Asur Ticaret Kolonileri Çağı, genellikle Anadolu'daki kentlerin hemen yakınlarında, Asurlu tüccarlar tarafından kurulan ve karum adı verilen ticaret amaçlı yerleşmelerin Anadolu'da yaygınlaşmasıyla başlayan bir dönemdir. Bu ticari amaçlı yerleşimlerin yaygınlaşması esasen Asurlu tüccarların Anadolu'yla son derece organize bir biçimde sürdürülen ticari ilişkileri yerleştirmesinin bir göstergesidir. MÖ 1.950 – 1.750 yılları arasında yaklaşık 200 yıl süren bu dönem Anadolu'da aynı zamanda yazılı tarihin ve Orta Tunç Çağı'nın başlangıcı olarak kabul edilir. Dönemin sona erişinin, Anadolu'da Hitit yayılmasından kaynaklanmış olması kuvvetle muhtemel görünmektedir. Kuşşara Kralı Anitta, Hattuşaş''ı 1700'lerin başlarında yakıp yıkmıştı. Kısa sürede en azından Orta Anadolu'daki krallıkları birer birer yıkarak bölgede ilk siyasi birliği kuran Kuşşara krallarının, Asur Ticaret Kolonileri Çağı'na son verdikleri kabul edilmektedir. Koloni Çağı boyunca Anadolu'ya sızan Hititler oraları istila ederken Asur kolonilerini de ortadan kaldırmışlar, toparlanabilen Asurlu tüccarlar da ülkelerine dönmüştür. Hititler sadece yerel krallıkları yıkmakla kalmadılar aynı zamanda ticaretin serbestliğine de geniş ölçüde sınırlamalar getirdiler. Artık maden ithalat ve ihracatı bağımsız tüccarlar tarafından yapılmıyor, ekonominin tüm alanlarında olduğu gibi Hattuşaş'ın denetimi altında organize ediliyordu.
Bununla birlikte, Asurlu tüccarlar Anadolu'nun Güneydoğu, Doğu, Doğu Karadeniz ve Orta Anadolu bölgelerinde ticari koloniler kurmuşlardı. Bu bölgelerin yer altı kaynakları hammadde ihtiyacını karşılıyordu ve bunun dışındaki bölgelere yayılma gereği duyulmamıştı. Dolayısıyla Anadolu'nun diğer bölgeleri için Asur Ticaret Kolonileri Çağı'ndan söz edilemez.
Bu çağla ilgili bilgilerimizin çok büyük bir bölümü arkeolojik kazılarda ele geçen Eski Asur lehçesinde çivi yazısı ile yazılmış kil tabletlere dayanmaktadır. Bu tabletlerin büyük çoğunluğu "Kapadokya Tabletleri" olarak bilinen ve başta Kültepe'de olmak üzere Alişar ve Boğazköy'deki kazılarında bulunmuş belgelerdir. Söz konusu tabletler esas olarak Asurlu tüccarların evlerinin bir bölümünde tuttukları kendi arşivlerinden oluşmaktadır. Dolayısıyla hemen hepsi ticari mektuplardır.
Tarihsel gelişim
Mezopotamya kültürleri, kendi çevrelerinde bulunmayan gümüş, altın, bakır, dağ kristali, obsidiyen, serpantin, , mermer ve kereste gibi hammaddeler için Mezopotamya çevresine, bu arada Anadolu'ya yönelmek durumundaydılar. Dolayısıyla Asur Ticaret Kolonileri Çağına kadar Anadolu'yla Mezopotamya arasında birkaç binyıl boyunca giderek gelişen ticari ilişkiler sürmekteydi. Örneğin Mezopotamya'nın MÖ 4000 – 3100 tarihleri arasında yer alan Uruk Dönemi'nde, metal ve bazı hammadde gereksinimlerini Güneydoğu Anadolu, İran ve Uman gibi bölgelerden, sömürgecilik benzeri bir sistemle sağladıkları biliniyor. Tunç Çağı'na gelindiğinde ise özellikle bakır, tunç yapımında esas hammadde olması yönünden önem kazanmıştır. İhtiyaç duyulan bir başka metal de gümüştü. Gümüş, çoğu ödemelerde ve değer belirlemede temel ölçüt olarak kullanıla gelmiştir. Mezopotamya kültürleri bu maddeleri dışarıdan sağlamak zorundaydılar. Öte yandan Tunç yapımı için Anadolu'nun da kalaya ihtiyacı vardır ve o tarihlerde Anadolu'da kalay üretilmiyordu. Kalayın Anadolu'ya Asur Krallığı'ndan getirildiği, ele geçen tabletlerden açıkça okunmaktadır. Fakat Mezopotamya'da kalay da yoktur. Asur, muhtemelen kalayı "doğudan", büyük olasılıkla Zagros Dağları ötesinden getiriyordu.
Anadolu'da yönetici bir sınıfın mimaride kendini ortaya koyması Erken Tunç Çağı II (MÖ 2700 – 2400) döneminde görülmeye başlanmıştır. Bu dönem boyunca artı ürüne el koyan yerel beylerin elinde büyük bir satın alma gücü oluşmaya başlamıştır. Bunun da etkisiyle ticaretin yönü Mezopotamya üstüne kaymaya başladı. Mezopotamya ile sürdürülen ticari ilişkiler, daha gelişkin Mezopotamya uygarlığıyla teması sağlamıştı. Geçmişten beri kendi iç dinamikleriyle şekillenen Anadolu kültürel yapıları bu temasla çeşitlenmeye başlamıştır. Bu çeşitlenmenin belirgin etkileri, Erken Tunç Çağı III döneminde, MÖ 3. binyılın ikinci yarısında Batı Anadolu'ya kadar yayılma göstermiştir. Bu yaygınlaşmanın Mezopotamya ile Anadolu arasındaki ticaretin organize bir hale gelmesi şeklinde yorumlamak gerekmektedir. 'nın kurucusu Sargon'la (MÖ 2334 – 2279) ilgili bir tablette bu açıkça görülmektedir. Sargon hakimiyetini Toroslar'ın güney eteklerine kadar genişletmesi bu hammadde kaynaklarına ulaşma amacını güdüyordu. Sargon'un çağı Anadolu için önemlidir çünkü Mezopotamya devletlerinin Anadolu'ya yönelik zora dayanan yayılmasının başlarını teşkil etmektedir. Bu yayılma politikasının oluşmasının gerisinde, tüccarların taleplerinin olduğunu düşünmek için nedenler vardır. Aksaray Puruşhattum'daki Asur tüccarları Sargon'a bir mektup göndererek "ticaret yollarının güvenliğini sağlamasını ve Gümüş Ülkesi"ne bir sefer düzenlemesini istemişlerdir.
Ordunun peşinden, savaş ganimetlerini ya da yağmalanan malları satın almak üzere Mezopotamyalı tüccarın da bölgeye geldiği, en azından erzak ve hayvan yemi alımlarıyla başlamak üzere yerli üretici ve daha çok da yerli tüccarla alış verişe girdiği düşünülebilir. Bu bağlamda, Asur Ticaret Kolonilerinin baş aktörü olan Asurlu tüccarların Anadolu'da organize bir ticaret kurmalarının temellerinin bu dönemde atılmış olabileceği ileri sürülmektedir. Sonraki yüzyıllarda, III. Ur Hanedanı ardından Asur bölgede güçlü bir devlet olarak gelişme göstermişti. Kral ve halefi (MÖ 1906-1867) Asur'un dışarıyla ticaretini canlandırmışlardı. Ancak Asur, Anadolu'ya Akadlar gibi zora dayanan bir yayılmayla girmedi. Sistemli bir şekilde ve en önemlisi savaşmadan, ticari ilişkiler yoluyla hammadde gereksinimlerini karşılama yoluna gittiler.
Ticari organizasyon
Anadolu'daki birçok büyük yerleşimle Asur ülkesi arasında ticaret yapılmakla birlikte Anadolu'daki ana ticari merkezi Kaniş'ti. Asur'la ticaret yapan merkezlerin hemen kent dışında "karum" adıyla bilinen pazarlar ve yerleşimler bulunurdu. Ticaret yolları üzerinde ayrıca konaklama birimleri, karumlara oranla daha küçük çaptaki ticari merkezler bulunur ve bunlara "vabartum" adı verilirdi. "Asur Kent Meclisi'nin atadığı, Asur Kentinin Temsilcisi" anlamında "šipru ša alim.ki" olarak adlandırılan bir elçi sürekli olarak Kaniş'te bulunurdu. Bu elçi Asur'la Anadolu'daki devletlerarasındaki diplomatik ilişkileri sürdürmekle görevlidir. Dolayısıyla Anadolu'daki en yüksek otoriteye sahip Asurlu bu elçilerdir. Asurlu bir diğer görevli ise Šaqil-datim olarak adlandırılan memurlardı. Bu memurlar Kaniş Karum'un elçisiydi ve šadduatum adı verilen vergiyi toplardı.
Anadolu'yla ticaret yapacak tüccarlar, kayıt yaptırıp ticari organizasyona katılır, belirlenen ödenekleri ve vergileri öderlerdi. Anadolu'da ise yerel siyasi otoriteyle Asurlu tüccarın karşılıklı yükümlülükleri, Kültepe'de ele geçen çeşitli çiviyazısı tabletlerde görülmektedir. Yerel otoritenin sağladığı güvenliğe ve karumlarda ikamet etme hakkına karşılık tüccarlar vergi ödeyecekler ve vergisiz (kaçak) işlem yapmayacaklardır. Öte yandan bazı lüks malların ticareti yasaklanmıştır. Asurlu tüccar ise kendi hukuk sistemlerine göre yargılanma hakkına sahiptir.
Ticaret esas olarak Anadolu'dan altın, gümüş, bakır, tahıl ve yün alımına, Mezopotamya'dan kalay,dokuma, süs eşyaları ve bazı kokular getirilmesine dayanmaktadır. Taşıma ise eşek kervanlarıyla yapılmaktaydı. Tüccar, çeşitli adlarda vergiler ödemekteydi. "Datum" adlı vergi Karumlarda, "Şaddutum" Vabartumlarda, "Nişhatum" ise yerel krallıklara ödenmekteydi.
Asurlu tüccarların Anadolu'da iş yapması, yerel krallıklarla Asur arasındaki antlaşmalara dayanmaktaydı. Fakat hangi mallara, ne oranda vergi uygulanacağı yerel kralların belirlediği oranlardı. Alınan bir kısım verginin bugün için oranlarını bilmek mümkün olmamaktadır. Ama bazılarının tam olarak oranlarını bilmekteyiz. Örneğin çivi yazılı tabletlerde nishatum ya da nisihtum olarak geçen vergi, dokuma ürünlerinde ve yünde % 5, kalayda % 2,5 veya % 3, gümüşte ise yaklaşık olarak % 4'dü. En yüksek vergi oranlarından biri 1/10 oranıyla amutum üzerinden alınan vergidir. Diğer yandan kervandaki her kişi için sabit bir vergi, bir kafa vergisinin de alındığını söz konusu kayıtlardan anlamaktayız.
Ticaretten alınan tüm vergiler bir araya geldiğinde büyük bir mali yük oluşturuyordu. Bu durum doğal olarak kaçak mal naklini ortaya çıkarmıştır. Hatta, resmi ticaret hatları (Harran-Şarri –Kral Yolu) dışında Harran-Sugunnim olarak adlandırılan bir "kaçakçılık yolu" güzergâhı bile vardır. Kaçakçılık, kente malı gümrük dışından sokmak, farklı güzergahlardan nakletmek ya da ticareti yasaklanan / kısıtlanan malların ticaretini yapmak şeklinde oluyordu.
Anadolu'da son çalışmalara göre kırktan fazla karum ve vabartum olduğu belirlenmiştir. Çivi yazısı tabletlerde bugüne kadar 20 karumun adı belirlenmiştir. Bunlar Abum, Buruddum, Durhumit, Eluhut, Hahhum, Hattuş, Hurrama, Kaniş, Nihriya, Buruşhattum, Samuha, Şimala, Tawiniya, Tegarama, Timelkia, Şupululia, Urşu, Wahşuşana, Wa/uşhania ve Zalpa'dır. Yine çivi yazısı tabletlerden 24 vabartumun adı bilinmektedir.
Asurlu tüccarın karumlardaki merkez bürosuna "bit-karim" adı verilmekteydi. Bit-karim, tüm organizasyonun düzenli işleyişinden sorumlu olduğu gibi tüm vergilerin toplandığı merkez durumundadır. Bir ticaret odası gibi çalışan kurum aynı zamanda tüccarlar arası itilafları çözmede bir hakem gibi işlev üstlenmektedir. Diğer yandan kayıt, depolama ve emanete bırakma işlemleri de bu bürolarda yapılmaktaydı. Tüccarların karumlarda ya da vabartumlarda karşılaştıkları hukuki anlaşmazlıklar "şehrin Babaları" denilen bir meclisçe, bazen de "Beştebir" denilen bir heyette karara bağlanırdı. Ancak buralarda sonuç elde edilemezse son karar Asur kentinde verilirdi.
Asıl sermayedar, yani tüccar Asur'daydı. Anadolu'da ise onlara bağlı, bir bakıma temsilci olan adamları iş yapardı. Bazı temsilciler sermayedarın ortağı da olabiliyordu. Ticaret işindeki diğer grup da kervan sahiplerdir. Kuşkusuz temsilciler de, kervan sahipleri de kısmen kendi hesaplarına ticaret yapmaktaydılar. Gerek Asurlu, gerekse Anadolulu tüccarlar arasında kadınların olduğunu biliyoruz. Anadolulu kadın tüccarların genellikle köle ticareti yaptıkları belgelerden anlaşılmaktadır. Diğer yandan Kaniş'te Asurlu tüccarların dışında başka kentlerden tüccarların olduğu da biliniyor.
Yolculuğun tehlikeli, zahmetli ve uzun, dolayısıyla sermaye devir hızının düşük olmasına bağlı olarak kâr oranları % 100-200 oranlarına ulaşmaktadır. Bu sadece kârdır. Masraflar, kayıplar ve vergiler de hesaba katıldığında alış fiyatlarıyla satış fiyatları arasındaki fark çok daha yüksektir. Sonuç olarak ticaret son derece kârlıydı ve tüccarların elinde büyük bir servet birikiyordu.
Sosyal organizasyon
Karum ve Vabartum'larda Asurlu tüccarlar yerel halkla birlikte yaşarlardı. Kazılarda ortaya çıkarılan Asur tüccar evlerinde üzerinde Kaniş Kralı Anitta'nın adı kazılı tunç hançer, Hitit dilinde adı Kubaba olan 'na ait fildişi, fayans, kurşun ve pişmiş toprak heykelcikler ele geçmiştir. Tüm bu buluntular Asurlu tüccar ile yerel haklın en azından kültürel olarak kaynaştığını gösteren kanıtlar olmanın yanında erken Hitit sanatının doğuşu ifadesini işaret etmektedirler. Gerçekten de bu dönemin sanat üslubu, Erken Tunç Çağı'ndan gelen Hatti sanat üslubuyla Mezopotamya etkilerinin ve Hitit estetik yaklaşımlarının bir sentezi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sanat üslubu özellikle, Kültepe, Alişar, Acemhöyük ve Boğazköy kazılarında ele geçen mühür işlemelerinde kendini göstermektedir. Bu mühürler üzerindeki işlemelerde Anadolu estetik anlayışı o denli belirgindir ki, Anadolu Grubu olarak tanımlanmasına neden olmuştur.
Ana ticaret yolları
Her ne kadar çivi yazısı tabletlerden Anadolu'da kaç karum ve vabartum olduğunu biliyorsak da bunların çoğunun yerleri bugün için bilinmemektedir. Dolayısıyla ticaret yolunu kesin olarak belirleme olanağımız yoktur. Yine de belgelerden derlenen bazı ipuçları kabaca bir güzergâh çizmeye olanak vermektedir. Buna göre üç ticaret hattı vardır ve üçü de Asur'dan çıkıp Kaniş Karum'a ulaşmaktadır. Ticaret hatlarından biri Asur'dan Dicle kıyısını izleyerek Diyarbakır – Malatya – Darende – Gürün – Pınarbaşı üzerinden geçen hattır. Diğer ticaret hattı Asur'dan yine Dicle kıyısı boyunca Cezire – Harran – Şanlıurfa – Birecik – Gaziantep – Adana – Gülek Boğazı hattıdır. Üçüncü ticaret hattı ise Gaziantep'e kadar aynı güzergâhı izler, buradan kuzeye çark ederek Pazarcık - Kahramanmaraş - - Elbistan - Sarız - - yoluyla, Erciyes Dağı kuzeyinden Kaniş'e ulaşır.
Asur tabletlerinde özellikle şarap gibi işlenmiş ürünler için belirli üretim merkezlerinden söz edilmektedir. Bu üretim merkezlerinden birkaçı Tegarama ve Zalpa'dır. Her iki yerleşimin yeri bugün için tam olarak bilinmese de Tegarama'nın günümüz Gürün'ü olabileceği, Zalpa'nın ise Tilmen Höyük olabileceği ileri sürülmektedir. Her durumda iki şehrin de Güneydoğu Anadolu'da aranması gerektiği, ortak kanıdır.
Anadolu'daki etkileri
Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nın Anadolu'daki en önemli etkisi yazının Anadolu'ya gelişi ve kullanımının yayılmasıdır. Anadolu'ya gelip yerleşen Asurlu tüccarlar arasındaki yazışmalar, yerli tüccar arasında da kısa sürede benimsenmiş ve yazı kullanılmaya başlanmıştır. Bu nedenle Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Anadolu için yazılı tarih çağlarına geçiş olarak kabul edilmektedir.
Diğer yandan Bu çağın başlangıcı Anadolu'da Orta Tunç Çağı'nın da başlangıcı olarak kabul edilir. Çağın en belirgin özelliği, tapınak ve sarayın yer aldığı bir yukarı şehir (akropol, içkale) ile yine surla çevrili bir aşağı şehirden oluşan kalabalık ve planlı bir kentleşmenin Anadolu'da yaygın hale gelmesidir.
Anadolu'da yaratılan diğer bir etki de kuşkusuz ekonomik yaşamda yeni dinamiklerin ortaya çıkmasıdır. Asurlu tüccarların mal alımları, mevcut toplam talebe ek olarak ortaya çıkmış, toplam talebi artırmıştır. Talep artışı kaçınılmaz olarak üretim artışını teşvik etmiş, üretim artışı da gelir artışına yol açmıştır. Sonuç olarak bölge genelinde üretim ve gelir artışı gerçekleşmiştir.
Son derece organize bir ticaret yaşamı bir yandan üretimi teşvik ederken diğer yandan da yeni gelir akımları oluşturmuştur. En azından kervan yolları üzerinde her 20 – 25 km.'de bir gecelemek zorunda olan kervanlar, insanların iaşesi ve hayvan yemi ve yıpranan malzeme için (örneğin koşum takımları) alım yapmak zorundaydılar ve bu konaklama bölgelerinde satın alma gücü enjekte ediliyordu.
Diğer yandan üretim teknolojileri konusunda geliştirici bir etkisi olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin çömlekçi çarkının bu çağda Anadolu'da yaygınlaştığını biliyoruz.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı'nda önemli ölçüde etkilenen yerleşimlerden bazıları Kültepe, Acemhöyük, Alaca Höyük, Alişar, İnandıktepe, Kuşsaray Höyüğü ve Alalah'dır.
Notlar
- ^ Amutum, Akad dilinde demir anlamına gelir. [1] 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Ana ticaret hatlarını gösteren harita için Sh.: 27
Kaynakça
- ^ a b Asur Ticaret Kolonileri Çağı 14 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Anadolu Medeniyetleri Müzesi
- ^ "Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Hattusaş". 22 Şubat 2013 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ Pınar Bülbül, Neolitik Devirden MÖ 2. Binyıl Sonuna Kadar Afyonkarahisar ve Çevresi 25 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 5
- ^ Fatma Sevinç, Hititlerin Anadolu'da Kurdukları Ekonomik ve Sosyal Sistem 2 Aralık 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 22
- ^ Fatma Sevinç, Sh.: 23
- ^ Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2268 – Sh.: 23-24
- ^ "Emin Bilgiç, Kapadokya Tabletleri'ne Göre Anadolu Kavimleri Üzerinde Araştırmalar" (PDF). 2 Haziran 2018 tarihinde kaynağından (PDF). Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ H. Ali Şahin, Koloni Çağı'nda (MÖ 2000-175) Anadolu'da Bulunan Asurlu Görevliler Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 8 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Sayı 12, Sh.: 69
- ^ İ. Gürkan Gökçek, Sh.: 148
- ^ Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 16
- ^ 17. Arkeometri Sonuçları Toplantısı, (2001) Sh.: 59
- ^ a b c Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 26
- ^ Ergun Kaptan, Türkiye Madencilik Tarihi İçinde Kalayın Önemi ve Kökeni 4 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 165-166
- ^ Mehmet Ozan Özbudak, İlk Tunç Çağı'nda Batı Anadolu 28 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Turgut Yiğit, İlk Tunç Çağı'nın Son Evresinde Anadolu'nun Siyasal Görünümü 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 167
- ^ a b c . 2 Nisan 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ Arkeologlar Derneği Dergisi, Sayı 25[] Sh.: 13
- ^ Turgut Yiğit, Sh.:169, 176
- ^ Stephen Bertman, Handbook to Life in Ancient Mesopotamia (2005)
- ^ Eski Anadolu Tarihi, Sh.: 26
- ^ a b c Selçuk Üniversitesi Dergisi, sayı 8[] Sh.: 308
- ^ Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 8 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Sayı 12, Sh.: 70-71
- ^ a b Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 8 Ağustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . – Sayı 12, Sh.: 72
- ^ a b Sosyal Yaşam ve Ekonomi[] – Türkiye Kültür Portalı
- ^ . 24 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ Selçuk Üniversitesi Dergisi, Sh.: 309
- ^ a b İ. Gürkan Gökçek, Çivi Yazılı Tabletlere Göre Eski Anadolu'da Vergi Uygulamaları ve Kaçakçılık[] Akademik Bakış, Cilt 2 Sayı 4 Sh.: 150
- ^ İdol – Sayı 25[] Sh.: 15
- ^ İ. Gürkan Gökçek, Sh.: 147
- ^ Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 29
- ^ Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 30
- ^ a b Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Sh.: 24
- ^ "Anadolu Medeniyetleri Müzesi". 14 Nisan 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ Esma Öz, Kültepe Tabletlerine Göre Asur Ticaret Kolonileri Döneminde Anadolu'da Üzüm Yetiştiriciliği ve Bağcılık[] – Akademik Bakış, Cilt 5 Sayı 9 – Sh.: 288-298
- ^ Selçuk Üniversitesi Dergisi[], sayı 8 Sh.: 310
- ^ . 22 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mayıs 2012.
- ^ Metin Sığın, Anadolu'da Başlangıcından II. Binyıl Sonuna Kadar Taş Kaplar Selçuk Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Bilim Dalı – Yüksek lisans tezi Sh.: ii
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Asur Ticaret Kolonileri Cagi genellikle Anadolu daki kentlerin hemen yakinlarinda Asurlu tuccarlar tarafindan kurulan ve karum adi verilen ticaret amacli yerlesmelerin Anadolu da yayginlasmasiyla baslayan bir donemdir Bu ticari amacli yerlesimlerin yayginlasmasi esasen Asurlu tuccarlarin Anadolu yla son derece organize bir bicimde surdurulen ticari iliskileri yerlestirmesinin bir gostergesidir MO 1 950 1 750 yillari arasinda yaklasik 200 yil suren bu donem Anadolu da ayni zamanda yazili tarihin ve Orta Tunc Cagi nin baslangici olarak kabul edilir Donemin sona erisinin Anadolu da Hitit yayilmasindan kaynaklanmis olmasi kuvvetle muhtemel gorunmektedir Kussara Krali Anitta Hattusas i 1700 lerin baslarinda yakip yikmisti Kisa surede en azindan Orta Anadolu daki kralliklari birer birer yikarak bolgede ilk siyasi birligi kuran Kussara krallarinin Asur Ticaret Kolonileri Cagi na son verdikleri kabul edilmektedir Koloni Cagi boyunca Anadolu ya sizan Hititler oralari istila ederken Asur kolonilerini de ortadan kaldirmislar toparlanabilen Asurlu tuccarlar da ulkelerine donmustur Hititler sadece yerel kralliklari yikmakla kalmadilar ayni zamanda ticaretin serbestligine de genis olcude sinirlamalar getirdiler Artik maden ithalat ve ihracati bagimsiz tuccarlar tarafindan yapilmiyor ekonominin tum alanlarinda oldugu gibi Hattusas in denetimi altinda organize ediliyordu Bununla birlikte Asurlu tuccarlar Anadolu nun Guneydogu Dogu Dogu Karadeniz ve Orta Anadolu bolgelerinde ticari koloniler kurmuslardi Bu bolgelerin yer alti kaynaklari hammadde ihtiyacini karsiliyordu ve bunun disindaki bolgelere yayilma geregi duyulmamisti Dolayisiyla Anadolu nun diger bolgeleri icin Asur Ticaret Kolonileri Cagi ndan soz edilemez Bu cagla ilgili bilgilerimizin cok buyuk bir bolumu arkeolojik kazilarda ele gecen Eski Asur lehcesinde civi yazisi ile yazilmis kil tabletlere dayanmaktadir Bu tabletlerin buyuk cogunlugu Kapadokya Tabletleri olarak bilinen ve basta Kultepe de olmak uzere Alisar ve Bogazkoy deki kazilarinda bulunmus belgelerdir Soz konusu tabletler esas olarak Asurlu tuccarlarin evlerinin bir bolumunde tuttuklari kendi arsivlerinden olusmaktadir Dolayisiyla hemen hepsi ticari mektuplardir Tarihsel gelisimMezopotamya kulturleri kendi cevrelerinde bulunmayan gumus altin bakir dag kristali obsidiyen serpantin mermer ve kereste gibi hammaddeler icin Mezopotamya cevresine bu arada Anadolu ya yonelmek durumundaydilar Dolayisiyla Asur Ticaret Kolonileri Cagina kadar Anadolu yla Mezopotamya arasinda birkac binyil boyunca giderek gelisen ticari iliskiler surmekteydi Ornegin Mezopotamya nin MO 4000 3100 tarihleri arasinda yer alan Uruk Donemi nde metal ve bazi hammadde gereksinimlerini Guneydogu Anadolu Iran ve Uman gibi bolgelerden somurgecilik benzeri bir sistemle sagladiklari biliniyor Tunc Cagi na gelindiginde ise ozellikle bakir tunc yapiminda esas hammadde olmasi yonunden onem kazanmistir Ihtiyac duyulan bir baska metal de gumustu Gumus cogu odemelerde ve deger belirlemede temel olcut olarak kullanila gelmistir Mezopotamya kulturleri bu maddeleri disaridan saglamak zorundaydilar Ote yandan Tunc yapimi icin Anadolu nun da kalaya ihtiyaci vardir ve o tarihlerde Anadolu da kalay uretilmiyordu Kalayin Anadolu ya Asur Kralligi ndan getirildigi ele gecen tabletlerden acikca okunmaktadir Fakat Mezopotamya da kalay da yoktur Asur muhtemelen kalayi dogudan buyuk olasilikla Zagros Daglari otesinden getiriyordu Anadolu da yonetici bir sinifin mimaride kendini ortaya koymasi Erken Tunc Cagi II MO 2700 2400 doneminde gorulmeye baslanmistir Bu donem boyunca arti urune el koyan yerel beylerin elinde buyuk bir satin alma gucu olusmaya baslamistir Bunun da etkisiyle ticaretin yonu Mezopotamya ustune kaymaya basladi Mezopotamya ile surdurulen ticari iliskiler daha geliskin Mezopotamya uygarligiyla temasi saglamisti Gecmisten beri kendi ic dinamikleriyle sekillenen Anadolu kulturel yapilari bu temasla cesitlenmeye baslamistir Bu cesitlenmenin belirgin etkileri Erken Tunc Cagi III doneminde MO 3 binyilin ikinci yarisinda Bati Anadolu ya kadar yayilma gostermistir Bu yayginlasmanin Mezopotamya ile Anadolu arasindaki ticaretin organize bir hale gelmesi seklinde yorumlamak gerekmektedir nin kurucusu Sargon la MO 2334 2279 ilgili bir tablette bu acikca gorulmektedir Sargon hakimiyetini Toroslar in guney eteklerine kadar genisletmesi bu hammadde kaynaklarina ulasma amacini guduyordu Sargon un cagi Anadolu icin onemlidir cunku Mezopotamya devletlerinin Anadolu ya yonelik zora dayanan yayilmasinin baslarini teskil etmektedir Bu yayilma politikasinin olusmasinin gerisinde tuccarlarin taleplerinin oldugunu dusunmek icin nedenler vardir Aksaray Purushattum daki Asur tuccarlari Sargon a bir mektup gondererek ticaret yollarinin guvenligini saglamasini ve Gumus Ulkesi ne bir sefer duzenlemesini istemislerdir Ordunun pesinden savas ganimetlerini ya da yagmalanan mallari satin almak uzere Mezopotamyali tuccarin da bolgeye geldigi en azindan erzak ve hayvan yemi alimlariyla baslamak uzere yerli uretici ve daha cok da yerli tuccarla alis verise girdigi dusunulebilir Bu baglamda Asur Ticaret Kolonilerinin bas aktoru olan Asurlu tuccarlarin Anadolu da organize bir ticaret kurmalarinin temellerinin bu donemde atilmis olabilecegi ileri surulmektedir Sonraki yuzyillarda III Ur Hanedani ardindan Asur bolgede guclu bir devlet olarak gelisme gostermisti Kral ve halefi MO 1906 1867 Asur un disariyla ticaretini canlandirmislardi Ancak Asur Anadolu ya Akadlar gibi zora dayanan bir yayilmayla girmedi Sistemli bir sekilde ve en onemlisi savasmadan ticari iliskiler yoluyla hammadde gereksinimlerini karsilama yoluna gittiler Ticari organizasyonAnadolu daki bircok buyuk yerlesimle Asur ulkesi arasinda ticaret yapilmakla birlikte Anadolu daki ana ticari merkezi Kanis ti Asur la ticaret yapan merkezlerin hemen kent disinda karum adiyla bilinen pazarlar ve yerlesimler bulunurdu Ticaret yollari uzerinde ayrica konaklama birimleri karumlara oranla daha kucuk captaki ticari merkezler bulunur ve bunlara vabartum adi verilirdi Asur Kent Meclisi nin atadigi Asur Kentinin Temsilcisi anlaminda sipru sa alim ki olarak adlandirilan bir elci surekli olarak Kanis te bulunurdu Bu elci Asur la Anadolu daki devletlerarasindaki diplomatik iliskileri surdurmekle gorevlidir Dolayisiyla Anadolu daki en yuksek otoriteye sahip Asurlu bu elcilerdir Asurlu bir diger gorevli ise Saqil datim olarak adlandirilan memurlardi Bu memurlar Kanis Karum un elcisiydi ve sadduatum adi verilen vergiyi toplardi Anadolu yla ticaret yapacak tuccarlar kayit yaptirip ticari organizasyona katilir belirlenen odenekleri ve vergileri oderlerdi Anadolu da ise yerel siyasi otoriteyle Asurlu tuccarin karsilikli yukumlulukleri Kultepe de ele gecen cesitli civiyazisi tabletlerde gorulmektedir Yerel otoritenin sagladigi guvenlige ve karumlarda ikamet etme hakkina karsilik tuccarlar vergi odeyecekler ve vergisiz kacak islem yapmayacaklardir Ote yandan bazi luks mallarin ticareti yasaklanmistir Asurlu tuccar ise kendi hukuk sistemlerine gore yargilanma hakkina sahiptir Ticaret esas olarak Anadolu dan altin gumus bakir tahil ve yun alimina Mezopotamya dan kalay dokuma sus esyalari ve bazi kokular getirilmesine dayanmaktadir Tasima ise esek kervanlariyla yapilmaktaydi Tuccar cesitli adlarda vergiler odemekteydi Datum adli vergi Karumlarda Saddutum Vabartumlarda Nishatum ise yerel kralliklara odenmekteydi Asurlu tuccarlarin Anadolu da is yapmasi yerel kralliklarla Asur arasindaki antlasmalara dayanmaktaydi Fakat hangi mallara ne oranda vergi uygulanacagi yerel krallarin belirledigi oranlardi Alinan bir kisim verginin bugun icin oranlarini bilmek mumkun olmamaktadir Ama bazilarinin tam olarak oranlarini bilmekteyiz Ornegin civi yazili tabletlerde nishatum ya da nisihtum olarak gecen vergi dokuma urunlerinde ve yunde 5 kalayda 2 5 veya 3 gumuste ise yaklasik olarak 4 du En yuksek vergi oranlarindan biri 1 10 oraniyla amutum uzerinden alinan vergidir Diger yandan kervandaki her kisi icin sabit bir vergi bir kafa vergisinin de alindigini soz konusu kayitlardan anlamaktayiz Ticaretten alinan tum vergiler bir araya geldiginde buyuk bir mali yuk olusturuyordu Bu durum dogal olarak kacak mal naklini ortaya cikarmistir Hatta resmi ticaret hatlari Harran Sarri Kral Yolu disinda Harran Sugunnim olarak adlandirilan bir kacakcilik yolu guzergahi bile vardir Kacakcilik kente mali gumruk disindan sokmak farkli guzergahlardan nakletmek ya da ticareti yasaklanan kisitlanan mallarin ticaretini yapmak seklinde oluyordu Anadolu da son calismalara gore kirktan fazla karum ve vabartum oldugu belirlenmistir Civi yazisi tabletlerde bugune kadar 20 karumun adi belirlenmistir Bunlar Abum Buruddum Durhumit Eluhut Hahhum Hattus Hurrama Kanis Nihriya Burushattum Samuha Simala Tawiniya Tegarama Timelkia Supululia Ursu Wahsusana Wa ushania ve Zalpa dir Yine civi yazisi tabletlerden 24 vabartumun adi bilinmektedir Asurlu tuccarin karumlardaki merkez burosuna bit karim adi verilmekteydi Bit karim tum organizasyonun duzenli isleyisinden sorumlu oldugu gibi tum vergilerin toplandigi merkez durumundadir Bir ticaret odasi gibi calisan kurum ayni zamanda tuccarlar arasi itilaflari cozmede bir hakem gibi islev ustlenmektedir Diger yandan kayit depolama ve emanete birakma islemleri de bu burolarda yapilmaktaydi Tuccarlarin karumlarda ya da vabartumlarda karsilastiklari hukuki anlasmazliklar sehrin Babalari denilen bir meclisce bazen de Bestebir denilen bir heyette karara baglanirdi Ancak buralarda sonuc elde edilemezse son karar Asur kentinde verilirdi Asil sermayedar yani tuccar Asur daydi Anadolu da ise onlara bagli bir bakima temsilci olan adamlari is yapardi Bazi temsilciler sermayedarin ortagi da olabiliyordu Ticaret isindeki diger grup da kervan sahiplerdir Kuskusuz temsilciler de kervan sahipleri de kismen kendi hesaplarina ticaret yapmaktaydilar Gerek Asurlu gerekse Anadolulu tuccarlar arasinda kadinlarin oldugunu biliyoruz Anadolulu kadin tuccarlarin genellikle kole ticareti yaptiklari belgelerden anlasilmaktadir Diger yandan Kanis te Asurlu tuccarlarin disinda baska kentlerden tuccarlarin oldugu da biliniyor Yolculugun tehlikeli zahmetli ve uzun dolayisiyla sermaye devir hizinin dusuk olmasina bagli olarak kar oranlari 100 200 oranlarina ulasmaktadir Bu sadece kardir Masraflar kayiplar ve vergiler de hesaba katildiginda alis fiyatlariyla satis fiyatlari arasindaki fark cok daha yuksektir Sonuc olarak ticaret son derece karliydi ve tuccarlarin elinde buyuk bir servet birikiyordu Sosyal organizasyonKarum ve Vabartum larda Asurlu tuccarlar yerel halkla birlikte yasarlardi Kazilarda ortaya cikarilan Asur tuccar evlerinde uzerinde Kanis Krali Anitta nin adi kazili tunc hancer Hitit dilinde adi Kubaba olan na ait fildisi fayans kursun ve pismis toprak heykelcikler ele gecmistir Tum bu buluntular Asurlu tuccar ile yerel haklin en azindan kulturel olarak kaynastigini gosteren kanitlar olmanin yaninda erken Hitit sanatinin dogusu ifadesini isaret etmektedirler Gercekten de bu donemin sanat uslubu Erken Tunc Cagi ndan gelen Hatti sanat uslubuyla Mezopotamya etkilerinin ve Hitit estetik yaklasimlarinin bir sentezi olarak ortaya cikmaktadir Bu sanat uslubu ozellikle Kultepe Alisar Acemhoyuk ve Bogazkoy kazilarinda ele gecen muhur islemelerinde kendini gostermektedir Bu muhurler uzerindeki islemelerde Anadolu estetik anlayisi o denli belirgindir ki Anadolu Grubu olarak tanimlanmasina neden olmustur Ana ticaret yollariHer ne kadar civi yazisi tabletlerden Anadolu da kac karum ve vabartum oldugunu biliyorsak da bunlarin cogunun yerleri bugun icin bilinmemektedir Dolayisiyla ticaret yolunu kesin olarak belirleme olanagimiz yoktur Yine de belgelerden derlenen bazi ipuclari kabaca bir guzergah cizmeye olanak vermektedir Buna gore uc ticaret hatti vardir ve ucu de Asur dan cikip Kanis Karum a ulasmaktadir Ticaret hatlarindan biri Asur dan Dicle kiyisini izleyerek Diyarbakir Malatya Darende Gurun Pinarbasi uzerinden gecen hattir Diger ticaret hatti Asur dan yine Dicle kiyisi boyunca Cezire Harran Sanliurfa Birecik Gaziantep Adana Gulek Bogazi hattidir Ucuncu ticaret hatti ise Gaziantep e kadar ayni guzergahi izler buradan kuzeye cark ederek Pazarcik Kahramanmaras Elbistan Sariz yoluyla Erciyes Dagi kuzeyinden Kanis e ulasir Asur tabletlerinde ozellikle sarap gibi islenmis urunler icin belirli uretim merkezlerinden soz edilmektedir Bu uretim merkezlerinden birkaci Tegarama ve Zalpa dir Her iki yerlesimin yeri bugun icin tam olarak bilinmese de Tegarama nin gunumuz Gurun u olabilecegi Zalpa nin ise Tilmen Hoyuk olabilecegi ileri surulmektedir Her durumda iki sehrin de Guneydogu Anadolu da aranmasi gerektigi ortak kanidir Anadolu daki etkileriAsur Ticaret Kolonileri Cagi nin Anadolu daki en onemli etkisi yazinin Anadolu ya gelisi ve kullaniminin yayilmasidir Anadolu ya gelip yerlesen Asurlu tuccarlar arasindaki yazismalar yerli tuccar arasinda da kisa surede benimsenmis ve yazi kullanilmaya baslanmistir Bu nedenle Asur Ticaret Kolonileri Cagi Anadolu icin yazili tarih caglarina gecis olarak kabul edilmektedir Diger yandan Bu cagin baslangici Anadolu da Orta Tunc Cagi nin da baslangici olarak kabul edilir Cagin en belirgin ozelligi tapinak ve sarayin yer aldigi bir yukari sehir akropol ickale ile yine surla cevrili bir asagi sehirden olusan kalabalik ve planli bir kentlesmenin Anadolu da yaygin hale gelmesidir Anadolu da yaratilan diger bir etki de kuskusuz ekonomik yasamda yeni dinamiklerin ortaya cikmasidir Asurlu tuccarlarin mal alimlari mevcut toplam talebe ek olarak ortaya cikmis toplam talebi artirmistir Talep artisi kacinilmaz olarak uretim artisini tesvik etmis uretim artisi da gelir artisina yol acmistir Sonuc olarak bolge genelinde uretim ve gelir artisi gerceklesmistir Son derece organize bir ticaret yasami bir yandan uretimi tesvik ederken diger yandan da yeni gelir akimlari olusturmustur En azindan kervan yollari uzerinde her 20 25 km de bir gecelemek zorunda olan kervanlar insanlarin iasesi ve hayvan yemi ve yipranan malzeme icin ornegin kosum takimlari alim yapmak zorundaydilar ve bu konaklama bolgelerinde satin alma gucu enjekte ediliyordu Diger yandan uretim teknolojileri konusunda gelistirici bir etkisi oldugu anlasilmaktadir Ornegin comlekci carkinin bu cagda Anadolu da yayginlastigini biliyoruz Asur Ticaret Kolonileri Cagi nda onemli olcude etkilenen yerlesimlerden bazilari Kultepe Acemhoyuk Alaca Hoyuk Alisar Inandiktepe Kussaray Hoyugu ve Alalah dir Notlar Amutum Akad dilinde demir anlamina gelir 1 6 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde Ana ticaret hatlarini gosteren harita icin Sh 27Kaynakca a b Asur Ticaret Kolonileri Cagi 14 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Anadolu Medeniyetleri Muzesi Kultur Varliklari ve Muzeler Genel Mudurlugu Hattusas 22 Subat 2013 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Pinar Bulbul Neolitik Devirden MO 2 Binyil Sonuna Kadar Afyonkarahisar ve Cevresi 25 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 5 Fatma Sevinc Hititlerin Anadolu da Kurduklari Ekonomik ve Sosyal Sistem 2 Aralik 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 22 Fatma Sevinc Sh 23 Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Anadolu Universitesi Yayini No 2268 Sh 23 24 Emin Bilgic Kapadokya Tabletleri ne Gore Anadolu Kavimleri Uzerinde Arastirmalar PDF 2 Haziran 2018 tarihinde kaynagindan PDF Erisim tarihi 9 Mayis 2012 H Ali Sahin Koloni Cagi nda MO 2000 175 Anadolu da Bulunan Asurlu Gorevliler Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi 8 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sayi 12 Sh 69 I Gurkan Gokcek Sh 148 Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 16 17 Arkeometri Sonuclari Toplantisi 2001 Sh 59 a b c Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 26 Ergun Kaptan Turkiye Madencilik Tarihi Icinde Kalayin Onemi ve Kokeni 4 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 165 166 Mehmet Ozan Ozbudak Ilk Tunc Cagi nda Bati Anadolu 28 Aralik 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde Turgut Yigit Ilk Tunc Cagi nin Son Evresinde Anadolu nun Siyasal Gorunumu 2 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 167 a b c 2 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Arkeologlar Dernegi Dergisi Sayi 25 olu kirik baglanti Sh 13 Turgut Yigit Sh 169 176 Stephen Bertman Handbook to Life in Ancient Mesopotamia 2005 Eski Anadolu Tarihi Sh 26 a b c Selcuk Universitesi Dergisi sayi 8 olu kirik baglanti Sh 308 Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi 8 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sayi 12 Sh 70 71 a b Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Enstitusu Dergisi 8 Agustos 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sayi 12 Sh 72 a b Sosyal Yasam ve Ekonomi olu kirik baglanti Turkiye Kultur Portali 24 Kasim 2016 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Selcuk Universitesi Dergisi Sh 309 a b I Gurkan Gokcek Civi Yazili Tabletlere Gore Eski Anadolu da Vergi Uygulamalari ve Kacakcilik olu kirik baglanti Akademik Bakis Cilt 2 Sayi 4 Sh 150 Idol Sayi 25 olu kirik baglanti Sh 15 I Gurkan Gokcek Sh 147 Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 29 Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 30 a b Eski Anadolu Tarihi 2 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde Sh 24 Anadolu Medeniyetleri Muzesi 14 Nisan 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Esma Oz Kultepe Tabletlerine Gore Asur Ticaret Kolonileri Doneminde Anadolu da Uzum Yetistiriciligi ve Bagcilik olu kirik baglanti Akademik Bakis Cilt 5 Sayi 9 Sh 288 298 Selcuk Universitesi Dergisi olu kirik baglanti sayi 8 Sh 310 22 Ekim 2012 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 9 Mayis 2012 Metin Sigin Anadolu da Baslangicindan II Binyil Sonuna Kadar Tas Kaplar Selcuk Universitesi Protohistorya ve Onasya Arkeolojisi Bilim Dali Yuksek lisans tezi Sh ii