Bu maddede birçok sorun bulunmaktadır. Lütfen sayfayı geliştirin veya bu sorunlar konusunda bir yorum yapın.
|
Açık yıldız kümeleri, birkaç bin yıldızdan oluşan bir yıldız grubudur. Açık yıldız kümesini oluşturan yıldızlar aynı dev moleküler buluttan oluşmuşlardır ve yaklaşık olarak aynı yaştadırlar. Açık yıldız kümesi galaktik küme olarak da bilinir. Samanyolu Galaksisi'nde 1100'den fazla açık yıldız kümesi keşfedilmiştir ve daha fazla olduğu düşünülmektedir. Açık yıldız kümeleri karşılıklı yerçekimi etkisiyle birbirlerine gevşek bir biçimde bağlıdırlar. Açık yıldız kümeleri diğer kümelerle ve gaz bulutlarıyla yakın temaslarda bulunarak bozulmuş hale gelirler. Bu bozulmalar hem galaksinin ana bölümüne doğru yer değiştirmelere hem de küme elemanlarının yakın temasların içine doğru kaybıyla sonuçlanır.
Açık yıldız kümeleri genellikle birkaç yüz milyon yıl yaşar, en büyük olanları birkaç milyar yıla kadar yaşayabilir. Aksine, yıldızlardan oluşan daha büyük küresel kümeler üyelerine daha güçlü bir yerçekimi kuvveti uyguladığından, daha uzun süre varlığını sürdürür. Açık yıldız kümeleri, sadece içinde aktif yıldız oluşumu olan spiral ve düzensiz galaksilerde görülür.
Genç açık yıldız kümeleri hala oluştuğu moleküler bulutun içinde kapsanmış durumda olabilir ve o moleküler bulutun H 2 bölgesi oluşturmasına ışık tutar. Zaman içinde kümeden yayılan radyasyon basıncı moleküler bulutu dağıtır. Genel anlamda radyasyon basıncı kalan gazı uzaklaştırmadan önce, gaz bulutunun kütlesinin yüzde 10’u yıldızlar halinde bir araya gelecektir.
Açık yıldız kümeleri yıldız evrimi çalışmasının anahtar nesneleridir. Küme üyelerinin yaşı ve kimyasal bileşimi benzer olduğundan, üyelerin özellikleri (uzaklık, yaş, metallik özellikleri, sönme gibi) yalnız yıldızlarınkinden daha kolay şekilde belirlenebilir. Birkaç açık yıldız kümesi çıplak gözle görülebilir. Örneğin Pleiades, Hyades, . Diğer bazı kümeler, örneğin , alet yardımı olmaksızın zorlukla fark edilebilir. Birçoğu da teleskop veya dürbün kullanılarak görülebilir, örneğin Yaban Ördeği kümesi.
Tarihi gözlemler
Önemli bir açık yıldız kümesi olan Pleiades’în bir yıldız grubu olarak fark edilmesi antik zamanlara dayanır. Taurus'un kısımlarını oluşturan Hyodes ise en yaşlı takımyıldızlardan biridir. Diğer açık yıldız kümeleri, ilk astronotlar tarafından çözünmemiş belirsiz ışık parçaları şeklinde tanımlanmışlardır. Roman astronot Ptolemy; Praesepe Perseus'ûn içindeki Double ve Ptolemy yıldız kümelerinden bahsederken, İranlı gök bilimci Al-sufi Omicron Velorum yıldız kümesi hakkında yazmıştır. Ancak bu bulutsuları çözmek ve onları oluşturan yıldızları anlamak için teleskopun icadı gerekiyordu. Aslında 1603’te Johann Bayer bu üç açık yıldız kümesini tek yıldızlarmış gibi belirtmiştir.
1609'da teleskopu kullanarak gece göğünü gözlemleyen ve gözlemlerini kaydeden ilk insan İtalyan bilim insanı Galileo Galilei dir. Galileo teleskopunu Ptolemy’nin bahsettiği bulutlara çevirince, aslında onların tek yıldızlar değil, birkaç yıldızın oluşturduğu gruplar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Galileo Praesepe için 40 tan fazla yıldız bulmuştur. Daha önceki gözlemciler Pleiades için 6-7 yıldız kaydederken, Galileo yaklaşık 50 tane bulmuştur. 1610 da bilimsel eseri Sidereus Nuncius da Galileo, galaksinin yıldız kümelerinde bir araya gelmiş sayısız yıldızın çokluğundan başka bir şey olmadığını yazmıştır.
Galileo’nun çalışmalarından etkilenen Sicilyalı gök bilimci teleskopu kullanarak daha önce bulunmamış olan açık yıldız kümelerini bulan muhtemel ilk astronomdur.
1654’te Giovanni Hodierna günümüzde Messier 41, Messier 47, NGC 2362 ve NGC 2451 isimlerini almış nesneleri tanımlamıştır.
1767’de İngiliz bilimci John Michell tek bir yıldız grubunun şans eseri dizilmesinin bir sonucu olarak Dünya’dan görülmesinin olasılığının 496000 de 1 olarak hesaplamıştır ve bunun sonucunda yıldız kümelerindeki yıldızların fiziksel bir bağ içinde olduğu anlaşılmıştır. 1774-1781 tarihleri arasında, Fransız astronom Charles Messier bulutsu görünüşleri yıldızlara benzeyen gök cisimlerinin bir kataloğunu yayınlamıştır. Bu katalog 26 açık yıldız kümesini içermiştir. 1290'lı yıllarda İngiliz gök bilimci William Herschel bulutsu gökcisimleri hakkında geniş bir çalışmaya başlamıştır. Herschel bu yapıların bireysel yıldızların grupları olduğunu keşfetmiştir. Herschel yıldızların başlangıçta birer dağınık alan olduğu, ama sonrasında yerçekimi kuvvetinin etkisiyle yıldız sistemleri gibi bir araya gelip kümeleştiği düşüncesini kabul etmiştir. Ve bulutsuları sekiz ayrı sınıfta incelemiştir. VI den VIII e kadar olan sınıflar yıldız kümelerini incelemek için kullanılmıştır.
Bilinen yıldız kümesi sayısı gök bilimcilerin çabasıyla artmaya devam etmiştir. 1888 de astronom J. L. E. Dreyer ın yayınladığı New General Catalogue ‘ da yüzlerce açık yıldız kümesi listelenmiştir. 1896'da ve 1905'te olmak üzere yardımcı katalog olan Yeni Genel Katalog iki kez yayınlanmıştır. Teleskobik gözlemler iki farklı küme türünün olduğunu açığa çıkarmıştır. Bunlardan ilki binlerce yıldızı düzenli, küresel bir dağılımda kapsayan ve gökyüzünün her yerinde rastlanan bir türdür, ama tercihen Samanyolu Galaksisinin merkezine doğrulardır. Diğer tür ise genellikle ayrıklı dağılımı olan yıldızlardan oluşmuştur ve daha düzensiz bir şekle sahiptir. Bu tür genellikle Samanyolu Galaksisinin galaktik düzleminde veya yakınında bulunur. Astronomlar ilk türe küresel kümeler diğer türe açık kümeler olarak adlandırmışlardır. Açık yıldız kümeleri konumlarından dolayı bazen galaktik kümeler olarak da adlandırılır, bu terim 1925'te astronom Robert Julius Trumpler tarafından tanıtılmıştır.
Kümeler içindeki yıldızların pozisyonlarının mikrometre ölçümleri 1877'de Alman astronom tarafından yapılmış ve Amerikalı astronom Edward Emerson Barnard tarafından 1923’e kadar geliştirilmiştir. Bu çabalar doğrultusunda yıldızlara ait bir hareket belirtisi elde edilememiştir. 1918'de Amerikan-Hollandalı astronom , farklı zamanlarda çekilen fotoğrafları kıyaslayarak, Pleiades’ in bir bölümündeki yıldızların hareketini ölçebilmiştir. Astrometri daha kesin hale geldikçe, küme yıldızlarının uzayda ortak bir düzgün hareket paylaştığı ortaya çıkmıştır. Pleiades’in 1918 ve 1943’te çekilmiş fotoğraflarını kıyaslayarak, van Maanen düzgün hareketi kümenin ortalama hareketine benzer olan yıldızların kümenin birer elemanı olmasının muhtemel olduğu sonucuna ulaşmıştır. Spektroskopik ölçümlerin yaygın dairesel hızlara açıklık getirmesi, kümelerin grap şeklinde birbirine bağlı yıldızlardan oluştuğunu göstermiştir. Açık yıldız kümelerinin ilk renk-büyüklük şemaları 1911’ de Ejnar Hertzsprung tarafından yayınlanmıştır. Bu şemalar taslak olarak Pleiades ve Hyades yıldız kümelerini kullanmıştır. Hertzsprung açık yıldız kümeleri üstündeki çalışmalarına yayınladığı şemalardan sonra 20 yıl daha devam etmiştir. Spektroskopik bilgileri kullanarak, Ejnar Hertzsprung açık yıldız kümelerinin hareketlerinin üst sınırını belirleyebilmiş ve bu cisimlerin toplam kütlesinin güneşin kütlesinin birkaç yüz katını geçmeyeceği tahmininde bulunmuştur. Ayrıca, yıldız rengi ve büyüklüğü arasında bir ilişki kurmuş ve 1925'te Hyades ve Praesepe'nin Pleiades’ten farklı yıldız hareketine sahip olduğunu fark etmiştir. Bu da üç kümenin yaşlarının farklılığı olarak yorumlanmıştır.
Oluşum
Bir açık yıldız kümesinin oluşumu, dev moleküler bulutun bir kısmının çökmesiyle başlar. Dev moleküler bulut, güneşin kütlesinin binlerce katını kapsayan soğuk,yoğun bir gaz bulutu ve toz olarak tanımlanabilir. Bu bulutların yoğunlukları 102 - 106 nötral hidrojen molekülleri/ cm³ arasındadır, yıldız oluşumu gözlenen bölümlerdeki yoğunluk 104 molekül / cm³ ten büyüktür. Genellikle bulutun yüzde 1’i ile 10’u arasındaki bir hacim 104 mol / cm³ ten büyük yoğunluktadır. Çökmeden önce, bulutlar mekanik dengelerini magnetik alanlarda, türbülansta ve dönüşte korurlar. Dev moleküler bulutun dengesini birçok faktör bozabilir. Dengesi bozulan bulutta çökmeler tetiklenir ve yıldız oluşumunun yanmaları başlar; bunlar açık yıldız kümesi oluşumuyla sonlanır. Bahsedilen faktörlerden bazıları süpernova yakınından gelen şok dalgaları, diğer bulutların çarpışmaları ve yerçekimi kuvvetinin etkileşimleridir. Dışarıdan bir tetikleme olmadan da bulutun bölümleri çökme seviyesine ulaşabilir. Çöken bulut bölümleri basamaklı olarak daha küçük kümelere parçalanır, bu küçük kümeler özellikle yoğun bir yapı olan kızılötesi boyu bulutlar içerir. Ve çökme birkaç bin yıldızın oluşumuyla sonlanır. Yıldız oluşumları çöken bulutun içinde gizlenmeye başlar, bu oluşum ilkel yıldızların görünmesini engeller ancak kızılötesi gözlemine izin verir. Samanyolu Galaksisinde açık yıldız kümelerinin oluşum oranı birkaç bin yılda bir olarak tahmin edilmiştir. Yeni oluşmuş, en sıcak ve en büyük yıldızlar yoğun bir mor ötesi radyasyon yayarlar. Bu mor ötesi radyasyon istikrarlı bir şekilde dev moleküler bulutun etrafını çevreleyen gazı iyonlaştırır ve h2 bölgesi oluşturur. Büyük yıldızlardan gelen yıldız rüzgarı ve radyasyon basıncı sıcak iyonize gazı, gazın içindeki ses hızıyla eşleşen bir hızla dağıtır. Birkaç milyon yıl sonra yıldız kümesi ilk tecrübe eder, bu da etraftaki gazları uzaklaştırır. Birçok durumda, bu süreçler gaz kümesini on milyon yıl süresince uzaklaştırır ve daha fazla yıldız oluşumu gözlenmez. Yine de oluşan ilkel yıldızımsı cisimlerin yarısından fazlası yıldız çevresi disklerle çevrelenmiş halde kalır ve çoğu ilave diskleri oluşturur. Bulut çekirdeğindeki gazların %30-40 ı yıldız oluşumunu sağladığı için, atık gazı uzaklaştırma işleminin yıldız oluşumuna zararı büyüktür. Bu sebeple, bütün kümeler önemli bir yeni oluşanların ağırlık kaybından muzdariptir, büyük çoğunluksa yeni oluşanların ölümüyle karşı karşıya kalır. Bu noktada, bir açık yıldız kümesinin oluşumu yeni oluşan yıldızların birbirleriyle çekimsel bağlı olup olmadıklarına bağlıdır. Aksi durumda bağımsız yıldız birlikteliği ortaya çıkar. Pleiades gibi kümeler bile oluşurken (gaz açığa çıktığında bağımsız duruma geçilir.) orijinal yıldızların sadece içine tutunmuştur. Genç yıldızlar doğuş kümelerinden ayrılınca galaksi alanın nüfusunun bir parçası haline gelir. Yıldız kümeleri galaksilerin temel yapıları olarak görülür çünkü çoğu yıldız kümeleşmemiştir. Birçok yıldız kümesini oluşumlarında şekillendirir veya yok edilen zararlı gaz çıkışları galaksinin biçimsel ve kinematik yapılarına izlerini bırakır. Açık yıldız kümelerinin çoğu en az 100 yıldız ve 50 veya daha fazla güneş kütlesiyle oluşur. En geniş kümeler 104 güneş kütlesine sahip olabilir. Çok büyük bir küme olan 1,5*104 güneş kütlesi olarak tahmin edilmiştir: bu kütle küresel kümeninkine yakındır. Açık yıldız kümeleri ve küresel yıldız kümeler iki ayrı grup oluştururken, aşırı seyrek bir küresel kümeyle çok zengin bir açık yıldız kümesini karşılaştırmak doğru olmaz. Bazı astronomlar her iki tip yıldız kümesinin aynı basit mekanizmayla oluştuğunu düşünürler; aradaki fark ise yüz binlerce yıldızı kapsayan çok zengin küresel kümelerin oluşumuna izin veren şartların artık Samanyolu Galaksisinde bulunmamasıdır. İki veya daha fazla ayrık açık yıldız kümesinin aynı moleküler buluttan oluşması yaygındır. Büyük Macellan Bulutu’nda Hodge 301 ve R13b; Tarantula Bulutsusu'nun gazlarından oluşur. Bizim galaksimizde ise, uzayda geçmişe doğru gidilerek Hyades ve Praesepe (iki önemli yakın açık yıldız kümesi) ‘nin 600 milyon yıl önce aynı buluttan oluştuğu söylenebilir. Bazen, aynı anda oluşan iki yıldız kümesi bir çift elemanlı küme oluşturur. Samanyolu’ndaki en iyi örnek NEC869 ve NGC884 den oluşan ‘çift küme’dir, ama en az 10 tane daha bilinen çift küme vardır. Küçük ve Büyük Macellan Bulutları’nda çok daha fazlası bulunur. Bizim galaksimizdeki sistemlerden bunları ayırt etmek daha kolaydır.
Biçim bilgisi ve sınıflandırma
Açık yıldız kümeleri çok seyrek kümeler ve büyük toplanmalar arasında dağılım gösterir. Genellikle belirgin bir çekirdek yoğunluğundan ve onu çevreleyen küme üyelerinin yayılmış tac’ından oluşur. Çekirdek genellikle yaklaşık 3-4 ışık yılı uzunluğundadır. Ve taç küme merkezinden yaklaşık 20 ışık yılı uzaklığındadır. Küme merkezindeki genel yıldız yoğunlukları yaklaşık 1.5 yıldız/ kübik ışık yılıdır. Açık yıldız kümeleri genellikle 1930’ da Robert Julius Trumpler tarafından geliştirilmiş şemaya göre sınıflandırılırlar. Trumpler şeması kümeye 3 kısımlı adlandırma verir, Roma rakamlarıyla I den IV’e kadar güçlü konsantreden zayıf konsantreye doğru olmak üzere çevrelenmiş yıldız alanının yoğunluğunu belirtir; Arap rakamlarıyla 1’den 3’e üyelerin parlaklığını belirtir. (az parlaktan çok parlağa) ve p, m ya da r harfleri kümenin yıldız sayısı açısından yoksul, orta ya da zengin oluşunu belirtir. Son olarak ‘n’ harfi kümenin bulutluluğunu belirtir. kullanılarak, Pleiades I3rn (güçlü konsantre, zengin nüfuslu ve bulutlu). Hyades II3m (daha dağınık ve az elemanlı) olarak sınıflandırılmıştır.
Sayılar ve dağılım
Bizim galaksimizde 1000’den fazla bilinen açık yıldız kümesi vardır, ancak gerçek sayı belki bu sayının 10 kat daha fazlasıdır. Sarmal galaksilerde açık yıldız kümeleri çoklukla sarmal kollarda; gaz yoğunluklarının en yüksek olduğu ve yıldız oluşumunun en çok görüldüğü yerlerde, bulunur. Ve açık yıldız kümeleri sarmal kollarının ötesine geçmenden önce genellikle dağınıktırlar. Açık yıldız kümeleri galaktik düzleme yakınken güçlü konsantrelerdir. Düzensiz galaksilerde, açık yıldız kümelerinin yoğunluğu gaz yoğunluğunun yüksek olduğu yerlerde yüksek olmasına rağmen galaksinin her yerinde bulunabilirler. Eliptik galaksilerde açık yıldız kümesi görülmez çünkü eliptik galaksilerde yıldız oluşumu milyonlarca yıl önce durmuştur. Bizim galaksimizde kümelerin dağılımı yaşlarına bağlıdır, yaşlı kümeler tercihen galaksi merkezinden büyük uzaklıklarda bulunurlar. Gelgitsel kuvvetler galaksi merkezinin yakınlarında daha büyüktür ve bu kümelerin parçalanma oranını da arttırır. Ayrıca kümelerin parçalanmasına neden olan dev moleküler bulutlar, galaksinin iç bölgelerinde konsantreleşmişlerdir. Bu nedenle galaksinin iç bölgelerinde bulunan kümeler, dış bölgelerdeki benzerlerine nazaran daha gençken yok olurlar.
Yıldız kompozisyonu
Açık yıldız kümeleri, kapsadığı yıldızlar ömürlerinin sonuna gelmeden yok olma yatkınlığında olduğundan onlardan gelen ışık genç, sıcak mavi yıldızların egemenliği altına girer. Bu yıldızlar çok büyüklerdir ve en kısa yaşam süresine sahiptirler. (birkaç on milyon yıl). Yaşlı açık yıldız kümeleri daha fazla sarı yıldız içermeye eğilimlidir. Bazı açık yıldız kümeleri kümenin geri kalanından çok daha genç görünen sıcak mavi yıldızlar bulundurur. Bu mavi başıboş küresel kümelerde de gözlenmiştir. Ve yıldızlar çarpıştığında, küresel kümenin en yoğun çekirdeklerinden daha sıcak ve daha devasa bir yıldız olarak ortaya çıkacaklarına inanılır. Ancak açık yıldız kümelerindeki yıldız yoğunluğu, küresel kümelerdekinden çok daha düşüktür ve yıldız çarpışmaları, gözlemlenen mavi başıboşların sayısını açıklayamaz. Bundan ziyade birçoğunun, diğer yldızlarla olan dinamik etkileşimlerin ikili sistem oluşturması ve tek bir yıldız olarak birleşmesi sonucu oluştuğu düşünülebilir. Bir kere nükleer füzyondan kaynaklı hidrojen tedariki tükendiğinde, orta ve düşük kütleli yıldızlar dış kabuklarını gezegenimsi bulutsu oluşturmak ve beyaz cücelere dönüşmek için saçarlar. Üyelerinin çoğu beyaz cüce seviyesine gelmeden birçok küme yok olmasına rağmen; kümenin yaşı ve yıldızların tahmini ilk kütle dağılımı verildiğinde, açık yıldız kümesindeki beyaz cücelerin sayısı yine de genellikle beklenenin çok altında kalır. Bir kırmızı devin gezegenimsi bulutsu olmak amacıyla dış katmanını çıkartmasıyla, madde kaybında oluşan zayıf asimetri yıldıza onu kümeden uzaklaştırmaya yetecek güçte bir ‘’tekme’’ atması ve yıldızın kümeden uzaklaşması, beyaz cüce eksikliğinin bir muhtemel açıklamasıdır. Yüksek yoğunluklarından dolayı, bir açık yıldız kümesinde yıldızlar arasında yakın rastlantılar olması yaygındır. Bir tipik 1000 yıldızlı ve 0.5 parsek yarı-kütle yarıçaplı kümede, ortalama olarak bir yıldız bir diğer üyeyle her 10 milyon yılda bir rastlaşır. Bu sayı daha yoğun kümelerde daha yüksektir. Bu rastlaşmalar yayılmış yıldız çevresi disklerinde (genç yıldızlarla çevrelenmiş madde) önemli bir etkiye sahiptir. Büyük disklerin gelgitsel nedenlerle yörüngelerindeki küçük sapmalar, sıcak yıldızdan 100 ya da daha fazla uzaklıkta ortaklıklar üreterek, büyük gezegenlerin ve kahverengi cücelerin oluşumuna neden olur.
Nihai kader
Çoğu açık yıldız kümesi, sistemin kurtulma hızı sistemi oluşturan yıldızların ortalama hızından daha küçük olacak şekilde, doğası gereği kararsızdır. Bu kümeler birkaç milyon yıl içinde hızlıca yok olurlar. Birçok durumda, sıcak genç yıldızların radyasyon basıncıyla oluşan kümelerden gazın sıyrılması, kümenin kütlesini hızlı yok olmaya olanak sağlayacak kadar azaltır. Çevreleyen bulut buharlaşmış, çekimsel bağımlı olmak için yeterli kütlesi olan kümeler on milyonlarca yıl bağımsız kalabilirler. Ancak zamanla, iç ve dış süreçler onları yok etme eğilimindedir. İç süreç olarak, yıldızlar arasındaki yakın rastlantılar bir üyenin hızınıkümenin kurtulma hızının ötesine çıkarabilir. Bu olay küme elemanlarının kademeli ‘buharlaşma’sına neden olur. Dış süreç olarak ise, yaklaşık her yarım milyar yılda bir açık yıldız kümesinin moleküler buluta çok yakın geçme gibi dış faktörlerden dolayı yok olması örnek olarak verilebilir. Yakın bir rastlaşmadan üretilen çekimsel gelgit kuvvetleri, kümeyi yok etme eğilimindedir. Sonunda küme bir yıldız akıntısına dönüşür, tam bir küme olmaya yeterli değildir ancak cok benzeridir ve benzer yönlerde ve benzer hızlardadır. Kümenin yok olma zaman ölçütü ilk yıldız yoğunluğuna bağlıdır ve daha sıkı olarak sıkıştırılmış kümeler daha uzun süre dayanır. Orijinal küme elemanların yarısı yok olduktan sonra, kümenin tahmin edilen yaşam süresi orijinal yoğunluğa bağlı olarak 150-800 milyon yıldır. Küme çekimsel olarak bağımsız hale geldikten sonra elemanlarının çoğu benzer yörüngelerde uzayda hareket etmeye devam edecektir; bu durum yıldız birliği, hareketli küme ya da hareketli grup olarak adlandırılır. Büyükayı takımyıldızındaki en parlak yıldızlardan bazıları, daha önceden şimdi bir yıldız birliği olan bir kümenin elemanlarıydı. Sonuç olarak, onların az ölçüde farklı göreceli hızları onları galaksi boyunca görülebilir yapmıştır. Eğer benzer hızlara ve yaşlara sahip olduklarını keşfedebilirsek bir geniş küme yıldız akıntısı olarak adlandırılabilir, eğer keşfedeilemezse alakasız yıldızlar olarak kalırlar.
Yıldız evriminin incelenmesi
Hertzsprung-Russell grafiği bir açık yıldız kümesi için çizildiğinde, çoğu yıldız ana dizi üzerinde yer alır. En büyük yıldızlar evrimleşmeye başlayarak ana diziden ayrılırlar ve kırmızı devler olurlar, ana diziden ayrılış sırasındaki pozisyonları kümenin yaşını hesaplamada kullanılabilir. Açık yıldız kümesindeki yıldızlar Dünya’dan yaklaşık aynı uzaklıkta ve benzer yaşta oldukları için ve yaklaşık olarak aynı yaşta ve aynı maddeden oluşmuş olmalarına rağmen, aynı yıldız kümesindeki yıldızların farklılıklarının sebebi kütleleridir. Bir yıldızı diğeriyle karşılaştırırken çoğu parametrenin sabit olması yıldız evriminin incelenmesinde açık yıldız kümelerini kullanışlı yapar. Açık yıldız kümesi yıldızlarındaki lityum ve berilyum zenginliği çalışması, yıldız evrimleşmesi ve onların iç yapıları hakkında önemli ipuçları verir. Hidrojen çekirdeği sıcaklık 10 milyon Krlvine kadar ulaşmadan helyum oluşturmak için birleşmezken, lityum ve berilyum sırasıyla 2.5 milyon K ve 3.5 milyon K sıcaklıklarında parçalanırlar. Ve bu durum, lityum ve berilyum zenginliğinin yıldızın içindeki karışım oranına bağlı olduğu anlamına gelir. Açık yıldız kümesi yıldızlarındaki zenginlikleri üzerinde çalışılırken, yaş ve kimyasal birleşim gibi değişkenler sabitlenir. Çalışmalar göstermiştir ki bu ışık elementlerinin zenginliği yıldız evriminin tahmin edilen değerinden çok daha düşüktür. Bu tahmin edilenden az olan zenginliğin sebebi tam olarak anlaşılamamışken, yıldız içlerindeki yayılımların radyasyonun enerji taşınımında dominant olduğu bölgelere geçişi bir muhtemel açıklamadır.
Astronomik mesafe ölçeği
Astronomik cisimlerin uzaklığının hesaplanması onları anlamada çok önemlidir, ancak bu cisimlerin büyük çoğunluğunun uzaklıkları direkt bir hesaplamadan çok uzaktır. ayarlanması en yakın cisimlere dayalı dolaylı ve bazen kesin olmayan ölçümler dizisinden oluşur. Açık yıldız kümeleri bu dizideki olmazsa olmaz adımdır. En yakın açık yıldız kümelerinin uzaklıkları bir ya da iki metodla direkt olarak ölçülebilir. Bunlardan ilki; yakın açık yıldız kümelerinin paralaksı (bir kimsenin gözünden çıkan, biri yer kürenin merkezinde öbürü yeryüzünde bulunan iki doğrunun bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları açı.) ölçülebilir, diğer bireysel yıldızlar gibi. Pleiades, Hyades ve birkaç küme daha yaklaşık 500 ışık yılı içinde bu metodu uygulamaya uygundurlar. Ve Hipparcos pozisyon-ölçme uydusu birçok küme için yanlışsız uzaklıktadır. Diğer direkt yöntem olarak adlandırılır. Bu yöntem kümedeki yıldızların uzayda ortak bir hareket paylaştığı esasına dayanır. Küme elemanlarının uygun hareketlerini ölçmek ve bariz hareketlerini uzay boyunca çizmek bir ufuk noktasında birleştiklerini ortaya çıkaracaktır. Küme elemanlarının radyal hızı spektrumlarının Doppler kayması ölçümleriile belirlenebilir. Ve radyal hız, uygun hareket ve kümeden ufuk noktasına olan açısal uzaklık bilindiğinde, basit bir trigonometri kümeye olan uzaklığı çözecektir. Bu yöntemin en bilinen uygulaması Hyades‘tir ve uzaklığı 46.3 parsel olarak çözümlenmiştir. Yakın kümelerin uzaklıkları bulunduğunda, ileri tekniklerle daha uzak kümelerin uzaklıkları da bulunabilir. Uzaklığı bilinen bir kümenin Hertzsprung-Russell şeması kullanılarak, uzaklığı bilinmeyen daha uzakta olan bir kümenin uzaklığı hesaplanabilir. En yakın açık yıldız kümesi Hyades: yıldız birliğini oluşturan çoğu Büyükayı yıldızları Hyades’in yarı uzaklığındadır, ancak bir açık yıldız kümesi değil yıldızları birbirine çekimsel bağlı olmayan bir yıldız birliğidir. Galaksimize bilinen en uzak açık yıldız kümesi 15.000 parsek uzaklığa sahip ’dur. Ayrıca açık yıldız kümeleri Yerel Grup’un çoğu galaksisinde kolaylıkla ayırt edilebilirler. Açık yıldız kümeleri hakkındaki bilgiler değişken yıldızlarla (örneğin parlaklığı zaman içerisinde değişen yıldızlar) gösterilen dönem-parlaklığı ilişkisini ayarlamada hayatidir. Bu parlak yıldızlar büyük uzaklıklarda görülebilir ve Yerel Grup’taki galaksilerin uzaklık ölçeğini genişletmede kullanılır. Aslında, açık yıldız kümesince belirlenmiş NGC 7790 üç yıldıza ev sahipliği yapar. RR Lyrae değişkenleri açık yıldız kümeleriyle ilişkilendirilmek için çok yaşlıdırlar ve açık yıldız kümeleri yerine küresel kümelerde bulunurlar.
Gezegenler
NGC 6811 açık yıldız kümesi iki bilinen gezegenimsi sistem içerir: Kepler 66 ve Kepler 67.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Open clusters ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. |
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu maddede bircok sorun bulunmaktadir Lutfen sayfayi gelistirin veya bu sorunlar konusunda tartisma sayfasinda bir yorum yapin Bu madde veya sayfa baska bir dilden kotu bir bicimde tercume edilmistir Sayfa makine cevirisi veya dilde yetkinligi bulunmayan bir cevirmen tarafindan olusturulmus olabilir Lutfen ceviriyi gelistirmek icin yardim edin Temmuz 2020 Bu maddenin iceriginin Turkcelestirilmesi veya Turkce dilbilgisi ve kurallari dogrultusunda duzeltilmesi gerekmektedir Bu maddedeki yazim ve noktalama yanlislari ya da anlatim bozukluklari giderilmelidir Yabanci sozcukler yerine Turkce karsiliklarinin kullanilmasi karakter hatalarinin duzeltilmesi dilbilgisi hatalarinin duzeltilmesi vs Duzenleme yapildiktan sonra bu sablon kaldirilmalidir Acik yildiz kumeleri birkac bin yildizdan olusan bir yildiz grubudur Acik yildiz kumesini olusturan yildizlar ayni dev molekuler buluttan olusmuslardir ve yaklasik olarak ayni yastadirlar Acik yildiz kumesi galaktik kume olarak da bilinir Samanyolu Galaksisi nde 1100 den fazla acik yildiz kumesi kesfedilmistir ve daha fazla oldugu dusunulmektedir Acik yildiz kumeleri karsilikli yercekimi etkisiyle birbirlerine gevsek bir bicimde baglidirlar Acik yildiz kumeleri diger kumelerle ve gaz bulutlariyla yakin temaslarda bulunarak bozulmus hale gelirler Bu bozulmalar hem galaksinin ana bolumune dogru yer degistirmelere hem de kume elemanlarinin yakin temaslarin icine dogru kaybiyla sonuclanir Acik yildiz kumeleri genellikle birkac yuz milyon yil yasar en buyuk olanlari birkac milyar yila kadar yasayabilir Aksine yildizlardan olusan daha buyuk kuresel kumeler uyelerine daha guclu bir yercekimi kuvveti uyguladigindan daha uzun sure varligini surdurur Acik yildiz kumeleri sadece icinde aktif yildiz olusumu olan spiral ve duzensiz galaksilerde gorulur Genc acik yildiz kumeleri hala olustugu molekuler bulutun icinde kapsanmis durumda olabilir ve o molekuler bulutun H 2 bolgesi olusturmasina isik tutar Zaman icinde kumeden yayilan radyasyon basinci molekuler bulutu dagitir Genel anlamda radyasyon basinci kalan gazi uzaklastirmadan once gaz bulutunun kutlesinin yuzde 10 u yildizlar halinde bir araya gelecektir Acik yildiz kumeleri yildiz evrimi calismasinin anahtar nesneleridir Kume uyelerinin yasi ve kimyasal bilesimi benzer oldugundan uyelerin ozellikleri uzaklik yas metallik ozellikleri sonme gibi yalniz yildizlarinkinden daha kolay sekilde belirlenebilir Birkac acik yildiz kumesi ciplak gozle gorulebilir Ornegin Pleiades Hyades Diger bazi kumeler ornegin alet yardimi olmaksizin zorlukla fark edilebilir Bircogu da teleskop veya durbun kullanilarak gorulebilir ornegin Yaban Ordegi kumesi Tarihi gozlemlerOnemli bir acik yildiz kumesi olan Pleiades in bir yildiz grubu olarak fark edilmesi antik zamanlara dayanir Taurus un kisimlarini olusturan Hyodes ise en yasli takimyildizlardan biridir Diger acik yildiz kumeleri ilk astronotlar tarafindan cozunmemis belirsiz isik parcalari seklinde tanimlanmislardir Roman astronot Ptolemy Praesepe Perseus un icindeki Double ve Ptolemy yildiz kumelerinden bahsederken Iranli gok bilimci Al sufi Omicron Velorum yildiz kumesi hakkinda yazmistir Ancak bu bulutsulari cozmek ve onlari olusturan yildizlari anlamak icin teleskopun icadi gerekiyordu Aslinda 1603 te Johann Bayer bu uc acik yildiz kumesini tek yildizlarmis gibi belirtmistir 1609 da teleskopu kullanarak gece gogunu gozlemleyen ve gozlemlerini kaydeden ilk insan Italyan bilim insani Galileo Galilei dir Galileo teleskopunu Ptolemy nin bahsettigi bulutlara cevirince aslinda onlarin tek yildizlar degil birkac yildizin olusturdugu gruplar oldugunu ortaya cikarmistir Galileo Praesepe icin 40 tan fazla yildiz bulmustur Daha onceki gozlemciler Pleiades icin 6 7 yildiz kaydederken Galileo yaklasik 50 tane bulmustur 1610 da bilimsel eseri Sidereus Nuncius da Galileo galaksinin yildiz kumelerinde bir araya gelmis sayisiz yildizin coklugundan baska bir sey olmadigini yazmistir Galileo nun calismalarindan etkilenen Sicilyali gok bilimci teleskopu kullanarak daha once bulunmamis olan acik yildiz kumelerini bulan muhtemel ilk astronomdur 1654 te Giovanni Hodierna gunumuzde Messier 41 Messier 47 NGC 2362 ve NGC 2451 isimlerini almis nesneleri tanimlamistir 1767 de Ingiliz bilimci John Michell tek bir yildiz grubunun sans eseri dizilmesinin bir sonucu olarak Dunya dan gorulmesinin olasiliginin 496000 de 1 olarak hesaplamistir ve bunun sonucunda yildiz kumelerindeki yildizlarin fiziksel bir bag icinde oldugu anlasilmistir 1774 1781 tarihleri arasinda Fransiz astronom Charles Messier bulutsu gorunusleri yildizlara benzeyen gok cisimlerinin bir katalogunu yayinlamistir Bu katalog 26 acik yildiz kumesini icermistir 1290 li yillarda Ingiliz gok bilimci William Herschel bulutsu gokcisimleri hakkinda genis bir calismaya baslamistir Herschel bu yapilarin bireysel yildizlarin gruplari oldugunu kesfetmistir Herschel yildizlarin baslangicta birer daginik alan oldugu ama sonrasinda yercekimi kuvvetinin etkisiyle yildiz sistemleri gibi bir araya gelip kumelestigi dusuncesini kabul etmistir Ve bulutsulari sekiz ayri sinifta incelemistir VI den VIII e kadar olan siniflar yildiz kumelerini incelemek icin kullanilmistir Bilinen yildiz kumesi sayisi gok bilimcilerin cabasiyla artmaya devam etmistir 1888 de astronom J L E Dreyer in yayinladigi New General Catalogue da yuzlerce acik yildiz kumesi listelenmistir 1896 da ve 1905 te olmak uzere yardimci katalog olan Yeni Genel Katalog iki kez yayinlanmistir Teleskobik gozlemler iki farkli kume turunun oldugunu aciga cikarmistir Bunlardan ilki binlerce yildizi duzenli kuresel bir dagilimda kapsayan ve gokyuzunun her yerinde rastlanan bir turdur ama tercihen Samanyolu Galaksisinin merkezine dogrulardir Diger tur ise genellikle ayrikli dagilimi olan yildizlardan olusmustur ve daha duzensiz bir sekle sahiptir Bu tur genellikle Samanyolu Galaksisinin galaktik duzleminde veya yakininda bulunur Astronomlar ilk ture kuresel kumeler diger ture acik kumeler olarak adlandirmislardir Acik yildiz kumeleri konumlarindan dolayi bazen galaktik kumeler olarak da adlandirilir bu terim 1925 te astronom Robert Julius Trumpler tarafindan tanitilmistir Kumeler icindeki yildizlarin pozisyonlarinin mikrometre olcumleri 1877 de Alman astronom tarafindan yapilmis ve Amerikali astronom Edward Emerson Barnard tarafindan 1923 e kadar gelistirilmistir Bu cabalar dogrultusunda yildizlara ait bir hareket belirtisi elde edilememistir 1918 de Amerikan Hollandali astronom farkli zamanlarda cekilen fotograflari kiyaslayarak Pleiades in bir bolumundeki yildizlarin hareketini olcebilmistir Astrometri daha kesin hale geldikce kume yildizlarinin uzayda ortak bir duzgun hareket paylastigi ortaya cikmistir Pleiades in 1918 ve 1943 te cekilmis fotograflarini kiyaslayarak van Maanen duzgun hareketi kumenin ortalama hareketine benzer olan yildizlarin kumenin birer elemani olmasinin muhtemel oldugu sonucuna ulasmistir Spektroskopik olcumlerin yaygin dairesel hizlara aciklik getirmesi kumelerin grap seklinde birbirine bagli yildizlardan olustugunu gostermistir Acik yildiz kumelerinin ilk renk buyukluk semalari 1911 de Ejnar Hertzsprung tarafindan yayinlanmistir Bu semalar taslak olarak Pleiades ve Hyades yildiz kumelerini kullanmistir Hertzsprung acik yildiz kumeleri ustundeki calismalarina yayinladigi semalardan sonra 20 yil daha devam etmistir Spektroskopik bilgileri kullanarak Ejnar Hertzsprung acik yildiz kumelerinin hareketlerinin ust sinirini belirleyebilmis ve bu cisimlerin toplam kutlesinin gunesin kutlesinin birkac yuz katini gecmeyecegi tahmininde bulunmustur Ayrica yildiz rengi ve buyuklugu arasinda bir iliski kurmus ve 1925 te Hyades ve Praesepe nin Pleiades ten farkli yildiz hareketine sahip oldugunu fark etmistir Bu da uc kumenin yaslarinin farkliligi olarak yorumlanmistir OlusumBir acik yildiz kumesinin olusumu dev molekuler bulutun bir kisminin cokmesiyle baslar Dev molekuler bulut gunesin kutlesinin binlerce katini kapsayan soguk yogun bir gaz bulutu ve toz olarak tanimlanabilir Bu bulutlarin yogunluklari 102 106 notral hidrojen molekulleri cm arasindadir yildiz olusumu gozlenen bolumlerdeki yogunluk 104 molekul cm ten buyuktur Genellikle bulutun yuzde 1 i ile 10 u arasindaki bir hacim 104 mol cm ten buyuk yogunluktadir Cokmeden once bulutlar mekanik dengelerini magnetik alanlarda turbulansta ve donuste korurlar Dev molekuler bulutun dengesini bircok faktor bozabilir Dengesi bozulan bulutta cokmeler tetiklenir ve yildiz olusumunun yanmalari baslar bunlar acik yildiz kumesi olusumuyla sonlanir Bahsedilen faktorlerden bazilari supernova yakinindan gelen sok dalgalari diger bulutlarin carpismalari ve yercekimi kuvvetinin etkilesimleridir Disaridan bir tetikleme olmadan da bulutun bolumleri cokme seviyesine ulasabilir Coken bulut bolumleri basamakli olarak daha kucuk kumelere parcalanir bu kucuk kumeler ozellikle yogun bir yapi olan kizilotesi boyu bulutlar icerir Ve cokme birkac bin yildizin olusumuyla sonlanir Yildiz olusumlari coken bulutun icinde gizlenmeye baslar bu olusum ilkel yildizlarin gorunmesini engeller ancak kizilotesi gozlemine izin verir Samanyolu Galaksisinde acik yildiz kumelerinin olusum orani birkac bin yilda bir olarak tahmin edilmistir Yeni olusmus en sicak ve en buyuk yildizlar yogun bir mor otesi radyasyon yayarlar Bu mor otesi radyasyon istikrarli bir sekilde dev molekuler bulutun etrafini cevreleyen gazi iyonlastirir ve h2 bolgesi olusturur Buyuk yildizlardan gelen yildiz ruzgari ve radyasyon basinci sicak iyonize gazi gazin icindeki ses hiziyla eslesen bir hizla dagitir Birkac milyon yil sonra yildiz kumesi ilk tecrube eder bu da etraftaki gazlari uzaklastirir Bircok durumda bu surecler gaz kumesini on milyon yil suresince uzaklastirir ve daha fazla yildiz olusumu gozlenmez Yine de olusan ilkel yildizimsi cisimlerin yarisindan fazlasi yildiz cevresi disklerle cevrelenmis halde kalir ve cogu ilave diskleri olusturur Bulut cekirdegindeki gazlarin 30 40 i yildiz olusumunu sagladigi icin atik gazi uzaklastirma isleminin yildiz olusumuna zarari buyuktur Bu sebeple butun kumeler onemli bir yeni olusanlarin agirlik kaybindan muzdariptir buyuk cogunluksa yeni olusanlarin olumuyle karsi karsiya kalir Bu noktada bir acik yildiz kumesinin olusumu yeni olusan yildizlarin birbirleriyle cekimsel bagli olup olmadiklarina baglidir Aksi durumda bagimsiz yildiz birlikteligi ortaya cikar Pleiades gibi kumeler bile olusurken gaz aciga ciktiginda bagimsiz duruma gecilir orijinal yildizlarin sadece icine tutunmustur Genc yildizlar dogus kumelerinden ayrilinca galaksi alanin nufusunun bir parcasi haline gelir Yildiz kumeleri galaksilerin temel yapilari olarak gorulur cunku cogu yildiz kumelesmemistir Bircok yildiz kumesini olusumlarinda sekillendirir veya yok edilen zararli gaz cikislari galaksinin bicimsel ve kinematik yapilarina izlerini birakir Acik yildiz kumelerinin cogu en az 100 yildiz ve 50 veya daha fazla gunes kutlesiyle olusur En genis kumeler 104 gunes kutlesine sahip olabilir Cok buyuk bir kume olan 1 5 104 gunes kutlesi olarak tahmin edilmistir bu kutle kuresel kumeninkine yakindir Acik yildiz kumeleri ve kuresel yildiz kumeler iki ayri grup olustururken asiri seyrek bir kuresel kumeyle cok zengin bir acik yildiz kumesini karsilastirmak dogru olmaz Bazi astronomlar her iki tip yildiz kumesinin ayni basit mekanizmayla olustugunu dusunurler aradaki fark ise yuz binlerce yildizi kapsayan cok zengin kuresel kumelerin olusumuna izin veren sartlarin artik Samanyolu Galaksisinde bulunmamasidir Iki veya daha fazla ayrik acik yildiz kumesinin ayni molekuler buluttan olusmasi yaygindir Buyuk Macellan Bulutu nda Hodge 301 ve R13b Tarantula Bulutsusu nun gazlarindan olusur Bizim galaksimizde ise uzayda gecmise dogru gidilerek Hyades ve Praesepe iki onemli yakin acik yildiz kumesi nin 600 milyon yil once ayni buluttan olustugu soylenebilir Bazen ayni anda olusan iki yildiz kumesi bir cift elemanli kume olusturur Samanyolu ndaki en iyi ornek NEC869 ve NGC884 den olusan cift kume dir ama en az 10 tane daha bilinen cift kume vardir Kucuk ve Buyuk Macellan Bulutlari nda cok daha fazlasi bulunur Bizim galaksimizdeki sistemlerden bunlari ayirt etmek daha kolaydir Bicim bilgisi ve siniflandirmaAcik yildiz kumeleri cok seyrek kumeler ve buyuk toplanmalar arasinda dagilim gosterir Genellikle belirgin bir cekirdek yogunlugundan ve onu cevreleyen kume uyelerinin yayilmis tac indan olusur Cekirdek genellikle yaklasik 3 4 isik yili uzunlugundadir Ve tac kume merkezinden yaklasik 20 isik yili uzakligindadir Kume merkezindeki genel yildiz yogunluklari yaklasik 1 5 yildiz kubik isik yilidir Acik yildiz kumeleri genellikle 1930 da Robert Julius Trumpler tarafindan gelistirilmis semaya gore siniflandirilirlar Trumpler semasi kumeye 3 kisimli adlandirma verir Roma rakamlariyla I den IV e kadar guclu konsantreden zayif konsantreye dogru olmak uzere cevrelenmis yildiz alaninin yogunlugunu belirtir Arap rakamlariyla 1 den 3 e uyelerin parlakligini belirtir az parlaktan cok parlaga ve p m ya da r harfleri kumenin yildiz sayisi acisindan yoksul orta ya da zengin olusunu belirtir Son olarak n harfi kumenin bulutlulugunu belirtir kullanilarak Pleiades I3rn guclu konsantre zengin nufuslu ve bulutlu Hyades II3m daha daginik ve az elemanli olarak siniflandirilmistir Sayilar ve dagilimBizim galaksimizde 1000 den fazla bilinen acik yildiz kumesi vardir ancak gercek sayi belki bu sayinin 10 kat daha fazlasidir Sarmal galaksilerde acik yildiz kumeleri coklukla sarmal kollarda gaz yogunluklarinin en yuksek oldugu ve yildiz olusumunun en cok goruldugu yerlerde bulunur Ve acik yildiz kumeleri sarmal kollarinin otesine gecmenden once genellikle daginiktirlar Acik yildiz kumeleri galaktik duzleme yakinken guclu konsantrelerdir Duzensiz galaksilerde acik yildiz kumelerinin yogunlugu gaz yogunlugunun yuksek oldugu yerlerde yuksek olmasina ragmen galaksinin her yerinde bulunabilirler Eliptik galaksilerde acik yildiz kumesi gorulmez cunku eliptik galaksilerde yildiz olusumu milyonlarca yil once durmustur Bizim galaksimizde kumelerin dagilimi yaslarina baglidir yasli kumeler tercihen galaksi merkezinden buyuk uzakliklarda bulunurlar Gelgitsel kuvvetler galaksi merkezinin yakinlarinda daha buyuktur ve bu kumelerin parcalanma oranini da arttirir Ayrica kumelerin parcalanmasina neden olan dev molekuler bulutlar galaksinin ic bolgelerinde konsantrelesmislerdir Bu nedenle galaksinin ic bolgelerinde bulunan kumeler dis bolgelerdeki benzerlerine nazaran daha gencken yok olurlar Yildiz kompozisyonuAcik yildiz kumeleri kapsadigi yildizlar omurlerinin sonuna gelmeden yok olma yatkinliginda oldugundan onlardan gelen isik genc sicak mavi yildizlarin egemenligi altina girer Bu yildizlar cok buyuklerdir ve en kisa yasam suresine sahiptirler birkac on milyon yil Yasli acik yildiz kumeleri daha fazla sari yildiz icermeye egilimlidir Bazi acik yildiz kumeleri kumenin geri kalanindan cok daha genc gorunen sicak mavi yildizlar bulundurur Bu mavi basibos kuresel kumelerde de gozlenmistir Ve yildizlar carpistiginda kuresel kumenin en yogun cekirdeklerinden daha sicak ve daha devasa bir yildiz olarak ortaya cikacaklarina inanilir Ancak acik yildiz kumelerindeki yildiz yogunlugu kuresel kumelerdekinden cok daha dusuktur ve yildiz carpismalari gozlemlenen mavi basiboslarin sayisini aciklayamaz Bundan ziyade bircogunun diger yldizlarla olan dinamik etkilesimlerin ikili sistem olusturmasi ve tek bir yildiz olarak birlesmesi sonucu olustugu dusunulebilir Bir kere nukleer fuzyondan kaynakli hidrojen tedariki tukendiginde orta ve dusuk kutleli yildizlar dis kabuklarini gezegenimsi bulutsu olusturmak ve beyaz cucelere donusmek icin sacarlar Uyelerinin cogu beyaz cuce seviyesine gelmeden bircok kume yok olmasina ragmen kumenin yasi ve yildizlarin tahmini ilk kutle dagilimi verildiginde acik yildiz kumesindeki beyaz cucelerin sayisi yine de genellikle beklenenin cok altinda kalir Bir kirmizi devin gezegenimsi bulutsu olmak amaciyla dis katmanini cikartmasiyla madde kaybinda olusan zayif asimetri yildiza onu kumeden uzaklastirmaya yetecek gucte bir tekme atmasi ve yildizin kumeden uzaklasmasi beyaz cuce eksikliginin bir muhtemel aciklamasidir Yuksek yogunluklarindan dolayi bir acik yildiz kumesinde yildizlar arasinda yakin rastlantilar olmasi yaygindir Bir tipik 1000 yildizli ve 0 5 parsek yari kutle yaricapli kumede ortalama olarak bir yildiz bir diger uyeyle her 10 milyon yilda bir rastlasir Bu sayi daha yogun kumelerde daha yuksektir Bu rastlasmalar yayilmis yildiz cevresi disklerinde genc yildizlarla cevrelenmis madde onemli bir etkiye sahiptir Buyuk disklerin gelgitsel nedenlerle yorungelerindeki kucuk sapmalar sicak yildizdan 100 ya da daha fazla uzaklikta ortakliklar ureterek buyuk gezegenlerin ve kahverengi cucelerin olusumuna neden olur Nihai kaderCogu acik yildiz kumesi sistemin kurtulma hizi sistemi olusturan yildizlarin ortalama hizindan daha kucuk olacak sekilde dogasi geregi kararsizdir Bu kumeler birkac milyon yil icinde hizlica yok olurlar Bircok durumda sicak genc yildizlarin radyasyon basinciyla olusan kumelerden gazin siyrilmasi kumenin kutlesini hizli yok olmaya olanak saglayacak kadar azaltir Cevreleyen bulut buharlasmis cekimsel bagimli olmak icin yeterli kutlesi olan kumeler on milyonlarca yil bagimsiz kalabilirler Ancak zamanla ic ve dis surecler onlari yok etme egilimindedir Ic surec olarak yildizlar arasindaki yakin rastlantilar bir uyenin hizinikumenin kurtulma hizinin otesine cikarabilir Bu olay kume elemanlarinin kademeli buharlasma sina neden olur Dis surec olarak ise yaklasik her yarim milyar yilda bir acik yildiz kumesinin molekuler buluta cok yakin gecme gibi dis faktorlerden dolayi yok olmasi ornek olarak verilebilir Yakin bir rastlasmadan uretilen cekimsel gelgit kuvvetleri kumeyi yok etme egilimindedir Sonunda kume bir yildiz akintisina donusur tam bir kume olmaya yeterli degildir ancak cok benzeridir ve benzer yonlerde ve benzer hizlardadir Kumenin yok olma zaman olcutu ilk yildiz yogunluguna baglidir ve daha siki olarak sikistirilmis kumeler daha uzun sure dayanir Orijinal kume elemanlarin yarisi yok olduktan sonra kumenin tahmin edilen yasam suresi orijinal yogunluga bagli olarak 150 800 milyon yildir Kume cekimsel olarak bagimsiz hale geldikten sonra elemanlarinin cogu benzer yorungelerde uzayda hareket etmeye devam edecektir bu durum yildiz birligi hareketli kume ya da hareketli grup olarak adlandirilir Buyukayi takimyildizindaki en parlak yildizlardan bazilari daha onceden simdi bir yildiz birligi olan bir kumenin elemanlariydi Sonuc olarak onlarin az olcude farkli goreceli hizlari onlari galaksi boyunca gorulebilir yapmistir Eger benzer hizlara ve yaslara sahip olduklarini kesfedebilirsek bir genis kume yildiz akintisi olarak adlandirilabilir eger kesfedeilemezse alakasiz yildizlar olarak kalirlar Yildiz evriminin incelenmesiHertzsprung Russell grafigi bir acik yildiz kumesi icin cizildiginde cogu yildiz ana dizi uzerinde yer alir En buyuk yildizlar evrimlesmeye baslayarak ana diziden ayrilirlar ve kirmizi devler olurlar ana diziden ayrilis sirasindaki pozisyonlari kumenin yasini hesaplamada kullanilabilir Acik yildiz kumesindeki yildizlar Dunya dan yaklasik ayni uzaklikta ve benzer yasta olduklari icin ve yaklasik olarak ayni yasta ve ayni maddeden olusmus olmalarina ragmen ayni yildiz kumesindeki yildizlarin farkliliklarinin sebebi kutleleridir Bir yildizi digeriyle karsilastirirken cogu parametrenin sabit olmasi yildiz evriminin incelenmesinde acik yildiz kumelerini kullanisli yapar Acik yildiz kumesi yildizlarindaki lityum ve berilyum zenginligi calismasi yildiz evrimlesmesi ve onlarin ic yapilari hakkinda onemli ipuclari verir Hidrojen cekirdegi sicaklik 10 milyon Krlvine kadar ulasmadan helyum olusturmak icin birlesmezken lityum ve berilyum sirasiyla 2 5 milyon K ve 3 5 milyon K sicakliklarinda parcalanirlar Ve bu durum lityum ve berilyum zenginliginin yildizin icindeki karisim oranina bagli oldugu anlamina gelir Acik yildiz kumesi yildizlarindaki zenginlikleri uzerinde calisilirken yas ve kimyasal birlesim gibi degiskenler sabitlenir Calismalar gostermistir ki bu isik elementlerinin zenginligi yildiz evriminin tahmin edilen degerinden cok daha dusuktur Bu tahmin edilenden az olan zenginligin sebebi tam olarak anlasilamamisken yildiz iclerindeki yayilimlarin radyasyonun enerji tasiniminda dominant oldugu bolgelere gecisi bir muhtemel aciklamadir Astronomik mesafe olcegiAstronomik cisimlerin uzakliginin hesaplanmasi onlari anlamada cok onemlidir ancak bu cisimlerin buyuk cogunlugunun uzakliklari direkt bir hesaplamadan cok uzaktir ayarlanmasi en yakin cisimlere dayali dolayli ve bazen kesin olmayan olcumler dizisinden olusur Acik yildiz kumeleri bu dizideki olmazsa olmaz adimdir En yakin acik yildiz kumelerinin uzakliklari bir ya da iki metodla direkt olarak olculebilir Bunlardan ilki yakin acik yildiz kumelerinin paralaksi bir kimsenin gozunden cikan biri yer kurenin merkezinde oburu yeryuzunde bulunan iki dogrunun bir gokcisminin merkezinde birleserek olusturduklari aci olculebilir diger bireysel yildizlar gibi Pleiades Hyades ve birkac kume daha yaklasik 500 isik yili icinde bu metodu uygulamaya uygundurlar Ve Hipparcos pozisyon olcme uydusu bircok kume icin yanlissiz uzakliktadir Diger direkt yontem olarak adlandirilir Bu yontem kumedeki yildizlarin uzayda ortak bir hareket paylastigi esasina dayanir Kume elemanlarinin uygun hareketlerini olcmek ve bariz hareketlerini uzay boyunca cizmek bir ufuk noktasinda birlestiklerini ortaya cikaracaktir Kume elemanlarinin radyal hizi spektrumlarinin Doppler kaymasi olcumleriile belirlenebilir Ve radyal hiz uygun hareket ve kumeden ufuk noktasina olan acisal uzaklik bilindiginde basit bir trigonometri kumeye olan uzakligi cozecektir Bu yontemin en bilinen uygulamasi Hyades tir ve uzakligi 46 3 parsel olarak cozumlenmistir Yakin kumelerin uzakliklari bulundugunda ileri tekniklerle daha uzak kumelerin uzakliklari da bulunabilir Uzakligi bilinen bir kumenin Hertzsprung Russell semasi kullanilarak uzakligi bilinmeyen daha uzakta olan bir kumenin uzakligi hesaplanabilir En yakin acik yildiz kumesi Hyades yildiz birligini olusturan cogu Buyukayi yildizlari Hyades in yari uzakligindadir ancak bir acik yildiz kumesi degil yildizlari birbirine cekimsel bagli olmayan bir yildiz birligidir Galaksimize bilinen en uzak acik yildiz kumesi 15 000 parsek uzakliga sahip dur Ayrica acik yildiz kumeleri Yerel Grup un cogu galaksisinde kolaylikla ayirt edilebilirler Acik yildiz kumeleri hakkindaki bilgiler degisken yildizlarla ornegin parlakligi zaman icerisinde degisen yildizlar gosterilen donem parlakligi iliskisini ayarlamada hayatidir Bu parlak yildizlar buyuk uzakliklarda gorulebilir ve Yerel Grup taki galaksilerin uzaklik olcegini genisletmede kullanilir Aslinda acik yildiz kumesince belirlenmis NGC 7790 uc yildiza ev sahipligi yapar RR Lyrae degiskenleri acik yildiz kumeleriyle iliskilendirilmek icin cok yaslidirlar ve acik yildiz kumeleri yerine kuresel kumelerde bulunurlar GezegenlerNGC 6811 acik yildiz kumesi iki bilinen gezegenimsi sistem icerir Kepler 66 ve Kepler 67 Ayrica bakinizAcik kumeler dizini Yildiz kinematigiKaynakcaWikimedia Commons ta Open clusters ile ilgili ortam dosyalari bulunmaktadir