Bâb-ı Âlî ya da basitleştirilmiş şekli ile Bâbıâlî, Osmanlı Devleti döneminde sadrâzam sarayına verilen isimdir. Onsekizinci yüzyıl sonlarına yakın bir zamana kadar Paşa sarayı, Paşa kapısı, Bâb-ı Âsafî gibi adlarla da anılan sadrazam sarayına I. Abdülhamid zamanından itibaren Bâb-ı Âlî denilmeye başlanmıştır. Günümüzde İstanbul Valiliği valilik konağı olarak kullanılmaktadır.
Osmanlı Sadaret Nişanı | |
İstanbul Valiliği | |
Diğer ad(lar) | İstanbul Valiliği |
---|---|
Genel bilgiler | |
Tür | Saray |
Konum | Cağaloğlu, İstanbul, Türkiye |
Koordinatlar | 41°00′40″K 28°58′41″D / 41.01111°K 28.97806°D |
Mevcut kullanan | Osmanlı İmparatorluğu Sadrazamı (1756–1923) Türkiye Cumhuriyeti İstanbul Valisi (1923–günümüz) |
Açılış | 1756 |
Yenileme | 2020 |
Sahip | Osmanlı İmparatorluğu (1756–1923) Türkiye Cumhuriyeti (1923–günümüz) |
Etimoloji
Osmanlı Devleti, Bâb-ı Âlî'den idare ediliyordu. Arapçada, "kapı" anlamındaki bâb ile Farsça -ı tamlaması Arapça yüce anlamındaki âlî ile birleşti ve Osmanlıca yeni bir sözcük türetildi.
Osmanlı dönemi
Binanın tarihçesi
Osmanlı Devleti büyüdükçe sadrazamların yetki ve sorumlulukları arttı. Sadrazamlar, Topkapı Sarayı'na yakın olması bakımından İstanbul'un bugünkü Eminönü ilçesindeki Cağaloğlu semtinde yaptırılan konaklarda oturmaya başladılar. 1756'da Sultan III. Osman tarafından bu semtte yaptırılan Sadrazamlık konağı ilk bilinen resmi nitelikteki Sadrazamlık binasıdır. Bina 1755, 1808, 1826 ve 1839 yıllarında tamamen, 1878 ve 1911 yıllarında ise kısmen yandı. Her seferinde yeniden inşa edildi. İlk önceleri binaya “Paşa Kapısı” ve “Bâb-ı Âsafi” deniyordu. 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa'nın sadrazamlığı sırasına çıkan ayaklanma sırasında binada olan patlama sonucu bina gene kül olunca, yeniden yaptırılan binaya dönemin padişahı II. Mahmut’tan dolayı Mahmud-ı Adli dendi. Bu isim zamanla Bâb-ı Adl ya da Bâb-ı Adli isimlerine, 19. yüzyılın ikinci yarısında da Bâb-ı âli deyimine dönüştü.
1839 yılındaki yangına kadar bina hep ahşap olarak inşa edilmişti. 1844’te bina ilk defa olarak Stefan Kalfa tarafından kâgir olarak inşa edildi. Ayrıca o tarihten sonra bina sadrazamın yaşadığı yer olmaktan çıkarılarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi. O bina, daha sonra yangınlar ve tamirler sonucu değişikliklere uğramakla birlikte günümüze kadar gelen binanın esasını oluşturmaktadır. 1878'deki yangında Şura-yı Devlet Dairesi, Ahkam-ı Adliye Dairesi, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandı ve yeniden inşa edildi. 1910 yılında Babıali'ye küçük bir yapı eklendi. 1911 yılındaki yangında gene Şura-yı Devlet ve Dahiliye Nezareti ile , , , Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı. Bu en son yangında zarar gören bölümler o zamanlar tek bir bina olan Babıali'nin orta bölümünü oluşturuyordu. Yangından sonra bu orta bölüm tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldırıldı. Böylece Babıali ilk defa olarak iki binaya ayrılmış oldu. 2020'de valilik tarafından Şura-yı Devlet binasının aslına uygun yeniden yapılma kararı alınmıştır ve binanın inşası günümüzde devam etmektedir. Ayrıca 2021'de inşa sırasında defterdarlık binası ise yıktırılıp yeniden inşa edilmeye başlanmıştır. Paşa Kapısı ise restore edilmektedir.
Bâb-ı Âli Baskını
Bâb-ı Âli Baskını, 23 Ocak 1913'te, Balkan Savaşı'nın yenilgiyle sonuçlanacağının anlaşıldığı günlerde Bulgar orduları Edirne ve Çatalca önlerindeyken yapıldı. İttihat ve Terakki Fırkası'nın önde gelen ismi Binbaşı Enver, yanında çalıştığı Harbiye Nazırı Nazım Paşa'nın makamını, yanında fırkanın silahşorlarından Yakup Cemil ve adamları olduğu halde bastı. Baskında Nazım Paşa öldürüldü. Daha sonra Sadrazam Kamil Paşa'nın makamına giden baskıncılar, sadrazamı silah zoruyla istifaya zorladılar. Bu olay İttihat ve Terakki'nin yönetime el koymasına giden yolu açtı. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1914'te I. Dünya Savaşı'na Almanya safında girişi ve imparatorluğun çöküşüne varan gelişmeler zinciri de böyle başlamış oldu.
Cumhuriyet Dönemi ve Türk Basını
Cumhuriyetin ilanından sonra eski Sadaret dairesi Vilayet Konağı olarak kullanılmaya başlandı. Günümüzde de İstanbul Valilik konağı olarak hizmet etmeye devam etmektedir. Yapı üzerindeki neoklasik ayrıntılar kaldırıldı ve bina yalın bir biçimde sıvandı. 1980’lerin sonlarında ve 1997 yılında binayı eski görünümüne kavuşturmak için bazı restorasyonlar yapıldı.
Babıali'nin çevresinde Türk basınının yoğunlaşmaya başlaması, Osmanlı dönemine dayanır. Osmanlı hükûmetinin bu binada çalışması yeni ortaya çıkan Türk basınının haber kaynağına yakınlığı açısından bu binanın çevresinde odaklaşmasına neden oldu. Sirkeci'den başlayıp Babıali binasının önünden geçerek giden Cağaloğlu yokuşunun iki yanındaki ve yan sokaklarındaki matbaa ve gazete binalarını kapsayan yerin adı Babıali olarak anılmağa başlandı.
Nutuk'ta da belirtildiği üzere Kurtuluş Savaşı'nın organizasyonunun yapıldığı yıllarda Babıali, "İstanbul basını" olarak anılmış ve Kurtuluş Savaşının hazırlanmasına büyük negatif etkileri olmuştur. Bu nedenle Ankara'da yeni bir millî basın oluşturulması yoluna gidilmiştir.
Cumhuriyet döneminde hükûmetin Ankara'ya taşınmış olmasına rağmen Türk basını bu bölgede gelişmesine devam etti. Bütün 20. yüzyıl boyunca Türkiye'nin bütün önemli gazetelerinin merkezleri ve basımevleri bu bölgede bulunuyordu. Ayrıca birçok kitabevleri de bu bölgede açıldı. 1950'lerin sonlarında bölgenin yerleşim planında yeri olan başlıca gazeteler şunlardı: Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet, Türkiye, Vatan, Akşam, Son Posta, Son Telgraf, Yeni Sabah, İstanbul Ekspres ve Yeni Gazete. Ancak 20. yüzyılın sonlarında gazeteler bu bölgeye sığamaz oldular ve yavaş yavaş bölgeyi terk ettiler. 2005 yılında Cumhuriyet gazetesinin tarihi binasından taşınmasıyla Babıali'nin Türk basınına adını veren işlevi son buldu.
Necip Fazıl Kısakürek'se Babıali'yi, sanat çevresi olarak ele almış ve Babıali adlı eserinde hatıralarını yazmıştır.
Ayrıca Bakınız
Kaynakça
- ^ Osmanlı Osmanlı Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı-3. Baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları-1998, Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı
- ^ "İslam Ansiklopedisi Bab-ı Ali maddesi". 18 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından . Erişim tarihi: 6 Nisan 2024.
- ^ . 8 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Ekim 2006.
wikipedia, wiki, viki, vikipedia, oku, kitap, kütüphane, kütübhane, ara, ara bul, bul, herşey, ne arasanız burada,hikayeler, makale, kitaplar, öğren, wiki, bilgi, tarih, yukle, izle, telefon için, turk, türk, türkçe, turkce, nasıl yapılır, ne demek, nasıl, yapmak, yapılır, indir, ücretsiz, ücretsiz indir, bedava, bedava indir, mp3, video, mp4, 3gp, jpg, jpeg, gif, png, resim, müzik, şarkı, film, film, oyun, oyunlar, mobil, cep telefonu, telefon, android, ios, apple, samsung, iphone, xiomi, xiaomi, redmi, honor, oppo, nokia, sonya, mi, pc, web, computer, bilgisayar
Bab i Ali ya da basitlestirilmis sekli ile Babiali Osmanli Devleti doneminde sadrazam sarayina verilen isimdir Onsekizinci yuzyil sonlarina yakin bir zamana kadar Pasa sarayi Pasa kapisi Bab i Asafi gibi adlarla da anilan sadrazam sarayina I Abdulhamid zamanindan itibaren Bab i Ali denilmeye baslanmistir Gunumuzde Istanbul Valiligi valilik konagi olarak kullanilmaktadir Bab i Ali Sadaret Dairesi Istanbul ValiligiOsmanli Sadaret NisaniIstanbul ValiligiDiger ad lar Istanbul ValiligiGenel bilgilerTurSarayKonumCagaloglu Istanbul TurkiyeKoordinatlar41 00 40 K 28 58 41 D 41 01111 K 28 97806 D 41 01111 28 97806Mevcut kullananOsmanli Imparatorlugu Sadrazami 1756 1923 Turkiye Cumhuriyeti Istanbul Valisi 1923 gunumuz Acilis1756Yenileme2020Sahip Osmanli Imparatorlugu 1756 1923 Turkiye Cumhuriyeti 1923 gunumuz Bab i Ali Alay Kosku KapisiEtimolojiOsmanli Devleti Bab i Ali den idare ediliyordu Arapcada kapi anlamindaki bab ile Farsca i tamlamasi Arapca yuce anlamindaki ali ile birlesti ve Osmanlica yeni bir sozcuk turetildi Osmanli donemiBinanin tarihcesi Osmanli Devleti buyudukce sadrazamlarin yetki ve sorumluluklari artti Sadrazamlar Topkapi Sarayi na yakin olmasi bakimindan Istanbul un bugunku Eminonu ilcesindeki Cagaloglu semtinde yaptirilan konaklarda oturmaya basladilar 1756 da Sultan III Osman tarafindan bu semtte yaptirilan Sadrazamlik konagi ilk bilinen resmi nitelikteki Sadrazamlik binasidir Bina 1755 1808 1826 ve 1839 yillarinda tamamen 1878 ve 1911 yillarinda ise kismen yandi Her seferinde yeniden insa edildi Ilk onceleri binaya Pasa Kapisi ve Bab i Asafi deniyordu 1808 yilinda Alemdar Mustafa Pasa nin sadrazamligi sirasina cikan ayaklanma sirasinda binada olan patlama sonucu bina gene kul olunca yeniden yaptirilan binaya donemin padisahi II Mahmut tan dolayi Mahmud i Adli dendi Bu isim zamanla Bab i Adl ya da Bab i Adli isimlerine 19 yuzyilin ikinci yarisinda da Bab i ali deyimine donustu Osmanli doneminde Babiali 1839 yilindaki yangina kadar bina hep ahsap olarak insa edilmisti 1844 te bina ilk defa olarak Stefan Kalfa tarafindan kagir olarak insa edildi Ayrica o tarihten sonra bina sadrazamin yasadigi yer olmaktan cikarilarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi O bina daha sonra yanginlar ve tamirler sonucu degisikliklere ugramakla birlikte gunumuze kadar gelen binanin esasini olusturmaktadir 1878 deki yanginda Sura yi Devlet Dairesi Ahkam i Adliye Dairesi Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandi ve yeniden insa edildi 1910 yilinda Babiali ye kucuk bir yapi eklendi 1911 yilindaki yanginda gene Sura yi Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanuvis daireleri tamamen yandi Bu en son yanginda zarar goren bolumler o zamanlar tek bir bina olan Babiali nin orta bolumunu olusturuyordu Yangindan sonra bu orta bolum tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldirildi Boylece Babiali ilk defa olarak iki binaya ayrilmis oldu 2020 de valilik tarafindan Sura yi Devlet binasinin aslina uygun yeniden yapilma karari alinmistir ve binanin insasi gunumuzde devam etmektedir Ayrica 2021 de insa sirasinda defterdarlik binasi ise yiktirilip yeniden insa edilmeye baslanmistir Pasa Kapisi ise restore edilmektedir Bab i Ali Baskini Bab i Ali Baskini 23 Ocak 1913 te Balkan Savasi nin yenilgiyle sonuclanacaginin anlasildigi gunlerde Bulgar ordulari Edirne ve Catalca onlerindeyken yapildi Ittihat ve Terakki Firkasi nin onde gelen ismi Binbasi Enver yaninda calistigi Harbiye Naziri Nazim Pasa nin makamini yaninda firkanin silahsorlarindan Yakup Cemil ve adamlari oldugu halde basti Baskinda Nazim Pasa olduruldu Daha sonra Sadrazam Kamil Pasa nin makamina giden baskincilar sadrazami silah zoruyla istifaya zorladilar Bu olay Ittihat ve Terakki nin yonetime el koymasina giden yolu acti Osmanli Imparatorlugu nun 1914 te I Dunya Savasi na Almanya safinda girisi ve imparatorlugun cokusune varan gelismeler zinciri de boyle baslamis oldu Cumhuriyet Donemi ve Turk BasiniGunumuzde Bab i Ali binasi Istanbul Valiligi hizmet binasi olarak kullanilmaktadir Cumhuriyetin ilanindan sonra eski Sadaret dairesi Vilayet Konagi olarak kullanilmaya baslandi Gunumuzde de Istanbul Valilik konagi olarak hizmet etmeye devam etmektedir Yapi uzerindeki neoklasik ayrintilar kaldirildi ve bina yalin bir bicimde sivandi 1980 lerin sonlarinda ve 1997 yilinda binayi eski gorunumune kavusturmak icin bazi restorasyonlar yapildi Babiali nin cevresinde Turk basininin yogunlasmaya baslamasi Osmanli donemine dayanir Osmanli hukumetinin bu binada calismasi yeni ortaya cikan Turk basininin haber kaynagina yakinligi acisindan bu binanin cevresinde odaklasmasina neden oldu Sirkeci den baslayip Babiali binasinin onunden gecerek giden Cagaloglu yokusunun iki yanindaki ve yan sokaklarindaki matbaa ve gazete binalarini kapsayan yerin adi Babiali olarak anilmaga baslandi Nutuk ta da belirtildigi uzere Kurtulus Savasi nin organizasyonunun yapildigi yillarda Babiali Istanbul basini olarak anilmis ve Kurtulus Savasinin hazirlanmasina buyuk negatif etkileri olmustur Bu nedenle Ankara da yeni bir milli basin olusturulmasi yoluna gidilmistir Cumhuriyet doneminde hukumetin Ankara ya tasinmis olmasina ragmen Turk basini bu bolgede gelismesine devam etti Butun 20 yuzyil boyunca Turkiye nin butun onemli gazetelerinin merkezleri ve basimevleri bu bolgede bulunuyordu Ayrica bircok kitabevleri de bu bolgede acildi 1950 lerin sonlarinda bolgenin yerlesim planinda yeri olan baslica gazeteler sunlardi Hurriyet Milliyet Cumhuriyet Turkiye Vatan Aksam Son Posta Son Telgraf Yeni Sabah Istanbul Ekspres ve Yeni Gazete Ancak 20 yuzyilin sonlarinda gazeteler bu bolgeye sigamaz oldular ve yavas yavas bolgeyi terk ettiler 2005 yilinda Cumhuriyet gazetesinin tarihi binasindan tasinmasiyla Babiali nin Turk basinina adini veren islevi son buldu Necip Fazil Kisakurek se Babiali yi sanat cevresi olarak ele almis ve Babiali adli eserinde hatiralarini yazmistir Ayrica BakinizKaynakca Osmanli Osmanli Devletinin Merkez ve Bahriye Teskilati 3 Baski Turk Tarih Kurumu Yayinlari 1998 Ord Prof Ismail Hakki Uzuncarsili Islam Ansiklopedisi Bab i Ali maddesi 18 Temmuz 2020 tarihinde kaynagindan Erisim tarihi 6 Nisan 2024 8 Mayis 2009 tarihinde kaynagindan arsivlendi Erisim tarihi 11 Ekim 2006