Avrupa merkezcilik, Avrupa ve Avrupa dışı toplumların ananevî bir Avrupa perspektifinden ve Avrupalılar tarafından geliştirilen değer ve normlara göre bakışı ve değerlendirilmesi olarak anlaşılmaktadır. Bu ahlâkî değerler, kategoriler ve kanaatler Avrupamerkezcilikte düşünce ve eylemin merkezindedir. Bununla birlikte, Avrupamerkezcilik terimi yalnızca coğrafî Avrupa'yı değil, Kuzey Amerika, Güney Afrika ve Avustralya'daki sözde Batı dünyasının bütün sanayileşmiş "neo-Avrupa" devletlerini de içine alır. Avrupa merkezli düşünce, sömürgecilik zamanlarından beri Dünya toplumlarının çoğunda ekonomik, sosyal ve kültürel değişimin arkasındaki itici güç olmuştur.
Avrupamerkezciliğin ortak alâmetleri
- Alternatif seçeneklerden bağımsız olarak Avrupa, genellikle Dünya haritasının merkezinde görünür. Dünya haritasının genel temsili, meridyenlerin ve enlem dairelerinin dik açılarda kesiştiği ve düz çizgiler olarak gösterildiği, uyumlu, normal eksenli bir silindir projeksiyonu olan Mercator projeksiyonudur. Sonuç olarak ekvatordan daha uzak olan Avrupa, Kuzey Amerika ve Kuzey Asya gibi bölgeler orantısız bir şekilde büyük görünmektedir. Alternatif olarak Arno Peters, Peters projeksiyonunu geliştirdi.
- “Yakın”, “Orta” ve “Uzak Doğu” gibi coğrafî isimler Orta Avrupa perspektifinden belirlenir.
- Saat dilimleri hesaplanırken eski Britanya İmparatorluğu'nun merkezi olan Londra referans noktasıdır.
- Sözlükler, okul kitapları, medya odağı, ilmî teoriler ve daha fazlası çoğunlukla Avrupa merkezli bir bakış açısına dayanmaktadır.
- Hastalık sınıflandırmaları, teknik terimler ve diğer birçok ilmî terim için dünya çapında Latince veya Eski Yunançadan türetilen terimler kullanılmaktadır. Önceden yazısı olmayan kültürlerden birkaçının yeni yazı sistemleri Latin alfabesine dayanmaktadır.
- Sözde Üçüncü Dünya ülkelerinden söz edildiğinde veya “az gelişmişlik”, “kalkınma süreçleri” ve “kalkınma yardımı” gibi terimler kullanıldığında genellikle bu ülkelerin Avrupa veya sözde Batı dünyasının Avrupa modeline göre gelişmesi icap ettiği farzedilir.
- Edward Goldsmith'e göre refah, hayat standardı, fakirlik, ilerleme, ekonomi, büyüme veya kültür - Batılı hayat tarzının küreselleşmesiyle bağlantılı olarak - esasen Avrupa merkezlidir .
Kavramın tarihçesi
Avrupalılar ve Batılar, ananevî olarak gelişmişlik ve medeniyet iddiasında bulunurken Dünya'nın diğer bölgeleri genellikle “barbar” veya “ilkel” olarak görülürdü. Kentsel gelişme, devletin teşekkülü ve eğitim müesseseleri medeniyetin merkezî özellikleri arasındaydı. Avrupamerkezcilik, o zamanlar Dünya'nın bölgelerine ve bu bölgelere çok az erişimi olan ya da hiç erişimi olmayan sakinlerine karşı bir farkındalık ya da üstünlük duygusu ifadesiydi. Böyle bir değerlendirmenin delili, diğer yerlerin yanı sıra eski ansiklopedilerde bulunabilir. Mesela Zedler, 1741'de Lemma Europa hakkında şunları yazdı:
“ | Obwohl Europa das kleinste unter allen 4 Theilen der Welt ist, so ist es doch um verschiedener Ursachen willen allen übrigen vorzuziehen. […] Es hat an allen Lebensmitteln einen Ueberfluß. Die Einwohner sind von sehr guten Sitten, höflich und sinnreich in Wissenschafften und Handwercken. | ” |
(Avrupa, Dünya'nın 4 parçasının en küçüğü olsa da bâzı sebeplerden mütevellid diğerlerine tercih edilir. […] Her türlü gıda maddelerinde bolluk mevcuttur. Sakinleri iyi ahlâklı, kibar ve ayrıca ilim ve zanaatlar bakımından dâhiyânedir.)
1854 tarihli Brockhaus Ansiklopedisi'nde , Avrupa mevzubahis olduğunda, Avrupa onun
“ | […] terrestrischen Gliederung wie seiner kulturhistorischen und politischen Bedeutung nach unbedingt der wichtigste unter den fünf Erdtheilen, über die er in materieller, noch mehr aber in geistiger Beziehung eine höchst einflussreiche Oberherrschaft erlangt hat. | ” |
("[…] dünyevî yapısı ve kültürel-tarihî ve siyasî ehemmiyetine göre dünyanın beş kıtasının en ehemmiyetlisin olup üzerinde maddî olarak, ondan ziyâde manevî cihetten daha da fazla bir üstünlük elde etmiştir.")
1994'te Ella Shohat ve Robert Stam, Avrupa merkezli hitabeti karmaşık, çelişkili ve tarihî olarak tutarsız olarak vasıflandırdı. Buna göre kaynaklar - özellikle paradigmanın ortaya çıkışı konusunda - kısmen ihtilaflıdır.
Dieter Haller, 2005 yılında Avrupamerkezciliği şu şekilde tanımlamıştır:
“ | Von Eurozentrismus spricht man, wenn die europäische Kultur den Bewertungsmaßstab darstellt. | ” |
(Avrupa kültürünün kıstas olduğu hâllerde Avrupamerkezcilikten bahsedilir.)
Samir Amin, Avrupamerkezciliği, Avrupalıların diğer halklarla alâkalı peşin hükümlerinin ve hatalarının belirli bir toplamı olarak görmez; aksine, bu tür peşin hükümler Avrupalılara karşı da mevcut olup yaygın bir kültürel fenomendir. Ancak Avrupamerkezcilik müdafileri, insan evriminin muhtemel genel kanunlarını aramadıklarından yerine getirilmemiş ve yalnızca görünürdeki evrenselci bir iddia ile bağlantılıdır. Bu sebeple onlara göre günümüz meselelerinin tek çözümü bütün halkların Batı modelini taklit etmesidir. Avrupamerkezcilik bir sosyal teori değil, hâkim sosyal teorilerin ve ideolojilerin çoğunun altında yatan dünya görüşünün çarpıtılmasıdır. Bundan dolayı kendi başına işleyen ve genellikle görünürde bariz gerçeklerin ve yaygın genel bilginin gri alanlarında hareket eden çok etkili bir paradigmadır. Ancak Karl-Heinz Kohl'a göre Avrupamerkezcilik her zaman kişinin kendi kültürel alışkanlıklarını tercih etmesiyle el ele gitmek zorunda olmayıp bunun yerine, eleştirel sorgulamalarına ve belirli şartlar altında yabancının idealleştirilmesine de yol açabilir.
Örnek olarak Karl Marx'ı kullanan Kolja Lindner, Avrupamerkezciliğin dört boyutunu ayırt eder: Batı toplumlarının üstünlüğünü öne süren bir etnosentrizm (aşağıya bakınız); Dünya'nın Batılı olmayan bölgelerine ait "oryantalist" bir görüş (Edward Said'in ardından); Avrupa tarihini küresel gelişmeler için bir model olarak evrenselleştiren bir kalkınma zihniyeti; ve Batı dışı tarihin veya Avrupa'nın (küresel tarihten gelen yaklaşımlardan yola çıkarak) gelişimi üzerindeki etkisini âdeta gizleme.
Avrupamerkezli perspektiflerin gelişim yönleri
Shohat ve Stam'a göre Avrupamerkezci tez, “Batılı” ve “demokratik” olarak inşa edilen Klâsik Yunanistan'dan Roma İmparatorluğu aracılığıyla Avrupa metropollerine ve ABD'nin kuruluşuna uzanan doğrusal bir tarihî seyirle karakterize edilir ve Avrupa her zaman ilerici gelişmelerin motoru olarak görülmektedir (meselâ sınıflı toplum, feodalizm, demokrasi, kapitalizm, sanayi devrimi)ve bilim, kalkınma ve hümanizmdeki en iyi başarıları ile tanımlanır.
Kochanek, Avrupamerkezciliği uzun bir sürecin sonucu olarak görüyor. Eski Ahit'te "Vaat Edilen Topraklar" burada, Kuzey'in karşısındaki merkezken kuzey hem mukaddes, hem de şeytânî olarak tasvir edilip Eski Yunan ve Roma'da Kuzey Barbarları imajı hâkimken Kavimler Göçü devrinde bu görüntü, yerini kuzeyin artık o kadar net bir şekilde sınırlandırılmadığı ve daha az olumsuz olarak görüldüğü teolojik-antropolojik bir Hristiyanmerkezcilik aldı. Orta Çağ'da, Hristiyan Avrupa imajı sadece Hristiyan olmayan ferdî bölgelerle ortaya çıktı. Hristiyan misyonerlik görevinin kabul edilmesiyle birlikte Avrupamerkezli bir benlik imajı gelişti; burada Kochanek'e göre Avrupamerkezcilik, Hristiyanmerkezcilikten güçlü bir şekilde etkilenmektedir.
Blaut, Avrupamerkezciliği müstemlekecilerin dünya görüşü („the colonizer’s model of the world“) olarak isimlendirdi. Shohat ve Stam'dan sonra bile Avrupamerkezcilik, ilk olarak sömürgeciliğin söylemsel temeli olarak ortaya çıktı ve bu görüşle Avrupalı güçler, Dünya'nın büyük bir bölümünde hegemonya kurdu. Avrupamerkezci bakış açıları genellikle algıdaki eksikliklerle ve müstemlekecilik, kölelik veya emperyalizmin önemsizleştirilmesiyle el ele gider.
Avrupamerkezli araştırma, modernitenin ortaya çıkışının yalnızca Avrupalıların, Avrupalı olmayanların katılımı olmadan yolu döşemesinden kaynaklandığını farzeder. Amin'e göre Avrupamerkezcilik, kökleri Rönesans'a uzanan, ancak 19. asırda en parlak dönemini yaşayan özel bir modernite olgusudur. Böylece modern kapitalist dünyanın kültürünün ve ideolojisinin bir boyutu olarak görülebilir.
Sosyal bilimlerde Avrupamerkezcilik
Avrupa'nın sosyal bilimlerdeki entelektüel geleneği artık üniversitelerde hâkimdir. Bu sebeple standart olarak belirlenir ve diğer gelenekler ihmal edilir.
Sosyoloji, yalnızca kendi benliğinizi ve dolayısıyla kendi cemiyetinizi ancak ona dışarıdan bakarak tam olarak anlayabileceğinizi farzetse de Hauck'a göre bu bilimsel pratiğe pek yansımaz.
“ | Man glaubt, die Charakteristika der eigenen Gesellschaft erkennen zu können, ohne jemals ernsthaft über den eigenen Tellerrand hinaus geschaut zu haben. | ” |
(Kişi, kendisinin hemen ötesine ciddî bir şekilde bakmadan da kendi cemiyetinin hususiyetlerini tanıyabileceğine inanır.)
Sosyologlar araştırmalarına cemiyetin bir bütün olarak analizini dahil etseler bile Hauck, Avrupamerkezli bir bakış açısının mahzurlu olduğunu görüyor. Çoğu zaman “Batı” ya da “Modern” tanımlanırken, bir şeyden ya da birinden “öteki” ayrımı yapılır.
“ | Wir sind X, die anderen Nicht-X (Y oder Z). | ” |
(Biz X'iz, değerleri X'in değili (Y veya Z).
Ancak çoğu zaman bu “öteki” hakkında derinlemesine bir araştırma yapılmaz, bunun yerine kişinin kendi cemiyeti gösterilir ve bunun tersi “öteki” üzerine aksettirilir. Hauck'a göre bâzı teorilerde ve neşriyatlarda, meselâ modernizasyon teorisinde, "modernite"nin "ananevî cemiyetler" ile daha fazla ayrım yapılmaksızın karşıtlaştırıldığı çeşitli "ötekiler" arasında başka bir ayrım yapılmamaktadır. Ve daha ileri bir ayrım yapılsa bile bu, mutlaka "ötekiler"in temsillerinin kapsamlı bir tarihî incelemesi anlamına gelmez.
Avrupamerkezcilik, bâzı evrim teorilerinde de bulunur. Bunlar, kişinin kendi toplumunun mevcut hâlinin diğer toplumların ölçüsü ve hedefi olduğunu farzeden teorilerdir (meselâ Comte, Spencer, Stalin, Rostov). Ferdin kendi cemiyeti her zaman bütün cemiyetlerin en gelişmişi olarak görüldüğü kümülatif bir gelişme farzedilir.
Hauck, Avrupamerkezciliğin en büyük üreme zeminini genellikle ekonomik teorilere dayanan natüralizmde veya kişinin kendi sosyâl ilişkilerini doğallaştırma eğiliminde görür.
“ | Methodisch erscheint als wichtigstes Einfallstor für den Eurozentrismus in den Sozialwissenschaften die Wissenschaftsauffassung, die Alfred Schütz als „Naturalismus“ charakterisiert und kritisiert hat. | ” |
(Metodolojik olarak sosyal bilimlerde Avrupamerkezciliğin en önemli kapısı, Alfred Schütz'ün “natüralizm” olarak vasıflandırdığı ve tenkit ettiği bilim anlayışı olarak görünmektedir.)
Sonuç olarak öznelerarasılık, etkileşim, iletişim ve dil sorgulanmayacak, verilmiş bilgi olarak kabul edilecekti. Bu sebeple diğer kültürlerin fiillere yüklediği mânâların yeterince anlaşılmaması ve yanlış yorumlanması riskiyle birlikte fiiller, yalnızca şahsın kendi kültürel geçmişine karşı yorumlanacaktır.
Comte, Mill, Pareto ve Durkheim'in teorilerine daha yakından baktıktan sonra Hauck, bütün sosyolojik pozitivizmin natüralizm olduğu ve dolayısıyla aksettirirci olmayan bir Avrupamerkezci görüşe çok duyarlı olduğu neticesine varıyor.
Avrupamerkezcilik üzerine ifade yönleri
Jörn Rüsen'e göre, “tarihî düşüncenin bağlamsal bağımlılığına ve akla iddialarının mantığına ilişkin temel kavrayışlardan biri”, küreselleşmenin himâyesinde kültürlerarası iletişime uyum sağlamaktır. Batı akademik geleneğini “kültürler arası olarak etkili görünmeyen” olarak görmek artık kabul edilemez. “Batılı olmayan gelenekler, son birkaç on yılda yeni tarihî düşünce bağlamları açtı. Rüsen, “kültürel farklılığı tarihî bilginin sınırı olarak değil, ilham kaynağı olarak kullanmayı” savunuyor.
Mısırlı iktisatçı Samir Amin, kendini Avrupamerkezciliğin kapsamlı ve temel bir eleştirisine adadı. Avrupamerkezciliği esasen evrensel olmayan ve tahakkümü teminat altına almaya motive eden modern bir mit olarak görüyor. Avrupa ve dünya tarihinin yeniden inşası, kapitalizmin ideolojik inşaları bağlamında meşrulaştırılır ve sözde evrenselcilik olarak takdim edilir.
Shohat ve Stam, Avrupamerkezli çok kültürlülüğü savunur. Düşüncesiz Avrupamerkezcilik'te medyanın Avrupamerkezciliği yeniden üretmedeki rolünü ve aynı zamanda Avrupamerkezciliğe karşı nasıl kullanılabileceğini inceliyorlar.
Özellikle Afrikalı, Asyalı ve İslâmî yazarlar, Avrupa merkezciliğin bütün kültürlerin ananelerine uymayan insan haklarıyla suçladılar. Aslında insan hakları ilk olarak Avrupa ve Kuzey Amerika'da gücü ve hâkimiyeti tahdit etme aracı olarak geliştirildi ve bu sebeple Avrupamerkezlidir. Ancak sosyolog Dieter Senghaas'a göre, insan hakları Avrupa'nın orijinal “kültürel genlerine” aşılanmamıştı, çünkü Avrupa tarihinin büyük çoğunluğu insan haklarının ne mânâya geldiğine hiçbir sempati göstermiyor. Ancak Avrupamerkezciliğin - kültürel izafiyeti reddetme mânâsında - özellikle insan haklarının evrenselliği ile ilgili eleştirisine de itirazlar yükseliyor. Dipesh Chakrabarty kültürel izafiyete karşı dönüşe giriyor. Aydınlanma rasyonalizminin tabiatı mucibince mantıksız olduğunu iddia etmek mevzubahis değildir; daha ziyade, -her zaman herkes için nihâî olarak açık olmayan- intibanın nasıl ve hangi tarihî süreçle Aydınlanma'nın "sebebi"nin geliştirildiği yerin çok ötesine uzandığı intibasını uyandırabileceği belgelenmelidir".
Avrupamerkezli düşünce birkaç açıdan tenkit edilir. Daha yeni yazarlar, onu kısmen, bütün insan toplumlarında (çeşitli tonlarda), meselâ Çin İmparatorluğu'nun kendisini üstün merkez olarak gören "Orta Krallık" olarak kendi imajında gözlemlenebilen etnosentrizmin bir variyantı olarak gözlemlenebilir. Dünya'nın ve çevresindeki Dünya'nın "Barbar halkları" (Çinmerkezcilik). Ancak bu paralelleştirmede Avrupamerkezciliğin bâzı kurucu özellikleri (Avrupa genişlemesi, sömürgeci nüfuz, emperyalist yönetim, dünya çapında hâkimiyet) göz ardı edilmektedir.
Modernidad / Colonialidad (M / C) olarak tanınan Enrique Dussel, Walter D. Mignolo ve Anibal Quijano liderliğindeki bir grup Latin Amerikalı bilim insanının araştırmasına göre Avrupamerkezcilik yalnızca Avrupa öz-algısının bir ifadesi olarak değil, aynı zamanda Batı hegemonyasının tesirlerine maruz kalan insanlara dayatılan bir bakış açısıdır. Avrupamerkezcilik, farklı olmayı aynı seviyede reddeden bir “modernite miti” ile sağlanır. Buradan, Avrupa merkezli temel kalıplar mânâsında "iptidâî", "eğitimsiz" ve "vahşi" olarak kabul edilen cemiyetlerin gelişimine tesir etmek için meşrulaştırma türetilmiştir.
İlgili terimler ve sınırlamalar
Etnosentrizm
Avrupamerkezcilik, etnosentrizmin özel bir şekli olarak anlaşılabilir. Başkalarının davranışları, kendi kültürel gerçekliğinin ananeleri ve değerleri açısından yorumlandığında etnosentrizmden söz edilir. Bunu yaparken şuursuzca müspet ve menfî özellikler atfedilerek kendi grubu “diğerlerinden” ayrılır. Kendi kültürleri genellikle tabiî olarak daha iyi olarak idrak edilir. Avrupamerkezcilik olması hâlinde, grup üyeliği tarihî olarak yetiştirilen, spesifik bir kültürü, ancak Avrupa kültürü ile farklı kökenlerden gelen birçok farklı kültürü içine almaz.
İlâve terimler
Avrupamerkezcilik aynı zamanda şahsın kendi milletini merkeze koyan milliyetçilikle de karşılaştırılabilir; Alman milliyetçiliği mevzubahis olduğunda, "teutocentrism"den (ayrıca Germanosentrism) bahsedilir. Avrupamerkezcilik ırkçılıkla karıştırılmamalıdır: Irkçılık karşıtı olmak ve yine de Avrupa merkezli bir bakış açısına sahip olmak pekâlâ mümkündür.
Literatür
- Samir Amin : L'eurocentrisme, critique d'une idéologie. Paris 1988, ing. Eurocentrism, Aylık İnceleme Basın 1989, .
- Dipesh Chakrabarty : Taşralı Avrupa - Postkolonyal düşünce ve tarihsel farklılık Princeton University Press, Princeton, Oxford 2000.
- Sebastian Conrad, Shalini Randeria (2002): Avrupamerkezciliğin Ötesinde. Tarih ve Kültürel Çalışmalarda Postkolonyal Perspektifler. .
- JM Blaut: Sömürgecinin Dünya Modeli: Coğrafi Yayılmacılık ve Avrupa Merkezli Tarih. Guilford Press 1993, .
- JM Blaut: Sekiz Avrupa Merkezli Tarihçi. Guilford Press, 2000, .
- Stefan Gandler : Çevresel bir perspektiften kapitalist modernitede gündelik yaşam. Meksika'dan Avrupa merkezli olmayan teorik katkılar. İçinde: İnceleme. Fernand Braudel Merkezi Dergisi. Binghamton, NY, Cilt XXVI, No. 3, Güz 2003, sayfa 407-422. ISSN 0147-9032 .
- Dieter Haller: dtv-Atlas Ethnologie, Deutscher Taschenbuch Verlag, Münih 2005, .
- Georg Hansen: Etnosentrizm, Avrupamerkezcilik, Teutocentrism, Vern Üniversitesi 1993.
- Gerhard Hauck: Sosyal teori ve diğeri: sosyal bilimlerin Avrupamerkezciliğine karşı, Münster 2003, .
- John Hobson: Doğu Avrupa'nın Kozmopolit Tarafını Ortaya Çıkarmak. Avrupa Uygarlığının Doğu Kökenleri. İçinde: Gerard Delanty (ed.): Doğu ve Batı Routledge ötesinde Avrupa ve Asya, Londra 2007, .
- Hans-Adolf Jacobsen: Karl Haushofer - Yaşam ve İş, Harald Boldt Verlag, Boppard 1979.
- Piotr Kochanek: Kuzey ve Avrupamerkezcilik fikri: patristik ve ortaçağ edebiyatının bir değerlendirmesi, Verlag Philipp von Zabern, Mainz 2004, .
- Karl-Heinz Kohl: Etnoloji - kültürel olarak yabancı olanın bilimi. Beck, Münih 1993. (3. Ed. Münih 2012, )
- Vassilis Lambropoulos: Avrupamerkezciliğin yükselişi: yorumun anatomisi . Princeton Üniv. Basın, Princeton NJ 1993.
- Kolja Lindner (2011): Marx'ta Avrupamerkezcilik. Diyalogda Marx Tartışması ve Postkolonyal Çalışmalar, içinde: Bonefeld, Werner; Heinrich, Michael (ed.): Kapital ve Eleştiri. “Yeni” Marx okumasına göre, Hamburg, VSA-Verlag, s. 93–129.
- Rajiv Malhotra: Farklı Olmak : Batı Evrenselciliğine Hintli Bir Meydan Okuma . Harpercollins Hindistan., noida 2013.
- Ella Shohat, Robert Stam: Düşünmeyen Avrupamerkezcilik: çok kültürlülük ve medya, Routledge 1994, .
- Ngugi wa Thiong'o : Kültürlerin Avrupamerkezcilikten Kurtuluşu. İçinde: Merkezi Taşımak. Afrika Kültürlerinin Kurtuluşu Üzerine Denemeler . Unrast, Münster 1995, .
Web bağlantıları
- Günter Wohlfart: Açık düşünce okyanusu ve Alman merkezli kuyu kurbağası. 12 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde . Felsefi yerel vatanseverliğe karşı 12 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Franz Martin Wimmer: Kültürlerarası felsefenin tezleri, koşulları ve görevleri 3 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- Marie - Theres Albert: Avrupamerkezcilik - kültürel özelliklere sahip dünya çapında bir fenomen 31 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., 2009
- ZDHK Departmanı Kültürel Analiz - Sözlük: Avrupamerkezcilik 30 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
Kaynaklar
- ^ "IIKD Glossar: Eurozentrismus". 7 Haziran 2012 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 2 Temmuz 2021.
- ^ vgl. Shohat/Stam 1994: 1
- ^ vgl. Meyers Großes Taschenlexikon in 25 Bänden 2001, Bd. 14: 256
- ^ vgl. Amin 1989: vii f
- ^ vgl. Kohl 1993: 152
- ^ : Der Weg. Ein ökologisches Manifest. 1. Auflage, Bettendorf, München 1996, S. 201ff
- ^ vgl. Hansen 1993: 14
- ^ a b c vgl. Shohat/Stam 1994: 2
- ^ a b vgl. Amin 1989: vii
- ^ vgl. Amin 1989: viiff.
- ^ vgl. Kohl 2000: 32
- ^ vgl. Lindner 2011: 95f
- ^ vgl. Shohat/Stam 1994: 3
- ^ vgl. Kochanek 2004.
- ^ Blaut 1993: 10
- ^ vgl. Hobson 2007: 109
- ^ Vgl. Chakrabarty 2000: 5
- ^ Hauck 2003: 7
- ^ Hauck 2003: 7 f.
- ^ vgl. Hauck 2003: 9
- ^ vgl. Hauck 2003: 8
- ^ Hauck 2003: 11f
- ^ Hauck 2003: 20ff.
- ^ Jörn Rüsen: Historik. Theorie der Geschichtswissenschaft. Böhlau, Köln/Weimar/Wien 2013, S. 19 f.
- ^ Vgl. Shohat/Stam 1994.
- ^ Yayrator Glover Ist die Universalität der Menschenrechte eine Utopie?. Philosophisches Seminar der Universität Zürich, Willisau (CH) 2002. S. 55.
- ^ Provincializing Europe. ISBN . 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 3 Temmuz 2021.
- ^ Sebastian Garbe: Das Projekt Modernität/Kolonialität - Zum theoretischen/akademischen Umfeld des Konzepts der Kolonialität der Macht. In: Pablo Quintero, Sebastian Garbe (Hrsg.): Kolonialität der Macht. De/Koloniale Konflikte: zwischen Theorie und Praxis. , Münster 2013, S. 35–37
- ^ : Europa, Modernidad y eurocentrismo. In: Edgardo Lander: La colonialidad del saber: eurocentrismo y ciencias sociales; perspectivas latinoamericanas. Consejo Latinoamericano de Ciencias Sociales, Buenos Aires 2000, S. 41–53 (hier S. 49)
- ^ vgl. Haller 2005: 17
- ^ vgl. Hansen 1993.
- ^ vgl. Shohat/Stam 1994: 4
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Avrupa merkezcilik Avrupa ve Avrupa disi toplumlarin ananevi bir Avrupa perspektifinden ve Avrupalilar tarafindan gelistirilen deger ve normlara gore bakisi ve degerlendirilmesi olarak anlasilmaktadir Bu ahlaki degerler kategoriler ve kanaatler Avrupamerkezcilikte dusunce ve eylemin merkezindedir Bununla birlikte Avrupamerkezcilik terimi yalnizca cografi Avrupa yi degil Kuzey Amerika Guney Afrika ve Avustralya daki sozde Bati dunyasinin butun sanayilesmis neo Avrupa devletlerini de icine alir Avrupa merkezli dusunce somurgecilik zamanlarindan beri Dunya toplumlarinin cogunda ekonomik sosyal ve kulturel degisimin arkasindaki itici guc olmustur Avrupa merkezli olmadigi icin dunyanin tanidik olmayan resmiAvrupamerkezciligin ortak alametleriAlternatif seceneklerden bagimsiz olarak Avrupa genellikle Dunya haritasinin merkezinde gorunur Dunya haritasinin genel temsili meridyenlerin ve enlem dairelerinin dik acilarda kesistigi ve duz cizgiler olarak gosterildigi uyumlu normal eksenli bir silindir projeksiyonu olan Mercator projeksiyonudur Sonuc olarak ekvatordan daha uzak olan Avrupa Kuzey Amerika ve Kuzey Asya gibi bolgeler orantisiz bir sekilde buyuk gorunmektedir Alternatif olarak Arno Peters Peters projeksiyonunu gelistirdi Yakin Orta ve Uzak Dogu gibi cografi isimler Orta Avrupa perspektifinden belirlenir Saat dilimleri hesaplanirken eski Britanya Imparatorlugu nun merkezi olan Londra referans noktasidir Sozlukler okul kitaplari medya odagi ilmi teoriler ve daha fazlasi cogunlukla Avrupa merkezli bir bakis acisina dayanmaktadir Hastalik siniflandirmalari teknik terimler ve diger bircok ilmi terim icin dunya capinda Latince veya Eski Yunancadan turetilen terimler kullanilmaktadir Onceden yazisi olmayan kulturlerden birkacinin yeni yazi sistemleri Latin alfabesine dayanmaktadir Sozde Ucuncu Dunya ulkelerinden soz edildiginde veya az gelismislik kalkinma surecleri ve kalkinma yardimi gibi terimler kullanildiginda genellikle bu ulkelerin Avrupa veya sozde Bati dunyasinin Avrupa modeline gore gelismesi icap ettigi farzedilir Edward Goldsmith e gore refah hayat standardi fakirlik ilerleme ekonomi buyume veya kultur Batili hayat tarzinin kuresellesmesiyle baglantili olarak esasen Avrupa merkezlidir Kavramin tarihcesiAvrupalilar ve Batilar ananevi olarak gelismislik ve medeniyet iddiasinda bulunurken Dunya nin diger bolgeleri genellikle barbar veya ilkel olarak gorulurdu Kentsel gelisme devletin tesekkulu ve egitim muesseseleri medeniyetin merkezi ozellikleri arasindaydi Avrupamerkezcilik o zamanlar Dunya nin bolgelerine ve bu bolgelere cok az erisimi olan ya da hic erisimi olmayan sakinlerine karsi bir farkindalik ya da ustunluk duygusu ifadesiydi Boyle bir degerlendirmenin delili diger yerlerin yani sira eski ansiklopedilerde bulunabilir Mesela Zedler 1741 de Lemma Europa hakkinda sunlari yazdi Obwohl Europa das kleinste unter allen 4 Theilen der Welt ist so ist es doch um verschiedener Ursachen willen allen ubrigen vorzuziehen Es hat an allen Lebensmitteln einen Ueberfluss Die Einwohner sind von sehr guten Sitten hoflich und sinnreich in Wissenschafften und Handwercken Avrupa Dunya nin 4 parcasinin en kucugu olsa da bazi sebeplerden mutevellid digerlerine tercih edilir Her turlu gida maddelerinde bolluk mevcuttur Sakinleri iyi ahlakli kibar ve ayrica ilim ve zanaatlar bakimindan dahiyanedir 1854 tarihli Brockhaus Ansiklopedisi nde Avrupa mevzubahis oldugunda Avrupa onun terrestrischen Gliederung wie seiner kulturhistorischen und politischen Bedeutung nach unbedingt der wichtigste unter den funf Erdtheilen uber die er in materieller noch mehr aber in geistiger Beziehung eine hochst einflussreiche Oberherrschaft erlangt hat dunyevi yapisi ve kulturel tarihi ve siyasi ehemmiyetine gore dunyanin bes kitasinin en ehemmiyetlisin olup uzerinde maddi olarak ondan ziyade manevi cihetten daha da fazla bir ustunluk elde etmistir 1980 lerden beri Avrupamerkezcilik elestirisinin yazari olan Samir Amin 1994 te Ella Shohat ve Robert Stam Avrupa merkezli hitabeti karmasik celiskili ve tarihi olarak tutarsiz olarak vasiflandirdi Buna gore kaynaklar ozellikle paradigmanin ortaya cikisi konusunda kismen ihtilaflidir Dieter Haller 2005 yilinda Avrupamerkezciligi su sekilde tanimlamistir Von Eurozentrismus spricht man wenn die europaische Kultur den Bewertungsmassstab darstellt Avrupa kulturunun kistas oldugu hallerde Avrupamerkezcilikten bahsedilir Samir Amin Avrupamerkezciligi Avrupalilarin diger halklarla alakali pesin hukumlerinin ve hatalarinin belirli bir toplami olarak gormez aksine bu tur pesin hukumler Avrupalilara karsi da mevcut olup yaygin bir kulturel fenomendir Ancak Avrupamerkezcilik mudafileri insan evriminin muhtemel genel kanunlarini aramadiklarindan yerine getirilmemis ve yalnizca gorunurdeki evrenselci bir iddia ile baglantilidir Bu sebeple onlara gore gunumuz meselelerinin tek cozumu butun halklarin Bati modelini taklit etmesidir Avrupamerkezcilik bir sosyal teori degil hakim sosyal teorilerin ve ideolojilerin cogunun altinda yatan dunya gorusunun carpitilmasidir Bundan dolayi kendi basina isleyen ve genellikle gorunurde bariz gerceklerin ve yaygin genel bilginin gri alanlarinda hareket eden cok etkili bir paradigmadir Ancak Karl Heinz Kohl a gore Avrupamerkezcilik her zaman kisinin kendi kulturel aliskanliklarini tercih etmesiyle el ele gitmek zorunda olmayip bunun yerine elestirel sorgulamalarina ve belirli sartlar altinda yabancinin ideallestirilmesine de yol acabilir Ornek olarak Karl Marx i kullanan Kolja Lindner Avrupamerkezciligin dort boyutunu ayirt eder Bati toplumlarinin ustunlugunu one suren bir etnosentrizm asagiya bakiniz Dunya nin Batili olmayan bolgelerine ait oryantalist bir gorus Edward Said in ardindan Avrupa tarihini kuresel gelismeler icin bir model olarak evrensellestiren bir kalkinma zihniyeti ve Bati disi tarihin veya Avrupa nin kuresel tarihten gelen yaklasimlardan yola cikarak gelisimi uzerindeki etkisini adeta gizleme Avrupamerkezli perspektiflerin gelisim yonleriMustemlekeci guclerin idrak edilen her seye gucu yetmesi Avrupamerkezli dusuncenin dunya capinda yayilmasi icin belirleyici bir alandi Demokrasi esas olarak Avrupa kulturlerine atfedilir Iroquois Federasyonu nun Buyuk Baris Kanunu cok eski bir demokratik anayasa sadece bir kenar notu olarak belirtilmistir Shohat ve Stam a gore Avrupamerkezci tez Batili ve demokratik olarak insa edilen Klasik Yunanistan dan Roma Imparatorlugu araciligiyla Avrupa metropollerine ve ABD nin kurulusuna uzanan dogrusal bir tarihi seyirle karakterize edilir ve Avrupa her zaman ilerici gelismelerin motoru olarak gorulmektedir mesela sinifli toplum feodalizm demokrasi kapitalizm sanayi devrimi ve bilim kalkinma ve humanizmdeki en iyi basarilari ile tanimlanir Kochanek Avrupamerkezciligi uzun bir surecin sonucu olarak goruyor Eski Ahit te Vaat Edilen Topraklar burada Kuzey in karsisindaki merkezken kuzey hem mukaddes hem de seytani olarak tasvir edilip Eski Yunan ve Roma da Kuzey Barbarlari imaji hakimken Kavimler Gocu devrinde bu goruntu yerini kuzeyin artik o kadar net bir sekilde sinirlandirilmadigi ve daha az olumsuz olarak goruldugu teolojik antropolojik bir Hristiyanmerkezcilik aldi Orta Cag da Hristiyan Avrupa imaji sadece Hristiyan olmayan ferdi bolgelerle ortaya cikti Hristiyan misyonerlik gorevinin kabul edilmesiyle birlikte Avrupamerkezli bir benlik imaji gelisti burada Kochanek e gore Avrupamerkezcilik Hristiyanmerkezcilikten guclu bir sekilde etkilenmektedir Blaut Avrupamerkezciligi mustemlekecilerin dunya gorusu the colonizer s model of the world olarak isimlendirdi Shohat ve Stam dan sonra bile Avrupamerkezcilik ilk olarak somurgeciligin soylemsel temeli olarak ortaya cikti ve bu gorusle Avrupali gucler Dunya nin buyuk bir bolumunde hegemonya kurdu Avrupamerkezci bakis acilari genellikle algidaki eksikliklerle ve mustemlekecilik kolelik veya emperyalizmin onemsizlestirilmesiyle el ele gider Avrupamerkezli arastirma modernitenin ortaya cikisinin yalnizca Avrupalilarin Avrupali olmayanlarin katilimi olmadan yolu dosemesinden kaynaklandigini farzeder Amin e gore Avrupamerkezcilik kokleri Ronesans a uzanan ancak 19 asirda en parlak donemini yasayan ozel bir modernite olgusudur Boylece modern kapitalist dunyanin kulturunun ve ideolojisinin bir boyutu olarak gorulebilir Sosyal bilimlerde AvrupamerkezcilikAvrupa nin sosyal bilimlerdeki entelektuel gelenegi artik universitelerde hakimdir Bu sebeple standart olarak belirlenir ve diger gelenekler ihmal edilir Sosyoloji yalnizca kendi benliginizi ve dolayisiyla kendi cemiyetinizi ancak ona disaridan bakarak tam olarak anlayabileceginizi farzetse de Hauck a gore bu bilimsel pratige pek yansimaz Man glaubt die Charakteristika der eigenen Gesellschaft erkennen zu konnen ohne jemals ernsthaft uber den eigenen Tellerrand hinaus geschaut zu haben Kisi kendisinin hemen otesine ciddi bir sekilde bakmadan da kendi cemiyetinin hususiyetlerini taniyabilecegine inanir Sosyologlar arastirmalarina cemiyetin bir butun olarak analizini dahil etseler bile Hauck Avrupamerkezli bir bakis acisinin mahzurlu oldugunu goruyor Cogu zaman Bati ya da Modern tanimlanirken bir seyden ya da birinden oteki ayrimi yapilir Wir sind X die anderen Nicht X Y oder Z Biz X iz degerleri X in degili Y veya Z Ancak cogu zaman bu oteki hakkinda derinlemesine bir arastirma yapilmaz bunun yerine kisinin kendi cemiyeti gosterilir ve bunun tersi oteki uzerine aksettirilir Hauck a gore bazi teorilerde ve nesriyatlarda mesela modernizasyon teorisinde modernite nin ananevi cemiyetler ile daha fazla ayrim yapilmaksizin karsitlastirildigi cesitli otekiler arasinda baska bir ayrim yapilmamaktadir Ve daha ileri bir ayrim yapilsa bile bu mutlaka otekiler in temsillerinin kapsamli bir tarihi incelemesi anlamina gelmez Avrupamerkezcilik bazi evrim teorilerinde de bulunur Bunlar kisinin kendi toplumunun mevcut halinin diger toplumlarin olcusu ve hedefi oldugunu farzeden teorilerdir mesela Comte Spencer Stalin Rostov Ferdin kendi cemiyeti her zaman butun cemiyetlerin en gelismisi olarak goruldugu kumulatif bir gelisme farzedilir Hauck Avrupamerkezciligin en buyuk ureme zeminini genellikle ekonomik teorilere dayanan naturalizmde veya kisinin kendi sosyal iliskilerini dogallastirma egiliminde gorur Methodisch erscheint als wichtigstes Einfallstor fur den Eurozentrismus in den Sozialwissenschaften die Wissenschaftsauffassung die Alfred Schutz als Naturalismus charakterisiert und kritisiert hat Metodolojik olarak sosyal bilimlerde Avrupamerkezciligin en onemli kapisi Alfred Schutz un naturalizm olarak vasiflandirdigi ve tenkit ettigi bilim anlayisi olarak gorunmektedir Sonuc olarak oznelerarasilik etkilesim iletisim ve dil sorgulanmayacak verilmis bilgi olarak kabul edilecekti Bu sebeple diger kulturlerin fiillere yukledigi manalarin yeterince anlasilmamasi ve yanlis yorumlanmasi riskiyle birlikte fiiller yalnizca sahsin kendi kulturel gecmisine karsi yorumlanacaktir Comte Mill Pareto ve Durkheim in teorilerine daha yakindan baktiktan sonra Hauck butun sosyolojik pozitivizmin naturalizm oldugu ve dolayisiyla aksettirirci olmayan bir Avrupamerkezci goruse cok duyarli oldugu neticesine variyor Avrupamerkezcilik uzerine ifade yonleriInsan haklari Tarihi olarak Avrupamerkezli olmasina ragmen ancak simdi evrensel olarak gecerli Jorn Rusen e gore tarihi dusuncenin baglamsal bagimliligina ve akla iddialarinin mantigina iliskin temel kavrayislardan biri kuresellesmenin himayesinde kulturlerarasi iletisime uyum saglamaktir Bati akademik gelenegini kulturler arasi olarak etkili gorunmeyen olarak gormek artik kabul edilemez Batili olmayan gelenekler son birkac on yilda yeni tarihi dusunce baglamlari acti Rusen kulturel farkliligi tarihi bilginin siniri olarak degil ilham kaynagi olarak kullanmayi savunuyor Misirli iktisatci Samir Amin kendini Avrupamerkezciligin kapsamli ve temel bir elestirisine adadi Avrupamerkezciligi esasen evrensel olmayan ve tahakkumu teminat altina almaya motive eden modern bir mit olarak goruyor Avrupa ve dunya tarihinin yeniden insasi kapitalizmin ideolojik insalari baglaminda mesrulastirilir ve sozde evrenselcilik olarak takdim edilir Shohat ve Stam Avrupamerkezli cok kulturlulugu savunur Dusuncesiz Avrupamerkezcilik te medyanin Avrupamerkezciligi yeniden uretmedeki rolunu ve ayni zamanda Avrupamerkezcilige karsi nasil kullanilabilecegini inceliyorlar Ozellikle Afrikali Asyali ve Islami yazarlar Avrupa merkezciligin butun kulturlerin ananelerine uymayan insan haklariyla sucladilar Aslinda insan haklari ilk olarak Avrupa ve Kuzey Amerika da gucu ve hakimiyeti tahdit etme araci olarak gelistirildi ve bu sebeple Avrupamerkezlidir Ancak sosyolog Dieter Senghaas a gore insan haklari Avrupa nin orijinal kulturel genlerine asilanmamisti cunku Avrupa tarihinin buyuk cogunlugu insan haklarinin ne manaya geldigine hicbir sempati gostermiyor Ancak Avrupamerkezciligin kulturel izafiyeti reddetme manasinda ozellikle insan haklarinin evrenselligi ile ilgili elestirisine de itirazlar yukseliyor Dipesh Chakrabarty kulturel izafiyete karsi donuse giriyor Aydinlanma rasyonalizminin tabiati mucibince mantiksiz oldugunu iddia etmek mevzubahis degildir daha ziyade her zaman herkes icin nihai olarak acik olmayan intibanin nasil ve hangi tarihi surecle Aydinlanma nin sebebi nin gelistirildigi yerin cok otesine uzandigi intibasini uyandirabilecegi belgelenmelidir Avrupamerkezli dusunce birkac acidan tenkit edilir Daha yeni yazarlar onu kismen butun insan toplumlarinda cesitli tonlarda mesela Cin Imparatorlugu nun kendisini ustun merkez olarak goren Orta Krallik olarak kendi imajinda gozlemlenebilen etnosentrizmin bir variyanti olarak gozlemlenebilir Dunya nin ve cevresindeki Dunya nin Barbar halklari Cinmerkezcilik Ancak bu paralellestirmede Avrupamerkezciligin bazi kurucu ozellikleri Avrupa genislemesi somurgeci nufuz emperyalist yonetim dunya capinda hakimiyet goz ardi edilmektedir Modernidad Colonialidad M C olarak taninan Enrique Dussel Walter D Mignolo ve Anibal Quijano liderligindeki bir grup Latin Amerikali bilim insaninin arastirmasina gore Avrupamerkezcilik yalnizca Avrupa oz algisinin bir ifadesi olarak degil ayni zamanda Bati hegemonyasinin tesirlerine maruz kalan insanlara dayatilan bir bakis acisidir Avrupamerkezcilik farkli olmayi ayni seviyede reddeden bir modernite miti ile saglanir Buradan Avrupa merkezli temel kaliplar manasinda iptidai egitimsiz ve vahsi olarak kabul edilen cemiyetlerin gelisimine tesir etmek icin mesrulastirma turetilmistir Ilgili terimler ve sinirlamalarEtnosentrizm Hamburger Avrupamerkezli bir Dunya kulturunun yemegi mi Avrupamerkezcilik etnosentrizmin ozel bir sekli olarak anlasilabilir Baskalarinin davranislari kendi kulturel gercekliginin ananeleri ve degerleri acisindan yorumlandiginda etnosentrizmden soz edilir Bunu yaparken suursuzca muspet ve menfi ozellikler atfedilerek kendi grubu digerlerinden ayrilir Kendi kulturleri genellikle tabii olarak daha iyi olarak idrak edilir Avrupamerkezcilik olmasi halinde grup uyeligi tarihi olarak yetistirilen spesifik bir kulturu ancak Avrupa kulturu ile farkli kokenlerden gelen bircok farkli kulturu icine almaz Ilave terimler Avrupamerkezcilik ayni zamanda sahsin kendi milletini merkeze koyan milliyetcilikle de karsilastirilabilir Alman milliyetciligi mevzubahis oldugunda teutocentrism den ayrica Germanosentrism bahsedilir Avrupamerkezcilik irkcilikla karistirilmamalidir Irkcilik karsiti olmak ve yine de Avrupa merkezli bir bakis acisina sahip olmak pekala mumkundur LiteraturSamir Amin L eurocentrisme critique d une ideologie Paris 1988 ing Eurocentrism Aylik Inceleme Basin 1989 ISBN 0 85345 786 7 Dipesh Chakrabarty Tasrali Avrupa Postkolonyal dusunce ve tarihsel farklilik Princeton University Press Princeton Oxford 2000 Sebastian Conrad Shalini Randeria 2002 Avrupamerkezciligin Otesinde Tarih ve Kulturel Calismalarda Postkolonyal Perspektifler ISBN 3 593 37036 0 JM Blaut Somurgecinin Dunya Modeli Cografi Yayilmacilik ve Avrupa Merkezli Tarih Guilford Press 1993 ISBN 0 89862 348 0 JM Blaut Sekiz Avrupa Merkezli Tarihci Guilford Press 2000 ISBN 1 57230 591 6 Stefan Gandler Cevresel bir perspektiften kapitalist modernitede gundelik yasam Meksika dan Avrupa merkezli olmayan teorik katkilar Icinde Inceleme Fernand Braudel Merkezi Dergisi Binghamton NY Cilt XXVI No 3 Guz 2003 sayfa 407 422 ISSN 0147 9032 Dieter Haller dtv Atlas Ethnologie Deutscher Taschenbuch Verlag Munih 2005 ISBN 3 423 03259 6 Georg Hansen Etnosentrizm Avrupamerkezcilik Teutocentrism Vern Universitesi 1993 Gerhard Hauck Sosyal teori ve digeri sosyal bilimlerin Avrupamerkezciligine karsi Munster 2003 ISBN 3 89691 551 7 John Hobson Dogu Avrupa nin Kozmopolit Tarafini Ortaya Cikarmak Avrupa Uygarliginin Dogu Kokenleri Icinde Gerard Delanty ed Dogu ve Bati Routledge otesinde Avrupa ve Asya Londra 2007 ISBN 978 0 415 37947 2 Hans Adolf Jacobsen Karl Haushofer Yasam ve Is Harald Boldt Verlag Boppard 1979 Piotr Kochanek Kuzey ve Avrupamerkezcilik fikri patristik ve ortacag edebiyatinin bir degerlendirmesi Verlag Philipp von Zabern Mainz 2004 ISBN 3 8053 3456 7 Karl Heinz Kohl Etnoloji kulturel olarak yabanci olanin bilimi Beck Munih 1993 3 Ed Munih 2012 ISBN 978 3 406 46835 3 Vassilis Lambropoulos Avrupamerkezciligin yukselisi yorumun anatomisi Princeton Univ Basin Princeton NJ 1993 Kolja Lindner 2011 Marx ta Avrupamerkezcilik Diyalogda Marx Tartismasi ve Postkolonyal Calismalar icinde Bonefeld Werner Heinrich Michael ed Kapital ve Elestiri Yeni Marx okumasina gore Hamburg VSA Verlag s 93 129 Rajiv Malhotra Farkli Olmak Bati Evrenselciligine Hintli Bir Meydan Okuma Harpercollins Hindistan noida 2013 Ella Shohat Robert Stam Dusunmeyen Avrupamerkezcilik cok kulturluluk ve medya Routledge 1994 ISBN 0 415 06325 6 Ngugi wa Thiong o Kulturlerin Avrupamerkezcilikten Kurtulusu Icinde Merkezi Tasimak Afrika Kulturlerinin Kurtulusu Uzerine Denemeler Unrast Munster 1995 ISBN 3 928300 27 X Web baglantilariGunter Wohlfart Acik dusunce okyanusu ve Alman merkezli kuyu kurbagasi 12 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Felsefi yerel vatanseverlige karsi 12 Temmuz 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde Franz Martin Wimmer Kulturlerarasi felsefenin tezleri kosullari ve gorevleri 3 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde Marie Theres Albert Avrupamerkezcilik kulturel ozelliklere sahip dunya capinda bir fenomen 31 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde 2009 ZDHK Departmani Kulturel Analiz Sozluk Avrupamerkezcilik 30 Mart 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde Kaynaklar IIKD Glossar Eurozentrismus 7 Haziran 2012 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 2 Temmuz 2021 vgl Shohat Stam 1994 1 vgl Meyers Grosses Taschenlexikon in 25 Banden 2001 Bd 14 256 vgl Amin 1989 vii f vgl Kohl 1993 152 Der Weg Ein okologisches Manifest 1 Auflage Bettendorf Munchen 1996 S 201ff vgl Hansen 1993 14 a b c vgl Shohat Stam 1994 2 a b vgl Amin 1989 vii vgl Amin 1989 viiff vgl Kohl 2000 32 vgl Lindner 2011 95f vgl Shohat Stam 1994 3 vgl Kochanek 2004 Blaut 1993 10 vgl Hobson 2007 109 Vgl Chakrabarty 2000 5 Hauck 2003 7 Hauck 2003 7 f vgl Hauck 2003 9 vgl Hauck 2003 8 Hauck 2003 11f Hauck 2003 20ff Jorn Rusen Historik Theorie der Geschichtswissenschaft Bohlau Koln Weimar Wien 2013 S 19 f Vgl Shohat Stam 1994 Yayrator Glover Ist die Universalitat der Menschenrechte eine Utopie Philosophisches Seminar der Universitat Zurich Willisau CH 2002 S 55 Provincializing Europe ISBN 1400828651 9 Temmuz 2021 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 3 Temmuz 2021 Sebastian Garbe Das Projekt Modernitat Kolonialitat Zum theoretischen akademischen Umfeld des Konzepts der Kolonialitat der Macht In Pablo Quintero Sebastian Garbe Hrsg Kolonialitat der Macht De Koloniale Konflikte zwischen Theorie und Praxis Munster 2013 S 35 37 Europa Modernidad y eurocentrismo In Edgardo Lander La colonialidad del saber eurocentrismo y ciencias sociales perspectivas latinoamericanas Consejo Latinoamericano de Ciencias Sociales Buenos Aires 2000 S 41 53 hier S 49 vgl Haller 2005 17 vgl Hansen 1993 vgl Shohat Stam 1994 4