit sarhos edici macun Duhan Tutun Mukeyyifat Sarhos edici keyif verici tum maddeler Muskir Sarhos edici Saki Icki meclislerinde icki dagitan kisi Sekr Sarhosluk durumu Sakiname Icki meclislerindeki adabi anlatan eser Tiryak Afyon Tiryaki Afyon mubtelasi kisiAyrica bakinizDin ve alkol Islamiyet ve alkol Turklerde Icki Sarhosluk Sarap Sems i Tebrizi Ibn Sina Ebu Zeyd el Belhi Hafiz nebiz Paul Ricaut Nizamulmulk Sakiname Islam Tibbi Humoral Patoloji Teorisi Bektasilik KalenderilikKaynakcaKitaplar Tarihi kaynaklar Mukaddesi Islam Cografyasi Ahsenu t Takasim cev Ahsen Batur Selenge Yayinlari Istanbul 2015 Mesudi Muruc ez Zeheb Altin Bozkirlar cev Ahsen Batur Selenge Yay Istanbul 2014 Risale i Garibe XVII Yuzyil Istanbul Hayatina Dair Risale i Garibe Haz Hayati Develi Kitabevi Istanbul 2001 Latifi Evsaf i Istanbul Haz Nermin Suner Pekin Istanbul Fetih Cemiyeti 1977 M de M D Ohsson XVIII Yuzyil Turkiseyinde Orf ve Adetler cev Zerhan Yuksel Tercuman 1001 Temel Eser t y Yazari Bilinmiyor Turkiye nin Dort Yili 1552 1556 cev A Kurutluoglu Tercuman 1001 Temel Eser s 84 66 t y Ogier Ghiselin de Busbecq Turkiye yi Boyle Gordum cev Aysel Kurutluoglu Istanbul Tercuman 1001 temel Eser t y Imam Tahavi Mukayeseli Hanefi Fikhi Tahavi Muhtasari cev Soner Duman Istanbul Beka Yayincilik 2013 Imam Tahavi Hadislerle Islam Fikhi Serhu Meani l Asar 2009 cev M Besir Eryarsoy Kitabi Yayinevi Istanbul 2009 Cilt 6 s 500 Ricaut Turklerin Siyasi Dusturlari Haz M Resat Uzmen Tercuman 1001 Temel Eser t y Paul Rycaut The Present State of the Ottoman Empire London 1670 Ebu Zeyd ed Debusi Mukayeseli Islam Hukuk Dusuncesinin Temellendirilmesi cev Ferhat Koca Ankara Okulu Yayinlari Ankara 2009 Ebu Zeyd el Belhi Mesalihu l Ebdan ve l Enfus Ceviri Tipkibasim cev Nail Okuyucu Zahit Tiryaki Turkiye Yazma Eserler Kurumu 2012 Nizamulmulk Siyasetname Cev Nizamettin Bayburtlugil Dergah Yayinlari Istanbul 2014 Aziz B Erdesir i Esterabadi Bezm u Rezm Cev Mursel Ozturk Kultur Bakanligi Yayinlari Ankara 1990 Ahmet Eflaki Ariflerin Menkibeleri Cev Tahsin Yazici C 2 1973 Ibn i Sina El Kanun fi t Tibb Birinci Kitap cev Esin Kahya Ankara 1995 Jean Thevenot 1655 1656 da Turkiye cev Nuray Yildiz Tercuman 1001 Temel Eser Istanbul 1978 Abdulaziz Bey Osmanli Adet Merasim ve Tabirleri Yay Haz Kazim Arisan Duygu Arisan Gunay Tarih vakfi Yurt Yayinlari C 2 Istanbul 1995Turkce kaynaklar Ahmet Yasar Ocak Osmanli Imparatorlugunda Marjinal Sufilik Kalenderiler Ankara TTK 1993 Mehmet Arslan Saki nameler Kitabevi Yayinlari Istanbul 2012 Ahmet T Karamustafa Tanrinin Kuraltanimaz Kullari Islam Dunyasida Dervis Topluluklari 1200 1550 cev Rusen Sezer YKY Istanbul 2008 Halil Inalcik Has bagcede ays u tarab Nedimler Sairler Mutribler Is Bankasi Yayinlari Istanbul 2010 Emin Efendi Osmanli Hayatindan Kesitler Insan Yayinlari Istanbul 2009 Ridvan Canim Turk Edebiyatinda Sakinameler ve Isretname Akcag Yayinlari Ankara 1998 Ayten Altintas Sagligin Can Damari Osmanli Tibbinda Saglikli Yasam Yediveren Yayinlari Istanbul 2013 Nebi Ozdemir Cumhuriyet Donemi Turk Eglence Kulturu Ankara Akcag Yayinlari 2005 Muharrem Ergin Dede Korkut Kitabi I Ankara TTK 1989Yabanci kokenli kaynaklar Irene Melikoff Uyur Idik Uyardilar Cem Yayinevi Istanbul 1993 Ralph S Hattox Coffee and Coffeehouses The Origins of a Social Beverage i the Medieval Near East University of Washington Press Seattle and London 1996 Adam Mez Onuncu Yuzyilda Islam Medeniyeti cev Salih Saban Insan Yayinlari Istanbul 2014 Katharina Mommsen Goethe ve Islam cev Senail Ozkan Otuken Nesriyat Istanbul 2012 Marc David Baer IV Mehmet Doneminde Osmanli Avrupasi nda Ihtida ve Fetih Istanbul Hill Yayinlari 2009 Devin J Stewart Islamic Legal Orthodoxy Twelver Shiite Response to the Sunni Legal System Salt Lake City 1998Makale tezler ve ansiklopediler Najam Haider Contesting Intoxication Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages Islamic Law and Society dergisi Sayi 20 1 2 ss 48 89 Brill Yayinlari 2013 Nergiz Once Erken Donem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanli Donemi Nukullu Fetva Mecmualarinda Kitabu l Esribe Usul dergisi Sayi 15 ss 91 124 2011 1 Rudi Matthee Alcohol in the Islamic Middle East Ambivalence and Ambiguity Past and Present Dergisi 2014 ss 100 125 Abdulkadir Erkal Divan Siirinde Afyon ve Esrar Ataturk Universitesi Turkiyat Arastirmalari Enstitusu Turkiyat Arastirmalari Dergisi Sayi 33 Erzurum 2007 ss 25 61 Mustafa Yildirim Islam Hukukunda Icki Icme Sucu ve Cezasi D E U Ilahiyat Fakultesi Dergisi Sayi XIII XIV Izmir 2001 ss 31 52 Ihsan Arslan Sahabenin Olumsuz Davranislari Karsisinda Hz Peygamber in Tavri Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi Cilt 12 Sayi 3 2012 ss 119 149 Fatma Buyukkarci Yilmaz Nidayi el Ankaravi nin Bilinmeyen Bir Eseri Mubahasat i Mukeyyifat ve Ayni Konudaki Diger Eserler Turkish Studies Vol 8 3 Winter 2013 p 681 704 Ankara Majid Daneshgar Shi te Perso Views Towards Abusing Wine and Opium Is it Addiction or Culture Journal of Religious Culture No 187 2014 Metin Ozturk Sihhati Celebi nin Menakib i Mukeyyifat i Alem Risalesi Cercevesinde 17 Yuzyil Istanbul unda Keyif Verici Maddeler Basilmamis Yuksek Lisans Tezi Hacettepe Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Tarih Anabilim Dali Ankara 2006 Serap Gocgun Abdulvehhab in Muntehab i Fi t Tibb Adli Eseri Basilmamis Yuksek Lisans Tezi Cumhuriyet Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Sivas 2010 Diyanet Islam Ansiklopedisi Ebu Nuvas maddesi Cilt 10 Diyanet Islam Ansiklopedisi C 33 Nuayman b Amr maddesi C 33 Diyanet Islam Ansiklopedisi C 21 Icki maddesiNotlar Diyanet Islam Ansiklopedisi Cilt 21 Icki maddesi s 458 459 Konuyla ilgili tartismalar icin bkn Najam Haider Contesting Intoxication Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages Islamic Law and Society dergisi Sayi 20 1 2 ss 48 89 Brill Yayinlari 2013 ve Nergiz Once Erken Donem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanli Donemi Nukullu Fetva Mecmualarinda Kitabu l Esribe Usul dergisi Sayi 15 ss 91 124 2011 1 Ibn Ebi Seybe Musannef viii 103 ten aktaran Nergiz Once Erken Donem Hanefi Mezhebi Eserlerinde ve Osmanli Donemi Nukullu Fetva Mecmualarinda Kitabu l Esribe Usul dergisi Sayi 15 s 109 110 2011 1 Najam Haider Contesting Intoxication Early Juristic Debates over the Lawfulness of Alcoholic Beverages Islamic Law and Society dergisi Sayi 20 1 2 Brill Yayinlari 2013 s 83 Mustafa Yildirim Islam Hukukunda Icki Icme Sucu ve Cezasi D E U Ilahiyat Fakultesi Dergisi Sayi XIII XIV Izmir 2001 32 33 Imam Tahavi Mukayeseli Hanefi Fikhi Tahavi Muhtasari Cev Soner Duman Beka Yayincilik Istanbul 2013 524 Turkce cevirilerdeki dipnotlarda cevirmenler Nebiz in mayalanmamis meyve suyu oldugunu soylemekte olduklari gorulmektedir ancak asil metinde Nebiz kaynakli sarhosluktan soz edilmesi bu sekilde bir cevirinin dogru olmadigini net bir sekilde gostermektedir cunku miktari ne olursa olsun meyve suyunun bir sarhosluk haline yol acmadigi bilinmektedir Mustafa Yildirim a g m s 37 39 Mustafa Yildirim a g m s 42 43 Buhari Hudud 4 Ebu Davud Hudud 36 Sevkani Neylu l Evtar VII 156 aktaran Mustafa Yildirim a g m s 43 Buhari Hudud 5 aktaran Mustafa Yildirim a g m s 43 Ebu Davud Hudud 36 aktaran Mustafa Yildirim a g m s 44 Buhari Hudud 4 aktaran Mustafa Yildirim a g m s 44 Mustafa Yildirim a g m s 46 47 Devin J Stewart Islamic Legal Orthodoxy Twelver Shiite Response to the Sunni Legal System Salt Lake City 1998 s 47 ayrica http www dinibilgiler eu az alkole fetva html Az Alkole Fetva Vermek Rudi Matthee Alcohol in the Islamic Middle East Ambivalence and Ambiguity Past and Present Dergisi 2014 s 104 Halil Inalcik Has bagcede ays u tarab Nedimler Sairler Mutribler Is Bankasi Yayinlari Istanbul 2010s 277 Ihsan Arslan Sahabenin Olumsuz Davranislari Karsisinda Hz Peygamber in Tavri Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi Cilt 12 Sayi 3 2012 s 144 ayrica bakiniz Diyanet Islam Ansiklopedisi C 33 s 220 Nuayman b Amr maddesi Mesudi Muruc ez Zeheb Altin Bozkirlar cev Ahsen Batur Selenge Yay Istanbul 2014 s 336 Mukaddesi Islam Cografyasi Ahsenu t Takasim cev Ahsen Batur Selenge Yayinlari Istanbul 2015 s 213 Adam Mez Onuncu Yuzyilda Islam Medeniyeti cev Salih Saban Insan Yayinlari Istanbul 2014 s 447 Nebi Ozdemir Cumhuriyet Donemi Turk Eglence Kulturu Ankara Akcag Yayinlari 2005 s 199 Muharrem Ergin Dede Korkut Kitabi I Ankara TTK 1989 s 179 M Ergin Dede Korkut Kitabi I s 225 Nizamulmulk Siyasetname Cev Nizamettin Bayburtlugil Dergah Yayinlari Istanbul 2014 s 58 104 135 Ogier Ghiselin de Busbecq Turkiye yi Boyle Gordum cev Aysel Kurutluoglu Istanbul Tercuman 1001 temel Eser t y 19 20 Turkiye nin Dort Yili 1552 1556 cev A Kurutluoglu Tercuman 1001 Temel Eser s 84 66 t y Latifi Evsaf i Istanbul Haz Nermin Suner Pekin Istanbul Fetih Cemiyeti 1977 s 57 58 Jean Thevenot 1655 1656 da Turkiye cev Nuray Yildiz Tercuman 1001 Temel Eser Istanbul 1978 s 89 90 Jean Thevenot a g e s 131 Katip Celebi Fezleke Cilt 2 Istanbul Ceride i Havadis Matbaasi 1286 1869 s 396 dan aktaran Marc David Baer IV Mehmet Doneminde Osmanli Avrupasi nda Ihtida ve Fetih Istanbul Hill Yayinlari 2009 s 117 Irene Melikoff Uyur Idik Uyardilar Alevilik Bektasilik Arastirmalari cev Turan Alptekin Istanbul Cem Yayinevi 1993 s 201 201 Ahmet Eflaki Ariflerin Menkibeleri Cev Tahsin Yazici C 2 1973 s 94 Ricaut Turklerin Siyasi Dusturlari Haz M Resat Uzmen Tercuman 1001 Temel Eser t y s 217 Paul Rycaut The Present State of the Ottoman Empire London 1670 s 139 Ricaut a g e s 224 Paul Rycaut The Present State of the Ottoman Empire London 1670 s 144 Ahmet Yasar Ocak Osmanli Imparatorlugunda Marjinal Sufilik Kalenderiler TTK 1992 Ankara s 178 179 Ahmet T Karamustafa Tanrinin Kuraltanimaz Kullari Islam Dunyasida Dervis Topluluklari 1200 1550 cev Rusen Sezer YKY Istanbul 2008 s 87 88 Diyanet Islam Ansiklopedisi Ebu Nuvas maddesi Cilt 10 s 205 207 Savaskan Cem Bahadir Seyhulislam Bir Sairde Sarap Kavrami Seyhulislam Yahya Bey in Disunler Redifli Gazeli Uluslararasi Sosyal Arastirmalar Dergisi Cilt 7 Sayi 30 s 45 46 Mehmet Arslan Saki nameler Kitabevi Yayinlari Istanbul 2012 s 15 16 Katharina Mommsen Goethe ve Islam cev Senail Ozkan Otuken Nesriyat Istanbul 2012 s 274 Ridvan Canim Turk Edebiyatinda Sakinameler ve Isretname Akcag Yayinlari Ankara 1998 s 42 51 Ridvan Canim a g e s 119 120 Majid Daneshgar Shi te Perso Views Towards Abusing Wine and Opium Is it Addiction or Culture Journal of Religious Culture No 187 2014 Ebu Zeyd el Belhi Mesalihu l Ebdan ve l Enfus Ceviri Tipkibasim cev Nail Okuyucu Zahit Tiryaki Turkiye Yazma Eserler Kurumu 2012 s 204 Ebu Zeyd el Belhi a g e s 206 244 Ibn i Sina El Kanun fi t Tibb Birinci Kitap cev Esin Kahya Ankara 1995 s 263 Serap Gocgun Abdulvehhab in Muntehab i Fi t Tibb Adli Eseri Yuksek Lisans Tezi Cumhuriyet Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Sivas 2010 s 18 Nidayi nin eserinden aktaran Fatma Buyukkarci Yilmaz Nidayi el Ankaravi nin Bilinmeyen Bir Eseri Mubahasat i Mukeyyifat ve Ayni Konudaki Diger Eserler Turkish Studies Vol 8 3 Winter 2013 s 686 Konuyla ilgili Musluman hekimlerin goruslerinin genel olarak ozeti icin bkn Ayten Altintas Sagligin Can Damari Osmanli Tibbinda Saglikli Yasam Yediveren Yayinlari Istanbul 2013Dis baglantilarVideolar Prof Dr Halil Inalcik Isret Meclisleri Doc Dr Erhan Afyoncu amp Murat Bardakci Osmanli da Icki Icen Padisahlar Prof Dr Ahmet Akgunduz Osmanli Padisahlari Icki Icer miydi Prof Dr Ekrem Bugra Ekinci Osmanli Padisahlari Icki Icer miydi 4 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Murat Bardakci II Abdulhamit ve Rom 31 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Osman Ertugrul Efendi ile yapilan roportaj 2 Kasim 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prof Dr Ahmet Simsirgil Padisahlar Icki Icmezlerdi 1 Nisan 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prof Dr Yasar Nuri Ozturk Nebiz Nedir 29 Subat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ag sayfalari Ilber Ortayli Osmanli da Eglence 16 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Murat Bardakci Osmanli yi Dedelerimin Ickisi Yikti 17 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Soner Yalcin Icki ve Padisahlar 24 Ocak 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Orta Dogu da sarap 29 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Ingilizce Ismaili Imameti nin alkole karsi rehberligi1 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ingilizce Islami beslenme yasalari 1 Kasim 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arsivlendi Ingilizce