Ağaç inancı birçok doğa inançlarının barındırdığı animizimde, ağaçların saygı gösterilmesi gereken bir ruha sahip oldukları ve ağaçlara gösterilen saygı, bereketi etkilediğine inanmaktan kaynaklanan bir kült'dür.
Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte ve Kuzey Amerika'nın yerli inançlarında, ayrıca bir de dünyanın merkezinde durduğuna ve yer ve gök alemini birleştirdiğine inanılan "Dünyalar ağacı" vardır. Ağaca tapınmanın izleri Oğuzlara kadar muhafaza edilmiştir: “Bay Terek”, “Temir Kavak” veya “Hayat Ağacı” denilen kutsal “Evliya Ağaç” inanışına benzer inançlar sadece Türk mitolojisinde değil tüm dünya mitolojilerinde rastlanabilir.
Sembolik anlamları
Türk etnik-kültürel geleneğine baktığımızda, önemli bir yer tutan ağaç miti, Türk düşüncesinde yaratılış nedeninin başlıca motiflerinden biri olarak gösterilir. Bu düşünceye göre, ilk insan dokuz budaklı bir ağacın altında yaratılmıştır. Türk mitolojisinde, “Evliya Ağaç”, Tanrı’ya kavuşmanın yoludur. İnanışa göre, yüce dağlar gibi bazı kutsal ağaçların bakışları da gözle görülemeyecek kadar göklere yükselir ve göklerde olduğu sanılan ışık dolu cennet alemine ulaşır. Cennet ise Ulu Tanrı’nın gözle görülebilen yanına çevrilmiştir. Böylelikle, “Evliya Ulu Ağaç” Türk düşüncesinde Tanrı’nın ilahi özelliklerinin maddi yeryüzündeki sembolü haline gelmiş, başka bir deyişle onu sembolize etmiştir. Ağaç, Türk halklarının geleneksel dünya görüşlerinde, insanların birbirleriyle ve doğanın insanlarla bağını da sembolize eder.
Tanrı’yı sembolize eden kutsal Evliya Ağaçları’nın, Türk mitolojisindeki tanımına uygunluğu açısından birçok özelliği vardır; bu ağaçların tek ve benzersiz olması, ölümsüzlüğü sembolize etmesi ve sığınacak yer olması bunlardan bazılarıdır. Bu özellikler, aynı zamanda “Ulu Gök Tanrı”nın taşıdığı özelliklerdir. Bu nedenle, ağaç kutsal bilinmiş ve onu kesmek günah sayılmıştır. Tanrı Dağı gibi, “Evliya Ağaç” da Türk mitolojisindeki Tanrıcılıkta Tanrı’yı temsil etmektedir.
Türk halklarında, ağaçların bereketli olması veya birkaç yıl ürün vermeyen ağaçların ürün vermesi için, "ağacı korkutmak" gibi adlarla bilinen gelenekler vardır. Uykuda, çiçeklenen ağaç görmenin, dünyaya çocuk geleceği, yıkılan ağaç görmenin de ölümün işareti olarak yorumlanması, ağaçlara bağlı eski inanışların bir ürünüdür. Mitolojik inanışa göre, öbür dünyada her yaprağı bu yeryüzündeki bir insana ait olan bir ağaç vardır; bir insan, yaprağı sararıp yere düştüğü zaman ölür. gecelerinde ise suların durduğuna ve ağaçların secdeye gittiğine inanılır.
Ağaç, Azerbaycan dekoratif sanatında ortaya konan örneklerin tamamında da hayatın başlangıç sembollerinden biri olarak yer almaktadır.
Tarihsel kökenleri
M. Kaşgari’nin, Oğuzlardan bahsederken, onların yüksek bir dağla yakınlıklarına değinir ve “gözlerine ulu görünen” büyük bir ağaca “Tankrı” dediklerini söyler. Derbent yakınlarında yaşayan Kumukların, dokunulmaz ve kutsal saydıkları ağacı, “Tenkrihan” olarak adlandırmış olması ve diğer birçok tarihsel bilgi, Türklerin gözünde Ulu Ağaç’ın, Tanrı’nın ilahi vasıflarını taşıdığını gösteriyor. Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Gazi’nin uykusuna girip, hakimiyetinin nerelere kadar uzanacağını söyleyen, her tarafa dal-budak salan ve budaklarının gölgesi dört bir yanı örten de ağaçtı. Bazı kaynaklarda, Ertuğrul Bey’in adıyla bağlantılandırılan bu uykudaki ağaç motifi, Türk destan kültürüne de çok uygun düşüyor.
Sayan Altay halk kültüründeki ağaç motifi, yer sahibi motifiyle ilintilidir. Burada ağaç, Ulu Ana’nın yaşadığı ve kahramanlara memesinden süt verdiği yerdir. Hakasların yaşlıları, kayın ağacının yerin derinliklerine işlemiş köklerinde, yeraltı dünyasındaki atalar alemiyle bağlı gücün ifadesini görürler. Türk halklarında ulu ağaçların evliya adlarıyla anılması da çok yaygındır. Büyük olasılıkla Tanrı’nın tekliğini simgelediği için, yalnız ağaçlar, mitolojik inanışlarda önemli yer tutmuşlardır.
“Evliya Ağaç” mitolojisine dair edebiyatlarda, “Dünya Ağacı”, “Şaman Ağacı”, “Bay Terek” gibi adlara rastlanır. Dünya halklarının mitolojisinde “Hayat Ağacı”; Altay Türk mitolojisinde “Bay Kayınk” ; bazı hikâyelerde ise “Tamir Terek” adları geçmektedir.
Dünyanın tam ortasından yükselen bu ağacın kökleri yeraltına iner, dalları ise dünya dağının zirvesine yükselir. Böylece bu kutsal ağaç, dünyanın her üç katını -gök, yer ve yeraltı dünyalarını- birbirine bağlamaktadır.
Şamanist Türklerin en kutsal bildikleri ağaç, kayın ağacıdır. Kutsal sayıldığı için de “Bay Kayın” denilen bu ağaç, bütün şaman ayinlerinde yer alır. Ağaç motifi olan kayın, Altaylarda şaman ayinlerinde, doğum, düğün ve bayramlarda önemli unsurdu. Ataların hayatları bu ağaçla bağlanırdı. Altay şamanlarının inancına göre, insanlar yaratıldıkları zaman ilk kayın ağacı da Umay Ana ile beraber yere inmiştir. Şamanı besleyip, büyüten ağacın adı 'tı. Yakutlara göre, göğün en üst katında olup, göğün yere açılan kapısıdır. Yerle göğü birbirine bağlayan Dünya Ağacı’nın zirvesinde, iki başlı bir kartal yuva kurmuştur. Bu kartalın görevi, gökleri korumaktır.
Hakaslar, “Imay Toyı” adını verdikleri törenlerde kullandıkları ağacı, tören bittiğinde ormana götürüp dikerlerdi. Eğer bu ağaç kurumazsa, adına tören yapılan kadının ailede çocuklarının dünyaya geleceğine inanılırdı. Hakasların geleneksel görüşlerinde ağaç, aynı zamanda “insan”, “insanın canı” ve “soy” anlamlarıyla da bağlantılıdır.
Toprağın ruhunun da kayın ağacında olduğuna inanılmıştır. Şamanlar kendi ilahilerinde, tören ve ayinlerin başlıca unsuru olan kayın ağacına “Bay Kayın” derlerdi. Kayın, Tanrı’yla kulu arasında ilahi bir köprü gibi düşünülürdü. da dağ ve su ruhlarının şerefine yaptıkları ayinleri, kayının altında gerçekleştirirlerdi.
Türk etnik-kültürel geleneğinde, her ağacın birer canlı varlık olduğuna inanılmıştır. Buna göre de kutsal ağaca zarar veren veya dallarını kıran birine zeval geleceğine inanılmıştır. Tapınılan ağaca ant içilir, her yıl bir kurban kesilirdi. Anadolu Kızılbaşları, kutsal ağacın ilahi özellik taşıdığını belirtmek için bu ağaçlara “Dede Ağacı” demiştir. 'ye göre, Cengiz, her boya bir işaret olarak ayrı ayrı damga, kuş ve benzeri şeylerin yanında bir de ağaç tayin etmişti.
Altaylarda, “Genç Oğlan” adlı hikâyenin kahramanı, kayın ağacının altında geceledikten sonra ad alır. Kırgız ve Kazaklarda ise kısır kadınlar, yalnız ağacın (veya suyun) yanında geceleyip kurban keserlerdi. Yakutlarda, çocuğu olmayan kadınlar, kutsal bir ağacın dibinde ak-boz at derisinin üzerinde oturur, ağlayıp sızlayarak, yer sahibinden çocuk isterlerdi. “Er Sokotoh” destanında, Er Sokotoh’un ablası sekiz budaklı ağaç, kardeşine yenilmez güç vermek için onu emzirir. Oğuzname’deki “Kıpçak” efsanesinde de ağaçtan söz edilmektedir. Altay halk biliminde,kayın ağacından inip, yeni doğmuş çocuğa ad veren, insanlara yardım eden, ak sakallı yaşlı insan motifleri görmek mümkündür. Ancak, Türk mitolojisinde, ağaçtan doğma motifi görülmez. Kahramanlar ağaç yoluyla cennetten gelirler.
Türk kültüründe, kutsal ağacın küçük bir dalını bile kesmeye kimse cesaret edemez. Azerilerin inanışlarına göre, dedebaba ruhları gününde, ne olursa olsun kesilemezdi. Türbe ve mezarların başında olan ağaçlar da kutsal sayıldığından, kesinlikle yakılmazlardı. Geleneksel görüşlere göre ağaç kesmek, genellikle günah sayılmış ve sadece mecbur kalındığında bu yola başvurulmuştur.
Anadolu Alevileri ise ağaçları ziyaret etmektedirler, görkemli ağaç karşısında baş eğip, yılda bir kez orada tören yaparak kurban keserler. Ağaca tapınmanın bir başka ifadesi de evin temeli etıldığında ağaca kurban kesme geleneğiydi. İnanışa göre, ağır olduğu düşünerek, meyveli ağacın altına yatmazlar, tanrısal özellikler taşıyan Ulu Ağaç’ın dibinde oturmazlardı. Meyve getiren ağacın kesilmesi, günah sayılırdı. Bir ağaç kesildiği takdirde, ağaç sahibinin insana zarar vereceği düşünülürdü.
M.Kaşgari, “Bay Yığaç”ı, bir yer adı olarak kayda almıştır. Kazakistan’daki birçok doğal obje ve yere “Avlıye Akaş” (Evliya Ağaç,Kutsal Ağaç) gibi adlar verilmiştir. Bütün bunlar, ağacın Türk uygarlıklarındaki yerine işaret etmekte, onun kutsallık yönünü bildirmektedir.
tarihinde, “Devletli Kaba Ağaç” ifadesine rastlanılır. “Kaba Ağaç” anlayışı, bu şekliyle, Dede Korkut kitabında da geçer. “Kaba” sıfatı, ağacın ululuğuna, kutsallığına işaret olarak görülebilir.
Ayrıca bakınız
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Agac inanci bircok doga inanclarinin barindirdigi animizimde agaclarin saygi gosterilmesi gereken bir ruha sahip olduklari ve agaclara gosterilen saygi bereketi etkiledigine inanmaktan kaynaklanan bir kult dur Animizim de agaclar kisilige ve ruha sahip olan varliklardir Eski Turklerin ve Mogollarin inanci Tengricilikte ve Kuzey Amerika nin yerli inanclarinda ayrica bir de dunyanin merkezinde durduguna ve yer ve gok alemini birlestirdigine inanilan Dunyalar agaci vardir Agaca tapinmanin izleri Oguzlara kadar muhafaza edilmistir Bay Terek Temir Kavak veya Hayat Agaci denilen kutsal Evliya Agac inanisina benzer inanclar sadece Turk mitolojisinde degil tum dunya mitolojilerinde rastlanabilir Sembolik anlamlariTurk etnik kulturel gelenegine baktigimizda onemli bir yer tutan agac miti Turk dusuncesinde yaratilis nedeninin baslica motiflerinden biri olarak gosterilir Bu dusunceye gore ilk insan dokuz budakli bir agacin altinda yaratilmistir Turk mitolojisinde Evliya Agac Tanri ya kavusmanin yoludur Inanisa gore yuce daglar gibi bazi kutsal agaclarin bakislari da gozle gorulemeyecek kadar goklere yukselir ve goklerde oldugu sanilan isik dolu cennet alemine ulasir Cennet ise Ulu Tanri nin gozle gorulebilen yanina cevrilmistir Boylelikle Evliya Ulu Agac Turk dusuncesinde Tanri nin ilahi ozelliklerinin maddi yeryuzundeki sembolu haline gelmis baska bir deyisle onu sembolize etmistir Agac Turk halklarinin geleneksel dunya goruslerinde insanlarin birbirleriyle ve doganin insanlarla bagini da sembolize eder Tanri yi sembolize eden kutsal Evliya Agaclari nin Turk mitolojisindeki tanimina uygunlugu acisindan bircok ozelligi vardir bu agaclarin tek ve benzersiz olmasi olumsuzlugu sembolize etmesi ve siginacak yer olmasi bunlardan bazilaridir Bu ozellikler ayni zamanda Ulu Gok Tanri nin tasidigi ozelliklerdir Bu nedenle agac kutsal bilinmis ve onu kesmek gunah sayilmistir Tanri Dagi gibi Evliya Agac da Turk mitolojisindeki Tanricilikta Tanri yi temsil etmektedir Turk halklarinda agaclarin bereketli olmasi veya birkac yil urun vermeyen agaclarin urun vermesi icin agaci korkutmak gibi adlarla bilinen gelenekler vardir Uykuda ciceklenen agac gormenin dunyaya cocuk gelecegi yikilan agac gormenin de olumun isareti olarak yorumlanmasi agaclara bagli eski inanislarin bir urunudur Mitolojik inanisa gore obur dunyada her yapragi bu yeryuzundeki bir insana ait olan bir agac vardir bir insan yapragi sararip yere dustugu zaman olur gecelerinde ise sularin durduguna ve agaclarin secdeye gittigine inanilir Agac Azerbaycan dekoratif sanatinda ortaya konan orneklerin tamaminda da hayatin baslangic sembollerinden biri olarak yer almaktadir Tarihsel kokenleriM Kasgari nin Oguzlardan bahsederken onlarin yuksek bir dagla yakinliklarina deginir ve gozlerine ulu gorunen buyuk bir agaca Tankri dediklerini soyler Derbent yakinlarinda yasayan Kumuklarin dokunulmaz ve kutsal saydiklari agaci Tenkrihan olarak adlandirmis olmasi ve diger bircok tarihsel bilgi Turklerin gozunde Ulu Agac in Tanri nin ilahi vasiflarini tasidigini gosteriyor Osmanli Devletinin kurucusu Osman Gazi nin uykusuna girip hakimiyetinin nerelere kadar uzanacagini soyleyen her tarafa dal budak salan ve budaklarinin golgesi dort bir yani orten de agacti Bazi kaynaklarda Ertugrul Bey in adiyla baglantilandirilan bu uykudaki agac motifi Turk destan kulturune de cok uygun dusuyor Sayan Altay halk kulturundeki agac motifi yer sahibi motifiyle ilintilidir Burada agac Ulu Ana nin yasadigi ve kahramanlara memesinden sut verdigi yerdir Hakaslarin yaslilari kayin agacinin yerin derinliklerine islemis koklerinde yeralti dunyasindaki atalar alemiyle bagli gucun ifadesini gorurler Turk halklarinda ulu agaclarin evliya adlariyla anilmasi da cok yaygindir Buyuk olasilikla Tanri nin tekligini simgeledigi icin yalniz agaclar mitolojik inanislarda onemli yer tutmuslardir Evliya Agac mitolojisine dair edebiyatlarda Dunya Agaci Saman Agaci Bay Terek gibi adlara rastlanir Dunya halklarinin mitolojisinde Hayat Agaci Altay Turk mitolojisinde Bay Kayink bazi hikayelerde ise Tamir Terek adlari gecmektedir Dunyanin tam ortasindan yukselen bu agacin kokleri yeraltina iner dallari ise dunya daginin zirvesine yukselir Boylece bu kutsal agac dunyanin her uc katini gok yer ve yeralti dunyalarini birbirine baglamaktadir Samanist Turklerin en kutsal bildikleri agac kayin agacidir Kutsal sayildigi icin de Bay Kayin denilen bu agac butun saman ayinlerinde yer alir Agac motifi olan kayin Altaylarda saman ayinlerinde dogum dugun ve bayramlarda onemli unsurdu Atalarin hayatlari bu agacla baglanirdi Altay samanlarinin inancina gore insanlar yaratildiklari zaman ilk kayin agaci da Umay Ana ile beraber yere inmistir Samani besleyip buyuten agacin adi ti Yakutlara gore gogun en ust katinda olup gogun yere acilan kapisidir Yerle gogu birbirine baglayan Dunya Agaci nin zirvesinde iki basli bir kartal yuva kurmustur Bu kartalin gorevi gokleri korumaktir Hakaslar Imay Toyi adini verdikleri torenlerde kullandiklari agaci toren bittiginde ormana goturup dikerlerdi Eger bu agac kurumazsa adina toren yapilan kadinin ailede cocuklarinin dunyaya gelecegine inanilirdi Hakaslarin geleneksel goruslerinde agac ayni zamanda insan insanin cani ve soy anlamlariyla da baglantilidir Topragin ruhunun da kayin agacinda olduguna inanilmistir Samanlar kendi ilahilerinde toren ve ayinlerin baslica unsuru olan kayin agacina Bay Kayin derlerdi Kayin Tanri yla kulu arasinda ilahi bir kopru gibi dusunulurdu da dag ve su ruhlarinin serefine yaptiklari ayinleri kayinin altinda gerceklestirirlerdi Turk etnik kulturel geleneginde her agacin birer canli varlik olduguna inanilmistir Buna gore de kutsal agaca zarar veren veya dallarini kiran birine zeval gelecegine inanilmistir Tapinilan agaca ant icilir her yil bir kurban kesilirdi Anadolu Kizilbaslari kutsal agacin ilahi ozellik tasidigini belirtmek icin bu agaclara Dede Agaci demistir ye gore Cengiz her boya bir isaret olarak ayri ayri damga kus ve benzeri seylerin yaninda bir de agac tayin etmisti Altaylarda Genc Oglan adli hikayenin kahramani kayin agacinin altinda geceledikten sonra ad alir Kirgiz ve Kazaklarda ise kisir kadinlar yalniz agacin veya suyun yaninda geceleyip kurban keserlerdi Yakutlarda cocugu olmayan kadinlar kutsal bir agacin dibinde ak boz at derisinin uzerinde oturur aglayip sizlayarak yer sahibinden cocuk isterlerdi Er Sokotoh destaninda Er Sokotoh un ablasi sekiz budakli agac kardesine yenilmez guc vermek icin onu emzirir Oguzname deki Kipcak efsanesinde de agactan soz edilmektedir Altay halk biliminde kayin agacindan inip yeni dogmus cocuga ad veren insanlara yardim eden ak sakalli yasli insan motifleri gormek mumkundur Ancak Turk mitolojisinde agactan dogma motifi gorulmez Kahramanlar agac yoluyla cennetten gelirler Turk kulturunde kutsal agacin kucuk bir dalini bile kesmeye kimse cesaret edemez Azerilerin inanislarina gore dedebaba ruhlari gununde ne olursa olsun kesilemezdi Turbe ve mezarlarin basinda olan agaclar da kutsal sayildigindan kesinlikle yakilmazlardi Geleneksel goruslere gore agac kesmek genellikle gunah sayilmis ve sadece mecbur kalindiginda bu yola basvurulmustur Anadolu Alevileri ise agaclari ziyaret etmektedirler gorkemli agac karsisinda bas egip yilda bir kez orada toren yaparak kurban keserler Agaca tapinmanin bir baska ifadesi de evin temeli etildiginda agaca kurban kesme gelenegiydi Inanisa gore agir oldugu dusunerek meyveli agacin altina yatmazlar tanrisal ozellikler tasiyan Ulu Agac in dibinde oturmazlardi Meyve getiren agacin kesilmesi gunah sayilirdi Bir agac kesildigi takdirde agac sahibinin insana zarar verecegi dusunulurdu M Kasgari Bay Yigac i bir yer adi olarak kayda almistir Kazakistan daki bircok dogal obje ve yere Avliye Akas Evliya Agac Kutsal Agac gibi adlar verilmistir Butun bunlar agacin Turk uygarliklarindaki yerine isaret etmekte onun kutsallik yonunu bildirmektedir tarihinde Devletli Kaba Agac ifadesine rastlanilir Kaba Agac anlayisi bu sekliyle Dede Korkut kitabinda da gecer Kaba sifati agacin ululuguna kutsalligina isaret olarak gorulebilir Ayrica bakinizYasam agaci