Saf gerçekçilik (aynı zamanda doğrudan gerçekçilik, algısal gerçekçilik veya sağduyu gerçekçiliği olarak da bilinir), algı felsefesi ve epistemolojide duyuların bize nesnelerin gerçekte oldukları gibi doğrudan farkındalığını sağladığını söyleyen fikridir. Doğrudan gerçekçilik olarak anıldığında, saf gerçekçilik genellikle dolaylı gerçekçilik kavramıyla karşılaştırılır.
Saf gerçekçilere göre, algı nesneleri dış nesnelerin temsilleri değil, aslında o dış nesnelerin ta kendileridir. Saf gerçekçi genelde aynı zamanda bir metafiziksel gerçekçidir ve bu nesnelerin fizik yasalarına riayet etmeye devam ettiğini ve onları gözlemleyecek biri olsun ya da olmasın tüm özelliklerini koruduğunu varsayar. Bunlar maddeden oluşurlar, yer kaplarlar ve boyut, şekil, doku, koku, tat ve renk gibi genellikle doğru algılanan özelliklere sahiptirler. Buna karşın dolaylı gerçekçiler, algı nesnelerinin basitçe duyusal girdilere dayalı gerçeklik temsilleri olduğunu düşünür ve bu nedenle dış nesnelere özellik atfederken birincil/ikincil nitelik ayrımına bağlı kalırlar.
Dolaylı gerçekçiliğe ek olarak saf gerçekçilik, zihne bağlı fikirler dışında hiçbir dünyanın var olmadığını iddia eden idealizmin bazı biçimleriyle ve duyularımıza güvenemeyeceğimizi söyleyen veya inançlarımızda radikal bir şekilde aldatılmadığımızı kanıtlayan felsefi şüpheciliğin bazı biçimleriyle de zıtlaştırılabilir; bilinçli deneyimimiz gerçek dünyaya ait değil, dünyanın içsel bir gösterimidir.
Genel Bakış
Saf gerçekçiler genellikle aşağıdaki görüşlere bağlıdır:
- Metafizik gerçekçilik : Algılanmaktan bağımsız olarak var olan ve algılanmaktan bağımsız olarak şekil, boyut, renk, kütle gibi özelliklere sahip olan maddi nesneler dünyası vardır.
- Deneycilik : Bu nesnelerle ilgili bazı ifadelerin duyusal deneyim yoluyla doğru olduğu bilinebilir.
- Saf gerçekçilik: Duyularımız aracılığıyla dünyayı doğrudan ve hemen hemen olduğu gibi algılarız, bu da onun hakkında bilgi sahibi olma iddialarımızın haklı olduğu anlamına gelmektedir.
Doğrudan gerçekçiliği savunan çağdaş analitik filozoflar arasında örneğin Hilary Putnam,,,John R. Searle, ve sayılabilmektedir.
Örneğin Searle, "yalnızca kendi öznel deneyimlerimizi doğrudan algılayabiliriz, ama asla dünyadaki nesnelerin ve durumların kendilerini algılayamayız" şeklindeki popüler varsayıma karşı çıkmaktadır. Searle'e göre, bu argüman birçok düşünürü doğrudan gerçekçiliği reddetme konusunda etkilemiş bulunmaktadır. Ancak Searle, doğrudan gerçekçiliğin reddinin kötü bir argümana dayandığını ileri sürmektedir: yanılsama argümanı, bu da "duyu verilerinin" doğası veya varlığına ilişkin belirsiz varsayımlara dayanmaktadır. Çeşitli duyu verisi teorileri 1962 yılında İngiliz filozof J.L. Austin tarafından Sense and Sensibilia başlıklı bir kitapta yapısöküme uğratılmıştır.
Günümüzde duyu verilerinden bahsetmenin yerini büyük ölçüde daha geniş anlamda temsili algıdan bahsetmek almıştır ve bilimsel gerçekçiler tipik olarak algının temsili olduğunu ve bu nedenle dolaylı gerçekçiliğin doğru olduğunu varsayarlar. Ancak bu varsayım felsefi bir varsayım olup, bilimsel gerçekçilerin doğrudan gerçekçiliği doğru kabul etmelerini engelleyen çok az şey vardır. Hilary Putnam, " Saf gerçekçilik ve renk gerçekçiliği" konulu bir blog yazısında konuyu şu sözlerle özetlemektedir: "Elma olmak fizikte bir doğal tür değildir, ancak biyolojide öyledir, hatırlayın. Karmaşık olmak ve temel fiziğin ilgi alanına girmemek "gerçek" olmamak anlamına gelmez. Bence yeşil de elmacılık kadar gerçektir."
Doğrudan gerçekçiler, örneğin gün batımı deneyiminin doğrudan deneyimlediğimiz gerçek gün batımı olduğunu ifade etmektedir. Dolaylı gerçekçi ise gerçeklikle ilişkimizin dolaylı olduğunu, dolayısıyla gün batımı deneyiminin fizik tarafından tanımlandığı şekliyle gerçekte radyasyon olan şeyin öznel bir temsili olduğunu ifade etmektedir. Ancak doğrudan gerçekçi gün batımının radyasyon olduğunu inkar etmez; deneyimin hiyerarşik bir yapısı vardır ve radyasyon doğrudan deneyimin bir parçasıdır.
Simon Blackburn, kitaplarda, makalelerde veya derslerde hangi pozisyonu alırlarsa alsınlar, saf gerçekçiliğin "filozofların görevde olmadıkları zamanki" görüşü olduğunu öne sürmüştür.
Bilimsel gerçekçilik ve saf algısal gerçekçilik
Pek çok filozof , algı felsefesinde saf gerçekçilik ile bilim felsefesinde bilimsel gerçekçiliği kabul etmenin bağdaşmadığını öne sürmektedir. Bilimsel gerçekçilik, evrenin sadece bilimsel bir tanımda yer alan özellikleri içerdiğini ifade eder; bu da renk gibi ikincil niteliklerin kendi başına gerçek olmadığı ve var olan tek şeyin mikroskobik yüzey dokuları nedeniyle fiziksel nesneler tarafından yansıtılan belirli dalga boyları olduğu anlamına gelmektedir.
John Locke, dünyanın yalnızca dünyanın bütüncül bilimsel açıklamasında yer alan birincil nitelikleri içerdiğini ve ikincil niteliklerin bir anlamda öznel olduğunu ve varoluşlarının nesneleri gözlemleyebilen bir algılayıcının varlığına bağlı olduğunu belirtmiştir.
Psikolojideki etkisi
Felsefedeki saf gerçekçilik, psikolojideki görsel algı çalışmalarına da ilham kaynağı olmuştur. Psikolojideki önde gelen doğrudan gerçekçi teorisyen JJ Gibson'du. William Mace, Claire Michaels, Edward S. Reed, Robert Shaw ve Michael Turvey dahil olmak üzere diğer psikologlar da bu yaklaşımdan büyük ölçüde etkilendiler. Daha yakın zamanlarda Carol Fowler, konuşma algısına doğrudan gerçekçi bir yaklaşımı geliştirmiştir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ^ a b The Problem of Perception. Stanford Encyclopedia of Philosophy. Metaphysics Research Lab, Stanford University. 2021.
- ^ "The Contents of Perception". Stanford Encyclopedia of Philosophy. Erişim tarihi: 12 Temmuz 2020.
- ^ a b Naïve Realism, Theory of Knowledge.com.
- ^ Lehar, Steve. Representationalism 5 Eylül 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde .
- ^ Naïve Realism 2 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., .
- ^ Putnam, Hilary. Sep. 1994. "The Dewey Lectures 1994: Sense, Nonsense, and the Senses: An Inquiry into the Powers of the Human Mind." The Journal of Philosophy 91(9):445–518.
- ^ John McDowell, Mind and World. Harvard University Press, 1994, p. 26.
- ^ Roger F. Gibson, "McDowell's Direct Realism and Platonic Naturalism", Philosophical Issues Vol. 7, Perception (1996), pp. 275–281.
- ^ Galen Strawson, "Real Direct Realism" 16 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde ., a lecture recorded 2014 at Marc Sanders Foundation, Vimeo.
- ^ John R. Searle, Seeing Things as They Are: A Theory of Perception, Oxford University Press, 2015, p. 15.
- ^ John L. Pollock, Joseph Cruz Contemporary Theories of Knowledge, Rowman and Littlefield
- ^ a b John R. Searle, 'Seeing Things as They Are; A Theory of Perception', Oxford University Press. 2015. p. 111-114
- ^ Austin, J. L. Sense and Sensibilia, Oxford: Clarendon. 1962.
- ^ "Sardonic comment". Putnamphil.blogspot.com. 15 Ekim 2017 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 9 Nisan 2019.
- ^ Blackburn, Simon (2008). Oxford Dictionary of Philosophy (Second edition, revised), Oxford University Press
- ^ Michaels, Claire & Carello, Claudia. (1981). Direct Perception 21 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde . . Prentice-Hall.
- ^ . 28 Ocak 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2011.
- ^ . 25 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2011.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Saf gercekcilik ayni zamanda dogrudan gercekcilik algisal gercekcilik veya sagduyu gercekciligi olarak da bilinir algi felsefesi ve epistemolojide duyularin bize nesnelerin gercekte olduklari gibi dogrudan farkindaligini sagladigini soyleyen fikridir Dogrudan gercekcilik olarak anildiginda saf gercekcilik genellikle dolayli gercekcilik kavramiyla karsilastirilir Saf gercekcilik dunyayi dogrudan algiladigimizi savunmaktadir Saf gercekcilere gore algi nesneleri dis nesnelerin temsilleri degil aslinda o dis nesnelerin ta kendileridir Saf gercekci genelde ayni zamanda bir metafiziksel gercekcidir ve bu nesnelerin fizik yasalarina riayet etmeye devam ettigini ve onlari gozlemleyecek biri olsun ya da olmasin tum ozelliklerini korudugunu varsayar Bunlar maddeden olusurlar yer kaplarlar ve boyut sekil doku koku tat ve renk gibi genellikle dogru algilanan ozelliklere sahiptirler Buna karsin dolayli gercekciler algi nesnelerinin basitce duyusal girdilere dayali gerceklik temsilleri oldugunu dusunur ve bu nedenle dis nesnelere ozellik atfederken birincil ikincil nitelik ayrimina bagli kalirlar Dolayli gercekcilige ek olarak saf gercekcilik zihne bagli fikirler disinda hicbir dunyanin var olmadigini iddia eden idealizmin bazi bicimleriyle ve duyularimiza guvenemeyecegimizi soyleyen veya inanclarimizda radikal bir sekilde aldatilmadigimizi kanitlayan felsefi supheciligin bazi bicimleriyle de zitlastirilabilir bilincli deneyimimiz gercek dunyaya ait degil dunyanin icsel bir gosterimidir Genel BakisSaf gercekciler genellikle asagidaki goruslere baglidir Metafizik gercekcilik Algilanmaktan bagimsiz olarak var olan ve algilanmaktan bagimsiz olarak sekil boyut renk kutle gibi ozelliklere sahip olan maddi nesneler dunyasi vardir Deneycilik Bu nesnelerle ilgili bazi ifadelerin duyusal deneyim yoluyla dogru oldugu bilinebilir Saf gercekcilik Duyularimiz araciligiyla dunyayi dogrudan ve hemen hemen oldugu gibi algilariz bu da onun hakkinda bilgi sahibi olma iddialarimizin hakli oldugu anlamina gelmektedir Dogrudan gercekciligi savunan cagdas analitik filozoflar arasinda ornegin Hilary Putnam John R Searle ve sayilabilmektedir Ornegin Searle yalnizca kendi oznel deneyimlerimizi dogrudan algilayabiliriz ama asla dunyadaki nesnelerin ve durumlarin kendilerini algilayamayiz seklindeki populer varsayima karsi cikmaktadir Searle e gore bu arguman bircok dusunuru dogrudan gercekciligi reddetme konusunda etkilemis bulunmaktadir Ancak Searle dogrudan gercekciligin reddinin kotu bir argumana dayandigini ileri surmektedir yanilsama argumani bu da duyu verilerinin dogasi veya varligina iliskin belirsiz varsayimlara dayanmaktadir Cesitli duyu verisi teorileri 1962 yilinda Ingiliz filozof J L Austin tarafindan Sense and Sensibilia baslikli bir kitapta yapisokume ugratilmistir Gunumuzde duyu verilerinden bahsetmenin yerini buyuk olcude daha genis anlamda temsili algidan bahsetmek almistir ve bilimsel gercekciler tipik olarak alginin temsili oldugunu ve bu nedenle dolayli gercekciligin dogru oldugunu varsayarlar Ancak bu varsayim felsefi bir varsayim olup bilimsel gercekcilerin dogrudan gercekciligi dogru kabul etmelerini engelleyen cok az sey vardir Hilary Putnam Saf gercekcilik ve renk gercekciligi konulu bir blog yazisinda konuyu su sozlerle ozetlemektedir Elma olmak fizikte bir dogal tur degildir ancak biyolojide oyledir hatirlayin Karmasik olmak ve temel fizigin ilgi alanina girmemek gercek olmamak anlamina gelmez Bence yesil de elmacilik kadar gercektir Dogrudan gercekciler ornegin gun batimi deneyiminin dogrudan deneyimledigimiz gercek gun batimi oldugunu ifade etmektedir Dolayli gercekci ise gerceklikle iliskimizin dolayli oldugunu dolayisiyla gun batimi deneyiminin fizik tarafindan tanimlandigi sekliyle gercekte radyasyon olan seyin oznel bir temsili oldugunu ifade etmektedir Ancak dogrudan gercekci gun batiminin radyasyon oldugunu inkar etmez deneyimin hiyerarsik bir yapisi vardir ve radyasyon dogrudan deneyimin bir parcasidir Simon Blackburn kitaplarda makalelerde veya derslerde hangi pozisyonu alirlarsa alsinlar saf gercekciligin filozoflarin gorevde olmadiklari zamanki gorusu oldugunu one surmustur Bilimsel gercekcilik ve saf algisal gercekcilikPek cok filozof algi felsefesinde saf gercekcilik ile bilim felsefesinde bilimsel gercekciligi kabul etmenin bagdasmadigini one surmektedir Bilimsel gercekcilik evrenin sadece bilimsel bir tanimda yer alan ozellikleri icerdigini ifade eder bu da renk gibi ikincil niteliklerin kendi basina gercek olmadigi ve var olan tek seyin mikroskobik yuzey dokulari nedeniyle fiziksel nesneler tarafindan yansitilan belirli dalga boylari oldugu anlamina gelmektedir John Locke dunyanin yalnizca dunyanin butuncul bilimsel aciklamasinda yer alan birincil nitelikleri icerdigini ve ikincil niteliklerin bir anlamda oznel oldugunu ve varoluslarinin nesneleri gozlemleyebilen bir algilayicinin varligina bagli oldugunu belirtmistir Psikolojideki etkisiFelsefedeki saf gercekcilik psikolojideki gorsel algi calismalarina da ilham kaynagi olmustur Psikolojideki onde gelen dogrudan gercekci teorisyen JJ Gibson du William Mace Claire Michaels Edward S Reed Robert Shaw ve Michael Turvey dahil olmak uzere diger psikologlar da bu yaklasimdan buyuk olcude etkilendiler Daha yakin zamanlarda Carol Fowler konusma algisina dogrudan gercekci bir yaklasimi gelistirmistir Ayrica bakinizSaf Aklin Elestirisi Dogrudan ve dolayli gercekcilik Qualia Fenomenoloji Magara alegorisiKaynakca a b The Problem of Perception Stanford Encyclopedia of Philosophy Metaphysics Research Lab Stanford University 2021 The Contents of Perception Stanford Encyclopedia of Philosophy Erisim tarihi 12 Temmuz 2020 Arsivlenmesi gereken baglantiya sahip kaynak sablonu iceren maddeler link a b Naive Realism Theory of Knowledge com Lehar Steve Representationalism 5 Eylul 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde Naive Realism 2 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde Putnam Hilary Sep 1994 The Dewey Lectures 1994 Sense Nonsense and the Senses An Inquiry into the Powers of the Human Mind The Journal of Philosophy 91 9 445 518 John McDowell Mind and World Harvard University Press 1994 p 26 Roger F Gibson McDowell s Direct Realism and Platonic Naturalism Philosophical Issues Vol 7 Perception 1996 pp 275 281 Galen Strawson Real Direct Realism 16 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde a lecture recorded 2014 at Marc Sanders Foundation Vimeo John R Searle Seeing Things as They Are A Theory of Perception Oxford University Press 2015 p 15 John L Pollock Joseph Cruz Contemporary Theories of Knowledge Rowman and Littlefield a b John R Searle Seeing Things as They Are A Theory of Perception Oxford University Press 2015 p 111 114 Austin J L Sense and Sensibilia Oxford Clarendon 1962 Sardonic comment Putnamphil blogspot com 15 Ekim 2017 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 9 Nisan 2019 Blackburn Simon 2008 Oxford Dictionary of Philosophy Second edition revised Oxford University Press 9780199541430 Michaels Claire amp Carello Claudia 1981 Direct Perception 21 Haziran 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde Prentice Hall 28 Ocak 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mart 2011 25 Mayis 2011 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 27 Mart 2011