1730-1732 Osmanlı-İran Savaşı, 18. yüzyılda Osmanlı Devleti ile İran'daki Safevi Hanedanı arasında yapılmış olan bir savaştır.
Osmanlı-Safevi Savaşı | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı-İran Savaşları | |||||||||
Kirmanşah'tan bir manzara | |||||||||
| |||||||||
Taraflar | |||||||||
Safevi Hanedanı | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||||
II. Tahmasb Nadir Şah Afşar | I. Mahmut Hekimoğlu Ali Paşa | ||||||||
Güçler | |||||||||
40.000 | 25.000 (Osmanlı) 15.000 (Şirvan ve Gence) | ||||||||
Kayıplar | |||||||||
28.000-29.000 | 2.000-2.500 |
Savaş öncesi durum
1729 yılında İsfahan'ı Afganlar'dan geri alarak İran'da 7 yıl süren Afgan işgaline son veren Afşar Türkmenlerinden Nadir Han, İsfahan'da İran tahtına göstermelik olarak Safevî hanedanından II. Tahmasb’ı çıkarttı ve Tahmasb Kulu Han unvanını alarak şeklen de olsa ona bağlı kalarak İran'da Safevî saltanatını yeniden kurdu. Nadir Han Afgan Emiri Eşref Han'ı mağlup ederek İsfahan'ı ele geçirdikten sonra, 1727'de Afgan Emiri Eşref Han'ın Osmanlı Devleti ile yaptığı Hemedan Antlaşmasını geçersiz sayarak, İstanbul’a gönderdiği Rıza Kulu Han aracılığıyla Osmanlı ordusuna esir düşmüş askerlerinin ve Osmanlı işgali altında bulunan İran topraklarının iadesini istedi. Bu durum İstanbul'da Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın sefahat hayatına karşı duyulan kinin iyicene dışa vurulmasına neden oldu. Vaziyetin ciddiyetini gören İbrahim Paşa, İstanbul'a gelmiş olan İran elçisi Rıza Kuluhan ile 1730 yılının Haziran ayında görüştü. Fakat İranlılar yapılan bu görüşmeyle Osmanlıların tekrar savaşa girişmek istemediğini anlayarak vakit kazandılar ve ardından da taarruza geçtiler. Tebriz'e yiyecek götürmekte olan altı yüz deveden oluşan Köprülüzade Abdullah Paşa, hücuma uğrayıp Revan'a çekilldi. Hemedan, Nihavend, Kirmanşah ve nihayet Tebriz İranlıların eline geçti. Bu vaziyet üzerine Sultan III. Ahmed, Revan, Tiflis, Gence, Kars ve Van muhafızlarına fermanlar yollayarak buraların şiddetle müdafasını emretti.
Sadrazam İbrahim Paşa ise padişahı bizzat sefere çıkarmakla durumu kurtarabileceğini zannediyordu. Padişahın sefer esnasında konak yerlerinin isimleri ve otağının kurulacağı yerler bile belirlendi. 31 Temmuz 1730'da padişah tuğları Üsküdar'a naklolundu. Sultan III. Ahmed'in Üsküdar'daki otağ-i hümayun'a çıkma vakti gelince bizzat Sadrazam İbrahim Paşa saraya gidip her şeyin hazır olduğunu ve vaktin geldiğini bildirdiğinde padişah birkaç kere tereddütten sonra sefere gitmeyeceğim cevabını verince İbrahim Paşa çok zor durumda kaldı. Yeniçeri Ağası'nın ocaklının ayaklanma ihtimalini bildirmesi üzerine Sultan III. Ahmed istemeyerek sacak-ı şerifi alarak 3 Ağustos 1730 günü Üsküdar'a geçti ve bizzat sefere hareket etmek üzere olduğu eyaletlere yazıldı. Ancak Sultan III. Ahmed'in sefere gitmek istemediği duyulunca halk İbrahim Paşa aleyhinde söylenmeye başladı. Bundan sonra İbrahim Paşa bir daha padişahın da sefere gideceği sözünü ağzına almadı. Padişahın Üsküdar ve Bursa'da oturacağını kendisinin de önden giderek kışı Amasya veya Tokat'ta geçireceğini söylemeye başladı. Ancak sonra o da kendisinin Üsküdar'da kalarak yerine bir serasker gönderilmesini ileri sürdü. Sonuç olarak padişahla damadı zevk ve safasına alıştıkları İstanbul'dan ayrılmak istemiyorlardı.
Tebriz'in düşmesi ve Sultan III. Ahmed ile damadı İbrahim Paşa'nın sefere çıkacaklarını ilan ettikleri halde Üsküdar'da ordugah kurdurup aylarca oyalandıktan sonra da seferden caymaları halkın büyük tepkisine yol açtı. Buna İbrahim Paşa'nın yaşam tarzına duyulan nefretin giderek artması da eklenince tarihlere Patrona Halil İsyanı olarak geçen büyük bir isyan gerçekleşti. İsyancıların isteği üzerine Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa idam edilmiş, tahttan çekilmeye zorlanan Sultan III. Ahmed ise yerini yeğeni Sultan I. Mahmud'a bırakmıştı. Patrona Halil ve isyancıların İstanbul'da bir ay süren başına buyruklukları, Topkapı Sarayı'nda bir baskınla öldürülmeleriyle son bulunca 1731 yılının sonbaharında İran’a karşı yapılacak seferin hazırlıklarına başlandı.
Savaşın gidişatı
Nadir Han komutasındaki Safevi Ordusu 12 Ağustos 1730 tarihinde Tebriz üzerinden Güney Kafkasya içlerine doğru harekete geçmeye hazırlanırken, Horasan’da beklenmeyen bir isyanın patlak vermesi, Nadir Han’ı Horasan’a gitmeye mecbur bırakmıştı. Nadir’in günden güne artan nüfuzundan endişelenen Şah II. Tahmasb, onun Horasan’a gitmesini fırsat bilerek, Güney Kafkasya seferine bizzat çıkma kararı aldı. Atalarının zamanında olduğu gibi Kafkasları İran hegemonyası altına almayı hedefleyen Şah II. Tahmasb, kaybettiği toprakları, Osmanlılardan geri almak amacıyla 1731 yılı başlarında Aras Nehrini geçerek Revan üzerine yürüdü. Aynı yılın Mart ayında Revan yakınlarındaki Köhne Şehir olarak isimlendirilen mevkide Ali Paşa ve Timur Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunu mağlup ederek Revan’ı kuşattı. Osmanlı kuvvetleri Irak tarafından Bağdat Valisi Serasker Ahmet Paşa ile Azerbaycan tarafından ise Revan Seraskeri Hekimoğlu Ali Paşa kumandası altında iki koldan harekete geçti. Revan Seraskeri Hakimoğlu Ali Paşa hemen Revan kuşatmasını kırmaya karar verdi ve Tahmasb'ın kuvvetleri Osmanlı kuvvetlerinin taarruzu üzerine bozularak geri çekildi. Tahmasb birinci denemesinin başarısızlığından yılmayarak tekrar Revan üzerine geldi ancak bu defa öncekinden daha ağır bir mağlubiyete uğradı. Hekimoğlu Ali Paşa, Şahın ordusundaki bütün savaş malzemelerini alıp, şahın rikabdarbaşısını da esir ederek İstanbul'a yolladı. Tahmasb, Tebriz'e çekilmek zorunda kaldı. Bu başarısından sonra Hekimoğlu, Tebriz'in fethiyle görevlendirildi.
Revan'da Hekimoğlu Ali Paşa'ya karşı aldığı mağlubiyetten sonra, Bağdat Valisi Serasker Ahmet Paşa'nın da Kirmanşah ve Hemedan'ı almak amacıyla harekâta başladığını duyan Tahmasb çok zor bir durumda kaldı ve Tebriz'den çıkıp Kazvin'e geldi. Bu esnada Ahmet Paşa karşısında duramayacağını anlayan İran kuvvetleri dağılınca Ahmet Paşa, 30 Temmuz 1731 günü Kirmanşah'ı bütün top ve mühimmatıyla ele geçirdi. Ardından Erdelan da Osmanlı hakimiyetine girdi. Osmanlı kuvvetleri yürüyüşlerine devam ederek Hemedan civarına geldiği sırada Şah tarafından barış için mektuplar gönderildi. Ancak Ahmet Paşa, Şahın sözlerine itimad etmedi. Gerçekten de Osmanlı kuvvetlerini barış sözleriyle oyalamak isteyen Tahmasb birden bire kırk bin kişilik asker, yirmi balyemez, beş şahî ve iki yüz zemberek topu ile, 15 Eylül 1731 tarihinde Hemedan yakınlarındaki Osmanlı kuvvetlerinin karşısına çıktı. Kürican sahrasında başlayan muharebe sonucunda Şâh II. Tahmasb, ancak maiyeti ile kaçarak canını kurtarabildi. İran ordusundaki yirmi bin piyadenin tamamı, yirmi bin süvarinin de üçte ikisi ile ordu kumandanlarından Kazvin ve Şiraz hânları ile vekilleri öldürüldü. Muharebeler esnasında İran şahının atlı birliklerinin neredeyse tamamı yok edildi. Bol miktarda savaş malzemesi ve ganimet ele geçirildi. 16 Eylül 1731 Kürican Zaferi'nden sonra Osmanlı ordusu, Hemedan'ı zapt etti. Osmanlı kuvvetleri tarafından sıkıştırılmakta olan Huveyze kalesi de Kürican Muharebesinden sonra kapılarını açarak Osmanlı hakimiyetini tanıdı. Kürican Savaşından sonra, İranlılar Kum ve Kaşan'a çekildiler. Serasker Ahmed Paşa, Hemedan'ın işgalinden sonra yedi-sekiz bin kişiden oluşan bir süvari birliğine İran içlerine gönderdi. Bu birlik iki kola ayrılarak akın hareketini İsfahan'a kadar geliştirdi. Bu esnada Hekimoğlu Ali Paşa 65 günlük bir kuşatmadan sonra 15 Kasım 1731'de Urmiye'yi ele geçirmiş ve oradan Tebriz üzerine yürümekteydi.
Tahran'a çekilmiş olan Şah, mağlubiyetten sonra meydana gelen tahribat ve savaşın devamı halinde karşı karşıya kalınacak zaiyatı göz önüne alarak barış için 18 Kasım 1731'de Serasker Ahmed Paşa'ya bir mektup gönderdi. Serasker mektubun içeriğini okuduktan sonra barış için müzakereye oturmaya ikna oldu. Şahın barış istemesi üzerine, barışın sınırlarda güvenliği bozmaması ve ordunun elinde bulunan üstünlüklere zarar vermemesi koşuluyla İstanbul'dan aldığı emir üzerine Serasker Ahmed Paşa Kirmanşah'ta barış görüşmelerini başlattı. Bu esnada Hekimoğlu Ali Paşa Tebriz'e doğru ilerliyorken Tuc'a vardığı sırada, canları ve malları için serdarın merhametine sığınmak üzere bölge sakinleri kendisiyle görüşmek için yanına geldiler. Tebriz'e iki günlük yürüyüş mesafesinde bulunan Kesel-Meslek'de Şenbgazan, Hikmetabad, Bilankuh mahallelerinin yaşlılarıyla birlikte Tebriz halkının temsilcisi olarak Taceddinzade Muhammed Reza gelerek Hekimoğlu Ali Paşa'dan himaye talebinde bulundular. Hekimoğlu Ali Paşa, üçbin süvarinin başında, Yekçeşm Musa Ağa'yı şehri teslim almak üzere gönderdi. Hekimoğlu, Acısu Nehri üzerindeki köprüye varınca, Meraga'ya karşı gönderdiği kuvvetler de kendine katıldı ve bir zafer alayı ile 4 Aralık 1731 günü Tebriz'e girdi. Tebriz'in fethi ile savaşmadan Gazi unvanını alan Sultan I. Mahmud, Urmiye ve Tebriz'in fetihlerinden dolayı bir mektubuyla birlikte gönderdiği bir kılıç ve bir hilatle Hekimoğlu Ali Paşa'yı mükafatlandırdı.
Savaşın sonu ve barış antlaşması
Ahmet Paşa ile Muhammed Rızâ Kulı arasında gerçekleşen müzakereler sonra ermeden önce Tebriz ele geçirilmiş olduğundan Sultan I. Mahmud burasının Osmanlı sınırları içerisinde kalmasını çok arzu etmekteydi. Ahmed Paşa'ya Tebriz'in zaptını haber aldığı halde bu durumda ne yapılması gerektiğini sormamasına canı sıkılarak bu duruma itiraz eden bir ferman gönderdi. Ancak Ahmed Paşa bu fermanın varmasından önce anlaşmayı imzaladığından Sultan I. Mahmud'un isteğini yerine getiremedi. 10 Ocak 1732'de Ahmet Paşa ile Muhammed Rızâ Kulı arasında imzalanan Kirmanşah Mükavelesi olarak da bilinen barış antlaşmasında sekiz madde bulunuyordu. Birincisi sınırlar, ikincisi hac, üçüncüsü ticaret, dördüncüsü Isfahan ve İstanbul'daki konsolosluklar, beşincisi sınır kaleleri kumandanlarının iyi niyeti, altıncısı elçilerin karşılıklı olarak alınıp verilmesi, yedincisi tarafların birbirlerinin arazisine tecavüz yasağı, sekizincisi ise askeri kumandanlarla anlaşmaya uymakla alakalıydı.
Buna göre; Kafkasya ve Azerbaycan tarafında Aras Nehri iki devlet arasında sınır olarak kabul ediliyordu. Tiflis, Revan, Gence, Karabağ, Nahcivan ve Urmiye Osmanlı Devletinde kalırken merkezi Şamahı olan Şirvan Hanlığı ile Dağıstan da Osmanlı Devletine taabi olmaya devam edecekti. Savaş esnasında Osmanlı kuvvetlerinin eline geçirdiği Tebriz ise İran'a bırakılacaktı. Savaş esnasında Osmanlıların ele geçirdiği İran'ın batısındaki yerlerden Kirmanşah, Hemedan, Erdelan, Huveyze ve bütün Luristan İran’a bırakıldı.
Antlaşma her iki tarafı da memnun etmedi. İstanbul'da toplanan Divân-ı Hümayun'da, Tebriz’in geri verilmesine çok üzülen Sultan I. Mahmud'un iradesine karşın antlaşma kabul edildi ancak antlaşma Osmanlı devlet ricalini tatmin etmedi. Anlaşma maddeleri kazanılmış bir savaşta Osmanlı Devletini yenik vaziyete sokuyordu. Çünkü savaş esnasında Osmanlı kuvvetlerinin eline geçirdiği, Kirmanşah, Hemedan, Erdelan, Huveyze ve Tebriz İran'a terk ediliyordu. Şeyhülislam ile birlikte Sadrazam Topal Osman Paşa ve barış antlaşmasını yapan Bağdat Valisi Serasker Ahmed Paşa azledildiler. Sadrazam sürgüne gönderildi, Ahmed Paşa ise Bağdat valiliğinden alınarak Rakka Eyaletine tayin edildi. Sefer esnasında Revan'da Tahmasb'ın ordusunu püskürtüp Urmiye ile Tebriz'i alarak büyük yararlılıklar gösteren Serasker Hekimoğlu Ali Paşa ise İstanbul’a çağrılarak Topal Osman Paşa yerine Sadrazam olarak tayin edildi. İran tarafından ise Horasan'da Afganlar ile savaşından geri dönmüş olan ve yapılan barıştan memnun olmayan Nadir Han'ın, Ağustos 1732’de İsfahan’a gelmesinden sonra Şah II. Tahmasb, Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan barışı bozmayacağını ona bildirince Şah II. Tahmasb' ı Meşhed'e sürgüne gönderdi. Taraftarlarının İran şahlığı teklifini uygun görmeyerek II. Tahmasb’ ın 3-5 aylık oğlu Mirza Abbas’ ı şah ilan ettirerek, kendisi Şah Kulu sıfatıyla Şubat 1732' de yönetimi fiilen ele geçirdi.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, Istanbul:Oğlak Yayıncılık, say. 325-331.
- ^ a b Elton L. Daniel, "The History of Iran" (Greenwood Press 2000) p.94
- ^ a b Lawrence Lockhart Nadir Shah (London, 1938)
- ^ Prof.Yaşar Yücel-Prof Ali Sevim:Türkiye tarihi vol.III, AKDTYKTTK Yayınları, 1991, pp. 282-290.
- ^ Prof.Yaşar Yücel-Prof Ali Sevim:Türkiye tarihi vol.IV, AKDTYKTTK Yayınları, 1991, pp. 3-4.
- ^ (2009). The Sword of Persia: Nader Shah, from tribal warrior to conquering tyrant,p. 159. I. B. Tauris
- ^ Erewantsʻi, Abraham; Bournoutian, George (1999). History of the wars: (1721-1736). Mazda Publishers. s. 2. ISBN . 9 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 11 Mart 2020.
(...) against Nader's advice, Shah Tahmasp marched against the Turks to force their withdrawal from Transcaucasia. The Ottomans routed the Persian forces in 1731, and in January 1732, the Shah concluded an agreement that left eastern Armenia, eastern Georgia, Shirvan, and Hamadan in Turkish hands.
- ^ A ́goston, Ga ́bor; Masters, Bruce Alan (2010). Encyclopedia of the Ottoman Empire. Infobase Publishing. ss. 415-416. ISBN .
But while Nadir pursued conquests in the east, Shah Tahmasp reopened hostilities with the Ottomans in an effort to regain his lost territories. He was defeated and agreed to a treaty that restored Tabriz but left Kermanshah and Hamadan in Ottoman hands. Nadir was incensed at the treaty (...)
- ^ "On line document (in Turkish)". 28 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2012.
Osmanlı muharebe veya savaşları ile ilgili bu madde seviyesindedir. Madde içeriğini genişleterek Vikipedi'ye katkı sağlayabilirsiniz. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
1730 1732 Osmanli Iran Savasi 18 yuzyilda Osmanli Devleti ile Iran daki Safevi Hanedani arasinda yapilmis olan bir savastir Osmanli Safevi SavasiOsmanli Iran SavaslariKirmansah tan bir manzaraTarih1730 1732BolgeBati Iran ve KafkaslarSebepPatrona Halil Isyaninin cikmasinda Iran savaslarindan gelen olumsuz haberlerSonucKesin Osmanli zaferi Ahmet Pasa Antlasmasi Kirmansah mukavelesi TaraflarSafevi HanedaniOsmanli ImparatorluguKomutanlar ve liderlerII Tahmasb Nadir Sah AfsarI Mahmut Hekimoglu Ali PasaGucler40 00025 000 Osmanli 15 000 Sirvan ve Gence Kayiplar28 000 29 0002 000 2 500Savas oncesi durum1729 yilinda Isfahan i Afganlar dan geri alarak Iran da 7 yil suren Afgan isgaline son veren Afsar Turkmenlerinden Nadir Han Isfahan da Iran tahtina gostermelik olarak Safevi hanedanindan II Tahmasb i cikartti ve Tahmasb Kulu Han unvanini alarak seklen de olsa ona bagli kalarak Iran da Safevi saltanatini yeniden kurdu Nadir Han Afgan Emiri Esref Han i maglup ederek Isfahan i ele gecirdikten sonra 1727 de Afgan Emiri Esref Han in Osmanli Devleti ile yaptigi Hemedan Antlasmasini gecersiz sayarak Istanbul a gonderdigi Riza Kulu Han araciligiyla Osmanli ordusuna esir dusmus askerlerinin ve Osmanli isgali altinda bulunan Iran topraklarinin iadesini istedi Bu durum Istanbul da Sadrazam Nevsehirli Damat Ibrahim Pasa nin sefahat hayatina karsi duyulan kinin iyicene disa vurulmasina neden oldu Vaziyetin ciddiyetini goren Ibrahim Pasa Istanbul a gelmis olan Iran elcisi Riza Kuluhan ile 1730 yilinin Haziran ayinda gorustu Fakat Iranlilar yapilan bu gorusmeyle Osmanlilarin tekrar savasa girismek istemedigini anlayarak vakit kazandilar ve ardindan da taarruza gectiler Tebriz e yiyecek goturmekte olan alti yuz deveden olusan Kopruluzade Abdullah Pasa hucuma ugrayip Revan a cekilldi Hemedan Nihavend Kirmansah ve nihayet Tebriz Iranlilarin eline gecti Bu vaziyet uzerine Sultan III Ahmed Revan Tiflis Gence Kars ve Van muhafizlarina fermanlar yollayarak buralarin siddetle mudafasini emretti Sadrazam Ibrahim Pasa ise padisahi bizzat sefere cikarmakla durumu kurtarabilecegini zannediyordu Padisahin sefer esnasinda konak yerlerinin isimleri ve otaginin kurulacagi yerler bile belirlendi 31 Temmuz 1730 da padisah tuglari Uskudar a naklolundu Sultan III Ahmed in Uskudar daki otag i humayun a cikma vakti gelince bizzat Sadrazam Ibrahim Pasa saraya gidip her seyin hazir oldugunu ve vaktin geldigini bildirdiginde padisah birkac kere tereddutten sonra sefere gitmeyecegim cevabini verince Ibrahim Pasa cok zor durumda kaldi Yeniceri Agasi nin ocaklinin ayaklanma ihtimalini bildirmesi uzerine Sultan III Ahmed istemeyerek sacak i serifi alarak 3 Agustos 1730 gunu Uskudar a gecti ve bizzat sefere hareket etmek uzere oldugu eyaletlere yazildi Ancak Sultan III Ahmed in sefere gitmek istemedigi duyulunca halk Ibrahim Pasa aleyhinde soylenmeye basladi Bundan sonra Ibrahim Pasa bir daha padisahin da sefere gidecegi sozunu agzina almadi Padisahin Uskudar ve Bursa da oturacagini kendisinin de onden giderek kisi Amasya veya Tokat ta gecirecegini soylemeye basladi Ancak sonra o da kendisinin Uskudar da kalarak yerine bir serasker gonderilmesini ileri surdu Sonuc olarak padisahla damadi zevk ve safasina alistiklari Istanbul dan ayrilmak istemiyorlardi Tebriz in dusmesi ve Sultan III Ahmed ile damadi Ibrahim Pasa nin sefere cikacaklarini ilan ettikleri halde Uskudar da ordugah kurdurup aylarca oyalandiktan sonra da seferden caymalari halkin buyuk tepkisine yol acti Buna Ibrahim Pasa nin yasam tarzina duyulan nefretin giderek artmasi da eklenince tarihlere Patrona Halil Isyani olarak gecen buyuk bir isyan gerceklesti Isyancilarin istegi uzerine Sadrazam Nevsehirli Damat Ibrahim Pasa idam edilmis tahttan cekilmeye zorlanan Sultan III Ahmed ise yerini yegeni Sultan I Mahmud a birakmisti Patrona Halil ve isyancilarin Istanbul da bir ay suren basina buyrukluklari Topkapi Sarayi nda bir baskinla oldurulmeleriyle son bulunca 1731 yilinin sonbaharinda Iran a karsi yapilacak seferin hazirliklarina baslandi Savasin gidisatiRevan kalesinin ici Nadir Han komutasindaki Safevi Ordusu 12 Agustos 1730 tarihinde Tebriz uzerinden Guney Kafkasya iclerine dogru harekete gecmeye hazirlanirken Horasan da beklenmeyen bir isyanin patlak vermesi Nadir Han i Horasan a gitmeye mecbur birakmisti Nadir in gunden gune artan nufuzundan endiselenen Sah II Tahmasb onun Horasan a gitmesini firsat bilerek Guney Kafkasya seferine bizzat cikma karari aldi Atalarinin zamaninda oldugu gibi Kafkaslari Iran hegemonyasi altina almayi hedefleyen Sah II Tahmasb kaybettigi topraklari Osmanlilardan geri almak amaciyla 1731 yili baslarinda Aras Nehrini gecerek Revan uzerine yurudu Ayni yilin Mart ayinda Revan yakinlarindaki Kohne Sehir olarak isimlendirilen mevkide Ali Pasa ve Timur Pasa komutasindaki Osmanli ordusunu maglup ederek Revan i kusatti Osmanli kuvvetleri Irak tarafindan Bagdat Valisi Serasker Ahmet Pasa ile Azerbaycan tarafindan ise Revan Seraskeri Hekimoglu Ali Pasa kumandasi altinda iki koldan harekete gecti Revan Seraskeri Hakimoglu Ali Pasa hemen Revan kusatmasini kirmaya karar verdi ve Tahmasb in kuvvetleri Osmanli kuvvetlerinin taarruzu uzerine bozularak geri cekildi Tahmasb birinci denemesinin basarisizligindan yilmayarak tekrar Revan uzerine geldi ancak bu defa oncekinden daha agir bir maglubiyete ugradi Hekimoglu Ali Pasa Sahin ordusundaki butun savas malzemelerini alip sahin rikabdarbasisini da esir ederek Istanbul a yolladi Tahmasb Tebriz e cekilmek zorunda kaldi Bu basarisindan sonra Hekimoglu Tebriz in fethiyle gorevlendirildi Revan da Hekimoglu Ali Pasa ya karsi aldigi maglubiyetten sonra Bagdat Valisi Serasker Ahmet Pasa nin da Kirmansah ve Hemedan i almak amaciyla harekata basladigini duyan Tahmasb cok zor bir durumda kaldi ve Tebriz den cikip Kazvin e geldi Bu esnada Ahmet Pasa karsisinda duramayacagini anlayan Iran kuvvetleri dagilinca Ahmet Pasa 30 Temmuz 1731 gunu Kirmansah i butun top ve muhimmatiyla ele gecirdi Ardindan Erdelan da Osmanli hakimiyetine girdi Osmanli kuvvetleri yuruyuslerine devam ederek Hemedan civarina geldigi sirada Sah tarafindan baris icin mektuplar gonderildi Ancak Ahmet Pasa Sahin sozlerine itimad etmedi Gercekten de Osmanli kuvvetlerini baris sozleriyle oyalamak isteyen Tahmasb birden bire kirk bin kisilik asker yirmi balyemez bes sahi ve iki yuz zemberek topu ile 15 Eylul 1731 tarihinde Hemedan yakinlarindaki Osmanli kuvvetlerinin karsisina cikti Kurican sahrasinda baslayan muharebe sonucunda Sah II Tahmasb ancak maiyeti ile kacarak canini kurtarabildi Iran ordusundaki yirmi bin piyadenin tamami yirmi bin suvarinin de ucte ikisi ile ordu kumandanlarindan Kazvin ve Siraz hanlari ile vekilleri olduruldu Muharebeler esnasinda Iran sahinin atli birliklerinin neredeyse tamami yok edildi Bol miktarda savas malzemesi ve ganimet ele gecirildi 16 Eylul 1731 Kurican Zaferi nden sonra Osmanli ordusu Hemedan i zapt etti Osmanli kuvvetleri tarafindan sikistirilmakta olan Huveyze kalesi de Kurican Muharebesinden sonra kapilarini acarak Osmanli hakimiyetini tanidi Kurican Savasindan sonra Iranlilar Kum ve Kasan a cekildiler Serasker Ahmed Pasa Hemedan in isgalinden sonra yedi sekiz bin kisiden olusan bir suvari birligine Iran iclerine gonderdi Bu birlik iki kola ayrilarak akin hareketini Isfahan a kadar gelistirdi Bu esnada Hekimoglu Ali Pasa 65 gunluk bir kusatmadan sonra 15 Kasim 1731 de Urmiye yi ele gecirmis ve oradan Tebriz uzerine yurumekteydi Tahran a cekilmis olan Sah maglubiyetten sonra meydana gelen tahribat ve savasin devami halinde karsi karsiya kalinacak zaiyati goz onune alarak baris icin 18 Kasim 1731 de Serasker Ahmed Pasa ya bir mektup gonderdi Serasker mektubun icerigini okuduktan sonra baris icin muzakereye oturmaya ikna oldu Sahin baris istemesi uzerine barisin sinirlarda guvenligi bozmamasi ve ordunun elinde bulunan ustunluklere zarar vermemesi kosuluyla Istanbul dan aldigi emir uzerine Serasker Ahmed Pasa Kirmansah ta baris gorusmelerini baslatti Bu esnada Hekimoglu Ali Pasa Tebriz e dogru ilerliyorken Tuc a vardigi sirada canlari ve mallari icin serdarin merhametine siginmak uzere bolge sakinleri kendisiyle gorusmek icin yanina geldiler Tebriz e iki gunluk yuruyus mesafesinde bulunan Kesel Meslek de Senbgazan Hikmetabad Bilankuh mahallelerinin yaslilariyla birlikte Tebriz halkinin temsilcisi olarak Taceddinzade Muhammed Reza gelerek Hekimoglu Ali Pasa dan himaye talebinde bulundular Hekimoglu Ali Pasa ucbin suvarinin basinda Yekcesm Musa Aga yi sehri teslim almak uzere gonderdi Hekimoglu Acisu Nehri uzerindeki kopruye varinca Meraga ya karsi gonderdigi kuvvetler de kendine katildi ve bir zafer alayi ile 4 Aralik 1731 gunu Tebriz e girdi Tebriz in fethi ile savasmadan Gazi unvanini alan Sultan I Mahmud Urmiye ve Tebriz in fetihlerinden dolayi bir mektubuyla birlikte gonderdigi bir kilic ve bir hilatle Hekimoglu Ali Pasa yi mukafatlandirdi Savasin sonu ve baris antlasmasiSultan I Mahmud Devrinde 2 kez Sadrazamlik gorevinde ve Bosna Misir Adana Anadolu Girit Halep Beylerbeyligi gorevlerinde bulunan devlet adami ve serasker Hekimoglu Ali Pasa nin Isvicreli Fransiz ressam Jean Etienne Liotard tarafindan yapilmis portresi 1738 1743 arasi Ahmet Pasa ile Muhammed Riza Kuli arasinda gerceklesen muzakereler sonra ermeden once Tebriz ele gecirilmis oldugundan Sultan I Mahmud burasinin Osmanli sinirlari icerisinde kalmasini cok arzu etmekteydi Ahmed Pasa ya Tebriz in zaptini haber aldigi halde bu durumda ne yapilmasi gerektigini sormamasina cani sikilarak bu duruma itiraz eden bir ferman gonderdi Ancak Ahmed Pasa bu fermanin varmasindan once anlasmayi imzaladigindan Sultan I Mahmud un istegini yerine getiremedi 10 Ocak 1732 de Ahmet Pasa ile Muhammed Riza Kuli arasinda imzalanan Kirmansah Mukavelesi olarak da bilinen baris antlasmasinda sekiz madde bulunuyordu Birincisi sinirlar ikincisi hac ucuncusu ticaret dorduncusu Isfahan ve Istanbul daki konsolosluklar besincisi sinir kaleleri kumandanlarinin iyi niyeti altincisi elcilerin karsilikli olarak alinip verilmesi yedincisi taraflarin birbirlerinin arazisine tecavuz yasagi sekizincisi ise askeri kumandanlarla anlasmaya uymakla alakaliydi Buna gore Kafkasya ve Azerbaycan tarafinda Aras Nehri iki devlet arasinda sinir olarak kabul ediliyordu Tiflis Revan Gence Karabag Nahcivan ve Urmiye Osmanli Devletinde kalirken merkezi Samahi olan Sirvan Hanligi ile Dagistan da Osmanli Devletine taabi olmaya devam edecekti Savas esnasinda Osmanli kuvvetlerinin eline gecirdigi Tebriz ise Iran a birakilacakti Savas esnasinda Osmanlilarin ele gecirdigi Iran in batisindaki yerlerden Kirmansah Hemedan Erdelan Huveyze ve butun Luristan Iran a birakildi Antlasma her iki tarafi da memnun etmedi Istanbul da toplanan Divan i Humayun da Tebriz in geri verilmesine cok uzulen Sultan I Mahmud un iradesine karsin antlasma kabul edildi ancak antlasma Osmanli devlet ricalini tatmin etmedi Anlasma maddeleri kazanilmis bir savasta Osmanli Devletini yenik vaziyete sokuyordu Cunku savas esnasinda Osmanli kuvvetlerinin eline gecirdigi Kirmansah Hemedan Erdelan Huveyze ve Tebriz Iran a terk ediliyordu Seyhulislam ile birlikte Sadrazam Topal Osman Pasa ve baris antlasmasini yapan Bagdat Valisi Serasker Ahmed Pasa azledildiler Sadrazam surgune gonderildi Ahmed Pasa ise Bagdat valiliginden alinarak Rakka Eyaletine tayin edildi Sefer esnasinda Revan da Tahmasb in ordusunu puskurtup Urmiye ile Tebriz i alarak buyuk yararliliklar gosteren Serasker Hekimoglu Ali Pasa ise Istanbul a cagrilarak Topal Osman Pasa yerine Sadrazam olarak tayin edildi Iran tarafindan ise Horasan da Afganlar ile savasindan geri donmus olan ve yapilan baristan memnun olmayan Nadir Han in Agustos 1732 de Isfahan a gelmesinden sonra Sah II Tahmasb Osmanli Imparatorlugu ile yapilan barisi bozmayacagini ona bildirince Sah II Tahmasb i Meshed e surgune gonderdi Taraftarlarinin Iran sahligi teklifini uygun gormeyerek II Tahmasb in 3 5 aylik oglu Mirza Abbas i sah ilan ettirerek kendisi Sah Kulu sifatiyla Subat 1732 de yonetimi fiilen ele gecirdi Ayrica bakinizKafkasya Seferi 1735 Kaynakca Sakaoglu Necdet 1999 Bu Mulkun Sultanlari Istanbul Oglak Yayincilik ISBN 975 329 299 6 say 325 331 a b Elton L Daniel The History of Iran Greenwood Press 2000 p 94 a b Lawrence Lockhart Nadir Shah London 1938 Prof Yasar Yucel Prof Ali Sevim Turkiye tarihi vol III AKDTYKTTK Yayinlari 1991 pp 282 290 Prof Yasar Yucel Prof Ali Sevim Turkiye tarihi vol IV AKDTYKTTK Yayinlari 1991 pp 3 4 2009 The Sword of Persia Nader Shah from tribal warrior to conquering tyrant p 159 I B Tauris Erewantsʻi Abraham Bournoutian George 1999 History of the wars 1721 1736 Mazda Publishers s 2 ISBN 978 1568590851 9 Agustos 2018 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 11 Mart 2020 against Nader s advice Shah Tahmasp marched against the Turks to force their withdrawal from Transcaucasia The Ottomans routed the Persian forces in 1731 and in January 1732 the Shah concluded an agreement that left eastern Armenia eastern Georgia Shirvan and Hamadan in Turkish hands A goston Ga bor Masters Bruce Alan 2010 Encyclopedia of the Ottoman Empire Infobase Publishing ss 415 416 ISBN 978 1438110257 But while Nadir pursued conquests in the east Shah Tahmasp reopened hostilities with the Ottomans in an effort to regain his lost territories He was defeated and agreed to a treaty that restored Tabriz but left Kermanshah and Hamadan in Ottoman hands Nadir was incensed at the treaty On line document in Turkish 28 Temmuz 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 28 Temmuz 2012 Osmanli muharebe veya savaslari ile ilgili bu madde taslak seviyesindedir Madde icerigini genisleterek Vikipedi ye katki saglayabilirsiniz