Bilimsel gerçekçilik, bilim tarafından tanımlanan evrenin, nasıl yorumlanabileceğine bakmaksızın gerçek olduğunu savunan görüştür. Bilimsel gerçekçiliğe inanan bir kişi, bilimin evrendeki hem fiziksel hem de metafiziksel gerçekleri (ya da yaklaşık gerçekleri) bulmak için kullanılabileceği yönündeki görüşleri nedeniyle, evrenin bilim tarafından tanımlandığı şekliyle doğru (ya da yaklaşık doğru) olduğunu kabul etmektedir.
Bilim felsefesinde bu görüş genellikle " Bilimin başarısı nasıl açıklanabilir?" sorusuna verilen bir yanıttır. Bu bağlamda bilimin başarısı üzerine yapılan tartışma, öncelikle bilimsel teorilerin bahsettiği gözlemlenemez varlıkların durumuna odaklanır. Genel olarak bilimsel gerçekçiler, araçsalcılığın tersine, gözlemlenemeyenler hakkında da geçerli iddialarda bulunulabileceğini (yani gözlemlenebilirlerle aynı ontolojik statüye sahip olduklarını) ileri sürmektedirler.
Ana Özellikler
Bilimsel gerçekçilik iki temel konumu içermektedir:
- Öncelikle, ideal bir bilimsel teorinin özellikleri hakkında iddialar bütünüdür; ideal bir teori, bilimin üretmeyi amaçladığı türden bir teoridir.
- İkinci olarak, bilimin eninde sonunda ideal bir teoriye çok benzeyen teoriler üreteceğine ve bilimin şimdiye kadar bazı alanlarda oldukça başarılı olduğuna dair inançtır. Bir kişinin bazı bilimlerde bilimsel gerçekçi olurken diğerlerinde olmayabileceğini belirtmek önemlidir.
Bilimsel gerçekçiliğe göre ideal bir bilimsel teori aşağıdaki özelliklere sahiptir:
- Teorinin ortaya koyduğu iddialar, teorinin bahsettiği varlıkların var olup olmadığına ve teori tarafından doğru bir şekilde tanımlanıp tanımlanmadığına bağlı olarak doğru ya da yanlıştır. Bu, bilimsel gerçekçiliğin anlamsal yükümlülüğüdür.
- Bilimsel teori tarafından tanımlanan varlıklar nesnel ve zihinden bağımsız olarak mevcuttur. Bu, bilimsel gerçekçiliğin metafiziksel yükümlülüğüdür.
- Teorinin söylediklerinin önemli bir kısmına inanmak için gerekçeler bulunmaktadır. Bu epistemolojik yükümlülüktür.
Birinci ve ikinci iddianın birleştirilmesi, ideal bir bilimsel teorinin gerçekten var olan varlıklar hakkında kesin şeyler söylemesini gerektirmektedir. Üçüncü iddia, bu varlıklar hakkındaki birçok bilimsel iddianın doğru olduğuna inanmak için sebeplerimiz olduğunu, ancak hepsinin doğru olmadığını söylemektedir.
Bilimsel gerçekçilik genellikle bilimin ilerleme kaydettiğini, yani bilimsel teorilerin giderek daha iyi hale geldiğini, daha doğrusu giderek daha fazla soruya yanıt verdiğini kabul etmektedir. Bu yüzden, bilimsel gerçekçiler olsun ya da olmasın, gerçekçiliğin bilimin ilerlemesini, teorilerin bilimsel gerçekçilerin tanımladığı ideal teoriye giderek daha çok benzemesi açısından anlamlandırması gerektiğini savunmaktadır.
Karakteristik iddialar
Aşağıdaki iddialar bilimsel gerçekçiler tarafından savunulan tipik iddialardır. Bilimin başarısının doğası ve başarısında gerçekçiliğin rolü konusundaki geniş fikir ayrılıkları nedeniyle, bir bilimsel gerçekçi aşağıdaki pozisyonların hepsine değil ama bazılarına katılmaktadır.
- En iyi bilimsel teoriler en azından kısmen doğrudur.
- En iyi teoriler, yönlendirici olmayan ifadeler içeren merkezi terimler kullanmazlar.
- Bir teorinin yaklaşık olarak doğru olduğunu söylemek, onun öngörü başarısının derecesinin yeterli bir açıklamasıdır.
- Bir teorinin yaklaşık gerçeği, onun öngörü başarısının tek açıklamasıdır.
- Bir teori kaynağı olmayan ifadeler kullansa bile, bilimsel bir teori gerçeğe yakın olabilir.
- Bilimsel teoriler, fiziksel dünyanın gerçek bir açıklaması için tarihsel bir ilerleme sürecindedir.
- Bilimsel teoriler gerçek, varoluşsal iddialarda bulunur.
- Bilimsel teorilerin teorik iddiaları harfi harfine okunmalıdır ve kesinlikle ya doğrudur ya da yanlıştır.
- Bir teorinin öngörüsel başarısının derecesi, merkezi terimlerinin atıfsal başarısının kanıtıdır.
- Bilimin amacı, fiziksel dünyanın kelimenin tam anlamıyla doğru olan bir izahıdır. Bilim başarılı olmuştur çünkü bu hedefe doğru ilerlemektedir.
Tarihi
Bilimsel gerçekçilik, rasyonalizm ve metafizik gerçekçilik gibi çok daha eski felsefi pozisyonlarla ilgilidir. Bununla birlikte, bilim üzerine yirminci yüzyılda geliştirilen bir tezdir. Bilimsel gerçekçiliği antik, Orta Çağ ve erken modern dönemdeki benzerleriyle birlikte tasvir etmek en iyi ihtimalle yanıltıcı olacaktır.
Bilimsel gerçekçilik büyük ölçüde mantıksal pozitivizme bir tepki olarak gelişmiştir. Mantıksal pozitivizm, yirminci yüzyılın ilk bilim felsefesi ve bilimsel gerçekçiliğin öncüsü olup, teorik terimler ile gözlemsel terimler arasında keskin bir ayrım yapılabileceğini, gözlemsel ve mantıksal terimlerle anlamsal analiz yapılabileceğini savunmaktadır.
Mantıksal pozitivizm şu konularda sıkıntılar yaşadı:
- Doğrulamacı anlam teorisi — bkz. Hempel (1950).
- Analitik-sentetik ayrımıyla ilgili sorunlar - bkz. Quine (1950).
- Gözlemin teori yüklülüğü — bkz. (1958), Kuhn (1970) ve Quine (1960).
- Terimlerin gözlemselliğinden başlayarak cümlelerin gözlemselliğine doğru ilerlerken karşılaşılan zorluklar - bkz. Putnam (1962).
- Gözlemsel-teorik ayrımın belirsizliği - bkz. G. Maxwell (1962).
Mantıksal pozitivizm için bu zorluklar bilimsel gerçekçiliği akla getirir, fakat zorunlu kılmaz ve gerçekçiliğin bir bilim felsefesi olarak geliştirilmesine yol açar.
Realizm, pozitivizmden sonra bilimin hakim felsefesi haline gelmiştir.Bas van Fraassen The Scientific Image (1980) adlı kitabında gerçekçiliğe alternatif olarak geliştirdi. Bilimsel gerçekçiliğe karşı, bilimsel teorilerin gözlenemeyen varlıklar hakkında gerçeği amaçlamadığını ileri sürmektedir. Van Fraassen'e verilen yanıtlar gerçekçi konumları keskinleştirmiş ve bilimsel gerçekçiliğin bazı gözden geçirmelerine yol açmıştır.
Bilimsel gerçekçilik lehinde ve aleyhinde argümanlar
Mucize yok argümanı
Bilimsel gerçekçiliğin temel argümanlarından birisi, bilimsel bilginin doğası gereği ilerici olduğu ve olguları başarılı bir şekilde öngörebildiği fikrine dayanmaktadır. Pek çok bilimsel gerçekçi (örneğin, Ernan McMullin, Richard Boyd ), bir teorinin uygulamalı başarısının, onun daha gözlemlenemeyen yönlerinin var olduğu fikrine de güven kazandırdığını düşünüyor çünkü bunlar, teorinin tahminlerini gerekçelendirme şekli olarak ortadaydı. Örneğin, bir bilimsel gerçekçi, bilimin atomları kullanan tüm teorilerdeki olağanüstü fenomenolojik başarıdan atomlar için bazı ontolojik dayanaklar çıkarması gerektiğini savunacaktır.
Bilimsel gerçekçilik yönündeki argümanlar sıklıkla çıkarımsal akıl yürütmeye veya "en iyi açıklamaya yönelik çıkarıma" başvurur (Lipton, 2004). Örneğin, yaygın olarak başvurulan argümanlardan biri olan "mucize argümanı" ya da "mucize yok argümanı", bilimsel teorilerin çeşitli olguları tahmin etmede ve açıklamada, çoğu zaman büyük bir isabetle, son derece başarılı olduğunu belirterek işe başlar. Bu nedenle, en iyi açıklamanın -bilimin başarısını Hilary Putnam'ın "mucize" olarak adlandırdığı şey olmadığını gösteren tek açıklamanın- bilimsel teorilerimizin (ya da en azından en iyilerinin) dünyanın gerçek tanımlarını sağladığı ya da yaklaşık olarak sağladığı görüşüdür.
Bas van Fraassen buna evrimsel bir benzetmeyle yanıt veriyor: " Ben mevcut bilimsel teorilerin başarısının mucize olmadığını iddia ediyorum. Bilimsel (Darwinist) zihin açısından şaşırtıcı bile değildir. Çünkü her bilimsel teori, dişi ve tırnağı kıpkırmızı bir ormanda, kıyasıya rekabetin yaşandığı bir hayatın içinde dünyaya gelir. Sadece başarılı teoriler hayatta kalır ki bunlar aslında doğadaki gerçek düzenlere bağlı olanlardır." (The Scientific Image, 1980)
Bazı filozoflar (örneğin ), mucizelerin olmadığı argümanının temel oran safsatasına yol açtığını ileri sürmüştür.
Kötümser tümevarım
Gerçekçiliğe karşı temel argümanlardan biri olan , bilim tarihinin bir zamanlar ampirik olarak başarılı kabul edilen ancak artık yanlış olduğuna inanılan birçok teori içerdiğini savunur. Buna ek olarak, bilim tarihi, gözlemlenemeyen terimlerin gerçekten ifade ettiğine inanılmayan, deneysel olarak başarılı birçok teori içermektedir. Örneğin, statik elektriğin effluvium teorisi (16. Yüzyıl fizikçisi William Gilbert'in bir teorisi), temel gözlemlenemeyen terimleri sonraki teoriler tarafından ikame edilen deneysel olarak başarılı bir teoridir.
Gerçekçiler, belirli gerçekçi teorilerin daha iyileriyle değiştirilmesinin, bilimsel bilginin ilerlemeci doğası gereği beklenen bir durum olduğunu ve bu tür değişimler gerçekleştiğinde sadece gereksiz gözlemlenemeyenlerin çıkarıldığını söylerler. Örneğin, Albert Einstein'ın özel görelilik kuramı, ışık saçan eter kavramının, mekanik ve elektromanyetizma kuramlarının başarısına hiçbir katkısı olmadığı için bir kenara bırakılabileceğini göstermiştir. Öte yandan, teori değişimi gerçekleştiğinde, atom kavramı gibi iyi desteklenen bir kavram çıkarılamaz, ancak bir şekilde yeni teoriye dahil edilir. Bu yanıtlar bilimsel gerçekçileri yapısal gerçekçiliğe götürebilmektedir.
Yapılandırmacı epistemoloji
bilimsel gerçekçiliğin, bilimsel devrim dönemlerinde bilimsel bilgide meydana gelen hızlı değişimi açıklayamayacağını iddia etmektedir. Yapılandırmacılar teorilerin başarısının sadece yapının bir parçası olduğunu da ileri sürebilmektedir.
Bununla birlikte, bu argümanlar birçok bilim insanının gerçekçi olmadığını göz ardı etmektedir. Kuantum mekaniğinin 1920'lerdeki gelişimi sırasında, bilimin hakim felsefesi mantıksal pozitivizmdi . Alternatif gerçekçi Bohm yorumu(Pilot dalga teorisi) ve kuantum mekaniğinin çoklu dünyalar yorumu, klasik fizik kavramlarıyla bu kadar köklü bir kopuş yaratmamaktadır.
Eksik belirleme sorunu
Bilimsel gerçekçiliğe yöneltilen ve eksik belirleme sorunundan hareket eden bir başka argüman ise diğerleri kadar tarihsel bir temele dayanmamaktadır. Gözlemsel verilerin prensipte birbiriyle bağdaşmayan birden fazla teori tarafından açıklanabileceğini ileri sürmektedir. Gerçekçiler, bilim tarihinde az sayıda eksik belirleme vakası olduğunu söyleyerek buna karşı çıkabilmektedir. Genellikle verilerin açıklanması gerekliliği o kadar titizdir ki, bilim insanları bunu yerine getirecek tek bir teori bile bulduklarında kendilerini şanslı sayarlar. Dahası, yetersiz belirleme argümanını ciddiye alırsak, bu sadece doğrudan gözlemlediklerimizi bilebileceğimiz anlamına gelir. Örneğin, fosil kanıtlarına dayanarak dinozorların bir zamanlar yaşadığını teorileştiremeyiz çünkü diğer teoriler (örneğin, fosillerin zekice hazırlanmış birer sahtekarlık olduğu) aynı verileri farklı bir şekilde açıklayabilir.
Uyumsuz modeller argümanı
Uyumsuz modeller argümanına göre, bazı hallerde tek bir olgu için farklı modellerin varlığı gerçeklik karşıtlığının bir kanıtı olarak kabul edilebilir. Buna verilebilecek örneklerden biri, kabuk modeli ile sıvı-damla modelinin atom çekirdeğinin birbiriyle çelişen açıklamalarını ortaya koymaya çalışan Margaret Morrison'a aittir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ Jarrett Leplin (1984), Scientific Realism, University of California Press, s. 1, ISBN
- ^ Garrett, B., Empirical Nursing: The Art of Evidence-Based Care (Bingley: , 2018), p. 70.
- ^ Monton, Bradley; Mohler, Chad (October 2008). "Constructive Empiricism". The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Summer 2017 Edition).
- ^ , , & , eds., The Oxford Handbook of Philosophical Methodology 25 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde . (Oxford: Oxford University Press, 2016), pp. 401–402 12 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde ..
- ^ Chakravartty, Anjan (10 Temmuz 2018). "Scientific Realism". Zalta, Edward N. (Ed.). The Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 13 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 8 Ocak 2024 – Stanford Encyclopedia of Philosophy vasıtasıyla.
- ^ Colin Howson, Hume's Problem: Induction and the Justification of Belief (2000), Chap. 3 : Realism and the No Miracles Argument
- ^ Frigg, Roman and Hartmann, Stephan, Models in Science, (Spring 2020 Edition), Edward N. Zalta (ed.).
- ^ Morrison, Margaret (2011). One phenomenon, many models: Inconsistency and complementarity. Part A 42 (2):342-351.
Konuyla ilgili yayınlar
- Boyd, RN (1988). "Nasıl Ahlaki Gerçekçi Olunur", G. Sayre-McCord, ed., Ahlaki Gerçekçilik Üzerine Denemeler, Cornell University Press, s. 181–228 .
- Bunge, Mario . (2006). Gerçekliğin Peşinde: Gerçekçilik Üzerindeki Çekişme . Felsefede Toronto Çalışmaları: Toronto Üniversitesi Yayınları
- Bunge, Mario. (2001). Bilimsel Gerçekçilik: Mario Bunge'nin Seçilmiş Denemeleri . Mahner, M. (Ed.) New York: Prometheus Books
- Devitt, Michael, "Bilimsel gerçekçilik". İçinde: Çağdaş analitik felsefenin Oxford el kitabı (2005)
- Hempel, Carl. (1950). Boyd, Richard ve ark.'da "Bilişsel Önemin Deneyci Kriterleri". eds. (1990). Bilim Felsefesi Cambridge: MIT Press..
- Hunt, Shelby D. (2003). "Pazarlama Teorisindeki Tartışma: Akıl, Gerçekçilik, Hakikat ve Nesnellik İçin." Armonk, NY: ME Sharpe, Inc.
- Hunt Shelby D. (2011). "Teori Durumu, Tümevarımsal Gerçekçilik ve Yaklaşık Gerçek: Mucize Yok, Sessizlik Yok." Bilim Felsefesinde Uluslararası Çalışmalar, 25(2), 159–178.
- Kukla, A. (2000). Sosyal yapılandırmacılık ve bilim felsefesi. Londra: Routledge.
- Kuhn, Thomas. (1970). Bilimsel Devrimlerin Yapısı, 2. Baskı. Chicago: Chicago Üniversitesi Yayınları.
- Laudan, Larry. (1981). "Yakınsak Gerçekçiliğin Çürütülmesi" Bilim Felsefesi
- Leplin, Jarrett. (1984). Bilimsel Gerçekçilik . Kaliforniya: Kaliforniya Üniversitesi Yayınları.
- Leplin, Jarrett. (1997). Bilimsel Gerçekçiliğin Yeni Bir Savunması. Oxford: Oxford Üniversitesi Yayınları.
- Lipton, Peter. (2004). En iyi açıklamaya çıkarım, 2. baskı. Londra: Routledge.
- Maxwell, G. (1962). H. Feigl ve G. Maxwell Scientific Explanation, Space, and Time ciltlerinde "Teorik Varlıkların Ontolojik Durumu". 3, Bilim Felsefesinde Minnesota Çalışmaları, 3-15.
- Merritt, D. (2021). Kozmolojik Gerçekçilik .
- Okasha, Samir. (2002). Bilim felsefesi: Çok kısa bir giriş. Oxford: Oxford Üniversitesi Yayınları. Özellikle 4. bölüm olan "Gerçekçilik ve Gerçekçilik Karşıtlığı"na bakın.
- Putnam, Hilary. (1962). Ernst Nagel ve ark.'da "Teoriler Ne Değildir?" (1962). Mantık, Metodoloji ve Bilim Felsefesi Stanford University Press.
- Psillos, Stathis. (1999). Bilimsel gerçekçilik: Bilim gerçeği nasıl izler? Londra: Routledge.
- Quine, WVO (1951). (1953)'te "Deneyciliğin İki Dogması" [1] . Mantıksal Bir Bakış Açısından Cambridge: Harvard University Press.
- Quine, WVO (1960). Kelime ve Nesne Cambridge: MIT Press.
- Sankey, H. (2001). "Bilimsel Gerçekçilik: Bir Ayrıntılandırma ve Savunma" http://philsci-archive.pitt.edu adresinden alınmıştır.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bilimsel gercekcilik bilim tarafindan tanimlanan evrenin nasil yorumlanabilecegine bakmaksizin gercek oldugunu savunan gorustur Bilimsel gercekcilige inanan bir kisi bilimin evrendeki hem fiziksel hem de metafiziksel gercekleri ya da yaklasik gercekleri bulmak icin kullanilabilecegi yonundeki gorusleri nedeniyle evrenin bilim tarafindan tanimlandigi sekliyle dogru ya da yaklasik dogru oldugunu kabul etmektedir Bilim felsefesinde bu gorus genellikle Bilimin basarisi nasil aciklanabilir sorusuna verilen bir yanittir Bu baglamda bilimin basarisi uzerine yapilan tartisma oncelikle bilimsel teorilerin bahsettigi gozlemlenemez varliklarin durumuna odaklanir Genel olarak bilimsel gercekciler aracsalciligin tersine gozlemlenemeyenler hakkinda da gecerli iddialarda bulunulabilecegini yani gozlemlenebilirlerle ayni ontolojik statuye sahip olduklarini ileri surmektedirler Ana OzelliklerBilimsel gercekcilik iki temel konumu icermektedir Oncelikle ideal bir bilimsel teorinin ozellikleri hakkinda iddialar butunudur ideal bir teori bilimin uretmeyi amacladigi turden bir teoridir Ikinci olarak bilimin eninde sonunda ideal bir teoriye cok benzeyen teoriler uretecegine ve bilimin simdiye kadar bazi alanlarda oldukca basarili olduguna dair inanctir Bir kisinin bazi bilimlerde bilimsel gercekci olurken digerlerinde olmayabilecegini belirtmek onemlidir Bilimsel gercekcilige gore ideal bir bilimsel teori asagidaki ozelliklere sahiptir Teorinin ortaya koydugu iddialar teorinin bahsettigi varliklarin var olup olmadigina ve teori tarafindan dogru bir sekilde tanimlanip tanimlanmadigina bagli olarak dogru ya da yanlistir Bu bilimsel gercekciligin anlamsal yukumlulugudur Bilimsel teori tarafindan tanimlanan varliklar nesnel ve zihinden bagimsiz olarak mevcuttur Bu bilimsel gercekciligin metafiziksel yukumlulugudur Teorinin soylediklerinin onemli bir kismina inanmak icin gerekceler bulunmaktadir Bu epistemolojik yukumluluktur Birinci ve ikinci iddianin birlestirilmesi ideal bir bilimsel teorinin gercekten var olan varliklar hakkinda kesin seyler soylemesini gerektirmektedir Ucuncu iddia bu varliklar hakkindaki bircok bilimsel iddianin dogru olduguna inanmak icin sebeplerimiz oldugunu ancak hepsinin dogru olmadigini soylemektedir Bilimsel gercekcilik genellikle bilimin ilerleme kaydettigini yani bilimsel teorilerin giderek daha iyi hale geldigini daha dogrusu giderek daha fazla soruya yanit verdigini kabul etmektedir Bu yuzden bilimsel gercekciler olsun ya da olmasin gercekciligin bilimin ilerlemesini teorilerin bilimsel gercekcilerin tanimladigi ideal teoriye giderek daha cok benzemesi acisindan anlamlandirmasi gerektigini savunmaktadir Karakteristik iddialar Asagidaki iddialar bilimsel gercekciler tarafindan savunulan tipik iddialardir Bilimin basarisinin dogasi ve basarisinda gercekciligin rolu konusundaki genis fikir ayriliklari nedeniyle bir bilimsel gercekci asagidaki pozisyonlarin hepsine degil ama bazilarina katilmaktadir En iyi bilimsel teoriler en azindan kismen dogrudur En iyi teoriler yonlendirici olmayan ifadeler iceren merkezi terimler kullanmazlar Bir teorinin yaklasik olarak dogru oldugunu soylemek onun ongoru basarisinin derecesinin yeterli bir aciklamasidir Bir teorinin yaklasik gercegi onun ongoru basarisinin tek aciklamasidir Bir teori kaynagi olmayan ifadeler kullansa bile bilimsel bir teori gercege yakin olabilir Bilimsel teoriler fiziksel dunyanin gercek bir aciklamasi icin tarihsel bir ilerleme surecindedir Bilimsel teoriler gercek varolussal iddialarda bulunur Bilimsel teorilerin teorik iddialari harfi harfine okunmalidir ve kesinlikle ya dogrudur ya da yanlistir Bir teorinin ongorusel basarisinin derecesi merkezi terimlerinin atifsal basarisinin kanitidir Bilimin amaci fiziksel dunyanin kelimenin tam anlamiyla dogru olan bir izahidir Bilim basarili olmustur cunku bu hedefe dogru ilerlemektedir TarihiBilimsel gercekcilik rasyonalizm ve metafizik gercekcilik gibi cok daha eski felsefi pozisyonlarla ilgilidir Bununla birlikte bilim uzerine yirminci yuzyilda gelistirilen bir tezdir Bilimsel gercekciligi antik Orta Cag ve erken modern donemdeki benzerleriyle birlikte tasvir etmek en iyi ihtimalle yaniltici olacaktir Bilimsel gercekcilik buyuk olcude mantiksal pozitivizme bir tepki olarak gelismistir Mantiksal pozitivizm yirminci yuzyilin ilk bilim felsefesi ve bilimsel gercekciligin oncusu olup teorik terimler ile gozlemsel terimler arasinda keskin bir ayrim yapilabilecegini gozlemsel ve mantiksal terimlerle anlamsal analiz yapilabilecegini savunmaktadir Mantiksal pozitivizm su konularda sikintilar yasadi Dogrulamaci anlam teorisi bkz Hempel 1950 Analitik sentetik ayrimiyla ilgili sorunlar bkz Quine 1950 Gozlemin teori yuklulugu bkz 1958 Kuhn 1970 ve Quine 1960 Terimlerin gozlemselliginden baslayarak cumlelerin gozlemselligine dogru ilerlerken karsilasilan zorluklar bkz Putnam 1962 Gozlemsel teorik ayrimin belirsizligi bkz G Maxwell 1962 Mantiksal pozitivizm icin bu zorluklar bilimsel gercekciligi akla getirir fakat zorunlu kilmaz ve gercekciligin bir bilim felsefesi olarak gelistirilmesine yol acar Realizm pozitivizmden sonra bilimin hakim felsefesi haline gelmistir Bas van Fraassen The Scientific Image 1980 adli kitabinda gercekcilige alternatif olarak gelistirdi Bilimsel gercekcilige karsi bilimsel teorilerin gozlenemeyen varliklar hakkinda gercegi amaclamadigini ileri surmektedir Van Fraassen e verilen yanitlar gercekci konumlari keskinlestirmis ve bilimsel gercekciligin bazi gozden gecirmelerine yol acmistir Bilimsel gercekcilik lehinde ve aleyhinde argumanlarMucize yok argumani Bilimsel gercekciligin temel argumanlarindan birisi bilimsel bilginin dogasi geregi ilerici oldugu ve olgulari basarili bir sekilde ongorebildigi fikrine dayanmaktadir Pek cok bilimsel gercekci ornegin Ernan McMullin Richard Boyd bir teorinin uygulamali basarisinin onun daha gozlemlenemeyen yonlerinin var oldugu fikrine de guven kazandirdigini dusunuyor cunku bunlar teorinin tahminlerini gerekcelendirme sekli olarak ortadaydi Ornegin bir bilimsel gercekci bilimin atomlari kullanan tum teorilerdeki olaganustu fenomenolojik basaridan atomlar icin bazi ontolojik dayanaklar cikarmasi gerektigini savunacaktir Bilimsel gercekcilik yonundeki argumanlar siklikla cikarimsal akil yurutmeye veya en iyi aciklamaya yonelik cikarima basvurur Lipton 2004 Ornegin yaygin olarak basvurulan argumanlardan biri olan mucize argumani ya da mucize yok argumani bilimsel teorilerin cesitli olgulari tahmin etmede ve aciklamada cogu zaman buyuk bir isabetle son derece basarili oldugunu belirterek ise baslar Bu nedenle en iyi aciklamanin bilimin basarisini Hilary Putnam in mucize olarak adlandirdigi sey olmadigini gosteren tek aciklamanin bilimsel teorilerimizin ya da en azindan en iyilerinin dunyanin gercek tanimlarini sagladigi ya da yaklasik olarak sagladigi gorusudur Bas van Fraassen buna evrimsel bir benzetmeyle yanit veriyor Ben mevcut bilimsel teorilerin basarisinin mucize olmadigini iddia ediyorum Bilimsel Darwinist zihin acisindan sasirtici bile degildir Cunku her bilimsel teori disi ve tirnagi kipkirmizi bir ormanda kiyasiya rekabetin yasandigi bir hayatin icinde dunyaya gelir Sadece basarili teoriler hayatta kalir ki bunlar aslinda dogadaki gercek duzenlere bagli olanlardir The Scientific Image 1980 Bazi filozoflar ornegin mucizelerin olmadigi argumaninin temel oran safsatasina yol actigini ileri surmustur Kotumser tumevarim Gercekcilige karsi temel argumanlardan biri olan bilim tarihinin bir zamanlar ampirik olarak basarili kabul edilen ancak artik yanlis olduguna inanilan bircok teori icerdigini savunur Buna ek olarak bilim tarihi gozlemlenemeyen terimlerin gercekten ifade ettigine inanilmayan deneysel olarak basarili bircok teori icermektedir Ornegin statik elektrigin effluvium teorisi 16 Yuzyil fizikcisi William Gilbert in bir teorisi temel gozlemlenemeyen terimleri sonraki teoriler tarafindan ikame edilen deneysel olarak basarili bir teoridir Gercekciler belirli gercekci teorilerin daha iyileriyle degistirilmesinin bilimsel bilginin ilerlemeci dogasi geregi beklenen bir durum oldugunu ve bu tur degisimler gerceklestiginde sadece gereksiz gozlemlenemeyenlerin cikarildigini soylerler Ornegin Albert Einstein in ozel gorelilik kurami isik sacan eter kavraminin mekanik ve elektromanyetizma kuramlarinin basarisina hicbir katkisi olmadigi icin bir kenara birakilabilecegini gostermistir Ote yandan teori degisimi gerceklestiginde atom kavrami gibi iyi desteklenen bir kavram cikarilamaz ancak bir sekilde yeni teoriye dahil edilir Bu yanitlar bilimsel gercekcileri yapisal gercekcilige goturebilmektedir Yapilandirmaci epistemoloji bilimsel gercekciligin bilimsel devrim donemlerinde bilimsel bilgide meydana gelen hizli degisimi aciklayamayacagini iddia etmektedir Yapilandirmacilar teorilerin basarisinin sadece yapinin bir parcasi oldugunu da ileri surebilmektedir Bununla birlikte bu argumanlar bircok bilim insaninin gercekci olmadigini goz ardi etmektedir Kuantum mekaniginin 1920 lerdeki gelisimi sirasinda bilimin hakim felsefesi mantiksal pozitivizmdi Alternatif gercekci Bohm yorumu Pilot dalga teorisi ve kuantum mekaniginin coklu dunyalar yorumu klasik fizik kavramlariyla bu kadar koklu bir kopus yaratmamaktadir Eksik belirleme sorunu Bilimsel gercekcilige yoneltilen ve eksik belirleme sorunundan hareket eden bir baska arguman ise digerleri kadar tarihsel bir temele dayanmamaktadir Gozlemsel verilerin prensipte birbiriyle bagdasmayan birden fazla teori tarafindan aciklanabilecegini ileri surmektedir Gercekciler bilim tarihinde az sayida eksik belirleme vakasi oldugunu soyleyerek buna karsi cikabilmektedir Genellikle verilerin aciklanmasi gerekliligi o kadar titizdir ki bilim insanlari bunu yerine getirecek tek bir teori bile bulduklarinda kendilerini sansli sayarlar Dahasi yetersiz belirleme argumanini ciddiye alirsak bu sadece dogrudan gozlemlediklerimizi bilebilecegimiz anlamina gelir Ornegin fosil kanitlarina dayanarak dinozorlarin bir zamanlar yasadigini teorilestiremeyiz cunku diger teoriler ornegin fosillerin zekice hazirlanmis birer sahtekarlik oldugu ayni verileri farkli bir sekilde aciklayabilir Uyumsuz modeller argumani Uyumsuz modeller argumanina gore bazi hallerde tek bir olgu icin farkli modellerin varligi gerceklik karsitliginin bir kaniti olarak kabul edilebilir Buna verilebilecek orneklerden biri kabuk modeli ile sivi damla modelinin atom cekirdeginin birbiriyle celisen aciklamalarini ortaya koymaya calisan Margaret Morrison a aittir Ayrica bakinizAnti realizm Diyalektik materyalizm Aracsalcilik Saf gercekcilik Bilimsel materyalizm Sosyal insacilikKaynakca Jarrett Leplin 1984 Scientific Realism University of California Press s 1 ISBN 0 520 05155 6 Garrett B Empirical Nursing The Art of Evidence Based Care Bingley 2018 p 70 Monton Bradley Mohler Chad October 2008 Constructive Empiricism The Stanford Encyclopedia of Philosophy Summer 2017 Edition Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link amp eds The Oxford Handbook of Philosophical Methodology 25 Haziran 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde Oxford Oxford University Press 2016 pp 401 402 12 Ekim 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde Chakravartty Anjan 10 Temmuz 2018 Scientific Realism Zalta Edward N Ed The Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 13 Agustos 2019 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 8 Ocak 2024 Stanford Encyclopedia of Philosophy vasitasiyla Colin Howson Hume s Problem Induction and the Justification of Belief 2000 Chap 3 Realism and the No Miracles Argument Frigg Roman and Hartmann Stephan Models in Science Spring 2020 Edition Edward N Zalta ed Morrison Margaret 2011 One phenomenon many models Inconsistency and complementarity Part A 42 2 342 351 Konuyla ilgili yayinlarBoyd RN 1988 Nasil Ahlaki Gercekci Olunur G Sayre McCord ed Ahlaki Gercekcilik Uzerine Denemeler Cornell University Press s 181 228 Bunge Mario 2006 Gercekligin Pesinde Gercekcilik Uzerindeki Cekisme Felsefede Toronto Calismalari Toronto Universitesi Yayinlari Bunge Mario 2001 Bilimsel Gercekcilik Mario Bunge nin Secilmis Denemeleri Mahner M Ed New York Prometheus Books Devitt Michael Bilimsel gercekcilik Icinde Cagdas analitik felsefenin Oxford el kitabi 2005 Hempel Carl 1950 Boyd Richard ve ark da Bilissel Onemin Deneyci Kriterleri eds 1990 Bilim Felsefesi Cambridge MIT Press Hunt Shelby D 2003 Pazarlama Teorisindeki Tartisma Akil Gercekcilik Hakikat ve Nesnellik Icin Armonk NY ME Sharpe Inc Hunt Shelby D 2011 Teori Durumu Tumevarimsal Gercekcilik ve Yaklasik Gercek Mucize Yok Sessizlik Yok Bilim Felsefesinde Uluslararasi Calismalar 25 2 159 178 Kukla A 2000 Sosyal yapilandirmacilik ve bilim felsefesi Londra Routledge Kuhn Thomas 1970 Bilimsel Devrimlerin Yapisi 2 Baski Chicago Chicago Universitesi Yayinlari Laudan Larry 1981 Yakinsak Gercekciligin Curutulmesi Bilim Felsefesi Leplin Jarrett 1984 Bilimsel Gercekcilik Kaliforniya Kaliforniya Universitesi Yayinlari Leplin Jarrett 1997 Bilimsel Gercekciligin Yeni Bir Savunmasi Oxford Oxford Universitesi Yayinlari Lipton Peter 2004 En iyi aciklamaya cikarim 2 baski Londra Routledge Maxwell G 1962 H Feigl ve G Maxwell Scientific Explanation Space and Time ciltlerinde Teorik Varliklarin Ontolojik Durumu 3 Bilim Felsefesinde Minnesota Calismalari 3 15 Merritt D 2021 Kozmolojik Gercekcilik Okasha Samir 2002 Bilim felsefesi Cok kisa bir giris Oxford Oxford Universitesi Yayinlari Ozellikle 4 bolum olan Gercekcilik ve Gercekcilik Karsitligi na bakin Putnam Hilary 1962 Ernst Nagel ve ark da Teoriler Ne Degildir 1962 Mantik Metodoloji ve Bilim Felsefesi Stanford University Press Psillos Stathis 1999 Bilimsel gercekcilik Bilim gercegi nasil izler Londra Routledge Quine WVO 1951 1953 te Deneyciligin Iki Dogmasi 1 Mantiksal Bir Bakis Acisindan Cambridge Harvard University Press Quine WVO 1960 Kelime ve Nesne Cambridge MIT Press Sankey H 2001 Bilimsel Gercekcilik Bir Ayrintilandirma ve Savunma http philsci archive pitt edu adresinden alinmistir