Bu madde, uygun değildir.Şubat 2010) ( |
Birinci Berberi Savaşı, Berberi Kıyısı Savaşı veya Trablusgarp Savaşı olarak da bilinen Amerika Birleşik Devletleri ile Kuzey Afrika'daki , Cezayir Eyaleti, Tunus Eyaleti ve Trablusgarp Eyaleti gibi arasında yapılan savaşın ilkidir.
Birinci Berberi Savaşı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Berberi Savaşları | |||||||
Philadelphia Fırkateyn'in Trablus limanında yanışı şubat, 1804 | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Amerika Birleşik Devletleri | Berberi Devletleri (Osmanlı Devleti'ne bağlı) | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
| Murat Reis | ||||||
Güçler | |||||||
7 gemi 10 US denizaltı ve denizcileri Hristiyan paralı asker Arab paralı asker | 4000 | ||||||
Kayıplar | |||||||
2 gemi tahrip oldu 2 denizci öldü 3 yaralı Hristiyan ve Arab paralı askerleri öldü ve yaralandı(kesin değil) | bilinmiyor |
16. yüzyılın ortalarında bu yana Kuzey Afrika kıyısında üstlenmiş olan Akdeniz'i ve Akdeniz'deki ticaret yollarının kontrolünü ellerinde tutuyorlardı. ABD, İngiltere'den bağımsızlığını kazandığı sırada Kuzey Afrika'daki Beylerbeyilikler (ya da onların tabiriyle Berberi Kıyısı Devletleri; Trablusgarp, Tunus, Cezayir ve ) tam 300 yıldır bu bölgedeki Avrupa ülkelerinin ve diğer devletlerinin gemilerini avlıyorlardı. Bu bölgede faaliyet gösteren bu korsanlarını stratejisi oldukça basit ama etkiliydi. Akdeniz'de küçük ama hızlı gemilerle seyrediyorlar, üstün hızları ve manevra kabiliyetleri ile ticaret gemilerini yakalıyorlardı, kendileri için bir handikap olan silahlarının azlığını da bu sayede dengeliyorlardı. Yakalanan gemilere ve yüklerine el konuluyor, mürettebatları da esir alınıyordu. Mürettebat ülkeleri kurtulmaları için fidye ödemeyi kabul edene kadar esaret altında tutuluyordu. Eğer fidye ödenmezse, köle olarak satılıyorlardı. Zamanla Akdeniz'e komşu devletler bu durumun üstesinden gelmek için Cezayir Beylerbeyliği ve diğerlerine yıllık haraç ödenmesini daha uygun buldular. Yıllık ödenen bu haraç sayesinde gemilerine serbest geçiş hakkı satın alıyorlardı. Eğer haraç ödenmezse ödeme yapmayan ülkeye savaş ilan ediliyordu. Savaş ilanı geleneksel hale gelmiş bir seremoni şeklinde olurdu. Bir manga asker hedef alınan ülkenin Elçiliğinin bayrak direğinin alemini keserek savaş ilan edildiği karşı tarafa tebliğ ederdi. Bundan sonra da Berberi donanması o ülkenin gemilerine saldırmaya başlardı.
Amerikan kolonileri de İngiliz İmparatorluğu'nun bir parçası olduğu sırada , İngiltere ve Berberi kıyısı devletleri arasında yapılan anlaşmalar sayesinde korunuyordu. Fakat bu durum Amerikan kolonileri bağımsız olunca değişti, bu koruma perdesi kalktı. Bu yüzden de genç Amerikan devleti Kuzey Afrika'daki Beylerbeyilikler'le acilen bir anlaşma yapmaya mecbur oldu.
1796'da bu Beylerbeyilikler ve Fas Sultanlığına ödenen haraç oldukça makul seviyedeydi. Örneğin ABD'nin Trablusgarp'a verdiği yıllık haraç 60.000 Amerikan Doları idi. Ama Trablusgarp Beylerbeyi olan Karamanlı Yusuf Paşa, zor durumda kalan ABD'nin ödediği haracın miktarını artırdı. Bu isteği 1801 yılı Mart ayında Thomas Jefferson başkanlığı devraldıktan hemen sonra ABD'ye ulaştı. Fakat Jefferson Kuzey Afrika'daki Türk korsanlarına artık daha fazla haraç ödenmesine taraftar değildi ve bunu yapmaktansa ABD'nin bir donanma inşa etmenin bu korsanların hiç bitmeyen taleplerinden daha ucuza mal olacağını iddia etti. Durumu yerinde tetkik etmek ve daha sonra girişilecek eylemlerde izlenecek yolu tespit etmek için 3 gemiden oluşan bir keşif filosunu Akdeniz'e gönderdi. idaresindeki ABD keşif filosu 1 Temmuz 1801'de Cebelitarık'a ulaştı ve burada ikmal yaptı. Bu sırada Dale Trablusgarp Beylerbeyiliği'nin 10 Mayıs 1801'de ABD savaş ilan ettiğini öğrendi. Savaş ilanından sonra Trablusgarp'taki ABD Konsolosluğu yağmalanmış ve Konsolos James Cathcart ve ailesi Danimarka elçiliğine sığınmışlardı. (Burada önemli olan ve dikkat edilmesi gereken nokta Osmanlı İmparatorluğu'nun bu uzaktaki Beylerbeyiliği'nin, yani bir eyaletinin savaş ilan etmesidir. Zaten Osmanlı İmparatorluğun 1830'lara kadar ABD tarafından gelen isteklere rağmen bu devleti muhatap dahi almamıştır.) Bu gelişmeyle birlikte keşif ve inceleme gezisi bir anda sefere dönüşmüş oluyordu. Dale emrindeki gemilere rotalarını Trablusgarp'a çevirmeleri emrini verdi. Dale Trablusgarp'a ulaştıktan sonra yaptığı gözlemlerde limanın doğal olarak korunaklı olduğunu, şehir önlerindeki bir kayalık resifin limana yaklaşımı zorlaştırdığını gördü. Buna ek olarak şehir üzerinde limana bakan küçük burçlar ve kaleler olan bir surla çevriliydi.
Dale şehre doğrudan bir saldırı yöneltmesi konusunda tebliğ edilmiş bir emir yoktu, öncelikli görevi keşif ve gözlemdi, zaten kendisi de kuvveti az olduğu için böyle bir harekete girişmek istemiyordu. Bu yüzden saldırgan bir tutum izlemek yerine filosuyla Trablusgarp'a yakın seyreden ABD ticaret gemilerine koruma sağlama ve Trablusgarp limanına yönelik gevşek bir abluka uygulama yoluna gitti. Dale tüm inisiyatif ve sorumluluğu üzerine almak istemediği için, her ne kadar komuta kademesindeki subayları Türk korsanları ile çatışmaya girmek yönünde görüş belirtseler de Akdeniz'de pasif bir politika izlemeyi yeğledi. Fakat böyle de olsa Amerikan güç gösterisi üzerine Cezayir ve Tunus, Trablusgarp'la olan ittifaklarına son verdiler.
Bu sıralarda yaşanan bir karşılaşmada USS Enterprise Teğmen komutasında küçük bir korsan gemisi ile çatışmaya girdi (1 Ağustos 1801) ve gemiyi ele geçirdi. Bu çatışmada küçük ve ateş gücü yetersiz olan Türk korsan gemisi 80 mürettebatından 60'ını kaybetti. ABD tarafı ise hiç kayıp vermedi. Bu küçük çatışma Kuzey Afrika'daki Türk korsan filosunun en önemli zafiyeti gözler önüne serdi; mürettebatı topçuluk ve denizcilik konusunda yeteri kadar eğitilmemiş olan bu hafif ve ateş gücü az gemiler o çağın gemilerinin artık muhatabı değillerdi. Teknik ve bilgi bir kez daha üstün gelmişti.
Sterrett güçsüz rakibi ile girdiği mücadeleyi kazanmıştı ama ABD Trablusgarp Beylerbeyiliği'ne henüz savaş ilan etmemişti. Temayüller gereği gemi alıkonulup, mürettebatı da esir alınamazdı. Bu yüzden de geminin topları denize atıldıktan sonra Trablusgarp'a geri dönmesine izin verildi. Bu gelişme üzerine oldukça öfkelenen Beylerbeyi Karamanlı Yusuf Paşa gemi kaptanını oldukça sert bir şekilde cezalandırdı; Kaptana limanda meydan dayağı atıldıktan sonra bir eşeğe ters olarak bindirildi ve şehirde dolaştırıldı.
1802 Nisanında Komodor Dale ABD geri çağrıldı, belli ki izlediği tutum hem filoda hem de ülkesinde pek hoş karşılanmamıştı. Onun yerine filo komutanı olarak atandı. Morris Akdeniz'deki filoya takviye de getiriyordu. 7 adet Firkateyn ve Şalopa'dan oluşan bu takviye kuvveti Haziranda Cebelitarık"a ulaştı. Morris sefere eşi ve çocuğunu da yanına alarak çıkmıştı, bu da onun da aynen Dale gibi Trablusgarp'a karşı aktif bir mücadeleye girmekten kaçınacağının açık kanıtıydı. Aldığı emir "tüm filo ile birlikte hareket etmek ve Trablusgarp açıklarında beklemekti." Morris de Dale'nin politikasını takip ediyordu; Amerikan ticaret gemilerine koruma sağlıyordu. Morris'in Trablusgarp'a yönelik tek hareketi Constellation gemisini Kaptan Alexander Murray idaresinde Trablusgarp limanını gözetlemeye göndermek oldu. Eylül 1803'te Morris de ABD'ye geri çağrıldı. İnisiyatif kullanmadaki zaafı ve acziyeti yüzünden önce hakkında bir soruşturma komisyonu açıldı ve daha sonra da Başkan Jefferson tarafından donanmadan azl edildi.
Bu esnada ABD Trablusgarp ile tam 2 yıldır savaş halindeydi ve sorunun çözümlenmesi yönünde hemen hiçbir gelişme olmamıştı. Ama yeni atanan filo komutanı bu durumu değiştirecek gibi duruyordu. 1803 Haziranında komutayı ele aldı. Deneyimli bir denizciydi, oldukça kötü ünü olan İngiliz hapishane gemisi Jersey'de mahkûm olarak bulunmuştu. Çabuk öfkelenen ve katı disiplinli biri olarak ün yapmıştı. Fakat bununla birlikte cesareti, mürettebata karşı tutumu ve uzman bir denizci olmasıyla da herkesin takdirini kazanmıştı.
Akdeniz'deki filonun komutasını devraldıktan sonra filoyu ve komuta kademesini kendine göre yeniden düzenledi. Bu bağlamda 106 kadar emir ve talimat yayınladı. Bu emirlerde disiplin ve gemi idaresi ile ilgili hemen her noktaya değinilmişti. ABD donanmasında daha sonra adını duyuran subaylar ve genç komutanlar onun gözetiminde yetiştiler ve tecrübe kazandılar. Bunlar arasında şu isimler öne çıkmaktadır; Stephen Decatur, James Lawrence, Isaac Hull, David Porter, Charles Stewart ve William Bainbridge. 1803 Ekim'inde Preble'in kuvvetleri Trablusgarp kuvvetleri ile ilk çatışmaya girdi. Bu esnada Preble'ın izlediği saldırgan tutum Fas'ın Trablusgarp'la olan ittifakını bitirmesine ve çatışmanın dışına çıkmasına sebep oldu.
31 Ekimde Kaptan William Bainbridge komutasındaki USS Philadelphia gemisi Trablusgarp limanı girişinde haritalarda gösterilmeyen bir resifte karaya oturdu. Olay Philadelphia gemisi iki Trablusgarp gemisini önlemeye çalıştığı sırada meydana gelmiş, gemiyi karaya oturmuş ve tehlikeli bir şekilde yan yatmıştı. Gemi tamamıyla savunmasız kalmıştı. Bainbridge toplarını atarak ve ön mizana direğini keserek gemiyi hafifletmeye ve yüzdürmeye çalıştı ama bu girişimi herhangi bir fayda vermedi. Philadelphia olduğu yerde hareketsiz olarak kaldı. Yapabilecek hiç birşeyi kalmayan Bainbridge de teslim oldu. Gemi 2 gün sonra dalgaların etkisiyle karaya oturduğu yerden kurtuldu. (Akdenizin bu bölgesinde gel-gitin etkisi oldukça fazladır. Bölgeyi bilmeyen gemiler bu yüzden karaya oturabilir. Bu konuya Barbaros Hayrettin Paşa da hatıratında değinmektedir.) Gemi Trablusgarp limanından çıkan gemiler tarafından yedeğe alındı ve limana çekildi, burada da onarılmaya başlandı. Philadelphia'nın Trablusgarp filosuna katılmasıyla filonun ateş gücü daha da artmıştı.
Preble Philadelphia'nın geri alınmasının imkânı olmadığını çok geçmeden anladı, tek çıkar yol geminin batırılmasıydı. Limana bir saldırı yapılmasına karar verdi, bu saldırı esnasında gemi bordalanacak ve ateşe verilecekti.
Saldırı gücü Teğmen Stephen Decatur'un komuta ettiği 70 kişiden oluşuyordu. Saldırı bir gece baskını şeklinde olacak, Amerikalılar liman savunma hatlarını ele geçirdikleri bir Türk korsan gemisini kullanarak geçeceklerdi. Planın tamamı ise şu şekildeydi; Arapça konuşan bir kılavuz[38] kendilerini liman muhafızlarına hasar görmüş bir gemi olarak tanıtacak ve onarımda olan Philadelphia'nın yanına palamar atma izni isteyecekti. Bu sayede Decatur ve adamları Philadelphia'ya yaklaşma imkânı bulacaklardı. Olayların akışı bu noktaya kadar planlandığı gibi gelişti fakat kuşkulanan liman muhafızları bu durumu çok çabuk fark ettiler. Ama çabuk davranan Decatur ve adamları bu sürede gemiye çıkmışlardı. Gemi muhafızları hazırlıksız yakalandığı için buradaki çatışma kısa, fakat oldukça kanlı oldu, Amerikalılar geminin kontrolünü tekrar ele geçirdiler ve gemiyi hemen ateşe verdiler. Çıkan yangın ve karışıklık Amerikalılara kaçmaları için gereken fırsatı da sağladı. Bu hareketi sonucunda Decatur milli kahraman haline geldi. ABD Kongresi Dacatur'a bir kılıç hediye ederek onu kaptanlığa terfi ettirdi. Henüz 25 yaşında olan Decatur ABD donanmasının en genç kaptanı oldu.
Philadelphia'nın yakılmasından sonra Preble Trablusgarb'ı hedef alan başka bir saldırı planlamaya başladı. Karamanlı Yusuf Paşa üzerindeki baskıyı arttırarak onu barış yapmaya zorlamayı planlayan Preble, bu sayede Bainbridge ve Philadelphia"nın mürettebatını da kurtarmayı umuyordu. Philadelphia'nın Trablusgarb limanı önlerinde karaya oturması onu sığ sularda seyir yapabilecek su çekimi az gemiler aramaya itti. Çünkü ABD donanmasının gemilerinin hemen hepsi derin sular için dizayn edilmiş, büyük gemilerdeki liman önündeki sığ sularda manevra kabiliyetleri azalıyor ve açık hedef haline geliyorlardı. Bu yüzden Preble, Sicilya Kralı IV. Ferdinant'tan 6 küçük gunboat ve 2 havan topu gemisi kiraladı. Bu İtalyanlarında çıkarınaydı çünkü bu sayede kendilerini çok uğraştıran bu korsanları kendileri zarara uğramadan cezalandırabileceklerdi. Preble bu küçük ve hafif gemilerle filosunu takviye ettikten sonra saldırı planlarına hız verdi. Ağustos ayında birkaç saldırı yapmayı planlamıştı, bunlardan ilki 3 Ağustos günü gerçekleşti. Önce Amerikan gunboat filosu Trablusgarp çektirilerine saldıracak ve dikkati üstüne toplayacak, bu sırada havan topu taşıyan gemiler de şehri topa tutacaktı. Yine bu esnada şehrin kıyı bataryalarının karşılık vermemesi için Constitution da kıyı bataryalarına saldıracak ve onları ateş altına alacaktı. Planın riskli tarafı Trablusgarp gunboat filosunun bu Amerikan hafif savaş gemileri tarafından yönlendirilecek saldırıyı önleyebilecek güçte olmasıydı.
Saldırı başladığı sırada başka bir hesapta olmayan aksilik ortaya çıktı; aniden yön değiştiren rüzgar yüzünden Amerikan filosu ikiye bölündü. Bunun sonucunda harekât bir kere başladığı için limana sadece 3 gunboat yaklaşabildi. Takip eden 2,5 saat boyunca çarpışmalar Amerikalılar kıyıya yaklaştıkça şiddetlendi. Çarpışmalar esnasında Trablusgarp çektirilerinden 6'sı bordalandı, bunlardan üçü batırıldı, diğer üçü ise ele geçirildi. Constitution'da toplarının daha uzun menzilli olması sayesinde kıyı bataryalarını susturmuş ve tüm gücüyle paşanın konağına saldırmıştı. Silah tekniği ve harekât usulleri açısından daha üstün olan ABD donanması şehre yönelttiği ve tüm gün süren bombardımanda sadece 14 kayıp vermişti. Ağustos ayında Trablusgarp'a 4 saldırı daha düzenlendi, bunlardan birinde şehir aralıksız 2 gün topa tutuldu. Her saldırıdan sonra Preble Yusuf Paşadan barış görüşmelerine başlanmasını ve Amerikalı tutsakların serbest bırakılmasını istedi. (Amerikalı tutsakların serbest bırakılması için önce 40.000 $ daha sonra da 50.000 $ fidye ödenmesini teklif etti.) Yusuf Paşa bu tekliflere kayıtsız kaldı, Preble da tüm gücüyle saldırmaya devam etti.
Ağustos ayının bu şekilde geçmesinden sonra Eylül ayında Komodor Preble şehir limanını hedef alan bir dizi yeni harekât ve saldırı daha planladı. Bu kez daha cüretkar bir harekât planlanmıştı; eski bir Türk korsan gemisi olan Intrepid'e 100 fıçı barut yüklenecek, gemi liman içine tamamı gönüllülerden oluşan bir mürettebat tarafından götürülecekti. Trablusgarp filosunun gemileri ile benzer çizgilere sahip olduğundan fazla dikkat çekmeyeceği düşünülüyordu. Gemi liman içine girdikten sonra barut deposu ateşe verilerek patlatılacak ve bu sayede Türk filosuna ağır zayiat verdirilecekti. Richard Sommers ve 12 gönüllüden oluşan mürettebatın kullandığı Intrepid 4 Eylül 1804 akşamı gece karanlığından da faydalanarak Trablusgarp limanı girişine mümkün olduğu kadar sessizce yaklaştı. Fakat daha önce Philadelphia baskını yüzünden tetikte duran liman muhafızları tarafından hemen fark edildi. Birkaç saniye sonra da cephaneliğine direk isabet alan gemi infilak ederek battı. Mürettebatından kurtulan olmadı.
Aynı ay Komodor Samuel Barron komutasındaki takviye kuvveti de Trablusgarp açıklarına gelerek buradaki ABD filosuna katıldı. Preble"dan daha kıdemli olduğu için Barron filonun komutasını devraldı. Donanma Bakanı Smith Preble'ın Barron'un emri altında görevine devam edeceğini düşünmüştü, oysa bu düşüncesinin yanlış olduğu kısa sürede anlaşıldı. Bu yeni atamayı bir tenzil"i rütbe olarak algılayan Preble ABD geri döndü. Geri döndüğünde kendini dünyaya ispatlamaya çalışan ve tüm gayretini bu yönde harcayan genç ABD'de kahraman olarak karşılandı. Sayesinde ABD çok ihtiyaç duyduğu morali kazanmıştı. Başarıları sayesinde ABD kongresi tarafından da takdir edildi.
Yeni komutan Komodor Barron da Trablusgarp'ı abluka altında tutmaya devam etti, ama bu arada yeni bir yaklaşım geliştirmeyi de ihmal etmedi. Bu bağlamda denizden yapılan saldırıları durdurdu, çünkü şehrin deniz yönünden güçlü bir savunması vardı ama kara kısmı o kadar güçlü değildi. Şehre arkasından savunmasının nispeten daha zayıf olduğu kara kısmından saldırmayı teklif etti. Bu esnada ABD'nin Tunus Konsolosu William Eaton Yusuf Paşayı Mısır'da sürgün yaşayan kardeşi Hamit Paşa ile değiştirme önerisini ABD bildirdi. Hamit Paşa bu teklife sıcak bakıyordu çünkü kardeşi başa onu devirerek geçmişti. Bu amaçla Eaton Mısırda çoğunluğu Yunan, Arap ve Bedevilerden oluşan bir paralı askerler ordusu kurdu. Bu orduya eğitim vermesi ve komuta etmesi içinde ABD savaş gemisi Argus'tan 7 tane deniz piyadesi getirildi. Bomba Körfezine vardığında Eaton, Yusuf Paşa'nın kendisinin varlığından haberdar olduğunu ve Derne'ye takviye kuvvetler gönderdiğini haber aldı. Zamana karşı bir yarış başladı ve Eaton şehre takviye kuvvetlerden önce ulaştı. Mısırda başlayan bu 500 km. bir yolculuktan sonra Hamit Paşa ve Eaton Nisanda Derne'ye vardılar. Karadan paralı askerler ordusu denizden de ABD savaş gemileri Argus, Hornet ve Nautilus tarafında kuşatılan Derne kısa sürede düştü. Derne'nin alınmasıyla Trablusgarp'a giden yol açılmış oldu. Bu gelişmeler üzerine devrileceğinden korkan Yusuf Paşa ABD ile barış yapmaya razı oldu. Bu bağlamda 4 Haziran 1805'te Amerikalı tutsakların 60.000$ karşılığında serbest bırakılmasını ve bu tarihten sonra ABD'den haraç alınmamasını öneren bir barış antlaşmasını kabul etti. Amerikalılar istediklerini elde ettikleri için Hamit Paşa'ya olan desteklerini geri çektiler ve onu yüzüstü bıraktılar. 1. Berberi Savaşları sona ermişti, ABD hükûmeti artık Cezayir ve Trablusgarp Beylerbeyiliklerine haraç ödemeyecek, ABD vatandaşları bundan sonra fidye istemek için esir alınmayacaktı.
Sonuç
Pek çok açıdan I. Berberi Savaşı sonucunda her iki tarafta beklediklerini yarı anlamıyla elde edememiştir. Fakat bununla birlikte, ABD açısından kazanımlar daha fazla olmuştur. Bunlardan en önemlisi de Akdeniz'e girişte Türk korsanlarına ödedikleri ve oldukça önemli bir yekun tutan vergiden artık muaf olmalarıdır. ABD her ne kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun kendisi ile değil ona gevşek bir bağla bağlı olan uzak bir eyaleti ile savaşmış da olsa, bu ABD açısından, kendini ispatlama ve kendine güvenme noktasında, başarıyla verdiği ilk ciddi sınavdır.
Fakat Kuzey Afrika'daki bu Beylerbeyilikler de yaşanan çatışmadan ciddi bir zarar görmemişler, güçlerinde önemli bir eksilme olmamıştır. Sadece her yıl düzenli olarak fazla bir çaba harcamadan aldıkları haracı daha fazla seyir yaparak, daha fazla gemiye saldırarak çıkarmak zorunda kalmışlardır. Fakat 16. yüzyılda zirveye çıkan Türk denizciliği ve tekniklerinin artık geri kaldığı ve hızla demode olmaya başladığı ayan beyan ortaya çıkmıştır, ama kemikleşen usul ve yöntemler yüzünden gerekli tedbirler alınamamış, bu tehlike hafife alınmıştır. Bu çatışma ABD devlet politikasının da çeşitlenmesi ve gelişmesini beraberinde getirmiştir. Başlarda çekingen bir yaklaşım sergileyen ABD Başkanı Jefferson daha atak ve girişken bir politika izlemeye mecbur kalmıştır.
İngiltere'den bağımsızlık kazanıldıktan sonra kurulan askerî yapı ilk kez savaş ortamında denenmiş (her ne kadar ABD resmen savaş ilan etmemiş de olsa), eksikleri yerinde tetkik edilmiştir. 1. Berberi Savaşı ABD uzak topraklarda ve denizlerde cereyan edebilecek bir çatışmayı idare edebileceğini göstermiştir. Yine parçalı bir yapıda olan ABD'nin birlik ruhu bu sayede gelişmiş ve perçinlenmiştir. Bu sayede Amerikalı olmak, kurucu 13 koloniden birinin üyesi olma bilincinin önüne geçmiştir. Savaş sonunda elde edilen kazanımların verdiği aşırı güven daha sonra ters tepecek, ABD aşırı güvenin bedelini 1812 Savaşında Washington'un işgal edilmesiyle ödeyecektir.
Kuzey Afrika'daki Türk korsanlarına gelince önemli bir gelir kaynağını kaybetmişlerdir ama gerek filoları gerekse de personeli, eğitimleri yetersiz de olsa, fazla zarar görmediği için eylemleri son bulmamıştır. 1807'de Cezayir'de üslenen Türk korsanları ABD ticaret gemilerine tekrar saldırmaya başlamışlardır. 1812'de İngiltere ile savaşa giren ABD 1815'te patlak veren 2. Berberi Savaşı'na kadar bu saldırılara karşılık vermek için hiçbir girişimde bulunamamıştır. ABD savaştan büyük bir yenilgiyle ayrılmıştır.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bu madde Vikipedi bicem el kitabina uygun degildir Maddeyi Vikipedi standartlarina uygun bicimde duzenleyerek Vikipedi ye katkida bulunabilirsiniz Gerekli duzenleme yapilmadan bu sablon kaldirilmamalidir Subat 2010 Bu madde hicbir kaynak icermemektedir Lutfen guvenilir kaynaklar ekleyerek madde iceriginin gelistirilmesine yardimci olun Kaynaksiz icerik itiraz konusu olabilir ve kaldirilabilir Kaynak ara Birinci Berberi Savasi haber gazete kitap akademik JSTOR Haziran 2015 Bu sablonun nasil ve ne zaman kaldirilmasi gerektigini ogrenin Birinci Berberi Savasi Berberi Kiyisi Savasi veya Trablusgarp Savasi olarak da bilinen Amerika Birlesik Devletleri ile Kuzey Afrika daki Fas Sultanligi Cezayir Eyaleti Tunus Eyaleti ve Trablusgarp Eyaleti gibi Berberi devletleri arasinda yapilan savasin ilkidir Birinci Berberi SavasiBerberi SavaslariPhiladelphia Firkateyn in Trablus limaninda yanisi subat 1804Tarih1801 1805BolgeKuzeybati Afrika ve Akdeniz sahilleriSonucAmerika Birlesik Devletleri nin zaferi ve baris antlasmasinin imzalanmasiTaraflarAmerika Birlesik DevletleriBerberi Devletleri Osmanli Devleti ne bagli Komutanlar ve liderlerRichard Dale Wiliam Eaton Edward PrebleHasan Bey Murat ReisGucler7 gemi 10 US denizalti ve denizcileri Hristiyan parali asker Arab parali asker4000Kayiplar2 gemi tahrip oldu 2 denizci oldu 3 yarali Hristiyan ve Arab parali askerleri oldu ve yaralandi kesin degil bilinmiyor 16 yuzyilin ortalarinda bu yana Kuzey Afrika kiyisinda ustlenmis olan Turk korsanlari Akdeniz i ve Akdeniz deki ticaret yollarinin kontrolunu ellerinde tutuyorlardi ABD Ingiltere den bagimsizligini kazandigi sirada Kuzey Afrika daki Beylerbeyilikler ya da onlarin tabiriyle Berberi Kiyisi Devletleri Trablusgarp Tunus Cezayir ve Fas Sultanligi tam 300 yildir bu bolgedeki Avrupa ulkelerinin ve diger devletlerinin gemilerini avliyorlardi Bu bolgede faaliyet gosteren bu korsanlarini stratejisi oldukca basit ama etkiliydi Akdeniz de kucuk ama hizli gemilerle seyrediyorlar ustun hizlari ve manevra kabiliyetleri ile ticaret gemilerini yakaliyorlardi kendileri icin bir handikap olan silahlarinin azligini da bu sayede dengeliyorlardi Yakalanan gemilere ve yuklerine el konuluyor murettebatlari da esir aliniyordu Murettebat ulkeleri kurtulmalari icin fidye odemeyi kabul edene kadar esaret altinda tutuluyordu Eger fidye odenmezse kole olarak satiliyorlardi Zamanla Akdeniz e komsu devletler bu durumun ustesinden gelmek icin Cezayir Beylerbeyligi ve digerlerine yillik harac odenmesini daha uygun buldular Yillik odenen bu harac sayesinde gemilerine serbest gecis hakki satin aliyorlardi Eger harac odenmezse odeme yapmayan ulkeye savas ilan ediliyordu Savas ilani geleneksel hale gelmis bir seremoni seklinde olurdu Bir manga asker hedef alinan ulkenin Elciliginin bayrak direginin alemini keserek savas ilan edildigi karsi tarafa teblig ederdi Bundan sonra da Berberi donanmasi o ulkenin gemilerine saldirmaya baslardi Amerikan kolonileri de Ingiliz Imparatorlugu nun bir parcasi oldugu sirada Ingiliz donanmasi Ingiltere ve Berberi kiyisi devletleri arasinda yapilan anlasmalar sayesinde korunuyordu Fakat bu durum Amerikan kolonileri bagimsiz olunca degisti bu koruma perdesi kalkti Bu yuzden de genc Amerikan devleti Kuzey Afrika daki Beylerbeyilikler le acilen bir anlasma yapmaya mecbur oldu 1796 da bu Beylerbeyilikler ve Fas Sultanligina odenen harac oldukca makul seviyedeydi Ornegin ABD nin Trablusgarp a verdigi yillik harac 60 000 Amerikan Dolari idi Ama Trablusgarp Beylerbeyi olan Karamanli Yusuf Pasa zor durumda kalan ABD nin odedigi haracin miktarini artirdi Bu istegi 1801 yili Mart ayinda Thomas Jefferson baskanligi devraldiktan hemen sonra ABD ye ulasti Fakat Jefferson Kuzey Afrika daki Turk korsanlarina artik daha fazla harac odenmesine taraftar degildi ve bunu yapmaktansa ABD nin bir donanma insa etmenin bu korsanlarin hic bitmeyen taleplerinden daha ucuza mal olacagini iddia etti Durumu yerinde tetkik etmek ve daha sonra girisilecek eylemlerde izlenecek yolu tespit etmek icin 3 gemiden olusan bir kesif filosunu Akdeniz e gonderdi Komodor Richard Dale idaresindeki ABD kesif filosu 1 Temmuz 1801 de Cebelitarik a ulasti ve burada ikmal yapti Bu sirada Dale Trablusgarp Beylerbeyiligi nin 10 Mayis 1801 de ABD savas ilan ettigini ogrendi Savas ilanindan sonra Trablusgarp taki ABD Konsoloslugu yagmalanmis ve Konsolos James Cathcart ve ailesi Danimarka elciligine siginmislardi Burada onemli olan ve dikkat edilmesi gereken nokta Osmanli Imparatorlugu nun bu uzaktaki Beylerbeyiligi nin yani bir eyaletinin savas ilan etmesidir Zaten Osmanli Imparatorlugun 1830 lara kadar ABD tarafindan gelen isteklere ragmen bu devleti muhatap dahi almamistir Bu gelismeyle birlikte kesif ve inceleme gezisi bir anda sefere donusmus oluyordu Dale emrindeki gemilere rotalarini Trablusgarp a cevirmeleri emrini verdi Dale Trablusgarp a ulastiktan sonra yaptigi gozlemlerde limanin dogal olarak korunakli oldugunu sehir onlerindeki bir kayalik resifin limana yaklasimi zorlastirdigini gordu Buna ek olarak sehir uzerinde limana bakan kucuk burclar ve kaleler olan bir surla cevriliydi Dale sehre dogrudan bir saldiri yoneltmesi konusunda teblig edilmis bir emir yoktu oncelikli gorevi kesif ve gozlemdi zaten kendisi de kuvveti az oldugu icin boyle bir harekete girismek istemiyordu Bu yuzden saldirgan bir tutum izlemek yerine filosuyla Trablusgarp a yakin seyreden ABD ticaret gemilerine koruma saglama ve Trablusgarp limanina yonelik gevsek bir abluka uygulama yoluna gitti Dale tum inisiyatif ve sorumlulugu uzerine almak istemedigi icin her ne kadar komuta kademesindeki subaylari Turk korsanlari ile catismaya girmek yonunde gorus belirtseler de Akdeniz de pasif bir politika izlemeyi yegledi Fakat boyle de olsa Amerikan guc gosterisi uzerine Cezayir ve Tunus Trablusgarp la olan ittifaklarina son verdiler Bu siralarda yasanan bir karsilasmada USS Enterprise Tegmen Andrew Sterrett komutasinda kucuk bir korsan gemisi ile catismaya girdi 1 Agustos 1801 ve gemiyi ele gecirdi Bu catismada kucuk ve ates gucu yetersiz olan Turk korsan gemisi 80 murettebatindan 60 ini kaybetti ABD tarafi ise hic kayip vermedi Bu kucuk catisma Kuzey Afrika daki Turk korsan filosunun en onemli zafiyeti gozler onune serdi murettebati topculuk ve denizcilik konusunda yeteri kadar egitilmemis olan bu hafif ve ates gucu az gemiler o cagin gemilerinin artik muhatabi degillerdi Teknik ve bilgi bir kez daha ustun gelmisti Sterrett gucsuz rakibi ile girdigi mucadeleyi kazanmisti ama ABD Trablusgarp Beylerbeyiligi ne henuz savas ilan etmemisti Temayuller geregi gemi alikonulup murettebati da esir alinamazdi Bu yuzden de geminin toplari denize atildiktan sonra Trablusgarp a geri donmesine izin verildi Bu gelisme uzerine oldukca ofkelenen Beylerbeyi Karamanli Yusuf Pasa gemi kaptanini oldukca sert bir sekilde cezalandirdi Kaptana limanda meydan dayagi atildiktan sonra bir esege ters olarak bindirildi ve sehirde dolastirildi 1802 Nisaninda Komodor Dale ABD geri cagrildi belli ki izledigi tutum hem filoda hem de ulkesinde pek hos karsilanmamisti Onun yerine Komodor Richard Morris filo komutani olarak atandi Morris Akdeniz deki filoya takviye de getiriyordu 7 adet Firkateyn ve Salopa dan olusan bu takviye kuvveti Haziranda Cebelitarik a ulasti Morris sefere esi ve cocugunu da yanina alarak cikmisti bu da onun da aynen Dale gibi Trablusgarp a karsi aktif bir mucadeleye girmekten kacinacaginin acik kanitiydi Aldigi emir tum filo ile birlikte hareket etmek ve Trablusgarp aciklarinda beklemekti Morris de Dale nin politikasini takip ediyordu Amerikan ticaret gemilerine koruma sagliyordu Morris in Trablusgarp a yonelik tek hareketi Constellation gemisini Kaptan Alexander Murray idaresinde Trablusgarp limanini gozetlemeye gondermek oldu Eylul 1803 te Morris de ABD ye geri cagrildi Inisiyatif kullanmadaki zaafi ve acziyeti yuzunden once hakkinda bir sorusturma komisyonu acildi ve daha sonra da Baskan Jefferson tarafindan donanmadan azl edildi Bu esnada ABD Trablusgarp ile tam 2 yildir savas halindeydi ve sorunun cozumlenmesi yonunde hemen hicbir gelisme olmamisti Ama yeni atanan filo komutani bu durumu degistirecek gibi duruyordu Komodor Edward Preble 1803 Haziraninda komutayi ele aldi Deneyimli bir denizciydi oldukca kotu unu olan Ingiliz hapishane gemisi Jersey de mahkum olarak bulunmustu Cabuk ofkelenen ve kati disiplinli biri olarak un yapmisti Fakat bununla birlikte cesareti murettebata karsi tutumu ve uzman bir denizci olmasiyla da herkesin takdirini kazanmisti Akdeniz deki filonun komutasini devraldiktan sonra filoyu ve komuta kademesini kendine gore yeniden duzenledi Bu baglamda 106 kadar emir ve talimat yayinladi Bu emirlerde disiplin ve gemi idaresi ile ilgili hemen her noktaya deginilmisti ABD donanmasinda daha sonra adini duyuran subaylar ve genc komutanlar onun gozetiminde yetistiler ve tecrube kazandilar Bunlar arasinda su isimler one cikmaktadir Stephen Decatur James Lawrence Isaac Hull David Porter Charles Stewart ve William Bainbridge 1803 Ekim inde Preble in kuvvetleri Trablusgarp kuvvetleri ile ilk catismaya girdi Bu esnada Preble in izledigi saldirgan tutum Fas in Trablusgarp la olan ittifakini bitirmesine ve catismanin disina cikmasina sebep oldu 31 Ekimde Kaptan William Bainbridge komutasindaki USS Philadelphia gemisi Trablusgarp limani girisinde haritalarda gosterilmeyen bir resifte karaya oturdu Olay Philadelphia gemisi iki Trablusgarp gemisini onlemeye calistigi sirada meydana gelmis gemiyi karaya oturmus ve tehlikeli bir sekilde yan yatmisti Gemi tamamiyla savunmasiz kalmisti Bainbridge toplarini atarak ve on mizana diregini keserek gemiyi hafifletmeye ve yuzdurmeye calisti ama bu girisimi herhangi bir fayda vermedi Philadelphia oldugu yerde hareketsiz olarak kaldi Yapabilecek hic birseyi kalmayan Bainbridge de teslim oldu Gemi 2 gun sonra dalgalarin etkisiyle karaya oturdugu yerden kurtuldu Akdenizin bu bolgesinde gel gitin etkisi oldukca fazladir Bolgeyi bilmeyen gemiler bu yuzden karaya oturabilir Bu konuya Barbaros Hayrettin Pasa da hatiratinda deginmektedir Gemi Trablusgarp limanindan cikan gemiler tarafindan yedege alindi ve limana cekildi burada da onarilmaya baslandi Philadelphia nin Trablusgarp filosuna katilmasiyla filonun ates gucu daha da artmisti Preble Philadelphia nin geri alinmasinin imkani olmadigini cok gecmeden anladi tek cikar yol geminin batirilmasiydi Limana bir saldiri yapilmasina karar verdi bu saldiri esnasinda gemi bordalanacak ve atese verilecekti Saldiri gucu Tegmen Stephen Decatur un komuta ettigi 70 kisiden olusuyordu Saldiri bir gece baskini seklinde olacak Amerikalilar liman savunma hatlarini ele gecirdikleri bir Turk korsan gemisini kullanarak gececeklerdi Planin tamami ise su sekildeydi Arapca konusan bir kilavuz 38 kendilerini liman muhafizlarina hasar gormus bir gemi olarak tanitacak ve onarimda olan Philadelphia nin yanina palamar atma izni isteyecekti Bu sayede Decatur ve adamlari Philadelphia ya yaklasma imkani bulacaklardi Olaylarin akisi bu noktaya kadar planlandigi gibi gelisti fakat kuskulanan liman muhafizlari bu durumu cok cabuk fark ettiler Ama cabuk davranan Decatur ve adamlari bu surede gemiye cikmislardi Gemi muhafizlari hazirliksiz yakalandigi icin buradaki catisma kisa fakat oldukca kanli oldu Amerikalilar geminin kontrolunu tekrar ele gecirdiler ve gemiyi hemen atese verdiler Cikan yangin ve karisiklik Amerikalilara kacmalari icin gereken firsati da sagladi Bu hareketi sonucunda Decatur milli kahraman haline geldi ABD Kongresi Dacatur a bir kilic hediye ederek onu kaptanliga terfi ettirdi Henuz 25 yasinda olan Decatur ABD donanmasinin en genc kaptani oldu Philadelphia nin yakilmasindan sonra Preble Trablusgarb i hedef alan baska bir saldiri planlamaya basladi Karamanli Yusuf Pasa uzerindeki baskiyi arttirarak onu baris yapmaya zorlamayi planlayan Preble bu sayede Bainbridge ve Philadelphia nin murettebatini da kurtarmayi umuyordu Philadelphia nin Trablusgarb limani onlerinde karaya oturmasi onu sig sularda seyir yapabilecek su cekimi az gemiler aramaya itti Cunku ABD donanmasinin gemilerinin hemen hepsi derin sular icin dizayn edilmis buyuk gemilerdeki liman onundeki sig sularda manevra kabiliyetleri azaliyor ve acik hedef haline geliyorlardi Bu yuzden Preble Sicilya Krali IV Ferdinant tan 6 kucuk gunboat ve 2 havan topu gemisi kiraladi Bu Italyanlarinda cikarinaydi cunku bu sayede kendilerini cok ugrastiran bu korsanlari kendileri zarara ugramadan cezalandirabileceklerdi Preble bu kucuk ve hafif gemilerle filosunu takviye ettikten sonra saldiri planlarina hiz verdi Agustos ayinda birkac saldiri yapmayi planlamisti bunlardan ilki 3 Agustos gunu gerceklesti Once Amerikan gunboat filosu Trablusgarp cektirilerine saldiracak ve dikkati ustune toplayacak bu sirada havan topu tasiyan gemiler de sehri topa tutacakti Yine bu esnada sehrin kiyi bataryalarinin karsilik vermemesi icin Constitution da kiyi bataryalarina saldiracak ve onlari ates altina alacakti Planin riskli tarafi Trablusgarp gunboat filosunun bu Amerikan hafif savas gemileri tarafindan yonlendirilecek saldiriyi onleyebilecek gucte olmasiydi Saldiri basladigi sirada baska bir hesapta olmayan aksilik ortaya cikti aniden yon degistiren ruzgar yuzunden Amerikan filosu ikiye bolundu Bunun sonucunda harekat bir kere basladigi icin limana sadece 3 gunboat yaklasabildi Takip eden 2 5 saat boyunca carpismalar Amerikalilar kiyiya yaklastikca siddetlendi Carpismalar esnasinda Trablusgarp cektirilerinden 6 si bordalandi bunlardan ucu batirildi diger ucu ise ele gecirildi Constitution da toplarinin daha uzun menzilli olmasi sayesinde kiyi bataryalarini susturmus ve tum gucuyle pasanin konagina saldirmisti Silah teknigi ve harekat usulleri acisindan daha ustun olan ABD donanmasi sehre yonelttigi ve tum gun suren bombardimanda sadece 14 kayip vermisti Agustos ayinda Trablusgarp a 4 saldiri daha duzenlendi bunlardan birinde sehir araliksiz 2 gun topa tutuldu Her saldiridan sonra Preble Yusuf Pasadan baris gorusmelerine baslanmasini ve Amerikali tutsaklarin serbest birakilmasini istedi Amerikali tutsaklarin serbest birakilmasi icin once 40 000 daha sonra da 50 000 fidye odenmesini teklif etti Yusuf Pasa bu tekliflere kayitsiz kaldi Preble da tum gucuyle saldirmaya devam etti Agustos ayinin bu sekilde gecmesinden sonra Eylul ayinda Komodor Preble sehir limanini hedef alan bir dizi yeni harekat ve saldiri daha planladi Bu kez daha curetkar bir harekat planlanmisti eski bir Turk korsan gemisi olan Intrepid e 100 fici barut yuklenecek gemi liman icine tamami gonullulerden olusan bir murettebat tarafindan goturulecekti Trablusgarp filosunun gemileri ile benzer cizgilere sahip oldugundan fazla dikkat cekmeyecegi dusunuluyordu Gemi liman icine girdikten sonra barut deposu atese verilerek patlatilacak ve bu sayede Turk filosuna agir zayiat verdirilecekti Richard Sommers ve 12 gonulluden olusan murettebatin kullandigi Intrepid 4 Eylul 1804 aksami gece karanligindan da faydalanarak Trablusgarp limani girisine mumkun oldugu kadar sessizce yaklasti Fakat daha once Philadelphia baskini yuzunden tetikte duran liman muhafizlari tarafindan hemen fark edildi Birkac saniye sonra da cephaneligine direk isabet alan gemi infilak ederek batti Murettebatindan kurtulan olmadi Ayni ay Komodor Samuel Barron komutasindaki takviye kuvveti de Trablusgarp aciklarina gelerek buradaki ABD filosuna katildi Preble dan daha kidemli oldugu icin Barron filonun komutasini devraldi Donanma Bakani Smith Preble in Barron un emri altinda gorevine devam edecegini dusunmustu oysa bu dusuncesinin yanlis oldugu kisa surede anlasildi Bu yeni atamayi bir tenzil i rutbe olarak algilayan Preble ABD geri dondu Geri dondugunde kendini dunyaya ispatlamaya calisan ve tum gayretini bu yonde harcayan genc ABD de kahraman olarak karsilandi Sayesinde ABD cok ihtiyac duydugu morali kazanmisti Basarilari sayesinde ABD kongresi tarafindan da takdir edildi Yeni komutan Komodor Barron da Trablusgarp i abluka altinda tutmaya devam etti ama bu arada yeni bir yaklasim gelistirmeyi de ihmal etmedi Bu baglamda denizden yapilan saldirilari durdurdu cunku sehrin deniz yonunden guclu bir savunmasi vardi ama kara kismi o kadar guclu degildi Sehre arkasindan savunmasinin nispeten daha zayif oldugu kara kismindan saldirmayi teklif etti Bu esnada ABD nin Tunus Konsolosu William Eaton Yusuf Pasayi Misir da surgun yasayan kardesi Hamit Pasa ile degistirme onerisini ABD bildirdi Hamit Pasa bu teklife sicak bakiyordu cunku kardesi basa onu devirerek gecmisti Bu amacla Eaton Misirda cogunlugu Yunan Arap ve Bedevilerden olusan bir parali askerler ordusu kurdu Bu orduya egitim vermesi ve komuta etmesi icinde ABD savas gemisi Argus tan 7 tane deniz piyadesi getirildi Bomba Korfezine vardiginda Eaton Yusuf Pasa nin kendisinin varligindan haberdar oldugunu ve Derne ye takviye kuvvetler gonderdigini haber aldi Zamana karsi bir yaris basladi ve Eaton sehre takviye kuvvetlerden once ulasti Misirda baslayan bu 500 km bir yolculuktan sonra Hamit Pasa ve Eaton Nisanda Derne ye vardilar Karadan parali askerler ordusu denizden de ABD savas gemileri Argus Hornet ve Nautilus tarafinda kusatilan Derne kisa surede dustu Derne nin alinmasiyla Trablusgarp a giden yol acilmis oldu Bu gelismeler uzerine devrileceginden korkan Yusuf Pasa ABD ile baris yapmaya razi oldu Bu baglamda 4 Haziran 1805 te Amerikali tutsaklarin 60 000 karsiliginda serbest birakilmasini ve bu tarihten sonra ABD den harac alinmamasini oneren bir baris antlasmasini kabul etti Amerikalilar istediklerini elde ettikleri icin Hamit Pasa ya olan desteklerini geri cektiler ve onu yuzustu biraktilar 1 Berberi Savaslari sona ermisti ABD hukumeti artik Cezayir ve Trablusgarp Beylerbeyiliklerine harac odemeyecek ABD vatandaslari bundan sonra fidye istemek icin esir alinmayacakti SonucdegistirPek cok acidan I Berberi Savasi sonucunda her iki tarafta beklediklerini yari anlamiyla elde edememistir Fakat bununla birlikte ABD acisindan kazanimlar daha fazla olmustur Bunlardan en onemlisi de Akdeniz e giriste Turk korsanlarina odedikleri ve oldukca onemli bir yekun tutan vergiden artik muaf olmalaridir ABD her ne kadar Osmanli Imparatorlugu nun kendisi ile degil ona gevsek bir bagla bagli olan uzak bir eyaleti ile savasmis da olsa bu ABD acisindan kendini ispatlama ve kendine guvenme noktasinda basariyla verdigi ilk ciddi sinavdir Fakat Kuzey Afrika daki bu Beylerbeyilikler de yasanan catismadan ciddi bir zarar gormemisler guclerinde onemli bir eksilme olmamistir Sadece her yil duzenli olarak fazla bir caba harcamadan aldiklari haraci daha fazla seyir yaparak daha fazla gemiye saldirarak cikarmak zorunda kalmislardir Fakat 16 yuzyilda zirveye cikan Turk denizciligi ve tekniklerinin artik geri kaldigi ve hizla demode olmaya basladigi ayan beyan ortaya cikmistir ama kemiklesen usul ve yontemler yuzunden gerekli tedbirler alinamamis bu tehlike hafife alinmistir Bu catisma ABD devlet politikasinin da cesitlenmesi ve gelismesini beraberinde getirmistir Baslarda cekingen bir yaklasim sergileyen ABD Baskani Jefferson daha atak ve girisken bir politika izlemeye mecbur kalmistir Ingiltere den bagimsizlik kazanildiktan sonra kurulan askeri yapi ilk kez savas ortaminda denenmis her ne kadar ABD resmen savas ilan etmemis de olsa eksikleri yerinde tetkik edilmistir 1 Berberi Savasi ABD uzak topraklarda ve denizlerde cereyan edebilecek bir catismayi idare edebilecegini gostermistir Yine parcali bir yapida olan ABD nin birlik ruhu bu sayede gelismis ve percinlenmistir Bu sayede Amerikali olmak kurucu 13 koloniden birinin uyesi olma bilincinin onune gecmistir Savas sonunda elde edilen kazanimlarin verdigi asiri guven daha sonra ters tepecek ABD asiri guvenin bedelini 1812 Savasinda Washington un isgal edilmesiyle odeyecektir Kuzey Afrika daki Turk korsanlarina gelince onemli bir gelir kaynagini kaybetmislerdir ama gerek filolari gerekse de personeli egitimleri yetersiz de olsa fazla zarar gormedigi icin eylemleri son bulmamistir 1807 de Cezayir de uslenen Turk korsanlari ABD ticaret gemilerine tekrar saldirmaya baslamislardir 1812 de Ingiltere ile savasa giren ABD 1815 te patlak veren 2 Berberi Savasi na kadar bu saldirilara karsilik vermek icin hicbir girisimde bulunamamistir ABD savastan buyuk bir yenilgiyle ayrilmistir https tr wikipedia org w index php title Birinci Berberi Savasi amp oldid 34235044 sayfasindan alinmistir